#koronavirüs online test
Explore tagged Tumblr posts
Text
10 notes
·
View notes
Text
Bosch, koronavirüsü tespit edebilen hızlı test geliştirdi
Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de hızla yayılan koronavirüse (COVID-19) karşı harekete geçen Bosch, altı haftalık çalışma sonucu hastalığı taşıyan kişilerin kolaylıkla tespit edilmesini sağlayan hızlı test kiti geliştirdiğini duyurdu.
Koronavirüs (COVID-19) dünya genelinde sağlık sistemleri ve sağlık kurumları açısından önemli zorluklar yaratıyor. Virüsün hızlı bir şekilde teşhis edilebilmesi, birçok ülkede artan yayılma hızını kontrol altına almak için paha biçilemez önem taşıyor. Bosch’un yeni tam otomatik COVID-19 testi doktor muayenehaneleri, hastaneler, laboratuvarlar ve sağlık merkezleri gibi tesislerin hızlı tanıda bulunmasına yardımcı olacak. Bosch Healthcare ile Kuzey İrlandalı medikal teknoloji şirketi Randox Laboratories Ltd. ortaklığıyla geliştirilen hızlı moleküler tanı testi, Bosch'un Vivalytic analiz cihazı üzerinde çalışıyor.
2.5 saatte yüzde 95 doğruluk ile tanı konabiliyor
Altı hafta içinde geliştirilen hızlı test, numunenin alınmasından itibaren 2,5 saatin altında bir sürede COVID-19 enfeksiyonunu yüzde 95 doğrulukla tespit edebiliyor. Hızlı testin bir başka avantajı ise doğrudan bakım noktasında yapılarak numunelerin taşınma ihtiyacını ortadan kaldırması. Hastaların sağlık durumları hakkında kesin bilgiyi daha çabuk veren cihaz, enfekte kişilerin anında tespit edilerek karantinaya alınmasını sağlıyor.
10 solunum patojeni eş zamanlı teşhis ediliyor
Bosch’un hızlı testi doğrudan tüm sağlık kurumları tarafından kullanılabilen dünyanın ilk tam otomatik moleküler tanı testlerinden biri. Tek bir numunenin sadece COVID-19 için değil, aynı zamanda influenza A ve B dahil olmak üzere 9 farklı solunum yolu hastalığı için de test edilmesine izin veriyor. Bosch Healthcare Solutions GmbH’nin Başkanı Marc Meier, yeni geliştirilen bu testin nisan ayından itibaren Almanya’da, ardından Avrupa’daki diğer ülkelerde ve dünyanın diğer bölgelerinde kullanıma sunulacağını belirtti.
Sağlık Bakanlığı’ndan online koronavirüs testi: Hastalık taşıyor olabilir misiniz?
Bosch COVID-19 hızlı tanı testi nasıl uygulanıyor?
Hızlı test Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) kalite standartlarını karşılıyor. Numune bir swab yardımıyla hastanın burnundan veya boğazından alınıyor. Test için gerekli ayıraçları içeren kartuş, analiz için Vivalytic cihazının içerisine yerleştiriliyor. Analiz sırasında sağlık çalışanları hastaların tedavisi gibi diğer görevlerle ilgilenebiliyor. Üstelik özel olarak eğitim almamış olan sağlık çalışanlarını bile testi güvenilir bir şekilde yapabiliyor.
Bosch Vivalytic analiz cihazı ile 24 saat içerisinde 10 adede kadar test mümkün. Yani günde 1000 testin değerlendirilmesi için sadece 100 cihaz yeterli geliyor. Koronavirüsün dinamik yayılma hızı dikkate alındığında laboratuvarlar zaten kapasitelerinin üstünde çalışıyor. Bu nedenle Bosch Vivalytic’in mevcut test kapasitesini artırmaya yardımcı olacağı belirtiliyor.
Alem-i Cihan
#teknoloji#haber#blog#internet#güncel#gündem#news#tech#technology#korona#korona virüs#koronavirüs#corona#corona virüs#coronavirüs#corona virus#coronavirus#türkiye#bosch#vivalytic#bosch healthcare#health#virüs#virus#covid-19#basinbulteni
2 notes
·
View notes
Text
Sağlık Bakanlığı, koronavirüs kontrolü için internet sitesi kurdu.
Sağlık Bakanlığı, koronavirüs kontrolü için internet sitesi kurdu.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca bugün TBMM’de yaptığı açıklama ile şu ana kadar 10 bin kişiye test yaptıklarını duyurmuştu.
Önümüzdeki süreçte günlük 10-15 bin test yapacak duruma gelmek istediklerini de vurgulamıştı.
Koronavirüs Bilim Kurulu üyesi Ateş Kara da bakanlığın virüs için online test için internet sitesi kurduğunu…
View On WordPress
1 note
·
View note
Video
‘Hayat Eve Sığar’ Uygulaması! Bölgenin Korona Virüs Risk Haritasını Gör!!!
#sağlık bakanlığı uygulama#alo 184#hayat eve sığar#hayat eve sığar uygulaması#sağlık bakanlığı karona virüs takip#koronavirüs online test#çevremdeki kronovirüs vakası#istanbul koronavirüs#covid 19 testi#korona virüs tanı kiti
0 notes
Text
Sonu Gelmeyen Pandemi Döneminde Motivasyon Nasıl Sağlanır?
Pandemi bitmek bilmiyor! Biteceğe de benzemiyor. Peki bu dönemde motivasyonumuzu nasıl koruyabiliriz? 1 yıl aşkın süredir hayatımızda yer alan koronavirüs, artık günlük yaşamımızın bir parçası haline geldi. Hepimiz bu sürecin bir an önce bitmesini bekliyor ancak öte yandan pandemi, bitecek gibi de durmuyor. Hatta bazı uzmanlar, koronavirüsün hayatımızda yeni bir dönem açtığını, bu sürece ve sürecin getirdiği değişimlere alışmamız gerektiğini söylüyor. Ancak yine de bir yandan eski, “normal” hayatımızı özlüyoruz. Haliyle bu durum çalışıyorsak iş yaşamında, öğrenciysek okul hayatında ya da genel olarak hayatımızda motivasyonumuzu aşağı çekiyor. Peki pandemi döneminde motivasyon artırmak için neler yapabiliriz? Bu sürece alışmayı nasıl daha sağlıklı bir süreç haline getirebiliriz? İşte size yardımcı olacağını düşündüğümüz bazı ipuçları Koronavirüs, bir yılı aşkın süredir hayatımızda. Bazı uzmanlar, koronavirüsün hayatımızda yeni bir dönem başlattığını ve buna alışmamız gerektiğini söylüyor. Ancak ne olursa olsun, eski günlerimizi özlüyoruz Nerede o maskesiz gezdiğimiz, konserlerde birlikte çılgınlar gibi eğlendiğimiz, ter attığımız, birbirimize özgürce sarıldığımız günler… Fakat olumsuz düşüncelere kendimizi fazlasıyla kaptırmak, motivasyonumuzu düşürebiliyor. Bu da günlük aktivitelerimizi sınırlayabiliyor ya da umudumuzu azaltabiliyor Sonuç olarak hayatı kaçırmış oluyoruz. Oysa motivasyonunu kaybetmeyip bu dönemi fırsata çevirenlerin sayısı hiç az değil! Dolayısıyla ne olursa olsun, hayat devam ediyor. Ve bunun farkına varmak, ataletten kurtulmak gerekiyor Sonuç olarak pandemi döneminde motivasyon sağlamak, hepimiz için önemli bir konu haline geliyor. Peki pandemi döneminde motivasyon sağlamak için neler yapabiliriz? Bu soruyu farklı ana başlıklarda ele almak daha iyi olabilir. Biz bu yazıda “pandemi döneminde çalışan motivasyon nasıl sağlar?“, “pandemi döneminde öğrenci motivasyon nasıl sağlar?” ve genel olarak “hayatta motivasyon nasıl sağlanır“, “motivasyon nasıl geri kazanılır” sorularının yanıtlarını bulmaya çalışacağız. 1. Pandemi döneminde çalışan kişiler motivasyon nasıl sağlar? Pandemi döneminde birçok kişi evden çalışmaya başlasa da bazı kişiler hala fiziksel olarak iş yerlerinde çalışmaya devam ediyorlar. Bu yüzden vereceğimiz önerileri iki ana başlık altında inceleyebiliriz. Pandemide evde çalışanlar motivasyonu nasıl sağlar? Aslında bu sorunun cevabını daha önce bir yazımızda vermiştik. Ancak kısaca neler yapabileceğinizden bahsedelim: Kendinize ait temiz, düzenli bir çalışma alanı yaratın. İşinizi yapabilmek için gerekli araçlarınız (Wİ-Fİ, hızlı bilgisayar vb) yoksa yöneticilerinizden destek isteyebilirsiniz. Sanki iş yerinizde diğerleriyle çalışıyormuş gibi giyinebilirsiniz. Mesela üzerinizde gömlek varken altınızda pijamalarınız olmasın Aralıksız çalışma hatasına düşmemek için saat kurabilirsiniz. İş arkadaşlarınızla iletişiminizi sürdürmeye özen gösterin. Örneğin mola verdiğinizde onlarla görüntülü görüşebilirsiniz. Hatta bu ufak molalarınıza kahve veya çay da eşlik edebilir. Sürekli evde olmaktan bir süre sonra bunalabilirsiniz. Bu yüzden ara sıra odanızı havalandırmanızda ve pencereden dışarı bakıp hava almanızda fayda var. Ayrıca çalışma aralarında veya işe başlamadan önce ufak egzersizler yapabilirsiniz. Çalışırken başka şeylerin dikkatinizi bozmasına izin vermeyin. Bunu sağlamak için kendinize bazı sınırlar koyabilirsiniz. Örneğin işlerinizi parçalara bölebilir ve bunları belli zaman aralıklarına ayırarak bir plan çıkarabilirsiniz. Bu plana uymakta başarılı olduğunuzda, kendinizi sevdiğiniz bir şey ile (yiyecek, güzel bir film izlemek vb) ödüllendirebilirsiniz. İş ortamını özlediğiniz zamanlarda kendi kendinizi telkin edebilirsiniz. Bir süre sonra kendinize verdiğiniz telkinlerin gerçekleşeceğini siz de göreceksiniz. Evde çalıştığınız için iş-özel yaşam dengeniz arasındaki mesafe silikleşmeye başlamış olabilir. Bu noktada yöneticilerinize de iş düşmektedir. Ancak onların yapacağı hamleler dışında siz de bazı önlemler alabilirsiniz. Örneğin, imkanınız varsa iş saatinizde başka işlerle meşgul olmamak için kendinize belli çalışma aralıkları koyabilirsiniz. Bu plana uymak, fazladan çalışıp yıpranmayı da önleyecektir. Ayrıca iş bitiminde -sokağa çıkma yasaklarını delmemek şartıyla- dışarıda fazla kalabalık olmayan yerlerde ufak yürüyüşler yapabilirsiniz. Bu, sanki işten çıkıp eve geliyormuşsunuz gibi bir duygu hissetmenize yardımcı olabilir. Aynı zamanda bütün gün evde olmanın verdiği sıkıntıyı da atmanızı sağlar. İletişim ve dayanışma her şeydir! Evde çalıştığınız süreçte kendinizi daha fazla yalnızlık hissedebilirsiniz. Hatta duygusal olarak yıpranabilirsiniz. Bu yüzden iş arkadaşlarınızla ortak atölyelere, görüntülü görüşme uygulamaları üzerinden yapılan etkinliklere katılabilirsiniz. Örneğin bunu toplu olarak yapmak için yöneticilerinizle de görüşebilirsiniz. Pandemide fiziksel ortamda çalışmaya devam edenler motivasyonlarını nasıl koruyabilir? Koronavirüs sürecinde fiziksel ortamda sosyal mesafe ve maske kurallarına uyarak çalışmak zorunda olmak birçok kişi için zordur. Ancak bu süreci daha az sancılı geçirmek için yapabileceğiniz bazı şeyler var: Bu süreçte sağlığınız açısından, iş arkadaşlarınızla sık sık fiziksel temasa girmeniz pek doğru olmayacaktır. Aynı zamanda iş çıkışı birlikte yaptığınız fiziksel aktiviteler de artık eskisi gibi mümkün değildir. Dolayısıyla onlarla daha çok vakit geçirmeyi özlemeniz muhtemel. Bu durumda, birlikte online etkinliklere katılabilirsiniz. Örneğin birlikte Netflix’te film/dizi izleme partileri yapabilir, çoklu online oyunlar oynayabilirsiniz. Ya da kendi aranızda kitap okuma yarışmaları yapabilirsiniz. Gün boyunca maske takmak daha yorgun hissetmenize sebep olabilir. Ancak eve geldiğinizde yüzünüze yapacağınız ufak bir cilt maskesi bile size iyi gelecektir. Öz şefkati ve öz bakımı elden bırakmamakta fayda var İş yerinde maske ile çalışmaktan bıktıysanız, varsa iş yerinin terasına/balkonuna çıkabilir, biraz temiz hava alabilirsiniz. Yine de bu sırada insanlarla maskesiz temas kurmamaya ve terasta maskesizken tek başınıza olmaya dikkat edin. Eve geldiğinizde meditasyon veya yoga ile günün stresini atabilirsiniz. 