Tumgik
#ilişkiler hakkında
minikblogger · 8 months
Text
1 note · View note
sarhoskedi · 8 months
Text
Tumblr media
40 notes · View notes
blogkalits · 8 months
Text
MASTERHABER - DRAGON+ (3)
Tumblr media
Haberlerin Kalbi Burada Atıyor!
MasterHaber.com, geniş haber kategorileriyle herkesin ilgisine hitap eden güvenilir bir haber sitesidir. Dünya haberleri, siyaset, ekonomi, magazin ve teknoloji haberlerinin yanı sıra birçok farklı konuda güncel ve objektif içerikler sunar. Siz de MasterHaber.com'u ziyaret ederek en güncel ve doğru haberlere kolayca erişebilirsiniz.
Dünya Haberleri: Dünyadan Son Gelişmeler
MasterHaber.com, dünya haber kategorisiyle dünyada yaşanan önemli gelişmeleri takip etmenizi sağlar. Uluslararası ilişkiler, krizler, doğal afetler ve daha fazlası hakkında güncel bilgilere ulaşabilirsiniz.
Siyaset Haberleri: Ülke Gündeminden Haberler
Siyaset haberleri kategorisinde, Türkiye ve dünya siyasetindeki önemli gelişmeleri bulabilirsiniz. Partiler arası ilişkiler, seçimler, yasama ve yürütme organlarıyla ilgili haberleri takip edebilirsiniz.
Ekonomi Haberleri: Para Piyasalarından Son Durum
Ekonomi haberleri kategorisi, ekonomi dünyasındaki güncel gelişmeleri ve finansal durumu takip etmenizi sağlar. Borsa, döviz, altın gibi konularda güncel bilgileri bulabilirsiniz.
Magazin Haberleri: Ünlülerin Dünyasından Haberler
Magazin haberleri kategorisinde, ünlülerin yaşamları, ilişkileri, projeleri ve daha fazlası hakkında güncel bilgilere ulaşabilirsiniz. Magazin dünyasındaki en son gelişmeleri takip edebilirsiniz.
Teknoloji Haberleri: Teknoloji Dünyasından Haberler
Teknoloji haberleri kategorisinde, teknoloji dünyasındaki en son gelişmeleri ve yenilikleri bulabilirsiniz. Yeni çıkan cihazlar, mobil uygulamalar, yapay zeka, spor haberleri, teknoloji haberleri ve daha fazlası hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz.
932 notes · View notes
herhangisey · 2 years
Text
Brandenn - Devasa+ (2)
Sosyal medya yönetimi, pazarlama karmasının giderek daha önemli bir parçası haline geliyor. Artık sadece sosyal medya platformlarında paylaşım yapmak yeterli değil, işletmelerin rekabet edebilmek için varlıklarını yönetebilmeleri gerekiyor. Bir işletmenin sosyal medya varlığını yönetmenin maliyeti, sunulan hizmetlere ve işletmenin boyutuna bağlı olarak büyük ölçüde değişebilir. Bu yazımızda işletmeniz için doğru sosyal medya fiyatı ve sosyal medya yönetimi teklifi nasıl belirleyeceğinizi ve sağlayıcı seçerken ne tür teklifler aramanız gerektiğini tartışacağız. Sosyal medya yönetimi, başarılı bir işin giderek daha önemli bir parçası haline geliyor. Müşterilere ulaşmanın, ilişkiler kurmanın ve satışları artırmanın harika bir yolu. Ancak bu kadar çok seçenek mevcutken hangi sosyal medya yönetimi teklifinin sizin için en iyi olduğuna karar vermek zor olabilir. Sosyal medya yönetimi ihtiyaçlarınız hakkında bilinçli bir karar verebilmeniz için mevcut farklı sosyal medya fiyatları konusunda en iyi teklifleri veren Brandenn ile tanışmanıza olan sağlamış olacağız. Daha fazla bilgi sahibi olmak için web sitemizi ziyaret edebilirsiniz.
2K notes · View notes
blogtodayys · 10 months
Text
DEFNARPSİKOLOJİ - DEVASA+
Tumblr media
Ruh sağlığı sorunları için profesyonel yardım almak, bireylerin ihtiyaç duydukları uygun bakım ve desteği almalarını sağlamak açısından önemlidir. Ruh sağlığı sorunları ilişkiler, iş ve genel refah da dahil olmak üzere yaşamın tüm alanlarını etkileyebilir. Bir psikolog, kaygı, depresyon, travma ve daha fazlasını içeren bir dizi zihinsel sağlık sorunuyla mücadele eden kişilere değerli rehberlik, destek ve tedavi sağlayabilir. Nitelikli bir psikologla çalışarak bireyler başa çıkma stratejileri geliştirebilir, düşünceleri ve davranışları hakkında içgörü kazanabilir ve kişisel hedef ve isteklerini gerçekleştirmeye yönelik çalışabilirler.
