#jüpiter oğlak burcunda nedir
Explore tagged Tumblr posts
akrepblog · 5 months ago
Text
Jüpiter Oğlak Burcunda
Tumblr media
Jüpiter Oğlak Burcunda
Jüpiter oğlak burcunda ne demek? Jüpiter oğlak burcunda hangi konuları ve nasıl etkiler? Jüpiter oğlak burcunda olumlu ve olumsuz etkileri nelerdir? Jüpiter oğlakta hangi evde nasıl etkiler?
Jüpiter Oğlak Burcunda Etkileri ve Anlamı
Jüpiter 'in Oğlak burcunda olması, büyüme ve genişleme enerjisinin daha yapılandırılmış ve disiplinli bir şekilde ifade bulduğu dönemleri temsil eder. Bu dönemde, kariyer, iş hayatı ve uzun vadeli projelerde önemli adımlar atılabilir. Jüpiter Oğlak burcunda iken,
finansal planlama,
eğitim ve kişisel gelişim
konularında da olumlu etkiler görülür. Ancak, aşırı hırs ve katılık gibi olumsuz etkiler de yaşanabilir. Sabit doğum haritasında ve transitte Jüpiter 'in Oğlak burcunda bulunduğu ev ve yaptığı açılara göre farklı etkiler ortaya çıkacaktır.
Oğlak Burcu Künyesi
Latince Adı: Capricornus
Sembol: Keçi (deniz keçisi, yarı balık yarı keçi)
Element: Toprak burcu
Nitelik: Öncü burç
Yönetici Gezegen: Satürn
Renkler: Siyah, koyu gri, kahverengi
Uğurlu Taşlar: Oniks, kehribar, lal taşı
Çiçekler: Menekşe, kadife çiçeği, karanfil
Metal: Kurşun
Gün: Cumartesi
Karşıt Burç: Yengeç
Yönettiği Ev: 10. Ev
Genel Özellikleri
Disiplin ve Sorumluluk: Oğlak burcu, disiplinli ve sorumluluk sahibi yapısıyla tanınır. Hedeflerine ulaşmak için sıkı çalışır ve sabırlıdır.
Pratik ve Gerçekçi: Pratik zekaları ve gerçekçi bakış açıları, onları hayatta başarılı kılar. Maddi güvence ve istikrar onlar için önemlidir.
Hedef Odaklı: Oğlak burcu bireyleri, belirledikleri hedeflere ulaşma konusunda kararlıdır. Uzun vadeli planlar yapar ve bu planlara sadık kalırlar.
Geleneksel ve Tutucu: Geleneklere ve kurallara bağlıdırlar. Değişime karşı temkinlidirler ve genellikle tutucu bir yaklaşım sergilerler.
Soğukkanlı ve Ciddi: Duygusal konularda soğukkanlı ve ciddi bir tutum sergilerler. İlişkilerinde sadık ve güvenilirdirler.
Olumlu Yönleri
Disiplin ve kararlılık
Pratik zekâ ve gerçekçilik
Sorumluluk sahibi
Uzun vadeli planlar yapabilme
Güvenilirlik ve sadakat
İstikrar ve dayanıklılık
Çalışkanlık ve azim
Olumsuz Yönleri
Aşırı tutuculuk
Duygusal soğukluk
Esneklik eksikliği
İnatçılık
Karamsarlık ve melankoli
Fazla iş odaklılık
Eleştirel ve katı tutum
Oğlak burcu, disiplini ve kararlılığı ile bilinirken, pratik zekası ve gerçekçi bakış açısıyla da dikkat çeker. Uzun vadeli hedeflerine ulaşmak için sıkı çalışır ve sabırlıdır. Ancak, tutuculuğu ve duygusal soğukluğu nedeniyle bazen ilişkilerde zorluklar yaşayabilir. Geleneklere bağlı yapısı ve sorumluluk sahibi tutumu ile güvenilir bir burçtur.
Jüpiter Oğlak Burcunda Ne Demek?
