#kent planlaması
Explore tagged Tumblr posts
Text
BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay'dan TEKNOSAB Lojistik Teknopark GSYF Açıklamaları
BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay’dan Önemli Açıklamalar Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, kısa süre önce faaliyete geçen TEKNOSAB Lojistik Teknopark Girişim Sermayesi Yatırım Fonu (GSYF) ile ilgili önemli bilgiler paylaştı. Burkay, Bursa iş dünyasından fon için belirlenen arzın üzerinde talep geldiğini ve bu durumun fonu Türkiye’nin yatırımcı…
#2024 mücadele yılı#btso#Bursa ekonomisi#GSYF#ibrahim burkay#İş Dünyası#kent planlaması#Lojistik Teknopark#stratejik dönüşüm#teknosab#Yatırım
0 notes
Text
İnciraltı Planlarının İptali Üzerine CHP İzmir Milletvekili Rıfat Nalbantoğlu'nun Değerlendirmeleri
İnciraltı Planlarının İptali Üzerine Değerlendirmeler CHP İzmir Milletvekili Rıfat Nalbantoğlu, İzmir 4. İdare Mahkemesi’nin Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından hazırlanan İnciraltı planlarının iptal kararını değerlendirdi. Nalbantoğlu, kararı; “Hak; hem tüm İzmir halkının çıkarları hem de İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin duyarlılığı ve haklı gerekçeleri açısından yerini…
#İnciraltı#İzmir#İzmir Büyükşehir Belediyesi#chp#doğa koruma#kamu çıkarları#kent planlaması#plan iptali#Rıfat Nalbantoğlu#yeşil alanlar
0 notes
Text
Çeşme geleceğini birlikte tasarlıyor: Vizyon Ofisi tanıtıldı
Çeşme geleceğini birlikte tasarlıyor: Vizyon Ofisi tanıtıldı Başkan Denizli: “Herkes için ortak çalışma ofisi olmasını hedefledik” Çeşme Belediye Başkanı Lal Denizli’nin Birlikte Çeşme vizyonu doğrultusunda hayata geçen Çeşme Vizyon Ofisi Tanıtım Toplantısı gerçekleştirildi. Başkan Denizli, katılımcı projelerin yapımı, katılımcı yönetim modelinin tahsisi ve Çeşme'de yeni bir kent planlaması yapmak amacıyla Çeşme'nin kent gelişimine katkı sunmak isteyen herkes için ortak çalışma ofisi olmasını hedeflediklerini söyleyerek, “Vizyonumuzun temelini asıl oluşturacak olan Çeşme'de yaşayan insanların beklentileri, talepleri olacak. Güzel bir yol olmasını temenni ediyorum” dedi. Çeşme Belediye Başkanı Lal Denizli’nin Birlikte Çeşme vizyonu doğrultusunda hayata geçirilen Çeşme Vizyon Ofisi Tanıtım Toplantısı, Çeşme Belediyesi Alaçatı Ek Hizmet Binası’nda gerçekleştirildi. Toplantıda; ilçe protokolü ve basın mensupları yer aldı. Çeşme Vizyon Ofisi Tanıtım Toplantısı açılış konuşmasını yapan Belediye Başkanı Lal Denizli, Çeşme'ye çok uzun zamandır kurmayı planladıkları bir süreci başlatmış bulunduklarını söyleyerek şunları kaydetti: “Bu süreç aslında benim adaylığım sürecinde kıymetli Faruk Hocam ile yollarımızın kesişmesiyle başladı. Çeşme Vizyon olarak bir markalaşmanın yoluna gitmek istedik. İlk toplantımızı da Çeşme Vizyon'un ilk projelerinden olacak Kampüs Alaçatı'nın katılımcı proje örme süreçlerini yarın tertip edeceğimiz Kampüs Alaçatı alanındaki Gençlik Buluşmalarımızla da başlatıyoruz. Bugün tanıtım toplantımızı yapıyoruz. Yarın aynı hızla işe koyuluyoruz. Hızımızı hiç kaybetmeden sonuna kadar koştuğumuz günlerin olmasını temenni ediyorum. Var gücümüzle çalışıyoruz, aynı zamanda bu dinamizmin aklın, bilimin, ışığında kalmanın, katılımcılık ve eşitlik esasının daima yolundan yürümenin kıymetinin altını çizmek istiyorum.” Belediye Başkanı Lal Denizli, Çeşme Vizyon Ofisi Başkanı ve Yüksek Şehir Plancı Esra Koçdemir ve Şehir Plancı Faruk Göksu ile Çeşme Vizyon Ofisi’ni gezdi. Denizli: “Kent gelişimine katkı sunmak isteyen herkese ortak çalışma ofisi olmasını hedefledik” Başkan Denizli, Çeşme Vizyon Ofisi fikrinin adaylık sürecinde projeleri ürettikleri dönemde ortaya çıktığını aktararak, şunları kaydetti: “Nasıl bir ofis kurarsak hem katılımcı projelerin yapım süreçleri hem katılımcı yönetim modelinin tahsisi ve Çeşme'de yeni bir kent planlaması yapmak için hangi hedeflere odaklanmamız lazım, toplumla nasıl bir araya gelmemiz lazım, çalıştaylarımızı ne şekilde oluşturmamız lazım, halk buluşmalarımızın konteksti hangi çerçevede gerçekleşmeli soruları üzerinden aslında kurulumuna başladık. Özellikle burada eski bir yapıyı tercih ettik. Bu yapı ufak çaplı dokunuşlarla yeniden hayata geçti ve vatandaşın da çok rahatlıkla erişimi olacak ofisi bu amaçla kurmayı hedefledik.” Çeşme’de yaşayan mimarlar, şehir plancıları, kent tasarımcıları, grafikerler ve birçok birbirinden farklı mesleğe gönül vermiş ve bu alanda çalışmalar yapıp, Çeşme'nin kent gelişimine katkı sunmak isteyen herkes için ortak çalışma ofisi olmasını hedeflediklerini söyleyen Başkan Denizli, “Bu anlayışla çok güzel bir yola çıktık ve ilk lansmanı gerçekleştirdik. Bu lansman esnasında aslında Çeşme'ye dair vizyonumuzun ne olacağına dair biraz fikir verdik ama vizyonumuzun temelini asıl oluşturacak yine Çeşme'de yaşayan insanların beklentileri, talepleri olacak. Güzel bir yol olmasını temenni ediyorum” dedi. Koçdemir: “Çeşme halkının ihtiyaçları beklentileri, hayalleri yer alsın istiyoruz” Çeşme Vizyon Ofisi Başkanı ve Yüksek Şehir Plancı Esra Koçdemir ise Çeşme Vizyon Ofisi’nin Çeşme Belediye Başkanı Lal Denizli’nin henüz seçim sürecindeyken ortaya koyduğu Birlikte Çeşme vizyonunu nasıl hayata geçireceklerine dair tasarıları ve ortaya koydukları projeler ile ilgili nasıl bir yol izlenmesi gerektiği arayışı sonucu ortaya çıktığını aktararak, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Biz kent planlama geleneğinde önce bir kentin geleceğini hayal ettiğimiz bir