#ilhan gökalp
Explore tagged Tumblr posts
Text
BOZKURT DÜŞMANLIĞI
“Pirincin içindeki siyah taştan değil, beyaz taştan sakının”
Türklerin; millî kültür değerlerinin en önemlilerinden biri sayılan “
Bozkurt”a karşı düşmanlık, elbette ki oldukça eski yıllara dayanır.
Ancak,
Türk olup da mankurtlaşmamış bir zümrenin Bozkurt düşmanlığı yapması oldukça yeni sayılır.
Türkler ilk anayurtlarında yaşarken, düşmanları başta varlığı olmak üzere, Türklerin her şeyine düşman iken, elbette ki kendilerine mânevî güç verdiğine inandıkları bütün kültür değerlerinin yanında Bozkurt’a da düşman idiler.
Türkler İslâmiyet’i kabul ettikten sonra ise, Bozkurt’u bir totem olarak gören bâzı zavallılar da, artık Bozkurt motifinin Türkler için bir değer olamayacağını ileri sürerek, onu sevenlere karşı düşmanlık beslemeye devam etmişlerdir.
Halbuki bundan önceki sohbetimizde açıkladığımız gibi Türklerde Bozkurt hiçbir zaman totem olarak alınmamış, ona tapınılmamıştır.
O sadece atalarından kalan ve millî kültür değerini ifade eden bir sembol olarak bilinmiştir.
Yine, Türkün büyük düşmanlarından birisi olan SSCB döneminin ilk yıllarında Lenin, araştırmacı tarih yazarı İlhan Bardakçı (Murat Bardakçı’nın babası) ile yaptığı bir konuşmada:
-- “Türkiye’de komünizmi yerleştirmek için önce onlara dinlerini, milliyetlerini unutturmak ve kafalarına yerleşmiş olan şu Bozkurt efsanesini söküp atmak lâzımdır” demiştir.(Dr. Tahsin Ünal, Türklüğün Sembolü Bozkurt, Millî Ülkü yayını,6.Baskı,s.21,Konya-1976).
Yakın zamanlarda ise; İsmet İnönü’nün Cumhurbaşkanlığı döneminde ve 1970′lerden sonra da solun desteğinde Bülent Ecevit’in yanında bulunan özellikle Başbakanlığı döneminde bâzı kişilerce aşırı derecede Bozkurt düşmanlığı yapılmıştır.
Bunların dışında ise, kendilerini Atatürkçü gören bâzı gâfiller de bu rüzgâra kapılarak Bozkurt düşmanlığında bulunmuşlardır. Sadece örnek olarak 1974′de yaşanan hazin bir olay basına şöyle yansımıştır:
“Sene içersinde yapılan bir aramada bir ülkücü öğrencinin üzerinde Atatürk’ün zamanında basılmış olan Bozkurtlu paraların örneği bulunmuş ve bu paralar suç aleti olarak alınmıştır.”
Halbuki Atatürk’teki Bozkurt sevgisi; gelmiş-geçmiş hiçbir devlet adamında ve döneminde yaşanmamış ve O’nun bu sevgisinden ötürü de kendisine gerek yabancı ve gerekse bâzı vatandaşlarımız/yazarlarımız “Bozkurt” demişler.
Peki, Atatürk’e Bozkurt diyenler kimlerdir? İşte bunlardan sizlere verebileceğim birkaç örnek:
ATATÜRK’E BOZKURT DİYENLER
Ziya GÖKALP- 1918′de Malta zindanında iken arkadaşlarına söylediği Atatürk hakkındaki sözleri
“Mustafa Kemal Paşa Türkün efsanelerinde yaşayan Bozkurt gibi kurtarıcı bir şahsiyettir.”
Cumhuriyet gazetesi- 15 Aralık 1933,s.1-5(manşet)
Le Mois(Fr.dergi)- Cumhuriyetin verdiği haber.
Benoist Mechin- Kurt ve Pars Mustafa Kemal(kitap)
H.C.ARMSTRONG- Bozkurt (Doğrudan kitap adı).
Behçet Kemal Çağlar- Dolmabahçe’den Anıtkabire
Fazıl Hüsnü Dağlarca-
Mehmet Ateşoğlu- Atatürk’ün Türkçülüğü, Türk Yurdudergisi, C.2, S.8(290), Kasım-1960, s.39-40;
Şevket Süreyya Aydemir- Tek Adam (kitap)
Gülçin Çandarlıoğlu- “Türk Destanlarında Bozkurt”
Bozkurt özel sayı, 19 Mart 1968, s.11.
Lord Curson- Atatürk’ü anlattığı eserinde.
Berlin Türk Ocağı- Bozkurt Atatürk (bildiri), 19 Ocak 1974.
Genç Arkadaş(dergi)- S.1, 15 Ocak 1975, s.2.
Dr.Tahsin Ünal- Türklüğün Sembolü Bozkurt,6. baskı
Konya-1976, s.36,41,55.
Taner Ünal- O Bir Bozkurttu(kitap) İstanbul-1995.
Atillâ İlhan- O Sarışın Kurt, İstanbul-1998.
Yılmaz Öztuna- Bozkurt Nedir? Türkiye gazetesi, 26 Nisan 1999, s.1.
Yavuz Bülent Bâkiler- Bozkurt Atatürk, Türkiye gazetesi, 31.3.2001.
Yusuf Koç/Ali Koç- Türk Milliyetçi Hareketinin Lideri Başbuğ Atatürk,2.baskı, Ankara-2005,s.VII; Emekli General Veli Küçük, s.2-3.
Sami Yavrucuk- Yeniçağ gazetesi(Köşesinde birçok).
Ertuğrul Afşın- Bozkurt Atatürk Adsız dergisi,S.2,
Kasım-1972, s.5-12.
Hulki Cevizoğlu- AKP’den Farkınız Ne? Yeniçağ gazetesi, 17 Temmuz 2007, s.10.
Tabii ki örnekleri çoğaltmak mümkündür.
Bu konudaki incelemelerim devam etmektedir. Onun için bu kadarlık bir açıklamayı yeterli görüyorum.
———————
(1) Millî kimliğini kaybetmişler için kullanılır. Kelime dilimize romanlarıyla ünlü Kırgız Türkü yazar Cengiz Aytmatov tarafından kazandırılmıştır.
(2) Nejdet Sançar, “Okullarımızda Bozkurt Düşmanlığı”, Ötüken dergisi, S.4, Nisan-1970, s.2.
(3) ”Bucak İlçesinde Olup Bitenler”,Bozkurt(dergi),
S.23, Ağustos-1974, s.4-5.
🇹🇷🇺🇿🇹🇲🇲🇳🇦🇿🇭🇺🇰🇬🇰🇿🤘🐺𐱅𐰇𐰼𐰰🐺🤘
10 notes
·
View notes
Text
Tarihi konakta muhteşem gala
https://pazaryerigundem.com/haber/186734/tarihi-konakta-muhtesem-gala/
Tarihi konakta muhteşem gala
Tarihi konak olan Selim Sırrı Paşa Konağı’nda Kocaeli Milli Kuruluşlar Birliğinin hazırladığı Ziya Gökalp kısa film galası muhteşem oldu.
KOCAELİ (İGFA) – Yönetmen Soner Demirci, yardımcı yönetmen Erkan Demir ve senaryo Salih Sarıcalı yapımı olan ve tamamı gönüllü oyunculardan oluşan Ziya Gökalp “Malta’dan millete doğru” isimli kısa film galaya katılan herkesin beğenisini kazandı
Kocaeli Milli Kuruluşlar Birliği’nin ev sahipliği, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin katkıları ile düzenlenen galada konuşan milli kuruluşlar Birliği Başkanı Yücel Alpay Demir
Sıfır imkan maksimum başarı bu olsa gerek, maddi olarak neredeyse çok cüzi zaruri ihtiyaçlar dışında hiçbir bütçesi olmayan bu filmin 10 milyon TL üzerinde bütçeler ile çekilen sponsorlu, ödenekli filmlerden hiçbir eksiği yok
İnşallah başta TRT ve kültür bakanlığı olmak üzere sinema sektörü ile ilgilenen yapımcılar teknik kadromuzun ve oyuncularımızın farkına varacak sonraki projelerimiz onların desteğiyle sinemalarda gişe yaparak toplumumuzun beğenisine sunulacaktır diyerek teknik ekibe, oyunculara ve galaya programına yaptıkları desteklerinden dolayı Kocaeli Büyükşehir belediye Başkanı Tahir Büyükakın ve Ali Yeşildal’a teşekkür etti .
Teknik ekip ve oyuncular adına konuşan senaryo yazarı tarih öğretmeni Salih Sarıcalı bir dergimizin açtığı yarışmaya katılmak için girdiğimiz bu yolda Ziya Gökalp’in hayatında ve milli mücadele yıllarında önemli bir süreç olan Malta sürgününü konu aldık, Malta sürgününde yaşananlar konuşulanlar başta Ziya Gökalp olmak üzere dönemin İttihat ve Terakki mensuplarının Milli mücadele ve yeni kurulan Ulus Devleti’ndeki katkıları açısından önemli bir yer teşkil etmiştir Malta sürgünü hiçbir suçu olmayan suç isnat edilemeyen Osmanlı’nın önemli mebuslarının yaşadıkları sıkıntılar ile Birlik beraberliğin Milli devlet ülküsünün ileriki yıllarda gençlere ne kadar önemli olduğunu anlatmıştır diyerek senaryonun oluşum ve tamamlanmış süreçlerini anlattı
Galaya ev sahipliği yapan Kocaeli Büyükşehir belediye Başkanı Tahir Büyükakın temsilen katılan genel sekreter yardımcısı Dr. Ali Yeşildal ise, şehir dışında olduğu için galaya katılamayan Kocaeli Büyükşehir belediye Başkanı Tahir Büyükakan’ın selamlarını ileterek, maalesef sosyal medyada kontrol etmekte güçlük çektiğimiz çocuklarımızın milli ve manevi değerleri öne çıkartan tiyatro ve sinema faaliyetleri ile özüne döndürmenin özü ile buluşturmanın önemine değinerek Kocaeli Milli Kuruluşlar Birliği’nin şehrimizin sosyal kültürel yaşantısına eğitime yaptığı katkıları önemli bulduklarını, tüm sivil toplum kuruluşlarına örnek olması gerektiğini söyleyerek filmin teknik ekibine ve tamamı gönüllü oyunculardan oluşan emektarlarına teşekkür ederek bundan sonraki çalışmalarında da desteklerinin süreceğini belirtti.
