#iyotlu su
Explore tagged Tumblr posts
Text
GRİBİ 30 DAKİKA İÇİNDE DURDURAN İYOTLU SU GARGARASI
İYOTLU SU NASIL HAZIRLANIR? İyotlu su , 50 ml su içine içerisine 20 damla %2 Lugol konularak hazırlanır. İyotla hazırlanan bu iyotlu su bir sprey şişesine konulur.
BOĞAZDA AĞRI VE GICIKLANMA HİSSETTİĞİNİZ ANDA BU KARŞIMLA 30 SANİYE BOYUNCA GARGARA YAPIN. -GRİBİ OLMADAN ATLATACAKSINIZ!-
VİRAL ENFEKSİYONLARDA GARGARA İLE BİRLİKTE: Toz şeklinde C vitamini ve D3K2 vitamini de destekleyici olarak kullanın.
KAYNAK: Dr.Hasan Hüsnü EREN
şifa #şifabul #şifabulun #grip #viralenfeksiyon #iyotlusu #iyotlusigargarası #gargara #gribidurduraniyotlusu #boğazağrısı #üstsolunumyoluenfeksiyonları #sağlık #sağlıkbilgileri #sağlıkhaberleri #faydalıbilgiler
#şifabul#şifa#şifa bul#sağlık#sağlık bilgileri#sağlık haberleri#faydalı bilgiler#şifalı bitkiler#şifa bul youtube#ev reçeteleri#grip#iyotlu su#boğaz ağrısı#gargara#iyotlu su gargarası#viral enfeksiyonlar#üst solunum yolu hastalıkları
1 note
·
View note
Text
İyot: Tiroid Fonksiyonları İçin Gerekli Bir Mineral
İyot, insan vücudunun sağlıklı bir şekilde işlev göstermesi için hayati öneme sahip bir mineraldir. Özellikle tiroid hormonlarının üretiminde kilit rol oynar ve bu hormonlar metabolizma, büyüme ve enerji üretimi gibi birçok vücut fonksiyonunu düzenler. Bu yazıda, iyot: tiroid fonksiyonları için gerekli bir mineral konusunu ve eksikliğinde ortaya çıkabilecek sorunları ve iyot kaynaklarını ele alacağız.
İyot Nedir?
İyot Nedir İyot, vücudun sağlıklı çalışabilmesi için ihtiyaç duyduğu ancak üretemediği önemli bir mineraldir. Bu mineral, tiroid hormonlarının (T3 ve T4) temel yapı taşlarından biridir ve besinler yoluyla vücuda alınmalıdır. Vücuttaki iyotun -80'i tiroid bezinde depolanır. Normal şartlarda iyotun yarı ömrü 10 saat civarındadır, ancak eksiklik durumlarında bu süre uzayabilir. Ortalama bir yetişkinin vücudunda 15-20 mg iyot bulunmaktadır. İyotun Vücutta Görevleri Nelerdir? İyot, vücutta en önemli rolü tiroid hormonlarının üretiminde oynar. Tiroid hormonları, metabolizmayı düzenler, vücut ısısını sabit tutar ve kalp, kaslar, beyin gibi organların sağlıklı çalışmasını sağlar. Özellikle hamilelik döneminde ve bebeklikte beyin gelişimi ve kemiklerin güçlenmesi için hayati öneme sahiptir. Dünya Sağlık Örgütü'ne (WHO) göre iyot eksikliği, önlenebilir zekâ geriliğinin en yaygın nedenlerinden biridir. Günlük İyot İhtiyacı Ne Kadardır? İyot ihtiyacı, yaş ve sağlık durumuna bağlı olarak değişiklik gösterir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından önerilen günlük iyot miktarları şu şekildedir: - Bebekler (0-59 ay): 90 mikrogram - Çocuklar (6-12 yaş): 120 mikrogram - Gençler ve Yetişkinler: 150 mikrogram - Gebe ve Emziren Kadınlar: 250 mikrogram İlginizi Çekebilir; Bağışıklık Güçlendiren Doğal Yöntemler ve Multivitaminler İyot Eksikliği ve Zararları Nelerdir? İyot eksikliği, tiroid bezinin yeterince hormon üretememesine yol açar ve tiroidin büyümesi sonucu guatr oluşabilir. Tiroid hormonu eksikliği, vücuttaki tüm metabolik süreçleri etkilediği için ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. Özellikle hamilelik döneminde iyot eksikliği, bebekte ciddi büyüme ve gelişim problemlerine yol açabilir. Hafif iyot eksikliği bile çocuklarda zekâ geriliği riskini artırabilir. Bu nedenle hamile kadınların iyotlu tuz kullanması ve ek iyot desteği alması önerilir. İyot Eksikliği Belirtileri Nelerdir? İyot eksikliğinin belirtileri şu şekildedir: - Guatr: Boynun ön kısmında şişlik. - Saç Dökülmesi ve Cilt Kuruluğu: İyot, saç ve cilt hücrelerinin yenilenmesine yardımcı olur. - Adet Düzensizliği: İyot eksikliği olan kadınlarda adet döngüsü düzensizleşebilir veya daha ağır geçebilir. İyot Fazlalığı ve Zararları Nelerdir? Aşırı iyot alımı, tiroid bezi üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir. İyot fazlalığı, tiroid hormonlarının üretimini azaltarak guatr oluşumuna yol açabilir. Hipertiroidi, yani tiroid bezinin aşırı çalıştığı durumlarda iyot alımı kesilmeli ve kontrol altında tutulmalıdır. Ayrıca iyot fazlalığı tiroid nodüllerinin fazla hormon üretmesine de sebep olabilir, bu da tiroid fonksiyonlarının bozulmasına yol açar. Hangi Besinlerde İyot Bulunur? İyot, vücut tarafından üretilemediği için besinler yoluyla alınmalıdır. Deniz ürünleri ve deniz yosunu en zengin iyot kaynaklarıdır. Ayrıca süt, yumurta ve iyotlu tuz da iyi birer iyot kaynağıdır. - Deniz Ürünleri: Özellikle tuzlu su balıkları - İyotlu Sofra Tuzu: En yaygın iyot kaynağı - Süt ve Süt Ürünleri: Peynir ve yoğurt - Yumurta: Yüksek iyot içeriği - Deniz Yosunu: Esmer ve kırmızı su yosunları (nori dahil) Bu besinler, günlük iyot ihtiyacının karşılanmasında önemli rol oynar. Özellikle iyot eksikliği riski taşıyan kişilerin, bu besinleri düzenli olarak tüketmesi önerilir. İlginizi Çekebilir; Kronik Hastalıklarda Bağışıklık Sistemi ve Multivitamin Kullanımı İyot Takviyeleri Beslenme yoluyla yeterli miktarda iyot alamayan kişiler için iyot takviyeleri de mevcuttur. Bu takviyeler, özellikle hamileler ve iyot eksikliği riski taşıyan bireyler için önerilir. Ancak iyot takviyesi kullanmadan önce mutlaka bir doktora danışılmalıdır, çünk�� fazla iyot alımı da tiroid fonksiyonlarını olumsuz etkileyebilir. Fazla İyot Alımının Zararları İyot, vücut için hayati öneme sahip olsa da, fazla alınması durumunda tiroid fonksiyonlarını olumsuz etkileyebilir. Aşırı iyot alımı, hipertiroidizm adı verilen ve tiroid hormonlarının aşırı üretimi ile karakterize edilen bir duruma yol açabilir. Bu durum, hızlı kilo kaybı, sinirlilik, terleme, çarpıntı gibi belirtilerle kendini gösterebilir. Bu nedenle, iyot alımının dengeli olması önemlidir. İyot Eksikliği Durumunda Ortaya Çıkan Hastalıklar Nelerdir? İyot eksikliği, vücutta ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir ve en yaygın görülen hastalık guatrdır. Guatr, tiroid bezinin büyümesiyle ortaya çıkar ve boynun ön kısmında şişlik olarak kendini gösterir. Ayrıca, iyot eksikliğine bağlı olarak gelişen bir diğer yaygın hastalık hipotiroidizmdir, bu durum tiroid hormonlarının yetersiz üretilmesiyle karakterizedir ve metabolizmanın yavaşlamasına neden olur. İyot eksikliği ayrıca kadınlarda adet düzensizliği ve infertilite (kısırlık) gibi üreme sağlığı sorunlarına yol açabilir. Hamilelik döneminde iyot yetersizliği ise anne ve bebek sağlığı üzerinde ciddi olumsuz etkiler yaratabilir, bebekte zihinsel ve fiziksel gelişim geriliğine neden olabilir. Her ne kadar iyot eksikliği nadir olarak görülse de, ortaya çıkan sağlık sorunları ciddidir ve ihmal edilmemelidir. Tiroid bezi hastalıklarının erken teşhis ve tedavisi için sağlık uzmanlarıyla düzenli olarak kontroller yaptırmak önemlidir. Sağlıklı bir yaşam için tiroid hormon seviyelerinizi düzenli olarak kontrol ettirmeniz büyük önem taşır. İlginizi Çekebilir; Sağlıklı Beslenme ve Cilt Sağlığı: Parlayan Bir Cilt İçin İpuçları İyotun Tiroid Fonksiyonları Üzerindeki Rolü İyot, tiroid bezi için vazgeçilmezdir. Tiroid hormonları olan T3 ve T4'ün yapısında yer alır ve bu hormonlar vücutta metabolik hızın düzenlenmesinde merkezi bir rol oynar. Bu hormonların eksikliği ya da