#hijyen belgesi Halk Eğitim
Explore tagged Tumblr posts
temelisg · 4 months ago
Text
Hijyen Belgesi Hakkında Tüm Detaylar
Hijyen Belgesi Nasıl Alınır?
Hijyen Belgesi almak için öncelikle bir hijyen eğitimi programına katılmanız gerekmektedir. Bu eğitim programları, hijyen kuralları, gıda güvenliği, kişisel hijyen gibi konularda bilgi verir. Eğitimi tamamladıktan sonra bir sınava girmeniz gerekmektedir. Sınavı başarıyla geçtikten sonra hijyen belgenizi alabilirsiniz.
Hijyen belgesi almak isteyenler, eğitim kurumlarının düzenlediği kurslara katılarak bu belgeyi edinebilirler. Bu eğitimler, online olarak da sunulmaktadır ve kurs bitiminde yapılan sınavla belge alınabilir.
Hijyen Belgesi Hakkında Tüm Detaylar
E-Devlet Üzerinden Hijyen Belgesi Nasıl Alınır?
E-Devlet Üzerinden Hijyen Belgesi almak için, öncelikle hijyen eğitimini tamamlamanız gerekmektedir. Eğitim ve sınav sürecini başarıyla tamamladıktan sonra, e-Devlet sistemine giriş yaparak belgenizi indirebilirsiniz. Bu işlem, hijyen eğitim kurumunun belgenizi e-Devlet sistemine yüklemesiyle mümkün olur.
E-Devlet üzerinden hijyen belgesi almak için, ilgili eğitim kurumunun e-Devlet entegrasyonuna sahip olması gerekmektedir. Eğitim tamamlandığında belgeniz sisteme yüklenir ve siz de e-Devlet üzerinden kolayca belgenize ulaşabilirsiniz.
Hijyen Belgesi Kaç TL 2024?
2024 yılında Hijyen Belgesi ücretleri, eğitim ve sınav merkezine göre değişiklik gösterebilir. Ortalama olarak, hijyen eğitimi ve belgesi için belirli bir ücret talep edilmektedir. Bu ücretler, eğitim kalitesi ve sunulan hizmetlere göre farklılık gösterebilir.
Hijyen belgesi almak için belirli bir ücret ödenmesi gerekmektedir. Eğitim kurumlarının sunduğu hizmetler ve belgenin geçerliliği, ücret üzerinde etkili olabilir. 2024 yılı için güncel fiyat bilgilerini eğitim kurumlarından öğrenebilirsiniz.
Hijyen Eğitimi Ücreti Ne Kadar?
Hijyen Eğitimi ücreti, eğitim kurumuna ve sunulan hizmetlere göre değişiklik gösterebilir. Genel olarak, hijyen eğitimi için ortalama bir ücret talep edilmektedir. Bu ücret, eğitim süresi, içeriği ve sertifikalandırma sürecine bağlı olarak farklılık gösterebilir.
Hijyen eğitimi almak isteyenler, eğitim kurumlarının sunduğu kurslar için belirli bir ücret ödemektedir. Eğitim süresi ve içeriğine göre değişen bu ücretler, kursun sonunda verilen belge ile de ilişkilidir.
Halk Eğitim Hijyen Belgesi Kaç Günde Çıkar?
Halk Eğitim Merkezi'nden hijyen belgesi almak, eğitim ve sınav sürecine bağlı olarak birkaç ay sürebilir. Eğitim tamamlandıktan sonra sınav yapılır ve sınavın ardından belge hazırlanır. Genellikle, birkaç gün içinde belge teslim edilir.
Halk Eğitim Merkezi'nden hijyen belgesi almak isteyenler, eğitim sürecini tamamladıktan sonra sınava girerler ve başarılı olmaları halinde belgelerini birkaç ay içinde alabilirler.
Hijyen Belgesi Geçerlilik Süresi Ne Kadar?
Hijyen Belgesi ömür boyu geçerlidir. Ancak, bazı sektörlerde hijyen belgesinin her yıl yenilenmesi gerekebilir. Bu, hijyen standartlarının sürekli olarak sağlanması açısından önemlidir.
İş yerlerinin hijyen standartlarını sürekli olarak sağlamak için belgelerin güncel tutulması önemlidir.
Şimdi Ücretsiz Danışın
Hijyen Belgesi Para Yatırma Nasıl Yapılır?
Hijyen Belgesi için para yatırma işlemi, eğitim kurumunun belirlediği banka hesaplarına yapılır. Eğitim kurumu tarafından verilen ödeme talimatlarına uyarak, belirtilen banka hesabına ücreti yatırabilirsiniz. Ödeme işlemi tamamlandıktan sonra dekontunuzu saklamanız önerilir.
Hijyen belgesi için ödeme yapmak isteyenler, eğitim kurumunun sağladığı banka hesap bilgilerine göre ödeme yapabilirler. Dekontun saklanması, olası bir sorun durumunda kanıt olarak kullanılabilir.
MEB Onaylı Sertifika Nereden Alınır?
MEB Onaylı Sertifika almak için, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yetkilendirilmiş eğitim kurumlarına başvurabilirsiniz. Bu kurumlar, hijyen eğitimi vererek MEB onaylı sertifikalar sunmaktadır. Eğitim tamamlandıktan sonra sınav yapılır ve başarılı olan katılımcılara sertifika verilir.
MEB onaylı hijyen belgesi almak isteyenler, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yetkilendirilmiş halk eğitim merkezleri ve özel eğitim kurumlarından bu belgeyi alabilirler. Eğitim ve sınav sürecinin ardından sertifika teslim edilir.
Hijyen Belgesi Sınavında Kaç Soru Var?
Hijyen Belgesi sınavında genellikle 20-30 arasında soru bulunmaktadır. Bu sorular, hijyen kuralları, gıda güvenliği ve kişisel hijyen konularını kapsar. Sınav, eğitim sürecinde öğrenilen bilgilerin değerlendirilmesi amacıyla yapılır.
Hijyen belgesi sınavı, katılımcıların hijyen eğitimi sırasında öğrendikleri bilgileri ölçmek için hazırlanır. Soru sayısı, eğitim kurumuna göre değişiklik gösterebilir ancak genellikle 20-30 soru arasında olur.
Hijyen Belgesi MEB Onaylı Olmak Zorunda Mı?
Hijyen Belgesi almak isteyenler için, MEB onaylı bir belge tercih etmek zorunda değildir. MEB onaylı belgeler de Üniversite onaylı hijyen belgeleri gibi resmi geçerliliğe sahiptir ve iş yerlerinde hijyen standartlarının sağlanması açısından önemlidir. Bu nedenle, Üniversite onaylı ya da MEB onaylı eğitim kurumlarından alınan belgeler tercih edilmelidir.
Hijyen belgesi, özellikle gıda ve sağlık sektörlerinde çalışacak kişiler için Üniversite onaylı olmalıdır. Bu, belgenin resmi geçerliliğini sağlar ve iş yerlerinde hijyen standartlarının sağlanmasına yardımcı olur.
0 notes
hijyen-belgesi-e-devlet · 9 days ago
Text
Hijyen Belgesi Nasıl Alınır | Tüm Detaylar
Tumblr media
1. Hijyen Belgesi
Hijyen belgesi, belirli meslek gruplarının sahip olması gereken, hijyen kurallarına uygunluklarını gösteren bir belgedir. Bu belge, iş yerlerinin hijyen standartlarını sağlamasına yardımcı olur. Detaylı bilgi almak için Hijyen Belgesi sayfasını ziyaret edebilirsiniz.
2. Hijyen Belgesi Nasıl Alınır?
Hijyen belgesi almak için belirli eğitimleri tamamlamak gereklidir. Bu eğitimler halk eğitim merkezleri gibi yerlerde verilmektedir. Başvuru ve detaylar için Hijyen Belgesi Nasıl Alınır sayfasına göz atabilirsiniz.
3. Hijyen Belgesi e-Devlet
Hijyen belgesi almak isteyenler, belgelerini e-Devlet üzerinden de sorgulayabilir. E-Devlet işlemleri hakkında bilgi almak için Hijyen Belgesi e-Devlet sayfasını inceleyebilirsiniz.
4. Hijyen Belgesi Sorgulama
Hijyen belgenizi e-Devlet üzerinden sorgulamak mümkündür. Nasıl yapılacağını öğrenmek için Hijyen Belgesi Sorgulama rehberine göz atabilirsiniz.
5. Hijyen Belgesi Nereden Alınır?
Hijyen belgesi almak isteyenler için birçok seçenek vardır. Eğitim merkezleri veya özel kurslar gibi yerlerden alınabilir. Hijyen Belgesi Nereden Alınır sayfasından detaylı bilgilere ulaşabilirsiniz.
6. e-Devlet Hijyen Belgesi
Hijyen belgenizi e-Devlet üzerinden sorgulama imkanı bulunmaktadır. Bununla ilgili detaylara e-Devlet Hijyen Belgesi sayfasından ulaşabilirsiniz.
7. Halk Eğitim Hijyen Belgesi
Hijyen belgesi almak için en çok tercih edilen yerlerden biri halk eğitim merkezleridir. Halk eğitimlerdeki eğitim süreçleri için Halk Eğitim Hijyen Belgesi sayfasını ziyaret edin.
8. Hijyen Belgesi e-Devlet'ten Nasıl Alınır?
Hijyen belgesini e-Devlet üzerinden almak isteyenler için detaylı bir rehber mevcut. Hijyen Belgesi e-Devlet'ten Nasıl Alınır sayfasını ziyaret ederek adım adım bilgi edinebilirsiniz.
9. Hijyen Belgesi Nedir?
Hijyen belgesi, bireylerin hijyen kurallarına uygun olarak çalışmasını garanti altına alır. Bu belge hakkında daha fazla bilgi için Hijyen Belgesi Nedir sayfasını inceleyin.
10. Hijyen Belgesi e-Devlet Sorgulama
Hijyen belgenizi e-Devlet üzerinden nasıl sorgulayacağınızı öğrenmek için Hijyen Belgesi e-Devlet Sorgulama sayfasını ziyaret edebilirsiniz.
11. Halk Eğitim Hijyen Belgesi Ücreti
Halk eğitim merkezlerinden alınan hijyen belgelerinin belirli bir ücreti vardır. Ücret bilgileri için Halk Eğitim Hijyen Belgesi Ücreti sayfasına göz atabilirsiniz.
12. Hijyen Belgesi e-Devlet'ten Nasıl Alınır?
Hijyen belgesini e-Devlet üzerinden nasıl alacağınızı öğrenmek için Hijyen Belgesi e-Devlet'ten Nasıl Alınır sayfasını ziyaret edebilirsiniz.
13. Hijyen Belgesi Başvuru
Hijyen belgesi almak isteyenler için başvuru süreci oldukça kolaydır. Detaylar için Hijyen Belgesi Başvuru sayfasını inceleyin.
14. Hijyen Belgesi Soruları ve Cevapları
Hijyen belgesi sınavında çıkabilecek soruları görmek isteyenler için örnekler mevcut. Sınav soruları ve cevapları için Hijyen Belgesi Soruları ve Cevapları sayfasına göz atabilirsiniz.
15. Hijyen Belgesi Soruları
Hijyen belgesi sınavında çıkabilecek sorular hakkında bilgi edinmek için Hijyen Belgesi Soruları sayfasını inceleyebilirsiniz.
16. Halk Eğitim Merkezi Hijyen Belgesi
Hijyen belgesi almak isteyenlerin tercih ettiği eğitim merkezlerinden biri de halk eğitim merkezleridir. Ayrıntılı bilgi için Halk Eğitim Merkezi Hijyen Belgesi sayfasını ziyaret edin.
17. Hijyen Belgesi Ücreti
Hijyen belgesi alırken karşılaşılabilecek ücretlerle ilgili bilgi almak için Hijyen Belgesi Ücreti sayfasına göz atabilirsiniz.
18. Hijyen Belgesi e-Devlet'ten Nasıl Alınır?
Hijyen belgesi başvurusunu e-Devlet üzerinden nasıl yapacağınızı öğrenmek için Hijyen Belgesi e-Devlet'ten Nasıl Alınır rehberini inceleyebilirsiniz.
19. Hijyen Belgesi Halk Eğitim
Halk eğitim merkezlerinde verilen hijyen eğitimleri hakkında detaylı bilgi için Hijyen Belgesi Halk Eğitim sayfasına göz atabilirsiniz.
20. Hijyen Belgesi Sorgulama e-Devlet
Hijyen belgesi sorgulama işlemleri e-Devlet üzerinden de yapılabilmektedir. Bu konuda detaylı bilgiye Hijyen Belgesi Sorgulama e-Devlet sayfasından ulaşabilirsiniz.
0 notes
hijyenbelgesinasilalinir · 2 months ago
Text
0 notes
giresunhaberci · 6 years ago
Text
Ladik HEM'den hijyen eğitimi
http://giresunhaberci.com/ladik-hemden-hijyen-egitimi/
Ladik HEM'den hijyen eğitimi
SAMSUN (AA) – Ladik Halk Eğitim Merkezince (HEM) gıda ve su sektöründe çalışan ve çalışmak isteyenlere yönelik hijyen eğitimi verildi.
Ladik HEM Müdürü Nevzat Ayyıldız, AA muhabirine yaptığı açıklamada, hijyen eğitmeni olarak Ladik Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Sağlık Hizmetleri alan öğretmeni Şeyda Şahin'in görevlendirildiğini söyledi.
Eğitime 78 kursiyerin katıldığını belirten Ayyıldız, "Berber, kuaför, lokanta, kahvehane, çay ocakları, oteller, hamamlar, kasaplar, pazarcılar ve belgesi olmayan fırın sahipleri ile bu iş yerlerinde çalışanlar hijyen eğitimini almak zorundadır. Vatandaşlarımızın mağdur olmaması için hijyen eğitimi düzenledik. Bu tür eğitimleri vermeye devam edeceğiz." dedi.
