#memluklu
Explore tagged Tumblr posts
haytaogluyunus · 1 year ago
Text
Tumblr media
ANMA:
BUGÜN 14 ARALIK (1293)
MISIR’IN TÜRK MEMLUK SULTANI
Meliku'l-Eşref Sultan Salahuddin Halil’İN
ÖLÜMÜNÜN YIL DÖNÜMÜ RAHMETLE ANIYORUM.
Yaklaşık 1262'de Kahire'de doğmuş olup babası Memluklu Sultanı olan Nasır Muhammed bin Kalavun'dur. 1280'de ağabeyi olan Salih Ali bin Kalavun'un beklenmedik bir şekilde ölmesinden hemen sonra Sultan olan babası tarafından Sultan'lık varisi yapıldı ve aynı zamanda ortak hükümdar olarak ilan edildi. 
0 notes
mustafaasir · 5 years ago
Photo
Tumblr media
ANTAKYA Tarihi kaynaklarına göre Antakya, MÖ 300 civarında Büyük İskender'in komutanlarından Seleucus Nicator tarafından kurulmuştur. Antik kaynaklara göre Antakya üç yüz bin nüfusuyla Roma İmparatorluğu'nun 3. dünyanın ise 4. büyük kentiydi. M.Ö. IX. Yüzyılda Antakya çevresinde yaşayan bir kısım küçük topluluklar Hattena Krallığını kurmuşlardır. Antakya Bölgesine daha sonra Persler hakim olmuşlardır. İskender’in Kral Kodomanus’u yenmesinden sonra Antakya yöresinde Pers üstünlüğü sona ermiştir. Antakya şehrinin kuruluşu Büyük İskender zamanına rastlamaktadır. Ancak şehri asıl kuran ve ismini veren kişi İmparator Seleukos’tur. I. Seleukos, Samandağ’ı ve Amik Gölü kıyısındaki şehirleri yıktırarak Antakya’yı kurdurur. Antakya kısa sürede büyüyerek Roma ve İskenderiye’den sonra antik devrin üçüncü büyük şehri konumuna gelmiştir. Roma 395’te ikiye ayrıldığı zaman Antakya Bizans’ın (Doğu Roma) elinde kalmıştır. Yermük Savaşı’nın ardından İslam kuvvetleri Antakya’yı kuşatmıştır. Uzun süren kuşatmadan sonra bölgeye Müslümanların yerleşmesi sağlanmıştır. Antakya İslam hakimiyetinde serhat şehri (sagr) özelliğini kazanarak, askeri üs haline gelmiştir. Halife Harun Reşid zamanında (786-809) Antakya bölgesi bir vilayet haline getirilmiştir. Şehir 638’den 969’a kadar Müslüman Arapların elinde kalmıştır. Bu tarihten sonra bir asırdan fazla Bizanslıların elinde kalarak Müslümanlara karşı Bizans’ın başlıca kalesi olmuştur. Yıllarca süren taarruzlar ve zelzeleler şehrin eski önemini kaybetmesine neden olmuştur. Antakya Yavuz Sultan Selim’in Mısır Seferi sırasında Osmanlı topraklarına katılmıştır. 12 Kasım 1918 tarihinde İskenderun’dan başlayarak Hatay’ı işgal eden Fransızlar,  Hatay Devleti’nin 2 Eylül 1938 tarihinde kurulmasına kadar bölgeye hakim olmuşlardır. #antakya #hatay #titustüneli #beşiklimagara #stpierre #daphne #mozaikmüzesi #kutsalkase #Şuppiluliuma #hitit #roma #sultanbaybars #selcuklu #memluklu #aşir https://www.instagram.com/p/CALm7DDFtju8ZOfIJNa-k-1N5tH0jEcYeMaJS40/?igshid=6zfg9kdwnqli
0 notes
tcmustafaacar · 4 years ago
Text
"ARKADAŞLAR.... MOĞOL DEDİĞİMİZ İNSANLAR.... İSLAMİYETİ KABUL ETMEYEN TÜRK KAVMİDİR... O ZAMANALARDA Kİ ÖTEKİLEŞTİRMEDEN DOLAYIIII TIPKI BULGAR VE MACARLARIN SLAVLAŞTIĞI GİBİ... MOĞOLLARDA KENDİLERİNİ AYIRT ETMİŞLERDİR...
HEMEN HEMEN BİRBİRİNE YAKIN TEZ VE İFADELER İLE HERKES BİRŞEYLER YAZMAYA KALKMIŞ EYVALLAH....
İNANÇ İNSANLARIN KENDİ TERCİHİDİR... SAYGI DUYARIM... LAKİN KENDİ İNANCINDA OLMADIĞI İÇİN IRKDAŞINI DIŞLAMAK.... PİR-İ TÜRKİSTAN HOCA AHMET YESEVİ NİN TORUNU OLMADIĞINI GÖSTERİR...
BAKIN BEN KONYALIYIM.. KONYA İLİ TAŞKENT İLÇESİ... CELALETTİN RUMİ Yİ MOĞOL AJANI DERLER... YALAAANNN... ADAM RESMEN VE CEBREN FARS AJANI... PEŞİNE DÜŞENLER VAR MI VAR.... NERDE İSE PEYGAMBER SIFATI İLE HÜRMET EDENLER VAR... YAZDIĞI KİTAP "MESNEVİ" Yİ ALLAH DAN GELEN BİR KİTAP GİBİ YAYINLARLAR... Kİİİİ YAKIN ZAMANA KADAR VATAN HAİNİ SAİD-İ NURSİ NİN RİSALE-İ NUR U ALLAH KATINDAN GELEN KİTAP GİBİ GÖRMELERİ GİBİ...
