#hicaz şarkı
Explore tagged Tumblr posts
Video
𝖄ı𝖑𝖉ı𝖗𝖆𝖞 𝕯𝖎𝖗𝖎𝖊𝖗 ༺✮•°◤ Çerkez Kızı ✮ Yüreğimde İnce Sızı
#youtube#Çerkez Kızı#Yüreğimde İnce Sızı#hicaz şarkı#fantezi müzik#alaturka müzik#musiki#nostalji şarkılar#Türk sanat müziği
0 notes
Text
"HÜZZAM"
Yılları ezdik Hatıralardan süzdük Bardağa doldurduk Şimdi içmek zamanı
Hayat bir şarkı Biz eskidik dinlerken Ne hicaz ne nihavend Artık hüzzam makamı
Zakkum
Kanun: Osman Durgun
21 notes
·
View notes
Photo
Atatürk’ün aile ve manevi hayatıyla ilgili araştırmalarda bulunan Hacettepe Üniversitesi Tarih Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Ali Güler, “Mustafa Kemal Atatürk’ün Manevi Dünyası” başlıklı bir çalışmaya imza atmış.Bazı başlıklar:
Yasin okurum
Yrd. Doç. Güler’in çalışmasında Atatürk’ün dikkatini en fazla çeken surelerin başında, Yasin Suresi geldiği, 22 Mayıs 1926’da Bursa Türk Ocağı’nı ziyaret eden Atatürk’ün ağzından şöyle aktarılıyor: "Kur’an’da çok büyük hikmetler ve düsturlar vardır. Hele Yasin Suresi ne şahane yazılmıştır. Ben Kur’an okumak istediğimde çok defa Yasin Suresi’ni okurum."
Kızına ezan okuttu
Atatürk’ün Dolmabahçe Sarayı’nda manevi kızlarında Nebile’ye Sabah ezanı okutması Mithat Cemal Kuntay’ın anılarından şöyle aktarılıyor: Güneş doğarken çok müstesna bir Hadise oldu. Gazi’nin manevi kızlarından Nebile Hanım, Gazi’nin işaretiyle sandalyenin üstüne çıktı. Sabah ezanı okumaya başladı.
Bir aralık baktım Nebile Hanım’ın ses damlalarına yaş damlaları karışıyordu. Gazi ağlıyordu! O’nun İslâm geleneğinin aksine, bir kadına ezan okutması, bu konuda cinsiyet ayırımı yapmaması, Atatürk’ün alışılmışın dışında bir din yorumuna sahip olduğunun tipik işaretlerinden biriydi...
Şarkı değil ki seçesin
Florya Cumhurbaşkanlığı Köşkü’nde yaşanan ve Mahmut Baler’in ilginç anılardan biri ise şöyle: “Atatürk, güzel sesle okunan Kur’an dinlemeyi çok severdi. Hafız’dan Uşak makamında Kur’an okumasını istedi. Hafız Yaşar: ‘Hangi sureyi emredersiniz?’ diye sordu. ‘Ne istersen onu oku’ dedi.
Hafız okumaya başladı. Atatürk, ‘Dur, Hicaz makamına geç’ dedi. Hafız birden bire hicaz makamına geçemedi. ‘Hıı...hıı’ diye makamı biraz aradıktan sonra buldu ve okumaya devam etti.
Sonra Atatürk bana: ‘Kur’an okur musun? diye sordu. Okurum dedim. ‘Buyurun, okuyun.’ Hafızamda olan bir sureyi okumaya başladım. Biraz sonra bana da: ‘Hicaz makamına geçin’ dedi. Musikiye olan alâkama dayanarak hiç duraklamadan hicaz makamına geçtim.
Atatürk Hafıza dönerek: ‘Bak buraya! İşte zeka ile aptallığın mukayesesi! Sana Kur’an oku dedim. Hangi sureyi istersiniz, diye sordun. Bu şarkı değil ki, beğendiğimizi okuyalım; Allah’ın kelamı...dedi.”
Ramazan’da saz yasağı
Dikkat çeken konulardan biri de Hafız Yaşar Okur’un Atatürk’ün Ramazan aylarındaki davranışlarıyla ilgili anıları: “..Ramazanların Atam için çok büyük bir önemi vardı. Ramazan gelir gelmez, ince saz heyeti Çankaya Köşkü’ne giremezdi. Kandil Geceleri saz çaldırmazdı. Sadece beni huzuruna çağırır, Kur’an-ı Kerim’den bazı Sureler okuturdu.
Cebinde mercekli Kuran taşırdı
Yrd. Doç Güler, Atatürk’ün cebinde taşıdığı mercekli Kur’an-ı Kerim’in detayları hakkında şu bilgileri veriyor: Atatürk’ün üzerinde, göğsünün üzerindeki cebinde küçük bir Kur’anı Kerim taşıdığını biliyoruz.Daha sonra Manevi Kızı Rukiye Erkin’e hediye ettiği bu Kur’anı Kerim; 1980 yılında Rukiye Erkin tarafından Anıtkabir Atatürk ve Kurtuluş Savaşı Müzesi’ne bağışlanmıştır.
Ön tarafında bir mercek bulunan gümüş mahfaza içindeki Küçük Kur’anı Kerim, 3.5 cm. uzunluğunda, 2.8 cm. genişliğinde, 1 cm. yüksekliğindedir. Kur’an’ın kapağı yaldız süslüdür.Gümüşten yapılmış mahfazası üzerinde bezemeler vardır. Gümüş kutunun içindeyken bile hangi sayfası açıksa gümüş kapaktaki mercek yardımıyla rahatlıkla okunabilmektedir.