2. Pandemi döneminde öğrenci motivasyon nasıl sağlar? Koronavirüs pandemisinin getirdiği belirsizlik, öğrencilerin daha fazla kaygı yaşamasına sebep olabiliyor. Özellikle sınav stresi yaşayan öğrenciler, bu süreci daha zor yaşayabilir. Tüm bunlar, öğrencilerin motivasyonunu düşürebilir. Ancak unutmayın ki, her şeyin bir çözümü var Ders çalışma sebebinizin ne olduğunu bulun ve kendinize bu sebebi hatırlatın. Çünkü amacınızı bilirseniz, yapacağınız aktivite size daha anlamlı gelecektir. Dolayısıyla motive olmanız daha kolay olacaktır Kimileri sadece o bilgileri öğrenmek için, kimileri ise sırf zorunda olduğu için ders çalışır. Ancak amacın farkında olmak, yolun sonunda neler olacağını kendinize hatırlatmak, motive olmanızı sağlayacaktır. Örneğin amacınızın farkına vardıktan sonra hedefinizi belirleyip bunu somut hale getirebilirsiniz. Diyelim ki, üniversite sınavına gireceksiniz ancak bir türlü motive olamıyorsunuz. Hangi üniversiteye gitmek istediğinizi düşünün. Diyelim ki X Üniversitesi’ni seçtiniz. Oranın fotoğrafını çıkarın ve odanızda görebileceğiniz bir yere asın. O fotoğrafa bakmak, motive olmanız için size yardım edecektir. İşe en ilginç ödevlerle başlayın. Böylece yapabildiğinizi ve ödevi tamamlarken eğlendiğinizi görmek, sıkıcı olanları daha kolay bitirmenizi sağlayacaktır Sırf motivasyon sağlamak için etkinliklere katılmayın. İç sesinizi takip edin ncak iç sesinize fazla kulak vermemeye dikkat edin. Unutmayın, bu dengeyi sağlamak sizin elinizde. Birden fazla göreviniz varsa bunları sıralayın. En kolay olandan en zora doğru gidin. Ardından küçük adımların büyük sonuçlar getireceğini siz de fark edeceksiniz Tek başınıza elde ettiğiniz başarı sizi daha fazla tatmin edebilir. Ancak iş birliğinin gücünü de göz ardı etmemek lazım. Bütün yükü taşımaktansa, diğerlerinden destek almayı ihmal etmeyin Test soruları, konu özetleri, bölümlerin sözlü sunumları gibi şeyleri birlikte oluşturmak için başkalarıyla iş birliği yapın. Veya diğer arkadaşlarınızdan geri bildirim isteyin. Bu esnada kendi işiniz ile onlarınkini kıyaslayarak da gözlem yapabilirsiniz. Kendinize fazla yüklenmeyin. İşlerinizi sırayla ve düzenli yapmak için kendinize bir çalışma çizelgesi ya da takvimi yapabilirsiniz Bunun için sevdiğiniz tasarıma sahip kırtasiye ürünlerini kullanabilirsiniz. Böylece düzenli ders çalışmak daha eğlenceli olabilir. Öte yandan, bu çizelgenin yapılandırılmış olmasına dikkat edin. Örneğin 30 dakika ders, 5 dakika mola gibi net rakamlar ile ilerleyin. Her gün kendinize ulaşabileceğiniz, gerçekçi ve net hedefler koyun Örneğin, “kitap oku” yerine “X kitabından x kadar sayfa oku” şeklinde bir hedef belirlemek daha iyi olacaktır. Ayrıca, bir güne çok fazla hedef koymak, hayal kırıklığı yaşamanıza sebep olabilir. Bu yüzden hedefleriniz, kapasiteniz ve potansiyelinize uygun olmalı. Hedefinize ulaştığınızda kendinize ödül verebilirsiniz Bu ödülün dengesini iyi ayarlamalısınız. Örneğin küçük bir hedefe ulaştığınızda (30 soruluk Matematik testini çözmek gibi) 5 dakika mola verebilirsiniz. Ama daha büyük bir hedefe ulaştığınızda (hiç anlamadığınız bir konuyu anlamak gibi) kendinize çikolata, daha uzun mola (20 dk vb) verebilirsiniz. Bu ödülleri kendi isteklerinize göre seçebilirsiniz. Ancak bu sırada fazla cömert davranmak motivasyonunuzun düşmesine yol açabilir. Bu yüzden ayarı iyi sağlamak gerek. Çalışırken ya da Zoom’da ders dinlerken ortamda telefon, tablet gibi dikkat dağıtıcı eşyaların olmamasına dikkat edin Ayrıca bu sırada bilgisayardan gelen bildirimleri de sessize alabilirsiniz. Düzenli aralıklarla mola verin. Bu molalarda eğlenceli videolar izleyebilir, sevdiğiniz şarkılarla dans edebilirsiniz. Hareket etmek, daha enerjik olmanıza yardımcı olacaktır Bütün gün evde olmanız, hiç dışarı çıkmayacağınız anlamına gelmiyor. Sokağa çıkma yasaklarını ve sosyal mesafe ile maske kurallarını dikkate alarak kısa yürüyüşler yapabilirsiniz 15 dakika yürümek bile size iyi gelecek, emin olun Sosyal hayatınızı ihmal etmeyin. Öğrenci olmanız, sosyal yaşamınızın olmaması demek değil. Ancak bu noktada yine ölçülü olmak lazım Örneğin arkadaşlarınızla online partiler, karaokeler yapabilir, görüntülü görüşmeler düzenleyebilirsiniz. Veya sık olmasa da sosyal mesafe ve maske kurallarına dikkat ederek fiziksel görüşmeler de ayarlayabilirsiniz. Öğrenciler genelde ders çalışmayı, sosyal hayattan mahrum kaldıkları için sevmezler. Özellikle pandemi dönemi, bu süreci daha da zor bir hale sokuyor. Ancak tüm bunları iyi bir zaman planlaması ile teknolojik imkanlar eşliğinde yapabilirsiniz. Bunun için birçok yöntem var. Genel olarak hayatla ilgili motivasyon sağlamak için gerekenler, yukarıda saydıklarımıza mantık olarak benzese de bazıları onlardan farklı olabilir Pandemide motivasyonunuzun düşmesinde birçok etken vardır. Sürekli evde hareketsiz kalmak bile bir etken olabilir. Dolayısıyla spor yapmak, enerjinizi ve motivasyonunuzu artırabilir Sanıyoruz ki, artık spor yapmanın sağlığa faydalarını tek tek sıralamamıza gerek yok. Üstelik artık spor yapmak lüks değil. Örneğin akıllı telefonunuz ile evde spor yapmak, sizin için çok konforlu olacaktır. Örneğin buraya tıklayarak tavsiye ettiğimiz ücretsiz egzersiz uygulamalarını deneyebilirsiniz. İç sesinizi dinleyin. Kendinizi bir şeyler yapmak için zorlamayın. Yaşadığınız anı hissedin Bunun en iyi yollarından biri yoga ve meditasyondur. Öte yandan sadece gözlerinizi kapatıp sakin bir klasik müzik dinlemek ve anda kalmaya çalışmak bile size iyi gelecektir. İşten ve çalışmaktan kalan vakitte kendinize yatırım yapmak, her zaman olduğu gibi pandemide de büyük öneme sahip. Yeni başlangıçlar, yeni heyecanlar demektir! Evde kalmaktan bıktığımız şu günlerde motivasyon artırmak için yeni hobilere de başlayabilirsiniz Mum yapmak, örgü örmek, çiçek aranjmanı yapmak gibi farklı hobi önerilerimiz için buraya tıklayın. Ayrıca evde biraz daha yaratıcı ve sıra dışı aktiviteler yapmak isteyenleri şuraya alalım Vücudunuza giren gıdalar da ruh halinize etki edebilir. Dolayısıyla düzenli beslenmeye özen göstermeniz şart Ayrıca pandemide birçok insan, ne yazık ki, düzensiz uykudan ya da uyuyamamaktan muzdarip. Siz de bu sınıfta yer alıyorsanız, şunları yapabilirsiniz: Uyumadan önceki düzeninizi değiştirin. Örneğin uykudan önce telefona bakma alışkanlığını derhal terk edin. Bunun yerine kitap okumak hem uykunuzu getirecek hem de vaktinizi verimli kılacaktır. Gün içinde yapacağınız egzersiz ya da yürüyüşler, uykunuzun daha kaliteli olmasını sağlayacaktır. Vücudunuza öğleden sonra kafein girmemesine dikkat edin. Uyku kalitesi açısından, kafeini öğleden önce almakta fayda var. Yatak odanız ile çalışma ortamınızı ayırmaya çalışın. Bu süreçte kaygılı olmak da motivasyonunuzun düşmesine yol açabilir. Neyse ki, bu ruh halinden çıkmak için yapabileceğiniz bazı şeyler var: Kaygınızı size güven veren ve sevdiğiniz insanlarla paylaşın. Sizi dinlemeyeceklerini düşünüyorsanız günlük tutun. Sosyal medyayı daha az kullanın. Gördüğünüz haberlerin doğruluğundan emin olun. Güvenli olmayan kaynakları takip etmemeye çalışın. Size iyi gelen şeyleri yapın. Derin nefes egzersizleri yapın. Yoga ve meditasyon gibi rahatlık veren aktiviteleri de yapabilirsiniz. Etrafınızda doğruluğu şüpheli ve kaygınızı artıracak bilgiler veren insanlara karşı temkinli olun. Bu insanlara sizde daha fazla kaygı uyandırdıklarını uygun dille anlatın. Kaygılarınızla baş edebilmek için bir terapistten destek alabilirsiniz. Yapmak istediklerinizi ertelemeyin. Onları hayata geçirmek için çaba gösterin Çünkü her ertelediğinizde yenilgiye bir adım daha yaklaşmış olursunuz. Motivasyonunuzu artıracak, modunuzu yükseltecek filmler, diziler ya da belgeseller izleyin Filmlerin, belgesellerin ve dizilerin iç dünyamızdaki etkisini inkar edemeyiz. Onlar sayesinde kimi zaman içinde bulunduğumuz durumu daha iyi anlarız. Kimi zaman ise ekranda gördüğümüz kişilerde kendimizle ilgili çözemediğimiz şeyleri fark ederiz. Karantinada size eşlik edebilecek, neşeli diziler için buraya tıklayın Kimi zaman motivasyonumuzu aşağı çeken şey, yetersizlik hisleridir. Bununla baş edebilmenin bir yolu, zamanı kontrollü kullanmaktan geçer O gün içinde kendinize çok fazla iş yüklemek, tabii ki yetersiz hissetmenize yol açacaktır. Bu yüzden yapacağınız işleri sıraya koyarak, kendinize o gün içinde yapabileceğiniz gerçekçi hedefler koyarak yetersizlik hislerinizi aşağı çekebilirsiniz. Bu hislerin düşmesi, daha fazla motive olmanızı sağlayabilir. Unutmayın ki, her şey sizin elinizde Kendi kendinize bu zor günlerin geçeceğini telkin edebilirsiniz. Bu telkinlerin kalıcı olması için farkındalığınızı yüksek tutmaya çalışmalısınız Diyelim ki, sıradan bir olay yaşadınız. Ve bu olay sizin motivasyonunuzu zedeledi. Bunu fark ettiğiniz anda kendinize her olayın öyle olmayacağını, bundan sonra başınıza hep kötü şeyler gelmeyeceğini söyleyebilirsiniz. Her düşüşe geçtiğiniz anda kendinize bu tip mantıklı ve pozitif hatırlatmalar yaparak hayatınızda olumlu bir etki yakalayabilirsiniz Read the full article
0 notes
Text
Kocaeli Üniversitesi online sınav sistemi çöktü; tarihler yenilendi
Kocaeli Üniversitesi online sınav sistemi çöktü; tarihler yenilendi
Koronavirüs salgını nedeni ile uzaktan eğitim veren Kocaeli Üniversitesi’nin online test sistemi oluşan yoğunluk nedeni ile çöktü. Mekteplilerin duruma gösterdikleri reaksiyon toplumsal medyada gündem oldu.
Koronavirüs nedeni ile uzaktan eğitim veren Kocaeli Üniversitesi’nde online ortamda gerçekleştirilen testler açıklanan takvime nazaran bugün başladı.
Üniversitenin online eğitim sistemine…
View On WordPress
0 notes
Text
Uzaktan spor eğitimi alacaklar ‘eğitmene’ dikkat
15 Haziran 2020, Pazartesi 11:51
İstanbul
Koronavirüs salgınıyla birlikte uzaktan verilen spor eğitimi de popülerlik kazandı. Uzaktan egzersiz eğitimlerinde dikkat edilmesi gerekenler hakkında açıklamalarda bulunan Dr. Öğr. Üyesi Engin Işık Abanoz, “Uzman bir spor eğitmeninden eğitim aldığınızdan emin olun” dedi.
Pandemi süreciyle birlikte uzaktan spor eğitimlerinde artış yaşandığını ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Engin Işık Abanoz, “Bu işlerden kazanç sağlamaya çalışan eğitimli olmayan kişilerin de gerek sosyal medyadan gerek dijital ortamdan videolar göndermek suretiyle kazanç elde etmeye çalıştığı görülüyor” diye konuştu.
