#kadın kolej ceket
Explore tagged Tumblr posts
Photo
İlk Aşkım
Hayatım oldukça karmaşıktı, hala daha öyle. Asıl karmaşıklığın kaynağı duygusal geçişler ve kendimi keşfetmeye olan heyecanımdı. Daha ilkokul 1. sınıfa giderken, pipimi sadece işemek için kullandığım dönemlerde sınıfta Miray diye bir kız vardı. Saçları çok güzeldi. Yüzü saçlarına göre o kadarda güzel değildi. Daha o yaşta sivilceleri vardı ama sempatik bir kızdı. 5 yaşından itibaren ileride yaşayacağım evlilik ve yetiştireceğim çocukların planlarını yapıyordum. Ne zaman ne öğreteceğimi ve nasıl bir baba olacağım konusunda sürekli bir şeyler düşünüyordum. Hayalimdeki eşe Miray çok yakındı. Fakat ne varki sınıfın popüler kızıydı ve benim gibi bir yavru ayıyla ilgilenmezdi. Bir önceki yazıda anlattığım gibi onlar doğaları gereği müptezel ve it kopuklarla ilgilenirdi.
3. sınıfa kadar kız beni pek siklemedi. Hoş bende peşinden koşmuyordum. Sadece göz göze geldiğimizde "Akşam gelirken ne alayım?" gibi babamdan kalma cümleler aklımdan geçiyordu. 3. sınıftan sonrada pek değişen bir şey olmamıştı aslında. Fakat benimle daha çok konuşmaya başlamıştı. Aptal aşık modunda değil, büyümüşte küçülmüş modundaydım.
5. sınıftan sonra sınıflarımız dağıtılmadan okulun içerisindeki başka bir binada orta okulu okumaya devam ettik. 7. sınıfta iletişimimiz biraz daha gelişti. Yanımda osuruyordu mesela. Tamam böyle pek romantik gibi durmuyor ama yanlışlıkla kaçırdığında ağzından osuruğa benzer ses çıkartıyordu. Hani "ben osurmadım salak ağzımla yapıyorum o sesi" gibi bir algı operasyonu. Yer mi bunu anadolu çocuuu...
Miray Nil Karaibrahimgil'in küçük haliydi. Hayır o bir ayı değildi. İnşallah ilk çocuktan sonra kilo almazdı. (Almış) Neyse işte siz hayal edin. Kalçası çok güzeldi. Ne gariptir ki kalçasına bakmak gerçekten çok geç aklıma gelmişti. Sanırım 6. sınıfa kadar götüne bakmamıştım kızın. 31 çekerken onu hayal edersem ayıp olacağı düşüncesiyle porno izlemeye başlamıştım. Aşkımıza zarar gelmesin maksat işte.
8. sınıfın sonuna doğru bizim sınıfın en eziği Zübeyir'den bir atak geldi. Miray ortalık malı değildi. Onu ne sınıftan nede okuldan biriyle ne gördüm nede duydum. Bir beden dersi için soyunurken Zübeyir salağı (varyemez oç hiç sevmem) "size bir şey söyleyeceğim beyler bi dinleyin" dedi o çatlak ciyak çiyan ses tonuyla. (Mahallede sürekli dayak yiyip en ince sesiyle "ne vuruyon ogluum" diyen bastı bacaklar vardır ya. Sesi aynı öyleydi. Hala daha öyle, bizim mahallede taklılıyor. Millet buna baktı tabi "ne söyleyecek acaba bu mal" edasıyla. "Ben Miraya aşığım olm hepiniz bilin ondan uzak durun" dedi. Millet güldü tabi. Bense sinirliydim. Daha kimse bir şey demeden "sen önce boklu donunu temizle amk ne aşkı sikerim senin aşkını" dedim. Ben de kendimden böyle bir şey beklemiyordum aslen ama teknik olarak yanlış bir şey söylemedim. Evet, beden dersi için soyunduğunda donunda hep bi bok lekesi vardı. (Götçülüğüm daha küçük yaştan belliymiş) Evet, sikerdim onun aşkısını.
Neyse işte orta okul öyle bitti gitti zaten Mirayda taşındı ne oldu bilmiyorum.