SELÇUKLU DÖNEMİNDE FARSLAŞMAYA BAŞLAYAN ATALARIMIZI NİZAM-I MÜLK SAYESİNDE KURTARIRKEN DİĞER YANDAN ARAPLAŞMAYA BAŞLAMAMIZ GÖZ ARDI EDİLMİŞ...
ESAS ARAP BASKILARI Kİİİ ; YAVUZ SULTAN SELİM DÖNEMİNE RASTLAR... KUTSAL EMANETLER DİYE ADLANDIRILANLARIN VE HALİFELİĞİN OSMANLI YA GEÇMESİ İLE ARAPLAŞMANIN ARTIK ÖNÜ ALINMAZ HALE GELMİŞ...
ŞİMDİ ... CENGİZ HAN'I YAPTIĞI SÖYLENEN KATLİAMLARDAN DOLAYI.... BENİM ATAM DEĞİL VEYA TÜRK DEĞİL DEMEK.... BASİT KONUŞMALARDIR....
TARİHDE... TÜRK ; TÜRK İLE ÖYLE KANLI SAVAŞLAR YAPMIŞLAR Kİİİİ....
1402 ANKARA SAVAŞI.... EMİR TİMUR .... TÜRK DEĞİL Mİ ŞİMDİİİ...
1. YILDIRIM BEYAZIT IN KAYIN BİRADERİ SIRP BİR İT... OSMANLI DA ORDU KOMUTANI... KARAMANOĞULLARINA ÖYLE KATLİAMLAR YAPIYOR Kİİİ... MOĞOLLAR YAPMAMIŞ ONUN YAPTIKLARINI....
FATİH SULTAN MEHMET HAN'IN KOMUTANI.... RUM MEHMET PAŞA MEZARI YILAN AKREP YUVASI OLSUN RUHUNUN TAA.... YİNE KARAMANOĞULLARINA YAPTIKLARINI YAZSAK... CENGİZHAN VEYA OGEDAY HAN VEYA HÜLAGÜ HAN.... MELEK KALIR ONLARIN YANINDA...
SON ÖRNEK OLARAK... YAVUZ SULTAN SELİM HAN.... BABASINDAN KILIÇ ZORU İLE TAHTI ALMIŞTIR.... BABASINA KILIÇ ÇEKMİŞTİR... TÜRK DEĞİL Mİ DİYELİM...
1514 RİDANİYE.... 1517 ÇALDIRAN... KARDEŞ KAVGALARI.... Kİİİİ İŞİN İÇİNDE MEZHEP AYRIMI DA VARDIR... ARTIII... MEMLUKLU DEVLETİ... YİNE KARDEŞ KANI DÖKÜLMÜŞTÜR... ŞİMDİ GÜNEY AZERBAYCAN DAN BİRİSİ KALKIP YAVUZ A HAKARET ETSE NE KADAR KABUL EDERİZ... VEEEE KENDİNCE HAKSIZMI OLUR...
KUTEYBE NİN SÖZDE İSLAMİYETİ YAYMAK İÇİN YAPTIĞI RESMEN VE CEBREN YAPTIĞI SOY KIRIM... KATLİAM DEĞİLMİDİR... İNSANLARI KILIÇTAN KESİP KANLARI ÇABUK BOŞALSIN DİYE DE BAŞ AŞA��I ASMAK VAHŞET DEĞİLMİDİR.... VAR MI CENGİZ HAN IN BÖYLE YAPTIĞI BİR TARİHİ NOT.... YOK... O ZAMAN KENDİ ÖZ ATALARIMIZA BİLİP BİLMEDEN SALDIRMANIN BİR MANASI VE BİZE KAZANCI OLMAYACAKTIR. DAHA KANUNİ NİN VEYA DİĞERLERİNİN TAHT İÇİN ÖZ EVLATLARINI ÖZ KARDEŞLERİNİ ASTIRMASI BOĞDURMASI.... HARİÇ...
OSMANLI HANEDANININ YABANCI KADINLARDAN OLAN ÇOCUKLARI NE KADAR TÜRK İSEEE.... ONLARDAN DAHA SAĞLAM VE DAHA ASİL KAN İLEEE #CENGİZHAN TÜRK OĞLU TÜRK'TÜR...
YAPMAMIZ GEREKEN...
TARİHDEN DERS ALARAK.... DEDELERİMİZİN YAPTIĞI HATALAR DÜŞMEDEN.... ASİL IRKIMIZI YANİ TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ FİKRİNİ VE YAŞAM TARZINI DÜSTÜR EDİNİP ONA GÖRE HAREKET ETMEKDİR... ACİZANE KENDİ FİKRİM...
HAAA... SORAN OLURSA.... BOĞULMAKDA OLAN TÜRK'Ü MÜÜ YOKSA MÜSLÜMANI MI KURTARIRSIN DİYEEE...
TEREDDÜTSÜZ... BİR MİLYON HAKKIM DA OLSA.... TÜRK KANDAŞIMI KURTARIRIM.... MÜSLÜMAN BOĞULURDA ÖLÜRSE ZATEN ŞEHİT OLACAĞINA İNANIYOR... GİTTİĞİ YERE KADAR YOLU VAR..." (alıntı)
7 notes · View notes
ansiklomedia · 6 years ago
Text
Tomanbay Kimdir?
