#maydanoz içerdiği vitaminler
Explore tagged Tumblr posts
Text
#blog ara#blog bul#blog oku#minikblog#blog#minikblog oku#maydanoz mutfak#maydanoz içerdiği vitaminler#maydanoz içeriği#maydanoz hakkında#maydanoz
0 notes
Text
Sağlıklı Bir Cilt İçin Neler Yemeliyiz?
Hepimiz güzel görünmek istiyoruz. Güzel ve estetik bir görüntü için cildimizin, saçlarımızın ve tırnaklarımızın sağlıklı görünmesinin ne kadar önemli olduğundan bahsetmeye bile gerek yok. Peki yediğimiz yiyecekler ve beslenme stilimiz daha sağlıklık bir görünüme sahip olmamız için bize nasıl yardımcı olabilir?
Avokado
Eğer kozmetik ürünlerin içerdiği malzemeleri incelerseniz pek çok üründe avokado karşınıza çıkacaktır. Ayrıca internette doğal maskeler için araştırma yapan birisiyseniz avokadonun ne kadar sık karşınıza çıktığını biliyorsunuzdur. Avokadoda bulunan zengin yağ asitleri cildin sağlığını koruması ve gerekli bakım için muhteşem bir kaynaktır. Üstelik sadece yağ asitleri de değil, C vitamini, E vitamini ve antioksidan içeriği sayesinde cildinizin onarılması için süper faydalara sahiptir.
Kivi
Bu yeşil meyveyi hepimiz marketlerin manav bölümlerinde ve pazarlarda görüyoruz ama gerçekte ne işe yaradığı konusunda pek fikrimiz yok. Halbuki çok zengin bir C vitamini kaynağıdır ve güneşin ciltteki istenmeyen etkilerini yok etmek için birebirdir.
Balık
Cildinizin genç görünmesini sağlayan elastik bir cilde sahip olmanızdır. Eğer cildiniz yeterince elastik değilse yaşlanma başlamıştır. Cildinizdeki elastikiyeti artırmak için balıkta bolca bulunan Omega 3 yağ asitlerinden daha faydalı pek bir şey yok. Özellikle kızartma yerine buğulama olarak yerseniz cildiniz açısından sağlıksız olan yağların da vücuda girmesini engellemiş olursunuz. Özellikle somon balığı da cildin nem tutmasını kolaylaştırarak cildinize bu yönden de faydalı olur.
Ceviz
Ceviz de tıpkı balık gibi zengin Omega 3 yağ asitleri içerir. Tüm vücudunuz için faydalı yağları temin eden ceviz cildinizin daha çok elastikiyet kazanmasına ve geç yaşlanmasına yardımcı olur.
Pancar
Cildimizin gençliğini koruyabilmesi için serbest radikallerin hasarlarını minimuma indirmemiz gerekiyor. Bunun için de antioksidan adı verilen bileşenler çok önemli. Hemen hemen her yiyeceğin içinde farklı seviyelerde antioksidan bulunabiliyor. Ama pancar da gerçekten çok yüksek seviyede bulunuyor. Sık sık pancar tüketmek demek daha canlı, daha doğal parlak ve genç görünen bir cilde sahip olmanızı sağlayacaktır. Ayrıca cilt yüzeyine yakın kılcal damarların çeperlerini güçlendirmeye de yardımcı olur. Salatalarınızdan eksik etmeyin!
Domates
Söz konusu mineral ve vitaminler olunca doğanın bize sunduğu en büyük mucizelerden birisi de domates. Güneş yanıklarını iyileştirici özelliği ile bilinen domateste bulunan antioksidanlar güneşin hasarlarını da onarmak için etkilidir. Çiğ olarak bol bol domates tüketerek daha sağlıklı bir cilde kavuşabilirsiniz. Eğer kuru bir cilde sahipseniz düzenli aralıklarla domates suyu içebilirsiniz.
Maydanoz
Antioksidan ve C vitamininin cilt için öneminden bahsetmiştik. İşte bunlar açısından zengin ve sağlık kaynağı olarak bilinen maydanozu da sık sık tüketmek daha genç ve daha sıkı bir cilde sahip olmanın ipuçlarından.
Ananas
Ülkemizde hemen hemen her markette bulunmasına rağmen çok bilinip tüketilen bir meyve değil ananas. Halbuki yurt dışındaki kadınların cilt güzelliği için en çok tükettiği doğal C vitamini kaynağı meyvelerden bir tanesi. En çok bilinen özelliği ise cildi yumuşatması ve cilt hücrelerinin onarılmasına yardımcı olması.
Kekik
Eğer kırışıklıklarıdan rahatsızsanız mutlaka kekik tüketin. Miktop kırıcı ve dezenfekte edici özellikleri ile cildinize faydalı olan kekiği salatalarınıza ve etlerinize eklemeyi unutmayın!
Havuç
Havuç ve genel olarak rengi turuncu olan sebze ve meyveler yüksek düzeyde A vitamini içerir. A vitamini de cilt için ultraviyole ışınlarının zararlarına karşı koruma sağlar. Havuç ayrıca içerdiği antioksidanlarla serbest radikallere karşı savaş vererek cildinizin erken yaşlanmasını önler.
Kırmızı Dolma Biber
Kırmızı dolmalık biber içerdiği karotenoid (biyolojik pigment) sayesinde cilt yüzeyindeki kan akışını düzenler. Bu da cilt hücrelerinin yeteri kadar beslenmesi ve daha çok kolajen üretmesi anlamına gelir. Bu da daha sağlıklı bir cilt demektir.
Portakal, Limon ve Mandalina
Turunçgiller ailesinin bu 3 üyesini sık sık tüketmek de cildimizdeki kan dolaşımını hızlandırmak ve yeni cilt hücrelerinin ihtiyacı olan besinlerin ulaştırılmasını sağlamak açısından etkilidir. C vitamini kaynağı olan bu meyveleri özellikle kışın sık sık tüketerek hastalıklara karşı sağlam bir bağışıklık sistemine sahip olabilirsiniz. Cildimizin düşmanı olan toksinleri vücuttan atmak için sabahları ılık su limon karışımı içebilirsiniz.
Fesleğen
Fesleğen de cilt hücrelerinin yenilenmesini hızlandırıcı etkisi ile daha pürüzsüz ve daha doğal parlaklığa sahip bir cilde kavuşmanızı sağlar. Ayrıca diğer yeşil yapraklı, özellikle koyu yeşil yapraklı sebzeler de yüksek antioksidan içerikleri ile yaşlanmayı geciktirir.
Çilek
Küçük meyveler büyük meyvelere oranla genellikle daha fazla antioksidan içerirler. Daha fazla antioksidan demek daha geç yaşlanmak yani daha genç görünmek demek. Çilek başta olmak üzere yaban mersini, üzüm gibi küçük meyveleri sık sık tüketmeyi ihmal etmeyin, tabi ki mevsimlerinde.
Kavun
Kavun bolca betakaroten içerir ve kolajenleri destekleyerek ciltteki lekelerin ve kırışıklıkların görünürlüğünü azaltır.
Kırmızı Et
Cilt sağlığında demir ve çinko çok önemli yer tutar. Bunları birlikte alabilmenin en iyi yollarından birisi de haftada en az 2 kere kırmızı et tüketmektir.
Ispanak
Demir açısından zenginliğini duymayan kalmayan ıspanak bunun yanı sıra zengin bir A vitamini kaynağıdır. Özellikle aşırı kuru bir cilde sahipseniz ve cildiniz pul pul dökülüyorsa mevsiminde bol bol ıspanak yemeği yemenizde fayda var.
Zeytinyağı
Cildin en büyük ihtiyacı nemdir. Bu nemi sadece sudan almazsınız. Cildinizde nemin tutulması yani depolanıp ihtiyaç halinde kullanılmasını sağlayacak en iyi besinlerden birisi de zeytinyağıdır. Zeytinyağını salatalarınıza ve kahvaltınıza eklemeniz daha güzel bir cilt için yapabileceğiniz en faydalı davranışlardan olacaktır.
Yumurta
Zengin protein kaynağı olarak bilinen yumurta özellikle cilt kuruluğu çekenlerin bol bol tüketmesi gereken bir besin. Serbest radikallerin verdiği hasarı onarmaya da yarayarak cildinizin genç görünmesini sağlar.
Yeterince Su
Suyun cildiniz için önemini zaten biliyorsunuz. Ama yeterince tüketmek de çok kritik. Yeterinceyi biraz açacak olursak kilonuza göre içmeniz gereken su miktarının değişeceğini söylememiz gerekir. Kilo başı 30 ml su içmelisiniz. Yani 50 kiloysanız içmeniz gereken su miktarı da 1.5 litre oluyor. 1 su bardağının ortalama 200 ml olduğunu da hesaba katarak 50 kilo bir kişinin en az 8 bardak su içmesi gerekiyor.
Brokoli
A ve C vitamini açısından çok zengindir. cildin kurumasını önleyip, vücudun iç ve dış kısımlarını örten epitel dokunun bütünlüğünün sağlanmasına yardımcı olur.
Kereviz
K vitamini açısından en zengin sebzelerden birisi olan kereviz kan akışını düzenleyerek cildinizin daha pürüzsüz bir hale gelmesini sağlar.
Nar
Süper meyve olarak da bilinen nar cildin yüzeyinde daha görünür halde bulunan genişlemiş damarların görünürlüğünü azaltıp daha estetik bir görüntü sağlar.
Kefir
Kefirin probiyotik özellikleri cilt dostudur ve cildin onarılmasına yardımcı olur.
Elma
Folik asit ve E vitamini açısından zengin olan elmanın cilde olan faydaları filmlerde bile karşımıza çıkıyor. Daha pürüzsüz ve güzel görünen bir cilt için her gün bir elma yiyebilirsiniz.
Yeşil Çay
Söz konusu antioksidan olduğunda en zengin kaynak olarak gösterilen yeşil çayı da günlük olarak tükettiğinizde cildiniz sıkılaşır ve sivilceleriniz doğal olarak tedavi edilmiş olur.
1 note
·
View note
Text
15St Choice Small Chicken Küçük Irk Tavuklu Yetişkin Köpek Maması
15St Choice Small Chicken Küçük Irk Tavuklu Yetişkin Köpek Maması
Küçük ırk köpekler yetişkin ağırlıkları 10 kilogramı aşmayan köpeklerdir. Küçük ırk köpekler 8-10 ay içinde hızla büyür ve büyük köpeklere nazaran daha uzun bir yaşam sürerler. Bu süre 15 yılı bulmaktadır. Mini ırklar yavruluk köpek eğitimi dönemlerinde günde ortalama 20 gr alırlar. Gelişimlerinin büyük bir kısmını 6 aylık dönemleri içinde tamamlarlar. Bu kısa ve hızlı gelişim döneminde siz küçük ırk köpek sahiplerinin dikkat etmesi gereken birtakım unsurlar mevcuttur.
Bunların başında köpeğinizin ırkına ve yaşına uygun mama seçimi gelmektedir. Mama seçimi için veteriner hekimlerinizin görüşlerine başvurmanız doğru olacaktır fakat genel hatlarıyla küçük ırk köpek mamaları onların küçük ve hassas dişlerine uygun minik tanecikli olmalı ve fizyolojik özellikleri arasında bulunan kolay yağlanmayı önleyici obezite karşıtı bir mama olmalıdır.Köpeklerde yetişkinlik çağı yaklaşık olarak 11-16 ay arası gerçekleşmektedir. 1 yaşını dolduran küçük ırk yetişkin köpekler için 15St Choice Small Chicken Küçük Irk Tavuklu Yetişkin Köpek Maması, tam ve dengeli bir beslenme sağlamaktadır.
Yüksek protein ve içerdiği mineral ile vitaminler sayesinde küçük ırk yetişkin köpeğiniz için sağlıklı bir öğündür. Köpeklerin beslenme şekilleri biz insanlardan farklıdır. Bu sebeple uzmanlar sevimli dostlarımızı evden beslemememiz gerektiğini önemle vurgulamaktadırlar. Çünkü bizim bir öğünümüzden aldığımız besin köpek oteli değerleri köpeğimizin alması gereken besin değerlerinden çok farklıdır. Bu durum şöyle özetlenebilir; örneğin küçük ırk yetişkin köpeğinizin alması gereken protein miktarı %30 olsun. Bu miktarı gün aşırı alabilmesi köpeğinizin sağlığı için büyük önem taşır.
Fakat evden beslediğimizde ihtiyacı olan besinleri tam ve dengeli içeren bir öğün oluşturmamız olanaksızdır. 15St Choice Small Chicken Küçük Irk Tavuklu Yetişkin Köpek Maması küçük ırk yetişkin köpeğiniz için gereken günlük besin değerlerini tam anlamıyla sağlamakla birlikte, sindirim sistemi ve bağırsak sağlığı için kurutulmuş domates püresi ve kurutulmuş pancar küspesi içermektedir. 15St Choice Small Chicken Küçük Irk Tavuklu Yetişkin Köpek Maması öncül içeriği tavuktur. Köpeğinizin sağlığı için son teknoloji mama formülleri kullanılmıştır.
Küçük ırk köpekler kilo almaya oldukça müsait yapıdadırlar. Doğumlarında küçük ırklar yetişkin ağırlığının % 5'i kadardır ve bu oran büyük ırkların 5 katı fazladır. Gelişimlerini çok hızlı tamamlayan küçük ırklar bu sebeple yağlanmaya çok yatkındırlar. 15St Choice Small Chicken Küçük Irk Tavuklu Yetişkin Köpek Maması L-KARNITIN VE ay çiçeği içeriği ile köpeğinizin yağı Metabolize edip kullanması ve dolayısı ile gereksiz kilo alımını engeller. 15St Choice Small Chicken Küçük Irk Tavuklu Yetişkin Köpek Maması içerdiği Delta+ ile kötü nefes kokusunu önler ve ağız sağlığını için yeşil çay, çözülebilir C vitamini, selüloz, bahçe nanesi ve maydanoz içerir. Küçük köpekler büyük köpek pansiyonu ırk köpeklere nazaran ağız hastalıklarına daha yatkındır. Bu sebeple ağız sağlıklarını destekleyici mamalar seçmeniz doğru olacaktır.
15St Choice Small Chicken Küçük Irk Tavuklu Yetişkin Köpek Maması içerdiği prebiyotikler sayesinde bağırsakta bakteri oluşumunu önlemekle birlikte bağışıklık sistemini güçlendirici özelliktedir. Köpeğinizin günlük alması gereken enerji miktarı köpeğinizin günlük aktivite, yaş ve sağlık durumlarına göre değişkenlik göstermektedir. Bu konu ile ilgili veteriner hekimlerinizin görüşlerini alabileceğiniz gibi 15St Choice Small Chicken Küçük Irk Tavuklu Yetişkin Köpek Maması bilgi cetvelinden de yararlanabilirsiniz. Mamalarınızı nemli, sıcak ve güneşli alanlara maruz bırakmamalısınız. Mamanızın taze ve koku kaybına uğramamış olması için mutlaka ağzını kapalı tutunuz. Daima mama ile birlikte günlük taze ve temiz su bulundurunuz.
