#kişilik korunması
Explore tagged Tumblr posts
Text
Toplum içinde zaman zaman çok sayıda insanın “Değerlerimizi kaybediyoruz” şeklinde şikâyetlerine tanıklık edersiniz. Nedir değer, nedir değerler? Ahlak mı ? Onur mu? Kültür mü? Dini değerler mi? Kentleşmek mi ? Modernite mi ? Aile mi ? Vicdan mı ? İnsanlık mı ?
Size göre hangisi, yada burada yazmayı atladım hangi değer ve değerler ?
Friedrich Nietzsche’nin “Değerleri yeniden değerlendirmek” sözü üzerinde bira durup düşünmemiz gerekir…
Mesela ahlak, Nietzsche’ye göre ahlak, iyinin ve kötünün ötesindedir. Ona göre erdem, erek, iyi, kötü gibi ahlaksal kavramlar ahlakın belirleyicisi değildir. Bu kavramlar yoktur, üzerine konuşulması gereksizdir. Yaşamı düzene sokmak, dingin ve mutlu bir hayat yaşamak yaşamın özünde olan düzensizliği bir düzene Döndüremezler
AHLAK KAVRAMI GÜNÜMÜZDE ÜSTÜNLERİN AHLAKINA DÖNÜŞMÜŞTÜR
KİŞİLİK, KARAKTER, ONUR = MEVKİ, PARA İLE ÖLÇÜLÜR HALDEDİR
Kültür, tarihten, çağdaştan ve coğrafyadan edinilse de korunması zor bir sürümdür zira toplumlar etkileşim halindedir (kapalı toplum mu?)
Yukarıda değer olarak saydığım kavramların hemen her biri üzerinde zamanında sayfalarca yazmış biri olarak şunu söylemeliyimki mesele; zamansaldır
Bundan 100 sene önce sayılan değer, ondan yüz sene öncenin değeriyle de pekala çelişebilir
Mesele “nerede o bayramlar” meselesinden farklıdır…
Kırsaldan kentli yaşama dönen insanın eski değerlerini kaybetme korkusu nedir? savaşlar pedofili tecavüzler o zamanın toplumunda yokmuydu ? Günümüzde yaygınlaştı dediğimiz bu sapkınlıkların iletişim çağından kaynaklı daha fazla duyulup bilinmesi olabilir mi? Kadın KUŞAĞI programlarına katılanlar ve anlattıkları yeni yaşanılan durumlar mı?
yoksa BATICILIK mı?
Batı karşıtlığı kalelerinin yurtlarında yaşananlar?
Çocuk gelin örfümüz müydü ? Hayvanla seks yapan köy delikanlıları ?
Ya yanlış şeylere değer veriliyordu ise; yine de iyiydi be abi mi diyecektik ya da tersten soralım doğru şeylere değer veriyordu ama atalarımızın geleneklerine veya dine aykırıydı bu nedenle de kötüdür mü diyeceğiz
değerlerini kaybetmek her zaman için kötü değildir. duruma göre değişkenlik gösterebilen bir durumdur. sırf kültürel mirastır diye saçma değerlere tutunmamak onları kaybetmek, yerine daha mantıklı değerler koymak gerekebilir
gerçeğe saygı, kişisel bütünlük, hakkaniyet, insan onuruna yaşamına düşüncesine saygı, hizmet ve sevgi evrenseldir.
Unesco'nun yaşayan değerler eğitimi programında yer verilen evrensel değerler olarak kabul edilen işbirliği, mutluluk, dürüstlük, alçakgönüllülük/tevazu, sevgi, barış, saygı, sorumluluk, sadelik, hoşgörü/tolerans, özgürlük ve birlik/dayanışmadır
Zaman ne kadar hızlı geçerse geçsin, içinde bulunduğumuz çağı “Bilgi Çağı”, “Bilgi Toplumu”, “Enformasyon Çağı”, “İletişim Çağı” ve daha birçok adla isimlendirirsek isimlendirelim, bazı kavramlar değerini hiç kaybetmez.
👉 İNSANİ DEĞERLER
varoluşun toplumun temelidir
BENDENSE DEĞERLİDİR BENDENSEN DEĞERLİSİNDİR bir değerler bütünü müdür?
Peki bundan kurtulmamın yolu nedir ? Muhafazakarlık mı ?
değişime direnen her ideoloji sonunda yok olmaya mahkûmdur… Peki muhafazakarlık nedir ?
İnsanlar bazen kendilerinin veya başkasının dünya görüşünü belirtmek,bazen bir tutumu övmek veya yermek, bazen iktidarı bazen de muhalefeti tanımlamak için bu kavrama sürekli başvururlar.
Muhafazakar, Muhafazakarlığı bir tutum anlamında kullananların kastettiği şeydir.
Bu anlamda muhafazakarlık, değişime duyulan bir tepkiyi ifade etmek için de kullanılabilir. Ancak burada değişim karşıtlığını ifade etmek için bu kavramın kullanılması doğru değildir. Çünkü bunun sözlüklerdeki karşılığı “tutuculuk”tur - ki bu tutum, liberalinden ,muhafazakarından sosyal demokratına kadar pek çok insanda varolabilir
DEĞİŞİME KAPALILIK
muhafazakarlığın en çok ifade edildiği durumdur..
bir fikirin veya bir ideolojinin, içinde sahip olduğu değişmezlik değiştirilemezlik kapalılık anlamdır. DOGMARİZMİN BESLENDİĞİ VERİMLİ TOPRAKLARDIR
Bu anlamda muhafazakarlık, insanın akıl, bilgi ve birikim bakımından sınırlılığına inanan, bir toplumun tarihsel olarak sahip olduğu aile, gelenek ve din gibi değer ve kurumlarını temel alan, radikal değişimleri ifade eden sağ ve sol siyasi projeleri reddederek ılımlı ve tedrici değişimi savunan ve siyaseti, bu değer ve kurumları sarsmayacak bir çerçeve içinde sınırlı bir etkinlik alanı olarak gören bir düşünce stili, bir fikir geleneği ve bir siyasi ideolojidir.
Neden kaybediyoruz onları?
şimdi konunun bak telini oluşturan -tam ortasından - başlayalım: muhafazakarlık
tuhaftır muhafaza etmek üzeredir ama en hızlı değişimci odur. Değerlerimizi kaybediyoruz? İlk insandan beri en büyük sorundur. Sıraladıklarını değer olarak alırsak onlar sürekli değişmek zorundadır. İnsanın kendinden başka olußturabildiği değer olmamasına rağmen, "değercidir". Bu değer konusu aslında bugün siyasal islamcıların dilinden düşmeyen "dava" ile aynı içeriğe sahiptir. Bu eski değerlerimizi kaybettik diye söyleyenlere o değerlerden üç tane say bakalım deyin susar.
Bizde değer oluşturabilecek "sınıf" da yoktur. Yani aristokrasimiz, burjuvamız yoktur. Yönetende marabadır, yönetilende marabadır. Marabanın değeri, ağanın sözüdür. Hele ki demografisi aşure bir coğrafyada değer hiçbir anlam içermez. Boştur içi. O yüzden niceliksel toplumda "değer" anlamsızdır. Bunu İngiliz Aristokrasisi veya Japon eliti için söyleyemeyiz. Hatta İran entelektüel veya Ayetullah sınıfı için söyleyemeyiz. Burada değer "Etik ve Estetik"tir. Yunanlıların Sokratesle beraber konu ettiği Erdem bunların konusudur, Adalet bunların konusudur. Yoksa klasik Ahlak, kültür vs. genel geçer dönemseldir. Değer evrenselleri kapsayabilir. Genel geçerlerde ayar kullanılır (altındaki gibi veya gümüsteki gibi.)