(Melikü’l-Eşref Tumanbay), son Memlûk sultanı (? – Kahire 1517). Kansu Gavri tarafından köle olarak satın alındı. Sultan Kayıtbay’ın yanında yetişti ve 1496’da bağışlandıktan sonra candar oldu.
Bundan sonra hızla yükselerek, Kansu Gavri’nin Yavuz Sultan Selim ile savaşmaya gittiğinde, onun yerine Kahire’de naiblik görevine getirildi. Bu görevi sırasında Kahire halkına iyi davrandığı için,…
View On WordPress
0 notes
orkunistanbullu · 8 years ago
Photo
Tumblr media
Sultan Baibars ("white bigcat-Siberian Tiger"/"leopard" in Turkic), fourth Sultan of Egypt from the Mamluk Bahri dynasty. He was one of the commanders of the Egyptian forces that inflicted a devastating defeat on the Seventh Crusade of King Louis IX of France. He also led the vanguard of the Egyptian army at the Battle of Ain Jalut in 1260, which marked the second substantial defeat of the Mongol army, and is considered a turning point in history. Baybars ya da tam adıyla El-Melik el-Zahir Rukneddin Baybars el-Bundukdarî, (Arapça: الملك‭ ‬الظاهر‭ ‬ركن‭ ‬الدين‭ ‬بيبرس‭ ‬البندقداري‎) (d. 1223 – ö. 1 Temmuz 1277) Mısır ve Suriye'de hüküm sürmüş dördüncü Kıpçak Türk'ü Memluk Sultanıdır. Baybars 1233 yılında Karadeniz'in kuzeyinde doğmuş bir Kıpçak Türk'üdür. Altın Ordu Hakanı ve Cengiz Han’ın torunu Berke Han’ın damadı idi. Kendi yerine geçecek oğluna da Berke adını vermişti. Memlûk Sultanlığı ya da Memlûk Devleti, (Arapça: سلطنة المماليك Saltanat al-Mamālīk ya da دولة المماليك Dawla al-Mamālīk) kölelikten gelen Memlûklerin bugünkü Mısır ve Suriye'de kurduğu bir Türk askeri soylu erki devletidir.Memlûk sözcüğü Arapçada köle demektir. Bu nedenle devlet Kölemenler Devleti olarak da bilinir. Bazı kaynaklarda adı ed-Devletü't-Türkiye (Türkiye Devleti) olarak da geçer. Günümüz de Mısır Türkleri ve Kısa Tarihi Mısır Türkleri ya da Mısır Türkmenleri, Mısır'da yaşayan Türk topluluğudur. Mısır Türkleri, Bahriyye Memlûkluları,1250-1382 döneminde Kahire, Mısır merkez olarak Mısır, Suriye ve Hicazda genellikle hükümet süren genellikle Kıpçak Türk asıllı memluklu kölemenler ve bunların neslinden oluşan sultanlar hanedanidır. Hanedana verilen Bahri isminin Kıpçak Türk asıllı kölelerden oluşan askerlerin Eyyubi Sultanı Selahattin Eyyubi tarafından Nil üzerinde bulunan El-Rovdah adasında, yani (Bahr-el-Nil)de, konuklaması için yaptırılan kışlada yaşamalarındandır. Mısır Türkleri tarihsel süreçte çok büyük görevler üstlenmişlerdir. Haçlı ordularına karşı yaptıkları savaşlar yanında, günümüze değin işgal altında olan bölgelerde kutsal hac yollarının koruyucuları ve bölgelerinin savunucuları olmuşlardır. Mısır'da yaşayan Türklerin sayısı 100.000 ile 1.500.000 arasında değişen tahminler ile önemli ölçüde değişir. Bunun yanında Memluklerın yıkılması sonucu Osmanlı hakimiyeti ile Osmanlıların özellikle 1453 sonrası Fars ve Arap kültürüne ve diline aşırı yönelmesiyle bu cografyadaki birçok Türk Kıpçak kökenliler asimile olmus ve ana dilleri Arapça haline gelmiştir.Bugun Mısır da ana dilleri Arapça olan kökeni Kıpçak Türk olan insanlar bulunmaktadır.
1 note · View note
adnansensoy · 5 years ago
Video
instagram
KUDÜS'TEKİ KAPI NEDEN ASLANLI❓ İNGİLİZ KRALI ASLAN YÜREKLİ RİCHARD MI, MEMLUKLU ASLANI BAYBARS MI, OSMANLININ DÜNYA ASLANI KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN MI❓ #AdnanŞensoy #Hac #Umre #Kudüs #istanbul (Adnan Şensoy Hoca) https://www.instagram.com/p/B4xaDMdn7tF/?igshid=122yg464wh6f4
0 notes
efkanyazicioglu-blog · 6 years ago
Text
Dün bu günle yarının aynasıdır .
