#ihtiyarlik

[by-hulusi]

İHTİYARLIK KAÇ YAŞINDA BAŞLAR?

Kristof Kolomb Amerika’yı keşfe çıktığı ilk yolculuğunda 50 yaşını çoktan aşmış durumdaydı.

Pasteur kuduz asısını bulduğunda 60 yaşındaydı.

Mimar Sinan, Süleymaniye camisini bitirdiğinde 70 yaşını geçmişti. Selimiye camisini tamamladığında ise 86 olmuştu.

Galileo, ayın günlük ve aylık çizimlerini yaparken 73 yaşındaydı.

Charlie Chaplin, 76 yaşında film yönetmenliği yaparak hala işinin başındaydı.

Goethe, en büyük eseri Faust'u ölümünden bir yıl önce, yani 82 yaşında bitirmişti.

Nobel ödüllü Alman doktor Albert Schweitzer 88 yaşına rağmen Afrika hastanelerinde durmaksızın çalışarak ameliyat yapıyordu.

Ressam Titian 99 yaşında hayata gözlerini yumdu. "Lepanto Savaşı" adlı ünlü tablosunu ölümünden bir yıl önce tamamladı.

Dört defa İngiltere başbakanı seçilen Gladstone, son kez göreve geldiğinde yaşı 83'du.

Gençlik hayatın belli bir çağı ile ilgili değildir.

İnsan, kendine olan güveni derecesinde genç, şüphesi derecesinde yaşlıdır.

Cesareti derecesinde genç, korkuları derecesinde yaşlıdır.

Ümitleri derecesinde genç, ümitsizliği derecesinde yaşlıdır.

Hiç kimse fazla yaşamış olmakla ihtiyarlamaz. İnsanları ihtiyarlatan, ideallerinin gömülmesidir. Seneler cildi buruşturabilir. Fakat heyecanların teslim edilmesi ruhu buruşturur. İnsanlar yaşadıkça yaşlandıklarını sanırlar, halbuki yaşamadıkça yaşlanırlar.

İnsan ihtiyar olmaya karar verdiği gün ihtiyardır.

Güzelliği görme yeteneğini kaybetmeyen asla yaşlanmaz.

Yaşlanmak bir dağa tırmanmak gibidir. Çıktıkça yorgunluğunuz artar. Nefesiniz daralır ama görüş alanınız genişler.

"Beynimiz yeni tecrübeler keşfettiği sürece insan genç sayılır."

• Alıntıdır

[spayki]

........AH BE İHTİYARLIK..........

Dökülür dişlerin iş tutmaz elin

Ağarır saçların tat almaz dilin

Dinlemez sözünü oğul kız gelin

Yaş döker gençliği arar gözlerin

Farketmez gözlerin uzağı görmez

Yolda kalsan kimse koluna girmez

Döker diye gelin sofrayı sermez

Ne söylesen tesir etmez sözlerin

Ağzında diş kalmaz yemek yiyemen

Oğlum kızım şunu getir diyemen

Titrer durur elin esvap giyemen

Yaşla dolar gözün gülmez yüzlerin

Kar gibi savurur estikçe yeller

Lal olur söylemez tutulur diller

Senin derdini ne bilsin yâd eller

Derde çare olmaz yanar özlerin

Ah ederek geçer günlerin bütün

Keserler kahveyi almazlar tütün

Gönlün kalbin kırık olursun yetim

Silinir geçmişte kalan izlerin

Yüzünde çizgiler saçlar dökülür

Geçen her dakika ciğer sökülür

Umutların solar boynun bükülür

Diyar diyar gitsen tutmaz dizlerin

[aynodndr]

İHTİYARLIK KAÇ YAŞINDA BAŞLAR?

Kristof Kolomb Amerika'yı keşfe çıktığı ilk yolculuğunda 50 yaşını çoktan aşmış durumdaydı...

Pasteur kuduz asısını bulduğunda 60 yaşındaydı...

Mimar Sinan, Süleymaniye camisini bitirdiğinde 70 yaşını geçmişti. Selimiye camisini tamamladığında ise 86 olmuştu...

Galileo, ayın günlük ve aylık çizimlerini yaparken 73 yaşındaydı...