2 notes
·
View notes
Video
youtube
Muratgilin Damından Atlayamadım - Murat Kurşun ✩ Ritim Karaoke (Diyarbak... ⭐ Video'yu beğenmeyi ve Abone olmayı unutmayın 👍 Zile basarak bildirimleri açabilirsiniz 🔔 ⭐ KATIL'dan Ritim Karaoke Ekibine Destek Olun (Join this channel to enjoy privileges.) ✩ ╰┈➤ https://www.youtube.com/channel/UCqm-5vmc2L6oFZ1vo2Fz3JQ/join ✩ ORİJİNAL VERSİYONU 🢃 Linkten Dinleyip Canlı Enstrüman Çalıp Söyleyerek Çalışabilirsiniz. ⭐ 🎧 ╰┈➤ https://youtu.be/4CsrY6fXRQg ✩ (MAKE A LIVE INSTRUMENT ACCOMPANIMENT ON RHYTHM IN EVERY TONE) ✩ Aykut ilter Ritim Karaoke Ekibini Sosyal Medya Kanallarından Takip Edebilirsiniz. ✩ İNSTAGRAM https://www.instagram.com/rhythmkaraoke/ ✩ TİK TOK https://www.tiktok.com/@rhythmkaraoke ✩ DAILYMOTION https://www.dailymotion.com/RhythmKaraoke ⭐ Muratgilin Damından Atlayamadım - Murat Kurşun ✩ Ritim Karaoke (Diyarbakır Hicaz Majör Garip 2/4 Halay Anonim) ❤ @RitimKaraoke Müzisyenlerin Buluşma Noktası.... ➤ SANATÇININ DİĞER ŞARKILARI İÇİN OYNATMA LİSTESİNE BAKABİLİRSİNİZ... ⭐ 🎧 ╰┈➤ https://www.youtube.com/playlist?list=PL9SktAtLVupNeMIeKoyfkzSgskgoBzN2a ➤ ESER ADI : MURATGİLİN DAMINDAN ATLAYAMADIM (VURMAYIN ARKADAŞLAR BEN YARALIYAM) ➤ SÖZ GÜFTE : ANONİM ➤ BESTE - MÜZİK : ANONİM ➤ USÜL : 2/4 ➤ MAKAM - BATI DİZİ : HİCAZ - MAJÖR ➤ THM AYAK : GARİP AYAĞI ➤ YÖRESİ İL İLÇE : DİYARBAKIR ➤ KAYNAK KİŞİ : CELAL GÜZELSES ➤ ARANJÖR : ? ➤ ENSTRÜMANLAR : CÜMBÜŞ, KLARNET, KANUN,UD ➤ KİMLER OKUDU : MURAT KURŞUN ➤ FİRMA - ŞİRKETİ : MURAT KURŞUN ➤ KÜNYE : O YARİMİN DAMINDAN HOPLIYAMADIM Yöresi- İli DİYARBAKIR İlçesi- Köyü - Kaynak Kişi CELAL GÜZELSES Derleyen PLAKTAN YAZILDI Notaya Alan MEHMET ÖZBEK İcra Eden KAYNAK KİŞİ Makamsal Dizi HİCAZ Konusu - Türü Ağıt Karar Sesi La Bitiş Sesi La Usül 4/4 En Pes Ses La En Tiz Ses Mi Ses Genişliği 5 Ses ŞARKI SÖZÜ ve AKORU Muratgilin damından atlayamadım Muratgilin damından atlayamadım Liralarım döküldü toplayamadım Liralarım döküldü toplayamadım O yâre mektup yazdım yollayamadım O yâre mektup yazdım yollayamadım Vurmayın arkadaşlar ben yaralıyam El alem al giymiş ben karalıyam Vurmayın arkadaşlar ben yaralıyam El alem al giymiş ben karalıyam Mardin kapısında vurdular beni Mardin kapısında vurdular beni Hevsel bahçesine koydular beni Hevsel bahçesine koydular beni Gözüm kapanmadan görseydim seni Gözüm kapanmadan görseydim seni Vurmayın arkadaşlar ben yaralıyam El alem al giymiş ben karalıyam Vurmayın arkadaşlar ben yaralıyam El alem al giymiş ben karalıyam Vurmayın arkadaşlar ben yaralıyam El alem al giymiş ben karalıyam Vurmayın arkadaşlar ben yaralıyam El alem al giymiş ben karalıyam Vurmayın arkadaşlar ben yaralıyam El alem al giymiş ben karalıyam Vurmayın arkadaşlar ben yaralıyam El alem al giymiş ben karalıyam TÜRKÜNÜN ÖYKÜSÜ (BİRİNCİ VARYANT) Diyarbakır'ın en eski mahallelerinden biri olan Ali Paşa Mahallesi dar sokakları ve bu mahallede oturanların birbirleri ile çok samimi olmaları ile ünlüydü. Bu mahalle gençleri de diğer mahalle gençleri gibi kendi mahallelerinde olabilecek uygunsuz olayların önlenmesinden kendilerini sorumlu tutarlardı. Ali Paşa Mahallesi'nde çok samimi, kardeş gibi birbirlerini seven, evlerine kendi evleri gibi rahatlıkla girip çıkan iki genç vardı. Ali ile Kadri o kadar samimilerdir ki hemen hemen günün büyük bir bölümünü beraber geçirirlerdi. Pazar günleri bu iki genç, aileleri ile beraber, bazen Gazi (Seman) Köşkü'ne, bazen İmam Akıl'a (İmam Ukeyl) bazen de fabrikaya veya Esfel Bahçeleri'ne gidip piknik yaparlardı. Burada yemekler yenir, çaylar içilir, oyunlar oynanır. Ali, Kadri ve bazı arkadaşları ailelerinden ayrılıp tenha bir yerde rakılarını, şaraplarını, karpuz, şeftali, göbekli marul (has) ve eriklerden oluşan mezeleri ile içer, şarkı ve türkü söyler, sohbet ederler. Akşam olunca da evlerine dönerlerdi. Bir süre sonra Kadri hastalanıp, yatağa düşünce Ali, iş dönüşü evine gider sonra da Kadrigile gidip onunla ilgilenmeya başladı. İlaçlarını içirip, sağlık memurunu getirip iğnesini yaptırıyordu. Bu ziyaretler sırasında Kadri'nin yetişkin kız kardeşi Hatice ile beraber oturmaları, konuşmaları ikisi arasında bir yakınlaşma, hissi bir bağ oluştumaya başladı. Ancak çekinip, utandıkları için bunu ilk zamanlar dışa vuramadılar. Al Yarim Bu Da Sana ♫ Murat Kurşun ♫ ( Stüdyo Prova Müzik ) ♫ Muzik Video ♫ 2018 • Al Yarim Bu Da Sana ♫ Murat Kurşun ♫ ... Music, Musica, Musics, Muzik, музыка, Müzik, موسیقی, Musik-, موسيقى, musiqi, musik, música, mûzîk, Музыка, musiqa, संगीत, 音樂, la musique, musikk, мусиқӣ, موسيقى, música, musical, музыка, zene, ��ΟΥΣΙΚ��, glazba, melodia, muzikë, musicorum, movie, Like, Hasan, Ankara, Turkey, Turkish, Turkish song, Turkish Music, Song, Year, 2018, 2019, Official, izle, dinle, indir, oyun, oyunu, game, downloand, hemen izle, ask, sevgi,muratkursun, muratkurşun, murat kurşun
