#kelimelik
Explore tagged Tumblr posts
dilrubaaa34 · 4 months ago
Text
Tumblr media
Anne ve kızı🙂
5 notes · View notes
ceffelkalem · 2 years ago
Text
Kelimelik'e geri döndüm ⌛
ID: vatandass
3 notes · View notes
barkalimre · 1 year ago
Text
kelimelik
kelimelik
1 note · View note
belleepoque7 · 1 year ago
Text
Tumblr media
azmime hayran kalmış mıdır? sanmam
1 note · View note
yuzensoniktornavida · 1 year ago
Text
Bg3 Astarion daha slay the Arcana Julian
4 notes · View notes
no-463 · 2 months ago
Text
"benim bir kedim var. öyle kaprisli ev kedilerinden değildir. sizi görür görmez yere atar kendini, açar karnını ve bekler. ister ki sevilsin, okşansın. bazı günler bakar ki gelip onu yerde seven yok, kalkar oturduğum koltuğa gelir. önce boynumun arkasına burnunu sürter, saçlarımı koklar ve birden kucağıma atlar. severim ben de kedimi, 'o kadar zahmet etmiş, ayıp olmasın' derim. ama o sırada başka bir odaya gitmek isterim. karnım açtır mutfağa gitmek isterim, hava sıcaktır duş almak için banyoya gitmek isterim. isterim de isterim! 'peki kediyi o mutlu, huzurlu ortamdan çıkarmak onu üzmeyecek mi?' derim içimden. daralırım, kalbim sıkışır. düşünürüm ve sonra yavaş yavaş sevginin şiddetini artırırım. dokunulmasını sevmediği yerlerine dokunur, koltuktaki yerini daraltırım. önce bir afallar, sonra bana kızar, bazen pati atar hatta dişlerini de kullanıp şiddetin dozunu kaçırır ve bir hışımla kucağımdan atlayıp kaçar. 'gitme' derim ama gider. ilişkileri bu tek kelimelik cümle ile bitiririm ve benim bitirdiğimi kimse anlamaz, bana kızan olmaz... bu yöntemi ben keşfetmedim, bir zamanlar keşfedenin kedisiydim."
74 notes · View notes
gokyuzundeolanbulutcuk · 9 months ago
Text
Tumblr media
"Kendimi küçük hissediyorum ama uzaktan yıldızlar da öyle."
- on kelimelik şiir
150 notes · View notes
endergelisenataklar · 1 year ago
Text
Tumblr media Tumblr media
- “sana iki kelimelik sonunu bilmediğim bir hikâye anlatayım mı?”
- “evet.”
- “seni seviyorum.”
326 notes · View notes
selcandy · 2 months ago
Text
Kindarlık üzerine aşırı samimi & dedikodulu dertleşme
Dün gece buradan birisinin kindarlıkla alakalı bi’ yazısını okuyup beğenimi bırakmıştım, beğenim içerikten çok beni düşünmeye sürüklemesinden ileri geliyordu. Bunu hususi olarak belirtiyorum çünkü belki buralarda yazdığınız şeyler üzerine uzun uzun düşünebilen bir Selcan’ınızın olduğu size mutluluk verir, ben böyle şeylere çok mutlu oluyorum.
Hayatım boyunca herkes beni kindar bir insan olarak nitelendirdi, ben de bu sözcüğün anlamına hiç odaklanmadan kendimi öyle bir insan olarak kabullendim. Dün okuduğum yazının başlığı “… kindarlık değildir” olduğu için, “kindarlık ne ki” diye düşündüm. Bir kere kelimenin kökünde “düşmanlık ve öç alma arzusu” yatıyor. İkisi de bana aşırı uzak şeyler, aşırı uzak olduğu da aslında benim kindar olduğumu düşünen insanlar tarafından rahatça gözlemlenebilecek bir durum fakat onlar da bu kelimenin alt metnine pek odaklanmamışlar galiba.