Kayseri psikolog ararken ihtiyaçlarınıza en uygun olanı bulmanızı sağlamak için aramanız gereken çeşitli özellikler vardır. Göz önünde bulundurulması gereken bazı önemli nitelikler şunlardır:
- Özel endişelerinizin tedavisinde deneyim ve uzmanlık
 - Sıcak ve empatik bir yaklaşım
- İletişim ve dinleme becerileri kuvvetli
 - Sürekli mesleki gelişim ve eğitime bağlılık
- Terapiye işbirlikçi ve müşteri odaklı bir yaklaşım
Bu nitelikleri göz önünde bulundurarak bireyler, ruh sağlığı hedeflerine ulaşmaları için ihtiyaç duydukları desteği ve rehberliği sağlayabilecek bir psikolog bulabilirler.
http://www.defnarpsikoloji.com üzerinden bir Kayseri psikolog randevu almak basit ve anlaşılır bir süreçtir. Bireyler web sitesini ziyaret ederek nitelikli psikologların listesini ve yorumlarını inceleyebilir, böylece ihtiyaçlarını karşılayan bir uygulayıcı bulmayı kolaylaştırabilirler. Web sitesi, bireysel ve çift danışmanlığı, çocuk psikolojisi ve pedagoji dahil olmak üzere psikologlar tarafından sunulan hizmet türleri hakkında bilgi sağlar. Ayrıca web sitesi, yüz yüze veya çevrimiçi oturum seçenekleri de dahil olmak üzere nasıl randevu alınacağına ilişkin bilgiler sunmaktadır. Genel olarak http://www.defnarpsikoloji.com, bireylerin Kayseri en iyi psikolog seçenekler için bağlantı kurmaları ve ruh sağlıklarını ve refahlarını iyileştirmek için ihtiyaç duydukları desteği almaları için uygun ve erişilebilir bir yol sağlar.
1K notes · View notes
selcandy · 20 days
Text
Bu aralar pek çok kişiye “bakacağım, okuyacağım, izleyeceğim, dinleyeceğim” dediğim için üzerimde verilmiş sözlerin sorumluluğu vardı, hepsini bir gecede aradan çıkardım. =D Dün gece aldığım tüm tavsiyeleri peş peşe değerlendirdim, düşüncelerimi doğrudan onlara iletmek yerine ortalığa yazayım ki bu kişilerin tavsiyeleri sizlere de ulaşmış olsun dedim.
İlk olarak @aitsiz’in önerdiği “Mountain Queen - The Summits of Lhakpa Sherpa” belgeselini izledim (Netflix). Aslında verdiği mesajlar son derece pozitif olsa da bittiğinde içimde bir ağlama arzusu oluştu. Bir insan aynı anda nasıl bu kadar özgür ve tutsak olabilir diye düşündüm. Yaşadıklarını çok da ileri seviyede bilmediği bir dille, İngilizceyle anlatıyor ama bu kısıtlılığa rağmen söylediği şeyler o kadar içine işliyor ki demek ki her şey kelimeler ve kelime çeşitliliği değilmiş diyorsun. Spoiler vermeye hiç niyetim yoktu ama beni en çok etkileyen şeylerden biri, Lhakpa’nın ilk başarısında babasının ona “oğlum” demesi, yani onu kız evlat değilmiş de erkekmiş gibi unvanlandırması ve Lhakpa’nın kendi kızlarından bahsederken üstüne basa basa, her fırsatta gururla “kızlarım” demesi oldu. Okutmaya bile değer görülmeyen, dişiliğinin bedelini cehaletle ödemesi beklenen bir kadının rekor üstüne rekor kırmasını izlemeyi, bir insanın nasıl aynı anda hem çok “vahşi” hem de çok “vicdanlı” olabileceğini görmeyi dilerseniz siz de bir buçuk saatinizi bu belgesele ayırabilirsiniz.
Sonrasında @eceebenece’nin önerdiği “Yakın İlişkiler - Olumlamaların Gücü” podcastini dinledim (Spotify). 13 dakikalık olan bu içerik, tıpkı benim olumlamalar hakkında yazdığım yazı gibi son derece subjektif geldi. Bilimsel bir içerikten ziyade bir uzmanın olumlamalar hakkındaki şahsi görüşlerini belirttiği bir içerik gibiydi. Zaten içerikte olumlamaların bilimsel açıdan kanıtlanmış hiçbir etkisinin olmadığını, kişinin hayata daha iyimser bakmasını sağlayan bir araç olduğunu belirtilmiş. Bunları söyledin diye hayatın değişmez ama hayata bakış açın değişebilir diyor. Ne ifade etmeye çalıştığını çok iyi anladım ve üzerine düşündüm, olaya kendi algımla değil de “herkesin algısı farklı olabilir” kafasıyla yaklaşınca amaçlanan şeyi az çok kavrayabiliyorum aslında. İçerikte verilen olumlama örnekleri de güzeldi, konuyla ilgilenenler buna bakabilirler.