vizyon oluşturma aşaması yaşıyoruz. Sürecin sonunda bir ortak akılla ortaya koyduğumuz vizyonun stratejik plan ve alt ölçek planı açılımları ortaya çıkmaya başlıyor. Fakat biz henüz ilk aşamasındayız bunun. Dolayısıyla akademisyenlerimiz, meslek insanları, sivil toplum örgütleri ve tabii ki Çeşme halkıyla birlikte aynı masanın etrafında nasıl bir Çeşme hayal ettiğimize dair bir masa kurmak ve toplanmak istiyoruz. Çeşme Vizyon Ofisi'nin kurulum amacı, çıkış yeri ve izleyeceği yol yaklaşık böyle bir yol olacak. Bu amaçla birtakım arama konferansları, çalıştaylar forumlar, halk buluşmaları düzenlemeyi de hayal ediyoruz. Dolayısıyla buradan çıkacak tüm vizyon ve projelerin içinde Çeşme halkının ihtiyaçları beklentileri, hayalleri yer alsın istiyoruz. Göksu: “En önemli nokta, ortak akıl çerçevesinde bütün bu projeler üretilecek” Şehir Plancı Faruk Göksu ise Çeşme Vizyon Ofisi ile Birlikte Çeşme modelinin yeni bir yolculuğuna çıkıldığına vurgu yaparak, “Bu yolculukta en önemli adım Çeşmelilerle ofisin buluşması. Çeşmeliler ile Çeşme Vizyon Ofisi buluştuğunda sokakta, parkta, belediyede birtakım geleceğine ilişkin program ve projeler üretecek. Bu üretilecek program ve projeler Çeşme'nin kalkınması için özellikle Çeşme'nin gençlerinin girişimci olması için ve Çeşme'nin iklim değişikliği ve gıda güvenliği gibi küresel krizleri çözümü için projeler üretecekler. Buradaki en önemli nokta, ortak akıl çerçevesinde bütün bu projeler üretilecek. Çeşmelilere rağmen değil; Çeşmelilerle birlikte örülecek. Sayın Başkan büyük bir vizyon ortaya koydu. Bu vizyonla birlikte biz çocukları, gençleri özellikle kadınları bu sürece nasıl katarız bütün bu yöntemleri burada geliştireceğiz. Burada bir süreç tasarımı olacak. Bunun çıktıları bir şekilde değerlendirecek ve sonunda da Birlikte Çeşme modeli hazırlanacak” dedi. Read the full article
0 notes
Text
Kadıköy’ün 5 yıllık stratejik planı hazır
https://pazaryerigundem.com/haber/189205/kadikoyun-5-yillik-stratejik-plani-hazir/
Kadıköy’ün 5 yıllık stratejik planı hazır
Kadıköy Belediye Başkanı Mesut Kösedağı, Kadıköy’ün “2025-2029 Stratejik Planı”nı açıkladı. Kentsel gelişimden kültür-sanata, ekolojiden sağlığa birçok projenin hayata geçirileceğini söyleyen Kösedağı, “Projelerin ve planda yer alan tüm hedeflerin ne ölçüde gerçekleştiğini izleme ve değerlendirme süreçlerimizle üç aylık periyotlarla takip edeceğiz” dedi.
İSTANBUL (İGFA) – Kadıköy Belediyesi Meclisi Kadıköy Belediye Başkanı Mesut Kösedağı başkanlığında toplandı. Gündem dışı konuşmalardan sonra Kösedağı, Kadıköy Belediyesi’nin 2025-2029 Stratejik Planı’nı açıkladı. Planın hazırlanma sürecinde Kadıköylülerin, akademisyenlerin, uzmanların, sivil inisiyatiflerin, muhtarların ve kentteki birçok örgütlü bileşenin önerilerini dikkate aldıklarını ifade eden Kösedağı, “Geçmişten günümüze kentsel sorunlar üzerine yayımlanmış onlarca rapor, yüzlerce akademik toplantı, politika, strateji ve vizyon belgeleri hazırlandı. Elinizdeki rapor, tüm bu birikimden faydalanırken; sürdürülebilirlik, dirençlilik, dayanıklılık, tutarlılık, kapsayıcılık, eşitlik ve canlı odaklılık gibi başlıca ilkelerimizin süzgecinden geçirilerek somut hedeflere dönüştürüldü” dedi.
“HERKESİ KAPSAYAN BİR YAKLAŞIMLA HAREKET ETTİK”
Kadıköy’ün sadece ilçede yaşayanlara değil, İstanbul’un ve Türkiye’nin birçok noktasından gelen milyonlarca insana ev sahipliğini yaptığını söyleyen Kösedağı, stratejik planın hazırlanması sürecinde bu verileri de dikkate aldıklarını kaydetti. “Stratejik Plan’da, Kadıköy’de yaşayan, çalışan veya sosyalleşen herkesi kapsayan bir yaklaşımla hareket ettik” diyen Mesut Kösedağı şunları söyledi: “Kadıköylülerin beklenti ve ihtiyaçlarını tespit ettiğimiz bir dizi çalışmanın neticesinde, kaynaklarımızı en etkin nasıl kullanabileceğimiz üzerine yoğun bir mesai harcadık. Neticede, beş yıl sonra Kadıköy’ü görmek istediğimiz yere ulaşmak için hangi stratejik adımların atılması gerektiğini detaylarıyla ortaya koyan bu raporda, temelde dört stratejik alana yer verdik. Toplumsal, kentsel, ekolojik ve kurumsal gelişim alanlarından oluşan planda, onlarca hedef ve yüzlerce göstergeyle hizmet ve faaliyetlerimizi ölçülebilir ve değerlendirilebilir bir şekilde somutlaştırdık. ‘Kadıköylülerin beklentilerine en akılcı şekilde cevap vererek çağdaş değerlerin yayılmasına vesile olmak misyonuyla ve tüm canlıları odağına alan, yaşam kalitesi ve gelişmişlik seviyesi en yüksek kent olmak’ vizyonuyla hazırladığımız planda Kadıköy’ün yaşam standardını yükseltecek ve ilçemizi geleceğe hazırlayacak birçok yatırım ve hizmet planlaması yaptık. Önümüzdeki beş yılda bu yatırımlarımızı planlamamız dahilinde ve bütçe disiplininden çıkmadan hayata geçireceğiz. Daha şimdiden birçok projemizin etüt çalışmalarını tamamladık ve projelendirme süreçlerini işletiyoruz.”
TOPLUMSAL PROJELERİ AÇIKLADI
Kösedağı, 2025-2029 Stratejik Planı’nı “Toplumsal Gelişim”, “Kentsel Gelişim”, “Ekolojik Gelişim”, “Kurumsal Gelişim” başlıkları altında açıkladı. Toplumsal gelişim alanında bireylerin iyilik halini artıran politikalar üreteceklerini söyleyen Kösedağı, projeler hakkında şu bilgileri paylaştı. “Hali hazırda 7 olan Okul Öncesi Gündüz Bakımevi sayısını 2026 ve 2028’de birer tane daha artırarak 9’a çıkaracağız. Sosyal hizmet alanında çalışma yapılan merkez sayımızı 12’den 2025 yılında 3 tane daha açarak 15’e çıkaracağız. Kadıköy Huzur Vapuru Projesini, Kadıköy Mutfağı ve Kent Lokantası Projesini hayata geçireceğiz.”