Şahin de eğitimde sağlıklı bir yaşam için alınması gereken önlemler, kişisel hijyen, genel temizlik, dezenfeksiyon, çevre temizliği ve gıda maddesi satarken veya satın alırken dikkat edilmesi gerekenleri anlattıklarını kaydetti.
0 notes
horecakurumsal-blog · 6 years ago
Text
Hijyen ve Temizlik Nedir?
Tumblr media
Hijyen ve temizlik yeme içme (HORECA) sektörünün olmazsa olmazıdır. Hijyen ve temizlik standartlarını sağlamak çok kolaydır fakat takip etmek oldukça zahmetlidir. HORECA sektörünün cilvesidir, nazıdır. Sizin beklemediğiniz bir yerden trip atar. Gözünüz gibi bakarsınız ama yaranamazsınız. Aklımda kaldığı kadarıyla yazacağım ki, ne kadar önemli olduğunu anlamak için şöyle bir örnek vereceğim. Beşiktaş'ın 100. Yıl Şampiyonluğunda teknik direktör Mircea Lucescu idi. Türk Futbol Tarihinin unutulmaz oyuncularından Sergen Yalçın için bir röportajında ‘o hayatımda gördüğüm en yetenekli oyuncu. Onu hazırlamak kadife eldivenle tutmak gerekir’ diye bir ifadesini okumuştum. Aynen hijyen ve temizlik de böyledir. İşletmenizin el üstünde tutulması gereken konuları vardır bir de kadife eldivenle el üstünde tutulması gereken konuları vardır. İşte ‘hijyen’ tam da budur. El üstünde tutarken kadife eldivenlerle tutmalısınız. Hijyen ve temizlik koşullarını sağlamak için mutlaka haşere ile mücadele ilaçlamalarını düzenli yaptırmalısınız. Bunu yapan firmaların gelip gelmediğini, programa dahil edip etmediğini takip etmelisiniz. Özellikle ilkbaharda tabiat canlanıyor. Haşere hareketliliği artıyor. Açık alanda servis verdiğini balkon, bahçe, teras, havuz gibi bölümleriniz varsa çok dikkat etmelisiniz. Müşterinin masasına yandaki ağaçtan karınca düşse rahatsız olmaz belki fakat  5 metre öteden bir böcük geçse tüm hizmet kaliteniz, lezzetiniz, dekorasyonunuz, güler yüzünüz unutulur. Pür dikkat kesilmeli, ilaçlama firmanızı bu konuda özellikle uyarmalısınız. Gerçi onlar dikkat ederler ama siz yine de tedbiri elden bırakmayın. (adsbygoogle = window.adsbygoogle || ).push({ google_ad_client: "ca-pub-4414137161437307", enable_page_level_ads: true });
Hijyen ve Temizlik İçin Nelere Dikkat Etmeliyiz?
Bir takım hijyen ve temizlik konularını disipline etmelisiniz. Mesela birkaç öneride bulunayım. İşletmenizin için günlük ve haftalık hijyen ve temizlik rutinlerinizi belirleyin. İlaçlama firması ilaçlamaya geldiği zaman siz de beraberinde dolaşın. Özellikle ürün hazırladığınız yerleri hem kendiniz kontrol edin hem de bölüm şeflerine bir hareketlilik gördükleri zaman size muhakkak söylemelerini belirtin. Tuvalet ve lavabo gibi yerler için talimatname oluşturup kapılarına asın. Her gün sabah öğle akşam şu saatlerde deterjanlı temizlik yapılacaktır. Şu saatlerde yüzeysel temizlik yapılacaktır…gibi Lavabo ve tuvaletlerin düzenli kontrol edin. Tuvalet ve lavabolarda elle tutulan, musluk, el havlusu, köpük sabun, sifon, tuvalet kağıdı, kapı kolları gibi yerler için sensörlü uygulamalar var. Fakat olmadığını düşünerek tavsiyede bulunalım. Bu gibi yerlerin hijyen ve temizlik uygunlukları için buralarda uygulanmak için hazırlanan özel sıvılarla temizlik yapın. Ürün hazırladığınız yerlerde çalışanlarınızın muhakkak saçlarını örtecek şekilde çalışmalarını sağlamalısınız. Kolların sıvanmasını engelleyin. 'Kolların sıvanmasını engelleyin' tavsiyemi mutfakta çalışan personelin hoşuna gitmeyebilir ama biz iyi niyetle söyleyelim. Tabakta, yemekte ufacık bir kıl işletmenin milyonlarca TL’lik yatırımını 1 sosyal medya mesajındaki fotoğrafla zarara uğratır. Mutfaklar genelde sıcak olur. Havalandırma ve klima desteği ile serinletirseniz kolların ve saçların kapanmasını sağlarken uygun bir çalışma ortamı oluşturursunuz. Mutfağa yapacağınız klimalandırma masrafını ölü yatırım olarak görmeyin. Günümüzde herşey  1 sosyal medya mesajında paylaşılan fotoğrafa bakıyor. Cirolarınızı ya zirve yaptırır ya da yerlerde süründürür. Servis personelinizin kişisel bakımlarını gözetleyin uymayanları disiplin altına alın. Gıda işletmeleri için Hijyen Belgesi alma zorunluluğu olduğu için belgesi olmayan personelinizin Halk Eğitim Merkezlerinden bu eğitimleri almasını sağlayın. Belgesiz personel çalıştırmayın ve bu konuda edinebileceğiniz eğitim materyallerini mutlaka sürekli olarak okuyup okutun. Hatta bu konuda eğitim veren kurumlardan birkaç seanslık ders bile alın ki; bu yapacağınız yatırım da ölü yatırım olmayacaktır. Unutmayın. Hijyen ve temizlik farklı bir konudur. Üst düzey servis ve sunum yaparsınız, hizmette hiçbir fedakarlıktan kaçınmazsınız, valeleriniz müşterileri karşılarken prensesleri ağırlıyor gibi karşılar, mutfak şefiniz öyle bir şeftir ki artık neredeyse Ahmet Bey’in , Mehmet Bey’in ağız tadına göre ayrı ayrı baharatlandırma, soslama bile yapıyordur…tam da grup yemeğidir, kabarık bir hesap alacağınız sırada bir haşere herkesin bakışları altında pırrrrrr diye geçer her şeyi alt üst eder. Temizlik ve hijyen asla ihmale gelmez. Kotrolü elden bırakmayın. Ömer Ali Altıntaş Read the full article
0 notes
krakenilaclamastuff-blog · 7 years ago
Link
Hijyen Eğitim Belgesi
Hijyen irtibat numarası : 0536.511.78.14                                                          
                                               HİJYEN SERTİFİKASI
Hijyen Eğitimi Yönetmeliği; Sağlık Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ile Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından hazırlanarak 5 TEMMUZ 2013 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Yönetmelik;
–Gıda üretim ve perakende iş yerleri, – İnsani tüketim amaçlı sular ve doğal mineralli suların üretimini yapan iş yerleri, – Kaplıca, hamam, sauna, berber, kuaför, dövme ve pirsing yapılan iş yerleri, – Masaj ve güzellik salonları ve benzeri iş yerleri, – Otel, motel, pansiyon ve misafirhane gibi iş yerleri, – Ve komisyon tarafından hijyen eğitimi verilmesi uygun görülen diğer iş kollarını kapsar.
Bu nedenle yukarıda bulunan sektörlerin birinde işletme sahibi, yöneticisi veya işçisi konumunda bulunuyorsanız size de yardımcı olabiliriz!
Ne yapıyoruz?
Biz, yönetmelik kapsamına giren ve hijyen eğitimi belgesi bulunmadığı halde işçi çalıştıran firma veya iş başvurusunda kendisinden hijyen eğitimi belgesi istenen işçi için en kestirme yoldan belge almalarına yardımcı olmaktır. Hijyen sertifikası almak zorunludur. Hijyen sertifikasının geçerliliği 5 senedir.
Amacımız, sizi Halk Eğitim Müdürlüğü ve Milli Eğitim Müdürlüğü’ne doğrudan başvurmanız halinde;
– Kurs açma yeter sayısı olan 12 kişilik çoğunluğu sağlamaktan, – Halk Eğitim Müdürlüğü ile protokol imzalamaktan, – Ayrı ayrı hesaplara kurs ve protokol ücreti yatırmaktan, – E-Yaygın sistemi üzerinden zorlu veri girişi yapmaktan, – Belgenin çıkıp çıkmadığını kontrol etmekten, – Ve benzeri bir çok işlem yükünden kurtarmaktır.
Nasıl yapıyoruz?
Tek yapmanız gereken Hijyen Eğitimi ve Hijyen Belgesi alacak kişi veya kişilerin TC Kimlik Numarası ve doğum tarihi ile 0536.511.78.14  Numaralı telefondan bize başvurarak kayıt yaptırmanız.
Bizim zaten Milli Eğitim Müdürlüğü ve Halk Eğitim Merkezi ile protokolümüz var. İster bir, ister yüz kişi için bize başvurabilirsiniz. Yeterli çoğunluğu sağlamanız durumunda hijyen eğitimidedüzenliyoruz. Öğretmenimiz sizin iş yerinize gelerek yerinde hijyen eğitimi düzenliyor .Yeterli çoğunluğu sağlamıyorsanız eğitime katılacak kişi ve ya kişileri merkezimizde açılacak olan karma eğitim guruplarına ya da sizin bölgenizde planlanan eğitim guruplarına davet ediyoruz. Biz kursları organize eder, sertifikalar hazır olunca da teslim ederiz! Her şey bundan ibaret! Siz de prosedürlerle uğraşmak yerine değerli zamanınızı işinize ayırabilirsiniz.
Lütfen dikkat !!!
Belgesiz her bir personele ayrı ayrı olmak üzere 440.-TL’den 1766.-TL’ye kadar idari para cezası verilmektedir (2016 yılı güncel tutarı).
0 notes
temelisg · 3 months ago
Text
Cilt Bakımı Hijyen Sertifikası
Cilt Bakımı Hijyen Sertifikası: Müşteri Memnuniyeti ve Sağlığı İçin Zorunlu Bir Adım
Cilt bakımı, doğrudan ciltle temas eden ve hijyenin kritik öneme sahip olduğu bir güzellik hizmetidir. Müşterilere sağlıklı ve güvenli bir hizmet sunmak, cilt bakımı profesyonellerinin en büyük sorumluluklarından biridir. Cilt bakımı hijyen sertifikası, bu alanda çalışanların hijyen kurallarına uygun bilgi ve becerilere sahip olduklarını belgeleyen resmi bir sertifikadır. Peki, hijyen belgesi nasıl alınır, ne işe yarar ve bu süreçte neler bilmeniz gerekir? Bu makalede, cilt bakımı hizmetlerinde hijyen sertifikasının önemini ve alım sürecini ayrıntılarıyla ele alacağız.
Tumblr media
Hijyen Belgesi Nedir ve Ne İşe Yarar?
Hijyen belgesi, bir kişinin hijyen konusunda gerekli eğitimleri aldığını ve hijyen standartlarına uygun çalışabileceğini gösteren bir sertifikadır. Cilt bakımı hijyen sertifikası, güzellik salonlarında ve cilt bakım merkezlerinde çalışanlar için zorunludur. Bu sertifika, cilt bakımı profesyonellerinin hijyen kurallarını bildiğini ve uygulayabildiğini kanıtlar. Hijyen belgesi sahibi bir çalışan, müşterilerine güvenli ve hijyenik bir hizmet sunarak, müşteri memnuniyetini ve güvenini sağlar.
Hijyen belgesi ne işe yarar sorusuna gelirsek, bu belge, işletmenizin hijyen standartlarına uyduğunu ve müşterilere güvenli hizmet sunduğunu gösterir. Hijyen belgesine sahip olmak, müşterilerinize sağlıklı ve hijyenik bir cilt bakımı hizmeti sunduğunuzu kanıtlar, bu da müşteri memnuniyetini artırır ve işletmenizin prestijini yükseltir.
Şimdi Hijyen Belgenizi Alın
Cilt Bakımı Hijyen Sertifikası Nasıl Alınır?
Hijyen belgesi nasıl alınır sorusu, cilt bakımı hizmetleri sunan profesyoneller için büyük önem taşır. Bu belgeyi almak için, hijyen eğitimi veren yetkili bir kurumdan eğitim almanız gerekmektedir. Hijyen eğitimi, hijyen kuralları, mikropların yayılmasını önleme yöntemleri, temizlik standartları gibi konuları kapsar. Eğitim genellikle 8 saat sürer ve sonunda bir sınav yapılır. Sınavda başarılı olanlar, hijyen belgesi almaya hak kazanır.
Hijyen belgesi başvuru süreci oldukça basittir. Öncelikle, eğitim almak istediğiniz kurumu seçmelisiniz. 15 yıllık eğitim tecrübesine sahip YENİ MESLEĞİM Eğitim Kurumları iştiraki olan www.hijyen.org.tr sitemizden başvuru yapabilirsiniz. Eğitim sonunda yapılacak sınavı geçtikten sonra, cilt bakımı hijyen sertifikası alma hakkı kazanırsınız. Firmamız, başvurunuzdan sonra 24 saat içinde hijyen belgenizi hazırlayarak size sunar. Bu belge, ömür boyu geçerli olup, e-Devletsisteminde sürekli olarak görünür.
Şimdi Hijyen Belgenizi Alın
Hijyen Belgesi Ücreti Nedir ve Kaç Günde Alınır?