Sabit haritada ve transitte Jüpiter Oğlak burcunda olduğunda ortaya çıkan etkilerin bir kısmını şu şekilde sıralayabiliriz,
Sorumluluk sahibi olmayı, hayatın ciddi yanlarına odaklanmayı tercih edebilir.
Finansal konularda fırsatları değerlendirebilir, gelir kaynakları artabilir.
Kariyer ve eğitim konularında ilerleme kaydedebilir, hedeflerine odaklanır.
Sistematik, planlı ve disiplinli çalışma becerisi gelişir.
Sorunları pratik çözümler üreterek halletmeye çalışır.
Her şeyi ince ayrıntısına kadar araştırma eğilimi güçlenir.
Sağlıklı yaşam tarzı edinmeye yatkınlık artar.
Sorumluluk almaktan kaçmaz, görevlerini takip eder.
Realist ve duruma uygun hareket etmeyi başarır.
Ek bilgi ve fırsatlar edinmek için yoğun çaba harcar.
Ciddi konulara merakı büyür, öğrenme motivasyonu yükselir.
Jüpiter bulunduğu eve göre Oğlak burcunun disiplinli ve ciddi yönlerini güçlendirir.
0 notes
sarhosumastroloji · 3 years ago
Text
Juno Doğum Haritanızda Nerede ?
Juno - Kadersel eş
Juno, bir asteroiddir. Haritada bir gezegen kadar etkili ve güçlüdür. Diğer asteroidler haritada detayları verir. Yalnız Juno, kadersel bir göstergedir. Juno, ortalama yılda bir burç geçer. Fakat bu geçiş bazen 1-2 yılda bir, bazen 9 ayda bir burç da olabilir. Ortalama 2 ay retro yapar. Burçtan burca ve yıllara göre değişiklik gösterir. Yörüngesi değişiktir, dengesizdir. Mitolojide Jüpiter’in kız kardeşi ve karısıdır, İonna olarak adlandırılır ama Roma mitolojisinde Juno adı verilmiştir, Yunan mitolojisinde ise Hera’dır. Tavus kuşu ile bağlantılıdır. Evliliği, evlilikteki şansı, tavus kuşu ile temsil edilir.
Sevgi lisanımız Venüs’tür ama Juno da bizim kaderimizdir. Tamamen kaderseldir. Juno doğum haritasında, evlilik, gençlik ve doğum ile alakalı bir yapıdır ve Juno ile başlayan ilişkiler, çocuk ile ödüllendirilir. Aile kurma ile ilgili bir yapıdır. Sahiplenmeyi de temsil eder. Tam bir dişidir. Nerede olursa olsun, kıskançtır. Yasal birliktelikleri ve ortaklıkları da temsil eder. Retrolarda zayıf burçta ise bulunduğu eve göre geç evlilik ya da evlilikte bereketsizlik verebilir. Aldığı açılar da önemlidir. Juno hangi evde ve burçta ise o konulara göre evliliğin gidişatını da gösterir. Juno’yu aşk ile karıştırmamak gerekir. Juno aşkı değil, evliliği de gösterdiği için, mantık evlilikleri de Juno ile alakalıdır. Basit bir Venüs sevgisi, Mars tutkusu ile değil, çocukla gerçekleşen evliliklerle ilgilidir. Juno’nun kadındaki ve erkekteki etkisi farklıdır. Kadındaki etkisi, kadersel eş, çocuğunun babası, kiminle evleneceksin, nasıl bir eş ile birlikte olacaksın, evlilik ve ilişkilerinin durumları nedir gibi sorularının cevabıdır. Erkekte, eşe karşı ne hissedeceği, gerçekten eş ile ilgili bir kısım bilgiler, maddi güvence, eşe karşı duyduğu his tipi anlamına gelir. Erkekte, eş motiflerini kısmen verir. Her zaman kadınlardaki harita kadar net bir şekilde çalışmayacaktır. Dişi olduğu için, dişilerde etkilerini daha çok görürüz. Juno, erkekte de, kadında da, evliliğin geleceğini gösterir. Ama çok fazla kombinasyon vardır, bu sebeple çözümlenmesi de derinlemesine bir iştir. Tek bir formülle evlenecek veya evlenemeyeceksiniz, diyemezsiniz. Juno doğum haritasında, Jüpiter, Venüs, Mars gibi gezegenlerinden olumlu etkiler alıyorsa, mutlu bir evlilik veya evlilikte ortalama bir mutluluk verir. Juno, kadının çocuk sahibi olacağı kişiyi gösterir, birinci evliliği göstermez.