0 notes
Text
ANMA 14 OCAK (1944) ÖLÜMÜNÜN YIL DÖNÜMÜNDE TÜRKLÜĞÜN BÜYÜK ŞAİRİ, MİLLİ ŞAİRİMİZ MEHMET EMİN YURDAKUL'U RAHMETLE ANIYORUM.. Mehmet Emin Yurdakul (13 Mayıs 1869, İstanbul - 14 Ocak 1944, İstanbul), Türk şair, milletvekili. "Türk Şairi", “Millî Şair” diye anılır. Türk Millî Edebiyat akımının öncü şairleri arasında yer almıştır. Ulusçu, halkçı görüşleri savunan şiirler yazan Yurdakul, Osmanlı Meclis-i Mebûsan III. Dönem Musul Mebusluğu ile TBMM II. Dönem Karahisar-ı Şarkı, III. Dönem Şebinkarahisar ve IV. Dönem (Ara Seçim), V., VI. Dönem Urfa ve VII. Dönem İstanbul Milletvekilliği ile II. Dönem İrşad Encümeni Reisliği yapmıştır.[1] Yaşamı 1869 yılında İstanbul’un, Beşiktaş semtinde doğdu. Babası balıkçılıkla uğraşan Salih Reis, annesi Emine Hatun’dur. Beşiktaş Askeri Rüştiyesi’nden sonra devam ettiği Mekteb-i Mülkiye’nin İdadi bölümünden ayrıldı, devlet memurluğuna başladı. 1899’da kaydolduğu İstanbul Hukuk Mektebi’ne bir süre devam ettiyse de öğrenimine ABD’de devam etmek için bu okuldan ayrıldı; ancak bu isteğini gerçekleştiremedi ve devlet memurluğuna döndü[2]. Sadrazam Cevdet Paşa’nın tavsiyesiyle[3] Rusumat Evrak Dairesi’nde göreve başlayan Mehmet Emin Bey, 1897-1907 yılları arasında Rüsumat Evrak Müdürlüğü yaptı. İlk şiirini 1897’de Yunan Harbi sırasında Selânik’te Asır Gazetesi’nde yayımladı. “Cenge Giderken” adlı bu şiir ile ünlendi. 1899’da Türkçe Şiirler isimli bir şiir dergisi çıkardı. İstanbul’da Servet-i Fünûn'da, Selanik’te Çocuk Bahçesi dergisinde, İzmir’de Muktebes adlı dergide şiirlerini yayımlamayı sürdürdü. İttihat ve Terakki Cemiyeti üyesiydi. Şiirleri ile hükümeti eleştirince 1907’de İstanbul’dan uzaklaştırılıp Erzurum’da görevlendirildi; II. Meşrutiyet’in ilanının ardından Trabzon’a gönderildi. II. Abdülhamit’in tahttan indirilmesi ile sonuçlanan 31 Mart Olayı’ndan sonra İstanbul’a çağrıldı; Bahriye Nezareti Müsteşarlığı’na atandı ancak bu görevi istemeyince[2] 1909’da Hicaz, 1910’da Sivas valiliği yaptı. Çalışmasının engellendiği gerekçesiyle 1910 yılında istifa ederek İstanbul’a geri döndü. Ahmet Ağaoğlu, Dr. Fuat Salih, Ahmet Ferit Beylerle birlikte “Türk kültürü, dili ve sanatının geliştirilmesi amacıyla” kurulan Türk Ocağı adlı örgütün kurucuları arasında yer aldı Örgütün ilk genel başkanı oldu, çıkarılan Türk Yurdu Dergisi’nin sorumluluğunu üstlendi. Ancak henüz dergi çıkmadan İttihat ve Terakki Cemiyeti ile anlaşmazlığa düşünce Erzurum’a vali olarak atandı, 1912’de bu görevde iken emekliye ayrılmak zorunda bırakıldı[2]. İstanbul’a dönüp Türkçülük düşüncesini yaymak üzere yayıncılık yapmaya devam etti. 1913’te Osmanlı Meclis-i Mebusanı’nda Musul milletvekili oldu. Türk Ocakları’nın 1918 tarihli kongresinde Hamdullah Suphi ve Ziya Gökalp gibi isimlerle birlikte örgütün “Hars ve İlim Heyeti” üyeliğine seçildi. 1919 seçimlerine katılan Millî Türk Fırkası'nın kurucuları arasında yer aldı. İstanbul’un işgalinden sonra Mayıs 1919'da Sultanahmet Meydanı'nda düzenlenen mitingde sarfettiği şu sözleri ünlüdür: "Demir ve ateş; kardeşler ben bunlarla hiçbir vatan ve ırkın öldüğünü işitmedim. Şerefli bir tarih ve medeniyete, sağlam bir fazilet ve ahlâka, zengin bir şiir ve edebiyata, dinî ve millî ananelere, ırkî ve vatanî hatıralara mâlik olan bir milletin mahvolduğunu tarih göstermiyor..." 1921’de Millî Mücadele'ye katılmak için Anadolu’ya geçti. Antalya, Adana, İzmir yörelerinde dolaşarak halkın ve ordunun manevi gücünü arttırıcı konuşmalar yaptı. TBMM’de önce Şebinkarahisar, sonra da Urfa ve İstanbul milletvekili olarak beş dönem görev yaptı. Milletvekilliğini ölümüne kadar sürdürdü.
