#hipertroid
Explore tagged Tumblr posts
Photo
#hipertroid #troid #haşimato #ersagbitkiselonline #ersağ #ekolojik #kalınbağırsak #bağırsak #parazit #çevre #doğa #katkısız #hijyen #deterjan #çamaşır #güzel #harika #süper #müthiş #sağlık https://www.instagram.com/p/B7VVb5FlghJ/?igshid=1rooqr63wwsoa
#hipertroid#troid#haşimato#ersagbitkiselonline#ersağ#ekolojik#kalınbağırsak#bağırsak#parazit#çevre#doğa#katkısız#hijyen#deterjan#çamaşır#güzel#harika#süper#müthiş#sağlık
0 notes
Text
Diyabet Hastalığı Kısırlığa Yol Açar mı?
Diyabet Hastalığı Kısırlığa Yol Açar mı?
Diyabet, erkeklerde ve kadınlarda kısırlığı hem doğrudan hem de dolaylı olarak etkiler. Diyabetik kadınlarda östrojen ve progesteron düzeyleri ovülasyon öncesi artar ve insüline karşı direnç oluşturur. Menstrural siklusta geçikme, düzensizlikler ve anovülasyona neden olarak kısırlık oluşturur.
Erkeklerde ise diyabet testislerde, seminifer tübüllerde atrofi, germ epitelinde düzensizlik, bazal memranda kalınlaşmaya neden olur.
Diyabet Endokrin Bir Hastalıktır
Cinsel fonksiyon bozuklukları ve kısırlık üzerinde etkili olan diyabe,t endokrin bir hastalık olması nedeniyle kadınlarda vajinal enfeksiyonları arttırarak cinsel ilişki isteğinde azalma ile erkeklerde ereksiyon ve ejakülasyon güçlüğü gini cinsel sorunlara yol açarak dolaylı olarak kısırlığa neden olur.
Hipotroidi veya Hipertroidinin Kısırlık Etkileri
Hipotiroidi benzeri otoimmün hastalığı olan kadınlarda adet düzensizlikleri, açıklanamayan anovülasyon ve disfonksiyonel kanamalar görülmektedir. TRH’a bağlı prolaktin seviyesindeki artışlar ve normal prolaktin seviyeleri ile hipotroidizm amenoreye neden olabilir. Hipotroidizimde, Cinsel İlişki Hormon Bağlayıcı Globulin, SHBG ve östradiol serum düzeylerinin artmasına neden olarak ovülasyonu baskılar. Bu baskılama infertiliteye yani kısırlığa neden olur.
Diyabet Hastalığı Kısırlığa Yol Açar mı?
#anovülasyon#bazal memran#cinsel foksiyon#diyabet#diyabet endokrin#diyabet hastalığı#diyabet kısırlık#diyabet testislerde#diyabette infertilite#diyabette kısırlık#endokrin#erkeklerde#geçikme#germepitel#hipertroid#hipotroid#hormon bağlayıcı#hormonlar#infertilite#kadınlarda#Kısırlık#kısırlık etkileri#kısırlık hastalığı#östrojen#progesteron#prolaktin#seminifer#trh
0 notes
Text
Kemik Kaynamasını Etkileyen Faktörler
Kemik kaynaması, sabitlenen kırık kemik uçlarının oluşan yeni kemik dokusu sayesinde birleşmeleri anlamına gelir. Yeni kemik dokusunun oluşması ise kendi kendine gerçekleşen, biyolojik bir süreçtir. Bu süreç kişinin yaşı, kaynayan kemiğin bulunduğu bölge ve kırığın tipi gibi pek çok faktöre bağlı olarak olumlu ya da olumsuz bir takım değişiklikler gösterebilir. Mesela, aynı kişide görülen farklı iki kemiğin iyileşme süreçleri birbirinden çok farklı olabilir. Ya da aynı bölgede görülen benzer kırıklar bir hastada çabucak iyileşme gösterirken, başka bir hastada kaynama gecikebilir hatta gerçekleşmeyebilir. Kemik kaynamasını etkileyen faktörler, lokal ve sistematik faktörler olmak üzere, iki ana başlıkta incelenir.
Lokal Faktörler
Lokal faktörler, kırılan kemiğin yeri ve yapısıyla ilgili olanlardır.
Öncelikle, kırığın çok iyi sabitlenmesi gerekir. Kırığın iyi sabitlenmemesi, ya da kırık uçlar arasına yumuşak doku girmesi kaynamayı geciktirerek iyileşmeyi olumsuz yönde etkileyecektir.
Eklem içi kırıklar diğerlerine göre çok daha geç kaynarlar.
Kırık uçlar birbirine uzak olduğunda, kaynama gecikir, ya da hiç gerçekleşmez. O yüzden yetişkinler için boy uzatma ameliyatlarında önerilen uzatma miktarı günde 1 mm olarak belirlenir. Daha fazla uzatma kemik uçları arasında bağlantıyı zayıflatabilir ve kemik kaynamasını olumsuz etkileyebilir.
Kırıkta oluşan patolojik durumlar iyileşmeyi geciktirebilir. Kemikte oluşan herhangi bir enfeksiyon ve kemik iltihabı kemik kaynamasını olumsuz olarak etkiler.
Kemiğin radyasyona maruz kalması da iyileşmeyi geciktiren durumlardandır.
Sistemik Faktörler
Sistemik faktörler, kemik kaynamasını etkileyen faktörler arasında, kişinin özelliklerine çabasına bağlı faktörlerdir.
Bu faktörlerin başında, kişinin yaşı gelir. Hasta ne kadar gençse, iyileşme o kadar çabuk gerçekleşir.
Kemik kaynamasının gerçekleşebilmesi için, kan dolaşımının sorunsuz biçimde sağlanıyor olması gerekir.
Kırığın düzgün bir şekilde kaynayabilmesi için, hasta beslenmesine dikkat etmelidir. Yetersiz beslenme söz konusuysa, iyileşme gerçekleşmez.
Hastanın sigara kullanıyor olması iyileşmeyi olumsuz yönde etkiler.
Hastanın steroid kullanıyor olması da yine iyileşmeyi olumsuz yönde etkiler.
Hastada var olan hipertroid ya da böbrek yetmezliği gibi sistem hastalıkları kemiğin kaynamasını geciktirir.
Marfan Sendromu (Bağ dokusu hastalığı) , Ehler Danlos Sendromu (Yumuşak doku hastalığı), Osteogenesis İmperfecta (Cam kemik hastalığı) gibi genetik hastalıklar kemik kaynamasını etkileyen faktörler arasında yer alır. Çünkü bu hastalıkların var oluşu kemiğin kaynamasını zorlaştırır.
Kemik Kaynamasını Hızlandıran Faktörler
Kemik gelişimi için gerekli olan A, B, C ve D vitaminlerinin yeterli dozda alınması şarttır. A ve D vitaminlerinin yüzsek dozda alınması, kırığı iyileştirmek yerine, iyileşmeyi geciktirir. D vitamini en doğal haliyle güneş ışınlarından alınabilir. Örneğin boy uzatma ameliyatı sonrası bacağın çıplak bir şekilde güneşlenmesi D vitamini sağlanması açısından faydalı olacaktır. Yoğurt, süt gibi kalsiyum içeren gıdalar da kaynamayı hızlandıran faktörlerdendir.
Kırık etrafında, kemik ve çevre dokulardaki damarlarından sızan kan ile bir pıhtı oluşur ve cilt üzerinde morluk meydana gelir. Halk arasında kangren olma belirtisi olarak bilinen morluk, aslında iyileşmenin bir işaretidir. Kırık bölgesini onaracak olan hücrelerin, kırık bölgesine toplanması nedeniyle morluk oluşur.
Kırığın olduğu bölgeye verilen elektrik akımı, hızlı iyileşmeye neden olur.
Kırığın olduğu bölgeye “egzersiz” uygulamak ya da “yük bindirmek” iyileşmeyi hızlandırır. Ancak bunun için, kırığın çok iyi sabitlenmiş olması gerekir. Örneğin eksternal fiksatörlerin kullanıldığı yöntemlerde hastanın yük vererek yürümesi kemikte baskı oluşturup kaynamayı hızlandırır.
Fizik tedavi merkezlerinde kemik kaynamasını hızlandıran ultrason cihazlarından da yararlanılabilir.
Hastanın yeterince uyuması ve aynı şekilde gün içerisinde stres faktörlerinden uzak durması da kaynamayı olumlu etkiler.
Sonuç olarak, kemik kaynamasını etkileyen faktörler, son derece önemlidir. Unutulmamalıdır ki kemiğin yeniden oluşması ve yapılanması aylar süren bir süreçtir. Ameliyat kararı alınmadan önce bu faktörlerin tek tek gözden geçirilmesi gerekir. Üzerinden uzun zaman geçmesine rağmen iyileşme gerçekleşmiyorsa, nedeni yine bu faktörler üzerinden araştırılmalı ve ameliyatı gerçekleştiren doktorun tavsiyeleri dinlenilmelidir.
Boy uzatma ameliyatı hakkında daha fazla bilgi için Boy Uzatma Ameliyatı Nedir? makalemizi okuyabilirsiniz. İnternet sitesi: https://www.boyameliyati.com/
Facebook: Boy Uzatma
Instagram: boydanismani
Youtube: Boy Uzatma Ameliyatı
Whatsapp: +90 505 091 66 09
0 notes
Photo
Sık sınava girenler,guatrı olanlar,alzeymırdan korkanlar, bu tam sizlik 👏👏👏👏 🌼💐🏵🌸 http://www.ersagevimde.com.tr/index.php/gida-takviyeleri/product/158-ersag-ginkgo-biloba.html Ginkgo Biloba bitkisini ne kadar tanıyoruz....? • Yaşlılarda, bunama belirtilerini azalttığı klinik testlerle belirlenmiştir. • Alzheimer hastalığında yardımcıdır. • Zihinsel dayanıklılığı arttırır. • Zihni açar, yorgunluk ve stresi azaltır. • Beynin beslenmesine yardımcı olur ve hafızayı güçlendirir. • Öğrenme yeteneğini arttırır, aktif ve zinde bir vücut oluşmasına yardım eder. • Bağışıklık sistemini güçlendirir. • Grip ve soğuk algınlığına karşı koruyucudur. • Metabolizmayı hızlandırabilir ve sindirime yardımcı olur. • Sinerjetik etki ile vücut dayanıklılığını arttırır, enerji verir, yorgunluğu azaltır. • Vücudun enerji muhafaza etmesine yardımcı olur, • Kan şekerinin dengelenmesine yardımcı olur. • Çiçeklerin tozlanma zamanında allerjik reaksiyonların önlenmesinde faydalıdır. Anti-allerjik özelliği vardır. • Serbest radikallerin hücre tahribatını azaltır. (Doğal antioksidan) • Kulak çınlamasını önlemede faydalı olduğu gözlemlenmiştir. • Vitiligonun (ala) durdurulmasına ve yeniden pigment oluşumuna yardımcı olduğu bilinmektedir. • Troid bezinin düzenli çalışmasına katkıda bulunur (özellikle hipertroid durumunda)...