15 notes
·
View notes
Text
Mukaddes Emanetler
İslam Dini ve tarihi açısından büyük önem taşıyan, Peygamberimize ve diğer din büyüklerine ait bazı mübarek şahsi eşya ile hatıralara "Mukaddes Emanetler" denilmektedir. . Yavuz . Sultan Selim, 1517'de Mısır'ı fethederek halife unvanını aldığında, Mukaddes Emanetler'de Osmanlı Devletine intikal etmiştir. Mısırdan getirilen ve Suriye, Filistin ile İran'dan toplanan diğer emanetler ve teberrükât eşyası önce iç hazineye kondu. Sonra da hasodaya alındı. Hırka-i Saadet dairesi kurulunca, bunların korunması ve bakımları özel usûle bağlandı. Yavuz, mukaddes emanetlerin muhafazasını kırk kişilik Hasodalılara verdi. Hasodalılar, Hırka-i Saâdet'te nöbet tutarlar ve burada devamlı olarak Kur'an okurlardı. Mukaddes Emanetler arasında Peygamberimiz (s.a.v.)'e ait hatıralar şunlardır: 1- Hırka-i Saadet, 2- Seyf-i Nebevi (Peygamber Efendimiz (s.a.v.)'in kılıçları), 3- Nâme-i Saadet (Peygamber Efendimiz(s.a.v.)'in mektub-u şerîfı), 4- Mühr-i Saadet, 5- Dendân-ı Saadet (Peygamber Efendimiz (s.a.v.)'in mübarek dişi), 6- Lihye-i Saadet (Peygamber Efendimiz (s.a.v.)'in sakal-ı şerifleri) 7- Nakş-ı Kadem-i Şerif, 8- Sancak-ı Şerif, 9- Teyemmüm Taşı. Bunlardan başka bir çok peygambere, sahabeye ve Beytullah'a ait eşyalar da Mukaddes Emanetler arasında yer almaktadır.
2 notes
·
View notes
Text
Bursa İnegöl'de yeni yıl öncesi sıkı denetim
https://pazaryerigundem.com/haber/198375/bursa-inegolde-yeni-yil-oncesi-siki-denetim/
Bursa İnegöl'de yeni yıl öncesi sıkı denetim
Bursa İnegöl Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri, yılbaşı öncesi alkollü lokanta ve alkol satışı yapılan işyerlerine yönelik sıkı bir denetim atağı başlattı. 65 işyeri denetlenirken, herhangi bir cezai işlen uygulanmadı.
BURSA (İGFA) – Bursa İnegöl Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri, halk sağlığının korunması ve genel düzen ve tertibin sağlanması adına yılbaşı öncesi sıkı bir denetim atağı başlattı. Alkollü restoran ve alkol satışı yapılan işyerlerine yönelik denetimlerde ekipler tarafından her alan tek tek incelenerek vatandaşların sağlığı ile ilgili konular için uyarılar yapılıp önlemler alındı. Alkollü lokanta denetimlerinde İlçe Tarım Müdürlüğünden uzmanlar da hazır bulundu. Toplamda 22 kişilik ekiple yapılan denetimlerde herhangi bir işletmeye cezai işlem uygulanmadı.
65 İŞYERİ DENETLENDİ
İnegöl Belediyesi Zabıta Müdürlüğünden denetimlere ilişkin yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Belediyemiz Zabıta Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen programlı denetimler kapsamında, yılbaşının da yaklaşması sebebiyle ilçemizde faaliyet gösteren 13 alkollü lokanta ve 52 tekel bayiye yönelik denetimler gerçekleştirilmiştir. Toplamda 65 işyeri ekiplerimizce denetlendi. Denetimler kapsamında işletmelerin işyeri açma ruhsatları, fiyat etiketleri, iş yeri genel temizliği, kasa-raf fiyat uyumu, son kullanma tarihi, işgal, genel tertip ve düzen gibi konulara dikkat edildi. Denetim sonucunda herhangi bir işletmeye idari yaptırım uygulanmadı.”
0 notes
Text
Karakoçan’da Yaban Keçisi Envanteri..
Elazığ Doğa Koruma ve Milli Parklar İl Şube Müdürlüğü, Karakoçan ilçesinin Zilderesi ve Yoğunağaç bölgelerinde yaban keçisi kayıtı üzerine envanter çalışması gerçekleştirildi. Bu çalışma, bölgedeki yaban yaşamları ve türlerin yaşam alanlarını sürdürülebilir bir şekilde inşa etmek amacıyla yapıldı. Çalışmanın Amaçları: - Nüfus büyüklüklerini ve dağılımlarını belirlemek, - Zamanın içindeki değişimleri takip etmek, - Habitatların taşıma kapasitelerini analiz etmek. Elde edilen, sürdürülebilir av yönetimi, yaban hayatının korunması ve kontrol faaliyetlerine önemli katkılar sağlanması hedefleniyor. Çalışmada müdürlüğün teknik personeli ve bölgedeki rehberlerden oluşan 10 kişilik bir ekip görev aldı. Gözlem noktalarına yerleşen ekip, kaydedilen bölümlerin izlenmesi yapılarak envanter analizi tamamlandı. Bu araştırmada, yaban keçisi kesimi hakkında yeni veriler sağlayarak bölgedeki biyoçeşitliliğin korunmasına katkı sağlanacağı görülüyor. Read the full article
0 notes
Text
KİŞİSEL VERİLERİN İHLALİ KAPSAMINDA KİŞİLİK HAKLARININ ZARAR GÖRMESİ NEDENİYLE AÇILAN TAZMİNAT DAVALARI
KİŞİSEL VERİLERİN İHLALİ KAPSAMINDA KİŞİLİK HAKLARININ ZARAR GÖRMESİ NEDENİYLE AÇILAN TAZMİNAT DAVALARI Sözleşmeden Kaynaklanan Tazminat Davaları Sözleşme çerçevesinde kişisel verilerin korunması, hem veri sahiplerinin haklarını güvence altına almak hem de sözleşmeye taraf olanların yasal yükümlülüklerini yerine getirmek açısından son derece önemlidir. Kişisel verilerin işlenmesi, KVKK’nın…
0 notes
Text
“Derinkurgu (Deepfake) Teknolojisi İle Üretilen Ses ve Görüntülerin Kullanılmasından Doğan Sorumluluk” Kitap İncelemesi
“Derinkurgu (Deepfake) Teknolojisi İle Üretilen Ses ve Görüntülerin Kullanılmasından Doğan Sorumluluk” Kitap İncelemesi
İnceleyen: Av. Kanan İbrahimli
Son on yılda hayatımıza giren en önemli teknolojilerden biri hiç şüphesiz Derinkurgu (Deepfake) teknolojisidir. Bu kitabın amacı Derinkurgu (Deepfake) teknolojisinin kişilik hakları, kişisel verilerin korunması hukuku ve fikri mülkiyet alanında doğurduğu sonuçları detaylıca ele alıp bu alanda temel kaynak görevi görmektedir. Günümüzün bilişim çağında bireylerim çoklu ortam eserlerini kullanımı ve kişisel bilgilerini paylaşması yaygın bir hal almıştır. Teknolojinin gelişmesi ile kötü niyetli kişiler bu verilere erişmenin, kullanmanın ve değiştirmenin de yanında bu verileri manipüle etmek suretiyle çeşitli menfaatler elde etmeye çalışmaktadır. Bu durum hukukun kişilik hakları, kişisel veriler ve fikri haklar üzerindeki korumasını zedelemektedir. Bu teknolojilerin biri de Deepfake teknolojisidir ki, yapay zekaya dayalı bu teknoloji ile kötü niyetli kişiler tarafından sahte görüntü, ses ve videolar üretilebilmektedir. Bu kitap kapsamında ilk olarak Derinkurgu (Deepfake) teknolojisi tüm yönleriyle ele alınmaktadır. İkinci olarak ise bu teknolojinin kişilik hakları bakımından sakıncaları ve muhtemel kişilik hakları ihlali durumu ele alınmakla birlikte bağlantılı bir kavram olan kişisel veriler bakımından da doğurduğu sakıncalar irdelenmektedir. Üçüncü olarak ise imaj haklarını kapsayacak şekilde geniş anlamda fikri mülkiyet hukuku bağlamında Derinkurgu (Deepfake) teknolojisinin ve Deepfake ürünlerinin eser niteliğine yer verilmekle birlikte fikri mülkiyet hukukunda muhtemel hak ihlallerine de değinilmiştir. Son olarak ise ilgili hak ihlalleri durumunda kullanılabilecek hukuk yolları (saldırıya yönelik davalar, tazminat davaları ve ceza davaları) ele alınmak suretiyle çalışma sonlandırılmıştır. Bu kitap kapsamında Derinkurgu (Deepfake) teknolojisi Türk hukuku bağlamında ele alınmakla kalmayıp ilgili hususlar Amerikan hukukuyla karşılaştırmalı olarak irdelenmiştir.