Şimdi facebook'tan baktım. "Koleje gidecek, öğretmen olacak" diyorlardı. Koleje gidememiş, öğretmen olamamış, bankacılık okumuş ama çalışmamış. Koca bulmuş Amerigaya gitmiş. Hep "Miray kilo aldı ayı gibi oldu çocuğu var" diye söylentiler oluyordu ara sıra. Hayır, hala fit bir kız, hala götü büyük. (Çocuğuyla kartopu oynamış)
Ameriga büyük atılım. Benle evlense ne olacaktı amk eşini başka erkeklerle paylaşmak zorunda kalmasından iyidir. Mutluluklar Miray...
Liseden
Lisede oldukça aktif bir öğrencilik hayatım vardı. Allah kahretmesin her şeyim aktif. Neyse. Mirayı unutmam çok zor olmadı, hayali bir şeydi neticede. Önüme sevişmek için 4-5 fırsat çıkmıştı o tipime rağmen. Elimin tersiyle itmiştim. İdeolojim var, hayallerim vardı çünkü. (Bkz. önceki blog yazısı)
Lise birin ortalarında eve dönerken yoldaki dükkanın tabelasını asan bir amca gördüm. Merdiveni yaslamışlar duvara pantolonu çatalına kadar inmiş ağızında sigara tipik trucker beardı. Bir kaç saniye o mükemmel göte kitlendim içim eridi. Oha dedim, "sen nabıyon!.." Hemen kafamı çevirip gittim. İlk defa gerçek anlamda bir erkeğe işte bu zamanlarda hallenmiştim. Elimle münasebet yaşadığım ileriki bir vakitte yine birden aklıma o mükemmel göt geldi ve aklıma gelir gelmez boşaldım. Biraz utanmayla "noluyoz amk" dedim. O utançla bir daha böyle bir şey düşünmemeliyim diyerek daha çok hetero pornosuyla zihnimi dolduruyordum.
İlk Fort
Her zamanki gibi bir sabah okula toplu taşımayla gidiyorum ve geç kalıyorum tabi. Allah kahretmesin her şeyim geç. Neyse. Araç tıklım tıklım. Liseye başladığımdan beri o saatte o araç hep sıkışık. Fakat bir taraftanda rahat. Zira hiç tutunmaya gerek kalmadan götümü kapıya yaslayıp gidebiliyorum. "Pardon ya çarptım" derdi yok. Çarpmamak mümkün değil. Önümde taş gibi bi hatun var. Sağda solda her yerde insanlar. Tam o sırada sikimde bir el hissettim. Kadının ellerine baktım göremiyorum. Amk göbek var, üniforma ceket gömlek çanta palto bir sürü şey var. Mememden aşağısını göremiyorum sıkışıklıktan. Bende bu hanımefendinin beni fortladığını düşündüm. Biraz geri kaçmaya çalışamadım bile. Yer yok ki. ¯\_(ツ)_/¯ İneceğim durağa daha 15-16 dakika var. Bende "iyi madem" diyerek bıraktım. Anında erekte oldum. Bu yaşlarda ve bu tarz durumlarda default ereksiyon geliyor bilirsiniz işte. Kadın öyle bir profesyönel ki "Allahım bunu nasıl yapabilir" diyorum. İnmem gereken duraktan 1 durak kadar önce fermuarımı açmaya çalışınca dedim "hüoppp!..". "Sikimi çıkartıp beni orada fortçu durumuna düşürecek zaar." düşüncesiyle elimi fermuarıma götürüp elini ittim. "Allahım bu ne biçim el!.. Bu kadının eli olamaz" diye düşünürken el yukarı doğru çıktı ve bana arkası dönük bir ayı amcanın eli olduğunu anladım. O arada bana gülümseyerek göz kırptı ve inmem gereken duraktan bir durak önce indi. Kapının önünde benim de inmemi bekledi ama yok öyle yağma. Böbreğimi mi çalacak ne yapacak nereden bileyim!!