0 notes
Text
Eyüpsultan Belediyesi’nden Sosyal Medyada diyetisyen desteği
26 Mart 2020, Perşembe 14:04
İstanbul
İSTANBUL, (DHA) – Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs (COVID-19) salgınına karşı önlemler alan, temizlik, eğitim, sağlık, sosyal ve teknik alanlarda hizmetlerini arttıran Eyüpsultan Belediyesi, sosyal medyada diyetisyenle canlı yayınlara başladı.
Eyüpsultan Belediyesi diyetisyenleri, Facebook ve İnstagram’dan sosyal medya hesaplarından yapılan canlı yayınlarda, vatandaşların sorularını cevaplayarak virüse karşı alınacak önlemler ve bağışıklık sistemini güçlendirecek sağlıklı beslenme reçeteleri veriyorlar.
BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ GÜÇLENDİRECEK BESLENME ÖNERİLERİ
Eyüpsultan Belediyesi Sosyal Destek Hizmetleri Müdürlüğü diyetisyenlerinden Şeyda Demirçelik, sosyal medya üzerinden vatandaşların sorularını cevaplandırdıklarını, özellikle virüse karşı etkili, bağışıklık sistemini güçlendirecek beslenme reçeteleriyle ilgili bilgiler verdiklerini söyledi.
Kronik hastalıkları olan, 65 yaşın üzerindeki vatandaşların beslenme yöntemleri konusunda da bilgiler aktardıklarını ifade eden Demirçelik, “Güçlü bir bağışıklık sistemi sağlıklı beslenmeyle yakından ilişkilidir. Koronavirüse (COVID-19) karşı bağışıklık sistemini güçlendirici besinlere ağırlık vermemiz gerekiyor. Her hafta Cuma günleri 14:00’de Facebook’tan, İnstagram’dan ise her akşam 21:00’de canlı yayınlar yapıyoruz. Eyüpsultan ilçe sakinlerinin sağlıklı beslenme, bağışıklık sistemini yükseltmek için yapılması gerekenler ve beslenmeyle ilgili merak ettikleri soruları yanıtlıyoruz” dedi.
Bağışıklık sisteminin insan vücudunu hastalıklara karşı koruyan güçlü bir savunma sistemi olduğunu belirten Şeyda Demirçelik, şunları söyledi: Özellikle grip, soğuk algınlığı ve tüm dünyayı etkisi altına alan Koronavirüse (COVID-19) gibi hastalıklarla savaşabilmenin yolu da ancak güçlü bir savunma sistemine sahip olmakla mümkün olabilir. Güçlü bir bağışıklık sistemi de sağlıklı beslenme ile yakından ilişkilidir”
Şeyda Demirçelik, bağışıklık sistemini güçlendirecek besinleri ise şöyle sıraladı:
PROBİYOTİKLER İLE SAĞLIKLI BAĞIRSAKLAR, GÜÇLÜ BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ
“Sağlıklı bir flora ve güçlü bir bağışıklık sistemi için probiyotikten zengin beslenme ihmal edilmemelidir. Probiyotik kaynaklar arasında, ev yapımı turşu, yoğurt, kefir, peynir, elma sirkesi gibi besinler bulunur.
YULAF TÜKETİN
Yulaf, bağışıklık sistemini uyarıcı özelliğinin yanısıra birçok bilimsel çalışmada kanser, mikrobiyal enfeksiyonlar, diyabet ve yüksek kolesterol tedavisinde de etkili olabileceği ortaya konulan ‘beta glukan’ içerir. Bu nedenle özellikle sık sık soğuk algınlığı ve gribe yakalananlar, kahvaltı veya ara öğünlerde süt/yoğurt içerisine yulaf ve meyve ekleyerek tüketebilirler.
SELENYUMDAN ZENGİN BESİNLER TÜKETİN
Bağışıklık sistemini güçlendiren, zararlı mikro organizmalar ile savaşan ve hücrelerini koruyan selenyuma günlük beslenme içinde yer verilmelidir. Tüm deniz ürünleri, ay çekirdeği, mantar, susam, tam tahıllar, sarımsak, soğan, yumurta ve tavuk eti selenyumun en iyi kaynaklarıdır.
GÜNDE 5 PORSİYON SEBZE-MEYVE TÜKETİN
Sebze ve meyveler sahip oldukları antioksidanlar (A, C, E vitaminleri, folik asit gibi vitaminler) sayesinde bağışıklık sistemini güçlendirirler ve hastalıklara karşı vücut direncini artırırlar. Özellikle maydanoz, kuşburnu, yeşil biber, greyfurt, portakal, kivi, çilek, enginar içlerinde yüksek miktarda C vitamini, zeytinyağı, ceviz, badem, fındık ve türevleri E vitamini ve havuç, ıspanak, domates, brokoli, pırasa, bal kabağı gibi sebzeler ise bir A vitamini türevi olan ‘beta karoten’ içerir. Bu nedenle sofralarınızda bu besinlere mutlaka yer verin.
GÜNDE 2-3 FİNCAN YEŞİL ÇAY TÜKETİN
Yeşil çay içerdiği “kateşin” sayesinde antioksidan etki göstererek bağışıklık sistemini güçlendirir. Kan şekerini dengeler. Ancak yeşil çayın diüretik (idrar söktürücü) etkisi olduğu için tansiyon ve böbrek hastaları, yeşil çayı doktor ve diyetisyenlerine danışarak tüketmelidirler.
ZENCEFİL, ZERDEÇAL, KARABİBER TÜKETİN
Yemeklerinize, bitki çayları ve sularınızın içerisine veya bal içerisine ekleyeceğiniz bu baharatlar, bağışıklık sisteminizin güçlenmesine ve gribal enfeksiyonların etkisinin azalmasına yardımcı olur.
ŞEKER TÜKETİMİNİ AZALTIN
Son yıllarda yapılan çalışmalar, fazla şeker tüketiminin bağırsak florasını bozarak bağışıklık sistemini baskıladığını göstermektedir. Bu nedenle beslenmenizde mümkün olduğu kadar şeker, hamur işleri, pasta, börek gibi şekerli yiyecekleri ve paketli, işlenmiş ürünlerin tüketimini azaltın.
SU TÜKETİMİNİ ARTIRIN
Son olarak günde 2-2.5 litre su tüketmeyi ihmal etmeyin. Çay ve kahvenin su yerine geçmediğini unutmayın.”
Kaynak: DHA
Bu Yazı Eyüpsultan Belediyesi’nden Sosyal Medyada diyetisyen desteği adresinde ilk olarak yayınlanmıştır. BakNeDio.Com.
source https://baknedio.com/eyupsultan-belediyesinden-sosyal-medyada-diyetisyen-destegi/
0 notes
Text
Bitkisel ilaçlar: Maydanozun Faydaları ve kürü
Maydanozun faydaları Yemek pişirmede çok kullanılan, maydanozun sağlığımız için birçok faydası vardır. Gerçekten de, bu aromatik bitki sadece yemeklerimizi süslemek yada tat vermek için kullanılmaz. Maydanoz kürü olarak da çeşitli tedavilerde kullanılır. İçerdiği çeşitli maddeler sayesinde maydanoz, eşsiz bir sağlık koruyucusu ve güzellik rutininde acilen yer alması gereken bir maddedir. Çeşitli hastalıkların önlenmesine yardımcı olan doğal bir ilaçtır. Ogaste, Maydanoz temelli bazı doğal ilaçlar keşfetmeyi öneriyor. Maydanozu sağlık için kullanmanın 5 farklı nedeni var.
Maydanozun Faydaları ve kürü :
1-Akne Ve Pigment Lekelerine Karşı
Maydanozun faydası olarak, Maydanoz vitaminler, mineraller ve eser elementler (eser element" adını alan on üç bio elementten demir, manganez, kobalt, bakır, çinko, molibden, va- nadyum, krom ve kalay'ın metal olmalarına karşın, flor, silisyum, selenyum ve iyot ametal özelliktedir) bakımından zengindir. Bu zenginlik, cilt için çok fayda sağlar. Gerçekten de, bu aromatik bitki, cildi aydınlatıp sıkılaştırmaya, akne ve pigmentasyon lekelerine karşı savaşmaya ve daha iyi iyileşmeye yardımcı olur. Akne Tedavisinde Maydanoz Kürü Akne Tedavisinde Maydanoz Kürü: Birkaç maydanoz yaprağı alın ve bir kaşıkla ezin. Sonra 2 tatlı kaşığı bal ekleyin ve yeşile dönene kadar iyice karıştırın. Bu karışımı yüzünüze uygulayın ve temiz su ile durulamadan önce yaklaşık on dakika bekletin.
2- Varisli Damarlara Karşı Maydanozun Faydaları
Maydanozun diğer bir faydası, Maydanoz yaprakları, varisli damarların görünümünü azaltan ve önleyen iki madde içerir. Bu iki güçlü madde, C vitamini ve dir. Burada kan dolaşımınızı kolaylaştıracak ve varisli damarlara karşı savaşmanızı sağlayacak smoothie şeklinde bir çare sunuyoruz. Bu smoothie'yi hazırlamak için küçük bir avuç maydanoz, pancar, bir bardak su (200 ml) ve yarım limon suyu gerekir. Damar Tedavisinde Maydanoz Kürü Varisli damar tedavisinde maydanoz kürü: Bir karıştırıcıya maydanoz, su ve limon suyuyla kesmiş olduğunuz pancarı koyun. Düzgün bir içecek olana kadar her şeyi karıştırın. Bu püreyi , haftada 3 kez her sabah içebilirsiniz.
3- İdrar Yolu Enfeksiyonuna Karşı maydanozun Faydaları
Maydanozun faydası, İdrar yolu enfeksiyonlarından şikayetçiyseniz, maydanoz tüketmeniz şiddetle tavsiye edilir. Gerçekten de, bu bitkinin antiseptik özellikleri bakterileri yok etmeye ve iltihabı azaltmaya yardımcı oluyor. Her gün içtiğiniz iki bardak kaynar suya iki çorba kaşığı taze maydanoz koyarak maydanozlu çay içebilirsiniz. Omlet, salata veya çorbaya da kıyılmış yapraklar ekleyebilirsiniz.
4- Cildi Tonlama Ve Kırışıkları Önlemek için Maydanozun Faydaları
Kırışıklıkları önlemek için maydanozun faydası, Maydanoz, kollajen üretimini destekleyen ve hücrelerin yenilenmesine katkıda bulunan C vitamini içeriği ile iyi bilinir. Faydalarından yararlanmak için. Cildi Tonlama Ve Kırışıkları Önlemek için maydanoz kürü Cildi tonlama ve kırışıkları önlemek için maydanoz kürü: 200 ml suya birkaç kıyılmış maydanoz yaprağı koyun, bir dilim limon ekleyin ve losyonunuzu filtrelemeden önce bir gece bekletin. Ardından elde edilen losyonu alın ve yüzünüze bir parça pamuk ile uygulayın.
5- Kilo Vermek Ve Selüloitlerden Kurtulmak için maydanozun faydaları
Kilo vermek için Maydanozun faydası, Diüretik (vücuttan su atıcı ) özellikleri sayesinde maydanoz kilo vermenize ve selülitlerden kurtulmanıza yardımcı olur. daha faydalı olması için taze tüketilmesi tavsiye edilir. Maydanozu yemeklerinize ekleyebilir veya meyve suyu şeklinde içebilirsiniz. Kilo Vermek Ve Selüloitlerden Kurtulmak için maydanoz kürü Kilo vermek ve Selüloitlerden Kurtulmak için maydanoz kürü: Ayrıca bir bardak suya yarım çay kaşığı maydanoz çekirdeği koyarak bitkisel çay olarak da tüketebilirsiniz. Bitkisel çayınızı içmeden önce yaklaşık on beş dakika bekletin. Ayrıca : RHASSOUL, AYRICA GHASSOUL VEYA RASSOUL DENİR SABAH KALKMANIN DÖRT YOLU KESİNLİKLE BİLMENİZ GEREKEN FASLI KADINLARIN GÜZELLİK SIRLARI ! BABALARIN ÇOCUK GELİŞİMİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ NEDEN ISRARLA YOK SAYILIR Read the full article
0 notes
Text
Eyüpsultan Belediyesi’nden Sosyal Medyada diyetisyen desteği
26 Mart 2020, Perşembe 14:04
İstanbul
İSTANBUL, (DHA) – Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs (COVID-19) salgınına karşı önlemler alan, temizlik, eğitim, sağlık, sosyal ve teknik alanlarda hizmetlerini arttıran Eyüpsultan Belediyesi, sosyal medyada diyetisyenle canlı yayınlara başladı.
Eyüpsultan Belediyesi diyetisyenleri, Facebook ve İnstagram’dan sosyal medya hesaplarından yapılan canlı yayınlarda, vatandaşların sorularını cevaplayarak virüse karşı alınacak önlemler ve bağışıklık sistemini güçlendirecek sağlıklı beslenme reçeteleri veriyorlar.
BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ GÜÇLENDİRECEK BESLENME ÖNERİLERİ
Eyüpsultan Belediyesi Sosyal Destek Hizmetleri Müdürlüğü diyetisyenlerinden Şeyda Demirçelik, sosyal medya üzerinden vatandaşların sorularını cevaplandırdıklarını, özellikle virüse karşı etkili, bağışıklık sistemini güçlendirecek beslenme reçeteleriyle ilgili bilgiler verdiklerini söyledi.
Kronik hastalıkları olan, 65 yaşın üzerindeki vatandaşların beslenme yöntemleri konusunda da bilgiler aktardıklarını ifade eden Demirçelik, “Güçlü bir bağışıklık sistemi sağlıklı beslenmeyle yakından ilişkilidir. Koronavirüse (COVID-19) karşı bağışıklık sistemini güçlendirici besinlere ağırlık vermemiz gerekiyor. Her hafta Cuma günleri 14:00’de Facebook’tan, İnstagram’dan ise her akşam 21:00’de canlı yayınlar yapıyoruz. Eyüpsultan ilçe sakinlerinin sağlıklı beslenme, bağışıklık sistemini yükseltmek için yapılması gerekenler ve beslenmeyle ilgili merak ettikleri soruları yanıtlıyoruz” dedi.
Bağışıklık sisteminin insan vücudunu hastalıklara karşı koruyan güçlü bir savunma sistemi olduğunu belirten Şeyda Demirçelik, şunları söyledi: Özellikle grip, soğuk algınlığı ve tüm dünyayı etkisi altına alan Koronavirüse (COVID-19) gibi hastalıklarla savaşabilmenin yolu da ancak güçlü bir savunma sistemine sahip olmakla mümkün olabilir. Güçlü bir bağışıklık sistemi de sağlıklı beslenme ile yakından ilişkilidir”
Şeyda Demirçelik, bağışıklık sistemini güçlendirecek besinleri ise şöyle sıraladı:
PROBİYOTİKLER İLE SAĞLIKLI BAĞIRSAKLAR, GÜÇLÜ BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ
“Sağlıklı bir flora ve güçlü bir bağışıklık sistemi için probiyotikten zengin beslenme ihmal edilmemelidir. Probiyotik kaynaklar arasında, ev yapımı turşu, yoğurt, kefir, peynir, elma sirkesi gibi besinler bulunur.