Charlie Chaplin, 76 yaşında film yönetmenliği yaparak hala işinin başındaydı...

Goethe, en büyük eseri Faust'u ölümünden bir yıl önce, yani 82 yaşında bitirmişti. 83'dü...

Gençlik hayatın belli bir çağı ile ilgili değildir.

İnsan, kendine olan güveni derecesinde genç, şüphesi derecesinde yaşlıdır.

Cesareti derecesinde genç, korkuları derecesinde yaşlıdır.

Ümitleri derecesinde genç, ümitsizliği derecesinde yaşlıdır.

Hiç kimse fazla yaşamış olmakla ihtiyarlamaz. İnsanları ihtiyarlatan, ideallerinin gömülmesi, hedeflerinin olmamasıdır. Seneler cildi buruşturabilir. Fakat heyecanların, ideallerin teslim edilmesi adeta ruhu buruşturur.

İnsanlar yaşadıkça yaşlandıklarını sanırlar, halbuki hedeflerine götüren yolu yürümedikçe yaşlanırlar.

İnsan ihtiyar olmaya karar verdiği gün ihtiyardır.

Güzelliği görme yeteneğini kaybetmeyen asla yaşlanmaz.

Tabiri caiz ise yaşlanmak bir dağa tırmanmak gibidir. Çıktıkça yorgunluğunuz artar. Nefesiniz daralır ancak görüş alanınız genişler.

Beynimiz yeni tecrübeler keşfettiği sürece insan genç sayılır...

William GLADSTONE

Yıl 1973

[alaettin-53]

İHTİYARLIK - ...:Alaettin Coşkun:...

[jotem]

İHTİYARLIK KAÇ YAŞINDA BAŞLAR?

Kristof Kolomb Amerika'yı keşfe çıktığı ilk yolculuğunda 50 yaşını çoktan aşmış durumdaydı...

Pasteur kuduz asısını bulduğunda 60 yaşındaydı...

Mimar Sinan, Süleymaniye Camisini bitirdiğinde 70 yaşını geçmişti. Selimiye Camisini tamamladığında ise 86 olmuştu...

Galileo, ayın günlük ve aylık çizimlerini yaparken 73 yaşındaydı...

Charlie Chaplin, 76 yaşında film yönetmenliği yaparak hâlâ işinin başındaydı...

Goethe, en büyük eseri Faust'u ölümünden bir yıl önce, yani 82 yaşında bitirmişti. 83'dü...

Gençlik hayatın belli bir çağı ile ilgili değildir.

İnsan, kendine olan güveni derecesinde genç, şüphesi derecesinde yaşlıdır.

Cesareti derecesinde genç, korkuları derecesinde yaşlıdır.

Ümitleri derecesinde genç, ümitsizliği derecesinde yaşlıdır.

Hiç kimse fazla yaşamış olmakla ihtiyarlamaz.

İnsanları ihtiyarlatan, ideallerinin gömülmesi, hedeflerinin olmamasıdır. Seneler cildi buruşturabilir.

Fakat heyecanların, ideallerin teslim edilmesi adeta ruhu buruşturur.

İnsanlar yaşadıkça yaşlandıklarını sanırlar, halbuki hedeflerine götüren yolu yürümedikçe yaşlanırlar.

İnsan ihtiyar olmaya karar verdiği gün ihtiyardır.

Güzelliği görme yeteneğini kaybetmeyen asla yaşlanmaz.

Tabiri caiz ise yaşlanmak bir dağa tırmanmak gibidir.

Çıktıkça yorgunluğunuz artar.

Nefesiniz daralır ancak görüş alanınız genişler.

Beynimiz yeni tecrübeler keşfettiği sürece insan genç sayılır...

Alıntı

[tferyal]

İHTİYARLIK KAÇ YAŞINDA BAŞLAR?

Kristof Kolomb Amerika'yı keşfe çıktığı ilk yolculuğunda 50 yaşını çoktan aşmış durumdaydı...

Pasteur kuduz asısını bulduğunda 60 yaşındaydı...

Mimar Sinan, Süleymaniye Camisini bitirdiğinde 70 yaşını geçmişti. Selimiye Camisini tamamladığında ise 86 olmuştu...