Kocaeli Milli kuruluşlar Birliği Yücel Alpay Demir, yönetmen Soner demirci, yönetmen yardımcısı Erkan Demir ve senaryo yazarı tarih öğretmeni Salih Sarıcalı’nın ev sahipliğini de düzenlenen galaya Kocaeli Büyükşehir Belediyesi genel sekreter yardımcısı Dr Ali yeşildal, Kocaeli Sanayi ve Teknoloji İl Müdürü İlhan Aydın, Kocaeli kent konseyi Başkanı Kadir Çetin, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi sivil toplum daire başkanı Sebahattin yamak, Selçuklu düşünce kulübü Başkanı Süleyman Pekin, Atatürkçü Düşünce Derneği Kocaeli şube başkanı Ümran Esen, Diyanet birliksen genel Başkan yardımcısı Mehmet Ali karadadlı, Hürriyetçi Eğitim Sen Kocaeli üniversite temsilcisi Doç. Dr. Ali Talip Akpınar, Ardahanlılar dernek başkanı Alpay Aydemir, çukurovalılar dernek başkanı Erdoğan Davut, Tüşsad başkanı Dilek Dila Mert, halk kürsüleri Derneği başkanı Ramazan Sevinç, Aydınlar Ocağı başkan vekili Salih Ata, Güney mahallesi yardımlaşma Derneği Başkanı Oktay Yaşar, melekler yayıncılık sahibi Alptekin cevherli, Kocaeli şairler ve yazarlar Derneği Başkanı Taylan katak, Kocaeli sağlık çalışanları derneği başkanı Adem Yaman, hürriyetçi sağlık Sen başkanı Ercan Öztürk, Doskad derneği başkanı Recep sarısakal, Kültür Okulları sahibi eğitimci Ali Aydemir, koskad Derneği Başkanı Sevinç Akdemir, sinema filminde rol alan oyuncular aileleri ve çok sayıda sanatseverin katıldığı galada izlenen film büyük beğeni topladı.
Gala programı filme emeği geçen Özgür Ersöz, Osman Aykut Özalp, Levent Ekinci, Nurdoğan Tuncel, Cem Tüylü, İbrahim Oktay, Mesut Nöbetçigil, Ayhan Acar, Suat Atan, Yalçın Kaya, Enver Balta, Ali Akçiçek, Mustafa Söğüt, İzzet Lüleci, Osman Oral, Recep Sertçetin, Metehan Ekinci, Zeynep Taneli, Nurcan Baki, Ecem Özcan Sezer, Yeliz Yavuz Ergül, Süleyman Uğur Özcan, Kemal Karagöz, Sema Aslan, Özkan Baydar, İlyas Karaman, Ramazan Sevinç, Salih Yücel ve İngiliz asker rolü ile büyük beğeni toplayan Abdulkadir Büyüköz’e takdim edilen plaketler ile gece son buldu.
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
Text
KÖTÜLÜK MÜNFERİT DEĞİL!
MertReport Feb 13
Takip ettiğimden değil, @YouTube’da önüme düştü. @verandamedia’dan bir röportaj. Merak ettim, izledim. İnternette kaydı duran, milyonlarca kez izlenen bir açıklamayla ilgili büyük bir cesaretle @IlhanGokalpTR alenen yalan söylüyor.
Önder Aytaç ile İlhan Gökalp: Fethullah Gülen, Türkiye Siyaseti ve Cemaa…
youtube
@FGulencomTR’in #17/25Aralık operasyonlarını yapan polislerle ilgili açıklamasını, #15Temmuz’la ilişkilendiriyor. Konuğu @OnderAytacProf durumun vahametini anlamıyor. İnternette herkese ayar verirken burada meseleyi geçiştiriyor.
En fenası ise durumu fark eden ve kendisini uyaran bir takipçiye @verandamedia‘dan gösterilen tepki! Yalan beyana şahit olarak @AhmettDonmez’i gösteriyor. Şıracının şahidi bozacı!
Aynı durumu başka konularda da yapıyor. Açıklamaların siyakı ve sibakına bakmadan “cımbızlama” yapıyor. İktidarla aynı dili konuşuyor. Fethullah Gülen’in yıllar önce yaptığını söylediği açıklamaları bağlamından koparıyor. Aleyhine kullanıyor. Ardından kendisinin vakıf olduğu bir sürü özel bilgi veya açıklamayı sıralıyor.
Mevzu Fethullah Gülen ve Gülen Hareketi olunca,
İyi niyet yok!
Ahlak yok!
Vicdan yok!
Kamuya açık bir konuda alenen yalan söyleyen başka konularda neler demez! Kötülük, yalan @munferitfikir değil. İftiracılar, @verandamedia, organize!
#Münferit Fikir Platformu#Gulen Movement#Türkiye#Verandamedia#Gülen Cemaati#ahmet dönmez#önder aytaç#ilhan gökalp#fethullah gülen#recep tayyip erdoğan#hanefi avcı#Youtube
3 notes
·
View notes
Photo
Gökalp Gönen for Ilhan Ersahin’s “Hurri-Mitanni (Good News)” Track
#art#digital#anime gif#funnygif#surreal gif#surreal#dance#let's dance#good news#gokalp gonen#oversized#funny#funny gif#music#rainbow#trurkey
3 notes
·
View notes
Text
Yeni Edebiyat / Gerçekçi sanat anlayışının tutarlı dergisi
Yeni Edebiyat dergisi 5 Ekim 1940 ile 15 Kasım 1941 arasında 26 sayı yayınlandı. 15 günde bir çıkan dergide, dönemin devrimci ve gerçekçi yazarlarının ürünleri yer aldı. Attila İlhan ve Enver Gökçe'nin şiirleri de ilk kez Yeni Edebiyat sayesinde okurla buluştu.
Yıllardır adını ve övgüsünü hep duyduğum bir dergiye sonunda kavuştum: Yeni Edebiyat. Sanatçı dostum Nusret Kemal Otyam, bu derginin çıkmış bütün sayılarını arşivinden verdi. Otyam'ın, İstanbul'da henüz Eczacılık Fakültesi öğrencisiyken, birçok şiirleri bu dergide yayınlanmıştır.
Yeni Edebiyat, 5 Ekim 1940 - 15 Kasım 1941 tarihleri arasında 26 sayı çıkmıştır. İlk sayısında 'yarım aylık' denmektese de, ikinci sayıdan sonra '15 Günlük' olarak düzeltilmiştir. Günlük gazete boyunda dört sayfa çıkan dergide, başlık dahil hep siyah mürekkep kullanılmış. Bir de başlık yazısı 26 sayı boyunca hiç değiştirilmemiş. Sahibi Neriman Hikmet (D. 1912) ve yazı işleri müdürü M. Çetin, sayısı 5 kuruş.
Gerçekçi sanat anlayışının tutarlı yayın organı
Yeni Edebiyat gerçekçi sanat anlayışının tutarlı bir yayın organıdır. Denebilir ki, 26 sayı boyunca bunu izlemek olanaklıdır. Dönemin en ünlü devrimcileri, en ünlü gerçekçi (o zamanki deyişle realist) edebiyatçıları burada yazmaktadırlar. Derginin ana yazarları şunlardır: Reşat Fuat Baraner (Ali Rıza ve G. Karahafızoğlu takma adlarıyla), Zeki Baştımar, Naci Sadullah, Hüsamettin Bozok, Abidin Dino, Hasan İzzettin Dinamo, Hüseyin Avni (Şanda), Sabiha Zekeriya (Sertel), Ruhi Derviş, A. Topuz ve Kemal Sülker...
Orhan Kemal ve Suat Derviş'in öyküleri
Dergide edebiyat ve sanatın bilcümle dalları ��zerinde kuramsal tartışmalar, tanıtma ve tartışma yazıları sürekli görülmektedir. Suat Derviş her sayı (yani onbeşte bir) yerli bir romanı ve yazarını geniş ölçülerde tanıtıyor ve doğrusu kimsenin de gözünün yaşına bakmıyor. İlk sayfada özellikle as'ların sanat ve toplum sorunları üzerine yazıları yer alıyor. Son sayfa genellikle öykü sayfasıdır. İlk sayısında Sabahattin Ali'nin 'Bir Mesleğin Başlangıcı' adlı öyküsü yer almıştır. Daha sonraları Orhan Reşit (Orhan Kemal); Sadri Ertem, İlhan Tarus, Kemal Bilbaşar, Kenan Hulusi, Mehmet Seyda, Halil Aytekin, Sefer Aytekin, F. Celalettin, Faik Baysal, Bekir Turgut Eliçin, Emin Türk Eliçin, Ahmet Naim ve Neriman Hikmet'le Suat Derviş'in öyküleri yer alacaktır.
Doğum ve ölüm yıldönümlerinde yerli ve yabancı bilim, sanat, kültür ve eylem adamları resimleriyle tanıtılmıştır: V. Hugo, Marat, Tevfik Fikret, W. Shakespeare, Moliere, Rönesans (M. Angello), Ziya Gökalp, M. Gorki, Lermontof, Darvin, H. Rahmi Gürpınar, Zola, Tolstoy, Einstein, H. Bergson, Dostoyevski ve Nazmi Ziya (Mezarsız bir Türk ressamının dördüncü ölüm yılı münasebetiyle).