Mehmet Emin Yurdakul'un mezarı Şiir yazmaya Servet-i Fünûn'da başlayan Yurdakul bütün şiirlerinde sade bir dil ve hece ölçüsü kullandı; konularını toplum dertlerinden, sosyal-epik hayat sahnelerinden aldı; uyarıcı-öğretici şiirler yazdı. "Türk Şairi", "Millî Şair" diye anılır. 14 Ocak 1944 tarihinde İstanbul’da öldü. Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnedildi. Eserleri • Türkçe şiirler, 1899 • Türk Sazı, 1914 • Ey Türk Uyan, 1914 • Tan Sesleri, 1915 • Zafer Yolunda, 1918 • Aydın Kızları, 1919 • Dante'ye, 1920 • Mustafa Kemal, 1928 • Ankara, 1939 • Cenge Giderken 1886 • Fazilet ve Asalet (1890) • Ordunun Destanı (The Legend of the Army, 1915) • Dicle Önünde (In Front of Tigris, 1916) • İsyan ve Dua (The Uprising and the Prayers, 1918) • Turan'a Doğru (Towards Turan, 1918) • Türk'ün Hukuku (The Law of Turk, 1919) • Kral Corc'a (To King George, 1928
1 note
·
View note
Text
Sarayköy’de Türk Sanat Müziği Korosundan anlamlı konser
Sarayköy Halk Eğitim Merkezi tarafından Türk müziğinin gelecek nesillere aktarılması amacıyla düzenlenen Türk Sanat Müziği konseri büyük alkış aldı. Anlamlı konserin amacı ise misafirler tarafından takdir topladı. Millî Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü tarafından 81 ilde Türk müziğinin ülkemizin her yerinde yaşatılması ve sevdirilmesi amacıyla Türk Sanat Müziği koroları kuruldu. Sarayköy Halk Eğitim Merkezi’nde de 3 müzik öğretmeni ve 48 kursiyerle koro oluşturuldu. Her yaş grubundan kursiyerin yer aldığı koro Sarayköy Belediyesi Kültür Merkezi’nde ilk sahnesini aldı. “Şarkılar Bizi Söyler, Biz de Şarkı Söyleriz” projesi kapsamında düzenlenen Türk Sanat Müziği konserine Sarayköy Belediye Başkanı Ahmet Necati Özbaş, İl Milli Eğitim Müdürü Süleyman Ekici, İlçe Milli Eğitim Müdürü Bülent Akhan, Kurum Müdürü Halil Kaya, kurum ve daire amirleri, siyasi parti temsilcileri ve sanatsever vatandaşlar katıldı. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın söylenmesinin ardından başlayan konserin açış konuşmasını İlçe Milli Eğitim Müdürü Bülent Akhan yaptı. Müdür Bülent Akhan, " Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğünce başlatılan 'Şarkılar Bizi Söyler, Biz de Şarkı Söyleriz' projesi çerçevesinde Halk Eğitim Merkezimiz bünyesinde Türk Müziği korosu kurulmuştur. Her yaştan bir araya gelen değerli kursiyerlerimizin her gün icra ettiği sanat çalışmalarının ardından bugün birbirinden güzel eserleri seslendirecek" dedi. İl Milli Eğitim Müdürü Süleyman Ekici, "Sarayköy'de bir ekip ruhu görüyorum. Kaymakamımız, Belediye Başkanımız, İlçe Milli Eğitim Müdürümüz ve öğretmenlerimiz ortak bir fikir ile hareket ediyor. Bu çok güzel. Değerli Sarayköy Belediye Başkanımız Ahmet Necati Özbaş, eğitimimize büyük katkılar sunuyor. Teşekkür ederiz. Sanat bizim için çok önemli. Atatürk'ün 'Sanatsız kalmış bir toplumun hayat damarlarından birisi kopmuş demektir.' sözlerinin düsturu ile hareket ediyoruz. Hayat boyu eğitim yelpazemizi 360 derece olduğunu ve sizler bizlerden ne isterseniz arz temenni değil, talep temelli olarak sizlerin hizmetinizde olduğumuzu bildirmek istiyorum. Ben bize bu organizasyonda ev sahipliği yapan Belediye Başkanımız Ahmet Necati Özbaş'a, kıymetli ekibine, emeği geçen değerli öğretmenlerimize ve koro ekibimize teşekkürlerimi sunuyorum" dedi. Belediye Başkanı Ahmet Necati Özbaş, "Koro ekibimizi görünce çok heyecanlandım. Hayat boyu öğrenme projesinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha burada görmüş oldum. Sanat ve kültüre önem veren bir ilçeye sahibiz. Sanatta, sporda, eğitimde, Sarayköy'ün en üstte temsil edilmesi bizleri mutlu ediyor. Sarayköy Belediyesi olarak vatandaşlarımızın istekleri ve ilçemizi ileriye götürecek her projenin destekçisi olmaya devam edeceğimizi belirtmek istiyor; Türk Sanat Müziği Korosu'nda emeği geçen herkese teşekkür ediyorum" diye konuştu. Muhayyer, hicaz, nihavent makamlarındaki eserlerin seslendirilen konser misafirlerine eşsiz bir gece yaşattı. Misafirlerini kendisine hayran bırakan koro performansı sonunda ayakta alkışlandı. Read the full article
0 notes
Text
Hicaz, musikide bir makam, coğrafyada bir mekandır.
Uzaktır. Sürgün yeridir.
Musiki makamı olarak ise
kalbi kırıkların kendi kendilerini
sürgün ettikleri yerdir.
#fakat müzeyyen bu derin bir tutku#Hicaz musikide bir makam coğrafyada bir mekandır#Uzaktır sürgün yeridir musuki makamı olarak ise#Kalbi kırıkların kendi kendilerini sürgün ettikleri yerdir#bülbül#gül bülbül#gül#kırmızı gül#güller#klasik müzik#biraz müzik#türkçe müzik#hicaz#şarkı sözleri#şarkı sözü#şarkı#aşk şarkısı#geceye bir şarkı bırak#ağlamak#yalnızlık#yalnız#yalnızız#çok yalnızım#yalnız kalmak#ölüm#intihar#kitap sözleri#kitap#kitap alıntısı#aşk şiirleri
40 notes
·
View notes
Text
Güneşin ufka değdiği yer
Oraya git ama yine gel
Döneceksin diye söz ver
Böylesi hepsinden güzel
Git özlet kendini yine gel
Döneceksin diye söz ver
Dinle, uzaktan
Çalan şarkı hicazdan
Yaktık seninle biz
Bir yangını yeni baştan
Dinle uzaktan
Küllerin arasından
Madem her şey biter
Yine başlar, yeni baştan
Bana ne olur ellerini ver
Gideceksin ama yine gel
Döneceksin diye söz ver
Güneşin ufka değdiği yer
Oraya git ama yine gel
Döneceksin diye söz ver
Böylesi hepsinden güzel
Git özlet kendini yine gel
Döneceksin diye söz ver
Dinle, uzaktan
Çalan şarkı hicazdan
Yaktık seninle biz
Bir yangını yeni baştan
Dinle, uzaktan
Küllerin arasından
Madem her şey biter
Yine başlar, yeni baştan
Bana ne olur ellerini ver
Gideceksin ama yine gel
Döneceksin diye söz ver
- Yüksek Sadakat (Döneceksin diye söz ver...)