Galileo, ayın günlük ve aylık çizimlerini yaparken 73 yaşındaydı...

Charlie Chaplin, 76 yaşında film yönetmenliği yaparak hâlâ işinin başındaydı...

Goethe, en büyük eseri Faust'u ölümünden bir yıl önce, yani 82 yaşında bitirmişti. 83'dü...

Gençlik hayatın belli bir çağı ile ilgili değildir.

İnsan, kendine olan güveni derecesinde genç, şüphesi derecesinde yaşlıdır.

Cesareti derecesinde genç, korkuları derecesinde yaşlıdır.

Ümitleri derecesinde genç, ümitsizliği derecesinde yaşlıdır.

Hiç kimse fazla yaşamış olmakla ihtiyarlamaz.

İnsanları ihtiyarlatan, ideallerinin gömülmesi, hedeflerinin olmamasıdır.

Seneler cildi buruşturabilir. Fakat heyecanların, ideallerin teslim edilmesi adeta ruhu buruşturur.

İnsanlar yaşadıkça yaşlandıklarını sanırlar, halbuki hedeflerine götüren yolu yürümedikçe yaşlanırlar.

İnsan ihtiyar olmaya karar verdiği gün ihtiyardır.

Güzelliği görme yeteneğini kaybetmeyen asla yaşlanmaz.

Tabiri caiz ise yaşlanmak bir dağa tırmanmak gibidir.

Çıktıkça yorgunluğunuz artar. Nefesiniz daralır ancak görüş alanınız genişler.

Beynimiz yeni tecrübeler keşfettiği sürece insan genç sayılır...

Alıntıdır

[demircizademehmet]

Bebeklikten yetişkinliğe doğru yükselen hayat grafiğiniz, şimdi tekrar bebeklik seviyesine doğru inişe geçiyor. Ve bu iniş, hiç durmadan devam edecek. Ta ki bebeklikten önceki evreye geçene kadar. Yani, bu dünyadan kaybolup gidene kadar.

“İhtiyarları gördüğünde ikramda bulun, ihtiyaçları varsa yardım et. Okun hızlı gitmesine vesile olan yay, gençle ihtiyarlara bir örnektir. İhtiyarlarla ülfet (ahbaplık, görüşme) edersen onların nasihatlerinden güç alırsın. Onların tecrübeleri insanı güçlendirir; çoğu, gönül ehli ve âlim kişilerdir. Feleğin kışını yazını çekerek iyi kötü şeyler yaşayarak dünyanın ne olduğunu anlamışlardır. Konuşmasından dudağın kurumuş gibi yararlan, sakın doydum deme, çenesi gevşemiştir deme. Yaşlanmış diyerek kenara itme, bunamıştır diyerek ucuza satma. Beli bükülmüşleri hakir görme, okun güçlenmesine sebep yaydır, bil. Sözüne kulak asmasan da bunamışı bile alaya alma. İhtiyarlara çok fazla saygı göster; kudret sahibi Allah (bir gün) seni de ihtiyarlatacaktır.”

- Sümbülzade Vehbi

[garipbiryolcu23]

İhtiyarlık başa bela...

[m1rspostsblog]

“İHTİYARLIK BAŞA GELDİĞİ ZAMAN”

Yokuşa gücüm yok inişe dizim,

Uzağı yakını pek görmüyor gözüm,

Sanki bize tarih oluyor sözün,

İhtiyarlık başa geldiği zaman.

Ağrıdan sızıdan durmaz yakınır,

Derman arar sağa sola bakılır,

Az yerse çok yerse hemen dokunur.

İhtiyarlık başa geldiği zaman.

Yedek parçam oldu iğne şurup hap.

Hiç fayda vermiyor ne yaparsan yap.

İflas etmiş ciğer, yorulmuş bir kalp.

İhtiyarlık başa geldiği zaman.

Ayakların titrer belin bükülür.

Damarlarından sıcak kanın çekilir.

Saç sakal ağarır, dişler dökülür.

İhtiyarlık başa geldiği zaman.

İşin en kötüsü, baston ile ayakların üç olur. Gittiğin o yerler artık hiç olur.

Konuşsan suç olur, sussan suç olur.

ihtiyarlık başa geldiği zaman.