0 notes
Link
Aslankuyruğu otu Türkistan kalp otu Kalp otu Türkistan Aslan otu Familyası: Ballıbabagillerden, Lippenblütler, Lamiaceae Drugları: Aslan otu; Leonuri cardiacae herba Aslan otundan çay, tentür ve natürel ilaç yapılır. Giriş: Aslan otu Ballıbabagillerin bir alt grubu olan Lamiinaegillerden olup bu grubunda bir alt grubu olan Leonurus gillerin bir üyesidir. Leonurus gillerin bilinen 25 türü mevcuttur ve bunların en önemlisi ve en yaygın olarak kullanılan türleri; Türkistan Aslan otu; Leonurus cardiaca ve Japon Aslan otu; Leonurus Japonicus?tur. Bizi daha çok Türkistan Aslan otu ilgilendirmektedir Bu nedenle de bu bitkiyi inceleyeceğiz. Türkistan Aslan otunun asıl vatanı Türkistan olup buradan Anadolu ve Balkanlara ve Rusya üzerinden de Avrupa?nın batısına kadar geniş bir alana yayılmıştır. Amerika?ya götürülen bitki orada da yabanileşerek yayılmıştır. Latincede Leo=Aslan ve Uru=Kuyruk anlamına yani Leonurus aslankuyruğu anlamına gelir. Yunanca Cardiaca (Kardia) kalp anlamına gelir. Bundan da bu bitkinin eskiden kalp rahatsızlıklarına karşı kullanıldığı anlaşılır. Bitkiye Aslankuyruğu ismi verilmesi saplarının alt kısmının yapraksız, orta ve üst kısmı sık yapraklı olması nedeni ile Aslankuyruğuna benzer. Ayrıca çiçekleri ağzını açan Aslanağzına benzer. Botanik: Boyu 50-180 cm olan bitki çok yıllık dikine yükselen genellikle çatallaşmayan, gövdesi dört köşeli, içi boş, tüylü, üzeri genellikle yeşil renkli olmakla birlikte bazen (yaz ve sonbaharda) esmer, kahverengimsi ve hatta kızıl renkli olabilir. Yaprakları karşılıklı bir sonraki ile çapraz, üst kısımları açık, alt kısımları koyu yeşil renkli ve uzun saplıdır. Alt yaprakları 5-7 derin loplu adeta dişli yani loplar sivri, orta yaprakları üç loplu ve en üstteki yaprakları yeşil iken olgunlaşan yaprakları esmer kahverengimsi veya kızılımsı mor bir renge dönüşür. Çiçeklerin taç yaprakları beyaz, açık pembe veya kan kırmızısı renkte, üzeri tüylü iki çenekli ve ağzını açmış aslanağzına benzer. Çiçekleri çelenk şeklindeki kalkanlara dizilmiştir. Kökleri saçak şeklinde ve ayrıca çevresine yayılan yan köklerle kısa zamanda çevresine yayılarak kümeler oluşturur. Aslan otu, Kurt otu, Kedi başı otu, Ballıbaba otu, Yapışkan otu ve Boz otuna benzer bu nedenle birçok yazar Aslan otu ile Kurt otunu birbirine karıştırmaktadırlar. Buna dikkat edilmelidir. Yetiştirilmesi: Aslan otunu Türkiye?nin hemen her bölgesinde yetiştirmek mümkündür. Aslan otu tohumları ile veya kökünden bir parça ekilerek yetiştirilir. Hasat zamanı: Aslan otunun kökleri hariç tamamı yerde 5-10 cm kesilerek demet yapılır. Balkon veya terasa asılarak kurutulur. Şayet tentürü yapılacak ise taze olarak işlenir. Maalesef şifalı bitkiler toplama, kurutma, paketleme ve depolama işlemleri sırasında çok yanlışlar yapılmaktadır. Bitkinin şifalı kısmı yaprak veya çiçekleri ise asla Güneş altında kurutulmaz ve mutlaka gölgede kurutulmalıdır. Ayrıca örneğin bitki 5 günde kurudu ise, 2 gün daha kurumada bırakmak mahzurludur, çünkü birleşimindeki eterik yağları kaybettiğinden kalitesi düşer. Sadece bitki kökleri Güneş?te kurutulur ve kurur kurumaz hemen paketlenip depolanması gerekir. Şifalı bitkilerin Aktarlarda açıkta satılması kalitesini kısa sürede düşürür ve etkisini oldukça azaltır. Birleşiminde: Geniş bilgi: Şifalı Bitkiler ve Alternatif Tıp isimli kitabımızda mevcuttur. Araştırmalar: Geniş bilgi: Şifalı Bitkiler ve Alternatif Tıp isimli kitabımızda mevcuttur. Tesir şekli: Geniş bilgi: Şifalı Bitkiler ve Alternatif Tıp isimli kitabımızda mevcuttur. Kullanılması: a) Araştırmalara göre sinirsel kalp rahatsızlıkları, kalp kasları rahatsızlıkları (Myokard) kalp damarı sertliği, yüksek tansiyon, kalp zafiyeti ve hipertroide (kalkan bezinin aşırı salgı üretmesine karşı) karşı kullanılır. b) Komisyon E?nin 13/03/1986 tarih ve 50 nolu Monografi bildirisinde Aslan otu veya preparatlarının başta sinirsel rahatsızlıkları ve hipertroidizm?e (kalkan bezinin aşırı hormon üretmesi) karşı kulanılabileceği beyan edilmiştir. c) Homeopati?de; Aslan otu tentürü sinirsel rahatsızlıklar, sinirsel kalp rahatsızlıkları, kalp çarpıntısı, kalp krampları, hipertroidizm, adet yokluğu (amenore=adetin azlığı veya yokluğu, bunun menapozla ilgisi yoktur), uyuyamama, şişkinlik, korku ve nefes darlığına karşı kullanılır. d) Halk arasında; kalp çarpıntısı, sinirsel kalp rahatsızlıkları, hipertroidizm, aşırı heyecanlanma, bronşitli astım, menapoz, adet yokluğu, yüksek tansiyon ve sinirsel gerginlik gibi rahatsızlıklara karşı kullanılır. Çayı: İki kahve kaşığı kurutulmuş, ince kıyılmış Aslan otu demliğe konur ve üzerine 300-400 ml kaynar su ilave edilerek 5-10 dk demlenmeye bırakıldıktan sonra süzülerek içilir. Çay Harmanları: Homeopati?de: Taze Aslan otundan 20 gr ince kıyılarak bir şişeye konur ve üzerine 80 ml %70?lik alkol ilave edilerek 4-6 hafta güneş ışınlarından uzakta muhafaza edilir. Şişe iki günde bir çalkalanır ve bu süre sonunda süzülerek Homeopati?de <<Leonurus cardiaca>> adı ile anılan tentür elde edilir. Bu tentürden günde 3-5 defa 10-15 damla 4-6 hafta süreyle alınır. Hastalığın belirtileri (semptom): 1) Adet yokluğu ile belirgin karın ağrısı 2) Sinirsel gerginlik ve aynı zamanda ateş 3) Cinsel organlarda kramp 4) Gözler kuru, dil kuru ve derin yırtıklı 5) Menapoz rahatsızlıkları 6) Hipertroidizmin sebep olduğu kalp çarpıntısı 7) Bu gibi hallerde Aslan otu tentürü kullanılır. Yan tesirleri: Tarife uyularak kullanıldığında herhangi bir yan tesiriyoktur. Şayet aşırı miktarda alınır ise kusma ve iç kanamaya sebep olabilir. Bağırsak florası ve kılcal kan dolaşımı sağlıklı yaşayabilmek için çok önemlidir. Çünkü vitamin, mineral, aminoasit, enzim, glikoz, vb, besleyici maddenin hazırlanması, hücrelere ulaşması ve de mikroplarla mücadele eden makrofaj, T ve B- Hücreleri gibi savunma mekanizmalarının hücre aralarında dolaşması buna bağlıdır.Gökçek İksir'i ile tedavi olmak mümkündür. Tabii doğru beslenirseniz tedavi sürecide o oranda kısalır.Gökçek İksiri vücudu cüruflardan arıtır, iltihaplı hastalıkları iyileştirir ve bağışıklık sistemini güçlendirir.Gökçek Tonik mide-bağırsak rahatsızlıkları, deri hastalıkları ve her türlü alerjiye karşı etkilidir. Asla peynir yememeli, çünkü asidoza ve iltihaplanmaya sebep olur.Siyah çay, kahve ve kola içilmemeli, çünkü bağırsakları kurutur ve vitamin, mineral ve aminoasitlerin alımını (absorbesini) önler.Alkol ve sigaranın zararları belli kanser, damarların yağlanması vb, artı uzun süre bira içilirse cinsel ikdidarsızlık ve hatta kısırlığa sebep olmaktadır.Sucuk salam sosis gibi et mamullerine 5-6 ay ara vermek gerekir (sade temiz et az yenilebilir) çünkü asidoza sebep olmaktadır.Bu da birçok hastalığın ana kaynağıdır.Akşam yemeği yerine yoğurt, meyve veya salata yenilebilir veya sebze çorbası içilebilir.Hayvansal besinler, patates, tahıl (beyaz pirinç), bakliyat ve hamurlu yiyecekler, özelikle de tatlılar akşam yenirse tam sindirilmez ve zamanla problemlere sebep olur.Ne kadar beyaz pirinç, patates, hamurlu yiyecekler, tatlı yiyecek ve içecekler, o kadar yağ oluşturur.Çünkü nişasta glikoza (şekere) dönüşür, şekerde yağa dönüşerek vücutta depolanır.Şeker ve antibiyotikler bağırsak mantarları çoğaltır, mantarlar ise her türlü hastalığı tetikler.Tatlı deyince akıla baklava, çikolata, dondurma vs gelir, kavun, karpuz ve üzümde tatlıdır ve bunlarda mantarı tetikler, çünkü aşırı şeker içeriler.Gökçek Diyet Alternatif Tıp ve Alternatif Tedavi, bitkisel ürünler, sifamarket
0 notes
Text
Testimoni: Hypertiroid
Saya dinyatakan mengidap Hypertiroid sejak tahun 1995. Karena tidak bisa dioperasi, akhirnya saya mengikuti saran dokter dengan minum obat selama bertahun-tahun dan rutin cek darah. (more…)
View On WordPress
0 notes
Photo
Gingo blobayı tanıyalım.. Ginkgo Biloba (mabet ağacı) ; Ginkgo Biloba bitkisini ne kadar tanıyoruz....? • Yaşlılarda, bunama belirtilerini azalttığı klinik testlerle belirlenmiştir. • Alzheimer hastalığında yardımcıdır. • Zihinsel dayanıklılığı arttırır. • Zihni açar, yorgunluk ve stresi azaltır. • Beynin beslenmesine yardımcı olur ve hafızayı güçlendirir. • Öğrenme yeteneğini arttırır, aktif ve zinde bir vücut oluşmasına yardım eder. • Bağışıklık sistemini güçlendirir. • Grip ve soğuk algınlığına karşı koruyucudur. • Metabolizmayı hızlandırabilir ve sindirime yardımcı olur. • Sinerjetik etki ile vücut dayanıklılığını arttırır, enerji verir, yorgunluğu azaltır. • Vücudun enerji muhafaza etmesine yardımcı olur, • Kan şekerinin dengelenmesine yardımcı olur. • Çiçeklerin tozlanma zamanında allerjik reaksiyonların önlenmesinde faydalıdır. Anti-allerjik özelliği vardır. • Serbest radikallerin hücre tahribatını azaltır. (Doğal antioksidan) • Kulak çınlamasını önlemede faydalı olduğu gözlemlenmiştir. • Vitiligonun (ala) durdurulmasına ve yeniden pigment oluşumuna yardımcı olduğu bilinmektedir. • Troid bezinin düzenli çalışmasına katkıda bulunur (özellikle hipertroid durumunda). Ginkgo Biloba ekstresini kullanırken nelere dikkat etmek gerekir? *Yüksek dozda kullanılmamalıdır. (Tavsiye edilen dozaj aşılmamalıdır.) *Kanın pıhtılaşmasını önleyici etkisi olduğundan dolayı kan sulandırıcı ilaçlarla beraber kullanılmamalıdır. *Romatizma ilaçları, idrar söktürücü ilaçlar, MAO inhibiyör antidepresanlarla birlikte alınmamalıdır *Ginkgo Biloba extresi Procardia tansiyon ilacıyla etkileşime girdiği gözlemlenmiş birlikte alınmamalıdır. *Kan sulandırıcı özelliğinden dolayı herhangi bir ameliyattan birkaç gün önce kullanımına son verilmelidir. Ginkgo Biloba (mabet ağacı) olarak biline bu bitkinin yapraklarının özü flavonoid glükozidleri içermektedir ve ginkgolidler (Ginkgo özü bazlı ürünler) eczacılıkta giderek daha yaygın şekilde kullanılmaktadır. Mevcut bilimsel araştırmalar Alzaimer(Hafıza Kaybı, Unutkanlık) rahatsızlıklarında, hafıza güçlendirmede, başdönmesini önlemede ve zihinsel konstantrasyon arttırmada gingko özünün çok fazla yararları bulunduğuna işaret etmekte olup, olası
0 notes
Link
