#iştah kesme
Explore tagged Tumblr posts
eylulkadin · 5 months ago
Text
3.GÜN
1.AMISS: a mis gibi masada çiçek EKSİK
2.AMMONIA: amonyak
3.AMMUNITION: ama iti on CEPHANE toplatan biri ilan ettiler.
4.AMNESTY: aman esti gene GENEL AF rüzgarları.
5.AMONG: amon tapınağı İÇİNDE kalıyor heykeller
6.AMOROUS: ama o rus kadınların AŞK DOLU bakışları yok mu
7.AMORTIZATION:amortizman ne demekse artık
8.AMOUNT:ama un torbaları MİKTARı azaldı iyice
9.AMPLE: ampule BOL elektrik gerek
10.AMPLIFTY: ama lifi YÜKSELTMEK gerek vücudumuzda
11.AMPUATE: ama putun kellersini KESİP ALDI ibrahim
12.AMULET: omulet kahvaltının NAZARLIĞIdır.
13.AMUSE: a müze gezmek EĞLENDİRİYOR beni
14.AN : BİR
15.ANEMİA: anemi yani KANSIZLIK
16.ANESTHSİA: anestezi DUYU YİTİMİNE sebep veriyor
17.ANAL: anal
18.ANALOGY: analog saat dijitale KIYASLA daha dayanıklı
19.ANALYSIS: ANALİZ
20.ANARCHY: anarşi
21.ANATOLIA: anadolu
22.ANATOMY: anatomi
23.ANCESTOR: anketör ATAlarımla igili anket yaptı.
24.ANCHOR:anca horlar kaptan DEMİR ATINCA..
25.ANCIENT:ESKİ
26.AND: ve
27.ANECTODE: anekdot
28.ANEW: a newyorka YENİDEN mi gidiyorsun.
29.ANGELS: melekler
30.ANGER: öfke
31.ANGINA: anjin
32.ANGLE: açı
33.ANGRY: kızgın
34.ANGUİSHED: angus ACI DOLU ölümünü izletti.
35.ANGULAR: açısal
36.ANIMAL: hayvan
37.ANIMATION: animasyonlar bana CANLILIK verir
38.ANIMOSITY: amino sity bize düşmanlık besliyor.
39.ANİSE: enise anason kokulu parfüm aldım.
40.ANKLE: ayak bileği
41.ANNEX: anne x ülkesini TOPRAKLARINA KATTI.
42.ANNIHİLATE: anni hilafeti YOK EDEN ermeni pisliği
43.ANNIVESARY:anni ver sarayda giyeyim bu elbiseyi kraliçenin YILDÖNÜM yemeği var.
44.ANNOTATE: bir not değil DİPNOT bu
45.ANNOUNCE: anons
46.ANNOY: anne oy er chpye diye CANIMI SIKIYOR:
47.ANNUAL:annu al YILLIK burda ermeni lisesinin
48.ANNUITY:annu iti YILLIK TAKSİT yapmadı pis ermeni
49.ANODYNE: ano dine girince annesi AĞRI KESİCİ istedi üzüntüden.
50.ANOMALOUS: anormal
51.ANONYMOUS: anonim adı bilinmeyen
52.ANOTHER: bi diğeri
53.ANSWER: cevap
54.ANT: antom KARINCA değil atom karınca
55.ANTARCTIC: antartika
56.ANTELOPE: antilop
57.ANTENNA: anten
58.ANTHEM: milli marş
59.ANTI: anti
60.ANTICIPATE: ÖNCEDEN TAHMİN ETMEK
61.ANTICLOCKWISE: saat yönünün tersi
62.ANTICS:antik yunan tarihi TUHAFLIKlarla dolu
63.ANTIPAHY: antipati
64.ANTIQUARIAN: antikuaryan ailesi ANTİKA arayan bi aile.
65.ANTIQUE: antik
66.ANTLER: antenler GEYİK BOYNUZUna benziyor.
67.ANXIETY:ansiyete
68.ANY: hiç
69.ANYBODY :BİRİSİ
70.ANYWHERE: herhangi bir yere
71.APART: AYRI apartlarda kalıyoruz.
72.APARTMENT: apartmant
73.APATHY: empati mempati yok İLGİSİZLİK var diye terk ettim.
74.APE: ape diye roman TAKLİTİ yapıyor.
75.APERTURE: apertur benden kaçacak DELİK arıyacak.
76.APEX: a pek sevmediğim doruk şimdi arkadaşım oldu.
77.APICULTURE: abi kültürel bişey ARICILIK sonuçta.
78.APIECE: a pis bunların HER BİRİ
79.A-PLANT: bir bitki tüm NÜKLEER ELEKTRİK FABRİKASINdan aha değerli
80.APOLOGIZE: özür dilemek
81.APOPLEXY: apo pleksi yüzünden FELÇ kalmış.
82.APOSTASY: a postası insanları DİNDEN DÖNDÜRMEYE yeminli
83.APOSTLE: a post atmış HAVARİ gibi giyinmiş.
84.APOSTROPHE: kesme işareti
85.APOTEHCARY: apo the karı diyor ECZACIya
86.APPAL: app almayı paralı yapıp KORKUTMUŞLAR insanları.
87.APPARATUS: apparatın AYGIT olduğunu bil artık.
88.APPAREL: a pırıl bi ELBİSE giymiş ki efsane.
89.APPARENT:ap parentin aile olduğu BELLİ zaten.
90.APPARITION: apparıyon ha HAYALETİ.
91.APPEAL: a pil b pile asla YALVARMAZ.
92.APPEAR: a pir GÖRÜNÜYORsun resmen.
93.APPEASE: a plis derler YATIŞTIRMAK için sinirlileri.
94.APPENDICITIS: apandisit
95.APPETİTE: a petite büskivileri İŞTAH artırıyor.
96.APPLAUD: app load indirebildin mi ALKIŞLANIYORSUN.
97.APPLE: elma
98.APPLIENCE: app lisansı tüm ARAÇ VE CİHAZLARDA
99.APPLICATION: aplikasyon
100.APPLY: uygulamak
0 notes
pazaryerigundem · 9 months ago
Text
Sınav stresi beslenmeyi de etkiliyor!
https://pazaryerigundem.com/haber/173522/sinav-stresi-beslenmeyi-de-etkiliyor/
Sınav stresi beslenmeyi de etkiliyor!
Tumblr media
Sınav stresinin fiziksel, duygusal, zihinsel ve sosyal yönden öğrencileri etkilediğini ifade eden uzmanlar, bu dönemin kimi öğrencilerde iştah azalmasına sebep olurken, kimi öğrencilerde de aşırı yeme davranışına neden olabildiğini söylüyor.
İSTANBUL (İGFA) – Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Hülya Yiğit, sınav dönemi beslenme hakkında bilgi verdi.
Sınav stresinin fiziksel, duygusal, zihinsel ve sosyal yönden öğrencileri etkilediğini ifade eden Beslenme ve Diyet Uzmanı Hülya Yiğit, “Birçok öğrencinin sınav dönemlerinde strese bağlı beslenme düzenleri de etkileniyor. Kimi öğrencilerde bu dönem iştah azalmasına sebep olurken, kimi öğrencilerde aşırı bir yeme davranışına sebep olabilir.” dedi.
Sınav stresinin yeme davranışlarındaki bozulmayı etkilerden, yeme düzeninin bozulmasının da vücutta stres düzeyini arttırabildiğini kaydeden Beslenme ve Diyet Uzmanı Hülya Yiğit, “Öğrenciler üzerinde yapılan klinik çalışmalarda, öğrencilerin sınav dönemlerinde çikolata, baklava gibi şekerli besinleri, çayı ve kahveyi normale göre daha çok tükettikleri görülmüştür.” diye konuştu. 
‘ŞEKER ZİHNİ AÇAR SÖZÜ’ YANLIŞ MI? 
Beslenme ve Diyet Uzmanı Hülya Yiğit, sınav dönemlerinde öğrencilerin daha rahat odaklanabilmeleri için vücudun ihtiyacı olan temel besin maddelerini almalarının oldukça önemli olduğunu ifade ederek, “Birçok çalışmada, şeker tüketimi arttıkça stres düzeyinin da arttığı gösterilmiştir.  Peki yıllardır bizlere söylenen ‘Şeker zihni açar sözü’ yanlış mı? Beynin birinci enerji kaynağı glikozdur yani bir çeşit şekerdir. Ancak bu şekeri direkt rafine olarak almak yerine kuru meyvelerden, bulgur, tam buğday ekmeği, yulaf gibi tam tahıllardan almak daha doğrudur. Örneğin; bir adet kesme şeker yerine kuru üzümden alınan şeker, vücuda hem glikoz, hem de potasyum, kalsiyum, magnezyum gibi mineralleri sağlayarak bilişsel aktiviteleri arttıracaktır.
Özellikle sınav dönemlerinde öğrencilerin çay, kahve gibi kafeinli besinleri de yüksek miktarda tüketildiği görülmektedir. Bu sıvıların yüksek miktarda tüketilmesi sık idrara çıkmaya, vücuttan sıvı kaybına, konsantrasyonun kolay dağılmasına sebep olabilmektedir. Özellikle sınav dönemlerinde günde 2 fincandan fazla kahve tüketimi uygun değildir.”
YETERLİ MİKTARDA SU TÜKETİMİ OLDUKÇA ÖNEMLİ
Bu dönemde öğrencilerin özellikle beslenme rutininde olmayan farklı bir besini tüketmemelerinin daha uygun olduğunu da ifade eden Beslenme ve Diyet Uzmanı Hülya Yiğit, “Öğrencilerin rutinlerini bozmayacak şekilde ancak daha sağlıklı bir şekilde beslenmeleri, stres düzeylerini azaltacaktır. Son günler motivasyon arttırmak için gidilen fast food restoranları çok uygun olmayabilir. Yüksek şekerli, yüksek yağlı hazır besinler stres düzeyini arttıracaktır. Bunların yerine az yağlı etler, organik tavuk veya hindi etleri, Omega 3 zengini balıklar, kuru baklagil yemekleri, sebze yemekleri gibi daha çok ev yapımı yemekler, çiğ kuruyemişler, çiğ kuru meyveler tercih edilmelidir. Sınav öncesi birkaç gün kuru baklagiller ve brokoli, karnabahar gibi gaz yapan yiyeceklerden uzak durulabilir. Yeterli miktarda su tüketimi oldukça önemlidir ancak; su tüketilirken gün içine yayılmalıdır. Yavaş yavaş tüketilmelidir.” diye konuştu.
Tumblr media
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
acid-gramma · 5 years ago
Note
iştah kesme önerilerin var mı nej
Sigara:(
10 notes · View notes
gidauzmanim-blog · 8 years ago
Text
Sağlıklı Kilo Kontrolü-Diyet
Şişmanlık, özellikle gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde önemli bir problemdir ve hemen tüm yazılı ve görsel medya araçları zaman zaman insanların zayıflamasına yardımcı olacağını iddia ettikleri yöntemlerden ve diyetlerden bahsederler.
Ancak ne yazık ki toplumun az bir kısmını ilgilendiren zayıflık problemi konusunda yeterli çaba harcanmamaktadır. Bununla birlikte zayıf insanların sağlıklı bir şekilde kilo almaları sanıldığı kadar kolay bir olay da değildir. Boya göre ağırlığın %15–20 altında olma durumu zayıflık olarak tanımlanır. Beden kitle indeksi (boyun metre cinsinden karesinin vücut ağırlığına bölünmesiyle elde edilen değer) 18’in altına inmesi zayıflığı belirtir.
 Nedenleri
-     Aşırı fiziksel aktivite,
-     Bedensel engeller, iştah kesen yiyecekler ve diğer nedenlerle yeterli besin alınamaması,
-     Alınan besinlerin sindirim, emilim ve metabolizmalarında bozukluklar, kanser gibi enerji harcamasını artırıcı hastalıklar,
-     Psikolojik nedenler (aşırı stres, kendini beğenmeme, ağır depresyonlar vb.)’dir.
 Tedavi İlkeleri
a) Öncelikle zayıflığın nedeni saptanmalı ve ortadan kaldırılmalıdır. Örnek olarak besinlerin emilimini bozan parazitlerin temizlenmesi veya psikolojik nedenlere bağlı ise bu konuda uzman kişilerden yardım alınması gibi.
b) Diyet yönünden tedavisinde ilk aşama olarak, bireyin detaylı beslenme öyküsü alınır, daha sonra vücut analizi (total yağ, kas, su yüzdesi vb.) yapılır ve fiziksel aktivite düzeyi saptanır. Bu veriler belirlendikten sonra ikinci aşama olarak diyette uygun düzenlemeler yapılır.
c) Bazı zayıf bireyler önlerinde fazla yemek görmek istemezler, bu durumda günlük diyete eklenecek enerji öğün aralarına konulacak besinlerle karşılanmalıdır. Yiyecekler hacim olarak küçük ama enerji yönünden yoğun olanlardan seçilmelidir. Bunun için yemeklere ufak ilaveler yapmak yeterlidir. Örnek olarak sütlü tatlıların üzerine dövülmüş ceviz ya da fındık, sütün içine bal, yoğurt ve meyve sularına şeker ilavesi toplam kalori değerini belirgin şekilde yükseltecektir. Yemeklere konan yağ miktarı da sağlığı bozmayacak şekilde biraz artırılabilir.
d) Besin seçiminde de bazı ayarlamalar yapılabilir. Örnek olarak süt-yoğurt yerine sütlü tatlılar, reçel yerine tahin-pekmez tercih edilebilir ve ara öğünlere kalorisi yüksek kek, börek, tart gibi besinler konulabilir
e) Şişmanlık tedavisinde olduğu gibi zayıflıkta da davranış değişikliği terapisi şarttır. Zayıf olan kişilerde özellikle öğün atlama ve yemek yemeyi unutma gibi hatalı davranışlar sıklıkla görülür. Bu yönden yapılacak tedavi ile birey mutlaka bilinçlendirilmelidir.