Yeni Edebiyat'ın zengin şair kadrosu vardır. Mazhar Lütfi (Nazım Hikmet), Reşit Kemal (Orhan Kemal), Ö. F. Toprak, Dinamo, Suphi Taşhan, Nusret Kemal Otyam, Suat Taşer, Fethi Giray, Kemal Sülker, Cemil Meriç, Sabri Soran, Nail V., Mehmet Seyda, A. Turgut, Mehmet Ziya, Akıncıoğlu (Niyazi), Suavi Koçer.
Attila İlhan ve Enver Gökçe'nin ilk şiirleri
İşin ilginç yanı, ünlü iki ozanımızın ilk şiirleri de bu dergide yer almıştır. Attila İlhan'ın 'Balıkçı Türküsü' (sayı 23, Ekim 1941). Öbür ozanımız Enver Gökçe'dir. Derginin son sayısında (26) Enver imzasıyla yazdığı 'Yapılmayan Reçete', ne yazık ki, sonradan yayınlanan iki kitabında da yok. Bu şiirin çıktığı sayfada, Orhan Raşit'in (Orhan Kemal) 'Beyrut Hikâyeleri: I, Kardeşim Niyazi' adlı hikâyesi var.
Halkçı edebiyat, realizm ile mi mümkündür?
Derginin üçüncü sayısında bir anket: 'Halkçı Edebiyat ve Realizm'. Sorular şöyle:
1. Bizim kanaatimizce halkçı bir edebiyat yapmak ancak realizm ile mümkündür siz ne dersiniz?
2. Türkiye'de realist edipler var mıdır? Varsa kimlerdir?
Bu soruları üç ünlü yazarımız şöyle yanıtlamış. Özetleyerek sunuyoruz:
Hilmi Ziya diyor ki:
1. Ben de sizin kanaatinizdeyim.
2. Halit Ziya'nın bazı küçük hikayeleri realizmin başlangıcıdır. Meşrutiyette realist olmak hevesiyle müfrit naturalizme kaçan bir cereyan doğdu. Hüseyin Rahmi de realist sayılabilir. Ne var ki, realiteyi yüzeyden alıyor. Olayların arkasındaki ruhi ve sosyal realiteye nüfuz edemiyor. O batıl itikatları tasvir ederken, bunların arkasında gizlenen ruhi komplekslere, toplumsal buhranlara bütün derinliğiyle nüfuz edecek yerde, yalnız olayın kahramanlarını kuklalar halinde bırakıyor. 'Gulyabani' gibi. Yeni devirde Yakup Kadri realist olmaya doğru gidiyor. Ancak bu realizm onun eski romantik dünya görüşü ve hıristiyani zevkiyle bulaşıktır. Bir türlü kendisini kurtaramamıştır. Daha realist yazar Sabahattin Ali'dir. Henüz tam romancı olmayan, hikayecilikle romancılık arasında bir geçiş devresinde bulunan bu yazar, romanlarında terkibi zaruretten ziyade parça parça çok kuvvetli realist sahneler vermektedir. Bu yol onu büyük hikaye ile roman arasındaki farkı aşarak tam romancı sınıfına girdiği zaman gerçek başarıya götürecektir.
Sabahattin Ali: Hakiki realizm, yalan söylememektir
Sabahattin Ali'nin cevabı şöyle:
1. Halkçı bir edebiyatın ancak realist olabileceği açık bir gerçektir. Halk genellikle realist olduğu ve tahriften hoşlanmadığı için, gerçekleri maksatlı veya maksatsız, şuurlu veya şuursuz değiştiren yazarlardan da pek hoşlanmaz. Yalnız bu realizm naturalizme pek benzeyen diğer realizm ile karıştırılmamalıdır. Realist olacağım diye hayatta vakıa halinde mevcut bulunan romantizmi inkar etmek saflık olur. Zaten ben bu izm'lerden pek bir şey anlamam. Benim için sadece hayat ve insan vardır; bin türlü görünümleriyle bugün realist, yarın romantik, öbür gün natüralist olan hayat ve insan. Yazar yalnız görüşünde değil, yazışında da bu hayat gibi olmalı, yani herşeyden önce bir insan olmalıdır. Çeşitli yanlarıyla herkes gibi bir insan... Ve böyle yazmalıdır. Yazar realist mi? Şöyle mi, öyle mi? diye araştıracağımıza, namuslu mu, yoksa yalancı ve tahrifçi mi diye sormalıyız. Hakiki realizm samimi olmak, yalan söylememektir.
2. Türkiye'de bu bakımdan realist denebilecek birkaç yazar vardır. Fakat hiçbir eserinde hiçbir satırının, hiçbir duygu ve düşüncesinin yalan olmadığını söyleyebilecek hakiki büyük yazarı galiba biraz daha bekleyeceğiz.
Tanpınar: Halkçı edebiyat tabirinden hoşlanmadığımı söyleyeyim
Ahmet Hamdi Tanpınar'ın cevabı şöyle:
1. Eğer edebiyatın hakikaten halkçı olması lazımsa, ancak dediğimiz gibi halkın seviyesine indirilmiş bir realizmle daha ziyade mümkün olacağı tabiidir. Fakat hatta manasını iyi anlamadan bu halkçı edebiyat tabirinden hoşlanmadığımı söyleyeyim. Bir edebiyat için lazım olan şey hakiki, beşeri ve güzel olmasıdır. Ve bunlar olunca tabii olarak cemiyetle o, mekanizmasını tahlil dahi mümkün olmayan rabıtasını bulur. Halkçı heykeltraş, halkçı bir müzik, halkçı bir şiir tasavvur edemeyeceğimiz gibi, halkçı edebiyat deyince, hakiki manasında tasavvur edilemez. (...) Halkçı edebiyat halka ait meseleleri mevzubahis eden edebiyat ise o başka, bu takdirde yine bu kelime lüzumsuz kalır. Çünkü hakikaten edebiyat, cemiyetin meselelerini yani hümmasini yaşadığı ihtiyaçları, zaruretleri mevzu olarak almaya mecburdur ve alır. Balzac ve Stendhal'de olduğu gibi, bence halkçı edebiyat kelimesi edebiyatın sahasını tahdit ediyor ve onu geniş hükümranisinden mahrum kılıyor.
2. Bizim edebiyatımızda, yeniliğine ve tarihinin kısalığına rağmen daha çok realizm vardır. Fakat bu realizm, daha henüz hayatın dış kabuğunda dolaşmaktadır ve yazarların şahsi müşahadelerinin mahsulleri olmaktan ileriye gitmemişlerdir. Cemiyetin iç bünyesinin sınıf ve nesillerin ihtiyaçlarının, temayüllerinin büyük hakikatleriyle beslenmemiştir. Bunun belli başlı sebebi, bu meselelerin ayrıca aramızda geniş bir münakaşa mevzuu teşkil etmemesidir. Münferit ve kendisi için mevcut olan eserlerin yanıbaşında, üzerlerinden zaman geçtikçe ikinci derecede ve adeta anonim bir edebiyat gibi kalan diğer eserler vardır. Bunlar günün büyük meselelerini münakaşa ederler. Vakıa ortadan kaybolurlar. Fakat asıl edebiyatı beslerler. Bizde bu eksiktir. Sonra hakikaten cemiyet hayatına sırf tefekkür zaviyesinden bakmış yerli filozoflarımız ve mütefekkirlerimiz eksik. Denebilir ki edebiyat, malzemesini etrafında bulamıyor. (...) Bizde realizmin en güzel eserlerinden biri Yakup Kadri'nin 'Yaban' romanıdır.
Kültür ve toplum sorunlarının irdelendiği seçkin yazılar
Realizm anketi dışında, derginin sürekli yazarları da bu konuda yazılar yazmışlardır. Özellikle Sabiha Zekeriya'nın (1898 - 1968) 'Cemiyet ve Yazıcı' (s. 4), Naci Sadullah'ın 'Münakaşa' yazısı, aynı sayıda A. Dino'nun 'Realizme Dair Notlar' (bu yazısı dolayısıyla aynı dergide Ali Rıza ve Dr. Haydar Seçkin tarafından birkaç sayı süren tartışmalar açılır). Zeki Baştımar (1908 - 1973) çok önemli yazılar yazmıştır. Onun ve Reşat Fuat'ın (1900 - 1968) derginin 26 sayılık yaşamı boyunca hemen her sayısında iki üç yazıları çıkmıştır. Kültür ve toplum sorunlarının irdelendiği bu olgun ve seçkin yazıları, dillerine azıcık dokunarak bugün dahi yayınlamak olanaklıdır, yararlıdır. Ünlü araştırmacımız Hüseyin Avni Şanda (1902 - 1971) 'Reaya ve Köylü' adlı önemli çalışmasının ilk ürünlerini de bu dergide yayınlamıştır. Ünü uluslararası değerdeki sanatçımız Abidin Dino (o tarihte 26 - 27 yaşındadır) deneme, polemik ve çizgileriyle dikkat çekicidir.
Özetle, 13 aylık (26) sayılık Yeni Edebiyat dergisinin gerçekçi edebiyatımıza önemli katkıları, toplumcu düşüncenin yayılmasında büyük etkileri olmuştur. Onları saygıyla anıyoruz.
(Remzi İnanç / Nisan 1981 / Bilim ve Sanat dergisi / Kaynak: tustav.org)
0 notes
Text
Dinar TOKİ heyetinden Başkan Sarı’ya teşekkür
Dinar TOKİ heyetinden Başkan Sarı’ya teşekkür
Dinar TOKİ heyetinden Başkan Sarı’ya teşekkür TOKİ Şehit Ali İlhan Camisinde yapılan çalışmalar dolayısıyla Fatih Mahallesi Muhtarı Tuncay Karagöz, TOKİ Şehit Ali İlhan Cami İmam hatibi Mustafa Özdemir, TOKİ 2.Etap Site Yönetimi Başkanı Muhammet Ceylan, TOKİ 3. Etap Site Yönetimi Müdürü Ensar Gökalp ve cami cemaati Dinar Belediye Başkanımız Nihat Sarı’ya teşekkür ziyaretinde bulundu. Teşekkür…
View On WordPress
0 notes
Video
vimeo
Ilhan Ersahin´s Istanbul Sessions - Hurri-Mitanni (Güzel Haber) (2020)
Regie: Gökalp Gönen
Christian
0 notes
Text
Digital Dancers Groove Through the Streets of Istanbul in Shape-Shifting Costumes
Digital Dancers Groove Through the Streets of Istanbul in Shape-Shifting Costumes
[ad_1]
Animation Dance Music #music video #video November 23, 2020 Grace Ebert
Directed and animated by Istanbul-based Gökalp Gönen, a camouflaged cast grooves to Ilhan Ersahin’s jazzy new track, “Hurri-Mitanni (Good News),” in a mesmerizing series of transformations. The anonymous characters don amorphous, animated costumes as they dance throughout the streets and in empty pockets…
View On WordPress
0 notes
Video
vimeo
ILHAN ERSAHIN'S ISTANBUL SESSIONS "Hurri-Mitanni (Güzel Haber)" [official video] from Gökalp Gönen on Vimeo.
TR/ ENG(below)
Sokaklarda dolaşan bir grup anonim. Her yer çok kalabalık ama kimlikler bir o kadar az. Birisi olmaya çalışmak, ismini, hızla giden bu dev geminin suda bıraktığı dalgalara yazmak kadar zor. Herkes, herkes ve herkes artık hiç kimse. Kendine kuytular bulduysa bile bu sessizlik, parlayan ekranlar üzerinden var olabildi ancak. O bas bas bağırılan ekranlarda, iktidarın aslında kimde olduğunu hatırlattılar o girilmez denen yerlere girerek. Ama bu güç umurlarında bile değildi. O üzerine günlerce ateşli konuşmalar yaptığımız alanlar bizim için ''artık böyle'' bir yerdi ama onlar, ''hayır aslında böyleydi'' demek için şöyle bir göründüler ama çok da ses etmediler. Bir kedinin çekiciliği vardı onlarda. ''Bakın burası böyleydi'' derken onlar da orayı ''artık böyle'' yapan her şeyin bir parçası oldu ve kaldırım taşları gibi fark edilmez hale geldiler. Sadece biraz olsun eğlenmek, kaygılanmadan birkaç yıl yaşayabilmek istiyorlardı. Beş dakika içinde, en fazla on beş saniye var oldular ve gittiler. - Gökalp Gönen
Director's Statement A group of anonymous wandering the streets. Everywhere is very crowded but identities are very few. Trying to be someone is as difficult as writing your name on the waves left by this fast-moving giant ship. Everyone is everyone and everyone is nobody anymore. This silence could only exist through glowing screens, even if it found itself nooks. On those loud screens, they reminded who actually had the power by entering the places that were said to be inaccessible. But they didn't even care about this power. The areas where we had passionate conversations about it for days were a "now like this" place for us, but they looked like this to say "no, it was actually like that" but they did not speak much. They had the charm of a cat. When they said, "Look, it was like this," they became part of everything that made it "like this" and became unnoticeable like paving stones. They just wanted to have a little fun, to be able to live a few years without worry. In five minutes, fifteen seconds at most, they existed and left. - Gökalp Gönen
"Hurri-Mitanni (Güzel Haber)" being the first single of Ilhan Ersahin's Istanbul Sessions' new album "Bir Zamanlar Şimdi", is crowned with this fantastic video created by young talented director Gökalp Gönen.
Ilhan Ersahin's Istanbul Sessions, the genuine quartet of the eurasia, melt their original sound with modern jazz forms, eastern beats and spices. The band’s 5th studio album is co-produced and recorded by Grammy awarded Italian producer Tommaso Colliva.
Ilhan Ersahin - tenor saxophone Alp Ersönmez - bass, effects Turgut Alp Bekoğlu - drums İzzet Kızıl - percussion
Video Credits: Video designed, directed, shot and animated by Gökalp Gönen [see Director's statement below] Visit: instagram.com/gokalpgonen/ & vimeo.com/gokalpgonen Dancing Girl with Red Scarf: Burcu Uçatenik Walking Girl with Striped Scarf: Dilara Akbal Camera Equipment: Çatı Moderntimes
Album Credits: All songs composed and performed by Istanbul Sessions. Produced, recorded and mixed at Laboratori Testone, Milan by Tommaso Colliva Mastering by Dave McNair Cover art concept and design by Ertaç Uygun vimeo.com/nublurecords Contacts Management / Booking (Except EU): Artistic Ideas from Istanbul [email protected] Booking (EU): Benjamin Levy [email protected] Label: Nublu Records [email protected]
℗ & © 2020, Nublu Records , All Rights Reserved.
- - - - - - - - - - -
0 notes
Text
Gemlik Belediyespor'da görev dağılımı belli oldu
https://pazaryerigundem.com/haber/179077/gemlik-belediyesporda-gorev-dagilimi-belli-oldu/
Gemlik Belediyespor'da görev dağılımı belli oldu
Gemlik Belediyespor Kulübü yeni yönetimi ilk toplantısını yaptı. Mustafa Duran başkanlığında toplanan yönetimde görev dağılımı gerçekleşti.
BURSA (İGFA) – Yönetim Kurulu’nda Sedat Gökalp Genel Sekreter, Eray Bilgiç Başkanvekili, Emrah Yıldırım Başkan Yardımcısı, Hamit Alkan Sayman, Tarık Erdem Bireysel Sporlar Şube Sorumlusu, Gülhan Bütün Sosyal Tesisler Sorumlusu, Pelin Sarıkaya Havuz Sorumlusu, İlhan Ermiş Kulüp Tesisleri Sorumlusu, Mustafa Emre Özgen Basın ve Sosyal Medya Sorumlusu olarak görevlendirildi.
Toplantıda konuşan Gemlik Belediyespor Kulübü Başkanı Mustafa Duran, görevleri ilan edilen yöneticilere başarılar dileyerek birlik, beraberlik ve karşılıklı görüş alışverişi içinde çalışacaklarını söyledi. Gemlik Belediyespor’un futbol, karate, judo, yüzme, güreş, jimnastik, zumba, satranç, atletizm, kort tenisi, masa tenisi ve modern pentatlon gibi 12 şubede çalışmalarını sürdürdüğüne dikkat çeken Başkan Duran, “Yeni dönemde, sporun içinden gelen ve alanlarında yetkin arkadaşlarımızla kulübümüzde çıtayı yükseğe taşıyacağız. Belediyemizin de katkılarıyla Gemlik’te sporu ve sporcuyu destekleyecek, ülkemizde ve uluslararası alanda başarılarımıza başarı katacağız” şeklinde konuştu.
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
Video
vimeo
TR/ ENG(below) Sokaklarda dolaşan bir grup anonim. Her yer çok kalabalık ama kimlikler bir o kadar az. Birisi olmaya çalışmak, ismini, hızla giden bu dev geminin suda bıraktığı dalgalara yazmak kadar zor. Herkes, herkes ve herkes artık hiç kimse. Kendine kuytular bulduysa bile bu sessizlik, parlayan ekranlar üzerinden var olabildi ancak. O bas bas bağırılan ekranlarda, iktidarın aslında kimde olduğunu hatırlattılar o girilmez denen yerlere girerek. Ama bu güç umurlarında bile değildi. O üzerine günlerce ateşli konuşmalar yaptığımız alanlar bizim için ''artık böyle'' bir yerdi ama onlar, ''hayır aslında böyleydi'' demek için şöyle bir göründüler ama çok da ses etmediler. Bir kedinin çekiciliği vardı onlarda. ''Bakın burası böyleydi'' derken onlar da orayı ''artık böyle'' yapan her şeyin bir parçası oldu ve kaldırım taşları gibi fark edilmez hale geldiler. Sadece biraz olsun eğlenmek, kaygılanmadan birkaç yıl yaşayabilmek istiyorlardı. Beş dakika içinde, en fazla on beş saniye var oldular ve gittiler. - Gökalp Gönen Director's Statement A group of anonymous wandering the streets. Everywhere is very crowded but identities are very few. Trying to be someone is as difficult as writing your name on the waves left by this fast-moving giant ship. Everyone is everyone and everyone is nobody anymore. This silence could only exist through glowing screens, even if it found itself nooks. On those loud screens, they reminded who actually had the power by entering the places that were said to be inaccessible. But they didn't even care about this power. The areas where we had passionate conversations about it for days were a "now like this" place for us, but they looked like this to say "no, it was actually like that" but they did not speak much. They had the charm of a cat. When they said, "Look, it was like this," they became part of everything that made it "like this" and became unnoticeable like paving stones. They just wanted to have a little fun, to be able to live a few years without worry. In five minutes, fifteen seconds at most, they existed and left. - Gökalp Gönen "Hurri-Mitanni (Güzel Haber)" being the first single of Ilhan Ersahin's Istanbul Sessions' new album "Bir Zamanlar Şimdi", is crowned with this fantastic video created by young talented director Gökalp Gönen. Ilhan Ersahin's Istanbul Sessions, the genuine quartet of the eurasia, melt their original sound with modern jazz forms, eastern beats and spices. The band’s 5th studio album is co-produced and recorded by Grammy awarded Italian producer Tommaso Colliva. Ilhan Ersahin - tenor saxophone Alp Ersönmez - bass, effects Turgut Alp Bekoğlu - drums İzzet Kızıl - percussion Video Credits: Video designed, directed, shot and animated by Gökalp Gönen [see Director's statement below] Visit: https://bit.ly/393W4cW & https://bit.ly/36Tu4pE Dancing Girl with Red Scarf: Burcu Uçatenik Walking Girl with Striped Scarf: Dilara Akbal Camera Equipment: Çatı Moderntimes Album Credits: All songs composed and performed by Istanbul Sessions. Produced, recorded and mixed at Laboratori Testone, Milan by Tommaso Colliva Mastering by Dave McNair Cover art concept and design by Ertaç Uygun Contacts Management / Booking (Except EU): Artistic Ideas from Istanbul [email protected] Booking (EU): Benjamin Levy [email protected] Label: Nublu Records [email protected] ℗ & © 2020, Nublu Records , All Rights Reserved. - - - - - - - - - - -
0 notes
Text
Hazım Hocamızın Kaleminden 'Dünya Veteriner Hekimler Günü'
Hazım Hocamızın Kaleminden Dünya Veteriner Hekimler Günü, Dünyada veteriner hekimliğin ortaya çıkması neredeyse evcilleştirme tarihi kadar eskidir. İlk insanlar kendilerinde kullandıkları tedavi yöntemlerini evcilleştirdikleri hasta hayvanlarına da uygulamak suretiyle veteriner hekimliği mesleğini başlatmışlardır. Dünyadaki ilk modern veteriner hekimliği öğretimi, 1762 yılında, Avrupa’da büyük salgınlara neden olan sığır vebası hastalığını önlemek amacıyla Fransa’nın Lyon kentinde bir veteriner fakültesinin açılması ile ortaya çıkmıştır. Ülkemizde ise ilk veteriner hekimliği öğretimi 1842 yılında İstanbul’da Süvari Okuluna bir askeri veteriner sınıfının açılması ile hayata geçmiştir. Ancak bilimsel anlamdaki ilk veteriner hekimliği öğretimi, İstanbul’ daki yüksek veteriner okulunun 1933 de Ankara’da açılan Yüksek Ziraat Enstitüsüne veteriner fakültesi adıyla bağlanmasıyla gerçekleşmiştir. Veteriner Fakültesi 1948 yılında Ankara Üniversitesine katılmıştır. Veteriner hekimliği, uzun yıllar boyunca sadece hayvanları tedavi eden bir meslek olarak algılanmıştır. Oysa çağdaş veteriner hekimliği olgusu günümüzde “Sağlıklı Çevre, Sağlıklı Hayvan, Sağlıklı Gıda, Sağlıklı İnsan, Sağlıklı Toplum “ temeline oturmuştur. Veteriner hekimlerin bu zincirin her halkasında vazgeçilmez yetkileri ve işlevleri vardır. Dünya Veteriner Hekimler Günü ’nün ana temasını oluşturan çevre sağlığı günümüzde çok önemli bir olgu haline gelmiştir. Küresel ısınma ve iklim değişikliklerinin yanı sıra hava kirliliği ve su yoksunluğunun artması gibi etmenler ardışık olarak zincirin diğer halkaları olan hayvan, gıda, insan ve toplum sağlığını da olumsuz yönde etkilemektedir. Özellikle çiftlik hayvanlarının çıkardığı metan gazının hava kirliliğindeki rolünün giderek artması veteriner hekimlere önemli sorumluluklar yüklemektedir. Öte yandan su kaynaklarının giderek azalmasının ve kirlenmesinin hayvan yemi üretimine ve hayvan sağlığına olan zararları da yadsınamaz bir gerçektir. Hayvan sağlığı ve refahı günümüzde üretimin miktar ve kalite olarak artırılması bağlamında çok büyük bir önem kazanmıştır. Hayvanlarda görülen mikrobik ve paraziter hastalıklar ürün verimliliğini ve sağlıklı gıda üretimini büyük ölçüde engellemektedir. Sağlıksız bir çevrede yetişen hastalıklı hayvanlardan elde edilen gıdalar da doğal olarak güvenilir olmamakta ve bu gıdaları tüketen insanlarda çeşitli hastalıklara yol açmaktadır. İnsan sağlığı; çevre, hayvan ve gıda sağlığı ile doğrudan ilişkilidir. İnsanlarda görülen mikrobik hastalıkların yaklaşık üçte ikisi hayvansal kökenlidir. Bunun son örneğini yaşamakta olduğumuz Covid-19 salgını açıkça göstermiştir. Önceki yıllarda ortaya çıkan sars, mers, deli dana, ebola, kuş gribi, domuz gribi, batı nil virüsü, aids, zika, kırım kongo kanamalı ateşi gibi hastalıklar da hayvanlardan insanlara bulaşmışlardır. Yeni ortaya çıkan bu hastalıkların dışında uzun yıllardır hayvanlarda sıklıkla görülen ve insanlara da bulaşan brusella (malta humması) ve tüberküloz (verem) gibi hastalıklar sığırlarda ve koyunlarda oldukça yaygındır. Bu hastalıkların koruyucu hekimlik mantığı ile önce hayvanlarda önlenmesi insanlarda görülmesini de engellemektedir. Sonuç olarak sağlıklı bir çevrede yaşayan sağlıklı hayvanlardan elde edilen güvenilir gıdaların tüketilmesi hem insan sağlığını hem de toplum sağlığını koruyacaktır. Bu nedenle milattan önce, “ Tıp Doktorları İnsanı, Veteriner Hekimleri İnsanlığı Tedavi Eder “ sözü söylenmiştir.
Türkiye’de veteriner hekimliğin sorunları
Türkiye’de veteriner hekimliğin sorunları çok ve çeşitlidir. Bu sorunların başında hiç kuşkusuz fakülte sayılarının çokluğu gelmektedir. Türkiye sahip olduğu 32 veteriner fakültesi ile Dünyada ilk üç ülke arasında yer almaktadır. Mevcut sayı mutlaka kabul edilebilir bir düzeye indirilmelidir. Kamu hayvan sağlığı örgütü bugünkü çok başlı hantal yapıdan 1985 yılı öncesinde olduğu gibi etkin, bağımsız, merkez taşra uyumu sağlanmış, bütüncül bir yapıya kavuşturulmalı, sağlık sınıfında yer alan kamu veteriner hekimleri öteki sağlık görevlilerine tanınan özlük haklarından yararlandırılmalıdır. Veteriner hekim odalarının tabi olduğu 6343 sayılı yasa serbest ve özel kesim veteriner hekimliği hizmetlerini de kapsayacak bir biçimde yeniden düzenlenmelidir. Veteriner hekimlikte uzmanlık yönetmeliği bir an önce hayata geçirilmeli, mesleki eğitime önem verilmelidir. Veteriner hekimler ek bir düzenleme ile Sağlıkta Şiddet Yasasına dahil edilmelidir. Sağlık Bakanlığında Veteriner Halk Sağlığı Daire Başkanlığı, il ve ilçe belediyelerinde de Veteriner İşleri Müdürlükleri acilen kurulmalıdır.
Mesleğimizin Şanlı Büyükleri
Veteriner hekimliği mesleği şanlı tarihi boyunca ulusal şair ve istiklal marşımızın yazarı Mehmet Akif Ersoy, edebiyatçı Prof. Dr. Selahattin Batu, hikayeci Ömer Seyfettin, dünyada ilk kök hücre tedavisini gerçekleştiren Ord. Prof. Dr. Süreyya Tahsin Aygün, fikir insanı Ziya Gökalp, Fenerbahçe ve milli takımın efsanevi futbolcusu Zeki Rıza Sporel, yazar Muzaffer İlhan Erdost, gazeteci Orhan Duru, beslenme ve çevre uzmanı Doç. Dr. Osman Nuri Koçtürk, insanlar için geliştirdiği öldürücü ruam hastalığının aşısını denek bulamayınca kendisine yaparak şehit olan Veteriner Hekim Yüzbaşı Kemal Cemil Bey ve daha isimlerini sayamadığım nice değerli insanlar yetiştirmiştir. Yaşadığımız Covid-19 salgını veteriner hekimlerin halk sağlığı için ne kadar gerekli ve önemli olduğunu tartışmasız bir biçimde ortaya koymuştur. Dünyada Covid-19 salgınının önlenmesiyle görevli kurumların başında veteriner hekimler görev yapmaktadır. Corona virusunu Türkiye’de ilk izole eden bilim insanları veteriner hekim profesörlerdir. Dünya Veteriner Hekimler Günü 'nü kutlarken en büyük dileğim, halkımızın veteriner hekimlerin değerini daha iyi anlaması ve devletimizin veteriner hekimliği mesleğine layık olduğu değeri ve önemi vermesidir. Read the full article
#dünyaveterinerhekimlergünü#veterinerhekimlergünü#vetrehberi#worldveterinaryday#veterinaryday#veterinary
0 notes
Photo
"Önce Türkçülük hareketinin çıkış noktası doğru saptanmalı. Osmanlı'daki çıkışı halkçılıktır. Rusya'daki Cedit'ler de hem iaik, hem halkçıydı. Pan- Slavizm'e başkaldırmışlardı, ulusal kurtuluş programı içindeydiler. Sevres Muahedesi'nden itibaren iki Türkçülük birleşmiştir. Çünkü Anadolu Türkçülüğü de, Batılı emperyalizme karşı bir ulusal kurtuluş savaşı projeksiyonu içindeydi. İkisi de anti emperyalist idi, ikisi de laik ve halkçı... Yoksa iki Türkçülük başlangıcının iki mühim adamı, Ziya Gökalp ve Yusuf Akçura, Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın neden yanındaydı ki?" Attila İlhan / "Avrasya'da Dolaşan Hayalet - Sultan Galiyef" Sayfa : 117 https://www.instagram.com/p/B4qKhHiJcrJ/?igshid=1qs70tf2a3i8i
0 notes
Text
Balkan U18 Atletizm Şampiyonası İstanbul’da
Bu yıl 17’ncisi düzenlenecek Balkan U18 Atletizm Şampiyonası, İstanbul Olimpiyat Stadı Kompleksi’nde 14 Temmuz’da gerçekleşecek. Türkiye’nin ev sahipliğinde gerçekleşecek olan Balkann U18 Atletizm Şampiyonası için hazırlıklar tamamlandı. ABAF üyesi 17 ülkeden 200’e yakın atletin katılacağı şampiyona, 14 Temmuz’da yapılacak. Tek günlük organizasyonda 30 branşta şampiyonluklar sahibini bulacak. Türkiye, şampiyonada 30 branşın tamamında toplam 54 atletle madalya arayacak. Son üç Balkan U18 Şampiyonası’nın madalya lideri olan Ay-yıldızlılar, İstanbul’daki 17’nci şampiyonanın da genel sıralama favorisi. Yarışmalara Türkiye’nin yanı sıra Ermenistan, Bulgaristan, Azerbaycan, Kosova, Moldova, Sırbistan, Yunanistan, Romanya, Bosna-Hersek, Gürcistan, İsrail, Karadağ, Arnavutluk, Hırvatistan, Ukrayna ve Kuzey Makedonya katılıyor. Halkalı Atatürk Olimpiyat Stadı’nın yanında bulunan Annex Pisti’nde yapılacak olan yarışmalarda Ay-yıldızlı formayı şu isimler giyecek: ERKEKLER 100 metre: Özgür Beydemir, Ferhat Ayar 400 metre: Gökdeniz Göçmen, Emirhan Koş 800 metre: Süleyman Toker, Berkan Ceylan 1500 metre: Hakan Buğanlı, Mehmet Eren Cantürk 3000 metre: Doğukan Ağıl, Devrim Kazan 2000m su engelli: İbrahim Karateker, Abdullah Yıldız 110m engelli: Musa Bayram, Ersin İlhan Uzun atlama: Hacı Arıkhan, Hakan Sakallı Yüksek atlama: Ali Eren Ünlü, Bedirhan Alpağu Üç adım atlama: Halil Oğurlu, Göktuğ Dağdeviren Cirit atma: Mirsad Kadir Kutlu, Oğuzhan Usta Gülle atma: Melih Gökalp, Savaş Parlak Disk atma: Delil Dilovan Bal, Mustafa Yorgun Çekiç atma: Emirhan Şipşak, Emre Güvendir 4×100 metre: Ersin İlhan, Ferhat Ayar, Halil Oğurlu, Özgür Beydemir KIZLAR 100 metre: Zülha Armutçu, Simay Özçiftçi 400 metre: Zeynep Kuran, Zehra Onat 800 metre: Aleyna Tok, Sıla Ergün 1500 metre: Aslı Atan, Hacer Yılmaz 3000 metre: Zeynep Bayçınar, Urkuş Işık 100m engelli: Yaren Yıldırım 2000m su engelli: Şevval Özdoğan, Esra Doğan Yüksek atlama: Senanur Akgün, Doğa Olga Özbaki Üç adım atlama: Hayriye Nur Arı, Yağmur Menteş Uzun atlama: Yasemin Zehra Börekçi, Yağmur Menteş Cirit atma: Esra Türkmen, Selma Davulcu Disk atma: Edanur Şimşek, Dila Asya Üçgün Gülle atma: Ece Narttürk, Büşra Hatun Ekinci Çekiç atma: Havvanur Yıldırım, Vildan Kelek 4×100 metre: Zeynep Kuran, Simat Özçiftçi, Yaren Yıldırım, Zülha Armutçu, (BSHA-Spor Servisi) Read the full article