Aslankuyruğu otu Türkistan kalp otu Kalp otu Türkistan Aslan otu Familyası: Ballıbabagillerden, Lippenblütler, Lamiaceae Drugları: Aslan otu; Leonuri cardiacae herba Aslan otundan çay, tentür ve natürel ilaç yapılır. Giriş: Aslan otu Ballıbabagillerin bir alt grubu olan Lamiinaegillerden olup bu grubunda bir alt grubu olan Leonurus gillerin bir üyesidir. Leonurus gillerin bilinen 25 türü mevcuttur ve bunların en önemlisi ve en yaygın olarak kullanılan türleri; Türkistan Aslan otu; Leonurus cardiaca ve Japon Aslan otu; Leonurus Japonicus?tur. Bizi daha çok Türkistan Aslan otu ilgilendirmektedir Bu nedenle de bu bitkiyi inceleyeceğiz. Türkistan Aslan otunun asıl vatanı Türkistan olup buradan Anadolu ve Balkanlara ve Rusya üzerinden de Avrupa?nın batısına kadar geniş bir alana yayılmıştır. Amerika?ya götürülen bitki orada da yabanileşerek yayılmıştır. Latincede Leo=Aslan ve Uru=Kuyruk anlamına yani Leonurus aslankuyruğu anlamına gelir. Yunanca Cardiaca (Kardia) kalp anlamına gelir. Bundan da bu bitkinin eskiden kalp rahatsızlıklarına karşı kullanıldığı anlaşılır. Bitkiye Aslankuyruğu ismi verilmesi saplarının alt kısmının yapraksız, orta ve üst kısmı sık yapraklı olması nedeni ile Aslankuyruğuna benzer. Ayrıca çiçekleri ağzını açan Aslanağzına benzer. Botanik: Boyu 50-180 cm olan bitki çok yıllık dikine yükselen genellikle çatallaşmayan, gövdesi dört köşeli, içi boş, tüylü, üzeri genellikle yeşil renkli olmakla birlikte bazen (yaz ve sonbaharda) esmer, kahverengimsi ve hatta kızıl renkli olabilir. Yaprakları karşılıklı bir sonraki ile çapraz, üst kısımları açık, alt kısımları koyu yeşil renkli ve uzun saplıdır. Alt yaprakları 5-7 derin loplu adeta dişli yani loplar sivri, orta yaprakları üç loplu ve en üstteki yaprakları yeşil iken olgunlaşan yaprakları esmer kahverengimsi veya kızılımsı mor bir renge dönüşür. Çiçeklerin taç yaprakları beyaz, açık pembe veya kan kırmızısı renkte, üzeri tüylü iki çenekli ve ağzını açmış aslanağzına benzer. Çiçekleri çelenk şeklindeki kalkanlara dizilmiştir. Kökleri saçak şeklinde ve ayrıca çevresine yayılan yan köklerle kısa zamanda çevresine yayılarak kümeler oluşturur. Aslan otu, Kurt otu, Kedi başı otu, Ballıbaba otu, Yapışkan otu ve Boz otuna benzer bu nedenle birçok yazar Aslan otu ile Kurt otunu birbirine karıştırmaktadırlar. Buna dikkat edilmelidir. Yetiştirilmesi: Aslan otunu Türkiye?nin hemen her bölgesinde yetiştirmek mümkündür. Aslan otu tohumları ile veya kökünden bir parça ekilerek yetiştirilir. Hasat zamanı: Aslan otunun kökleri hariç tamamı yerde 5-10 cm kesilerek demet yapılır. Balkon veya terasa asılarak kurutulur. Şayet tentürü yapılacak ise taze olarak işlenir. Maalesef şifalı bitkiler toplama, kurutma, paketleme ve depolama işlemleri sırasında çok yanlışlar yapılmaktadır. Bitkinin şifalı kısmı yaprak veya çiçekleri ise asla Güneş altında kurutulmaz ve mutlaka gölgede kurutulmalıdır. Ayrıca örneğin bitki 5 günde kurudu ise, 2 gün daha kurumada bırakmak mahzurludur, çünkü birleşimindeki eterik yağları kaybettiğinden kalitesi düşer. Sadece bitki kökleri Güneş?te kurutulur ve kurur kurumaz hemen paketlenip depolanması gerekir. Şifalı bitkilerin Aktarlarda açıkta satılması kalitesini kısa sürede düşürür ve etkisini oldukça azaltır. Birleşiminde: Geniş bilgi: Şifalı Bitkiler ve Alternatif Tıp isimli kitabımızda mevcuttur. Araştırmalar: Geniş bilgi: Şifalı Bitkiler ve Alternatif Tıp isimli kitabımızda mevcuttur. Tesir şekli: Geniş bilgi: Şifalı Bitkiler ve Alternatif Tıp isimli kitabımızda mevcuttur. Kullanılması: a) Araştırmalara göre sinirsel kalp rahatsızlıkları, kalp kasları rahatsızlıkları (Myokard) kalp damarı sertliği, yüksek tansiyon, kalp zafiyeti ve hipertroide (kalkan bezinin aşırı salgı üretmesine karşı) karşı kullanılır. b) Komisyon E?nin 13/03/1986 tarih ve 50 nolu Monografi bildirisinde Aslan otu veya preparatlarının başta sinirsel rahatsızlıkları ve hipertroidizm?e (kalkan bezinin aşırı hormon üretmesi) karşı kulanılabileceği beyan edilmiştir. c) Homeopati?de; Aslan otu tentürü sinirsel rahatsızlıklar, sinirsel kalp rahatsızlıkları, kalp çarpıntısı, kalp krampları, hipertroidizm, adet yokluğu (amenore=adetin azlığı veya yokluğu, bunun menapozla ilgisi yoktur), uyuyamama, şişkinlik, korku ve nefes darlığına karşı kullanılır. d) Halk arasında; kalp çarpıntısı, sinirsel kalp rahatsızlıkları, hipertroidizm, aşırı heyecanlanma, bronşitli astım, menapoz, adet yokluğu, yüksek tansiyon ve sinirsel gerginlik gibi rahatsızlıklara karşı kullanılır. Çayı: İki kahve kaşığı kurutulmuş, ince kıyılmış Aslan otu demliğe konur ve üzerine 300-400 ml kaynar su ilave edilerek 5-10 dk demlenmeye bırakıldıktan sonra süzülerek içilir. Çay Harmanları: Homeopati?de: Taze Aslan otundan 20 gr ince kıyılarak bir şişeye konur ve üzerine 80 ml %70?lik alkol ilave edilerek 4-6 hafta güneş ışınlarından uzakta muhafaza edilir. Şişe iki günde bir çalkalanır ve bu süre sonunda süzülerek Homeopati?de <<Leonurus cardiaca>> adı ile anılan tentür elde edilir. Bu tentürden günde 3-5 defa 10-15 damla 4-6 hafta süreyle alınır. Hastalığın belirtileri (semptom): 1) Adet yokluğu ile belirgin karın ağrısı 2) Sinirsel gerginlik ve aynı zamanda ateş 3) Cinsel organlarda kramp 4) Gözler kuru, dil kuru ve derin yırtıklı 5) Menapoz rahatsızlıkları 6) Hipertroidizmin sebep olduğu kalp çarpıntısı 7) Bu gibi hallerde Aslan otu tentürü kullanılır. Yan tesirleri: Tarife uyularak kullanıldığında herhangi bir yan tesiriyoktur. Şayet aşırı miktarda alınır ise kusma ve iç kanamaya sebep olabilir. Bağırsak florası ve kılcal kan dolaşımı sağlıklı yaşayabilmek için çok önemlidir. Çünkü vitamin, mineral, aminoasit, enzim, glikoz, vb, besleyici maddenin hazırlanması, hücrelere ulaşması ve de mikroplarla mücadele eden makrofaj, T ve B- Hücreleri gibi savunma mekanizmalarının hücre aralarında dolaşması buna bağlıdır.Gökçek İksir'i ile tedavi olmak mümkündür. Tabii doğru beslenirseniz tedavi sürecide o oranda kısalır.Gökçek İksiri vücudu cüruflardan arıtır, iltihaplı hastalıkları iyileştirir ve bağışıklık sistemini güçlendirir.Gökçek Tonik mide-bağırsak rahatsızlıkları, deri hastalıkları ve her türlü alerjiye karşı etkilidir. Asla peynir yememeli, çünkü asidoza ve iltihaplanmaya sebep olur.Siyah çay, kahve ve kola içilmemeli, çünkü bağırsakları kurutur ve vitamin, mineral ve aminoasitlerin alımını (absorbesini) önler.Alkol ve sigaranın zararları belli kanser, damarların yağlanması vb, artı uzun süre bira içilirse cinsel ikdidarsızlık ve hatta kısırlığa sebep olmaktadır.Sucuk salam sosis gibi et mamullerine 5-6 ay ara vermek gerekir (sade temiz et az yenilebilir) çünkü asidoza sebep olmaktadır.Bu da birçok hastalığın ana kaynağıdır.Akşam yemeği yerine yoğurt, meyve veya salata yenilebilir veya sebze çorbası içilebilir.Hayvansal besinler, patates, tahıl (beyaz pirinç), bakliyat ve hamurlu yiyecekler, özelikle de tatlılar akşam yenirse tam sindirilmez ve zamanla problemlere sebep olur.Ne kadar beyaz pirinç, patates, hamurlu yiyecekler, tatlı yiyecek ve içecekler, o kadar yağ oluşturur.Çünkü nişasta glikoza (şekere) dönüşür, şekerde yağa dönüşerek vücutta depolanır.Şeker ve antibiyotikler bağırsak mantarları çoğaltır, mantarlar ise her türlü hastalığı tetikler.Tatlı deyince akıla baklava, çikolata, dondurma vs gelir, kavun, karpuz ve üzümde tatlıdır ve bunlarda mantarı tetikler, çünkü aşırı şeker içeriler.Gökçek Diyet Alternatif Tıp ve Alternatif Tedavi, bitkisel ürünler, sifamarket
0 notes
Link
Gebze Medical Park Hastanesinden Uzman Diyetisyen Aslıhan Küçük, şişmanlık konusunda kilo alınmasına neden olan ögelerin aynı şekilde ters durumunda zayıflamasına da neden olabildiğini ifade ederek, “Psikolojik, yaşamsal, genetik ya da fizyolojik (endokrin sistemdeki sorunlar) kişinin kilo almasını engelleyebilir. İştah kaybına neden olan çinko eksikliği, yorgunluk ve metabolizma güçlüğüne olanak sağlayan demir eksikliği, iştahın olmasını engelleyen bazı kanser türleri, metabolizmanın bozulmasına bağlı hipertroid, bağırsak veya midede parazit varlığı ve çocukluktan itibaren gelen metabolik hastalıklar kişinin kilo almasını engelleyen başlıca sağlık sorunları olarak bildirilmektedir. Bu nedenle mutlaka kan, idrar ve genel bir doktor muayenesinden geçmek oldukça önemlidir” diye konuştu. Uzman Diyetisyen Aslıhan Küçük, kilo artışı için yapılması gereken ipuçlarını ise şöyle sıraladı; “6 Öğün Kuralını Bozmayın: Zayıf kişiler çoğu zaman 1 veya günde 2 öğün tüketirler. Ve doğal olarak yemekleri bol miktarda da yeseler günlük almaları gereken kalorinin üzerine çıkamadıkları için de kilo alamazlar. 6 öğün yapmadan kilo alamayacağınızı unutmayın. Öğündeki yiyeceklerin küçük porsiyonlarının hem besin değeri açısından yüksek hem de kaloriden zengin olması şart. Mesela yumurtayı haşlama yerine az yağlı bol kaşarlı omlet, sütü sade içmek yerine taze meyve ve bal ile içerek normalde yediğiniz, içtiğiniz aynı miktarı daha fazla kalori ile desteklemeniz yeterli. Öğünlerde Asitli Gazlı İçecek Tüketmeyin: Ana öğünlerde yemek yerken içecek tercih etmemelisiniz. İçecekler midede yer kaplar, tokluk hissi verir ve çabuk doygunluk yaşamanızı sağlar. Su veya diğer içecek tüketimlerinizi yemekten ortalama 30-45 dakika önce veya 30-45 dakika sonra yapmaya özen gösterin. Kola, gazoz gibi asitli içecekler yerine sağlıklı olan ev limonatası, meyve suları, meyve kompostoları tercih edin. Böylece daha doğal ve sağlıklı beslenmiş olacaksınız. Kuru Yemişler Kalori Bombardımanı Yapar: Ofisinizdeki masanızda, çekmecenizde; çantanızda; arabanızda; evinizin çeşitli yerlerinde kuru meyve bulundurun. Kuru meyvelerin kalori içeriği yüksek olmakla birlikte; posa, vitamin ve mineral içeriği olarak da oldukça zengindir. Kuru meyveleri ara öğünlerde tüketerek hem sağlıklı beslenmiş olursunuz, hem de enerji katkısı sağlamış olursunuz. İştah Açıcı Baharatları Kullanın: Yemeklerde ve salatalarda iştah açan pul biber, sumak, kimyon, karabiber ve hardalı bolca kullanın. Biberlerin acı olanlarında bulunan kalsiyum bileşikleri merkezi sinir sistemini uyararak yemeğin daha uzun sürmesini sağlar. Sumak ve karabiber ise yemeğin ya da salatanın lezzetini arttırarak tat dengesini korur. Böylece daha önceden az yediğiniz ama sevdiğiniz bir yiyeceği daha büyük porsiyonda yeme zemini hazırlar. Çinko ve Demir Desteği Kilo Almayı Kolaylaştırır: Çinko beyinde tat ve koku alıcılarından gelen bilgilerin alındığı ve işlendiği alanları harekete geçiren bir mineraldir. Demir mineralinin eksikliğinde de solukluk, iştahsızlık ve yorulma görülür. Zayıflıkla mücadele edenlerde kanda hem demir hem de çinko düzeyleri oldukça düşüktür. Besinlerle çinko ve demirden zengin yiyecekler tercih edilmelidir. Yapılan araştırmalarda kilo alma diyetine günde 20 mg çinko ve 15 mg demir desteği verildiğinde kilo alımında % 15-20 kadar artışın olduğu ve baskılanmış iştahın da ortadan kalktığı görülmüştür.” Alternatif Tıp ve Alternatif Tedavi, bitkisel ürünler, sifamarket
0 notes
Link