fazlalığı, vücudun genel işleyişini ciddi şekilde etkiler. Yeterli miktarda iyot alınmadığında tiroid bezi yeterli miktarda hormon üretemez, bu da metabolizmanın yavaşlamasına neden olur. Tiroid bezinin yetersiz çalışması, hipotiroidizm adı verilen duruma yol açar. Hipotiroidizmde, enerji seviyeleri düşer, kilo alımı hızlanır ve vücut fonksiyonları genel olarak yavaşlar. İyot eksikliği bu durumu tetiklerken, yeterli iyot alımı tiroid bezinin düzgün çalışmasını sağlar ve vücut fonksiyonlarının optimal düzeyde sürdürülmesine yardımcı olur. İyot, tiroid fonksiyonlarının düzgün bir şekilde sürdürülmesi için hayati bir mineraldir. Yeterli iyot alımı, metabolizmanın düzenlenmesi, enerji üretimi ve vücut sıcaklığının korunması gibi birçok vücut fonksiyonunu destekler. İyot eksikliği, guatr ve hipotiroidizm gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceği gibi, aşırı iyot alımı da tiroidin aşırı çalışmasına neden olabilir. Dengeli ve yeterli miktarda iyot alımı, tiroid sağlığını korumanın en etkili yoludur. Deniz ürünleri, iyotlu tuz ve süt ürünleri gibi iyot açısından zengin besinlerin düzenli tüketimi, sağlıklı bir tiroid fonksiyonu için gereklidir. İlginizi Çekebilir; Multivitaminlerin Kardiyovasküler Sağlık Üzerindeki Etkileri Enerji Veren Vitamin ve Mineraller Read the full article
0 notes
Photo
🍝Makarnaya tuzu doğru zamanda atmak hayat kurtarıcı 〽️ABD'li bilim insanları makarna pişirmenin güvenli adımlarını belirledi. Çalışmada, makarna pişirirken tencereye yanlış zamanda tuz eklemenin tehlikeli hastalıklara yol açabileceğini tespit edildi. 〽️Bulgulara göre musluk suyundaki bazı kimyasalların tuzla birleşmesi zararlı yan ürünler oluşturuyor. Independent'in haberine göre, Columba'daki Güney Karolina Üniversitesi'nden araştırmacılar, musluk suyunda belirli miktarda dezenfektan belirledi. 〽️Bunların tuzla birleşmesinin "iyotlu dezenfeksiyon yan ürünleri" adı verilen kimyasalları meydana getirdiği tespit edildi. 〽️Araştırmacılara göre bu maddeler kansere, karaciğer hasarına ve sinir sistemi aktivitesinde azalmaya neden olabiliyor. 〽️Öte yandan, makarna üzerinde deneyler yapan araştırmacılar, birkaç denemenin ardından bu toksinleri engellemenin yollarını da belirledi. 〽️Araştırma ekibi, tuzun makarna piştikten sonra eklenmesi gerektiğini belirtiyor. 〽️Üniversiteden yapılan açıklamada, "Tencerenin kapağını kapatmazsanız, klorlu ve iyotlu bileşiklerin kaçmasını sağlarsınız. Makarnayı süzmek de kirleticilerin büyük kısmını giderir" ifadeleri yer aldı. 〽️Ancak tuz kullanımına dair üçüncü ve dördüncü seçenekler özellikle önemliydi. 〽️Amerikan Kimya Derneği'nin internet sitesinde yayımlanan basın bildirisinde tüm adımlar şöyle sıralandı: 🔅Makarna kapaksız kaynatılmalı. 🔅Piştikleri su süzülmeli. 🔅İyotlu sofra tuzu makarna piştikten sonra eklenmeli. 🔅Makarnayı tuzlu suda kaynatmak isteyenler, koşer tuzu ve Himalaya tuzu gibi iyotsuz seçenekleri kullanılmalı. -Prof.Dr.Erkan Topuz- #ciltgüzelliği #diyetlistesi #zayıflamakistiyorum #detoks #almanya #yemek #estetik #ciltlekeleri #zayıflamak #lezzetliyemekler #kayseri #ankara #ciltbakımı #diyetyemekleri #diyet #saçdökülmesi #zayıflama #müzik #lezzet #botoks #saçbakımı #güzelliksırları #güzellik #magazin #türkkahvesi #ciltbakımı #yemektarifleri #komikvideolar #haber #güzelsözler https://www.instagram.com/p/CpfWSiwsuwf/?igshid=NGJjMDIxMWI=
#ciltgüzelliği#diyetlistesi#zayıflamakistiyorum#detoks#almanya#yemek#estetik#ciltlekeleri#zayıflamak#lezzetliyemekler#kayseri#ankara#ciltbakımı#diyetyemekleri#diyet#saçdökülmesi#zayıflama#müzik#lezzet#botoks#saçbakımı#güzelliksırları#güzellik#magazin#türkkahvesi#yemektarifleri#komikvideolar#haber#güzelsözler
0 notes
Text
JANDARMALAR CEZA KESİYORLAR DENİZ KENARINDA VE TENHADA!
Hastalara, en kritik durumlarda, yoğun bakım ve acil servislerde, hayat kurtarıcı olarak Serum Fizyolojik dediğimiz, binde 9 yani, (% 0.9) oranında tuzlu su, infüzyonları verilmektedir. Senelerden beri, serum fizyolojik de ayrıca, buğu olarak, burun spreyi ve ağız yıkamaları için kullanılmakta ve eczanelerde halkımıza, şişelenmiş olarak satılmaktadır.
KBB ve çocuk hekimleri tarafından, burun tıkanıklığının açılması, rahat nefes alınabilmesi amacıyla üst solunum yolu infeksiyonlarında ve alerjik ve kronik rinit ve sinüzitli hastalara sıklıkla önerilmektedir. Bazı şartlarda, kronik sinüziti olan hastaların, sinüsleri operasyon ile delinerek, tuzlu su ile yıkama, önemli bir tedavi yöntemidir. Kronik burun tıkanıklığı ve kronik sinüzitİ senelerden beri süre gelen hastalarımıza, senelerden beri eczanelerimizde, şişelenmiş olarak, deniz suyu ve okyanus suyu faydalarından dolayı reçetesiz olarak satılmaktadır.
Kristal kaya tuzu ile tedaviye tıp dilinde Haloterapi denilmektedir. Kronik maksiller sinüsit tedavisinde, sinüslere operasyon ile delik açılmaksızın, tuzlu su ile rahatlıkla yıkayarak, sinüsleri temizleme ve tedavi etmenin mümkün olduğu bir çok bilimsel çalışmalarla gösterilmiştir[1] [2].
‘Saline (a sterile solution of salt) is routinely used in medicine—for inhalation via nebulizer, intravenously, in nasal washes and nasal sprays, etc. Hypertonic saline (higher concentration) nasal spray has shown some success in drawing fluid out of the tissue,’ Bowser says.
Hepimizin bildiği gibi, deniz suyu da hipertonik olan tuzlu bir sudur. Deniz suyunun MAGNEZYUM içeriği, deniz suyunu alkali, yani pH değerini oldukça yüksek yapmaktadır. Deniz suyu da aynı zamanda İYODLU bir sudur. Dr. Mark Sircus, SODIUM BICARBONATE. NATURE’S UNIQUE FIRST AID REMEDY adlı kitabında, bikarbonatlı su ile İYOT karışımının, güçlü ve geniş spektrumlu bir anti-mikrobiyal etkisi olduğunu bildirilmiştir[3].
Alkali olan iyotlu deniz suyu, geniş spektrumlu, yani geniş kapsamlı olan bir antibiyotik gibi mikropları öldürebilmektedir. Üstelik geniş spektrumlu antibiyotikler, ağız, burun boğaz, deri ve barsaklarda bulunan koruyucu dost mikrobiyomu yok ediyorken, İYOTLU olan deniz suyu, cildimizde olduğu gibi, AĞIZ BURUN BOĞAZ MUKOZASINDA VE MİDE İNCE VE KALIN BARSAK epitellerinde bulunan doğal ve dost mikrobiyomu beslemekte ve çoğaltmaktadır. Bu nedenle en başta SARS CoV-2, COVİD-19 virüsü olmak üzere, tüm virüs ve bakteri infeksiyonlarından korunmada ve alerjik reaksiyonları önlemede, son derece güçlü bir etkendir.
Kimya mühendisi ve çevre uzmanı olan sayın Prof. Mustafa Öztürk, SARS CoV-2, COVİD-19 VİRÜSÜNÜN hidrofobik, yani suyu sevmeyen bir VİRÜS türü olduğunu açıklamıştır. Prof. MUSTAFA Öztürk, solunan havadaki tuz oranı arttıkça SARS CoV-2, COVİD-19 virüs infeksiyonundan ölüm oranının azaldığını bildirmiştir. H��DROFOBİK OLAN, (yani suyu sevmeyen sudan korkan virüs) SARS CoV-2, COVİD-19 VİRÜSÜ, hidrofobik olan bir C-terminal proteinine sahiptir. Prof. Öztürk’e göre, SARS CoV-2, COVİD-19 VİRÜSÜ, bu nedenle suyu sevmez, yani HİDROFOBİKTİR.
Prof. Mustafa Öztürk’e göre, SARS CoV-2, COVİD-19 VİRÜSÜ nedeniyle ölüm oranı yüksek olan şehirlerde havadaki tuz miktarı düşük olarak ölçülmüştür (0.196 µg/m3). SARS CoV-2, COVİD-19 infeksiyonu nedeniyle ölüm oranı düşük olan şehirlerin havalarında, ise tuz içeriği oldukca yüksek olarak bulunmuştur (0.81 µg/m3).
