#imla kurallarına hiç dikkat etmedim özür dilerim edememde napim..
Explore tagged Tumblr posts
hailwestexas · 1 month ago
Text
bruce bir gün jason ile dick’e yanlarına küçük bir kardeşin geliceğinin haberini veriyor bunu ilk duyan jason’da çok heyecanlanıyor çünkü dick artık onunla oynamıyor oynayabileceği, bakabileceği, dick’in onu ettiği gibi sinir edebileceği ve sevebileceği bir kardeşinin olması düşüncesi onu çok mutlu ediyor iki hafta yerinde duramıyor.
ama sonra tim geliyor ve tim hiç jason’ın hayal ettiği gibi bir kardeş değil. böyle mıyık bir çocuk, kendinde üç yaş küçük. tim cümlelerine bağırarak başlayıp mırıldayarak bitiren bir çocuk çıkıyor. jason’ın oynamak istediği oyunlarıda sevmiyor. yine oynuyor tabiki ama böyle isteksizce. buda jason’ın sinirlerini bozuyor. eğer üç dakikada bir kuralları tekrar etmesi gerekicekse o kadarını dick’le de oynuyor zaten. tek fark telefonuna bakma yeter demek yerine yanlış oynuyorsun diye uyarmak zorunda kalıyor jason. jason sağ savur derse tim sağ sola savuruyor kendince sesler çıkarıyor kafasına göre kurallar ekliyor ama jason aynı okul arkadaşlarıyla oynadığı gibi düzgün oynayabilmek istiyor.
jason’ın sevdiği kitapları istemiyor diye bruce onlara kitap okurkende tim’in seçtiği kitapları okuyor. yapılan yemeklerde tim jason’ın sevdiği yemekleri yemiyor diye tim’in sevdiği yemekler yapılıyor. son zamanlarda dick jason ile bile zar zor, yalvar yakar oynarken bile tim ile aynı jason’la eskiden gösterdiği istek ile oynuyor. bunlar üst üste geldikçede jason tim’e gıcık olmaya başlıyor ama tim jason’ın peşini hiç bırakmıyor. ya kendi kendine oynuyor jason’ı koridorda görürse “jasoooon” diye peşinden koşuyor nereye adım atsa bir adım arkasında tim onu takip ediyor.
zamanla tim açılıyor; jason, jason, jason diye peşinden koşuyor sürekli hep kendine bir şeyler söylüyor jason’da çok dinlemeden aynen aynen diye geçindiriyor. bir gün yine jason ders çalışırken tim jason’ın odasında takılıyor jason’ında sevdiği bir oyuncağı ile oynuyor birazda sert bir biçimde oynuyor jason’da kafasını dersinden kaldırmadan arada sesleniyor “bırak onu, bırak onu, bırak onu” diye. sonra ÇAT diye bir ses geliyor, tim yanlışlıkla kırmış oyuncağı. jason’ın gözleri doluyor hemen, fırlıyor yerinden tim’in yanına. oyuncaktan itiyor onu “bırak demedim mi ben sana!” diye bağırmaya başlıyor “gerizekalı mısın laftan anlamıyor musun! bir daha odama girme istemiyorum ben seni bırak peşimi görmek bile istemiyorum!”
tim duruyor ittiği yerde, jason’a doğru bakıyor ama sanki tam ona bakmıyor gibi, “duydun mu beni?” diyor jason tutuyor tim’i kolundan odasından çıkarıyor çat diye kapatıyor kapıyı yüzüne.
tim’in ağlaya ağlaya bruce’a gitmesini bekliyor yada alfred yada dick ama akşam geliyor kimse jason’a kızmıyor odasına kimse gelmiyor yemeğe iniyor jason’da. herkes oturmuş, bruce gel otur diyor, o esnadada tim’in köftelerini kesiyor her şey normal yiyorlar yemeklerini jason’da tim’de sessiz.
bruce noldu ikiniz anlaştınız falan mı fıstıklar yemekte sessizlik yemini mi ettiniz diye şaka yapıyor tim’de bir şey demiyor, çatalını yemeğine batırmış oyuncak gibi oynuyor. jason tim’e bakıyor önce sonra bruca’a bakıyor “yoo açım sadece” diyor.
4 notes · View notes