Hayırlı bir hafta başlangıcı diliyorum tüm arkadaşlarıma Yemen Türküsünü biliriz değil mi hepimiz ?Yemen bu ara yaşadığı iç çatışma açlık zülüm kan göz yaşıyla gündemimize düşen Yemen Dün İhaneti yaşadığımız Filistin gibi Arabistan gibi Şam gibi Irak gibi Mısır gibi ihaneti yaşadığımız bir başka ülkedir Yemen . Yemen 2012’de iktidara gelen Abed Rabbo Mansur Hadi’yi bir darbe ile deviren Şiiliğin Zeydi koluna mensup Husilere karşı Suudi Arabistan’ın başını çektiği bir askeri müdahale ile gündemimize girdi. Şii İran’la Harici Vahhabi Kripto Suudi Arabistan arasındaki vekalet savaşlarında can veren aç kalan kırım kırım kırılan yemen İslam dünyasının iki azılı belası Kripto Vahhabi harici Suudlar ile Acem zalimi İran sebebiyle can çekişen yemen Onca islam ülkesi varken hepsi zenginken Dün ihanet ettikleri Osmanlı yani Türklerin yardım etmek işin çırpındığı Yemen .Yavuz Sultan Selim 1517’de Mısır’ı fethettiğinde, Yemen’de Memluklu Emiri İskender tedbiren Osmanlı Devleti’ne bagˆlılıgˆını bildirmişti. 1520’de Rumi Hüseyin Bey komutasındaki askerler İskender’in iktidarına son verdi. Yemen’in Maskat, Hadamut, Aden, Mukalla ve Kızıldeniz sahilleri dahil fethi ise Hint seferinden dönen Hadım Süleyman Paşa tarafından 1538 yılında gerçekleşti. Ancak bu tarihten itibaren, Yemen’i kontrol etmek hiç de kolay olmadı. Osmanlı yönetimine karşı çıkanlar Yemen’in dağlık bölgelerinde (‘Cebel’de) meskun olan Zeydilerdi. Bunlar sürekli isyanlara sebep oldular ve Osmanlı kayıtlarında sayı vermeden çok şehit verdik denilen yerdir yemen en çok mezarımız Osmanlı mezarı bulunan yerdir yemen sadece 1871-1894 Aradan geçen 22 yılda Hicaz ve Yemen çöllerinde tam 130.000 Türk askerinin şehit olduğu kanını terini bedeni canını çöl topraklarına bıraktığı yerdir yemen..Yemen’den asker çekilmesi 15 Şubat- 20 Mart 1919 tarihleri arasında peyderpey oldu Ve Yemende alet oldukları yine şer güç İngiltere ve Portekiz… Yani kısaca emperyalist Avrupadır Bütün şehitlerimizi Rahmet ve minnetle yad ediyorum Yemen kadar filistin kadar dilimize almadığımız görmezden geldiğimiz esir Türk Yurtlarımız var Dünyada en büyük soykırımı yaşayan Doğu Türkistan var Kırım Var Keşmir var Musul var Kerkük var Güney Türkistan var Karabağ var Tabi ki mazlumun yanında olacağız canla başla malla Ama tarihi gerçekleri esir yurtlarımızıda unutmayacağız…
Ahir zamanın Hz Hüseyin İzlisinin Sizi yıllarca küresel emperyalist sermayenin uşaklığına mahkûm etmek isteyen güçlere karşı
Ben Türk’üm! Türk esir olmaz!..
Ben Türk’üm! Türk devletsiz olmaz!..
Ben Türk’üm! Türk bayraksız olmaz!..
Ben Türk’üm! Türk ezansız olmaz!..
Ben Türk’üm! Türk hürriyetsiz olmaz!..
Diyor musunuz?
Diyecek misiniz?
Size soruyorum?
Diye seslendiğini hatırlıyor çoğumuz şimdi küresel emperyalist zihniyete uşaklık sadece İşgalle mi olur? Bakın Güzel şehirlerimizin bir çoğunda işletmeler satılmış alanlar işletme sahipleri Arap İngiliz çalışan Türk ise bu o sözün tezahürü değil midir?
Dünyayı yöneten bankerlerin faiz üzerinden bizim sırtımızdan kazançlarını incelersek sözün haklılığı çıkmaz mı? Üretmeliyiz çalışmalıyız Aklı kullanmalı ilme bilme önem vermeliyiz geleceğin Büyük Türkiyesi lafla peynir gemisi yürüterek değil çalışarak üreterek olur.Fıratın Doğusu Fıratın Batısı biz kantonlar başlamadan bu şer yuvaları dağıtılmalı demiştik Şaki Müslümlere diğer verilirken bile …
Ey Milletim unutma sen sadece Türklüğün İslamlığın değil Emperyalizmin kanını emdiği bütün insanlığın Umudusun sen adaleti tesis ederek Düzeninle adalet ve insanca yaşamı insanlıkla buluşturacak vizyon ve misyona sahipsin Çalışmalı üretmeli bilimsel çalışmalar ağır sanayi tarım ilaç sanayi kısacası her alanda Milli hamlelere önem vermelisin.Zulumle dolmuş bu dünyayı tekrar Mefkurenle yaşanabilir bir yer haline getirmelisin…
Milleti ve inancına kendini vakfetmiş Ahir zamanın Hz Hüseyin izlisini Rahmetle anarak aşağıdaki mısraları sizlerle paylaşarak müsaadelerinizi istiyorum Günleriniz akşamlarınız geceleriniz güzellik hayr Rahmet ve bereketle dolsun
#EzeldenEbede
#Göğsümüzİmanla
#DualarımızTuranlaDolsun
Dönmedik Bırakmadık Bil Öksüz sevdamızı
Aleme Güneş Olan Şu Kutlu Davamızı
Rabbe adak sunmaya hazırız canımızı
Ezelden ta ebede ebede kadar Usta
Garipçedir lafım Halim Garipçe
Her hayayı buluyorum kendimde
Gayri senden sonra hiçbir kimseye
İrademi Teslim edemem Usta
Tumblr media
0 notes
mustafamirdesli-blog1 · 7 years ago
Text
MIRDESİLERİN TARİHİNDE HALEP (944-1080)
Halep, insanlık tarihinin en eski şehirlerinden birisidir. İnsanoğlu tarafından kurulan ilk birkaç şehirden biri olan Halep, bildiğimiz kadarı ile önce Hititlerin egemenliğindeydi. Daha sonra sırasıyla Mitanniler, Asur, Babil, Pers, Selevkos, Roma ve Bizans tarafından ele geçirilen şehir 636 gibi çok erken bir tarihte İslam ile şereflenmiş. Emevi, Abbasi, Hamdani ve Mirdasi hanedanları tarafından idare edilen Halep, 11. Asırda Türklerin hakimiyetine girmiş. Selçuklu, Eyyubi, Memluklu ve Osmanlı hanedanlarınca yüzyıllarca yönetilen Halep 1. Dünya Savaşına kadar, 400 yıl boyunca Osmanlı’nın kontrolündeydi. Yavuz Sultan Selim Han’ın Mısır seferinde fethedilen Halep, Osmanlı’nın sembol şehirlerinden biri oldu. Halep merkezli Mirdasiler Emirliği de 944-1079′da Musul Ukaylileri tarafından yıkıldı. Halep’i 1085 yılına kadar ellerinde tutan Ukayliler ise bu bölgede “Sünni Selçuklular” tarafından devrildiler
(944-1080 yıllarında Halep'te hüküm süren müsliiman bir hanedan.