İÇİNDEKİLER
Giriş Birinci Bölüm Deepfake Teknolojisi ve Temel Kavramlar I. Genel Olarak II. Veri III. Algoritma IV. Yapay Zeka A. Makine Öğrenimi B. Derin Öğrenme V. Deepfake Teknolojisi A. Deepfake Teknolojisi Kavramı B. GAN C. Deepfake Oluşturma Süreci D. Deepfake Kullanım Alanları E. Deepfake Teknolojisinden Yararlanan Pornografi Uygulaması: Deepnude F. Deepfake ile İlgili Düzenlemeler G. Deepfake Tespit Uygulamaları İkinci Bölüm Deepfake Teknolojisi ve Kişilik Hakları I. Kişilik A. Gerçek Kişiler B. Tüzel Kişiler C. Üçüncü Kategori: Yapay Zekaya İlişkin Kişilik Tartışmaları II. Kişilik Hakları A. Kişinin Hayat, Sağlık ve Vücut Bütünlüğü Üzerindeki Kişilik Hakları B. Kişinin Şeref, Onur ve Haysiyeti Üzerindeki Kişilik Hakları C. Kişinin Hayat Alanı Üzerindeki Kişilik Hakları D. Kişinin Görüntüsü ve Sesi Üzerindeki Kişilik Hakları III. Kişilik Haklarının Ölümden Sonra Korunması A. Hatırayı Koruma Doktrini B. Postmortal Koruma Doktrini IV. Mahremiyet / Özel Hayata Saygı Hakkı V. Bir Kavram Olarak Veri ve Kişisel Veriler VI. Özel Nitelikli Kişisel Veri ve Kapsamı VII. Kişisel Verinin Unsurları A. Kişi Unsuru B. Bilgi Unsuru C. İlişkilendirilebilirlik Unsuru D. Belirlenebilirlik Unsuru VIII. Kişisel Verilerin Korunması Hukuku Bakımından Temel İlkeler A. Hukuka ve Dürüstlük Kurallarına Uygun Olma B. Doğru ve Gerektiğinde Güncel Olma C. Belirli, Açık ve Meşru Amaçlar İçin İşlenme D. İşleme Amacıyla Bağlantılı, Sınırlı ve Ölçülü Olma E. Mevzuat veya Amaca Uygun Süre Muhafaza Edilmesi F. Veri Sahibine Zarar Verecek Her Türlü Davranıştan Kaçınma Yükümlülüğü IX. Kişisel Verilerin İşlenmesi X. Kişisel Verilerin Sözleşmeye Konu Olması XI. Ölümden Sonra Kişisel Verilerin Korunması Hukuku Bakımından Deepfake Ürünleri Üçüncü Bölüm Deepfake Teknolojisi ve FSEK I. Genel Olarak II. FSEK Kapsamında Eser Kavramı A. Şekli Şart: FSEK Kapsamında Öngörülen Eser Türlerinden Biri Olma B. Subjektif Şart: Sahibinin Hususiyetini Taşıma C. Objektif Şart: Sadece Fikir Olmanın Ötesinde Şekillenmiş Olma III. FSEK Kapsamında Korunan Fotoğraflar A. Genel Olarak B. Koruma Konusu C. Koruma Koşulları ve Rıza IV. Eser Sahipliği ve Eser Sahipliğinden Doğan Haklar A. Manevi Haklar B. Mali Haklar C. Deepfake Ürününün Ortaya Çıkması Sürecinin FSEK Kapsamındaki Haklar Bakımından Değerlendirilmesi D. Eser Üzerindeki Hakların Devri V. Yapay Zeka ve Fikri Mülkiyet Hukuku A. Yapay Zekanın Eser Niteliği B. Yapay Zekanın Eser Sahipliği VI. Deepfake Ürünlerin Fikri Mülkiyet Hukukunda Doğurduğu Sorunlar A. Genel Olarak B. Deepfake Ürünlerinin Eser Niteliği C. Deepfake Ürünlerinin İşleme Eser Olma Niteliği D. Sinema Eserlerinde Deepfake Kullanımından Doğan Hukuki İhtilaflar VII. İmaj Hakları ve Kişilik Ürünleştirilmesi A. Genel Olarak İmaj Hakları B. Kişilik Ürünleştirmesi C. Ölümden Sonra İmaj Hakkı Dördüncü bölüm Deepfake Teknolojisi Kaynaklı Hukuka Aykırılıkların Konu Olduğu Davalar I. Genel Olarak II. Saldırıya Yönelik Davalar A. Önleme Davası B. Durdurma Davası C. Tespit Davası III. Tazminat Davaları A. Maddi Tazminat Davası B. Manevi Tazminat Davası C. Kazancın İadesi Davası D. Deepfake Teknolojisinin Yarattığı İhlallere Dayalı Tazminat Davalarında Hakların Yarışması E. Deepfake Teknolojisinin Konu Olduğu veya Deepfake Teknolojisinin Konu Olabileceği Uyuşmazlıklara Benzer Davalar IV. Ceza Davaları A. Genel Olarak B. Kişisel Verilerin Hukuka Aykırı İşlenmesi Kapsamında Ceza Davaları C. Fikri Hakların İhlali Kapsamında Ceza Davaları Sonuç Diğer kitap incelemelerimizi bağlantıdan görebilirsiniz.
İnceleyen: Av. Kanan İbrahimli
Kaynakça
Kitaba https://hukukmarket.com/bilisim-hukuku/kitap/46228-9786254329319-derinkurgu-deepfake-teknolojisi-ile-uretilen-ses-ve-goruntulerin-kullanilmasindan-dogan-sorumluluk.html linkinden ulaşabilirsiniz. Read the full article
0 notes
Text
Karadeniz'in yeni turizm noktası Fatsa Adası turistlerin ilgi odağında
Ordu‘nun Fatsa ilçesindeki Fatsa Adası, Büyükşehir Belediyesi tarafından geçen yıl turizme kazandırıldı. Çalışmalar kapsamında doğal ortama zarar verilmeden kayalık alan üzerine ahşap zeminde yaklaşık 150 kişilik açık alan oluşturuldu. Oturma alanı, kafe, seyir dürbünleri, balık izleme havuzları ve kuş gözlem noktası inşa edilen adanın korunması için de dalgakıran yapıldı. Adanın, sezon boyunca…
View On WordPress
0 notes
Text
Ruh Sağlığınızı Değerlendirmek İçin Gerekli Testler
Günümüzde ruh sağlığımızın korunması ve gerekli durumlarda destek alınması oldukça önemlidir. Çeşitli psikolojik testler, bireylerin kendilerini daha iyi tanımalarına ve olası sorunları erken teşhis etmelerine yardımcı olur.
