#keşif uçağı
Explore tagged Tumblr posts
etaali · 3 months ago
Text
Tumblr media
🔻SONDAKİKA
Israil Hayom : Hizbullah Netanyahu'nun Caesarea'daki özel konutunun bulunduğu bölgeyi fotoğraflamak için keşif uçağı fırlattı..
2 notes · View notes
nuri-koroglu · 22 days ago
Text
Tumblr media
Süper Sonic Savaş Uçakları
Süper Sonic savaş uçakları, ses hızının (Mach 1) üstünde uçabilen askeri jetlerdir. Bu uçaklar, yüksek hız ve manevra kabiliyeti sayesinde hava üstünlüğü sağlamak ve çeşitli görevleri yerine getirmek için kullanılırlar. İşte süpersonik savaş uçakları hakkında bazı temel bilgiler:
1. Süpersonik Hız: Bu uçaklar ses hızını aşarak Mach 1'in üzerinde hızlara ulaşır. Ses hızı yaklaşık 1.235 km/s (deniz seviyesinde) olarak kabul edilir, bu nedenle süpersonik uçaklar bu hızın üzerinde uçabilir. Örneğin, Mach 2 hızına ulaşabilen uçaklar, yaklaşık 2.470 km/s hızla hareket eder.
2. Örnekler:
F-16 Fighting Falcon: ABD yapımı çok amaçlı bir süpersonik savaş uçağıdır. Hem hava üstünlüğü sağlama hem de yer hedeflerini vurma gibi çoklu görevlerde kullanılır.
MiG-29 Fulcrum: Sovyet/Rus yapımı olan bu süpersonik uçak, yüksek hızda manevra yapabilme yeteneğiyle bilinir.
Eurofighter Typhoon: Avrupa yapımı çok rollü bir savaş uçağı olup, modern aviyonik sistemleri ve yüksek hızı ile dikkat çeker.
3. Kullanım Alanları:
Hava Üstünlüğü: Düşman hava unsurlarını etkisiz hale getirmek için kullanılırlar.
Keşif ve Gözetleme: Düşman bölgesine hızla girip çıkma yetenekleri sayesinde stratejik bilgiler toplamak için de kullanılırlar.
Yer Saldırıları: Modern süpersonik uçaklar yer hedeflerine karşı da silah sistemleriyle donatılmıştır.
4. İtki ve Motor Teknolojisi: Süpersonik uçaklar genellikle jet motorları ve afterburner teknolojisi kullanarak ses hızını aşabilirler. Afterburner, motorun çıkışında yakıtı tekrar ateşleyerek hızlanmayı sağlar.
5. Tarihsel Gelişim: İlk süpersonik uçuşu 1947'de Chuck Yeager, Bell X-1 uçağıyla gerçekleştirmiştir. Bu, havacılık tarihinde dönüm noktası oldu ve süpersonik jetlerin gelişimini hızlandırdı.
Bu uçaklar, özellikle hız, manevra kabiliyeti ve teknolojik üstünlükleri nedeniyle askeri operasyonlarda kritik öneme sahiptir.
0 notes
teknolojihaber · 4 months ago
Text
DARPA'nın son hayalet drone'u X-plane'in ilk fotoğrafı
Tumblr media
Northrop Grumman , DARPA için ürettiği ve yıl sonuna kadar uçması beklenen Seri Hibrit Elektrikli Motorlu Uçak (SHEPARD) XRQ-73 hayalet drone X-plane'in bir fotoğrafını yayınladı . DARPA'nın X-Prime programının bir parçası olan XRQ-73A, Northrop Grumman ve Scaled Composites tarafından oluşturulmuş bir gösteri prototipidir. Uçan kanat tasarımı, karma kanat tasarımı ve harici kanallı itme pervaneleri kullanan, Gelişmiş İstihbarat Araştırma Projeleri Faaliyeti (IARPA) programı olan Hava Kuvvetleri Araştırma Laboratuvarı (AFRL) Büyük Boynuzlu Baykuş'a (GHO) dayanmaktadır. Buna karşılık XRQ-73A daha büyük ve daha gizlidir. 30 ft'nin (9 m) çok üzerinde bir kanat açıklığına sahip olup, 1.250 lb (567 kg) ağırlığındadır ve 18.000 ft (5.500 m) yükseklikte 250 kn (287 mph, 463 km/h) hıza ulaşabilir. 