İlk fort korkutucuydu. İstediğim bir şey değildi ama hoşuma da gitmedi değildi hani. Alan razı veren razıysa neden olmasındı? Haftada en az 1 kez pipime masaj yapılmasıyla devam eden bir lise hayatım oldu. Artık her akşam boşalmaya çalışıyordum duşta ki yarın ellerlerse falan pantolonuma boşalmayayım. Kaldı ki evet, lise hayatım boyunca 2-3 kere pantolonuma boşalmıştım. Altıma boşaldığım durumlarda çok basit bir yöntemim vardı. Okula gittiğinde arkadaşları bul > kantine git > su al ve yanlışlıkla üstüne dök. Dalga geçen oluyor fakat paltonu çıkarttığında oluşan izi görmelerinden daha çekilir bir durum.
Önemli bir detay vermem lazım ki yaşım olmuş kaç... Bu yaşıma kadar bir kere bile "birinin orasına deydireyim, birinin şurasına sürteyim" gibi bir eylemim asla olmadı, olamaz. Ama isteyen ellesin ben ok'im. Götüme taciz hayatım boyunca hiç başıma gelmedi. Nedeni ise şu; her zaman toplu taşımaya bindiğimde götümü düz bir yere dayarım. Eğer çok sıkışıksa ve kontrol edemiyorsam mutlaka arkamda bir kadın olur. Taciz ederse o etsin straponla sikecek hali yok ya!.. (Sikti ahahafgshs)
Böylelikle ilk eşcinsel deneyimlerimi farkında olarak ya da olmayarak yaşamaya başlamıştım. Artık porno izlerken gruplu hetero videolarda erkeklerin sevişmesine "eh işte normal ne var yani oyuncu bunlar" gözüyle bakabilme yeteneği de geliştirmiştim.
Göktuğ Case
Lise kinci sınıftayken kültür derslerini birlikte aldığımız başka bir sınıfa Göktuğ diye biri gelmişti. İlk arka bahçede karşılaşmıştım. Görür görmez sikim kalkmıştı. Haftada bir zaten erkeğin biri sikimle oynuyor. Erkeğe hallenmek bu fiziksel durum karşısında çokta anormal değildi. Anormal olan yüzlerce insanın içinde sikimin okşanmasıydı. Buna karşın düşünsel olarak asla bir erkekle yatabilmeyi düşünemiyordum. "Erkeğiz biz hamığa" düşüncesiyle değil. Hayallerime tersti. Daha sonra Göktuğ ile muhabbeti ilerlettik. Kafa çocuktu aslında. Konuşmanın ilk 5 dakikası oldukça iyiyken sonrasında zeka seviyesi oldukça belli olduğundan ötürü yanından kaçasın geliyordu. Nedendir bilinmez bu çocuğu kimse lisenin sonuna kadar sevemedi. Evet ayıydı ama ben ayının zeki, çevik, koca götlü ve akıllısını severim. Bunda koca göt dışındakilerin hiçbiri yoktu. Bir süre sonra selamımı kestim. Yapıştımı bırakmıyordu amk. Bide sürekli dokunmalar itmeler ne bileyim. Zekasına uygun hareketler...
Bu olaydan hemen sonra hayatım boyunca kime "oha amk bu süper" diye iç geçirsem ve bir şekilde kader ağlarını örse malın önde gideni çıktı. Şimdiye kadar hiç şaşmadı. Ya da benim beklentim çok farklı. Bilemiyorum altan.
O zamanlar Kanal D'de Yaprak Dökümü var. Halil Ergün ^_^. Nasıl bir chubby. Nasıl maskülen. Nasıl babacan. Oy yerim ben onu. Her salı akşamı mutlaka çekirdek kola eşliğinde "Yeter Hayriye Yeter!!!" demesini izliyorum. Ama sorsanız gay değilim öyle bir kafa. Bu platonik aşkın bitmesi biraz uzun sürdü. Dizinin bitmesine yakın Halil Ergün'ü bir sabah programında okula gitmeden önce görmüştüm. Şu kadar söyleyeyim: Fular, ses tonu ve el hareketleri. :/ :'(
Lise bitti. Ben hala kontrollü olarak bakirim. Flörtöz kızlarla karşılaşıyorum ama olmaz, ben aşk adamıyım bikere taam mı? Toplu taşımadaki olayları saymazsak seks hayatım otuzbirden ibaret. Gayet mutlu ve huzurluyum aslında, kendime yetiyorum daha ne olsun.