1 note
·
View note
Text
En demlisinden...
Yılları ezdik
Hatıralardan süzdük
Bardağa doldurduk
Şimdi içmek zamanı
Hayat bir şarkı
Biz eskidik dinlerken
Ne hicaz ne nihavend
Artık hüzzam makamı...
47 notes
·
View notes
Text
Sabah ezanının sabâ...öğlen ezanının uşak..akşam segâh..ikindi hicaz..yatsı ezanının rast makamında okunduğunu biliyormusunuz...hepsi bir şarkı makamı..meselâ sabah ezanından bir şarkıya atıf yapayım.."aman doktor..canım doktor derdime bir çare.."..öğlen ezanı.."gamzedeyim.. devâ bulmam.."..ikindi ezanı nasıl geçti habersiz o güzelim yıllarım.."..yatsı ezanı.."haydi abbas..vakit tamam..akşam diyordun.. işte oldu akşam.."..🐞
9 notes
·
View notes
Video
youtube
Zakkum - Hüzzam (Akustik)
Sözleri: Neydi o delifişek Eski pürtelaş yıllar Ele avuca sığmaz Kalbimiz kafesinden taşardı
Neydi o hayata Efelendiğimiz hızlı yıllar Ateş parçasıydık Düştüğümüz yer yanardı
Yılları ezdik Hatıralardan süzdük Bardağa doldurduk Şimdi içmek zamanı
Hayat bir şarkı Biz eskidik dinlerken Ne hicaz ne nihavend Artık hüzzam makamı
Neydi o hayatı Kana kana içtiğimiz yıllar Geceler kör şahit Güneş bir başka doğardı
Yürüdük ömür boyu Hayat yorgunluktu Sona geldik nihayet Çalsın hüzzam makamı Şimdi hüzzam makamı
#müzik #şarkı #canlı #akustik #rock #türkçerock #softrock #poprock #alternatifrock #cemsenyücel #zakkum #hüzzam
(Kaynak: https://youtu.be/WZ37BFxN-I8)
4 notes
·
View notes
Video
youtube
Gönlümün İçindedir - Funda Arar ✩ Ritim Karaoke (Hicaz Majör 8/8 & 9/8 B... ⭐ Video'yu beğenmeyi ve Abone olmayı unutmayın 👍 Zile basarak bildirimleri açabilirsiniz 🔔 ⭐ KATIL'dan Ritim Karaoke Ekibine Destek Olun (Join this channel to enjoy privileges.) ✩ ╰┈➤ https://www.youtube.com/channel/UCqm-5vmc2L6oFZ1vo2Fz3JQ/join ✩ ORİJİNAL VERSİYONU 🢃 Linkten Dinleyip Canlı Enstrüman Çalıp Söyleyerek Çalışabilirsiniz. ⭐ 🎧 ╰┈➤ https://youtu.be/YLU-1gjN6YM ✩ (MAKE A LIVE INSTRUMENT ACCOMPANIMENT ON RHYTHM IN EVERY TONE) ✩ Aykut ilter Ritim Karaoke Ekibini Sosyal Medya Kanallarından Takip Edebilirsiniz. ✩ İNSTAGRAM https://www.instagram.com/rhythmkaraoke/ ✩ TİK TOK https://www.tiktok.com/@rhythmkaraoke ✩ DAILYMOTION https://www.dailymotion.com/RhythmKaraoke ⭐ Gönlümün İçindedir - Funda Arar ✩ Ritim Karaoke (Hicaz Majör 8/8 & 9/8 Beste Sadeddin Kaynak) ❤ @RitimKaraoke Müzisyenlerin Buluşma Noktası.... ➤ SANATÇININ DİĞER ŞARKILARI İÇİN OYNATMA LİSTESİNE BAKABİLİRSİNİZ... ⭐ 🎧 ╰┈➤ https://www.youtube.com/playlist?list=PL9SktAtLVupMXvwLaY6NZPcHyCJOjG7Ri ➤ ESER ADI : GÖNLÜMÜN İÇİNDEDİR GÖZDEN IRAK SEVGİLİM ➤ SÖZ GÜFTE : ALİ VECDİ BİNGÖL ➤ BESTE - MÜZİK : SADEDDİN KAYNAK ➤ USÜL : 8/8 DÜYEK - 9/8 AKSAK ➤ MAKAM - DİZİ : HİCAZ - MAJÖR ➤ ARANJÖR : FEBYO TAŞEL ➤ ENSTRÜMANLAR : YAYLI GRUP KEMAN, KANUN, UD, PİYANO ➤ KİMLER OKUDU : FUNDA ARAR ➤ FİRMA - ŞİRKETİ : MEYPOM MÜZİK ŞARKI SÖZÜ ve AKORU Söz: Vecdi Bingöl Müzik: Sadettin Kaynak Düzenleme: Febyo Taşel ------------------------------------------------- Şarkı Sözleri: Gönlümün içindedir Gözden ırak sevgilim Çekilmez biçimdedir Bu iftirak sevgilim Gözüm yolda, gönlüm sende Tahammül kalmadı bende Yok mu acep bir bilen de Seni nerde bulayım Gökte mi yerde misin Ya kimlerden sorayım Sonsuz seferde misin Sanma ki cefasızım Aşkımda vefasızım Sana ilk sözümdeyim sevgilim Ahdımda riyasızım sevgilim Funda Arar 2009 yılında gerçekleştirdiği bir konserinde sahne performansıyla Funda Arar. Genel bilgiler Doğum 8 Nisan 1975 (49 yaşında) Ankara, Türkiye Tarzlar Anadolu Rock, Pop, Türk Sanat Meslekler Şarkıcı Çalgılar Ud, mandolin Etkin yıllar 1999-günümüz Müzik şirketi TMC (1999-2010) Emre Grafson Müzik (2012) DMC (2011, 2013-günümüz) Resmî site www.fundaarar.com Funda Arar (d. 8 Nisan 1975, Ankara), Türk pop müzik şarkıcısı. Bugüne kadar bir Altın Kelebek Ödülü ve bir Türkiye Video Müzik Ödülü dâhil olmak üzere çok sayıda ödül kazanmıştır. Diskografisi Ana madde: Funda Arar diskografisi Stüdyo albümleri 2000: Sevgilerde 