400 lb (180 kg) taşıma kapasitesi. Ne DARPA ne de Northrop Grumman, araçla ilgili pek fazla ayrıntı yayınlamadı ancak son fotoğraf, havacılık mühendislerine yorum yapabilecekleri bazı ipuçları veriyor. Kırpılmış kanat uçlarıyla biten geniş, sivrilen bir şekle sahiptir. Dört kanallı fandan oluşan hibrit elektrikli tahrik sistemi, kanat/gövdenin içine yerleştirilmiştir ve iki elektrik jeneratörü dizel, benzin veya havacılık yakıtıyla çalıştırılır. Ayrıca önde iki büyük hava girişi ve arkada çıkışlar bulunmaktadır. Bunlar görsel ve radar profillerini minimuma indirecek şekilde şekillendirilmiştir. Bir jet olmadığı için ısı imzası muhtemelen aynı derecede küçüktür. Bir diğer nokta ise hava girişleri arasındaki kaportadaki iki küçük deliktir. Bunlar muhtemelen sensörler veya diğer yükler için montaj yerleridir. GHO gibi XRQ-73A'nın da uzun uçuş süreleri için hem gizlilik hem de dayanıklılık gerektiren ultra sessiz, yüksek verimli bir keşif uçağı olması amaçlanıyor. Read the full article
0 notes
beyzannzzzz · 4 years ago
Text
Gitmek kolaydır kalmak zor her insan kalamaz öyle. Kalmaya zorlayan şey sevgidir aslında gidemiyorsan sevmişsindir gitmek öyle konuşmamak terketmek fln değil öyle gitmiş olmaz insan, seven gitmez derler ya hani aynen öyle seven gitmez seven gidemez çünkü. Eğer bi insan gidiyorsa yanii artık seni sevmiyorsa seni kalbinden çıkarabiliyorsa o insan gitmiştir, geri gelmez. Geçmez bazı acılar ama sadece alışırsın yada yeni bi acı gelir diğerleri rafa kalkar. Vel hasıl kelam sevmek ağır yüktür kalbim kanadı...
8 notes · View notes
deelaaraa · 4 years ago
Text
hiç umut yok bu şehirde ,
senden bin kilometrelerle ötede güçsüz bedenimde
ağır gözyaşları taşıyorum..
.
.
.
3 notes · View notes
sahrahaber · 4 years ago
Text
Tumblr media
Van'da şehit olan polis memuru Bayram, son yolculuğuna uğurlandı https://sahrahaber.com/vanda-sehit-olan-polis-memuru-bayram-son-yolculuguna-ugurlandi/?utm_source=dlvr.it&utm_medium=tumblr
0 notes
radyobalfm · 4 years ago
Text
Van'da keşif uçağı düştü; 2'si polis 7 emniyet mensubu şehit oldu
Van’da keşif uçağı düştü; 2’si polis 7 emniyet mensubu şehit oldu
Tumblr media
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Van’da bir keşif uçağının düştüğünü 2’si pilot 7 emniyet mensubunun şehit olduğunu açıkladı. Kaza kırım ekibi uçağın düştüğü nahiyeye giderek çalışmalara başladı.
Tumblr media
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Van’da bir keşif uçağının kırıma uğradığını bildirdi. Gevaş ilçesindeki Artos dağına çarparak düşen uçakta 2’si pilot 7 emniyet mensubunun şehit olduğu belirtildi. 2 bin…
View On WordPress
0 notes
biviskiver · 4 years ago
Photo
Tumblr media
Van’da keşif uçağı düştü: 2’si pilot 7 şehit Van'ın çevresinde keşif uçuşu yapan Emniyet Genel Müdürlüğü Havacılık Daire Başkanlığı envanterine kayıtlı İnsanlı Keşif Uçağı, Hakkari ve Van illeri çevresinde keşif ve gözetleme çalışmalarında bulunmak üzere saat 18.34’te Van Ferit Melen Havalimanı'ndan kalkış yaptı.
0 notes
maho0326 · 3 years ago
Text
26 Ağustos 1922’de neler yaşandı! Zafere giden Büyük Taarruz’un ilk günü…
Türk ordusunun, işgalci Yunan birliklerine karşı başlattığı Büyük Taarruz'un 99 yıl önce bugün başladı. Mustafa Kemal Paşa'nın emriyle 26 Ağustos'ta başlayan ve 30 Ağustos zaferiyle sonuçlanan büyük taarruzun ilk gününde neler yaşandı?
Tumblr media
Büyük Selçuklu Devleti Sultanı Alparslan, 26 Ağustos 1071'de başlayan Malazgirt Savaşı’nda Bizans ordusunu yenerek Anadolu'nun kapılarını Türklere açtı.
Dokuz asır sonra, bir 26 Ağustos günü başlayan Başkomutanlık Meydan Muharebesi'nde Yunan ordusunu bozguna uğratan Atatürk, Anadolu'nun sonsuza dek Türk yurdu olarak kalacağını tüm dünyaya gösterdi.
