#lezyonlar
Explore tagged Tumblr posts
sifatipmerkezi · 4 days ago
Text
Behçet Hastalığı Belirtileri Resimli
Behçet hastalığı, vücudun çeşitli sistemlerini etkileyen bir hastalıktır ve genellikle ağızda, gözde, ciltte ve genital bölgede lezyonlarla kendini gösterir. Bu hastalık, otoimmün bir bozukluk olup, bağışıklık sisteminin vücudun kendi dokularına saldırmasına neden olur.
Ağızda oluşan yaralar, hastaların sıkça karşılaştığı ilk belirtiler arasında yer alır. Bu yaralar genellikle ağrılıdır ve tekrarlayan bir şekilde meydana gelir.
Genital bölgede de yaralar görülebilir ve bu durum, hastalar için oldukça rahatsız edici olabilir. Ciltte ise kırmızımsı, ağrılı yaralar veya şişlikler ortaya çıkabilir. Resimli açıklamalar, bu cilt lezyonlarının hangi durumlarda Behçet hastalığını işaret edebileceğini daha iyi anlamamıza yardımcı olur. Behçet hastalığı belirtileri resimli ayrıntıları şu şekildedir:
Tumblr media
Behçet Hastalığı Nedir?
Behçet hastalığı, bir tür otoimmün hastalık olup, damarları etkileyerek çeşitli organlarda iltihaplanmalara neden olur. Genetik ve çevresel faktörlerin birleşimi, bu hastalığın gelişimine yol açabilir. Vücuttaki kan damarları iltihaplandığında, kan akışı ve organ fonksiyonları olumsuz yönde etkilenebilir.
Bu hastalık, genellikle genç yetişkinlerde görülür ve farklı organları etkileyebilir. Göz, deri, ağız ve genital bölge gibi yerlerde belirtiler görülebilir. İleri vakalarda merkezi sinir sistemi ve kalp gibi hayati organlar da etkilenebilir.
Behçet hastalığı, hastanın bağışıklık sisteminin kendi vücuduna saldırdığı bir durumdur. Bu otoimmün tepki, vücutta çeşitli inflamasyonlara yol açarak birçok sistemi etkiler. Tedavi edilemez bir hastalık olmasa da, tedavi edilmediğinde ciddi komplikasyonlar gelişebilir.
Behçet Hastalığı Belirtileri
Behçet hastalığının en belirgin semptomlarından biri ağızda meydana gelen aftlardır. Bu yaralar genellikle yuvarlak, beyazımsı bir merkezle çevrilidir ve ağrılı olabilir. Ağız yaralarının tekrarlayan bir şekilde ortaya çıkması, Behçet hastalığının bir göstergesi olabilir.
Genital bölgede de benzer yaralar oluşabilir ve bu da hastayı rahatsız edebilir. Ciltte kırmızımsı şişlikler veya iltihaplanmalar meydana gelebilir. Gözlerde iltihaplanma ve görme sorunları da hastalığın yaygın belirtilerindendir.
Behçet hastalığı, nadiren de olsa, merkezi sinir sistemi üzerinde etkili olabilir ve nörolojik belirtilere yol açabilir. Baş ağrıları, felç, görme kaybı gibi durumlar daha ileri vakalarda görülür. Ancak, hastalık kişiden kişiye farklı semptomlar gösterdiği için teşhis koymak zordur.
Resimli Behçet Hastalığı Belirtileri
Resimler, Behçet hastalığının belirtilerini tanımlamada önemli bir rol oynar. Ağızda görülen aftların görselleri, hastaların bu belirtileri kolayca tanıyabilmesini sağlar. Genital bölgedeki yaralar, çoğu zaman yanlış tanı ile karıştırılabilir, ancak resimler doğru farkındalık yaratmada yardımcı olur.
Ciltteki lezyonlar da Behçet hastalığının bir diğer belirtisidir. Kırmızımsı şişlikler, çürük gibi görünen lekeler, görsellerle daha kolay tanımlanabilir. Ciltteki bu tür değişiklikler, hastalığın cilt üzerindeki etkisini anlamada görsel referanslar sunar.
Gözdeki iltihaplanma ise hastalığın daha ciddi belirtilerindendir ve görseller, gözdeki iltihabın hangi aşamalarda nasıl göründüğünü gösterir. Gözdeki rahatsızlıklar tedavi edilmezse kalıcı görme kaybına yol açabilir. Resimlerle, hastalar semptomlarını daha iyi anlayabilir ve erken teşhis şansını artırabilir.
Behçet Hastalığı Neden Olur?
Behçet hastalığının kesin nedeni tam olarak bilinmemektedir, ancak genetik ve çevresel faktörlerin birleşimi bu hastalığa yol açabilir. Genetik yatkınlık, hastalığın daha yaygın görüldüğü bazı ırklar ve bölgelerde önemli bir rol oynar. Özellikle Orta Doğu ve Asya kökenli bireylerde daha sık görülür.
Çevresel faktörler de Behçet hastalığının tetikleyicisi olabilir. Viral enfeksiyonlar veya çevresel toksinler, bağışıklık sisteminin anormal bir şekilde tepki göstermesine neden olabilir. Bununla birlikte, stres gibi psikolojik faktörlerin de hastalığın seyrini etkileyebileceği düşünülmektedir.
Bağışıklık sistemi, vücudun sağlıklı dokularına karşı saldırıya geçtiğinde bu tür hastalıklar ortaya çıkabilir. Behçet hastalığı da, bağışıklık sisteminin vücudun kendi damarlarına saldırması sonucu gelişir. Bu anormal bağışıklık tepkisi, iltihaplanmaya yol açar ve hastalığın belirtilerini tetikler.
Behçet Hastalığı Ölümcül Müdür?
Behçet hastalığı genellikle ölümcül olmayan, ancak yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyen bir hastalıktır. Tedavi edilmediğinde, hastalığın ciddi komplikasyonlar oluşturma riski vardır. Özellikle göz, merkezi sinir sistemi ve kalp gibi organlar etkilenirse, ciddi sağlık sorunları ortaya çıkabilir.
Erken teşhis ve doğru tedaviyle hastalar, çoğu zaman normal bir yaşam sürdürebilir. Ancak hastalığın ilerleyen vakaları, özellikle gözdeki iltihaplanma veya sinir sistemi üzerindeki etkiler ölüm riski taşıyabilir. İleri safhalarda tedavi seçenekleri sınırlı olabilir, bu da hastalığın daha ölümcül olmasına yol açar.
Behçet hastalığının seyrini, hastanın genel sağlık durumu ve bağışıklık sistemi de etkiler. Bazı hastalar daha hafif belirtiler gösterirken, diğerleri daha şiddetli ve uzun süreli semptomlar yaşayabilir. Bu nedenle, hastalığın ölümcül olup olmadığı kişisel faktörlere bağlıdır.
Behçet Hastalığı Görselleri
Behçet hastalığı ile ilgili görseller, hastaların belirtileri doğru şekilde tanıyabilmesi ve tedaviye başlama zamanını doğru seçebilmesi açısından önemlidir. Ağız yaraları, genital yaralar ve ciltteki değişiklikler, hastalığın ilk belirtilerini gösterebilir. Bu görseller, hastaların durumlarını doktorlarına doğru bir şekilde anlatmalarını sağlar.
Gözdeki iltihaplanma da Behçet hastalığının kritik bir belirtisidir. Görseller, gözdeki bu tür değişikliklerin erken aşamalarda nasıl göründüğünü gösterir. Gözdeki iltihaplanma tedavi edilmezse görme kaybına yol açabilir, bu nedenle gözdeki belirtilerin fark edilmesi çok önemlidir.
Ciltteki şişlik ve lezyonlar da Behçet hastalığının yaygın belirtilerindendir. Resimli anlatımlar, bu tür cilt değişikliklerinin hangi durumlarla ilişkilendirilebileceğini görsel olarak ortaya koyar. Bu görseller, hastaların durumu daha iyi anlamalarına yardımcı olur.
Tumblr media
Behçet Hastalığına Hangi Bölüm Bakar?
Behçet hastalığının tedavisi, birden fazla uzmanlık alanının işbirliğini gerektirir. İlk adım genellikle cildiye tarafından atılır çünkü hastalığın cilt üzerindeki etkileri en belirgin olanlardır. Ayrıca, hastaların ağız ve genital bölgedeki yaraları nedeniyle diş hekimleri ve jinekologlar da tedavi sürecine dahil olabilir.
Gözdeki iltihaplanmalar nedeniyle göz hastalıkları uzmanları (oftalmologlar) tedaviye katılabilir. Bu uzmanlar, gözdeki ciddi hasarın önlenmesi için önemli bir rol oynar. Behçet hastalığının nörolojik etkileri görüldüğünde ise nörologlar devreye girer.
İç organlara zarar veren Behçet hastalığı vakalarında, kardiyologlar ve nörologlar gibi diğer uzmanlık alanları da dahil olabilir. Tedavi süreci multidisipliner bir yaklaşım gerektirdiğinden, hastaların farklı alanlardaki uzmanlarla düzenli takip edilmesi önemlidir.
Özel Pendik Şifa Tıp Merkezi Behçet Hastalığı Tedavisi
Özel Pendik Şifa Tıp Merkezi, Behçet hastalığına yönelik kapsamlı bir tedavi süreci sunmaktadır. Hastalığın semptomlarına göre kişiselleştirilmiş tedavi planları oluşturulmaktadır. Bu süreçte dermatologlar, göz hastalıkları uzmanları ve diğer sağlık profesyonelleriyle koordineli bir şekilde çalışılmaktadır.
Behçet hastalığının tedavisi, ilaç tedavisi, immün sistem baskılayıcı tedaviler ve ağrı yönetimi gibi çeşitli yöntemleri içerir. Tıp merkezimiz, hastaların yaşam kalitesini artırmayı hedeflerken, tedavi sürecinde en son bilimsel verileri kullanmaktadır. Ayrıca, hastalarımızın tedaviye uyumunu artırmak için eğitim ve destek hizmetleri de sunulmaktadır.