Arkadaşın olur evde çocukların,

Eşin dostun seni arada yoklar,

Torunların alır bastonu saklar.

İhtiyarlık başa geldiği zaman.

Ah ne çabuk geçiyor baharlar yazlar.

Zaman akışına uymuşuz bizler.

İnsan yaşlanınca ölümü gözler.

İhtiyarlık başa geldiği zaman.

Hele biri ölüp ayrılınca eşinden,

Öbürü de gitmek ister hemen peşinden. Çıkaramaz hayalinden düşünden.

İhtiyarlık başa geldiği zaman.

Yaşlılara değil özel bu sözüm,

Gençlerde yaşlanır elbette kuzum.

Senin de buruşur elin ve yüzün.

İhtiyarlık başa geldiği zaman.

Dedenin lafını yabana atma.

Doğruyu bırakıp eğriye sapma!

Günahlardan sakın, harama bakma!

İhtiyarlık başa geldiği zaman..

[acz1kul]

İHTİYARLIK KAÇ YAŞINDA BAŞLAR?

Kristof Kolomb Amerika’yı keşfe çıktığı ilk yolculuğunda 50 yaşını çoktan aşmış durumdaydı...

Pasteur kuduz asısını bulduğunda 60 yaşındaydı...

Mimar Sinan, Süleymaniye camisini bitirdiğinde 70 yaşını geçmişti. Selimiye camisini tamamladığında ise 86 olmuştu.

Galileo, ayın günlük ve aylık çizimlerini yaparken 73 yaşındaydı.

Charlie Chaplin, 76 yaşında film yönetmenliği yaparak hala işinin başındaydı.

Goethe, en büyük eseri Faust'u ölümünden bir yıl önce, yani 82 yaşında bitirmişti.

Nobel ödüllü Alman doktor Albert Schweitzer 88 yaşına rağmen Afrika hastanelerinde durmaksızın çalışarak ameliyat yapıyordu.

Ressam Titian 99 yaşında hayata gözlerini yumdu. "Lepanto Savaşı" adlı ünlü tablosunu ölümünden bir yıl önce tamamladı.

Dört defa İngiltere başbakanı seçilen Gladstone, son kez göreve geldiğinde yaşı 83'du.

Gençlik hayatın belli bir çağı ile ilgili değildir.

İnsan, kendine olan güveni derecesinde genç, şüphesi derecesinde yaşlıdır.

Cesareti derecesinde genç, korkuları derecesinde yaşlıdır.

Ümitleri derecesinde genç, ümitsizliği derecesinde yaşlıdır.

Hiç kimse fazla yaşamış olmakla ihtiyarlamaz.

İnsanları ihtiyarlatan, ideallerinin gömülmesidir.

Seneler cildi buruşturabilir.

Fakat heyecanların teslim edilmesi ruhu buruşturur.

İnsanlar yaşadıkça yaşlandıklarını sanırlar, halbuki yaşamadıkça yaşlanırlar

İnsan ihtiyar olmaya karar verdiği gün ihtiyardır.

Güzelliği görme yeteneğini kaybetmeyen asla yaşlanmaz.

Yaşlanmak bir dağa tırmanmak gibidir. Çıktıkça yorgunluğunuz artar. Nefesiniz daralır ama görüş alanınız genişler.

"Beynimiz yeni tecrübeler keşfettiği sürece insan genç sayılır."

William GLADSTONE

[aynurantt]

İhtiyarlik kaç yaşında başlar?

Gençlik hayatın belli bir çağı ile ilgili değildir.

İnsan, kendine olan güveni derecesinde genç, şüphesi derecesinde yaşlıdır.

Cesareti derecesinde genç, korkuları derecesinde yaşlıdır.

Ümitleri derecesinde genç, ümitsizliği derecesinde yaşlıdır.

Hiç kimse fazla yaşamış olmakla ihtiyarlamaz. İnsanları ihtiyarlatan, ideallerinin gömülmesi, hedeflerinin olmamasıdır. Seneler cildi buruşturabilir. Fakat heyecanların, ideallerin teslim edilmesi adeta ruhu buruşturur.

İnsanlar yaşadıkça yaşlandıklarını sanırlar, halbuki hedeflerine götüren yolu yürümedikçe yaşlanırlar.