Hijyen belgesi ücreti, eğitim kurumlarına ve eğitimin kapsamına göre değişiklik gösterebilir. YENİ MESLEĞİM Eğitim Kurumları iştiraki olan www.hijyen.org.tr, uygun fiyatlı eğitimler sunarak, cilt bakımı hizmetleri sunan profesyonellerin bu önemli belgeyi almasını kolaylaştırmaktadır. Ücretler hakkında detaylı bilgi almak için platformumuzu ziyaret edebilir veya +90 532 359 12 50 numaralı hattımızdan bize ulaşabilirsiniz.
Hijyen belgesi kaç günde alınır sorusu, hizmet kalitesi ve hız açısından büyük önem taşır. Bizimle alacağınız eğitimlerde, bu süreç son derece hızlıdır ve 24 saat içinde hijyen sertifikası elinizde olur. Diğer kurumlardan alınan belgeler ise, genellikle 1-2 ay sürebilmektedir. Hızlı ve etkili bir çözüm arıyorsanız, www.hijyen.org.tr en iyi tercih olacaktır.
Hijyen Belgesi Sorgulama ve Sınav Sonuçları
Hijyen belgesi sorgulama, belgeye sahip olup olmadığınızı veya belgenizin geçerlilik süresini kontrol etmenizi sağlar. Hijyen belgesi sınav sonuçları, eğitimi tamamladıktan sonra kısa bir süre içinde açıklanır. YENİ MESLEĞİM Eğitim Kurumları iştiraki olan www.hijyen.org.tr platformu, sınav sonuçlarını online olarak takip etmenizi sağlar ve belgenizi hızlı bir şekilde almanıza yardımcı olur.
Şimdi Hijyen Belgenizi Alın
Hijyen belgesi geçerlilik süresi, ömür boyudur. Bu, bir kez aldığınızda bu belgenin sürekli geçerli olacağı anlamına gelir. Bu da belge sahipleri için büyük bir avantajdır çünkü sürekli yenileme gerektirmez. Ancak, bazı işverenler veya düzenleyici kurumlar belirli aralıklarla eğitimlerin tekrarlanmasını isteyebilir.
Hijyen Belgesi Almak İçin Hemen Başvurun!
Hijyen belgesi almak ve hijyen eğitimi hakkında detaylı bilgi edinmek için en doğru adres www.hijyen.org.tr. 15 yıllık eğitim tecrübesine sahip YENİ MESLEĞİM Eğitim Kurumları iştiraki olan bu platform, size hızlı, güvenilir ve üniversite onaylı hijyen sertifikası sunar. 24 saat içinde belgenizi alabilir, ömür boyu geçerliliği olan bu belgeyle hem yasal yükümlülüklerinizi yerine getirebilir hem de iş hayatınızda bir adım öne geçebilirsiniz. Hemen şimdi detaylı bilgi almak ve başvurunuzu yapmak için www.hijyen.org.tr adresini ziyaret edin!
Şimdi Hijyen Belgenizi Alın
Sonuç olarak, cilt bakımı hijyen sertifikası almak, hem kişisel hem de profesyonel yaşamınızda büyük önem taşır. Hijyen sertifikası, yasal gereklilikleri yerine getirmenizi sağlar ve hijyen konusunda bilinçli olduğunuzu kanıtlar. 15 Yıllık Eğitim Tecrübesine Sahip YENİ MESLEĞİM Eğitim Kurumları iştiraki olan www.hijyen.org.tr platformu, bu süreçte size tam destek sunar. Hijyen belgesi almak ve hizmetlerimiz hakkında daha fazla bilgi edinmek için +90 532 359 12 50 numaralı hattımızdan bize ulaşabilirsiniz. Sağlıklı bir çalışma ortamı ve güvenli bir gelecek için hemen harekete geçin!
Etiketler:
hijyen belgesi
hijyen belgesi alma
hijyen belgesi sorgulama
hijyen belgesi nasil alinir
hijyen belgesi nedir
hijyen belgesi basvuru
hijyen belgesi ucreti
hijyen belgesi nereden alinir
hijyen belgesi sorulari
hijyen belgesi hemba
hijyen belgesi nasil cikarilir
hijyen.org.tr
hijyen belgesi ne ise yarar
hijyen belgesi kac gunde alinir
hijyen belgesi gecerlilik suresi
cilt bakimi hijyen sertifikasi
0 notes
diyetyapsagliklibeslen · 7 years ago
Text
Gıda Güvenliği Araştırmaları
Gıda güvenliği, ürünlerin tarladan toplandığı andan itibaren, işleme, taşıma, depolama, dağıtım, hazırlama, pişirme işlemine kadar olan kısımda biyolojik, kimyasal, fiziksel tehlikelerden korunması ve tüketici güvenliğinin sağlanmasıdır. Bu sebeple gıda zinciri boyunca kontrolün gerçekleştirilmesi büyük önem taşımaktadır.
Gıda güvenliği tüm ülkelerin en önemli konularının başında gelmektedir. Gelişen teknolojiyle birlikte çevresel ve sosyal sorunlar güvenli gıdaya ulaşmayı engellemektedir. Tüketiciler gıda güvenliğinin en son halkasını oluşturmaktadır. Bu nedenle, tüketicinin satın alma gücü ve bilinçli olması gıda güvenliğini sağlamanın en önemli faktörüdür. Tüketici topluluğunun büyük bir bölümünün alım gücü ve eğitim düzeyinin düşük olması, tüketici bilincinin oluşmaması, sağlıksız, düşük kaliteli gıdaları üreten işletmelerin artmasına neden olmaktadır. Gıdalardan kaynaklanan hastalıkların ortaya çıkması ve böylelikle iş kayıplarının oluşması, bu hastalıkların giderilmesi için yapılan tedavi masrafları, ulusal ekonomiye getirdiği maddi yük küçümsenmeyecek boyutlara ulaşmaktadır.
Avrupa Birliği mevzuatının önemli bir kısmı gıda güvenliği ve halk sağlığına ilişkin konulardan oluşmaktadır. AB’ne uyum sürecinde Türkiye’de gıdalardan kaynaklanabilecek tehlikelerden insan sağlığının korunması için tarladan sofraya kadar olan tüm aşamalarda gıda mevzuatının AB gıda mevzuatı örnek alınarak düzenlenmesi ve uygulanmaya başlaması ilk hedefler arasında yer almaktadır.
Türkiye’de, AB ile gıda mevzuatı açısından halen büyük eksikliklerin olduğu görülmektedir. Bunun önlenmesi için, bu konuda bilgili personelin yetiştirilmesi ve sayısının arttırılması, eksik olan kurum ve kuruluşların bir an önce uygulamaya başlatılması gerekmektedir. Bunlar yapılmadığı müddetçe Türk gıda ürünlerinin AB pazarına girme şansı oldukça düşük olacaktır.
Bu nedenlerle gıda güvenliği ve tüketici bilinci ele alınması gereken önemli konuların başında gelmektedir.
Bu çalışmanın ana materyali, Tokat ili merkez ilçede yaşayan 401 hane ile yapılan anketlerden elde edilen verilerden oluşmaktadır.
Anket verilerine dayanan bulgularda tüketicilerin demografik, sosyo-kültürel ve ekonomik yapıların analizinin yanı sıra, marka değerlendirme ve ürün etiketi okumada faktörler, gıda güvenliği kavramını duyan tüketici kitlelerinin profilleri, gıda ürünlerinin değerlendirilmesi, güvenilir gıdaya fazladan ödeme isteğine ilişkin analizler bulunmaktadır. SPSS tabanlı analiz tekniklerinden; faktör, güvenirlik, logit, çoklu uyum, ki kare analizleri uygulanmıştır.
Ürün pazarlaması aşamasında, firma ve şirketler ürettikleri ürünün kime ve hangi kesime hitap ettiğini belirleyip o yönde bir pazarlama politikası izlemektedirler. Araştırmaya katılan gıda alışverişini tek başına yapan tüketiciler incelendiğinde, kadınların erkeklerden daha az gıda alışverişi yaptığı tespit edilmiştir. Gıda alışverişini kendi yapmayan tüketicilerin daha çok karı-koca birlikte alışveriş görülmektedir. Eğitime göre incelendiğinde ise, üniversite mezunlarının daha fazla gıda alışverişi yaptığı görülmektedir.
Araştırmada eğitim düzeyi yüksek olan tüketiciler markalı ürün satın almada fiyatın önemli olmadığını düşünmektedirler. Ayrıca ambalajlı ürünleri tercih etmektedirler.
Araştırmada eğitim düzeyi düşük olan tüketiciler promosyon satış arttırıcı kampanyalar ve gıdaların doyurucu olmasını önemli bulmaktadırlar.
Tokat ilindeki tüketicilerin büyük çoğunluğunun (%68,6) gıda güvenliği kavramını duyduğu saptanmıştır. Gıda güvenliği kavramını duyanların ise büyük çoğunluğunun (%68,7) gıda güvenliği kavramını doğru olarak tanımladığı tespit edilmiştir. Tüketicilerin bu konuda bilincinin yüksek olduğu görülmektedir. Bu oranın daha da yükselmesi için tüketicilere gıda güvenliğiyle ilgili bilgilerin verilmesi ve bilinçlendirilmesi gerekmektedir. Eğitim seviyesi arttıkça gıda güvenliğini duyma oranının arttığı saptanmıştır. Gıda güvenliğini duyma oranı ilkokul mezunu ve altı olanlarda daha az iken, üniversite mezunlarında bu oranın yükseldiği görülmektedir. Eğitim seviyesi düşük olan kişiler, bu konuda bilgilendirilmelidir.
Güvenli gıda tüketimi konusunda, AB’ye uyum sürecinde uygulanan yasal düzenlemelerin yanı sıra halkın ulaşabileceği, devlet eliyle de önemli çabalar gösterilmektedir. Dünyada gıda kaynaklı hastalıklardan yılda yaklaşık olarak 2 milyon kişi yaşamını yitirmektedir. Tüketicilerin bu konularda bilinçlendirilmesi gerekmektedir. Bununla ilgili Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı tarafından ‘Güvenilir Gıda Sağlıklı Yaşam’ kampanyası başlatılarak 174 gıda hattı uygulamaya geçirilmiştir. Tüketici satış noktalarında sorunla karşı karşıya geldiğinde 7 gün 24 saat boyunca açık olan, 174 hattını arayarak şikayetlerini bildirecek, sorun web tabanlı bir sistemle tespit edilerek çözümler getirilecektir. Tüketicilerin geneli incelediğinde, yarıdan fazla bir bölümünün bu hattın varlığını hiç duymadığı tespit edilmiştir. Bunun için tüketicilere bu hattın varlığıyla ilgili televizyon programlarında bilgiler verilmeli, en azından okullarda bu hattın varlığından bahsedilmelidir.
Araştırma kapsamındaki tüketicilerin büyük çoğunluğunun mikrodalga fırını olmadığı saptanmış ve tüketicilerin çoğunluğunun gıdaların mikro dalga fırında güvenli bir şekilde ısınmadığından kanserojen etkiye sahip olduklarını düşündükleri tespit edilmiştir.
Tüketiciler derin dondurucuyu kullanarak mevsiminde olmayan ürünleri tüketebilmektedir. Ayrıca çalışanlara, hazır gıdaların dondurucuda bulundurulması zaman açısından büyük avantaj sağlamaktadır. Tüketicilerin büyük çoğunluğunun derin dondurucuya sahip olduğu ve gıdaları uygun sürede sakladıkları saptanmıştır. Bu konuda tüketicilerin bilinç sahibi oldukları görülmektedir.
 Türkiye’yi iç ve dış pazarlarda önemli piyasa rekabeti koşulları beklemektedir. Bu rekabeti sürdürebilmek için; güvenli, sağlıklı, hijyen, kaliteli gıda üretmesi gerekmektedir. Bunun için gıda işletmelerinin kalite yönetim ve güvenirlik sistemlerini kullanarak üretim yapmalıdırlar. Aksi taktirde piyasalardaki rekabet güçleri azalır ve iç ve dış pazarlarda önemli ölçüde ekonomik kayıplara neden olur.
Tüketicilerin büyük çoğunluğunun gıda güvenlik sistemlerini; güvenilir, sağlıklı ve hijyen olduğunu düşündükleri için istedikleri görülmektedir. Güvenli gıda maddeleri üretebilmek için ilk olarak ham maddeler; sağlık, hijyenik ve teknik koşullara sahip işletmelerde üretilmeli ve hazırlanmalıdır. Pazar payını artırabilmek için işletmelerin tüketicilerinde istekleri doğrultusunda güvenlik sistemlerine sahip olması gerekmektedir.
Gıda güvenirliğinin sağlanmış olduğunun göstergesi olarak uygulanan TSE, ISO 22000, HACCP ve EUROGAP gibi kalite yönetim sistemleri oldukça önemlidir. Kalite yönetim sistemleri, tüketicilerin ürünün kalitesi hakkında fikri olmadığı durumlarda çok önemli bir belgedir ve tüketicinin karar vermesini kolaylaştırıcı bir etkendir. Çalışmada, TSE ve ISO dışında diğer güvenlik sistemlerinin tüketiciler tarafından fazla tanınmadığı görülmektedir. Tüketicilerin bu sistemleri öğrenmesi için tanıtımlarının yapılmasına önem verilmeli, gıda danışmanlığı çalışmalarına ağırlık verilmelidir.
 Sanayileşme, fast food tüketimi, hazır dondurulmuş gıdalar, sokak satıcıları, ihraç artığı gıdalar ve uluslararası ticaret ve turizm ilişkilerindeki artış gibi nedenlerle gıda güvenliğini etkileyen ciddi boyutta tehlikeler oluşmaktadır. Gıda güvenliğinin sağlanması için, İTU, GMP, GHP, GLP, HACCP, ISO 22000, kontrol ve üretim sistemleri kullanılmaktadır. Güvenli gıdayı sağlamak için, izin belgesi alma şartlarından ISO 22000 belgesi zorunluluğu getirilmelidir ve iyi tarım uygulaması belgesi olmayan tarım ürünlerinin satışı yasaklanmalıdır.