Tumblr media
26 Ağustos sabahı başlayan 30 Ağustos’ta sona eren muharebe sonunda Yunan ordusunun büyük kısmı dört taraftan sarıldı, Anadolu'daki Yunan kuvvetlerinin yarısı imha veya esir edildi, kalan bölümü ise üç grup halinde çekildi. Bu durum karşısında Çalköy'de yıkık bir evin avlusu içinde Mustafa Kemal Paşa, Yunan ordusunu takip etmesi için Türk ordusuna “Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz'dir. İleri!” emrini verdi. İşte 26 Ağustos günü yaşananlar:
MUSTAFA KEMAL PAŞA KOCATEPE’DE
26 Ağustos 1922 sabahı gün ağarmadan, Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, Genelkurmay Başkanı Fevzi Çakmak ve Batı Cephesi Komutanı Albay İsmet İnönü, 1. Ordu Komutanı Albay Nurettin Kocatepe'deki gözetleme yerine geldiler. Hava fazla sisli olduğundan 04.30'da ateşe başlaması gereken topçular, ateş tanzimine yarım saat geç başladı. Saat 05.30–05.35 civarında topçuların tahrip ateşi ve piyadelerin yürüyüşe geçmesiyle savaş tam anlamıyla başladı.
TÜRK UÇAKLARI BİRER BİRER HAVALANIYOR
Gün ağarırken her uçağın başında üç-dört er bekliyor, her uçak son bir defa gözden geçiriliyordu. Türk topçusunun homurtusuna bu mütevazı meydanda çalışmaya başlayan uçakların motor gürültüleri karışıyor, uçaklar birer birer havalanıyordu. Havanın dörtte üçü kapalı ve çok rüzgârlı olmasına rağmen saat 06.00–07.30 arasında Yüzbaşı Fazıl, Yüzbaşı Yahya, Astsubay İhya, Mükremin, Basri ve Abdulhalim'in yönetiminde üç avcı üç de keşif uçağı havalandı. Keşif uçaklarında rasıt olarak Üsteğmen Yusuf Kenan, Hamdi (Çaypınar) ve Teğmen Osman Nuri (Baykal) bulunuyordu.
Tumblr media
Daha ilk saatlerde Yunanlılara ait mevziler Türk birlikleri tarafından ele geçirildi. Afyonkarahisar bölgesinde hava uçuşa ve tayyare keşfine müsait değildi. Buna rağmen Türk keşif tayyareleri Yunan gerilerinde keşif ve bomba taarruzlarına, av tayyareleri de mutat faaliyetlerine devam ediyordu.
Cephe Tayyare Bölük Komutanı, Batı Cephesi Komutanlığı'ndan almış olduğu emir ile Altıntaş bölgesindeki Yunan ihtiyat grubunun durumunda bir değişiklik olup olmadığının keşfedilmesi için bir uçak gönderdi. Saat 07.00'den önce Döğer-Altıntaş bölgesinde yapılan bu keşifte Yunan ihtiyat grubunun durumunda bir değişiklik görülmedi.
Ayrıca Afyonkarahisar'ın güneydoğu ve güneybatısındaki bölgede de Yunan kuvvetlerinin toplanmasına ilişkin bir hareketlenme olmadığı da tespit edildi. Keşfe gönderilen bu uçağa Yunanlılara ait bir av uçağı taarruz ettiyse de hava muharebesi neticesinde Yunan uçağı uzaklaşmak zorunda kaldı.
Saat 07.45'te bir Türk av uçağı da, bir Yunan uçağının Afyonkarahisar doğu ve güneyinde bulunan Türk cephesinde keşif yapmasına engel oldu. Yapılan engelleme ile uçak, Yunanlıların elinde bulunan Afyonkarahisar meydanına inmeye mecbur edildi.
YUNAN PİLOT UÇAĞI YAKMAYA ÇALIŞIRKEN…
Yine aynı dakikalarda Yüzbaşı Fazıl, bir Yunan Breguet 14 A–2 uçağıyla karşılaşarak hava muharebesine tutuştu. Yunan uçağını, Afyonkarahisar bölgesindeki Hasanbeli-Garipçe Köyü civarına inmeye mecbur etti. Dizinden yaralı olan Yunanlı pilot uçağı yakmak istediyse de uçak gövdesinin yarım metre kısmı yandıktan sonra yangın, yetişenlerce söndürüldü. Ele geçen ve faal durumda olan uçak onarıldı. Uçak “Garipçe” ismi verilerek, Türk Hava Kuvvetleri envanterine alındı.