Aslankuyruğu otu Türkistan kalp otu Kalp otu Türkistan Aslan otu Familyası: Ballıbabagillerden, Lippenblütler, Lamiaceae Drugları: Aslan otu; Leonuri cardiacae herba Aslan otundan çay, tentür ve natürel ilaç yapılır. Giriş: Aslan otu Ballıbabagillerin bir alt grubu olan Lamiinaegillerden olup bu grubunda bir alt grubu olan Leonurus gillerin bir üyesidir. Leonurus gillerin bilinen 25 türü mevcuttur ve bunların en önemlisi ve en yaygın olarak kullanılan türleri; Türkistan Aslan otu; Leonurus cardiaca ve Japon Aslan otu; Leonurus Japonicus?tur. Bizi daha çok Türkistan Aslan otu ilgilendirmektedir Bu nedenle de bu bitkiyi inceleyeceğiz. Türkistan Aslan otunun asıl vatanı Türkistan olup buradan Anadolu ve Balkanlara ve Rusya üzerinden de Avrupa?nın batısına kadar geniş bir alana yayılmıştır. Amerika?ya götürülen bitki orada da yabanileşerek yayılmıştır. Latincede Leo=Aslan ve Uru=Kuyruk anlamına yani Leonurus aslankuyruğu anlamına gelir. Yunanca Cardiaca (Kardia) kalp anlamına gelir. Bundan da bu bitkinin eskiden kalp rahatsızlıklarına karşı kullanıldığı anlaşılır. Bitkiye Aslankuyruğu ismi verilmesi saplarının alt kısmının yapraksız, orta ve üst kısmı sık yapraklı olması nedeni ile Aslankuyruğuna benzer. Ayrıca çiçekleri ağzını açan Aslanağzına benzer. Botanik: Boyu 50-180 cm olan bitki çok yıllık dikine yükselen genellikle çatallaşmayan, gövdesi dört köşeli, içi boş, tüylü, üzeri genellikle yeşil renkli olmakla birlikte bazen (yaz ve sonbaharda) esmer, kahverengimsi ve hatta kızıl renkli olabilir. Yaprakları karşılıklı bir sonraki ile çapraz, üst kısımları açık, alt kısımları koyu yeşil renkli ve uzun saplıdır. Alt yaprakları 5-7 derin loplu adeta dişli yani loplar sivri, orta yaprakları üç loplu ve en üstteki yaprakları yeşil iken olgunlaşan yaprakları esmer kahverengimsi veya kızılımsı mor bir renge dönüşür. Çiçeklerin taç yaprakları beyaz, açık pembe veya kan kırmızısı renkte, üzeri tüylü iki çenekli ve ağzını açmış aslanağzına benzer. Çiçekleri çelenk şeklindeki kalkanlara dizilmiştir. Kökleri saçak şeklinde ve ayrıca çevresine yayılan yan köklerle kısa zamanda çevresine yayılarak kümeler oluşturur. Aslan otu, Kurt otu, Kedi başı otu, Ballıbaba otu, Yapışkan otu ve Boz otuna benzer bu nedenle birçok yazar Aslan otu ile Kurt otunu birbirine karıştırmaktadırlar. Buna dikkat edilmelidir. Yetiştirilmesi: Aslan otunu Türkiye?nin hemen her bölgesinde yetiştirmek mümkündür. Aslan otu tohumları ile veya kökünden bir parça ekilerek yetiştirilir. Hasat zamanı: Aslan otunun kökleri hariç tamamı yerde 5-10 cm kesilerek demet yapılır. Balkon veya terasa asılarak kurutulur. Şayet tentürü yapılacak ise taze olarak işlenir. Maalesef şifalı bitkiler toplama, kurutma, paketleme ve depolama işlemleri sırasında çok yanlışlar yapılmaktadır. Bitkinin şifalı kısmı yaprak veya çiçekleri ise asla Güneş altında kurutulmaz ve mutlaka gölgede kurutulmalıdır. Ayrıca örneğin bitki 5 günde kurudu ise, 2 gün daha kurumada bırakmak mahzurludur, çünkü birleşimindeki eterik yağları kaybettiğinden kalitesi düşer. Sadece bitki kökleri Güneş?te kurutulur ve kurur kurumaz hemen paketlenip depolanması gerekir. Şifalı bitkilerin Aktarlarda açıkta satılması kalitesini kısa sürede düşürür ve etkisini oldukça azaltır. Birleşiminde: Geniş bilgi: Şifalı Bitkiler ve Alternatif Tıp isimli kitabımızda mevcuttur. Araştırmalar: Geniş bilgi: Şifalı Bitkiler ve Alternatif Tıp isimli kitabımızda mevcuttur. Tesir şekli: Geniş bilgi: Şifalı Bitkiler ve Alternatif Tıp isimli kitabımızda mevcuttur. Kullanılması: a) Araştırmalara göre sinirsel kalp rahatsızlıkları, kalp kasları rahatsızlıkları (Myokard) kalp damarı sertliği, yüksek tansiyon, kalp zafiyeti ve hipertroide (kalkan bezinin aşırı salgı üretmesine karşı) karşı kullanılır. b) Komisyon E?nin 13/03/1986 tarih ve 50 nolu Monografi bildirisinde Aslan otu veya preparatlarının başta sinirsel rahatsızlıkları ve hipertroidizm?e (kalkan bezinin aşırı hormon üretmesi) karşı kulanılabileceği beyan edilmiştir. c) Homeopati?de; Aslan otu tentürü sinirsel rahatsızlıklar, sinirsel kalp rahatsızlıkları, kalp çarpıntısı, kalp krampları, hipertroidizm, adet yokluğu (amenore=adetin azlığı veya yokluğu, bunun menapozla ilgisi yoktur), uyuyamama, şişkinlik, korku ve nefes darlığına karşı kullanılır. d) Halk arasında; kalp çarpıntısı, sinirsel kalp rahatsızlıkları, hipertroidizm, aşırı heyecanlanma, bronşitli astım, menapoz, adet yokluğu, yüksek tansiyon ve sinirsel gerginlik gibi rahatsızlıklara karşı kullanılır. Çayı: İki kahve kaşığı kurutulmuş, ince kıyılmış Aslan otu demliğe konur ve üzerine 300-400 ml kaynar su ilave edilerek 5-10 dk demlenmeye bırakıldıktan sonra süzülerek içilir. Çay Harmanları: Homeopati?de: Taze Aslan otundan 20 gr ince kıyılarak bir şişeye konur ve üzerine 80 ml %70?lik alkol ilave edilerek 4-6 hafta güneş ışınlarından uzakta muhafaza edilir. Şişe iki günde bir çalkalanır ve bu süre sonunda süzülerek Homeopati?de <<Leonurus cardiaca>> adı ile anılan tentür elde edilir. Bu tentürden günde 3-5 defa 10-15 damla 4-6 hafta süreyle alınır. Hastalığın belirtileri (semptom): 1) Adet yokluğu ile belirgin karın ağrısı 2) Sinirsel gerginlik ve aynı zamanda ateş 3) Cinsel organlarda kramp 4) Gözler kuru, dil kuru ve derin yırtıklı 5) Menapoz rahatsızlıkları 6) Hipertroidizmin sebep olduğu kalp çarpıntısı 7) Bu gibi hallerde Aslan otu tentürü kullanılır. Yan tesirleri: Tarife uyularak kullanıldığında herhangi bir yan tesiriyoktur. Şayet aşırı miktarda alınır ise kusma ve iç kanamaya sebep olabilir. Bağırsak florası ve kılcal kan dolaşımı sağlıklı yaşayabilmek için çok önemlidir. Çünkü vitamin, mineral, aminoasit, enzim, glikoz, vb, besleyici maddenin hazırlanması, hücrelere ulaşması ve de mikroplarla mücadele eden makrofaj, T ve B- Hücreleri gibi savunma mekanizmalarının hücre aralarında dolaşması buna bağlıdır.Gökçek İksir'i ile tedavi olmak mümkündür. Tabii doğru beslenirseniz tedavi sürecide o oranda kısalır.Gökçek İksiri vücudu cüruflardan arıtır, iltihaplı hastalıkları iyileştirir ve bağışıklık sistemini güçlendirir.Gökçek Tonik mide-bağırsak rahatsızlıkları, deri hastalıkları ve her türlü alerjiye karşı etkilidir. Asla peynir yememeli, çünkü asidoza ve iltihaplanmaya sebep olur.Siyah çay, kahve ve kola içilmemeli, çünkü bağırsakları kurutur ve vitamin, mineral ve aminoasitlerin alımını (absorbesini) önler.Alkol ve sigaranın zararları belli kanser, damarların yağlanması vb, artı uzun süre bira içilirse cinsel ikdidarsızlık ve hatta kısırlığa sebep olmaktadır.Sucuk salam sosis gibi et mamullerine 5-6 ay ara vermek gerekir (sade temiz et az yenilebilir) çünkü asidoza sebep olmaktadır.Bu da birçok hastalığın ana kaynağıdır.Akşam yemeği yerine yoğurt, meyve veya salata yenilebilir veya sebze çorbası içilebilir.Hayvansal besinler, patates, tahıl (beyaz pirinç), bakliyat ve hamurlu yiyecekler, özelikle de tatlılar akşam yenirse tam sindirilmez ve zamanla problemlere sebep olur.Ne kadar beyaz pirinç, patates, hamurlu yiyecekler, tatlı yiyecek ve içecekler, o kadar yağ oluşturur.Çünkü nişasta glikoza (şekere) dönüşür, şekerde yağa dönüşerek vücutta depolanır.Şeker ve antibiyotikler bağırsak mantarları çoğaltır, mantarlar ise her türlü hastalığı tetikler.Tatlı deyince akıla baklava, çikolata, dondurma vs gelir, kavun, karpuz ve üzümde tatlıdır ve bunlarda mantarı tetikler, çünkü aşırı şeker içeriler.Gökçek Diyet Alternatif Tıp ve Alternatif Tedavi, bitkisel ürünler, sifamarket
0 notes
Link
Aslankuyruğu otu Türkistan kalp otu Kalp otu Türkistan Aslan otu Familyası: Ballıbabagillerden, Lippenblütler, Lamiaceae Drugları: Aslan otu; Leonuri cardiacae herba Aslan otundan çay, tentür ve natürel ilaç yapılır. Giriş: Aslan otu Ballıbabagillerin bir alt grubu olan Lamiinaegillerden olup bu grubunda bir alt grubu olan Leonurus gillerin bir üyesidir. Leonurus gillerin bilinen 25 türü mevcuttur ve bunların en önemlisi ve en yaygın olarak kullanılan türleri; Türkistan Aslan otu; Leonurus cardiaca ve Japon Aslan otu; Leonurus Japonicus?tur. Bizi daha çok Türkistan Aslan otu ilgilendirmektedir Bu nedenle de bu bitkiyi inceleyeceğiz. Türkistan Aslan otunun asıl vatanı Türkistan olup buradan Anadolu ve Balkanlara ve Rusya üzerinden de Avrupa?nın batısına kadar geniş bir alana yayılmıştır. Amerika?ya götürülen bitki orada da yabanileşerek yayılmıştır. Latincede Leo=Aslan ve Uru=Kuyruk anlamına yani Leonurus aslankuyruğu anlamına gelir. Yunanca Cardiaca (Kardia) kalp anlamına gelir. Bundan da bu bitkinin eskiden kalp rahatsızlıklarına karşı kullanıldığı anlaşılır. Bitkiye Aslankuyruğu ismi verilmesi saplarının alt kısmının yapraksız, orta ve üst kısmı sık yapraklı olması nedeni ile Aslankuyruğuna benzer. Ayrıca çiçekleri ağzını açan Aslanağzına benzer. Botanik: Boyu 50-180 cm olan bitki çok yıllık dikine yükselen genellikle çatallaşmayan, gövdesi dört köşeli, içi boş, tüylü, üzeri genellikle yeşil renkli olmakla birlikte bazen (yaz ve sonbaharda) esmer, kahverengimsi ve hatta kızıl renkli olabilir. Yaprakları karşılıklı bir sonraki ile çapraz, üst kısımları açık, alt kısımları koyu yeşil renkli ve uzun saplıdır. Alt yaprakları 5-7 derin loplu adeta dişli yani loplar sivri, orta yaprakları üç loplu ve en üstteki yaprakları yeşil iken olgunlaşan yaprakları esmer kahverengimsi veya kızılımsı mor bir renge dönüşür. Çiçeklerin taç yaprakları beyaz, açık pembe veya kan kırmızısı renkte, üzeri tüylü iki çenekli ve ağzını açmış aslanağzına benzer. Çiçekleri çelenk şeklindeki kalkanlara dizilmiştir. Kökleri saçak şeklinde ve ayrıca çevresine yayılan yan köklerle kısa zamanda çevresine yayılarak kümeler oluşturur. Aslan otu, Kurt otu, Kedi başı otu, Ballıbaba otu, Yapışkan otu ve Boz otuna benzer bu nedenle birçok yazar Aslan otu ile Kurt otunu birbirine karıştırmaktadırlar. Buna dikkat edilmelidir. Yetiştirilmesi: Aslan otunu Türkiye?nin hemen her bölgesinde yetiştirmek mümkündür. Aslan otu tohumları ile veya kökünden bir parça ekilerek yetiştirilir. Hasat zamanı: Aslan otunun kökleri hariç tamamı yerde 5-10 cm kesilerek demet yapılır. Balkon veya terasa asılarak kurutulur. Şayet tentürü yapılacak ise taze olarak işlenir. Maalesef şifalı bitkiler toplama, kurutma, paketleme ve depolama işlemleri sırasında çok yanlışlar yapılmaktadır. Bitkinin şifalı kısmı yaprak veya çiçekleri ise asla Güneş altında kurutulmaz ve mutlaka gölgede kurutulmalıdır. Ayrıca örneğin bitki 5 günde kurudu ise, 2 gün daha kurumada bırakmak mahzurludur, çünkü birleşimindeki eterik yağları kaybettiğinden kalitesi düşer. Sadece bitki kökleri Güneş?te kurutulur ve kurur kurumaz hemen paketlenip depolanması gerekir. Şifalı bitkilerin Aktarlarda açıkta satılması kalitesini kısa sürede düşürür ve etkisini oldukça azaltır. Birleşiminde: Geniş bilgi: Şifalı Bitkiler ve Alternatif Tıp isimli kitabımızda mevcuttur. Araştırmalar: Geniş bilgi: Şifalı Bitkiler ve Alternatif Tıp isimli kitabımızda mevcuttur. Tesir şekli: Geniş bilgi: Şifalı Bitkiler ve Alternatif Tıp isimli kitabımızda mevcuttur. Kullanılması: a) Araştırmalara göre sinirsel kalp rahatsızlıkları, kalp kasları rahatsızlıkları (Myokard) kalp damarı sertliği, yüksek