Tüketicilerin büyük çoğunluğunun bozuk ve hatalı gıda ürünü ile karşılaştıklarında satın aldığı yerlere şikâyette bulundukları ve sonuç aldıkları görülmektedir. Tüketicilerin %11,7’si ise bozuk ürünle karşılaştıklarında şikâyette bulunmamaktadır. Şikâyette bulunmamasının nedenlerinin en önemlisi ise böyle bir ürünle karşılaştıklarında ne yapacaklarını nereye başvuracaklarını bilmemeleridir. Bu tarz problemlerle karşılaştıklarında nereye başvuracakları konusunda tüketicilerin bilgilendirilmesi gereklidir. Tüketici haklarıyla ilgili televizyon programları yapılmalı, marketlerin camlarına tüketici şikâyetleriyle ilgili ne yapacakları hususunda afişler asılmalıdır.
Tüketicilerin gıdalarla ilgili düşünceleri incelendiğinde, yarıdan fazlası gıda ürünlerinin fiyatının ve tadının geçmişte daha iyi olduğunu, tüketicilerin büyük çoğunluğu ise, ürünlerin etiketleri, ambalajları, kalite ve tazeliğin şimdi daha iyi olduğunu düşünmektedir. Gıda ürünlerinin güvenirliğine bakıldığında ise, geçmişte daha iyi olduğunu düşündükleri görülmektedir. Gıda üreten firmaların, tüketici güvenini tekrar kazanması için, buna göre stratejilerini belirlemesi ve gıda güvenirliği sistemlerini uygulaması gerekmektedir.
Uygulanan çoklu uyum analizi sonucunda, eğitim düzeyi yüksek kişilerin gıda güvenliğinin şimdi daha iyi olduğunu düşündüğü, eğitim düzeyi düşük kişilerin ise gıda güvenliğinin geçmişte daha iyi olduğunu düşündüğü saptanmıştır.
Tüketicilerin büyük çoğunluğunun ambalajlı ürün tercih ettiği görülmektedir. Bunun sebepleri önem derecesine göre; insan sağlığı için daha az risk içerdiği, hijyen olduğu, kalite kontrolünün iyi bir şekilde yapıldığı, en son ise tadının daha iyi olduğu şeklinde sıralanmıştır. Tüketicilerin bu konuda bilinç sahibi oldukları görülmektedir.
Organik tarım ürünlerini kullandıklarını belirtenlerin daha çok okur-yazar, okur-yazar olmayan, ilkokul ve ortaokul mezunları oldukları görülmektedir. Eğitim düzeyi düşük tüketicilerin organik ürün kavramını tam olarak bilmediklerinden, organik ürün tükettiklerini düşündükleri sanılmaktadır. Eğitim düzeyi düşük olan kişilere bir ürünün organik olması için organik ürün sertifikasına sahip olması gerektiği ve bu sertifikanın ürünlerin organik standartlara göre üretildiğinin, işlendiğinin, depolandığının ve paketlendiğinin garantisi olduğu anlatılmalıdır. Ayrıca, ürünün her ne kadar kimyasal gübre kullanılmadan, ilaçlama yapılmadan üretilmiş olursa olsun, sertifikası yoksa o ürünün organik olmadığı konusunda bilgilendirilmeleri gerekmektedir.
 GDO’lu ürünleri tüketicilerin büyük bir çoğunluğunun duyduğu saptanmıştır. GDO’larla ilgili düşünceleri incelendiğinde ise, en önemli sebep olarak insan sağlığına zararlı olduğunu belirtmişlerdir. Ayrıca, tüketicilerin GDO’lu ürünlerin en fazla sebze ve meyvelerde bulunduğunu düşündükleri saptanmıştır.
Etiket bilgilerini okuma durumları incelendiğinde ise, birinci sırada üniversite mezunlarının, ikinci sırada lise mezunlarının daima etiket bilgilerini okudukları tespit edilmiştir. Sık sık okuyanlara bakıldığında ise lise mezunlarının ilk sırada, üniversite mezunlarının ikinci sırada olduğu görülmektedir. Tüketicilerin geneli, aradığı tüm bilgileri ürün etiketinde bazen bulduklarını ve katkı maddelerini okuduktan sonra ürünü satın almaktan bazen vazgeçtiklerini belirtmişlerdir. Sektörlerdeki firmalar, tüketicilerin aradığı bilgileri ürün etiketlerinde bulmalarını sağlamak için etiket bilgilerini daha açıklayıcı yapmalı ve aldatıcı olmaması konusunda özen göstermelidirler. Böylelikle pazar paylarının artmasını sağlayabileceklerdir.
Tüketicilerin gıda ürünü satın alırken daima son kullanma tarihi (%53,9) ve fiyatı (%53,4) öncelikle göz önünde bulundurdukları saptanmıştır. Şeker düzeyine ise hiç dikkat etmedikleri tespit edilmiştir. Tüketicilerin gıda maddelerini satın alırken son kullanma tarihini okumalarının oranının arttırılması ve alışkanlık haline getirilmesi gerekmektedir. Bu alışkanlık ise kişilere çocukluk ve gençlik dönemlerinde öğretilmelidir. Çocuklukta verilen hijyen eğitimi kişilerin yetişkinlik dönemlerinde tüketim tercihlerini ve davranışlarını etkileyebilir. Özellikle ilköğretim çağlarındaki çocuklara gıda güvenliğiyle ilgili ders programı konulmalı ve genç yaşlarda bu konuda eğitim sağlanmalıdır. Ders programı çocuklara görsel olarak çizgi film ve reklam, yazılı olarak broşür ve afişler şeklinde verilmelidir. Ayrıca okul panolarında bu konuyla ilgili bilgilere yer verilmelidir. Aynı şekilde, genç-orta yaş-orta yaş üstü tüketicilerde bu alışkanlıkları kazandırılmasında başta eğitim olmak üzere görsel olarak TV programları yapılmalı, afişler basılmalıdır.
Tüketicilerin, kaliteye göre gıda ürünlerinin satın alma tercih yerlerinin değerlendirmesi istendiğinde; beyaz et ile diğer et ürünleri, işlenmiş meyve-sebze, süt, yoğurt, peynir/çökelek/yağ, makarna/bisküvi, baklagil/tahıl ve dondurulmuş gıda/konserve için süpermarketleri, taze sebze meyve almada manav gibi geleneksel perakendecileri, taze kırmızı et satın almada kasap gibi konusunda uzmanlaşmış geleneksel perakendecileri tercih ettikleri saptanmıştır.
Tüketiciler ve ailelerindeki zehirlenme vakası incelendiğinde, %16,5’inin zehirlendiği görülmektedir. Tüketicilerin ve ailelerin zehirlenme nedenlerine öncelik sırasına göre bakıldığında, ilk olarak son kullanım tarihi geçmiş gıdaların kullanımı, bunu ambalaj üzerinde tarife göre saklanmamış gıdalar, kalıntı bulunan gıdalar, dondurucuda gıdaların türüne göre saklama sürelerinin bilinmemesi takip etmektedir. Son kullanım tarihi geçmiş gıdaların kullanımıyla oluşan zehirlenme; tüketicilerin gıdaları satın alırken son kullanma tarihine dikkat etmediğinden veya satın aldıkları ürünün dolapta tarihi geçtiği halde dikkat etmedikleri için tüketiklerinden ortaya çıkmaktadır.
Tüketiciler satın aldıkları gıda maddelerini ambalaj üzerindeki tarife göre saklamak ve tüketmek zorundadır. Bazı gıda ürünleri açıldıktan sonra belli süre içerisinde tüketilmesi gerekmektedir. Bu sürenin aşılması, gıdaların üzerinde bakterilerin üremesine ve böylelikle zehirlenmelere ve hastalıklara yol açmaktadır. Bunların önlenmesi için tüketicilerin etiket bilgilerini okuma alışkanlığının kazandırılması gerekmektedir.
Kalıntı bulunan gıdalardan oluşan zehirlenmenin ise, taze meyve-sebzelerin üzerinde kimyasal kaynaklı pestisitlerin kullanımındaki artıştan kaynaklandığı tahmin edilmektedir. Bunu engellemek için Tarım Köyişleri Bakanlığı tarafından, 2009 yılında sebze ve meyve üretiminde kullanılan kimyasal maddelerin sınırlandırılması, denetim altına alınması ve uygulanılmasıyla ilgili tedbirler alınmıştır. Türkiye’de uygulanan 74 tane kimyasal maddenin uygulanmasına son verme süreci başlatılmıştır. Üreticiler daha önceleri istedikleri kimyasal ilaçları bayilerden istedikleri miktarda alabilirken artık bu uygulama sona ererek kimyasal maddelerin 12 Şubat 2009’da reçete ile satılması uygulaması başlanmıştır. Böylelikle ürünlerde fazla kimyasal madde kullanımı azaltılacak ve tüketicilerin bu zararlı maddelerden korunması sağlanmış olacaktır.
Tüketiciler dondurucuda gıda ürünlerini saklarken türüne göre saklama süresini bilmedikleri için oluşan zehirlenme; beyaz ve kırmızı etin saklama süreleri faklıdır fakat tüketiciler bunların farkını bilmediği aynı sürelerde sakladığı tahmin edilmektedir. Bu konuda tüketiciler bilgilendirilmelidir.
Tüketicilerin büyük çoğunluğu gıda maddeleri üreten işletmelerin uyması gereken kurallar olduğunu düşünmektedir. Bu maddeleri üretirken uyması gereken kurallara bakıldığında, tüketicilerin büyük çoğunluğu bu kuralların kanun hükmünde kararname niteliğinde yasalar (%79,1) olduğunu düşündüklerini belirtmişlerdir.
Gıda güvenirliği konusunda bilgi sağlamada kitle iletişim araçlarının önemli bir rolü vardır. Yapılan anket sonuçlarına göre tüketiciler, gıda güvenirliği konusundaki en fazla radyo-televizyon kitle iletişim araçlarından etkilenmektedir. Bu nedenle gıda güvenliği konusunda tüketicileri bilgilendirecek radyo-televizyon programları yapılmalı ve eğitilmelidirler. Sağlıklı beslenme, güvenli gıda tüketimiyle ilgili alışkanlıkları kazandıracak şekilde bilgilendirmek için teşvik edici kampanyalar, programlar düzenlenmelidir. Bu şekilde yapılan eğitici programlarla ve teşvik edici kampanyalarla tüketicilerin gıda güvenliğiyle ilgili daha bilinçli gıda tüketimi yapmaları yönünde alışkanlıkları sağlanabilir.
Gıda satın almada en çok etkilenilen araç TV reklamları, en az etkilenilen araç ise radyo reklamları olduğu saptanmıştır. Üreticiler, tüketicilerin en çok televizyon reklamlarından etkilendiklerini dikkate alarak, televizyon reklamlarını etkileyici, dikkat çekici bir şekilde hazırlamalıdır. Böylelikle ürünlerinin daha kolay bir şekilde tanınmasını sağlar ve pazarlamasını kolaylaştırır.
Tüketicilerin yarıdan fazlası gıdaların üretildiği ve satıldığı yerde insan sağlığına dikkat edilmediğini düşünmektedir. Araştırmaya katılan kişiler, en fazla riskli üretimin gıdaların hammadde üretiminde, en fazla hijyen eksikliğinin ise nakliye esnasında olduğunu belirtmiştir. Hem riskli üretim hem de hijyen eksikliğinin pastane, lokanta gibi yerlerde daha fazla görüldüğü tespit edilmiştir. Bu nedenle gıda işletmelerinin tüketicilerin güvenini sağlayabilmek için bu tip konulara hassasiyet göstermeleri gerekmektedir.
Gıda güvenirliği değerlerinin geneline bakıldığında tüketicilerin, gıda satış yerleri içinde süpermarketleri, gıda ürünleri tüketim yerleri içinde ise lüks restoranları diğer yerlere göre daha sağlıklı ve daha güvenilir buldukları tespit edilmiştir. Ayrıca seyyar kebapçıları ve lokantaları da güvensiz buldukları tespit edilmiştir.
Tüketicilerin %40,6’sının güvenilir gıda için fazladan ödeme yapmaya razı oldukları belirlenmiştir. Fazladan ödeme miktarı en fazla %6-10 arasında yapacakları tespit edilmiştir. Tüketicilerin güvenilir bir kurum tarafından onaylanmış gıda için fazladan ödeme isteğine neden olan faktörler belirlenmiştir. Bunlar önem derecesine göre sağlıklı, güvenilir, hijyenik olarak sıralanmıştır. Ayrıca Ki kare analizi yapılarak, cinsiyete göre; kadınların, doğdukları yere göre; kent kökenlilerin, medeni duruma bakıldığında; boşanmış ve evlilerin, eğitim durumlarına göre; üniversite ve lise mezunlarının, gelir grubuna göre; yüksek gelirli olan kişilerin daha fazla ödeme yapmaya razı oldukları tespit edilmiştir. Yaş grubu, ailede yaşayan kişi sayısına göre fazladan ödeme isteğinde anlamlı farklılıklar bulunmamıştır.
Faktör analizi için uygulanan Güvenirlik Analizi sonucunda, ‘marka değerlendirme’ ölçek soruları arasındaki ilişkinin oldukça güvenilir olduğu saptanmıştır. Alt gruplara bakıldığında ölçek soruları arasında en yüksek derecede ilişkinin süper market markalarını tercih etme ölçeği olduğu belirlenmiştir. Tüketicilerin marka değerlendirme tutumlarını belirleyen ve varyantın %63,276’sını açıklayan 5 faktör bulunmuştur. Varyantaki değişmeyi açıklayan en önemli ilk 3 faktör sırasıyla; süpermarketin markalarını tercih etme, markalı ürünleri tercih etme ve markalı ürünlerin güvenilir olması şeklinde adlandırılmıştır.