İnsan ihtiyar olmaya karar verdiği gün ihtiyardır.

Güzelliği görme yeteneğini kaybetmeyen asla yaşlanmaz.

Tabiri caiz ise yaşlanmak bir dağa tırmanmak gibidir. Çıktıkça yorgunluğunuz artar. Nefesiniz daralır ancak görüş alanınız genişler.

Beynimiz yeni tecrübeler keşfettiği sürece insan genç sayılır .

[talibulmedrese]

"Ömür Dediğin Nedirki"

إِذا عاشَ الفَتى ستينَ عاماً فَنِصفُ العُمرِ تَمحَقُهُ اللَيالي

وَنِصفُ النِصفِ يَذهَبُ لَيسَ يَدري لِغَفلَتِهِ يَميناً مِن شِمالِ

وَثُلثُ النِصفِ آمالٌ وَحِرصٌ وَشُغلٌ بِالمَكاسِبِ وَالعيالِ

وَباقي العُمرِ أَسقامٌ وَشَيبٌ وَهَمٌّ بِاِرتِحالٍ وَاِنتِقالِ

فَحُبُّ المَرءِ طولَ العُمرِ جَهلٌ وَقِسمَتَهُ عَلى هَذا المِثالِ

Kişi altmış sene yaşayacaksa,

Ömürün yarısı siler geceler.

60÷2=30

Yarının yarısı gider bilinmez

Sağa sola geflet ile beraber.

30÷2=15

Yarının sülüsü hırstır, umuttur,

Aileyle, çalışmakla şuğuller.

30÷3=10

Kalan da hastalıktır, ihtiyarlik,

Konakla irtihalle gam kederler.

Ömür uzunluğu sevmek cehildir

Taksimati o minval üzre geçer.

[sosyolojigunlugum-blog]

"Ne bebekliğimize, ne gençliğimize, ne ihtiyarlığımıza aitiz. İçinden şaşarak geçiyoruz hepsinin. Kalıcı olan geçiciliğimiz, geçerken ettiklerimiz..." (Müellifi bulamadık) #alinti #soz #ozlusozler #sosyolojigunlugum #grownup #bebeklik #genclik #ihtiyarlik #gecicilik #dusundurucu

[jotem]

İHTİYARLIK KAÇ YAŞINDA BAŞLAR?

Kristof Kolomb Amerika'yı keşfe çıktığı ilk yolculuğunda 50 yaşını çoktan aşmış durumdaydı...

Pasteur kuduz asısını bulduğunda 60 yaşındaydı...

Mimar Sinan, Süleymaniye Camisini bitirdiğinde 70 yaşını geçmişti. Selimiye Camisini tamamladığında ise 86 olmuştu...

Galileo, ayın günlük ve aylık çizimlerini yaparken 73 yaşındaydı...

Charlie Chaplin, 76 yaşında film yönetmenliği yaparak hâlâ işinin başındaydı...

Goethe, en büyük eseri Faust'u ölümünden bir yıl önce, yani 82 yaşında bitirmişti. 83'dü...

Gençlik hayatın belli bir çağı ile ilgili değildir.

İnsan, kendine olan güveni derecesinde genç, şüphesi derecesinde yaşlıdır.

Cesareti derecesinde genç, korkuları derecesinde yaşlıdır.

Ümitleri derecesinde genç, ümitsizliği derecesinde yaşlıdır.

Hiç kimse fazla yaşamış olmakla ihtiyarlamaz.

İnsanları ihtiyarlatan, ideallerinin gömülmesi, hedeflerinin olmamasıdır. Seneler cildi buruşturabilir.

Fakat heyecanların, ideallerin teslim edilmesi adeta ruhu buruşturur.

İnsanlar yaşadıkça yaşlandıklarını sanırlar, halbuki hedeflerine götüren yolu yürümedikçe yaşlanırlar.

İnsan ihtiyar olmaya karar verdiği gün ihtiyardır.

Güzelliği görme yeteneğini kaybetmeyen asla yaşlanmaz.

Tabiri caiz ise yaşlanmak bir dağa tırmanmak gibidir.

Çıktıkça yorgunluğunuz artar.