Pendik Şifa Tıp Merkezi, hastaların tedavi sürecinde yalnızca fiziksel sağlığı değil, aynı zamanda psikolojik iyilik halini de göz önünde bulundurarak, holistik bir yaklaşım benimsemektedir. Bu sayede, Behçet hastalığına sahip bireylerin daha sağlıklı bir yaşam sürmelerine katkı sağlanmaktadır.
0 notes
manisadasunnet · 13 days ago
Text
Tumblr media
Coğrafi Dil Hastalığı (Harita Dil): 9 Belirtisi, Nedenleri, Tedavisi Coğrafi dil hastalığı, tıp dilinde benign migratory glossitis olarak adlandırılan, ağız sağlığıyla ilgili yaygın ancak genellikle zararsız bir durumdur. Bu hastalık, dil yüzeyinde görülen düzensiz, harita benzeri kırmızı lezyonlar ile karakterizedir. Read the full article
0 notes
eminsoydandogru · 26 days ago
Text
Servikal Lezyonlar Erken Teşhisle Kanser Riskini Azaltıyor
0 notes
denizaltiparmak · 2 months ago
Text
Tumblr media
Pap-Smear Sonucu: HSIL
HPV DNA Sonucu: HPV Tip 18 (+)
olan hastamıza KOLPOSKOPİK BİYOPSİ + ECC (Endoservikal Küretaj) işlemlerimizi yaptık.
Vücudunda oluşan CONDYLOMLARI (SİĞİLLERİ) tamamen temizledik ve 5 BASAMAKLI HPV ERADİKASYON TEDAVİMİZİ başladık. Gelecek kolposkopik biyopsi sonucumuza göre de tedavimizin geri kalanını şekillendireceğiz. Umuyoruz ki diğer hastalarımızda olduğu gibi bu hastamızı da uyguladığımız kombine tedavi ile yakın zamanda HPV (-) HALE GETİRECEĞİZ👍🏻👍🏻👍🏻
Hep söylediğimiz gibi; ZOR, KOMPLİKE, PROBLEMLİ, YAPILMASI GÜÇ, TEKNİK OLARAK İMKANSIZ denilen, birçok tedaviye rağmen bir türlü İYİLEŞMEYEN, yıllardır DEVAM EDEN, DİRENÇLİ her vaka için BİZ HEP BURADAYIZ😷😷😷Bizi BİR BİLENE sorun, nasıl EZBER BOZDUĞUMUZU bize gelen insanlar size anlatsınlar🥰🥰🥰
HPV & KANSER
HPV enfeksiyonu; hem erkek hem de kadınlarda birçok kanserin etkeni olarak karşımıza çıkmaktadır. Başta rahim ağzı kanseri (serviks CA) olmak üzere, anüs, penis, vajina, vulva, bademcik, gırtlak ve gırtlak arkası (orofaringeal) bölge kanserleri gibi birçok kanser türleri HPV enfeksiyonuna bağlı olarak meydana gelmektedir…
Hem KADINLARDA (KADIN DOĞUM)
hem de ERKEKLERDE (GENEL CERRAHİ),
vücudun BÜTÜN BÖLGELERİNDE,
HPV’ye bağlı oluşan,
İYİ ve KÖTÜ HUYLU LEZYONLARIN (KANSERLERİN)
TANI, TEDAVİ, AMELİYAT ve TAKİPLERİ için bizi arayın…📲📲📲
KANSER CERRAHİSİNDE, tecrübeli ellerde erken tanı ve doğru tedavi HAYAT KURTARIR…!!!
VAKİT KAYBETMEDEN, lezyonlar YAYILMADAN, mevcut lezyonlar daha kötü huylu oluşumlara doğru İLERLEMEDEN bu konuda tecrübeli, bilgili, kanser cerrahisine hakim deneyimli bir hekime başvurunuz…
Op. Dr. DENİZ ALTIPARMAK
GENEL CERRAHİ & KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM
(ÇİFT ANA DAL UZMANI)
0 notes
edebiyatiturk · 3 months ago
Text
Sivilceleri Tamamen Yok Eden İlaç
Sivilceleri Tamamen Yok Eden İlaçlar 1. Sivilce Nedir? Sivilce, cildin yağ bezlerinin iltihaplanması sonucu oluşan bir dermatolojik durumdur. Genellikle ergenlik döneminde hormonal değişimlerle birlikte ortaya çıkar, ancak her yaşta bireyde görülebilir. Sivilce, cildin yüzeyinde, göğüste, sırt ve omuzlarda kırmızı veya iltihaplı lezyonlar şeklinde kendini gösterir. Ciltteki yağ üretimi, ölü…
0 notes
backlinkmezbilisim · 6 months ago
Text
Timik karsinom
Timik karsinom, cilt ve mukoza zarlarında görülen nadir bir kanser türüdür. Bu hastalığın belirtileri genellikle ciltte ya da mukozada anormal büyümeler ve lezyonlar şeklinde ortaya çıkar. Erken teşhis, tedavi sürecinde büyük bir avantaj sağlar. Sağlık profesyonelleri, bu tür kanserlerin tedavisinde çeşitli yöntemler kullanır. Her ne kadar nadir görülse de, düzenli sağlık kontrolleri sayesinde erken aşamada fark edilme olasılığı artar. Uygun tedavi yöntemleri ve düzenli takip, hastalığın seyrini olumlu yönde etkileyebilir.
0 notes
songsforsinglepillows · 11 months ago
Text
Ayak Mantarı Nasıl Geçer? 4 Bitkisel Kür Ayak mantarı; ciltte şiddetli kaşıntı, kızarıklık vb. lezyonlara sebep olarak kişinin yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyen önemli bir cilt hastalığıdır. Tıbbi literatürde ''Tinea Pedis'' olarak ifade edilen ayak mantarı, sebep olduğu lezyonlar ve cilt dokusunda yarattığı tahribat nedeniyle hastalıktan etkilenen kimse için, hem sağlık açısından hem de estetik açıdan oldukça rahatsız edicidir. ... https://www.begonya.com/ayak-mantari-nasil-gecer/?feed_id=183864&_unique_id=65c19442b95df
0 notes
glawi · 1 year ago
Text
Akneli Cilt Tipine Uygun Bakım Rutini
Akneli cilt bakımı, birçok kişi için günlük cilt bakımının ötesinde özel bir dikkat ve bakım gerektirir. Akne, yağ bezlerinin tıkanması sonucu oluşan bir cilt sorunudur. Bu durum, genellikle ergenlik döneminde hormonal değişikliklerle birlikte ortaya çıkar, ancak yetişkinlerde de görülebilmektedir.
Akneli cilt tipi için özel bir bakım rutini gerekmektedir. Etkili bir bakım rutini, cildin ihtiyaç duyduğu temizliği sağlarken, aynı zamanda cildin doğal dengesini korumalı ve iyileşme sürecini desteklemelidir.
Akneli Cilt Tipi Nedir ve Nasıl Anlaşılır?
Akneli cilt tipi, genetik faktörlerin ve hormonal değişikliklerin bir sonucu olarak meydana gelir. 
Cilt, belirgin bir parlaklığa sahip olarak dokunulduğunda yağlı hissettirir. Gözenekler genişler ve özellikle burun, alın ve çene gibi bölgelerde belirgin hale gelir. Akneli cilt tipinde sıkça görülen cilt sorunları şunlardır:
Siyah noktalar: Siyah noktalar, gözeneklerin içinde biriken ve tepkime olan cilt sıvısının görünür hali olarak kabul edilmektedir. 
Beyaz başlı sivilceler: Beyaz başlı sivilceler gözeneklerin içindeki yağ ve ölü cilt hücrelerinin birikmesi ile oluşur ve genellikle beyaz veya sarı bir başlıkla kaplıdır. 
Kistik akne: Kistik akneler, cilt altında derinleşen, ağrılı ve iltihaplı lezyonlar meydana gelmektedir. Bireyler ağrılı ve acılı süreçler yaşayabilmektedir.
Akneli cilt tipi farklılıkları çeşitli cilt analizleri ile saptanabilmektedir.  
Akneli Cilt Bakım Rutini Nasıl Olmalıdır?
Akneli cilt tipine sahip bireyler, ciltlerini derinlemesine temizlerken aynı zamanda nazik bir şekilde arındırmalıdır. Bu süreçte, Sivilce Karşıtı Günlük Yüz Temizleme Jeli gibi özel ürünlerin kullanımı oldukça önemlidir. Bu tür ürünler, cildin fazla yağını etkili bir şekilde temizleyerek gözenekleri açık tutar ve böylece akne oluşumunu önlemeye yardımcı olur. Ayrıca, bu ürünler cildin doğal dengesini koruyacak ve hassasiyetini artırmayacak içeriklere sahiptir, böylece cilt hem temizlenir hem de sağlıklı bir şekilde korunur. Sivilce Karşıtı Günlük Yüz Temizleme Jeli, akneli ciltler için özel olarak formüle edilmiş olup, düzenli kullanımda ciltteki sivilce ve siyah noktaların azalmasına katkıda bulunur ve cildin daha sağlıklı bir görünüm kazanmasını sağlar.
Tumblr media
Rutinde Bulunan Ürünler
Adım Temizleyici: Akneli cilt için özel olarak formüle edilmiş akne karşıtı temizleme jeli, salisilik asit gibi içeriklerle zenginleştirilmiş nazik temizleyiciler akne sorunları için tercih edilir.
Adım Tonik: akneli ciltler için tonik, gözenekleri sıkılaştırmak ve cildi hazırlamak için alkol içermeyen, anti-inflamatuar özelliklere sahip bir tonik olmalıdır.
Adım Serum: Etkin maddeler açısından zengin, hafif formüllü bir serum, akne izlerinin ve lekelerin görünümünü hafifletmeye yardımcı olmaktadır.
Adım Nemlendirici: Akneli ciltler için nemlendirici, yağsız ve gözenekleri tıkamayan bir nemlendirici olmalıdır, böylece cildin nem dengesini korurken akneye eğilimli ciltler için nemlendirici kullanımı, akne oluşumunu engellemeye yardımcı olmaktadır.