Sene 2019 falan sanırım, akşamüzeri saatleri. Bir baktım, dayımın o zamanlar 20’li yaşlarının başında olan kızı beni her yerden silmiş. Geriye dönük düşünmeye başladım, “Allah Allah, ne yaptım acaba” diye ve farkında olarak hiçbir şey yapmadığıma kanaat getirdim. Son WhatsApp konuşmamıza baktım; bir hafta kadar önce sabahın 04:00’ünde bana bir dizi bölümü gönderip 20. dakikada çalan yabancı bi’ şarkıyı bilip bilmediğimi sormuş. Bilmiyormuşum, sözlerinden çözmeye çalışmışım ama üzerine konuşma denk geldiği için anlamakta zorlanmışım. Neyse baya uğraşmışım, en sonunda bulup göndermişim. O da bana “ya kralsın kral, iyi ki varsın” falan yazmış, hepsi bu. Üzerine sosyal ağlar üzerinden, telefonda veya yüz yüze konuşmamıştık bile - son iletişimimiz bu olmuş.
Zaman aktıkça fark ettim ki kardeşimle yaşıt olan ablası da silmiş beni, iki kuzen aynı anda yok oluvermiş anlayacağınız. Onunla da hiçbir sıkıntı yaşamamışım, en azından benim farkında olduğum herhangi bir problem yoktu yani… O dönemde ikisine de “siz hayırdır ya” demememe Ali çok şaşırmıştı. Annemle kardeşim, hatta iki üç arkadaşım “lan mesaj atsana, ne cevap gelecek çok merak ediyorum” demişlerdi ama hiç “ne oldu” diye sormadım. İşte sene şu an oldu, 2025’e az kaldı, hala bilmem nedenini mesela.
Bana göre, bir insan birisiyle ilgili bir sorunu varsa ve o birisine değer veriyorsa “ben sana kırıldım” der çünkü. Belki benim yapacağım açıklama onun içine sinmez, yine bozuşuruz ama konuşulur. Benim hayatımda “… ama ben artık seninle görüşmek istemiyorum” diyerek sonlandırdığım diyaloglar vardır, ama o diyaloglar vardır yani. Birisini hayatından çıkaracaksan bile bunu ona söylemek önemlidir, söylemediklerim da vardır ve bu, o insanı önemsemediğim anlamına gelir. Önemsemediğim insanla konuşmam ben, dolayısıyla kuzenlerimin beni konuşmaya değer görmediklerini çünkü önemsemediklerini düşündüm ve konuşma adımını atan kişinin ben olmamam gerektiğine kanaat getirdim. İşte insanlar tam olarak böyle huylarıma “kindarlık” diyorlar. Senelerdir iki kelimelik bir soruyu sormamama.
Ama bence neden ben kindar bir insan değilim biliyor musunuz? Geçen sene bu küçük kuzen bana ulaştı, yatay geçiş aşamasında olduğunu, online bir İngilizce sınavına girmesi gerektiğini, çok önemli olduğunu, onun yerine sınava girip giremeyeceğimi falan sordu. Ben de dedim ki “formaliteden bir iki yanlış yapayım mı, yoksa full mü çekeyim?” Sınava girdim, çıktım, o günden sonra bir daha muhatap olmadık yine. Ben o insana “sen hangi yüzle ya” diye sormadım. İlla çıkışma içerikli olmasın, “bu arada sen bana neden böyle bir şey yapmıştın ablacım” diye de sormadım. Bu boş vermişliği de “kindarlık” olarak nitelendirdiler, kindar insan “ooo bunun bana işi düştü, hadi bakalıııım” demez mi?
Aralarda kulağıma bazı şeyler geldi, epey komikti. Ben falanca etkinlikten sonra arkadaşlarımla eğlenmeye gitmişim ve onları çağırmamışım - düşünüyorum hayır abi, öyle bir şey yapmadım. O gün koşa koşa eve gidip çalıştım ben. Başka biri dedi ki onların da yanımda olduğu bir günde arkadaşlarımla fotoğraf paylaşmışım, onlarla paylaşmamışım. Olabilir, bunun birilerinin beni silebileceği kadar büyük bir sorun olduğunu hiç düşünmezdim. Bana söyleseler “özür dilerim” derdim ama. Muhtemelen derdim, hatta belki sevinirdim beni bu kadar önemsediklerinden ötürü. Ama dediğim gibi, bu mevzunun gerçek sebebini hala bilmiyorum ve bu gerçekten kindarlık değil.