Juno Jüpiter gibi, Yengeç’te iken çok yücelmez, aile kurma ile ilgili olduğu için, evliliği temsil eden Terazi burcunda asaleti yüksek olur. Yine de aile ile ilgili olduğu için Yengeç’te de güçlü olduğunu söyleyebiliriz. Koç’u Jüpiter sevmese de Juno Koç burcunu sever, çünkü Mars’ın annesidir. Juno, Yay burcunda güçlüdür. Balık’ta da güçlüdür. Juno, İkizler, Oğlak ve Başak’ı sevmez. Juno Satürn’ü sevmez, çünkü yaşlılık ve olgunluğu temsil eder. Juno ise gençlik ve doğurganlık ile ilgilidir.
JUNO BURÇLARDA
KOÇ Çabuk öfkelenme eğilimde olan, enerjik, aktif spor ile ilgili, yönetmeyi seven bir eş.
BOĞA Yaşamdan zevk almasını bilen, maddi güvenlik arzusu içinde ve fiziksel olarak çekici bir eş.
İKİZLER Sürekli iletişime içinde olan, akılcı ve entelektüel bir eş.
YENGEÇ Hassas, duygusal ve eşiyle çok ilgili bir eş.
ASLAN Neşeli, girdiği ortamda fark edilen, lükse düşkün bir eş.
BAŞAK Çok çalışkan, düzenli, mantıklı ve eleştirel bir eş.
TERAZİ Çekici, sosyal ve toplumsal itibarı olan bir eş.
AKREP Gizemli, cazibeli, güçlü ve kıskanç bir eş.
YAY İyi eğitimli, konuşmayı, seyahati seven, farklı kültürlerden gelmiş olabilecek bir eş.
OĞLAK Sorumluluk sahibi, olgun, güven veren, duygularını çok göstermeyen bir eş.
KOVA Sosyal, entelektüel, marjinal ve özgürlükçü bir eş.
BALIK Juno’ nun bu konumu hayalde yaşatılan bir partnerden bahseder. Hayal gücünün susmaması, ilişkilerde, gerçeğe dönüşen ve evlenilen partnerde hata aranmasına neden olur. Eğer eksikli görülen bir nitelik var ise, hemen kolaylıkla hayalden eklenebilir. Bu konumdaki kişilerin biriyle evlenirken çok dikkat etmeleri gerekir. Aynı zamanda yoğun bir sevgi besleyen, fedakar bir karakter anlamına da gelebilir.
Astrobil Bilge Tekinalp'ten alıntıdır..