tansiyon, kalp zafiyeti ve hipertroide (kalkan bezinin aşırı salgı üretmesine karşı) karşı kullanılır. b) Komisyon E?nin 13/03/1986 tarih ve 50 nolu Monografi bildirisinde Aslan otu veya preparatlarının başta sinirsel rahatsızlıkları ve hipertroidizm?e (kalkan bezinin aşırı hormon üretmesi) karşı kulanılabileceği beyan edilmiştir. c) Homeopati?de; Aslan otu tentürü sinirsel rahatsızlıklar, sinirsel kalp rahatsızlıkları, kalp çarpıntısı, kalp krampları, hipertroidizm, adet yokluğu (amenore=adetin azlığı veya yokluğu, bunun menapozla ilgisi yoktur), uyuyamama, şişkinlik, korku ve nefes darlığına karşı kullanılır. d) Halk arasında; kalp çarpıntısı, sinirsel kalp rahatsızlıkları, hipertroidizm, aşırı heyecanlanma, bronşitli astım, menapoz, adet yokluğu, yüksek tansiyon ve sinirsel gerginlik gibi rahatsızlıklara karşı kullanılır. Çayı: İki kahve kaşığı kurutulmuş, ince kıyılmış Aslan otu demliğe konur ve üzerine 300-400 ml kaynar su ilave edilerek 5-10 dk demlenmeye bırakıldıktan sonra süzülerek içilir. Çay Harmanları: Homeopati?de: Taze Aslan otundan 20 gr ince kıyılarak bir şişeye konur ve üzerine 80 ml %70?lik alkol ilave edilerek 4-6 hafta güneş ışınlarından uzakta muhafaza edilir. Şişe iki günde bir çalkalanır ve bu süre sonunda süzülerek Homeopati?de <<Leonurus cardiaca>> adı ile anılan tentür elde edilir. Bu tentürden günde 3-5 defa 10-15 damla 4-6 hafta süreyle alınır. Hastalığın belirtileri (semptom): 1) Adet yokluğu ile belirgin karın ağrısı 2) Sinirsel gerginlik ve aynı zamanda ateş 3) Cinsel organlarda kramp 4) Gözler kuru, dil kuru ve derin yırtıklı 5) Menapoz rahatsızlıkları 6) Hipertroidizmin sebep olduğu kalp çarpıntısı 7) Bu gibi hallerde Aslan otu tentürü kullanılır. Yan tesirleri: Tarife uyularak kullanıldığında herhangi bir yan tesiriyoktur. Şayet aşırı miktarda alınır ise kusma ve iç kanamaya sebep olabilir. Bağırsak florası ve kılcal kan dolaşımı sağlıklı yaşayabilmek için çok önemlidir. Çünkü vitamin, mineral, aminoasit, enzim, glikoz, vb, besleyici maddenin hazırlanması, hücrelere ulaşması ve de mikroplarla mücadele eden makrofaj, T ve B- Hücreleri gibi savunma mekanizmalarının hücre aralarında dolaşması buna bağlıdır.Gökçek İksir'i ile tedavi olmak mümkündür. Tabii doğru beslenirseniz tedavi sürecide o oranda kısalır.Gökçek İksiri vücudu cüruflardan arıtır, iltihaplı hastalıkları iyileştirir ve bağışıklık sistemini güçlendirir.Gökçek Tonik mide-bağırsak rahatsızlıkları, deri hastalıkları ve her türlü alerjiye karşı etkilidir. Asla peynir yememeli, çünkü asidoza ve iltihaplanmaya sebep olur.Siyah çay, kahve ve kola içilmemeli, çünkü bağırsakları kurutur ve vitamin, mineral ve aminoasitlerin alımını (absorbesini) önler.Alkol ve sigaranın zararları belli kanser, damarların yağlanması vb, artı uzun süre bira içilirse cinsel ikdidarsızlık ve hatta kısırlığa sebep olmaktadır.Sucuk salam sosis gibi et mamullerine 5-6 ay ara vermek gerekir (sade temiz et az yenilebilir) çünkü asidoza sebep olmaktadır.Bu da birçok hastalığın ana kaynağıdır.Akşam yemeği yerine yoğurt, meyve veya salata yenilebilir veya sebze çorbası içilebilir.Hayvansal besinler, patates, tahıl (beyaz pirinç), bakliyat ve hamurlu yiyecekler, özelikle de tatlılar akşam yenirse tam sindirilmez ve zamanla problemlere sebep olur.Ne kadar beyaz pirinç, patates, hamurlu yiyecekler, tatlı yiyecek ve içecekler, o kadar yağ oluşturur.Çünkü nişasta glikoza (şekere) dönüşür, şekerde yağa dönüşerek vücutta depolanır.Şeker ve antibiyotikler bağırsak mantarları çoğaltır, mantarlar ise her türlü hastalığı tetikler.Tatlı deyince akıla baklava, çikolata, dondurma vs gelir, kavun, karpuz ve üzümde tatlıdır ve bunlarda mantarı tetikler, çünkü aşırı şeker içeriler.Gökçek Diyet Alternatif Tıp ve Alternatif Tedavi, bitkisel ürünler, sifamarket
0 notes
Link
Gebze Medical Park Hastanesinden Uzman Diyetisyen Aslıhan Küçük, şişmanlık konusunda kilo alınmasına neden olan ögelerin aynı şekilde ters durumunda zayıflamasına da neden olabildiğini ifade ederek, “Psikolojik, yaşamsal, genetik ya da fizyolojik (endokrin sistemdeki sorunlar) kişinin kilo almasını engelleyebilir. İştah kaybına neden olan çinko eksikliği, yorgunluk ve metabolizma güçlüğüne olanak sağlayan demir eksikliği, iştahın olmasını engelleyen bazı kanser türleri, metabolizmanın bozulmasına bağlı hipertroid, bağırsak veya midede parazit varlığı ve çocukluktan itibaren gelen metabolik hastalıklar kişinin kilo almasını engelleyen başlıca sağlık sorunları olarak bildirilmektedir. Bu nedenle mutlaka kan, idrar ve genel bir doktor muayenesinden geçmek oldukça önemlidir” diye konuştu. Uzman Diyetisyen Aslıhan Küçük, kilo artışı için yapılması gereken ipuçlarını ise şöyle sıraladı; “6 Öğün Kuralını Bozmayın: Zayıf kişiler çoğu zaman 1 veya günde 2 öğün tüketirler. Ve doğal olarak yemekleri bol miktarda da yeseler günlük almaları gereken kalorinin üzerine çıkamadıkları için de kilo alamazlar. 6 öğün yapmadan kilo alamayacağınızı unutmayın. Öğündeki yiyeceklerin küçük porsiyonlarının hem besin değeri açısından yüksek hem de kaloriden zengin olması şart. Mesela yumurtayı haşlama yerine az yağlı bol kaşarlı omlet, sütü sade içmek yerine taze meyve ve bal ile içerek normalde yediğiniz, içtiğiniz aynı miktarı daha fazla kalori ile desteklemeniz yeterli. Öğünlerde Asitli Gazlı İçecek Tüketmeyin: Ana öğünlerde yemek yerken içecek tercih etmemelisiniz. İçecekler midede yer kaplar, tokluk hissi verir ve çabuk doygunluk yaşamanızı sağlar. Su veya diğer içecek tüketimlerinizi yemekten ortalama 30-45 dakika önce veya 30-45 dakika sonra yapmaya özen gösterin. Kola, gazoz gibi asitli içecekler yerine sağlıklı olan ev limonatası, meyve suları, meyve kompostoları tercih edin. Böylece daha doğal ve sağlıklı beslenmiş olacaksınız. Kuru Yemişler Kalori Bombardımanı Yapar: Ofisinizdeki masanızda, çekmecenizde; çantanızda; arabanızda; evinizin çeşitli yerlerinde kuru meyve bulundurun. Kuru meyvelerin kalori içeriği yüksek olmakla birlikte; posa, vitamin ve mineral içeriği olarak da oldukça zengindir. Kuru meyveleri ara öğünlerde tüketerek hem sağlıklı beslenmiş olursunuz, hem de enerji katkısı sağlamış olursunuz. İştah Açıcı Baharatları Kullanın: Yemeklerde ve salatalarda iştah açan pul biber, sumak, kimyon, karabiber ve hardalı bolca kullanın. Biberlerin acı olanlarında bulunan kalsiyum bileşikleri merkezi sinir sistemini uyararak yemeğin daha uzun sürmesini sağlar. Sumak ve karabiber ise yemeğin ya da salatanın lezzetini arttırarak tat dengesini korur. Böylece daha önceden az yediğiniz ama sevdiğiniz bir yiyeceği daha büyük porsiyonda yeme zemini hazırlar. Çinko ve Demir Desteği Kilo Almayı Kolaylaştırır: Çinko beyinde tat ve koku alıcılarından gelen bilgilerin alındığı ve işlendiği alanları harekete geçiren bir mineraldir. Demir mineralinin eksikliğinde de solukluk, iştahsızlık ve yorulma görülür. Zayıflıkla mücadele edenlerde kanda hem demir hem de çinko düzeyleri oldukça düşüktür. Besinlerle çinko ve demirden zengin yiyecekler tercih edilmelidir. Yapılan araştırmalarda kilo alma diyetine günde 20 mg çinko ve 15 mg demir desteği verildiğinde kilo alımında % 15-20 kadar artışın olduğu ve baskılanmış iştahın da ortadan kalktığı görülmüştür.” Alternatif Tıp ve Alternatif Tedavi, bitkisel ürünler, sifamarket
0 notes
Link
Aslankuyruğu otu Türkistan kalp otu Kalp otu Türkistan Aslan otu Familyası: Ballıbabagillerden, Lippenblütler, Lamiaceae Drugları: Aslan otu; Leonuri cardiacae herba Aslan otundan çay, tentür ve natürel ilaç yapılır. Giriş: Aslan otu Ballıbabagillerin bir alt grubu olan Lamiinaegillerden olup bu grubunda bir alt grubu olan Leonurus gillerin bir üyesidir. Leonurus gillerin bilinen 25 türü mevcuttur ve bunların en önemlisi ve en yaygın olarak kullanılan türleri; Türkistan Aslan otu; Leonurus cardiaca ve Japon Aslan otu; Leonurus Japonicus?tur. Bizi daha çok Türkistan Aslan otu ilgilendirmektedir Bu nedenle de bu bitkiyi inceleyeceğiz. Türkistan Aslan otunun asıl vatanı Türkistan olup buradan Anadolu ve Balkanlara ve Rusya üzerinden de Avrupa?nın batısına kadar geniş bir alana yayılmıştır. Amerika?ya götürülen bitki orada da yabanileşerek yayılmıştır. Latincede Leo=Aslan ve Uru=Kuyruk anlamına yani Leonurus aslankuyruğu anlamına gelir. Yunanca Cardiaca (Kardia) kalp anlamına gelir. Bundan da bu bitkinin eskiden kalp rahatsızlıklarına karşı kullanıldığı anlaşılır. Bitkiye Aslankuyruğu ismi verilmesi saplarının alt kısmının yapraksız, orta ve üst kısmı sık yapraklı olması nedeni ile Aslankuyruğuna benzer. Ayrıca çiçekleri ağzını açan Aslanağzına benzer. Botanik: Boyu 50-180 cm olan bitki çok yıllık dikine yükselen genellikle çatallaşmayan, gövdesi dört köşeli, içi boş, tüylü, üzeri genellikle yeşil renkli olmakla birlikte bazen (yaz ve sonbaharda) esmer, kahverengimsi ve hatta kızıl renkli olabilir. Yaprakları karşılıklı bir sonraki ile çapraz, üst kısımları açık, alt kısımları koyu yeşil renkli ve uzun saplıdır. Alt yaprakları 5-7 derin loplu adeta dişli yani loplar sivri, orta yaprakları üç loplu ve en üstteki yaprakları yeşil iken olgunlaşan yaprakları esmer kahverengimsi veya kızılımsı mor bir renge dönüşür. Çiçeklerin taç yaprakları beyaz, açık pembe veya kan kırmızısı renkte, üzeri tüylü iki çenekli ve ağzını açmış aslanağzına benzer. Çiçekleri çelenk şeklindeki kalkanlara dizilmiştir. Kökleri saçak şeklinde ve ayrıca çevresine yayılan yan köklerle kısa zamanda çevresine yayılarak kümeler oluşturur. Aslan otu, Kurt otu, Kedi başı otu, Ballıbaba otu, Yapışkan otu ve Boz otuna benzer bu nedenle birçok yazar Aslan otu ile Kurt otunu birbirine karıştırmaktadırlar. Buna dikkat edilmelidir. Yetiştirilmesi: Aslan otunu Türkiye?nin hemen her bölgesinde yetiştirmek mümkündür. Aslan otu tohumları ile veya kökünden bir parça ekilerek yetiştirilir. Hasat zamanı: Aslan otunun kökleri hariç tamamı yerde 5-10 cm kesilerek demet yapılır. Balkon veya terasa asılarak kurutulur. Şayet tentürü yapılacak ise taze olarak işlenir. Maalesef şifalı bitkiler toplama, kurutma, paketleme ve depolama işlemleri sırasında çok yanlışlar yapılmaktadır. Bitkinin şifalı kısmı yaprak veya çiçekleri ise asla Güneş altında kurutulmaz ve mutlaka gölgede kurutulmalıdır. Ayrıca örneğin bitki 5 günde kurudu ise, 2 gün daha kurumada bırakmak mahzurludur, çünkü birleşimindeki eterik yağları kaybettiğinden kalitesi düşer. Sadece bitki kökleri Güneş?te kurutulur ve kurur kurumaz hemen paketlenip depolanması gerekir. Şifalı bitkilerin Aktarlarda açıkta satılması kalitesini kısa sürede düşürür ve etkisini oldukça azaltır. Birleşiminde: Geniş bilgi: Şifalı Bitkiler ve Alternatif Tıp isimli kitabımızda mevcuttur. Araştırmalar: Geniş bilgi: Şifalı Bitkiler ve Alternatif Tıp isimli kitabımızda mevcuttur. Tesir şekli: Geniş bilgi: Şifalı Bitkiler ve Alternatif Tıp isimli kitabımızda mevcuttur. Kullanılması: a) Araştırmalara göre sinirsel kalp rahatsızlıkları, kalp kasları rahatsızlıkları (Myokard) kalp damarı sertliği, yüksek tansiyon, kalp zafiyeti ve hipertroide (kalkan bezinin aşırı salgı üretmesine karşı) karşı kullanılır. b) Komisyon E?nin 13/03/1986 tarih ve 50 nolu Monografi bildirisinde Aslan otu veya preparatlarının başta sinirsel rahatsızlıkları ve hipertroidizm?e (kalkan bezinin aşırı hormon üretmesi) karşı kulanılabileceği beyan edilmiştir. c) Homeopati?de; Aslan otu tentürü sinirsel rahatsızlıklar, sinirsel kalp rahatsızlıkları, kalp çarpıntısı, kalp krampları, hipertroidizm, adet yokluğu (amenore=adetin azlığı veya yokluğu, bunun menapozla ilgisi yoktur), uyuyamama, şişkinlik, korku ve nefes darlığına karşı kullanılır. d) Halk arasında; kalp çarpıntısı, sinirsel kalp rahatsızlıkları, hipertroidizm, aşırı heyecanlanma, bronşitli astım, menapoz, adet yokluğu, yüksek tansiyon ve sinirsel gerginlik gibi rahatsızlıklara karşı kullanılır. Çayı: İki kahve kaşığı kurutulmuş, ince kıyılmış Aslan otu demliğe konur ve üzerine 300-400 ml kaynar su ilave edilerek 5-10 dk demlenmeye bırakıldıktan sonra süzülerek içilir. Çay Harmanları: Homeopati?de: Taze Aslan otundan 20 gr ince kıyılarak bir şişeye konur ve üzerine 80 ml %70?lik alkol ilave edilerek 4-6 hafta güneş ışınlarından uzakta muhafaza edilir. Şişe iki günde bir çalkalanır ve bu süre sonunda süzülerek Homeopati?de <<Leonurus cardiaca>> adı ile anılan tentür elde edilir. Bu tentürden günde 3-5 defa 10-15 damla 4-6 hafta süreyle alınır. Hastalığın belirtileri (semptom): 1) Adet yokluğu ile belirgin karın ağrısı 2) Sinirsel gerginlik ve aynı zamanda ateş 3) Cinsel organlarda kramp 4) Gözler kuru, dil kuru ve derin yırtıklı 5) Menapoz rahatsızlıkları 6) Hipertroidizmin sebep olduğu kalp çarpıntısı 7) Bu gibi hallerde Aslan otu tentürü kullanılır. Yan tesirleri: Tarife uyularak kullanıldığında herhangi bir yan tesiriyoktur. Şayet aşırı miktarda alınır ise kusma ve iç kanamaya sebep olabilir. Bağırsak florası ve kılcal kan dolaşımı sağlıklı yaşayabilmek için çok önemlidir. Çünkü vitamin, mineral, aminoasit, enzim, glikoz, vb, besleyici maddenin hazırlanması, hücrelere ulaşması ve de mikroplarla mücadele eden makrofaj, T ve B- Hücreleri gibi savunma mekanizmalarının hücre aralarında dolaşması buna bağlıdır.Gökçek İksir'i ile tedavi olmak mümkündür. Tabii doğru beslenirseniz tedavi sürecide o oranda kısalır.Gökçek İksiri vücudu cüruflardan arıtır, iltihaplı hastalıkları iyileştirir ve bağışıklık sistemini güçlendirir.Gökçek Tonik mide-bağırsak rahatsızlıkları, deri hastalıkları ve her türlü alerjiye karşı etkilidir. Asla peynir yememeli, çünkü asidoza ve iltihaplanmaya sebep olur.Siyah çay, kahve ve kola içilmemeli, çünkü bağırsakları kurutur ve vitamin, mineral ve aminoasitlerin alımını (absorbesini) önler.Alkol ve sigaranın zararları belli kanser, damarların yağlanması vb, artı uzun süre bira içilirse cinsel ikdidarsızlık ve hatta kısırlığa sebep olmaktadır.Sucuk salam sosis gibi et mamullerine 5-6 ay ara vermek gerekir (sade temiz et az yenilebilir) çünkü asidoza sebep olmaktadır.Bu da birçok hastalığın ana kaynağıdır.Akşam yemeği yerine yoğurt, meyve veya salata yenilebilir veya sebze çorbası içilebilir.Hayvansal besinler, patates, tahıl (beyaz pirinç), bakliyat ve hamurlu yiyecekler, özelikle de tatlılar akşam yenirse tam sindirilmez ve zamanla problemlere sebep olur.Ne kadar beyaz pirinç, patates, hamurlu yiyecekler, tatlı yiyecek ve içecekler, o kadar yağ oluşturur.Çünkü nişasta glikoza (şekere) dönüşür, şekerde yağa dönüşerek vücutta depolanır.Şeker ve antibiyotikler bağırsak mantarları çoğaltır, mantarlar ise her türlü hastalığı tetikler.Tatlı deyince akıla baklava, çikolata, dondurma vs gelir, kavun, karpuz ve üzümde tatlıdır ve bunlarda mantarı tetikler, çünkü aşırı şeker içeriler.Gökçek Diyet Alternatif Tıp ve Alternatif Tedavi, bitkisel ürünler, sifamarket
0 notes
Link
Gebze Medical Park Hastanesinden Uzman Diyetisyen Aslıhan Küçük, şişmanlık konusunda kilo alınmasına neden olan ögelerin aynı şekilde ters durumunda zayıflamasına da neden olabildiğini ifade ederek, “Psikolojik, yaşamsal, genetik ya da fizyolojik (endokrin sistemdeki sorunlar) kişinin kilo almasını engelleyebilir. İştah kaybına neden olan çinko eksikliği, yorgunluk ve metabolizma güçlüğüne olanak sağlayan demir eksikliği, iştahın olmasını engelleyen bazı kanser türleri, metabolizmanın bozulmasına bağlı hipertroid, bağırsak veya midede parazit varlığı ve çocukluktan itibaren gelen metabolik hastalıklar kişinin kilo almasını engelleyen başlıca sağlık sorunları olarak bildirilmektedir. Bu nedenle mutlaka kan, idrar ve genel bir doktor muayenesinden geçmek oldukça önemlidir” diye konuştu. Uzman Diyetisyen Aslıhan Küçük, kilo artışı için yapılması gereken ipuçlarını ise şöyle sıraladı; “6 Öğün Kuralını Bozmayın: Zayıf kişiler çoğu zaman 1 veya günde 2 öğün tüketirler. Ve doğal olarak yemekleri bol miktarda da yeseler günlük almaları gereken kalorinin üzerine çıkamadıkları için de kilo alamazlar. 6 öğün yapmadan kilo alamayacağınızı unutmayın. Öğündeki yiyeceklerin küçük porsiyonlarının hem besin değeri açısından yüksek hem de kaloriden zengin olması şart. Mesela yumurtayı haşlama yerine az yağlı bol kaşarlı omlet, sütü sade içmek yerine taze meyve ve bal ile içerek normalde yediğiniz, içtiğiniz aynı miktarı daha fazla kalori ile desteklemeniz yeterli. Öğünlerde Asitli Gazlı İçecek Tüketmeyin: Ana öğünlerde yemek yerken içecek tercih etmemelisiniz. İçecekler midede yer kaplar, tokluk hissi verir ve çabuk doygunluk yaşamanızı sağlar. Su veya diğer içecek tüketimlerinizi yemekten ortalama 30-45 dakika önce veya 30-45 dakika sonra yapmaya özen gösterin. Kola, gazoz gibi asitli içecekler yerine sağlıklı olan ev limonatası, meyve suları, meyve kompostoları tercih edin. Böylece daha doğal ve sağlıklı beslenmiş olacaksınız. Kuru Yemişler Kalori Bombardımanı Yapar: Ofisinizdeki masanızda, çekmecenizde; çantanızda; arabanızda; evinizin çeşitli yerlerinde kuru meyve bulundurun. Kuru meyvelerin kalori içeriği yüksek olmakla birlikte; posa, vitamin ve mineral içeriği olarak da oldukça zengindir. Kuru meyveleri ara öğünlerde tüketerek hem sağlıklı beslenmiş olursunuz, hem de enerji katkısı sağlamış olursunuz. İştah Açıcı Baharatları Kullanın: Yemeklerde ve salatalarda iştah açan pul biber, sumak, kimyon, karabiber ve hardalı bolca kullanın. Biberlerin acı olanlarında bulunan kalsiyum bileşikleri merkezi sinir sistemini uyararak yemeğin daha uzun sürmesini sağlar. Sumak ve karabiber ise yemeğin ya da salatanın lezzetini arttırarak tat dengesini korur. Böylece daha önceden az yediğiniz ama sevdiğiniz bir yiyeceği daha büyük porsiyonda yeme zemini hazırlar. Çinko ve Demir Desteği Kilo Almayı Kolaylaştırır: Çinko beyinde tat ve koku alıcılarından gelen bilgilerin alındığı ve işlendiği alanları harekete geçiren bir mineraldir. Demir mineralinin eksikliğinde de solukluk, iştahsızlık ve yorulma görülür. Zayıflıkla mücadele edenlerde kanda hem demir hem de çinko düzeyleri oldukça düşüktür. Besinlerle çinko ve demirden zengin yiyecekler tercih edilmelidir. Yapılan araştırmalarda kilo alma diyetine günde 20 mg çinko ve 15 mg demir desteği verildiğinde kilo alımında % 15-20 kadar artışın olduğu ve baskılanmış iştahın da ortadan kalktığı görülmüştür.” Alternatif Tıp ve Alternatif Tedavi, bitkisel ürünler, sifamarket
0 notes
Link
Aslankuyruğu otu Türkistan kalp otu Kalp otu Türkistan Aslan otu Familyası: Ballıbabagillerden, Lippenblütler, Lamiaceae Drugları: Aslan otu; Leonuri cardiacae herba Aslan otundan çay, tentür ve natürel ilaç yapılır. Giriş: Aslan otu Ballıbabagillerin bir alt grubu olan Lamiinaegillerden olup bu grubunda bir alt grubu olan Leonurus gillerin bir üyesidir. Leonurus gillerin bilinen 25 türü mevcuttur ve bunların en önemlisi ve en yaygın olarak kullanılan türleri; Türkistan Aslan otu; Leonurus cardiaca ve Japon Aslan otu; Leonurus Japonicus?tur. Bizi daha çok Türkistan Aslan otu ilgilendirmektedir Bu nedenle de bu bitkiyi inceleyeceğiz. Türkistan Aslan otunun asıl vatanı Türkistan olup buradan Anadolu ve Balkanlara ve Rusya üzerinden de Avrupa?nın batısına kadar geniş bir alana yayılmıştır. Amerika?ya götürülen bitki orada da yabanileşerek yayılmıştır. Latincede Leo=Aslan ve Uru=Kuyruk anlamına yani Leonurus aslankuyruğu anlamına gelir. Yunanca Cardiaca (Kardia) kalp anlamına gelir. Bundan da bu bitkinin eskiden kalp rahatsızlıklarına karşı kullanıldığı anlaşılır. Bitkiye Aslankuyruğu ismi verilmesi saplarının alt kısmının yapraksız, orta ve üst kısmı sık yapraklı olması nedeni ile Aslankuyruğuna benzer. Ayrıca çiçekleri ağzını açan Aslanağzına benzer. Botanik: Boyu 50-180 cm olan bitki çok yıllık dikine yükselen genellikle çatallaşmayan, gövdesi dört köşeli, içi boş, tüylü, üzeri genellikle yeşil renkli olmakla birlikte bazen (yaz ve sonbaharda) esmer, kahverengimsi ve hatta kızıl renkli olabilir. Yaprakları karşılıklı bir sonraki ile çapraz, üst kısımları açık, alt kısımları koyu yeşil renkli ve uzun saplıdır. Alt yaprakları 5-7 derin loplu adeta dişli yani loplar sivri, orta yaprakları üç loplu ve en üstteki yaprakları yeşil iken olgunlaşan yaprakları esmer kahverengimsi veya kızılımsı mor bir renge dönüşür. Çiçeklerin taç yaprakları beyaz, açık pembe veya kan kırmızısı renkte, üzeri tüylü iki çenekli ve ağzını açmış aslanağzına benzer. Çiçekleri çelenk şeklindeki kalkanlara dizilmiştir. Kökleri saçak şeklinde ve ayrıca çevresine yayılan yan köklerle kısa zamanda çevresine yayılarak kümeler oluşturur. Aslan otu, Kurt otu, Kedi başı otu, Ballıbaba otu, Yapışkan otu ve Boz otuna benzer bu nedenle birçok yazar Aslan otu ile Kurt otunu birbirine karıştırmaktadırlar. Buna dikkat edilmelidir. Yetiştirilmesi: Aslan otunu Türkiye?nin hemen her bölgesinde yetiştirmek mümkündür. Aslan otu tohumları ile veya kökünden bir parça ekilerek yetiştirilir. Hasat zamanı: Aslan otunun kökleri hariç tamamı yerde 5-10 cm kesilerek demet yapılır. Balkon veya terasa asılarak kurutulur. Şayet tentürü yapılacak ise taze olarak işlenir. Maalesef şifalı bitkiler toplama, kurutma, paketleme ve depolama işlemleri sırasında çok yanlışlar yapılmaktadır. Bitkinin şifalı kısmı yaprak veya çiçekleri ise asla Güneş altında kurutulmaz ve mutlaka gölgede kurutulmalıdır. Ayrıca örneğin bitki 5 günde kurudu ise, 2 gün daha kurumada bırakmak mahzurludur, çünkü birleşimindeki eterik yağları kaybettiğinden kalitesi düşer. Sadece bitki kökleri Güneş?te kurutulur ve kurur kurumaz hemen