YULAF TÜKETİN
Yulaf, bağışıklık sistemini uyarıcı özelliğinin yanısıra birçok bilimsel çalışmada kanser, mikrobiyal enfeksiyonlar, diyabet ve yüksek kolesterol tedavisinde de etkili olabileceği ortaya konulan ‘beta glukan’ içerir. Bu nedenle özellikle sık sık soğuk algınlığı ve gribe yakalananlar, kahvaltı veya ara öğünlerde süt/yoğurt içerisine yulaf ve meyve ekleyerek tüketebilirler.
SELENYUMDAN ZENGİN BESİNLER TÜKETİN
Bağışıklık sistemini güçlendiren, zararlı mikro organizmalar ile savaşan ve hücrelerini koruyan selenyuma günlük beslenme içinde yer verilmelidir. Tüm deniz ürünleri, ay çekirdeği, mantar, susam, tam tahıllar, sarımsak, soğan, yumurta ve tavuk eti selenyumun en iyi kaynaklarıdır.
GÜNDE 5 PORSİYON SEBZE-MEYVE TÜKETİN
Sebze ve meyveler sahip oldukları antioksidanlar (A, C, E vitaminleri, folik asit gibi vitaminler) sayesinde bağışıklık sistemini güçlendirirler ve hastalıklara karşı vücut direncini artırırlar. Özellikle maydanoz, kuşburnu, yeşil biber, greyfurt, portakal, kivi, çilek, enginar içlerinde yüksek miktarda C vitamini, zeytinyağı, ceviz, badem, fındık ve türevleri E vitamini ve havuç, ıspanak, domates, brokoli, pırasa, bal kabağı gibi sebzeler ise bir A vitamini türevi olan ‘beta karoten’ içerir. Bu nedenle sofralarınızda bu besinlere mutlaka yer verin.
GÜNDE 2-3 FİNCAN YEŞİL ÇAY TÜKETİN
Yeşil çay içerdiği “kateşin” sayesinde antioksidan etki göstererek bağışıklık sistemini güçlendirir. Kan şekerini dengeler. Ancak yeşil çayın diüretik (idrar söktürücü) etkisi olduğu için tansiyon ve böbrek hastaları, yeşil çayı doktor ve diyetisyenlerine danışarak tüketmelidirler.
ZENCEFİL, ZERDEÇAL, KARABİBER TÜKETİN
Yemeklerinize, bitki çayları ve sularınızın içerisine veya bal içerisine ekleyeceğiniz bu baharatlar, bağışıklık sisteminizin güçlenmesine ve gribal enfeksiyonların etkisinin azalmasına yardımcı olur.
ŞEKER TÜKETİMİNİ AZALTIN
Son yıllarda yapılan çalışmalar, fazla şeker tüketiminin bağırsak florasını bozarak bağışıklık sistemini baskıladığını göstermektedir. Bu nedenle beslenmenizde mümkün olduğu kadar şeker, hamur işleri, pasta, börek gibi şekerli yiyecekleri ve paketli, işlenmiş ürünlerin tüketimini azaltın.
SU TÜKETİMİNİ ARTIRIN
Son olarak günde 2-2.5 litre su tüketmeyi ihmal etmeyin. Çay ve kahvenin su yerine geçmediğini unutmayın.”
DHA
The post Eyüpsultan Belediyesi’nden Sosyal Medyada diyetisyen desteği appeared first on Kamu365 | Dünya Gündemi.
from WordPress https://ift.tt/2UHuVU4 via IFTTT
0 notes
Text
KIŞ AYLARINDA METABOLİZMAYI HIZLANDIRMAK İÇİN YAPILMASI GEREKENLER
Mevsim geçişlerine bağlı olarak bağışıklık sistemimiz ve yaz aylarına göre daha az hareketli olduğumuz için de metabolizmamız olumsuz etkilenebiliyor. Bu sebeplerden dolayı yeterli ve dengeli beslenmenin önemi bu aylarda daha da artıyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Ayşegül Yavuz kış aylarında daha az hastalanmak ve metabolizmamızı hızlandırmak için yapmamız gerekenleri anlattı. Az az sık sık beslenin Beslenmenin sık aralıklarla olması (sabah, öğle, akşam ve ara öğünler) bir sonraki öğüne daha tok oturmanızı sağlayarak iştah kontrolüne yardımcı olur aynı zamanda kan şekerinizin de sabit kalmasını sağlar. Öğünlerde ki besinlerin çeşidi ve miktarını dengede tutarak kilo kontrolüne de yardımcı olur. Güne kahvaltı ile başlamanız hem enerjinizi arttırır hem de metabolizmanızı hızlandırır. Sağlıklı atıştırmalıklar tercih edin Gün içerisinde ve gecelerin uzun olduğu kış döneminde sağlıklı atıştırmalıklar ile metabolizmanızı hızlandırabilirsiniz. Örneğin taze meyve, kuru meyve, ceviz, fındık, badem, süt, yoğurt, kefir gibi besinleri doğru miktarda tüketerek açlık hissinizi bastırabilirsiniz. Her gün en az 5 porsiyon taze sebze ve meyve tüketin Sebze ve meyveler vitamin, mineral ve antioksidanlar açısından çok zengindir. Sebze ve meyvelerin içerdiği vitaminler bağışıklık sistemini güçlendirerek hastalıklara yakalanma riskini azaltır. Ne kadar çeşitli ve renkli beslenirsek sebze ve meyvelerden o kadar yarar sağlamış oluruz. Aslında meyve ve sebzelerin renkleri arasındaki ilişki bizlere mesaj veriyor. Besinler ile renkleri arasındaki ilişkiye bakacak olursak; Kırmızı ve mor besinler: Kalp sağlığını olumlu etkiler, kanser riskini azaltır ve vücuda zarar veren maddeleri atmaya yardımcı olur. Domates, kapya biber, çilek, nar, kiraz, böğürtlen, yaban mersini bu gruptadır. Ancak şunu unutmayın ki her sebze ve meyveyi mevsiminde tüketiniz. Sarı ve turuncu besinler: C vitamini ve lif içeriği yüksektir. Bağırsakların çalışmasını düzenler, göz sağlığını korur. Havuç, limon, portakal, mandalina, ananas, ilk akla gelenlerdir. Yeşil besinler: Vitamin mineral ve lif içeriği yüksektir. Kansere karşı koruyucudur. Ispanak, brokoli, maydanoz, roka, marul, dereotu, yeşil biber, taze nane, kekik bu gruptadır. Beyaz besinler: Lif oranı yüksek, enfeksiyonlara karşı koruyan, anti-inflamatuar ve antitümör etkisi vardır. Soğan, sarımsak, pırasa, karnabahar bu gruptadır. Haftada 2 kez balık tüketin Protein içeriği yüksek olup zengin vitamin ve mineral içeriği ile birlikte yeterli ve dengeli beslenmenin vazgeçilmezidir. İçeriğindeki omega 3 sayesinde beyin ve sinir sistemini güçlendirir; depresyon, hafıza kaybı, Alzheimer gibi rahatsızlıkların önlenmesini sağlar. Haftada en az 2 kez balık tükettiğimizde kalp hastalığı riski azalır, kolesterol seviyesi düşer, bağışıklık sistemi güçlenir ve vücuttaki inflamasyonu azaltır. Balığın bu kadar olumlu özelliğinden sonra pişirme yönteminiz ve balığı özellikle mevsiminde tüketmeniz çok önemlidir. Balığı yağda kızartmak yerine ızgara, buğulama veya fırınlama yöntemiyle yanında bol salata ile en az haftada 2 kez tüketin. Tuz tüketimini sınırlandırın Sodyum kas hareketleri, sinir sistemi ve vücudun asit-baz dengesini sağlamak gibi birçok hayati fonksiyonları olmasına rağmen fazla alınmasında ise kan basıncının artmasına yani hipertansiyona, kalp hastalıklarına, vücudun su tutmasına, böbrek rahatsızlıklarına, dehidrasyon gibi bazı hastalıklara yol açabilir. Dünya Sağlık Örgütüne göre önerilen tuz miktarı 5 gram iken ülkemizde ki günlük tüketim ortalama 15 gram civarındadır. Aslında yemeklere hiç tuz eklemeden gıdaların doğal yağısından aldığımız tuz miktarı yeterli gelecektir. Zeytin, turşu, salamura besinler, işlenmiş etlerde, et suyu tabletlerinde ve fast food ürünlerinde bol miktarda tuz bulunur. Yüksek Glisemik İndeksli yiyeceklerden uzak durun Glisemik İndeks karbonhidrattan zengin besinlerin kan şekerini ne kadar sürede, ne kadar yükselttiğini gösterir. Glisemik İndeksi yüksek olan besinler kan şekerini kısa sürede yükselttiği ve kısa sürede düşürdüğü için acıkmayı ve tatlı krizine girmeyi kolaylaştırır. Düşük Glisemik İndeksli besinler ise kan şekerini yavaş yükseltip yavaş düşürdüğü için gün içinde kan şekerinin korunmasını sağlar ve tokluk süresini uzatır. Düşük Glisemik İndeksli beslenme obezitenin, Tip 2 Diyabetin, kalp-damar hastalıklarının önlenmesine yardımcı olur. Tükettiğiniz besinlerin Glisemik İndeksini düşürmek için; Beyaz ekmek yerine tam tahıllı ürünlerini tüketin. Pirinç yerine bulgur tercih edin. Meyve suyu yerine meyvenin kendisini tüketin. Patates gibi nişasta içeriği yüksek olan besinleri sıcak tüketmemeye özen gösterin. Öğünlerinizde mutlaka salata tüketin. Besinleri yavaş ve iyice çiğnedikten sonra tüketin. Öğünlerinizin karbonhidrat, protein ve yağ açısından dengeli olmasını sağlayın. Yeterli Su tüketimi Havaların soğuması ile birlikte genelde su tüketiminde azalma olur. Vücut ağırlığının yaklaşık % 60-70’i sudan oluşmaktadır. Su vücuttaki metabolik reaksiyonların merkezindedir. Hava sıcaklığının düşmesiyle su yerine çay, kahve, bitki çayı gibi sıcak içecekler tercih edilebilir. Özellikle çay, kahve gibi içecekler suyun yerini tutmayarak vücuttan su atımına neden olarak vücutta daha fazla su ihtiyacı oluşturur. Bu yüzden her çay, kahve ve bitki çayı içtiğinizde 1 bardak su içmeyi ihmal etmeyin. Yeterli miktarda su tüketip tüketmediğinizi anlamanın en kolay yolu idrar rengine bakmaktır. Eğer idrar rengi koyu sarı ise az su içiyorsunuz, eğer idrar rengi açık sarı ise yeterli su tükettiğinizi gösterir. Günlük tüketilmesi gereken su miktarı kilogram başına 30-35 mildir. Fiziksel aktivitenizi arttırın Vücudunuzu zinde kılmak ve daha kaliteli bir yaşam sürmek için iyi beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın yanı sıra düzenli egzersiz yaparak da sağlayabiliriz. Egzersizi düzenli yaparak kalp-damar hastalıkları, hipertansiyon, depresyon, osteoporoz, kanser, Tip 2 diyabet gibi hastalıklara yakalanma riskini azaltmış oluruz. Aynı zamanda kış aylarında metabolizma hızının düşmesi ve hareketsizlikle birlikte kilo artışı gerçekleşebilir. Bu sebeplerden dolayı gün içerisinde mutlaka fiziksel aktivitenizi arttırmalısınız. Dünya Sağlık Örgütü haftada en az 150 dakika egzersiz yapılmasını önermektedir. Kendinize en uygun fiziksel aktiviteyi seçerek ve alışkanlık kazanarak düzenli bir şekilde yapınız. Yeterli ve düzenli uyku Kaliteli bir yaşam ve ideal kiloya ulaşmak için yeterli-dengeli beslenme ve fiziksel aktivitenin yanı sıra uyku süresi ve kalitesi de bu sürecin önemli bir basamağıdır. Uyku kalitesinin kötü olması obezite, kalp hastalıkları ve bağırsak sağlığının bozulmasıyla ilişkilendirilmektedir. Kaliteli bir uyku sağlıklı bir hayat için çok önemlidir. Günde en az 6-8 saat arası uyku hastalıklardan korunmak ve sağlıklı bir yaşam için gereklidir. Read the full article
0 notes
Text
Sağlıklı Sebze Ve Bitkiler
Sağlıklı yaşam her zaman meyve, bitki ve sebze yeme ile ilişkili olmuştur. Günümüzde birçok ilaç tedavileri bitkilerden elde edilmektedir. Bu makalemizde sizlere gündelik hayatınızda tükettiğiniz sebze ve bitkilerin sağlığınıza ne derecede faydalı olduğunu anlatacağız.
Lavanta Nedir? Faydaları Nelerdir
Lavanta Akdeniz bölgesinde Latincede (Lavare)den gelmektedir. Mis gibi kokusu ve sinirleri yatıştırmak için oldukça popülerdir. Lavanta çayı, uzun bir günün ardından dinlenmenize ve iyi bir gece uykusuna sahip olmanıza yardımcı olabilecek bir içecektir. Lavanta yağı ayrıca masaj uygulamaları, aromaterapi ve hatta saç bakımı için de popülerdir! Lavanta çayının sayısız faydaları vardır.
Lavantanın sağlığınız için faydaları:
Stresi azaltır
Öksürüğe iyi gelir
Terlemeyi arttırır
Solunum yollarını rahatlatır
Astım belirtilerini hafifletir
Kabızlık ve ishale iyi gelir
Baş ağrısı ve migreni hafifletir
Uykusuzluğa iyi gelir
Soğuk algınlığına iyi gelir. Çabuk geçmesine yardımcı olur
Sağlıklı saçları ve cildi destekler
Sivilcelerle savaşır
Ağrıyı hafifletir
Solunum problemlerini tedavi eder.
Melisa Otu Nedir? Faydaları nelerdir
(Melisa otu) Limon gibi ekşi bir tadı vardır. Geniş bir yelpazede kullanılan melisa bitki otu rahatlatıcı, sakinleştirici, gaz giderici ve spazm önleyici özelliğe sahiptir . Melisa bitki otu sakinleştirici etkilere sahip olan bir bitki olarak bilinir. Melisa otu cilt sağlığına da fazlasıyla yardımcı olur. Ayrıca melisa yağı bakterilere karşıda oldukça etkilidir. Bazı anneler huzursuz çocukları sakinleştirmek için çocuklarına Melisa çayı içirir.
Melisa otunun sağlığa faydaları;
Huzursuzluk, anksiyete ve stres yatıştırır
İltihabı azaltır.