Tumblr media
11 notes · View notes
hasansonsuzceliktas · 5 years ago
Text
Yengeç Burcunda Ay Tutulması
Kalbimiz yuvamızdır ve bir tek o bilir gerçeği…! 10 Ocak’ta saat 22:21’de Yengeç burcunun 20 derecesinde gerçekleşecek Ay tutulması ile yılı karşılıyoruz. Tutulma duygusal etkileri barındırırken aynı zamanda Merküryen enerjileri de ortaya çıkarıyor. Sanki duygular ve mantık arasında önemli farkındalıklar yaşayarak kararlar alacağız. Ay tutulmaları 6 aylık süreçleri kapsar ve bireysel konuları anlatır. Yengeç burcundaki Ay tutulmaları tamamıyla ailevi temaları, kadın ve anneyle ilgili konuları anlatır. Tutulma derecesinde yer alan Castor sabit yıldızı şanssız nitelikte ve ani gelen ün olduğu kadar bunun kaybedilmesi ile de ilintilidir. Tutulma derecesi haritalarınızda bir açı kalıbı oluşturuyorsa, önemli kadersel temaların içinde olacağınız anlamına gelebilir. Tutulma 11 ve 5. Ev akslarında olduğundan; gelecek planlarımız, umutlarımız, sosyal yaşamımız, arkadaşlarımız, çocuklarımız, aşk yaşamımız ve yaratıcı enerjimizi ortaya çıkartacak konular öne çıkabilir. Ay tutulmaları güçlü bir dolunaydır aslında. Yani büyük aydınlanmalar yaşarız. Bir şeylerin farkına varırız. Güneş tutulması ile başlayan bir sürecin hatta karanlıkta kalan konuların netlik kazanacağı bir dönem. Ay’ın karşısında aynı derece ile yer alan Güneş, ruh ve beden ilişkisindeki zıtlığı anlatıyor. Madde alemi ve mana aleminin dualitesi bu. Birden fazla gezegenin Güneş’in yanında yer aldığı tutulmada güçlü bir Oğlak stelyumu var. Güneş yanına Merkür’ü alarak, Jüpiter Satürn Plüton, Güney düğüm ve Ceres ile birlikte Ay’a kafa tutuyor. Aslında Ay’ın karşısında Güneş değil Satürn var. Çünkü Güneş’i de Satürn yönetiyor. Yani Ay Satürn karşıtlığını yoğun olarak hissedebiliriz. Bu durumda gelecek planlarımızı sosyal yaşamımızı arkadaşlık ilişkilerimizi yeniden gözden geçirerek bize zor gelen fazla gelen gereksiz olan her türlü sorumluluk ve görevi geride bırakabiliriz. Bakalım hangi konu başlıklarıyla muhatap olacağız ? Duygusal ihtiyaçlarımız, güvenlik alanlarımız bize kendini fazlaca hatırlatacağa benziyor. Sevgimizi verebiliyor muyuz ? Gösterebiliyor muyuz ? Peki karşıdan alabiliyor muyuz ? Hissettiğimiz soğukluk sevgisizlik geçici mi ? Yoksa duygularımız katılaşıyor mu ? Aile olmanın sorumluluğu nedir ? Ebeveyn olmanın görevleri nelerdir ? Sevgimizi davranışlarımıza yansıtıyor muyuz ? Yoksa sadece bize kadar mı ? Veya sevgimizi sevdiklerimizin sorumluluğunu alarak mı yapıyoruz ? O zaman bu görev olmuyor mu ? Ve görev duygusu belki de bizi sevdiklerimizden uzaklaştırıyor, o zaman hissettiğimiz şey belki de sevgisizlik değil, görev duygusunun soğukluğu ??? Hangi arkadaşlarımızın samimi, hangi arkadaşlarımızın yanında kendimizi güvende hissediyoruz, hangileri gerçek, hangileri sahte ? Hangi görevlerimiz bizi ileriye gitmekten alıkoyuyor, geleceğimizi ilgilendiren konularda ne kadar yaratıcılığımızı kullanabiliyoruz ? Yeteneklerimizin farkında mıyız ? Yeteneklerimiz konusunda öne çıkmamızı engelleyen geleneksel aile yapımız mı ? Annemizin fikri babamızın onayı derken, kendi geleceğimizi değil de onlarınkini mi yaşıyoruz ? Ya çocuklarımız ? Onların geleceğini mi planlıyoruz yoksa kendi yapamadığımız ve içimizde uhde kalan geçmiş hayallerimizi onlara mı uyarlıyoruz ? Onların yeteneklerinin ne kadar farkındayız ? Onların üzerinde baskı mı oluşturuyoruz ? Peki ailemiz büyüklerimiz otorite figürleri bizim üzerimize fazla