Hanedanın kurucusu Esedüddevle Sâlih b. Mirdâs'ın mensup olduğu Benî Ki-lâb kabilesi IV. (X.) yüzyıldan beri Suriye çölünde yaşıyordu. Bölgedeki halkın etkisinde kalarak Şiîliği benimseyen kabile XI. yüzyılın başında Kuzey Suriye çölünü kontrol etmekteydi. Bu dönemde Hille'de yaşayan Sâlih b. Mirdâs Rahbe'ye hâkim oldu ve burada Fatımî Halifesi Hâkim-Bi-emrülâh adına hutbe okuttu (399/1009). Sâlih Rahbe'de yeni bir devlet kurmayı planlıyordu. Ancak hem Abbâsîler'in hem de Fâtımîler'in müdahalesi yüzünden buna imkân bulamadı. Ardından Halep'le ilgilenmeye ve şehri hâkimiyeti altına alan Hamdânî Memlükleri'nden Lü'lü'ün oğlu Murtazâ'yı taciz etmeye başladı. Murta-zâ, Benî Kilâb'dan kurtulmak için hileye başvurdu. Düzenlediği bir ziyafet esnasın*da Kilâbîler'den bir kısmı öldürüldü, ara*larında Sâlih b. Mirdâs'ın da bulunduğu bir kısmı hapse atıldı (402/1011-12). 405 (1014-15) yılında kaçmayı başaran Sâlih 2000 kişilik bir kuvvet oluşturup Halep'e yürüdü ve Murtazâ'yı yenerek esir aldı.
Yapılan görüşmeler sonunda serbest bırakılan Murtazâ Halep'i terkedip Bizans-lılar'a sığındı. Bu olayın ardından Salih b. Mirdâs Halep Kalesi kumandanı Feth ile birleşti. Feth bir yandan da Kuzey Suriye'ye hâkim olrnak isteyen Fâtımîler'le müzakerelere girişti. Salih b. Mirdâs, Kelb ve Tay kabilele-riyle anlaşarak Halep'ten Âne'ye kadarki bölgenin kendisine bırakılmasını sağladıktan sonra 415 (1024) yılında Halep'i ele geçirdi ve Mirdâsîler hanedanının temellerini attı. Halep Kalesi'ni de Cemâziyelev-vel416'da [721] alan Mirdâsîler Halep ve Humus'a hâkim oldular, ardından hâkimiyet alanlarını genişletip merkezî Suriye, Ba'lebek, Hısnıakkâr ve Sayda'ya kadar uzanan topraklan zaptettiler. Mirdâsîler'in bu kadar yayılmasından ve merkezî Suriye üzerinde hükümranlık kurmasından rahatsız olan Fatımî Halifesi Zahir 419 (1028) yılında Anuş Tegin ed-Dizberî kumandasında bir orduyu Suriye'ye gönderdi. Savaş Fatımî ordusunun zaferi ve Salih b. Mirdâs'm Ölümüyle sonuçlandı.[722]
Salih'in yerine geçen iki oğlundan Şib-lüddevle Nasr Halep'e, kardeşi Muizzüd-devle Sima! şehrin iç kalesine sahip oldu. Antakya'nın Bizans valisinin sevkettiği birlikler Kaybar denilen yerde Mirdâsî kuvvetleri tarafından mağlûp edildi.[723] Bu mağlûbiyeti öğrenen Bizans İmparatoru 111. Romanos Argyros ertesi yıl intikam almak için harekete geçti. Mirdâsîler, Azâz yakınında Bizans ordusunu yenilgiye uğratarak büyük ganimet ele geçirdiler.[724]
Bu sırada Nasr kardeşinin yokluğundan faydalanıp İç kaleyi de zaptederektek başına Halep'e hâkim oldu. Kendini korumak için Bizans'la anlaşan Nasr, Fatımî tehdidiyle karşı karşıya kalınca Fâtımîler'le Bizans arasındaki bir ittifaka kurban gitmekten korktu ve dört yıl süren görüşmelerden sonra III. Romanos'a tâbi oldu. Halife Zahir el-Fâtımî, Halep'in bir sınır karakolu olarak önemini bildiği için bu gelişmeden rahatsızlık duydu. O sırada iktidarda bulunan İmparator IV. Mikhail, Nasr'a Fâtımîler'le de anlaşmasını tavsiye etti. Bunun üzerine Nasr Zâhir'e kıymetli hediyeler göndererek Fâtımîler'le uzlaştı. Buna göre Humus Mirdâsîler'e bırakılacaktı. Ancak Vezir Anuş Tegin CercerâFnin anlaşmaya karşı çıkması Fâtımîler'Ie Mir-dâsîler arasında çatışmaya yol açtı. Yapılan savaşta Nasr b. Salih öldürüldü [725] Halep'e kaçmak zorunda kalan kardeşi Simâl muhtemelen Halep'te fazla kalamadı. 