Özetleyecek olursak, Prof. Mustafa Öztürk’ün açıklamalarında; ‘’Soluduğumuz havadaki tuz oranı arttıkça COVID-19 infeksiyonuna bağlı ölüm oranı azalmaktadır. Prof. Mustafa Öztürk’ün açıklamalarına göre; solunan havada tuz oranı yüksek olursa SARS CoV-2, COVİD-19 virüsü daha az yayılıyor. Yaz aylarında sıcaklığın artması ile kıyı şehirlerimizde havadaki tuz oranı da artmaktdır’ demektedir.
Profesör Öztürk:
1. Solunan Havasında yüksek tuz seviyesi olan, İngiltere’nin güneybatı bölgesinde, daha düşük tuzlu havası olan Londra’ya kıyasla daha az sayıda SARS CoV-2, COVİD-19 enfeksiyonu görülmektedir.
2. Solunan Havasında, oldukca Yüksek tuz bulunan Pekin’de de vaka sayısı, Wuhan’a oranla daha düşüktür.
3. İtalya’da solunan havanın tuz oranı az olduğu bilinen Lombardiya bölgesi COVID-19 infeksiyonundan ciddi şekilde etkilenmiştir. İtalya’nın güneyinde yüksek tuzlu bölgelerde ise virüs oranları çok düşük gözlemlenmiştir” diye açıklamalar yapmıştır.
Yukarıda açıkladığımız nedenlerle, kıyılarımızda kalabalığa karışmadan açık havada uzun uzun yürürsek, kalabalığa karışmadan sık sık denize girersek, SARS CoV-2, COVİD-19 virüsünün bulaşması ve yayılması azalacaktır, ve SARS CoV-2, COVİD-19 VİRÜSÜ infeksiyona yakalanmamız bu şekilde uygulama sonucu kolayca önlenecektir.
NOT: Sokağa çıkma yasağının, deniz kıyılarında mesafelerini koruyarak yürüyenlere, ya da denize girenlere uygulanması kanımca doğru bir uygulama değildir, yanlıştır. Halkın fizik ve mental olarak sağlıklı olmasını, bağışıklık sisteminin güçlenmesini engelleyen anlamsız, geçersiz bilimsellten uzak bir uygulamadır.
Bu bağlamda, hipertonik olan denizlerimizin sularının tuzluluk oranlarını açıklamayı bir borç biliyorum:
1.Tuzluluk oranı, Karadeniz'de binde 18,
2. Ege denizinde binde 25,
3. Akdeniz'de binde 36'dır.
4. Marmara denizinde Karadeniz’den gelen üst akıntılardan dolayı üst kısımlarında tuzluluk oranı binde 23 tür. Marmara denizinin güney kısımlarında tuzluluk oranı ise binde 36 civarındadır. Ege denizinin kuzeyinde tuzluluk oranı %33 güneyinde ise tuzluluk oranı binde 37 seviyesindedir[4].
Antibakteryel olan, İYOTLU ve Hipertonik Deniz suyunda, ayrıca, Na+Cl ile birlikte, kaya tuzunda bulunan bir çok temel mineral de bulunmaktadır. Bu nedenle deniz suyu da alkalidir: Kalsiyum Ca++, Magnezyum Mg++[5], Potasyum K+, Kromiyum Cr[6], Selenyum Se, Çinko Zn, Vanadium (V) gibi bir çok minerali dengeli olarak içermektedir.
Örneğin deniz suyunun eklendiği süt ile mayalanan yoğurdun ve tüm fermente gıdaların antibakteriyel etkilerinin arttığı bir çok bilimsel çalışmada gösterilmiştir[7] [8] [9].
Ayrıca deniz suyunda bekletilmiş olan yeşil çay yapraklarının antioksidan etkisininde çok daha fazla arttığı da gösterilmiştir[10].
İYOTLU ve HİPERTONİK olan, deniz suyunun, başta SARS CoV-2, COVİD-19 virüsü olmak üzere, bütün vürüsleri yok ettiği, güçlü bir antibakteryel etkisinin bulunmasının dışında, bilinen bir çok sağlık sorununu da doğal olarak giderdiği gösterilmiştir. Örnek verecek olursak, yayınlanmış olan bir çok deneysel laboratuvar çalışması sonucu tansiyonu, kolesterolü ve kan yağlarını düzenlediği, obezite, diyabet, karaciğer yağlanması gibi kronik hastalıkları giderebildiği bildirilmiştir[11] [12] [13] [14] [15] [16] [17] [18] [19].
Hipertonik ve İYOTLU olan deniz suyunun ayrıca, atopik egzema ve dermatit gibi alerjik ve kronik cilt hastalıklarına da iyi geldiği bir çok bilimsel çalışmada bildirilmiştir[20] [21].
ÖZETLE:
GEREK HİPERTONİK OLAN KRİSTAL KAYA TUZLU SU, GEREK HİPERTONİK OLAN İYOTLU DENİZ SUYU İLE GARGARA YAPMAK, AĞIZ-BURUN BOĞAZ MUKOZALARINI TEMİZLEMEKTE VE BAŞTA SARS CoV-2, COVİD-19 virüsü OLMAK ÜZERE, 400 TİP RİNOVİRÜS VE İNFLUENZA A ve B VİRÜSLERİNİ SOLUNUM YOLLARINA İNMELERİNİ ENGELLEMEKTE ve ÇEVREYE YAYILMAYI, BULAŞMAYI BU ŞEKİLDE ÖNLEMEKTEDİR.
Sonuç olarak, başta SARS CoV-2, COVİD-19 virüsü OLMAK ÜZERE, 400 TİP RİNOVİRÜS VE İNFLUENZA A ve B VİRÜSLERİNİN toplum içinde yayılmasının ve bulaşmasının önü kesilmektedir.
SONUÇ: 1. Denize giren, deniz kenarında oturup hava soluyan, deniz kenarında gezen vs. kişilere JANDARMA ve POLİSLERİN ceza kesmeleri kadar, büyük bir saçma, bilimsellikten uzak bir uygulama olamaz.
2. Tüm halkımızı denize girmeye ikna edersek (!) pandemi sona erer.
3. İÇİŞLERİ BAKANIMIZ SAYIN SOYLU’ya SESLENİYORUM, lütfen deniz kenarlarında, oturan, yatan, dolaşan, denizde yüzen kişilere ceza kesilmesi uygulamasını bir an önce durdurun.
KIZ BEN SANA DEMEDİM Mİ, KARŞIKİ DAĞLAR JANDARMA, JANDARMA!
:Sözcünün Haberi
JANDARMALAR
[1] Grigor'eva NV. [Halotherapy in combined non-puncture therapy of patients with acute purulent maxillary sinusitis] Vestn Otorinolaringol. 2003;(4):42-4. Russian.
[2] RabagaD., et al. Efficacy of Daily hypertonic saline nasal irrigation among patients with sinusitis: a randomized controlled trial J Fam Pract 2002,51(12): 1049-55.
[3] Dr. Mark Sircus. SODIUM BICARBONATE. NATURE’S UNIQUE FIRST AID REMEDY. ISBN 978-0-7570-0394-3. 2014 USA .
[4] Türkiye denizlerinin tuzluluk oranı nedir? – Habererk.www.habererk.com › gundem › turkiye-denizlerinin tuzlulu oranları.
[5] Y. Ouchi, et al. “Effect of dietary magnesium on development of atherosclerosis in cholesterol-fed rabbits,” Arteriosclerosis, Thrombosis, and Vascular Biology, vol. 10, no. 5, pp. 732–737, 1990.
[6] S. Lewicki, et al., “The role of chromium III in the organism and its possible use in diabetes and obesity treatment,” Annals of Agricultural and Environmental Medicine, vol. 21, no. 2, pp. 331–335, 2014.
[7] C. M. Villanueva, et al., “Assessing exposure and health consequences of chemicals in drinking water: current state of knowledge and research needs,” Environmental Health Perspectives, vol. 122, no. 3, pp. 213–221, 2014.
[8] S. M. Kang, et al. “Effect of yogurt containing deep sea water on health-related serum parameters and intestinal microbiota in mice,” Journal of Dairy Science, vol. 98, no. 9, pp. 5967–5973, 2015.
[9] C.L. Lee, “The advantages of deep ocean water for the development of functional fermentation food,” Applied Microbiology and Biotechnology, vol. 99, no. 6, pp. 2523–2531, 2015.
[11] M.J. Sheu, et al., “Deep sea water modulates blood pressure and exhibits hypolipidemic effects via the AMPK-ACC pathway: An in Vivo Study,” Marine Drugs, vol. 11, no. 6, pp. 2183–2202, 2013.
[12] S. He, et al. “Modulation of lipid metabolism by deep-sea water in cultured human liver (HepG2) cells,” Marine Biotechnology, vol. 16, no. 2, pp. 219–229, 2014.
[13] M.H. Chang, et al. “Effects of deep-seawater on blood lipids and pressure in high-cholesterol dietary mice,” Journal of Food Biochemistry, vol. 35, no. 1, pp. 241–259, 2011.
[14] M. Kimura, et al., “Effect cholesterol level in plasma of rats by drinking high magnesium water made from deep sea water,” in Proceedings of the MTS/IEEE Oceans (OCEANS '15), pp. 1965–1966, Honolulu, Hawaii, USA, November 2001.
[15] B. G. H, et al. “Effects of balanced deep-sea water on adipocyte hypertrophy and liver steatosis in high-fat, diet-induced obese mice,” Obesity, vol. 22, no. 7, pp. 1669–1678, 2014.
[16] J.L. Shen, et al., “Effects of deep-sea water on cardiac abnormality in high-cholesterol dietary mice,” Journal of Food Biochemistry, vol. 36, no. 1, pp. 1–11, 2012.