Nefesiniz daralır ancak görüş alanınız genişler.

Beynimiz yeni tecrübeler keşfettiği sürece insan genç sayılır...

Alıntıdır

[ali-percin]

İhtiyarlik kaç yaşında başlar?

Kristof Kolomb Amerika'yı keşfe çıktığı ilk yolculuğunda 50 yaşını çoktan aşmış durumdaydı.

Pasteur kuduz aşısını bulduğunda 60 yaşındaydı.

Mimar Sinan, Süleymaniye camisini bitirdiğinde 70 yaşını geçmişti. Selimiye camisini tamamladığında ise 86 olmuştu.

Galileo, ayın günlük ve aylık çizimlerini yaparken 73 yaşındaydı.

Charlie Chaplin, 76 yaşında film yönetmenliği yaparak hala işinin başındaydı.

Goethe, en büyük eseri Faust'u ölümünden bir yıl önce, yani 82 yaşında bitirmişti. 83'dü.

Gençlik hayatın belli bir çağı ile ilgili değildir.

İnsan, kendine olan güveni derecesinde genç, şüphesi derecesinde yaşlıdır.

Cesareti derecesinde genç, korkuları derecesinde yaşlıdır.

Ümitleri derecesinde genç, ümitsizliği derecesinde yaşlıdır.

Hiç kimse fazla yaşamış olmakla ihtiyarlamaz. İnsanları ihtiyarlatan, ideallerinin gömülmesi, hedeflerinin olmamasıdır. Seneler cildi buruşturabilir. Fakat heyecanların, ideallerin teslim edilmesi adeta ruhu buruşturur.

İnsanlar yaşadıkça yaşlandıklarını sanırlar, halbuki hedeflerine götüren yolu yürümedikçe yaşlanırlar.

İnsan ihtiyar olmaya karar verdiği gün ihtiyardır.

Güzelliği görme yeteneğini kaybetmeyen asla yaşlanmaz.

Tabiri caiz ise yaşlanmak bir dağa tırmanmak gibidir. Çıktıkça yorgunluğunuz artar. Nefesiniz daralır ancak görüş alanınız genişler.

Beynimiz yeni tecrübeler keşfettiği sürece insan genç sayılır.

William Gladstone

[birdemet]

ihtiyarlik kaç yaşında başlar?

kristof kolomb amerika'yı keşfe çıktığı ilk yolculuğunda 50 yaşını çoktan aşmış durumdaydı.

pasteur kuduz aşısını bulduğunda 60 yaşındaydı.

mimar sinan, süleymaniye camisini bitirdiğinde 70 yaşını geçmişti. selimiye camisini tamamladığında ise 86 olmuştu.

galileo, ayın günlük ve aylık çizimlerini yaparken 73 yaşındaydı.

charlie chaplin, 76 yaşında film yönetmenliği yaparak hala işinin başındaydı.

goethe, en büyük eseri faust'u ölümünden bir yıl önce, yani 82 yaşında bitirmişti. 83'dü.

gençlik hayatın belli bir çağı ile ilgili değildir.

insan, kendine olan güveni derecesinde genç, şüphesi derecesinde yaşlıdır.

cesareti derecesinde genç, korkuları derecesinde yaşlıdır.

ümitleri derecesinde genç, ümitsizliği derecesinde yaşlıdır.

hiç kimse fazla yaşamış olmakla ihtiyarlamaz. insanları ihtiyarlatan, ideallerinin gömülmesi, hedeflerinin olmamasıdır. seneler cildi buruşturabilir. fakat heyecanların, ideallerin teslim edilmesi adeta ruhu buruşturur.

insanlar yaşadıkça yaşlandıklarını sanırlar, halbuki hedeflerine götüren yolu yürümedikçe yaşlanırlar.

insan ihtiyar olmaya karar verdiği gün ihtiyardır.

güzelliği görme yeteneğini kaybetmeyen asla yaşlanmaz.

tabiri caiz ise yaşlanmak bir dağa tırmanmak gibidir. çıktıkça yorgunluğunuz artar. nefesiniz daralır ancak görüş alanınız genişler.

beynimiz yeni tecrübeler keşfettiği sürece insan genç sayılır.

william gladstone...

Çok beğendim,burada kalsın