#işitme engeli
Explore tagged Tumblr posts
netseocu · 1 year ago
Text
Sesin Gücü Piri İşitme ve AudioService
0 notes
haber-euro-turk · 4 months ago
Text
'Görülmeyen Dünya' sergisi Beykoz'da
Dünya üzerinde 40 milyon görme engelli ve 250 milyon görme sorunu yaşayan insan bulunuyor. Görülmeyen Dünya (World Unseen) adını verdiğini fotoğraf sergisiyle Canon, görme engeli veya kısıtı olan bireylerin fotoğrafı ve sanatı görme deneyiminin ötesine taşıyarak dokunma ve işitme gibi duyularıyla deneyimlemelerini sağlıyor. Aynı zamanda bu eşsiz sergi; görme engeli bulunmayan kişileri de sıradan…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
sigortacilik-haberleri · 1 year ago
Text
Tumblr media
AgeSA’dan Engelleri Aşan Bir Hizmet Daha Bireysel emeklilik ve hayat sigortası sektörünün lider kuruluşlarından AgeSA, sektörde bir ilk olan işitme engellilere yönelik görüntülü görüşme hizmetiyle eng...
0 notes
elazigsurmanset · 1 year ago
Text
AİLEM Engelsiz İletişim Merkezi Açıldı..
Tumblr media
AİLEM Engelsiz İletişim Merkezi açılışında konuşan Bakan Göktaş, 600 bini aşkın işitme kaybı yaşayan insanın hayatını kolaylaştıracaklarını söyledi. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, “AİLEM Engelsiz İletişim Merkezimizin sunduğu hizmetlerle, ülkemizdeki 900 bini aşkın işitme kaybı yaşayan insanımızın hayatını kolaylaştırmayı hedefliyoruz” diye konuştu. Bakan Göktaş, Bakanlık binasında düzenlenen törende yaptığı konuşmada, arz odaklı hizmet anlayışıyla halkı ihtiyaç duydukları her alanda desteklediklerini ifade etti. Özellikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2020 yılını Erişilebilirlik Yılı ilan etmesinin, engelsiz yaşam konusunda çalışmalara hız kazandırdığını hatırlatan Göktaş, “Bugün de işitme kaybı yaşayan insanlarımızın toplumsal katılımını daha da fazla desteklemek için hazırladığımız özel bir çalışmayı sizlerin takdirine sunacağız. AİLEM Engelsiz İletişim Merkezimizin sunduğu hizmetlerle, ülkemizdeki 900 bini aşkın işitme kaybı yaşayan insanımızın hayatını kolaylaştırmayı hedefliyoruz” şeklinde konuştu. AİLEM Engelsiz İletişim Merkezi Açıldı
57 İlde 78 İşaret Dili Tercümanı Görev Yapacak
Türkiye’de son 20 yılda işitme engelliler için sunulan sosyal hizmetlerle insanların hayatını büyük ölçüde kolaylaştırdıklarını dile getiren Göktaş, şu an 57 ilde toplam 78 Türk işaret dili tercümanıyla hizmet verdiklerini, tercümanların son 3 yılda, tapu, belediye, valilik, noter, banka, sağlık gibi alanlarda işitme engellilere yaklaşık 4 bin 500 çeviri hizmeti sağladığını aktardı.