[17] B. G. Ha, J. “Modulation of glucose metabolism by balanced deep-sea water ameliorates hyperglycemia and pancreatic function in streptozotocin-induced diabetic mice,” PLoS ONE, vol. 9, no. 7, Article ID e102095, 2014.
[18] B. G. Ha, et al. “Anti-diabetic effect of balanced deep-sea water and its mode of action in high-fat diet induced diabetic mice,” Marine Drugs, vol. 11, no. 11, pp. 4193–4212, 2013.
[19] I.S. Chen, et al.. “Alleviative effects of deep-seawater drinking water on hepatic lipid accumulation and oxidation induced by a high-fat diet,” Journal of the Chinese Medical Association, vol. 76, no. 2, pp. 95–101, 2013.
[20] Y. Hataguchi, et al. “Drinking deep-sea water restores mineral imbalance in atopic eczema/dermatitis syndrome,” European Journal of Clinical Nutrition, vol. 59, no. 9, pp. 1093–1096, 2005.
[21] H. Kimata, H, et al.“Reduction of allergic skin responses and serum allergen-specific IgE and IgE-inducing cytokines by drinking deep-sea water in patients with allergic rhinitis,” Oto-Rhino-Laryngologia Nova, vol. 11, no. 6, pp. 302–303, 2001.
3 notes
·
View notes
Photo
Markette koca bir reyon çorba ve turşuyla dolu.Önünde kuyruk. İnsan çorbayı niye satın alır ki Unu kavursan çorba oluyor zaten. Çok mu zor yapmak da satın alıyorsun. Ben sirkeli isterim illa diyorsan elmaya, üzüme su katsan sirke oluyor. Çorbaya aroma istiyorsan kaymak koy, yap tereyağını evde tereyağı koy. Kaynat tavuğunu tavuk suyu koy. Kremayı yarım saat yoğursan tereyağ oluyor. Domatesi 2 saat kaynatsan salça Yerin mi yok Bul yeri musait, temiz bir ev hanımı, yaptır senede bir koy kenarına. Neymiş hijyenik koşullarda kaynamıyormuş.Çürük domatesler o kutulara çok hijyenik koşullarda giriyordu zaten. Dondurulmuş patates almak nedir bir de. Yurdumun dört köşesi patates yuvası Nerdeyse saksıda yetişecek. Senede iki çuval alsan taşıma derdi de yok Soğan patatesi çuvalla koydun mu yiyecek bulmaktan korkma derdi anneannem.Al çuvalı koy kenara. İyotlu tuzu kolay aksın diye doldurdun tuzluğuna. Günlük ihtiyacın bir kaç gram sen iyot zehirlenmesi yaşayacaksın yakında. Keçiler senden daha sağlıklı Kaya tuzu yalıyorlar gece gündüz. Kadınlar pazarında dolu Gitmeye üşeniyorsan internetten al. İçinde limondan başka her şey olan limonatalar nerdeyse çeşmelerden akacak. Limonata yapmak çok mu zor? Eriği kaynat, limonu ovala, vişne desen öyle. İçeceğini yapmak çok mu zor? Ha yoğurt. En kızdığım şey yoğurt. Garibim sadece sütü kaynatıp, içine iki lokma yoğurt koyunca oluyor. Marketteki kase yoğurtlarda süt dahi yokken yoğurt yedirdim sanıyorsun el kadar bebeğine. Yoğurdunun suyunu süzsen süzme yoğurt, ekşitsen peynir Sonra tavuk. Kaynar suya diri diri atılıp bayıltılan tavuk neyin şifasını versin sana. Kafese tıkıp yumurtlattığın yumurta neyin proteinini versin.Gezen tavukların yumurtalarını da biraz ararsan bulursun. Neymiş pazarlar mikrop yuvasıymış. Marketteki hormon yataklarını ye o zaman. Unu, tuzu, suyu karıştırıp iki tepsi çörek yapma, fırınlardan yeşil bayraklı diye poğaça al. Daha ne sayayım. Reçel öyle, erişte öyle, acı sos öyle, tarhana öyle.Tüm sebzeler kurutmaya müsait. Soğan kokusu olmayan, tencere kaynamayan bir ev yuva olmaz. Şu "at sepete koy sofraya" mantığından artık kurtulmak lazım Üretmek muazzam bir şey Keyfini çıkarmak lazım... https://www.instagram.com/p/CWIlrmjoPrX/?utm_medium=tumblr
0 notes
Text
Eskiden daha mı sağlıklı besleniyorduk??? Markette koca bir reyon çorba ve turşuyla dolu. Önünde kuyruk. İnsan çorbayı niye satın alır ki... Unu kavursan çorba oluyor. Neymiş un zararlıymış. “Zıkkımın kökünü ye” derdi babaannem. Su katıp kusmuk gibi bulamaç yaptığın, içinde ne olduğunu anlamadığın bin çeşit harf olan çorba çok yararlı... Saatler içinde yaptıkları turşu çok yararlı. Suyla tuzun içine neyi atsan turşu oluyor. Çok mu zor yapmak da satın alıyorsun. Ben sirkeli isterim illa diyorsan elmaya, üzüme su katsan sirke oluyor. Çorbaya aroma istiyorsan kaymak koy, yap tereyağını evde tereyağı koy. Kaynat tavuğunu tavuk suyu koy. Kremayı yarım saat yoğursan tereyağ oluyor. Domatesi 2 saat kaynatsan salça... Yerin mi yok... Bul yeri musait, temiz bir ev hanımı, yaptır senede bir koy kenarına. Neymiş hijyenik koşullarda kaynamıyormuş. Çürük domatesler o kutulara çok hijyenik koşullarda giriyordu zaten. Dondurulmuş patates almak nedir bir de. Yurdumun dört köşesi patates yuvası. Nerdeyse saksıda yetişecek. Senede iki çuval alsan taşıma derdi de yok. Soğan patatesi çuvalla koydun mu yiyecek bulmaktan korkma derdi anneannem. Al çuvalı koy kenara. İyotlu tuzu kolay aksın diye doldurdun tuzluğuna. Günlük ihtiyacın bir kaç gram sen iyot zehirlenmesi yaşayacaksın yakında. Keçiler senden daha sağlıklı. Kaya tuzu yalıyorlar gece gündüz. Kadınlar pazarında dolu. Gitmeye üşeniyorsan internetten al. İçinde limondan başka her şey olan limonatalar nerdeyse çeşmelerden akacak. Limonata yapmak çok mu zor? Eriği kaynat, limonu ovala, vişne desen öyle. İçeceğini yapmak çok mu zor? Ha yoğurt. En kızdığım şey yoğurt. Garibim sadece sütü kaynatıp, içine iki lokma yoğurt koyunca oluyor. Marketteki kase yoğurtlarda süt dahi yokken yoğurt yedirdim sanıyorsun el kadar bebeğine. Yoğurdunun suyunu süzsen süzme yoğurt, ekşitsen peynir... Daha ne yapsın sana. Sonra tavuk. Kaynar suya diri diri atılıp bayıltılan tavuk neyin şifasını versin sana. Kafese tıkıp yumurtlattığın yumurta neyin proteinini versin. Pazara gidip kestiriver bir zahmet. Gezen tavukların yumurtalarını da biraz ararsan bulursun. Neymiş pazarlar mikrop yuvasıymış. Marketteki hormon yataklarını ye o zaman. Unu, tuzu, suyu karıştırıp iki tepsi çörek yapma, pis fırınlardan yeşil bayraklı diye poğaça al. Daha ne sayayım. Reçel öyle, erişte öyle, acı sos öyle, tarhana öyle. Tüm sebzeler kurutmaya müsait. Ben gibi elinden iş gelmeyen dahi yapıyorsa herkes yapar. Soğan kokusu olmayan, tencere kaynamayan bir ev yuva olmaz. Şu "at sepete koy sofraya" mantığından artık kurtulmak lazım. Üretmek muazzam bir şey. Keyfini çıkarmak lazım.
0 notes
Text
Her Nasılsa Yalnızsın
Her nasılsa yalnızsın
Bir giz gibi deliyor yüreğini
Can sıkıntılarının burgusu
ve hep bir şeyler eksik gibi
bir şeyler bekler gibisin
Yeni bozgunlar
yeni yenilgiler peşindesin
Bir bozkır kuraklığına dönmüş için
Oysa yalnız bir öpüştür
gurbeti türkülere dönüştüren
Çoktandır su vermedin
çiçeklere ve yüreğinin çeliğine
Zaman terkisine almış da öpücükleri
koşuyor sessizliğin ve yalnızlığın
iyotlu kıyılarına
Bir yol ayrımı ki yanlışla doğru
hüzünlerle sevinçler kolkola
Sen ki ey kalbim
yanlışları ve hüzünleri taşıdın
bunca zaman
Taşıyamaz yüreğinin batık sandalı
bu yalnızlığı,bu can sıkıntılarını
Yaşam gelincikler gibi beklerken seni
gecenin kapısını çalma
ey kalbim
0 notes
Text
Iodays İyotlu Su
https://kullananvar.com/?p=55118&utm_source=SocialAutoPoster&utm_medium=Social&utm_campaign=Tumblr Iodays İyotlu Su Hakkında Tüm Bilgiler ve Gerçek Kullanıcı Yorumları - https://kullananvar.com/?p=55118&utm_source=SocialAutoPoster&utm_medium=Social&utm_campaign=Tumblr...
0 notes
Text
Tuzlu Su Sağlıklı Mı? Tuzlu Su Faydaları Nelerdir?
New Post has been published on https://www.miato.com.tr/tuzlu-su-faydalari/
Tuzlu Su Sağlıklı Mı? Tuzlu Su Faydaları Nelerdir?