“HAREKET VE KAS SIRALAMALARINI BİLMEK GEREKİYOR”
Hizmet alınan eğitimcinin, hizmet verdiği metot (pilates, fitness, aerobik…) ne olursa olsun öncelikle temel hareket ve antrenman bilgisine sahip olması gerektiğine vurgu yapan İstanbul Gelişim Üniversitesi’nden Rekreasyon Bölüm Başkanı Dr. Engin Işık Abanoz, “Bununla beraber orta seviyede kinesyoloji (hareket bilimi) ve egzersiz fizyolojisi bilgisi olması gerekmektedir. Egzersiz yaptırırken hareket ve kas sıralamalarını, hangi kasa ne kadar yüklenmesi gerektiğini bilmesi karşı tarafta genel olarak oluşabilecek sağlıksız bir durumu çok düşük seviyede tutmasını sağlayacaktır. Belgeleri resmi bir kurum tarafından onaylı ya da resmi bir kurum tarafından onaylanmış ‘master trainer’ dediğimiz, alanında uzman spor eğitmeni eğitmenleri tarafından katıldıkları bir sertifika programına ait olmasına dikkat edilmelidir” ifadelerini kullandı.
“BAZI HAREKETLER YAPTIRILMAMALI”
Eğitmenlerin çalıştırdıkları kişilerin motorik, kuvvet ve fizyolojik özelliklerini bilmesi gerektiğini hatırlatan Abanoz, şunları söyledi:
“Becerileri hangi hareketleri yapmaya elverişlidir? Birinci derece yakınlarında kalp, troidleri, LDL HDL ve kan değerleri ne durumda? Bunlar için bir ön test almalı ve egzersiz periyodlarını bu test sonuçlarına göre hazırlamalıdır. Örneğin ‘jump squat’ dediğimiz sıçramalı çökme kalkma hareketini yapabilecek kas ve eklem gücüne, kas koordinasyonuna sahip olup olmadığına ve hareket esnasında oluşacak kan basıncını fizyolojik olarak tolere edip edemeyeceğine dikkat etmeden bazı hareketler yapılmamalı yaptırılmamalıdır.”
“DAHA ÖNCE BİRLİKTE ÇALIŞMA İMKÂNI BULANLAR ŞANSLI”
Uzaktan eğitimde en şanslı eğitmen ve danışanın beraber egzersiz özgeçmişi olan kişiler olduğunu ifade eden Abanoz, “Daha önceden birbirleriyle çalışma imkanı buldukları için online sistemden her iki taraf da yapılan hareketlere daha hakim olacaktır. Burada riskli taraf, hayatında ilk kez böyle bir hizmeti, kendisini sözde spor eğitmeni olarak tanıtarak uygulama yaptıran kişilerden alan ya da hazır bulunabilecek ücretsiz uygulama ve videolardan yararlanmak isteyen bireylerdir” değerlendirmesinde bulundu.
“TAKİPÇİ SAYISI YÜKSEK OLAN BU MESLEĞİ İCRA EDİYOR”
İnternetin insan hayatına önemli ölçüde girmesiyle bilgi kirliliğinin de arttığını belirten Abanoz, “Bu da yanlış yönlendirmelerin ve dolandırıcılıkların artmasına sebep oldu. Mesleklerin belli bir eğitim aşamasından geçmesinden sonra tecrübeyle profesyonelleşme sonucu insanların karşısına çıkması gerekirken, takipçi sayısı yüksek olan, olmadığı biri gibi kendisini pazarlayan yine sosyal medyayı kullanarak popüler hale gelen bazı kişilerin bu meslekleri icra ettiğini görüyoruz. Bilinçli yaklaşımlar bu ayrımı kolayca yapmamızı sağlayacaktır” uyarısında bulundu.
Kaynak: DHA
Bu Yazı Uzaktan spor eğitimi alacaklar ‘eğitmene’ dikkat adresinde ilk olarak yayınlanmıştır. BakNeDio.Com.
source https://baknedio.com/uzaktan-spor-egitimi-alacaklar-egitmene-dikkat/
0 notes
Text
Kovid-19 için 'immün plazma' tedavisi devrede
Sağlık Bakanlığının koordinasyonunda, Türk Kızılayın yürütücülüğünde, küresel bir sağlık sorunu haline gelen koronavirüs tedavisinde kullanılacağı duyurulan "immün plazma" tedavisi gelecek hafta devreye alınacak. İlk olarak Çin'in Vuhan kentinde geçen yıl aralık ayında ortaya çıkan, zamanla farklı ülke ve bölgelere sıçrayarak binlerce kişiye bulaşan koronavirüs salgınını sona erdirmesi umut edilen ilaç ve aşı geliştirme çalışmaları bazı ülkelerde devam ediyor. Koronavirüs ile mücadele kapsamında Türkiye'de de hastalığın tedavisinde kullanılacak yeni yöntemler üzerindeki çalışmalar hız kazandı. Dünya Sağlık Örgütü'nün, gelişmekte olan koronavirüs salgınına karşı kan mevzuatı için yayınladığı ara durum bildirgesi ile pandemi sırasında immün plazma tedavisinin en çok tavsiye edilen potansiyel tedavilerden biri olduğunu, yetkili otoritelerin immün plazma veya serumun toplanması için uygun düzenleyici koşulları oluşturarak bu alanda ilerlemeleri gerektiğini açıklamasınını ardından 24 Mart tarihinde de ABD Gıda ve İlaç İdaresinin "Koronavirüs Konvansiyonel Plazma Araştırması - Acil Durum" bildirgesi ile aynı konuda bir tavsiye kararı yayınladı. Bu kapsamda Sağlık Bakanlığınca, Türkiye'de de etkisini göstermeye başlayan koronavirüs pandemisinde, ihtiyaç duyan hastalarda kullanılmak üzere immün plazmanın temini ve kullanımı konusunda çalışma başlatıldı. Bu çerçevede Türk Kızılayı Bölge Kan Merkezleri ile Süreli Bölge Kan Merkezleri bünyesinde Bakanlıkça ruhsatlandırılmış aferez merkezi bulunan kamu, özel ve vakıf üniversite hastaneleri, eğitim ve araştırma hastaneleri ile kamu yararı gözeten vakıf hastanelerinin koronavirüs enfeksiyonu geçirmiş olan bağışçıdan tanımlanan kriterler çerçevesinde ve bu hastanelerin transfüzyon merkezleri sorumluluğunda immün plazma elde edilmesine yönelik faaliyetlerin yürütebileceği bildirildi. Ayrıca Türk Kızılayı Genel Başkanı Kerem Kınık da dün Kuzey Marmara Bölge Kan Merkezi laboratuvarında online düzenlediği basın toplantısında, "immün plazma" tedavisine ilişkin bilgi vererek, bağışçılardan plazma alımlarının gelecek hafta başlayacağını duyurdu. "İmmün plazma" tedavisi nedir? İmmün plazma tedavisinde koronavirüs tanısı konan ve tedavi sürecinin ardından iyileşen hastalardan alınan ve Türk Kızılayı tarafından toplanan kan plazmalarının ağır durumdaki vakaların tedavisinde kullanılması amaçlanıyor. Bu sayede kan plazması ile kritik durumdaki hastaların tedavi edilmesi hedefleniyor. Plazmada yer alan "immünglobulin" denilen antikorlar, yoğun bakıma alınmış, solunum sıkıntısına girmiş, durumu kötüye giden ve riski yükselmiş hastaları tedavi edici özellik taşıyor. Bağış süreci nasıl işleyecek? Plazma bağışı için "Koronavirüs tanısı alındıktan sonra uygulanan tedavi ile iyileşen ve taburcu olan 18-65 yaş aralığında olup kan verme özelliklerini taşıyan, kan vermeye engel teşkil eden hepatit, HIV, spilis gibi hastalıkları bulunmayan" kişi şartları aranırken süreç şu şekilde işleyecek: Kişinin koronavirüsle enfekte olduğu yapılan testlerle belirlenecek. Hastaya tedavi süreçleri uygulanacak. Tedavi süreçleri sonrası iyileşen kişi kan bağışından önce 14 gün bekleme sürecine girecek. Plazma bağışından önce tekrar test yapılacak. Negatif sonucu gösteren raporla bağışçı Kızılay'ın aferez bağış noktalarına gidecek. Bağışçının kan vermesinde sakınca olup olmadığı tespiti yapılacak ve beyanı ile onam formu alınacak. Kan bağışçısının kanında bulunan ve hastanın ihtiyacı olan plazma, aferez cihazında ayrıştırılacak ve diğer bileşenler kan bağışçısına geri verilecek. Alınan plazma için standart testler uygulanacak. Testleri tamamlanan plazma, tedavi bekleyen uygun hastalar için ilgili hastanelere ulaştırılacak. Aferez işlemi nasıl yapılır? Türk Kızılayı kan bağışı merkezlerinde yapılan bu işlem, kan bağışçısının aferez cihazına bağlanarak, kan bileşeni elde edilmesini sağlayan bir kan bağışı türüdür. Cihaz, bağışçının kanını küçük miktarlarda alarak ihtiyaç olan bileşeni ayırır ve kanın ilgili bileşeninin dışında kalan tarafını bağışçıya geri verir. İşlem 45 ila 60 dakika sürer. Koronavirüs'a yakalanmış ve iyileşmiş bireylerin bağış yapması durumunda uygulanacak koşullar: Plazma bağışı yapacak kişilerin, enfeksiyonu geçirmiş olduğuna dair laboratuvar test sonucu gereklidir. Bağıştan 14 gün öncesinde bu kişilerin klinik semptomları tamamıyla ortadan kalkmış olmalıdır. Bir ya da daha fazla kez olmak kaydıyla nazofarengeal sürüntü örneği ile yapılan ya da kan numunesinden çalışılan moleküler test sonucunun negatif olması gerekmektedir. İyileşmiş bireylerin, mevcut yasal mevzuata uygun olarak kan bağışçısı olabilmesi için gerekli şartları taşıyor olması gerekmektedir. 1 hafta arayla 2 kere plazma bağışı yapılabiliyor Plazma bağışı için alınacak miktar bir seferde 400 mililitreye kadar olabilecek. Bir bağışçıdan 400 mililitre plazma alındıktan 1 hafta sonra, ikinci kez 400 mililitre daha bağış alınabilecek. Yani bir bağışçı 2 sefer plazmasını bağışlayarak iki hastaya destek verebilecek. Plazma bağışı Türk Kızılayın İstanbul'daki Kartal, Zeynep Kamil, Çapa ve Başakşehir olmak üzere 4 merkezinden alınabilecek. Ankara, İzmir ve diğer bölgelerdeki detaylı adresler de vatandaşlara ulaştırılacak. Öte yandan bileşenin izlenebilirliği amacıyla immün plazma için Türk Kızılayından "ISBT 128" kodu alınması gerekecek. Ayrıca immün plazma tedarik ve uygulamasında Sosyal Güvenlik Kurumunun belirlemiş olduğu ücret dışında hiçbir ek ücret alınamayacak. DSÖ tedaviyi daha önceki salgınlarda da önermişti 1900'lerin başından bu yana tıp camiasında bilinen ve uygulanan bir yöntem olan immün plazma tedavisi, geçmişte dünyayı etkisi altına alan SARS, MERS, Ebola gibi salgınlarda da Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından uygulanması önerilen bir yöntem. DSÖ, Koronavirüs salgınına karşı kan mevzuatı için yayınladığı ara durum bildirgesiyle pandemi sırasında immün plazma tedavisinin tavsiye edilen potansiyel tedavilerden biri olduğunu, yetkili otoritelerin immün plazma ya da serumun toplanması için uygun düzenleyici koşulları oluşturarak bu alanda ilerlemeleri gerektiğini vurguladı. Read the full article
0 notes
Text
Sağlık Bakanlığından Online Korona Virüs Testi!
Koronavirüs tehlikesine karşı Sağlık Bakanlığı, erken teşhis amacıyla online koronavirüs kontrolü için internet sitesi kurulduğunu açıkladı.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca bugün TBMM'de yaptığı açıklama ile şu ana kadar 10 bin kişiye test yaptıklarını duyurmuştu. Önümüzdeki süreçte günlük 10-15 bin test yapacak duruma gelmek istediklerini de vurgulamıştı. ÖKSÜRÜĞÜNÜZ VE ATEŞİNİZ VARSA.. Koronavirüs Bilim Kurulu üyesi Ateş Kara da bakanlığın virüs için online test için internet sitesi kurduğunu duyurdu. Twitter hesabından yaptığı açıklamada Kara "COVID-19 hastalığı şüphesinde, ya da ateşiniz ve öksürüğünüz varlığında nasıl hareket edebileceğimiz bilgisi için 184 veya http://koronaonlem.saglik.gov.tr adreslerine başvurabilirsiniz." ifadelerine yer verdi.
Kendisinde ya da bir yakınında korona virüs olduğunu düşünenlerin https://koronaonlem.saglik.gov.tr/ adresine girip soruları cevaplayarak detaylı bilgi edinebileceği belirtilen sitede "Sonuçlar sadece öneri niteliği taşımaktadır ve nihai bir sonuç/kesinlik içermemektedir, tavsiye niteliğindedir" ifadeleri yer alıyor.
