#kaybolansonsayfa
Explore tagged Tumblr posts
kaybolansonsayfa · 2 months ago
Text
Bundan beş yıl önceki halinizle oturup bir limonata içme şansınız olsaydı ona ne söylemek isterdiniz? Ben ilk olarak yanına kurabiye de ister misin diye sorardım kdjsadjksjdkj şaka şaka o zaten olurdu diye düşünüyorum...
16 notes · View notes
kucukkhanimm · 4 years ago
Text
Challenge accepted @masalinnsonsarkisi 
Huzurlu bir akşam yürüyüşü beni çok mutlu eder. Yanımda sevdiğim biri olursa daha da güzel olur.
Çookk eskiden kıskanırdım. Sonra Betül ile tanıştım. Dedim ki içimden Betül’ün her arkadaşını kıskanırsam bu çile bitmez. :D Bıraktım kıskanmayı. Betül’ü kıskanmayınca gerisi çorap söküğü gibi geldi. Daha da kimseyi kıskanmadım :D Ama bu kıskanmayacağım anlamına gelmez tabii ki. 
Korkunç ve aşırı heyecanlı oyuncakları sevmem. Bu yüzden Crazy Dance favorim. Hafif heyecanlı ve çok keyifli.
Tanışmıyoruz ama katılır bence, challenge to @kaybolansonsayfa
13 notes · View notes
kaybolansonsayfa · 26 days ago
Text
Dün akşam kalabalık bir aile konseyi vardı. Aslında artık böyle çok kalabalık aile ortamlarına girmekten kaçınıyorum ama yine de bizimkileri kırmamak adına katıldım. Söz yine dönüp dolaşıp bana gelecekti çünkü. Neden işsizdim? Neden çalışmıyordum? Ne iş yapacaktım? Şimdi ne olmuştum? Cidden bunlara verilebilcek pek çok cevabım olmasına rağmen uzun zamandır birkaç kelimeyle geçiriyorum. Kardeşim bir sağlık personeli ve ataması da inşallah yakın zamanda yapılacak. Ama atama takvimi henüz belli olmadığından ve o esnada boş kalmak istemediğinden çalışmak istedi. Netice itibariyle de farklı bir sektörde geçici olarak yapabileceği bir iş buldu. Yarın ilk iş günü olacak hatta. Bunu öğrendikten sonra her birinin yüzü bana döndü. Benden kardeşimle ilgili nasıl bir tepki beklediklerini az çok tahmin ediyordum ama konduramamıştım. Onun başarısıyla gurur duyarım ben. Sonuna kadar da desteklerim. Bu hayatta dimdik kalabilmesi, kendi maddi özgürlüğüne kavuşabilmesi beni tabii ki çok mutlu eder. Fısır fısır konuşmaların arasında bana olan bakışları yakalıyordum. Cidden artık paranoyak gibi her hareketlerinden bir anlam mı çıkarıyorum ben diyerek kendimi eleştirdim ve sessizliğimi korudum. Gerçi sessizliğimin de onlar için bir anlamı olduğunu sonradan fark ettim. İçten içe kardeşini kıskanan, hatta bu yüzden hiç bu konuyu konuşmayan bir abla ilan edilmişim. Bu cümleler nasıl böyle oldu gerçekten aklım almıyor benim artık. İçlerinden biri konuyu benim de konuşmamı sağlamak adına "Sen çalışmıyor musun aynı yerde?" diye sordu. (Hiçbir anlam ifade etmemesine rağmen cevapladım.) Hayır, kardeşim tek çalışacak dedim. Sonrasında çalışmayı düşünüp düşünmediğim soruldu. "DÜŞÜNÜYORUM" demek isterdim ama "düşünüyorum" dedim sadece. İnsanların hayatlarına bu şekilde sadece dışarıdan bakarak nasıl ahkam kesebiliyorsunuz gerçekten anlayamıyorum bunu. Umursamayacağım, sadece önüme bakacağım diye büyük büyük kararlar aldığım her günün sonunda yeniden aynı yerden dağılıyorum. Kendimi tamir edebildiğimi sanıyordum, güçlüyüm diyordum ama başaramıyorum sanırım. Her gece yoklayan yetersizlik ve başarısızlık hissi peşimi bırakmıyor. Çok duygusal da bakıyor olabilirim. Şu sıralar kendimi dizginlemeyi de bıraktım. Çekirdek ailem ve yakınlarım dışında sarf edilen sözlerin benim için hiçbir anlamı olmamalı aslında. Ama annemi köşeye çekerek kısık sesle konuşma yapmaları çok kırıcıydı. Onlara göre yıllardır ailesinin emeği ve parasıyla okumuş, şimdi de çalışmak istemeyen/iş beğenmeyen, kardeşi çalışacak diye kıskanan bir bencilim. Bu cümlelerin ağırlığını uzun süre kaldıramadım. Dünden beri de aklımda sadece bu mesele var. Umursamamam gerektiğini biliyorum, herkesin hayatının rotasını bambaşka olduğunu biliyorum, yalnızca önüme bakmam gerektiğini biliyorum, insanların ben ne yaparsam yapayım yine konuşacaklarını da biliyorum. Ama bunları bilmek maalesef ki bu yaşadığım duyguları çekip almaya yetmiyor. Allah büyük. İnşallah bu günlerin de bir aydınlığı olacak.