429'da (1038) Halep'e giren Anuş Tegin daha sonra diğer Mirdâsî şehirlerine yönelerek Bâlis ve Menbic'i ele geçirdi. Anuş Tegin'in ölümü üzerine (433/1042] Halep halkı şehrin kapılarını Simâl'e açtı. Bizanslılar ve Fatımî Devleti Simâl'in Halep hâkimiyetini tanıdılar. İlk Türkmen akınları karşısında Bizanslılar Mirdâsîler'le olan on yıllık barış antlaşmasını yenilediler (439/1047-48). Ertesi yıl Fatımî Halifesi Müstansır-Billâh ile Simâl'in arası bozuldu. Mirdâsîler, Fâtımîler'in Hadım Rıfk kumandasında Halep'e sevkettiği büyük bir orduyu yenilgiye uğrattılar.[726]
Kazandığı bu zafere rağmen hâlâ Fâti-mîler'den çekinen Simâl hanımı Seyyide ve oğlu Vessâb'ı 40.000 altınla Mısır'a gönderdi. Müstansır- Billah Halep'i ve hakimiyeti altındaki diğer toprakları Simâl'e iktâ olarak verdi. Öte yandan Arslan el-Besâsîrî, Sultan Tuğrul Bey'in önünden Bağdat'tan kaçtığı zaman (447/1055) Rahbe'ye gelmiş, Simâl de onun gücünden çekindiği için Rahbe'yi kendisine bırakmıştı. Başarılı idaresine rağmen Benî Kilâb arasında Simâl'i kıskananlar vardı. Bu sebeple Simâl, Müstansir'a bir elçi göndererek Halep'e karşılık kendisine Cübeyl, Beyrut ve Akkâ'nın verilmesini istedi. Talebi kabul görünce Halep'i Fâtımîler'e teslim edip Akkâ'ya gitti (1057). Ancak Mirdâsîler Halep'in Fâtımîler'in eline geçmesine razı olmadılar. 1060 yılında Mirdâsî kuvvetleri Funeydik'te Fatımî ordusunu yendi. İki gün sonra Halep Nasr'ın oğlu Reşîdüddevle Mahmûd tarafından zaptedildi. Fâtımîler Kuzey Suriye'den tamamen çekildiler.
Reşîdüddevle'nin Halep'e hâkim olmasında ücretli Türk askerleri önemli rol oynadılar. Bu sırada Kahire'de bulunan Simâl Halep'e dönmeye karar verdi, fakat yeğeni Mahmûd şehri ona bırakmayı kabul etmedi. İki taraf arasındaki mücadele Benî Kilâb kabile reislerinin araya girmesi üzerine anlaşmayla sonuçlandı. Simâl Rebîülâhir 453'te [727] bir defa daha Halep'e hâkim oldu. Bizans'a karşı başarı ile mücadele eden Simâl Zilkade 454'te [728] Halep'te öldü ve yerine kardeşi Ebû Züâbe Atiyye geçti.
Ancak Mahmûd bu durumu kabul etmediği gibi kabilenin desteğini alarak Halep üzerine yürüdü.[729] Bu mücadeleye Atıyye'nin isteğiyle Suriye'ye ilk giren Türkmenler'den olan Hârûn b. Han da karıştı. Hârûn, Mahmûd'un saldırılarına karşı şehri başarıyla savundu. Buna rağmen Atıyye daha sonra Türkmenler üzerine baskın düzenleyip bir kısmını katletti.[730] Hârûn da yanındaki Türkmenler'le şehirden ayrılarak Mahmûd'un hizmetine girdi. Mercidâbık civarındaki savaşta Atıyye yenildi [731] ve Mahmûd üç ayı aşan bir kuşatmanın ardından Halep'i ele geçirmeyi başardı. Fâtımîler İsteklerine boyun eğmeyen Mahmûd'a karşı Atıyye'yi harekete geçirdiler. İki taraf arasında yeni bir mücadele başlamak üzereyken Trablusşam hâkimi Kadı Emînüddevle İbn Ammâr'ın araya girmesiyle anlaşma sağlandı.