KÜLTÜR SANAT ALANINDA YENİ PROJELER
“Var olan kültürel faaliyetlerimizin nitelik ve niceliğini artırırken her mahalleye hizmet götürmek önceliğimiz olacak” diyen Mesut Kösedağı, kültür sanat alanında yapılacak projeleri şöyle açıkladı: “Mahalle bazında kültürel etkinlikler düzenleyeceğiz. Sokak sanatçılarını destekleyeceğiz. Kadıköy’ün tarihi, sanatsal, kültürel ve turizm alanlarını gösteren haritalar yapacağız. Açık Hava Müzesi ve Sergisi’ni açacağız. Namık Kemal Fikir Evi Projesi’ni hayata geçireceğiz. Hafıza Kadıköy (Kent Belleği) Projesi’ni uygulamaya alacağız. Koşuyolu’nda açılışını planladığımız çok amaçlı kültür sanat merkezini hızla faaliyete geçireceğiz.”
EĞİTİME DESTEK ARTACAK
Çocuk ve gençlerin bilişsel ve kültürel gelişimini desteklemeyi de hedeflediklerini söyleyen Mesut Kösedağı, bu alanda yapılacak çalışmaları şöyle aktardı: Dijital Kütüphane Projesi ve Atatürk Çocuk Kütüphanesi Projesi’ni hayata geçireceğiz. Okulların tercih ve yeni kayıt dönemlerinde faaliyetlerine ağırlık veren eğitim danışma merkezlerini açacağız. Mahalle bazında eğitim merkezlerine 2027-28-29 yıllarında yenileri eklenerek sayısını 5’e çıkaracağız.” Tüm bireylerin spora eşit erişimini sağlamayı hedeflediklerini ifade eden Kösedağı, “Spor alanındaki imza işlerimiz olan Cadde 10K, 21K Koşuları, Buzzfest, 19 Mayıs Gençlik Festivali ile beraber spora erişimi kısıtlı mahallelerde spor etkinlikleri düzenleyeceğiz.” diye konuştu.
KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJELERİ UYGULANACAK
Kadıköy’de kentsel dönüşüm faaliyetlerinin devam ettiğini hatırlatan Kösedağı, kentsel gelişim alanında yapılacak uygulamaları da aktardı. Dijital İmar Projesi’ni 2025 yılı itibariyle hayata geçirip 2027’de tamamlayacaklarını söyleyen Kösedağı, “Riskli yapı stokunun risk tespiti çalışmaları yapılıp, yasal süreçleri tamamlanmış yapıların yıkımlarını gerçekleştireceğiz. Zemin etüt raporlarının yerinde kontrolünü sağlayarak, yeni yapılarda beton numune alımı ve denetimi, yapı ruhsatı öncesi mimari projelerin Mimari Estetik Komisyonu’na sunulması gibi işlemleri hassasiyetle yerine getireceğiz. Açık ve kapalı kamusal alan projeleri hazırlayacağız.”
Sürdürülebilir bir kent yapısı oluşturmayı hedeflediklerini belirten Kösedağı, “Yol, kaldırım, yağmur suyu kanalı yapım ve yenileme çalışmalarını sürdüreceğiz. Göztepe Pazar Projesini,Yaya Durakları Projesini ve Khalkedon Point Projesini hayata geçireceğiz.” dedi. Kösedağı, mevcut belediye hizmet binasının da yıkılıp yerine daha modern bir yapının inşa edileceğini ekledi.
AFETE HAZIR BİR KADIKÖY
Kadıköy’ün afet ve acil durum süreçlerine hazırlıklı hale gelmesini sağlamak için birçok projeyi hayata geçireceklerini söyleyen Mesut Kösedağı, bu alanda yapılacak projeleri şöyle aktardı: “Her Eve Afet Çantası Projesi’ni 2025 yılından itibaren uygulanmaya başlayacağız. Her mahallede hafif seviye arama kurtarma takımı oluşturmak için eğitim ve tatbikatlar yapacağız. BAK Kadıköy ekibimiz faaliyetlerine devam edecek. Afete ilişkin farklı hedef kitlelere çeşitli eğitimler düzenleyeceğiz.”
“YEŞİL ALAN VE PARK SAYISINI ARTIRACAĞIZ”
Ekolojik gelişim alanında da birçok projeyi hayata geçireceklerini söyleyen Kadıköy Belediye Başkanı Mesut Kösedağı, şunları paylaştı: Hali hazırda 4 adet olan elektrikli araç şarj istasyonu sayımızı, her yıl düzenli artırarak beş yılın sonunda 24’e çıkaracağız. Mevcuttaki su ve enerji sistemlerinin bakım ve onarımı yapacağız. Enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji çalışmaları gerçekleştireceğiz. Suyun yeniden kullanımı ve verimliliğine yönelik çalışmalar gerçekleştireceğiz. Atıksız yaşam yaklaşımı kapsamında, ihtiyaç duyulan hizmet alanlarının oluşturulmasını, biriktirme ekipmanlarının temin edilmesini, mevcuttakilerin bakım ve onarımının yapılmasını sağlayacağız. Bütüncül atık yönetim sisteminde sürdürülebilirliğin sağlanması için her türlü atığı toplayarak bertaraf edeceğiz. Kent temizliği faaliyetlerini hassasiyetle gerçekleştireceğiz. Sahipsiz hayvanların rehabilite edilme ve sahiplendirilme çalışmalarına ağırlık vereceğiz. Vektörle mücadelede çevre kirliliğine yol açmayan yöntemler uygulayacağız. Mevcut sahipsiz hayvan rehabilitasyon merkezlerinin fiziki koşullarını iyileştireceğiz.” Yeşil alanların niteliğini ve miktarını artırmak için çalışmalara devam edeceklerini söyleyen Kösedağı, “Mevcut park, yeşil alan ve bostanların bakım onarım ve yenilemesini yapacağız. Yeşil alan ve park sayısını artıracağız. Kamusal alanlarda ağaçlandırma yapacağız. Kişi başına düşen yeşil alan oranını, artan nüfusa rağmen koruyacağız.” ifadesini kullandı.
3 AYLIK PERİYODLARLA TAKİP EDİLECEK
2025-2029 Stratejik Planı’nın, Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları olmak üzere, bir dizi küresel gündemin dikkate alarak hazırladığını söyleyen Kösedağı, “Projelerin ve planda yer alan tüm hedeflerin ne ölçüde gerçekleştiğini de izleme ve değerlendirme süreçlerimizle 3 aylık periyodlarla takip edeceğiz. Bu takip sürecinde hazırlayacağımız faaliyet raporlarını ise Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nın yerelleştirilmesi bağlamında, Gönüllü Yerel Değerlendirme (VLR) formatında hazırlayacak ve başarımızı bu kıstaslara göre ölçecek ve değerlendireceğiz.” dedi.