Panik atak, aniden başlayan ve yoğun korku ya da rahatsızlık hissi ile karakterize edilen bir durumdur. Bu durum, fiziksel semptomlarla birlikte gelir ve genellikle on dakika içinde zirve yapar. Panik atak testi, bireylerin bu semptomları yaşayıp yaşamadıklarını değerlendirmelerine yardımcı olur. Bu test, kişilerin yaşadıkları belirtileri doğru bir şekilde anlamalarını ve gerekli profesyonel yardımı almalarını sağlar. Panik atak testi sayesinde, birçok kişi yaşadığı semptomların farkına vararak tedavi sürecine daha hızlı bir şekilde başlama şansı bulur.
Uyku, genel sağlığımız ve iyi yaşamamız için kritik bir öneme sahiptir. Uyku bozuklukları ise hayat kalitemizi ciddi şekilde etkileyebilir. Uyku bozukluğu testi, kişilerin uyku düzenlerini ve kalitesini değerlendirmeye yönelik bir araçtır. Bu test, uyku sırasında yaşanan sorunları belirlemek ve olası nedenlerini anlamak için kullanılır. Uyku bozukluğu testi, uykusuzluk, uyku apnesi gibi yaygın uyku problemlerinin teşhisinde önemli bir rol oynar. Böylece, uyku bozukluğu yaşayan kişiler doğru tedaviye yönlendirilerek daha sağlıklı bir uyku düzenine kavuşabilirler.
Borderline kişilik bozukluğu, duygusal dalgalanmalar, dürtüsel davranışlar ve istikrarsız ilişkilere neden olan bir durumdur. Bu bozukluk, bireylerin günlük yaşamlarını ve ilişkilerini olumsuz etkileyebilir. Borderline kişilik bozukluğu testi, bu belirtileri taşıyan bireylerin durumlarını değerlendirmelerine yardımcı olur. Test, kişilerin yaşadığı duygusal ve davranışsal sorunları belirlemek için tasarlanmıştır. Borderline kişilik bozukluğu testi, bireylerin bu durumun farkına varmalarını ve uygun tedavi yöntemleri ile yaşam kalitelerini artırmalarını sağlar.
0 notes
Text
İklim Krizlerine Çözüm Önerilerim
✍🏻 Orhan Ayber
https://www.gundemarsivi.com/iklim-krizlerine-cozum-onerilerim/
Ülkemiz için İklim Krizi çözüm önerilerim:
İklim krizi konusunda en zor durumda olan ülke üzülerek ifade etmeliyim ülkemiz; yapılması gerekenler hakkındaki düşüncelerim bazı çevreleri rahatsız edecektir ancak unutmayalım önerilerim ülkemiz için beka meselesidir.
A) Ülkemizde bulunan başta Suriyeli ve Afganlar olmak üzere ve dünyanın çok farklı yerlerinden gelen Irak ve İran dâhil; ülkemizden ayrılmaları için derhal ulusal bir irade oluşturulmalı.
B) Ülkemizde kaç para olursa olsun vatandaşlık satılması önlenmeli, alanlar ise verdikleri paralar kendilerine iade edilerek ülkelerine geri gönderilmeli.
C) Ülkemizde üretilmesi mümkün olan her bir ürün için en az 5 yıl boyunca ithal yasağı getirilmeli.
D) Bir kez daha söz etmek istiyorum ülke sınırlarımızın korunması için mutlaka 100 bin kişilik sınır güvenlik ordusu kurulmalı.
E) Üretim için Türk köylüsü desteklenmeli, traktör gibi araçlar üzerindeki bankaların haciz işlemleri ve yine üretim yapılan tüm arazilerin üzerindeki haciz işlemleri sona erdirilmeli.
F) Sınır boylarındaki mayınlı araziler temizlenerek üretime açılmalı.
G) Dış siyasetimizde köklü değişiklikler yapılmalı, özellikle Suriye’de Esad ile ülkemizdeki Suriyelilerin ülkelerine geri dönmesi sağlanmalı. Aynı uygulama İran ile de yapılarak ülkesinden geçerek Türkiye’ye gelen sadece uyuşturucu getiren Afganlar engellenmelidir.
H) Son olarak ülkemiz hem rüzgâr hem güneş enerjisi için çok elverişlidir. Önümüzdeki günlerde ihracat yaparken karbon izi vergisinden kurtulmak için bu iki enerji alanına yatırım için tüm olanaklarımızı kullanmalıyız. Bu konuda Çin devletinin çok yüksek teknolojilerinden yararlanabiliriz…
Şimdi dünyamız için İKLİM KRİZİ yazımı ve çözüm önerilerimi yazabilirim.
A) 1970’ten bu yana iklim felaketlerinden kaynaklanan küresel ekonomik kayıplar 4.3 trilyon dolar!
B) 2022’de dünya çapında orman kaybı 66 000 Km²!
C) Yıllık deniz seviyesi yükselmesi 4,4 milimetre!
D) Bu yıl içinde Avrupa da 3 kez kırmızı alarm verildi, aşırı yağmurlardan 200’den fazla kayıp yaşandı.
E) Son yıl içinde iklim değişikliğinin neden olduğu aşırı hava olaylarından en çok etkilenen ülke ABD, Hindistan ve Çin oldu. Dolayısıyla umuyorum ki küresel bir barış aşırı hava olaylarına karşı ortak irade oluşturmak fikri bu ülkelerden gelecektir…
Ve yine bu ülkeler Birleşmiş Milletler Örgütünün İklim krizine karşı oluşturulacak yeni yapılanmasına öncülük edeceklerdir.
Önümüzdeki yıllarda Güney Kutup yasalarına benzer bazı kurallar olacaktır artık dünyada;
Büyük ülke küçük ülke olmayacaktır. Büyük ülkelerin emperyalist hedefleri kesinlikle tarihin çöp sepetine gitmelidir!!
Dünyadaki tüm ülkelerin ormanları bütün insanların ortak varlığı kabul edilmelidir.
Ve dünya yönetiminde tek bir slogan yer almalıdır TÜRK dünyasının büyük önderi ATATÜRK’ün “Dünyada barış ve her ülkede barış”.
Not: Yazımla ilişiksiz fakat sizlere yazmak istediğim bir başka konu daha var, İsrail’in Filistin’i asıl vurma sebebi Filistin’in doğalgaz kaynaklarına ulaşma arzusudur. Bu da bir küresel problemi ardından getirmektedir. Biyolojik kalıntılar ve çevre kirliliği dahilinde, insanlık suçu işlenmektedir. Küresel dayanışma ile bu savaşın önüne geçilmelidir.
Ülkemizdeki Orman Yangınları
Bugün bu yazımı kaleme alırken bir taraftan ülkemizde Diyarbakır ve Mardin’deki yangın felaketini izliyorum. Şu ana kadar on dört vatandaşımız yaşamını yitirdi; ailelerine başsağlığı diliyorum, ruhları şad olsun.
Orman yangınlarında; milyonlarca ağacımız yanarken milyarlarca da hayvanımız zarar gördü. Karıncasından kaplumbağasına, arısından kurduna, ceylanından geyiğine, keçisinden sığırına… ne canlar bu yangınlarda kül oldu gitti. Yangın söndürme uçakları ise ayrı büyük bir sorunumuz. THK uçaklarının kullanılmasına engel olan koşulların acilen düzeltilmesini ümit ediyorum.
Akdeniz bölgesi için ayrıca şunları belirtmeliyim; Akdeniz ormanları ve çalılıkları yüksek yanıcılığa sahip olmalarından; küresel ısınmanın etkisi ve bölgenin iklimi etkisindeki yüksek sıcaklıklar, nem ve hızlı esen kuru rüzgarların etkisi dahilinde, bu bölgeye çok özenli politikaların uygulanması gerektiği yönünde düşünüyorum. İnsanların bu bölgelerden uzak kalması bile dahil edilebilmeli. İnsanların ufacık hataları ormanları zincirlemesine yakabilir. Çok ciddi iklim krizi ve hızlı değişen hava olaylarında, toplum çok bilinçli hareket etmek zorunda.