Soğuk yaraları tedavi eder
Menstrual krampları yatıştırır
Hafızanın güçlenmesine yardımcı olur
Kan şekerinin ve tansiyonun düşmesine yardımcı olur
Hıçkırığın kesilmesine yardımcı olur
Kalbi güçlendirir, daha sağlıklı olmasını sağlar
Maydanoz Nedir? Faydaları Nelerdir?
Maydanoz (petroselinum crispum) bağışıklık sisteminizi, kemik sağlığınızı ve sindirim sağlığınızı desteklemenize yardımcı olan lezzetli bir garnitürdür. Antioksidanlar, K vitamini ve diğer bileşiklerin yüksek konsantrasyonu, bu bitkinin vücudunuz için bir all-around enerji santrali olmasına yardımcı olur. Ayrıca maydanoz ağız kokusunuda gidermekte de oldukça etkilidir.
Maydanoz sağlık faydaları:
Şişkinlik ve sindirim sistemini destekler
Kötü nefesle savaşır
Kemik sağlığını destekler
Antioksidanların zengin kaynağıdır
Kalp ve damarların sağlıklı olmasını sağlar
Kansere düşmandır
Saç ve cilt lere iyi gelir
Kemikleri güçlendirir
Kilo vermenize yardımcı olur
Maydanozun zararları;
Maydanoz aşırı tüketilince vücuda zarar verebilir Taze tüketilmek isterseniz günde bir 1 tutam, suyu içilecekse bir 1 bardak içilmelidir. Bir bardaktan fazlasını tüketmek önerilmez. Hamile kadınlar kesinlikle maydanoz tüketmemelidir. Çünkü maydanoz gebelik dönenimde düşük riskine neden olabilir. Maydanoz çok tüketilirse mide ve bağırsak kanalında kanamaya neden olabilir. Karaciğerde hasar meydana getirebilir.
Nane Nedir? Faydaları Nelerdir?
Nane (mentha × piperita), sakız, diş macunu ve tatlılarda tattığımız taze bir bitkidir. Bu bitkiden lezzetli bir çay yapılabilir ve karın ağrısını, mide bulantısını ve kas ağrısını hafifletmeye yardımcı olur. Nane çayı, ara sıra sabah hastalığından muzdarip hamile anneler içinde iyi bir seçimdir.
Nanenin sağlığa faydaları:
Alerjileri azaltır
Kas ağrısını hafifletir
Baş ağrılarını hafifletir
Bulantı, gaz ve hazımsızlığı azaltır.
Sindirim sağlığını destekler
Ağız kokularını önler
Nefesi açar
Antioksidandır, idrar söktürür
Cilde uygulandığında sivilceleri ve lekeleri temizler
Biberiye Nedir? Faydaları Nelerdir?
Biberiye (rosmarinus officinalis), Ballıbabagiller familyasında olan ve kuş dili olarak da bilinen biberiye bitkisinin otunun ana vatani Akdeniz bölgesidir. Biberiye ayrıca süs bitkisi olarak da yetiştirilebilir. Vücutta birçok farklı fonksiyonu desteklemeye yardımcı olan vitamin ve minerallerle doludur. Örneğin, biberiye hafızayı geliştirmek için harika ve aynı zamanda saç büyümesi nede yardımcı olur..
Biberiyenin sağlığa faydaları:
İltihabı azaltır.
Kan dolaşımını artırır
Belleği geliştirir ve genel beyin işlevini geliştirir
Kötü nefesi tedavi eder
Karaciğer sağlığını destekler
Saç büyümesini destekler
Ada Çayı Nedir? Faydaları Nelerdir?
Adaçayı (salvia officinalis), belleği desteklemeye ve dejeneratif hastalıklarla mücadele etmeye yardımcı olan bir başka tıbbi bitkidir. Adaçayı, doğal olarak düşük glikoz seviyelerine sahip olma yeteneği ile diyabetin yönetimi içinde yardımcı bir bitkidir. Bu bitki çeşitli yemekler ve güzellik ürünleri için popüler bir malzemedir. Ada çayı içerdiği vitaminler ve mineraller bakımından aslında oldukça faydalı bir bitkidir ancak ada çayının fazla kullanımı veya ada çayına alerjisi olan insanlar tarafından tüketilmesi çok ciddi sağlık problemlerine yol açabilir.
Adaçayı nın sağlığa faydaları:
Beyinin işlevini geliştirir
Sindirim sağlığını destekler
Bağışıklık sistemini güçlendirir
Diyabeti tedavi eder ve yardımcı olur
Antioksidan bakımından zengindir
Cilt sağlığına iyi gelir
Selülit e iyi gelir
Saç sağlığını korur
Kalp sağlığına yardımcı olur
Ada çayının sağlığa zararlarını öğrenmek için Ada Çayının Zararları başlıklı makalemizi okumak için tıklayın.
Kekik Nedir? Faydaları Nelerdir?
Kekik çimenlik tarla kıyılarında, çayırlardaki karınca yuvalarının üstünde ve orman kıyılarında bulunur. Güneş ve sıcağı sevdiği için toprak sıcaklığının fazla olduğu dağlık ve kayalık bölgelerde yetişir.Kekik (thymus vulgaris), yemek pişirmede kullanılan popüler bir bitkidir. Kekiğin antifungal özellikleri de gıda kaynaklı hastalıkların önlenmesine yardımcı olur, çünkü yiyecekleri dekontamine edebilir ve vücuttaki enfeksiyonları önleyebilir.
Kekiğin sağlığa faydaları;
Boğaz ve öksürükleri yatıştırır.
Kan dolaşımını artırır
Solunum problemlerini tedavi eder.
Bağışıklık sistemini destekler
Cilt sağlığına yardımcı olur
Saçları besler, canlandırır saçlarda kepek oluşumunu önler
Kalp sağlığına yardımcı olur
Kanserle savaşır
Kemikleri güçlendirir
Göz sağlığını korur, göz sağlığına yardımcı olur
Stresi azaltır
Cilt yaşlanma sürecini yavaşlatır
Mantar oluşumunu önler
Kekiğin bir miktar sıcak suda demlenmesiyle elde edilen kekik çayı, adet dönemi sancılarını azaltır.
Sarımsak Nedir? Faydaları Nelerdir?
Sarımsak, özellikle vejetaryen olmayan yemekleri tatmak için insanların ilk tercihi olmuştur. Sarımsağın Gıda, tat ve lezzet sağlamanın yanı sıra sağlığımız içinde birçok faydası vardır. Yüzlerce yıldan beri, yaraların, enfeksiyonların ve birçok sindirim probleminin tedavisinde kullanılmıştır. Sarımsak, birçok hastalığa karşı vücudun bağışıklığını iyileştirmek için çok yararlı olarak kabul edilir. Modern araştırma ve çalışma, sarımsağın insanlar için birçok terapötik faydası olduğunu kanıtlamıştır. Sarımsak günümüzde birçok ölümcül kalp ve kanser hastalığının tedavisinde kullanılmaktadır.
Sarımsağın sağlığa faydaları;
Soğuk algınlığı ve griple mücadelede yardımcı olur.
Sarımsak, soğuk algınlığı ve grip gibi yaygın enfeksiyonlara karşı mücadelede yardımcı olur. Soğuk algınlığı ve gribin ilk belirtilerinde sarımsak karanfilinin alınması gribin yoğunluğunu azaltmaya ve tedavi etmeye yardımcı olur.
Kulak enfeksiyonlarının tedavisinde yardımcı olur.
Sarımsak yağı, çocuklar arasında sık rastlanan küçük kulak enfeksiyonlarının tedavisinde faydalıdır. Sarımsak yağı yapmak için çiğ sarımsaklı ezilmiş karanfilleri zeytinyağında karıştırın. Bu karışımı birkaç gün oda sıcaklığında tutunuz. Daha sonra yağı süzün ve soğutun. Sarımsak yağını kullanmak için ısıtın ve kulak kanalına birkaç damla koyun. Ardından kulağı ufak bir pamukla kapatın.
Cilt hastalıkları için yardımcı olur.
Sarımsak üzerinde yapılan Araştırma ve çalışma, jock kaşıntı ve Saçkıran gibi cilt enfeksiyonlarının tedavisi için yararlı olduğunu kanıtlamıştır. Sporcuların ayağında oluşan mantar enfeksiyonlarının tedavisinde de yararlıdır. İki diş sarımsağın yutulması vajinal mantar enfeksiyonlarının tedavisinde yardımcı olabilir.
Sarımsak; Emziren anneler için oldukça faydalıdır.
Özellikle laktasyon sırasında sarımsağın düzenli olarak alınması, emziren annelerde süt akışını iyileştirmeye yardımcı olur. Bu, bebeklerini karnına ve daha uzun süre beslemelerine yardımcı olur.
Birçok kalp hastalığını önlemeye yardımcı olur.
Sarımsak kandaki kolesterol seviyelerini azaltır. Aynı zamanda kan inceltilmesi nede yardımcı olur, böylece kan arteryel duvarlarda uyguladığı basıncı azaltır. Böylece kalp hastalıklarının önlenmesi için kullanılabilir.
Defne Yaprağı Nedir? Faydaları Nelerdir?
Defne yaprağı, genellikle yemeklere lezzet katmak için kullanılan tatlı kokulu bir yapraktır. Çoğunlukla çorba, balık ve güveç gibi çeşitli Akdeniz mutfağında kullanılan bir bitkidir. Bu yapraklar, tabağa daha fazla aroma ve lezzet vermek için pişirmeden önce öğütülmüş veya ezilmiş olabilir. İşte defne yaprağının faydaları.
Defne yaprağının sağlığa faydaları;
Kardiyovasküler hastalığını tedavi eder
Çoğu Akdeniz çeşidinin vazgeçilmez bir parçası olan defne yaprağı, kardiyovasküler sistemin sağlığını artıran birçok değerli bileşik içerir. Defne yapraklarında çok miktarda bulunan kafeik asit, salisilatlar ve filokütinler, kalp damar hastalıklarının tedavisine yardımcı olur. Aslında, defne yapraklarını düzenli olarak tüketmek inme olasılığını azaltır.
Kanser önleme
Defne yaprağı, farklı kanser t��rlerine karşı koruyucu etkileri olan bir bitkidir. kateşinler, öjenol ve kuersetin sağlar. Defne yapraklarında bulunan partenolid olarak adlandırılan bitki besin maddesinin, apoptozu indükleyerek servikal kansere neden olan hücrelerin gelişimini spesifik olarak durdurduğu bilinmektedir. Halk arasında defne yaprağı hastalıklardan korumak ve kanserle mücadelede oldukça yaygındır. Ancak bunu bir uzman desteğiyle kullanmanızı öneririz.
Anti-inflamatuar
Geleneksel olarak, defne yaprağı inflamatuar koşullar, özellikle artrit için bir çare olarak kullanılır. Parthenolide etkili bir anti-inflamatuar bileşen olup, defne yapraklarında büyük miktarlarda bulunabilir. Artritli bireyler, semptomlarından doğal bir rahatlama elde etmek için yemek planına defne yaprağı eklemelidir.
Antioksidan
Defne yaprakları oldukça etkili antioksidan ve anti-bakteriyel özelliklere sahiptir. Bu yapraklarda bulunan antioksidanlar, kanser ve diyabet gibi hastalıklara yardımcı olabilir. Diyabetiklerde defne yaprağı, insülinin verimli üretimini teşvik eder. Dahası, antioksidanlar kansere neden olan serbest radikallerle savaşmaya yardımcı olur.
Salatalık Nedir? Faydaları Nelerdir?
Salata hemen hemen her gün sabah kahvaltılarında, öğle yemeklerinde ve akşam yemeklerinde yemek masasının ortasında gördüğümüz lezzetli vitamini bol bir sebzedir. Menü ne olursa olsun, her zaman bu sebzeleri eklemek için bir yer vardır. Her gün bir salata tüketmek, vücuda birçok yarar sağlar. Salatanın içeriğinde oldukça A ve C vitaminleri bulunur.
Salatanın sağlığa faydaları;
Lif sağlar
Salata lif alımını arttırmaya yardımcı olur. Salata tüketmek, vücuda kabızlığa karşı koruyan ve kolestrolü düşüren çok miktarda lif sunar. Salatalarda bulunan lif, insanlara dolgun hissetmelerine ve böylece daha az yemek yemelerine yardımcı olur. Bu özellikle kilo vermek isteyenler içinde yararlı olur. Salatalar oldukça tatmin edici olmasından dolayı, ana yemekten önce bir tane tüketmek kalori miktarını azaltacaktır.
Antioksidanlar
Düzenli olarak yeşil salata tüketiyorsanız, çeşitli güçlü antioksidanlarla daha yüksek kan seviyelerine sahip olabilirsiniz. Sebzeler, serbest radikal hasarını önleyen C vitamini, likopen, beta karoten ve folik asit gibi önemli antioksidanlar içerir. Antioksidanlar ayrıca erken yaşlanmaya karşı korunmaya da faydalıdır.
İdrar söktürür.
Vücut yorgunluğunuzu giderir.
Romatizma ve mafsal ağrılarına iyi gelir.
Susuzluğu keser.
Kandaki şeker miktarlarını düşürür.
İnsülin ihtiyacını yardımcı olur.
Ter bezlerinin düzenli çalışmasına yardımcı olur.
El, yüz, boyun kırışıklıkların, sivilceleri ve lekeleri giderir.
Cilde güzellik verir, gereksiz artık flush yoluyla vücudunuzun gençleşmesine yardımcı olur.
Düzgün sindirime yardımcı olur.
Patlıcan Nedir? Faydaları Nelerdir?
Patlıcan ilkbaharın başlarında sonbaharın bitimine kadar semt marketleri, pazarları ve manavlarında oldukça uygun fiyata satın alınabilen ve bizim yemeklerde genelde tercih ettiğimiz bir sebzedir. Patlıcan günlük hayatta çeşitli menüler içinde servis edilen besleyici ve vitaminli bir sebzedir. Pişirilmesi kolay, besleyici ve sayısız sağlık yararları ile doludur.
Patlıcanın sağlığa faydaları
Uzun süre tok kalmanızı sağlar.
Kan şekerinizi dengeler
Kalbinizi korur.
Saç ve tırnak sağlığına yardımcı olur.
Zihinsel fonksiyonları canlandırır.
Kansızlığı önler.
Kilo vermeye yardımcıdır.
Sindirimi kolaylaştırır.
Hazımsızlığı giderir.
Antioksidandır.
Anti bakteriyel özelliğe sahiptir.
Cilt lekelerinin oluşumunu önler.
Sinirleri yatıştırır, depresyonu önler.
Karaciğer, pankreas ve böbrekleri korur.
Kolesterolü dengeler, kötü kolesterolü düşürür.
Mide kanserini önler.
Kas kasılmalarını önler.
Sigarayı bırakmaya yardımcıdır.