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
Text
Bir Umut: sürdürülebilir bir gelecek - Layık Topcan
Günümüz dünyasında, sürdürülebilir gelişme, barış, demokrasi, insan hakları, kentli hakları, çevre, iklim krizi, kent planlaması ve toplumsal cinsiyet gibi konular birbirinden ayrılmaz bir şekilde bağlantılıdır. Sürdürülebilir gelişme nedir? Bu sorunun cevabını biliyoruz diye düşünüyorum: Ekonomik, sosyal ve çevresel boyutlarıyla, bugünün ihtiyaçlarını gelecek nesillerin olanaklarını tehlikeye…
View On WordPress
0 notes
Text
Şelale Evi -Doğanın Kalbi
Frank Lloyd Wright tarafından 1935-1939 yılları arasında tasarlanan Şelale Evi Kaufmann ailesi için bir hafta sonu evi olarak tasarlanmış, doğayla bütünleşen benzersiz bir mimari şaheserdir. Pensilvanya'daki bu eşsiz yapı, modern mimarinin öncüsü ve unutulmaz eserlerinden biridir. - Şelale Evi, Frank Lloyd Wright tarafından tasarlanan eşsiz bir mimari şaheserdir. - Doğayla bütünleşen bu yapı, modern mimarinin öncüsü ve unutulmaz eserlerinden biridir. - Wright'ın organik mimari anlayışı, doğal çevreye uyumlu ve işlevsel bir yapı ortaya çıkarmıştır. - Sütunlu tasarımı, zorluklarla karşılaşsa da, mimari açıdan ileri görüşlülüğün ve yapısal mükemmeliyetin bir örneğidir. - Şelale Evi, uluslararası tanınma ve saygı görmüş, ödüller kazanmış ve mimari tarihinde önemli bir yere sahiptir. Gelin döneminden bir asır önde olan bu yapıyı hep beraber inceleyelim..
Şelale Evi / Dök Mimarlık
Şelale Evi Planlaması
Giyim perakendecisi olan Kaufmann ailesi, küçük bir şelalenin yanında, üzerinde birkaç kulübe bulunan bir arazinin sahipleridirler. Aslen Pittsburgh'da yaşayan aile, o yıllarda bölgedeki çelik endüstrisinin ilerlemesinin sonucu olarak getirdiği hava kirliliğinden dolayı Pittsburgh “Dumanlı Kent” olarak anılıyordu. Bu nedenle Kaufmann ailesi de diğer tüm şehir sakinleri gibi, fırsat buldukça Pittsburgh’un güneydoğusunda yer alan Appalachian Dağları’ndaki Bear Run ırmağı kıyısında tatil yapıyorlardı. Bu şelale ailenin 15 yılı aşkın bir süredir gelip gittiği bir alan olmuştur. Fakat kulübelerin şelaleyi görmemesi en büyük sorunlardan başı çekmiyormuş. En sonunda kulübelerinin de yıkılmaya başlanmasıyla birlikteyse aile yeni bir evin yapımı hakkında düşünmeye başlamıştır.
Kaufmann Ailesi / Dök Mimarlık Ailenin babası Edgar Kaufmann, oğlunun Wright'ın Taliesin Fellowship adındaki okuluna gitmesi ile oluşan yakınlık sayesinde Wright'a ulaşabilmiş ve onunla iletişime geçerek, şelale manzarası olan bir ev isteğini dile getirmiştir. Araziyi gördükten sonra ise Wright Edgar'a: “Eviniz benim hayal gücümde zaten şekil almıştır. Tam olarak Johann Sebastian Bach ahenginde olacak.” Araziyi gördükten sonra Frank Lloyd Wright Arazinin tam olarak ölçümleri yapıldıktan sonra Wright, ailenin şelale gören bir ev hayalinin tam tersi olarak bölgesel ağaçları ve kayaları koruyarak, binayı şelalenin üzerine yapmayı önermiştir. “Ben sizin şelale ile yaşamanızı istiyorum, sadece bakmanızı değil. O hayatınızın bir parçası olmalı”. Yapıyı şelalenin üstüne yapmak için Edgar'ı ikna etmeye çalışan Wright
Şelale Evi yapım aşamaları / Dök Mimarlık Fikrinin kabulü üzerine Wright çizimlerine başlamak istemiş fakat 7 ay boyunca projeye dair tek bir çizik atamamıştır. Bir gün Kaufmann ailesinden bir telefon almıştır. Aile projeye bakmak istediklerini söylemiştir. Wright bunu kabul eder ve onları, bizde sizi bekliyorduk diyerek ofisine davet eder. Buluştuklarında ise çok hızlı bir şekilde eskiz çizmeye başlar ve yanında çalışanlarına temize geçirmeleri için verir. Söylenildiğine göre eskizleri temize geçirenler kalemleri yeterince hızlı dahi açamamışlardır. Fikirler Wright’ın adeta kafasından çizimlere akmıştır.
Şelale Evi minyatürü / Dök Mimarlık Bu kararın sonuçları hem Kaufmann'ları hem de Mimari dünyasını şok etmiştir. 1935'ten 1939’ye kadar yapımı süren Şelale Evi Kaufmann ailesi tarafından 1939’den 1963’e kadar hafta sonu ve tatil evi olarak kullanılmıştır. 1964’te bir mimari simge olan Şelale Evi müze haline getirilmiştir. Günümüze kadar 4 milyondan fazla ziyaretçi aldığı kaydedilmiştir.
Şelale Evi Mimarisi
Frank Lloyd Wright'ın mimarlık kariyeri boyunca tasarladığı ve hayata geçirilen 500’ün üzerinde projesi bulunmaktadır. Bu yapıların büyük bir kısmını müstakil evler ve villalar oluşturmakla beraber bu projelerin tasarımsal ve kavramsal olarak birçok ortak noktası vardır. Frank Lloyd Wright kendi mimari prensipleri doğrultusunda tasarımlarını şekillendirmiştir. Şelale Evinde ise bu prensiplerin çok büyük bir çoğunluğunu görmek mümkündür.
Evin girişinde yer alan İngilizce "Şelale Evi" tabelası / Dök Mimarlık Sesi yapının her yerinden duyulabilen şelale, yakın çevre ve mevcut arsadan çıkan taşlardan oluşturulmuş taş duvarlar ve teraslar bir uyum içinde birleşerek Wright Organik Mimari anlayışını ortaya çıkarmıştır. Frank Lloyd Wright, dikey mimariyi değil yatay mimariyi tercih etmiştir. Yapının hacimlerini dikey olarak uzatmak ve işlevlendirmek yerine yatay doğrultuda genişletmeyi seçmiştir.Şelale Evinde de bu özellik yaşamaktadır. Hacimleri, yatay yönde genişleyerek üretilmiştir. Hacimler fonksiyonlarına göre genişleyerek yapının genel algısını oluşturmaktadır. Terasın ve döşeme plaklarının, pürüzsüz ve çıplak görünümde bırakılması yapının yatay düzlem ile oluşturduğu algıyı vurgulamak amacı ile hususi olarak tasarlanmıştır.