Üniversite
Üniversite için şehir dışına gittim. Aklımda nasıl şeyler var anlatamam. Hiçbiri cinsellikle değil saf özgürlükle alakalı. Üniversitenin tiyatro topluluğuna giriyorum, basketbol sahasında sabahlıyorum nasıl aktifim nasıl. (Allah kahretmesin yine aktifim) Şehir dışına okumaya aynı sınıftan bir chubby'le gidiyorum. Ailem, şehir dışına taşınan chubby arkadaşımın ailesiyle sikimsonik bir yerde yaşamama hükmettiler. Neyse sorun değil eve uyumadan uyumaya gideceğim nasılsa. O zamanlar hayaller uçakken gerçekler yük kamyonun arkası oldu.
Bu kısım asla heyecanlandıklarım kapsamında değil sadece başıma gelenler kapsamında anlatıyorum. Zira evet chubby severim ama yaşıtım olanları değil. Olgun chubby lav ben. Yüz yuvarlaklığı, sevecenliği, sakalı falan detaylar var sonra anlatırım onlarıda bir ara.
Kamyonun arkasında üçlü koltuk üstünde adını bile zikretmek istemediğim chubby var. Eşcinsel olduğundan %500 eminim. İtici ötesi bir tipi var. İlk başlarda evet sempatik geliyordu ama o da Göktuğ gibi kabak oldu kısa zamanda. Beyin konusunda da Göktuğyla yarışır. Embesil.
Yolculuk kaç saat sürüyordu hatırlamıyorum ama 14-15 saat gibi bir şeydi sanırım. O koltuğun ben fren yapmasam nelere şahit olacağını düşünmek bile istemiyorum. Şu kadarını söyleyeyim: "Şöyle kucağına doğru yatsam sorun olur mu ya?"
İşte böyle gittik üniversiteye. Hayallerimi gerçekleştirdiğim tek dönem sanırım oydu. Kısa sürede "Şişme bebek alıp birlikte sikelim mi?"lerden kurtulup başka bir eve çıktım ve iki sene su gibi okul kulüplerinde aktı geçti. Basketbol yüzünden neredeyse muscle olacaktım. Sokakta bile neredeyse sevişilen bir ilimizde (EVET İZMİR) eşcinsellikle alakalı bir ibare ne gördüm nede aklıma geldi. Aklım fikrim özgürlüğümdeydi.
Konu dışında ama İzmirlilerin kendisini İstanbulla karşılaştırıp durmasından nefret ettiğim kadar başka hiç bir şeyden etmedim. Lafım sana koca götlü kız!.. :/
"Ben Askere Gidecem"
Üniversiteden sonra İstanbula dönünce tabi yapacak ne var diye boşlukta kalıyorsun. Askere mi gitsem? Yok yea napıcam askerde falan derken zaman aktı geçti. Küçüklüğümden beri vatan millet sakarya düşünen biri olarak askere gitmek benim için önemliydi. Gidecektimde. Ama şans eseri mesleğimle hiç alakası olmayan bir işe girdim ve Türkiye'nin sektöründe en bilindik ve en büyük şirketinde çok önemli pozisyonlara kadar yükseldim. Askerlik yalan oldu tabi... Bedelliden de yararlanamadım. Fakirim ya. 15.000 kişi 1 lira verseydi hallederdim halbuki. Neyse.
Filmlerle Aram Hep İyi Olmuştur
Gerçek yaşantılar dışında mental yaşantılarıma da kısacık bir giriş yapayım istiyorum. İlk okul döneminde Ghost Busters'a televizyonda ilk denk geldiğimde kilitlenip kalmıştım. Tabelacı ayıcık olayından sonra olduğuna eminim sadece. Oldukça fazla film izleyen birisiyimdir ama Bill Murray gibisini görmedim. Bir dönem sürekli bu film oynatıldı. Belki 20 belki 30 kere izlemişimdir. Film hakkında bir şey sorsanız hiç bir şey hatırlamıyorum. Hayalet kovalıyorlar falan. Ama Bill'e kitaplar yazabilirim. '_'
Konumuzdan ufak bir sapmayla Hulusi Kentmen dedemize büyük büyük kalpler gönderiyorum. ^_^
2000'lerin başında yayınlanmaya başlamış ve sonradan bir kült olmuş 7 numara ekibine de buradan büyük selam ve sevgilerimi gönderiyorum. Volkan Girgin (Recep) dizide oldukça itici bir tipe sahipken günümüz Volkanı açılmış saçılmış güzel bir ayı olmuş. Sevgiler kendisine. Ama asıl oskar goz tu Engin Alkan. Engin Alkan'ı bir kenara bırakırsak dizi gerçekten en başarılı TRT dizilerinden biri. Fakat Engini kenara bırakamıyorum. O hep ortada olsun galp galp.
