Biliyorsun hala birine aşık olabilirim. Sana hiç benzemeyen çocuklarım olur. İsminin hiç anılmadığı bir hayat kurarım. Hayalimdeki yüzünü eksiltir zaman...
Biliyorsun. Herkes bir yolunu bulup tamamlanır aslında. Herkes unutur. Babanın cüzdanından çaldığın paralar gibidir bazı şeyler,belli oluncaya kadar devam edilir.
Biliyorsun. Unutabilirim. Zaten ben kimleri unutum. Onlardan biri olur,hayatımın en kullanılmayan yerine kaldırılır suretin. Tozlanırsın. Üsttün örtülür.
Biliyorsun. Seni sevdim. Bir gün kör olsaydın da severdim. Ellerin olmasaydı mesela. Ellerin olmasaydı sen bile kendini sevmezdin oysa...
Biliyorsun. Kimsenin tek bir seçeneği yok bu hayatta. Hala seni bana unuturacak insanlar tanıyabilirim. Başka bir ses kazınır kullaklarıma...
Biliyorsun. Herkesin kendini kurtaracak bir bahanesi var aslında. Oysa ölene kadar sevebilirdim seni eğer biraz yardım ettseydin bana...
46 notes
·
View notes
Tabusuz Karım! (1) (Çetin 52 Y., Adana)
Merhabalar, ben Adana'dan Çetin. 52 yaşındayım, eşimden 5 yıl önce ayrıldım. Yalnızlık artık canıma tak etmişti, internetin imkanlarını kullanarak, evlenebileceğim bir kadın arıyordum. Bir gün internette takılırken, bir kadınla tanıştım. İsminin Leyla olduğunu ve Mersin'de yaşadığını söyledi. Onun da niyeti evlenmekmiş. Leyla hanımla yaklaşık bir ay kadar internetten yazıştıktan, Chat yaptıktan sonra, buluşma kararı aldık. Ben Adana'dan Mersin'e Leyla hanımın yanına gittim. Şehir merkezinde bir AVM'nin önünde buluştuk. Yemek vakti olduğundan bir restoranta gittik, rakı balık söyledik. Evlilik hakkında sohbet ederken konu kaçınılmaz olarak sekse geldi. Leyla bana, "Sekste sınır tanır mısın?" diye sorunca, ben hiç düşünmeden, "Hayır, tanımam!" dedim. Leyla gülümseyerek, "Ben de tanımam! Evlenince iyi anlaşacağız seninle!" dedi.
Yemeğimiz ve rakımız bitince hesabı ödedim ve kalktık. Leyla, "Bana gidelim!" dedi. Arabama atladık, yarım saat sonra Leyla'nın evinde idik. Evde rakıya devam ediyorduk ki, Leyla beni çok şaşırtan bir soru sordu, "Benim hem erkeğim, hemde kadınım olur musun?" dedi. Ben afallayarak, "Anlamadım? O da ne demek oluyor şimdi?" diye sordum. Leyla gülümseyerek, "Gayet basit, sen beni becereceksin, ben seni becereceğim!" dedi. Restoranda iken Leyla'ya sekste sınır tanımadığımı söylemiştim, ama doğrusu böyle birşeyi hiç beklemiyordum. "Ben o dediğin şeyi hiç yaşamadım, unutma ki ben bir erkeğim!" dedim. "Erkek olduğunu biliyorum, ama ben sınırsız, tabusuz ve uçuk seksi seviyorum!" dedi ve yanıma yaklaştı, elini önüme attı, "Yarağını çok merak ediyorum!" diyerek pantolonumun üstünden yarağımı okşamaya başladı. Daha sonra kemerimi fermuarımı açıp, yarağımı çıkartıp yalamaya, emmeye başladı. Yarağım demir gibi olmuştu.