 3. Kilo Almak İçin Dikkat Edilmesi Gereken Temel Hususlar
·      Bol miktarda kızartma, hamur işi, tatlı gibi bol kalorili şeyleri gün boyu yiyerek sağlıklı bir şekilde kilo alamazsınız, tüm temel besin maddelerinden yeterli ve dengeli düzeyde almanız gerekir.
·      Sebze ve meyvelerden her gün 5 porsiyon yememiz gerekir. Bunlar doğal olmalı, yani dondurulmuş veya konserve olmamalıdır. Sebze ve meyvelerde bulunan antioksidanlar sizi hayat boyu birçok rahatsızlıktan ve kanserden koruyacaktır.
·      Süt ve süt ürünleri, özellikle kalsiyum, protein ve vitamin açısından son derece zengin besinlerdir. Bunun yanı sıra süt içerek aldığınız kalori miktarını en kolay şekilde artırabilirsiniz.
·      Eğer sütü sevmiyorum diyorsanız içerisine bir kaşık meyve püresi, meyveli yoğurt gibi şeyler katın. Eğer bol miktarda süt içmeye karar verdi iseniz, az yağlı sütü tercih edin aksi takdirde vücuttaki yağ dengeniz bozulabilir. Süt ürünlerinde de özellikle az yağlı peyniri bol miktarda tüketebilirsiniz.
·      Kanınızla ilgili herhangi bir problem yaşamamak için her gün iki porsiyon et (kırmızı, balık, tavuk) tüketin. Et, demir içeriği açısından en zengin besindir. Ancak iki porsiyondan daha fazla et tüketmeyin.
·      Et yerine yumurta, kuru baklagiller de yiyebilirsiniz. Ancak salam, sosis, sucuk, hamburger gibi yağlı ve bol kalorili yiyecekleri en az düzeyde tüketin.
·      Ara öğünleriniz olsun, bu kilo almanıza yardımcı olur. Ancak yine bu öğünlerde bol kalorili, yağlı ve şekerli yiyecekleri az tüketin.
  Kilo Almanıza Yardım Edecek İpuçları
a) Yiyeceklerinizi seçerken bol kalorili olmalarına dikkat edin.
b) Günde 4-6 öğün yemek yiyin (hepsi de bol kalorili).
c) Bol karbonhidrat ve protein alın. Ancak unutmayın kalorinizin çoğunluğunu daima karbonhidratlar oluşturmalıdır, proteinler değil.
d) Su için. Şişmanlara sorun, su içsek yarıyor diyeceklerdir, gerçekten de su besinlerin kullanılabilmesi için temel bir besin maddesidir ve kilo kazanmak istiyorsanız bol miktarda içmelisiniz.
e) Geceleri yatmadan 2-3 saat önce yemek yiyin. Böylece kaloriniz az harcanacaktır.
f) Biraz daha fazla sodyum alın. Bu vücudunuzun suyu tutmasını sağlayacaktır. Bu durum da zamanla kas miktarınızın artmasına neden olacaktır.
g) Kırmızı et diğer etlere göre daha fazla kilo almanıza neden olur. Ancak bunu sürekli olarak tüketmeyin, arada başka protein kaynakları da tüketin.
h) Yiyin ve istirahat edin.
 Kilo Vermek İçin Yapılması Gerekenler
Günümüz yaşam tarzı monotonluğu o da sağlıksız beslenmeyi ve kilo almayı netice vermektedir. Bu durumda yapılması gereken ise kaliteli bir beslenme diyeti hazırlamaktır. Kilo vermek önemli değildir önemli olan sağlıklı kilo vermektir. Vücudun parametreleriyle çok fazla oynamadan ve bir sağlık sorununa mahal vermeden kilo vermek tercih edilmelidir. Bunun için de sabır gerektiren doğru yöntemler uygulanmalıdır. Bugün insanlar kilo verebilmek için mideye kelepçe taktırmak, midenin bir kısmını aldırmak gibi cerrahi müdahalelere dahi uğrayabilmektedir. Önemli olan iş o noktaya varmadan kaliteli bir diyet programı ile kilo vermektir. İlk yapılması gereken kilo aldırıcı gıdalardan yani karbonhidratlardan mümkün olduğunca uzak durmak, iştah nasıl kesilir, bilmek gerekir. Daha sonra ise öğünlerde yenilecek her şey belirlenmeli ve bir ölçü dâhilinde tüketilmelidir. Yine sporun eşlik edeceği bir yaşam tarzı tercih edilerek çok daha kolay hızlı kilo verme mümkün olmaktadır.
Şişmanlıkta en önemli faktör fazla yemek yeme davranış��dır. Çocuklukta yanlış ve dengesiz beslenme alışkanlıkları sonucu ortaya çıkan sorunların başında şişmanlık gelmektedir.
Tüketilenden fazla enerji alınması değişik yaşlarda farklı nedenlerden kaynaklanmaktadır. Yapılan çalışmalar ebeveynlerin eğitim düzeyinin, aile yapısının, ailelerin sosyo-ekonomik-kültürel durumunun çocuğun beslenme davranışının şekillenmesinde belirleyici olduğunu ortaya koymaktadır.
Anne karnında olduğu dönemden itibaren bebeğin beslenme şekli, yaşamın daha sonraki dönemlerindeki beslenme alışkanlığını etkilemektedir. Süt çocukluğu dönemindeki karışık ya da yapay beslenme şişmanlık riskini arttırırken, anne sütüyle beslenme şişmanlığa karşı koruyucu etki göstermektedir. Öğün sıklığı ve düzeni de vücut ağırlığını etkileyen önemli faktörlerdendir. Günde üç veya daha fazla beslenen öğünlerini düzenli tüketen kişilerde, günde bir veya iki kez düzensiz beslenen kişilerden daha az sıklıkta şişmanlığa rastlanmaktadır.  Yaşamın ilk birkaç yılında yeni yağ hücrelerinin oluşum hızı özellikle fazladır. Yağ depolanması hızlandıkça yağ hücrelerinin sayısı da artar.
Aşırı gıda ile beslenme alışkanlığı ortasındaki bu ilişki istatistiki açıdan da önemli bulunmuştur. Özellikle ev hanımlarının kabul günleri olarak bilinen zamanlarda aşırı tüketimleri de şişmanlığı artırıcı rol oynayabilir.
 Aşırı beslenmenin diğer bir nedeni de özellikle kadınlarda hamilelik ve emzirme döneminde gereğinden fazla alınan kilolar doğumdan sonra verilememesidir. Hamilelik sayısı ile şişmanlık arasında anlamlı bir ilişki olduğu araştırmalarda saptanmıştır. Bir veya iki kez hamile olanlarda şişmanlık oranı %43,8, beş ve daha fazla hamile olanlarda şişmanlık oranı ise %58,5 olarak bulunmuştur. Yenilen yiyecek ve yemeklerin günlük sayısı da şişmanlama üzerinde etki yapmaktadır. Aynı çeşit ve miktardaki yiyecekleri bir ya da iki öğünde yiyen kişiler ile bunları dört ya da beş öğünde yiyenlerin enerji harcamaları farklı bulunmaktadır. Daha fazla sayıda öğünlere bölünen diyet ile harcanan enerji daha fazla olmaktadır. Böylece sık sık ve her öğünde az miktarda yenilen yemek daha az şişmanlatıcı etki yapmaktadır.
Ailenin beslenme modeli çocuğun beslenmesini, olumlu veya olumsuz olarak etkiler ve gelecekteki yaşantısında uygulanan bir model olur.
Fast food tipi beslenme, öğün atlama, aşırı karbonhidrat ve yağ tüketme, hızlı yemek yeme iyi çiğnememe, öğün atlama vb. yeme alışkanlıkları şişmanlığın temelini oluşturmaktadır.
Enerji alımının fazlalığı aşırı yeme, daha çok yağlı ve şekerli besinleri tercih etme şeklindeki yeme davranışından kaynaklanabilir.  
0 notes
yemekkulubum · 8 years ago
Photo
Tumblr media
İştah nasıl kapatılır, iştah nasıl kesilir?
https://www.yemekkulubum.com/icerik-sayfa/zayiflamak-icin-istah-nasil-kesilir-nasil-kapatilir
0 notes
curefindingmedical · 2 years ago
Text
Almanya Zayıflama (Obezite) Tedavileri Ve Fiyatları 2022
Tumblr media
Kilo Verme Tedavileri Nelerdir?
Obezite hem gelişmiş hem de gelişmeyi sürdüren ülkelerde çok önemli olan sağlık sorunlarından biridir. Yağ dokusu ise bunun 'ini oluşturur. Günlük olarak alınan enerji harcanan enerji seviyesinden fazla olduğunda tüketilemeyen enerji vücutta yağ olarak depolanır ve obezite oluşmasına sebebiyet verir. Ve bu durum, tıp dünyasında bir hastalık olarak bilinir. Obezite, Dünya Sağlık Örgütü tarafından da obezite cerrahisi olarak tanımlanmaktadır ve şu anda dünyadaki en etkili, başarılı, en pratik ve en kalıcı kilo verme tedavi yöntemlerinden birisi haline gelmiştir. Obezite, multidisipliner bir yaklaşım barındıran bir hastalık olduğunu unutmamalısınız. Bu tedavide en önemli faktör kişidir ve sonuç veren tedavi için kesinlikle tam bir uyum gereklidir  Tüp mide ameliyatı, midenin 2/3'ünün özel aletler yardımıyla laparoskopik yani kapalı bir yöntemle karındaki fazlalığın delik yardımı ile çıkarıldığı ameliyattır. Bu cerrahi yöntemde midenin iştah hormonu vücuda gönderen kısmı çıkarılarak iştahın azalmasına neden olur. Mide büyüklüğü azaldıkça hasta erken doyuma ulaşır, pratik, hızlı ve etkili kilo bir kaybı sağlanır.  Gastrik bypass ameliyatı da laparoskopik bir biçimde yapılır. Midenin yemek borusu ile birleştiği yerden 30-40 cc hacim bırakılır ve kalanı kesilir. Daha sonra ince bağırsak mideye ve safraya bağlanır. Bu kesikler ve bağlantılar özel kesme ve kapama aletleri kullanılarak yapılır. Metabolik hastalıklarda (diyabet, yüksek tansiyon, hiperlipidemi gibi) dünyada obezite cerrahisinde halen en yaygın kullanılan cerrahi bir tekniktir. Etkili kilo vermenin yanı sıra metabolik rahatsızlıklarda da iyileşme sağlar. Karaciğer yağlanması, safra taşı, anastomoz ülseri gibi komplikasyonlar söz konusu olabilir. Bu komplikasyonlar medikal yöntemlerle düzeltilebilir veya tedavi edilebilir. 
Kilo Verme Tedavileri Ne Zaman Gereklidir?
Obezite cerrahisi tedavisi için vücut kitle indeksinin sınırı aşıldığında, diyet eşliğinde kilo verilemediğinde ve bu durum psikolojinizi bozmaya başladığı andan itibaren kilo verme tedavilerini uygulayabilmek için bir uzmandan yardım almanızda yarar vardır. 
Tumblr media
BMI Hesaplayıcı
Obezite tedavisinde ingilizce olarak BMI, türkçe olarak Vücut Kitle İndeksi (VKİ), vücut ağırlığının ve boyun metre cinsinden ve sonrasında bunun karesine bölünme işlemiyle hesaplanır. İstenen VKİ, boyun karesiyle çarpılarak ideal kilo elde edilmiş olur. Ağırlık: 90kg Uzunluk: 170 cm Hesaplama Formülü: ağırlık ÷ boy² = BMI Örnek Hesaplama : 90 ÷170² = 31.1 0 - 18,4: Zayıf Uzunluğunuza göre ağırlığınızın uygun olmadığını zayıf olduğunuzu göstermektedir. Düzenli ve dengeli beslenerek idael ağırlığınıza gelmenizi söylemektedir. 18,5 - 24,9: Normal Uzunluğunuza göre ağırlığınızın uygun olduğunu zayıf veya fazla kilolu olmadığınızı göstermektedir. 25,0 - 29,9: Fazla Kilolu Uzunluğunuza göre ağırlığınızın uygun olmadığını fazla kilolu olduğunuzu göstermektedir. Beslenmenize dikkat etmeniz gerekmektedir. 30,0 - 34,9: Şişman (Obez) - I. Sınıf Uzunluğunuza göre ağırlığınızın uygun olmadığını 1. obez olduğunuzu göstermektedir. Bir uzman tarafından destek alarak ideal ağırlığınıza düşmeniz gerekmektedir. 35,0 - 44,9: Şişman (Obez) - II. Sınıf Uzunluğunuza göre ağırlığınızın uygun olmadığını 2. obez olduğunuzu yani kilonunuz fazla olduğunu göstermektedir. Uzman tarafından destek alarak ideal ağırlığınıza düşmeniz gerektiğini ifade etmektedir. 45,0 ve üstü: Aşırı Şişman (Aşırı Obez) - III. Sınıf Uzunluğunuza göre ağırlığınızın uygun olmadığını 3. obez yani aşırı ağırlığa sahip olduğunuzu göstermektedir. Bir uzman destek alarak ve hayatınıza aktivite katarak ideal ağırlığınıza düşmeniz gerektiğini söylemektedir.