Fatih Terim Galatasaray camiasına kazandırdığı başarılar nedeniyle kalplerimize taht kurmuştur shshs.
Ümit sana noolmuş yağ? galp.
Ahmet Mümtaz Taylan çok sevdiğimiz bir oyuncudur oldukça başarılı diğ miy? (:
Fikret Kuşkan'ın son hali de oldukça başarılı bir oyunc... Bi dakka ya ne orosbuymuşum böyle ben. Konuyu kapatıyorum. Resmen orosbuluğum tuttu.
Büyük Şirketteki Ayla
Evet, şimdi kafalardaki büyük soru işaretini kaldırıyorum. "Bu biseksüel mi yoksa götünden mi sallıyo?" diye sorularınızı hissedebiliyorum. Ben de bu konuyu çok ama çok düşündüm. Hatta ne olduğum ve ne olmadığımla alakalı geceleri gözüme uyku girmedi. En sonunda huzurun cehalette olduğuna karar verdim ve içinden çıkamadığım sorulara "neyse odur işte" demeyi öğrendim.
Bu şirkete girdiğimin birinci senesi henüz dolmak üzereydi ki hiç görülmemiş, tamamen torpilsiz şekilde şirketin çok ciddi bir noktasına terfi ettim. Bu pozisyon gereği çok ciddi sayıda çalışanla muhattap olup herkesin derdini dinliyordum. İşe alımları da bana kitlemişlerdi. Bir gün Ayla diye bir kızı işe aldım. Çok sevecen çıtı pıtı kendi halinde paraya ihtiyacı olan bir üniversite öğrencisiydi. Yine tamamen işim gereği Ayla'yla 1 hafta boyunca ilgilenmem gerekiyordu. Her işe giren personelle bu şekilde zaman geçirmek görev tanımımda vardı. Zaman geçirdikçe çok sevdim, çok sevdikçe daha çok vakit geçirdim. Ama bu bir aşk değildi. "Olsa çok güzel olur be"ydi. Ama kendi koyduğum kuralı çiğneyemez, aynı şirkette olduğum birisiyle ne cinsel ne duygusal nede ikisi birden bir ilişkim olabilirdi. Her yaz 3'er ay bizim şirkette çalıştı. Ona hiç bir zaman bir şey söyleyemedim. İletişimimiz daha sonra çok güzel bir arkadaşlığa döndü. Fakat bende şirketten ayrıldıktan sonra bir ilişkisi başladı ve bana hiç bir neden yokken "tacizci" tavırları sergiledi. Engelledim. :/
Şirkette 4 yıl kadar çalıştıktan sonra kendi mesleğime geri döndüm. Ve asıl meselede zaten bundan sonra başlıyor.
Alın cipsleri, kapatın Growlr'ı, Tekyöne gitmeyiverin, Paşam (Durak) zaten ölü... Hayatınızın en karmaşık ilişkiler dizisine hazırlanın.
Yazıyı hazırlayana kadar beğenin, paylaşın, yorum yapın ve beni özleyin anacım...
baaaaayyyy
#eşcinsel blog#türkiyede eşcinsellik#eşcinsel#gay#gay bear#türk gay hikayeler#growlr#tekyön#paşam#durak#ayı
3 notes
·
View notes
Text
KOTON Kadın Etek ve Pantolon Modelleri ile Işılda
Her zaman kurtarıcı parçalardan olan kadın pantolon ve kadın etek modelleri konforlu ve rahat formları ile tarzını hayal ettiğin gibi yansıtmanı sağlıyor. Kendine özgü bir kombin yaratmak istediğinde her zaman yardımına koşan alt giyim çeşitleri ihtiyaçlarına rahatlıkla cevap veriyor. Bakışları üzerinde toplayan renklerin yanında midi, mini ve maxi boyları ile etekler ya da dar, boru, İspanyol paça alternatifleri ile aklını başından alan pantolon modelleri karar sürecini keyifli hale getiriyor. İster sportif ister klasik bir görünüm yakalamak için KOTON kadın alt giyim modelleri her zaman yanında!