Öte yandan gittikçe artan Türk akınlarını durdurmayı amaçlayan İmparator Romanos Diogenes, Kuzey Suriye'nin önemli kalelerinden Menbic'i zaptetti ve Halep çevresinde bulunan Türkmen ve Arap kuvvetleriyle savaşa girip bir gece baskınıyla onları yendi.[732] Bu muharebeden sonra imparator daha önce Hârûn tarafından ele geçirilen Artan ve İm kalelerine tekrar hâkim oldu (462/ 1070). Türkmen emirlerinden Sandûk 462 (1070) yılında büyük bir orduyla Halep'e girerek kışı orada geçirdi. Mahmûd ona kıymetli hediyeler verip Bizans'a karşı cihada teşvik etti.
Türkmen akınlarından rahatsızlık duyan Mahmûd Büyük Selçuklular'a tâbi oldu ve Abbasî Halifesi Kâim-Biemrillâh ile Sultan Alparslan adına hutbe okuttu.[733] Alparslan, Mısır seferine çıkmadan önce Mah-mûd'a elçi gönderip huzuruna çağırdı. Gelmemekte direnmesi üzerine Halep'i iki ay kuşattı. Mahmûd çaresiz kalıp annesi Seyyide ile birlikte sultanın huzuruna çıktı, Alparslan da onu affetti. Sultan, Mahmûd'u Emîr Aytegin'le birlikte Dı-maşk'ın fethiyle görevlendirdi. Bu sırada Atıyye, Antakya'dan sağladığı yardımla Halep bölgesine girerek yağma akınları*na başladı. Mahmûd, Türkmen Emîri Kurlu Bey'in yardımıyla Atıyye'yi ve müttefiklerini yendi. Mahmûd 1075'te ölünce adamları, veliaht tayin ettiği oğlu Şebîb'İn yerine büyük oğlu Celâlüddevle'yi hanedanın başına geçirdiler. Bu sırada I. Süleyman Şah Halep'i kuşattı. Celâlüddev-le'nin kendisinin Selçuklu naibi olduğunu bildirmesi üzerine Süleyman Şah muhasarayı kaldırdı. Celâlüddevle, Anadolu'da faaliyette bulunan Türkmen beylerinden Ahmed Şah ile anlaşıp Bizans'ın eline yeni geçmiş olan Menbic'i geri aldı.[734] Bir süre sonra kendisini destekleyen Türkler'i bertaraf etmek istediyse de Türkmenler tarafından öldürüldü.[735]
Mirdâsî emirleri onun yerine kardeşi Sâbık'ı geçirdiler. Ahmed Şah da Türk-menler'in yanına gidip onları sakinleştirdi. Böylece Halep'te düzen yeniden sağlandı. Benî Kilâb ise Sâbık'ın emirliğini kabul etmeyip Celâlüddevle'nin diğer kardeşi Vessâb ile birleşerek Halep'e hâkim olmak istedi. Ahmed Şah, Türkmen beylerinden Dilmaçoğlu Mehmed Bey'den yardım aldı. Türkmen beyleri Vessâb'a karşı harekete geçip Benî Kilâb'Ia ittifaklarını bozdular. Böylece Sabık Türkmenler sayesinde hâkimiyetini devam ettirdi. Yenilginin ardından Vessâb yakınlarıyla İsfahan'da bulunan Sultan Melikşah'ın huzu*runa çıkarak Sâbık'tan şikâyetçi oldu. Me-likşah onlara Suriye'de bazı iktâlar verdi. Ayrıca kardeşi Tutuş'u Suriye'ye tayin etti. Melik Tutuş Halep'i kuşatınca muhasaraya Melikşah'ın emriyle Musul Ukaylî Emîri Şerefüddevle Müslim b. Kureyş de katıldı. [736]Yardıma gelen bir Türkmen emîrinin mağlûp edilmesiyle zor durumda kalan Tutuş kuşatmaya son verip Diyarbekir bölgesine yöneldi. Tutuş'un Suriye'de devam eden faaliyetleri karşısında sıkıntıya düşen Halep halkı ve yerli muhafız kuvvetleri şehri Müslim b. Kureyş'e teslim etmek istiyorlardı. Ancak Sabık ve iki kardeşi Mirdâsî-Ier'in sonu demek olan bu teklife karşı çıktı. Tutuş'un Halep'e yürümek için tekrar hazırlıklara başlaması üzerine Sabık kendilerine yardım etmesi karşılığında Müslim'e bazı şehirleri vermeyi Önerdi. Bu teklifi kabul etmeyen Müslim şehirden yapılan davetler sonucunda Sultan Melikşah'tan izin alarak Halep önüne geldi.[737] Sabık şehrin kapılarını kapattıysa da Müslim yiyecek sıkıntısı çeken halkın ve Halep reisinin desteğiyle hiçbir mukavemetle karşılaşmadan içeri girmeye muvaffak oldu.[738] Sabık iç kalede direnmeye çalıştı. Ancak kardeşleri Vessâb ve Şebîb Halep'teki ordunun desteğiyle Sâbık'ı tutukladılar. Ardından Müslim ve Mirdâsîler arasında bir anlaşma yapıldı. Buna göre Şebıb ve Vessâb'a Azâz ve Esâ-rib, Sâbık'a Rahbe ve çevresi iktâ edilecekti. Böylece Müslim, Rebîülâhir 473 [739] tarihinde iç kaleyi alıp Mirdâ-sîler'in hâkimiyetine son verdi. Türkler Mirdâsîler zamanında Suriye'ye girmeye başlamışlardı. Mirdâsîler'in özel şairi olarak kabul edilen İbn Hayyûs'un bu aile için otuz kaside yazdığı belirlenmiştir. [740]
0 notes
kitapindiroku · 7 years ago
Text
Oğuz Boyları Aşiret, Oymak, Cemaatler 2 - Üçoklar Kitabı pdf indir pdf indir
Oğuz Boyları Aşiret, Oymak, Cemaatler 2 – Üçoklar Tarihte Danişmentli, Selçuklu, Eretna, Karamanoğlu, Dulkadirli ve Osmanlı Devletleri siyasi hakimiyetlerinde bulunmuş Sivas, Kayseri, Niğde, Aksaray, Nevşehir, Kırşehir, Yozgat, Çorum, Kırıkkale, Çankırı yöresinin iskan tarihi yazılmıştır.