“Merkezimize hem web hem de mobil uygulama üzerinden ulaşılabiliyor”
Bakan Göktaş, Aile Çocuk dergisini, işitme ve görme engelli çocuklar için web ortamında gerekli düzenlemeleri yaparak erişime açtıklarını söyledi. Türk işaret dilini öğrenmek ve geliştirmek isteyenler için 2017’de yaklaşık 11 bin 500 videodan oluşan Güncel Türk İşaret Dili Sözlüğünü web sayfasını yayınladıklarını dile getiren Göktaş, bugüne kadar sözlüğe 150 farklı ülkeden 4,5 milyondan fazla erişim sağlandığını kaydetti.  AİLEM Engelsiz İletişim Merkezinin, işitme engeli olan veya olmayan bütün vatandaşların birbirini duyup anlaşabileceği çok özel imkanlar sunduğunu aktaran Göktaş, şöyle devam etti: “Merkezimiz Türk işaret dilini kullanan herkes için ortak bir iletişim merkezi haline dönüşüyor. İletişim merkezimize hem web hem de mobil uygulama üzerinden ulaşılabiliyor. Tek tuşla Türk İşaret Dili Tercümanlarına ulaşılabiliyor. Merkezimizde öncelikle işitme engelli vatandaşlarımızın ihtiyaç duydukları bilgilere erişimi sağlanmakta. Aynı zamanda işitme engeli olan vatandaşların tercüman eşliğinde, diledikleri kişilerle konferans şeklinde görüşmeleri de mümkün. Örneğin çocuğunun öğretmenine ulaşmak isteyen bir veli, müdürü ile görüşmek isteyen bir çalışan veya iş başvurusunda bulunmak isteyen işitme engelli bir vatandaşımız merkezimizi arayarak görüntülü olarak çeviri hizmeti alabilecektir. Böylelikle işitme engelli vatandaşlarımız toplumsal hayata tam ve etkin bir şekilde katılacaktır”
AİLEM Engelsiz İletişim Merkezine Canlı Bağlandı
Göktaş, Engelsiz İletişim Merkezinin insanların arasında sağlam bir köprü kuracağına işaret etti. İşitme engelli velisi olan bir öğretmen, işitme kaybı hastası olan bir doktorun da tercümanlardan destek alabileceğini belirten Göktaş, AİLEM Engelsiz İletişim Merkezinin vatandaşlar arasındaki iletişimi ve teması güçlendireceğine inandığını vurguladı. Bakan Göktaş konuşmasının ardından AİLEM Engelsiz İletişim Merkezine canlı bağlanarak, sistemin nasıl işlediğini uygulamalı olarak gösterdi. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı) Read the full article
0 notes
ankaradisleksi · 1 year ago
Text
Hangi Çocuklar Özel Eğitim Almalıdır?
Özel eğitim, bireysel ihtiyaçları olan öğrencilere daha etkili bir şekilde eğitim sunmak için tasarlanmış özelleştirilmiş bir eğitim türüdür. Hangi çocukların özel eğitim alması gerektiği konusu oldukça geniş bir yelpazede farklı ihtiyaçları içerebilir. Özel eğitim gereksinimi olan çocuklar şunlar olabilir:
Öğrenme Güçlüğü Yaşayan Çocuklar: Disleksi, diskalkuli gibi öğrenme güçlüğü yaşayan çocuklar, özel eğitim alabilir. Bu tür öğrencilerin öğrenme tarzlarına uygun öğretim yöntemleri ve materyalleri gerekebilir.
Zihinsel Engelli Çocuklar: Zeka seviyeleri normale göre daha düşük olan çocuklar, özel eğitim alabilir. Bu tür eğitim, zihinsel ve bilişsel ihtiyaçlarına göre uyarlanmış programlar içerebilir.
Duyusal İşitsel veya Görsel Engelli Çocuklar: İşitme veya görme engeli bulunan çocuklar için özel eğitim gerekebilir. Bu eğitim, diğer duyusal yollarla iletişimi güçlendirmek ve eğitim materyallerini uygun şekilde adapte etmek anlamına gelebilir.
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) Gibi Durumları Olan Çocuklar: Bu çocuklar, öğrenme ve davranışsal zorluklar yaşayabilir. Özel eğitim, ihtiyaçlarına uygun stratejiler ve destek sağlayabilir.
Otizm Spektrum Bozukluğu (OSB) Olan Çocuklar: Otizm spektrumunda yer alan çocuklar genellikle sosyal etkileşim ve iletişimde zorluklar yaşarlar. Özel eğitim, bu çocukların bireysel ihtiyaçlarına uygun olarak tasarlanmalıdır.