Sağlıklı Sebze Ve Bitkiler
#Ada Çayı#ada çayı faydaları#ada çayı nedir#ada çayı zararları nelerdir#biberiye#biberiye nedir#biberiyenin faydaları nelerdir#defne yaprağı#defne yaprağı nedir#defne yaprağının faydaları nelerdir#kekiğin faydaları nelerdir#kekik#kekik nedir#Lavanta#lavanta nedir#lavantanın faydaları nelerdir#maydanoz#Maydanoz Nedir#Maydanozun Faydalari nelerdir#melisa otu#melisa otu nedir#melise otunun faydaları nelerdir#Nane#nane nedir#nanenin faydaları nelerdir#patlıcan#patlıcan nedir#patlıcanın faydaları nelerdir#salata#salatalık
0 notes
Text
Yeşil erik yemeniz için 11 neden
Yeşil erik yemeniz için 11 neden - Haberci90
https://www.haberci90.com/yesil-erik-yemeniz-icin-11-neden-14998h.html
Kişiye özel dengeli ve yeterli bir beslenme programına erik ekleyerek kilo verme sürecinizi hızlandırabilir ve sindirim sisteminizi destekleyebilirsiniz. Memorial Bahçelievler Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Dyt. Aslıhan Altuntaş, eriğin faydaları hakkında bilgi verdi.
Yeşil erik C vitamini, çözünebilir lif, potasyum, A vitamini ve fosfor yönünden zengin bir besindir. En sevilen meyvelerden yeşil eriğin faydaları şu şekilde sıralanabilir:
1.Yeşil erik organik asit içeriği yüksek olan bir meyvedir. Tüm bu organik asitler vücudun alkali tutulmasına yardımcıdır.
2. Sitrik asit vücuttaki laktik asidi etkisiz hale getirebilir, bu sayede yorgunluğu önler.
3. Yoğurt, ayran, peynir gibi süt ürünleri ile tüketilmesi halinde kalsiyum emilimini artırır, diş ve kemik sağlığını destekler.
4. Yumurta, et, balık, hindi gibi protein ağırlıklı besinlerle birlikte tüketildiğinde bu besinlerin asit etkisini azaltır ve nötralizasyonu destekler. Bu sayede metabolizma da destekleneceğinden kilo verme süreçlerini olumlu etkiler.
5. Uygun bir kalsiyum/fosfor oranına sahiptir. Üstelik kalsiyum emilimini artıran maddeler de içerdiği için; çocuk ve yaşlı beslenmesinde yer alması gereken örnek bir besindir.
6. Çözünebilir lif açısından zengin bir besindir. Bu sayede hem sindirimi kolaylaştırır hem de kabızlık problemini önlemeye ve çözmeye yardımcıdır.
7. Düzenli kütür kütür yeşil erik yemek diş etlerini güçlendirir.
8. Yüksek C vitamini içeriği sayesinde bağışıklık sistemini güçlendirir.
9. Demir emilimini artırır ve kansızlığı önler. Özellikle kırmızı et ve yumurta tüketimi sonrasında meyve olarak erik tercih edilerek demir biyoyararlılığı artırılabilir.
10. Anti-aging etkisi vardır, yaşlanmayı önler ve cildi yeniler. İçerdiği fitoflavonoidler ve vitaminler bağ doku yenilenmesi hızlandırırlar. Bu sayede kilo verme süreçlerini destekler ve daha sıkı bir vücut için yardımcıdır.
11. Kan şekeri düzenlenmesine yardımcıdır ve muz, kivi, incir gibi kan şekerini hızla yükseltmez. Bu sayede kilo vermeyi destekler. Ara öğünler için ideal bir meyvedir.
Eriği tuzla yemeyin
Sağlıklı ve dengeli bir beslenmede günde 2-3 porsiyon meyve tüketilmelidir. Bu meyvelerin mevsim meyvesi olması önemlidir. Bağırsak çalışmalarını düzenlemek, kilo vermeyi desteklemek, demir emilimini artırmak gibi yukarıda saydığımız etkilerinden faydalanmak için hazır mevsimi gelmişken günde 200 gram yeşil erik tüketilmelidir. 200 gr yeşil erik sadece 94 kaloridir. Tuz ile birlikte tüketimi vücutta ödem tutmasına neden olacağı için ve tuzun daha birçok zararı da olacağı için tuz ile birlikte tüketmeyin.
Kilo vermenize yardımcı olacak erikli kısır tarifi
Malzemeler:
500 gr kısırlık bulgur, 500 ml kaynar su, 2 diş sarımsak, 2 kaşık domates salçası, 1 çorba kaşığı biber salçası, 1 demek maydanoz, 3-4 yaprak marul, 4-5 adet yeşil soğan, 1 tutam dereotu, 8-10 yaprak nane, 400 gr can erik, 2 çay kaşığı kimyon, 2 çay kaşığı karabiber, 2 çay kaşığı tuz, 3 çorba kaşığı nar ekşisi, 2 çorba kaşığı sızma zeytinyağı.
Yapılışı:
500 gr bulgur ile 500 ml kaynar suyu sarımsakları da ekleyerek demlenmeye bırakın. Maydanoz, marul, dereotu, yeşil soğan ve naneyi ince ince doğrayın. Eriğin çekirdeklerini çıkartıp ince şeritler halinde, tercihe göre daha iri parçalar halinde doğrayın.1 kase içerisinde salça, baharatlar ve yağı karıştırın. (Salça tadını ağır bulanlar, salçayı 1 çorba kaşığı yağ ile kavurup kullanabilirler.) Demlenmiş olan bulgura, önce kasede hazırlamış olduğunuz karışımı ekleyin ve bir kaşık yardımı ile iyice karıştırın ve bulgurla özleştirin. En son yeşillikleriniz ve erikleri ekleyip harmanlayın. 4 çorba kaşığı kısır ve yanında ayran ile harika bir öğün planlayabilirsiniz.
0 notes
Text
En Sağlıklı İçecekler Listesi Ve Faydaları
Şekerli ve gazlı içecekler sağlığımıza zarar verebileceğini biliyoruz ve her yerde satılırlar. Diyet soda tanıtımını yapan reklamlarından favori restoranımızda sunulan cazip menüye kadar her yerde yapay olarak şekillendirilmiş içecekler her yerde bulunuyor. Neyse ki düşünebileceğinizden daha fazla sayıda sağlıklı içecek var böylece sağlık hedeflerinizden sapmayacaksınız.
En Sağlıklı İçecek Listesi
Limon Suyu
Limon Suyu
Limonlar, hoş koku ve ekşi lezzetlerden fazlasını sunar. Parlak sarı meyve sağlığınızı iyileştirme gibi potansiyel kullanımlarla birlikte gelir. Limonun yararlarından faydalanarak, suyunuza lezzet katın, cilt koşullarına yardımcı olun ve saçları geliştirin. Limonlarda yüksek miktarda C vitamini bulunduğu bilinmektedir. Sadece bir limon size günlük C vitamini ihtiyaçlarınızı karşılamak üzere yaklaşık yüzde 51 sunuyor.
Sıcak Koyu Çikolata
Sıcak Koyu Çikolata
Kış mevsimi boyunca hoşunuza giden sıcak çikolata, doğru çikolatayı seçtiyseniz tabii ki sağlığınız için harikalar yaratabilir. Koyu çikolata, pozitif bir duygudurumdan ve mutluluk duygusundan sorumlu olan nörotransmitter, serotoninin bir aminoasit öncüsü olan triptofanı içerir. Kan basıncında azalma, kolesterol ve gelişmiş insülin duyarlılığı, bu lezzetli tatlı ile ilişkilendirilmiştir.
Karpuz Suyu
Karpuz Suyu
Karpuz, en güçlü antioksidanların doğal kaynağıdır. Belki de başka hiçbir meyve bu kadar sulu ve nemlendirici değildir. Özellikle beta-karoten konsantrasyonu sayesinde C vitamini ve A vitamini sağlar. Güzel kırmızı rengi, likopen olarak bilinen ve prostat kanseri riskini azaltmaya yardımcı olabilen güçlü bir karoten antioksidanının kaynağıdır. Şaşırtıcı bir şekilde karpuz, bilinen diğer meyve ve sebzelerden daha yüksek konsantrasyonda likopen içerir.
Yeşil Çay
Yeşil Çay
Çay, dünyada sudan sonra en çok sevilen ikinci içecektir. Fermente edilmemiş yapraklardan yapılan yeşil çay, bildirildiğine göre, polifenoller olarak adlandırılan en güçlü antioksidanı içeriyor, bu da en sağlıklı içeceklerden birini yapar. Antioksidanlar, hücrelere zarar veren, DNA’ya zarar veren ve hatta hücre ölümüne neden olan bileşikler olan serbest radikallerle savaşan moleküllerdir. Araştırma, serbest radikallerin yaşlanma sürecine katkıda bulunduğu ve kanser ve kardiyovasküler hastalık gibi tıbbi durumların geliştiğini gösteriyor.
Isırgan Otu Yaprağı Çayı
Isırgan Otu Yaprağı Çayı
Bu küçümsenen bitki, fayda açısından bir güç merkezidir. Isıran otu, karaciğer toniği ve canlandırıcı olarak faydalıdır. Dolaşım, bağışıklık sistemi, üriner sistem, sinir sistemi, solunum sistemi, sindirim sistemi ve endokrin sistemi üzerinde destekleyici etkileri vardır. Yüksek magnezyum içeriği, ısırgan çayının bacak ve menstruel krampları azaltma yeteneğinin nedeni olabilir.
Karahindiba Çayı
Karahindiba Çayı
Karahindiba çayı, kısmen en iyi detoks içeceği arasındaki yerini alması nedeniyle sağlıklı içecek listesinin en üstünde. Karahindiba her yerde, yılın her mevsiminde bulunur. Mineral sağlığını tükenmiş toprağa geri getirerek sağlıklı hale getirirler. Karahindiba yaprağı artrit, gut, gastrik baş ağrıları, ödem ve cilt hastalıkları için kullanılır ve karaciğer üzerindeki etkisiyle detoksifikasyon için mükemmel. Bitkinin bütünü, özellikle kökleri kavrulur ve kahve yerine içilebilir. Yüksek inulin içeriği, özellikle sonbahar mevsiminde, karahindiba kökü bağırsak bakterileri için iyi bir besin kaynağı yapar.
Zerdeçal Çayı
Zerdeçal Çayı
Zerdeçalın popülaritesi hızla artıyor, özellikle altın sütü içeceği. Kurkumin, zerdeçalde ana faydayı sağlayan aktif bileşenlerden biridir. Artan absorpsiyon ve anti-inflamatuar özellikler için genellikle bromelain veya karabiberle birlikte kullanılır. Zerdeçal, Çin ve Hint tıbbında, Alzheimer hastalığı, diş ağrısı, romatoid artrit, burkulmalar ve yaralar dahil olmak üzere çok çeşitli koşullara karşı koruma sağlayan bir antikanser ajanı olarak uzun süredir kullanılmaktadır.
Kırmızı Ahududu Yaprağı Çayı
Kırmızı Ahududu Yaprağı Çayı
Kırmızı ahududu yaprağı çayı, kadın sağlığında, özellikle gebelik sırasında ve doğum sonu kanamayı önlemeye yardımcı olmak için uzun bir geçmişe sahiptir. Tanenlerin kuruma etkileri nedeniyle yapraklar bademcik iltihabı, diyare, cilt koşulları, yıpranma ve idrar yolu enfeksiyonları için ağız gargarası olarak kullanılır. Kırmızı ahududu yaprağı, B vitaminleri, kalsiyum ve demir dahil olmak üzere besin maddelerinde yüksektir ve bu da her tür koşula karşı yardımcı olabilir.
Kutsal Fesleğen Çayı
Kutsal Fesleğen Çayı
Ayurvesda’da kutsal fesleğen veya tulsi, “otların kraliçesi” olarak bilinir ve ateş, öksürük, artrit, zambak kurdu ve böcek, yılan ve akrep sokması gibi durumlar için önerilir. Zihninizi ve vücudunuzu fiziksel ve duygusal stresle baş etmeye yardımcı olan güçlü bir adaptojendir. Tulsi’nin endüstriyel kimyasallar, ilaçlar ve pestisitlerin neden olduğu hücresel hasarlara karşı koruma sağlayarak beyin, böbrek ve karaciğer hasarını önlediği gösterildi. Zehirli kimyasallara karşı koruma sağlamanın yanı sıra, kutsal fesleğenin ağır metallerin zararlı etkilerine karşı koruma sağladığı gösterilmiştir.
Maydanoz Suyu
Maydanoz Suyu
Maydanoz, tabağınıza güzel bir sunum yapan oldukça küçük bir Akdeniz bitkisidir. Maydanoz suyu içmek göğüs, prostat ve cilt kanseri gibi kanser riskini azaltabilir. Apigenin olarak bilinen yüksek flavonoid miktarı onu güçlü bir antioksidan ve anti-inflamatuar bitki yapar. Maydanozdaki folat, pro-inflamatuar homosisteini azaltarak kardiyovasküler sağlığı teşvik eder ve maydanoz, astım, ateroskleroz, diyabet, kolon kanseri ve daha fazlasını içeren kapsamlı bir hastalık seçimine karşı koruma sağlar.
Yaban Mersini Suyu
Yaban Mersini Suyu
Yaban mersini diyetinize eklemek için harika bir seçimdir, çünkü sadece lezzetli değil, aynı zamanda tüm taze meyveler için en yüksek antioksidan kapasitesine sahiptir. Yaban mersini suyu, glikoz kontrolünü geliştirir ve kan kolestrolünü düşürür, böylece hayatta kalp rahatsızlığı ve şeker hastalığı riskini azaltır. Yaban mersininde bulunan antioksidan olan antosiyanin, enfeksiyonları önlemeye yönelik çok etkili bir bağışıklık kazandırıcı ve antibakteriyel ajandır. Yaban mersini demir bakımından şaşırtıcı derecede yüksektir. C vitamini içeriği, gece görüşünü iyileştirir, kollajen oluşumuna yardımcı olur ve diş etlerini sağlıklı tutar. Bir avuç yaban mersini, vücudunuzu düzenli tutmaya yardımcı olmak için önerilen günlük lif alımından oluşur. İçerdiği manganez kemiğin gelişimine yardımcı olur ve karbonhidratları ve yağları enerjiye dönüştürür.
Vişne Suyu
Vişne Suyu
Vişne yüksek fitokimyasal seviyeleri içerir, melatonin, uyku döngüsünün düzenlenmesinde önemli olan hormonu da dahil olmak üzere. Kirazlar antienflamatuvar ve antioksidan etkileri nedeniyle bilinen fenolik bileşiklerin mükemmel bir kaynağıdır. Fenolik bileşikler yorucu egzersiz öncesi ve sırasında kas hasarını ve ağrıyı koruyucu bir etki oluşturabilir.