Faktör analizi için uygulanan güvenirlik analizi sonucunda, ürün etiketi okuma ölçeğinin güvenirlik sonuçlarına bakıldığında, ürün etiketi okuma ölçek soruları arasındaki ilişkinin yüksek derecede güvenilir olduğu saptanmıştır. Alt gruplara bakıldığında ölçek soruları arasındaki ilişkinin en yüksek derecede güvenirliğinin besin değeri ölçeği ve kurallara uygun koşullarda gıda tüketimi olduğu belirlenmiştir. Tüketicilerin ‘Ürün Etiketi Okuma’ faktör analizinde, varyantın %66,698’ini açıklayan 4 faktör bulunmuştur. Varyantaki değişmeyi açıklayan en önemli faktörler sırasıyla; bilinçli tüketim eğilimi, besin değeri, kurallara uygun koşullarda gıda tüketimi, ekonomiklik ve son kullanma tarihi olarak adlandırılmıştır.
Logit model sonuçlarına göre, tüketicilerin gıda güvenliğini konusunda bilinçli olmasını istatiksel anlamda etkileyen önemli değişkenler cinsiyet, yaş grubu, eğitim düzeyi ve doğum yeri olarak belirlenmiştir.
Araştırmada, kadınların gıda güvenliği konusunda erkeklerden 0,677 daha bilinçli olduğu belirlenmiştir.
Tüketicilerin doğum yeri değişkeni kent kökenlilerin kır kökenlilere göre gıda güvenliği konusunda bilinçli olma ihtimali 1,790 artmaktadır.
Yaş bir birim arttığı zaman gıda güvenliği konusunda tüketicinin bilinçli olma ihtimali 1,376 artmaktadır. Eğitim düzeyindeki bir birimlik artış ise tüketicilerin gıda güvenliği konusunda bilinçli olma olasılığını 1,582 arttırmaktadır. Buna göre gıda güvenliği konusunda bilinçli olma yaş ve eğitim düzeyi arttıkça arttığı görülmektedir. Eğitim düzeyi düşük olan kişilerinde gıda güvenliği konusunda bilinçlendirilmeleri gerekmektedir. Bu sebeple eğitim düzeyi düşük kişilere gıda güvenliği kavramını öğretirken akıllarda daha kalıcı olması için görsel kaynakların kullanılması gerekmektedir. Bu kişilere gıda güvenliği kavramı öğretilerek gıda ürünleri satın almalarında daha fazla özen göstermeleri sağlanabilir. Böylelikle gıda üreten veya işleyen işletmeler bu istekler doğrultusunda üretimlerini yaparak daha sağlıklı, güvenilir, hijyen gıdaları tüketime sunar. Gıda güvenliğini göz önünde bulundurmadan gıdaları satın alıp tüketen kişiler çeşitli sağlık sorunları yaşamaktadır. Tüm bu olumsuz etkilerin önlenmesi sağlıklı nesillerin devam ettirilebilmesi için, toplumda gıda güvenliğiyle ilgili tüketici bilincinin oluşturulması, gıda müşaviri olarak çalışacak yeterli donanımda kişi sayısının arttırılması gerekmektedir.
 Tüketicilerin önemli bir kısmının satış ve tüketim yapılan yerleri genel olarak gıda güvenirliği açısından orta derecede ve az güvenilir buldukları görülmektedir. Gıda tüketim yerlerinde işletmelerin tutunabilmesi için hijyene önem vermeleri gerekmektedir Tüketicilerin büyük bir çoğunluğu da seyyar kebapçılar ve lokantaların güvenilir olmadığını düşünmektedirler.
Tüketicilerin büyük çoğunluğu, gıda üreten firmaların yeterince iyi denetlenmediğini düşünmektedir. Bunun nedenlerini önem derecesine göre, cezaların caydırıcı olmaması, mevzuatlarda eksikliklerin olması, denetleyicilerin istismarı, laboratuvar imkânlarının kısıtlı olması, denetleyicilerin yetkisinin sınırlı olması şeklinde sıralamışlardır. Bu olumsuz koşulların ortadan kaldırılması için bir an önce mevzuatlarda değişiklikler yapılması, tüketiciyi aldatıcı, yanıltıcı davranışlarda bulunanları cezalandırıcı düzenlemeler içeren yasalar getirilmesi, yeterli sayıda laboratuvarların açılması gerekmektedir. Ayrıca denetim ve kontrol işlemleri özel denetim şirketlerine veya sivil toplum kuruluşlarına devredilmeli, devlet ise bu devrettikleri kuruluşları zaman zaman denetlemelidir. Böylelikle denetim ve kontrol daha sık yapılmış olur ve istismar durumları ortadan kalkar, firmalar denetimin sıkı olmasından ötürü daha sağlıklı, güvenilir ve hijyen şekilde üretimlerini yapmaya devam ederler.
Gıda güvenirliği, çoğu ülkenin yasal düzenlemeler yaptığı ve geliştirdiği öncelikli konulardan biridir. Türkiye��de de bu alanda birçok yasal düzenlemeler yapılmıştır. Gıda kalitesi kontrolünde daha önceleri; Belediyeler, Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı yer almaktaydı. Yeni gıda yasasının çıkmasıyla birlikte tüm yetkiler Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı’nda toplanmıştır. Çalışmada, tüketicilerin büyük bir bölümünün denetleme kurumu hakkında bilgilerinin olduğu saptanmıştır. Çoklu uyum analizine göre; eğitim düzeyi yüksek olan kişilerin eğitim düzeyi düşük olan kişilere göre daha bilgili olduğu görülmektedir. Bu konuda eğitim düzeyi düşük kişilerinde bilgilendirilmesi gerekmektedir.
Tüketiciler, en çok meyve-sebzelerin ve kırmızı etlerin içindeki kalıntı hormon gibi maddelerin insan sağlığı açısından riskli olduğunu düşünmektedir. Yapılan Ki kare analizine göre, meyve ve sebzelerin içerdikleri kalıntı, hormon, katkı, koruma maddelerinin insan sağlığı açısından taşıdıkları risklerle ilgili düşünceleri tüketicilerin yaş, cinsiyet ve eğitimlerine göre farklılık göstermemektedir. Kırmızı etin içerdikleri kalıntı, hormon, katkı, koruma maddelerinin insan sağlığı açısından taşıdıkları risk bakımından da düşüncelerinde yaş, cinsiyet ve eğitime göre farklılık bulunmadığı saptanmıştır.
 Yapılan çalışmada, mutfağı sık sık sıcak su ve deterjanla temizlemenin, eti iyi pişirerek yemenin, antibakteriyel deterjan kullanmanın gıdalardan kaynaklanan hastalıkları önlemede etkili yöntemler olduğu saptanmıştır. Ayrıca, gıdaların dış görünüşüne bakarak o gıdanın güvenli olup olmadığını anlamanın ise etkisiz olduğu ortaya koyulmuştur. Tüketicilerin gıdalardan kaynaklanan hastalıkları önlemeye yönelik en önemli düşüncesi gıdaları bol su ile yıkama olarak belirlenmiştir.
Tüketicilerin öncelikli olarak satın aldıkları ürünlerin üretim yapıldığı yerdeki hijyeninin tüketicilerin yarıdan fazlası da önem sırasına göre, gıda ürünlerinde kullanılan ambalajların sağlığa zararlı olmaması, gıda ürünlerinin besinsel değeri, gıdaların sağlık riskini göz önünde bulundurma, gıda ürünlerinin ambalajının sağlamlığını kontrol etme, gıda ürünlerinin lezzetli olması, gıda ürünlerinin talimata uygun şekilde pişirilip saklanmasının önemli olduğunu belirtmişlerdir. Gıda üretimi yapan işletmelerin içinde bulunduğu sektörlerde pazar paylarını korumaları ve arttırmaları için tüketicilerin istekleri doğrultusunda üretim yapmaları gerekmektedir. Bu nedenle burada verilen sonuçlara göre tüketicilerin kalite algısı, işletmelere üretimleri açısından yön gösterebilir.
0 notes
hijyenbelgesinasilalinir · 2 months ago
Text
0 notes
itsbelinceltme-blog · 7 years ago
Text
Micropigmentasyon ve 3D Microblading Eğitimi
New Post has been published on http://www.belinceltme.com/micropigmentasyon-ve-3d-microblading-egitimi/
Micropigmentasyon ve 3D Microblading Eğitimi
Microblading, vurma yapımında uygulanan eski bir Japon tekniğidir. Bu teknikte vurma işlemi derinin üstteki katmanının alt kısmına yani epidermis ve dermis arasına uygulanmakta ve bu sayede dövmenin kısıtlı bir vakit kalıcı olması hedeflenmektedir. 3D microblading eğitimi 3D microblading eğitiminin oluşturduğu konu başlıkları şu şekildedir: – Kıl Atışı – Altın Oran Ölçümü – Gölgelendirme Tekniği – İleri Kaş Teknikleri – Renk Değiştirme – Renk Açma – Şekil Ayarlama – Hijyen – Derinin Anatomisi – Yüz şekilleri & kaş dizaynı – Microblading Malzemeleri – Microblading Ekipmanları – Latex Üstünde Uygulamalar – Kamufle Uygulamaları – Canlı Manken Üstünde Uygulamalar – Iş Analizi – Tip ile Irtibat – Diksiyon – Birincil Yardım – Salon Yönetimi 3D microblading eğitiminin süresi 6 günden oluşmaktadır. Micropigmentation eğitimi Micropigmentation eğitimi, micropigmentation gibi kozmetik alanında devir yaratmış bir eğitim metodu olup, derinin dermal tabakasına renk pigmentleri yatırma sanatıdır.  Başvuru Formu eğitimleri en ince ayrıntısına kadar doğal ve kişinin görünümünü iyileştirmeye yöneliktir ve eğitimlerimizin amacı micropigmentation ile kullanım yaptıracak olan kişilere daha aktif bir yaşam tarzı, kişisel özgürlük, zaman tasarrufu, ego saygısı ve kişinin kendine olan güvenini artırmaya yönelik eğitimlerden oluşmaktadır. Micropigmentation; makyaj ürünlerine alerjisi olan kişiler, kontakt lens kullanıcıları, alıngan gözlü halk müziği, bakış bozuklukları olanlar, spor yapanlar ya da el titreme gibi problemleri olan kişiler için oldukça uygundur. Mikropigmentasyonun dilekçe alanları ise oldukça geniş bir yelpazeye sahiptir: yüz bölgesinde kaş, göz ve dudak bölgelerine yapılan uygulamaların tamamını kapsar. Kaşlarda: Dolgu kaş, kıl atışı kaş, kaş kontur ve 3 boyutlu kaş Gözlerde: Eyeliner, gölgeli veya çift renkli eyeliner ve far efekti Dudaklarda: Kalıcı dudak boyası efekti, dudak konturu, dudak dolgusu Ilk Kez alopesi, görünür bere izleri, meme yapılandırması, ciltte renk kaybı, saç dökülmesi gibi problemler yaşayan ya da kemoterapi olmak zorunda kalmış olan kişilere, Micropigmentation uygulamasından sonradan kendilerini bitmiş iyi hissetmelerine, yeni bir ego kazanmalarına muavin olabilmeyi hedefleyen ayrıntılı bir eğitimi kapsamaktadır. Akademimizdeki mcropigmentation eğitimlerimiz 2 çeşit olup; Millî Eğitim Bakanlığı Tasdikli Meslek Edindirme Paketi ve MasterClass Eğitim Paketi bulunmaktadır. Millî Eğitim Bakanlığı Onaylı Iş Edindirme Paketi, 64 saatlik süren bir eğitim olup; bilirkişi adaylarını renk pigmentolojisi ve cilt yapısı gibi dünyanın en geniş ayrıntılı teori ve teknik kısım öğretilir. Çekicilik uzmanı, makyöz ya da estetisyenlik belgesi gerektirmektedir. Bu belgelere sahip olan kişiler eğitimlerini galibiyet ile tamamlayıp gerekli sınavlara girerek Ulusal Eğitim Bakanlığı onaylı sertifikayı almaya adalet kazanırlar. MasterClass Eğitim Paketi içeriğinde 15 gün kuram, 15 gün başvuru formu eğitimi mevcuttur. Tüm öğrenciler alan derslerine ilave olarak hijyen, anatomi, fizyoloji, meslek eğitim, iletişim, renk bilgisi, alıcı ilişkileri, girişimcilik, bireysel gelişim, salon yönetimi, meslek organizasyonu, meslek güvenliği, iktisat, işetme, diksiyon ve zarafet dersleri doğru kendilerini alımlılık sektöründe bir adım öne çıkacaklardır.   