Adım Güneş Koruyucu: Geniş spektrumlu bir güneş koruyucu, akne izlerinin kötüleşmesini önlemek için günlük ve düzenli olarak yenilenerek kullanılmalıdır.
Her ürün, cilt tipinize ve mevcut cilt sorunlarına göre özenle seçilmeli ve düzenli olarak kullanılmalıdır. Cilt bakımı konusunda daha detaylı bir tavsiye için dermatolog ile görüşülmesi önerilmektedir.
Akneli Ciltler için Maske ve Peeling Uygulamaları
Akneli cilde peeling maske ve peeling kullanımı cilt yüzeyinden ölü hücreleri arındırarak, gözenekleri derinlemesine temizlemeye, akneyi azaltmaya, cilt tonunu düzenlemeye yardımcı olmaktadır. Ancak, bu ürünlerin cilt üzerinde tahrişe neden olmamasına özen göstermek gerekmektedir. Akneli ve yağlı ciltler için nemlendirici uygulaması, maske ile güçlendirilmektedir.
Maskeler
Akneli ciltler için maskeler, genellikle fazla yağın emilmesine, iltihabın azaltılmasına ve cildin dinlenmesine yardımcı olacak içeriklerle formüle edilir. Kil maskeleri, özellikle bentonit ve kaolin kili içerenler, fazla olan cilt sıvısını emmek ve gözenekleri sıkılaştırmak için etkilidir. Çinko oksit içeren formüller de akne ile savaşırken cildi dinlendirmeye yardımcı olur. Salisilik asit içeren maskeler, gözeneklerin içinde biriken kir ve yağları çözerek sivilce oluşumunu önlemeye yardımcı olurken, sülfür içeren maskeler iltihaplı akneler üzerinde tedavi edici etki göstermektedir.
Peelingler
Peeling uygulamaları, kimyasal veya fiziksel olarak isimlendirilir. Kimyasal peelingler, genellikle glikolik, laktik ve salisilik asit gibi eksfoliyan içerir ve cilt yüzeyindeki yapışık ölü hücre tabakasını çözerek cilt yenilenmesini teşvik eder. Bu tür peelingler, aynı zamanda akne izlerinin ve lekelerin görünümünü azaltmaya yardımcı olur. Fiziksel peelingler ise mikro tanecikler veya doğal aşındırıcılar kullanarak ölü hücreleri cilt yüzeyinden arındırılmasına yardımcı olmaktadır.
Hormonal Akne
Hormonal akne, vücuttaki hormonal dengesizliklerin sebep olduğu bir akne türüdür ve genellikle çene ve boyun çevresindeki alanlarda yoğunlaşır.
Stres, vücudun androjen hormonlarını daha fazla üretmesine neden olmaktadır, bu da yağ üretimini artırarak akne oluşumunu tetiklemektedir. Şeker ve süt ürünleri gibi insülin seviyelerini yükselten gıdalardan kaçınmak da faydalı olabilmektedir.
Oral kontraseptifler ve anti-androjen ilaçlar gibi hormonal tedaviler, akne üzerinde direkt bir etki gösterir ve özellikle kadınlarda hormonal aknenin kontrol altına alınmasında yardımcı olur.
Evde uygulanabilecek doğal çözümler arasında, cilt bakımı için nazik temizleyiciler, anti-inflamatuar özelliklere sahip doğal maskeler ve dengeli bir diyet yer alır. Aloe vera, yeşil çay ve çay ağacı yağı gibi doğal içerikli ürünlerin iltihapla mücadelede ve cilt sağlığının korunmasında faydalıdır.
Akneli Cilt Bakımında Yapılan Yaygın Hatalar
Akneli cilt bakımında yapılan yaygın hatalar genellikle bilgi eksikliğinden veya yanlış anlaşılan cilt bakım rutinlerinden kaynaklanmaktadır. En temel hata, aknenin fazla yağ ve kir birikimi ile doğrudan ilişkili olduğu varsayımıdır, bu da cildi aşırı yıkama ve içeriği yoğun ve aşındırıcı ürünler kullanma alışkanlığına yol açmaktadır. Bu durum cildin koruyucu lipid tabakasını zedeler ve iritasyona yol açarak daha fazla yağ üretimini teşvik etmektedir.
Cildi kurutacak yüksek derecede alkol içeren ürünler veya yağ bazlı kozmetikler, akne problemlerini arttırmaktadır. Bu nedenle doğru bir ürün kullanmak ve rutin oluşturmadan önce dermatolog tavsiyesi almak önerilir.
Ayrıca, sivilcelere müdahale ederek sıkma eğilimi, enfeksiyonun yayılmasına ve akne izlerinin kalıcı hale gelmesine yol açmaktadır. Akneli cilt tipinde sivilceleri sıkmak, derin cilt tabakalarında daha fazla iltihaplanmaya ve hatta yara izi (skar) oluşumuna sebep olmaktadır.
Akneli Ciltlerde Sık Yapılan Bakım Hataları ve Çözümleri
Akneli cilt tipinde sık yapılan hatalar arasında, cildi aşırı temizleme eğilimi vardır, bu da cildin doğal yağlarını kaybetmesine ve daha fazla akne oluşumuna yol açmaktadır. Ayrıca, yanlış ürün kullanımı, gözenek tıkamayan ürünlerin tercih edilmemesi cilt sorunlarını arttırmaktadır.
Çözüm olarak, cilt tipine uygun, hafif ve komedojenik olmayan temizleyiciler kullanmak önemlidir. Cildi nazikçe ve düzenli aralıklarla temizlemek, cildin ihtiyacı olan dengeyi sağlar. Ayrıca, cildi nemlendirmek de cildin bariyer fonksiyonunu güçlendirmek aknelerin iyileşmesine yardımcı olur. İltihaplı akne durumunda, doktor tavsiyesi ile anti-inflamatuar içeren ürünler kullanmak faydalı olacaktır. Güneş koruyucu kullanımı da akne lekelerinin oluşumunu önlemektedir. Diyet ve yaşam tarzı değişiklikleri, stres yönetimi ve uygun miktarda su tüketimi de cilt sağlığını olumlu yönde etkiler. Herhangi bir cilt bakım rutini değişikliği yapmadan önce uzman bir dermatoloğa danışılması önerilir.
Akneli ciltlerde makyaj kullanımı sivilceleri kötüleştirir mi?
Makyaj için doğru içeriğe sahip ürünler seçilirse ve cilt düzenli olarak makyaj kalıntılarından arındırılır ise sivilce oluşumlarını kötüleştirmeyebilir. 
Diyet ve beslenme akneli cilt üzerinde etkili midir?
Evet, diyabet ve beslenme cilt sağlığını etkilemektedir. Şekerli, yağlı ve işlenmiş gıdaları azaltmak ve bol su içmek, cildin genel sağlığını iyileştirmektedir.
Akne ve sivilce aynı şey midir?
Akne, cildin yağ üreten gözeneklerinin tıkanması ve iltihaplanması sonucunda oluşan bir cilt durumudur. Sivilce ise, aknenin en yaygın belirtilerinden biridir ve genellikle kırmızı, iltihaplı, pus dolu lezyonlar olarak ortaya çıkar.
Deri altı sivilceleri kaç günde geçer?
Bir deri altı sivilcenin geçme süresi, sivilcenin şiddetine ve tedaviye verilen yanıta bağlı olarak farklılık göstermektedir. Bazı durumlarda, bu tür sivilceler tedavi edilmeden kendiliğinden iyileşebilir ancak genel iyileşme süreci sabırlı ve düzenli bir bakım rutini oluşturulmasını gerektirmektedir. 
1 note · View note
psikologline · 1 year ago
Text
Cilt Kanseri Belirtileri ve Tedavisi
Tumblr media
Cilt kanseri, cilt hücrelerinde başlayan ve kontrolsüz bir şekilde büyüyen bir kanser türüdür. En yaygın türleri arasında bazal hücreli karsinom, skuamöz hücreli karsinom ve melanom bulunmaktadır. Cilt kanserinin belirtileri cildin görünümünde meydana gelen değişiklikler olabilir. Bu değişiklikler yeni bir ben ya da lezyonun ortaya çıkması, bir benin şekil, renk veya boyutunda değişiklik, bir yaranın iyileşmemesi veya kanaması şeklinde olabilir. Ayrıca kaşıntı, ağrı veya hassasiyet gibi belirtiler de görülebilir. Özellikle benlerde asimetri, kenarların düzensiz olması, renkteki farklılıklar ve çapın 6 mm'den büyük olması cilt kanseri belirtisi olabilir. Cilt kanserinin tedavisi kanserin türüne, büyüklüğüne, konumuna ve yayılım derecesine bağlı olarak değişebilir. Erken teşhis edildiğinde cilt kanseri genellikle tedavi edilebilir. Cerrahi yöntemler, kanserli dokunun çıkarılmasını içerebilir. Mohs mikrografik cerrahisi, özellikle yüzdeki kanserler için kullanılan hassas bir yöntemdir. Radyasyon terapisi veya topikal tedaviler de bazı durumlarda etkili olabilir. İleri evre cilt kanserleri için immünoterapi, hedefe yönelik tedaviler veya kemoterapi gibi sistemik tedaviler gerekebilir. Önemli olan, ciltteki değişiklikleri erken fark edip bir doktora başvurmaktır. Regular cilt muayeneleri ve güneşten korunma, cilt kanserinden korunmada önemli rol oynar.
Cilt Kanseri Belirtileri
Cilt kanseri, farklı belirtilerle kendini gösterebilir ve bu belirtiler kanserin türüne bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Erken teşhis, başarılı bir tedavi için kritik öneme sahiptir. Yeni Ben veya Lezyonların Oluşumu Cilt kanseri, genellikle cildin normal yapılarından farklı görünen yeni benler veya lezyonlar şeklinde ortaya çıkar. Bu yeni oluşumlar sıklıkla renk, şekil ve boyut açısından çevresindeki ciltten farklıdır. Yeni ben veya lezyonların varlığı, özellikle de zamanla büyüyen veya değişenler, bir dermatolog tarafından değerlendirilmelidir. Benlerdeki Değişiklikler Mevcut benlerdeki değişiklikler, cilt kanserinin belirgin işaretleri olabilir. Bu değişiklikler arasında asimetri, kenarların düzensiz olması, renkteki değişiklikler, çapın 6 mm'den büyük olması veya benin görünümünde hızlı değişiklikler bulunabilir. Benlerin yüzeyinde pürüzlülük, kabuklanma veya kanama olması da cilt kanserinin belirtileri arasında sayılabilir.