Kefir
Kefir
Kefir, sağlıklı bağırsak bakterileri sağlayan probiyotik bir içecektir. Diğer probiyotik içeceklerle birlikte, sağlıklı bir bağırsak florası elde ederek, patojenlere karşı savaşarak ve enerji düzeylerini artırarak verimli sindirimi destekler. Probiotik içeceklerindeki şekerler parçalandığından “ön sindirim” yaparak sindirmeyi kolaylaştırır ve sindirim sularını salgılayan pankreas için daha az iş bırakır. Çalışmalar kabızlık, maya enfeksiyonu, diyare, Crohn hastalığı, çölyak hastalığı, irritabl bağırsak sendromu, kandida ve ülserler hafifletmeye yardımcı olabileceğini göstermiştir.
Aloe Vera Suyu
Aloe Vera Suyu
Aloe vera jelinin yıllardır güzellik ürünlerinde yaygın olarak kullanıldığı bilinmektedir. Aynı zamanda artrit, kabızlık, öksürük, diyabet, baş ağrıları ve ülserlerin hafifletilmesi için dahili olarak kullanılır. Bileşenlerden biri olan aloe-emodin’in de potansiyel anti-kanser özelliklerine sahip olduğu gösterilmiştir. Aloe vera, limon ve en sevdiğiniz organik tatlandırıcı suya ekleyerek ferahlatıcı ve lezzetli bir içecek yapın.
Hindistan Cevizi Suyu
Hindistan Cevizi Suyu
Karbonhidratlar, klorür, potasyum ve sodyum bakımından zengindir ve dünyanın her yerinde nemlendirici bir içki olarak görülüyor.
Kombucha
Kombucha
Kefir gibi, kombucha, sağlığınız için harikalar yaratan fermente probiyotik bir içecektir. Sağlıklı bağırsakların desteklenmesine, zihinsel durumu iyileştirmesine, akciğerlere faydalı olmasına, bakterilerle savaşmasına, şeker hastalığını yönetmesine, kalp sağlığını desteklemesine ve sağlıklı bir karaciğeri korumasına yardımcı olduğu gösterildi.
Yeşil Sebze Suları
Yeşil Sebze Suları
Koyu yeşil yapraklı sebzeler besleyicidir. Çok miktarda A vitamini, C vitamini, E vitamini ve K vitamini içerirler. Bol boş Karotenoid olarak adlandırılan antioksidan içeriği, hücresel hasarlara karşı korur ve birçok kanser gelişimini önlemeye yardımcı olur. Ayrıca yüksek miktarda kalsiyum, lif, demir, magnezyum ve potasyum içerirler. En önemlisi de, koyu yapraklı sebzelerde az karbonhidrat, kolesterol ve sodyum var. Koyu yapraklı yeşil içecekler, iltihaplanmayı önlemeye ve kemiklerin osteoporoza karşı korunmasına yardımcı olan önemli miktarda K vitamini sağlarlar. Yapraklı sebzeler, yüksek antioksidan miktarı nedeniyle kanser önleme konusunda en iyi seçim olabilir. Araştırmalar gösteriyor ki haftada iki ila üç porsiyon koyu yapraklı yeşilliklerin, özellikle göğüs, deri ve mide kanseri riskini azaltmasına yardımcı olabilir. Folat doğum kusurlarını önlemeye ve kardiyovasküler sağlığı iyileştirmeye yardımcı olabilir. Uygun DNA onarımı ve replikasyonu için folat çok önemlidir ve göğüs, servikal ve akciğer kanseri riskini azaltmaya yardımcı olabilir.
Bu Sağlıklı İçeceklerin Faydaları
Vitaminleri ve Mineralleri Tazeler
Çoğu durumda temiz saf su içmek çok sağlıklı olmasına rağmen, hastalık döneminde ve zorlu egzersizlerde kaybedilen şeyleri telafi etmek için yüksek miktarda elektrolitler ve mineraller içermez. Sağlıklı içecekler sıvı haldeyken kolaylıkla sindirilebilirler, elektrolitler ve vitaminler elektrolit dengesizliğini önlemeye yardımcı olmak için kolayca erişilebilir hale getirilebilirler. Hindistan cevizi suyu gibi sağlıklı içecekler ciddi dehidrasyona maruz kalan hastalardaki sıvı kaybının yerini alarak oral rehidrasyon tedavisi olarak yararlı olabilir. Yüksek antioksidan özelliklere sahip olan hindistancevizi suyu, uzun saatler süren egzersizden kaynaklanan serbest radikalleri nötralize etmeye yardımcı olabilir.
Sindirim Yardımcısı
Sağlıklı içecekler içtiğinizde, sıvı haldeyken daha fazla besin değeri elde edersiniz, besinleri sindirmenizi ve emmenizi kolaylaştırır. Mideniz, yiyecekleri kırmak ve ihtiyacınız olan besin maddelerini çıkarmak için çalışması gerekmez. Sıvılar çiğneme sürecini atlar ve içecek daha hızlı sindirim sisteminize ulaşır. Probiyotik içecekler fermantasyon sürecinde olan içeceklerdir. Bağırsağınızda bulunan sağlıklı bakteriler, içecekte nişasta ve şekerle beslenirler, böylece laktik asit oluşur. Fermantasyonun, içeceği sindirilebilir haline getirirken B vitamini, faydalı enzimler ve birçok bakteri yükü gibi besin maddelerini koruduğu gösterilmiştir.
Sağlıklı Dişler ve Diş Etleri
İnsanlar, C vitamininin doğru sentezi için gerekli enzim L-glukono-gama lakton oksidazdan yoksundur. Bu nedenle, narenciye, yeşil yapraklı sebzeler, çilek, papaya ve brokoli içeren sağlıklı içecekler gibi doğal kaynaklardan edinmeleri gerekir. Eskiden, C vitamini gıdaları ve içecekleri, iskorbüt hastalığından (diş eti kanaması hastalığı) kaçınmak için denizciler tarafından uzun yolculuklarda taşınırdı. Düzenli olarak yeşil çay tüketimi, sağlıklı dişler ve diş etleri yapmaya yönelik hedefinize yardımcı olabilir. Araştırmalar, yeşil çayın, kemik kaybını önleyerek, periodontal hastalıkla ilişkili bakterilerin büyümesini sınırlayarak ve inflamasyonu azaltarak periodontal sağlığı teşvik edebileceğini gösteriyor.
Detoksifikasyon
Sağlıklı içecekler, vücudunuzu zararlı toksinlerden arındığı için daha sağlıklı hissetmek ve görünmemk için mükemmel bir yoldur. Sağlıklı içecekler, enerji verici ve gençleştirici olarak bilinen güçlü karaciğer temizleyici, anti-inflamatuar ve antioksidan içerik maddeleriyle doludur. Karahindiba, limon ve ısırgan otu yaprağı gibi bitkiler, uçucu acı bileşenleri yüksektir, vücuttaki toksinleri izole eder ve dışarı atar. Acılar gastrik suları daha iyi sindirim, emilim ve toksinlerin taşınması için teşvik eder.
Cilt Bakımı
Limon suyu gibi büyük miktarda C vitamini bulunan sağlıklı içeceklerde yüksek miktarda antioksidan vardır. Son yıllarda yapılan araştırmalarda, cildi serbest radikallerin neden olduğu oksidatif stresten koruyan C vitamini, antioksidan olarak insan derisinde yüksek miktarda bulundu. C vitamini, kollajen sentezinde, kollajen moleküllerinin çapraz bağlanmasından ve stabilize edilmesinden sorumlu enzimlerin yardımcı faktörü olarak kullanılır. Sağlıklı içeceklerde C vitamininin antienflamatuar özellikleri akne ve rozasea gibi durumlarla yardımcı olabilir. Yara iyileşmesini hızlandırabilir ve post-inflamatuar hiperpigmentasyona engel olabilir.
Önemli Not: İlaç kullanıyorsanız, önce sağlık uzmanınıza danışmadan kurkumin veya zerdeçal kullanmamalısınız. Zerdeçal içecekleri, kan sulandırıcıların, diyabetik ilaçların veya NSAIDS’in etkileşimine müdahale edebilir. Karaciğer tıkanıklığı, akut safra kesesi inflamasyonu, akut gastrointestinal inflamasyon ve bağırsak tıkanması gibi durumlarda karahindiba içeceklerinden kaçınılmalıdır.
Sağlıksız İçecekler
• Spor içecekleri: Egzersiz sonrası ticari spor içeceği tüketmek kilo verme hedeflerinizi beklemeye alabilir. Spor içecekleri yapay tatlandırıcılar, şeker ve diğer katkı maddeleri ile doldurulur. Limon suyu veya hindistancevizi suyu daha iyi seçeneklerdir. • Enerji içecekleri: Enerji içecekleri, üniversite öğrencileri arasında, sınavlardan önce konsantrasyonu artırmak ve yaygınlaşmak için yaygındır. Enerji içeceklerin çoğu, kafein ve şeker ile yüklenir, size kısa bir enerji patlaması verir, ancak sonunda enerji seviyenizi hızlı bir şekilde dengeler. • Meyve suyu: Meyve suları, kan şekeri düzeylerini dengede tutmaya yardımcı olması için gereken diyet lifinden yoksun. Bu durumda, gereksiz şeker tüketmek yerine diyet lifini dahil etmek en iyisidir. “Kokteyl” meyve suları, şekerli ve renklendirilmiş içeceklerdir ve çoğu meyve suyu gizli, sağlıksız katkı maddeleri ile doludur. • Alkolsüz içecekler: Alkolsüz içecekler söz konusu olduğunda, en sağlıksız içecek olma listesinin başında yer alırlar. Tonlara şeker ve hiçbir besin değeri yoktur ve kilo alma, aşırı yemek yeme, dehidrasyon ve diş çürümelerini geliştirme konusunda hızlı bir yoldur.
Facebook | Twitter | Instagram | Pinterest | Youtube
The post En Sağlıklı İçecekler Listesi Ve Faydaları appeared first on DustyLips.com.
Kaynak: http://ift.tt/2CXT1yU
0 notes
Text
#blog ara#blog bul#blog oku#minikblog#blog#minikblog oku#sağlık#maydanoz mutfak#maydanoz içerdiği vitaminler#maydanoz#maydanoz içeriği#maydanoz hakkında
1 note
·
View note
Text
New Post has been published on Kiloverdirirmi.Com
New Post has been published on https://www.kiloverdirirmi.com/yag-yakimina-yardimci-besinler/
Yağ Yakımına Yardımcı Besinler
Yağ Yakımına Yardımcı Besinler
Kış aylarında hareketin ve metabolizma hızının azalması ile beraber vücutta yağ birikimi daha fazla oluyor. Bunun neticesinde kişiler daha hızlı ve kolay şekilde kilo alıyor. Bazıları için bu belkide istediği bir şey ama çoğunluğa bakarsak ilkbaharın gelmesi ile beraber nasıl bu kilolardan kurtulacağım? Sorusunu duyacağız gibi görünüyor. Bu nedenle özellikle kış aylarında beslenmeye dikkat edilmesi yağ yakımını sağlayacak besin maddeleri tüketilmelidir. Peki hangi besinler yağ yaktırır? İsterseniz hemen sizlere kısa kısa bu besinlerden bazılarını açıklayalım.
Baharatlar
Baharatların yağ yaktırıcı özelliği yıllardır bilinmektedir. Vücut ısısını dolayısıyla metabolizma hızını artırır. Böylece yağ yakımına yardımcı olur. Yemeklerde baharat kullanmakta fayda vardır.
Soğan ve Sarımsak
Zaten Türk mutfağı için önemli olan soğan ve sarımsağı bu dönemlerde daha fazla tercih edebiliriz. Soğan ve sarımsak kortizon hormonunu dengelemeye yardımcı olur. Böylece hücrelerin yağ depolama özelliğini azaltır. Yağların vücuttan atılmasına da yardım eder. Belki kokusundan rahatsız olabilirsiniz ama hem yağlardan kurtulmak hemde sağlıklı bir yaşam için bu besinler önemlidir.
Yumurta
Özellikle protein ağırlıklı diyet listelerinin vazgeçilmezlerinden olan yumurtanın tok tutucu özelliği hemen hemen herkes tarafından bilinir. Bunun yanında metabolizmayı hızlandırıcı etkisi vardır. Yapılan çalışmalar ve deneylerde bunu kanıtlanmıştır. Bunların yanında içerdiği vitaminler ve mineraller ile sağlıklı bir beslenme programı içinde önemli bir besin maddesidir.
Meyve ve Sebzeler
Sağlıklı bir beslenme isteyenler için mutlaka olmazsa olmazlardandır meyve ve sebzeler. Sebze olarak brokoli, karnabahar, lahana, maydanoz, ıspanak, pırasa öncelikli olarak sayılabilir. Meyvelerden ise portakal, mandalina, elma, erik, vişne, üzüm, yaban mersini gibi meyveler yağ yakımında önemlidir. Yağ yakımına ve kilo vermeye yardımcı oldukları gibi içerdikleri vitamin ve mineraller ile birçok hastalığa karşı koruyucu etkileri de vardır.
Süt ve Diğer Süt Ürünleri
Sağlıklı beslenmek isteyenler için süt, yoğurt, ayran, peynir… Kısaca tüm süt ürünleri önemlidir. Özellikle de bayanlar için bu önem daha fazladır. Bu nedenle düzenli olarak süt ve süt ürünlerini tüketmek gerekir. Ayrıca bu ürünler kilo vermeye ve vücuttaki fazla yağların yakılmasına da etkilidir.
Yeşil Çay
Zayıflama ile ilgili kısa bir araştırma yapan birisi bile yeşil çayı görmüştür. Yeşil çay birçok diyetisyen tarafından önerilen bir çaydır. Kilo vermeye olan katkısı tartışılmazdır. Doğru ve düzenli kullanıldığında yağ yakımına ve kilo vermeye olumlu katkıları vardır. Bunun yanında antioksidan özelliği de söz konusudur.
Lifli Besin Maddeleri
Bu besin maddeleri vücutta fazla yağ birikimini engelleyici özelliğe sahiptir. Bunun yanında sindirim sistemi özellikle de bağırsak sağlığı üzerine oldukça olumlu etkileri vardır. Sindirimin kolay ve daha sağlıklı yapılmasını sağlar. Kilo vermek isteyenler bu tarz ürünlere öğünlerinde biraz daha fazla yer vermelidir.
#kilo verdiren sebzeler meyveler#kilo verdiren yiyecekler#kilo vermeye yardımcı besinler#yağ yakan besinler#zayıflatan gıdalar
0 notes
Text
Vücudumuzda Vitamin ve Minareller Ne İşe Yarar
İnsan vücudu vitaminleri kendiliğinden üretemez. Bu yüzden sağlığımız için gerekli olan vitamin ve mineralleri yediğimiz yiyeceklerden sağlarız.
Hangi Vitamin ve Mineral Ne İşe Yarar? Besin maddeleri, büyüme gelişme, hücrelerimizin yenilenmesi ve enerji üretimi için almamız gereken zorunlu maddelerdir. İhtiyacımız ölçüsünde birçok besin maddesini tüketiyoruz ama farkında olmadan bazı besin öğelerini yetersiz alıyor olabiliriz.