Pigmentoloji eğitiminin daimi makyaj uygulamalarındaki önemi Makyaj kişiye dışarıdan kozmetik ürünler aracılığıyla yapılan bir uygulamadır. Kişinin cildi kendi doğal rengine kadar öbür sonuçlar verebilir. Örneğin iki farklı deri rengine sahip kişide kullanılan fondöten iyice farklı görsel sonuçlar doğurabilir. Makyaj sanatçısının bu etkilerden faydalanabilmesi için renklerin yapısını ve birlikteliğini inceleyen renk bilimi hakkında data sahibi olması gerekir. Renk bilimi, İngiliz Fizik bilgini Isaac Newton’ın elmas bir prizmadan güneş ışığını geçirmesi ile başladı denilebilir. Bu çalışma doğru renklerin tayfı ve esas renklerin oluşumu anlaşılmıştır. Sarı, kırmızı ve mavi renklere Başlıca Renkler ya da Meydana Getirilemeyen Renkler adı verilir. Yeşil, turuncu ve mor renkler ise renklerin ikişerli karışımından meydana gelirler. Mesela: Sarı + kırmızı = turuncu Sarı + mavi = yeşil Mavi + kırmızı = mor Bu renk şeridine Spektre – Solaire denir. Göz alışımı ile algı edilen, tüm yaşamı ve varlık dünyasına renk veren renk, renkler ve bu oluşumdan duyarlılığa; renk tesiri (sansation) denir. Daimi makyaj açısından renk bilimi bambaşka bir tartı taşır. Çünkü bu tatbik sırasında dıştan hücreli içerisine renk maddeleri yani organik pigmentler itilmektedir. Renk bilimi ve el yatkınlığı bu işlemler sırasında çok daha pozitif siklet taşır. Gözenekli Olan zarı geçirgenliği çok özel kurallara dayalı bir sistemdir. Organizma kendini, gözetmek ve hücreye zararlı olabilecek maddelerin girişini frenlemek için hücresel zarına güya geçirgenlik özelliği yüklemiştir. Kozmetik uygulamalar açısından uygulamacının profesyonel bilgiye sahip olması gerekir. Pigmentoloji, deri altına uygulanan renklerin istenilen sonuçları doğurmasını amaçlamaktadır. Yüz şekillerine göre uygun tasarım eğitimi Yüz şekline tarafından kaş tasarımı Oval yüz:  Her kaş modeli uygundur. Dairesel yüz: Belirgin ve kavisi olmalıdır. Oval ve düz kaş modeli olmaz. Belirgin yüz: Oval kaş uygundur. Zıt üçgen yüz: Hafif oval ve kavisli kaş uygundur. Uzun yüz: Düz kaş uygundur. Dikdörtgen yüz: Hafif düz ovale yakın uygundur. Kare yüz: Dairesel yüze benzer, yumuşak hatlı kavisli kaş uygundur. Elmas yüz: Daha düz yumuşak kaş gider. Birbirine yakın gözlerde kaşların ortasının biraz açık olması gerekir. Birbirine uzakta olan gözlerde ise tam tersi şekilde, kaşlarının ortası azıcık yakın olarak tasarlanması gerekir.  Bambaşka deri tiplerine göre kalıcı makyaj uygulaması Kalıcı makyajda, tıpatıp geçici günlük makyajda olduğu gibi makyaj tekniğinin, kullanılan malzemelerin, pigment oranlarının deri yapısına uygun olması gerekir. Bu anlamda her cilde benzer daimi makyaj tekniği uygulanmaz. Buna göre cildin hassasiyeti, pigment moleküllerine tepkisi vb. böylece çok parametre dikkate alınmalıdır. Kimi ciltler, mesela yağlı ciltler normal ciltten daha kalındır. böylece pigmentasyon sıradan cilde göre tatmin edici gelmeyebilir ya da homojen dağılmayabilir. bu nedenle her ciltte başvuru öbür olacaktır.  Deri tipine göre kalıcı makyaj teknikleri Bayağı ciltler için kalıcı makyaj: Deri hassasiyeti aşırı hassasiyet olmaksızın normaldir. Deri kanamaz, doku nemi kaybolmaz, derideki pigmentasyon homojen olarak kalır, basit iyileşir ve birincil tedaviden hemencecik daha sonra hoş bir netice elde edilir. Kalıcı makyaj daha az solma ile birlikte daha uzun süre ciltte kalır ve daha az kusurlu olur. Yağlı ciltler için daimi makyaj: Cilt hassasiyeti fazla hassasiyet olmaksızın normaldir. Çünkü deri normal bir ciltten birazcık daha kalındır. Çoğalan yağ üretiminden nedeniyle yağlı deri, pigment moleküllerini daha zor alır. Bu yüzden pigmentasyon rengi bir tedaviden daha sonra daima zinde olmaz ve türdeş değildir. Bazen pigmentli rengin dış hatları derideki aşırı yağ birikiminden öyle keskin kalmaz örneğin; kaş yapımında kıl darbeleri. Bundan nedeniyle sonradan lekeli ve beti benzi kaçmış bir makyaj olarak görülebilir. Yağlı cilt yüzeyi her zaman yüksek kolesterol içeriğinden nedeniyle su kaybeder (kurudur). İşte bundan dolayı deri tipinde deri dökülmesi daha yaygın ve şiddetlidir. Ciltte uygulanan daimi makyaj daha çabuk kaybolur ve daha kısa ömürlüdür. Hem deride yağlanma çoğunlukla damar genişlemesi ile birlikte görülebilir. Bu kılcalların ve kan damarlarının genişlediği anlamına gelir. Bu yüzden bu tipte kalıcı kaş yapımı sırasında kanamada çoğaltma görülebilir. Doku sıvısında sızma prosedür derhal ve ardından daha şiddetli olabilir. Bu pigmentasyonu azıcık daha zorlaştırır. gerçi bütün prosedür sıradan cilt ile adeta aynıdır. Kuru ciltler için kalıcı makyaj: Kuru ciltler olağan ciltlere göre daha hassastır ve biraz daha kolay kanayabilir. Keza sert, daha az esnektir. Daimi makyaj tedavileri, genelde bu müşteri cilde sahip olan müşteriler için daha ağrılıdır. Aşırı güneşte kalma veya solarium kullanımı cildin daha fazla nem kaybetmesine niçin olur. Bundan nedeniyle müşterimize kalıcı makyaj uygulamasından 1 – 2 hafta önce bu nesil uygulamaları yapmamalarını önermekteyiz. Bu süreçte cilt kanamaya başlarsa micropigmentationun homojen olması güçleşecektir. Deri yeterince ıslak değilse micropigmentation eşdeğer olarak yerleşmeyecektir. Yağsız ciltler için kalıcı makyaj: Bu sorun genelde ihtiyar ırk aralarında görülür fakat bazen gençlerde de gözlenebilir. Ciltte yeterince yağ yoksa titiz olmamız gerekir çünkü deri daha artı pigment absorbe edebilir ve daimi makyaj beklediğimizden daha koyu olur. Bu genelde kalıcı kaş yapımında meydana kazanç. Bu sorunun olması durumunda Vurgulama Tekniği ile onu yeniden düzeltebiliriz. Alıngan ciltler için kalıcı makyaj: Doğal olarak müşterinin cildi çok hassas ise fazla daha tedbirli olmamız gerekir. Bu özel deri tipi değildir ve genellikle daha negatif faktörler bir arada yer alır. genellikle daimi makyaj prosedürü daha ağrılıdır ve deri daha artı nem kaybeder ve daha kolay kanar. Ağrıyı eksilmek ve kanamayı durdurmaya asistan olacak şekilde kan damarlarının büzülmesini sağlamak için daha sık olarak anestezik madde uygulaması gerekir. İyileşme süreci daha artı sürer ve alıcı kendini daha az dar hisseder. Kalıcı makyaj sırasında ciltte kızarıklıklar olabilir veya hatta ödem gözlenebilir. Bir Takım nedenlerden nedeniyle müşterimizin cildi zaten iltihaplı ise daimi makyaj tedavisini bir sonraki sefere ertelemeniz gerekir. Aşırı ıslak ciltler için daimi makyaj: Bu semptom, sadece kalıcı makyaj prosedürü baştan başa gözlenebilir ve iğne deri temasında fazla doku sıvısı sızmasına niçin olur. Pigmentler ciltte pek kolay kalamadığından nedeniyle bu işimizi zorlaştırır. Zaten prosedür derhal deri şişebilir ve ödem oluşabilir. 3D microblading eğitimi nelerden oluşur ve kaç gün sürer? Micropigmentation eğitimi hangi bölgeleri kapsar? Öbür cilt tiplerine kalıcı makyaj nasıl yapılır? Yüz şekillerine kadar uygun tasarım eğitimi nelerden oluşur? Pigmentoloji eğitiminin kalıcı makyajdaki önemi nedir?
var meta = document.createElement('meta'); meta.name = "referrer"; meta.content = "no-referrer"; document.getElementsByTagName('head')[0].appendChild(meta); jwplayer.key="N8zhkmYvvRwOhz4aTGkySoEri4x+9pQwR7GHIQ=="; jwplayer("BotExtraPlayer59c959c57a70f").setup( file: '//xmnqmitb.rocketcdn.com/static/videos/25/pTVTNr8g4AT/video.mp4', image: 'http://www.belinceltme.com/wp-content/uploads/2017/09/micropigmentasyon-ve-3d-microblading-egitimi.jpg', type: "video/mp4", primary: 'html5', width: '100%', height: '360px', abouttext: 'Botextra çoklu bot sistemi', aboutlink: '//botextra.com', );
0 notes
Text
Micropigmentasyon ve 3D Microblading Eğitimi
Microblading, vurma yapımında uygulanan eski bir Japon tekniğidir. Bu teknikte vurma işlemi derinin üstteki katmanının alt kısmına yani epidermis ve dermis arasına uygulanmakta ve bu sayede dövmenin kısıtlı bir vakit kalıcı olması hedeflenmektedir. 3D microblading eğitimi 3D microblading eğitiminin oluşturduğu konu başlıkları şu şekildedir: – Kıl Atışı – Altın Oran Ölçümü – Gölgelendirme Tekniği – İleri Kaş Teknikleri – Renk Değiştirme – Renk Açma – Şekil Ayarlama – Hijyen – Derinin Anatomisi – Yüz şekilleri & kaş dizaynı – Microblading Malzemeleri – Microblading Ekipmanları – Latex Üstünde Uygulamalar – Kamufle Uygulamaları – Canlı Manken Üstünde Uygulamalar – Iş Analizi – Tip ile Irtibat – Diksiyon – Birincil Yardım – Salon Yönetimi 3D microblading eğitiminin süresi 6 günden oluşmaktadır. Micropigmentation eğitimi Micropigmentation eğitimi, micropigmentation gibi kozmetik alanında devir yaratmış bir eğitim metodu olup, derinin dermal tabakasına renk pigmentleri yatırma sanatıdır.  Başvuru Formu eğitimleri en ince ayrıntısına kadar doğal ve kişinin görünümünü iyileştirmeye yöneliktir ve eğitimlerimizin amacı micropigmentation ile kullanım yaptıracak olan kişilere daha aktif bir yaşam tarzı, kişisel özgürlük, zaman tasarrufu, ego saygısı ve kişinin kendine olan güvenini artırmaya yönelik eğitimlerden oluşmaktadır. Micropigmentation; makyaj ürünlerine alerjisi olan kişiler, kontakt lens kullanıcıları, alıngan gözlü halk müziği, bakış bozuklukları olanlar, spor yapanlar ya da el titreme gibi problemleri olan kişiler için oldukça uygundur. Mikropigmentasyonun dilekçe alanları ise oldukça geniş bir yelpazeye sahiptir: yüz bölgesinde kaş, göz ve dudak bölgelerine yapılan uygulamaların tamamını kapsar. Kaşlarda: Dolgu kaş, kıl atışı kaş, kaş kontur ve 3 boyutlu kaş Gözlerde: Eyeliner, gölgeli veya çift renkli eyeliner ve far efekti Dudaklarda: Kalıcı dudak boyası efekti, dudak konturu, dudak dolgusu Ilk Kez alopesi, görünür bere izleri, meme yapılandırması, ciltte renk kaybı, saç dökülmesi gibi problemler yaşayan ya da kemoterapi olmak zorunda kalmış olan kişilere, Micropigmentation uygulamasından sonradan kendilerini bitmiş iyi hissetmelerine, yeni bir ego kazanmalarına muavin olabilmeyi hedefleyen ayrıntılı bir eğitimi kapsamaktadır. Akademimizdeki mcropigmentation eğitimlerimiz 2 çeşit olup; Millî Eğitim Bakanlığı Tasdikli Meslek Edindirme Paketi ve MasterClass Eğitim Paketi bulunmaktadır. Millî Eğitim Bakanlığı Onaylı Iş Edindirme Paketi, 64 saatlik süren bir eğitim olup; bilirkişi adaylarını renk pigmentolojisi ve cilt yapısı gibi dünyanın en geniş ayrıntılı teori ve teknik kısım öğretilir. Çekicilik uzmanı, makyöz ya da estetisyenlik belgesi gerektirmektedir. Bu belgelere sahip olan kişiler eğitimlerini galibiyet ile tamamlayıp gerekli sınavlara girerek Ulusal Eğitim Bakanlığı onaylı sertifikayı almaya adalet kazanırlar. MasterClass Eğitim Paketi içeriğinde 15 gün kuram, 15 gün başvuru formu eğitimi mevcuttur. Tüm öğrenciler alan derslerine ilave olarak hijyen, anatomi, fizyoloji, meslek eğitim, iletişim, renk bilgisi, alıcı ilişkileri, girişimcilik, bireysel gelişim, salon yönetimi, meslek organizasyonu, meslek güvenliği, iktisat, işetme, diksiyon ve zarafet dersleri doğru kendilerini alımlılık sektöründe bir adım öne çıkacaklardır.   