Kullanıcılar kişisel bilgilerini girdikten sonra 'kornik hastalık', 'korona virüs belirtileri' ve 'en son ziyaret edilen şehir' gibi soruları yanıtladıktan sonra bir çok tavsiye'ye rahatlıkla ulaşabiliyor. Read the full article
#coronavırus#covid-19#erkenteşhis#KoronaBilimKuruluÜyeriAteşKara#koronaönlem#SağlıkBakanıFahrettinKoca
0 notes
Text
Sağlık Bakanlığı’ndan online koronavirüs testi: Hastalık taşıyor olabilir misiniz?
Sağlık Bakanlığı hazırladığı yeni web sitesi ile vatandaşların koronovirüs riski taşıyıp taşımadıklarını öğrenmelerini sağlıyor. Üç adımdan oluşan test sayesinde koronovirüs kontrolü yaparak bilgi sahibi olabilmek mümkün!
Resmi makamlar tarafından açıklanan güncel verilere göre Türkiye’de koronovirüs nedeniyle 191 kişi karantina altına alnırken, 3 vatandaşımız ne yazık ki yaşamını yitirdi. Virüsün ülke geneline yayılmasını engellemek ve bu süreci en az hasarla atlatmak için birçok kurum ve kuruluş bir dizi önlemler aldı. Konuyla ilgili en yetkili isim olan Sağlık Bakanlığı paylaştığı web sitesi ile koronavirüs riskiniz var mı öğrenmenizi sağlıyor.
Microsoft'tan corona virüse özel web sitesi: Türkiye’de kaç kişide hastalık var?
TC kimlik numarası, baba adı, doğum yılı ve cep telefonu numarası ile kimlik doğrulayarak giriş yapılan platform, öncelikle son 14 günde en çok bulunduğunuz ili ve varsa kronik hastalıklarınızı soruyor. İkinci adımda yine son 14 gün içinde seyahat ettiğiniz ülkeleri, solunum yolu hastası olan birisiyle temas edip etmediğinizi ve herhangi bir sağlık merkezine gidip gitmediğinizi belirtmeniz gerekiyor. Üçüncü adımda ise ateşinizi girdikten sonra yeni başlayan baş ağrısı, burun akıntısı, öksürük, halsizlik ve vücut ağrısı gibi belirtiler varsa listeden işaretlemeniz gerekiyor.
Coronavirüs hakkında doğru bilinen yanlışlar
Hazırlanan detaylı sorular neticesinde kişinin koronavirüs belirtilerini kontrol eden sistem risk ihtimalini paylaşıyor. Fakat bu online testin tam anlamıyla doğru bilgi vermeyeceğini göz önünde bulundurarak, muhtemel şüphe durumunda en yakın sağlık kuruluşuna gitmeniz gerektiğini lütfen unutmayın. Diğer taraftan eğer yurt dışına çıktıysanız 14 gün karantina kuralını uygulamaya devam edin.
Sağlık Bakanlığı online koronavirüs testine buradan ulaşabilirsiniz.
Alem-i Cihan
#teknoloji#blog#haber#internet#güncel#gündem#news#tech#technology#sağlık#health#sağlık bakanlığı#test#corona#coronavirus#corona virus#coronavirüs#corona virüs#korona#koronavirüs#korona virüs#türkiye#online test#featured
0 notes
Text
0 notes
Text
Çin Şanghay endeksindeki yükselişi
*Yeşil ok olumluyu kırmızı ok olumsuzu göstermektedir.
Koronavirüs ile ilgili olumsuz haber akışına karşın Çin Şanghay endeksindeki yükselişin sürmesi küresel hisse piyasalarını destekliyor. Dün artıda kapatan ve bu sabah yatay seyreden ABD vadelileri dışında çoğu borsa endeksi artıda. Halihazırda zayıf bir görünüme sahip Dolar ile birlikte Çin Yuan’ında da belirgin yükseliş sürüyor. Yuan’daki yükselişe, diğer Gelişmekte Olan Ülke (GOÜ) para birimlerinin ise katılamadığını ve GOÜ para birimlerinin yatay bir görüntü sergilediğini izliyoruz. TL’de ise bant hareketi devam ediyor. Mevcut fiyatlamalar kapsamında BIST100 endeksi güne %0,4 civarında alıcılı bir görüntüyle başlayabilir. Ülke risk primimizin (5 yıllık CDS) tekrar 500’ün üzerine çıkması endekste olası yükselişleri sınırlayabilir ki 120bin seviyesine yaklaşıldıkça satıcılar güçlenebilir. Dün, 120bin seviyesinin üzerinde kalıcı olamayan ve negatif ayrışan endeks günü %0,52 oranında düşüşle kapatmıştı.
MAKROEKONOMİ
Teknoloji şirketlerinin hisselerindeki güçlü performansla ABD borsaları dün alıcılı kapanırken, bugün Asya borsaları Çin öncülüğünde Wall Street’teki pozitif havayı sürdürüyor. Ekonomilerin açılmasıyla birlikte Çin TÜFE verisinin kısmi normalleşmeyi işaret etmesi de endekslere olumlu yansıdı, Çinli yetkilerin hisse senedi piyasalarını yükseltecek adımlar atabileceğinin gözlenmesi sonrası Çin borsaları bu hafta %8’e yakın bir artış gerçekleştirdi. Çin’in üretici fiyat endeksi haziran ayında yıllık %3 geriledi ancak mayıs ayındaki %3,7 gerilemeden daha küçük gerçekleşti, tüketici fiyat endeksi ise gıda fiyatlarının katkısıyla yıllık %2,5 yükseldi. Bugün ABD tarafında, TSİ 15.30’da 4 Temmuz haftasına ilişkin yeni işsizlik maaşı başvuruları verisi takip edilecek. ABD’de işsizlik maaşı başvurusunda bulunanların sayısı, koronavirüs salgınının işgücü piyasasını etkilemeye başladığı 14 Mart ile biten haftadan bu yana toplam 48,9 milyon kişiye ulaştı. 4 Temmuz haftasına ilişkin yeni işsizlik maaşı başvurularının ise 1,38 milyon kişi seviyesine gerilemesi bekleniyor. Bugün TSİ 19’da Atlanta Fed Başkanı Raphael Bostic, Vergi Politikaları Merkezi web seminerinde ”Reçete: COVID-19 Ekonomisi için Maliye Politikası” başlıklı konuşma gerçekleştirecek. Bunun yanında, Euro Bölgesi Maliye Bakanları toplantısı bulunmakta. Bir süredir tartışılan 750 milyar Euro’luk kurtarma paketinin kredi ve hibe olarak kullanım şekline ve finansmanına yönelik yeni gelişmeler dikkatle takip edilecek. Yurt içinde DTH, rezerv ve sermaye hareketlerinin gelişimi izlenecek.
BDDK’nın yayınladığı günlük verilere göre 3 Temmuz haftasında DTH miktarında kurumsal kaynaklı azalma gözükmekte. Toplam DTH miktarı 1,05 milyar USD azaldı. Kurumsal DTH’ler yaklaşık 1,91 milyar USD azalırken, geçen haftada bu rakam 0,1 milyar USD artış yönündeydi. Bireysel DTH’lerde geçen haftada olduğu gibi artış görmekteyiz. Bireysel DTH 0,87 milyar USD artarken, geçen haftada bu rakam 0,29 milyar USD artış yönündeydi.
TCMB Analitik Bilanço verisine göre 3 Temmuz haftasında dış varlıklar 92,2 milyar USD seviyesinden 92,5 milyar USD seviyesine gelerek 0,3 milyar USD arttı. Bunun neticesinde toplam rezervin 90,2 milyar USD seviyesinden 90,5 milyar USD seviyesine yükseldiğini tahmin ediyoruz. Zorunlu karşılık rakamlarına baktığımızda ise 57,5 milyar USD seviyesinden 56,6 milyar USD seviyesine geriledi. Toplam rezervdeki değişimden zorunlu karşılıktaki değişimi çıkardığımızda net rezervdeki değişime yaklaşık ulaşıyoruz. Buna göre net uluslararası rezervin 1,1 milyar USD artarak 29,1 milyar USD seviyesinden 30,2 milyar USD seviyesine yükseldiğini öngörmekteyiz. Geçtiğimiz hafta TCMB’nin kendi bünyesinde yaptığı swaplardan yaklaşık 3,1 milyar USD rezervleri arttırıcı yönde etkide bulundu.
Türkiye imalat sektörünün ana ihracat pazarlarındaki faaliyet koşullarını ölçen İstanbul Sanayi Odası Türkiye İmalat Sektörü İhracat İklimi Endeksi’nin haziran ayı verisi takip edildi. Endeks, nisanda gördüğü veri tarihinin en düşük seviyesi olan 19,1 seviyesinin ardından, toparlanmayı sürdürerek haziranda 47,5 seviyesine yükseldi ve son dört ayın en yüksek seviyesine ulaştı. Türk ihracatçılarının talep koşullarındaki daralmanın sonuna yaklaşıldığına işaret etti. ŞİRKET HABERLERİ
Aksa Akrilik (AKSA, Sınırlı Negatif): Şirket, geri alınmış olan paylardan 774.833 adet pay satışının 8,00 – 8,18 TL fiyat aralığından gerçekleştirildiğini duyurmuştur.
Anadolu ISUZU (ASUZU, Nötr): Şirketin 16.04.2018 tarihinde “8×8,10×10,12×12 Tekerlekli Tank Taşıyıcı, Konteyner Taşıyıcı ve Kurtarıcı Araç Projesi” ile ilgili olarak T.C. Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı’na sunduğu teklife ilişkin değerlendirme çalışmaları devam etmektedir. Teklifin geçerlilik tarihinin 31.12.2020 tarihine uzatılmasına ilişkin T.C. Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı yazısı şirkete ulaşmış olup, şirket ilgili yazı kapsamında teklifini uzatmıştır.
SEKTÖR HABERLERİ
Kimya Sektörü: Kimya sektörü 2019 yılında 20.6 milyar dolarlık rekor bir ihracat gerçekleştirdi. Türkiye’nin toplam ihracatından yüzde 11.44’lük bir pay alan sektör geçen yıl yüzde 18.54 büyüdü. Ortalama 7 bin ihracatçı firmayı temsil eden İKMİB, önceki gün beşincisi düzenlenen İhracatın Yıldızları Ödül Töreni’ni online gerçekleştirdi. Törene Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan ile Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle ve İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister katıldı. Törende kimyanın alt sektör ve ürün gruplarında toplam 28 kategoride ilk beşe girerek ödül almaya hak kazanan 140 firma açıklandı. 2019 yılında kimya sektöründe ihracat ��ampiyonu ilk üç firma; Socar Türkiye Rafineri ve Petrokimya, Ciner İç ve Dış Ticaret A.Ş ve Eti Maden İşletmeleri oldu. Kaynak: Dünya
DİĞER ŞİRKET HABERLERİ
Kafein Yazılım (KFEIN): 08.07.2020 tarihinde Smartiks Yazılım (SMART) payları ile ilgili olarak beher pay başına 17,74 TL fiyatla toplam 982.500 TL nominal değerli 982.500 adet A Grubu halka kapalı statüde imtiyazlı pay alış işlemi (Alper Utkan Şanda 354.166 adet, Nurettin Şendoğan 354.167 adet; Serkan Karahanoğlu 274.167 adet) Borsa dışında gerçekleştirilmiştir. Bu işlem ile birlikte Şirket sermayesindeki payları 08.07.2020 tarihi itibariyle %6,43’e; oy oranı ise %49,80’e yükselmiştir.
Reysaş GYO (RYGYO): Şirket’in Düzce ili Merkez İlçesi portföyündeki 15,3bin m2‘lik arsa üzerinde 3,8bin m2‘lik üç bloktan oluşacak yeni depo yapımı için İnşaat Yapı Ruhsatı alınmıştır.
RTA Laboratuvarları (RTALB): Covid-19 pandemisinin tanısı ve bağışıklığın tespiti amacıyla kullanılmak üzere bir LFT (Lateral Flow Test) hızlı tanı testi (Rapid Test) olan Cirrus markalı ürünün çalışmaları tamamlanmıştır. Ayrıca, Ürün gamını genişletmek amacıyla bağlı ortaklığı A1 Yaşam Bilimlerinin portföyüne çeşitli üreticilerin Covid-19 Multiplex Real Time PCR kitleri eklenmektedir. Bu konuda RTA Laboratuvarları olarak ta üretilen testlerin geliştirilmesi için çalışmalar yapılmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Acil Durum Listesine (EUL) başvuru yapılmış olan Diagnovital Sars-CoV-2 Real Time PCR kitinin evrak değerlendirme süreci devam etmektedir. Bu listeye giriş detaylı incelemeler içeren oldukça kapsamlı bir süreçtir. Süreç tamamlandığında sonuç paydaşlarımızın bilgilerine sunulacaktır.
TSKB GYO (TSGYO): Şirket portföyünde yer alan Pendorya Alışveriş Merkezi’nde, Şirket Genel Müdürlüğü tarafından belirlenecek koşullar çerçevesinde kiracıların normalleşme sürecindeki faaliyetlerine destek olunmasını teminen Temmuz 2020 dönemine ilişkin sabit kira bedellerine %40 oranında indirim uygulanmasına karar verilmiştir.
FAİZ PİYASALARI
Çarşamba günü ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti %7,60 seviyesinde sabit kaldı. Merkez Bankası piyasayı toplamda 178,4 milyar TL ile 142,9 milyar TL’si repo ihalelerinden karşılanacak şekilde fonladı. Geri kalan tutarın 35,5 milyar TL’si %7,25’ten piyasa yapıcı bankalara kullandırıldı.