Tumblr media
Ciltte Renk Değişiklikleri Cilt kanseri, cilt renginde belirgin değişikliklere neden olabilir. Bu, cilt üzerinde kırmızı, pembe, koyu kahverengi, siyah veya mavi lekelerin oluşması şeklinde olabilir. Ayrıca, normal cilt renginden farklı renkteki alanlar, genellikle kanserli hücrelerin bulunduğu bölgelerde görülebilir. Yaraların İyileşmemesi Cilt kanseri olan bölgelerde yaraların iyileşmemesi veya sürekli kanaması gibi durumlar görülebilir. Normalde birkaç hafta içinde iyileşmesi beklenen yaraların iyileşmemesi, altta yatan bir cilt kanserinin işareti olabilir. Kaşıntı ve Ağrı Cilt kanseri olan bölgelerde kaşıntı ve ağrı gibi belirtiler de görülebilir. Bazı insanlar kanserli alanın sürekli olarak kaşındığını veya ağrılı olduğunu bildirir. Bu tür semptomlar, kanserli hücrelerin çevre dokuya yayılması sonucu ortaya çıkabilir. Cilt kanserinin belirtileri, kişiden kişiye değişiklik gösterebilir ve bu yüzden herhangi bir şüpheli cilt değişikliği fark edildiğinde dermatolojik bir değerlendirme yapılması önemlidir. Cilt Kanseri Tedavisi Cilt kanseri, erken teşhis edildiğinde genellikle başarıyla tedavi edilebilir. Tedavi seçenekleri, kanserin türüne, büyüklüğüne, konumuna ve yayılım derecesine bağlı olarak değişiklik gösterir.
Tumblr media
Cerrahi Yöntemler Cerrahi, cilt kanserini tedavi etmek için en yaygın kullanılan yöntemlerden biridir. Bu yöntemle, kanserli doku ve çevresindeki bir miktar sağlıklı doku çıkarılır. Bu, kanserin tamamen alınmasını sağlamayı amaçlar. Mohs Mikrografik Cerrahisi Mohs mikrografik cerrahisi, özellikle yüz, kulaklar, eller ve ayaklar gibi hassas bölgelerde bulunan cilt kanserlerini tedavi etmek için kullanılan özel bir cerrahi yöntemdir. Bu yöntemle, kanserli doku katman katman çıkarılır ve her katman mikroskop altında incelenir. Bu, kanserli dokunun tamamen çıkarıldığını ve sağlıklı dokuya mümkün olduğunca az zarar verildiğini sağlar. Eksizyonel Cerrahi Eksizyonel cerrahi, kanserli dokuyu ve çevresindeki bir miktar sağlıklı dokuyu çıkarmayı içerir. Bu yöntem, daha büyük veya daha derin cilt kanserleri için kullanılabilir. Radyasyon Terapisi Radyasyon terapisi, kanserli hücreleri öldürmek veya küçültmek için yüksek enerjili ışınlar kullanır. Bu yöntem, cerrahi müdahale yapılamayan veya cerrahi sonrası kanserli hücreleri yok etmek için kullanılabilir. Topikal Tedaviler Bazı cilt kanserleri, cilde doğrudan uygulanan kremler veya merhemlerle tedavi edilebilir. Bu topikal tedaviler, kanserli hücreleri öldüren veya büyümeyi durduran maddeler içerebilir. İmmünoterapi İmmünoterapi, bağışıklık sistemini güçlendirerek kanserle savaşmasına yardımcı olan ilaçları içerir. Bu tedavi, özellikle melanom gibi daha agresif cilt kanserleri için kullanılabilir. Hedefe Yönelik Tedaviler Hedefe yönelik tedaviler, kanserli hücrelerin büyümesine ve yayılmasına yardımcı olan spesifik molekülleri hedef alır. Bu ilaçlar, kanserli hücreleri öldürebilir veya büyümelerini yavaşlatabilir. Kemoterapi Kemoterapi, kanserli hücreleri öldürmek veya büyümelerini durdurmak için kullanılan ilaçları içerir. Kemoterapi, ağızdan alınan haplar veya damar yoluyla verilen ilaçlar şeklinde olabilir. Bu tedavi, yayılmış olan cilt kanserleri için kullanılabilir. Her bir tedavi seçeneği, hasta için en uygun olanın belirlenmesi amacıyla bir sağlık profesyoneli tarafından dikkatlice değerlendirilmelidir.
Tumblr media
Cilt Kanseri Hakkında Sıkça Sorulan Sorular
Cilt Kanseri Belirtileri Nelerdir?Yeni oluşan benler veya mevcut benlerdeki değişiklikler, bu kanser türünün en bilinen işaretlerindendir. Cilt üzerindeki renk değişiklikleri, iyileşmeyen yaralar ve sürekli kanayan bölgeler de dikkat çekici belirtiler arasında yer alır. Bu nedenle, ciltte meydana gelen herhangi bir anormal değişiklik, bir dermatolog tarafından değerlendirilmeli ve gerekirse biyopsi yapılarak daha detaylı inceleme altına alınmalıdır.Cilt kanseri olduğunu nasıl anlarım?Cilt kanseri olup olmadığını anlamak için cildinizdeki benlerin, lekelerin ve diğer oluşumların düzenli olarak kontrol edilmesi önemlidir. Asimetrik benler, kenarları düzensiz olan benler, çapı 6 mm'den büyük olan benler, renk değiştiren veya birden fazla renk içeren benler ve iyileşmeyen yaralar cilt kanseri belirtileri olabilir, bu nedenle bu tür değişiklikleri fark ederseniz derhal bir dermatoloğa başvurmalısınız.Cilt kanseri ilk nerede görülür?Cilt kanseri, genellikle güneşe maruz kalan cilt bölgelerinde ilk olarak görülür. Yüz, boyun, kulaklar, kollar ve eller gibi alanlar, cilt kanserinin en sık rastlanan bölgelerindendir.Cilt kanseri hangi bölgelerde görülür?Cilt kanseri, vücudun herhangi bir yerinde ortaya çıkabilir ancak en sık güneşe maruz kalan bölgelerde görülür. Yüz, kulaklar, boyun, eller ve kollar gibi alanlar, cilt kanserinin en yaygın olarak rastlanan bölgelerindendir.Hangi cilt kanseri tehlikeli?Melanom, cilt kanseri türleri arasında en tehlikeli olanıdır ve diğer cilt kanserlerine göre daha hızlı yayılma eğilimindedir. Erken teşhis ve tedavi edilmediğinde, melanom diğer organlara sıçrayabilir ve ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir.Cilt kanseri kan tahlilinde belli olur mu?Cilt kanseri genellikle doğrudan cildin incelenmesi ve biyopsi yoluyla teşhis edilir, kan tahlili bu süreçte genellikle başlangıç aşamasında kullanılmaz. Ancak, cilt kanseri ilerlediğinde ve vücudun diğer bölgelerine yayıldığında, kan tahlilleri hastalığın yayılımını ve organların nasıl etkilendiğini anlamak için kullanılabilir. İlginizi çekebilecek diğer yazılar; - D Vitamini Eksikliği - Laroxyl Nedir? Ne İşe Yarar? Yan Etkileri ve Kullananlar - Kalp Çarpıntısı Neden Olur? Kalp Çarpıntısına Ne İyi Gelir? Read the full article
0 notes
nasil-info · 1 year ago
Photo
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
(Erkek cinsel organda sivilce benzeri lezyonlar gönderdi)
0 notes
korkutkalkan · 1 year ago
Link
- Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kaan Orhan, ağızda kola, çay, salata tüketildiğinde oluşabilen ağrı ve kızarıklıkların, kanser belirtisi olabileceğini belirterek, 6 ayda bir diş hekiminin yapacağı kontrollerin büyük önem taşıdığını bildirdi. Ülke genelinde yılda yaklaşık 2 bin vaka kaydedilmesine rağmen farkındalığın düşük olduğu ağız kanserinde toplumun bilinçlendirilmesi amacıyla sağlık taraması programı başlatıldı. Bu yönde ilk uygulamanın yapıldığı İzmir'de Konak Meydanı'na kurulan mobil diş kliniğinde vatandaşların ağız ve ağız dokuları muayene ediliyor, bu hastalığa yönelik şüphe tespit edilenler ileri tetkikler için sağlık kurumlarına yönlendiriliyor. Ankara Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi, Dokuz Eylül Üniversitesi, Ege Üniversitesi, İzmir Katip Çelebi Üniversitesi ve İzmir Tınaztepe Üniversitesi bünyesindeki diş hekimliği fakülteleri ile Oral Diagnoz ve Maksillofasiyal Radyoloji Derneği tarafından yürütülen çalışmaya vatandaşlar yoğun ilgi gösteriyor. Mobil diş kliniğinde yürütülen çalışmaları koordine eden Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kaan Orhan, AA muhabirine açıklamalarda bulundu. Ağız kanserleri içinde en çok görülen kanser türünün dil kanseri olduğunu, yanakta, dudakta, dilin altında ve diş etinde de görülebilen tüm kanser türlerini ağız kanseri olarak tanımladıklarını belirten Orhan, çok ihmal edilen bu hastalığın can kaybı riskine dikkati çekti. - "Karnabahar şeklinde yaralar" Dünyada her yıl 370-380 bin, Türkiye'de ise 2 bin yeni ağız kanseri vakasının kaydedildiğini bildiren Orhan, şöyle devam etti: "Ağız ve çevresi kanserinde erken teşhis ilk etapta çok önemli fakat insanlarımız tarafından çok atlanıyor. Belirtiler, ilk başta hafif ağrıyla, hafif kızarıklıklarla başlıyor. Daha sonra beyaz lezyonlar çıkıyor. Sertleşmeler meydana geliyor. Karnabahar şeklinde yaralar çıkmaya başladığında o zaman hastalar bize geliyorlar."Erken tanıda yakalanması halinde kanserli lezyonu aldıklarını, radyoterapi ve kemoterapi uyguladıklarını anlatan Orhan, şöyle konuştu: "Geç tanıda ağız kanseri hastaların yaşam şansı yüzde 20. Yani 10 hastanın 8'inde 5 yılda yaşam şansı tükeniyor. Eğer erken tanı olursa tam tersine dönüyor, 5 yıllık yaşam şansı yüzde 80'e çıkıyor. Bundan dolayı diş hekiminizin 6 ayda bir yapacağı kontroller büyük önem arz ediyor. Bu sebepten dolayı diş hekiminizde 6 ayda bir yapılacak kontroller çok önem arz ediyor." Orhan, özellikle sigara ve alkol tüketenlerin ağız kanserine yakalanma riskinin daha fazla olduğunu da kaydetti.