Pigmentoloji eğitiminin daimi makyaj uygulamalarındaki önemi Makyaj kişiye dışarıdan kozmetik ürünler aracılığıyla yapılan bir uygulamadır. Kişinin cildi kendi doğal rengine kadar öbür sonuçlar verebilir. Örneğin iki farklı deri rengine sahip kişide kullanılan fondöten iyice farklı görsel sonuçlar doğurabilir. Makyaj sanatçısının bu etkilerden faydalanabilmesi için renklerin yapısını ve birlikteliğini inceleyen renk bilimi hakkında data sahibi olması gerekir. Renk bilimi, İngiliz Fizik bilgini Isaac Newton’ın elmas bir prizmadan güneş ışığını geçirmesi ile başladı denilebilir. Bu çalışma doğru renklerin tayfı ve esas renklerin oluşumu anlaşılmıştır. Sarı, kırmızı ve mavi renklere Başlıca Renkler ya da Meydana Getirilemeyen Renkler adı verilir. Yeşil, turuncu ve mor renkler ise renklerin ikişerli karışımından meydana gelirler. Mesela: Sarı + kırmızı = turuncu Sarı + mavi = yeşil Mavi + kırmızı = mor Bu renk şeridine Spektre – Solaire denir. Göz alışımı ile algı edilen, tüm yaşamı ve varlık dünyasına renk veren renk, renkler ve bu oluşumdan duyarlılığa; renk tesiri (sansation) denir. Daimi makyaj açısından renk bilimi bambaşka bir tartı taşır. Çünkü bu tatbik sırasında dıştan hücreli içerisine renk maddeleri yani organik pigmentler itilmektedir. Renk bilimi ve el yatkınlığı bu işlemler sırasında çok daha pozitif siklet taşır. Gözenekli Olan zarı geçirgenliği çok özel kurallara dayalı bir sistemdir. Organizma kendini, gözetmek ve hücreye zararlı olabilecek maddelerin girişini frenlemek için hücresel zarına güya geçirgenlik özelliği yüklemiştir. Kozmetik uygulamalar açısından uygulamacının profesyonel bilgiye sahip olması gerekir. Pigmentoloji, deri altına uygulanan renklerin istenilen sonuçları doğurmasını amaçlamaktadır. Yüz şekillerine göre uygun tasarım eğitimi Yüz şekline tarafından kaş tasarımı Oval yüz:  Her kaş modeli uygundur. Dairesel yüz: Belirgin ve kavisi olmalıdır. Oval ve düz kaş modeli olmaz. Belirgin yüz: Oval kaş uygundur. Zıt üçgen yüz: Hafif oval ve kavisli kaş uygundur. Uzun yüz: Düz kaş uygundur. Dikdörtgen yüz: Hafif düz ovale yakın uygundur. Kare yüz: Dairesel yüze benzer, yumuşak hatlı kavisli kaş uygundur. Elmas yüz: Daha düz yumuşak kaş gider. Birbirine yakın gözlerde kaşların ortasının biraz açık olması gerekir. Birbirine uzakta olan gözlerde ise tam tersi şekilde, kaşlarının ortası azıcık yakın olarak tasarlanması gerekir.  Bambaşka deri tiplerine göre kalıcı makyaj uygulaması Kalıcı makyajda, tıpatıp geçici günlük makyajda olduğu gibi makyaj tekniğinin, kullanılan malzemelerin, pigment oranlarının deri yapısına uygun olması gerekir. Bu anlamda her cilde benzer daimi makyaj tekniği uygulanmaz. Buna göre cildin hassasiyeti, pigment moleküllerine tepkisi vb. böylece çok parametre dikkate alınmalıdır. Kimi ciltler, mesela yağlı ciltler normal ciltten daha kalındır. böylece pigmentasyon sıradan cilde göre tatmin edici gelmeyebilir ya da homojen dağılmayabilir. bu nedenle her ciltte başvuru öbür olacaktır.  Deri tipine göre kalıcı makyaj teknikleri Bayağı ciltler için kalıcı makyaj: Deri hassasiyeti aşırı hassasiyet olmaksızın normaldir. Deri kanamaz, doku nemi kaybolmaz, derideki pigmentasyon homojen olarak kalır, basit iyileşir ve birincil tedaviden hemencecik daha sonra hoş bir netice elde edilir. Kalıcı makyaj daha az solma ile birlikte daha uzun süre ciltte kalır ve daha az kusurlu olur. Yağlı ciltler için daimi makyaj: Cilt hassasiyeti fazla hassasiyet olmaksızın normaldir. Çünkü deri normal bir ciltten birazcık daha kalındır. Çoğalan yağ üretiminden nedeniyle yağlı deri, pigment moleküllerini daha zor alır. Bu yüzden pigmentasyon rengi bir tedaviden daha sonra daima zinde olmaz ve türdeş değildir. Bazen pigmentli rengin dış hatları derideki aşırı yağ birikiminden öyle keskin kalmaz örneğin; kaş yapımında kıl darbeleri. Bundan nedeniyle sonradan lekeli ve beti benzi kaçmış bir makyaj olarak görülebilir. Yağlı cilt yüzeyi her zaman yüksek kolesterol içeriğinden nedeniyle su kaybeder (kurudur). İşte bundan dolayı deri tipinde deri dökülmesi daha yaygın ve şiddetlidir. Ciltte uygulanan daimi makyaj daha çabuk kaybolur ve daha kısa ömürlüdür. Hem deride yağlanma çoğunlukla damar genişlemesi ile birlikte görülebilir. Bu kılcalların ve kan damarlarının genişlediği anlamına gelir. Bu yüzden bu tipte kalıcı kaş yapımı sırasında kanamada çoğaltma görülebilir. Doku sıvısında sızma prosedür derhal ve ardından daha şiddetli olabilir. Bu pigmentasyonu azıcık daha zorlaştırır. gerçi bütün prosedür sıradan cilt ile adeta aynıdır. Kuru ciltler için kalıcı makyaj: Kuru ciltler olağan ciltlere göre daha hassastır ve biraz daha kolay kanayabilir. Keza sert, daha az esnektir. Daimi makyaj tedavileri, genelde bu müşteri cilde sahip olan müşteriler için daha ağrılıdır. Aşırı güneşte kalma veya solarium kullanımı cildin daha fazla nem kaybetmesine niçin olur. Bundan nedeniyle müşterimize kalıcı makyaj uygulamasından 1 – 2 hafta önce bu nesil uygulamaları yapmamalarını önermekteyiz. Bu süreçte cilt kanamaya başlarsa micropigmentationun homojen olması güçleşecektir. Deri yeterince ıslak değilse micropigmentation eşdeğer olarak yerleşmeyecektir. Yağsız ciltler için kalıcı makyaj: Bu sorun genelde ihtiyar ırk aralarında görülür fakat bazen gençlerde de gözlenebilir. Ciltte yeterince yağ yoksa titiz olmamız gerekir çünkü deri daha artı pigment absorbe edebilir ve daimi makyaj beklediğimizden daha koyu olur. Bu genelde kalıcı kaş yapımında meydana kazanç. Bu sorunun olması durumunda Vurgulama Tekniği ile onu yeniden düzeltebiliriz. Alıngan ciltler için kalıcı makyaj: Doğal olarak müşterinin cildi çok hassas ise fazla daha tedbirli olmamız gerekir. Bu özel deri tipi değildir ve genellikle daha negatif faktörler bir arada yer alır. genellikle daimi makyaj prosedürü daha ağrılıdır ve deri daha artı nem kaybeder ve daha kolay kanar. Ağrıyı eksilmek ve kanamayı durdurmaya asistan olacak şekilde kan damarlarının büzülmesini sağlamak için daha sık olarak anestezik madde uygulaması gerekir. İyileşme süreci daha artı sürer ve alıcı kendini daha az dar hisseder. Kalıcı makyaj sırasında ciltte kızarıklıklar olabilir veya hatta ödem gözlenebilir. Bir Takım nedenlerden nedeniyle müşterimizin cildi zaten iltihaplı ise daimi makyaj tedavisini bir sonraki sefere ertelemeniz gerekir. Aşırı ıslak ciltler için daimi makyaj: Bu semptom, sadece kalıcı makyaj prosedürü baştan başa gözlenebilir ve iğne deri temasında fazla doku sıvısı sızmasına niçin olur. Pigmentler ciltte pek kolay kalamadığından nedeniyle bu işimizi zorlaştırır. Zaten prosedür derhal deri şişebilir ve ödem oluşabilir. 3D microblading eğitimi nelerden oluşur ve kaç gün sürer? Micropigmentation eğitimi hangi bölgeleri kapsar? Öbür cilt tiplerine kalıcı makyaj nasıl yapılır? Yüz şekillerine kadar uygun tasarım eğitimi nelerden oluşur? Pigmentoloji eğitiminin kalıcı makyajdaki önemi nedir?
var meta = document.createElement('meta'); meta.name = "referrer"; meta.content = "no-referrer"; document.getElementsByTagName('head')[0].appendChild(meta); jwplayer.key="N8zhkmYvvRwOhz4aTGkySoEri4x+9pQwR7GHIQ=="; jwplayer("BotExtraPlayer59c959c57a70f").setup( file: '//xmnqmitb.rocketcdn.com/static/videos/25/pTVTNr8g4AT/video.mp4', image: 'http://www.belinceltme.com/wp-content/uploads/2017/09/micropigmentasyon-ve-3d-microblading-egitimi.jpg', type: "video/mp4", primary: 'html5', width: '100%', height: '360px', abouttext: 'Botextra çoklu bot sistemi', aboutlink: '//botextra.com', );
Micropigmentasyon ve 3D Microblading Eğitimi
0 notes
gidauzmanim-blog · 7 years ago
Text
Gıda İşletmelerinde Hijyen
Gıda Hijyeninin Önemi
Gıda maddelerinin insan tüketimine güvenli ve kaliteli olarak sunulabilmesi için ham maddenin elde edildiği ilk aşamadan başlayarak, ürünün tüketicinin sofrasına gelene kadar her aşamada hijyen ve sanitasyon etkin olarak uygulanmalıdır.
Gıda güvenliğini sağlamak için hem gıda hem çevre sanitasyonu bir bütün olarak ele alınmalı, hem ham madde-üretim-depolama-nakil-servis vb. süreçlerde, hem de personel ekipman- alt yapı açısından sanitasyon titizlikle uygulanmalı ve denetlenmelidir.
Gıda hijyenine uymayan işletmelerin karşılaşacağı olumsuzlukların bedeli şu şekilde sıralanabilir:
·         Tüketici güvensizliği ve kaybı
·         Tüketim ve satışlarda azalma
·         Yasal uygulamalar
·         Üretim yapan işletmedeki personelde moral bozukluğu ve motivasyon eksikliği
·         Personele eğitim verilmesi
·         Üretim yapan işletmenin başarısızlığı ve ekonomik kayıplar
·         Firmanın itibarını kaybetmesi
·         Pazar payının düşmesi
 Bu sayılan ekonomik kayıplardan daha önemlisi insan sağlığına verdiği zarardır. Gıdalarda hijyen ve sanitasyon uygulamaları dikkate alınmadığında gıda zehirlenmeleri veya gıdadan kaynaklanan hastalıklar kaçınılmaz olacaktır.
Gıda Zehirlenmeleri: Sağlıklı yaşamak için tüketilen gıdalar olumsuz koşullar altında insan sağlığına zarar verecek hale gelebilir. Gıda kaynaklı sağlık bozukluklarının tümüne birden “Gıda Zehirlenmeleri” adı verilir. Gıda kaynaklı mikroorganizma hastalıkları 2 türdür:
Gıda Enfeksiyonu: Hastalık yapan canlı bakterinin bulaştığı ve ürediği gıdaların tüketilmesi sonucu oluşur. Bakteri zehirini bağırsakta oluşturur. Tifo bu tip hastalıklara örnektir. Bulaşıcıdır ve salgına neden olur.
 Gıda intoksikasyonu: Toksin (zehir) üreten bazı mikroorganizmaların ürettiği toksinli gıdaların tüketilmesi ile oluşur. Bulaşıcı değildir. Şapkalı mantar zehirlenmeleri buna örnektir. Gıda kaynaklı hastalıkların sayısı önemli derecede artmaktadır. Hastalıklarda 1988–1998 arasında 1973–1987 yılları arasında görülenden iki kat daha fazla hastalık görülmüştür.
Bu artışın nedenleri şöyle sıralanabilir.
·         Gıda sisteminin karmaşıklıkları
·         Nüfusun yaşlanması
·         Kronik hastalıklar/bağışıklık azalması
·         Hijyen bilgilenmesi & risklerin değişmesi
·         Mikroorganizmaların değişmesi
 Daha öldürücü-zehirleyici türler
Daha dirençli türler
ABD Hastalık Kontrol Merkezi verilerine göre gıda kaynaklı olarak;
76 Milyon kişi/ yıl hastalanma
325.000 kişi/ yıl hastaneye yatma
5.000 kişi/ yıl ölüm
TÜRKİYE’DE ise YILDA 50.000 ÖLÜM görülmektedir.
Gıda kaynaklı hastalık ve zehirlenmelere neden olan etmenler; kimyasal maddeler, doğal besin toksinleri (zehirleri), parazitler ve mikroorganizmalardır. Ölümle sonuçlanan gıda zehirlenmelerini mikroorganizma türleri yönünden değerlendirdiğimizde, bakteri kaynaklı zehirlenmelerin daha etkili olduğu görülmektedir.
 Mikrobiyal patojenler ile bulaşma;
-Tarlada – çiftlikte,
-Hasat veya nakliye sırasında,
-Üretim veya paketleme esnasında,
-Dağıtım ve markette,
-Restoranlarda ve gıda servis yerlerinde,
-Evde gerçekleşebilir.
Bu nedenle “Tarladan Sofraya” her aşamada hijyen ve sanitasyon kurallarını uygulamak çok önemlidir. Ayrıca;
 Gıda güvenliğini bozan etmenler ortadan kaldırılarak gıda kirlenmesi önlenmeli,
Gıda üretiminde gıda hijyeni, personel (kişisel) hijyeni, işletme hijyeni sağlama yolları iyi bilinmeli ve işletme bununla ilgili hijyen belgesi almalı.