mı geliyor ? Görevlerimizi severek mi yapıyoruz yoksa bunlar dayatma mı ? Tüm bunların içinde biz neredeyiz tam olarak ? Hangi arkadaşımızdan ruhen ve duygusal olarak besleniyoruz ? Sosyal yaşam bizim için ne ifade ediyor ? Yoksa bu da bir gereklilik mi ? Ez cümle “ BEN NE KADAR MUTLUYUM TAM OLARAK DUYGUSAL İHTİYAÇLARIMI GİDEREBİLİYOR MUYUM “ Evet bu ve benzeri bir çok soruyla tutulma bizi muhatap bırakıyor. İyi ki de bırakıyor. Yoksa hızla akıp giden hayatın içinde kendimizin nasıl farkına varabilirdik? Tutulma bu soruları karşımıza çıkaracak nitelikte olaylar yaşamamıza olanak sağlayarak bir tamamlanmaya da bizleri taşıyor. Bu final öyle bir final ki; sevdiğimiz işi yapabilmemiz, sevdiğimiz insanlarla bir arada olabilmemiz, sevdiğimiz evde yaşamamız, sevdiğimiz kişilerle aile olmamız, sevgimizi daha açık gösterebilmemiz, kaybetmeden birilerini değerini anlamamız, kendi yaşamımızın sorumluluğunu alabilmemiz, geleneksel olanı devam ettirirken kendi duygularımızı da konuya dahil edebilmemiz için geçmişte üstü o ya da bu şekilde örtülmüş ne varsa yüzleşerek geride bırakmak veya onarıp dönüştürmek pahasına bize güç veriyor, yön veriyor. Anın haritasında yükselen Başak ve yöneticisi Merkür’de Oğlak ta ve Güneş ile kavuşumda. Merkür Oğlak’ta iyi ve disiplinli çalışır ancak Güneş’e yakınlığı nedeniyle mantık ve zihin sağlıksız çalışabilir. Her durumda alacağımız kararlar duygu ve akıl dünyamızı karşı karşıya getirse de günün sonunda kalbimizi yani duygularımızı dinlemek yerinde olacaktır. Aşırı ciddi ve resmi düşünce yapısına itilsek de, yine de kalbimize kulak vermeyi becerebilmeliyiz. Yaşam asla tek düze değildir. Aslında bizi yöneten duygularımızdır. Öfkeyle alınan karalar, aşkla çıkılan yollar, hırsla yapılan hatalar gibi. Tutulma Yengeç burcunda. Demek ki; her türlü duygu ortaya çıkacaktır. Yalnızlık, kayıp, korkular, kaybetmek, terk edilmek, aldatılmak, kıskançlık, tercih edilmemek, sevilmemek bu tutulmada bize kendisini hissettirecek olan güçlü duygular. Duygusal türbülanslar aslında bir yerde duracak ve tam olarak neye ihtiyacımız olduğunu bize fark ettirecektir. Bu fazla yaptığınız bir görevin üzerinizde yarattığı kızgınlık da olabilir. İçten içe yıllardır kardeşinizin yatağını topladığınız için kızgınlık biriktirmiş olabilirsiniz örneğin. Veya iş yerinde birisinin işini sırf sesinizi çıkaramadığınız için sizin yapmanız içinizdeki duygusal çocuğun öfkesini kabartmış olabilir. Tutulma civarlarında yaşayacağımız her olay aslında yıllardır içimizde biriken fark ettiğimiz veya fark etmeden taşıyarak kalbimize yük yaptığımız duyguları ortaya çıkartıyor. Biraz sert çıkartabilir belki. Ancak sert olmazsa ortaya çıkmasın diye üstüne basarız yıllardır yaptığımız gibi. Bu yılın ilk yarısı, zaten kayıpların belki finallerin izlerinin üzerimizde yarattığı baskı ve korkuyu derinden hisseden kendimizi büyük dönüşümlerden geçirerek yeniden ayağa kaldırıp daha başarılı daha muhteşem bir noktaya taşımakla geçebilir. Ne olduysa oldu ve bitti diyebilmeliyiz zira. Kuşkusuz olmuş olan en hayırlısıdır her birimiz için. Gösterdiğimiz sabrın elbet mükafatı da gelecektir. Ancak şimdi gelecek mükafatı bekleme zamanı değil, bilme zamanıdır. Çünkü her nasip vaktine esirdir. Bize düşen kendi yaşamımızın sorumluluğunu alarak kendi duygusal ihtiyaçlarımızın farkına vararak geride kalması gerekenlerle vedalaşıp yolumuza ilahi olanın gücüyle ve yenilenerek devam etmektir. Read the full article
0 notes