Her gün bir bardak tuzlu su tüketmenin sağlığınızda inanılmaz etkileri olduğunu belirten bazı kaynaklara rastlamak mümkün. Peki, tuzlu su içmek gerçekten faydalı mı, yoksa zararlı mı? Uzun yıllardır su içme hakkında önemli tartışma noktalarından birisi olan tuzlu su faydaları ve zararlarını içeriğimizde tüm detaylarıyla bulabilirsiniz.
Tuzlu Su İçmenin Sağlığa Etkileri
Tuzun ve suyun ayrı ayrı vücudumuza olan hayati etkilerini düşünüldüğünde, yaşam için vazgeçilmez olan iki önemli madde olduğunu ve ne kadar hayati olduklarını hemen fark edebilirsiniz.
Su; vücuttaki proteinleri ve buna benzer maddeleri çözücü bir maddedir. Yediğiniz yiyecekleri metabolize etmenize yardımcı olacak kimyasal reaksiyonların temelini oluşturur. Düzenli su içmek, en temelde bu nedenden dolayı daha zinde ve daha fit kalmanıza yardımcı olur. Tüm bunların yanında kaslarınız, vücuttaki kan akışınız ve aklınıza gelebilecek tüm yaşamsal fonksiyonlarınızın çalışması için su içmeniz çok önemlidir.
Vücudun nasıl suya ihtiyacı varsa, hücreler de tuza ihtiyaç duyar. Sodyum ve klorürden oluşan tuz, vücudun kimyasal reaksiyonlarında kullanılır. İyotlu tuzlarda bulunan iyot, boyunda bulunan tiroid bezinin hormon salgılamasını sağlayan çok önemli bir mineraldir. Vücudun kendini geliştirebilmesi, yaşamsal fonksiyonlarını eksiksiz bir şekilde yerine getirebilmesi, beyin ve sinir sisteminin çalışması için vücudun iyota ihtiyacı vardır.
Bu önemli ve vücut için temel ihtiyaç olan iki maddenin karışımı olan tuzlu su tüketmek vücutta adeta bir iksir görevi görür. Belirli süre zarfında doğru bir şekilde tuzlu su tüketimi; vücudun her hücresini iyileştirdiği, kemikleri güçlendirdiği, kan dolaşımını ve metabolizmayı hızlandırdığı söylenen olumlu etkilerin başında gelir.
Tabii ki tüketilen her gıdada olması gerektiği gibi tuzlu su tüketiminde de aşırıya kaçmamak, miktarları doğru ayarlamak tuzlu suyun faydalarını görmek adına atlanmaması gereken önemli bir husustur.
Tuzlu Su Faydaları
Tuzlu su içmek osteoporoz sorunlarının önüne geçer. Su ve tuz eksikliği vücutta sodyum eksikliğine neden olur. Sodyum eksikliğinin bir sonucu olarak kemikler zayıflar. Daha sağlıklı kemiklere sahip olmak için aşırıya kaçmadan tuzlu su tüketilmesi tuzlu su faydaları arasında yer alır.
Diş sağlığı için tuz önemli minerallerden birisidir. Diş minelerini güçlendiren ve ağız hijyenini derinlemesine sağlayan tuz sayesinde daha sağlıklı dişlere sahip olabilirsiniz. Bu nedenle kullanılan diş macunlarının temelinde de tuz maddesi yer alır.
Depresyon ve uyku problemlerine karşı tuzlu su tüketimi tavsiye edilir. Tuzsuz kalan vücut uyku esnasında tükürük bezlerini uyararak fazla su üretir. Çoğu kişinin uyurken ağızdan salya akmasının temel nedenlerinden birisi budur. Tuzlu su tüketimi serotonin gibi hormonların daha hızlı salgılanmasını sağlayarak rahat bir uykuya geçmenize imkan tanır. Düzenli ve derin uyku sizi depresyon ve etkilerinden de korur. Ayrıca tükürük bezlerini normal bir şekilde çalıştırır ve salya problemlerinin de önüne geçer.
Tuzlu su faydaları arasında sayılan bir diğer önemli husus ise tuzlu suyun sindirim problemlerine iyi gelmesidir. Tuzlu su kabızlığın önüne geçer, sindirim sistemine olumlu katkılarda bulunur.
Deniz tuzu ile hazırlayacağınız tuzlu su diyabete iyi gelir. Vücudun uygun kan şekeri değerine sahip olmasını sağlar. Böylece insülin ihtiyacı azalır ve kan şekeri dengeye ulaşır.
Deniz tuzu ile hazırlanan tuzlu suyun bir diğer faydası ise bağışıklık sistemini güçlendirici etkiye sahip olmasıdır. Deniz tuzu antiviral özellikleri bünyesinde bulundurur. Bu tuzu suyla birlikte tükettiğinizde antivairal özelliklerden yararlanabilirsiniz. Özellikle kış aylarındaki salgın hastalıklardan korunmak için deniz tuzu eklenmiş bir bardak su içmeniz kışı daha sağlıklı geçirmenize yardımcı olur.
Tuzlu su içerek zayıflamayı planlıyorsanız, tuzlu suyunuzu hazırlarken sofra tuzu yerine deniz tuzu kullanmanız gerekir. Deniz tuzu vücudunuzda su tutulmasını önleyerek ödem oluşumunun önüne geçer. Ayrıca sindirimi hızlandırarak daha hızlı kilo vermenizi sağlar.
Kas ve sindirim sistemi sağlığı için en önemli etken vücudun asit seviyesidir. Vücut asit seviyesinin çok yüksek yada düşük olmaması gerekir. Tuzlu su, asit seviyesini dengeleme özelliğine sahiptir. Potasyum kasların düzenli çalışmasını sağlar. Daha düzenli çalışan kaslar ise spazm oluşumunu, krampları ve kasılmaları engeller.
Tuzlu Suyun Zararları
Tuzlu su faydaları, yukarıdaki maddelerde görüldüğü gibi oldukça fazla. Tuzlu su içmenin bilinen yararların yanı sıra yanlış tuzlu su tüketimi istenmeyen etkilere de neden olabilir.
Bu anlamda tuzlu su içerken kullanacağınız tuzun türü oldukça önemlidir. Deniz tuzu, kaya tuzu, sofra tuzu farklı tuz çeşitleridir ve farklı etkileri olabilir. Kullanacağınız tuzun iyotlu olması da dikkat edilmesi gereken bir diğer noktadır.
Ayrıca günde en fazla 6 g tuz tüketilmelidir. Kullanılması önerilen bu gramaj, gün içinde besin kaynaklı alınan tuz miktarı da göz önünde bulundurularak dikkate alınmalıdır. Tavsiye edilen tuz miktarı dikkate alındığında günlük bir bardak suya eser miktarda tuz karıştırarak tüketmeniz gerekir. Fazla tuzlu su vücutta ödem yaratırken, böbrek ve karaciğer rahatsızlıkları, tansiyon gibi istenmeyen sağlık sorunlarına da neden olabilir.
Tuzlu Su Nasıl Tüketilmeli?
Tuzlu su tüketimi için uzmanların önerilerini dinlemek gerekir. Tansiyon, böbrek ve karaciğer, ya da mide gibi sağlık sorunlarınız varsa doktorunuza danışmadan tuzlu su tüketmemenizi öneriyoruz. Uzmanların önerileri tuzlu suyu aç karnına tüketmekten yanadır. Sabah uyandığınızda içeceğiniz tuzlu suyun etkilerini kısa sürede görmeye başlayabilirsiniz.
Düzenli olarak tuzlu su içerek tuzlu suyun tüm faydalarından yararlanabilir, kendinizi daha dinç ve sağlıklı hissedebilirsiniz. Dilerseniz birer haftalık periyotlar ile tuzlu su kürleri de uygulayabilirsiniz.
Her gün sabah uyandığınızda hazırlamış olduğunuz bir bardak tuzlu suyu 1 hafta boyunca tüketip 7. günün sonunda 3 gün ara vererek tekrar 7 gün boyunca sabahları tuzlu suyunuzu içebilirsiniz. Ayrıca tuzlu su, daha fazla susatacağı için gün içerisinde bol bol su tüketerek tuzlu suyun etkisini artırabilirsiniz.
Aşırı su tüketiminin olası etkilerini ise buraya tıklayarak öğrenebilirsiniz.
Tuzlu Su Nasıl Hazırlanır?
Tuzlu su hazırlamak oldukça basittir. Öncelikle dikkat etmeniz gereken şey kaliteli, değerleri ideal bir içme suyunuzun olmasıdır. Sabahları bir su bardağı ılık suya bir çay kaşığının ucu ile eser miktarda ekleyeceğiniz tuzu karıştırarak suyun içinde tamamen çözülmesini sağlayıp ardından tuzlu suyunuzu tüketebilirsiniz.
Hem kendi sağlığınız, hem de sevdiklerinizin sağlığı için kullandığınız suyun kalitesi oldukça önemlidir. En kaliteli suya ulaşmak için MIATO akıllı su arıtma cihazını kullanabilirsiniz.
0 notes
Text
Lohusa annelere pratik öneriler
Doğumdan sonraki 6 hafta periyoda verilen isim olan lohusalık dönemde, gebelik esnasında annede meydana gelen psikolojik ve fizyolojik değişiklikler gebelik öncesi yani normal haline döner. Uzmanlar, bu süreçte dikkat edilmesi gereken bazı önemli noktaların olduğuna dikkat çekiyor… İşte yeni bebek sahibi olmuş lohusa annelere uzmanların önerileri… - Anneler eski vücut ağırlıklarına dönmek için acele etmemelilerdir. Bu süre 6 ay ya da daha fazla sürebilir. Bebeğinizi emziriyorsanız eski formunuza daha kolay dönebilirsiniz. - Gebelik sırasında önerilenden fazla kilo aldıysanız her ay iki kilo kaybetmeniz normaldir. Ayda iki kilodan fazla ağırlık kaybı doğru değildir. - Lohusalar zayıflama diyeti uygulamamalıdır. Ancak unlu, yağlı ve şekerli besinleri aşırı yememeğe dikkat edilmelidir. - Doğumdan sonra bebeği emzirirken gebelik öncesi döneme göre daha fazla sıvı besin alınmalıdır. - Kalsiyum yönünden zengin olan süt, yoğurt ve peynir belirtilen miktarlarda düzenli olarak tüketilmelidir. - Her gün bir adet yumurta ve bir porsiyon etli sebze yemeği veya kurubaklagil yenilmelidir. - Kuru fasulye, nohut, mercimek ve bulgur karışımı yemekler, portakal, mandalina, domates, maydanoz, yeşil biber, taze soğan gibi C vitamini yönünden zengin sebze ve meyvelerle birlikte tüketilmelidir. - Vitaminlerden zengin sebze ve meyveler diyette her öğün olmalıdır. - Salam, sosis, sucuk gibi katkı maddesi içeren diğer hazır gıdalar mümkün olduğu kadar yenmemelidir. - D vitamini besinlerde bulunmaz. Ancak güneş ışınlarının doğrudan cilde yansıması ile sağlanır. Bu nedenle emzikli anne güneşlenmeye özen göstermelidir. - Yemeklerde mutlaka iyotlu tuz kullanılmalıdır. Doğal besinlerde yeterince alınmayan iyot, ancak iyotlu tuzun kullanılması ile anne sütünden bebeğe geçer. - Kuru yemişler ve kuru meyveler yoğun enerjileri yanında, demir ve kalsiyum gibi minerallerden de zengindir. Ağırlık kontrolü yapılarak bu besinler tüketilebilir. - Kansızlığa neden olduğundan yemeklerle birlikte çay içilmemelidir. Çay kuşluk, ikindi gibi öğün aralarında, yani yemek yendikten 1-2 saat sonra açık olarak içilmeli, çaylara limon, limon suyu eklenmelidir. İçecek olarak ıhlamur, nane, papatya, kuşburnu gibi bitki çayları tercih edilmelidir. - Sebzelerin, makarna ve eriştenin haşlama suları dökülmemelidir. Kuru fasulye, nohut ve barbunya gibi kurubaklagiller iyice yıkandıktan sonra ıslatılmalı ve haşlama suları dökülmemelidir. - Hazır meyve suları, gazoz ve kolalı içecekler yerine taze sıkılmış meyve suları, ayran ve limonata tercih edilmelidir. - Pekmez kan yapıcı, şeker ise boş enerji kaynağıdır. Şeker yerine tatlı olarak pekmez yenmesi kansızlığa karşı alınacak önlemlerden biridir. - Tarım ürünlerine haşere öldürücü ilaçlar atıldığından, sebze ve meyveler iyice yıkanmalıdır. - Yiyecekler hazırlanırken ellerin temiz olmasına dikkat edilmelidir. Eller sık sık sabunlu su ile yıkanmalıdır. - Sigara ve alkol kullanılmamalıdır. - Doktora danışılmadan ilaç kullanılmamalıdır. - Emzirme süresince bebeğin hep memede olması ve emerken uykuya dalması emzirmenin iyiye gittiğinin bir işaretidir. - Başarılı bir emzirme için bebek rahat olmalı, yorgun ve tok olmamalıdır, burun delikleri temiz olmalı, rahat soluk alması sağlanmalıdır. - Bebeğin emme refleksi memenin ağzına yerleştirilmesi ile oluşur. Bebeğin ağzına birkaç damla süt sıkılarak tadını alması ve emmeyi başlatması istenmektedir. - Emzirme süresi her bebeğe göre değişebilir, doygunluğa ulaşması yani olgun sütü emmesi beklenmelidir.
0 notes
Text
Cilt güzelliği için deniz suyu
Tatili mevsiminin devam ettiği yaz günlerinde, sıcak havalardan bunalanlar 3 yanı denizlerle çevrili ülkemizin, sahil beldelerini doldurmaya başladılar. Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Bülent Cihantimur, deniz ve deniz suyunun faydalarını ayrıca cildimize ek olarak yaz mevsiminde neler yapmamız gerektiğini anlattı. “ Ülkemiz yaz aylarında eşsiz güzelliğiyle, deniz, güneş ve deniz suyunun tüm nimetlerinden faydalanabileceğimiz bir ülke. Henüz anne karnında bir su haznesinin içinde gelişim gösterdiğimizi düşünürsek, biyolojik olarak, suya alışkın ve su sesini seven bir yapımız var” ifadesinde bulunan Op. Dr. Bülent Cihantimur sözlerine şu şekilde devam etti: “Beyin dalgalarımız, su sesini işitince, kalp ritmi üzerinde sakinleştirici bir etki yaratır, bedenimiz, bu şekilde daha fazla oksijen talep eder ve derin nefes alma ihtiyacı hissederiz. Deniz kenarındaki iyotlu hava ise, zihnin ve bedenin aynı doğrultuda gençleşmesine fayda sağlıyor”. Negatif İyonlar Mutlu olmamızı sağlıyor “Deniz kenarında son derece kaliteli bir uyku süreci yaşamamızın altında da yine bu deniz havası yatıyor. Oksijeni absorbe etmemizi hızlandıran negatif iyonlarla yüklü deniz havası, serotonin salgılanmasına yani, strese karşı savaşarak, mutlu olmamızı sağlar. Beden enerjiyle dolar. Ayrıca kronik deri hastalıkları üzerinde de güneş ışığıyla birlikte iyileştirici bir etkiye sahiptir. ” diyen Cihantimur, deniz havasının güneşle birleştiği noktada ise, cilt üzerinde son derece etkili bir tedavi süreci başlattığının altını çiziyor. Deniz suyunun şifalı içeriği “Araştırmalar gösteriyor ki deniz suyunun içerisinde 90’a yakın faydalı hatta şifalı diyebileceğimiz madde mevcut. Bunların içinde en önemlisi potasyum klorürdür. Potasyum klorür, cildin elastikiyet derecesini artırır ve cilt dış yüzeyini pürüzsüz, canlı ve genç hale getirir. Bu yüzden, uygun saatlerde ve güneşin zararlı etkilerini dışlayan kremlerle desteklenmiş güneş ve deniz banyosu, cilt için son derece faydalıdır” diyen Op. Dr. Bülent Cihantimur, yaz mevsimi boyunca olabildiğince deniz suyundan ve güneşten istifade etmenin hem fiziksel, hem de psikolojik olarak bedene olumlu geri dönüşler yapacağını vurguladı. Ayrıca sabah akşam cildin mutlaka Örümcek Ağı kremi gibi, içinde kök hücre ve peptit gibi aktifler barındıran yaşlanma karşıtı ürünlerle desteklenmesi gerektiğini de söyledi.
0 notes
Text
AZI DA ÇOĞU DA ZARAR! GÜNLÜK İYOT MİKTARINA DİKKAT! http://ift.tt/2rz3teg
İyotun besinsel önemi tiroit bezinin metabolizmasında rol almasından kaynaklanmaktadır. Günümüzde iyotlu su, tuz ve ekmek kullanımı sayesinde iyot yetersizliği nadiren görülür. Bununla birlikte, iyot eksikliği ülkemizin belirli bölgelerinde halen önemli bir halk sağlığı sorunu olmaya devam etmektedir. İyot eksikliği, tüm dünyada en yaygın mikro besin yetersizliği nedenleri arasındadır. İyot yetersizliği zeka geriliği ve yeni doğan ve bebeklerde ölüm riskini artırıyor!
Okan Üniversitesi Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Irmak Sayın Alan, ‘’İyodun vücudumuzdaki tek fizyolojik rolü tiroit hormonlarının bir parçasını oluşturmaktır. Dolayısıyla yetersiz iyot alımı tiroit bezinde fonksiyon bozukluğuna (hipotiroitizm) yol açmaktadır. İyot eksikliği bunun dışında guatr, zeka geriliği ve yeni doğan bebeklerde artmış ölüm riski ile ilişkilidir’’ dedi.
İyot kaynakları; Toprak ve suda değişen oranlarda iyot bulunmaktadır. İyot doğal olarak balık ve deniz ürünlerinin yanı sıra içme suyu ve sebzelerde bulunur. Süt ürünleri, iyot içeren dezenfektanlardan gelen iyot emilimi nedeniyle iyot içerir. Ekmek imalatında kullanılan bazı hamur oksitleyiciler de iyot içerebilir. Birçok ülkede sofra tuzuna iyot eklenmektedir.
İyot ihtiyacı; Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından önerilen günlük iyot alımı miktarları aşağıdaki gibidir;
● 5 yaşına kadar olan bebekler ve çocuklar için günde 90 mikrogram iyot
● 6 ila 12 yaş arası çocuklar için 120 mikrogram
● 12 yaş ve üstü çocuklar için günlük 150 mikrogram
● Hamilelik ve emzirme döneminde günde 250 mikrogram: Hamilelerde iyot ihtiyacı yüksektir. Gebelik sırasında şiddetli iyot yetersizliği, fetusta nörolojik gelişimin bozulmasına neden olmaktadır.
Okan Üniversitesi Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Irmak Sayın Alan, İyot eksikliğini önleme ve tedavisi konusunda önemli tavsiyelerde bulundu.
Toplum bazında: En sık kullanılan yöntem sofra tuzlarına iyot eklenmesidir. Diğer alternatifler; iyodize yağ (Lipiodol), iyotlu su ve iyot tabletleri veya damlalardır. Ek olarak, gıdaların iyot açısından zenginleştirme çalışmaları halen devam etmektedir.