Farkını Ortaya Koyan Kadın Pantolon Modelleri
Kombinlerini gideceğin yere, zevkine ya da o günkü ruh haline göre yapıyor olabilirsin. KOTON pantolon modelleri, sana her anına özel kombin yapabileceğin kesim ve renkte çeşitli alternatifler sunuyor. Dar ve feminen modeller ile kadınsı kombinler yaratman ya da salaş kesime sahip pantolon-sweatshirt uyumu ile sokak modasının özgürlüğünü yaşaman mümkün. Cepli kargo pantolonlar ile giyeceğin cropbluz’lar görüntüne estetiğin yanında dinamizm katıyor. İş görüşmelerinin yıldız parçası kareli dar kesim pantolonlar uygun renkte bir gömlek ve blazer ceket ile tamamlandığında, sadeliği ve şıklığı gözler önüne seriyor. 90’ların stilini özlüyor musun? O zaman yaz mevsimi yaklaşırken enerjinin sırrı çiçekli İspanyol paça pantolonlarda saklı! Zengin kadın pantolon modelleri ile iş ya da özel hayatında özgün kombinler ortaya koyabilir, ruhunu yansıtabilirsin.
Tarz Sahibi Kadınların Yeni Adresi: Jogger Pantolonlar
Son dönemlerde adından sıklıkla söz ettiren jogger pantolon modelleri, farklı renklerde kareli ve düz desenleri ile ilgiyi üzerinde topluyor. Her ortamın anahtar parçası olan jogger pantolon modeller, kombinlerinde cesurluktan yana olanların yeni keşfi! Rahat ve şık kesimlerden hoşlanıyorsan, jogger’lar tam sana göre! KOTON, kadın jogger pantolon koleksiyonunu renk, desen ve form çeşitliliği ile oldukça geniş tutuyor ve senin de karar verme sürecini bir taraftan zorlaştırırken bir taraftan da eğlenceli hale getiriyor. Sneaker, casual ayakkabı ya da postal botlar ile rahatlıkla uyum gösteren modeller, bluz ya da t-shirt’lerin ile adeta dans ediyor ve sana da bu dansa eşlik etmek kalıyor. İş yerinde düz renkler, arkadaşların ile buluşurken kareli ya da renkli desenler ile kaplı pantolonlar konforlu bir alan yaratarak rahat hareket etmeni sağlıyor.
Göz Alıcı Etek Modelleri İle Tüm Dikkatler Sende
Gardrobunun en eğlenceli bölümü, rengarenk ve boy boy farklı kesime sahip eteklerinden oluşuyor, değil mi? Yaz mevsimi için ayrı, kış mevsimi için ayrı modellerde eteklerinin her birinin kalbinde özel bir yeri vardır. Çiçekli, geometrik, kareli desenleri ile etekler seni çağırıyor. Midi, mini ya da maxi boylarda etek modelleri beğenine sunuluyor. Eteklerin yazın kullanımı daha yaygın olsa da artık kış aylarında da eteklerle şıklığından ödün vermene gerek kalmıyor. Parlak, fitilli kadife eteklerine eşlik eden gömlekler ile oluşturduğun kombinler sayesinde tüm gözler üzerinde! Düğme detayları ile günlük giyimin en sık kullanılan parçalarından biri olan kadın etek modellerini renkli sweatshirt’lerin ile deneyebilirsin. Okul günlerine geri dönmek ister misin? Kırmızı kareli etekler ile kolej ayakkabılarının eşsiz uyumu seni o günlerine götürüyor. Midi boy etekler gece şıklığına da uyarlanıyor. Pullu ya da parlak pilili pileli midi boy etekler gece dışarı çıktığında üzerinde adeta ışıldıyor. İster gömlek ister cropsweatshirt istersen de basic t-shirt’ler ile kullanabileceğin kot, şifon ya da kadife etek modelleri her anında sana eşlik ediyor.
KOTON’un her bütçeye ve stile hitap eden pantolon ve etek modellerini farklı kombinlerin ile kullanarak hayalindeki görüntüye kavuşabilirsin!