Tumblr media
Kilo Kaybı Tedavisi Türleri
Mide balonu mideye konulmuş, hava veya sıvı ile doldurulan bir balon çeşididir. Obezite tedavisinde doktorlar aracılığı ile kullanılan ve endoskopik olarak mideye yapıştırılan bir methodtur. Mideye konulduktan sonra mide balonu serum yardımı ile belli bir boyuta kadar şişirilir. Bu işlem yaklaşık olarak 20 ya da 30 dakika boyunca sürer. Uygulama sonrasında hasta bir süre gözlem altında tutulur ve aynı gün taburcu edilebilir.  Kilo verme tedavi çeşitlerinden biri de tüp mide tedavisidir. Midenin laparoskopik yöntem ile alınması yani kapalı bir ameliyat yapılarak muz benzeri tüp şeklinde yeni mide yapılır. Midenin hacminin herkeste farklılık göstermesine rağmen buna ek olarak midenin küçültme hızı aynıdır. İlaçlarla Zayıflama Tedavisi Kişinin yeme tutkusunu azaltan ya da tokluğu artıran, yağ emilimini engelleyen onaylı kilo verme ilaçlarındaki aktif maddeler sayesinde ilaçlar ile kilo verme yöntemi ancak bir uzman gözetimi eşliğinde yapılmalıdır.  Diyet Programı ile Zayıflama Tedavisi Diyet terapi programlarının amacı, hedeflenen kiloya ulaştıktan hemen sonra bu kiloyu ömür boyu korumak ve doğru ve düzenli beslenmeyi yaşam tarzı haline getirmektir. Kilo vermek için birtakım diyet programları uygulamak kişinin moralini ve beslenme gücünü korumayı gerektirir. Diyet programları da yine cerrahi müdahaleler gibi uzman gözetiminde yapılmalıdır. 
Kilo Verme Tedavileri İçin Prosedürler Nelerdir?
Kilo vermek için en ideal neden vücut kitle indeksinin sınırı aşıyor olması ve diyetle desteklenen bir beslenme programının yeterli gelmemesidir. Obezite cerrahi müdahaleleri için genel sağlık durumunun iyi olması ve 18 yaşından küçük, 65 yaşından büyük olunmaması gerekmektedir.
Almanya'da Mide Tüpü
Günümüzde paketli gıdaların artması ile birlikte pek çok obezite sorunları da beraberinde geldi. Vücut kitle indeksinin üzerinde kalan kişiler, obez kategorisinde değerlendirilmektedir. Obezite tedavisi kimi zaman iyi bir diyetle, kimi zaman çok iyi bir diyetisyenle neticeye ulaşsa da kilosu 100 ve üzeri olan kişiler için herhangi bir diyetin uygulanması çok fazla zaman kaybettirebilir. Obezite, beraberinde pek çok sağlık sorunlarını da getirir. Aşırı kilolu kişiler için zayıflamak ancak cerrahi müdahaleler ile mümkün olmaktadır. Mide tüpü de bunlardan birisidir. Kalıcı bir kilo kaybı isteyen kişiler için mide tüpü, olabilecek en doğru uygulamalardan bir tanedir. Yurt dışında mide tüpü tedavisi olmak isteyen kişiler için Almanya, en fazla olanaklara sahip olan ülkelerden bir tanesidir. 
Almanya'da Mide Tüpü Fiyatları
Mide tüpü ameliyatı olmak isteyen kişiler için fiyat kısıtlaması yoktur. Hastanın ameliyat için uygunluğunun bulunmasından, seçilen doktorun ve seçilen kliniğin ya da hastanenin de belirli bir kriterde olması, mide tüpü fiyatları üzerinde doğrudan bir etkiye sahiptir. Genel olarak bakıldığında Türkiye’deki mide tüpü fiyatları, Almanya’daki tedavilere oranla çok daha düşüktür. Almanya’da karşılaşılan kur farkından dolayı kişiler mide tüpü ameliyatlarını çok daha maliyetli fiyatlara yaptırabiliyorlar. Euro bazlı fiyatlandırmalar olduğu için burada Türk Lirası, mide tüpü yaptıracak bir kişi için oldukça idealdir. 
Tumblr media
Almanya'da Gastrik Bypass
Obezite ile mücadele kapsamındaki bir diğer tedavi çeşidi gastrik bypass’tır. Gastrik bypass ameliyatı da aynı mide tüpü ameliyatı gibi zayıflama temelli bir operasyondur. Kişi bu ameliyatı olduktan sonra kalıcı olarak kilo vermeye başlar. Gastrik bypass, mide tüpü ve mide balonu gibi uygulamalar kişiye büyük bir tokluk hissi yarattığından dolayı zayıflama işlemleri çok daha kolay bir biçimde gerçekleşmektedir. Ancak hiçbir zayıflama ameliyatı yeniden kilo alınmayacağının garantisini vermez. Kişi eğer ameliyatı olduktan sonra yediklerine dikkat etmezse eski kilosuna rahatlıkla kavuşabilir. Gastrik bypass ameliyatı Türkiye’de olduğu gibi Almanya’da da yapılabilir. Ancak mutlaka bir fiyat farkı ortaya çıkacaktır. 
Kilo Verme Tedavileri İçin En İyi Ülke Hangisidir?
Mide tüpü ya da gastrik bypass gibi pek çok kilo verme yöntemi için uygulanan tedaviler klinik ya da hastane ortamlarında gerçekleştirilmektedir. Seçeceğiniz tedavi yöntemine, ihtiyacınız olan tedaviye, tercih edilen doktorun uzmanlık alanı, tercih edilen klinik ve hatta ameliyatı olmak için tercih edeceğiniz ülkeye varana kadar kilo verme tedavi maliyetlerini etkileyebilecek pek çok husus vardır. Kilo verme tedavileri için hali hazırda pek çok ülke hizmet vermektedir. Amerika Birleşik Devletleri, Almanya, İngiltere ve Türkiye gibi daha birçok ülke vardır. Ancak bu ülkelerin içinde en az maliyetli ameliyat olanaklarını size Türkiye sunacaktır. Diğer ülkelere oranla çok daha düşük tedavi olanağı sağlayan Türkiye, diş tatili için harika seçenekler sunuyor. 
Türkiye'de Zayıflama Tedavileri
Zayıflamak isteyen kişiler için diyet yapmak zorlu bir süreçtir. Uzun vadeli düşünmeyi gerektirir. Eğer stabil ve kolay verilebilecek bir kilonuz varsa idealdir. Ancak vücut kitle indeksinin üzerinde olan kişiler için kilo verme yöntemi ancak operasyonlar ile gerçekleşmektedir. Türkiye’de zayıflama tedavisi adı altında gerçekleştirilen ve kalıcı olarak kilo vermeyi hedefleyen tedaviler mevcuttur. Bunlara mide tüpü ameliyatı, gastrik bypass ameliyatı ve mide balonu örnek olarak verilebilmektedir. Sizin için en uygun tedavi yönteminin ne olduğuna ancak uzman hekiminiz ile birlikte karar vermelisiniz. Herkesin sağlık koşulları farklı olduğundan dolayı böyle bir yol izlemek çok daha doğru olacaktır.  Read the full article
0 notes
ekspresevim-blog · 8 years ago
Text
Adaçayı Bitkisi
New Post has been published on https://www.ekspresevim.com/adacayi-bitkisi/
Adaçayı Bitkisi
Tumblr media
Adaçayı bitkisi Haziran ile Temmuz aylarında genellikle mavi mordan yeşilimsi beya­za kadar değişen renklerde farklı ve güzel çiçekler açan ve ortalama olarak 50 cm boyunda olan çok hoş kokulu bir bitkidir. Bahçelerde süs bit­kisi olarak yetiştirilmektedir.
Adaçayı Bitkisi Nerede Yetişir?
Adaçayı özellikle Orta Avrupa ve Balkanlarda, Akdeniz bölgesinde ya­bani olarak bulunur. Ülkemizde ise ise bahçelerde yetiştirilmektedir. Akdeniz kıyıla­rında nadiren yabani türlere rastlana­bilir.
Adaçayı ismi aslında çok geniş bir bitki ailesini içerir ve sadece Anadolu’da 80 kadar değişik adaçayı türü bilinmekte­dir.
Önemli Bilgiler
Adaçayı bitkisinin yaprakları  eski çağlarından bu yana tedavi alanında kullanılmaktadır. Bildiğiniz üzere bitkinin bilimsel adı da Salvia yani latince salvere yani korumak kelimesinden gelmektedir. Orta Çağa baktığımızda adaçayının her derde deva olarak kabul edildiğini görüyoruz.
Yine 10. ve 17. yüzyıllarda de­vamlı kullanımın ölümsüzlüğü sağla­yabileceği şeklinde çok mübalağalı id­dialar bile ortaya atılmıştır.
Bitkinin teri kesme özelliği nedeni ile eskiden verem hastalarına bu özelliğinden dolayı verilmekteydi.
Nasıl Kullanılır?
Adaçayı yaprakları mayıs ile haziran ayları içinde bitki daha çiçek açmadan toplanmakta ve temiz ve de göl­gelik bir yere serilerek kurutulmaktadır.
Kuru yapraklar adından suyla kaynatılarak içilir. Bazı yörelerde içecek olarak da tüketilir. 80 gram kadar adaçayı 1 litre kadar su içinde haşlanır.
İçindeki Maddeler?
Tanen ile asid saponin ile glikozidler ve acı madde ve birde uçucu yağ taşımaktadır. Uçucu yağda ise tüyon ile sineol ve borneol ve birde pinen maddele­ri mevcuttur.
Tıbbî Etkileri?
Adaçayının tadının acı oluşunu nedeni ile adaçayı özellikle iştah açar ve bilhassa hazmı kolaylaştırır ve ayrıca bar­sak gazlarını da giderir. Hazımsızlık için 1 İt. suya 3 tutam adaçayı 1 tutam kadar nane ve 1 tutam kadar da papatya konarak kaynatılır. Daha sonra isteğe göre pekmez ilave edilir ve  gün içinde içilir.
Tanen maddesinden dolayı hafif kabız ve kuvvet vericidir.
Bitkinin yapraklarından yapılan çayın verdiği şifalar arasında idrar ve adet kanamalarını söktü­rme, ve ayrıca da anne karnında hayatını kaybetmiş ceninlerin düşmesini kolay­laştırma vardır.
Uçucu yağının içerdiği maddeler fe­rahlatıcı, rahatlatıcı, teskin edici ve an­tiseptik yani mikrop öldürücüdür. Bu nedenle ağız ve boğaz iltihaplarında, anginlerde gargara olarak kullanılmak­tadır.
Gargara şeklinde kullanmak için bir çay kaşığı kuru yaprak bir bardak kaynamış suya atılıp ancak sadece  aynı miktardaki su ve sirke birlikte kullanılmalıdır. Gargara ılık olarak yapılmalı ve 2 saatte 1 uygulan­malıdır.
Yine bu özelliği nedeni ile bilhassa harici olarak deri üzerindeki yaralarda pansuman olarak direk adaçayı kullanılabilir.
Yapraklarından ise su buharının distilasyonu sayesinde elde edilen saf uçucu yağ çok yüksek dozlarda öldürücü etkisi olan bir zehirdir.
Adaçayı istenirse sıkılmak sureti ile elde edilen saf bal ile karıştırılıp içilir ise damar büzücü etkisi sebebiyle kanamaları durdurula­bilir. Bu amaç için uygulanan doz ge­nelde 3 çay kaşığıdır.
Şeker hastaları için hafif kan şeke­rini düşürücü etkisi mevcuttur.
Yazın adaçayı ilave edilerek hazır­lanmış banyolar vücudu rahatlatır ve zindelik verir.