Tumblr media
Saat 09.20'de Döğer ve Altıntaş istikametinde yapılan hava keşfinde Yunanlıların bir taburluk yürüyüş kolunun Altıntaş, Arap çiftliği şosesinde yürüyüş halinde bulunduğu, Yunan ordugâhlarında bir değişiklik olmadığı tespit edildi. Saat 10.40'da Yunan uçağının keşfine engel olmak isteyen Türk av uçağı, Afyonkarahisar güneyinde Yunan uçağına taarruz ederek onu geri dönmek zorunda bıraktı.
İSMET PAŞA’NIN EMRİ
Saat 10.45'te Afyonkarahisar güney batısında yapılan başka bir keşifte bu bölgede muharebelerin devam ettiği ve Yunan hatları gerisinde değişiklik olmadığı tespit edildi. Batı Cephesi Komutanlığı'nca Yunan ihtiyat gurubunun 26 Ağustos günü öğleye kadarki durumunda bir değişiklik olup olmadığını öğrenmek maksadıyla saat 12.00'de aşağıdaki emir verildi:
1. Düşman ihtiyat gurubunun durumu tekrar değerlendirilecek ve tespit edilecektir.
2. Döğer, Afyonkarahisar demiryolu kısmındaki tren nakliyatı,
3. Gazlıgöl – Afyonkarahisar, Afyonkarahisar – Altıntaş, Dumlupınar şoselerindeki düşman faaliyeti,
4. Ahır dağından kuzeye geçen Süvari Kolordusu'nun Tazılar, Çobanözü, Tokuşlar bölgesindeki durumu ve faaliyeti tespit edilecektir.
5. 26 Ağustos 1922, saat 12.00'da (Öğlen Vaktinde) yazılmıştır.
Tumblr media
Garp Cephesi Kumandanı
İsmet
Bu emir üzerine, Cephe Tayyare Bölük Komutanı, Bostanlı, İntepe arasında Dinar, Gazlıgöl, Eğret, Beycegöl, Altıntaş, Sarıbeyli, Kadımürsel, Kırkpınar, Kayalar ve Döğer dolaylarındaki Yunan durumunun keşfedilmesi için saat 18.00'da bir uçağı vazifelendirdi. Keşfe çıkan uçak, ordugâhlarda değişiklik olmadığını, yalnız demiryollarında fazla faaliyet görüldüğünü ve Gazlıgöl'de çok sayıda hayvanın bulunduğu bilgisini rapor etti.
Aynı gün Yunan 1'inci Kolordu Komutanı General Trikopis, Afyonkarahisar'daki Yunan hastanelerinin boşaltılmasını ve Uşak'a nakledilmesini emretti ve nakil işi akşama kadar tamamlandı. Yunan Başkomutanlığı tarafından 26 Ağustos akşamı Yunan 2'nci Kolordusunun, 15'inci Tümeni de (Seyitgazi) emrine alarak 28 Ağustos sabahı, Afyonkarahisar kuzeyinden Bolvadin istikametine karşı taarruz yapmasını; 1'inci Kolordu'nun da savunmasını emrediyordu.
TRİKOPİS TAARRUZDAN VAZGEÇİLMESİNİ İSTİYOR
General Diyenis taarruzun 48 saat sonra başlayabileceğini bildirmesine rağmen, General Trikopis zaman açısından birliklerin taarruza başlamalarının mümkün olmadığını değerlendirerek taarruzdan vazgeçilmesini istedi. Yunan başkomutanlığı ise Türk iradesine boyun eğmemek ve aktif hareket etme emrinde ısrar etti. Fakat emir uygulanamadı. Yunan sevk ve idaresi birliklerinin tamamına hâkim olmaktan uzaktaydı.
Tumblr media
Cephe Tayyare Bölüğü, 26 Ağustos günü yapılan muharebeler sonunda, Altıntaş, Döğer ve Afyonkarahisar bölgelerinde 12 uçuş yaptı. Keşif uçakları, Yunan ihtiyat grubunun durumunu tespit ederek gördükleri önemli hedeflere bomba ile taarruz etti. Av uçakları ise dört hava muharebesi yaparak üç Yunan uçağını kendi hatları gerisine inmek zorunda bırakarak, birisini de düşürdü. 26 Ağustos 1922 günü havanın dörtte üçünün alçak bulutlarla kapalı olması ve rüzgârlı bulunmasına rağmen; Sıtkı Tanman “Böyle başarılı uçuş faaliyetinin 1'inci Dünya Savaşı'nda bile hiç bir Türk hava birliğine kısmet olmadığı” değerlendirmesini yapmıştı.
