#kapanmak
Explore tagged Tumblr posts
dilhunbiri · 1 year ago
Text
“Göğsümde bir yanardağ kıvranıyor Rüveyda Yaraları kapandıkça kanıyor Rüveyda.”
Tumblr media Tumblr media
36 notes · View notes
ikdlin · 2 years ago
Note
Elbette karisilmasi doğru değil ama
Bas örtüsü bi moda trendi değildir.
Kişilerin inançlarından dolayı kapanmasidir
Artik çoğu kişi aile geleneği olduğu icin kapandigindan basi kapalı ama dinle hic alakası olmuyor
Bir kişi kapaniyorsa ona göre yaşaması lazım yoksa tiktoktaki esra rabia Ünal gibi başı kapatıp bütün vücut hatlarını sergileyen kıyafetler giyip dolasmanin bi anlamı yok ki sacma durur hic kapanma daha iyi
Tabi yine de kimseyi ilgilendirmez de doğrusu bu
ben güzel durur demiyorum zaten yanlış bunlar ama doğrusunu mükemmel yapmayıp insanları eleştiri adında yargılayan zorbalayan dalga geçen insanlardan rahatsız oluyorum ha diyelim uyarmak istiyorsa güzel bir dille yapmalı çünkü İslam budur
0 notes
desemkii · 8 months ago
Text
%2 enerjim kaldı olduğum yere yığılıp kapanmak istiyorum şuan
55 notes · View notes
hicyokbisey · 1 year ago
Text
...dışı güzel açmak için vaktinde içe kapanmak gerekiyordu...
Tumblr media
143 notes · View notes
kaybolankisisblog · 23 days ago
Note
Bende kaybolmak istiyorum ama korkuyorum ister istemez
Korkulacak birşey yok aslında kaybolmak dediğimiz birşey sadece içine kapanmak ve bir süre açılmamak gibi birşey
9 notes · View notes
yagmur-lar · 2 months ago
Text
Ama şurada bir bulantı. Gitmiyor, geçmiyor. İnsanlar arasında durmadan mikrop gibi yayılan bir hastalığın bulantısı bu. Kuşku ve güvensizlik. Bunları böyle böyle düşünmek zorunda kalışım… Yoklaya yoklaya yaklaşmak herkese. Şu anlamda ya da bu anlamda… Adımları hesaplı atmak. Yürekleri hesaplı açmak. Açık olamamak. Her gün biraz daha kapanmak. Her gün biraz daha köstebekleşmek, tilkileşmek, böcekleşmek…
Tumblr media
10 notes · View notes
velovis · 1 year ago
Text
öğreniyor; yara susmayı, dikiş tutmayı. ama bilmiyor ki! kapanmak her yaranın harcı değil. öğretiyor; hayat gitmeyi, zaman geçmeyi. ama bilmiyor ki! o evde bıraktığı tek şey anahtarı değil. gidiyor yalnızca, apansızca gidiyor. bildiği tek şey gitmek. bildiği tek şey, oracıkta bitmek.
42 notes · View notes
lanetliyim · 1 year ago
Text
kapanmak nedir bilmeyen onlarca hesap, ben hakkımı helal etmiyorum.
31 notes · View notes
bilmece · 3 months ago
Text
Tam evi süpürecektim elektrikler gitti TÜH!
Telefonum da kapanmak üzere ama öyle olmayaydı iyiydi :(
14 notes · View notes
peltekse · 1 year ago
Text
Bir de yaraya sorun bakalım, neden kapanmak istemiyor..
58 notes · View notes
savasbitti · 4 months ago
Text
Tumblr media
küçükken ne zaman canım sıkılsa, kendi içime kapanmak istesem gider salona kendimi kapatır, karanlıkta yere yatar ve dakikalarca, hatta saatlerce düşünürdüm, hayal kurardım, yeri geldiğinde ağlardım. (bozkırın ortasında böyle bir sahil kenarı nerede, ancak gördüğümüz su ankara'ya giderken gördüğümüz tuz gölü ve bozkırı boydan boya dolanıp karadeniz'e dökülen kızılırmak'tı.) çevremde içimdeki fırtınaları, duygularımı ve düşüncelerimi anlayan yoktu. belli bir yaşa kadar böyle hissettim, belki de bu yaşıma kadar. ben de yazdım. rüyalarımı, hayallerimi, düşüncelerimi yazıp bir öykü hâline getirdim. hâlâ yazıyorum çünkü bundan başka gücüm yok. cemal şakar "bütün masallar bizi anlatır, biz durmadan bir masalı anlatırız." diyor. kendi öykülerime hem bir yazar hem de bir okur gibi yaklaşıyorum. o hayâl dünyasını yansıtabiliyor muyum? kendi gözümde canlandırdığımı okuyucu da canlandırabiliyor mu? bunlara bakıyorum. bazıları öykülerimi basit görüp beğenmeyebiliyor (başkaları beğensin diye yazmıyorum, kendim için yazıyorum) evet, ben de bazen kendimce çok basit öyküler yazıyorum, bunu hissediyorum, kimi zamanda başka yazarların -illaki- etkisi oluyor, bunu da hissediyorum ama olsun diyorum, bak yazıyorum işte. içimde o kadar duygu karmaşası var ki kendime benzeyen karakterleri tek tek anlatıyorum. nasipse II. öykü kitabım eylülde çıkacak. kafdağı'nın ardı. öğrencilerim bazen diyor ki hocam ne kadar sürede yazdınız bu kitabı, liseden beri yavrum. kafamda liseden beri tasarladığım şeyleri zamanı gelince yerine oturtuyorum. konu dağıldı, bundan bahsetmeyecektim. mehmet âkif'in yazdığı bir gece adlı bir şiir var, o benim hissettiğim hisle yazmamış bu şiiri. ama içinde geçen şu cümlenin bazen beni de anlattığını düşünüyorum. "başlarda gezen kanlı ayaklar suya erdi." bu sıralar hissettiğim şey bu. aynı resimdeki gibi "geçse de yolumuz bozkırlardan, denizlere çıkar sokaklar." diye düşünüyorum ya da orhan veli'nin dediği gibi "benim de mi düşüncelerim olacaktı/ben de mi böyle uykusuz kalacaktım/sessiz sedasız mı olacaktım böyle/çok sevdiğim salatayı aramaz mı olacaktım/ben böyle mi olacaktım." şiiri geliyor aklıma. şimdi günlüğümde yeni bir sayfa açabilirim.