14 notes · View notes
kaybolansonsayfa · 16 days ago
Text
Gün içerisinde fiziki olarak beni yorabilecek aşırı bir iş yapmıyorum ama yatağa geçtiğimde zihnen hissettiğim yorgunluğa bir de fiziksel yorgunluk ekleniyor. Bedenim benim bilgim dahilinde olmadan çalışıyor olabilir mi?
7 notes · View notes
kaybolansonsayfa · 1 month ago
Text
Hayallerimden vazgeçmek mi yaptığım ya da kaçmak mı tam olarak kestiremiyorum. Ancak artık bir karar vererek harekete geçmem gerekiyor. Bunun farkındayım. Her gece uzun uzun düşünmek de zaten çözüme ulaştırmıyor. O yüzden zaman daha da ilerlemeden başlamalıyım. Belki de benim için hayırlısı budur. Üniversitede bir hoca olma hayaliyle çıktığım yolculuk belki de burada sonlanıyordur. Artık önümde başka kapılar vardır belki de. Malum sınava ilk defa tek odağım olarak hazırlanacağım. Ne durumda olduğumu bilmiyorum ama bir rota belirlemenin, yeni planlar yapmanın, her gün ders çalışmanın aslında benim çok sevdiğim şeyler olduğunu biliyorum. Hatta kendime yepyeni bir ajanda bile beğendim. 84832 tane de siyah jel kalem ile yolumuza başlayabiliriz kaybolan. Kendi motivasyonumu toparlayabilmek için yeniden masaya dönmeye, notlarıma ve zihnimi boşaltmaya çok ihtiyacım var. Yolun sonunda inşallah hedeflediğim puanıma ulaşmış olurum.
8 notes · View notes
kaybolansonsayfa · 1 month ago
Text
Bu arada ben kendimi nasıl buna içten içe kapıldım bilmiyorum ama okul bitince bir işim olur fikrine çok inanmışım. (Bu kısım gerçekten çok komik jdsfksdjfsd) Hatta bunun farkında bile değilmişim. Yeni yeni fark ediyorum kendime olan hayal kırıklığımı. Bunu nasıl başardığım konusunda yine hiçbir fikrim yok. Kaybolancım dünyamız tozpembe değil? Farkındasın değil mi?
7 notes · View notes
kaybolansonsayfa · 9 months ago
Text
Sevgili Tumblr ahalisini "Buralarda bir kaybolan vardı, hatırladınız mı?" diyerek darlamak istedim tam şu an. Adım kaybolan olduğu için mi kayboluyorum yoksa kaybolduğum için mi adım kaybolan bu meseleyi bence bir ara konuşalım. (Sadece iç sesim ve ben konuşup neticeye bağlayamayacak ama olsun. Her cümleye nokta koymak zorunda değiliz kaybolan...) Takip ettiğim blogların isim değiştirdiklerini ve benim okumadığım 894375 tane postları olduğu gördüm. 🥺Umarım herkes çok iyidir ve geçen zaman herkesin yaralarını sarmıştır. Çok büyüdük, çok yol aldık, bazen de yolda kaldık. Bazen mi? Neyse, bugün olumsuz konuşmayacağız. ❤️‍🩹 Bu yeniden başlangıç postum olur mu henüz bilmiyorum. Ama buralara bir şeyler yazmayı ve burada vakit geçirmeyi çok özlediğimi fark ettim. Dijital günlük kullanma fikri hala çok hoşuma gidiyor. Uzun hatta upuzun neler olduğunu yazma fikri çık aklımdan kdsfjksdjfkjs şimdi birazcık postlarınızı okuyup azıcık da gevezelik etmeliyim bence.