paketlenip depolanması gerekir. Şifalı bitkilerin Aktarlarda açıkta satılması kalitesini kısa sürede düşürür ve etkisini oldukça azaltır. Birleşiminde: Geniş bilgi: Şifalı Bitkiler ve Alternatif Tıp isimli kitabımızda mevcuttur. Araştırmalar: Geniş bilgi: Şifalı Bitkiler ve Alternatif Tıp isimli kitabımızda mevcuttur. Tesir şekli: Geniş bilgi: Şifalı Bitkiler ve Alternatif Tıp isimli kitabımızda mevcuttur. Kullanılması: a) Araştırmalara göre sinirsel kalp rahatsızlıkları, kalp kasları rahatsızlıkları (Myokard) kalp damarı sertliği, yüksek tansiyon, kalp zafiyeti ve hipertroide (kalkan bezinin aşırı salgı üretmesine karşı) karşı kullanılır. b) Komisyon E?nin 13/03/1986 tarih ve 50 nolu Monografi bildirisinde Aslan otu veya preparatlarının başta sinirsel rahatsızlıkları ve hipertroidizm?e (kalkan bezinin aşırı hormon üretmesi) karşı kulanılabileceği beyan edilmiştir. c) Homeopati?de; Aslan otu tentürü sinirsel rahatsızlıklar, sinirsel kalp rahatsızlıkları, kalp çarpıntısı, kalp krampları, hipertroidizm, adet yokluğu (amenore=adetin azlığı veya yokluğu, bunun menapozla ilgisi yoktur), uyuyamama, şişkinlik, korku ve nefes darlığına karşı kullanılır. d) Halk arasında; kalp çarpıntısı, sinirsel kalp rahatsızlıkları, hipertroidizm, aşırı heyecanlanma, bronşitli astım, menapoz, adet yokluğu, yüksek tansiyon ve sinirsel gerginlik gibi rahatsızlıklara karşı kullanılır. Çayı: İki kahve kaşığı kurutulmuş, ince kıyılmış Aslan otu demliğe konur ve üzerine 300-400 ml kaynar su ilave edilerek 5-10 dk demlenmeye bırakıldıktan sonra süzülerek içilir. Çay Harmanları: Homeopati?de: Taze Aslan otundan 20 gr ince kıyılarak bir şişeye konur ve üzerine 80 ml %70?lik alkol ilave edilerek 4-6 hafta güneş ışınlarından uzakta muhafaza edilir. Şişe iki günde bir çalkalanır ve bu süre sonunda süzülerek Homeopati?de <<Leonurus cardiaca>> adı ile anılan tentür elde edilir. Bu tentürden günde 3-5 defa 10-15 damla 4-6 hafta süreyle alınır. Hastalığın belirtileri (semptom): 1) Adet yokluğu ile belirgin karın ağrısı 2) Sinirsel gerginlik ve aynı zamanda ateş 3) Cinsel organlarda kramp 4) Gözler kuru, dil kuru ve derin yırtıklı 5) Menapoz rahatsızlıkları 6) Hipertroidizmin sebep olduğu kalp çarpıntısı 7) Bu gibi hallerde Aslan otu tentürü kullanılır. Yan tesirleri: Tarife uyularak kullanıldığında herhangi bir yan tesiriyoktur. Şayet aşırı miktarda alınır ise kusma ve iç kanamaya sebep olabilir. Bağırsak florası ve kılcal kan dolaşımı sağlıklı yaşayabilmek için çok önemlidir. Çünkü vitamin, mineral, aminoasit, enzim, glikoz, vb, besleyici maddenin hazırlanması, hücrelere ulaşması ve de mikroplarla mücadele eden makrofaj, T ve B- Hücreleri gibi savunma mekanizmalarının hücre aralarında dolaşması buna bağlıdır.Gökçek İksir'i ile tedavi olmak mümkündür. Tabii doğru beslenirseniz tedavi sürecide o oranda kısalır.Gökçek İksiri vücudu cüruflardan arıtır, iltihaplı hastalıkları iyileştirir ve bağışıklık sistemini güçlendirir.Gökçek Tonik mide-bağırsak rahatsızlıkları, deri hastalıkları ve her türlü alerjiye karşı etkilidir. Asla peynir yememeli, çünkü asidoza ve iltihaplanmaya sebep olur.Siyah çay, kahve ve kola içilmemeli, çünkü bağırsakları kurutur ve vitamin, mineral ve aminoasitlerin alımını (absorbesini) önler.Alkol ve sigaranın zararları belli kanser, damarların yağlanması vb, artı uzun süre bira içilirse cinsel ikdidarsızlık ve hatta kısırlığa sebep olmaktadır.Sucuk salam sosis gibi et mamullerine 5-6 ay ara vermek gerekir (sade temiz et az yenilebilir) çünkü asidoza sebep olmaktadır.Bu da birçok hastalığın ana kaynağıdır.Akşam yemeği yerine yoğurt, meyve veya salata yenilebilir veya sebze çorbası içilebilir.Hayvansal besinler, patates, tahıl (beyaz pirinç), bakliyat ve hamurlu yiyecekler, özelikle de tatlılar akşam yenirse tam sindirilmez ve zamanla problemlere sebep olur.Ne kadar beyaz pirinç, patates, hamurlu yiyecekler, tatlı yiyecek ve içecekler, o kadar yağ oluşturur.Çünkü nişasta glikoza (şekere) dönüşür, şekerde yağa dönüşerek vücutta depolanır.Şeker ve antibiyotikler bağırsak mantarları çoğaltır, mantarlar ise her türlü hastalığı tetikler.Tatlı deyince akıla baklava, çikolata, dondurma vs gelir, kavun, karpuz ve üzümde tatlıdır ve bunlarda mantarı tetikler, çünkü aşırı şeker içeriler.Gökçek Diyet Alternatif Tıp ve Alternatif Tedavi, bitkisel ürünler, sifamarket
0 notes
Link
ASLAN OTU Çok Yıllık | 0,5-1,8m | 6-9 Aylar | Ca, Ho, Na | Otu Aslan otu Herzspann Leonurus cardiaca L. Aslankuyruğu otu Türkistan kalp otu Kalp otu Türkistan Aslan otu Familyası: Ballıbabagillerden, Lippenblütler, Lamiaceae Drugları: Aslan otu; Leonuri cardiacae herba Aslan otundan çay, tentür ve natürel ilaç yapılır. Giriş: Aslan otu Ballıbabagillerin bir alt grubu olan Lamiinaegillerden olup bu grubunda bir alt grubu olan Leonurus gillerin bir üyesidir. Leonurus gillerin bilinen 25 türü mevcuttur ve bunların en önemlisi ve en yaygın olarak kullanılan türleri; Türkistan Aslan otu; Leonurus cardiaca ve Japon Aslan otu; Leonurus Japonicustur. Bizi daha çok Türkistan Aslan otu ilgilendirmektedir. Bu nedenle de bu bitkiyi inceleyeceğiz. Türkistan Aslan otunun asıl vatanı Türkistan olup buradan Anadolu ve Balkanlara ve Rusya üzerinden de Avrupanın batısına kadar geniş bir alana yayılmıştır. Amerika��ya götürülen bitki orada da yabanileşerek yayılmıştır. Latincede Leo=Aslan ve Uru=Kuyruk anlamına yani Leonurus aslankuyruğu anlamına gelir. Yunanca Cardiaca (Kardia) kalp anlamına gelir. Bundan da bu bitkinin eskiden kalp rahatsızlıklarına karşı kullanıldığı anlaşılır. Bitkiye Aslankuyruğu ismi verilmesi saplarının alt kısmının yapraksız, orta ve üst kısmı sık yapraklı olması nedeni ile Aslankuyruğuna benzer. Ayrıca çiçekleri ağzını açan Aslanağzına benzer. Botanik: Boyu 50-180 cm olan bitki çok yıllık dikine yükselen genellikle çatallaşmayan, gövdesi dört köşeli, içi boş, tüylü, üzeri genellikle yeşil renkli olmakla birlikte bazen (yaz ve sonbaharda) esmer, kahverengimsi ve hatta kızıl renkli olabilir. Yaprakları karşılıklı bir sonraki ile çapraz, üst kısımları açık, alt kısımları koyu yeşil renkli ve uzun saplıdır. Alt yap¬rakları 5-7 derin loplu adeta dişli yani loplar sivri, orta yaprakları üç loplu ve en üstteki yaprakları yeşil iken olgunlaşan yaprakları esmer kahve¬rengimsi veya kızılımsı mor bir renge dönüşür. Çiçeklerin taç yaprakları beyaz, açık pembe veya kan kırmızısı renkte, üzeri tüylü iki çenekli ve ağzını açmış aslanağzına benzer. Çiçekleri çelenk şeklindeki kalkanlara dizilmiştir. Kökleri saçak şeklinde ve ayrıca çevresine yayılan yan kök¬lerle kısa zamanda çevresine yayılarak kümeler oluşturur. Aslan otu, Kurt otu, Kedi başı otu, Ballıbaba otu, Yapışkan otu ve Boz otuna benzer bu nedenle birçok yazar Aslan otu ile Kurt otunu birbirine karıştırmak¬tadırlar. Buna dikkat edilmelidir. Yetiştirilmesi: Aslan otunu Türkiyenin hemen her bölgesinde yetiştir¬mek mümkündür. Aslan otu tohumları ile veya kökünden bir parça ekilerek yetiştirilir. Hasat zamanı: Aslan otunun kökleri hariç tamamı yerde 5-10 cm kesi-lerek demet yapılır. Balkon veya terasa asılarak kurutulur. Şayet tentürü yapılacak ise taze olarak işlenir. Maalesef şifalı bitkiler toplama, kurut¬ma, paketleme ve depolama işlemleri sırasında çok yanlışlar yapılmaktadır. Bitkinin şifalı kısmı yaprak veya çiçekleri ise asla Güneş altında kurutulmaz ve mutlaka gölgede kurutulmalıdır. Ayrıca örneğin bitki 5 günde kurudu ise, 2 gün daha kurumada bırakmak mahzurludur, çünkü birleşimindeki eterik yağları kaybettiğinden kalitesi düşer. Sadece bitki kökleri Güneşte kurutulur ve kurur kurumaz hemen paketlenip depolan-ması gerekir. Şifalı bitkilerin Aktarlarda açıkta satılması kalitesini kısa sürede düşürür ve etkisini oldukça azaltır. Birleşimi: Birleşimindeki maddeleri şöyle sıralayabiliriz; a) İridoitler; Ajugosid (=Leonurid=4-Desoxyharpagid), Ajugel, Galiridosid ve Reptosid içerir. b) Flavonitler; Quercetin, Rutin (=Rutosid), Quercitrin, İzoquercitrin, Hyperosid, Apigenin, Quercetin-7-O-glukosit, Kâmpferol-3O-glukosit ve Apigenin-7-O-glukosit c) Diterpenler; Leocardin ve Labdanolidler d) Triterpenler; Ursolasit ve Oleanolasit e) Organik asitler; Elma asidi (Malik asit), Limon asidi (Sitrik asit) ve Üzüm asidi (Tartarik asit) f) Alkaloitler; Stachydrin, Betonicin ve Turicin g) Fenilpropanoitler (Phenylpropanoitler); Verbascosid ve Kaffeasit-4-Rutosid h) Ayrıca çok az miktarda Eterik yağ, Tanin ve Potasyum minerali içerir. Araştırmalar: Aslan otu tentürü, infusu (haşlama çayı) Dekaktu (kay-natma çayı) ve ekstresi ile özellikle Rus asıllı ilim adamları önce tavşanlar, fareler, kurbağalar ve kemeler üzerinde sonrada insanlar üze¬rinde tedavi denemeleri yapmışlardır. 1) SWEREW tavşan ve kurbağalar üzerinde Aslan otu ekstresi ile yaptığı deneylerde Aslan otunun Kedi otu kökünden 3-4 defa daha etkili olduğunu keşfetmiştir. (L.B.H.621) 2) ROSSIKIY 100 hasta üzerinde yaptığı tedavi denemesinde Aslan ot İnfusu Dekokt, tentür veya ekstrelerinin sinirsel kalp rahatsızlığı, hipertroidizm, kalp kasları rahatsızlığı, kalp damar sertliği, yüksek tansiyon gibi rahatsızlıkları iyileştirmiştir. Bu tedavi denemesinde Aslan otunun İnci çiçek otu, Kedi otu kökü ve Kaktüsten daha etkili olduğunu tespit etmiştir. (Age.621) 3) JABLOKOW köpekler üzerinde yaptığı araştırmalarda ROSSIKIYin çalışmalarını tasdik etmiştir. VARKELOWda ROSSIKIYin çalışmalarını tasdik etmiştir. (Age.621) Tesir şekli: Teskin edici, krampları çözücü, kalbi kuvvetlendirici, adet söktürücü ve gaz söktürücüdür. Kullanılması: a) Araştırmalara göre sinirsel kalp rahatsızlıkları, kalp kasları rahat-sızlıkları (Myokard) kalp damarı sertliği, yüksek tansiyon, kalp zafi¬yeti ve hipertroide (kalkan bezinin aşırı salgı üretmesine karşı) karşı kullanılır. b) Komisyon Enin 13/03/1986 tarih ve 50 nolu Monografi bildirisinde Aslan otu veya preparatlarının başta sinirsel rahatsızlıkları ve hipertroidizme (kalkan bezinin aşırı hormon üretmesi) karşı kulanı-labileceği beyan edilmiştir. c) Homeopatide; Aslan otu tentürü sinirsel rahatsızlıklar, sinirsel kalp rahatsızlıkları, kalp çarpıntısı, kalp krampları, hipertroidizm, adet yokluğu (amenore=adetin azlığı veya yokluğu, bunun menapozla ilgisi yoktur), uyuyamama, şişkinlik, korku ve nefes darlığına karşı kullanılır. d) Halk arasında; kalp çarpıntısı, sinirsel kalp rahatsızlıkları, hiper-troidizm, aşırı heyecanlanma, bronşitli astım, menapoz, adet yok¬luğu, yüksek tansiyon ve sinirsel gerginlik gibi rahatsızlıklara karşı kullanılır. Çayı: İki kahve kaşığı kurutulmuş, ince kıyılmış Aslan otu demliğe konur ve üzerine 300-400 ml kaynar su ilave edilerek 5-10 dk demlenmeye bırakıldıktan sonra süzülerek içilir. Çay Harmanları Gökçek sinirsel kalp rahatsızlıkları çayı; >20 gr Aslan otu >20 gr Kılıç otu >30 gr Alıç çiçeği+yaprağı >20 gr Oğul otu >10 gr Çarkıfelek otu Gökçek teskin edici ve uyutucu çayı; >20 gr Kedi otu kökü >20 gr Çarkıfelek otu >20 gr Oğul otu >20 gr Aslan otu >20 gr Kılıç otu Meyer sinirsel kalp rahatsızlıkları çayı; >20 gr Kedi otu kökü >20 gr Lavanta çiçeği >20 gr Aslan otu >20 gr Kimyon tohumu >20 gr Rezene tohumu H.Wagner koroner kan dolaşımı artırıcı; >20 gr Atkuyruğu otu >20 gr Ökse otu >25 gr Oğul otu yaprağı >25 gr Civanperçemi otu >25 gr Aslan otu >15 gr Alıç çiçeği >15 gr Arnika çiçeği >15 gr Eğri kökü B.Vonarburg sinirsel kalp çayı; >20 gr Aslan otu >20 gr Kedi otu kökü >20 gr Alıç yaprak ve çiçeği >20 gr Oğul otu yaprağı >10 gr Şerbetçi kozalağı >10 gr Arnika çiçeği M.Pahlow sinirsel kalp rahatsızlıkları ve korku çayı; >20 gr Aslan otu >15 gr Kılıç otu >10 gr Alıç çiçeği >10 gr Oğul otu yaprağı >5 gr Kedi otu kökü W.Widmaier sinirsel kalp rahatsızlıkları çayı; >30 gr Aslan otu >30 gr Kedi otu kökü >20 gr Alıç yaprak ve çiçeği >10 gr Oğul otu yaprağı >10 gr Rezene tohumu H.Wagner teskin edici çay; >20 gr Kedi otu kökü >20 gr Aslan otu >20 gr Lavanta çiçeği >20 gr Rezene tohumu M.Pahlow uyku verici ve teskin edici çay; >20 gr Aslan otu >10 gr Oğul otu yaprağı >10 gr Kılıç otu >10 gr Kedi otu kökü Homeopatide: Taze Aslan otundan 20 gr ince kıyılarak bir şişeye konur ve üzerine 80 ml %70lik alkol ilave edilerek 4-6 hafta güneş ışınlarından uzakta muhafaza edilir. Şişe iki günde bir çalkalanır ve bu süre sonunda süzülerek Homeopatide <<Leonurus cardiaca>> adı ile anılan tentür elde edilir. Bu tentürden günde 3-5 defa 10-15 damla 4-6 hafta süreyle alınır. Hastalığın belirtileri (semptom): 1) Adet yokluğu ile belirgin karın ağrısı 2) Sinirsel gerginlik ve aynı zamanda ateş 3) Cinsel organlarda kramp 4) Gözler kuru, dil kuru ve derin yırtıklı 5) Menapoz rahatsızlıkları 6) Hipertroidizmin sebep olduğu kalp çarpıntısı a) Bu gibi hallerde Aslan otu tentürü kullanılır. Yan tesirleri: Tarife uyularak kullanıldığında herhangi bir yan tesiri yok-tur. Şayet aşırı miktarda alınır ise kusma ve iç kanamaya sebep olabilir. Çok Yıllık | 0,5-1,8m | 6-9 Aylar | Ca, Ho, Na | Otu Aslan otu Herzspann Leonurus cardiaca L. Aslankuyruğu otu Türkistan kalp otu Kalp otu Türkistan Aslan otu Familyası: Ballıbabagillerden, Lippenblütler, Lamiaceae Drugları: Aslan otu; Leonuri cardiacae herba Aslan otundan çay, tentür ve natürel ilaç yapılır. Giriş: Aslan otu Ballıbabagillerin bir alt grubu olan Lamiinaegillerden olup bu grubunda bir alt grubu olan Leonurus gillerin bir üyesidir. Leonurus gillerin bilinen 25 türü mevcuttur ve bunların en önemlisi ve en yaygın olarak kullanılan türleri; Türkistan Aslan otu; Leonurus cardiaca ve Japon Aslan otu; Leonurus Japonicustur. Bizi daha çok Türkistan Aslan otu ilgilendirmektedir. Bu nedenle de bu bitkiyi inceleyeceğiz. Türkistan Aslan otunun asıl vatanı Türkistan olup buradan Anadolu ve Balkanlara ve Rusya üzerinden de Avrupanın batısına kadar geniş bir alana yayılmıştır. Amerikaya götürülen bitki orada da yabanileşerek yayılmıştır. Latincede Leo=Aslan ve Uru=Kuyruk anlamına yani Leonurus aslankuyruğu anlamına gelir. Yunanca Cardiaca (Kardia) kalp anlamına gelir. Bundan da bu bitkinin eskiden kalp rahatsızlıklarına karşı kullanıldığı anlaşılır. Bitkiye Aslankuyruğu ismi verilmesi saplarının alt kısmının yapraksız, orta ve üst kısmı sık yapraklı olması nedeni ile Aslankuyruğuna benzer. Ayrıca çiçekleri ağzını açan Aslanağzına benzer. Botanik: Boyu 50-180 cm olan bitki çok yıllık dikine yükselen genellikle çatallaşmayan, gövdesi dört köşeli, içi boş, tüylü, üzeri genellikle yeşil renkli olmakla birlikte bazen (yaz ve sonbaharda) esmer, kahverengimsi ve hatta kızıl renkli olabilir. Yaprakları karşılıklı bir sonraki ile çapraz, üst kısımları açık, alt kısımları koyu yeşil renkli ve uzun saplıdır. Alt yap¬rakları 5-7 derin loplu adeta dişli yani loplar sivri, orta yaprakları üç loplu ve en üstteki yaprakları yeşil iken olgunlaşan yaprakları esmer kahve¬rengimsi veya kızılımsı mor bir renge dönüş��r. Çiçeklerin taç yaprakları beyaz, açık pembe veya kan kırmızısı renkte, üzeri tüylü iki çenekli ve ağzını açmış aslanağzına benzer. Çiçekleri çelenk şeklindeki kalkanlara dizilmiştir. Kökleri saçak şeklinde ve ayrıca çevresine yayılan yan kök¬lerle kısa zamanda çevresine yayılarak kümeler oluşturur. Aslan otu, Kurt otu, Kedi başı otu, Ballıbaba otu, Yapışkan otu ve Boz otuna benzer bu nedenle birçok yazar Aslan otu ile Kurt otunu birbirine karıştırmak¬tadırlar. Buna dikkat edilmelidir. Yetiştirilmesi: Aslan otunu Türkiyenin hemen her bölgesinde yetiştir¬mek mümkündür. Aslan otu tohumları ile veya kökünden bir parça ekilerek yetiştirilir. Hasat zamanı: Aslan otunun kökleri hariç tamamı yerde 5-10 cm kesi-lerek demet yapılır. Balkon veya terasa asılarak kurutulur. Şayet tentürü yapılacak ise taze olarak işlenir. Maalesef şifalı bitkiler toplama, kurut¬ma, paketleme ve depolama işlemleri sırasında çok yanlışlar yapılmaktadır. Bitkinin şifalı kısmı yaprak veya çiçekleri ise asla Güneş altında kurutulmaz ve mutlaka gölgede kurutulmalıdır. Ayrıca örneğin bitki 5 günde kurudu ise, 2 gün daha kurumada bırakmak mahzurludur, çünkü birleşimindeki eterik yağları kaybettiğinden kalitesi düşer. Sadece bitki kökleri Güneşte kurutulur ve kurur kurumaz hemen paketlenip depolan-ması gerekir. Şifalı bitkilerin Aktarlarda açıkta satılması kalitesini kısa sürede düşürür ve etkisini oldukça azaltır. Birleşimi: Birleşimindeki maddeleri şöyle sıralayabiliriz; a) İridoitler; Ajugosid (=Leonurid=4-Desoxyharpagid), Ajugel, Galiridosid ve Reptosid içerir. b) Flavonitler; Quercetin, Rutin (=Rutosid), Quercitrin, İzoquercitrin, Hyperosid, Apigenin, Quercetin-7-O-glukosit, Kâmpferol-3O-glukosit ve Apigenin-7-O-glukosit c) Diterpenler; Leocardin ve Labdanolidler d) Triterpenler; Ursolasit ve Oleanolasit e) Organik asitler; Elma asidi (Malik asit), Limon asidi (Sitrik asit) ve Üzüm asidi (Tartarik asit) f) Alkaloitler; Stachydrin, Betonicin ve Turicin g) Fenilpropanoitler (Phenylpropanoitler); Verbascosid ve Kaffeasit-4-Rutosid h) Ayrıca çok az miktarda Eterik yağ, Tanin ve Potasyum minerali içerir. Araştırmalar: Aslan otu tentürü, infusu (haşlama çayı) Dekaktu (kay-natma çayı) ve ekstresi ile özellikle Rus asıllı ilim adamları önce tavşanlar, fareler, kurbağalar ve kemeler üzerinde sonrada insanlar üze¬rinde tedavi denemeleri yapmışlardır. 1) SWEREW tavşan ve kurbağalar üzerinde Aslan otu ekstresi ile yaptığı deneylerde Aslan otunun Kedi otu kökünden 3-4 defa daha etkili olduğunu keşfetmiştir. (L.B.H.621) 2) ROSSIKIY 100 hasta üzerinde yaptığı tedavi denemesinde Aslan ot İnfusu Dekokt, tentür veya ekstrelerinin sinirsel kalp rahatsızlığı, hipertroidizm, kalp kasları rahatsızlığı, kalp damar sertliği, yüksek tansiyon gibi rahatsızlıkları iyileştirmiştir. Bu tedavi denemesinde Aslan otunun İnci çiçek otu, Kedi otu kökü ve Kaktüsten daha etkili olduğunu tespit etmiştir. (Age.621) 3) JABLOKOW köpekler üzerinde yaptığı araştırmalarda ROSSIKIYin çalışmalarını tasdik etmiştir. VARKELOWda ROSSIKIYin çalışmalarını tasdik etmiştir. (Age.621) Tesir şekli: Teskin edici, krampları çözücü, kalbi kuvvetlendirici, adet söktürücü ve gaz söktürücüdür. Kullanılması: a) Araştırmalara göre sinirsel kalp rahatsızlıkları, kalp kasları rahat-sızlıkları (Myokard) kalp damarı sertliği, yüksek tansiyon, kalp zafi¬yeti ve hipertroide (kalkan bezinin aşırı salgı üretmesine karşı) karşı kullanılır. b) Komisyon Enin 13/03/1986 tarih ve 50 nolu Monografi bildirisinde Aslan otu veya preparatlarının başta sinirsel rahatsızlıkları ve hipertroidizme (kalkan bezinin aşırı hormon üretmesi) karşı kulanı-labileceği beyan edilmiştir. c) Homeopatide; Aslan otu tentürü sinirsel rahatsızlıklar, sinirsel kalp rahatsızlıkları, kalp çarpıntısı, kalp krampları, hipertroidizm, adet yokluğu (amenore=adetin azlığı veya yokluğu, bunun menapozla ilgisi yoktur), uyuyamama, şişkinlik, korku ve nefes darlığına karşı kullanılır. d) Halk arasında; kalp çarpıntısı, sinirsel kalp rahatsızlıkları, hiper-troidizm, aşırı heyecanlanma, bronşitli astım, menapoz, adet yok¬luğu, yüksek tansiyon ve sinirsel gerginlik gibi rahatsızlıklara karşı kullanılır. Çayı: İki kahve kaşığı kurutulmuş, ince kıyılmış Aslan otu demliğe konur ve üzerine 300-400 ml kaynar su ilave edilerek 5-10 dk demlenmeye bırakıldıktan sonra süzülerek içilir. Çay Harmanları Gökçek sinirsel kalp rahatsızlıkları çayı; >20 gr Aslan otu >20 gr Kılıç otu >30 gr Alıç çiçeği+yaprağı >20 gr Oğul otu >10 gr Çarkıfelek otu Gökçek teskin edici ve uyutucu çayı; >20 gr Kedi otu kökü >20 gr Çarkıfelek otu >20 gr Oğul otu >20 gr Aslan otu >20 gr Kılıç otu Meyer sinirsel kalp rahatsızlıkları çayı; >20 gr Kedi otu kökü >20 gr Lavanta çiçeği >20 gr Aslan otu >20 gr Kimyon tohumu >20 gr Rezene tohumu H.Wagner koroner kan dolaşımı artırıcı; >20 gr Atkuyruğu otu >20 gr Ökse otu >25 gr Oğul otu yaprağı >25 gr Civanperçemi otu >25 gr Aslan otu >15 gr Alıç çiçeği >15 gr Arnika çiçeği >15 gr Eğri kökü B.Vonarburg sinirsel kalp çayı; >20 gr Aslan otu >20 gr Kedi otu kökü >20 gr Alıç yaprak ve çiçeği >20 gr Oğul otu yaprağı >10 gr Şerbetçi kozalağı >10 gr Arnika çiçeği M.Pahlow sinirsel kalp rahatsızlıkları ve korku çayı; >20 gr Aslan otu >15 gr Kılıç otu >10 gr Alıç çiçeği >10 gr Oğul otu yaprağı >5 gr Kedi otu kökü W.Widmaier sinirsel kalp rahatsızlıkları çayı; >30 gr Aslan otu >30 gr Kedi otu kökü >20 gr Alıç yaprak ve çiçeği >10 gr Oğul otu yaprağı >10 gr Rezene tohumu H.Wagner teskin edici çay; >20 gr Kedi otu kökü >20 gr Aslan otu >20 gr Lavanta çiçeği >20 gr Rezene tohumu M.Pahlow uyku verici ve teskin edici çay; >20 gr Aslan otu >10 gr Oğul otu yaprağı >10 gr Kılıç otu >10 gr Kedi otu kökü Homeopatide: Taze Aslan otundan 20 gr ince kıyılarak bir şişeye konur ve üzerine 80 ml %70lik alkol ilave edilerek 4-6 hafta güneş ışınlarından uzakta muhafaza edilir. Şişe iki günde bir çalkalanır ve bu süre sonunda süzülerek Homeopatide <<Leonurus cardiaca>> adı ile anılan tentür elde edilir. Bu tentürden günde 3-5 defa 10-15 damla 4-6 hafta süreyle alınır. Hastalığın belirtileri (semptom): 1) Adet yokluğu ile belirgin karın ağrısı 2) Sinirsel gerginlik ve aynı zamanda ateş 3) Cinsel organlarda kramp 4) Gözler kuru, dil kuru ve derin yırtıklı 5) Menapoz rahatsızlıkları 6) Hipertroidizmin sebep olduğu kalp çarpıntısı a) Bu gibi hallerde Aslan otu tentürü kullanılır. Yan tesirleri: Tarife uyularak kullanıldığında herhangi bir yan tesiri yok-tur. Şayet aşırı miktarda alınır ise kusma ve iç kanamaya sebep olabilir. Alternatif Tıp ve Alternatif Tedavi, bitkisel ürünler, sifamarket
0 notes