2002: Alagül 2003: Sevda Yanığı 2006: Son Dans 2008: Rüya 2009: Zamanın Eli 2011: Aşkın Masum Çocukları 2012: Sessiz Sinema 2015: Hoşgeldin 2017: Aşk Hikayesi 2018: Arabesk EP'ler 2001: Sevgiliye (Kıraç ile) 2007: Beyaz Gelincik (Kıraç ile) 2020: Doldur Yüreğimi 2022: Boşver Single'lar 2007: Rüya Gibi (Cem Yıldız ile) 2013: Hafıza 2015: Bağışla 2017: Aşk Olsun 2019: Çık Aradan 2020: O Şarkıyı Çal 2021: Gerisi Bende 2022: Al Sevgilim (Semicenk ile) 2022: Virane Gönlüm 2023: Aklımdasın (İbrahim Erkal Hürmet) 2023: Son Bir Şarkı 2023: Mevzu Derin (Rast ile) 2024: Korkak 2024: Zindan Filmografisi Yıl Dizi Rol Notlar 2016 Kaçma Birader Kendisi Sinema Filmi 2009 Altın Kızlar Kendisi Konuk oyuncu 2008 Komedi Dükkanı Kendisi 2000 Ruhsar Kendisi Televizyon programları Funda Arar'la Performans (2005) Gölgeler (2006) (Kıraç ile beraber sundu) Söz Müzik Funda Arar (2008-2009) Ödülleri Yıl Ödül veren organizasyon Kategori Sonuç 2001 7. Kral Tv Video Müzik Ödülleri En İyi Çıkış Yapan Kadın Sanatçı Adaylık 2002 MGD Altın Objektif Ödülleri En İyi Çıkış Yapan Sanatçı Kazandı 2003 9. Kral Tv Video Müzik Ödülleri En İyi Pop Müzik Kadın Sanatçı Adaylık 2004 31. Altın Kelebek Ödülleri En İyi Çıkış Yapan Solist Kazandı 2007 YTÜ Yılın Yıldızları Ödülleri En Beğenilen Kadın Şarkıcı Kazandı Radyo Televizyon Gazetecileri Derneği Ödülleri Yılın En İyi Müzik - Eğlence Programı (Gölgeler) Kazandı Our Future Müzik Ödülleri En İyi Kadın Pop Müzik Sanatçısı Kazandı 5. MÜ-YAP Müzik Ödülleri Platin Albüm (Son Dans) Kazandı 13. Kral Tv Video Müzik Ödülleri En İyi Pop Müzik Kadın Sanatçı Adaylık Marmara Üniversitesi Yılın En'leri Ödülleri En İyi Pop Kadın Sanatçısı Kazandı 2008 14. Kral Tv Video Müzik Ödülleri En İyi Pop Müzik Kadın Sanatçı Adaylık Yılın Şarkısı (Bu Sabah Güneş Doğmuyor) Adaylık 2009 YTÜ Yılın Yıldızları Ödülleri En Beğenilen Kadın Şarkıcı Kazandı İstanbul FM Müzik Ödülleri En İyi Kadın Albüm / Kadın (Zamanın Eli) Kazandı
0 notes
Text
Yılları ezdik, hatıralardan süzdük
Bardağa doldurduk şimdi içmek zamanı
Hayat bir şarkı biz eskidik dinlerken
Ne hicaz ne nihavent artık hüzzam makamı
2 notes
·
View notes
Text
Ulvi Cemal ERKİN (1906-1972)
“Türk Beşleri” olarak adlandırılan, Cumhuriyet Türkiyesi’nin ilk bestecilerinden, Çağdaş Türk Müziği’nin klasiklerindendir. İçten yaratıcılığı, düşünüşü ve eserlerinin sanatsal değeri, 20. yüzyıl ulusal bestecilik okullarının önderleri arasında yer almasını sağlamıştır. Erkin’in yaratıcılığının kökeni, Türk müziğine, kültürüne dayanır; müziğinin ulusal içeriği, dünya sanatıyla evrensel bir sentez oluşturur. Onun müziğinde, Anadolu’nun ruhu ve kültürleri, Batı tekniğiyle çağdaş kalıplar içinde ustaca birleşir.
Üst düzey bir bürokrat olan Mehmed Cemil Bey’in oğlu Ulvi Cemal Erkin 1906’da İstanbul’da doğmuş, yedi yaşındayken piyanist Adinolfi’den dersler alarak müziğe başlamış, bir yandan da öğrenimini Galatasaray Lisesi’nde sürdürmüştür. Yeteneğiyle sivrildiği için, 1925 yılında Milli Eğitim Bakanlığı tarafından Paris’e gönderilmiş, Paris Konservatuarı’nda Jean Baralla, Isidor Philipp ve Camile Decreus ile piyano, Jean Galon ile armoni, Noel Galon ile kontrpuan çalışmış, daha sonra Ecole Normale de Musique’de Jean Galon ve Naclia Boulanger’dan kompozisyon dersleri almıştır.
Paris’teki eğitimini başarıyla tamamlayan Erkin, 1930’da yurda dönerek Musiki Muallim Mektebi’nde öğretmenliğe atanmıştır. Paris’te başladığı “İki Dans” adlı orkestra yapıtını Ankara’da bitiren Erkin’in bu ilk yaratısı, 6 Mart 1931 tarihinde Riyaseti Cumhur Filarmoni Orkestrası tarafından seslendirilmiştir, Erkin, 1932 yılında piyanist Ferhunde Remzi (Erkin) ile evlenmiş, 1936 yılında Ankara Devlet Konservatuarı’nın kurulması üzerine bu kurumun piyano bölüm başkanlığını üstlenmiştir. Sonraki yıllarda onu verimli bir besteci, orkestra şefi ve genç Türkiye Cumhuriyeti’nin açtığı müzik kurumlarında yönetici olarak görüyoruz.