ABD 10 yıllık hazine tahvillerinin faizi, dar banttaki hareketini sürdürüyor ve bugün sabah saatlerinde %0,66 seviyesinin hemen altında bulunuyor. Yurt içi tahvil ve bono piyasasında, verim eğrisinin özellikle kısa vadeli kısmında kısmi düşüşler gözlenirken, orta ve uzun vadeli kısımlarında ise sınırlı yükselişler gözlendi.
GÜNLÜK ÖZET PİYASA VERİLERİ
Kaynak Ziraat Yatırım Hibya Haber Ajansı
Hibya Haber Ajansı
The post Çin Şanghay endeksindeki yükselişi appeared first on Kamu365 | Dünya Gündemi.
from WordPress https://ift.tt/3iHTRGh via IFTTT
0 notes
Text
THY finansman için uçak motorlarını satacak
Türk Hava Yolları (THY) Yönetim Kurulu Başkanı İlker Aycı, Habertürk gazetesine verdiği ropörtajda Koronavirüs salgının THY ve havacılığa etkilerinden bahsetti. Aycı, finansman yaratmak için yedek uçak motorlarını satma-kiralama sistemini uygulayacaklarını belirtti. Uçaklarda gazete ve dergilerin kaldırılacağı, uzun uçuşlarda verilen battaniyelerin kullan-at modeline dönüşeceğini, yurt dışı ofislerinde de küçülmeye gidileceğini açıkladı. İşte İlker Aycı'nın ropörtajı; Krizde Dijitale Geçtik Öncelikle eşi benzeri görülmemiş bir kriz döneminde yaşıyoruz. Sanki dünyada krizler çağında yaşıyoruz. Dünya bir krizi yeni bir krizle aşıyor. Ama bu seferki kriz, eşi benzeri görülmemiş bir kriz. Krizin başlamasından itibaren bütün dünyada olması gereken tüm şirketlerin yapması gerekenler gibi bizde hemen şirketi önce dijitale geçirdik. Toplantılarımızı dijital ortamlarda video konferanslarla gerçekleştirdik. Şirketimizin bu güne kadar olan yatırımları, bu güne kadar ki dijitaldeki durumu sayesinde arkadaşlarımızın verimli çalışmalarıyla çok kısa bir sürede, süratle, birkaç gün içinde hemen online sisteme geçtik. Çalışanlarımızı evlerine gönderdik. Çok kısıtlı personeli ofislerde tuttuk. Ya da operasyonla ilgili olan arkadaşlarımızı operasyon merkezinde sosyal mesafe kuralına dikkat etmek koşuluyla tuttuk. Diğer kalanları eve gönderdik. Buradan başlayan dijitalleşme süreciyle birlikte bir değişim süreci yaşadık.Bizim toplantılarımız uluslararası olarak yapılıyor. 126 ülkede 300’den fazla destinasyonda geniş bir ağımız bulunuyor. Tüm bunlarla görüşmek, haberleşmek ve görüşlerini almak hatta o pazarlardaki uygulamaları takip etmek üzerine çalışmalarımızı yürütürken bir de baktık ki; “ İlk başlarda bu video konferanslar ne kadar kolaymış. Böylede şirket yönetilirmiş” diye bakarken aslında bunların çok zor ve yorucu olduğunu anladık. Hep birlikte bir arada olmayı özledik. Dünyada ve Avrupa’da çeşitli CEO’lar olarak bir araya geliyoruz. Video konferanslar içerisinde değişik sektörler bir araya getiriliyor ve bunlar bir modöratör eşliğinde tecrübe paylaşımı ve değişim yapıyoruz. Zaman zaman da onlara iştirak ediyorum. Özel sektör dayanışması diyelim buna da. Aynı zamanda kendi sektörümüzde bulunan regülatör kuruluşlar ICAO, EASA, IATA gibi kuruluşlarla da irtibat halindeyiz. Bir yandan da bu kuruluşların yaptığı çalışmalar, aldıkları kararlar, tüm ülkelerin sivil havacılıklarının yayınladığı haftalık veya iki haftalık notamların ve kısıtlamaların devamını, değişimini ya da yeni kısıtlamaları öğreniyoruz. Ve takip ediyoruz. Buradan yaptığımız değerlendirmelerle kendimizi konumlandırmaya, geleceği tahmin edip öngörmeye çalışıyoruz. Havayolları Yolcularıyla İletişimde Sorun Yaşıyor Öngörmenin, tahmin etmenin, plan yapmanın, strateji kurmanın son derece zor olduğu bir dönemde yaşıyoruz. Tüm dünyada virüs yönetimiyle ilgili kararlar haftalık ve iki haftalık olarak kısa süreli bakılıyor. Son derece kısa vadeli, son derece belirsiz, karmaşık, değişken bir anlayışla gidiyor bütün dünyada vaziyetler. Herkes haftalık olarak virüsün seyrini kendi ülkesindeki ve dünyadaki seyrini takip ediyor. Bu durum havacılık sektörünün mantalitesi ve zihniyetiyle tamamen ters. Havacılığın kendi mantalitesi uzun vadeli öngörüler alıp ona göre bir tarife yapısı oluşturup, o tarife yapısına uygun olarak da uygun konfigürasyondaki uçakları, uygun sayıda kaynakları önceden planlayarak yapmanız gerekiyor. Dolayısıyla böyle değişken ve kısa vadeli öngörülerle kesin olmayan belirsiz bir dünyada yol almak, rota izlemek ve bu rotada düzenli bir şekilde şirketinizi aynı rotada tutmaya çalışmak açıkçası herkesin yaşadığı en önemli meydan okumalardan bir tanesi. Bu anlamıyla havacılık sektörünün hiç hoşlanmadığı kısa vadeli değişimler, kısa vadeli adapte olması gereken dönem kurallarıyla ilgili adapte olmaya çalışıyoruz. Bizim de burada hem tarife yapmamız çok zor hem bilet satışı yapmamız çok zor hem şu şekilde ve şu gün uçacağız dememiz çok zor. Ve bu yüzden de zaman zaman paydaşlarla, regülatörlerle aslında özünde kendi iç iletişimimizde bile sorunlar getiren özellikle yolcularla aramızda iletişimimizi de zorlayan bir süreç yaşıyoruz. Bütün havayolu şirketleri için bu durum böyle. Her havayolu yolcularıyla iletişimde de sorun yaşıyor. Uçaklarımız Ameliyathaneler Kadar Temiz Şu bir gerçek. Er ya da geç uçuşlar başlayacak. Hayatın doğal akışı devam edecek. Ama hayatın yeni normali, yeni normal olacak. Yani eski normale dönüş yok. Yeni bir normal oluşacak. Bu yeni dönemin kuralları oluşacak. Havalimanına gelişinizden uçuşunuza, uçuşunuzu bitirip havalimanından çıkışınıza kadar olan tüm süreçlerde sosyal mesafe kuralı olmazsa olmaz. Azami oranda hijyene, dezenfektasyona dikkat etmek, teması azaltmak, temastan kaçınmak işin olmazsa olmazları. Yeni dönemde özellikle baştan sona temizlik ve dezenfektasyon kuralları dahil olmak üzere kendi çalışanlarımızın sağlığını korumak, kendi çalışanlarımızın öncelikle sağlık koşullarının emin olduğumuz koşullarda olduğunu sağlamakta mükellefiz. İkinci ve en önemli olarak, yolcularımızın sağlığını gözetmek ve korumakla mükellefiz. Onların hiçbir şekilde sağlıklı olmadığından emin olmadığımız, sağlık bir ortam olmadığından emin olmadığımız bir süreci yönetip yolcuları bu şekilde uçağa alarak operasyon yapamayız. Operasyonun başlangıcından sonuna ve yeni bir operasyonun başlangıcına kadar ki ara sürelerde ne olursa olsun yapılması gereken hijyen kuralları HEPA Filtreleri düzenli ve sağlıklı olarak tıpkı bir ameliyathanedeki hava sirkülasyonu ve hava temizliği kadar temiz havanın uçak içerisinde sağlandığından emin olacağımız şekilde bakımlarımızı, temizliğimizi, dezenfektasyonumuzu yapmakla mükellefiz. Uçuşlarda “Hijyen Uzmanları” Olacak Özellikle yolcularımızın sık temas ettiği, dokunduğu alanları koruyacak, virüs değdiğinde anında virüsü yok edebilecek, insan sağlığına zarar vermeyen ve uluslararası kabul görmüş dezenfektasyonlar kullanılacağız. Gerek tuvaletlerimizdeki temizlik, gerek uçak içindeki dokunduğumuz alanlardaki temizlik azami oranda hiçbir kaçağa izin vermeden, düzenli, sağlam ve periyodik olarak yapılmak zorunda. Biz bu sürecin eğitimlerini yapıyoruz. Bunların tatbikatlarını yapıyoruz. Yakında da bunları yolcularımıza ilan edeceğiz. Başta ikramlarımız olmak üzere tüm konsepti gözden geçiriyoruz. Artık temasın en az olduğu ikram modeli olmak zorunda. Paketli, ambalajlı ve yolcumuz tarafından açılarak steril ve hijyenik bir şekilde taktim edildiği, sunulduğu yeni konsepte geçme mecburiyeti var. Bu da ikramı yalınlaştırmamızı daha azaltmamızı sağlayacak. Yeni dönemde uçan aşçı ve maksimum hizmetle maksimum servis değil, hijyen ve hijyen uzmanları göreceğiz. Artık karşımızda uçan şefler değil, “uçan hijyen uzmanı” olan kabin görevlilerimizle tanışacağız. Ve onların temizlikleri ve onların temizliğe bakış açıları sayesinde de tüm alanlardaki dezenfektasyon uçuş sırasında da düzenli bir şekilde yapılmaya devam edecek. Dergi ve Gazete Dönemi Sona Eriyor Yeni hayatta kullandığımız kulaklıklar, dokunmatik ekranlar, dokunduğunuz bütün ambalajlı ürünlerde değişiklikler olacak. Örneğin 4 saate kadar olan uçuşlarda battaniye vermeyeceğiz. Yastık kılıfları kullan-at yöntemlere dönüşecek, dergi ve gazeteler uçuşlarda olmayacak. Artık bir sürü şeyde değişiklikler olacak. Yolcular buna çok hızlı adapte olacaklar diye düşünüyorum. Uçak içinde business ve ekonomi gibi sınıflarda değişik yöntemler deneniyor. Havayolları hem teması azaltmak, hem maliyetlerini gözden geçirmek hem de hijyeni azami oranda sağlamak üzere bu yöntemlere başvuruyorlar. Bunun tabi ekonomik bir boyutu var. Bir de hijyen ve operasyonel boyutu var. THY olarak bunları inceliyoruz. Bizde yeni ikram konseptlerimizi oluştururken,‘Bu yeni uygulamalardan nasıl faydalanabiliriz’ diye arkadaşlarımız çalışma yapıyorlar. Çok sıkışık ekonomi sınıfı ortamında mümkün olduğunca teması azaltmaya çalışırken eski ikram politikasını sürdürmeye çalışmak açıkçası çok anlamlı olmayacak ve riski artıracak. Loungelarda(özel yolcu salonları) bile sosyal mesafe kuralı uygulanacak. Camekanların arkasından sunum yapılacak. Çünkü açık büfe uygulamasından misafirimiz gidip bir ürünü alamayacak. Ama isteyebileceksiniz. Camekanın arkasında hijyeni sağlayan kıyafetiyle o hijyeni ve korumayı sağlamış olan çalışanlarımız tarafından hizmet sunulacak. Asıl Mesele Güvenli-Sağlıklı Uçuş Şu an asıl mesele insanların güvenli, sağlıklı ve hijyen içerisinde uçuşunu sağlayabilmek. Onların uçağa binmeden önce ateşlerini ölçebilmek. Havalimanlarında yapılacak olan testler, en son yaptırılan test sonucu gibi bilgilerin bir sağlık pasaport veya karnesinin düzenli olarak paylaşılması sayesinde hem havayolu şirketlerini, hem havalimanlarını hem de ilgili ülkeleri rahatlatacak bilgiye de erişmek gerekiyor. Aynı zamanda düzenli bir biçimde termal kamera ve ateş ölçerlerle havalimanında bulunan sağlık personelleri kontroller yapacak. Önceden uçuş emniyeti vardı artık bunula beraber uçanların sağlık güvenliği var. Bu yeni sorumluluklarda havayolu şirketlerine yeni sorumluluk alanları ve maliyetler getiriyor. Çalışanlara yeni görevler, iş bölümünü değiştirmeyi gerektiren yeni yükümlülükler getiriyor. Operasyon olarak da bunların yapmak için eğitimler yapmak, denetimler yapmak görevimiz. ICAO Standartları Belirleyecek Uçaklarda dağıttığımız amenity kitlerde (kişisel seyahat bakım çantaları) artık hijyen malzemeleri olacak. Maskesini düşüren, maskesi bozulan, korunma zinciri maskeden dolayı zarar görmüş olanlar için uçakta bir miktar maske tutulacak. O anda yolcunun maske değişimi sağlanacak veya personelin hemen maskeyi değiştirmesi sağlanacak. Bu ve bu tip önlemlerimiz uçaklarda olacak. Mayıs ayı sonuna kadar tüm sivil havacılık otoriteleri çalışmasını tamamladıktan sonra ICAO’nun kuralları yayınlanacağı söyleniyor. Bu süreç oldukça uzun sürdü. Ama biz ne yapacağımızı biliyoruz. Sadece onlarla olan listeyi eşleştireceğiz. Eksik varsa tamamlarız fazlamız varsa azaltmayız yapmaya devam ederiz. Çünkü ICAO’nun verdiği