0 notes
kurt--cocaine · 8 years ago
Note
Biraz bilgi verebilir misin peki? Hani dersler ne şekilde işleniyor, ders programı nasıl, avantaj ve dezavantajları vs
İlk olarak özür dileyerek başlıyorum,geç cevapladığım için bugün 4 gibi kalktım ve yapacak yığın işim var nasıl yetiştireceğim bilmiyorum.Konumuza gelirsek haftada 12 ders ingilizce,6 ders almanca işleniliyor.Seçmelilerle beraber tabii bu sayı 13 oluyor 12'de ingiliz edebiyatıyla.İlk olarak şunu söylemek isterim dil bölümüne geçmek istiyorsan ingilizce ve almancayla haşır neşir olman gerekir.Çünkü ülkemizde ''sayısal derslerini yapamıyorum bari dil bölümüne gideyim'' diye çok yanlış bir algı var,gerçek şu ki ingilizcen ve almancan kötüyse,kalırsın.Haftada en çok göreceğin dersler onlar dolayısıyla katsayıları da en yüksek olan dersler de onlar oluyor.Benim de 9 ve 10'da sayısal derslerimin pek de iştah açıcı olduğu söylenilemez.Ben buradayım çünkü dil derslerine karşı başarım ve özel bir ilgim var.Tm'ye de geçebilirdim çünkü sözel derslerim de iyiydi ama orada da matematik var üstelik sayısallarla aynı matematik.Ben orada olsaydım hiç şüphesiz kalırdım.Derslerin işlenilişine geçersek;şimdiye kadar g��rdüğümüz ingilizcenin ingilizce olmadığı gerçeğini kabullenmen gerekir.Hayat sadece simple present tense,present continuoustan oluşmuyor.Daha nice grammer var.Benim şahsi olarak zorlandığım konu relative clauses'dı.Nerede ''omit'' yapılacağından az çekmedim.Gerunds-Infinitives ve Prepositions da diğer zorlandığım konu başlıklarıydı.Onlar ezber olduğundan sana diyorlar al,oku,ezberle.Yani bütün iş sana kalıyor.Tabi hocayla da alakalı bir şey.Bizim hocamızın bana göre,pek de iyi olduğu söylenilemez ki sınıfın geri kalanlarının çoğunluğu da böyle düşünüyor.Mutlaka size de bir grammer bir de vocabulary kitabı verirler dil bölünde.Kelimeleri ezberlemeye çalış çünkü lys'de çok işine yarayacak gerek clause test gerek translation kısmında.Diğer derslere gelirsek dil ve anlatım-edebiyat var bir de bunların seçmeli olanları.Dil ve anlatım da pek sorun yaşayacağını sanmam çünkü ortaokuldan beri aynı şeyler işleniliyor.Edebiyatta aynı şeyi söyleyemeceğim çünkü baya ezbere dayalı bir ders ki seçmelisi ondan beter.Sınıfça bizim seçmeli edebiyatta ygs edebiyatı işlenilecek algısı vardı ki bu tm'lerle beraber 2 dönem boyunca aynı edebiyatı işledik üstelik ne ygs de ne de lys de bir faydası olmayacak.Ortak dersler olan felsefe,inkılap vs.leri yaparsın.Bir de temel matematik dersi al.Çünkü ygs'ye kadar tek o matematiği göreceksin ki bu da mutlaka sana yardım eder,unutmayasın diye.Almancaya geçersek;pek bir şey söyleyemeceğim sanırım,Almanca ingilizceye göre kolay bir ders.Tek yapacağın grammer ezberlemek ve grammer ingilizce deki gibi zor değil bir de bir kaç kelime ezberliyeceksin.Yani bu kadar.Sınavalara geçersek,ingilizcede evet bazen zor olabiliyor şimdiye kadar kalmadım ama kalırsan umudu hepten kesme çalışırsan yaparsın mutlaka.Ve de sınada ayrı bir kelime bölümü oluyor yani kelime ezberlemen gerekli başta da belirttiğim gibi.Genellikle sınıfça 3 üniteden 60-80 kelime ezberlediğimiz vardı.12'de de grammerın üstüne yeni bir şey katmıyorsun sadece farklı örnekler o kadar.Mesleki açıdan bakarsak;ben ingilizce-almanca öğretmeni olmak istemiyorum,tercüman da olmak istemiyorum.Belki de dil bölümünün en büyük zorluğu da bu.Hiçbir şey kazanamazsam,bilmiyorum burada işsiz kalacağıma yurtdışına giderim öyle bir durumda.
2 notes · View notes
icteolan · 8 years ago
Text
Şeker Gerçeği ve ‘That Sugar Film’ Belgeseli
Tumblr media
Bu hafta sonu kendiniz ve sevdikleriniz için güzel bir şey yapmak isterseniz 1,5 saat kadar zamanınızı ayırıp henüz izlemediyseniz şeker hakkındaki “That Sugar Film” adlı belgeseli izlemenizi tavsiye ederim. Basit bir Google taramasıyla belgesele (alt yazılı) hızla ulaşabilirsiniz.
Belgeseli hazırlayan Damon Gameau 5 yıl önce kız arkadaşıyla tanışmasıyla birlikte rafine şekeri hayatından çıkarmış ve sağlıklı beslenmeyi seçmiş. Belgeseli hazırlarken kız arkadaşı 6 aylık hamile. Bebek yoldayken şeker hakkındaki gerçekleri, vücuda etkilerini, ne kadar zararlı olabileceğini öğrenmeyi kafasına koyuyor . Bu amaçla kendi üzerinde bir şeker deneyi gerçekleştirmeye karar veriyor. Deneye göre yeniden şekerli beslenmeye başlayacak ve gün be gün değişimleri ölçecek. Deneyi  yaparken değişimleri izlemek ve ölçmek için içinde beslenme uzmanı, patolojist, diyetisyen, genel sağlık danışmanı  bulunan bir grup uzmanın yardımını alıyor. Deneye başlamadan önce kan, enzim, boy, kilo, bel çevresi gibi biyokimyasal ve fiziksel muayeneleri yapılıyor. Sonuçlara göre durumu yaşıtlarından oldukça iyi, karaciğeri, trigliseriti vb değerleri uygun, insülün direnci yok, vücut ağırlığı 76 kg.
Deneye göre Daman iki ay boyunca günde 40 çay kaşığı kadar şeker tüketecek. Üstelik bunu bilinen abur cuburlarla (çikolata, şekerleme, meşrubat, dondurma, gofret vb) değil mısır gevreği, yağsız aromalı yoğurt, kızartılmış fasülye, buzlu çay, organik meyve suyu gibi sağlıklı diye bilinen-pazarlanan yiyecek ve içeceklerdeki gizli şekerlerden sağlayacak. Bu 40 çay kaşığı şeker özellikle sükroz ve früktoz içerecek. Reçel gibi sonradan eklenen veya kuru üzüm gibi tabi olabilir. Hep yağsız yiyecekler seçilecek ve her zamanki kadar egzersiz yapılacak..Deney süresince aldığı günlük kalori miktarı  deney öncesi aldığı günlük kaloriye eşit olacak.
40 çay kaşığını hesaplamak için 1 çay kaşığı şekerin (yani 1 adet kesme şekerin) 4 gr olmasından yola çıkıyor. 40 çay kaşığı şeker size ilk başta çok gelmiş olabilir ama hiç de öyle değil! Mesela mısır gevreği, yağsız yoğurt ve elma suyundan oluşan bir kahvaltının şeker miktarını hesapladığında 20 çay kaşığı şeker yapıyor. İlginç değil mi? 40 çay kaşığı şeker bu hesapla haftada 1.120 gr şekere tekabül ediyor.
✔ Deneye başladıktan iki gün sonra Damon abur cubur dahi yemeden günde 40 çay kaşığı şeker almanın ne kadar da kolay olduğunu görmüş oldu. Mesela 4 orta boy elmayı sıkıyor ve bir bardak elma suyu elde ediyor. Bir elmada 4 çay kaşığı şeker olduğundan yola çıkarsak bir bardak taze sıkılmış elma suyunda 16 kaşık şeker var. Ama iki elmayı yıkayıp yese meyvedeki lif vücuduna tokluk hissi verecek ve dur diyecek. Daha az şeker almış olacak.
✔ Damon 12. Gününde tartılıyor. 79,3 kg.Yani 12 günde 3 kg dan fazla almış. Üstelik asitli içecek, dondurma, çikolata yememesine, sağlıklı beslenmesine, spor yapmasına rağmen. Özellikle göbek bölgesindeki yağlanma dikkatini çekiyor.
✔ 18. günde yapılan kan testlerinde karaciğer enzimi olan ALT seviyesinde artış görülmüş. ALT yüksekliği karaciğerin daha fazla çalıştığına ve bu yüzden hasar görebileceğine işaret eder. Yani karaciğer yağlanması başlamış.
✔ İlerleyen günlerde çok halsiz ve bitkin hissediyor. Bir sonraki şeker alımını bekliyor. Şekerden fiziksel olarak etkilenmenin yanında daha çok şekerin ruh haline etkisini şaşırtıcı buluyor. Kendini dalgın ve uzak hissediyor. Şeker aldığında ise çocukça mutlu olduğunu , bir süre boyunca keyfinin yerine geldiğini söylüyor. Manik bir durum yaşıyor. Bunu sigara bağımlılığına benzetiyor.
✔ Birinci ayın sonunda 81,2 kg oluyor. Yani bir ayda günlük aynı kaloriyi almasına rağmen 5 kilo almış. Daha fenası bel çevresi 84 cm den 91 cm ye çıkmış Kendisinde fark ettiği değişikliklerden birisi de çabuk acıktığı ve zor doyduğu oluyor.
✔ Damon deneyini farklı bölgelerde ve ülkelerdeki alışkanlıkları da gözleyerek sürdürüyor.Bu amaçla şekerli beslenemenin merkezi sayılabilecek Amerika’ya gidiyor. Gerçekten de burada sadece basit bir içecekten bile 34 kaşık şekeri bir anda almak mümkün. Yani 40 çay kaşığı şekeri tamamlamak son derece basit. Ayrıca diğer bir tehlike de yüksek fruktozlu mısır şurubu. Düzgün bir yemek bulmakta çok zorlanıyor. Ya Mc Donalds, ya KFC, ya da Taco Bell. Burada özellikle gazoz, pepsi, meyve suyu gibi şekerli içeceklerin çok tüketilmesi nedeni ile diş çürüklerinin çok fazla olduğunu ve 3 yaş gibi erken yaşlarda bile görüldüğünü öğreniyor. Hatta bebeklere biberondan meyve suyu içirildiği için biberon çürüğü tabir edilen diş çürükleri çok sık görülüyor.
✔ Damon araştırmalarını derinleştiriyor ve New York a gidip yemek devlerinin bizi ürünlerine nasıl bağladıklarını kapsamlı şekilde yazan Pulitzer ödüllü Michael Moss ile tanışıyor ve görüşüyor. Michael Moss bu şirketlerin ürünlerinin albesini arttırmak için çok fazla bilimsel çalışma yaptıklarını söylüyor. Yiyecekte neyin bağımlılık yaptığını, tadının nasıl ve neden arzulandığını tespit etmek için ciddi kaynak ayırdıklarını ve ürün geliştirmeden önce binlerce insanda tat denemeleri yaparak ideal şeker oranını tespit ettiklerini anlatıyor. İşlenmiş gıda endüstrisinin kapıları arkasındaki bu ideal şeker oranına “mutluluk noktası” deniyor. Bu mutluluk noktasını sağlamak için artık makarna sosu, kola ve mısır gevreğinde hep şeker var.Böylelikle çocukların biyolojisi sömürüldü ve onların damak zevkinde her şeyin tatlı olması gerektiği gibi bir algı yaratıldı. Şekerle tadı berbat olan şeyler bile yenebilir hale getirildi.
✔ 35. günde artık egzersiz yapmanın bile zorlaştığını, motivasyonunun düştüğünü gözlemliyor. Yüzü yağlandı, biraz şişti, sivilcesi çıktı. Göbeği yağlandı kıyafetlerine girememeye başladı. Cilt problemleri ile karaciğer oldukça ilişkili. Şekere bağlı olarak karaciğer yorulduğu için artık cildi bozulmaya başladı.
✔ Damon araştırmalarını daha da derinleştiriyor. Bu amaçla 35. Günün sonunda beyninin şekere tepkisini ölçmek için bir MR cihazına giriyor. Beyin MR ı çekilirken özel bir şekilde pipetle milkshake içmesi sağlanıyor. Beyninin fotoğrafları çekilerek milkshake e tepkisi ölçülüyor. Beyin daha şekeri ya da şekerli gıdayı görünce dopamin salgılar ve ‘al onu’ der. Çünkü iyi hissetmek ve çabuk enerji üretmek için gerekli. Şekerin az olduğu dönemlerden kalma bir içgüdü. Şekerli yiyeceği ağzımıza götürüp tadı aldığımızda opioid denen kimyasalla beta-endorfin salgılanır ve harika hissederiz. Şeker nikotin, kokain ve seksle aynı ödüllendirme bölgesindedir. Ama bu etki uzun sürmez. Şekerin früktoz kısmı iştah kontrol merkezlerimizi etkiler. Glikoz kısmı da ruh halimizi etkiler ve bize çok dengesiz bir ruh hali kalır. En önemlisi de ne kadar çok şekerli gıda yerseniz o kadar çok şekerli gıda istersiniz.
✔ Belgeselde, şekeri aklamak ve yaygınlaştırmak adına şirketlerin bilim insanları kanalı ile halkı nasıl kandırdıklarını anlattığı kısmı özellikle dikkatle izlemek gerekiyor. Şöyle gelişiyor: Şeker Birliği basın yolu ile bildiri yayınlıyor. Bilim insanları şeker korkusunu defediyor. ‘İnsan Beslenmesinde Şeker’ adlı bir belge gösteriyorlar ve bu belgede finansörün şeker endüstrisinin olduğuna dair kanıt yoktu. Resmi bir belge gibi duruyordu. Dergilerde yayımlandı. Şeker endüstrisi 25.000 kopya dağıttı. Bu rapor sonra devlet tarafından bulguları kesinleştirmek için kullanıldı. Şeker aklandı ve dünyanın geri kalanı buna uydu. Şeker birliği başkanı Jack Tatem çıkardığı şemayı gösterip “Bakın şekerle kronik hastalıklar arasındaki bağı gösteren kesin bir kanıt yok. Şeker birliğimizin ve ürünlerimizin can damarıdır” diyor ve kanıtlar böyle manipüle ediliyor.