Bir de olayın evrensel boyutuna yazmalıyım ki tüm dünya ormanları korunmalı.
Küresel iklim değişikliğine karşı en önemli değerlerimiz ormanlarımız. Onların korunması için Birleşmiş Milletler öncülüğünde çok ciddi kararlar alınabilmeli. Çünkü küresel ısınma orman yangınlarını tetikliyor.
Ormanların azalması ise küresel ısınmayı tetikliyor. Bu kısır döngüyü aşmamız gerekir. Bu konuda uluslararası dayanışma ve ortak koruma sistemleri oluşturulmalı…
Doğaya savaş açar da kazanırsak, kaybederiz. Tüm yurttaşların bu konuda duyarlı olması dileğiyle. Ormanlarımız için gerekli önlemleri alarak onları korumalıyız. Bu yangınlara sebep olan herkesi kınıyorum ve yangınlarda dayanışmayla ağaçları, hayvanları korumaya çalışan tüm güzel insanları canı gönülden tebrik ediyorum.
İklim krizinden ve aşırı hava olaylarından en fazla etkilenecek olan ülkemizi tekrar başka açıdan değerlendirirsek;
a) Türkiye şu anda ekonomik anlamda, hukuk alanında ve diğer insani göstergelerde çok kötü durumda.
b) Tüm ülke deprem riski taşıyor 6 Şubat depreminin bile acılarını aşamadığımız koşullardayız.
c) Ekonomik kriz nedeni ile ülkemizin verimli arazilerinin yabancılara satıldığı günlerdeyiz.
d) Yine ekonomik yetersizlikler nedeni ile TEMA’nın uyarılarına rağmen ülkemizin en verimli arazileri çölleşme riskini yaşıyor;
Şimdi soru şu;
Bu koşulları taşıyan bir ülkede ne yapılması gerekir?
Mevcut tüm partiler ve tüm sivil toplum kuruluşları, tüm bilim insanlarımız bir araya gelmek ve ülkeyi, düştüğü bu koşullardan kurtarmak isterler değil mi?
ATATÜRK devrimlerine karşı oluşan güçlere taviz verilmesi ülkemize yapılan en büyük kötülüktür.
Bu yazımı sonlandırırken ülkemizi yöneten ve yönetmeye talip olanlardan son bir talebim var: Türkiye önümüzdeki yıllarda depremle susuzlukla ve açlıkla karşılaşacak. İşte bu nedenle şu üç meslek dalına sahip çıkın;
Deprem risklerine karşı inşaat mühendisliğine,
Açlık risklerine karşı ziraat mühendisliğine,
ve çevre mühendisliğine…
Orhan Ayber
0 notes
Link
#LooksMaxAI-GetYourRating#looksmaxaiapk#looksmaxaiapkindir#looksmaxaiapkücretsiz#looksmaxaiindir#looksmaxaimod
0 notes
Text
Aldatma, bir ilişkide bir partnerin diğerine sadakatsizlik göstermesi anlamına gelir. Bu, birçok farklı şekilde gerçekleşebilir, örneğin fiziksel bir ilişki, duygusal bağ kurma, flört etme, mesajlaşma veya çevrimiçi ilişki kurma gibi yollarla gerçekleşebilir. Aldatma, birçok ilişki için güven sorunlarına ve duygusal travmalara neden olabilir.
Aldatma genellikle ilişkide büyük bir kırılma yaratır ve çoğu durumda güveni ciddi şekilde zedeler. Aldatan kişi, sadakat ve bağlılık gibi temel ilişki değerlerine aykırı davranırken, aldatılan kişi, güvendiği ve duygusal bağ kurduğu partnerinin ihanetine uğradığını hissedebilir.
Aldatılma ise, bir ilişkideki partnerin başka biri tarafından aldatılması anlamına gelir. Aldatılan kişi, ilişkideki partnerinin başka biriyle ilişki yaşadığını veya bağ kurduğunu öğrendiğinde duygusal acı ve hayal kırıklığı yaşayabilir. Aldatılma, özgüven kaybı, öfke, depresyon ve güvensizlik gibi olumsuz duygulara yol açabilir. İlişkideki güveni sarsan ve onarılmaz bir hasar yaratabilen ciddi bir durumdur.
Her iki durum da ilişkide büyük bir krize neden olabilir ve çiftlerin ilişkiyi yeniden yapılandırma veya sonlandırma konusunda kararlar almalarını gerektirebilir. Aldatma veya aldatılma sonrası, çiftler genellikle birbirleriyle iletişim kurma, duygusal acıyı ele alma, güveni yeniden inşa etme ve gelecekteki ilişkilerde benzer sorunları önleme üzerine çalışmak için terapi veya danışmanlık gibi destek ararlar.
Sonuç olarak, aldatma ve aldatılma ilişkilerde ciddi travmalara yol açabilen durumlardır. Her iki durumda da, dürüstlük, iletişim ve empati gibi temel ilişkideğerlerine odaklanmak önemlidir. İlişkilerde sadakat ve güvenin korunması, sağlıklı ve sürdürülebilir bir ilişkinin temel taşlarıdır.
Aldatılma Sonrası Depresyon Nasıl Atlatılır ?
Aldatılma sonrası depresyon oldukça zorlu bir süreç olabilir ve her bireyin deneyimi farklı olabilir. Ancak, aşağıdaki adımlar, bu süreci atlatmanıza yardımcı olabilir:
Kendinize zaman verin: Aldatılma, duygusal bir travmadır ve iyileşme süreci zaman alabilir. Kendinize bu süreci yaşamanız için izin verin ve duygularınızı tanıyın. Kendinizi affedin ve kendinize sabırlı olun.
Destek arayın: Bu dönemde destek almak önemlidir. Yakın aile üyeleri, dostlar veya terapistler gibi güvendiğiniz kişilerle konuşun. Duygularınızı ifade etmek ve başkalarının desteğini almak sizi rahatlatabilir.
Duygularınızı işleyin: Aldatılma, birçok farklı duyguyu tetikleyebilir, örneğin öfke, üzüntü, utanç, kıskançlık veya güvensizlik gibi. Bu duyguları inkar etmek yerine kabul edin ve işleyin. Duygularınızı yazarak ifade etmek, günlük tutmak veya sanatsal bir şekilde ifade etmek size yardımcı olabilir.
Kendinizi yeniden keşfedin: Aldatma, kişilik ve özgüven üzerinde olumsuz bir etki bırakabilir. Ancak, bu süreçte kendinizi yeniden keşfetmeye odaklanın. Kendi değerinizi hatırlayın ve kendinize olan güveninizi yeniden inşa edin. Kendinize yeni ilgi alanları bulun ve kendi kişisel hedeflerinizi belirleyin.
Sağlığınıza özen gösterin: Zihinsel ve fiziksel sağlığınıza öncelik verin. Dengeli bir beslenme düzeni takip edin, düzenli olarak egzersiz yapın ve yeterli uyku alın. Stresle başa çıkmak için meditasyon, derin nefes alma veya yoga gibi rahatlama tekniklerini deneyebilirsiniz.
Affetme ve ilerleme: Aldatma sürecini tamamen unutmak mümkün olmayabilir, ancak kendinizi ve diğer kişiyi affetme süreci önemlidir. Affetmek, kendi iyiliğiniz için yapabileceğiniz bir adımdır. Bu süreçte geleceğe odaklanın ve yeni ilişkiler kurma konusunda kendinize izin verin.
Profesyonel yardım arayın: Eğer depresyon belirtileri devam ederse veya bu süreçle başa çıkmakta zorlanıyorsanız, bir terapist veya danışman yardımı aramak önemlidir.
Aldatılma Sonrası Ruhsal Travması Belirtileri
Aldatılma sonrası ruhsal travma, ilişkideki sadakatsizlik veya aldatılma durumunun bireyde yarattığı yoğun duygusal ve psikolojik etkileri ifade eder. Her birey farklı tepkiler verebilir, ancak aşağıda sıkça görülen bazı ruhsal travma belirtilerini bulabilirsiniz:
Şok ve inkar: Aldatılan kişi genellikle ilk duyduğunda şok ve inkar yaşar. Gerçeği kabul etmekte zorlanabilir ve durumu reddedebilir.
Öfke ve öfke patlamaları: Aldatılma travması, yoğun öfke duygularına neden olabilir. Aldatılan kişi, aldatan partnerine karşı öfke ve intikam duygularıyla mücadele edebilir.
Güvensizlik ve paranoid düşünceler: Aldatılan kişi, başkalarına güvenmekte zorlanabilir ve ilişkilerde genel bir güvensizlik hissi yaşayabilir. Paranoid düşünceler geliştirebilir ve gelecekte tekrar aldatılacağından korkabilir.
Depresyon ve hüzün: Aldatılan kişi genellikle yoğun bir üzüntü ve hüzün hissi yaşar. Depresif belirtiler, uyku sorunları, iştah değişiklikleri, umutsuzluk ve ilgi kaybı gibi belirtiler ortaya çıkabilir.
Kendilik saygısında azalma: Aldatma, aldatılan kişinin kendine olan güvenini sarsabilir. Kendilik saygısında azalma, suçluluk duyguları, değersizlik hissi ve kişisel başarısızlık hissiyle birlikte görülebilir.
Kaygı ve panik ataklar: Aldatılma sonrası, kaygı düzeyinde artış ve panik ataklar yaşanabilir. Güvende hissetmeme, sürekli endişe etme ve geleceğe dair belirsizlik hissi sık görülen belirtilerdir.
İlişki sorunları: Aldatma, bir ilişkide güveni ciddi şekilde zedeler. Aldatılan kişi, ilişkilerde güvenmekte zorlanabilir, bağlanma korkusu yaşayabilir ve yakın ilişkilerde sorunlar yaşayabilir.
Bu belirtiler, aldatma sonrası ruhsal travmanın yaygın olarak görülen belirtileridir. Ancak her birey farklı tepkiler verebilir ve bu belirtiler farklılık gösterebilir. Eğer aldatılma sonrası ruhsal travma yaşıyorsanız, bir terapist veya danışmanla çalışmak, duygusal iyileşme sürecinizi destekleyebilir.
1 note
·
View note
Text
5July
Sevgili perim,
Birlikte ge��irdiğimiz son gecede hoş olmayan ve bana pek iyi gelmeyen bir şeyler hissettim. Sana nedenini anlatabilmeyi arzuluyorum, karmaşıklaşmadan, seninle içten düşüncelerimle iletişim kurabilme arzusunda olduğumdan, konuşma esnasında oluşabilecek duygusal tepkiselliklerden uzak gerçekleşeceğini düşünerek yazmayı istedim. Tabi gerçeklerimi anlatırken açıklayıcı ve samimi olacağını umarak. Sonrasında yüzyüze de konuşabiliriz istersen.
Mesaj kutuna koca bir metin atmak yerine bloğumuzun linkini atma fikri de daha iyi geldi bu düşünce sürecinde. O yüzden burda düşüncelerimi ve hislerimi toparlıyorum.
3 kişilik ana grubumuzda, yani en yakınlarım olan sizlerle eğlenmek, vakit geçirmek benim gerçekten çok hoşuma gidiyor. Aynalarda buluştuğumuzu biliyorum ve aksi yönlerimizle olsun, ortak yön ve tercihlerimizle olsun uyumu yakaladığımızı düşünüyorum.
Geceki takılmamız da çok güzel başladı ve sürdü. Yalnız atölyedeki zamanda bir kopukluk yaşandı. Orada ben hiç tanımadığım insanlarla başbaşa olduğumu hissettim ve sanki benim evime misafir olarak gelmişler ve ben hiç iletişimden kopamıyor gibiydim. Ne zaman belki sizle bir kontakt kurabilirim diye düşünsem size baktığımda harıl harıl büyük ciddiyetlerle konuşuyordunuz. Bu sırada sizin için sanki üç saat boyunca benim varlığım hiç yoktu, ben sizin gankinizde değildim, hani birbirimiz için orada olduğumuzu hissettiren bir an yaşanmadı birlikte ordaki toplu fotoğrafımızı çektiğimiz anın dışında.
Ben bu konuyu ne haklı, haksızlık ne doğrular, hatalar ne de bu tarz uçları temsil eden yönlerden değerlendirmek istemiyorum. Böyle düşünmemin sebebi; bu uçlar iletişimlere ne zaman açılsalar aslında hepsi aynı anda aynı yerde olabiliyorlar o yüzden konuyu çekiştirmek, sündürmek sadece egonun duygusal mastürbasyonu oluyor. Ben sizler gibi sevdiğim insanlarla ego mastürbasyonları yapmak isteyen biri değilim, kalbimin, hislerimin, varlığımın ve yaşayışımın içtenliği ile sizlerinkine saygı ve sevgi duyarak yaşamak istiyorum.
Bazı an ve zamanlarda aramızda kopmalar, iletişim sorunları olabileceğinin farkındayım. Sadece benim sizlerin hassas, kırılgan noktalarına basmama isteğim ve çabamı sizlerden de görebilmeyi arzu ediyorum.
Bu düşüncelerim hiç bir şartta benden ilginiz kesilmesin, beni devamlı yoklayın gibi bir yere bağlanmayacaklar. Benim dünyamda önemli olan konu başlığı “ilgi” değil. Geçmişte yaşadığım bazı deneyimler, bu deneyime benzer şekilde; bir ortamda tanıdığım ve yakın olduğum yalnız iki insanın aralarında bir sohbete kapılıp ortamdaki diğer kişilerle iletişimi keserek yalnız kendileri olacak şekilde ikili bir auraya dönüştürmesi durumunda üçüncü kişi için, hem de o kişi benken, kırıcı olma hissiyatını yaratıyor.
Bu hisleri sorguladığımda bunların yargılarımdan doğmadığını görüyorum, bunu yapmak yanlıştır, bu yapılmamalı gibi gibi düşünmediğimi farkediyorum. Bu tarz durumlarda arkadaşlarmla devamlı iletişimde olma gayesinde değilim ama bir olduğumu, birlik olduğumuzu bir şekilde bilebilmeyi arzuluyorum. Birlik olduğumuz ama içe dönülen gruplaşma anlarında, yalnızca ikili sohbetin iştirak ettiği durumlarda diğerlerine bir bildirim, biz böyle bir sohbete daldık ama burdayız gibi bir hatırlatma, bir dönüş, bakış, bir cheers ya da ufak bir düşünce paylaşımı bile aramızda o sırada birlik olma hissiyatını verebilir. Bu hissiyat benim arkadaşlarımla güven duyduğum bir ortamda var olmamı sağlıyor ve sizin gibi çok sevdiğim insanlarla, hatta seçtiğim ailemle, aramızda bu güvenin korunması konusunun bağlarımızın gerçekliği konusunda kalbimi ısıttığı bir gerçek.
Yani yargılamadan sadece böyle durumlarda ne hissettiğimi bilmenizi istiyorum ve bu kadar emin olmam ilginçtir ki siz de benim yerimde olsaydınız benzer hisler yaşayacağınıza neredeyse eminim. Bu yüzden de bu şekilde birlikte gittiğimiz, aynı yerde hepimizin yabancı olduğu ortamlarda birlik olduğumuzu hissettirmenin anlamı hakkında empati ile bireysel olarak düşünmemizin de birliğimiz için değerli olduğuna inanıyorum.