Evin dış cepheleri ve yapısı / Dök Mimarlık Bina yapısı üzerinde bulunduğu toprağı kucaklamalı ve onunla bir bütün oluşturmalıdır. Frank Lloyd Wright Wright tasarımlarında yapının peyzajına verdiği önem ile tanınmaktadır. Şelale Evinin de üzerinde bulunduğu kayalık alan ve şelale ile güçlü ilişkisini hissetmek işten bile değildir. Yapının üzerine oturduğu kayalıklar, binanın temelini oluşturmakta ve yapıya sağlam bir destek sağlamaktadır. Kat planları İç mekan yapısındaki sadelik ve serbest plan kullanımının önemi Frank Lloyd Wright’ın prensiplerinden birisidir. İki katlı bu yapının giriş katına büyük bir antre, küçük bir depo odası ve büyük bir oturma odası konumlandırılmıştır.. Wright, yarattığı bu geniş mekanı duvarlar ile odalara bölmemiş, ürettiği mekanları açık ve serbest bırakarak kullanıcıya kullanım rahatlığı sağlamıştır. Müzik köşesi, yemek köşesi gibi alanlar belirlemiş fakat bu alanları dahi mekansal açıklığı koruyarak tasarlamıştır.
Evin iç mimarisi / Dök Mimarlık İkinci kattaysa iki yatak odası, iki banyo ve evin babası Edgar Kaufmann’ın şahsi ofisi bulunmaktadır. Aynı zamanda ikinci katta Wright tarafından ailenin manzara isteğini gerçekleştiremediği için bir nevi kendisini affettirmek için tasarladığı üç adet teras vardır ve bu teraslardan yapının içerisinde bulunduğu muhteşem doğa ailenin istediği şekilde seyredilebilmektedir.
Frank Lloyd Wright'ın Mimarisi ve Yapının Oluşumundaki Zorluklar
Frank Lloyd Wright'ın eşsiz tasarım anlayışı, Şelale Evi'nin inşa sürecinde bazı zorlukları beraberinde getirmiştir. Bu sorunlardan biri, evin konumunun aslında Wright'ın tasarımını gerçekleştirmek için gereken genişliği sunmamasıdır. Yasal düzenlemeler ve alan kısıtlamaları, istenen ev boyutları için uygun bir zemin oluşturamamıştır. Bu meydan okumayı aşmak için Frank Lloyd Wright, evi sütunlar üzerine inşa etmeye karar vermiştir. Bu strateji sayesinde, izin verilen alandan daha fazla yer kaplamadan istenen boyutta bir ev tasarlamak mümkün olmuştur. Zamanının ötesinde bir çözüm olan bu yaklaşım, mimarlık tarihinde önemli bir dönüm noktası olmuştur. Ancak, bu sütunlu tasarım fikri Frank Lloyd Wright ile ev sahibi Edgar Kaufmann arasında bazı anlaşmazlıklara yol açmıştır. Kaufmann, sütunların tasarımının bir danışman firmanın mühendisleri tarafından gözden geçirilmesini istemiştir. Bu talep, Wright'ın tasarımına duyulan güveni sarsmış ve onu sinirlendirmiştir. Bu gerilim sonucunda Wright, projeden çekileceğini ve çizimlerini geri istediğini bildirmiştir. Ancak, Kaufmann'ın talebinin kabul edilmesi ve durumun düzeltilmesiyle anlaşmazlık sona ermiştir. Yapının inşası ilerledikçe, sütunların altına destek olarak yerleştirilen tahta iskeletin kaldırılması gerektiğinde işçilerin bu görevi yerine getirmekte tereddüt ettiği bir durum yaşanmıştır. Frank Lloyd Wright, bu sorunu bizzat çözmek üzere yapıya gelmiş ve işçilere tahtaları kaldırmalarını emretmiştir. Tahtalar kaldırıldığında, yapının planlandığı gibi kendi ağırlığını taşıdığı görülmüş ve Wright'ın tasarımının ne kadar sağlam ve işlevsel olduğu bir kez daha kanıtlanmıştır. Şelale Evi'nin renk paleti, Frank Lloyd Wright'ın birleşik ve organik kompozisyon anlayışına uygun olarak sınırlı tutulmuştur. Wright, beton yüzeylerde hafif bir kehribar tonu ve çelik kısımlarda kırmızı renk kullanarak yapının doğal çevresiyle uyum içinde olmasını sağlamıştır. Bu renk seçimi, organik mimari prensiplerine uygun olarak yapının çevresine yumuşak bir entegrasyon sağlarken, yapıyı çevresinden ayıran sert bir kontrasttan kaçınmıştır. Frank Lloyd Wright'ın öncü tasarım anlayışı ve Şelale Evi'nin inşa sürecinde yaşanan zorluklar, hem mimari tarihindeki ileri görüşlülüğün bir örneği hem de yapısal mükemmeliyetin bir kanıtı olarak bugün hala hatırlanmaktadır. Bu benzersiz yapının evrildiği zorluklar, onun daha da değerli ve ilham verici bir eser haline gelmesine katkıda bulunmuştur.
Şelale Evi'nin Kazandığı Ödüller ve Tanınmışlığı
Şelale Evi, sadece yerel değil uluslararası düzeyde de büyük bir tanınmışlığa sahip olan, geçmişiyle örülmüş prestijli bir yapıdır. UNESCO Dünya Mirası için aday gösterilmesi, bu eşsiz yapının ne denli önemli ve etkileyici olduğunun bir kanıtıdır. Hem uzak hem de yakın geçmişte yoğun ilgi görmüş olan Şelale Evi, günümüzden yıllar sonra dahi ödüller kazanmaya devam etmektedir. 1938 yılında, dünyaca ünlü Time Magazine tarafından Ocak sayısının kapağında yer alarak tüm dünyanın dikkatini çekmiştir. Bu göz alıcı başarı, Şelale Evi'nin sadece mimari açıdan değil, kültürel ve estetik anlamda da ne denli etkileyici olduğunun bir göstergesidir. Şelale Evi'nin büyüleyici etkisi, 28 farklı yeri içeren prestijli "Ölmeden Önce Görülmesi Gereken Yerler" listesine girmesiyle daha da pekişmiştir. Smithsonian tarafından belirlenen bu liste, dünya genelindeki en önemli ve etkileyici mekanları içermektedir. Şelale Evi'nin bu listede yer alması, yapısal ve görsel açıdan ne denli etkileyici olduğunun bir kanıtıdır. 1966 yılında ise Şelale Evi, "Ulusal Tarihi Yerler" ilan edilerek Amerika'nın tarihî ve kültürel mirasının önemli bir parçası olarak resmen tanınmıştır. Bu unvan, yapıya duyulan saygının ve öneminin bir ifadesidir. Ayrıca, 1991 yılında Amerikan Mimarlar Enstitüsü üyeleri tarafından "Amerikan Mimarisi'nin En İyi Eseri" seçilmiş olması, Şelale Evi'nin mimari açıdan ne kadar değerli bir yapı olduğunu bir kez daha ortaya koymaktadır. Bu ödül, yapıya duyulan hayranlığın ve takdirin bir yansımasıdır. 2007 yılında Amerikan Mimarlar Enstitüsü AIA'in düzenlediği ankette ise Şelale Evi, "En Sevilen Mimari Yapılar" listesinde 29. sırada yer alarak adını bir kez daha duyurmuştur. Bu, yapıya olan ilginin ve sevginin uzun yıllar boyunca nasıl devam ettiğinin bir göstergesidir.