Davranışsal ve Duygusal Zorluklar Yaşayan Çocuklar: Öfke kontrolü, duygusal düzenleme gibi zorluklar yaşayan çocuklar, özel eğitim veya rehberlik hizmetleri alabilir.
Fiziksel Engelli Çocuklar: Fiziksel engeli olan çocuklar için uygun erişilebilirlik ve özel eğitim materyalleri sağlanmalıdır.
Unutulmaması gereken en önemli nokta, her çocuğun bireysel ihtiyaçlarının farklı olabileceğidir. Özel eğitim, çocuğun güçlü yönlerine odaklanarak zayıf yönlerini desteklemeyi amaçlar. Çocuğun gelişim seviyesi, öğrenme tarzı, ihtiyaçları ve potansiyeli değerlendirilerek özel eğitim alıp almayacağına karar verilir. Bu karar genellikle uzman eğitimciler, psikologlar, pedagoglar, dil terapistleri gibi profesyoneller tarafından çocuğun değerlendirilmesi sonucunda verilir.
Ankara Özel Eğitim Merkezlerini Detaylı İncelemek İçin Sitemizi Ziyaret Edebilirsiniz http://ankaradisleksi.com.tr
0 notes
mansetmalatya · 2 years ago
Text
İşitme Engelli Depremzede Avrupa ve Dünya Şampiyonasına Hazırlanıyor
Tumblr media
Malatya'da arkadaş tavsiyesiyle başladığı güreşte, dünya üçüncülüğü ve Türkiye şampiyonluğu elde eden işitme engelli depremzede Hamza Kurak, başarısını Avrupa ve dünya şampiyonluğuyla taçlandırmak istiyor. Malatya'da yaşayan ve doğuştan engeli nedeniyle işitme cihazı kullanan 19 yaşındaki milli sporcu Hamza Kurak, 8 yaşında arkadaş tavsiyesiyle güreşe başladı. Spor yapmasına karşı çıkan ailesini okullar arası düzenlenen yarışlarda elde ettiği derecelerle ikna ederek güreş sporuna dört elle sarılan Hamza, 2020'de yıldızlar kategorisinde, 2021'de ise gençlerde Türkiye şampiyonluğu elde etti. İstanbul'da 2021'de düzenlenen İşitme Engelliler Dünya Şampiyonası'nda gençler grekoromen 63 kiloda bronz madalya kazanan Hamza, depremlerde hasar gören salonlarının tadilatta olmasına rağmen antrenörü Tekin Özdemir ile haftada 5 gün salon dışında yoğun antrenman yaparak bu başarısını Avrupa ve dünya şampiyonluğuyla taçlandırmak istiyor.
Tumblr media
EN BÜYÜK HEDEFİ OLİMPİYATLARDA ŞAMPİYONLUK Milli güreşçi Hamza Kurak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, spor ve eğitim hayatından dolayı aile ve çevresindeki herkesin kendisiyle gurur duyduğunu belirterek, ata sporu güreşi herkese tavsiye etti. "Asrın felaketi"nin yaşandığı Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat'taki depremler sırasında Malatya'da evde olduğunu belirten Hamza, oturduğu evin ikinci depremde ağır hasar gördüğünü dile getirdi. Hamza Kurak, depremlere rağmen antrenörü sayesinde çalışmalardan geri kalmadıklarını belirterek, "Hedefim bu sene işitme engellilerde Avrupa ve dünya şampiyonluğu. Malatya'da spor salonumuz depremlerden dolayı hasar görünce bir süre il dışında çalıştım. Deprem psikolojisini üzerimden atmak için normal branşlarda yapılan Gençler Türkiye Şampiyonası'na katıldım. Antrenörümüzle salon dışında çalışmak biraz garibimize gidiyor ama pes etmiyoruz, antrenman iyi geçiyor." ifadelerini kullandı. Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü Güreş Antrenörü Tekin Özdemir ise Hamza Kurak'ın hem işitme engelli hem de depremzede olmasına rağmen asla spordan vazgeçmediğini dile getirdi. Dünya üçüncüsü güreşçisinin azimli sporcu olduğunu vurgulayan Özdemir, "Önünde bu yıl içerisinde yapılacak olan ve tarihi henüz belli olmayan Türkiye ve Avrupa şampiyonası var, önceliğimiz oraları geçmek, daha sonra dünya şampiyonası. En büyük hedefi ise İşitme Engelliler Olimpiyat Oyunları'nda şampiyonluk gururunu bizlere yaşatması. Şartlarımız zor ama zoru kolaya çevirmeye çalışıyoruz. Milli sporcularımızın başka yerlerden talipleri var ama çocuklarımız Malatya'da kalmak istiyor. En azından burada şampiyonluk gururunu yaşatıp spor kariyerlerine devam etmek istiyorlar. " değerlendirmesinde bulundu. Özdemir, depremlerde hasar gören spor salonunda tadilatın bitmesiyle tekrar antrenmanları yapacaklarını sözlerine ekledi. Read the full article
0 notes
cilginfillermigoruyorumne · 2 years ago
Text
Tumblr media
İşitme güçlüğü ve/ya engeli olan afetzedeler bu mail adresi üzerinden iletişime geçebilirler.