✔ Damon bir de şeker endüstrisini savunan bir bilim insanı ile tanışmak istiyor. Dr John Sievenpiper ile tanışıyor ve konuşuyor. Ona yaptığı deneyi ve şeker tüketiminin onu nasıl olumsuz etkilediğini anlatıyor. Ancak dr çok oralı olmuyor ve Damon araştırmalarının Coca Cola tarafından finanse edilip edilmediğini soruyor. Dr John finanse edildiğini ancak çalışmaların tarafsız olduğunu söylüyor. Tam bir hafta sonra şekerli meşrubat ve fruktoz hakkında bir sempozyum ilanı görüyor. Bu sempozyumun açılış konuşmacısı ise  Dr John Sievenpiper ve sponsor Coca Cola idi. Araştırmalarda kalori ve früktoz ile kardiyometobolik hastalıklar arasında bir bağ olmadığını anlattı.Coca cola bu konuda ard arda tweet atıyor.
 ✔ Damon günler ilerledikçe şekere iyice alıştığını, vücudunun duruma adapte olduğunu ve bu şekilde de yaşayabildiğini görüyor. Bu artık onun gerçekliği olmuş oluyor ve çevredeki insanlar da aslında öyle. Bitkinler, dayanıksızlar, iştahlılar ve bu artık onların gerçekliği olmuş durumda. Kabullenmişler. Şekersiz olmayı bilmiyorlar. Durumu normal karşılıyorlar.
✔ 60 gün yani 2.400 çay kaşığı şeker sonra ne mi oldu?? Damon toplamda 8,5 kilo aldı. ALT değeri üst sınırın 20 birim üstüne çıktı. Dolayısıyla insülin direnci arttı ve bu da zaten tip 2 diyabete giden yol demek.Trigliserit seviyesi 0,08 den 1,5 a çıktı. Vücut yağı %7 artarken bel ölçüsü 10 cm arttı.Deney öncesine göre günlük aynı miktar kalori almasına rağmen sadece kaloriyi sağlayanı şeker olarak değiştirdiğinde (bunu yaparken de abur cubur yerine sağlıklı olduğu düşünülen kaynakları tercih ederek) bütün bunlar oldu.
 Belgeselden Şekerle İlgili Çarpıcı Bilgiler
📌 4 kişilik ortalama bir Avusturalyalı aile bir haftada tükettikleri şekeri satın almak zorunda kalsalar süpermarkete gidip 6 tane 1 kiloluk şekeri raftan alıp eve götürüp hepsini bir haftada yemeli.
📌  Günümüzde şeker o kadar yaygın ki şeker içeren tüm ürünler süpermarketin raflarından kaldırılsa ürünlerin sadece %20 si kalırdı.
📌 Şekerin kısa tarihçesini ve nasıl olup da özellikle 1955 lerden itibaren şeker kullanımının bu denli arttığını anlatıyor.1970 lerden itibaren yağın günah keçisi ilan edilmesiyle şeker onurlandırılmış, “ yağsız yemek sağlıklıdır” fikri kurumsallaştırılırken kalorinin yeri şekerle doldurulmuş. Tüketici de bu tadı sevmiş. Ancak vücudumuz  rafine şekerin bu ani artışıyla başa çıkabilecek şekilde kurulmadı.
📌 Glukoz: ekmek ,makarna, sebze ve tahıl Laktoz: memelilerin aldığı ilk şeker Anne sütünde, inek sütünde,  peynirde, yoğurtta bulunur. Sükroz: kahve ve çayımızdaki şekerdir. Sükroz da glikoz ve früktozdan oluşur.
📌 Früktoz eskiden çok nadir bulunurdu. Meyvede, sebzede ve balda. Şimdi ise her yerde.
📌 İçecekler tsunami etkisi gibi ani bir enerji hissi yaratırlar. Karaciğere büyük bir şeker dalgası ulaşır.
📌 Şeker vücuda girince ikiye ayrılır. Fruktoz ve glikoz. İkisi de karaciğere gider. Karaciğerde glikoz ya çabukça enerjiye çevrilerek kullanılır. Ya da yedek pil gibi sonrası için depolanır. Şekerin früktoz kısmı ise çok farklıdır. Karaciğerin früktozu düzenleme işlevi yoktur. Çünkü früktoz doğada az bulunur. O da gereğine bakmaksızın früktozu kan dolaşımından püskürtür. Tüm boş piller doluysa da şekeri hemen yağa dönüştürür. Bu yağın bir kısmı ciğerde kalır. İnsülin direnci ve diyabet riskini artırır. Ayrıca, ciğerdeki bu yağ trigliserid olarak kan dolaşımına gönderilir. Bu da aşırı kilo , damar tıkanması ve kalp hastalıkları demek. Şeker, ekmek ve makarna gibi karbonhidratları yerken çok fazla glikoz üretiriz. İnsülin hormonu salgılanır. İnsülin hücrelerin kapısını açan anahtar gibidir.Böylece hücreler tüm glikozu emer. Kan dolaşımından temizler ve glikozu enerji olarak yakar. Kanda ne kadar glikoz varsa o kadar insülin salgılanır. Ancak bizim için önemli olan kandaki insülin glikozla uğraşırken  yağ hücrelerimize, yağa tutunmalarını söyler. Böylece yağ yakma aşamalarını yok eder. Yani çok şeker yiyerek yağı vücudumuza alıp karaciğer yağlanması yaratıyoruz. Artı, glikoz yüzünden yağ hücrelerimize yağa tutunmasını söyleyen  insülin seviyesi aynı kalıyor . İnsülin şekerle uğraşırken yağı yakamayız.
📌 Beyin ve vücut glikozla çalışır. Glikoz seviyesi bir inip bir çıkıyorsa  bir yüksek bir alçaksa yani sürekli dengesizse bu akli işlevimizin dengesini de etkiler. Örneğin lolipop gibi bir şekerleme yediğimizde kan şekerimiz hızla yükselir ve kendimizi mutlu hissederiz. Fakat insülin salgılanıp şeker hücrelere taşınınca kan şekeri hızla düşer. Bu düşüşle beyin artık mutlu olmaz beynine tekrar tatlı yemek gerektiği mesajını iletecek  adrenalin gibi stres hormonları sargılarız. Böylece eski halimize döneriz.Ruh halindeki değişimlerin sebebi bu.Adrenalin anksiyeteye sebep olur, panik atağı tetikler.
📌 Mc Donalds’ dan Coca Colayı çıkarıp meyveli içecekler koymanın sağlıklı olduğu düşünülüyor. Ama onlar da en az cola kadar şeker içeriyor.
📌 Fransa’da olan araştırmacı Serge Ahmed yaptığı çalışmalarda farelerin kokainden çok şekere ulaşmaya çalıştığını göstermiş. Bir yerlerde saklanan uyuşturucu satıcılarının aksine gıda devleri her yerde karşınıza çıkıyor. Bu gıda devlerinin toplantılarında ‘bağımlılık’ yasak kelimedir. Gıda devleri obezite ve hastalık konusunda ise ‘insanlar kendi gıda tercihlerini kendisi yapmalı’der.
📌 Yağdaki kalori miktarı şekerden çok daha fazladır.2 katı kadar. 1 gr yağ 9 kalori iken 1 gr şeker 4 kaloridir. Kalori hesabı yapınca şeker daha düşük kalorili çıkıyor.  Ama Damonun deneyi gösterdi ki aynı miktar kaloriyi sağlıklı yağ yerine şekerden aldığında karaciğeri yağlandı, göbeği çıktı, beyni puslandı, ruh hali bozuldu ve tok hissetmiyor. Bu nedenle şeker endüstrisi yağı kötüler ve insanları kalori hesabına zorlar. Şeker endüstrisi şunu dikte ediyor ‘kalori kaloridir’. Ama durum hiç de öyle değil.
📌 Kek, pasta, baklava gibi tatlı yiyeceklerin içinde şeker olduğunu zaten biliyoruz. Tehlikeli olan gelişme, şekerin artık yerli yersiz neredeyse bütün hazır gıdaların içine koyulur hale gelişi... Bebek maması, mısır gevreği, sosis, mayonez, ketçap, pizza, hamburger ekmeği, kola, hazır meyve suyu gibi gıdalar şekerle tüketici gözünde daha çekici hale getiriliyor. Doğuştan tatlıya yatkınlığı olan insanoğlu da, farkında olmadan bu çekime kapılıyor ve satışlar artıyor. Gittikçe daha fazla satın alıyor, daha yiyoruz bu gıdaları.
📌 Şekere dair doğru mesajı almamamızın nedeni şekerin küresel ticari değerinin 50 milyar $ olması elbette.
📌 Anlık haz devrinde yaşıyoruz ve kimse hiç bir şey için beklemek istemiyor. Şekere eğilim biraz da bundan.
📌 http://www.sugarstacks.com   güzel bir site . Günlük hayatta sıkça tüketilen ürünlerin içlerindeki şeker miktarını sükroz, früktoz, mısır şurubu gibi ayrım yapmadan sadece şeker yüküne dikkat çekmek için küp şeker cinsinden göstermişler. Fotograflara göz atmanızı öneririm.
Tumblr media
Bu belgeseli izleyin çünkü, bu videodan sonra artık en azından sağlıklı bir alternatif diye çocuğunuzun beslenmesine “süt dilimi” koyup bebeğinize cicili ambalajlardaki bol vitaminli meyveli yoğurdu yedirirken, cola içmeyip aromalı maden suyunu lıkır lıkır tüketirken, nesfitlerle cornflakeslerle kahvaltı yapıp karışık meyve suları ile serinlerken, salatalarınızın üzerine nar ekşisini , hazır salata soslarını, mayonezi boca ederken, diyet yoğurt ve süt tüketirken, akşamları tv karşısında 2 kilo meyve yerken iki defa düşünürsünüz. İzleyin çünkü deli bir düzen var ve tek kurtuluş bilinçli bir tüketici olmak.
Bunları okuyunca “şekere yani karbonhidrata hiç mi ihtiyacımız yok?” diye düşünebilirsiniz. Elbette ihtiyacımız var fakat bu miktar düşündüğümüzden ve alıştığımızdan daha az. Hele bir de fiziksel aktivitemiz düşükse.
Özetle insanlık olarak şeker konusunda başımız büyük dertte. Vazgeçmek için artık daha fazla geç kalmayın. Sevdiklerinizin ve çocukların da bu konudaki farkındalığını artırmak için bu belgeseli izlemesini umarım sağlayabilirsiniz. 
Şekersiz ve eğlenceli bir hafta sonu dilerim.
Sevgiler.
49 notes · View notes
neiyigelirportali-blog · 5 years ago
Text
Turşu suyu ile hızlı zayıflama yöntemi! Turşu suyu ile metabolizma nasıl hızlandırılır?
Sofralardan eksik etmediğimiz lezzetler arasında kıtır kıtır tazeliği ile severek yenen turşuları diyette zayıflamayı kolaylaştırdığını biliyor muydunuz? Velev alışılagelmiş turşu yiyerek velev turşu suyu içerek metabolizmanızı hızlandırarak kolay yoldan kilo kaybı yaşayabilirsiniz. Evet turşu suyu zayıflamak için ne kadar içilmeli? Hanede turşu suyu nasıl yapılır? Turşunun yararları neler? Hangi turşuda kaç kalori var? Turşu yiyerek nasıl zayıflanır? İşte turşunun metabolizma hızlandırmadaki tesiri ve besin bedelleri…
Yaz kış demeden her mevsim sofralarda aranan ve vazgeçilemeyen lezzetlerden birisi de hiç elbet ki lezzetli mi lezzetli turşulardır. Çoğumuzun hayır diyemeyeceği seçili yiyecek cinslerinden olan turşunun tıpkı kendisi kadar suyu da seviliyor. Turşusunun munfasıl suyunun farklı şifası olan bu eksiksiz lezzet en çok kilo meselesi olan kimselerin başını karıştırıyor. Diyette turşu yemenin zayıflamayı kolaylaştırdığı mı yoksa tam bilakis kilo aldırdığı mı en çok tereddüt edilen mevzular arasında birinci sırada. Araştırmalardan elde edilen haberlere nazaran, meskende hazırlanıp doğal ve sağlıklı yollarla kurulan turşuların metabolizma suratı üzerinde tesiri büyüktür. Her besinde olduğu üzere natürel ki ziyadesinin da yarardan çok zarar sağladığı kaçınılmaz bir gerçektir. Turşunun kilo verdirdiğine ait ortaya çıkan malumatlar sonucunda diyet listelerinin en çok aranılan besinleri arasında olan turşunun kilolar üzerindeki tesirini sizlere araştırdık. Pekala diyette turşu yenir mi? Aç karna turşu suyu içmek zayıflatır mı? Turşunun yararları ve zararları neler? Turşu suyu ile kilo verilir mi? Konutta turşu nasıl yapılır? Hangi turşuda kaç kalori var?
DİYETTE TURŞU YENİR Mİ? TURŞU ZAYIFLATIR MI KİLO MU ALDIRIR?
Kilo vermek isteyen bir kimsenin diyet programı boyunca turşu yiyip yiyemeyeceği en çok merak edilenler arasındadır. Zayıflama konusunda olumlu cephede tesirlerinin olduğu bilinen turşu içerisinde yüksek ölçüde lif barındırır. Münhasıran de salatalık ve biber turşuları doğal içerikli olduğu için diyette tüketilebilecek en alternatif yiyeceklerdendir. Elbette ölçülü olmak kaydı ile yenebilecek turşu tüketiminde hudut aşıldığı vakit turşunun kilo aldırdığı ortaya çıkacaktır.
Ara öğünlerde yenebilecek olan turşu ana öğünlerde daha az yemenize yardımcı olacak ve iştah kapatıcı özelliğe sahiptir.
TURŞU NASIL ZAYIFLATIR? TURŞUNUN KİLO VERMEDEKİ YARARLARI
Diyette turşu tüketimini arttırmaya yönelik en tesirli sonuçlardan birisi de iştah kapatıcı olması özelliğinden fazla vücudu temizlemesidir. Bilhassa de bağırsaklarda biriken toksinleri uzaklaştırarak daha faal ve süratli bir sindirim sağlayan turşu doğal probiyotik aslıdır. Bu yararlı probiyotiklerin en güçlü tesiri de sindirimi güçlendirmesidir. Turşunun vücut üzerindeki en değerli olumlu tesirlerinden birisi de bağırsaklardaki tembelliği engelleyerek daha tesirli bir boşaltım ve metabolizma hızlandırmasıdır.
Besinlerin midede birbirlerinden daha kolay ayrışmasına yardımcı olan turşu, bilhassa de göbek ve basen eritmede olumlu sonuçları beraberinde getirebilmektedir. Yemekten evvel yendiğinde iştah kesen ve böylece de daha az yemeyi teşvik eden harika yiyeceklerdendir.
TURŞU METABOLİZMAYI HIZLANDIRIR MI?
Vücut üzerindeki metabolizma suratını neredeyse ikiye katlayan turşular, metabolizmanı yavaş çalışmasının önüne geçerek daha kısa müddette daha ziyade kalori yakmaya neden olur. Daha süratli çalışan bir metabolizma ile çok daha kolay kilo verip yağ yakabilirsiniz. Fermente olan turşular içerisinde bulundurdukları yararlı bakterilerle bağırsaktaki zararlı bakterileri yok eder.
HANGİ TURŞU DA NE KADAR KALORİ VAR? TURŞU ÇEŞİTLERİNE NAZARAN KALORİ
SALATALIK TURŞUSU KALORİ ÖLÇÜSÜ:
1 tane orta porsiyon salatalık turşusu: 4 kalori 1 salatalık turşusu: 2 kalori 100 gram salatalık turşusu: 7 kalori 250 gram salatalık turşusu: 18 kalori 500 gram kornişon turşu: 35 kalori
ACI BİBER TURŞUSU KALORİ ÖLÇÜSÜ:
1 tane orta porsiyon acı biber turşusu: 0 kalori 1 tane büyük acı biber turşusu: 1 kalori 100 gram acı biber turşusu: 24 kalori 250 gram acı biber turşusu: 60 kalori 500 gram acı biber turşusu: 120 kalori
LAHANA TURŞUSU KALORİ ÖLÇÜSÜ:
1 tane orta porsiyon lahana turşusu: 15 kalori 1 tane lahana turşusu: 0 kalori 100 gram lahana turşusu: 17 kalori 200 gram lahana turşusu: 33 kalori 500 gram lahana turşusu: 83 kalori
KARIŞIK TURŞU KALORİ ÖLÇÜSÜ:
1 tane küçük porsiyon karışık turşu: 54 kalori 100 gram karışık turşu: 36 kalori 200 gram karışık turşu 72 kalori 500 gram karışık turşu 180 kalori
TURŞU SUYU KAÇ KALORİ?
1 tane orta porsiyon turşu suyu: 18 kalori 100 gram turşu suyu: 12 kalori 200 gram turşu suyu: 30 kalori 500 gram turşu suyu: 60 kalori
TURŞU SUYU ZAYIFLATIR MI? TURŞU SUYU İLE NASIL KİLO VERİLİR?
Doğal prebiyotik menşesi olan turşular kadar suyu da kıymetli. Ödem attırıcı bir özelliğe sahip olan turşu suyu sistemli ve ölçülü tasarrufuyla yağ yakımını kolaylaştırmaktadır. İçerisindeki tuz ölçüsüne orantıyla dikkat edilmesi gereken turşu suyunda bir çay bardağı ya da 3/4 su bardağı kadar tüketim önerilmektedir. Tansiyon rahatsızlıklarına rağmen muhakkak diyetisyen ya da tabip denetiminde ilerlenmesi gereken turşu diyetinde dikkat etmeniz gereken kimi hususlar var. Diyette turşu suyu tüketiminde nelere dikkat edilmeli? İşte o unsurlar…
1- İçerisindeki asitlerle süratli kilo verebileceğiniz turşularda tuz nispetine dikkat etmelisiniz. 2- Sirke ve limon tuzu özelliği ile ödem atmanız hızlanacağı için denetimli içmelisiniz. 3- Turşu suyunun çokça tüketimi mideye zarar verebilir. 4- Tansiyonu çıkan kimselerde yapılan birinci müdahalelerden biri de turşu suyu içirmektir. 5- Sirkeli turşu suları midede yanmayı tetikleyebilir.
TURŞU MU YOKSA TURŞU SUYU MU DAHA YARARLI?
Rastgele bir gıdayı uzun vade bozulmadan koruma edebilmek için kullanılan tuz, kişinin kan basıncını arttırarak tansiyonun çıkmasına yol açar. Günümüzdeki birden fazla kişiler tansiyon düşüklüğünde turşunun yeterli geldiğini bilmektedir. Ama, yapılan çalışmalar tansiyonu düşük insanlara turşu konumuna turşu suyunu vermenin daha tesirli olduğunu göstermiştir.
Kan basıncının yükselmesiyle damarlar esnekliğini yitirerek plak isimli yağ tabakalarını oluşturur. Bu durum da damar sertliğinin en değerli faktörlerindendir. Aşırı ölçüde turşuyu seven ve tüketen bireylerde, hipertansiyon görülme ihtimali başkalarına nazaran daha çokça olduğundan ötürü tansiyon hastaları mümkün olduğunca az sayıda turşu tüketmemelidir.
TURŞU SUYU NASIL HAZIRLANIR? KONUTTA TURŞU SUYU IMALATI:
MATERYALLER:
1 litre içme suyu (5 su bardağı) 4 yemek kaşığı turşuluk iri tuz 1 – 2 adet kesme şeker 1 yemek kaşığı nohut 1, 5 çay bardağı beyaz sirke 6 – 7 diş sarımsak
YAPILIŞI:
İçi büyük ve geniş bir kaba 5 bardak kadar içme suyu koyun. 4 yemek kaşığı tuz döküp uygunca eriyene kadar karıştırın. Daha sonra kesme şekerleri, limon tuzunu ve sirkeyi koyun. Nohut ve sarımsakları ekleyip karıştırın. Tam ölçülü turşu suyunuz hazır!
TURŞU SUYUNUN BESİN BEDELLERI: (1 BARDAK/ 200 ml.)
Karbonhidrat (g): 3,63
Protein (g): 1,93
Yağ (g): 0,20
Lif (g): 0,31
Kalsiyum (mg): 26,00
Potasyum (mg): 200,00
Sodyum (mg): 372,00
Kolesterol (mg): 0,00
Vitamin A (IU): 334,00
Vitamin C (mg): 19,83
Demir (mg): 0,99
Turşu suyu ile hızlı zayıflama yöntemi! Turşu suyu ile metabolizma nasıl hızlandırılır?
0 notes
sevgililergunuhediyesi1 · 5 years ago
Text
New Post has been published on Orjinal Biber Hapı
New Post has been published on http://biberhapi-satinal.net/biber-hapi-3/
BİBER HAPI
Fazla kilolalardan kurtulmanın çaresi artık meksikada ! Meksika da yetişmekte olan bu biberler, Metebolizmayı hızlandırarak ağır yüklerin altına girmeden terlemeden yorulmadan kilo vermenize olanak sağlar. Öncelikle Meksikalı halkın formda kalmak için kullanılan bu biber artık neredeyse Dünya’ nın her yerinde zayıflama hapı olarak vitrinlerde ki yerini almaya başladı. Yani biber hapi zayıflamaya ve formda kalmayı sağlayan bir gıda takviyesidir(zayıflama hapıdır). İsminden de anlaşıldığı üzere biber hapı doğal bir gıda takviyesidir. Doğal yollardan kilo vermek biber hapıyla birlikte artık çok kolaylaşıyor. Biber Hapı Aynı zamanda sindirim ve dolaşım sistemi üzerinde etkili olan biber hapı sayesinde vücudunuzda biriken yağ atıkları ve gereksiz toksinlerden kurtulabilirsiniz. Biber hapının kullanımından bahsedecek olursak ; Sabah kahvaltıdan önce bol suyla bir kapsül Biber hapı kullanmalısınız. Hapı yuttuktan sonra gün içerisinde mutlaka 2 ila 3 litre arasında su tüketimi yapmanız gerekir. Biber hapının etkisi olan tokluk hissi sizin yemek yememe iştah kesme durumları yüzünden yemek yememezlik yapmayınız gün içerisinde bünyenizi düzende tutmak için vücüdunuzun sağlığı için gerekli besinleri mutlaka yemek yemelisiniz. Biber hapının (zayıflama hapının) herhangi bir yan etkisi yoktur. Fakat kimlerin kullanamayacağı konusunda biraz daha bilgi vermem gerekirse. Hamile ve emziren bayanların , karaciğer, kalp ve böbrek rahatsızlığı bulunanlar, yüksek tansiyonlu hastalar, Ülser veya Gastrit şikayeti olanların kullanmaması gerekir. Ve alkolle kullanmamanızı tavsiye ederim.
Biber hapı sizleri hayatınız boyunca forma sokma ve fazla kilolarınızdan kurtulma imkanını sizlere sunar. Sahip olduğu tamamen doğal ve bitkisel içeriği sayesinde herhangi bir ek sağlık sorununa ya da farklı bir probleme de neden olmaz. Bu sayede fazla kilolarınız obeziteye dönüşmeden önce kısa süre içerisinde ideal kilonuza ulaşmanız mümkün durumda olur.
Üstelik, biber hapı sizlere sadece geçici olarak kilo verme imkanı sunmaz. Kalıcı bir biçimde kilo vermenizi ve verdiğiniz tüm kiloları rahatlık ile korumanızı sağlar ki bu sayede hayatınızın kalanını sağlıklı ve formda geçirme imkanı bulursunuz. Peki, biber hapı sadece kilo mu verdirir? Tabi ki hayır! biber hapı sayesinde vücudunuzun içerisinde yer alan tüm fazla yağlardan da rahat ve sorunsuz bir biçimde kurtulma imkanı bulabilirsiniz.
biber hapı sizleri hayatınız boyunca forma sokma ve fazla kilolarınızdan kurtulma imkanını sizlere sunar. Sahip olduğu tamamen doğal ve bitkisel içeriği sayesinde herhangi bir ek sağlık sorununa ya da farklı bir probleme de neden olmaz. Bu sayede fazla kilolarınız obeziteye dönüşmeden önce kısa süre içerisinde ideal kilonuza ulaşmanız mümkün durumda olur.
Üstelik, biber hapı sizlere sadece geçici olarak kilo verme imkanı sunmaz. Kalıcı bir biçimde kilo vermenizi ve verdiğiniz tüm kiloları rahatlık ile korumanızı sağlar ki bu sayede hayatınızın kalanını sağlıklı ve formda geçirme imkanı bulursunuz. Peki, biber hapı sadece kilo mu verdirir? Tabi ki hayır! biber hapı sayesinde vücudunuzun içerisinde yer alan tüm fazla yağlardan da rahat ve sorunsuz bir biçimde kurtulma imkanı bulabilirsiniz. Bu sayede de en kısa süre içerisinde vücudunuz pürüzsüz ve mükemmel bir hâl alır. Biliyoruz ki; bu aşama da bir çok bayan fazla yağlardan kurtulmak adına yağ yakma yöntemlerinin hemen hepsini denemekte hatta ameliyat şeklinde ki tıbbi yöntemleri bile tercih etmektedir. Oysa ki; düzenli olarak biber hapı kullanmanız sizlere bu aşama da tamamen yardımcı olacak ve forma sokarak, tüm yağlarınızdan kurtulmanızı sağlayacaktır.
Bu aşamada ise; sitemiz üzerinden çok rahat ve sorunsuz bir biçimde biber hapı siparişi verebilir ve en kısa süre içerisinde forma girebilirsiniz. Üstelik, yurt içerisine ya da yurt dışına çok rahat ve sorunsuz bir biçimde ürün teslimatı yapmaktayız.
0 notes
tarifimvar-blog · 6 years ago
Text
Taze Fasülye Dizmesi
https://www.tarifimvar.net/?p=24104 Taze Fasülye Dizmesi - https://www.tarifimvar.net/?p=24104 Fasülye Dizmesi Nasıl Yapılır ? Taze fasülyenin tam zamanı ve her çeşitini sık sık yapıyorum.Bu zeytinyağlı fasülye dizmesine yine sık yaptıklarımdan.Hem göze hem damağa hitap eden zeytinyağlılardan biri.Bu sıcak havalarda hafifi ve lezzetli sebze yemekleri,zeytinyağlılar  daha fazla seviliyor ve aranıyor. Fasülye dizmesi bildiğimiz zeytinyağlı fasülye tarifiyle aynı ama sunum olarak çok hoş ve iştah kabartıyor. Tarife geçmeden önce yine fasülyeyle yaptığım birkaç tarif önerim var.Tıklayarak tariflerine ulaşabilirsiniz. Etli taze fasülye yemeği için buraya tıklayın. Dondurucuya fasülye atmak isteyenler buraya tıklayın. Konserve yapmak isteyenlerde buraya tıklayın lütfen Taze Fasülye Dizmesi İçin Malzemeler 500 Gr taze fasülye 3 Orta boy domates 2 Orta boy kuru soğan Ayrıca 1 küçük kuru soğan 3 Diş sarımsak 2 Adet kesme şeker Tuz ve karabiber Zeytinyağ(ölçü vermiyorum,isteğe göre bol zeytinyağlı ve az kullanabilirsiniz) Fasülye Dizmesi Nasıl Yapılır ? Taze fasülyenizi yıkayın süzdükten sonra uçlarını minik minik kesin atın ve eğer Ayşe kadın ,yani geniş fasülye kullanacaksanız fotoraftaki gibi uzunlamasına ortadan kesin. Derin ve yuvarlak tencerenizin  tam ortasına 1 adet kabuğu soyulmuş bütün soğanı yerleştirin. Tencerenin tabanına,soğanın etrafına fotoğraftaki gibi fasülyelerinizi ,tencerenin zeminini kapatacak şekilde dizin. Ayrı bir kapta 2 adet soğanı minik minik minik doğrayın. Domatesleride aynı şekilde minik minik doğrayın.Sarımsaklarıda aynı şekilde doğradıktan sonra,şekeri,tuzu,karbaiberi ve zeytinyağını döküp hepsini güzelse karıştırın. Bu karışımı tencerenin zeminine yerletirdiğiniz fasülyelerin üzerine kaşık kaşık bir miktar dökün. Sonra tekrar fasülyelerinizi dizin.Bu defa soğanın üzerinide fasülye dizerek kapatın. Tekrar karışımdan üzerine kaşıkla her yerine gelecek şekilde dökün ve yaydırın. Son olarak tekrar fasülyelerinizi dizip sıraladıktan sonra kalan sosu üzerine tekrar dökün ve tencerenin kapağını kapatıp,kısık ateşte,su ilave etmeden pişirin.Ocakta en kısık ateşte pişirirseniz su ilavesi yapmanıza gerek kalmıyor.Pişmesi biraz vakit alıyor ama kendi suyunda piştiği için nefis oluyor. Pişen fasülyeyi ocaktan alın ve üzerine tamamen kapatacak büyüklükte ve genişlikte düz bir tabakla kapatın ve çok dikkatlice ve hızlıca ters çevirin.(ÖNCELİKLE FASÜLYENİZİN ILIMASINI BEKLEYİN). ve servis edin. Fasülye miktarınıza göre tencerenizin büyüklüğü ve genişliği önemli.Uygun ölçülerde tencere kullanın.Ben 1 kilo fasülyeden yaptığım için orta boy karnıyarık tenceresi kullandım. Taze Fasülye Dizmesi yazısı ilk önce Hayat Cafe Kolay Yemek Tarifleri üzerinde ortaya çıktı. Source link
0 notes
kadincasagliklove · 6 years ago
Text
Mide Küçültme Ameliyatı Fiyatları Ve Sonrası Riskleri
New Post has been published on https://www.kadinaozelsirlar.com/mide-kucultme-ameliyati-fiyatlari-ve-sonrasi-riskleri/
Mide Küçültme Ameliyatı Fiyatları Ve Sonrası Riskleri
Mide küçültme yani tüp mide ameliyatı asıl olarak midenin %90 kadar kısmının alınmasıyla yapılan bir obezite tedavi yöntemidir. Günümüzde göbek bölgesinde büyük kesikler açmadan, mideye yakın bölgelerden küçük delikler açarak mideye ulaşılıp ameliyatın yapılması mümkündür. İşlemin sonucunda mide ince uzun bir tüp şekli aldığı için tüp mide ameliyatı olarak da bilinmektedir.
Ameliyat yaklaşık 50 dk kadar sürebilmektedir. Ameliyat sonrasında çok küçük porsiyonlar tüketiyor olsanız bile midenin gerginleşmesine ve aniden doyma hissine neden olaraktır. Bu ameliyatın kilo vermek konusunda diğer bir etkisi ise ghrelin hormonunun kanda ki oranının azalmasıdır. Bu durumda iştah algısı neredeyse ortadan kalkacaktır.
Mide Küçültme Ameliyatı Fiyatları
Tüp mide ameliyatı olan hastalar arasında en çok sorulan soru mide küçültme ameliyatı fiyatları ne kadar ? Bu durum şehirler arası değişiklik gösterse de ortalama 20 bin TL civarında seyrediyor. Ortalama bir ameliyatın sadece malzeme masrafları 5 Bin TL civarında seyrediyor bu masraf her bölge için geçerliyken. Büyük şehirler olan İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa ve Antalya gibi şehirlerde özel hastaneler çok daha yetenekli ve yüksek maaşlı doktorlar çalıştırıyor oldukları için bu şehirlerde miktarlar 25 bin TL bandına kadar çıkabiliyor. Ancak nispeten küçük şehirlerimizde Gaziantep, Samsun, Tekirdağ ve Adana gibi illerimizde ise fiyatlar 20 Bin TL bandını aşmıyor. Birde SGK tarafından karşılanarak ücretsiz bir şekilde yapılan tüp mide ameliyatları mevcut ancak bunun için obezite değerlerinin hayatı sınırı geçmiş olması gerekiyor. SGK bir ameliyatı karşılayacaksa keyfi değil, ölüm riski aramakta.
Mide Küçültme Ameliyatı Kilo Sınırı
Tüp mide ameliyatı için kilodan önce doktorlar tarafından bakılan 2 önemli husus var. Bunlardan birincisi vücut kitle indeksi değerinizin 40 veya üzeri olması, ikincisi ise obezitenin dolaylı veya doğrudan neden olduğu 35 hastalığınızın bulunuyor olması. Ayrıca uzun zamandır obezite ile mücadele edip sonuç alamıyorsanız yine tüp mide ameliyatı olabilecek kişiler arasında yer alabilirsiniz. Farklı doktorlar veya hastaneler yine bu ameliyatı gerçekleştirmek için alkol bağımlılığını da bir koşul olarak sunabiliyorlar. Yani mide küçültme ameliyatı kilo sınırı olarak net bir kilo olmamakla birlikte birden çok etken bu durumu etkileyebilmekte.
Mide Küçültme Ameliyatı Sonrası
Tüp mide ameliyatının popüler olmasında tek etken midenin küçülmesiyle birlikte gelen az yemek ve kilo vermek değildir. Mide küçültme ameliyatı sonrası hormonal değişiklikler ile birlikte metabolizma hızının artması. Metabolizma hızının artmasıyla birlikte önceden yaptığınız diyetlerin aynısını yapıyor olsanız bile önceye göre 2 kat daha fazla kilo verebilir duruma gelirsiniz. Tüp mide ameliyatı sonrası insülin direnciniz ameliyathanenin kapısından çıktığınız andan itibaren düşmeye başlar. Buna bağlı olarak şeker hastalığının ve yüksek tansiyonun büyük ölçüde önüne geçilmiş olur. Tüp mide ameliyatı “Mide küçüldü az yiyerek kilo verilecek” mantığından daha fazlası aslında, az gıda ile beyinden salgılanan  endorfin(mutluluk hormonu) oranını artıyor. Önceden yaptığınız ve size yetmeyen diyet öğünleri tüp mide ameliyatı sonrasında sizlere yeter bir duruma geliyor.
Mide Küçültme Ameliyatı Riskleri
Televizyonların ana haber kuşaklarında gördüğümüz “tüp mide ameliyatı sonucunda öldü” haberleri son zamanlarda artış gösterdi. Bunun en büyük nedeni, bu ameliyatın diğer karın içi ameliyatlardan çok daha fazla sayıda yapılıyor olmasından kaynaklı. Tüp mide ameliyatının diğer karın içi ameliyatlarından daha az veya fazla bir riski yoktur. Mide küçültme ameliyatı riskleri, kalın bağırsak ameliyatları, safra kesesi ameliyatları veya diğer mide ameliyatlarından farklı değildir.
Diğer Ameliyatlardan farklı olarak, tüp mide ameliyatının kendine has riski; midenin kesilerek birleştirildiği bölgeden sızmalar olmasıdır. Mide kesildikten sonra 25 ile 30 cm arasında değişen bir uzunlukta kesme ve dikiş yüzeyi oluşmakta. Ameliyatı takip eden 5 ile 10 gün sonrasında milimetrik noktalarda açılacak olan delikler, mide sıvılarını ve yediklerimizi sızdırarak karın içerisinde iltihaplanma oluşturabilir. Bu durum tüp mide ameliyatı olan hastaların %1 kadarında görünmekte. Bu kaçak dediğimiz durum, tecrübeli ekipler tarafından zamanında tanımlanırsa tedavi edilmesi kolaydır.
Mide Küçültme Ameliyatı Olan Ünlüler
Mide küçültme ameliyatının ülke gündemine gelmesinde en büyük etken bu ameliyat ile başarı sağlayan bir kaç ünlü isim oldu. Tüp mide ameliyatı olan insanlar bu ünlüleri merak ediyor ve tecrübelerinden yararlanmak istiyor olabilir. İşte mide küçültme ameliyatı olan ünlüler;
Okan Karaca – Yaklaşık 65 kilo vermiş durumda.
Linet – 42 Kilo verdi
Hamdi Alkan – 40 Kilo verdi
Işın Karaca – 40 kusur kilo verdi
Kaan Kural – 80 Kilodan fazla kilo verdi
Ozan Orhon – Çok mide ameliyatı oldu ve ölümlerden döndü. İlk başta kelepçe ameliyatı geçiren ünlümüz en sonda mide küçültme ameliyatı olarak zayıflamayı başardı.
Ve Pelin Öztekin – bu ameliyatta en büyük başarı sağlayan ünlümüz 90 kiloya yakın bir kilo verdi ve genç yaşında güzelliğine kavuştu.
Sizlere son tavsiyemiz mide küçültme ameliyatı olmadan sağlıklı zayıflama yöntemlerini deneyerek, her hangi bir ameliyat olarak risk almadan zayıflamanız.
0 notes
kadindasaglikblog · 6 years ago
Text
Mide Küçültme Ameliyatı Fiyatları Ve Sonrası Riskleri
New Post has been published on https://www.kadinaozelsirlar.com/mide-kucultme-ameliyati-fiyatlari-ve-sonrasi-riskleri/
Mide Küçültme Ameliyatı Fiyatları Ve Sonrası Riskleri
Mide küçültme yani tüp mide ameliyatı asıl olarak midenin %90 kadar kısmının alınmasıyla yapılan bir obezite tedavi yöntemidir. Günümüzde göbek bölgesinde büyük kesikler açmadan, mideye yakın bölgelerden küçük delikler açarak mideye ulaşılıp ameliyatın yapılması mümkündür. İşlemin sonucunda mide ince uzun bir tüp şekli aldığı için tüp mide ameliyatı olarak da bilinmektedir.
Ameliyat yaklaşık 50 dk kadar sürebilmektedir. Ameliyat sonrasında çok küçük porsiyonlar tüketiyor olsanız bile midenin gerginleşmesine ve aniden doyma hissine neden olaraktır. Bu ameliyatın kilo vermek konusunda diğer bir etkisi ise ghrelin hormonunun kanda ki oranının azalmasıdır. Bu durumda iştah algısı neredeyse ortadan kalkacaktır.
Mide Küçültme Ameliyatı Fiyatları
Tüp mide ameliyatı olan hastalar arasında en çok sorulan soru mide küçültme ameliyatı fiyatları ne kadar ? Bu durum şehirler arası değişiklik gösterse de ortalama 20 bin TL civarında seyrediyor. Ortalama bir ameliyatın sadece malzeme masrafları 5 Bin TL civarında seyrediyor bu masraf her bölge için geçerliyken. Büyük şehirler olan İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa ve Antalya gibi şehirlerde özel hastaneler çok daha yetenekli ve yüksek maaşlı doktorlar çalıştırıyor oldukları için bu şehirlerde miktarlar 25 bin TL bandına kadar çıkabiliyor. Ancak nispeten küçük şehirlerimizde Gaziantep, Samsun, Tekirdağ ve Adana gibi illerimizde ise fiyatlar 20 Bin TL bandını aşmıyor. Birde SGK tarafından karşılanarak ücretsiz bir şekilde yapılan tüp mide ameliyatları mevcut ancak bunun için obezite değerlerinin hayatı sınırı geçmiş olması gerekiyor. SGK bir ameliyatı karşılayacaksa keyfi değil, ölüm riski aramakta.
Mide Küçültme Ameliyatı Kilo Sınırı
Tüp mide ameliyatı için kilodan önce doktorlar tarafından bakılan 2 önemli husus var. Bunlardan birincisi vücut kitle indeksi değerinizin 40 veya üzeri olması, ikincisi ise obezitenin dolaylı veya doğrudan neden olduğu 35 hastalığınızın bulunuyor olması. Ayrıca uzun zamandır obezite ile mücadele edip sonuç alamıyorsanız yine tüp mide ameliyatı olabilecek kişiler arasında yer alabilirsiniz. Farklı doktorlar veya hastaneler yine bu ameliyatı gerçekleştirmek için alkol bağımlılığını da bir koşul olarak sunabiliyorlar. Yani mide küçültme ameliyatı kilo sınırı olarak net bir kilo olmamakla birlikte birden çok etken bu durumu etkileyebilmekte.