Sonrasında @dalginlik’ın tavsiye ettiği beden olumlama makalesini okudum (SciHub). İliştirdiği linkten makalenin tümüne ulaşılamıyor (veya ben beceremedim) ama arayıp tamamını buldum, isteyene gönderebilirim. “Yok ben okuyamam” veya “İngilizce bilmiyorum” diyen olursa ona da şöyle özetleyebilirim: bir araştırma yapılıyor ve katılımcı kadınlardan kısıtlı zamanda “bedenimi seviyorum” başlığı altında bir şeyler yazmaları isteniyor. Bu kişilerin ağırlık verdiği noktalar, konu başlığı pozitif olsa da genelde negatif noktalar oluyor. “Bedenimi seviyorum ama göbeğim çok büyük,” “Keşke karın kaslarım olsaydı” gibi şeyler yazıyorlar. Beden olumlama tümcelerinin aslında serbest çağrışımla insanın bedenindeki beğenmediği noktaları hatırlamasına yol açtığı ifade ediliyor. Şimdi düşününce, ben de pekala “bedenimi seviyorum ama keşke şuram şöyle olsaydı” diyebilirim kendi beden imajımın üzerine düşününce. Araştırma bir noktada @eceebenece’nin yolladığı podcast’teki “olumlamaların bir insanda işe yaraması için o insanın o konuda gerçekten istekli olması lazım” mesajıyla birebir örtüşüyor çünkü araştırma diyor ki “bedenimi seviyorum” cümlesi, bedeniyle hiçbir sorunu olmayan bir insanı mutlu edebilir, bedeniyle sorunu olan insanı mutlu edemez aksine daha çok bilendirir. Kısacası bu tip olumlamaların tuzu kuru olanlar üzerinde olumlu bir etki yarattığını, onların da zaten böyle bir etkiye ihtiyaç duymadıkları anlatılmaya çalışılıyor.
En son @dusunce’nin önerdiği Portal kanalındaki “Seri Katiller Neden Bu Kadar İlgimizi Çekiyor” videosunu izledim (YouTube). Geçen gün Küçük Sırlar’dan yola çıkarak yazdığım yazıda bahsettiğim “ben onu düzeltebilirim” yaklaşımının ve “şiddeti maskülenlikle bağdaştırma” yanılgısının burada da karşıma çıkması beni sevindirdi, kafamda bir şeyler yapboz parçaları gibi tık tık iç içe geçti. Erinmeyip videoya yazılan yorumları falan da okudum, birilerinin Dorian Gray’den alıntı yaptığını falan görünce iyice mest oldum. Yayıncının kişisel görüşlerine de katıldım çoğunlukla, farklı noktalara temas etmiş. Merakı olan buna da el atabilir.
Sayenizde son zamanların en verimli gecesini geçirmiş olabilirim efendim, teşekkürlerimi sunuyor ve Allah karşınıza hep benim gibi önerilerinize hak ettiği kıymeti veren insanlar çıkarsın diliyorum kfıjıkrjgı.
46 notes · View notes
benianlasan · 1 month
Text
Bugün güven hakkında şöyle bir paragraf okudum, "Güvenmeyen kişi iletişim kuramaz, açık değildir, derin ve sağlam ilişkiler geliştiremez, gerçek arkadaşlıkları nasıl kuracağını bilemez. Güven olmadan bir ilişki de olmaz. Güvensizlik sendeki inancın azlığıdır." Benim bazı inançlarım tam orta yerinden kırılmış.
22 notes · View notes
onbakis · 4 months
Text
PSİKOLOGCA - MEGA+ (3)
Tumblr media
Psikologca.com üzerinden bir psikoloğa soru sor konularından yanı sıra başlıca faydalarından biri, profesyonel rehberlik ve uzmanlığa erişimdir. Bu platformdaki psikologlar, ilişkiler, depresyon, anksiyete, travma ve daha fazlası dahil olmak üzere ruh sağlığının çeşitli alanlarında uzmanlaşmış eğitim ve deneyime sahip lisanslı profesyonellerdir. Bireyler bir psikoloğa danışarak kanıta dayalı müdahalelerden, psikolojik değerlendirmelerden ve özel ihtiyaçlarına göre uyarlanmış tedavi tekniklerinden yararlanabilirler. Bu profesyonel rehberlik, bireylerin zorlukların üstesinden gelmesine, kişisel farkındalığını artırmasına ve kişisel gelişim ve refahı desteklemesine yardımcı olacak değerli bilgiler, stratejiler ve destek sağlayabilir.
Gizlilik ve mahremiyet, psikolojik destek aramanın hayati unsurlarıdır ve Psikologca.com, kullanıcılara güvenli ve emniyetli bir ortam sağlar. Bireyler bu platformda bir psikoloğa ulaştıklarında kişisel bilgilerinin ve görüşmelerinin gizli kalacağından emin olabilirler. Bu gizlilik, terapötik süreçte güveni ve açıklığı teşvik ederek bireylerin düşüncelerini, duygularını ve deneyimlerini yargılanma veya ifşa edilme korkusu olmadan keşfetmelerine olanak tanır. Psikologca.com gizliliği ön planda tutarak bireylerin güvenlik ve gizlilik duygusuyla yardım isteyebilecekleri, endişelerini paylaşabilecekleri destekleyici bir alan yaratıyor.