0 notes
ozzbuyucusu · 7 years ago
Text
İşitme engelli bir çocuğunuz olsa hayatınızı onun işitme kalitesini artırmak için kullanmaz mısınız? Ne imkan varsa önüne yığmaz mısınız? Yoktan var edip, bulup buluşturup hayatı ona kolaylaştırmaz mısınız? Yapmayan var. Sekiz yıldır.
Öğrencimle her g��z göze gelişimde derin bir nefes almak istiyorum ama tıkanıyorum. Bu kadar hayat dolu bu kadar öğrenmeye hevesli bir çocuk ancak bu kadar soldurulabilir.
Doğuştan işitme engelli. %86ymış zamanında kaybı şu an %99. İki yaşına kadar aile işitme engeli olduğunu kabul etmeyip duyduğunu iddia etmiş. Fark edildiğinde implant ameliyatını yaptırmak istememişler. O zaman yapılsa şu an düzgün eğitimle konuşabilir ya da konuşuyor olacaktı. Ameliyat yaptırılmadığı gibi cihaz da sağlanmamış. Dört beş yaşlarında cihaz edinilmiş. Ama hiç takılmamış. Kısacası sekiz yaşına kadar duymaması için ellerinden ne gelirse yapmışlar.
Ben hayatlarına üç ay önce girdim. Üç aydır cihazın düzenli kullanılması için çabalıyorum. Hastaneden güncel rapor alıp ayar için odyometri merkezine gitmeleri gerekiyor ama inatla vakitlerinin olmadığını söylüyorlar. Vazgeçeceğimi düşünüyorlarsa pes etmeyeceğim. Daha önce atılmamış adımlar var evet. En başta aile olmak üzere tanışan doktorlar, köyde görev yapan öğretmenler, konu komşu herkes suçu paylaşıyor. Olan öğrencime oluyor. Kendisine yapılanlardan bihaber herkese sarılıyor, öpüyor, gülücükler dağıtıyor.. Kıyamıyorum.
9 notes · View notes
netseocu · 1 year ago
Text
İşitme Kaybına Yenilikçi Çözümler
0 notes
akilfikirgezegeni · 5 years ago
Text
Tumblr media
Yargılar ve parçalanmış atomlar
Ertan Yavuz
Çoğu zaman hayatımızın akışını kontrol edemeyiz. Yapmak zorunda olduğumuz ve adına zorunlu sorumluluk dediğimiz işlerimizin bir şekilde yerine getirilmesi gerekir ki, bu da pek kolay değildir. Tabi ki bu zorluklar aynı zamanda hepimizin hayatında olması gereken itici güçlerdir. Fakat başka bir bakış açısıyla hayatımızı da geliştirmek için bir fırsat olarak görülebilir.