27 notes · View notes
kaybolansonsayfa · 6 months ago
Text
Gözetmelik yaptığımın kurumun rehberlik hocası dün bana "şey" diye seslendi. Önce algılayamadım, sonra da anlamlandıramadım. Bir senedir adımızı sormadığı için öğrenmemiş olması elbette ki çok normal. Adımı bilmediğini de biliyorum. Zaten mecburi olmadıkça bizimle iletişim kurmaktan kaçınan biri. Ona da tamam. Her şeyi kabul edebilirim. Ters konuşuyor olabilirsin. iletişim kurmak istemiyor olabilirsin. Ama bir yıldır her hafta yüzünü gördüğün, birlikte ortak bir iş yaptığın, mesaini paylaştığın bir çalışma arkadaşına nasıl "şey" diye seslenebilirsin? Ayrıca bu kişi bir eğitimci. İlköğretim öğrencilerinin rehberlik öğretmeni. Çocuklara neyi öğretiyor acaba? "Çocuklar çalışma arkadaşlarınızın ismini öğrenmediyseniz onlara şey diyebilirsiniz. Hatta şşşt falan da uygundur, kullanın gitsin."
11 notes · View notes
kaybolansonsayfa · 4 months ago
Text
Ankaralıların mümkün mertebe dışarıda olmaması gereken bir gün yaşanıyor. Sabah bizimkilerle kahvaltı süresi uzadığı için kütüphane için tam bu saatlerde yola düşmem gerekti. Umalım ki kütüphanenin kliması çalışıyor olsun...
9 notes · View notes
kaybolansonsayfa · 4 months ago
Text
-bazı duraklarda dinlenmek gerekir(miş)-
Anlatmak istediğim onca satır var ki nereden başlayacağımı bilemiyorum. Hatta anlattıktan sonra bunu yeniden okuyabilecek gücüm var mı onu da bilmiyorum. (Zaten bir şeylerin anlatılarak atlatılmadığını öğrenmiştik kaybolan.) Yaşam karmakarışık yolları içerisinde barındıran uzun bir yolculuk. Ben bu yolculuk için diğer birçok insan gibi sayısız hayal kurup gerçekleşmesi için öyle ya da böyle emek verdim. Ulaştığım hayallerim de oldu çok şükür, hatta bir çoğu hayallerimden bile daha güzel oldu. Zaman geçti, büyüdüm ve birkaç şey de öğrendim bu süreçte. Mesela ne kadar istersek isteyelim, ne kadar emek verirsek verelim bazı şeyler olmayınca olmuyormuş. Uğruna verdiğimiz tüm savaşların bizim için çok anlamı olsa da sonucu olmayabiliyormuş. Ama insanız işte, üzülüyoruz. Vardır bunda da bir hayır demeyi, nasip değilmiş demeyi öğrendim sanıyordum ama o kadar çok üzüldüm ki öğrenememişim galiba tam anlamıyla. Kendimi aynanın karşısına alıp hırpalamak da bir çözüm değildi zaten. Amacım suçu mu, suçluyu mu bulmak bilmiyorum. Hatta suç ya da suçlu var mı ortada onu da bilmiyorum. Hayatım boyunca sebepler ve sonuçları üzerinden ilerledim. Çokça düşünüp ufak adımlarla ilerlemeye çalıştım. Çoğu kez düştüm, yeniden doğrulmaya çalışırken yine bir şeyler öğreniyorum diyerek devam etmeye çalıştım. Günün sonunda içimdeki kaybolana hep iç muhasebesi yaptırdım. Çalışmak bana hep iyi geldi mesela. Zihnim hep arka planda birden fazla işle meşgul olmalıydı. Her şeye ben koşmalıydım. Çünkü başarmam gerekiyordu. Neden kendime böyle koca koca görevler edindim, taşımakta zorlandığım yükler aldım bunun cevabını kendime veremedim uzunca bir süre. Böyle bir şeye gerek var mıydı? Sonra dönüp baktığımda fark ettim ki ben bu görevleri bir nişan gibi taşımıştım omuzlarımda. Çünkü kaybolan olmak demek bunları yapmak demekti. Başka türlüsünü hiç öğrenmemiştim ki. Bunlar yoksa ben ben olabilir miyim? Mecburiyet mi dersiniz buna yoksa zorlamak mı ya da adı her ne ise beni motive eden her düştüğümde kaldıran gücümdü bu benim aynı zamanda. Hala da öyle. Her düşüşümde kendimi "senin yapman gerekenler var" diyerek kaldırdım. Bazı düşüşler sert oluyor. Sanırım bu da onlardan biri. Bugün erkenden kalkıp kendime olmayanda da vardır bir hayır vardır demeyi öğretmek istedim. Kalbimi daha fazla örselemeden "bu da geçecek" demek istedim. Öğreneceğiz inşallah kaybolan, her ne kadar üzülsek de "bu benim için daha hayırlıdır belki" demeyi öğrenceğiz. Allah büyük. İnşallah güzel şeyler olacak. Sonunda çok çabaladık ama başardık diyeceğiz.