Detaylar: https://www.herseydenbirsey.com/koton-kadin-etek-ve-pantolon-modelleri-ile-isilda
0 notes
Text
Magazin, Sağlık ve Kadın'a dair her şey...
http://feminenn.com/diesel-2015-ilkbahar-yaz-on-koleksiyonu/ Diesel 2015 İlkbahar-Yaz Ön Koleksiyonu
2015 İlkbahar-yaz ön koleksiyonu için üniversite gençliğinden ilham alan Diesel yeni sezonu “pozitif olmak” ana temasıyla hazırladı.
Diesel’in yeni sezonun hikâyesi öğrenci kampüsleri ve kolej yaşamı ve belki de hiç okula gidememiş insanlar hakkında. Koleksiyon’un yaratıcısı Nicola Formichetti; “Yeni Koleksiyon 2014 Kış koleksiyonunun evrimi niteliğinde, Diesel’in her daim DNA’sı denim, yeni sezonda tutkunlarımızın yine çok beğeneceği denimlerin yanı sıra deri ve askeri tema tüm koleksiyon içinde dağılarak güçlü ve sportif tema ile kombinleniyor.“
Diesel’in yeni sezonun ilk koleksiyonunda ağırlıklı olarak Preppy Rock, Tattoo ve Black Carpet stillerini göreceğiz. ‘Pozitif olmak’ ana temasında hazırlanan yeni sezonda kadın ve erkek koleksiyonlarında rahatlık ön planda olacak. Mevsim geçişleri için sportif ceket ve kazaklar tercih edilirken, Diesel’in can damarı olan denim ve deri ürünler yine başköşede yerini alıyor. Yeni sezonda aynı zamanda gece hayatının şık kadın ve erkekleri için şifon ve deri elbiseler, gömlekler, blazer ceketler yer alıyor.
Modadan öte yaşam tarzıdır; Preppy Rock
Diesel’in çılgın müdavimleri standartların dışında yaşayan alternatif tutumlarıyla Preppy Rock tarzıyla dikkatleri çekiyor. Standart kalıpların dışında yaşayan, tarzını yaşam biçimi haline getirenlerin modadaki karşılığı olan Preppy Rock, bu sezon moda dünyasına yön verecek. Diesel’in yeni sezon koleksiyonunda yer alan düz kesim kolları taşlanmış jean ceketler, dar kesim deri pantolonlar ile kombinlenecek. Bunun yanı sıra blazer ceketlerin ceplerine, sweatshirtlere ve klasik şapkalara işlenen/uygulanan mavi, sarı ve kırmızı renklerde harfler, numaralar ve Yunan harflerinden oluşan logolar ürünlere hareket katıyor.
Şehrin asi ve haylaz çocukları için Tattoo…
Sıradışı olmayı seven, şehri asi, haylaz ve sert çocuklarını Diesel’in yeni koleksiyonu yine baştan çıkaracak. Dövme konseptiyle hazırlanan koleksiyon grafik, güçlü tasarımlarla oluşturulan mürekkep çalışması saten ürünlerin üzerine işlemeli veya eşarp üzerine basılmış gibi görünüyor. 2015 İlkbahar sezonunun en çok tercih edilen ürünlerinden biri yine hiç kuşkusuz deri ceketler olacak. Metal amblem, fermuar ve dövme baskılar ile detaylandırılan deri ceketler, asi ruhların gönlünü fethedecek. Vücuda oturan elbiseleri deri ceketlerle kombinleyerek hem şık hem de çok tarz görünmek mümkün.
Yeni sezon koleksiyonundaki sweatshirt, t-shirt ve ceketlere gül, yılan ve çeşitli semboller işlenerek dövme görünümü elde ediliyor. Taşlanmış, yırtık ve yamalı denimler yine önümüzdeki dönemin baş tacı. Kıyafetlerin yanı sıra aksesuarlar da dövmelerle zenginleştirilerek hazırlandı, deri siyah sırt çantalar gümüşlerle işlenerek tarz ve aykırı bir görünüm kazandırıldı.