Mutlaka çevrenizde akışın kendisine değil de sonuçlarına odaklandığı için güzellikleri görememekten şikayet eden birkaç kişi vardır. Eğer bu bahsi geçen kişilerin hayatlarına dikkat ederseniz, ya bir koşturmanın yorgunluğundan ya da koşturacak kadar değerli bir şeyin olmadığından dem vurduklarını görürsünüz. Bazıları adalet sarayının kararlarının ne kadar keskin olduğunu düşünürken, bazıları da atalet sarayından ne kadar çok sıkıldıklarını anlatıp dururlar. Dünya, dönüş hızına ayak uydurmaya çalışanlar ve döndüğü halde sabit durmaya uğraşanlarla dolu. Yani kendi hareket kabiliyetini saatte 1600 km’ye uyduranlar ya da kendi durağanlığını bu hızdaki dünyaya yansıtanlarla...
Sahilde oturmuş bana sonsuzmuş gibi gelen denizi ve gökyüzünü seyrettiğim esnada bana iki arşın uzaklıkta oturan (ki, bir arşının yaklaşık 70 cm olduğunu düşünürsek bu uzaklığa 1.50 cm kadar diyebilirim) iki yetişkin kendi aralarında konuşuyordu. Nedense bir ara benim de bu araya dahil olduğumu farketmiş olacaklar ki ses frekans aralıklarını 80 db'den ani bir şekilde 30 db'e düşürdüler. Ses şiddetini anlamayabilmek için 80 db bir fön makinesinin çalışması, 30 db ise iki kişinin fısıltıdan biraz daha yüksek sesle konuşması diyeyim siz anlayın.
Ne hakkında konuştuklarını dinlemek yerine vücut dillerini gözlemlemeye karar vermemle, Freud’un “Hiçkimse sır saklayamaz; ağızları söylemese bile parmak uçları konuşur” sözünün aklıma gelmesinin aynı anda oluşu da ayrıca güzeldi kabul etmem gerek.
Bu iki kişiyi size biraz anlatmama izin verin. Deniz ve gökyüzü yerinde duruyor ne de olsa...
Anlatmaya önce gözlüklerinden başlamalıyım sanırım, zira ilk bakışta başka hiçbirşey dikkatimi çekmemişti. Evet gözlerimizi güneşin zararlı UV ışınlarından korumalıyız ama bunu yaparken de biraz sonra kalkıp elimize aldığımız elektrotu kaynak yapmak için metale sürtmeyeceğiz. Tabi eğer bir kaynak ustası ya da metalürji mühendisi değilsek...Kısaca kullandıkları gözlükleri o kadar büyüktü ki asıl taktıklarının kafaları olduğunu düşündürmüştü bana. Üzerlerindeki giyselere bakılırsa da buralı olmadıkları gün gibi ortadaydı. Sıcaklığın 38° C olduğunu düşünürsek kim kaşe montun altına sweetshirt giyip içini de atlet giyerki... Hele ayakları tam bir muamma...
Bir insan düşünün ki, orada yanımda iki tane vardı. Bu saydığım moda terörünün altına parmak arası terlik giymişti. Deniz, gökyüzü, huzur nerdesiniz.
Böylesi bir görüntünün aralarında ne konuştuğunu merak etmiyorum da değildi hani. Bu şekilde giyinmelerinin kültürel olduğu kadar ekonomik sebeplerinin de olabileceği biraz kendime getirmişti beni. Günlerden haftanın son günü ve bulunduğum yer bu son günü deniz kenarında geçirmek isteyenler için en ucuz ve kolay ulaşılabilir yeriydi. Burnuma gelen köfte ve balık kokuları duyumun üst notalarına kadar ulaşmış, uzun süreli koku hafızama kaydedilmişti bile. Her ne kadar bu kokuların çevreden gelen diğer kokularla karışması sonucu algımın beni yanlış yönlendirebileceğini bilmeme rağmen kısa da olsa demans özellikleri göstermiş ve tekrar denizin kokusuna odaklanarak bu kısa bunama atağından uzaklaşabilmiştim. Yanlış algılanan kokular ve hatırlattıkları yanlış hatıralar bunama başlangıcı sayılabilirdi ne de olsa...