standartlar bile yetmeyebilir. Yolcumuzun kendini güvende hissetmesi için yapmamız gereken işler, ekipmanlar, operasyonelolarak almamız gereken tedbirler de olacaktır. Onlara hazırlanıyoruz. Bilim Kurulu Kadrosu Oluşturacağız Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu’yla temastayız. THY olarak biz de bu tarz bir “Danışma Kurulu” kurmayı düşünüyoruz. Düzenli olarak bu operasyonları bizimle beraber denetleyecek ve bu operasyonlarla ilgili, yaptığımız çalışmalarla ilgili bize düzenli rapor verecek bir mekanizma oluşturuyoruz. Yapılan tüm temizlik ve hijyen operasyonlarını ikramdan başlayıp uçak içi kıyafetlere kadar her şeyi içine alacak olan bu zincirin içerisindeki uygulamalarımızı takip edip, bu konuda bize danışmanlık verecek bilim adamlarıyla da arkadaşlarımız görüşüyorlar. Zaman zaman bende görüşüp fikir alıyorum. Ama bu düzenli, sistematik, kurumsal bir hale gelecek şirketimiz içerisinde. Yeni dönemde belki diğer şirketlerde bunu yapar. Herkes kendi bilim kurulunu kuracak. Ve kendi bilim adamlarından görüş alarak kendilerini denetleyecek. Bu anlamda da yaptığı işin başarısını düzenli olarak yapacak ki zincirde her hangi bir aksama yaşanmasın. Dış Hatlarda Bizim dış hatlarda hedef ülke olarak seçtiğimiz ve uçmak istediğimiz, takip ettiğimiz ülkeler var. Bunlar hastalık sürecini Türkiye gibi başarılı ve iyi yöneten ülkeler.Türkiye’nin bu süreci başarılı yönetmesi de şüphesiz bize bir avantaj sağlıyor. Yeni dönemde ziyaretçilerin ve turistlerin Türkiye’yi tercih edip gelmeleri konusunda bir cazibe merkezi olmamızı sağlıyor. Bu süreçte çok başarılıydık ama gevşemememiz lazım. Özellikle İstanbul’un hiç gevşememesi lazım. İspanya ve İtalya’ya göre daha şanslı ülkeler arasında görülüyoruz. Fakat karşı taraftan seçtiğimiz yani bu süreci bizim gibi iyi yöneten ülkelerin sivil havacılıkları izin vermeyebilir. Onlar bir süre daha ülkelerini kapalı tutmak isteyebilirler. Başlangıçta Avrupa Birliği’nde şu tartışmaları duyuyoruz. Avrupa Birliği’nde bazı ülkeler Yunanistan başta olmak üzere şöyle diyorlar; “Uçuşlar başladığında sadece Avrupa ülkelerini kabul edin. Ve sadece Avrupa Birliği ülkeleri içinde trafiği başlatın. Avrupa Birliği dışında yolcuları karantinasız kabul etmeyin. 14 gün karantinaya alın ya hiç kabul etmeyin.” Dolayısıyla bu ve bu tip ayrımcı uygulamaları Covid-19 sürecini Türkiye gibi çok iyi yöneten, doğru tedbirleri alan, sağlık sistemi ve altyapısı olarak güçlü, sağlık çalışanları bakımından son derece başarılı, ülkede yönetim ve idari mekanizması olarak da gayet doğru tedbirleri alan uygulayan bir yönetim anlayışı o ülkede varsa dikkate alınması lazım.‘Neden o ülke vatandaşlarını kabul etmesinler ki?’ Diye düşündüğümüzde kısıtlayıcı, kendilerine avantaj sağlayan, bu süreci fırsata çevirmeye çalışan ülkelerde söz konusu. Ama Avrupa Birliği’nin bu kadar dar kapsamda kalmayacağını, açılacağını ve Türkiye’yi ilk gündeme alacak ülkelerden biri olacağını biliyorum. Bu konuyla ilgili Turizm, Dışişleri ve Sağlık Bakanlığımızla yaptığımız görüşmeler sırasında bunlara şahit oluyoruz. Bizim seçtiğimiz bir çok ülkeyle de uçuşları açacağımızı ümit ediyorum. Anadolujet Sabiha’dan Uçmaya Devam Edecek Ana markamızı İstanbul Havalimanı’nda, düşük bütçeli(low-cost) markamız olan Anadolojet’i İstanbul Sabiha Gökçen’de konumlandırıyoruz. İki havalimanının yolcu profili bakımından, uçulan mesafeler ve talepler bakımından da farklı olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla böyle bir konumlandırmaya devam edeceğiz. Uçuşlar başladığında ilk açtığımız yer İstanbul Havalimanı olacak. Aynı şekilde kademeli olarak Sabiha Gökçen Havalimanı uçuşlarını da başlatacağız. Bu çerçevede de Anadolujet’in uçuşlarını da tarifelerini yapıp, ilan ederek yurt içi ve yurt dışı uçuşlarına başlayacağız. SunExpress Antalya’nın Dinamosu SunExpress özellikle Almanyalı turistin Türkiye’ye getirilmesi açısından son derece kritik bir görevi var. Alman bayrak taşıyıcı Lufthansa ile de yüzde 50-50 ortak olduğumuz Sunexpressbaşarıyla yönettiğimiz bir şirket. Yılda 11 milyon yolcu taşıyor. Antalya’nın yüzde 60’tan fazla pazar payıyla Antalya turizminin dinamosu rolünde. Buna Türk Hava Yolları’nı da eklerseniz Antalya’nın toplam yükünün yaklaşık yüzde 80-85’ini turist yükünü çeken biziz. Tüm bu markalarımız sayesinde Türkiye’ye havayoluyla gelen her 10 ziyaretçiden 8’ini biz getiriyoruz. Bu açıdan da turizme desteğimiz devam edecek. Başta Antalya olmak üzere Bodrum, Dalaman, İzmir, Kapadokya, Trabzon, Göbeklitepe hatta Mardin’in, Erzurum Sarıkamış kış turizminin desteklenmesi gibi, Van’ın desteklenmesi gibi tüm bu turistik merkezlerimizin ister kış turizmi ister Trabzon, Ordu, Giresun gibi yayla turizmi olsun tüm bu kolları destekliyoruz. Birde ihracat merkezi şehirlerimiz var. Dünyaya mal gönderen iletişimi yüksek olan illerimiz var. Anadolu’da Gaziantep gibi, Adana, Kayseri, Konya, Mersin gibi önemli merkezler var. Tüm bu merkezlere de destek veriyoruz. Yeni dönemde Turkish Cargo’yla beraber 4 markamızla aynen devam edeceğiz. 1,5 - 2 Yılda 2019’daki Seviye Zor Yeni dönemde riskler var. Yeni dönemde başlangıcından itibaren talep ve gelirler eski gücünde olmayacak. Bunu 1 ila 3 yıl arasında görenler var. Bunu 2 ila 5 yıl arasında öngörenler var. Hatta 3 ila 7 yıl arasında öngörenler de var. Dolayısıyla herkes farklı öngörülerde bulunuyor. Ama minimum 1,5 ila 2 yıl arasında talep 2019’daki seviyesine gelmeyecek. Gelirlerde aynı şekilde geri gelmeyecek. İlk başta elde edilen gelirlerin genel-gider kompozisyonunu karşılamadığı bir süreç yaşayacak havayolu şirketleri. Bu da nakit yönetimi, borç yönetimi, vade yönetimi açısından, döviz ve faiz riskinin hedge edilmesi bakımından bu şirketlerde yönetilmesi bakımından önemli yönetim becerileri gerektirecek kriz yönetimi hususunda bir dönem olacak. Şirketler bu anlamıyla önemli bir stres testinden geçiyorlar. Uçuşlar başladığında da başka bir testten geçecekler. Yeni Finansman Kaynakları Deniyoruz Şimdiden herkes filosunu gözden geçiriyor. Yaşlı uçaklarını devreden çıkarmaya çalışıyor. Ya da finansal kiralama olan uçaklarından sonuna yaklaşmış olanların bir kısmını satıp tekrar kiralamak gibi yöntemler deniyor. Bizde bu yöntemler üzerinde çalışıyoruz. Yedek motorlarımızı bile satıp tekrar kiralayarak kısa ve orta vadede kendimize bir finansman yaratıyoruz. Uzun vade de bize faydası olacağını görüyoruz. Dolayısıyla kendi kaynaklarımızla kaynak üretmeye, çarkı döndürmeye çalışıyoruz. Seyrettiğimiz havayolları gibi krizin başından itibaren gidip, devletin kapısını çalıp; “Biz geldik, bize para verin çabuk!” deme gibi bir kolaycılığı seçmedik. Önce kendi içimizde bunu yapmaya çalışıyoruz. Elbette havayolu şirketleri devlet desteği alacaktır, gerekecektir bu durum ama bu sübvansiyon şeklinde olmayacaktır. Bu olacaksa kredi şeklinde olacaktır. Kredinin de belli bir maliyeti belli bir vadesi belli bir faizi olacaktır. Dolayısıyla geri ödenecektir. Kriz Yönetim Tecrübemiz Var Dünyada havayollarına destek verip havayollarının hisselerine ortak olan uygulamalar dünyada çok tartışılıyor. Çünkü THY’nin başarısını altında yatan şey 2006 yılında bu şirketin halka açılmasıyla yönetim özerkleştirilmesi. Halka arz tarafının yüzde 50’yi geçmiş olması. Bu sayede yönetiminin özerkleşmesiyle hakim hisse yine kamuda olmakla beraber yüzde 51’inin halka açık hale gelmesi, bağımsız yönetim kurulunun atanmasıyla, şirket yönetiminin kurallar çerçevesinde, bürokratik kuralardan uzak, ticari gerçeklere uygun ve piyasa gerçeklerine uygun kararları zamanında, süratli, hızlı alabilmesiyle THY farklı bir ivme kazandı. 2008’de THY o zaman yaşanan krizi fırsata çevirdi. O zamanki yönetimde olan arkadaşlarımız sağolsunlar önemli kararlara imza attılar. THY’nin daha da büyümesi için altyapı kurmaya çalıştılar. Bizde devir aldıktan sonra son yıllarda yaşadığımız tüm krizlere rağmen rekorlar kırdık. Kriz yönetimi tecrübesi bu şirketin içerisinde var. Bu haftada şirketimizin 87’nci yılı. 87’nci yılı kutladığımız bu dönemde şirketimizdeki bu birikim, bu altyapı, bu tecrübe bizim için çok kritik. Gelecek için çok kritik. Bu krizinde altından bir şekilde kalkacağımızı düşünüyorum. Turkish Kargo Krizi Fırsata Çevirdi Bu krizde kargoyu fırsata çevirdik. Kargo bir anda bambaşka bir yere geldi. Dünyada bizim büyümemizin tersine bir durum var. Son bir yıldır dünya kargo pazarı, dünya ticaretinin yavaşlamasından dolayı daralma yaşıyor. Biz o fırsatı değerlendiriyoruz. Çıkanların, geri çekilenlerin, küçülenlerin alanlarını iyi tespit ettik. Kargo ekibimiz, kargo yöneticilerimiz çok iyi kargo liderliği yapıyorlar. Kargo liderimiz ve onunla çalışan ekibimden memnunum. Bu arkadaşlarla beraber yapılan tüm tespitler, oluşturulan tüm stratejiler doğru oldu. Sahada da bunu iyi uyguladık. Ve boşlukları iyi doldurup, fırsatları zamanında değerlendirdik. Şu kriz dönemini de avantaja çevirip, son bir yıldır küçülen kargo pazarında, büyüyen bir oyuncu olduk. Turkish Cargo bu yüzden yüzde 4,6 Pazar payıyla 5’nci sıraya yükseldi. Yolcu trafiğiyle belly kargo (yolcu uçağı altında taşınan kargo) tekrardan başladığında onu da entegre etmeyi başararak bu dişlilerin birbiriyle uyumlu dönmesini sağlayarak yine yukarıdaki pazar payımızı korumaya çalışacağız. Bir süre daha dünya kargo ticareti hızlanmayacaktır. Yine daralmalar beklenecektir.Bu daralmaların içerisinde pazar payımızı korumak için akılcı adımlar atmaya devam edeceğiz. Yurt Dışı Ofislerinde Küçüleceğiz Bundan sonra yurt dışı ofislerimizin ve yurt dışı organizasyonumuzun korona öncesinde olduğu kadar devasa olmasına ihtiyacımız yok. Daha kompakt, daha dinamik, daha dijitale dönük, dijitali önemseyip ona ağırlık veren satış pazarlama aksiyonlarını da ona göre yapan yeni bir yönetim anlayışı sahada olacak. Sahada artık düzenli ordu değil gerilla taktikleriyle daha profesyonel mücadele eden satış pazarlama beraberinde getirecek. Bunu yaparken sadece dışarıyı değil, içerde de bazı birleşmesi gereken şirketlerimizi birleştireceğiz. Ortaklıklarımızı yeniden gözden geçirip toparlayacağız. Yurt İçinde Yeni Birimler Açacağız Yurt içinde bazı birimleri yalınlaştıracağız. Bazı birimleri kapatacağız veya farklı birimler kuracağız. Yeni dünyaya yönelik yapılaşmayı yaşayacağız. Çünkü bu süreçteki dijital anlayışın bir kısmı kalıcı olacak. Tamamıyla eskiye geri dönüş olmayacak. Şu an kriz yönetimindeyiz. Ama bu işin iki boyutu var. 1- Kriz yönetimiyle kriz dönemini yürütmek. 