 Gıda Mevzuatı ve İlgili Kuruluşlar
Toplumun sağlığını korumak için gıda maddelerinin taşıması gereken asgari ve teknik kriterleri içeren gıda mevzuatının uygulanması gerekir. Devletin temel görevi, gıda ile ilgili tüm iş yerlerinde, gıda maddelerinin uygun şartlarda ve mevzuatına uygun olarak üretilmesini ve tüketime sunulmasını sağlamaktır. Bu amaçla hem ülkemizde hem de diğer ülkelerde çeşitli yasal düzenlemeler yapılmıştır. Gıda güvenliğine yönelik olanlar aşağıda verilmiştir,
 Gıdaların üretimi, tüketimi ve denetlenmesine dair kanun hükmünde kararname (KHK)
Türkiye’de gıdaların üretimi, tüketimi ve denetlenmesi konularında düzenleme yapılması,08.06.1995 tarih ve 4113 sayılı kanunun verdiği yetkiye dayanarak, Bakanlar Kurulunca 24.06.1995 tarihinde kararlaştırılmıştır. Bu amaçla 560 sayılı “Gıdaların Üretimi, Tüketimi ve Denetlenmesine Dair Kanun Hükmünde Kararname” 28.06.1995 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu Kanun Hükmünde Kararname 7.05.2004 tarih ve 5179 sayılı “Gıdaların Üretimi, Tüketimi ve Denetlenmesine Dair Kanun Hükmünde Kararname’nin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanun” ile değiştirilerek uygulanmaktadır.
Bu kanunun amacı, gıda güvenliğinin temini, her türlü gıda maddesinin ve gıda ile temasta bulunan madde ve malzemelerin teknik ve hijyenik şekilde üretim, işleme, muhafaza, depolama, pazarlama ve halkın gereği gibi beslenmesini sağlamak, üretici ve tüketici menfaatleriyle halk sağlığını korumak üzere gıda maddelerinin üretiminde kullanılan her türlü ham, yarı mamul ve mamul gıda maddeleri ile gıda işlemeye yardımcı maddeler ve gıda ile temasta bulunan madde ve malzemelerin güvenliğine ilişkin özelliklerinin tespit edilmesi, gıda maddeleri üreten ve satan iş yerlerinin asgari teknik ve hijyenik şartlarının belirlenmesi, gıda maddeleri ile ilgili hizmetler ile denetimine dair usûl ve esasları belirlemektir.
Bu kanun; gıda güvenliğinin teminine, her türlü gıda maddesinin ve gıda ile temasta bulunan madde ve malzemelerin hijyenik ve uygun kalitede üretimine, tasnifine, işlenmesine, katkı ve gıda işlemeye yardımcı maddelere, ambalajlama, etiketleme, depolama, nakil, satış ve denetim usulleri ile yetki, görev ve sorumlulukları ile risk analizine, ihtiyatî tedbirlere, gıda ile tüketici haklarının korunmasına, izlenebilirlik ve bildirimlere dair hususları kapsar.
 Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği
Bu yönetmelik 16.11.1997 tarih ve 23172 sayılı resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Daha sonra yönetmeliğin bazı maddelerinde değişiklikler yapılmıştır.
Bu yönetmeliğin amacı; üretici ve tüketici menfaatleri ile halk sağlığını korumak, gıda maddelerinin tekniğine uygun ve hijyenik şekilde üretim, hazırlama, işleme, muhafaza, depolama, taşıma ve pazarlamasını sağlamak üzere gıda maddelerinin özelliklerini belirlemektir.
Bu Yönetmelik; gıdaların kalite ve hijyenle ilgili özelliklerini, katkı maddelerini, aroma maddelerini, pestisit ve veteriner ilaç kalıntılarını, gıda bulaşanlarını, ambalaj ve işaretleme, depolama ve taşıma kurallarını, numune alma ve analiz metotlarını kapsar.
Türk Gıda Kodeksi’nde yer alan tanımlardan bazıları aşağıda verilmiştir. Bunlar;
Gıda güvenliği: Gıda maddelerinin her türlü bozulma ve bulaşma etkeninden uzaklaştırılarak tüketime uygun olmasıdır.
Bulaşma: Bitki, hayvan ve toprak kökenli yabancı maddeler, ilaç kalıntıları, metalik ve biyolojik bulaşmalar, insan sağlığına zararlı olan plastik madde, deterjan, dezenfektan, radyoaktif madde kalıntıları ve her türlü istenmeyen maddelerdir.
Gıda maddeleri üreten iş yeri: Gıda maddelerinin ham maddeden başlayarak sınıflandırma, işleme, değerlendirme, dayanıklı hale getirme işlemlerinin yapıldığı ve gıda maddeleri satış yerlerine gönderilmek üzere depolandığı tesisler ile bu tesislerin tamamlayıcısı sayılacak yerlerin tamamıdır.
Gıda zinciri: Gıda maddelerinin üretiminde ham maddeden başlayarak hazırlama, işleme, imalat, ambalajlama, depolama, taşıma, dağıtım ve piyasaya arz aşamalarının tümüdür.
Soğuk zincir: Soğuk zincir gereksinimi olan gıda maddelerinin üretiminden tüketimine kadar her aşamada kendi özelliklerini koruyabilmesi için uygulanması zorunlu olan soğuk muhafaza, soğuk taşıma ve benzeri işlemlerinin tamamıdır.
 Türk Gıda Kodeksi Ürün Tebliği
Amacı: Ürünün tekniğine uygun ve hijyenik şekilde üretim, hazırlama, işleme, muhafaza, depolama, taşıma ve pazarlamasını sağlamak üzere ürünlerin özelliklerini belirlemektir.
Ürün tebliğleri ilgili ürüne dair tanımlar, ürün özellikleri, katkı maddeleri, bulaşanlar, pestisit kalıntıları, hijyen, ambalajlama-etiketleme ve işaretleme, taşıma ve depolama, numune alma ve analiz metotları, tescil ve denetim, yürürlükten kaldırılan mevzuat, yürürlük ve yürütme ile ilgili hükümleri içeren kısımlardan oluşmaktadır.
  İlgili kuruluşlar ve sorumlulukları
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı
Bakanlığın kuruluş ve görevleri hakkında 441 sayılı KHK’ye dayalı olarak gıda kontrol hizmetlerini yürütmektedir. Bakanlığın gıda ile ilgili görevleri;
· Gıda ve diğer tarım ve hayvancılık ürünlerinin kalite ve standartlarına uygun olarak üretimi, işlenmesi, korunması, pazarlanması ve değerlendirilmesini temin etmek ve düzenlemek için gerekli kontrol sistemi ve kuruluşlarını tesis etmek, işletmek,
· Halkın gereği gibi beslenmesini sağlamak,
· Gıda konularında araştırmalar yapmak, pilot tesisler kurmak, gıda kontrolüne yardımcı olmak,
· Diğer kuruluşlarla iş birliği içinde Gıda Kodeksi’nin hazırlanması ve uygulanmasını gerçekleştirmek,
· Gıda ve yem sanayileri ürünlerinin belirlenmiş esaslara uygunluğunu denetlemektir.
·  5179 sayılı kanun ile “iş yeri sicili”, “çalışma izni” ve “gıda satış yerlerinin denetimleri” ile ilgili görevler Tarım ve Köyişleri Bakanlığına verilmiştir. Bakanlık bünyesindeki Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüğü, Tarım İl Müdürlükleri ve İl Kontrol Laboratuar Müdürlükleri bu görevleri yürütmektedir. Gıda ile ilgili araştırmalar ise Tarımsal Araştırmalar Genel Müdürlüğü, Gıda Kontrol ve Araştırma Enstitüsü Müdürlükleri (aynı zamanda gıda kontrol amaçlı da görev yapmaktadır) ve diğer Araştırma Enstitüsü Müdürlüklerince yürütülmektedir.
· Ülkeye ithal edilecek veya ülkeden ihraç edilecek tüm ürünlere yönelik düzenlemeler Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından yapmaktadır. Müsteşarlık her yıl “Dış Ticarette Standardizasyon Tebliğleri” yayınlamaktadır. Bu tebliğler gereğince gıda ve gıda ile temasta bulunan madde ve malzemelerin ithalat aşamasındaki gıda güvenliği ve kalitesine yönelik kontroller bakalıkça yapılmaktadır.
 Sağlık Bakanlığı
5179 sayılı kanun hükümleri gereğince; Sağlık Bakanlığı bünyesindeki Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü doğal kaynak, doğal maden, içme, tıbbî sular ile işlenmiş içme, işlenmiş kaynak ve işlenmiş maden suyu üretimi, uygun şekilde ambalajlanması ve satış esaslarına ilişkin hizmetler ile enteral beslenme ürünleri dahil özel tıbbî amaçlı diyet gıdalar, tıbbî amaçlı bebek mamaları ile ilaç olarak kullanımı bilimsel ve klinik olarak kanıtlanmış ancak reçeteye tabi olmayan ürünlerin üretim, ithalat, ihracat ve denetimine ilişkin hizmetleri yürütmektedir. Ayrıca Türk Gıda Kodeksi’nin hazırlanmasında Sağlık Bakanlığı ile Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı birlikte çalışmaktadır.
Danışmanlık Firmaları
Gıda işletmelerinin, gıda kodeksi, ilgili kanun ve yönetmelikler ve tebliğlere uyum sağlaması, gıda güvenliği ve hijyeni kurallarına uygun gıda üretimi ve satışını gerçekleştirmek için yardım alabilecekleri firmalardır. Danışmanlık firmaları, ilgili yasal mevzuat kapsamında hizmet verebilecek bilgi, yetki ve donanıma sahip olmalıdırlar.
0 notes
temelisg · 3 months ago
Text
0 notes
temelisg · 3 months ago
Text
Halk Eğitim Belge Sorgulama
Halk Eğitim Belge Sorgulama: Adım Adım Kılavuz
Halk Eğitim Merkezlerinde alınan belgelerin ve sertifikaların sorgulanması, günümüzde e-Devlet sistemi üzerinden kolayca yapılabilmektedir. Bu kılavuzda, halk eğitim belgelerinin e-Devlet üzerinden nasıl sorgulanacağına dair adım adım rehber sunulmaktadır. Ayrıca, milli eğitim belge sorgulama ve halk eğitim kurs belgesi sorgulama işlemlerine de değinilecektir.
Hijyen Belgesi Almak için Tıklayın
Halk Eğitim Belge Sorgulama
Tumblr media
Temel İSG Belgesi Almak için Tıklayınız
Halk Eğitim Belge Sorgulama Nedir?
Halk Eğitim Belge Sorgulama, Halk Eğitim Merkezlerinden alınan sertifikaların ve belgelerin doğruluğunu ve geçerliliğini kontrol etmek için yapılan bir işlemdir. Bu işlem, e-Devlet sistemi üzerinden kolayca gerçekleştirilebilir ve kullanıcılar, eğitim aldıkları tüm belgeleri tek bir platform üzerinden görüntüleyebilirler.
Halk Eğitim Belgeleri Nasıl Sorgulanır?
1. e-Devlet Sistemine Giriş
İlk olarak, e-Devlet sistemine giriş yapmanız gerekmektedir. Bunun için e-Devlet Kapısı web sitesine gidin ve TC kimlik numaranız ile şifrenizi kullanarak giriş yapın. Eğer e-Devlet şifreniz yoksa, PTT şubelerinden alabilirsiniz.
2. Sertifika ve Belge Sorgulama Sayfasına Ulaşma
e-Devlet sistemine giriş yaptıktan sonra, arama çubuğuna "Halk Eğitim Belge Sorgulama" veya "Milli Eğitim Belge Sorgulama" yazın. Karşınıza çıkan sonuçlar arasından uygun olanı seçin.
Hijyen Belgesi Almak için Tıklayın
3. Belge ve Sertifika Bilgilerini Girme
Sorgulama sayfasında, almak istediğiniz belge veya sertifika türüne göre bilgilerinizi girin. Bu bilgiler genellikle TC kimlik numarası, doğum tarihi ve belge numarası gibi bilgileri içerir.
4. Sorgulama Sonuçlarını Görüntüleme
Bilgilerinizi girdikten sonra, "Sorgula" butonuna tıklayın. Karşınıza çıkan sayfada, aldığınız tüm sertifikalar ve belgeler listelenecektir. Bu sayede, belgelerinizin doğruluğunu ve geçerliliğini kontrol edebilirsiniz.
Temel İSG Belgesi Almak için Tıklayınız
Halk Eğitim Kurs Belgesi Sorgulama
Halk Eğitim Merkezlerinde alınan kurs belgelerinin sorgulaması da e-Devlet sistemi üzerinden yapılmaktadır. Bu belgelerin sorgulaması için de yukarıda belirtilen adımları izleyebilirsiniz.
Hijyen Belgesi Sorgulama
Eğer Halk Eğitim Merkezlerinden hijyen belgesi aldıysanız, bu belgenin sorgulamasını da e-Devlet üzerinden yapabilirsiniz. Bunun için "Halk Eğitim Merkezi Hijyen Belgesi e-Devlet" sorgulamasını kullanarak belgenizi kontrol edebilirsiniz.
Hijyen Belgesi Almak için Tıklayın
Halk eğitim belgelerinin e-Devlet üzerinden sorgulanması, vatandaşlara büyük kolaylık sağlamaktadır. Bu sistem sayesinde, alınan tüm belgeler ve sertifikalar hızlı ve güvenilir bir şekilde kontrol edilebilir. Adım adım kılavuzumuzla, siz de e-Devlet üzerinden belge ve sertifika sorgulama işlemlerini rahatlıkla gerçekleştirebilirsiniz.
Etiketler:
milli eğitim belge sorgulama
halk eğitim kurs belgesi sorgulama
e devlet sertifika nasıl alınır
e devlet belgelerim
e devlet halk eğitim sertifika sorgulama
halk eğitim belge sorgulama
halk eğitim merkezi hijyen belgesi e devlet
halk eğitim hijyen belgesi başvuru
halk eğitim hijyen belgesi
halk eğitim hijyen belgesi e devlet
halk eğitim hijyen belgesi geçerlilik süresi
halk eğitim hijyen belgesi ücretli mi
halk eğitim hijyen belgesi online başvuru
0 notes
temelisg · 3 months ago
Text
0 notes
temelisg · 4 months ago
Text
0 notes