Bu arada aranızdaki konuşmaya hiç dikkat edemedim bu yüzden içeriğinin detaylarını bilmiyorum. Sadece gitmeyi düşündüğümü söylediğimde senin son düşüncelerin hakkında bir duyum alabildim konuşmalarınızın özeti adına. Ona bir sonraki paragrafta değineceğim. Bu konuda bu dönemde Kaan ile iyi bir match oldunuz. O zaten ilişki mentorluğu yapmaktan aşırı keyif alıyor ama kelin ilacı olsa kendi kullanır diye bir söz var :p Şaka bir yana Kaan arkadaşlarına da bu tarz bakış açılarını anlatmayı gerçekten çok seviyor ve fikirleri mantıkla dalgalanır, kafasında analizler uçuşur, bazen arkadaşlarıyla 8-10 saat telefonda dahi bu tarz konularda mantıklar yürütüp ilişki, karakter, analiz olarak ifadeleşiyorlar. Onunla ben de bu konularda sohbet etmeyi seviyorum. Senin de böyle bir şeye ihtiyaç duyduğun bir dönem olduğunu gözlemliyorum, bu şekilde tatlı matchler olabiliyor. İkinizin de keyif aldığı, faydalı bulduğu vb. düşüncelerinize eşlik eden, sizin için güzel olan şeyler, benim için de güzeller, baltalamak derdinde hiç bir şartta olmayacağımı bilmeni istiyorum.
Senden duyduğum şey, konuşmanın seyrinin en sonunda; sevgilinin gerçekten senin için hiç doğru biri olmadığını bu konuşmadan anladığını söylemen oldu. Eminim bir süredir yani bu konuşmadan da önce sen zaten böyle düşünüyordun, olan her şey o konuşmayla olmadı tabii ki, düşüncelerinin berraklaştığını hissetmiş olabilirsin bile ama sadece demek istediğim altta kalan şey; kim kimle ilişkilerinde yaşanmışlıklardaki hislerinin ve gülümselerle toplanmış değerlerinin ötesindeki kalıpları, uzak durumları, belirli noktaları veya tamamlanamayan bağları sorguladığı bir sohbeti gerçekleştirse bir kaç istisna haricinde çoğunluğun kendisi için o kişinin hiç doğru biri olmadığı sonucuna varabileceğini düşünüyorum. Bir de bu konuda deneyimlerimle ve psikolojiyle ilgilendiğim anlarda yakaladığım bir şey var. Bob Marley’in de buna benzer bir ifadesi var hatta; doğru kişi diye biri aslında yok. Uyum diye bir şey var ve bu uyumun gitgide artması yani iki kişi tarafından karşılıklı olarak step by step verilen çaba, anlayış ile beslenmesiyle artan uyum, o kişiyi doğru insan yapıyor. ilişkilerdeki en kilit nokta bu çaba noktası gibi geliyor bana. Bu konudaki denge sanki el ele tutuşup yürümeye benziyor, ilişkideki yürüme hızlarının uyumlandığı, bir tarafa eğilmelerde diğer tarafın desteği gibi aynı yolda birlikteyken kurulan hayallere yürümek şeklinde bir durum. Tereddütlerinde belki bir yönden de olsa farklı bir bakış açısı olarak söylemek istedim, söylediğim gibi ne konuştuğunuzun içeriğini zaten bilmiyorum, bildiğim yegane şey buraya yazdıklarımı seninle paylaşmak istediğim.
Kısaca söylemek istediklerimin yanında diyebileceğim; hiç bir konuda offend hissetmiyorum ve dumur olmuş değilim. Sana da böyle hisleri hissettirmeyi istemiyorum, istemedim, istemeyeceğim. Bu tarz konulara tepki göstererek esasında dışlanmaktan rahatsız olupta kendimi duygularımdan ve kalplerinizden dışlamayı da hiç istemiyorum. Yalnızca bu sıralar Kaan duygusal anlamda zor bir dönemden geçiyor ve benimle ilgili çoğu konuda haklı isyanlar yarattığını düşünsem de biraz duygularını gizleyen biri olarak bunları tam hissettiği şekillerde ifade edemeyip biranda duygularını patlayan şekillerde ortaya çıkararak paketler halinde tarafıma fırlatabiliyor ve bir süredir hem onun duygusal yükleri hem de kendi duygusal yüklerimi sırtlayarak yürümekte zorlanabiliyorum ve bu batma hissi ruhuma, dolayısıyla tavır ve tutumlarıma hiç iyi gelmiyor. Bana dolduğu zamanlarda beni devamlı eleştiriyor, her hareketime bir kulp buluyor ve kusurlarıma patlıyor olmasından dolayı onun duygusal süreçlerinde yanında olmaya çalışırken dikenlere sarılıyormuş gibi hissediyorum. Gece beni her yerden engellediğinden de sana da bahsettiğini söyledi, en son bir yerden ulaşıp aradığımda beni o kadar kızdırdı ki telefonu kapatıp ben de onu engelledim ve seni aradım biraz konuşmak, anda bir sorun olmadığını farkedebilmek için ama zamanın o kadar farkında değildim ki hiç bilmiyorum neyin üzerinden ne kadar süre geçtiğini.
Gece bu olaydan sonra bir kaç saat uyuyup hislerimle bağlantılı rüyalar gördüm ve çoğunluğunda sular içerisinde dalgalarda boğuluyordum. Gün içerisinde tek istediğim şey yol alıp yürümekti, bir yerlere gitmek ve düşünmemek, konuşmamak. Anlaşmazlıkların bir kısmı çözülse de kendimi biraz bitkin ve fazlasıya me time hissettim. Sana merak ve telaş hissettirdiysem üzgünüm ve önceki gecede sarhoşlukla yaptığım, söylediğim varsa (ki kesin vardır) rahatsız edici tavırlar için. Burada bu düşüncelerimi buradan paylaşmak o yüzden de tercihimi bir anlamda etkiledi, me time yaparak seninle konuşmak çok güzel ve senin okuman, düşüncelerimi bilmen benim için çok değerli. Senin de söyleyeceklerin olursa dinlemeyi isterim, senin düşüncelerin, hislerin de benim için çok değerli. Kendini nasıl rahat hissediyorsan o şekilde paylaşmayı çok isterim. Sevgimin sonsuzluğunu biliyorsun kar tanem.
1 note
·
View note
Text
Spor Hukuku
Spor hukuku alanında hem ulusal hem de uluslararası mekanizmalar önündeki sporun yönetimine ve disipline ilişkin uyuşmazlıklarla, sportif sözleşmelere ilişkin uyuşmazlıklarda uzman hukukçu ekibimizle müvekkillerimizin her türlü hukuki hakkını korumakta ve danışmanlık hizmeti vermekteyiz. Spor hukuku konularında yaşayacağınız hukuki ihtilaflarda spor hukuku avukatı üzerinden destek almanız yararınıza olacaktır.
Sporcu Ve Teknik Direktörlere Sunduğumuz Hukuki Hizmetler
Sporcu ve teknik ekip sözleşmelerinin hazırlanması
Teknik ekip sözleşmelerinin hazırlanması
Kulübün hukuki statüsünde değişiklik yapma sürecinin yürütülmesi
Spor kulübü ve kulüp yöneticilerine karşı geleneksel medya ile sosyal medyadaki kişilik haklarının korunması için gerekli hukuki süreçlerin takibi
Yerli statüdeki sporcu ve teknik ekip personeli ile yaşanan sözleşmesel ilişkilerden kaynaklı hukuki uyuşmazlıkların federasyon organları ve adli mahkemeler nezdinde hukuki takibi
Yabancı sporcu ve teknik ekip personeliyle yaşanan sözleşmesel ilişkilerden kaynaklı hukuki uyuşmazlıkların uluslar arası federasyon organları, ulusal ve uluslar arası adli mahkemeler ve tahkim organları nezdinde hukuki takibi
Başka kulüplerle yaşanan sözleşmesel ilişkilerden kaynaklı hukuki uyuşmazlıkların ulusal ve uluslar arası federasyon o9rganları, ulusal ve uluslar arası adli mahkemeler ve tahkim organları nezdinde hukuki takibi
Kulüp yönetiminin yapacağı basın açıklamalarında hukuki destek sağlamak
Sporcuların lisans alma ve transferi süreçlerine dair hukuki yardım
Sponsorluk ve reklam sözleşmelerinin hazırlanması
Ulusal ve uluslar arası federasyonlar tarafından kulübe veya sporcuya verile disiplin cezalarına dair hukuki süreçlerin takip edilmesi
Kulübün yönetimine dair hukuki işlemler konusunda hukuki destek
Kulübün vergisel uyuşmazlıklarına dair yargısal süreçlerin takibi
Yabancı sporcuların ikamet, çalışma izinlerinin ve vatandaşlık başvuru süreçlerinin
Alesta Hukuk spor hukuku avukatı olarak, Spor Hukuku alanında hizmet vermeye başladığı andan itibaren, profesyonel sporcular ile işbirliği içerisinde hizmet vermektedir.
#spor #futbol #ankara #avukat #hukuk #mevzuat #istanbul #izmir #hatay
0 notes
Text
Almanya'da başkonsolosluk binasına işgal girişimi
https://pazaryerigundem.com/haber/195280/almanyada-baskonsolosluk-binasina-isgal-girisimi/
Almanya'da başkonsolosluk binasına işgal girişimi
T.C. Berlin Büyükelçiliği tarafından yapılan açıklamada, saldırının Frankfurt Başkonsolosluğu, Frankfurt Emniyet Müdürlüğü, Dışişleri Bakanlığı ve Berlin Büyükelçiliği’nin koordinasyonuyla aynı gün engellendiği bildirildi.
ANKARA (İGFA) – Türkiye Cumhuriyeti Berlin Büyükelçiliği’nden yapılan açıklamada, Frankfurt Başkonsolosluğu’nun eski kançılarya binasına yönelik olarak 14 Aralık Pazar günü terör örgütü PKK/PYD/YPG yanlısı gruplar tarafından başlatılan işgal girişiminin aynı gün Frankfurt Başkonsolosluğu ile Frankfurt Emniyet Müdürlüğü işbirliğinde, Bakanlık ve Büyükelçilik eşgüdümünde sona erdirildiği açıklandı.
Frankfurt Emniyet Müdürlüğü yetkililerince 16 kişilik eylemci grubun tamamının kimliklerinin tespit edildiği ve haklarında soruşturma başlatıldığı öğrenildi.
Bugün binada hasar tespiti yapılarak gerekli tutanak tutulmuştur. Yasal haklarımızın korunması ve suçluların adalet önüne çıkarılmasını teminen, çirkin işgal teşebbüsü hakkında gerekli tüm girişimlerde bulunulmakta olup; hukuki sürecin yakından takibine devam edilecektir.” denildi.
0 notes
Text
Türk Tabipler Birliği’nden Hekimlere Bozkurt İşareti Uyarısı
Türk Tabipler Birliği (TTB), 9 Temmuz 2024 tarihinde yaptığı açıklamada, son zamanlarda bazı hekimlerin sağlık hizmeti sunarken "bozkurt" işareti gibi siyasi kimliklerini belirten işaretler yaptıklarına dair görüntülerin basında ve sosyal medyada yer aldığını duyurdu. TTB bu duruma ilişkin yaptığı açıklamada hekimlerin meslek ahlakı kuralları gereğince sağlık hizmeti sunarken yansızlıklarını korumakla yükümlü olduklarını vurguladı. Açıklamada, TTB Hekimlik Andı'ndan ve Dünya Tabipler Birliği Cenevre Bildirgesi'nden alıntılar yapılarak hekimlerin hasta-hekim ilişkisinde yansız ve objektif davranması gerektiği belirtildi. Ayrıca hekimlerin insanlık onuruna ve kişilik haklarına saygı göstermesi gerektiği de vurgulandı. TTB, tüm hekimlere ve sağlık kurumlarına "hekimin yansızlığı" ilkesini bir kez daha hatırlatarak, toplumda güveni korumak için siyasi kimliklerini ve kişisel değerlerini bir kenara bırakmaları gerektiğini ifade etti. TTB'nin açıklaması, tıp mesleğinin etik ilkelerinin ve toplumda hekimlere olan güvenin önemini vurgulaması açısından önemlidir. Hekimler, tüm hastalara siyasi görüşleri, inançları veya diğer kişisel özellikleri ne olursa olsun eşit ve tarafsız bir şekilde sağlık hizmeti sunmakla yükümlüdür. "Bozkurt" işareti gibi siyasi semboller kullanmak, bu ilkeyle bağdaşmaz ve hasta-hekim ilişkisi üzerinde olumsuz bir etkiye sahip olabilir. Açıklama ;Bazı kesimler tarafından tepkiyle karşılandı. Bazıları TTB'nin siyasi bir tutum takındığını ve hekimlerin ifade özgürlüğünü kısıtlamaya çalıştığını savundu. Ancak TTB açıklamasında hekimlerin siyasi görüşlerini ifade etme özgürlüğünün kısıtlanmadığı, ancak bu eylemlerin hasta-hekim ilişkisi içerisinde yapılmaması gerektiği açıkça belirtilmiştir. Tartışmalar devam etse de, TTB'nin açıklaması tıp mesleğinin etik ilkelerinin ve toplumda hekimlere olan güvenin korunması açısından önemli bir adımdır. Read the full article
0 notes
Text
Bir ebeveyn olarak diyebilirim ki; çocuklarınızda sevmediğiniz hatta belkide nefret ettiğiniz bir özelliği sırf adına sevgi denilen duygularla kamufle etmeyin. Sizin bir parçanız olduğu halde sevilmeyen özelikleri olması yanlış bir ebeveyn tutumu değildir. Eğer bu sevimsiz özelikleri doğru zamanda ve uygun şartlarda çözümleyemezseniz ileride gireceği sosyal yaşantısına dahil olan insanlar da çocuklarınızdan ve sizinde sevmediğiniz özelliklerinden aynı oranda nefret edebilir. Çocuklarımıza ilgi ve sevgi gösterirken gözardı edilen ve onlar büyürken doğru bir şekilde anlam bulmaları yönünde teşvik edilmemesi, gelecekte olacakları kişiyi de güdük bırakabilir. Oysa doğru yer ve zamanda yanlışa yanlış denildiği vakit çocuklar bunu yetişkinler gibi içselleştirmez. Onların kaygıları, küçük düşme veya örselenme halleri daha çok kişiliklerine gerek fiziksel gerekse ruhsal anlamda bariz bir saldırı olduğunda gerginleşir. Henüz yeni deneyimlediği hayata dair doğru olanı yapmak çabası, aksi ya da inatçı davranarak kin gütmesinden daha baskındır. Fakat tam tersi doğru davranış yerine görmezlikten gelinen yanlış davranış pekiştiğinde gelecekte kuracağı ilişkileri de derinden etkileyecektir. Burada bahsi geçen çocukta sevilmeyen özelliklerden kasıt kendi baskın kişilik özelliklerinden değilde daha çok uygun davranışın ve sınırların belirlenememesinden kaynaklanır. Bilindiği gibi sınırlar hem doğru yerlere çekilmesi hem de korunması elzem olan güvenlik bariyerleridir. Kişiliğin gelişip olgunlaşabilmesi için de oldukça önemlidir. Karşıtı olan sınırsız davranma kişilikte fütursuzluğa sebep olur. Fütursuz olan umursamaz, aldırmaz ve dolayısıyla bir süre sonra başkaları tarafından umursanmaz, aldırış edilmez. Sağlıcakla kalın 🙋🏻♂️içaforiz
0 notes