Tumblr media
Böylece bugünkü muharebelerde; Kocaeli Grubu, 2'nci ve 1'inci Orduların müşterek taarruzları neticesinde bütün Yunan kuvvetleri mevzilerinde muharebe etmek zorunda kaldı. Yalnız Yunan ihtiyat grubundan 7'nci Tümen'i güneye gidebilmiş, diğer tümenler ise cepheye bağlanmıştı. 1'inci Ordu'nun sol kanadındaki 5'inci Süvari Kolordu'su Afyonkarahisar batısından Çayırhisar'a kadar ilerleyince, Yunanlılar batıya dönük bir cephe kurmak zorunda kaldılar.
Yunan kuvvetleri doğu, batı, güney cephelerinden üç yönden kuşatılmaya başlandı. Kuzeyde Kazuçuran bölgesindeki kuvvetli Yunan mevzii bir Türk tümeni tarafından işgal edildi. Fakat Türk komutanlığı tasavvur edildiği gibi taarruzun birinci günü Yunan cephesini yaramamıştı.
Kaynak: Büyük Taaruzda Hava Muharebeleri, Murat Bastem, 2010
6 notes · View notes
Text
TÜRK HAVACILIK ÇALIŞMALARI /KURTULUŞ SAVAŞI 1919-1922 -3. BÖLÜM
TÜRK HAVACILIK ÇALIŞMALARI /KURTULUŞ SAVAŞI 1919-1922 -3. BÖLÜM
Bu yazımızda, Türk ordusunun İstiklal Muharebelerindeki hava savunma kabiliyet ve envanterini anlatacağız.   KURTULUŞ SAVAŞI 1919-1922 TÜRK HAVACILIK SAVUNMA TARİHİ 1.Dünya Savaşı yenilgisi nedeniyle, Tür Tayyare Birliğindeki uçak filosu oldukça azalmıştır. Elde sadece 1. Dünya Savaşında düşmandan ele geçirilen, arızalı ve hasarlı birkaç tayyare vardır. Bu nedenle 1919’da hava kuruluşları…
View On WordPress
2 notes · View notes
raperinagel · 5 years ago
Text
İdlib'de bir savaş uçağı düşürüldü
İdlib’de bir savaş uçağı düşürüldü
İdlib’in Seraqîb kasabasında Suriye ya da Rusya’ya ait bir uçağın düşürüldüğü öne sürüldü.
Türk ordusu ve ona bağlı çete grupların İdlib’in Seraqîb kasabasında Suriye ordusuna ait bir savaş uçağını düşürdüğü belirtildi.
Ancak farklı kaynaklar ise düşürülen uçağın Rusya’ya ait Orlon-10 keşif uçağı olduğunu ifade etti.
Düşürülen uçağın kime ait olduğu henüz netleştirilemezken, Suriye…
View On WordPress
3 notes · View notes
haberxlcom · 4 years ago
Text
Karadeniz ve Alaska semalarında ABD-Rus gerilimi
Karadeniz ve Alaska semalarında ABD-Rus gerilimi
Kuzey Amerika Hava Savunma Komutanlığı’nın açıklamasında, KC-135 tipi tanker uçaklarının eşlik ettiği F-22 Raptor tipi savaş uçaklarının, Rus Hava Kuvvetlerine bağlı 3 grup Tupolev Tu-142 tipi keşif uçaklarına önleme yaptığı belirtildi.
Rus uçaklarının bölgede yaklaşık 5 saat dolaştığına ve Alaska’ya 50 deniz mili kadar yaklaştığına işaret edilen açıklamada, uçakların bu süre boyunca uluslararası…
View On WordPress
0 notes
songelismeler · 4 years ago
Text
SON DAKİKA: Van'da keşif uçağı düştü: 2'si pilot 7 emniyet mensubu şehit oldu
SON DAKİKA: Van’da keşif uçağı düştü: 2’si pilot 7 emniyet mensubu şehit oldu
Son dakika haberi! 
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Van‘da bir keşif uçağının kırıma uğradığını bildirdi.
Gevaş ilçesindeki Artos dağına çarparak düşen uçakta 2’si pilot 7 emniyet mensubunun şehit olduğu belirtildi. 
2 bin 200 metre yükseklikte yaşanan kazanın enkazına saat 03.00 gibi ulaşıldığı belirtildi. 
Emniyet Genel Müdürlüğü kaza kırım ekibi, insanlı keşif uçağının düştüğü Artos Dağı’ndaki…
View On WordPress
0 notes
viletto · 4 years ago
Text
Van'da keşif uçağı düştü; 2'si polis 7 emniyet mensubu şehit oldu
Van’da keşif uçağı düştü; 2’si polis 7 emniyet mensubu şehit oldu
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Van’da bir keşif uçağının düştüğünü 2’si pilot 7 emniyet mensubunun şehit olduğunu açıkladı. Kaza kırım ekibi uçağın düştüğü bölgeye giderek çalışmalara başladı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Van’da bir keşif uçağının kırıma uğradığını bildirdi. Gevaş ilçesindeki Artos dağına çarparak düşen uçakta 2’si pilot 7 emniyet mensubunun şehit olduğu belirtildi. 2 bin 200…
View On WordPress
0 notes
yusufserkan · 5 years ago
Text
30 Ağustoslar, 1926'dan itibaren “Zafer ve Tayyare Bayramı” olarak kutlandı. Genç Cumhuriyet, 1925-1945 arasında uçak fabrikaları kurdu. Fakat II. Dünya Savaşı sonrasında yerli-milli uçak sanayiden vazgeçildi. 1950'lerde uçak fabrikaları kapatıldı. İşte bu süreçte “30 Ağustos Zafer ve Tayyare Bayramı”nın “Tayyare” kısmı da unutturuldu
Bu toprakların yeniden vatan yapılışının 97. yılında “30 Ağustos Zafer Bayramı”nı coşkuyla kutladık. Ancak 1950'lerden beri bu önemli bayramın aslında yarısını kutluyoruz, çünkü diğer yarısını unutturdular. Bizim bugün “30 Ağustos Zafer Bayramı” diye kutladığımız bayram, Cumhuriyet'in ilk yıllarında “30 Ağustos Zafer ve Tayyare Bayramı” olarak kutlanıyordu.
“Nasıl yani?” dediğinizi duyar gibiyim!
En iyisi her şeyi en başından anlatayım:
KUVAYI HAVAİYE
Milli Mücadele'de TBMM, 13 Haziran 1920'de Harbiye Dairesi'ne bağlı bir “Kuvayı Havaiye Şubesi” kurdu.
1920'de Eskişehir'de I. Uçak Bölüğü, Uşak'ta II. Uçak Bölüğü, Amasra'da da bir Deniz Uçak Üssü kuruldu. Ancak buralardaki az sayıda uçaktan hiçbiri uçacak durumda değildi.
Sakarya Savaşı'nda Yunan ordusundaki 18 uçağa karşılık Türk Ordusu'nda sadece 2 uçak vardı. Bu 2 uçaklık Kuvayı Havaiye'nin üssü Polatlı-Ankara demiryolu üzerindeki Malıköy'dü.
Sakarya Savaşı sonrasında İtalya ve Fransa'nın TBMM ile anlaşmalarından sonra İtalya'dan 21 adet SPAD-XIII uçağı ile Fransa'dan 10 adet Bregue 14 A-2 uçağı alındı. Silahsız olarak alınan bu uçaklara Alman Maksim makineli tüfekleri takıldı. Bu uçakların çoğu ateş ederken kendi pervanelerini deldi. Rusya'dan ve İtalya'dan alınan uçak yakıtı ise at ve eşek sırtında kağnılarla Anadolu'ya taşındı. Yurt dışından uçak bombası alınamayınca 7.5 kg.'lık top mermilerinden uçak bombası yapılmaya çalışıldı.
Ulus, 31 Ağustos 1936.
Türk cephelerini gezen ve Atatürk'le görüşen Franklin Bouillon, motoru Gnom uçağından alınma, kanatları Albatros uçağından aktarma, bez kanatları patates püresiyle emayetlenmiş garip Türk uçağını görünce “Ne delice kahramanlık! Elbette kazanırsınız!” demekten kendini alamayacaktı.
Büyük Taarruz'un başladığı 26 Ağustos 1922'de keşif uçakları kendilerinden istenilen bütün görevleri başarıyla yerine getirdiler. Seçilen hedefleri bombaladılar. Av uçakları da havada Yunan uçaklarıyla çatıştılar; 3 düşman uçağını inmek zorunda bıraktılar, 1 düşman uçağını da Yüzbaşı Fazıl Bey, Afyon Hasanbeyli civarında düşürdü.
Atatürk, Kuvayı Havaiye'nin bu başarısı nedeniyle 31 Ağustos 1922'de havacıları kabul edip rütbelerini yükseltti.
İşte bu nedenle Cumhuriyeti kuranlar, 30 Ağustosları, “Zafer ve Tayyare Bayramı” olarak kutladılar.
Bir Cumhuriyet kurumu: THK
Türk Tayyare Cemiyeti (Türk Hava Kurumu) ve Türk Tayyare Bayramı
Atatürk, 1 Kasım 1924'teki meclis açış konuşmasında şöyle dedi: “Yurt savunmasından söz ederken askeri alanda önemli ve etkin bir nitelik taşıyan Hava Kuvvetleri'ne yüce meclisin özellikle ilgisini ve dikkatini çekmek isterim.”