17 notes · View notes
hazan-hzn · 4 months ago
Text
Sonra ona dedim ki;
Hayat işte, herkesin bir şekilde yaraları oluyor yaşam denilen yolculukta.. bazı yaraları zaman kapatırken bazıları bir türlü iyileşmiyor, bazen birleri gelip acıyor kapanmak üzere olanları bazen de biz kaşır kanatırız yeniden.. velhasıl kelam iyileşmiyor bazı yaralar.
11 notes · View notes
yildizlariseyrederken · 11 months ago
Text
gözlerim kapanmak üzere gibi bitiyor film
19 notes · View notes
windbreezeatdawn · 6 months ago
Text
Dışarıya kapanmak esasen içeriye açılmaktır. Huzur mu istiyorsun? Az eşya, az insan.
8 notes · View notes
dadaszdkh · 1 year ago
Text
"Bir mahpusu dünya ile hiç alakası olmayan bir zindana kapamak ona en büyük iyiliği yapmaktır. Onu en çok yere vuran şey, hürriyetin elle tutulacak kadar yakınında bulunmak, aynı zamanda ondan ne kadar uzak olduğunu bilmektir. On adım ötede en büyük hürriyetlere götüren denizi dinlemek ve sonra aradaki kalın kale duvarlarına gözleri dikerek bakmaya, denizi yalnız muhayyilede görmeye mecbur kalmak az azap mıdır? Bahçede insanın ayakucuna inerek ekmek kırıntılarını toplayan ve aynı hürriyetsiz topraklarda sağa sola adım atan bir kurşun bir kanat vuruşuyla bu duvarları aşarak serbestliklerle kucaklaşmaya gittiğini görmektense, nefes almaktan başka hürriyeti hatırlatacak hiçbir şey bulunmayan bir yerde kapanmak daha iyi değil midir?”
Sabahattin Ali , İçimizdeki Şeytan 📚"
26 notes · View notes
izmaritkokusuveolum · 1 month ago
Text
Gece karanlığı, odanın dört bir yanını sarhoş bir sessizlikle kaplamıştı. Yatakta dönerken, uyku ona bir hayal gibi uzak görünüyordu. Gözleri yorgunluktan kızarmıştı, ama uyku, sanki kapılarını kapatmış gibiydi. Zihninde dönen düşünceler, uğuldayan bir arı sürüsü gibi sinir bozucu ve rahatsız ediciydi. İçindeki huzursuzluk, kaygıdan beslenerek büyüyor, her geçen dakikada onu daha da köşeye sıkıştırıyordu.
Odanın sıcaklığı, vücudunu adeta saran bir örtü gibi hissediliyordu. Hemen hemen her nefes alışverişinde, boğazında bir düğüm hissetti; bu, içinde biriken duyguların ağırlığını temsil ediyordu. Bir an olsun huzur bulmayı arzularken, hissettiği yalnızlık, karanlığın en derin köşelerine kadar yayılıyordu. Gözleri kapanmak üzereydi ama içindeki kargaşa, bir an bile rahat bırakmıyordu onu. Hıçkırıklar, dudaklarının kenarından fısıldarken, gözyaşları hapsolmuş gibi hissediliyordu; her biri, çıkmak isterken, sanki beklenen anı bir türlü bulamıyordu.
Zaman, o anı beklerken duraksıyordu. Gece uzadıkça, içindeki boşluk daha da büyüyordu. Sıcaklığın içindeki serin bir nefes arayışında, bir yudum huzur dilemekten başka bir şey kalmamıştı geriye. Ama her nefes alışında, içindeki ateş daha da alevleniyor, ruhunu tüketiyordu. O an sadece bir anlık rahatlama arzuluyordu, ama onu boğan kaygılar, karanlığın gölgesinde kaybolmuştu.
Lakin yinede gözlerini kapadı. Uyumaya çalıştı.
6 notes · View notes