2- Kriz sonrası döneme şirketinizi hazırlamak. Kriz sonrası dönemin yapı taşlarını şimdiden döşemek ve oraya yaptığınız hazırlığı da yönetmeye başlamak. O dünyaya da kafanızı şimdiden formatlamak gerekiyor. Filomuzu Dinamik Yapacağız Filomuzu gözden geçiriyoruz. Filomuzdaki yaşlı uçakları gözden geçirdiğimiz gibi gelecek siparişlerimizi de gözden geçiriyoruz. Biz sektörümüzün üç katı büyüyen bir şirkettik. Şirketin birkaç katı büyüyen şirketi yönettiğinizde büyümede agresif oluyor. Bu yüzden THY’nin agresif büyümesi, Türkiye’nin coğrafi eşsiz avantajının jeostratejik konumunun, jeopolitik konumunun sağladığı avantajları kalıcı bir büyük HUB olmaya dönüştürüp, dünyanın en önemli transfer merkezi haline getirdiğimiz İstanbul’u önemli noktalardan biri haline getirebilmek için mücadele ettik. Dünyanın en büyük havalimanı da bunun için yapıldı zaten. Dolayısıyla o vizyonumuzu kaybetmedik ve devam edecek. Biz yeni dünyada da büyüyen şirketler arasında olmaya devam edeceğiz. Ama 1-2 yıllık bir geçiş dönemi var. Bu dönemde siparişlerinizin üzerinizde finansal baskı oluşturmaması lazım. Boeing ve Airbus gibi uçak üreticileriyle, tedarikçilerle oturup ortak çözümler bulacağımıza inanıyorum. Makul çözümleri beraberce üreteceğiz. Bu çalışmaları da ben ve yönetimim devam ediyoruz. Filomuzu daha fit hale getireceğiz. Her zamanki gibi yeni, genç jenerasyon uçakların ağırlıklı olduğu genç filo anlayışıyla yola devam edeceğiz. Çünkü daha verimli ve genç uçakların dönemi olacak. Hızlı büyüme olmadığı zamanda büyük siparişlerle ilerleyemezsiniz. O siparişlerde de belli azaltmaları sağlamak zorundayız. 737 MAX’leri Bekliyoruz 737MAX’lerle ilgili Boeing yeniden üretime başlayacak. Bunun sinyallerini verdi. Onların uçuş otoritesiyle FAA ve EASA onayı almaları gerekiyor. Sertifikasyonları tamamladıktan sonra düzenli tedarik ve uçuş garantisini görmeden onlarla ilgili yorum yapmam olmaz. Çünkü uçaklar şu an yerde zaten. Ama Boeing’te Airbus’ta her ikisi de bizim için önemli tedarikçiler. Uzun yıllardır beraber çalıştığımız iş ortaklarımız. Biz onlarla oturup makul çözümleri üreteceğiz. Onlarda havayollarının girdiği kısır döngünün bir parçası halindeler. Dolayısıyla birbirimizi anlayacak durumdayız. Gelirler Eskisi Gibi Olmayacak Yerli yabancı pilot ayrımı yapmıyoruz. Filomuzda tüm çalışanlarımız bizim için kıymetliler. Sadece pilot, kabin görevlisi, yer hizmetleri görevlisi, teknisyen, ofis çalışanı gibi ayrımlarda yapmıyoruz. Pilotlarımız göz bebeği çalışanlarımız ama takdir edersiniz ki yaşanan bu süreçler, uçakların yerde kalmasının süresinin uzaması yeni dönemde talebin ve gelirlerin eskisi gibi olmayacağıyla karşı karşıyayız. Kısa çalışma ödeneği sayesinde başvurduğumuz devletimizin bize sağladığı önemli bir destek ve kolaylık oldu. Şu an haziran sonuna kadar kısa çalışma ödeneğinden yararlanıyoruz. Ama önümüzde yeni bir dünya açılacak. Gelirler eski düzeyinde olmayacak. Aynı şekilde olması gereken şeylerden bir tanesi de gelirler ve talep aynı düzeyde olmadığında elinizde belirli fazlalar ortaya çıkacak. Öte yandan yetişmiş insan kaynağ��nın, kaliteli insan kaynağının çok bulunmadığı bir sektör. Bu daralma süreçleri boyunca tüm dünyada işten çıkarmalar var. Bütün şirketler ilan ediyorlar. Binlerce, on binlerce insan işsiz kalıyor. Ve bu sadece havacılık sektörüne özgü değil. İki Yıl İstihdamı Koruyacağız 2020 ve 2021 yılını karlılık falan değil, istihdamı koruma yılları olarak görüyorum. Bizim görevimiz, vazifemiz, gücümüz yettiğince kimseyi işten çıkarmamak üzere direnmek. Altını çiziyorum şirketimizin gücü yettiğince. Gücümüzün sonuna kadar çalışanlarımızın istihdamlarını korumak üzere kararlar alıyoruz. Ve bu doğrultuda çalışıyoruz. Hem çalışanlarınızı koruyacaksınız hem de aynı gelir seviyesi yokken ve giderler devam ediyorken aynı gelir seviyesi olmadığı dönemde gelir yokken aynı gideri yapamazsın. Dolayısıyla hepimiz fedakarlık yapacağız. Biz fedakarlığımızı ortaya koyacağız, çalışanlarımızın iş akitlerini koruma mücadelesi vereceğiz. Onlarda bizimle beraber en tepeden şahsımdan ve yönetim kurulumuzdan başlamak üzere Genel Müdür’ünden en alttaki arkadaşa kadar hep beraber bu yükü omuzlayacağız ve taşın altına gireceğiz. Ve gelirlerimizden fedakarlık edeceğiz. Azdan az, çoktan çok fedakarlık olacak. Herkese eşit oranda kesinti de yapamazsınız. Bununda belli bir mantığı, kriterleri, akla yatkınlığını ilgili sendikamızla ve onların yönetimleriyle görüşeceğiz. Personelimizin de bu konuda vicdanlı davranacaklarına, aidiyet duyguları yüksek bir şekilde davranacaklarına itimadım çok kuvvetli. Tüm krizleri beraber göğüsledik, geçtik, aştık. Ve birlikte rekorlar kırıp bu şirketi büyüttük. Bu şirketi o günlerde omuzlayıp taşıdıklarını bugünlerde kimse unutamaz. Dolayısıyla arkadaşlarımızla makul yöntemler bularak bu şirketi idame ettirip yönetecek, devam ettirecek pozisyona ortaklaşa getirebileceğimize inanıyorum. Pilot Fazlamızı TSK’ya Yönlendireceğiz Gerekli adımları attıktan sonra yine de pilot fazlası olursa,bununla ilgili bir çözüm var zaten. Özellikle yerli pilotlarımız için. O da nedir? Türk Silahlı Kuvvetleri’nde(TSK) şu an da pilot ihtiyacı var. Pilot yetiştirmeye çalışıyorlar. Dolayısıyla arkadaşlarımız birkaç yıl, havacılık 2019 yılı rakamlarında dönene kadar olan süreçte TSK’da pilotluk yapabilirler. Öğretmen pilotluk yapabilirler. Yeni pilotlar yetiştirebilirler. Bu anlamıyla onlar için bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Biz şirket yönetimi olarak da TSK’yla beraber oturup, Milli Savunma Bakanlığı ve Bakanımızla beraber oturup, bu konuda gereken adımları, Hava Kuvvetleri Komutanı’yla beraber oturup çözebilecek durumdayız. Çünkü pilotlarımızla ilgili temaslarımda da bu fedakarlık duygusunu alıyorum. Kabin memuru fazlamız olduğunda da onlarla ilgili yeni çözümler üretmekle ilgili beraberce oturup çalışmaya, el ele, gönül gönüle bu süreçleri yürütmeye zaten açığız. Bu konuda gizli, saklımız yok. Net, şeffaf ve açığız. Bizim için 2020 ve 2021 gücümüz yettiğince çalışanlarımızın istihdamını korumaya çalıştığımız bir yıl olacak. Uçak Sipariş Yükünü Azaltacağız HUB’tanHUB’a taşımacılık yapanlar bizim uçak siparişimize dönüyor. Gerek B747’lerle gerek A380’lerle HUB’tanHUB’a yapanlar bizim iş modelimize yaklaşmak üzere kendi filolarını değiştirmeye çalışıyorlar. Ve o yüksek maliyetli uçaklardan kurtulmaya çalışıyorlar. Bizim gibi daha dinamik, yeni jenerasyon, daha kompakt ve daha ikame edebilir destinasyonlarda esnek bir filo yönetimine dönüşmeye çalışıyorlar. THY bu anlamıyla şanslı. Onların olmak istediği şey biziz. Ama biz sadece bu siparişlerin yükünü azaltacağız. Gelecek siparişlerin miktarını azaltacağız. Rahatlayarak yola devam edeceğiz. Point topoint(noktadan noktaya) daha çok revaçta olacak. Ama aynı zamanda da kısa hatlar bu uçuşları besleyecek. Eğer feeder hatlar çalışmazsa o kısa hatlarda istenen yolcu seviyesi yakalanamazsa pointtopoint uçanlar da HUB’tanHUB’a uçanlarda aynı sonucu elde edecekler. Uçakta Sosyal Mesafe Gerçekçi Değil Koltuk aralarında 50 cm boş bıraktığınızda 1,5 metreyi tutturamazsınız. O1,5 metrelik sosyal mesafe için 3 koltuk boş bırakmanız lazım. O zaman sosyal mesafe gerçek ve gerçekçi değil. Bu sadece uçakta değil. Trenlerde de söz konusu, otobüslerde de söz konusu, terminallerde söz konusu olacak, havaalanlarında söz konusu olacak. Aslında ilk tedbir yolcunun olması gereken şekilde yani hazır bir şekilde gelmesinin sağlanması lazım. Hazır olmayanlarında şirket tarafından uçurulmaması veya gerekli tedarikin yapılıp kişisel korunma hazırlığının tamamlanmasından sonra uçağa alınması lazım. Sosyal mesafe kuralını uçağın içinde uygulamak gerçekçi değil. O maliyeti nasıl karşılayacağız? Bilete nasıl yansıtırız? Bilete yansıtınca yolcu bunu nasıl öder? Mümkün değil bunlar. Böyle bir maliyeti yolcularımıza yükleyemeyiz. Zaten yeni dönemin şartlarından dolayı artan maliyetler var, bir de bu maliyeti koyamayız üstüne. Sadece psikolojik rahatlama açısından önemi var. IATA buna sıcak bakmıyor. Havayollarına büyük bir darbe olacağın düşünüyor. Bir süre sonra karar alıcılar o noktaya gelecektir. Bilet Fiyatları Bir Miktar Artış Olacak Bilet fiyatlarıyla ilgili yüzde vermem çok zor. Neden? Çünkü hiç kimse talebi öngöremiyor. Herkesin projeksiyonu var ama öngöremiyor. Uçuşların hangi kapasiteyle, hangi aralıklarla yapılacağını da kimse öngöremiyor. Kimsenin tarife yapacak öngörüsü de yok. Böyle bir dönemde rakam verip yolcularımıza da bağlayıcı bir söz verip üzmek istemem. Ya da gelecekte bir çelişkiye düşmek istemem. Gerekli gelir yönetimi uzman arkadaşlarımız tarifelerini yaparken bu önerileri maliyetler çerçevesinde getirecekler. Sektörün makulü neyse, şirketimizin makulü neyse onlar yapılacak. Ama bir miktar artış olacak. Bu kaçınılmaz. Ama bunun kabul edilebilir oranlarda olması lazım. Verimli Olmayan Hatlar Azalacak Dünyanın en önemli networküne(uçuş ağına) sahip olmamızın önünde bir engel yok. O devam eder, ama verimli olmadığını gördüğümüz özellikle bu virüs döneminden aşırı etkilendiğine şahit olduğumuz destinasyonlar rağbet azalmasından dolayı buralara az yolcu bulacaktır ve az talep görecektir. Bizde bu az talep gören yerlerde uçuşlarımızı azaltacağız. Talebin arttığı yerlerde de artıracağız. Şu an o destinasyonların ismini söylemek doğru değil. Ama belli tahmin ve öngörülerimiz var. Uçuşlara başladığımızda daha da netleşecek. Read the full article
0 notes
Text
2021 BMW Alpina XB7 Online Lansmanı Gelecek Hafta Gerçekleşecek
2021 BMW Alpina XB7 tipik lansmanı almayacak, ancak araç ilk kez çevrimiçi bir platform üzerinden gerçekleştirilecek. Uzun zamandır beklenen BMW Alpina XB7, bugüne kadarki en büyük Alpina rozeti olan SUV, önümüzdeki hafta açıklanacak. 19 Mayıs'ta çevrimiçi halka ilk yapacak araba resmi BMW Kanada sayfa Facebook'ta bu XB7 12:00 EDT başlayan canlı bir etkinlik aracılığıyla prömiyeri doğruladı. Ultra lüks SUV , 2020 BMW X7'nin üst düzey bir versiyonunda çalışan Alpina hakkında raporlar aldığı için geçen yıldan bu yana haberlerde. Detayların çoğu hala sarılmış olsa da, amiral gemisi SUV'nin mevcut Alpina B7 sedanında bulunanla aynı olan 4.4 litrelik ikiz turbo V8'e sahip olması bekleniyor. Dört tekerlekten çekiş, 590 lb-ft torkla birlikte 600 beygir gücünde, 8 vitesli otomatik şanzıman ve spor ayarlı bir süspansiyonla geldiğinden bahsetmiyoruz. Alpina'dan BMW X7 crossover'ın M versiyonunun kartlardan çıkarıldığı bildirildi. Bu aynı zamanda Alpina'nın şirketin X7 crossover'ın kendi versiyonu üzerinde çalıştığı ilk resmi bildirilerinden biridir. 19 Mayıs Salı günü sona eren bir geri sayım web sitesi şöyle diyor: "İlk BMW ALPINA XB7, her yolculuğu birinci sınıf bir macera haline getiriyor ve gerçek, yüksek performanslı bir ALPINA sürüş deneyimi sunuyor. 19 Mayıs'ta özel bir Web yayınlayacağız Tüm ürün özellikleriyle özel. "
XB7 Amerika Birleşik Devletleri'nde Yollara Vurmak Veya Değil Mi?