Mide Küçültme Ameliyatı Sonrası
Tüp mide ameliyatının popüler olmasında tek etken midenin küçülmesiyle birlikte gelen az yemek ve kilo vermek değildir. Mide küçültme ameliyatı sonrası hormonal değişiklikler ile birlikte metabolizma hızının artması. Metabolizma hızının artmasıyla birlikte önceden yaptığınız diyetlerin aynısını yapıyor olsanız bile önceye göre 2 kat daha fazla kilo verebilir duruma gelirsiniz. Tüp mide ameliyatı sonrası insülin direnciniz ameliyathanenin kapısından çıktığınız andan itibaren düşmeye başlar. Buna bağlı olarak şeker hastalığının ve yüksek tansiyonun büyük ölçüde önüne geçilmiş olur. Tüp mide ameliyatı “Mide küçüldü az yiyerek kilo verilecek” mantığından daha fazlası aslında, az gıda ile beyinden salgılanan  endorfin(mutluluk hormonu) oranını artıyor. Önceden yaptığınız ve size yetmeyen diyet öğünleri tüp mide ameliyatı sonrasında sizlere yeter bir duruma geliyor.
Mide Küçültme Ameliyatı Riskleri
Televizyonların ana haber kuşaklarında gördüğümüz “tüp mide ameliyatı sonucunda öldü” haberleri son zamanlarda artış gösterdi. Bunun en büyük nedeni, bu ameliyatın diğer karın içi ameliyatlardan çok daha fazla sayıda yapılıyor olmasından kaynaklı. Tüp mide ameliyatının diğer karın içi ameliyatlarından daha az veya fazla bir riski yoktur. Mide küçültme ameliyatı riskleri, kalın bağırsak ameliyatları, safra kesesi ameliyatları veya diğer mide ameliyatlarından farklı değildir.
Diğer Ameliyatlardan farklı olarak, tüp mide ameliyatının kendine has riski; midenin kesilerek birleştirildiği bölgeden sızmalar olmasıdır. Mide kesildikten sonra 25 ile 30 cm arasında değişen bir uzunlukta kesme ve dikiş yüzeyi oluşmakta. Ameliyatı takip eden 5 ile 10 gün sonrasında milimetrik noktalarda açılacak olan delikler, mide sıvılarını ve yediklerimizi sızdırarak karın içerisinde iltihaplanma oluşturabilir. Bu durum tüp mide ameliyatı olan hastaların %1 kadarında görünmekte. Bu kaçak dediğimiz durum, tecrübeli ekipler tarafından zamanında tanımlanırsa tedavi edilmesi kolaydır.
Mide Küçültme Ameliyatı Olan Ünlüler
Mide küçültme ameliyatının ülke gündemine gelmesinde en büyük etken bu ameliyat ile başarı sağlayan bir kaç ünlü isim oldu. Tüp mide ameliyatı olan insanlar bu ünlüleri merak ediyor ve tecrübelerinden yararlanmak istiyor olabilir. İşte mide küçültme ameliyatı olan ünlüler;
Okan Karaca – Yaklaşık 65 kilo vermiş durumda.
Linet – 42 Kilo verdi
Hamdi Alkan – 40 Kilo verdi
Işın Karaca – 40 kusur kilo verdi
Kaan Kural – 80 Kilodan fazla kilo verdi
Ozan Orhon – Çok mide ameliyatı oldu ve ölümlerden döndü. İlk başta kelepçe ameliyatı geçiren ünlümüz en sonda mide küçültme ameliyatı olarak zayıflamayı başardı.
Ve Pelin Öztekin – bu ameliyatta en büyük başarı sağlayan ünlümüz 90 kiloya yakın bir kilo verdi ve genç yaşında güzelliğine kavuştu.
Sizlere son tavsiyemiz mide küçültme ameliyatı olmadan sağlıklı zayıflama yöntemlerini deneyerek, her hangi bir ameliyat olarak risk almadan zayıflamanız.
0 notes
kadinaozelsrlar · 6 years ago
Text
Mide Küçültme Ameliyatı Fiyatları Ve Sonrası Riskleri
https://www.kadinaozelsirlar.com/mide-kucultme-ameliyati-fiyatlari-ve-sonrasi-riskleri/
Mide Küçültme Ameliyatı Fiyatları Ve Sonrası Riskleri
Mide küçültme yani tüp mide ameliyatı asıl olarak midenin %90 kadar kısmının alınmasıyla yapılan bir obezite tedavi yöntemidir. Günümüzde göbek bölgesinde büyük kesikler açmadan, mideye yakın bölgelerden küçük delikler açarak mideye ulaşılıp ameliyatın yapılması mümkündür. İşlemin sonucunda mide ince uzun bir tüp şekli aldığı için tüp mide ameliyatı olarak da bilinmektedir.
Ameliyat yaklaşık 50 dk kadar sürebilmektedir. Ameliyat sonrasında çok küçük porsiyonlar tüketiyor olsanız bile midenin gerginleşmesine ve aniden doyma hissine neden olaraktır. Bu ameliyatın kilo vermek konusunda diğer bir etkisi ise ghrelin hormonunun kanda ki oranının azalmasıdır. Bu durumda iştah algısı neredeyse ortadan kalkacaktır.
Mide Küçültme Ameliyatı Fiyatları
Tüp mide ameliyatı olan hastalar arasında en çok sorulan soru mide küçültme ameliyatı fiyatları ne kadar ? Bu durum şehirler arası değişiklik gösterse de ortalama 20 bin TL civarında seyrediyor. Ortalama bir ameliyatın sadece malzeme masrafları 5 Bin TL civarında seyrediyor bu masraf her bölge için geçerliyken. Büyük şehirler olan İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa ve Antalya gibi şehirlerde özel hastaneler çok daha yetenekli ve yüksek maaşlı doktorlar çalıştırıyor oldukları için bu şehirlerde miktarlar 25 bin TL bandına kadar çıkabiliyor. Ancak nispeten küçük şehirlerimizde Gaziantep, Samsun, Tekirdağ ve Adana gibi illerimizde ise fiyatlar 20 Bin TL bandını aşmıyor. Birde SGK tarafından karşılanarak ücretsiz bir şekilde yapılan tüp mide ameliyatları mevcut ancak bunun için obezite değerlerinin hayatı sınırı geçmiş olması gerekiyor. SGK bir ameliyatı karşılayacaksa keyfi değil, ölüm riski aramakta.
Mide Küçültme Ameliyatı Kilo Sınırı
Tüp mide ameliyatı için kilodan önce doktorlar tarafından bakılan 2 önemli husus var. Bunlardan birincisi vücut kitle indeksi değerinizin 40 veya üzeri olması, ikincisi ise obezitenin dolaylı veya doğrudan neden olduğu 35 hastalığınızın bulunuyor olması. Ayrıca uzun zamandır obezite ile mücadele edip sonuç alamıyorsanız yine tüp mide ameliyatı olabilecek kişiler arasında yer alabilirsiniz. Farklı doktorlar veya hastaneler yine bu ameliyatı gerçekleştirmek için alkol bağımlılığını da bir koşul olarak sunabiliyorlar. Yani mide küçültme ameliyatı kilo sınırı olarak net bir kilo olmamakla birlikte birden çok etken bu durumu etkileyebilmekte.
Mide Küçültme Ameliyatı Sonrası
Tüp mide ameliyatının popüler olmasında tek etken midenin küçülmesiyle birlikte gelen az yemek ve kilo vermek değildir. Mide küçültme ameliyatı sonrası hormonal değişiklikler ile birlikte metabolizma hızının artması. Metabolizma hızının artmasıyla birlikte önceden yaptığınız diyetlerin aynısını yapıyor olsanız bile önceye göre 2 kat daha fazla kilo verebilir duruma gelirsiniz. Tüp mide ameliyatı sonrası insülin direnciniz ameliyathanenin kapısından çıktığınız andan itibaren düşmeye başlar. Buna bağlı olarak şeker hastalığının ve yüksek tansiyonun büyük ölçüde önüne geçilmiş olur. Tüp mide ameliyatı “Mide küçüldü az yiyerek kilo verilecek” mantığından daha fazlası aslında, az gıda ile beyinden salgılanan  endorfin(mutluluk hormonu) oranını artıyor. Önceden yaptığınız ve size yetmeyen diyet öğünleri tüp mide ameliyatı sonrasında sizlere yeter bir duruma geliyor.
Mide Küçültme Ameliyatı Riskleri
Televizyonların ana haber kuşaklarında gördüğümüz “tüp mide ameliyatı sonucunda öldü” haberleri son zamanlarda artış gösterdi. Bunun en büyük nedeni, bu ameliyatın diğer karın içi ameliyatlardan çok daha fazla sayıda yapılıyor olmasından kaynaklı. Tüp mide ameliyatının diğer karın içi ameliyatlarından daha az veya fazla bir riski yoktur. Mide küçültme ameliyatı riskleri, kalın bağırsak ameliyatları, safra kesesi ameliyatları veya diğer mide ameliyatlarından farklı değildir.
Diğer Ameliyatlardan farklı olarak, tüp mide ameliyatının kendine has riski; midenin kesilerek birleştirildiği bölgeden sızmalar olmasıdır. Mide kesildikten sonra 25 ile 30 cm arasında değişen bir uzunlukta kesme ve dikiş yüzeyi oluşmakta. Ameliyatı takip eden 5 ile 10 gün sonrasında milimetrik noktalarda açılacak olan delikler, mide sıvılarını ve yediklerimizi sızdırarak karın içerisinde iltihaplanma oluşturabilir. Bu durum tüp mide ameliyatı olan hastaların %1 kadarında görünmekte. Bu kaçak dediğimiz durum, tecrübeli ekipler tarafından zamanında tanımlanırsa tedavi edilmesi kolaydır.
Mide Küçültme Ameliyatı Olan Ünlüler
Mide küçültme ameliyatının ülke gündemine gelmesinde en büyük etken bu ameliyat ile başarı sağlayan bir kaç ünlü isim oldu. Tüp mide ameliyatı olan insanlar bu ünlüleri merak ediyor ve tecrübelerinden yararlanmak istiyor olabilir. İşte mide küçültme ameliyatı olan ünlüler;
Okan Karaca – Yaklaşık 65 kilo vermiş durumda.
Linet – 42 Kilo verdi
Hamdi Alkan – 40 Kilo verdi
Işın Karaca – 40 kusur kilo verdi
Kaan Kural – 80 Kilodan fazla kilo verdi
Ozan Orhon – Çok mide ameliyatı oldu ve ölümlerden döndü. İlk başta kelepçe ameliyatı geçiren ünlümüz en sonda mide küçültme ameliyatı olarak zayıflamayı başardı.
Ve Pelin Öztekin – bu ameliyatta en büyük başarı sağlayan ünlümüz 90 kiloya yakın bir kilo verdi ve genç yaşında güzelliğine kavuştu.
Sizlere son tavsiyemiz mide küçültme ameliyatı olmadan sağlıklı zayıflama yöntemlerini deneyerek, her hangi bir ameliyat olarak risk almadan zayıflamanız.
0 notes
makaleenet · 7 years ago
Text
türk kahvesi ile kilo vermek mümkün mü beyler
Tumblr media
Merhaba arkadaşlarım bugün sizlere Türk kahvesi yağ yakar mı ile ilgili yazımı paylaşacağım.Sosyal medya üzerinden gelen soruların büyük bir kısmı sade Türk kahvesi zayıflatır mı yönünde olduğu için bende bugün sizi aydınlatmak adına kahve içerek zayıflanabilir mi konusunu paylaşacağım.Sizlerde kahve ve kilo verme arasındaki ilişki ile ilgili düşüncelerinizi ve sorularınızı yorum yaparak bana sorabilirsiniz.Türk kahvesinin yağ yakma konusu halk arasında dolaşmasının nedeni metabolizmayı hızlandırıcı ve tok tutarak iştah kesme özelliğinden dolayıdır.Yoksa sadece Türk kahvesi içerek vücuttaki tüm yağları yakmak gibi bir şey söz konusu değildir.Bu konuda zaten yağ yakma ifadesi başlı başına yanlıştır bence.Çünkü bu şekilde söylendiği zaman insanlar ciddi ciddi kahve içtiklerinde yağların yandığını düşünüyorlar.Bu maalesef böyle olmuyor.Tabiki kahveyi hazmetmek için vücudumuz bir enerji harcıyor ve yağ yakıyor ama bu yaktığı yağ çok önemsenecek bir miktarda değildir.Bu nedenle sadece sade Türk kahvesi içerek kilo verme gibi girişimlerden uzak durarak sağlıklı zayıflama yollarını tercih etmek çok daha faydalıdır.Türk kahvesini doktor kontrolü altında yaptığımız bir diyette belli zamanlarda şekersiz olarak içerek metabolizmamızı bir tık hızlandırarak azda olsa yağ yakmaya katkı sağladığını söyleyebiliriz.Ancak asıl amacının iştah kesme ve metabolizma hızlandırma olduğunu unutmayalım.
http://www.kiloverdim.com/2018/05/turk-kahvesi-yag-yakar-mi.html
0 notes