Birey bazında: Birey için iyot uygulamaları içerisinde, her 2-4 hafta arasında bir potasyum iyodür çözeltisinin ağızdan uygulanması ve 100-300 mikrogram potasyum iyodür ihtiva eden tabletlerin günlük verilmesi bulunmaktadır. İkincisi, gebelik ve emzirme döneminde artan iyot ihtiyaçlarını karşılamak için önerilen iyot preperatlarının rutin olarak kullanılması olabilir. Ancak iyot açısından yeterli ülkelerdeki genel nüfus için, iyot takviyeli gıdalardan (örneğin, iyotlu tuz) elde edilene ek olarak iyot takviyesi gerekli değildir.
Gebelik ve emzirme dönemi: Dünya Sağlık Örgütü hamilelik ve emzirme döneminde günlük 250 mcg iyot alımını önermektedir. Ancak hipotiroitizm tedavisi için levotiroksin kullanan kadınlarda iyot takviyesi gerekli değildir. Sigara dumanında bulunan tiyosiyanat anne sütü ile iyodun taşınmasını engellediği için anne sütünün iyotunu azaltır. Bu nedenle gebelik ve emzirme döneminde sigaranın bırakılması önemlidir.
Yetersiz iyot alımının yanında, aşırı iyot alımının da tiroid hastalığına yol açabileceği bilinmektedir. Bu durum özellikle tiroid bezi fonksiyon bozukluğu olan hastalarda daha belirgindir. Örneğin, endemik guatr ve iyot eksikliği olan hastalarda, iyot uygulaması tiroid hormonu üretimini aniden yükseltebilir ve hipertiroidi oluşturabilir. Tersine, Hashimoto tiroitli hastalarda iyot uygulaması hipotiroitiye yol açabilir veya hipotiroitiyi kötüleştirebilir.
İyot eksikliği ciddi bir halk sağlığı problemidir. Ancak son dönemde ülkemizde de yürütülen çalışmalar ile iyot eksikliği ve ilişkili komplikasyonlar önlenmeye çalışılmaktadır.
from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2swXgNa via IFTTT
0 notes
Text
Tiroid Nodülü ve Tedavisi
Sevgili Dostlar,
Merhaba sağlık makalemizde sizlere vücudumuzun kalorifer dairesinden bahsetmek istiyorum. Hepimizin guatr olarak duyduğu hastalığın geliştiği organımız tiroid nodülü bezi, vücudumuzun kalorifer dairesidir.
tiroid nodülü in makalelerimizde safha safha sebepleri, oluşumu, tehlikeleri ve tedavisiyle ilgili sizleri bilgilendirmek amacıyla gelişmeleri hep birlikte izleyeceğiz.
Tiroid Nodülü’nün Başlangıçı
Hepimizin “guatr” olarak duyduğu hastalığın geliştiği organımız tiroid nodülü bezi, vücudumuzun kalorifer dairesidir.
Boyunun ön tarafında, adem elması dediğimiz çıkıntının hemen altında nefes borusunu at nalı şeklinde saran, bu 20 gramlık küçük tiroid nodülü bezi, boyutlarına oranla çok büyük işlere imza atmaktadır. Bunları şöyle sıralayabiliriz;
Vücut ısısını, vücudun su ihtiyacını ve oksijen kullanımını düzenler.
Diğer hormonlarla beraber yağ, şeker ve protein kullanımında etkilidir.
Kas ve sinir sisteminin koordineli çalışmasına etkilidir.
Çocukların gelişiminde önemli yeri vardır.
Ruhsal açıdan düzenleyici etkileri bulunmaktadır.
Bazal metabolizma dediğimiz, vücudun 12 saatlik açlıkta ve istirahat halinde, hayati fonksiyonlarımızı sürdürebilmek için (kalp atımı, vücut ısısı, nefes alma, böbrek ve karaciğer çalışması gibi) gerekli olan enerji miktarını ayarlayan bu çok önemli organımızın hastalıkları küçümsenmeyecek sayıdadır. Toplumda yaklaşık %30 oranında gördüğümüz, ancak birçoğumuzun farkına bile varmadığımız tiroid nodülü bezi hastalıkları, kadınlarda erkeklere nazaran daha sık olarak karşımıza çıkmaktadır.
Uzm. Dr. Berkhan Savaşçın
Kadınların, hormonlarının çok değiştiği, deyim yerindeyse altüst olduğu fizyolojik dönemlerinin varlığı tiroid nodülü hastalıklarının erkeklere göre kadınlarda daha sık görülmesinde etkili olmaktadır. Kadınların genç kızlığa geçiş, hamilelik ve menopoz dönemlerindeki yoğun hormonal aktivite, direk ve dolaylı olarak tiroid nodülü bezini etkilemekte ve hastalık bu dönemlerde ortaya çıkabildiği gibi varolan hastalık yine bu dönemlerde aktive olmaktadır.
Tiroid nodülü bezinin hastalıkları genel olarak yapısal ya da fonksiyonel olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu iki ana grup hastalık, beraber olabileceği gibi, ayrı ayrı da bulunabilmektedir. tiroid nodülü in yapısal hastalıkları nodül olan guatr (nodüler guatr) ve nodül olmayan büyüme (diffüz guatr) şeklinde belirlenmektedir. Birden fazla nodül varsa bu takdirde hastalığı multinodüler guatr şeklinde hastalığı ifade etmekteyiz.
Tiroid nodülü fonksiyon hastalıkları ise, çok veya az çalışması şeklindedir. tiroid nodülü bezinin çok çalışması yani kana çok hormon salgılaması, hipertiroid nodülü i şeklinde adlandırılır (zehirli guatr). Bu durumda sıcak basmaları, kalbin hızlı atması (çarpıntı), sıcağa tahammülsüzlük, zayıflama, ellerde titreme, gözlerde dışarı doğru şişlik ortaya çıkmaktadır. Az çalışması durumuna da hipotiroid nodül�� i denir. Bu geliştiğinde; saçlarda dökülme, yorgunluk, deride kuruma, unutkanlık, halsizlik, uykuya eğilim gibi şikayetler görülmektedir.
Hastalığın yapısal ve fonksiyonel olduğunu belirttiğimiz için, tanı koyarken her iki yönüyle değerlendirmek şarttır. Çocukluk çağında bile görüldüğü için yukarıda bahsettiğim, fonksiyona bağlı yakınmaların varlığında yada boyunda bir şişlik ele geldiğinde, fonksiyon yönünden bir kan tahlili ile tiroid nodülü hormonları olan T3 ve T4’ü değerlendirmek ve tiroid nodülü in çalışmasını kontrol eden TSH(tiroid nodülü uyarıcı hormon) değerini ölçmek gerekir. Bu kan tahlillerinin yanı sıra yapısal değerlendirme için tiroid nodülü ultrasonografisi ile tiroid nodülü e bakmalıyız. tiroid nodülü hormonlarını, günün herhangi bir saati ölçebiliriz. Yani belirli bir süre aç kalmamız gerekmez.
tiroid nodülü hastalığı dediğimiz guatr iyot alımımızla yakından ilgilidir. Bu nedenle iyot alımında, yetersiz veya aşırı miktarda kullanıma dikkat etmeliyiz. Piyasadaki iyotlu tuzlar bu bakımdan önemlidir. Ayrıca deniz ürünlerinden de iyot alımı oldukça zengindir. Fazla miktarda tükettiğimiz tahıl ürünlerinde ise iyot miktarı yeterli değildir. Yenilen bazı besinler (örneğin Karadeniz bölgesindeki karalahana) ve bazı yörelerdeki içme sularının içindeki maddeler iyodu bağlayarak iyot yetmezliğine ve tiroid nodülü hastalıklarına neden olmaktadır. İyot yetmezliği veya fazlalığının yanı sıra ailesel aktarım hatta çağımızın meşhur problemi stres bile tiroid nodülü hastalıklarına neden olabilmektedir.
Fonksiyonel hastalıklar için yapılan tıbbi tedavilerle bu yönde düzelme sağlanmakta, hatta 2 cm’ nin altındaki küçük nodüller belirli bir oranda yine tıbbi tedavi ile yok edilebilmektedir.
Yapısal hastalıklarda ise nodül varsa bir endokrin hastalıklar, dahiliye veya genel cerrahi uzmanının kontrolüne girmek gereklidir. Çünkü, nodül varlığında nodülün yapısı ve sayısı tedavi seçeneklerini belirlemektedir. Nodüle yönelik yapılan tedavilere direnç, nodülün büyüklüğü cerrahi tedavi seçeneğini ön plana çıkarabilir. Cerrahi tedavi sonrası tekrar nodülün gelişmemesi yada hipotiroid nodülü i dediğimiz tiroid nodülü yetmezliğinin olmaması için ilaç tedavisi gerekebilmektedir.
Bunların yanı sıra, tiroid nodülü bezinin kötü huylu tümörlerinden de kısaca bahsetmek istiyorum. Son dönemlerde daha sık karşılaşır olduğumuz tiroid nodülü kanserleri 5 çeşittir. Ancak bunlardan ikisine çok sık rastlamaktayız. Özellikle erken dönemde yakalandığında cerrahi tedaviyle %80-90 iyileşme görülen tiroid nodülü kanserleri düzenli kontrol olan kişiler için korkulu bir rüya olmaktan çıkmaktadır.
Özetleyecek olursak, beyin fonksiyonlarından cinsel hayata, vücut ısısından kilomuza hatta ruh halimize kadar tüm yaşantımıza etki eden bu çok önemli organımızın hastalığını tanımak için biraz kendimizi değerlendirmemiz yeterli olacaktır. Nedensiz kilo kaybı, hareketsiz halde bile görülen çarpıntı, ellerde titreme, aşırı terleme, aşırı sinirlilik, aşırı hareketlilik, cinsel isteksizlik, ishaller, az yemekle bile kilo alma, kabızlık, aşırı yorgunluk, halsizlik, uykuya eğilim, boyunda ele gelen şişlik bizi uyaran birer belirti olabilir.
Unutmayalım ki, ara sıra günlük hayatımızın kaygılarından uzaklaşıp biraz kendimize dönersek, bedenimizin sesi, bizi mutlaka sağlığımız ve mutluluğumuz için uyaracaktır. Bu sese kulak verelim.
Sağlıkla kalın.
source https://saglik.kocaali.com/tiroid-nodulu-ve-tedavisi/
0 notes
Video
🦁🐼 Baksırla olduğum için özür dilerim sahneye tanga ile çıkıyoruzya bu daha kapalı diye 🤣🤣🤣🤣. . 🚨GELELİM KONUMUZA: TUZ . 📌Spor yapan çoğu kişi nerdeyse tuz alımını sıfırda tutuyor. bunun yanlış olduğunu podyumda net gördüm sahne arkasında kramp tan yere düşenmi görmedim 😢 yada kilo verdim ama hala yaplarım duruyor diyenmi🤨 peki gün içinde ne kadar tuz almalıyız ve bunu beyaz tuzmu yoksa sodyum olan besinlerdenmi almalıyız zeytin salça vs. ?. . 📌Herhangi bir sağlık problemi yoksa tuz kullanmanın bir sakıncası yoktur.(Herşeyde olduğu gibi, azı karar fazlası zarar.) Günlük yeteri kadar tuz alıyoruz.Hemen her besin maddesinde var. 📌Ortalama günlük bir tatlı kaşığı yeterli. (5gr) Kaya tuzu daha lezzetli olsa bile uzmanlar iyotlu tuz kullanımı taraftarı.Fazla sıcak havalarda tuza dikkat etmek gerekir.(Aşırı miktarda tüketirseniz.Ciddi su kaybı yaşarsınız.)Peki sodyum neden önemli.? 📌Sodyum, vücudunuzda uygun sıvı dengesinin korunmasına ve sinir sinyallerinin aktarılmasına yardımcı olur ve kas kasılmasını ve gevşemesini etkiler. Böbrekleriniz, ideal sağlık durumunu korumak amacıyla vücudunuzda depolanan sodyum miktarını doğal olarak dengeler. Vücudunuzda sodyum azaldığında böbrekleriniz sodyumu tutar. Vücudunuzda sodyum arttığında, böbrekleriniz bu fazlalığı idrarla atar.Yani doğadaki hiçbişey gereksiz değildir.Neden tuza karşı mesafeli yaklaşıyor insanlar.Nedeni çok basit çocukluğumuzdan beri veri tabanına yerleştirilen şu olmuştur. 📌4 Beyazdan uzak durun un,şeker,tuz 4.'sü neydi ha protein tozu :) Arkadaşım toplumu değiştiremezsiniz.Kendi yaşam tarzınızı oluşturmaya bakın.🤨Herkes kendi,kendinin doktoru internet var ne büyük nimet bi yandan.Ansiklobedi kalmadı be herşey bi tık uzağında kirli bilgi ama anlayana🙏 saygılarımla https://www.instagram.com/p/B8yiOvQgfmKXXf8vNsZm74fL9cW43Yi0-SpPeA0/?igshid=11yleo8lgu0ph
0 notes
Text
Kulak Burun Boğaz Uzmanlarının çalışmalarının özeti.
İyi pazarlar.
TUZLU SU VE İYOTLU SU İLE GARGARA VE BURUN YIKAMA
Kulak Burun Boğaz –KBB-uzmanlarının yapmış oldukları son çalışmalarda, özellikle İYOTLU suyla da gargara yapılmasının, ya da iyotlu suyun buruna sıkılarak, burunun yıkanmasının sonucu SARS-CoV-2, COVİD-19 VİRÜS yükünün azaldığı gerek laboratuvar gerek randomize klinik araştırmalarla açıklanmıştır. (1, 2)
Bu bağlamda, aynı KBB araştırmacıları, ayrıca SARS-CoV-2, COVİD-19 testi yüksek derecede pozitif bulunan kişilerde tuzlu suyla burun yıkanmasının ya da buruna tuzlu çekilmesinin de pandemi süresinde virüslerin sayı ve yoğunluğunu azalttığını bildirmişlerdir. Bu hastaların hiç birinin hastahaneye yatmadıkları ve yalnız tuzlu ile burunlarının yıkanmaları sonucunda SARS-CoV-2, COVİD-19 testlerinin negatif çıktığı bildirilmiştir. (3)
1. Frank S, et al.. In vitro efficacy of a povidone-iodine nasal antiseptic for rapid inactivation of SARS-CoV-2.JAMA Otolaryngol Head Neck Surg. 2020;146(11):1-5.
2. Jeremy Guenezan, MD, et al. PovidoneIodineMouthwash, Gargle, andNasal Spray to ReduceNasopharyngeal Viral Load in Patients With COVID-19: A Randomized Clinical Trial. JAMA Otolaryngology–Head & Neck Surgery Published online February 4, 2021.
3. Farrell NF, et al.. Benefits and safety of nasal saline irrigations in a pandemic—washing COVID-19 away.JAMA Otolaryngol Head Neck Surg. 2020;146(9):787-788.
6 notes
·
View notes
Text
Kolon Temizliği Ve Kabızlık İçin Tuzlu Su İle Yıkama Tarifi
Kabızlık, diğer adıyla konstipasyon, çok rastlanan bir sindirim sorunudur. Kabızlık, bağırsak hareketlerinin yavaş olması sebebiyle dışkının sertleşmesi durumuna verilen isimdir. Bu durum için yüksek lifli yiyecekler kullanılmalıdır. Eğer bunu denediyseniz ve hala durumunuzda değişiklik yoksa tuzlu suyla yıkamayı deneyebilirsiniz. Bu bir tür bağırsak lavajıdır ve bağırsak hareketini hızlandırarak kolon ve sindirim sisteminizi temizlemenize yardımcı olmak için tasarlanmıştır. Tuzlu su ile yıkama tarifinin anahtar kısmı tuzun kendisidir çünkü birçok biyokimyasal işlem için gereklidir. Bir tuz karışımı içmek vücudun kendi doğal detoksifikasyon ve atık eliminasyon mekanizmasını ateşler, böylece sindirim sisteminizin tekrar normale dönmesini ve daha az halsiz hissetmenizi sağlar.
Tuzlu su ile yıkamayı sabah aç karnına yaparsanız daha etkilidir. Bunu günün ilerleyen saatlerinde yaparsanız, bir ya da iki saat içinde hiçbir şey yemediğinizden emin olun. Evde hazırlarken 2 çay kaşığı deniz tuzu ile başlayın. Kullanacağınız tuz türü pembe Himalaya tuzu veya “gri tuz” gibi renkli tuzlar olabilir. Saf tuz olduğundan emin olun, iyotlu tuz olmaması gerekir. 1 litre filtrelenmiş suyu ısıtın. Suyun oda sıcaklığından daha sıcak olmasını istiyorsunuz, kaynamayacak veya çok sıcak olmayacak. Çay veya kahve demlemek için kullandığınız sıcaklıktan daha soğuk olmalıdır. Kapaklı bir cam kavanoz alın ve tuz, sıcak su ve biraz taze limon suyu veya limon suyu ekleyin. Limon tuzun tadını kesmeye yardımcı olur. Tuzu tamamen çözmek için kuvvetlice çalkalayın. Granüller olmadığından emin olun. Karışımı hızlı bir şekilde, maksimum 5 dakika içinde için. Tadı güzel olmadığından olabildiğince hızlı bir şekilde içmek isteyeceksiniz. Yan uzanın ve karnınıza ellerinizle bir yöne masaj yapın, sonra diğer yöne tekrarlayın.
Karışımı içtikten sonra en az 30 dakika beklemek idealdir. Karışımı bitirdikten kısa bir süre sonra, tuvalete gitme isteğini hissetmeye başlamalısınız. Artık dayanamayacağınızı hissettiğinizde, tuvalete gidin. Birden fazla kez gitmeniz gerekebilir, bazen tamamen temizlenmediğinden ve kolonunuz boşaltılmadığından tuvaleti birkaç saat kullanmanız gerekebilir. Temizliği yaptıktan sonra, probiyotik takviyesi almak ve sağlıklı gıdalar tüketmek iyi bir fikir olacaktır çünkü iç bağırsak floranızda (mikrobiyom) sağlıklı bakteri oluşmasına yardımcı olur ve size temel besinleri/elektrolitleri sağlar.
Tuzlu Su İle Yıkama Tarifi
MALZEMELER:
2 çay kaşığı deniz tuzu kapaklı cam kavanoz 1 litre sıcak filtrelenmiş su 2 yemek kaşığı taze limon suyu veya bir bardak limon suyu
KULLANIŞI:
Suyu ısıtın. Malzemelerinizi kavanoza ekleyin ve kapağı kapatın. Tuzu tamamen çözmek için iyice çalkalayın. Karışımı hızlı bir şekilde için. Yan uzanın ve karnınıza bir taraftan masaj yapın. Sonra diğer tarafta tekrarlayın. Karışımı yaklaşık 30 dakika tutmayı başarabilirseniz, bu vücudunuzun tuzu tamamen emmesine yardımcı olacaktır. Sonra bağırsaklarınız harekete geçtiği için devamlı lavaboya gidekesiniz.
Kaynak: https://ift.tt/2uU2gC2
0 notes