Psikologca, bireylere ücretsiz psikolojik desteğe erişim olanağı sunarak ruh sağlığı yardımını daha erişilebilir ve kapsayıcı hale getiriyor. Bu platform, kullanıcıları alanlarında uzman psikologlarla buluşturarak, bireysel ihtiyaçlara göre kişiselleştirilmiş analizler ve rehberlik sağlıyor. Psikologca.com, ücretsiz danışmanlık ve psikoloğa soru soru ücretsiz olanağı sunarak, bireylerin yardım aramasına, şüphelerini gidermesine ve çok çeşitli psikolojik sorunlar hakkında rehberlik almasına olanak sağlar. Ücretsiz psikolojik desteğe bu erişim, yardım aramanın önündeki engelleri ortadan kaldırabilir, zihinsel sağlık farkındalığını geliştirebilir ve bireyleri kendi refahlarına öncelik vermeye teşvik edebilir.
487 notes · View notes
minikblogger · 8 months
Text
1 note · View note
sensussinyor · 13 days
Text
Kadıköy'e geldiğimde ergenlik turuna girmiş gibi hissediyorum. Az önce tam önümde bir kızla çocuk vedalaştı ve kız British time'a girdi. Otobüs beklerken aklımdan geçenler "Çıkışta yine buluşacaklardir belki, modada takılıp aptal saptal muhabbetler edeceklerdir. Belki aileleri zengindir dünya umurlarinda değildir, belki istedikleri şeyleri satın almak için on kere düşünüyorlardir, gittikleri kafede yediklerine dikkat ediyorlardir. Arkadaşlarıyla buluşup kikir kikir eğlenecekleri saçma bir etkinlikleri de olabilir pek tabi. İlişkiler hakkında bir bok bilmedikleri halde son derece vakur ve özgüven dolu tiratlar havada uçuşacaktir. "
Ben orada sadece işi oldugu için bulunan eski bir ergen olarak eve dönerken hala birileri dibine kadar ergenliginin tadını çıkartıyor.
Baays Kadıköy eşimle buluşmaya gidiyorum✋🏻
18 notes · View notes
bilgievreni · 1 year
Text
Kadinlaraozel - Gold
Bir kadın sitesi için ele alınan konulardan biri de sağlık ve zindeliktir. Bu bölüm, üreme sağlığı sorunları, gebelik ve doğum komplikasyonları, şiddet ve istismar ve cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar dahil olmak üzere kadın sağlığının çeşitli yönleri hakkında bilgi sağlar. Kadınların ve kız çocuklarının sağlıkla ilgili endişelerini öğrenmeleri ve tartışmaları için güvenli bir alan yaratmayı amaçlar. Site ayrıca, sağlıklı beslenme ipuçları, egzersiz rutinleri ve zihinsel sağlık stratejileri gibi genel refahı korumaya yönelik makaleler içerebilir. Site, güvenilir ve erişilebilir bilgiler sağlayarak, kadınların sağlıklarını kontrol altına almalarına ve bilinçli kararlar vermelerine olanak tanır. Bir kadın sitesi için ele alınan bir diğer önemli konu da moda ve stildir. Bu bölüm, kadınların çeşitli moda tercihlerine hitap eder ve kadın giyiminde ilham, tavsiye ve en son trendleri sunar. Farklı kıyafetlerin nasıl şekillendirileceğine dair makaleler, doğru aksesuarları seçmeye yönelik ipuçları ve moda etkinlikleri ve tasarımcılarla ilgili güncellemeler içerebilir. Site ayrıca kadınların çok çeşitli giyim seçenekleri bulabileceği çevrimiçi alışveriş platformlarına bağlantılar sağlayabilir. Modanın önemini bir kendini ifade etme ve güçlendirme biçimi olarak sergileyerek, site kadınları kişisel tarzlarını benimsemeye ve görünüşlerine güvenmeye teşvik ediyor. İlişkiler ve güçlendirme, bir kadın sitesinde ele alınan bir diğer önemli konudur. Bu bölüm sağlıklı ilişkiler kurmaya, kişisel bakıma ve kişisel gelişime odaklanmaktadır. İletişim becerileri, çatışma çözümü ve güçlü ve destekleyici ilişkileri sürdürmek için ipuçları hakkında makaleler içerebilir. Site ayrıca, zorlukların üstesinden gelen ve başarıya ulaşan, diğerlerine amaçlarının ve hayallerinin peşinden gitmeleri için ilham veren kadınların hikayelerini de içerebilir. Ek olarak, toplumsal cinsiyet eşitliğini ve ekonomik güçlendirmeyi teşvik etmeyi amaçlayan programlar gibi kadınlara özel olarak güçlenmesi girişimleri hakkında kaynak ve bilgi sağlayabilir. Site, bu konuları ele alarak, kadınları anlamlı bağlantılar geliştirmeleri, kişisel bakıma öncelik vermeleri ve kişisel ve mesleki tatmin için çaba göstermeleri için güçlendirmeyi amaçlıyor. Daha fazla bilgi için web sitemizi ziyaret etmeyi unutmayınız.
570 notes · View notes
allaazz2024 · 26 days
Text
Tumblr media
Sanırım bazılarımız hayatı derinlemesine deneyimlemek için yaratılmışız. Gün batımlarına bakmıyoruz, onları hissediyoruz. 'Küçük' şeyler hakkında duygusallaşıyoruz.
Başkaları ağladığında biz de ağlarız. Her şeyi hissederiz. Enerji bizim ilk dilimizdir. Ruhumuzu besleyen derin duygusal ilişkiler arzularız.
8 notes · View notes
bitkinback · 2 months
Text
Hayde
Arkadaşlarım gitti. Movie pizza night yapmıştık. Yedik baya. Leap year i izledik. Mutfak çok dağınık ama sabah toplayacağım. Yarın Kahvalti ve öğle yemeğine leftover pizza ve kek var lol. Elimi kestim, hiç iş yapasım yok.
Bu gece kız sohbeti çok iyi geldi. Filmden sonra ilişkiler hakkında konuştuk baya. Bir ingiliz, bir hintli, bir Türk ama, dertler aynı lol.
Fonda kazım koyuncu.
Sevdaluk eyi şeydir, Sevdaluk eyi şeydir, Sevdaluk eyi şeydir.
Ben daha yeni başladım, ben daha yeni başladım, ben daha yeni başladım.
7 notes · View notes
cicekbozugu · 10 months
Text
halledemiyoruz kahvesi içtik yine sonra ilişkiler hakkında biraz konuştuk -beni ilgilendirmiyo biliyosunz- mağaza gezdik sonra her şey çok pahalı eve geldim oje sürdüm cilt bakımı yapıp uyuycam siz naptınız anlatın bakim
27 notes · View notes
tohumlasmak · 4 months
Text
Özellikle bugün ve birkaç gündür hiç su içmiyorum. Alıştığım beslenme düzeninde değilim. Biraz huzursuz hissediyorum, aklımı gıdıklayan şeyler var. Kardeşimi sınavdan getirdikten sonra uzanıp rastgele bir şeyler dinliyordum. Bu şarkı çıktı dinledim. Ben normalde Halsey hiç dinlemem. Hiç. Bu şarkı içime yerleşti sonra kanser olduğunu öğrendim ve hakkında bazı şeyler okudum. Hüzünlendim. Bazen her şey çok basit geliyorken bazen nasıl her şey böyle zor gelebiliyor? Aşık olmak zor, aşık olamamak zor, yalnızlık zor, ilişkiler zor, sağlıklı olmak zor, kendini bulmak zor. Bugün melankolik hissediyorum evet ama yarın kalkıp sporumu yapacağım. Yarım kalan kitabımı okuyacağım. İçimi acıtan şeylere saygı gösterip yeni hayallerin ihtimaline tebessüm edeceğim. Çok uzun zamandır ayrı kaldığım şeylere vakit ayırmaya başlayacağım.
9 notes · View notes
baybaykus · 8 months
Text
Okurken ürperdim. Kendini türk hisseden ve Türkiye'nin tarihten silinme planlarına karşı durmak isteyen herkes okumalı. Atatürk'ün dehasını tekrar hatırlamalı.
Bu makale Azerbaycan'da KREDO gazetesinde 17 Mayıs 2014'de, "Rockefeller'in İtirafları ve Dünya Medeniyetinin Kurucusu Türklerin Bedbahtlığı" adlı makaleden yararlanılarak Gazanfer Kazımov tarafından yayınlanmış. Kopyaladığım
MAKALE aşağıdadır:
*YÜZYILIN İTİRAFLARI*
*Mustafa Kemal, bizim temsil ettiğimiz dünyanın en büyük düşmanıdır.*
(Rothschild.)
2014 yılında Amerika Birleşik Devletlerinde, ünlü petrol milyarderi, bankacı ve dünyanın en zengin ailelerinden biri olan Yahudi Rockefeller ailesinin, yakınlarda vefat eden en büyük ferdi David Rockefeller’in bir kitabı yayınlandı. “Yüz yılın İtirafları “ adını taşıyan bu kitap maalesef çok kısa zamanda piyasadan çekildi. Çünkü kitapta, itiraflar vardı. Dünyayı yönetme isteği içinde olan ELİT bir tabakanın yüz yıl içerisinde, bazı devletler ve ülkeler içinde ve dışında, o ülkeleri kendi şemsiyeleri altına alabilmek için çevirdikleri dolaplar, entrikalar, soygunlar, sömürgeleştirme itiraf ediliyordu. Bu elit tabakanın daha fazla açığa çıkmaması ve masum halklara yaptıkları bilinmemesi için kitap piyasadan kaldırıldı.
Öncelikle Rockefeller ailesi hakkında bulabildiğimiz kadar bilgi verelim. Sonra bu ailenin en büyüklerinden olan David Rockefeller’in kaleme aldığı itiraflardan “Türkiye” hakkında yazdıklarını ve düşündüklerini öğrenelim:
*DAVİD ROCKEFELLER*
6 kalp nakli, 3 böbrek ve 2 de ciğer nakli operasyonu
geçiren 100 yaşına girdiğinde yaptığı açıklamada
“200. doğum günümü de kutlamak istiyorum” şeklinde
konuşan David Rockefeller, 20 Mart 2017 tarihinde öldü.