Black Carpet koleksiyonu ile gece kuşları yine en ‘Şık’
Gece gezmelerini sevenler için oluşturulan özel ‘Black Carpet’ koleksiyonu zengin detaylarla ve dokularla harmanlanarak ürünlere cool kişilikler kazandırılmış. Gece hayatının şık kadınları ve karizma erkekleri için hazırlanan özel koleksiyonun en dikkat çeken ürünlerinden biri çıkarılabilir fırfırlarla süslü siyah gömlek ve şifon elbiseler olacak. Kabarık etekli mini siyah tül ile donatılmış elbiseler, Swarovski taşlarla hareketlendirilmiş smokin ceketler sezonun favori parçaları.
Diesel’in yeni sezon koleksiyonunda klasik ve aykırı denimlerin yanı sıra siyah, gri ve indigo denimler de yer alıyor. Bu yılın trendi mat ya da parlak kaplama siyah denimler fermuar detaylarıyla hareketlendirilecek. Aynı zamanda jean ceket ve etekler fırfır detaylı denim parçalarla tamamlanıyor. Aksesuaları incelediğimizde çivilerle kaplanan siyah deri kapaklı sırt çantaları ve ayak bileğini kavrayan, tokalı, topuklu seksi sandalet ile göreceğiz. Gümüş yansıtılmış mokasenler ve siyah çizmeler şık bir görüntü veriyor.
Diesel paletine; siyah, gri ve indigo denim geliyor. Jean ceket ve etekler; cepler, önlükler ve fırfır denim parçalarla tamamlanıyor. İndigo denimler yeni bir taşlama yöntemiyle üretiliyor ve bacaklar üzerine yamalı farklı tonları ile yıpranmış eski jean görünümü elde ediliyor. Couture Denim ise; mat veya parlak kaplamalara sahip siyah jeanlerden oluşuyor dar fit görüntüsü ve ceplerindeki çıtçıt ve çoklu fermuarlar, kristaller ile güçlü bir uyum gösteriyor.
2015 İlkbahar/Yaz sezonunun ön koleksiyonu tüm Diesel mağazalarında yerini aldı. Diesel mağazaları İstanbul Akmerkez, Nişantaşı, İstinye Park, Erenköy, Taksim, Akasya, Carousel ve Beyoğlu’ndaki Diesel mağazalarının yanı sıra İzmir Alsancak, Forum Bornova, Ankara Next Level, Bodrum, Kuşadası ve Antalya Migros’ta bulunuyor.
#Diesel, #Diesel2015Koleksiyonu, #DieselYazKoleksiyonu, #Giyim, #GiyimAksesuar Magazin, Sağlık ve Kadın'a dair her şey...
0 notes
Text
Kolej Ceket Modası
Kolej ceket vazgeçilmez ve ağır bir duruş sergilemek için ceketlere önemli yer tutar. Çoğu erkek ve kadın için ceket olmazsa olmazların arasında yer alır. İlkbahar aylarında kumaş kolej ceketler ön planda olsa da kış aylarında kumaş pek tercih edilmez.
Bunun yerine sizi sıcak tutacak bir mont ve kaban hissi uyandıracak unisex kolej ceket modellerinden sizlere bahsedeceğiz. Bakalım 2021 - 2022 yıllarında nasıl bir unisex kolej ceket modası yapılmış. Sizde babanıza veya eşinize kışlık hediye almak isterseniz veya doğum günü varsa kaliteli kolej ceket satın alabilirsiniz.
Kadife eskiden Osmanlı İmparatorluğu döneminde güç ve asaletin simgesi olarak ifade edilmekteydi. İpek kadifeler padişah ve sultanların giydiği elbiseler hep böyleydi. O günden bugüne kadar modacılar sayesinde kadife kumaş baya yol katetti. Gençler genelde unisex spor kolej ceket modellerini tercih etmektedir. Orta yaş ise kadife fitilli ceket modellerini tercih etmektedir.
Kadın kolej ceket renkleri siyah, kahverengi, mavi, yeşil, gri gibi renkler trend olmuştur. Sol üst cebinde ise logo işlemesi ile farklı bir tarz katmaktadır. Unisex kolej ceket fiyatları 250 ile 500 TL arasında satışları yapılıyor. Buradan bayanlara duyurulur hediye alacakların bilgisine sunarız.
Özel dikim, özel tasarımdır. Normal kalıptır, günlük yaşantınızda kullandığınız bedeni tercih edebilirsiniz.
0 notes