Oturduğum yerden konuştuklarını tam olarak duyamadığım için bu iki kişiye yaklaşmam gerektiği biliyordum. Ben de sanki çakmağım yokmuş gibi yanlarına gidip sigaramı yakmak için ateş istedim. Halbuki daha beş dakika önce biraz uzaklarında sigaramı yakmış ve rüzgara karşı içip yeni söndürmüştüm. Olsun belki de birazdan dünyanın sırrına vakıf olacağım bir konuşmaya şahitlik edecektim ve bunun için biraz daha karbonmonoksite katlanabilirdim. Zaten şahit olmadığımız halde yolumuzda yürürken maruz kaldığımız egzoz dumanları ve etrafa saldıkları karbonmonoksiti yeteri kadar içimize çekmiyoruz. Üstelik hiçbir egzozun üzerinde de sağlığa zararlıdır diye bir ibare yok!
Yaklaşmaya çalıştığım kendi aksime (Gözlüklerin ne kadar büyük olduğunu anlatmıştım) eğilerek “Affedersiniz ateşiniz var mı?” diye bir monolog yaparak sahte Pan-am gülümsememle selam verdim. Kendi kendime bir sohbet başlatmış gibi hissettiğim o an da içlerinden birisi (ama hangi biri anlayamadığım. Çünkü diğerinde de kendimi görüyor ve ruhumun hapsedildiğini düşünüyordum) Eski insanlar... (bu cümle girişinin bir pazarlama cümlesine benzediğine bir tek ben mi düşünüyorum. Eski telefonunuzu, Tv’nizi.... getirin yerine yenisini verelim. Eski hayal kırıklıklarınızı getirin yerine yenilerini....)
Eskiden insanlar karşılarındaki kişilerin gözlerinde kendi yansımalarını gördüklerinde ruhlarının o insan tarafından alıkonulduğunu düşünürlermiş. Ben de böylesi bir kabz oluş durumu yaşıyor ve ruhumu kurtarmaya çalışıyordum.
Söylediğimiz cümleleri tekrar etmek zorunda kaldığımız da ya daha yüksek bir sesle ya da daha naif ve alçak bir seste söyleriz. Genellikle sözel ya da davranışsal ikileme, beynimizi aynı şeyleri söylemeye ve yapmaya zorladığından dolayı ilkinden daha farklı olmasına sebep olur. (Bir nehirde iki kere yıkanılmaz öyle değil mi?)
Kendimi toplayıp beynimi bu ikileme düşürmemek için cümlemi değiştirip; “ Kibrit gibi birşeyiniz var mı? dedim. Beni yanlış anlamış olmalarını hala anlayamıyorum çıkarıp biri bana kürdan uzattı. Ben de sağ işaret ve orta parmağımın arasında sıcaktan ve basınçtan can çekişen sigaramı göstererek, “Ateş, sigara için” dedim. Elleri ve kollarıyla bazı işaretler yaptılar. Önce hareket çektiklerini düşündüm. Sonra biri sağ ve sol işaret parmaklarını dudaklarına yaklaştırıp uzaklaştırarak hareketler yaptı ve sağ elini yok, hayır, bilmiyorum der gibi geriye doğru savurdu. Neden sonra karşılıklı konuşmaya çalıştığım insanların işitme ve konuşma engeli olan insanlar olduğunu anladığım da iki elimi birbirine yapıştırıp özür dilerim dedim.
Yanlarına oturmak için izin istediğim de hemen biri yana kayıp bana yer gösterdi. Hava dedim işaret parmağımla gökyüzünü göstererek çok sıcak ve devam ettim üzerimde sanki bir ceket, bir mont varmış gibi çıkarmaya başladım. Beni anladılar ama yine de üstündeki montları çıkarmadılar. Biri diğerinin koluna doğru kalkmak için dokunduğunda anlamıştım nedenini. İkisi de işitme ve konuşma engelliydi ama birinin bir kolu eksikti. Arkadaşı, o sıcakta yadırgamasın diye montunu çıkarmamış ve sohbetine devam etmişti. Ben daha önyargılarımı yargılamaya yeni başlamıştım ki ikisi de sağ ellerini havaya kaldırıp asker selamı verdiler. Görüşürüz dedim aynı hareketi yaparak ve Einstein’a bir rahmet okudum. Gerçekten atomu parçalamak daha kolaymış.