Her insanın hayatında yazılı olmayan bazı kuralları olur, yaş ilerledikçe bunlar prensibe falan dönüşür. Benim prensibim de kayıtsızlık olmuş. Bir keresinde Ali bana demişti ki “Allah kimseyi seninle düşman etmesin”, ben de demiştim ki “iyi de ben kimseye düşmanlık beslemem ki”, o da “işte tam da bu yüzden öyle söyledim” demişti. O boş vermişliği ve kayıtsızlığı gözlemlediği bir süreçte söylemişti bana bunu. Şalterleri tamamen kapatıp o insanın varlığını unutmak kindarlık değil, kindarlık aşırı aktif bir eylem. Bilenirsin, kinlenirsin, kötülüğünü istersin, hatta belki bunun için uğraşırsın. Altmış beş senedir bana bu sıfatı yakıştırarak hakkımı yediler - yemişler yani - oysa ben daha ziyade “salak” falan gibi bir sıfatı hak ediyorum. Birisi bana yukarıda anlattığım sınava girme olayını anlatsa, “salak mısın olm sen” derdim çünkü.
51 notes · View notes
yaralanma · 5 months ago
Text
kelimelik oynamak isteyeeen yoruma
15 notes · View notes
edapostblog · 8 months ago
Text
Öyle güzel ağırlıyoruz ki yalanları, suçlu aramaksa en geçtirme yolumuz,
Sorgulamayı dahi unuttuk Nicedir.
“Ben ne yapmış olabilirim sorusunu kendimize sorma
Cesaretimiz dahi yok.
Öyle kolay ayırıyoruz ki yolları,
Ne de olsa bir tıkla geliyor artık arkadaşlıklar.
Gene bir tıkla bitiyor.
Öyle güzel cümleler kuruyoruz ki işimiz düşünce, kendimiz dahi gerçek sanıyoruz.
Öyle kolay hasta oluyoruz ki,
Teşhislerin adına yetişemiyoruz.
Öyle yeni kelimeler icat ettik ki,
üç kelimeyle “seni çok Seviyorum” diyebiliyoruz.
Oysa biz eskiden yalan söyleyince burnumuzun uzayacağını sanırdık.
Salakmıydık? Hâşâ!
Tertemiz akıllılardık.
Oysa biz eskiden ilk kendimize kızar,
ilk kendimize küser; yine ilk kendimize sorardık.
Delimiydik! Hayır..
İyi niyetliydik.
Ahde vefâ bilirdik...
Oysa biz eskiden sıkı dostlardık.
Sevmek için bahaneler arardık.
Bir parmakla küserdik de, çok sürmezdi kaldığımız yerden devam edişlerimiz.
Utanmayı bilirdik.
Derdimizi dahi on yeminden sonra söylerdik.
Kalpte olmayanı dile dökmezdik.
Öyle kolay "Canım" demezdik.
Üç kelimelik sevgilerimiz yoktu.
Uzun uzun şiirler yazardık.
Oysa biz eskiden kirli ellerimizle simitlerimizi bölüşsek de, hasta da olmazdık!
Şimdi mi?
Öyle- böyle değil, güzel "Kirlendik!
36 notes · View notes
allaazz2024 · 3 months ago
Text
Tumblr media
Güneş bana her zaman senden birkaç kelimelik bir telgraf getiriyor. Satırların arasında bir gülümseme ve bize olan arzuyu okudum.
8 notes · View notes
kalpkiranim · 10 months ago
Text
Senin uzun uzun hevesle bir şeyler anlatman, onun ise tek kelimelik cevapla seni gecistirmesi..
17 notes · View notes
dinginsel · 6 months ago
Text
Zehirli oku atmanın vakti geldi(kelimelik indirdi)
10 notes · View notes
esinperisi · 7 months ago
Text
yazılması gereken 3bin kelimelik makale var amaaa bugün yine gün batımını izlemeye gidicez 👯‍♀️👯‍♀️
7 notes · View notes
endergelisenataklar · 1 year ago
Text
bizler dünyanın ibneliğini bilip de her gün dükkan açan ısrarcı esnaf kadar keyif alamıyorken hayattan, yanı sıra diğer taraftan da yapmış olduğu elli kelimelik birkaç niteliksiz şarkıyla spotify'da aylık iki milyon dinleyiciye kadar ulaşan mahalleden bir arkadaşımız da varsa, harbiden de interneti icat edenin eniştesini sikeyim.
50 notes · View notes