Atatürk, 16 Şubat 1925'te Türk Tayyare Cemiyeti'ni (Türk Hava Kurumu'nu) kurdu. Atatürk'ün himayesinde, İsmet İnönü'nün fahri başkanlığında kurulan cemiyetin ilk başkanı Atatürk'ün yaverlerinden Cevat Abbas Gürer, daha sonraki başkanı ise Atatürk'ün yakınlarından Ahmet Fuat Bulca idi.
THK'nın birinci amacı uçak fabrikaları kurmaktı. THK Nizamnamesi'ndeki ifadeyle, “Türk milletinin en öncelikli olarak yapması gereken bir tayyare fabrikası kurmaktır. Avcı, keşif, talim ve bombardıman tayyarelerinin bütün aksamını imal edecek ve istenilen nitelikte tayyareler meydana getirecek bir fabrika tesisi için sarf edilmesi lazım gelen paranın ehemmiyetini Türk milleti takdir edebilmektedir. Fabrika ile bir de pilot yetiştirebilecek okul tesis edilmesi kesin gerekliliktir…”
THK'nın parasal kaynakları şöyle belirlendi:
1- Fitre, zekat ve kurban derileri,
2- Tayyare Piyangosu,
3- Bir kuruşluk Tayyare Cemiyeti dilekçe pulu,
4- Sigara paketlerindeki bir tek sigara,
5- İki cıva madeninin işletilmesinden elde edilen tüm gelirler,
6- Askeri terhis tezkerelerinin geliri,
7- El ve duvar ilanları imtiyazı,
8- Uşak Şeker Fabrikası'nın her yılki ilk mahsulü,
9- Bazı vergiler,
10- Atatürk'ün Nutuk'undan elde edilecek telif geliri.
Ancak bu kaynaklar yeterli değildi. THK, orduya uçak almak için “bağış” ve “yardım” kampanyası başlattı. Öncelikle Atatürk, 10 bin lira bağışla kampanyaya katıldı. Nuri Demirağ'ın kardeşi Naci Demirağ 120 bin lira, Vehbi Koç da 5 bin lira bağışladı.
THK'ya 30 ila 50 lira bağışlayanlara bronz, 75 ila 100 lira bağışlayanlara altın, 5 bin liradan fazla bağışlayanlara değerli taşlarla bezenmiş madalyalar verildi. Madalyaların üstünde Vecihi Hürkuş'un yaptığı “Vecihi K-VI” model uçağın resmi vardı. 10 bin lira bağışlayan kişi, kurum ve şehirler aldıkları uçağa ad verebiliyordu. THK'ya ilk bağış Ceyhan'dan geldi. Ceyhan ilçesinin 10 bin liralık bağışıyla alınan uçağa “Ceyhan” adı verildi.
Atatürk, 1 Kasım 1926'da meclis açış konuşmasında “vatandaşların kendi gayret ve bağışlarının ürünü olan Tayyare Cemiyeti'nin bir senelik çalışma ve başarısı takdire şayandır” diyerek THK'yı takdir etti.
THK'nın uçak kampanyasına halkın ilgisi büyüktü. Vatandaşlar elde ettikleri ürünün bir kısmını, tarlasını, bağını, bahçesini, hayvanını satarak kampanyaya destek oldu. Hatta maaşını ve evlilik yüzüğünü bağışlayanlar bile oldu.
THK kısa sürede birinci hedefine ulaştı. Çünkü genç Cumhuriyet, uçak fabrikaları kurdu:
1- 1926'da TOMTAŞ Kayseri Uçak Fabrikası kuruldu.
2- 1932'de Eskişehir Tayyare Tamir Fabrikası kuruldu.
3- 1941'de THK Ankara Etimesgut Uçak Fabrikası kuruldu.
4- 1945'te THK Ankara Gazi Uçak Motoru Fabrikası kuruldu.
THK, Hava Kuvvetleri'ni güçlendirmek için sürekli yerli-milli havacılığın önemini vurguladı. Bunun için Türkiye'nin ilk pilotlarından Binbaşı Fazıl Bey'in hayatını kaybettiği günü “Tayyare Şehitlerini Anma Günü” olarak kabul etti. 30 Ağustosları ise “Tayyare Bayramı” olarak kutladı.
Tayyare Bayramı kutlamaları
30 Ağustos 1929 Zafer ve Tayyare Bayramı kutlamalarından görüntüler. (Havacılık ve Spor, S.7, 15 Eylül 1929)
Türk Tayyare Cemiyeti'nin 1925'teki nizamnamesinin 35. maddesine göre 31 Ağustosların “Türk Tayyare Bayramı” olarak kutlanması kabul edildi. Ancak ertesi yıl bu bayramın tarihi 30 Ağustos olarak değiştirilip “Zafer Bayramı” ile birleştirildi. Bakanlar Kurulu'nun 25 Ağustos 1926 tarihli kararnamesiyle 1926 yılından itibaren 30 Ağustos “Zafer ve Tayyare Bayramı” olarak kutlanmaya başlandı. 27 Mayıs 1935 tarihli “Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanun”da “Tayyare Bayramı” ifadesine yer verilmemiş olmasına karşın, uygulamada 1926'dan itibaren 30 Ağustoslar “Zafer ve Tayyare Bayramı” olarak kutlandı.