Dönemin yaratıcı bir aydını olan Erkin, besteci arkadaşı Necil Kazım Akses ile birlikte çok sayıda operayı Türkçe’ye kazandırarak sahnelenmesini sağlamış, konservatuar ve opera orkestralarının şefliğini yapmış, Ankara Radyosu’nun çoksesli müzik bölümünü yönetmiş, besteciliğini sürdürürken bir yandan da Ankara Devlet Konservatuarı’nda öğrenciler yetiştirmiştir.
1971 yılında “Devlet Sanatçısı” ünvanına layık görülen bestecimiz, 1950’de Fransız Eğitim Bakanlığı’nın Palme Academique nişanı, 1959’da “Şövalye” derecesindeki Legion d’honneur nişanı, 1963’te İtalya’nın Ordine al Merito della Repubblica Italiana nişanı ve 1970’te “Officier” derecesindeki Legion d’honneur nişanı ile onurlandırılmıştır.
İlk yapıtlarında geç romantizm ve izlenimcilikten yola çıkan Ulvi Cemal Erkin, kısa sürede geleneksel müziklerimizin, özellikle halk müziğimizin makamsal ve ritmik gereçlerini başarıyla kullanmaya başlamış, bilinçle eğildiği bu gerecin renkleriyle ulusal birleşime ulaşmıştır. Erkin, opera dışında müzik sanatının bütün tarzlarında eserler bestelemiştir. Eserleri arasında piyano için parçalar, bale müziği, 2 senfoni, rapsodi, uvertür, keman ve piyano için birer konçerto, koro için armonize edilmiş halk türküleri ve çocuklar için parçalar bulunur.
Köçekçe
Ulvi Cemal Erkin, Köçekçe adlı dans rapsodisini eski karcığar ve hicaz köçek havalarından, taksimlerinden esinlenerek yazmıştır. 1943 yılında bestelenen Köçekçe, Erkin’in en beğenilen ve sıkça seslendirilen eserlerinden biridir. Köçekçe hayattan alınmış, halk şenliğini yansıtan bir tablodur. Besteci burada, diğer eserlerinde olduğu gibi Türk folklorundan yararlanarak, tematik gereçte senfonik gelişim usullerini kullanmıştır. Köçekçe, kıvrak, oyun havasında bir danstır, sözlü veya enstrümantal olarak seslendirilir. Erkin burada, dans folklorünün temelinde tek bölümlü, çeşitli karakterdeki epizotları içeren bir rapsodi yaratmıştır. Parlak orkestrasyon stilinin senfonik usullerle işlenmesi, Köçekçe’nin milli senfonizmin güzel örneklerinden biri olmasının nedenidir.
youtube
Piyano Konçertosu
Piyano Konçertosu 20. yüzyıl konçertolarının en iyi örneklerindendir. 1942’de yazılan konçertonun ilk yorumu 1943’te Ankara’da yapılmıştır. Besteci eseri eşi Ferhunde Erkin’e adamıştır. Piyano Konçertosu’nda senfonik gelişim, virtüöz parlaklık ve derin lirizm ile uyumla birleşir. Romantik ve çağdaş geleneklere göre yazılmış eserin en önemli özelliği, Türk folklorundan, makamlarından kaynaklanan dokusal içeriğidir. Erkin tematik malzemenin işlenmesinde senfonik araçlardan, monotematizm prensiplerinden yararlanır. Bu, temaların tezatlık içinde karşılaşmasında, değişmesinde, yeni anlam kazanmasında ve bölümlerin arasındaki dokusal bağlarda kendini gösterir.
youtube
Konçerto dört bölümden oluşur. Birinci bölüm (Allegro-sonat biçiminde) kısa orkestra girişinden sonra, solo piyanoda sunulan akorlu, vurgulu, oktavlı pasajlardan oluşan, aralıksız süren dinamizm ve coşku dolu ana temayla başlar. Ana tema, halk müziğinin doku ve ritimleri, toccata tarzındaki duyuluşları ön plana çıkartır. Ona tezat ikinci tema sakin, serbest akışlı melodisiyle dinleyiciyi romantik düşler dünyasına götürür. Gelişim sürecinde ana temanın sert motiflerinin duyulmasıyla müzik yeniden gerilim dolu dramatik tarza geçer, Piyanistin virtüöz pasajlarla dolu muazzam ve coşkun solosu dramatizmin yükselişini hazırlayarak doruğa ulaştırır. Kadans, birinci bölümün dinamik zirvesidir. Burada besteci polifonik usullerden yararlanır. Piyano pasajlarının temelinde, lirik yan tema yeni boyut kazanarak geniş ve haşmetle sunulur. Röpriz, gelişim bölümünün çizgisini devam ettirir. Gergin, dramatizm dolu müzikte yeniden huzurlu, romantik ikinci tema işitilir, Birinci bölüm ana temanın sunulduğu dinamik koda ile sona erer.
youtube
İkinci bölüm (Andante-üç bölümlü kuruluşta) düşünceli bir havada başlar. Bas klarnetin sunduğu, makamsal dokularla örülmüş esrarlı, kuşku dolu melodi işitilir. Solist ile orkestranın diyalogunda geniş soluklu şarkı niteliğindeki tema duyulur. Burada romantik doğaçlama prensipleri halk müziği usulleri ile birleşir.
youtube
Üçüncü bölüm (karmaşık üç bölümlü kuruluşta), hızlı, dinamik, neşe dolu Scherzo’dur. Burada Karadeniz oyun havalarının, Horon’un ritim ve dokuları ile örülmüş bir müzik duyulur. Orta kısımda klarnet bir taksim sunar. Scherzo’da Erkin’in ünlü Köçekçe’sinin yankılarına rastlanır.
Dördüncü bölüm (Andante, Allegro Rondo biçiminde) piyanonun ağır tempolu girişiyle başlar. Akorlu temanın kuruluşunda birinci bölümün lirik temasının dokuları duyulur. Sonra Scherzo’nun çizgisini devam ettiren dans ritimlerinin, ezgilerinin temelinde neşe dolu bir bayram tablosu sergilenir. Konçerto törensel bir havada, piyano ile orkestrada birinci bölümün giriş temasının duyulmasıyla sona erer.