Sıkça Sorulan Sorular
- Kim tarafından tasarlanmıştır ve nerede bulunmaktadır? - Şelale Evi, ünlü mimar Frank Lloyd Wright tarafından tasarlanmıştır. Pittsburgh, Pensilvanya'da yer almaktadır. - Hangi dönemde inşa edilmiştir? - Şelale Evi, 1935 ile 1939 yılları arasında inşa edilmiştir. - Hangi mimari tarza sahiptir? - Şelale Evi, modern ve çağdaş mimari tarzının örneklerinden biridir. - Yapının öne çıkan özellikleri nelerdir? - Şelale Evi, doğayla uyumlu organik mimari anlayışı, yatay kolon tasarımı ve doğal çevresiyle bütünleşen yapısıyla dikkat çekmektedir. - Şelale Evi'nin kazandığı ödüller ve tanınmışlık düzeyi nedir? - Şelale Evi, uluslararası tanınma ve saygı görmüş, prestijli ödüller kazanmış ve hatta UNESCO Dünya Mirası adayı olmuştur. - Yapının inşası sırasında karşılaşılan zorluklar nelerdi? - Yapının inşası sırasında, tasarımın gerektirdiği genişliği sunmayan zemin ve sütunlu tasarımın kabul edilmesi gibi zorluklarla karşılaşılmıştır. - Şelale Evi'nin mimari etkisi nasıl değerlendirilmektedir? - Şelale Evi, mimari tarihinde önemli bir dönüm noktası olarak kabul edilmekte ve Frank Lloyd Wright'ın öncü tasarım anlayışının bir örneği olarak değerlendirilmektedir. - Şelale Evi'nin iç mekanında ne gibi özellikler bulunmaktadır? - İç mekan, Wright'ın serbest plan kullanımı ve doğal ışıkla oynama gibi mimari prensiplerini yansıtan geniş, açık ve işlevsel alanlara sahiptir. Ayrıca, doğal malzemelerin kullanımı ve manzaraya odaklanan düzenlemeler iç mekanı benzersiz kılmaktadır. - Şelale Evi'nin sütunlu tasarımı nasıl bir çözüm sunmuştur? - Yapının sütunlu tasarımı, zeminin gerektirdiği genişliği sunmadığı durumda bile istenen boyutta bir ev tasarlamayı sağlamıştır. Bu yaklaşım, mimari açıdan ileri görüşlülüğün bir örneğidir. - Şelale Evi'nin renk paleti nasıl seçilmiştir ve ne amaçla kullanılmıştır? - Wright, beton yüzeylerde hafif bir kehribar tonu ve çelik kısımlarda kırmızı renk kullanarak yapının doğal çevresiyle uyum içinde olmasını sağlamıştır. Bu renk seçimi, organik mimari prensiplerine uygun olarak yapıya doğal bir entegrasyon sağlamaktadır.
Şelale Evi Hakkında Düşüncelerim
Bu yapının asıl gayesi olan doğallığı yakalamış ve onu böylesine etkileyip değiştirmiş olması, bir mimarinin nasıl derin bir etkisi olabileceğine ve mimarlık gibi sanat dallarının dünyayı ve bütün insanları nasıl yönlendirebileceğine vurgu yapmaktadır. Böylesine büyük çapta bir etkiyi oluşturmak ve yeni bir yaklaşım türü yaratmak kesinlikle küçümsenecek bir şey değil. Wright ise bunu şüphesiz ki çok temiz bir şekilde yapıyor. Bir akım oluşturmak ve bu akımın bütün dünyayı etkisine alıp üstünden neredeyse bir asır geçmesine rağmen bu etkiyi hala daha dünyaya hissettirmesi kesinlikle yadsınamaz bir başarı. Şelale Evi hakkında siz neler düşünüyorsunuz? Sizce bu yatay kolon anlayışı yapıya bir kusur oluşturuyor mu? Eksik veya hatalı bir yönü var mı? Eğer hala göz atmadıysanız benzer dönemde yapılmış ve aynı Şelale Evi gibi döneminin çok çok ötesinde olan Villa Savoye incelememizi de buradan okuyabilirsiniz. Mimar: Frank Lloyd Wright Mimari Tarz: Modern-Çağdaş Mimari Yıl: 1935-1939 Yer: Pittsburgh,Pensilvanya,ABD
Read the full article
#1935#1939#20.yüzyıl#algı#amerika#appalachian#beton#doğa#doğalörgü#FrankLloydWright#JohannSebastianBach#pensilvanya#pittsburgh#şelaleevi#sütunlar#taş#yataymimari#yereldoku
0 notes
Text
Teknolojinin İnsan Özgürlüğüne Zararı: Arabaların Paradoksu Teknolojinin insan hayatına katkıları yadsınamaz; ancak her yeni buluşun getirdiği kolaylıklarla birlikte bazı zorluklar da beraberinde gelir. Bu paradoksun en belirgin örneklerinden biri, modern dünyamızın vazgeçilmez bir parçası haline gelen otomobillerdir. Arabaların Şehir Planlaması Üzerindeki Etkisi Arabaların icadı, şehirlerin yapısal dönüşümüne önemli ölçüde katkıda bulunmuştur. Bir zamanlar insan yaşamına uygun olarak tasarlanan şehirler, giderek otomobillerin gereksinimlerine göre şekillenmeye başlamıştır. Geniş caddeler, otopark alanları ve hızlı yol ağları, şehir planlamasının merkezine oturmuştur. Bu durum, insanların yaya olarak erişebilirliklerini sınırlayarak, kent yaşamını otomobillere bağımlı hale getirmiştir. https://www.gencyorum.net/teknolojinin-insan-ozgurlugune-zarari-arabalarin-paradoksu_655.htm
0 notes
Text
İzmir'de Şahıs Şirketlerine Yönelik Muhasebe ve Mali Müşavirlik Hizmetleri
İzmir, Türkiye'nin batısında tarih ve doğanın buluştuğu, ekonomik anlamda önemli bir merkez olan bir şehirdir. Bu güzel kent, iş dünyasının nabzını tutan birçok şirket ve girişimciye ev sahipliği yapmaktadır. Özellikle şahıs şirketleri, bireylerin ticari faaliyetlerini sürdürdüğü, iş dünyasına katıldığı önemli bir yapı taşıdır. Bu şirketlerin faaliyetlerini yasal çerçevede yürütebilmesi, karlılık ve sürdürülebilirlik açısından doğru muhasebe ve mali müşavirlik desteği gerektirir.
İzmir'deki şahıs şirketi, çeşitli sektörlerde faaliyet göstermekte ve şehrin ekonomik dinamizmine katkıda bulunmaktadır. Ancak, işletmelerin vergi mevzuatı, mali raporlama, gelir-gider takibi gibi muhasebe alanlarında uyum sağlamaları ve doğru stratejiler geliştirmeleri oldukça kritiktir. Bu noktada, İzmir merkezli mali müşavirlik firmalarının sağladığı destek büyük önem taşımaktadır.
Mali müşavir izmir hizmetleri, işletmelerin mali yapısını güçlendirmek, vergi yükümlülüklerini yerine getirmek, finansal stratejiler oluşturmak ve işletme performansını artırmak için gereklidir. İzmir'de faaliyet gösteren muhasebe ve mali müşavirlik firmaları, şahıs şirketlerine sundukları hizmetlerle işletmelerin mali süreçlerini yönetmelerine, raporlamalarını düzenlemelerine ve yasal düzenlemelere uygun hareket etmelerine destek olmaktadır.