0 notes
manisadasunnet · 20 days ago
Text
Tumblr media
Vajinal kanser, kadınlarda nadir görülen ancak ciddi bir sağlık sorunu olarak karşımıza çıkan bir kanser türüdür. Bu hastalık, vajinanın astar dokusundan kaynaklanır ve erken teşhis edilmediğinde çevre organlara ve dokulara yayılabilir. Genellikle başlangıç aşamasında belirgin semptomlar göstermediğinden, erken evrede tanı konulması zor olabilir. Bu durum, tedavi sürecini ve hastalığın gidişatını olumsuz yönde etkileyebilir. Bu nedenle, vajinal kanser belirtilerini, risk faktörlerini ve korunma yöntemlerini bilmek, erken teşhis ve tedavi açısından büyük önem taşımaktadır. Vajinal Kanser Nedir? 6 Belirtisi, Nedenleri Ve Tedavisi Vajinal kanser teşhisinde kullanılan yöntemler ve tedavi seçenekleri, tıp alanında kaydedilen gelişmelere paralel olarak sürekli yenilenmektedir. Tedavi yöntemleri genellikle hastalığın evresine ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak değişir. Cerrahi müdahale, radyoterapi ve kemoterapi, vajinal kanser tedavisinde en sık kullanılan yöntemler arasında yer alır. Bununla birlikte, tedavi sürecinde hastanın yaşam kalitesini artırmaya yönelik destekleyici terapiler ve psikolojik destek de önemlidir. En önemli risk faktörlerinden biri, insan papilloma virüsü (HPV) enfeksiyonudur. HPV, genital bölgede enfeksiyona yol açan yaygın bir virüstür ve bazı türleri kansere yol açabilir. Ayrıca, ileri yaş, sigara kullanımı, uzun süreli vajinal tahriş ve zayıf bağışıklık sistemi gibi diğer faktörler de kanser riskini artırabilir. Bu makalede, vajinal kanser belirtileri, risk faktörleri, teşhis yöntemleri ve tedavi seçenekleri detaylı bir şekilde ele alınacaktır. Erken teşhis, kanser tedavisinde başarının anahtarıdır. Ancak, vajinal kanser genellikle belirgin semptomlar göstermeden ilerlediği için, düzenli jinekolojik kontrollerin ihmal edilmemesi gerekmektedir. Kadınların kendi vücutlarını tanımaları ve olağan dışı belirtiler fark ettiklerinde bir uzmana başvurmaları, hastalığın erken evrede tespit edilmesini sağlayabilir. Bu makale, vajinal kanser hakkında farkındalığı artırmayı ve kadınları bu konuda bilinçlendirmeyi amaçlamaktadır. Vajinal Kanser Türleri Vajinal kanser, vajina dokusunda gelişen nadir bir kanser türüdür. Bu kanserin farklı alt türleri, köken aldıkları hücre tipine ve yayılım şekillerine göre sınıflandırılır. Vajinal kanserin ana türleri şunlardır: 1. Skuamöz Hücreli Karsinom (Squamous Cell Carcinoma) Vajinal kanserlerin en yaygın türü olan skuamöz hücreli karsinom, vajinanın yüzeyini kaplayan ince yassı epitel hücrelerinden kaynaklanır. Genellikle vajinanın üst kısmında veya vajina ile rahim boynu arasındaki bölgede gelişir. - Belirtiler: Kanlı vajinal akıntı, ilişki sırasında ağrı, vajinada kaşıntı veya rahatsızlık. - Risk Faktörleri: İnsan papilloma virüsü (HPV) enfeksiyonu, ileri yaş, sigara kullanımı. - Tedavi: Erken evrede cerrahi müdahale, radyoterapi; ileri evrede ise kemoterapi ile kombine tedaviler. 2. Adenokarsinom Bu tür kanser, vajinanın bez hücrelerinden kaynaklanır ve genellikle glandüler yapılarda görülür. Vajinal kanser vakalarının -15’ini oluşturur. - Alt Türler: - Clear Cell Adenokarsinom: Özellikle anne karnında dietilstilbestrol (DES) maruziyeti ile ilişkilendirilir. - Müsinöz Adenokarsinom: Mukus üreten bez hücrelerinde gelişir. - Belirtiler: Ağrılı idrara çıkma, pelvik ağrı, vajinal kitle. - Tedavi: Radyoterapi veya cerrahi; bazı durumlarda kemoterapi. 3. Vajinal Melanom Vajinal melanom, vajinanın pigment üreten hücrelerinden (melanositler) kaynaklanır ve oldukça nadir görülen bir türdür. Bu tür genellikle vajinanın alt kısmında ortaya çıkar. - Belirtiler: Vajinada koyu renkli, düzensiz şekilli lezyonlar, kanama, ağrı. - Risk Faktörleri: Ailede melanom öyküsü, genetik yatkınlık. - Tedavi: Cerrahi eksizyon; bazı durumlarda immünoterapi veya hedefe yönelik tedaviler. 4. Vajinal Sarkom Bağ dokularından kaynaklanan bu tür, daha çok genç yaşlarda görülür ve hızlı yayılma eğilimindedir. - Alt Türler: - Rabdomiyosarkom: Çocuklarda en sık görülen vajinal kanser türü. Kas dokusundan kaynaklanır. - Leiomyosarkom: Düz kas hücrelerinden gelişir. - Belirtiler: Vajinal kitle, kanama, vajinada dolgunluk hissi. - Tedavi: Cerrahi, kemoterapi, radyoterapi. 5. Verrüköz Karsinom (Verrucous Carcinoma) Oldukça nadir bir türdür ve vajinal skuamöz hücreli karsinomun bir alt türü olarak kabul edilir. Yavaş büyüme eğilimi gösterir ve genellikle cerrahi müdahale ile tedavi edilir. - Belirtiler: İlerleyici vajinal kitle, vajinada siğil benzeri lezyonlar. - Tedavi: Cerrahi eksizyon; radyoterapiden genellikle kaçınılır. Her bir vajinal kanser türü, farklı semptomlara, risk faktörlerine ve tedavi yöntemlerine sahiptir. Erken teşhis ve doğru tedavi yaklaşımları, hastalığın prognozunu önemli ölçüde iyileştirir. Bu nedenle, düzenli jinekolojik kontroller ve risk faktörlerinin minimize edilmesi hayati öneme sahiptir. Vajinal Kanser Nedenleri Tam olarak neden ortaya çıktığı bilinmemekle birlikte, bazı risk faktörleri ve potansiyel nedenler araştırmacılar tarafından incelenmektedir. - HPV Enfeksiyonları (İnsan Papilloma Virüs): HPV, en yaygın nedenlerinden biridir. Özellikle yüksek riskli HPV türleri, vajina hücrelerinin anormal büyümesine yol açabilir. Cinsel temas yoluyla bulaşan bu virüs, riski artırabilir. - Yaş: Genellikle menopoz sonrası dönemde ortaya çıkar. Yaşın ilerlemesi riski artırabilir. - Sigara İçme: Sigara içmek riski artırabilir. Sigara dumanı, vajina ve çevresindeki dokulara zarar verebilir. - Radyasyona Maruz Kalma: Pelvik bölgeye uzun süre maruz kalmış kişilerde risk artabilir. Özellikle radyoterapi veya radyoaktif maddelere maruz kalmış olanlar risk altında olabilir. - Doğum Kontrol Hapı Kullanımı: Uzun süreli doğum kontrol hapları kullanmak bazı durumlarda kanser riskini artırabilir. - Vajinal Dermatit: Vajinal dermatit olarak adlandırılan vajina iç yüzeyinin tahriş olması veya inflamasyonu, riski artırabilir. - Ailesel Geçiş: Aile geçmişi riski etkileyebilir. Ailesinde vajinal kanser öyküsü olan bireylerde risk artabilir. - Bağışıklık Sistemi Zayıflığı: Bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde kanser riski artabilir. Özellikle bağışıklık sistemini baskılayan hastalıklar veya ilaçlar bu riski artırabilir. - Vajinal İrritasyon: Vajina iç yüzeyinin sürekli tahriş edilmesi veya irritasyona maruz kalması, kanser riskini artırabilir. - Diğer Faktörler: Riski artıran diğer faktörler araştırılmaktadır, ancak tam olarak belirlenmemiştir. Unutulmaması gereken bir nokta, vajinal kanserin nedenlerinin karmaşık olabileceği ve her vaka için farklı olabileceğidir. Bu nedenle risk faktörlerini ve potansiyel nedenleri anlamak, erken teşhis ve önleyici önlemler açısından önemlidir. Vajinal Kanser Belirtileri Erken aşamalarda genellikle belirti vermez ve bu nedenle teşhisi zorlaştırabilir. Ancak ilerledikçe aşağıdaki belirtiler ortaya çıkabilir: - Anormal Vajinal Kanama: En yaygın belirtisi, adet dönemi dışında veya menopoz sonrası dönemde görülen vajinal kanamadır. Bu kanama şunları içerebilir: - Menopoz sonrası kanama. - Cinsel ilişki sırasında kanama. - Kanlı veya su gibi bir akıntı. - Vajinal Akıntı: Bazen kanlı veya kokulu bir vajinal akıntıya neden olabilir. Bu akıntı normal vajinal akıntıdan farklıdır. - Pelvik Ağrı: Pelvik bölgede ağrı veya rahatsızlık hissine neden olabilir. Bu ağrı sürekli veya aralıklı olabilir. - İdrar