“Rockefeller ailesi ABD’nin en büyük petrol, sanayi, siyaset ve bankacı ailesidir. Aile 19. Yüz yılın sonu yirminci yüz yılın başlarında Jhon Davison Rockefeller’in (1839 – 1937) ve kardeşi William Avery Rockefeller’in ( 1841 – 1922 ) zamanında Standart Oil vasıtasıyla petrol ticaretinde çok büyük başarılar elde etmiş, Manhattan Bankasına uzun zaman sahiplik yapmış ve bu zaman zarfında büyük servet, nüfuz ve şöhret sahibi olmuştur. Jhon Davison Rockefeller insanlık tarihinin ilk dolar milyarderi unvanını kazanmıştır.
Rockefeller ailesinin elinde, aile üyelerine ve ailenin fertlerine ait bilgilerin ve dünya siyaseti, dünya ekonomisi hakkında yapılması gereken şeylerin listelerinin yer aldığı dünyaca meşhur bir arşivleri vardır. Bu büyük arşiv yer altına inşa edilmiş üç katlı büyük bir binada saklanır. Bu arşivde bulunan yetmiş milyon sayfalık belgeler, kırk iki bilimsel tahsil kurumuna aittir. Bu belgeler içerisinden araştırmacılara sadece, ailenin ölmüş üyelerine ait belgeler verilir. Sağ olan aile üyeleri hakkındaki belgeler ise hiç kimseye verilmez. 140 yıllık bir geçmişe sahip olan bu arşiv belgeleri ABD’nin 19 ve 20. Yüz yıllara dair dünya ölçeğindeki siyasi işlerinde ve çeşitli ülkelerde bu yıllarda ortaya çıkan sosyal olaylardaki rolünü öğrenebilmek için çok önemli bilgi kaynağıdır. Bu belgeler, dünya tarım işleri, güzel sanatlar, eğitim, uluslararası ilişkiler, ekonomik gelişme, tıp, tarih, politika, halklar, din, sosyal bilimler, kadın hakları tarihi, afro Amerikan tarihi gibi konuları kapsayan belgelerdir.
David Rockefeller (1915 – 1996) felsefe doktorudur. Harward ve Chicago üniversiteleri mezunudur. Amerika’nın Uluslararası İlişkiler Şurasının, Rockefeller Üniversitesi’nin, çağdaş Newyork Güzel Sanatlar müzesinin fahri başkanı ve en önemlisi de 1969 – 1981 yılları arasında komitenin başkanlığını yapmıştır.
2013 yılında bir internet sitesi, bu Rockefellerin bazı yazılarını ele geçirmiş ve “ABD’li Yahudi Bankacı David Rokfeller’den Yüz yılın İtirafları” adıyla bunları yayınlamıştır. 2014 yılında ise sözünü ettiğimiz kitap basılmış; fakat piyasadan toplatılmıştır.
Bu itiraflar ile ABD’nin ve Batı Avrupa’nın büyük devletlerinin yirminci yüz yılda dünya halklarının başlarına ne oyunlar ve felaketler getirdiği açık olarak ortaya çıkmıştır. Bu itiraflar, inanılmaz boyuttadır ve sadece Türkleri ve Türk Dünyası ile değil, bütün dünya ile ilgili meseleler üzerinde neler yaptıkları ve düşündükleri açıklanmıştır. Bu yazılarda Türkiye ile ilgili bölüm, bizi daha çok ilgilendiren bölümdür. Yapılan işlerin esas aktörleri, ABD ve Batı Avrupa devletleridir. Bütün icraatı yapan bunlardır. Bunların esas hedefleri Türkiye ve Türklerdir.
“Türkiye, coğrafi ve stratejik bakımından çok önemli bir ülkedir. Bu yüzden üzerinde daha fazla durmak istiyorum. Bu ülke bizim için çok önemlidir ve Türklere bırakılacak kadar önemsiz değildir….
1) Büyük İsrail Devleti’nin sularının büyük kısmının kaynakları Türkiye toprakları üzerindedir.
2) Türkiye Avrupa ve Asya arasında bir köprüdür.
3) Müslüman aleminde öncül ve demokratik tek ülkedir….
İslâmiyet’i yıkmak istiyorsak işe Türkiye’den başlamak gerekir. Bu Türkler aslında birleşip bir araya gelseler, karşılarında hiç kimse duramaz. Bu yüzden, böyle bir ihtimale karşı ajanlarımız her an iş başında bekliyorlar. Türk devletlerinde anahtar mevkilerde adamlarımız var. Bunlar böyle bir ihtimali sezseler o anda Türkiye’deki huzur ve güven ortamını bozacak olaylar yaratırlar ve bu darbelerle bu tür bir birleşmeyi önleriz.
Medeniyetin kurucusu ve beşiği olarak Türkleri kabul edemeyiz; tam aksine entrikalar ile bu medeni miraslarına el koyarak biz, onları bütün dünyaya, barbar, hak – hukuk tanımayan bir halk olarak tanıttık ve bu alanda oldukça başarılı olduk. Sümer kralları Urukagina ve Urnammu çok Allah’lı bir cemiyet kurarak insanlar arasında adaleti korumak ve haksızlığı önlemek için kanunlar çıkararak çağdaş toplumlara örnek olurken bugün, tek Allah’lı bir halk olan Türkiye’de bizim çalışmalarımız sonucunda medeni vasıflar, ahlak, terbiye, saygı, sanat, edebiyat, tarih yok olurken; fahişelik, rüşvet, hırsızlık, haksız kazanç ve soygun hüküm sürmektedir. Dünya çapında Türkiye’de yetişmiş, bir tane bilim adamları, sanat adamları, edebiyat adamları ve siyaset adamları yoktur!