Aslında bu da zaman zaman hepimizin karşı karşıya kaldığı bir durumdur. Bunun için düzenli kan tahlilleri yaptırmada fayda var ama genel olarak besin eksiklikleri kendini bazı rahatsızlıklarla belli edebilir. Besin eksikliklerinden kaynaklanan hastalıklar daha çok vitamin ve mineral eksikliğinden kaynaklanır. İnsan vücudu vitaminleri kendiliğinden üretemez. Bu yüzden sağlığımız için gerekli olan vitamin ve mineralleri yediğimiz yiyeceklerden sağlarız.
Bazı dönemlerde kendimizi daha halsiz, yorgun, bezgin, unutkan, zihni dağınık, keyifsiz bir durumda buluruz. Cildimiz, tırnaklarımız bozulur, saçlarımız incelir, yüzümüz çöker, ağrılarımız artar. İşte bu dönemlerde vitamin ve mineral eksiklikleri yaşıyor olabiliriz.
Vitaminler yağda eriyen vitaminler ve suda eriyen vitaminler olmak üzere iki alt gruba ayrılırlar.
A, D, E ve K vitamininden oluşan yağda eriyen vitaminler sentezleri için kolesterol gerektiren, yağ dokusunda depolanabilen ve ihtiyaç anında salınabilen vitaminlerdir. B vitamin kompleksleri ailesinden ve C vitaminin den oluşan suda eriyen vitaminler ise vücutta depolanamazlar ve her gün belirli miktarlarda dışarıdan alınmaları gerekmektedir. Sağlığımız kadar gençlik ve güzelliğimizin de temel taşlarını oluşturan vitaminlerin, eksiklikleri bir çok sorunu da beraberinde getirir.
VİTAMİN EKSİKLİKLERİ
A VİTAMİNİ
Vücudun enfeksiyonlara karşı direncini arttıran ve hücre yenilenmesini sağlayan A vitamini yeşil sebzeler, domates, tahıllar, bitkisel yağlar, havuç, lahana, bal ve kuruyemişlerde vardır. Eksikliğinde görme bozuklukları, yüksek tansiyon, saçta ve tırnaklarda kırılmalar, ciltte kuruma, halsizlik ve enfeksiyonlara karşı dirençsizlik görülebilir.
B1 VİTAMİNİ
Sinir sisteminin sağlığını korumada önemli bir rol oynuyor. Kan dolaşımını düzene sokar. Peynir, yumurta, balık ve tahıllarda bol miktarda vardır. B1 vitamini eksikliği sinir ve dolaşım sistemi rahatsızlıkları, sindirim sistemi bozuklukları ve yorgunluğa sebep olur.
B6 VİTAMİNİ
Kan hücreleri üretimini sağlar. Kalbi güçlendirir, böbreklerin düzenli çalışmasına ve kolesterolün düşmesine yardımcı olur. Vücudun bağışıklık sistemini güçlendirir. Yumurta, tavuk, havuç ve yeşil yapraklı sebzelerde bulunur. Eksikliğinde böbrek taşları, sinir sistemi hastalıkları, kansızlık ve halsizlik görülür.
B12 VİTAMİNİ
Hücrelerin kendini yenilemesini sağlar. Sinir sistemini güçlendirir. Proteinlerin vücut tarafından kullanılmasını kolaylaştırır. Çocukların sağlıklı gelişiminde önemli rol oynar. Sakatat ürünleri, peynir ve sütte bol miktarda bulunur. B12 vitamininin uzun süreli eksikliği Alzheimer gibi kalıcı sinir sistemi hastalıklarına neden olabilir. Uyuşukluk, kolay hastalanma, çocuklarda iştahsızlık ve gelişimini tamamlayamama gibi durumlara sebep olur
C VİTAMİNİ
Kan dolaşımınını düzenleyen, hücrelerin kendini yenilemesini sağlayan, diş etlerinin güçlenmesini sağlayan C vitamini, yeşil biber, çilek, maydanoz, yeşil sebzeler, domates, kırmızı lahana ve turunçgillerde bulunur. Yeterli miktarda C vitamini almayanlarda kas zayıflığı, romatizma, dolaşım sistemi rahatsızlıkları, diş çürümeleri, selülit ortaya çıkabilir.
D VİTAMİNİ
İskelet sisteminin gelişmesinden ve güçlenmesinden sorumlu olan D vitamini en çok yeşil sebzelerde, balıkta ve zeytinyağında bulunur. Güneş de en önemli D vitamini kaynaklarından biri. D vitamini eksikliğinde raşitizm hastalığı, çocuklarda büyüme bozuklukları, diş çürümeleri ve diş eti hastalıkları, ilerleyen yaşlarda kemiklerde deformasyon görülebiliyor.
E VİTAMİNİ
Antioksidan özelliği sayesinde kansere karşı doğal bir koruyucu görevi vardır. Hücrelerin kendini yenilemesini sağlayarak yaşlanmayı geciktirir. Sağlıklı bir cinsel yaşam için de önemli olan E vitamini bitkisel yağlar, tahıllar, badem, ceviz, ay çekirdeği ve koyu yeşil yapraklı sebzelerde bol miktarda bulunur. Yeterli E vitamini almayanlar daha erken yaşlanabiliyor. Ayrıca kısırlık, iktidarsızlığa enden olabilir.
K VİTAMİNİ
Yaralanmalarda kanın pıhtışmasını sağlayarak, fazla miktarda kan kaybı olmasını engelliyor. İçerdiği antioksidan maddelerle vücudu kansere karşı korur. Hücre yenilenmesini sağlar. Kemik yapısını da güçlendiren K vitamini karnabahar, lahana, brokoli ve brüksel lahanası gibi sebzelerde bulunur. Eksikliğinde vücudun bağışıklık sistemi zayıf düşerek hastalıklara yakalanması kolaylaşır. Kesikler ve yaralar daha geç iyileşir Vücudun daha erken yaşlanmasına sebep olabiliyor.
MİNERAL EKSİKLİKLERİ
KALSİYUM
Kemik ve diş sağlığı, kalp kasları da dahil kasların kasılması, vücutta asit-alkali dengesinin sağlanması, cilt sağlığı, kanın pıhtılaşması için kalsiyum gereklidir. En çok, süt, peynir, yoğurt, küçük kılçıklı balıklar, koyu yeşil yapraklı sebzeler,kabuklu deniz ürünleri,badem, kuru incir de bulunur. Eksikliğinde; kas krampları veya seğirmeleri, uykusuzluk, sinirlilik, eklem ağrısı, diş çürümeleri, osteoporoz, yüksek tansiyon görülebilir.
MAGNEZYUM
Kemik ve dişleri güçlendirir, kasların gevşemesini sağlar, adet öncesi sendromu belirtilerini hafifletir, kalp kasları ve sinir sistemi için çok önemli. Enerji üretimin de görevli. Vücuttaki birçok işlemde yan görevleri vardır. Bulunduğu besinler; tüm yeşil sebzeler, kakao, buğday kepeği, badem, fıstık, susam, baklagiller, bulgur, esmer pirinç, kuru incir ve kayısı da bulunur. Eksikliğinde, kas seğirmeleri, kas zayıflığı, iştahın azalması. Uykusuzluk, sinirlilik, yüksek tansiyon, kalbin düzensiz atması, kabızlık, hiperaktiflik, depresyon, böbrek ve safra kesesi taşları görülür.
DEMİR
Kana kırmızı rengini veren hemoglobin için gerekli, oksijen ve karbondioksiti hücre içi ve dışına taşır. Vücutta birçok enzimin yapısında bulunur, enerji üretimi için gereklidir. Bulunduğu besinler; et, sakatat, kuru meyveler, kuru baklagiller, bal kabağı çekirdeği, maydanoz, badem, fıstık. Et ve sakatattaki demir vücutta en iyi emilebilen demir şeklidir. Eksikliğinde, kansızlık, soluk cilt, halsizlik, kayıtsızlık, iştahsızlık, mide bulantısı,dayanıksızlık görülür
FOSFOR
Kemik ve diş yapısında bulunur, onların sertliğini sağlar. Hücrelerin yapısında da bulunur. Enerji üretiminde rolü vardır. Bulunduğu besinler; Tüm bitkisel ve hayvansal gıdalarda bulunur. Eksikliğinde, kas zayıflığı, iştahsızlık, kemik ağrıları görülür. Eksikliği nadir olur.
POTASYUM
Besinleri hücre içine alınıp, artık maddelerin hücrelerden uzaklaştırılmasını, kas ve sinirlerin sağlıklı bir şekilde çalışmasını sağlar. Kalbin çalışmasında etkilidir. Bağırsak hareketlerini artırır. Vücutta sıvı dengesini ayarlar. İnsülin salınımında etkilidir. Bulunduğu besinler; Muz, kuru meyveler (kayısı, incir, üzüm), baklagiller, yeşil sebzeler,susam, ceviz, deniz sebzeleri, yağlı balıklar, mantar, domates, patates vb. Eksikliğinde, kalbin düzensiz atması, kas güçsüzlüğü, karıncalanmalar, mide bulantısı, kusma, ishal, karın şişkinliği, dikkati toplayamama, sodyum-potasyum dengesinin bozulmasına bağlı tansiyon düşüklüğü görülür.
SODYUM
Vücutta su dengesini sağlar. Vücuttaki tüm sıvılarda, kanda bulunur. Kas ve sinir sisteminin çalışmasında etkilidir. Kalp kasının kasılmasında görevlidir. Besinlerin hücre içine alınmasını sağlar. Bulunduğu besinler; sofra tuzu, konserveler, zeytin, peynir, kereviz, lahana, işlemden geçmiş hemen hemen tüm yiyecekler, cipsler, tuzlu çerezlerde vardır
Eksikliğinde, baş dönmesi, düşük tansiyon, çarpıntı, iştahsızlık, dikkati toplayamama, kas krampları, mide bulantısı, kusma, kilo kaybı, baş ağrısı, sıcağa dayanıksızlık görülür. Karbonhidrat, protein ve yağ gibi ana besin öğelerini yeterli miktarda içeren besinlerle yapılan yeterli ve dengeli beslenme, bazı özel durumlar hariç vücudun günlük gereksinimine yetecek kadar vitamin ve mineral sağlar. Bu yüzden vitamin preparatlarına gerek yoktur. Yeterli ve dengeli beslenildiği zaman vitamin ve mineral eksiklikleri yani besin eksiklikleri görülmez.
Sağlık Videoları Tedavi Videoları, sifa market, sifali bitkiler
0 notes
Link
Çevresel faktörler, genetik özellikler ve ilerleyen yaş göz sağlığında çeşitli sorunları da beraberinde getiriyor. Her şeyde olduğu gibi besinler, göz sağlığı için de oldukça önem taşıyor. Doğru beslenmek, gözleri birçok hastalığa karşı koruyarak bazı hastalıkların ilerlemesini yavaşlatıyor. A,C ve E vitaminlerini içeren çinko, selenyum omega 3 ve 6 mineralleri açısından zengin gıdaları tüketmek gerektiğini söyleyen Avrupagöz Grubu Medikal Direktörü Prof. Dr. Ömer Kamil Doğan, ıspanak, patates ve badem gibi yiyeceklerin sofradan eksik edilmemesini önerdi. Sağlıklı gözlere sahip olmak için vücudun düzenli vitamin alması gerekiyor. Ancak, uzmanlartablet olarak alınan vitaminlerin, vücutta birikerek hastalıklara yol açtığını söylüyor. Bu nedenle doğal beslenmek, göz sağlığını korumak için ilk adım olarak karşımıza çıkıyor. Göz sağlığı için büyük önem taşıyan vitaminlerin başında ise A, E, C ve B2 vitaminleri, Omega 3 ve 6 yağ asitleri ile çinko, magnezyum gibi minareler geliyor. Göz sağlığı için mutlaka yenmesi gereken besinlerin arasında ayçekirdeği, fındık, somon ve biberin yer aldığını söyleyen Avrupagöz Grubu Medikal Direktörü Prof. Dr. Ömer Kamil Doğan, "A vitamininin bolca bulunduğu besinlerin başında süt ürünleri ve tüm kırmızı, yeşil, turuncu meyve ve sebzeler gelmektedir. A vitamininin yeterli miktarda tüketilmesinin başta gece körlüğü, olmak üzere makula dejenerasyonu ve katarakt oluşumunu geciktirdiğini bilinmektedir" dedi. Prof. Dr. Ömer Kamil Doğan, E vitamini açısından zengin olan ayçiçeği çekirdeği, badem ve fındığın günün her saatinde rahatlıkla tüketebileceğimiz besinler arasında yer aldığını, ayrıca makula dejenerasyonunun önlenmesinde E vitaminin oldukça etkili olduğunu hatırlattı. A VİTAMİNİ GECE KÖRLÜĞÜMÜ ENGELLİYOR Göz sağlığı için en önemli vitaminlerden biri olan A Vitamini gözün gece görüşünü kuvvetlendiriyor. A vitamini rodopsin denilen ve ışıkları algılayan proteinlerle birleşerek gece daha iyi görmeye yardımcı oluyor. Aynı zamanda A Vitamini gözde olası katarakt başlangıcını da erteliyor. Hayvansal gıdaların başında gelen A Vitamininde; balıkyağı ve karaciğer , böbrek , süt, yumurta sarısı, portakal, buğday, havuç, mantar, baklagiller, maydanoz, lahana, ve kabak yer alıyor. E VİTAMİNİYLE RETİNAYI KORUYUN E Vitamini gözler için en aktif antioksidan içeren maddelerden bir tanesi. Artan göz hastalıklarında vücudumuzu ve gözlerimizi dış etkenlerden koruyan; Ayçiçek yağı, zeytinyağı, ceviz, tereyağı, kırmızı et >, avokado, brokoli, yeşil yapraklı sebzeler, mango, muz, buğday ve keten tohumu E Vitamini bakımından zengin olup sarı nokta hastalığı ve kataraktı önlemede birebir. B2 VİTAMİN EKSİKLİĞİNE DİKKAT Metabolizmanın sağlıklı bir şekilde işlevini yerine getirmesi için B2 Vitaminine ihtiyaç var. B2 Vitamin eksikliğinde sindirim sistemi, mide, böbrek, saç ve cilt gibi ciddi rahatsızlıkları meydana getirmesinin yanı sıra, gözlerde yanma ve ışığa karşı hassasiyet hatta katarakt oluşumuna yol açıyor. Karaciğer, süt, yoğurt, peynir, havuç, elma, incir, adaçayı, yeşil yapraklı sebzeler, balık, baklagiller ve tahıllarda bol miktarda bulunan B2 Vitamininin yeterli oranda alınması gözlerde katarakt oluşumunu önlüyor. C VİTAMİNİYLE GÖZLERİ KORUYUN C Vitamini, göz sağlığı için en gerekli vitaminlerin olmazsa olmazı… Gözlerin korunmasına yardımcı olan C vitamini, aynı zamanda ışığa ve güneş ışığına karşı koruma sağlayarak katarakt oluşumunu engelliyor. C Vitamini taze meyve ve sebzelerin