Yolu Semptomları: Mesane veya böbreklerle ilgili semptomlara yol açabilir. İdrar yapma sırasında ağrı, sık idrara çıkma veya idrar yapma zorluğu gibi belirtiler olabilir. - Kasık Ağrısı: Bazı kadınlar vajinal kanserle ilişkilendirilen kasık ağrısı yaşarlar. - Kilo Kaybı ve Zayıflama: Vajinal kanserin ilerlemesi durumunda iştah kaybı, kilo kaybı ve halsizlik gibi belirtiler görülebilir. Unutulmaması gereken önemli bir nokta, bu belirtilerin başka sağlık sorunlarına da yol açabileceğidir. Ancak bu belirtiler herhangi bir şekilde görüldüğünde, özellikle menopoz sonrası veya risk faktörlerine sahipseniz, bir sağlık profesyoneli ile görüşmek önemlidir. Erken teşhis, vajinal kanser gibi kanser türlerinin tedavi edilme şansını artırabilir. Vajinal Kanser Teşhisi Teşhisi, bir dizi medikal test ve inceleme ile konur. Bu süreç, kanserin türünü, evresini ve nasıl tedavi edileceğini belirlemek için önemlidir. - Hasta Muayenesi: Vajinal kanserin teşhisi, hastanın öyküsünün alınması ve fiziksel muayene ile başlar. Doktor, semptomları değerlendirmek için vajina ve pelvik bölgeyi inceleyebilir. - Pap Smear (Servikal Sürüntü Testi): Pap smear, vajinal kanseri erken evrelerde tespit etmek için yaygın olarak kullanılan bir testtir. Bu test sırasında, doktor rahim ağzından hücre örnekleri alır ve laboratuvarda bu hücreleri inceleyerek anormal hücrelerin varlığını tespit edebilir. - Biyopsi: Doktor, şüpheli bir bölgeden doku örnekleri alarak kanseri doğrulayabilir. Bu biyopsi, hücresel düzeyde kanserin varlığını ve türünü belirlemek için kullanılır. Biyopsi sonuçlarına dayanarak kanserin skuamöz hücre karsinom mu, adenokarsinom mu olduğu teşhis edilir. - İdrar Testleri: Bazen idrar yolu semptomlarına neden olabilir. Bu nedenle idrar testleri, böbrek fonksiyonlarını ve idrar yolu sağlığını değerlendirmek için kullanılır. - Görüntüleme Testleri: Bilgisayarlı tomografi (BT) veya manyetik rezonans görüntüleme (MRG) gibi görüntüleme testleri, kanserin vajina içindeki yayılımını ve etkilediği diğer organları değerlendirmek için kullanılabilir. - Evreleme: Teşhis konulduktan sonra, kanserin evresini belirlemek için ek testler yapılır. Bu evreleme, kanserin ne kadar ilerlediğini ve yayıldığını gösterir ve tedavi seçeneklerini belirlemede önemlidir. Teşhisi tamamlandıktan sonra, tedavi planı oluşturulabilir. Tedavi seçenekleri, kanserin evresine, türüne ve hastanın sağlık durumuna göre değişebilir ve cerrahi, radyasyon tedavisi, kemoterapi veya bir kombinasyonu içerebilir. Erken teşhis ve uygun tedavi, vajinal kanserle başa çıkma şansını artırabilir. Bu nedenle düzenli jinekolojik muayeneler ve sağlık profesyoneli ile iletişim önemlidir. Vajinal Kanser Tedavisi Vajinal kanser tedavisi, kanserin evresi, tipi, büyüklüğü ve hastanın genel sağlık durumu gibi faktörlere bağlı olarak belirlenir. Tedavi genellikle birden fazla yöntemi bir arada kullanabilir ve multidisipliner bir yaklaşım gerektirir. Aşağıda vajinal kanser tedavisinde yaygın olarak kullanılan yöntemler detaylı bir şekilde açıklanmıştır: 1. Cerrahi Tedavi Cerrahi, vajinal kanserin erken evrelerinde en sık tercih edilen tedavi yöntemlerinden biridir. Amaç, kanserli dokunun tamamen çıkarılmasıdır. - Lokal Eksizyon: Kanserin küçük bir bölgede sınırlı olduğu durumlarda uygulanır. Sadece tümörlü doku çıkarılır ve çevredeki sağlıklı dokunun bir kısmı korunur. - Vajinektomi: Vajinanın bir kısmının (parsiyel vajinektomi) veya tamamının (total vajinektomi) alınmasını içerir. Daha ileri evrelerde uygulanır. - Pelvik Eksenterasyon: İleri evrelerde, vajina ile birlikte komşu organların (mesane, rektum gibi) çıkarılmasını içeren kapsamlı bir ameliyattır. Genellikle nadir durumlarda uygulanır. Cerrahi Tedavinin Yan Etkileri: - Vajinal ve pelvik bölgedeki ağrı - Cinsel işlev kaybı - İdrar ve dışkılama sorunları 2. Radyoterapi (Işın Tedavisi) Radyoterapi, kanser hücrelerini öldürmek veya büyümelerini durdurmak için yüksek enerjili ışınların kullanıldığı bir tedavi yöntemidir. Genellikle cerrahi sonrası tamamlayıcı tedavi olarak veya cerrahi uygulanamayan durumlarda tercih edilir. - Dıştan Radyoterapi (EBRT): Kanserli bölgeye dışarıdan ışın uygulanır. - Brahiterapi: Vajinanın içine yerleştirilen radyasyon kaynaklarıyla hedefe yönelik tedavi yapılır. Radyoterapinin Yan Etkileri: - Ciltte tahriş ve yanma hissi - Vajinal kuruluk ve daralma - Yorgunluk ve halsizlik - Pelvik bölge organlarında hasar 3. Kemoterapi Kemoterapi, kanser hücrelerini yok etmek için ilaçların kullanıldığı sistemik bir tedavi yöntemidir. Genellikle ileri evrelerde veya metastaz durumunda tercih edilir. - Tek Başına Kullanım: İlerlemiş kanser vakalarında, cerrahi veya radyoterapiye alternatif olarak kullanılır. - Radyoterapi ile Kombinasyon: Radyoterapinin etkinliğini artırmak için düşük doz kemoterapi verilebilir. Kemoterapinin Yan Etkileri: - Mide bulantısı ve kusma - Bağışıklık sisteminin zayıflaması - Saç dökülmesi - Kan değerlerinde düşüş (anemi, lökopeni) 4. İmmünoterapi ve Hedefe Yönelik Tedaviler Daha yeni tedavi yöntemleri arasında immünoterapi ve hedefe yönelik tedaviler bulunmaktadır. - İmmünoterapi: Bağışıklık sisteminin kanserle mücadele etme kapasitesini artıran ilaçlar kullanılır. - Hedefe Yönelik Tedaviler: Kanser hücrelerine özgü moleküler hedeflere yönelik ilaçlarla sağlıklı dokulara zarar vermeden tedavi sağlanır. Bu yöntemler henüz vajinal kanser tedavisinde standart bir uygulama haline gelmemiştir, ancak belirli hasta gruplarında umut verici sonuçlar göstermektedir. 5. Destekleyici Tedavi ve Psikososyal Destek Vajinal kanser tedavisi sırasında hastaların fiziksel ve psikolojik sağlıklarını desteklemek de önemlidir. - Ağrı Yönetimi: Özellikle ileri evrelerde, ağrıyı azaltmak için ağrı kesici ilaçlar veya diğer yöntemler kullanılabilir. - Fizyoterapi: Pelvik taban kaslarının güçlendirilmesine yönelik egzersizler cinsel ve idrar fonksiyonlarını iyileştirebilir. - Psikolojik Destek: Kanser tanısı alan hastaların yaşadığı stres, kaygı ve depresyonla başa çıkmaları için psikolojik danışmanlık hizmetleri sunulmalıdır. Bu tedavi seçenekleri arasında en uygun yöntem, hastanın ihtiyaçlarına ve sağlık durumuna göre hekim tarafından belirlenir. Tedavi süreci boyunca multidisipliner bir ekip desteği, tedavi etkinliğini ve yaşam kalitesini artırabilir. Vajinal Kanserden Korunma Yolları Vajinal kanser, erken teşhis ve bazı önlemlerle riskinin önemli ölçüde azaltılabileceği bir hastalıktır. Bu bölümde, vajinal kanserden korunmanın temel yollarını detaylı bir şekilde ele alacağız. 1. Düzenli Jinekolojik Kontroller Vajinal kanserin erken belirtilerinin fark edilmesi için düzenli olarak jinekolojik muayene yaptırmak çok önemlidir. - Pap smear testi: Rahim ağzı ve vajinal hücrelerde anormal değişikliklerin erken tespit edilmesini sağlar. - HPV testi: İnsan papilloma virüsü (HPV) enfeksiyonlarının varlığını kontrol ederek risk faktörlerini belirler. Erken teşhis, tedavi şansını artırdığı için yıllık kontroller ihmal edilmemelidir. 2. HPV Aşısı HPV, vajinal kanserin en önemli nedenlerinden biridir. HPV aşısı, özellikle genç yaşta yapıldığında kanser riskini büyük ölçüde azaltır. - Kimler yaptırmalı? 9-26 yaş arası bireyler için önerilse de doktor önerisiyle daha geniş yaş aralığına da uygulanabilir. - Etkisi: Yüksek riskli HPV türlerine karşı bağışıklık sağlar. Aşının eksiksiz bir şekilde uygulanması, koruma seviyesini artırır. 