Özellikle şahıs şirketleri için mali müşavirlik hizmetlerinin önemi büyüktür. Bu hizmetler, şirketlerin vergi planlaması, bütçe oluşturma, finansal analizler gibi alanlarda sağlam adımlar atmasına yardımcı olur. Aynı zamanda, muhasebe ve mali danışmanlık hizmetleri ile şirketler, işlerini büyütmek, rekabet avantajı elde etmek ve sürdürülebilirliklerini sağlamak adına stratejik kararlar alabilirler.
İzmir muhasebe ve mali müşavirlik firmaları, nitelikli uzman kadrolarıyla, şahıs şirketlerinin gereksinimlerine özel çözümler sunarak onlara danışmanlık sağlamaktadır. Bu sayede, işletmeler hem mevzuatlara uygun bir şekilde faaliyet gösterebilir hem de mali açıdan daha sağlam bir yapıya kavuşabilirler.
İzmir'de faaliyet gösteren şahıs şirketleri için muhasebe ve mali müşavirlik hizmetlerinin önemi oldukça büyüktür. Bu hizmetler, işletmelerin başarılı bir şekilde faaliyet göstermelerini, büyümelerini ve sürdürülebilirliklerini sağlamalarına katkıda bulunmaktadır. Bu noktada, doğru bir muhasebe ve mali müşavirlik firmasıyla çalışmak, işletmelerin uzun vadeli başarısını belirleyici bir faktördür.
0 notes
Text
Eren Insaat Firmasi
İnşaat sektörü, şehirlerin modern yüzünü şekillendiren ve yaşam alanlarını yeniden tanımlayan önemli bir sektördür. Bu alanda faaliyet gösteren kaliteli ve deneyimli firmalar, projeleriyle hem şehirlerin dönüşümüne katkı sağlar hem de bireylerin hayallerini gerçeğe dönüştürür. İşte tam da bu noktada İstanbul'un önde gelen inşaat firması biri olan Eren İnşaat devreye giriyor. Eren İnşaat, İstanbul'un inşaat sektöründeki öncü firmalarından biri olarak yıllardır kaliteli projeleri ve uzman ekibiyle adından söz ettiriyor. Şirket, mimari tasarım, inşaat, proje geliştirme ve taahhüt hizmetleri gibi geniş bir yelpazede faaliyet göstererek şehirdeki çeşitli projelerde başarıyla yer almıştır.
Eren İnşaat, sadece inşaat değil aynı zamanda mimari alanında da öne çıkan projelere imza atmaktadır. Eren Mimari ve Yapı, estetik ve fonksiyonelliği bir araya getirerek modern yapıların tasarımını gerçekleştirir. Hem konut projeleri hem de ticari projelerde bu yaklaşımını sürdüren Eren İnşaat, şehrin siluetini şekillendiren projeler üretir. Eren Yapı, İstanbul'un büyüleyici kent dokusuna uygun olarak tasarlanmış projeleriyle dikkat çeker. erenmimari.com şirketi, modern yaşamın ihtiyaçlarına cevap veren konseptleri hayata geçirirken aynı zamanda şehir planlaması ve çevre dostu yaklaşımları göz önünde bulundurur. İstanbul inşaat firması için sizlerde Eren İnşaat ile iletişime geçebilirsiniz.
0 notes
Text
Eren Insaat Firmasi
İnşaat sektörü, şehirlerin modern yüzünü şekillendiren ve yaşam alanlarını yeniden tanımlayan önemli bir sektördür. Bu alanda faaliyet gösteren kaliteli ve deneyimli firmalar, projeleriyle hem şehirlerin dönüşümüne katkı sağlar hem de bireylerin hayallerini gerçeğe dönüştürür. İşte tam da bu noktada İstanbul'un önde gelen inşaat firması biri olan Eren İnşaat devreye giriyor. Eren İnşaat, İstanbul'un inşaat sektöründeki öncü firmalarından biri olarak yıllardır kaliteli projeleri ve uzman ekibiyle adından söz ettiriyor. Şirket, mimari tasarım, inşaat, proje geliştirme ve taahhüt hizmetleri gibi geniş bir yelpazede faaliyet göstererek şehirdeki çeşitli projelerde başarıyla yer almıştır.
Eren İnşaat, sadece inşaat değil aynı zamanda mimari alanında da öne çıkan projelere imza atmaktadır. Eren Mimari ve Yapı, estetik ve fonksiyonelliği bir araya getirerek modern yapıların tasarımını gerçekleştirir. Hem konut projeleri hem de ticari projelerde bu yaklaşımını sürdüren Eren İnşaat, şehrin siluetini şekillendiren projeler üretir. Eren Yapı, İstanbul'un büyüleyici kent dokusuna uygun olarak tasarlanmış projeleriyle dikkat çeker. erenmimari.com şirketi, modern yaşamın ihtiyaçlarına cevap veren konseptleri hayata geçirirken aynı zamanda şehir planlaması ve çevre dostu yaklaşımları göz önünde bulundurur. İstanbul inşaat firması için sizlerde Eren İnşaat ile iletişime geçebilirsiniz.
0 notes
Text
Eren Insaat Firmasi
İnşaat sektörü, şehirlerin modern yüzünü şekillendiren ve yaşam alanlarını yeniden tanımlayan önemli bir sektördür. Bu alanda faaliyet gösteren kaliteli ve deneyimli firmalar, projeleriyle hem şehirlerin dönüşümüne katkı sağlar hem de bireylerin hayallerini gerçeğe dönüştürür. İşte tam da bu noktada İstanbul'un önde gelen inşaat firması biri olan Eren İnşaat devreye giriyor. Eren İnşaat, İstanbul'un inşaat sektöründeki öncü firmalarından biri olarak yıllardır kaliteli projeleri ve uzman ekibiyle adından söz ettiriyor. Şirket, mimari tasarım, inşaat, proje geliştirme ve taahhüt hizmetleri gibi geniş bir yelpazede faaliyet göstererek şehirdeki çeşitli projelerde başarıyla yer almıştır.
Eren İnşaat, sadece inşaat değil aynı zamanda mimari alanında da öne çıkan projelere imza atmaktadır. Eren Mimari ve Yapı, estetik ve fonksiyonelliği bir araya getirerek modern yapıların tasarımını gerçekleştirir. Hem konut projeleri hem de ticari projelerde bu yaklaşımını sürdüren Eren İnşaat, şehrin siluetini şekillendiren projeler üretir. Eren Yapı, İstanbul'un büyüleyici kent dokusuna uygun olarak tasarlanmış projeleriyle dikkat çeker. erenmimari.com şirketi, modern yaşamın ihtiyaçlarına cevap veren konseptleri hayata geçirirken aynı zamanda şehir planlaması ve çevre dostu yaklaşımları göz önünde bulundurur. İstanbul inşaat firması için sizlerde Eren İnşaat ile iletişime geçebilirsiniz.