Birkaç dakika içerisinde ikimiz de çırılçıplak kalmıştık ve yatak odasına geçmiştik. Leyla, "Nasıl sikmek istersin?" dedi. "Sen nasıl istersen öyle!" deyince, hemen önümde domaldı. Amcığı sanki dışarı fırlayacaktı. Yarağımı arkadan amcığına soktum ve yavaş yavaş gidip gelmeye başladım. Ben amını sikerken Leyla elini arkaya attı ve orta parmağını göt deliğine soktu, parmağıyla kendi götünü sikeye çalışıyordu. Onun parmağını çıkarıp, kendi parmağımı soktum götüne. Amına yarağım, götüne parmağım girip çıktıkça, Leyla çığlıklar atıyordu. Sonra birden, "Çekmeceyi aç!" dedi. Açtım, bir vibratör vardı. "Al onu, götüme sok, iki taraftan sik beni erkeğim!" dedi. Dediğini yaptım. Alttan amcığına yarağımı sokarken, üstten de götüne vibratör sokuyordum. Daha önce hiç bir kadınla yapmadığım bir şeydi bu. Çok heycanlıydı. Leyla ise altımda çığlıklar atıyor, "İşte bu! Harikasın! Evlen benimle erkeğim, bak göreceksin sana kimleri siktireceğim!" diyordu. Bu duyduklarım beni daha da heycanlandırmıştı. Leyla ile nette ilk tanıştığımızda zaten sohbetimiz evlilik üzerine olmuştu. "Ben buraya seninle evlenmek için geldim hayatım, benim gerçek hayatta karım olacaksın!" dedim ve birden patlayarak boşalmaya başladım amının içine. Olamazdı böyle bir zevk, uçuyordum resmen. Leyla da benimle aynı anda orgazm olmuştu.
İkimiz de yatağa yığıldığımızda, Leyla'nın yüzünde güller açıyordu, çok mutluydu. Dudağımdan öperek, "Seninle evlenmeyi ve karın olmayı çok istiyorum. Göreceksin, sana birçok erkeğin hayalini bile kuramayacağı şeyler yaşatacağım!" dedi. Ben de, "Seninle evleneceğim aşkım, sen benim kadınımsın, aşkımsın, karımsın, bir tanemsin!" dedim ve tekrar sevişmeye başladık...
Leyla'ya bitmiştim, doğrusu bir erkeği nasıl mutlu edeceğini çok iyi biliyordu. Yaşamımda çok kadın tanıdım, ama bu kadar güzel yarak yalayan, somuran ve emen bir hatun tanımadım. Ben sekste en çok yarağımın yalanmasını severdim, o da bunu çok güzel yapıyordu. Evleneceğim kadını bulmuştum, ama bir sorun vardı kafama takılan, ben onun kadını nasıl olacaktım? Dayanadım sordum. O da cevap verdi, "Eğer istersen ben de seni götünden sikeceğim. Birbirimizi sikeceğiz! İnan çok zevk alacaksın! Erkekler bunun farkında değiller, ama götleri yalandığında veya okşandığında çok zevk alırlar!" dedi. İşin doğrusu bu pek hoşuma gitmemişti ve kıvırtamıyordum da. O sırada Leyla'nın elinin biri götümü okşuyordu, hakikaten de bir tuhaf oldum. "Arkanı dön!" diyerek beni yüzüstü yatırdı ve göt deliğimi yalamaya başladı. Böyle birşey olamazdı yaa, harika bir şeydi bu, yarağım hemen demir gibi oldu. Sonra beni yan çevirip, orta parmağını göt deliğime soktu. Kulağıma da, "Sen benim karımsın artık erkeğim, ikimiz tek vücuduz, birbirimizin karısı ve kocasıyız!" dedi.
O gece aslında ben tekrar Adana'ya dönmeyi düşünüyordum, fakat Leyla bırakmadı, "Yarın sabahtan gidersin!" dedi. Tabii sabaha kadar yedik içtik sikiştik. Sikişirken Leyla bana sürekli, "Seni tanıştıracağım kişiler arasında, benim yanımda rahat sikebilceğin birkaç kişi var! Parayı pulu da dert etme, denizde kum bende para! Benimle evlenince yaşamın renklenecek ve huzur bulacaksın!" diyordu. Ben seksi çok seven bir adamdım, Tanrı da bana ikinci evliliğimi yapacağım, tam istediğim gibi bir kadın çıkarmıştı karşıma. Sabah erkenden Leyla'nın evinden ayrıldım, ve birtakım işlerimi halletmek için Adana'ya döndüm...