0 notes
Text
3. Kadıköy çevre festivali başlıyor.
Kadıköy Belediyesi’nin her yıl ‘Doğaya emek ver’ sloganı ile düzenlediği Kadıköy Çevre Festivali bu yıl 24-26 Mayıs tarihlerinde, Selamiçeşme Özgürlük Parkı’nda ‘Toprak’ temasıyla kutlanıyor. Çevre için mücadele eden yaklaşık 60 demokratik kitle örgütü, sivil toplum kuruluşu, platform ve inisiyatifin bir araya geleceği Kadıköy Çevre Festivali’nde söyleşiden atölyeye, yarışmadan konsere her yaş grubuna uygun pek çok etkinlik düzenlenecek. KADIKÖY BELEDİYE BAŞKANI ODABAŞI: DAHA ÇOK ÇEVRE KONUŞACAĞIZ Geçtiğimiz yıllarda “Marmara Denizi’ndeki kirlilik ve biyolojik çeşitlilik”, “Kentte Ekolojik Yaşam” konularının temel alındığı festivalin bu seneki konusu ‘Toprak’ olacak. Yaşamın temel kaynaklarından toprağı korumak üzere önlemler alınması ve çevre bilincinin geliştirilmesi gerektiğini vurgulayan Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı, “Gelecek kuşaklara yaşanabilecek bir dünya bırakma sorumluluğumuz var. Toprak da en önemli miraslarımızdan biri. Teknoloji, endüstri gelişirken doğal kaynaklarımızı korumak temel amaçlarımızdan biri olmalı. Doğayla savaşarak değil doğayla birlikte gelişmeliyiz. Yeryüzündeki yaşamın sağlıklı bir şekilde ilerlemesi buna bağlı” diye konuştu. İstanbulluları Kadıköy Çevre Festivali’ne davet eden Odabaşı “Biz Kadıköy Belediyesi olarak daha çok çevre konuşacağız, daha çok çevre projeleri üreteceğiz, daha çok çevreye farkındalık yaratacak projeleri hayata geçireceğiz. Ekolojik dengeyi korumak için doğayı konuşacağız, doğaya daha az ve zararsız atık bırakmayı konuşacağız, biyolojik çeşitliliği korumayı, doğaya uygun davranmayı, yenilenebilir enerji kaynaklarını konuşacağız.” dedi. TÜRKİYE’DEKİ TARIM POLİTİKALARI TARTIŞILACAK 3 gün sürecek etkinlikte alanında uzman konuklar ve sivil toplum kuruluşları çevre sorunlarına yönelik analizlerini ve çözüm önerileri sunacaklar. Festival Cuma günü saat 13:00’te Bandistanbul Ritim ve Bando grubunun konseri ve çocukların dans gösterileri ile açılacak. Alanında uzman konukların yer alacağı panellerde çevreye yönelik konular ele alınacak. Cumartesi günü 13:00’te “Cumartesi Kadıköy’ün Tarihi Çayırlarına Sahip Çıkıyoruz” konulu panelde Kadıköy Kent Konseyi’nden Gülsün Gökalp, Arkeolog Gülbahar Baran Çelik, Mimar Arif Atılgan, Şehir Plancısı Nilgün Canatar ve Ahmet Kıvanç Kutluca Kadıköy’ün tarihinde önemli yer tutan çayırları anlatacak. Cumartesi 14:30’da Açık Radyo’dan Can Tonbil, yazar Rüya Aygüneş, öğrenciler Atlas Sarrafoğlu ve Deniz Cevikus “Neden İklim Grevine Katılıyoruz” sorusuna yanıt verecek. Kadıköy Çevre Festivali’ndeki önemli oturumlardan biri de “Türkiye’deki Tarım Politikaları” olacak. Cumartesi 15:30’da peynir uzmanı ve aktivist İlhan Koçullu, CHP PM Üyesi, Ziraat Mühendisi Gökhan Günaydın, Çiftçi Sendikaları Konfederasyonu (ÇİFTÇİ-SEN) Kurucu Genel Başkanı Abdullah Aysu ve TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Ahmet Atalık’ın katılımıyla gerçekleşecek panelde Türkiye’de tarımın geldiği nokta masaya yatırılacak. Pazar 13:00’te ise “Ege’den Marmara’ya Ekoloji Mücadelesi” konulu panelde İzmir’den Dr. Ahmet Soysal, Ege Çevre ve Kültür Platformu (EGEÇEP)’ndan Özer Akdemir, Çanakkale Kent Konseyi Çevre Meclisi Başkanı Pınar Bilir, Kuzey Ormanları Savunması (KOS)’dan Selçuk Koçum, aktivist yazar Cemil Aksu, avukat Ali Arif Cangı söz alacak. Pazar 15:30’da “Sağlıklı Yaşamak İçin Beton Değil Toprak” panelinde ‘Sağlıklı Yaşıyoruz Kurucusu’ Nurçin Çağlar, Okan Çağlar, Fizyoloji uzmanı Prof. Dr. Nazan Uysal Harzadın, Kardiyoloji uzmanı Dr. Zülfikar Danaoğlu, Kardiyolog Dr. Baybars Türel, Çocuk Hastalıkları uzmanı Dr. Hande Namal Türkyılmaz, Göz hastalıkları uzmanı Dr. Sultan Kaya Ünsal, Mikro Cerrahi uzmanı Dr. Hüsrev Purisa, Fitoterapi uzmanı Dr. Bekir Uğur Yavuzcan (Fitoterapi), Nöroloji uzmanı Dr. Banu Taşçı Fresko, ve İç Hastalıkları uzmanı Dr. Aytaç Karadağ sağlıklı yaşam konusunu masaya yatıracak. FESTİVALDE BİSİKLETE ÖNEM Çevre Festivali’nin en önemli konu başlıklarından bir tanesini bisikletli ulaşım oluşturacak. Kadıköy’de bisiklet kültürünü yaygınlaştırmak, araç trafiğine alternatif bir yaşam sunmak amacıyla çalışmalar yürüten Kadıköy Belediyesi festivalde de düzenleyeceği etkinliklerde bisiklete vurgu yapacak. Bu kapsamda Sahil Bisiklet Ekibi ‘Trafikte Bisiklet, Sağ Şerit Yasal Hakkım’, 40 yaş üstü bireylerin bisiklet kullanımını özendirmek için İkinci Bahar Bisiklet Deneyimi, Bisikletli Kadın İnisiyatifi, Pedal Arkadaşım gibi etkinliklerde bisiklet kullanımı ve deneyimler aktarılacak. ÇEVRE ÜZERİNE RENKLİ SÖYLEŞİLER Çevre festivalinde sanatçı ve yazarlar da deneyimlerini aktaracak. Yazar Buket Uzuner ‘Toprak Kitabı’nı anlatacak. Festivalde plastiklerin doğaya etkileri, Palm yağının zararları gibi tüketim alışkanlıklarını sorgulayacak konular tartışılacak. İstanbul Üniversitesi öğretim üyeleri Meral Avcı ve Ünal Akkemik ‘İstanbul'da Doğal ve Kültürel Bitki Çeşitliliği’ni ele alırken, veganlık, ekolojik yaşam gibi konularda söyleşiler düzenlenecek. Yeryüzü Derneği, ‘Başkası İçin Pişir’ etkinliği ile 3 gün boyunca yemek pişirecek. Festival alanına kurulacak stantlarla katılımcıların deneyim kazanması amaçlanıyor. Yağmur Suyu Hasadı atölyesi, Vegan Mutfak Atölyesi, Arılar İçin Tohum Topu Atölyesi, Terrarium yapımı, Sıfır Atık Atölyesi, Bez Çanta Atölyesi, File Çanta Atölyesi, Kent Bahçeciliği, Origami Atölyesi, Stopmotion Sinema Atölyesi gibi atölyeler yer alacak. ÇOCUKLAR İÇİN DE RENKLİ BİR FESTİVAL Festival boyunca çocuklar da unutulmadı. Çocukları sağlıklı beslenmeye teşvik etmek ve endüstriyel gıdadan uzaklaştırmak amacıyla çocuklarla sağlıklı atıştırmalıkların yapımı için atölyeler düzenlenecek. ‘Tabağım Renkli Hayatım Hareketli’ adlı tiyatro ile çocuklara doğru beslenmeye yönelik mesajlar verilecek. Çocuk kitapları yazarları da çocuklara okuma atölyeleri düzenleyecek. Ezgi Gül Kahraman ‘Vera'nın Şifalı Çiçekleri’ atölyesi ile çocuklara tıbbı bitkiler hakkında bilgi verecek. Tülin Kozikoğlu ‘Elma Elma… Söyle Bana’,Sima Özkan ise ‘Denizin Sıfır Atık Kitabı’ atölyesi ile çocuklarla olacak. Çocukların ilgisini çekecek etkinlikler arasında Doğa Çantam Atölyesi, Resimli Doğadan Mesajınız Var Atölyesi, Hikayelerle Fidan Dikimi, Tohum Topu Atölyesi, Çocuk Yogası, Çocuklarla Felsefe Atölyesi, Çamur Torna atölyesi gibi etkinlikler yer alacak. HERGÜN AYRI BİR KONSER Festivalin her gününü başka bir konser renklendirecek. Cuma 18:30’da İstanbul Ahenk, Cumartesi 18:30’da Sade Kaave grubu, Pazar 18:30’dan itibaren Tomurcuk Vakfı Ritim Grubu, Evrim Ateşler, Okeanos Greek Music Ensemble sahnede olacak. BU FESTİVALDE PLASTİK YASAK! Kadıköy Belediyesi, ‘Sıfır Atık’ kampanyası kapsamında tek kullanımlık plastik ve kağıt malzemelerin kullanımını engellemek amacıyla festivale matara ya da kupa ile gelinmesi için çağrıda bulundu. Alanda sebiller ve büfeler yer alacak. Kadıköy Belediyesi’ne ait büfede kupa ve termosu ile gelenlere çay ve kahve indirimli olarak verilecek. Read the full article
0 notes
Text
ALİAĞA’DA 600 KONUT SAHİBİNİ BULDU
ALİAĞA’DA 600 KONUT SAHİBİNİ BULDU
ALİAĞA’DA 600 KONUTLUK TOKİ KURALARI GERÇEKLEŞTİRİLDİ
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Toplu Konut İdaresi (TOKİ) tarafından Aliağa Yeni Mahalle’de hayata geçirilecek 600 konutluk proje için hak sahibi belirleme kurası yoğun katılımla gerçekleştirildi.
TOKİ tarafından Türkiye’nin 67 ilinde 140 projeyle hayata geçirilen 50 bin yeni sosyal konutun, 600 konutluk Aliağa projesinin kuraları çekildi. Aliağa Projesindeki TOKİ konutları için hak sahipliği belirleme kurası Aliağa Belediyesi ENKA Spor Salonu’nda noter huzurunda yapıldı.
600 KONUTLUK PROJEYE 7 BİN 713 BAŞVURU YAPILDI
TOKİ Aliağa Sosyal Konut projesi kapsamında 300 adet 2+1 ve 300 adet 3+1 konut için 7 bin 713 başvuru alındı. Yapılan kura çekimiyle; şehit ve gazi kontenjanından 38, engelli kontenjanından 30, emekli kontenjanından 150 ve diğer kontenjanlardan 382 hak sahibi belirlendi. Kurada ismi okunan vatandaşlar büyük mutluluk yaşarken bazılarının gözyaşlarını tutamadı. Yıllardır ev sahibi olma hayali kurduklarını ifade eden vatandaşlar bu imkanı sağlayan herkese teşekkür etti.
PEŞİNATLAR S��ZLEŞME İMZALAMA AŞAMASINDA TAHSİL EDİLECEK
Hak sahipleri taksit ödemelerine konut teslim tarihini takip eden ay itibariyle başlayacak. 2+1 nitelikli konutlar için yüzde 12 peşinat bedeli 180 ay vade, yüzde 20 peşinat bedeli için 240 ay vade; 3+1 nitelikli konutlar için yüzde 10 peşinat bedeli 120 ay vade, yüzde 20 peşinat bedeli için 180 ay vade ile taksitlendirilecek olup, peşinat sözleşme imzalama aşamasında tahsil edilecek.
ALİAĞA PROJESİNDE 2+1 KURA SONUÇLARININ TAM LİSTESİ:
Ahmet Çanakçı, Ali Uslu, Cevriye Hezer, Emrah Saper, Eylül Hande Bölük, Kazım Dalkıç, Münir Özalp, Ramazan Ceylan, İlhami Sayar, Erdal Kurt, Seçkin Sonay, Hakan Şen, Ayşe Aytolon, Mehmet Nas, İsmail Can, Erdoğan Devir, Ayşe Yıldırım, Selime Turan, Hasan Akdeniz, Nuray Bedir, Özkan Aygüneş, Yaman Memiş, Yusuf Değirmenci, Gülizar Yurtdaş, Kemalettin Tambaş, İrfan Yücel, Hüseyin Danış, Nurtaç Aygüneş, Reyhan Palalı, Coşkun Göçmen, Ferit Özismim, Nuriye Deniz, Mahinur Ceylan, Arzu Eser, Nurdane Göksu, Sabri Güllüçayır, Fatma Erkol, Sebehe Bayrak, Sebiha Karakuş, Aysel Macit, Türkan Yaktı, Osman Atcı, Figen Ercan Hüseyin Serçe, Ayşe Güden, Zühal Bayık, Şerife Bekret, Nadire Korkom, Fevzi Karaca, Süleyman Batmaz, İmran Can, Orhan Demir, Leyla Saka, Gökhan Özgün, Rabiye Tanba, Coşkun Korkut, Ömer Bayık, İlhan Erdem, Zehra Ayçil, İlhami Yılmaz, Mahmut Oğuz Yalçın, Hüseyin Canbaz, Mürsel Şahan, Metin Kaya, Kemal Akdağ, Necmiye Kılıç, Asuman Gemici, Alaattin Eraslan, Ali Gören, Cavidan Arslan, İsmail Aksu, Nuray Keser, Şerif Özbek, Ahmet Sarıkaya, Nezahat Korunan, Niyazi Karataş, Kasım Avcı, Zeki Kaya, Halime Cihan, Mustafa Topuz, Sebahat Saka, Mehmet Emin Tuna, Filiz Karaderili, Levent Üstünkaya, Ayşe Elbasan, Sıtkı Uzala, Ayşe Akman, Talip Coşkun, Şükrü Esma, Şenol Temüray, Fatma Topcuoğlu, Hulusi Adnan Topuz, Zihni Atmaca, Mücahit Sarıel, Cafer Aksoy, Laman Bulut, Hüseyin Nazhan, Cevdet Cangül, Şükran Demir, Medeni Kısa, Nursel Başar, Kamuran Çömlek, Canan Akar, Onur Gültekin, Yeliz Tuzcu, Özge Keleş, Fatih Altun, Gülbahar Eğmeci, Mehri Ünal, Nermin Doğan, Yurdagül Kocabaş, Tahsin Tuna, Mehmet Kocakaplan, Özlem Varlı, Hilal Genç, Serkan Topçu, Lütfiye Şahin, Haydar Arslan, Erkan Yılmaz, Mahmut Türker, Serkan Eken, Gültekin Şen, Tülay Çoşkun Akpınar, Mehmet Ali Gülcan, Halil Saraç, Fatma Küçük, Murat Somer, Barış Çiftçi, Alican Demirel, Gülay Atmaca, Hasan Şahin, Mehmet Uysal, Muammer Yıldız, Ahmetkurtuluş, Arhan Uluç, Gülay Kahraman, Adem Keskin, Mustafa Bayrakcı, Beser Akdağ, Derya Cankut, Sevil Aysal, Hikmet Yeğin, Muammer Avcu, Mevlüde Demir, Şaban Aktaşpınar, Turgay İmre, Gülşah İnalbay, Mustafa Özcan, Mustafa Tuncer, Dudu Yeşiler, Sibel Yıldızoğlu, Murat Taşdemir, Gülün Yaman, Necmiye Ertürk, Sonay Özden, Hüseyin Yılmaz, Şehriban Ülker, Fatih Çevik, Muharrem Akçamdan, Kemal Yılmaz, Habip Önder, Sümeyye Orhan, Mustafa Kaya, Sema Çam, Derya Çaliş, Okan Gül, Osman Uzun, Olcay Temel, Emine Şener, Mehmet Torlak, Gülhane Korgan, Aycan Erdem, Melek Çakmak, Berker Işık, Ercan Ertürk, Hakan Bulut, Zekiye Banu Gencer, Pınar Tunçer, Melis Özbek, Ramazan Tutkun, Nezaket Sıcakyüz, Ünal Özdemir, Hülya Dedik, Hülya Karaca, Recep Dost, Muhammed Ali Kaya, Semih Serez Gözde Akarsu, Selçuk Gönenç, Ayşe Türkel, Abdulkerim Demir, Engin Fesligen, Ozan Onur Ulfer, Özer Tarhan, Emre Erdurucan, Murat Yaşbaş, Yusuf Kılıç, Şahin Yılmaz, Aslan Şahin, Kübra Bıyıklı, Tolga Ürer, İlhan Tekin, Tahsin Tuğrul, Songül Dere, Gökhan Erdoğan, Hüseyin Abağa, Tanju Çetin, Menderes Daş, Ramazan Yıldız, Demet Tatar, Esra Ayık, Ayşegül Kokulu, Mehmet Soydan, Hanım Yüce, Pınar