Aslında Türkler, tarih kitaplarını açıp okusalar, bütün gerçeği görecekler. Ama Türkler için duyduğuna inanmak yeterlidir; okumak onlara çok zor gelmektedir. En kolayı, geçmişi öğrenmeden gece yatarken hissettiklerini kaleme alarak ertesi günü hüküm vermektir. Düşünün ki, hangi tesirin altındasınız ve kime kul olmaktasınız?
Ben de bu ana kadar en medeni ulus olarak İngilizleri görüyordum. Türk tarihini, Türk medeniyetini öğrenince, konuyu değiştirdim.
Provokatörlerimizin çalışmaları ile 1970’li yıllardan itibaren Türkiye’de sağ ve sol ideolojiler arasında adeta bir iç savaş yaşattık. Ülkeye koyduğumuz ambargo ile halk canından bezmiş, yağa, tuza, gaza muhtaç olmuştu. Birkaç kişi zenginleşmiş, halk ise sefalete düşmüştü. Provokatörler için halkı ayaklandırmak zor olmadı. Ülke o dereceye geldi ki, sokaklarda her gün elli – altmış kişi öldürülüyordu. Bütün ülke terör korkusundan adeta sinmiş saklanmıştı. Binlerce Türk genci, bizim uydurduğumuz ideolojiler esasında can verdi. Zamanı gelince bilgimiz dâhilinde indirilen bir darbe ile terör bitti, ortalık sakinleşti. Çünkü provokatörler işi bitirmişler, geriye dönmüşlerdi. Burada oynadığımız oyun, milleti birbirine düşürüp çaresiz bırakmak ve onlara bir kurtarıcı göndermekti. Bu durumda o kurtarıcı, kim olursa olsun, ‘anarşiyi – terörü bitiren, ölümleri sonlandıran’ insan olarak kabul görecekti. Bizim demokrasi uğrundaki mücadelemizin esası buydu.
Askeri hükümet çok sert tedbirlerle bir müddet ülkeyi yönetti. Ellinin üzerinde genç, haklı – haksız sağdan ve soldan ayırımı yapılmadan idam edildi. Bu sert cezalar tesirini çabuk gösterdi ve ülke bir anda süt liman oldu. Askeri hükümet bir müddet sonra ülkeyi sivil yönetime devretti. Bizim istediğimiz bir kişi iktidarın sahibi oldu. Askeri darbeyi yapan şahıs cumhurbaşkanı oldu. Yeni hükümet tam bizim isteklerimiz doğrultusunda ülkenin kapılarını bize sonuna kadar açtı. Bizim büyük şirketlerimiz bu büyük pazara aç kurtlar gibi girdiler. Ülke ABD ve Avrupa malları ile doldu. Bu durumdan hem bizim şirketlerimiz faydalandı, hem de ülke boğazına kadar borç batağına girdi. Türkiye, kapitalizmi o kadar güzel uyguladı ki, yeni birçok vurgun ve soygun metotları bulundu. Hayali ihracat arttı, bankaların içi boşaltıldı, rüşvet devletin her kademesine girdi. Başta siyasiler olmak üzere, medya sahiplerine, üst düzey bürokratlara, bankacılara, yazar-çizer takımına ( gazeteci, dergi yazarı ) bu dönemde milyarlarca dolar rüşvet dağıttık.
Kardeşlik, dostluk, iyi niyet, dürüstlük, ahlaklı ticaret unutuldu. Binlerce sahtekâr, yalancı, hem devlet kadrolarını, hem bankaları, hem de özel şirketleri doldurdu. Türkiye’nin bugünkü manzarasının sebebi 12. Eylül ihtilalidir desem abartmam… Ülke yapılanları görenler tarafından alttan alta kışkırtılmaya başlandı. Halk tepki koyuyor, sokaklar protestocularla doluyordu. Tepkileri azaltabilmek için tam o günlerde bir Kürt meselesi çıkardık. Önce, bir örgüt kurdurduk. Sonra küçük bir kasabaya baskın yaptırdık. Ülkenin gündemi bir anda değişti. Kürt PKK terörü, şehit edilen asker ve polisler, halka her sıkıntıyı unutturdu. Türkiye otuz yıldır bu mesele ile uğraşıyor. Sonuç almasını her defasında engelledik. PKK’nın liderini ‘idam edilmemek’ kaydı ile biz teslim ettik. Otuz yıldır süren PKK terörü, Türkiye’nin ekonomisine büyük darbe vurdu. Binlerce insan bu terör dalgası içerisinde ölüp gitti. Türkiye, hem siyasi, hem ekonomik hem de sosyal açıdan büyük kayıplara uğradı. Ülkenin düzgün hale getirilebilmesi için bize başvurmak zorunda kaldı. Biz de, onlara, Osmanlı İmparatorluğuna yaptığımız teklifleri yaptık. Kabul ettiler. Bu işler için harcadığımız dolarların birkaç katını kazandık ve Türkiye’yi içinden çıkamayacağı bir borç sarmalına yuvarladık.