Çalışma bölgemize komşu illerden Kahramanmaraş, Mersin, Malatya, Adıyaman, Konya, Tokat, Ankara yöresi ile bölgenin iskan yapısında etkili olmuş Memluklu, Karakoyunlu, Akkoyunlu, Safevi Devletleri Aşiretleri üzerine durulmuş, bu bağlamda Gaziantep, Kilis, Suriye, Hatay, Diyarbakır, Urfa, Mardin, Erzincan, Erzurum. Elazığ İllerimizden kısmi bilgiler aktarılmıştır.
Saruhanoğulları, Karaisaoğulları-Karesi, Hamitoğulları, Aydınoğulları, Menteşoğulları, Tekeoğulları, Germiyanoğulları Devletlerinin siyasi hakimiyetleri görülen Eğe ve İç Eğe illerinden Manisa, Balıkesir, Isparta, Muğla, Antalya, Uşak, Kütahya, Bursa, Afyon, Eskişehir yörelerinden bölgeye gelmiş, ya da tehcir, zorunlu iskan, göç gibi nedenlerle adı geçen illeri yurt tutmuş aşiret, oymak, cemaatleri ve bunların yerleştiği yerler belirtilmeye çalışılmıştır.
Kazak, Kığız, Kıpçak, Saka, Altay, Özbek, Uygur gibi Turani soylu diğer Türk Boyları ele alınmış, bunların alt boyu olduğu bilinen ve kendilerini Karaçay, Dağıstan, Lezgi, Ahbaza, Alaş, Çavuş, Noğay, Kabardey, Çerkez, Terekeme, Misket, Çiğil, Muhacir” gibi adlarla adlandıran oymaklar ve bunların yurt tuttuğu köyler verilmiştir.
Ayrıca kendisini Arap, Gürcü, Kurmançi, Zaza, Sünni Kürt, Kürt Alevisi, Yörük, Türkmen adları ile adlandıran köyler ve oymaklar ele alınmış, bunların bağlı üst boyları ve yaşadıkları köyler gösterilmeye çalışılmıştır.
Bozoklar ve Üçoklar adı ile iki cilt olarak yayın hayatına geçirdiğimiz eserimizle 2525 Sayılı Soyadı Kanunu’ndan evvel ki oymak/sülale ve köy adını bilen her bölge insanı seceresine ulaşacaktır.
Araştırmacı Yazar İsmail UÇAKCI
TÜRK TARİH KURUMU ARŞİV ŞEFİ (Emekli)
Oğuz Boyları Aşiret, Oymak, Cemaatler 2 - Üçoklar Kitabı pdf indir pdf indir oku
0 notes
mustafaasir · 5 years ago
Photo
Tumblr media
Altaylardan Tuna'ya, Malazgirt'ten Kurtuluş'a Hunlar'dan Göktürk'lere osmanlı'dan Safevi devletine. selcuklu'dan Memluk'li devletine bu milleti köklerinden koparmayan atalarımızın ruhu şad olsun. 3Mayıs Türkçülük günü kutlu olsun. 🇹🇷 #altaylar #tanrıdağı #bozkır #göktürkler #memluklu #eddevletüttürkiye #selçuklu #osmanlı #safevidevleti #türktarihi #türkçülükgünü #türkmiileti https://www.instagram.com/p/B_uynMnll-O3N7Ev8oeE30kRfvWG5s3BM9N7pw0/?igshid=1rv7qgw7gji05
0 notes
mustafaasir · 5 years ago
Photo
Tumblr media
Türk Memluklu cam kandil Ed-devletü't-türkiye Deveti Cam kandilin tüm yüzeyi, koyu mavi, beyaz, kırmızı, altın yaldızla boyama ve mineleme tekniğiyle bezenmiştir. Şişkin gövdeli ve yukarıya doğru genişleyen uzun boyunlu bir askı kandildir. Gövdesinde zincir asmak için altı kulp vardır. İçten yeşile boyalı cam kandilin tüm yüzeyi, koyu mavi, beyaz, kırmızı renkler ve altın yaldızla boyanan; yazı bordürleri, geometrik ve bitkisel kompozisyonlarla bezelidir. Mineleme tekniği ile yapıldığı için bezemelerin bir bölümünün kabarık olması kandilin yüzeyine derinlik kazandırmaktadır. Gövdesinde kırmızı ve beyazla yapılmış dilimli madalyonlar içine bitkisel bezemeler, boyunda ise bordürler halinde rumi kompozisyonlar ve Nur suresinden alınmış ayetler yer almaktadır. Sergi yeri Türk islam eserleri müzesi #Türkislameserleri #objektifimden #memluk #müze #tarih https://www.instagram.com/p/CAnCfRTllt2f-15_xOXCtk8_KCv0fIe1Cpdaj00/?igshid=r4cyij72df3u
0 notes