10 notes · View notes
kaybolansonsayfa · 23 days ago
Text
Babamın kapmış olduğu virüs ile tüm aileyi hasta etmesi, ardından kendisinin iyileşmesi ve siz nereden aldınız bu hastalığı diye sorması? Sorunu kendinde arama söz konusu olduğunda babama ulaşabilirsiniz. Kendisi en yetkili merci oluyor bnc dhdhdhshhdhdhd
4 notes · View notes
kaybolansonsayfa · 6 months ago
Text
Biz de isterdik böyle güzel bir pazar gününde limonatamız ve kitabımız ile sahilde keyifçilik yapmayı fakat ankaralı olmak...
7 notes · View notes
kaybolansonsayfa · 6 months ago
Text
Güneşli bir pazar gününde kütüphanede ders çalışma planı yapmıştım. (Diğer tüm pazarlar olduğu gibi ksdfjkjsdklfj) Ama benden daha önce gelen küçük çocuklar cam kenarındaki manzaralı ve prizli masayı almışlar. Göz yaşlarım eşliğinde orta masalara geçtim. Ders çalışmak için harika bir gün diyerek motivasyonumuzu bozmuyoruz. Hayırlısıyla kadromuzu alabilmek için çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bir de her üç dakikada bir de ne zaman kalkacaklar acaba diye düşünerek masalarında gözüm olduğunu belli etmesem iyi olacak sanırım dkasjkdjaksdjklasj Çocuklar sizi seviyorum ama bu yaşlı ablanız hep o masada ders çalıştığını için biraz üzüldü....... Ama o halleder siz keyfinize bakın...
7 notes · View notes
kaybolansonsayfa · 9 months ago
Text
Şu an aşırı duygusalım. Tumblr giriş kapısında herkese dalin kolonyası ve elmalı kurabiye ikram etmek istedim. Çok özlemişim buradaki gerçek samimiyeti, iyi ki varsınız. 💘🥺
12 notes · View notes
kaybolansonsayfa · 5 days ago
Text
Malum uygulama az önce telefonuma bir bildirim gönderdi: 5 yıl önce... ile başlayan. Tabii ki merakıma yenilerek hemen açtım. Baktığımda evet beş yıl öncesi, evet yine masadayım, evet yine kulaklığım var, evet yine ders çalışıyorum. Aslında şaşırmamam gerekiyor ama insan işte beş yıl önce de tam aynı noktada olduğunu görünce hüzünlenebiliyor. Sonra durakladım. Belki de yanlış yerde duruyorumdur. Belki de bu kapıyı daha fazla zorlamamam gerekiyordur. Hayırlısı böyleymiş diyerek vazgeçmem gerekiyordur. Pes etmek yok derken biraz abartmış olabilir miyiz kaybolan? Zamanında özel sektörde bir iş bularak kendimi bu kadar hırpalamasaydım keşke diye de düşünmüyor değilim. Sınava çalışma kararı aldığımda annem yeniden bu sürecin seni yıpratmasını istemiyorum demişti. O an çok üzülmüştüm. Çünkü kendime yaptıklarım neyse de ailemi de dahil ediyordum. Ama ne yazık ki elimden başka bir şey gelmiyor bu aşamada. Onları gururlandırmak öyle çok istediğim bir şey ki. Bizim kız da çok çabaladı ama başardı desinler istiyorum. Çevredeki o olumsuz konuşmalardan sonra bana bir şey söylemiyorlar ama onları da çok üzdüğünü görüyorum. Dönüp dolaşıp aynı duraklarda kalıyormuşum hissi çok huzursuz edici. Bu hisleri geride bırakarak çok düşünmeden (ne kadar başarabilirim tartışılır) sadece ders çalışmam gerekiyor. Herkesin zamanı kendisine hastı değil mi? Bazılarımız yaşamla mücadele ederken kendisini keşfetmekte zorlanmış olabilir. Bazılarımız kendini çok kaptırmış olabilir. Bunlar çok normal durumlardır. Kendimi bu depresif halden hızlıca çıkarmam gerekiyor. Bana iyi gelen ve aslında en iyi bildiğim şeyi yapmış olacağım. Bu nedenle sadece kendime bir şans daha vermeliyim. Ömrümüz kadar yaşayıp göreceğiz bakalım neler olacak.
4 notes · View notes
kaybolansonsayfa · 23 days ago
Text
Benim kafamı toparlayabilmem için memur olup ayın on beşinde maaş almam gerekiyor ve bilin bakalım ne eksik? Evet, kafam.
4 notes · View notes