3. Riskli Cinsel Davranışlardan Kaçınma Cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar (CYBE), vajinal kanser riskini artırabilir. - Kondom kullanımı: HPV ve diğer enfeksiyonlara karşı koruma sağlar. - Sadık ilişkiler: Partner sayısını sınırlayarak risk faktörlerini azaltır. - Cinsel sağlık eğitimi: Güvenli cinsel ilişki alışkanlıkları konusunda bilgi sahibi olmak önemlidir. 4. Tütün Kullanımından Uzak Durma Sigara kullanımı, bağışıklık sistemini zayıflatır ve vajinal kanser riskini artırır. - Sigaranın etkileri: Hücresel düzeyde hasara yol açarak kansere neden olabilir. - Bırakma yöntemleri: Profesyonel destek, nikotin terapisi ve grup terapileri sigarayı bırakmada etkili olabilir. 5. Bağışıklık Sistemini Güçlendirme Sağlıklı bir bağışıklık sistemi, enfeksiyonlarla ve hücresel anormalliklerle savaşmada hayati öneme sahiptir. - Dengeli beslenme: Antioksidan açısından zengin gıdalar (meyve, sebze, tam tahıllar) tüketin. - Egzersiz: Düzenli fiziksel aktivite, bağışıklık fonksiyonlarını artırır. - Stres yönetimi: Yoga, meditasyon veya terapi gibi yöntemlerle stres azaltılabilir. 6. Kimyasal Maddelere ve Radyasyona Maruz Kalmaktan Kaçınma Bazı kimyasallar ve radyasyon, hücresel DNA'ya zarar vererek kansere yol açabilir. - Hijyen ürünleri: Vajina sağlığına zarar verebilecek kimyasal içeren ürünlerden kaçının. - Çevresel toksinler: İşyerinde veya evde zararlı maddelere maruz kalmamaya özen gösterin. 7. Aile Öyküsü ve Genetik Risklerin Takibi Ailede vajinal kanser veya diğer jinekolojik kanser öyküsü olan bireyler, daha dikkatli olmalıdır. - Genetik testler: Risk faktörlerini belirlemek için uygulanabilir. - Doktor takibi: Genetik yatkınlığı olan bireylerin düzenli kontrol programlarına katılması önerilir. 8. Hormonal Tedavilere Dikkat Uzun süreli hormon tedavisi almak, bazı kanser türleriyle ilişkilendirilmektedir. - Alternatif yöntemler: Hormon tedavisine ihtiyaç duyan kadınlar için doktor kontrolünde daha düşük dozda veya kısa süreli tedaviler tercih edilebilir. Vajinal Kanser ve Psikolojik Destek Vajinal kanser teşhisi konulan kadınların psikolojik desteğe ihtiyaçları vardır. Tedavi süreci, hastanın fiziksel ve ruhsal sağlığını etkileyebilir. Psikolojik destek, hastanın moralini yüksek tutmak ve tedavi sürecini daha iyi yönetmek açısından önemlidir. Sonuç Vajinal kanser, kadın üreme sistemi kanserleri arasında nadir görülmesine rağmen, erken teşhis ve tedavi açısından büyük bir öneme sahiptir. Bu kanser türü, genellikle ileri yaşlarda görülse de, insan papilloma virüsü (HPV) enfeksiyonu gibi risk faktörleri, her yaş grubundaki kadınlar için dikkat edilmesi gereken bir konudur. Bu çalışmada, vajinal kanserin epidemiyolojisi, risk faktörleri, belirtileri ve tedavi yaklaşımları detaylı bir şekilde ele alınmıştır. Vajinal kanserin genellikle geç evrelerde teşhis edilmesi, hastalığın seyrini ve yaşam kalitesini olumsuz etkileyen başlıca faktörlerden biridir. Bu nedenle, farkındalık çalışmalarının artırılması, düzenli jinekolojik muayenelerin teşvik edilmesi ve HPV aşısının yaygınlaştırılması, erken teşhisi destekleyen önemli stratejilerdir. Tedavi yöntemleri arasında cerrahi müdahaleler, radyoterapi ve kemoterapi gibi seçenekler bulunmakta olup, bu tedavilerin etkinliği hastalığın evresine ve hastanın genel sağlık durumuna bağlıdır. Vajinal kanser tedavisinde multidisipliner bir yaklaşımın benimsenmesi, hastaların uzun dönem sağkalım oranlarını ve yaşam kalitesini artırabilir. Bununla birlikte, bireysel farklılıklar göz önünde bulundurularak her hasta için en uygun tedavi planının oluşturulması büyük önem taşır. Özellikle, erken evrelerde yapılan cerrahi müdahaleler ve radyoterapi, uzun dönem sonuçlarda olumlu etkiler sağlarken, ileri evrelerdeki hastalarda palyatif tedavi yaklaşımları öne çıkmaktadır. Tedavi sonrası izlem sürecinde düzenli kontroller ve yaşam tarzı değişikliklerinin önemi de vurgulanmalıdır. Sonuç olarak, vajinal kanserle mücadelede erken teşhis, etkin tedavi planlaması ve hastaların bilinçlendirilmesi, hastalık yükünü azaltmada temel unsurlar olarak ön plana çıkmaktadır. Bununla birlikte, daha geniş çaplı çalışmalar ve verilerin analiz edilmesi, bu nadir kanser türüyle ilgili bilgi birikimini artıracaktır. HPV aşılaması ve düzenli tarama programları gibi önleyici sağlık hizmetlerinin yaygınlaştırılması, vajinal kanserin insidansını azaltmada önemli bir rol oynayabilir. Sağlık politikalarının, bu alanda farkındalık yaratmayı ve erişilebilir sağlık hizmetlerini destekleyecek şekilde düzenlenmesi, toplumsal düzeyde olumlu bir etki yaratacaktır. Vajinal kanserle ilgili bilimsel araştırmaların artırılması ve sağlık profesyonellerinin sürekli eğitimi, bu hastalığın tanı ve tedavi süreçlerindeki başarı oranını artırmak için elzemdir. Referanslar: - Vajinal Kanser Nedir? 6 Belirtisi, Nedenleri Ve Tedavisi - International Journal of Gynecological Cancer, “Vaginal Cancer: Epidemiology and Risk Factors,” 2021. - American Cancer Society, “Vaginal Cancer: What You Need to Know,” 2022. - National Cancer Institute, “Vaginal Cancer Treatment,” 2023. Read the full article
0 notes
cocukklinigi · 1 year ago
Text
LENFANJİOMA SİRKUMSKRİPTUM
👅Lenfanjioma sirkumskriptum, deri ve deri altı dokularda görülen, lenfatik sistem damarlarını tutan doğumsal bir anomalidir.
👅Kol, bacak, omuz, koltuk altı, boyun, dil, ağız için, penis, ve testis torbalarında görülür.
👅2-4 mm çapında, kümecikler şeklinde olur. Berrak renkte olabilecekleri gibi pembe, kırmızı veya siyah renkte de görülebilirler.
👅Uygun tedavi ile lezyonların giderilmesi, ağrı, ödem ve enfeksiyon riskinin azaltılması amaçlanır.
👅Lezyonların sayısı ve çapı zamanla artabilir. Kanamaya veya sızıntı söz konusu olabilir.
👅Çeşitli yöntemlerle lezyonlar çıkarılabilir.
👅Cerrahi olarak alınabileceği gibi skleroterapi, kriyoterapi, koterizasyon, radyofrekans enerjisi yaklaşımları da tercih edilebilir.
#lenfanjiyomasirkumskriptum #dildeyara #ağızyarası #çocuğumundilindeyara #haritadil #coğrafikdilhastalığı #haritadilnedenolur #çocukkliniği #cocukklinigi #birannekadargüvenli #childclinics
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
0 notes
denizaltiparmak · 2 months ago
Text
Tumblr media
HPV TİP 16 +
PAP-SMEAR: HSIL
KOLPOSKOPİ SONUCU: CIN3 gelen hastamıza LEEP KONİZASYON AMELİYATIMIZI başarı ile yaptık. Şimdi de 5 Basamaklı Kombibe HPV Eradikasyon tedavimizi uygulayacağız. Umuyoruz ki diğer hastalarımızda olduğu gibi bu hastamızı da yakın zamanda TAMAMEN HPV NEGATİF hale getireceğiz👍🏻👍🏻👍🏻
Hep söylediğimiz gibi; ZOR, KOMPLİKE, PROBLEMLİ, YAPILMASI GÜÇ, TEKNİK OLARAK İMKANSIZ denilen, birçok tedaviye rağmen bir türlü İYİLEŞMEYEN, yıllardır DEVAM EDEN, DİRENÇLİ her vaka için BİZ HEP BURADAYIZ😷😷😷Bizi BİR BİLENE sorun, nasıl EZBER BOZDUĞUMUZU bize gelen insanlar size anlatsınlar🥰🥰🥰
HPV & KANSER
HPV enfeksiyonu; hem erkek hem de kadınlarda birçok kanserin etkeni olarak karşımıza çıkmaktadır. Başta rahim ağzı kanseri (serviks CA) olmak üzere, anüs, penis, vajina, vulva, bademcik, gırtlak ve gırtlak arkası (orofaringeal) bölge kanserleri gibi birçok kanser türleri HPV enfeksiyonuna bağlı olarak meydana gelmektedir…
Hem KADINLARDA (KADIN DOĞUM)
hem de ERKEKLERDE (GENEL CERRAHİ),
vücudun BÜTÜN BÖLGELERİNDE,
HPV’ye bağlı oluşan,
İYİ ve KÖTÜ HUYLU LEZYONLARIN (KANSERLERİN)
TANI, TEDAVİ, AMELİYAT ve TAKİPLERİ için bizi arayın…📲📲📲
KANSER CERRAHİSİNDE, tecrübeli ellerde erken tanı ve doğru tedavi HAYAT KURTARIR…!!!