0 notes
Text
Eren Insaat Firmasi
İnşaat sektörü, şehirlerin modern yüzünü şekillendiren ve yaşam alanlarını yeniden tanımlayan önemli bir sektördür. Bu alanda faaliyet gösteren kaliteli ve deneyimli firmalar, projeleriyle hem şehirlerin dönüşümüne katkı sağlar hem de bireylerin hayallerini gerçeğe dönüştürür. İşte tam da bu noktada İstanbul'un önde gelen inşaat firması biri olan Eren İnşaat devreye giriyor. Eren İnşaat, İstanbul'un inşaat sektöründeki öncü firmalarından biri olarak yıllardır kaliteli projeleri ve uzman ekibiyle adından söz ettiriyor. Şirket, mimari tasarım, inşaat, proje geliştirme ve taahhüt hizmetleri gibi geniş bir yelpazede faaliyet göstererek şehirdeki çeşitli projelerde başarıyla yer almıştır.
Eren İnşaat, sadece inşaat değil aynı zamanda mimari alanında da öne çıkan projelere imza atmaktadır. Eren Mimari ve Yapı, estetik ve fonksiyonelliği bir araya getirerek modern yapıların tasarımını gerçekleştirir. Hem konut projeleri hem de ticari projelerde bu yaklaşımını sürdüren Eren İnşaat, şehrin siluetini şekillendiren projeler üretir. Eren Yapı, İstanbul'un büyüleyici kent dokusuna uygun olarak tasarlanmış projeleriyle dikkat çeker. erenmimari.com şirketi, modern yaşamın ihtiyaçlarına cevap veren konseptleri hayata geçirirken aynı zamanda şehir planlaması ve çevre dostu yaklaşımları göz önünde bulundurur. İstanbul inşaat firması için sizlerde Eren İnşaat ile iletişime geçebilirsiniz.
0 notes
Text
Eren Insaat Firmasi
İnşaat sektörü, şehirlerin modern yüzünü şekillendiren ve yaşam alanlarını yeniden tanımlayan önemli bir sektördür. Bu alanda faaliyet gösteren kaliteli ve deneyimli firmalar, projeleriyle hem şehirlerin dönüşümüne katkı sağlar hem de bireylerin hayallerini gerçeğe dönüştürür. İşte tam da bu noktada İstanbul'un önde gelen inşaat firması biri olan Eren İnşaat devreye giriyor. Eren İnşaat, İstanbul'un inşaat sektöründeki öncü firmalarından biri olarak yıllardır kaliteli projeleri ve uzman ekibiyle adından söz ettiriyor. Şirket, mimari tasarım, inşaat, proje geliştirme ve taahhüt hizmetleri gibi geniş bir yelpazede faaliyet göstererek şehirdeki çeşitli projelerde başarıyla yer almıştır.
Eren İnşaat, sadece inşaat değil aynı zamanda mimari alanında da öne çıkan projelere imza atmaktadır. Eren Mimari ve Yapı, estetik ve fonksiyonelliği bir araya getirerek modern yapıların tasarımını gerçekleştirir. Hem konut projeleri hem de ticari projelerde bu yaklaşımını sürdüren Eren İnşaat, şehrin siluetini şekillendiren projeler üretir. Eren Yapı, İstanbul'un büyüleyici kent dokusuna uygun olarak tasarlanmış projeleriyle dikkat çeker. erenmimari.com şirketi, modern yaşamın ihtiyaçlarına cevap veren konseptleri hayata geçirirken aynı zamanda şehir planlaması ve çevre dostu yaklaşımları göz önünde bulundurur. İstanbul inşaat firması için sizlerde Eren İnşaat ile iletişime geçebilirsiniz.
0 notes
Text
Eren Insaat Firmasi
İnşaat sektörü, şehirlerin modern yüzünü şekillendiren ve yaşam alanlarını yeniden tanımlayan önemli bir sektördür. Bu alanda faaliyet gösteren kaliteli ve deneyimli firmalar, projeleriyle hem şehirlerin dönüşümüne katkı sağlar hem de bireylerin hayallerini gerçeğe dönüştürür. İşte tam da bu noktada İstanbul'un önde gelen inşaat firması biri olan Eren İnşaat devreye giriyor. Eren İnşaat, İstanbul'un inşaat sektöründeki öncü firmalarından biri olarak yıllardır kaliteli projeleri ve uzman ekibiyle adından söz ettiriyor. Şirket, mimari tasarım, inşaat, proje geliştirme ve taahhüt hizmetleri gibi geniş bir yelpazede faaliyet göstererek şehirdeki çeşitli projelerde başarıyla yer almıştır.
Eren İnşaat, sadece inşaat değil aynı zamanda mimari alanında da öne çıkan projelere imza atmaktadır. Eren Mimari ve Yapı, estetik ve fonksiyonelliği bir araya getirerek modern yapıların tasarımını gerçekleştirir. Hem konut projeleri hem de ticari projelerde bu yaklaşımını sürdüren Eren İnşaat, şehrin siluetini şekillendiren projeler üretir. Eren Yapı, İstanbul'un büyüleyici kent dokusuna uygun olarak tasarlanmış projeleriyle dikkat çeker. erenmimari.com şirketi, modern yaşamın ihtiyaçlarına cevap veren konseptleri hayata geçirirken aynı zamanda şehir planlaması ve çevre dostu yaklaşımları göz önünde bulundurur. İstanbul inşaat firması için sizlerde Eren İnşaat ile iletişime geçebilirsiniz.
0 notes
Text
Bursa'nın planlaması şeffaf ve katılımcı gerçekleşiyor
https://pazaryerigundem.com/haber/184171/bursanin-planlamasi-seffaf-ve-katilimci-gerceklesiyor/
Bursa'nın planlaması şeffaf ve katılımcı gerçekleşiyor
Bursa Büyükşehir Belediyesi, kentin vizyonunu ortaya koyacak olan 2025-2029 stratejik plan çalışmalarını demokratik katılım ve şeffaflık anlayışıyla sürdürüyor.
BURSA (İGFA) – Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in tüm ilçe belediye başkanlarını ziyaret edip görüşlerini dinleyerek başlattığı Bursa’nın 2025-2029 stratejik plan çalışmaları, Stratejik Plan ekibi tarafından odak alan bazında yapılan mevcut durum analizlerinin sunumuyla devam etti.
Ekip üyeleri, ‘Planlama-Afet, Ulaşım, Çevre, Kültür-Spor, Sosyal-Sağlık, Kent Ekonomisi, Katılımcılık-Yönetişim ve Kurumsal Yönetim’ alanlarında kendi aralarında yaptıkları toplantılar sonucunda, ilgili mevzuatları, üst politika belgelerini, ürün-hizmet ilişkilerini ve paydaşlarının analizlerini yaparak odak alanlarının SWOT analizlerini gerçekleştirdi.
Ekiplerin hazırladıkları sunumlar, diğer ekip üyeleriyle paylaşılarak, her bir odak alanı hakkında bilgi alışverişi sağlandı. Bu sayede, ekip üyeleri odak alanlarını ilgilendiren SWOT analizleri üzerinden sürdürmeleri ve yapmaları gereken faaliyetleri diğer üyelerle paylaşma imkanı buldu.
Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin 2025-2029 Stratejik Plan çalışmalarına yönelik olarak Meclis Salonu’nda gerçekleştirilen toplantı, planlamanın her aşamasında paydaşların aktif katılımının sağlanması amacıyla düzenlendi.
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
Photo
Şehir Plancıları Odası: Artık yeter! Şehircilik, kent ve ülke planlaması alanında yaşanan sorunlara çare üretin
0 notes