“Zafer ve Tayyare Bayramı” ve “Tayyare Şehitlerini Anma Günü” dışında, 1935'ten itibaren her yılın 30 Ağustos ile 5 Eylül arası “Hava Haftası” olarak belirlendi. 1935'ten itibaren bu hafta boyunca törenler yapıldı.
30 Ağustos Zafer ve Tayyare Bayramı İstanbul, Ankara, İzmir başta olmak üzere tüm yurtta büyük bir coşkuyla kutlanırdı. Bayram günü Ankara semalarında uçaklar görülürdü. Ankara'da her yer süslenir; caddeler, sokaklar al bayraklarla donatılırdı. THK'nın Ankara Hacıbayram'daki merkez binası da bayraklarla süslenir ve gece ışıklandırılırdı. Burada bir kabul töreni yapılırdı; törene TBMM Reisi, Başvekil, Erkan-ı Harbiye Umumiye Reisi, paşalar ve mebuslar katılırdı. Diğer illerde de yetkililerin ve halkın katılımıyla törenler ve eğlenceler düzenlenir, balolar yapılır, filmler gösterilir, tiyatro oyunları sergilenir, spor yarışmaları düzenlenir ve kuruma bağış toplanmaya çalışırlardı. Top atışları yapılır, limanda demirli gemiler ile fabrikalar beş dakika boyunca düdük çalarak törene katılırdı. Tüm esnaf, o gün boyunca elde ettikleri tüm geliri, THK'ya armağan ederdi. Öğrenciler Tayyare Rozeti dağıtırdı. Ayrıca Tayyare Piyangoları düzenlenirdi. THK'nın “Havacılık ve Spor Dergisi”, 30 Ağustos Zafer ve Tayyare Bayramlarına “özel nüsha” çıkarırdı.
30 Ağustos 1929'da Yeşilköy'de İstanbul'un aldığı üç uçağa, Beyazıt, Fatih, Balıkçılar adı verildi. (Havacılık ve Spor, S.7, 15 Eylül 1929 )
Vecihi Hürkuş, birçok şehri kapsayan gösteri uçuşları yapardı. Bu uçuşlar sonrasında da THK'ya bağış toplanırdı. Türkiye'de kurulan uçak fabrikalarında üretilen uçaklar da törenlerde yer alırdı. Örneğin, 1935'te Ankara'daki “Zafer ve Tayyare Bayramı”nda törenin geçit resmi, Kayseri Uçak Fabrikası'nda yapılmış yerli uçakların akrobasi hareketlerinin ardından yerli planörlerle tamamlandı.
En önemlisi de o gün ülkenin birçok yerinde halkın bağışlarıyla satın alınan uçaklara “ad verme töreni” düzenlenirdi. Uçaklara, bağış yapan illerin, ilçelerin adı verilirdi. Uçaklar, Zafer ve Tayyare Bayramı'nda yapılan “ad verme törenleri” sonrasında orduya teslim edilirdi. Örneğin 1931'de toplanan 37 bağış uçağından bazılarına; “Akşehir”, “İskilip”, “Bayburt”, “Siverek”, “Bodrum”, “Cizre” adları verilmişti.
İkinci Dünya Savaşı'nın ufukta görüldüğü günlerde, Tayyare Bayramlarında halk sürekli hava saldırıları konusunda uyarıldı. Gazetelerde 30 Ağustos Zafer ve Tayyare Bayramlarında THK'ya yardım etmenin büyük bir “yurt borcu” olduğu anlatıldı.
II. Dünya Savaşı sonrasında yavaş yavaş yerli-milli uçak sanayinden vazgeçildi. 1950'lerde de uçak fabrikaları kapatıldı. İşte bu süreçte “30 Ağustos Zafer ve Tayyare Bayramı”nın “Tayyare” kısmı da unutturuldu.
1 note · View note
sahrahaber · 4 years ago
Text
Tumblr media
Van'da düşen uçakta şehit olan polis memuru Mersin'de son yolculuğuna uğurlandı https://sahrahaber.com/vanda-dusen-ucakta-sehit-olan-polis-memuru-mersinde-son-yolculuguna-ugurlandi/?utm_source=dlvr.it&utm_medium=tumblr
0 notes