Güler, Huriye Değirmenci, Erhan Dikgöz, Elif Saygılı, Cihan Özkara, Bayram Yazar, Yusuf Güner, Selçuk Arı, Mustafa Ateş, Hakan Şinşek, Çağdaş Turan, Gülşen Uğur, Elvin Yıldırım, Ömer Taşkıran, Ayhan Güleç, Salih Yağcı, Hasan Balaban, Mustafa Ardıç, Osman Erdemir, Emrah Sak, Adem Görgülü, Gökhan Akbulut, Murat Küçük, Nur Tunçyürek, Cihan Tütüncü, Mehmet Bakım, Fatih Yıldırım, Emine Yurteri, Dudu Bucak, Zeynep Duman, Nuriye Geridönmez, Deniz Çağlar, Dilek Demir, Zahide Kazak, Azime Dönmez, Kasım Özet, Sinan Erben, Hakan Çelik, Evin Vanlıoğlu Geçmiş, Hayati Elbasan, Songül Alkan, Ömür Topal, Özbek Bulut, İclal Culum, Birkan Aydın, Hüseyin Çetin, Hatice Karataş, Hasan Selçuk Kazar, Aynur Keçeci, Senem Seldüz, Cemile Demirdeş, Mehmet Ali Çubukcu, Nilüfer Eş, Maksut Keklik, Aykut Öziçke, Yeliz Güvercin, Meltem Başgöçmen, Lütfi Altınöz, Ali Berme, Dilek Ünsal, Neriman Güner, Gülüzar Çalışkan, Saliha Kırtak, Selçuk Uçak, Yasin İnci, Yunus Aksoy, Bengü Gündüz, Süleyman Ersin Yılmaz, Ahmet Turan Arslan, Mustafa Özaydın, Birgül Aydın, Eşref Keskin, Aynur İmre, Ali Ünalan, Meryem Karaturp, Songül Dağdeviren, Mehmet Ali Çavdar, Zeynep Uysal, Cem Özgan, Fadime Işık, Kadir Güler, Dilek Akın, Veysel Kılıç, Dilek Güçlü, Mustafa Altuntepe, Büşra Sevim Yoldaş
ALİAĞA PROJESİNDE 3+1 KURA SONUÇLARININ TAM LİSTESİ:
Gökhan Özer, Kadir Odabaş, Saim Uslu, Ufuk Zafer, Sevim Çakal, Ahmet Bozkuş, Kader Gümüşsoy, Sabriye Beycan, Ahmet Bekret, Yavuz Kaba, Kadriye Çiçek, Erkan Bora, Muzaffer Dildirim, Aydın Akburak, Mesure Üste, Duygu Kırcalı, Mehmet Armağan, Maşuk Candemir, Tahir Yiğiter, Alper Göcen, İbrahim Polat, Kadriye Özay, Mustafa Atalay, Hakan Özken, Hava Çamkerten, Fatma Çevik, Recep Baliç, Utkun Güneri, Hacer Bekar, Güllü Çelik, Beyda Yaman, Esin Gençtoy, Gizem Odyakmaz, Mehmet Yasin Kaya, Yakup Dağdelen, Enes Baydar, Önder Elgörmüş, Ayşen Köymen, Süleyman Alaca, Ömer Lapçın, Bilal Candemir, Sevim Gündeşli, Esra Zeynep Kangalgil, Bayram Mızrak, Tülin Azak, Avni Kolay, Güner Ceylan, Mesut Demirci, İsmail Hakkı Taşyontar, Gülten Dinçer, Taner Aslanlar, Cevriye Polat, Yusuf Akçadağ, Recep Canlı, Nadide Demir Metin, Ümmü Bozdağ, Ezayettin Karadağ, Ali Güçer, Aynur Baycan, Cemile Yıldırım, Hatice Şahin, Nezir Karcı, Mehmet Daniş, Ömer Özgenç, Kemal Halavut, Ahmet Ablak, Saliha Seyrekoğlu, Mehmet Serhat Etizer, Fatime Sürer, Yıldız Çaplık, Dursune Yıldırım Erçel, Belma Demirağ, Emine Delen, Orhan Öztemür, Gülperi Bozkurt, Süleyman Korkmaz, Emel Çoban, Habip Teker, Turgut Gülser, Şengül Kılıç, Emine Yıldırım, Naide Yurttutar, Latif Tanay, Ertaç Özcan, Safiye Uğur, Cavit Öney, Ramazan Kuş, Fethiye Kurtuluş, Dündar Akkaş, Nejla Ataş, Metin Özkul, Ayşe Sarıca, Yaşar Kantar, Niyazi Yılmaz, Haci Cemal Şahin, Hatice Bozdoğan, Ömer Çalış, Birol Duman, Serdar Baltacı, Nurgül Taşbeyazı, Feride Öztürk, Hedile Ay, Teyyibe Gömbak, Hanife Çetin, Ali Rıza Acet, Şadan Genç, Münire Cansever, Mehmet Bayaslan, Hüseyin Seyit, Erkan Çaplık, Remzi Erken, Aliye Sarı, Nazife Akbaba, Mustafa Sezai Şen, Mümine Fidan, Hatice Çelik, Sermin Keleş, Demet Taylan, Sıtkı Aşıcı, Celal Takışık, Feyruz Eren Akçay, Fatih Tuncal, Fatih Sıdal, Deniz Öztürk, Erdoğan Yılmazçelik, Cevriye Helvacı, Merve Bal, Fadime Özdemir, Mehmetsait Çakmak, Nagehan Katipoğlu, Metehan Arık, Oğuz Diricanlı, Fatma, Karagül, Elif Öztürk, Fatih Burak Öztan, Lale Kaya, Dilek Sır, Tahsin Sezen, Ömür Saka, Koray Sert, Uğur Kızıl, Turabi Akbal, Ali Keskin, Osman Coşkun, Fatma Baran, Mesut Pepeoğlu, Mehmet Kahraman, Burak Gökberk Özçiçek, Tolga Efe, Varol Uçar, Halil Raşit Hançer, Ebru Nacar, Doğukan Kor, Reşide Şentürk, Serhat Yılmaz, Görkem Albayrak, Reşat Özcan, Seçkin Sakcı, Merve Çalış, Hasan Çağdaş Gürbüz, Kamil Akkuzu, Emre, Kalender, Tolga İşcan, Faruk Karaca, Sedat Kolat, Sercan Durucan, Murat Kiğilioğlu, Emri İrfan Baki, Ezgi Kılıçaslan, Nurten Gökalp, Altun Savak, İsa Akçay, Özge Süslü, Ömer Faruk Yılmaz, Mahmut Enes Öğütçü, Hüsnü Değirmenci, Ersan Abayli, Seyhan Akgün, Esma Yurdakul, Bekir Urhan, Ercan Yılmaz, Burcu Demir, Ali Saygın, Eylem İlhan, Ahmet Akyüz, Ceylan Sivereklioğlu, Mehmet Ali Yapıcı, Özlem Şengül, Zehra Güzelyıldız, Burhan Acar, Ahmet Alparslan Aydın, İbrahim Bozalan, Eren Güleç, Mücahid Alkan, Hikmet Ay, Gökhan Gökçe, Atilla Erkut Özdemir, Aysel Düzgün, Gökhan Aydoğdu, Murat Özdemir, Raziye Yavaşlar, Fuat Sapan, Tuğçe Bulut, Elif Geçkin, Hikmet, Babayiğit, Burak Bahşı, Serpil Aktay, Hakan Pak, Selim Gazi Esen, Leyla Koç, Nifel Çorak, Caner Akpınar, Ayşegül Polat, Yunus Tural, Devran Taş, Sabriye Açık, Muradiye Sevindik Akan, Melek Akyol, Fadime Pınar, Emine Ergün, Furkan Ak, Nesrin Ateş, Hakan Olgun, Vasfi Dögüş, Ulaş Çetinkaya, Pelin Ören, Muharrem Şenol Bayındır, Zübeyde Ersen, Secattin Boyraz, Çınar İpekçi, Ayşe Bedez, Şükrü Eş, Ozan Konak, Emel Eren, Serkan Aydın, Nurcan Dalkılıç, Mehmet Cengiz, Batuhan Ardahan, Emre İldir, Özkan Serdaroğlu, Kaan Batı, Melek Çelebi, Bilge Toy, Miktat Karabulut, Şerife Kaçmaz, Filiz Akpınar, Havva Erdem, Gürkan Altay, Onur Kalaycı, Canan Gökduman, Sinem Girgin, Cüneyt Nas, Birol Batasun, Fatmanur Özmutluca, Muhammed Hasan Kütük, Hilmi Polat, Osman Mertkan Özkurt, Zehra Yasintemur, Cansu Kılıç, Özge Sınanmış, Murat Tanç, Yasin Tank, Ali Bellek, Mustafa Kabay, Dilek Yiğit, Eyüp Kayış, Özlem Koşar, Hanifi Kanan, Ayten Doğan, Hatice Cansızoğlu, Nuran Küçük, Neslihan Arıkan, Hediye Oğuz, Yağmur Atmaca İldeniz, Fadime İrem Sunal, İsmail Özdemir, Sinan Seki, Remzi Bükey, İlhami Özer, Ahmet Biçen, Şahabettin Dizdar, Süleyman Çetinkaya, Ufuk Mert, Meryem Zencir, Evrim Yıldız, Gülsüm Özdemir, Hakan Köprülü, İsmail Kılıç, Fatma Bakırcı, Muammer Durak, Nuran Kalkan, Güllü Topuz, Züleyha Çatalkaya, Burak Nebioğlu, Onur Alkan, Şengül Yıldıztekin, Hamdullah Altun, Yunus Tarik, Kadriye Batı
The post ALİAĞA’DA 600 KONUT SAHİBİNİ BULDU appeared first on Aliağa Belediyesi.
1 note
·
View note