1. Senfoni
Erkin’in 1. Senfoni’si ulusal müziğin en parlak ve önemli eserlerindendir. Besteci senfonide klasik gelenekleri Türk halk müziğinin özellikleriyle kaynaştırır. Senfoni parlak orkestrasyon stili, zengin ezgisel içeriği, kompozisyon birliğiyle ayırt edilir. 1. Senfoni’nin ilk seslendirilişi 1946 yılında Ulvi Cemal Erkin yönetimindeki Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası tarafından Ankara Devlet Konservatuarı Salonu’nda yapılmıştır.
youtube
Senfoni dört bölümden oluşur. Birinci bölüm (Allegro aperto) sonat biçiminde kurulmuştur. Timpanide duyulan telaşlı, ritmik bir motifle başlar; onu takip eden heyecanlı, ihtiraslı ana tema eserin gergin, dramatik ortamını belirtir. İkinci tema ana temayla tam bir tezat içindedir. Önce obua, sonra koranglenin sunduğu lirik, içten gelen uzun soluklu melodi işitilir. Onun dokularında, gelişim usullerinde halk müziğine yakınlık duyulur. Gelişim birinci bölümün dramatik kısımlarındandır; içeriğini birbirine tezat temaların etkileşimi ve dramatik karşılaşmalar oluşturur. Gelişim, parlak armonilerin değişimi, tematik, polifonik gelişimin usulleriyle, ayrı ayrı grupların ve orkestra tuttisinin çağrılarıyla elde edilir. Büyük içsel dinamikle yüklü bölüm, dramatik doruğa ulaşarak röprize geçer. Birinci bölüm koda ile sona erer. Burada iki tema polifonik şekilde birleşerek seslendirilir. Ana tema, yaşamın yüceliğini, güzelliğini onaylayarak birinci bölümü bitirir.
İkinci bölüm (Adagio), şiirsel bir lirizmle karakterize edilir. Yaylıların pizzicatosu fonundaki koranglenin solosunda şarkı benzeri bir melodi işitilir. Onun serbest akışlı, esnek çizgisinde, makamsal dokularında Türk folklorundan gelen özellikler duyulur. Müzik, obua ve koranglenin güzel bir diyaloğu şeklinde devam eder. Yavaş yavaş diğer tahta nefesli çalgıların katılımıyla, tema yeni ezgisel hatlarla zenginleşir, orkestrasyon dokusu yoğunlaşır. Huzurlu, hülyalı ana tema ihtiraslı, heyecanlı tarza geçer. Sonra yeniden duygulu bir şarkıya dönüşerek sakin, huzurlu havada sona erer.
Üçüncü bölüm (Allegro) dinamik bir Scherzo’dur. Burada diğer bölümlerde olduğu gibi orkestrasyon renklerinin zenginliği, halk müziği ruhunda yazılmış, dans ritim ve dokularıyla örülmüş tematik gereç dikkati çeker.
Dördüncü bölüm (Moderato-Allegro) birinci bölümün çizgisini devam ettirir. Ağır girişle başlar ve dinamizmin yükselişi temelinde kurulur. Tematik malzemede birinci bölümün ana temasının dokuları duyulur. Bu da senfonik dizinin bir bütün içinde birleşmesini sağlar.
Prof. Naile Mehtiyeva
6 notes
·
View notes
Text
Bir Şarkı Bir Hikaye...
Faruk Nafiz Çamlıbel iki çocuğunun annesi Azize Hanım hastalanınca, tanıdığı olan kadın doğum doktoru Alaaddin Yavaşça’ya danışır.
Yavaşça, Şair ile eşini kendisinden daha tecrübeli olan hocasına götürür ve o doktor kanser teşhisini koyar.
Alaaddin Yavaşça’nın dilinden olay şöyledir :
“-Faruk Nafiz Çamlıbel`i bilirsiniz. Gelmiş geçmiş şairlerin en büyüklerinden biridir Çamlıbel. Çok iyi, sevdiğim bir dostumdu o benim. Yaşı elbette benden ileriydi ama saygı dolu bir ahbaplık vardı aramızda. Bir gün muayenehaneme geldi.
O zamanların çok meşhur ve yanına varmayı bırakın, randevu almak için bile ter dökülen bir genel cerrah hocamız vardı. Eşinin rahatsız olduğunu söyledi. O cerrah hocamıza göstermemiz için yardım talep etti.
Hocayı iyi tanıyordum. Aradım, söyledim yanına çağırdı bizi. Hanımefendiyi muayene etti. Sonra beni yanına çağırdı ve teşhisini söyledi:
“Alâeddin kardeşim, durum fena. Göğüsten başlamış tüm koltuk altını sarmış kanser. Mutlaka vücudun başka yerlerinde de metastaz yapmıştır. Bu hastayı hiçbir şekilde ameliyat etmek istemem. Hekim olarak yapacağımız ilaçlar verip ömrünün son demlerini mümkün olduğunca ağrısız geçirmesini sağlamaktan ibarettir.”
Ben yıkıldım duyunca.
Nasıl söyleyeceğim ki bunu Faruk Nafiz Bey`e. Eşinin üzerine titreyen, ona delice sevdalı bir adam. Kırılgan, duygulu, şair bir adam. Nasıl derim, nasıl söylerim?
Ben o dev şairin koluna girip; “Gel biraz yürüyelim üstat` dedim. Bin dereden bin su getirir gibi anlatabildim acı tabloyu ona.
Hiçbir şey söylemedi.
Çıt bile çıkarmadı gitti.
Yıkıldı ama bir süre sonra hanımefendi vefat edince geldi esas yıkımı...
Haftalar sonra yine geldi bana. Omuzları, avurtları çökmüş, gözleri kan çanağı bir halde..
Cebinden katlanmış bir kâğıt çıkartıp açtı, uzattı. “Bunu yazdım. Bestelersen sevinirim” dedi ve yine çıktı gitti”
‘Artık Bu Solan Bahçede Bülbüllere Yer Yok.
Bir Yer ki Sevenle, Sevilenlerden Eser Yok.
Bezminde Kadeh Kırdığımız Sevgililer Yok.
Bir Yer ki Sevenle Sevilenlerden Eser Yok.
Makam : Hicaz / Usûl: Düyek
Güftekâr: Fâruk Nâfiz Çamlıbel
Bestekâr: Alâeddin Yavaşça
1 note
·
View note