Bugünkü Türkiye; yalancılığın, sahtekârlığın, halkı aldatmanın, bizlere hizmet etmenin içinde yüzüyor; Mustafa Kemal’in bizi reddetmesinin bedelini ödüyor. Böyle bir ülkenin uzun boylu yaşaması pek mümkün değildir. Ya ruhlarda bir ihtilal yaparak yeniden kendileri olacaklar, ya da tarihten silinip gidecekler. Anadolu toprakları da bizim yarattığımız Ermeni ve Kürt devletlerinin olacaktır”.
David Rockefeller, itiraflarının bir bölümünde de, başka bir zengin Yahudi ailesi olan Rothschild ailesinin bir ferdi ile yapmış olduğu sohbete yer vermiş. Bu sohbetten de bölümler aktaralım:
“Rockefeller’in, (Dünya ülkelerini nasıl ele geçiriyorsunuz?) sorusuna Rothschild; Birinci Dünya Savaşı Avrupa’da bize karşı olan imparatorlukları yıkmak ve en önemlisi Osmanlı İmparatorluğunu parçalayarak Orta Doğu’daki petrol yataklarını ele geçirmek ve İsrail devletinin kuruluş yolunu açmak için çıkarıldı”.
“İsrail devletinin kurucusu sayılan Tehodor Herzl o zamanki Osmanlı Sultanı II. Abdülhamid’in yanına giderek bizim ailemizin para desteği ile Filistin topraklarını satın almak istedi. Fakat Sultan bize karşı çıktı. Biz de gerekeni yaptık. Osmanlı İmparatorluğunu çaresiz bırakarak I: Dünya Savaşı’na soktuk. Çok zorlansak da, Osmanlı İmparatorluğunu yıktık. İstanbul’u ve Anadolu’nun bazı bölümlerini işgal ettik. Planlarımızı tam sonlandıracağımız zaman Mustafa Kemal adında, padişahı ve şeyhülislam’ı dinlemeyen asi bir general ortaya çıktı. Bütün planlarımız alt üst oldu. Hepsi geriye kaldı”.
“Mustafa Kemal, bizim temsil ettiğimiz dünyanın en büyük düşmanıdır. O’nun varlığı, İsrail devletinin kurulmasını otuz yıl kadar geciktirdi ve bize milyarlarca dolar kaybettirdi. İzmir suikastı denen bir olaya karıştığı için idama mahkûm ettiği, Osmanlı Maliye nazırlarından aziz dostumuz Cavit Bey’i kurtarmak için O’nun yanına gittik. Bizi çok soğuk karşıladı. Tekliflerimizin hiç birisini kabul etmedi. Ve adeta bizi, makamından kovdu. Birkaç gün sonra da Cavit Bey’i idam ettirdi”.
İtiraflarda, Türkiye’den başka birçok ülkeye ve çeşitli olaylara da yer verilmiş. Bu ülkelerde ve olaylardaki aktörlerden bahsedilmiş. İkinci Dünya Savaşı, Hitler, Stalin, atom bombası, ihtilaller, darbeler anlatılmış… İran-Irak savaşının çıkarılmasının sebepleri ve sonucu değişik bir perspektif ile açıklanmış.
Şimdi, kendimize bakarak düşünelim… Toplumumuzu, yaşam şartlarımızı, siyasilerimizi ve icraatlarını, bilim ve sanat seviyemizi, ahlaki halimizi, güven ve inançlarımızı, hayata bakış ve algılayış tarzımızı düşünelim ve sonra kendimize soralım: Yukarıda itiraf edilenlerin bugünkü durumumuzu yaratmada tesiri yok mu? Başkalarını dinleyerek mi bu duruma geldik? Yüz yıl önce, zengin olmayan, geçim sıkıntısı çeken; fakat dürüst, namuslu, çalmayan, aldatmayan, güven veren bir toplum yapımız varken bugün niçin, hırsızların, üçkâğıtçıların at oynattığı, sahtekâr, alçak, zalim ve gaddar bir toplum haline geldik? Bu nasıl oldu? İtiraflar, bize yıllardır dost olarak görünenlerin aslında düşman olduğunu göstermiyor mu?
Bu durumlardan kurtulmanın tek yolu, Ulu Önder Atatürk'ümüzün istediği gibi “önce vatan ve millet” duygusunun bütün fertler tarafından kabullenilmesi ve aklın kullanılmasıdır. Aklı, devreden çıkarırsak yapılabilecek bir şey yoktur. Hasta mutlaka ölecektir! Ölmemek için akıllı olmak ve önce vatan ve millet, diyebilmek gerekir. Tehdit ve tehlike çok büyük, farkında olmalıyız….
NOT: Bu makale, Azebaycan’da yayınlanan KREDO gazetesinde 17. Mayıs. 2014 tarihinde Gazanfer Kazımov’un yazdığı “Rockefeller’in İtirafları ve Dünya Medeniyetinin Kurucusu Türk’ün Bedbahtlığı” isimli makaleden yararlanılarak yazılmıştır.
(Bu yazıyı lütfen dostlarınızla paylaşınız...)
12 notes · View notes