Şirket, XB7'nin ABD'deki yollara çarpıp çarpmayacağını henüz resmi olarak açıklamadı, ancak Alpina'nın B3 ve D3 dahil olmak üzere daha küçük modelleri bunu devletlere yapmadı. Bu nedenle, bu SUV'nin Amerikan showroom'larında 2021 modeli olarak görünmesi son derece olasıdır. BMW, büyük ölçüde Amerikan pazarı için X7'yi geliştirmişti. BMW'nin daha önce XB7'yi, bu yılın Mart ayı sonunda yapılması planlanan Test Fest adlı Kuzey Amerikalı bir gazeteci sürüş etkinliğinde başlatması bekleniyordu. Ancak, devam eden koronavirüs pandemisi nedeniyle olay iptal edildi. Şimdiye kadar yeni bir tarih açıklanmadı. Kaynak : https://www.thethings.com/2021-bmw-alpina-xb7-online-launch-happening-next-week/ Read the full article
#2021BMWAlpinaXB7#ABD#ALPINA#AlpinaB7sedan#AlpinadanBMWX7crossoverınM#BMW#bmw2021alpina#BMWAlpinaXB7#otomobilhaberleri
0 notes
Text
“Koronavirüs nakit paradan daha çok ATM ve POS cihazlarından yayılıyor”
11 Nisan 2020, Cumartesi 10:16
İstanbul
Dünyayı koronavirüs salgını sarsmaya devam ederken, Uluslararası Ödemeler Bankası ‘Bank of International Settlements (BIS)’ tarafından yayınlanan rapora göre, koronavirüs nakit paraların aksine ATM ve POS cihazları üzerinden daha çok yayılıyor. Konuyla ilgili Blockchain Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Bora Erdamar, “Covid-19 ile birlikte banknot, kredi kartı ya da pos cihazını hiç kullanmadan tüm ödemeleri dijital olarak yapacağımız bir döneme giriyoruz” dedi.
Dünya bankalarının çatısı konumunda olan “Bank of International Settlements”, korona virüs özelinde yaptığı araştırma sonuçlarını yayınladı. Son günlerde sıkça tartışılan ‘Salgının nakit paralar üzerinden yayıldığı’ iddiaları üzerine de yoğunlaşan raporun sonuçlarına göre, virüs banknotlardan ziyade ATM ve POS cihazları üzerinden daha çok yayılıyor. Değişebilecek ödeme alışkanlıkları hakkında detaylı bilgi veren Bahçeşehir Üniversitesi BlockhainIST Merkezi Direktörü Dr. Öğr. Üyesi Bora Erdamar, Türkiye’de ve dünyada yaygınlaşacak dijital ödeme sistemleri hakkında konuştu.
“BANKA EFT SİSTEMİYLE BU İŞ YÜRÜMÜYOR”
Banknotlar dışında ödeme aracı olarak en çok kredi kartları ve temassız ödeme sistemlerinin kullanıldığını ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Bora Erdamar, ödeme yöntemleri hakkında şu bilgileri verdi; “Temassız ödeme sistemleri var ama belli bir meblağın üzerindeki ödemelerde yine pos cihazına pin girmek gerekiyor. “Bank of International Settlements”ın yaptığı araştırmaya göre, ATM ve POS cihazlarından korona virüsün yayılma hızı, normal banknotların üzerinden yayılma hızından bile daha fazla. Bu nedenle de “Bank of International Settlements”, virüsle mücadele kapsamında alınabilecek önlemler kapsamında Merkez Bankaları’nın dijital ödeme sistemlerini daha da yaygınlaştırması gerektiğiyle ilgili bir rapor hazırladı. Burada şunu görüyoruz, zaten dünya dijitalleşiyordu zaten internetin gerektirdiği yeni ihtiyaçlar vardı. Özellikle 7/24 online e-ticaret siteleri, dünyanın herhangi bir yerinden rahatlıkla sipariş verme lüksü, klasik bankacılık sisteminin ötesine taşımıştı finans işlerini. Yani 9-5 banka EFT ya da SWIFT sistemleriyle bu işin yürümediği biliniyor ve kredi kartları da ancak bir nebze çözüm üretebiliyordu. Dolayısıyla biz artık koronavirüs salgını sonrasında daha da artan bir şekilde Merkez Bankası ve resmi kurumlar destekli dijital ödeme sistemlerinin yaygınlaşacağını göreceğiz”
“ÜLKELERİN TIBBİ MALZEMELERE EL KOYMASININ ÖNÜNE GEÇİLEBİLİR”
Blockchain teknolojisinin sağlık alanına getirebileceği yenilikler hakkında da bilgi veren Bora Erdamar, “Sağlık ve blockchain alanından bahsedecek olursak, Çin’in en büyük ikinci büyük kargo şirketi, SF Express hem tıbbı malzemelerin üreticilerden sağlık çalışanlarına ve hastalara hızla ulaştırılması hem de gıda yardımlarının daha şeffaf ve güvenli yapılabilmesi için blockchain teknolojisini kullanmaya başladı. Bunun bir pilot projesi hazırlandı, test ediliyor. İçinde bulunduğumuz dönemde maske ve eldivenlerin üreticilerdeden hastanelere, doktorlara gönderilmesi konusunda tüm dünyada sıkıntılar yaşanıyor. Fransa’nın İspanya ve İtalya’ya gidecek milyonlarca maske ve eldivene el koyması gibi trajik durumlar yaşanıyor. İşte tam bu soruna yönelik, yani tıbbi malzemelerin hızlı, şeffaf ve güvenli bir şekilde takibinin yapılarak doğru adrese teslimatının yapılabilmesi için Blockchain teknolojisinin sunduğu eşsiz fırsatlar var. Bu teknoloji henüz ilk aşamalarında olduğu için kullanım alanlarının hala keşfedilmeye çalışıldığını görüyoruz. Korona virüs salgınından sonra, herkesin hayatına dokunan projeleri daha çok göreceğiz. Böylece bu teknolojinin artık sadece potansiyelini değil, hepimizin hayatını nasıl kolaylaştırdığını ve somut katkısını önümüzdeki günlerde çok daha fazla konuşacağız” dedi.
DİJİTAL CÜZDANLAR MI GELİYOR?
Ödeme sistemleri arasında dijital cüzdanların kullanım alanlarına değinen Dr. Öğr. Üyesi Bora Erdamar, son olarak şunları söyledi; “Bu kriz ortamında, yaklaşık 10 gün önce ABD kongresinde ilk kez dijital cüzdanların ve dijital doların daha yaygın ve hızlı bir şekilde kullanılmasını amaçlayan görüşmeler oldu. Bilindiği gibi ABD’de çok sayıda kaçak göçmen ve kaçak olarak çalışan var. Ne yazık ki Covid virüsü onları da çok etkiliyor ve bu kişiler legal olarak ABD’de kayıt altında olmadıkları için banka hesapları bulunmuyor. Bu nedenle de hibelerin ve finansal yardımların onlara klasik bankacılık sistemi üzerinden ulaştırılması mümkün olmuyor. ABD kongresinde, finansal yardımların bu kesime hızla ulaştırılabilmesi için telefonlara kurulabilecek bir dijital cüzdan üzerinden dijital-dolar aktarımının yapılması gündeme geldi. Bu gelişme çok önemli, çünkü bu işler ilk çıktığında, blockchain, kripto para ve dijital ödeme araçları Merkezi kurumlar tarafından neredeyse yok sayılıyordu. Artık Covid-19 virüs kriz yönetiminde bir çözüm olarak dijital cüzdan ve dijital-dolar araçlarının Amerikan kongresi nezdinde ele alındığını görüyoruz. Çin bu konuda ABD’den hızlı davranarak Merkez bankası destekli dijital-yuan çalışmalarını çok önceden beri sürdürüyordu. Özellikle Çin’de kullanılan “wechat” mesajlaşma uygulaması üzerinden şu anda hemen her türlü ödemenin doğrudan akıllı telefonlar ile yapılabilmesi mümkün. Covid-19 ile birlikte bu tarz uygulamaların tüm dünyada yaygınlaşarak banknot, kredi kartı ya da pos cihazını hiç kullanmadan tüm ödemeleri dijital olarak yapacağımız bir döneme giriyoruz.”
FİNANS TEKNOLOJİLERİ HIZ KAZANACAK
Dijital ödeme sistemleri için eğitimlerin verilmesi gerektiğinin altını çizen Erdamar, “Finansal teknolojilerin yaygınlaştırılması için sadece üniversitelerde derslerin verilmesi yeterli olmayacak. Bu tarz yeni nesil ödeme yöntemleri için halka da inecek şekilde mutlaka bir kalkınma planı, eğitim programı ve yaygınlaştırma politikası gerekecek. Dijital ödeme sistemlerinin önündeki iki engelden biri gerekli regülasyonların yetersiz olması, yani merkezi kurumların buradaki hukuksal düzenlemelerde fazla temkinli davranmalarıydı. Artık, Merkez Bankaları’nın yeni politikalarıyla bu işler hızlanacak gibi görünüyor. Diğer engel ise, bu işin teknolojik altyapısının tüm dünyada herkes tarafından kullanılmasını kaldıramayacak vaziyette olmasıydı. Şimdi orada da önemli teknolojik gelişmeler oldu. Elbirliği ile yazılımcılar, hukukçular, politika yapıcılar, akademisyenler ve uzmanlar tarafından bu teknoloji artık daha da ileriye götürülmüş vaziyette. Merkez Bankaları gibi devletlerin önemli merkezi kurumları, dijital ödeme sistemlerinin artık tüm dünyada kullanılması için iş birliği yapmış vaziyetteler. Buradaki süreç hızlanacak ve ilerleyecek” şeklinde konuştu.
Kaynak: DHA
Bu Yazı “Koronavirüs nakit paradan daha çok ATM ve POS cihazlarından yayılıyor” adresinde ilk olarak yayınlanmıştır. BakNeDio.Com.
source https://baknedio.com/koronavirus-nakit-paradan-daha-cok-atm-ve-pos-cihazlarindan-yayiliyor/
0 notes
Text
Kovit19 Haberleri
Kovit19 Türkiye üzerinde şuanda kesinleşmiş olarak 102 bin kişiye bulaştığı biliniyor. Tabi ki bu oran güncel olarak iyileşen ve test sayılarına göre değişmektedir. Corona Türkiye sınırlarına gelmesinden ve ülkemizde de görülmeye başlamasının ardından Sağlık Bakanlığı tarafından alınan karara göre, her gün Kovit19 Türkiye tablosu güncellenerek halka bilgi verilmeye devam ediliyor. Ülkemizde corona tedbirleri kapsamında birçok önlem alınırken, ülkede bilişim alanında da bazı yenilikler yapıldı.
İlk olarak salgına yakalanan kişilerin ülkede bulunduğu konum, ölü sayısı, vaka sayısı gibi bilgiler yer alırken, son geliştirilen uygulamada akıllı telefonların tüm özelliklerinden faydalanıldı. Bu özelliğe göre salgına yakalanan kişilerin yakınlarından geçerken ve vaka görüldüğü bilinen yerlerde uygulama kişilere bildirim göndererek daha dikkatli olmaları gerektiği konusunda uyarıyor. Salgına yakalandığından şüphelenen kişiler için Sağlık Bakanlığı Alo 184 Koronavirüs yardım hattını devreye sokmuş durumda. Ayrıca Bakanlık dünyada ilk kez online korona testi adlı bir uygulamaya da imza attı. Buna göre Sağlık Bakanlığının koronavirüs önlem sitesinden sizlerde online korona testi yaptırabilirsiniz. Ayrıca güncel corona virüsü haberleri ve daha fazlası için kovit19.com sitesine gelebilirsiniz.
0 notes