VAKİT KAYBETMEDEN, lezyonlar YAYILMADAN, mevcut lezyonlar daha kötü huylu oluşumlara doğru İLERLEMEDEN bu konuda tecrübeli, bilgili, kanser cerrahisine hakim deneyimli bir hekime başvurunuz…
Op. Dr. DENİZ ALTIPARMAK
GENEL CERRAHİ & KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM
(ÇİFT ANA DAL UZMANI)
0 notes
edebiyatiturk · 3 months ago
Text
Sivilce Ve Sivilce Lekeleri İçin
Sivilce ve Sivilce Lekeleri İçin Detaylı Rehber Sivilceler, ciltte oluşan iltihaplı lezyonlar olup, genellikle ergenlik döneminde hormon değişiklikleriyle ortaya çıkar. Ancak, sivilce problemi yalnızca ergenlerle sınırlı değildir; yetişkinlerde de sıklıkla görülür. Bu yazıda, sivilcelerin nedenleri, tedavi yöntemleri ve sivilce lekelerinin nasıl azaltılacağı konusunda detaylı bilgiler…
0 notes
egeozgentasestetik · 1 year ago
Text
Cerrahi Tedavi Gerektiren Deri Lezyonları
Cilt Lezyonu Nedir
Derimizin az veya çok homojen bir görüntüsü vardır. Fiziksel yaralanmalar dışında bu düzgün görüntüyü bozan bazı oluşumlar olabilir. Bunlar hem görsel hem de dokunma hissi açısından farklı görünümlere yol açarlar. Örnek olarak deriden kabarık bir görüntü renk farkı olmasa dahi dikkati çeker. Veya deri ile ayni seviyede ancak farklı renkteki bir oluşum da dikkati çeker. Renk veya görüntü farkı olmasa bile duyuda farklılık var ise örneğin ağrıyor veya kaşınıyorsa gene dikkatimizi çeker. Bu durumların her biri deri lezyonu olarak değerlendirilir. Çok kez birkaç bulgu birliktedir.
Deri lezyonları neden olur?
Cilt lezyonları iki ana bölüme ayrılabilir
Doğuştan olan (konjenital) lezyonlar.
Sonradan ortaya çıkan lezyonlar.
Konjenital (Doğuştan) deri lezyonları
Tumblr media
Sonradan oluşan deri lezyonları
Bu grupta her yaştaki insanlarda yaşamın bir bölümünde ortaya çıkan cilt değişiklikleri vardır. Daha önce de bahsettiğiniz gibi bunlar deride oluşan yeni bir kitle, renk değişikliği yaygın nedeni bilinmeyen yaralar, ağrılı ve/veya kaşıntılı durumlar olabilir. Bunları da gruplandırırsak
Aniden çıkan yaygın cilt lezyonları (bazı hastalıkların derideki belirtisi)
Yavaş olarak büyüyen tek lezyon (genellikle iyi huylu tümör)
Hızlı büyüyen tek lezyon (kötü huylu olabilecek bir tümör, apse)
Aniden çıkıp sonra kaybolan ancak bazı koşullarda yeniden gelişen lezyonlar (alerji veya bazı deri hastalıkları)
Tumblr media
Deri lezyonlarının tedavisi
Çok sayıda ve ani olarak çıkan deri lezyonları vücuttaki sistemik (vücudun bütününü tutan) bir hastalığı düşündürür. Tedavisi esas hastalığa yönelik olmalıdır. Tek veya az sayıda deri lezyonları veya deri tümörlerinde eğer tıbbi (ilaç) tedavi mümkün değilse cerrahi tedavi uygulanır.
Cilt lezyonu ne zaman cerrahi olarak çıkartılmalı?
Bir deri lezyonu yıllardır hiç değişmeden ayni bölgede duruyor ise genellikle iyi huyludur. Ama sırf görüntüde rahatsızlık yarattığı için estetik açıdan çıkartılması istenebilir ve çıkartılır. Prensip olarak görüntüsü nasıl olursa olsun çıkartılan her deri lezyonunun mutlaka tetkike yani patolojiye gönderilmesi şarttır. Nedenine daha sonra değinilecektir. Şüpheli görünen deri lezyonları ise mutlaka cerrahi olarak çıkartılmalıdır.
Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahide Deri Lezyonu Cerrahi Tedavi Prensipleri
İyi huylu bir lezyonun estetik veya fonksiyonel amaçlı çıkartılması
Özellikle yüz bölgesindeki et benleri sayı ve görüntü olarak rahatsızlık yaratabilir ve tedavileri cerrahidir. Ayrıca iyi huylu tümörler gözkapağı, dudaklar, burun, genital bölge gibi yerlerde fiziksel sorunlar yaratabilirler ve fonksiyonel amaçlı olarak cerrahi tedavi uygulanır.
Kötü huylu olma ihtimali olan lezyonlarda cerrahi
Çeşitli bulgular bir deri lezyonunun kötü huylu olabileceğini düşündürür. Bunlar:
Mevcut lezyonun birden büyümeye başlaması ve komşuluğunda yeni benzer lezyonlar çıkması
Renginin değişmesi
Şeklinin değişmesi
Kanaması
Aniden çıkan ve hızlı büyüyen lezyon
Şüphe uyandıran her deri lezyonunu en garantili tedavisi çıkartılıp patolojiye gönderilmesidir. Bir lezyonu ortadan kaldırmanın mutlak şartı lezyonun tamamının hem kenarlar hem de derinlik olarak çıkartılmasıdır. Bir lezyonun kenarlarının nereye kadar uzandığı gözle görülebilir. Ancak gerçekte daha derinlerde lezyon gözle görünen kısımların ötesine de ilerlemiş olabilir. Bu nedenle her lezyon güvenli cerrahi sınır denilen bir mesafeden çıkartılmalıdır.
Güvenli cerrahi sınır nedir?
İyi huylu deri tümörleri çok kez görünen kenarlarının en fazla 1 mm kadar ötesine uzanır. Bu nedenle iyi huylu olduğunu düşündüğümüz bir nevüsü (beni) görünen kenarlarından 1 mm sağlam deri bırakarak çıkartmak yeterlidir. Ancak kötü huylu olan deri tümörlerinde cerrahi sınır yani çıkartılması gereken sağlam deri ve derialtı dokusu tümörün cinsine göre değişir. Orta derecede kötü huylu olanlarda bu sınır 0.5 cm olabileceği gibi ileri derecede kötü huylu olan tümörlerde bu sınır 5 cm ye kadar çıkabilir. Plastik Cerrahlar tanısı şüpheli olan tümörlerde bir sorun ile karşılaşırlar. Bir tümörü 2 mm sağlam deri ile çıkarmak ve 5 cm sağlam deri ile çıkarmak arasında çok önemli fark vardır. Eğer ne olduğu belli olmayan tümör 1cm veya daha küçük çaplı ise tamamı en az 2 mm cerrahi sınır ile çıkartılır ve patolojiye gönderilir. Raporda lezyon iyi huylu çıkarsa ilave bir tedavi yapmaya gerek yoktur. Rapora lezyon kötü huylu gelmiş ise şuna dikkat edilir:
Cerrahi sınırlar temiz ise geride görünen bir tümör kalmamış demektir. Tümörün cinsine bakılır orta derecede kötü huylu tümörlerde tedavi yeterli sayılır ve ameliyat bölgesi herhangi tekrarlama için aralıklı olarak izlenir. Tekrarlama olursa yeniden ameliyat edilir. Tümör raporu ileri derecede kötü huylu tümör gelirse geride herhangi bir şey kalmamış gibi görünse de 2 mm cerrahi sınır yetersizdir ve ayni bölgeye beklemeksizin daha geniş ameliyat ve ilave tedaviler yapılır.
Cerrahi sınırlarda tümör mevcut ise ameliyat kesinlikle yetersiz yapılmıştır ve hemen daha uygun bir cerrahi tedavi yapılır.
Çapı geniş olan şüpheli deri lezyonlarında cerrahi tedavi
Şüpheli lezyon iyi veya kötü huylu olup olmadığı bilinmeyen lezyondur. Eğer iyi huylu olduğu bilinirse cerrahi işlem yapılması şart değildir. Buna karşılık kötü huylu ise etrafında bir miktar sağlam deri ile birlikte çıkartılacaktır. Zaten geniş olan lezyon çok daha geniş olarak çıkartılacağından ortaya çıkacak olan yaranın (defektin) çapı da büyük olacak ve kapatmak için ilave işlemler yapılması gerekecektir. Bu durumda şüpheli lezyondan biyopsi(ler) alınır. Biyopsi bir lezyondan kapatmak için ilave işlem yapılmasına gerek kalmayacak kadar küçük parça(lar) almak demektir. Çok kez bu parçalar muayenehane şartlarında lokal anestezi ile alınır ve hemen patolojiye yollanır. Gelecek patoloji raporuna göre uygun tedavi planlanır ve daha sonra yapılır.
Deri lezyonu alındıktan sonra ortaya çıkan yaranın kapatılması
Derinin bir kısmı kesilip çıkartıldığında ortaya çıkan boşluk değişik yöntemler ile kapatılır.
Primer kapatma
Derinin bir esnekliği vardır. Bu nedenle birçok bölgede 1 cm çapa kadar olan deri eksiklikleri kenarlardaki sağlam deri ortaya çekilerek uç uca dikilir ve açıklık ortadan kalkar. Derinin bulunduğu bölgeye göre açıklığı 3 cm veya daha geniş çapa ulaşan deri açıklıkları primer olarak yani uç uca dikilerek kapatılabilirler.
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Deri grefti ile kapatma
Çıkartılan tümörden sonra ortaya çıkan açıklık geniş ise deri kenarları ortada birleştirilemez. Bu durumda açıklık başka bir bölgeden alınan deri yaması (grefti) ile kapatılır.
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Deri flepleri ile kapatma
Deri lezyonu çıkatıldıktan sonra açığa çıkan yara yüzeyinde önemli yapılar var ise (damar, sinir, kemik, kıkırdak) bunların üzerinin sağlam ve kalın bir deri tabakası ile örtülmesi gerekir. Bu durumda deri flepleri kullanılır.
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Sonuç
Deri lezyonları estetik veya sağlık nedeni ile çıkartılabilir. Her lezyon çıkartıldıktan sonra patolojiye gönderilmeli ve lezyonun ne olduğu ile cerrahi sınırların temiz olup olmadığı öğrenilmelidir. Deri tümörlerinin tedavisi Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi’nin işidir.
0 notes