Aradan iki gün geçti, ve bu iki gün boyunca Leyla beni sabah akşam telefonla aradı. Geceleri saatlerce konuşuyorduk telefonda. Leyla muhteşem bir kadındı, telefonda bile beni gecede 3-4 kere boşaltıyordu. "Adana'daki işlerin bitince hemen atla gel, seni ablamla tanıştırmak istiyorum! Üvey ablam olur, ama öz ablam gibi severim kendisini!" dedi, biraz ablasından bahsetti. Ablası 51 yaşındaymış. Doğrusu ablasını merak etmeye başlamıştım. Üçüncü gün işlerimi halledip, "Geliyorum!" diye haber verdim ve kalktım Mersin'e gittim. Yoldan balık aldım, rakı falan da aldım ve Leyla'nın evine gittim. Zile bastığımda, kapıyı çok hoş, çekici, bakımlı, çok düzgün vücutlu, mini etek üstünde transparan bir bluz olan bir kadın açtı. Gülümseyerek, "Buyrun!" dedi ve beni içeri aldı. Ben ayakkabılarımı çıkarırken Leyla da geldi, "Hoşgeldin erkeğim!" dedi ve dudaklarımı kemirircesine öpmeye başladı. Dudaklarımı kurtarıp, "Dur, ne yapıyorsun, misafir var!" dedim. Leyla da, "O ablam, yabancı değil!" dedi ve bizi tanıştırdı. Ablası da, "Memnun oldum!" diyerek elini uzattı ve yanağıma öpücük kondurdu, "Eniştemiz de çok karizma adammış!" dedi. Ben de, "Teşekkür ederim!" deyip ve dudağının çok yakınına, yanağına öpücük kondurdum.
İçeri geçtik, ablası bana, "Enişte, tavla biliyorsan, Leyla balıkları yapana kadar biz tavla atalım!" dedi. Ben, "Biliyorum!" deyince, Leyla da, "Boşa oynamayın o zaman!" dedi. Biz de ablasıyla, "Olur!" dedik. Kim yenilirse kazananın dediğini yapacaktı. Oyuna başladık ve ben yendim. Sıra benim isteiğimi söylemeye gelmişti ki, Leyla mutfaktan seslendi, "Şimdi değil, biraz çakır keyif olalım, ondan sonra söylersin isteğini!" dedi. Ve masaya balıklar gelmeye başladı. Yemeğe ve rakıya başladık. Leyla ablasına, benimle evleneceğini, tam aradığı erkek olduğumu söyledi. Ablası da Leyla'ya, "Dilerim mutlu olursunuz!" dedi ve bana dönerek, "Kardeşimin isteklerine cevap verebilecek misin enişte?" dedi. Ben de, "Tabii ki, herşey saygı sevgi içerisinde, karşılıklı yaşanacak! Hem o benim sadece karım değil, aynı zamanda kocam da olacak!" dedim. Ablası suratıma bön bön baktı, "O ne demek?" dedi.
O sırada Leyla gözümün içine sert sert baktı. Ben pot kırdığımın farkına varmıştım, "Yani birbirimizi çok seviyoruz." diyerek düzeltmeye çalıştım, sonra da saçmaladığımın farkına varıp, "Neyse, hadi şerefe! Kaldırın bardakları!" diye konuyu geçiştirdim. Karşımda Leyla'dan 5 yaş büyük, ama 10 yaş küçük görünen bir affet vardı. Baldız harikaydı, tam sikilecek kadındı. Zaten tavlada yenmiştim, birazdan bir iki duble daha içtikten sonra, (Tavlada yendim, kendini bana siktir!) diyecektim. Leyla salata tabağını alıp kalktı, bana da, "Mutfağa gelir misin?" diyerek mutfağa gitti.
Ben de arkasından gittim. Mutfakta bana sert sert bakarak, "Ne o, ablama mı siktireceksin kendini?" dedi. Ben de, "Öye bir niyetim yok, ama ablanı sikmek isterim!" dedim. "Merak etme, zaten sikeceksin, ama önce ben sikeceğim, sen seyredeceksin ve kamera ile kaydedeceksin. Daha sonra sen sikeceksin, ben kaydedeceğim. Sonra da biz sikişeceğiz, ablam kaydedecek!" dedi. Harikaydı, gerçekten Leyla benim yaşamıma şimdiden renk katmıştı. Dudağına yapıştım, teşekkür ettim. Leyla ise, "Dur bakalım, daha bu ne! Hele nikah defterine bir imza atalım, sana iki yiğenim ve bir eltim var, onları da siktireceğim! Karşı komşum da var, ben devamlı sikiyorum onu, istersen sen de sikebilirsin!" dedi.
Leyla önde, ben arkada onun götünü okşayarak, içeri girdik...
[Çetin]
168 notes
·
View notes
Biliyorsun
Hala birine aşık olabilirim
Sana hiç benzemeyen çocuklarım olur
Adının hiç anılmadığı bir hayat kurarım
Hayalimdeki yüzünü eskitir zaman . . .
Biliyorsun
Herkes bir yolunu bulup tamamlanır aslında
Herkes unutur
Babanın cüzdanından çaldığın paralar gibidir bazı şeyler
Belli oluncaya kadar devam edilir
Biliyorsun
Unutabilirim
Zaten ben kimleri unuttum
Onlardan biri olur, hayatımın en kullanılmayan yerine kaldırılır suretin
Tozlanırsın
Üzerin örtülür . . .
Biliyorsun
Seni sevdim
Bir gün kör olsaydın da severdim
Ellerin olmasaydı mesela
Ellerin olmasaydı sen bile kendini sevmezdin oysa
Biliyorsun
Kimsenin tek bir seçeneği yok bu hayatta
Hala seni bana unutturacak insanlar
Tanıyabilirim
Baska bi ses kazınır kulaklarıma
Biliyorsun
Herkesin kendini kurtaracak bir bahanesi
Var aslında
Oysa,
Ölene kadar sevebilirdim seni
Eğer biraz yardım etseydin bana
- Nursen Yıldırım
21 notes
·
View notes
Mutlu musun? Her şeyi geçtim, bütün olanları yuttum, tam mutluyum dediğin an mahfolan her şeyi sildim, şimdi en temiz halimde soruyorum mutlu musun çocuk? İstediğin yalnızlıktasın, kimsen yok bak bunu bağırarak söylemeye gerek yokmuş değil mi, senin kimsen yok, sana inanan, güvenen, ne olursa olsun arkanda duran kimse yok. Bugünü asla unutma olur mu? Bugün sen sevilmediğin için ağladın. Bugün çocukça bir hevesin peşinde giderken yarı yolda bırakıldın ve bunu yapan en yakınındı. Bugün güvendiğin o dağlar bir kez daha yıkıldı. Çocuk, yalnızsın. Çocuk, tek başınasın. Çocuk, sana acımak istemiyorum, yitip gitmeni istemiyorum, tutun istiyorum, ama sadece kendine tutun. Sen değil miydin yıllarca tek ölmek isteyen ölebilirsin şimdi, tek başınasın gidebilirsin neden için acıyor? Neden bir parçan burada? Neden paramparçasın? Umut yok artık çocuk. Bizi en güvendiklerimiz vurdu, yaşımız kaç olursa olsun biz kalbimize saplanan bıçağı tanırız. İlk kez düşmedin yere, kimleri unuttun sen, kimler unuttu seni. Bak umut yok derken bile kalk diyorum. Neden biliyor musun? Çünkü başka şans yok, yol yok, gök yok, ruh yok. Boyaların hepsi siyah, kağıtların hepsi beyaz ama olsun kaderimiz de siyah olsun ama huzur olsun, yalvarırım çocuk huzur olsun.
64 notes
·
View notes