hemen hemen birçoğunda bulunuyor. Özellikle kuşburnu, misket limonu, portakal, greyfurt, frenk üzümü, yeşilbiber en önemli c vitamini kaynağı. OMEGA-3 İLE RETİHAYI YENİLEMEK MÜMKÜN Retina gelişimi açısından önemli bir yapı taşı olan Omega-3 yağ asitleri göz kuruluğunu en aza indirirken makula dejenerasyonunu erken evrede korumaya yardımcı oluyor. Deniz ürünlerinden sardalya, somon, ton balığı gibi yağlı balıklar; bitkisel gıdalardan keten tohumu ve ceviz; hayvansal gıdalardan yumurta, kırmızı et ve tavuk tam bir Omega-3 kaynağı. VİTAMİN DEPOSU: ISPANAK Göz sağlığı için mucizevi olan ıspanak içerdiği lutein ve zeaksantin olan doğal antibiyotikler görme bozukluklarına karşı oldukça etkili. Aynı zamanda yaşla birlikte gelişen göz hastalıklarına karşı da gözleri koruyan ıspanak, doğal güneş gözlüğü olarak güneşten gelen tüm zararlı mavi dalgaları da filtreliyor. Bunun yanında ıspanak tüketen insanlarda katarakt ve sarı nokta hastalığının daha az görüldüğü tespit edilmiştir. DİYABET HASTALARI GÖZLERİNİ C VİTAMİNİ İLE KORUYABİLİR Diyabet hastalarınıngöz sağlığı için de c vitamini oldukça önem taşıyor. Yeterli miktarda alınan vitamin diyabet hastalarının gözlerini zararlı maddelerdenuzak tutuyor. Ayrıca, C Vitamini şeker hastalığının sinirler ve damarlar üzerindeki olumsuz etkilerini ve bırakacağı hasarı önlüyor. GÖZ KURULUĞUNA VİTAMİN DESTE��İ Rezene içerdiği B ve C vitaminleri, potasyum kalsiyum ve magnezyum ile göz kuruluğuna birebir. Aynı zamanda, bol miktarda alınan omega 3 ve 6 besinleri gözyaşı kalitesini artırarak gözlerde yanma ve tahrişi önlüyor. ÇİNKO VE BAKIR GÖZ ALERJİLERİNİ YAVAŞLATABİLİR Çinko ve bakır mineralleri, besin maddeleri ve vitaminlerin vücut tarafından emilmesine katkı sağlıyor. Yüksek miktarda antioksidan vitaminler ile birlikte çinko oksit ve bakır oksit alındığında, uzun süreli olan göz problemlerinden göz alerjileri, glokom, katarakt, diyabetik retinopati, blefarit gelişimini yavaşlatabiliyor. ÜZÜM ÇEKİRDEĞİNDEKİ MUCİZE Üzüm çekirdeği kalp ve damar hastalığı, tansiyon, kolestrol yüksekliği için tavsiye ediliyor. Fakat güçlü bir antioksidan olan üzüm çekirdeği, şeker hastalığının sinir ve göz tahribatını önlüyor.Doğal beslenmenin önemini vurgulayan Doğan, sağlıklı gözler için mutlaka tüketilmesi gereken besinleri sıraladı; GÖZ SAĞLIĞINI KORUYAN BESİNLER Patates: Uzmanlar tarafından yapılan araştırmalar sonrasında A vitamini açısından zengin bir besin olan patatesin ise katarakt riskini düşürebileceği gözlemlenmiştir. Buğday ise özünde bulunan E vitamini ile yaşa bağlı göz bozulmalarını önleyip tıpkı patates gibi katarakt riskini azaltmaktadır. Somon: Retina ve gözün dış bölümünde bulunan önemli bir yağ asidi olan dokosaheksaenoik asit, göz sağlığını korumak için düzenli olarak alınması gereken vitaminler. Dokosaheksaenoik asit daha çok somon, uskumru, sardalye gibi soğuk su balıklarında bulunuyor. Ayçiçeği çekirdeği, badem ve fındık: E vitamini açısından zengin olan ayçiçeği çekirdeği, badem, fındık günün her saatinde rahatlıkla tüketebileceğimiz besinler arasında yer almaktadır. Makula dejenerasyonunun önlenmesinde E vitamini oldukça etkilidir. Tüm bu besinler insan vücudunun en güzel organlarından biri olan gözler için birer sağlık deposu olarak sofralardan eksik edilmemesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Ömer Kamil Doğan, göz ile ilgili herhangi bir rahatsızlık hissedilmesi durumunda ise hastaların, teşhis ve tedavi sürecini en kısa sürede başlatması gerektiğini de sözlerine ekledi. (DHA) Alternatif Tıp ve Alternatif Tedavi, bitkisel ürünler, sifamarket
0 notes
Link
Maydanozun faydaları Yemek pişirmede çok kullanılan, maydanozun sağlığımız için birçok faydası vardır. Gerçekten de, bu aromatik bitki sadece yemeklerimizi süslemek yada tat vermek için kullanılmaz. Maydanoz kürü olarak da çeşitli tedavilerde kullanılır.
İçerdiği çeşitli maddeler sayesinde maydanoz, eşsiz bir sağlık koruyucusu ve güzellik rutininde acilen yer alması gereken bir maddedir. Çeşitli hastalıkların önlenmesine yardımcı olan doğal bir ilaçtır.
Ogaste, Maydanoz temelli bazı doğal ilaçlar keşfetmeyi öneriyor. Maydanozu sağlık için kullanmanın 5 farklı nedeni var.
Maydanozun Faydaları :
1-Akne Ve Pigment Lekelerine Karşı
Maydanozun faydası olarak, Maydanoz vitaminler, mineraller ve eser elementler ("eser element" adını alan on üç bio elementten demir, manganez, kobalt, bakır, çinko, molibden, va- nadyum, krom ve kalay'ın metal olmalarına karşın, flor, silisyum, selenyum ve iyot ametal özelliktedir) bakımından zengindir. Bu zenginlik, cilt için çok fayda sağlar. Gerçekten de, bu aromatik bitki, cildi aydınlatıp sıkılaştırmaya, akne ve pigmentasyon lekelerine karşı savaşmaya ve daha iyi iyileşmeye yardımcı olur.
Akne Tedavisinde Maydanoz Kürü
Akne Tedavisinde Maydanoz Kürü : Birkaç maydanoz yaprağı alın ve bir kaşıkla ezin. Sonra 2 tatlı kaşığı bal ekleyin ve yeşile dönene kadar iyice karıştırın. Bu karışımı yüzünüze uygulayın ve temiz su ile durulamadan önce yaklaşık on dakika bekletin.
2- Varisli Damarlara Karşı Maydanozun Faydaları
Maydanozun diğer bir faydası, Maydanoz yaprakları, varisli damarların görünümünü azaltan ve önleyen iki madde içerir. Bu iki güçlü madde, C vitamini ve luteolin dir. Burada kan dolaşımınızı kolaylaştıracak ve varisli damarlara karşı savaşmanızı sağlayacak smoothie şeklinde bir çare sunuyoruz. Bu smoothie'yi hazırlamak için küçük bir avuç maydanoz, pancar, bir bardak su (200 ml) ve yarım limon suyu gerekir.
Varisli Damar Tedavisinde Maydanoz Kürü
Varisli damar tedavisinde maydanoz kürü: Bir karıştırıcıya maydanoz, su ve limon suyuyla kesmiş olduğunuz pancarı koyun. Düzgün bir içecek olana kadar her şeyi karıştırın.
Bu püreyi , haftada 3 kez her sabah içebilirsiniz.
3- İdrar Yolu Enfeksiyonuna Karşı Maydanozun Faydaları
Maydanozun faydası, İdrar yolu enfeksiyonlarından şikayetçiyseniz, maydanoz tüketmeniz şiddetle tavsiye edilir. Gerçekten de, bu bitkinin antiseptik özellikleri bakterileri yok etmeye ve iltihabı azaltmaya yardımcı oluyor. Her gün içtiğiniz iki bardak kaynar suya iki çorba kaşığı taze maydanoz koyarak maydanozlu çay içebilirsiniz. Omlet, salata veya çorbaya da kıyılmış yapraklar ekleyebilirsiniz.
4- Cildi Tonlama Ve Kırışıkları Önlemek için Maydanozun Faydaları
Kırışıklıkları önlemek için maydanozun faydası, Maydanoz, kollajen üretimini destekleyen ve hücrelerin yenilenmesine katkıda bulunan C vitamini içeriği ile iyi bilinir. Faydalarından yararlanmak için.
Cildi Tonlama Ve Kırışıkları Önlemek için maydanoz kürü
Cildi tonlamak ve kırışıkları önlemek için maydanoz kürü :200 ml suya birkaç kıyılmış maydanoz yaprağı koyun, bir dilim limon ekleyin ve losyonunuzu filtrelemeden önce bir gece bekletin. Ardından elde edilen losyonu alın ve yüzünüze bir parça pamuk ile uygulayın.
5- Kilo Vermek Ve Selüloitlerden Kurtulmak için maydanozun faydaları
Kilo vermek için Maydanozun faydası, Diüretik (vücuttan su atıcı ) özellikleri sayesinde maydanoz kilo vermenize ve selülitlerden kurtulmanıza yardımcı olur. daha faydalı olması için taze tüketilmesi tavsiye edilir. Maydanozu yemeklerinize ekleyebilir veya meyve suyu şeklinde içebilirsiniz.
Kilo Vermek Ve Selüloitlerden Kurtulmak için maydanoz kürü
Kilo vermek ve Selüloitlerden Kurtulmak için maydanoz kürü: Ayrıca bir bardak suya yarım çay kaşığı maydanoz çekirdeği koyarak bitkisel çay olarak da tüketebilirsiniz. Bitkisel çayınızı içmeden önce yaklaşık on beş dakika bekletin.
Ayrıca :
RHASSOUL, AYRICA GHASSOUL VEYA RASSOUL DENİR
SABAH KALKMANIN DÖRT YOLU
KESİNLİKLE BİLMENİZ GEREKEN FASLI KADINLARIN GÜZELLİK SIRLARI !
BABALARIN ÇOCUK GELİŞİMİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ NEDEN ISRARLA YOK SAYILIR
0 notes
Text
New Post has been published on Erkekce Yaşam
New Post has been published on http://erkekceyasam.com/grip-kapinizi-calmadan-simdiden-onleminizi-alin/
Grip kapınızı çalmadan şimdiden önleminizi alın
Güneşli günlere ağır ağır veda edilen bu günlerde beslenmeye daha çok dikkat etmek gerekiyor. Mevsim geçişlerinde bağışıklık sisteminin zayıflaması ile birlikte hastalıklara yakalanma riski de daha çok artıyor. Vücut direncini yükseltmek için vitamin-mineral ve antioksidan gibi bileşiklerin besinlerle sağlanması bu dönemde daha da önem kazanıyor. En güçlü ve en doğal antioksidan, vitamin ve mineral kaynaklarımız olan yeşil yapraklı sebzeler ve meyvelere günlük beslenme düzeninde mutlaka yer verilmesi gerekiyor. Günde 4-5 porsiyon meyve-sebze tüketimi yeterli vitamin dengesini sağlamaya yardımcı olacaktır.
Soğuk Algınlığına C Vitamini
Antioksidan olarak da görev yapan ve bağışıklık sistemini güçlendiren C vitamini, soğuk algınlığında etki göstererek belirtileri hafifletiyor. Vücutta depo edilmediği için günlük olarak tüketilmesi gerekiyor. C vitamini, sadece limon, portakal gibi turunçgillerde değil, kuşburnu, kırmızı ve yeşil sivri biber, maydanoz, roka, domates de bulunuyor.
Sağlıklı Bağırsaklar ve Güçlü Bağışıklık Sistemi
Bağışıklık sisteminin güç kaynağı sağlıklı bağırsaklardır. Son dönemde yapılan araştırmalarda probiyotik ve bağışıklık sistemi arasında güçlü ilişki olduğu ortaya konmuştur. Bu nedenle düzenli olarak ayran, yoğurt veya kefire günlük beslenmenizde yer vermeniz, bağışıklığınızın desteklenmesinde olumlu sonuçlar doğuracaktır. Evde yaptığınız yoğurtlara probiyotik maya kullanabilirsiniz. Barsak fonksiyonları düzenli çalışmayan kişiler günlük probiyotik tabletlerden destek alabilirler.
Su Tüketimine Dikkat !!!
Azalan hava sıcaklığı ile su tüketimini azaltmak hem vücutta atık maddelerin birikmesine hem de cilt kuruluğu gibi problemlere yol açacağından günlük su tüketimine dikkat edilmelidir. Ayrıca vücut ısınızın ayarlanması ve sağlıklı böbrek fonksiyonları için de düzenli su tüketimi önemlidir.
Sonbahar Depresyonundan Besinler İle Korunun.
Bu mevsimde artan depresyon eğilimi ve stresi kontrol altına almada B vitaminlerinden zengin beslenmenin hayli faydasını göreceksiniz. B grubu vitaminler et, deniz ürünleri, yumurta ve peynirde bulunmaktadır. Açılan balık sezonuyla beraber haftada 2 kere balık tüketimi, içerdiği omega-3 sayesinde hem bağışıklığı güçlendirecek hem de sinir sisteminizi olumlu etkileyecektir.
Her Besini Mevsiminde Tüketin.
Doğa her mevsim vücudun ihtiyaç duyduğu besin ögesi bileşimine sahip yiyecekleri bizlere sunmaktadır. Besinleri vücudunuz için mucizeye dönüştürmek sizin elinizde. Her zaman mevsimine uygun beslenilmelidir. Böylece hem en doğal besinler tüketilir hem de vücudun o mevsim ihtiyaç duyduğu besin öğeleri karşılanmış olur.
Hangi Ay Hangi Meyve Hangi Sebze …
Sonbaharda özellikle tüketilmesi gereken sebzeler: Havuç, salatalık, taze fasulye, yeşil biber, patlıcan, dolmalık biber, börülce, bamya, kırmızı biber, mantar, mısır, barbunya, kabak, fesleğen, biberiye, nane, maydanoz, tere, domates, dereotu, soğan.
Meyveler: Şeftali, karpuz, üzüm, mürdüm eriği, incir, kızılcık, taze ceviz, fındık
EKİM ayında;
Sebzeler: Havuç, salatalık, yeşil biber, patlıcan, domates, kırmızı biber, mantar, yer elması, lahana, pırasa, karnabahar
Meyveler: Nar, üzüm, incir, kızılcık, armut, kestane, fındık, ceviz
KASIM ayında;
Sebzeler: Lahana, kereviz, havuç, karnabahar, pırasa, ıspanak, balkabağı, yer elması, pazı, marul, roka, soğan, biberiye, nane, maydanoz, tere.
Meyveler: Portakal, ayva, nar, greyfurt, artmut, Trabzon hurması, kivi, muz, mandalina
Dyt. Aysu BEKCİ
0 notes