#kişiselgünlüğümfazladepresif
Explore tagged Tumblr posts
Text
Uzun süren aranın ardı...
Son başlığımın ardından yaklaşık 10 ay geçti. Hayat gerçekten beklemediğin yeerden tonlarca ağırlıkta vuruyormuş. Bunları yazarken son 3 gündür yanıbaşımdan ayrılmayan taşikardim bana eşlik ediyor. Son -aynı zamanda ilk- entry'mi girdiğimde tahmin bile edemeyeceğim bir dönemine girdim hayatımın. Biri olmak çok zor. Gerçekten zor, birine biri olmak da çok zor. Hayatımda olan ya da hayatıma girecek her kişi için söyleyebilirim ki onun gibisi yok. Onu hiç olmadığı kadar özlüyorum. Çünkü o taşikardimi daha başlamadan anlar, gözümden ne demek istediğimi ne hissettiğimi tahmin edebilirdi. En yakın arkadaşımı kaybettim. Hayat çok garip aslında. Nerden bilebilirdim ki işlerin bu şekilde benim aleyhime dönebileceğimi. Erkekler her şeyi mahvediyor; Fade into you kesinlikle erkek biri tarafından cover'lanmamalıydı. Kadın olmak harika bir şey. Erkekler her şeyi bozuyor. Neyse konumuza dönelim. Korkunç bir takıntı içimdeyim. Çok yoruldum. Ayrıca kafam da güzel kimseye bir şey kanıtlamak zorunda değilim.
0 notes
Text
Hayatımı kendi ellerimle nasıl mahvettim, anlatıyorum.
Her zaman çok güzel işler başaracağımı düşünürdüm. Özel biriydim, sıradan insanlardan farklı bir parıltıya sahip olduğum için hayatta her şey yolunda gidecekti ve ben çok sevilen, saygı gören, imrenilen biri olacaktım. Ergenliği atlatınca insanların gözlerini benden alamayacağı kadar güzel bir kadın olup, kafasına koyduğu her şeyi başaran harika biri olacaktım. Bütün taşlar yerine oturacaktı. Ne büyük yalan. 22 yaşımın sonlarında, üniversitede zorla okuduğum bölümden yeni mezun, hayatta ve dünyada ufacık bile bir iz bırakamamış aptal bir çocukmuşum meğer. Ufacık, küçücük bir böceğin yarattığı kadar bile bir etkim yok. Sevdiğim onca insan şimdi o kadar yabancılar ki sanki hiç tanışmamışız, gözlerimiz hiç ilk defa birbirine bakmamış ve hiç ilk 'Merhaba.' denmemiş gibi. Acısı dinmiş ama sızlamaya devam eden bir yara gibi tuhaf ve huzursuz bir his. Başlığa geri dönersek, hayatımı kendi ellerimle nasıl mahvettim? Hayatın benim için bir planı olduğuna kendimi ikna ederek ve her şeyi akışına bırakarak. Bu korkunç hatayı o kadar iyi gizledim ki kimse benden şüphelenmedi. Kadere boyun eğmek aslında başına gelecek şeyi kabul etmektense aslında başına bir şeyin geleceğine dair kendini kandırmakmış. En azından ben öyle düşünüyorum. Bu hayata geldik ve yaşıyoruz daha fazlasını aramak aptallık. Bense hep daha fazlasını umarak bu noktaya geldim. Dipsiz kuyunun elbet bir dibi olacaktı.
0 notes