Fotoğraf: 1956/Atom bombası testi
1 note · View note
saglikagi · 2 years ago
Text
Yeni Doğan Bebeklerde İşitme Problemleri https://saglikagi.net/yeni-dogan-bebeklerde-isitme-problemleri/?feed_id=44554
0 notes
pdfsayar · 3 years ago
Text
Http://www.diyanettekirdagegitim.gov.tr/upload/files/aday İ_h_m_k_ […]
10 sonuç Boyut Önizleme İndirme Kurul Kararı – Tihek.gov.trKarara konu başvuru, Y.B.’nin yasal temsilcileri T.B. ve Av. M.H.B.’nin işitme engeli olan Y.B.’nin staj eğitimine başlatılmaması nedeniyle ayrımcılığa uğradığı iddialarına ilişkindir. II. BAŞVURUNUN İNCELEME SÜRECİ 2. Başvuru, 06/11/2019 tarihinde yapılmıştır.Kaynak: https://www.tihek.gov.tr/upload/file_editor/2020/09/1599513096.pdf 246…
View On WordPress
0 notes
ozelegitimizmir · 3 years ago
Text
Tumblr media
Özel eğitim durumu birçok farklı alana yayılmaktadır. Bu durumlar işitme engeli, otizm, disleksi, zihinsel engeli gibi farklı gruplara ayrılmaktadır
İzmir özel eğitim
0 notes
habergezgini · 3 years ago
Text
Koklear İmplant Hayatın Seslerini Duymanızı Sağlıyor
Koklear İmplant Hayatın Seslerini Duymanızı Sağlıyor
Bazı bebekler doğuştan işitme kaybı ile dünyaya gelirken, bazı çocuklar ya da yetişkinler de herhangi bir hastalık, ilaç kullanımı, kaza veya yüksek ses maruziyeti gibi farklı nedenlerle sonradan işitme kaybı yaşayabiliyor. İşitme engeli yaşayan çocuklar konuşma ve iletişim kurma gibi konularda gelişim yetersizliği yaşarken, işitme kaybı olan yetişkinlerin de iş ve sosyal yaşamları ciddi ölçüde…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
haberyazari · 3 years ago
Text
Koklear İmplant Hayatın Seslerini Duymanızı Sağlıyor
Koklear İmplant Hayatın Seslerini Duymanızı Sağlıyor
Bazı bebekler doğuştan işitme kaybı ile dünyaya gelirken, bazı çocuklar ya da yetişkinler de herhangi bir hastalık, ilaç kullanımı, kaza veya yüksek ses maruziyeti gibi farklı nedenlerle sonradan işitme kaybı yaşayabiliyor. İşitme engeli yaşayan çocuklar konuşma ve iletişim kurma gibi konularda gelişim yetersizliği yaşarken, işitme kaybı olan yetişkinlerin de iş ve sosyal yaşamları ciddi ölçüde…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
sondakikabu · 3 years ago
Text
Koklear İmplant Hayatın Seslerini Duymanızı Sağlıyor
Koklear İmplant Hayatın Seslerini Duymanızı Sağlıyor
Bazı bebekler doğuştan işitme kaybı ile dünyaya gelirken, bazı çocuklar ya da yetişkinler de herhangi bir hastalık, ilaç kullanımı, kaza veya yüksek ses maruziyeti gibi farklı nedenlerle sonradan işitme kaybı yaşayabiliyor. İşitme engeli yaşayan çocuklar konuşma ve iletişim kurma gibi konularda gelişim yetersizliği yaşarken, işitme kaybı olan yetişkinlerin de iş ve sosyal yaşamları ciddi ölçüde…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes