..
Bugün öğleden sonraki dersimiz iptal oldu ve böyle bi şey yapacağız sanırım.
Bu planı konuştuğumuzda JM arkadaşlarımın hepsi çok heyecanlandı. O yüzden bilmiyorum mantıklı düşünüyor muyuz yoksa acele mi ediyoruz? Birkaç gündür uzun menzil sürüşler yapıyoruz ama bu bildiğiniz saatler alacak. En kötü ihtimal bisikletlerimizi Belçika’da bırakıp döneriz? Sonra tekrar almaya gideriz?
-------
Bu sınır geçme aşamasını başarırsak yazın başka farklı rotaları da düşünüyoruz. Çocukluğumla bağlantısı olduğundan sanırım bu challenge bana “her şey yoluna giriyor” mesajı veriyormuş gibi hissediyorum. Ya da şu an bu mesaja çok ihtiyacım var 🧚🏻♀️
..
Yiaa heyecanlıyım 🙃 Hayatımın ortasında çok stresli bir süreç olsa da etrafında çok tatlı şeyler oluyor. Sanırım yaşamak böyle bir şey zaten. Odadaki file rağmen, kedi yavrularını sevip kuşları dinleyebilmek.
..
O zaman yallah, let’s go 🚴🏻♀️
22 notes
·
View notes
Değişim perilerim başımda yine! Septum piercingi ve saç boyatma meselelerine yoğunlaştım. Saçla ilgili düğmeye bastım önümüzdeki cuma gidip boyatacağım, ışıltılı bir bakır düşünüyorum bakalım. Epey de heyecanlıyım, ilk defa tamamen saçımı boyatacağım! Karar sürecinde birkaç kişiden fikir aldım ama iç sesim hep “denicem ya!” modundaydı.
Bu ferah ferah karar alma hallerinden sonra önceden neden bu kadar darlanıyordum diye irdeledim. Bir sürü açısı var tabiki ama fark ettiğim şu oldu: hep aklımın bir köşesinde “ya o beğenmezse” düşüncesi varmış. Beğenmeyebilir. Ama bu düşünceyi takip edince devamında “ya beni sevmezse” olgusunun olduğunu gördüm. Saçmalık. Değişimini engelleyemediğim şeyler haricinde olabildiğince aynı kalayım ki ben sevmeye devam etsin. Oldu. Öyle bir şey hissettirmedi de hiç ama ben hissetmişim işte.
Sorsan kendimi güvende hissediyordum ama işin aslı öyle değilmiş meğer.
Ooy oy katmanlar keşfet keşfet bitmiyor!
12 notes
·
View notes
üç gündür ali’yi sabah 7 gibi uyandırıyorum, akşam 9 gibi de uyuyor. şu uykuyla ilgili kitap kafamı çok rahatlattı. gün içinde saat kaçta ne yapacağını bilmek bir düzen oturtmak resmen yüzde elli enerji tasarrufu ya beynim için.
dün ben de onunla dokuz buçukta uyudum. sabah altıda kalktım. kahve yapıp karamazov kardeşleri okudum. aylar yıllar sonra :d ama nasıl iyi nasıl tatlı geldi. sonra yedide ali’yi uyandırdım, balkona çıktık. kuşları izledi.
sonra mutfağı topladım temizledim, ali’ye kahvaltısını yaptırdım, sonra onu oyun alanına koyup mutfağa döndüm kendi kahvaltımı yapmak üzere. ama malumunuz sekizinci ay, ayrılık kaygısı… kazara salona tekrar dönüp ali’ye görününce yaygarayı bastı, ağlamaya başladı. oynadım susturdum ama tekrar yanından ayrılınca tekrar ağlamaya başladı. iyi dedim gel. mutfağa gittik, mama sandalyesine oturttum. kahvaltımı yaptım. ve uyuttum. şimdi o uyurken hazırlanacağım, 11de oyun grubumuz var. aliş ilk kez bebeklerle etkileşim kuracak çok heyecanlıyım fkvk. bir buçuk saat sürüyormuş, o kadar saat ne oynıcaz merak ediyorum :d
bu arada günaydın.
12 notes
·
View notes
Uzun zamandır güncelleme yapmamıştım. Hazır şu anlık bir boşluğum varken bir şeyler yazmak istedim.
Bu süreçte kpssden sonra bir boşluğa düştüm. Napacağım nasıl olacak tez konusu filan derken bir düşüş yaşadım. Sonra merkezi atamalarda şehir tercihi yaptığım için bir yere yerleşemedim. Buna çok üzüldüm açıkçası yani atamaları garantiye alabilirdim ama şehir değiştirmek de çok istemedim. Sonra neyse bu böyle olmaz diye kendimi teze verip kendime güzel bir tez konusu buldum, literatür taraması yaptım, (ama bazı eksikliklerim var halledeceğim.) çok çalıştım. Sonra tatili hak ettim diye bir tatile çıktım. Gerçekten tatil yaralarımı sardı beni iyileştirdi. Kendimi çok iyi hissediyorum. Bu sırada hem girdiğim mülakat açıklandı hem kpss açıklandı. Kpss tam da beklediğim gibi geldi, geçen seferler aynı puanı aldım ama sıralamam bir tık daha iyi gibi genele göre ama branş sıralaması nasıl gelir bilemiyorum. Kpss için ne üzüntü ne sevinç hiçbir şey hissetmedim. 3 yıldır o kadar çok sınava girdim ki alıştım yani. Mülakat açıklanınca gerçekten bir duygu karmaşasına girdim. Kendi alanım için değil büro personelliği için girdiğim için bir yanım hem olsun istiyordu hem olmasın istiyordu. Bu yüzden olumlu gelince hiç sevinmedim aksine üzüldüm ağladım. Hiç kimseye söyleyemedim bile. Hayırlı olsunları duyacak kadar bile kendimi iyi hissetmiyordum. Biraz toparlayınca aileme söyledim ve gerçekten çok sevindiler. Onlar çok mutlu oldular. Biraz daha ağladıktan sonra dedim ki yani ben atama yazısını gördüm nihayet iyi ya da kötü ben atandım bunun için bu kadar da üzülmek saçma değil mi diye kalkıp iki de göbek attım djdjd insanoğlu mu garip ben mi garip bilmiyorum ama bu da böyle bir anımdır. Birkaç gün içinde mesai arkadaşlarımla tanışmaya gideceğim. Bir tık heyecanlıyım.
Öyle işte.
Fotoğraflar da dünki köy ziyaretlerinden. Öyle boş post atmak istemedim.
5 notes
·
View notes
Baş Belaları | 29 - Anlaşmazlık
<Birkaç dakika sonra>
Mayoi: Ü-Üzgünüm... Hiiro, Aira, geciktiğim için özür dilerim!
Tatsumi: Affedersiniz. Vay, ne kadar etkileyici. Daha öğlenin ortasındayız ama taşınma işi bitmiş bile.
Mayoi: Evet, hatta bizim gönderdiğimiz eşyaları bile yerleştirmişler—
Mayoi: Ayyyy!!
Aira: De-miş-tim! Eşyalarıma dokunmamanı söylemiştim, Hiro! Değerli hazinelerimi attığın için seni asla affetmeyeceğim!
Hiiro: ? Ama onlar çöptü.
Aira: Şaka mısın sen? İnanamıyorum. Gerçekten inanamıyorum. Eski sahibi pek iyi saklamadığı için kirli gözükebilir, ama onu internetteki bir açık arttırmadan almıştım!
Aira: Yine de bilmelisin, benim için bir hazine! "O Akehoshi"nin arkasında bıraktığı şeyler o kadar nadir ki başka yerde bulamazsın!
Aira: Bir daha böyle bir şey yaparsan seni şu pencereden aşağı atarım haberin olsun!
Hiiro: Tamam! O kadar da yüksek değil, canımın acıyacağını sanmıyorum!
Aira: Arrrrgh~! Hey! Yaptığından gram pişmanlık duymuyor musun? Bir anlığına seni sevmeye başlamıştım, ama onu da geri alıyorum!
Aira: Maalesef Aira yolunu seçemezsin artık!
Hiiro: Ne yolu...? O ne demek?
Aira: Lafımı bölme! Şu an acayip kızgınım sana~!!
Tatsumi: Hm. Ne olduğunu anlamış değilim, ama ikiniz de sakinleşin lütfen. Öfke, insanları kötü yola sokan çok tehlikeli bir günahtır.
Aira: Ne?! Kazehaya-senpai! Ve Ayase-senpai—Siz ne ara geldiniz?
Hiiro: Bir süredir orada duruyorlar. Öfken yüzünden farketmedin mi? Aira?
Aira: Ha?! Beni öfkelendiren sensin~! Gidip beni suçlama...!
Tatsumi: Tamam, tamam... Sakin ol, Aira. Dediklerinin bir anlamı yok.
Aira: Offf~ Ama! Beni dinle, Kazehaya-senpai. Hiro az daha tüm değerli eşyalarımı çuvala toplayıp çöpe atıyordu. İnanabiliyor musun?
Hiiro: Um, özür dilerim. Gerçekten pişmanım, umarım beni affedebilirsin.
Hiiro: Ama eşyaları taşırken çok yorulduğunu söyleyen sendin, ben de geri kalanını halletmek istedim... elimden geleni yaptım.
Hiiro: Görünüşe göre seni incitecek bir şey yapmışım. Üzgünüm, Aira. Aptal olduğum yetmezmiş gibi kaba ve cahilim—Berbat bir insanım.
Aira: Ya... Suratını öyle yapma şimdi. Gören seni zorbaladığımı zannedecek.
Aira: Neyse ne. Zarar gören bir şey yok, ve işimi başkasına yaptırıp onlara kızma hakkım yok...
Aira: Fazla kibirli davrandım.
Aira: Ben de suçluyum. Üzgünüm.
Aira: Ama artık eşyalarıma izinsiz dokunmak yok.
Hiiro: Aynen. Söz veriyorum.
Aira: Tamam öyleyse... Şey, biraz kötü bir zamanlama oldu, ama...
Aira: Kazehaya-senpai, Ayase-senpai, Seisoukan Apartmanı'na hoşgeldiniz! Bunu benim söylemem biraz tuhaf aslında♪
Hiiro: Hoşgeldiniz! Sizinle yaşayacağım için çok heyecanlıyım!
Hiiro: Hatta bilmeden sizin eşyalarınızı da yerleştirdim. Sorun olur mu?... Başkalarının eşyalarına izinsiz dokunmanın kaba olduğunu bilmiyordum.
Hiiro: Benim memleketimde her şey halka aitti.
Tatsumi: Yok, sorun değil. Bana iyilik yapmış oldun.
Tatsumi: Fakat, hepimiz hâlâ birlikte yaşayacak olan yabancılarız, yani böyle sorunlarla karşılaşmamız normal.
Tatsumi: Böyle anlaşmazlıklar yaşamamak için birbirimizin özeline karışmamalıyız.
Tatsumi: Ben kilisenin sahip çıktığı çocuklarla yaşadığım için bunlara alışığım.
Tatsumi: Ama Mayoi gibi daha içe kapanık insanlar hakkında daha hassas olalım.
Mayoi: Y-Yok yok, zahmet etmeyin! Beni ölmek üzere olan bir kaktüs gibi görmezden gelin!
Aira: Hahaha. Kaktüs demek.
Aira: ...Üzgünüm, bu yeni ortama daha alışamadım, biraz gergin olmalıyım. Derin bir nefes alıp~ vereceğim~♪
Tatsumi: Ah, öncesinde camı açalım da içeri hava girsin. Yeni taşındığımız için baya bir toz kalkmış olmalı.
Mayoi: Evet... Ama temizliğin coğunu bizim için yapmışlar.
Mayoi: Yerler bile parlıyor—İkinizin yaptığına inanamıyorum bunu. Muhteşem!
Hiiro: Tek başımıza yapmadık. Seisoukan'daki büyüklerimiz de yardımcı oldu.
Aira: Aynen. Çoğunlukla UNDEAD'den Oogami-senpai ve Otogari-senpai... Onlar da az önce işleri olduğu için çıktılar, umarım başka zaman yine teşekkür etme şansımız olur.
Hiiro: Um. Ayrıca yoldan geçen bazı idoller de yardımcı oldu. Memnun gibi görünüyorlardı.
Hiiro: İsmini bilmediğim birsürü kişi vardı, ama Aira hepsini tanıyınca çok şaşırdım—
Aira: Haha. İdol fanatiğiyim de ondan.
Tatsumi: Anlıyorum... Haha, iyi kalpli insanlar her yerden çıkabiliyor.
Tatsumi: Benim eskiden idol olarak çalıştığım zamanda idoller kraliyet ve soylu gibi gruplara ayrılacak kadar kendini beğenmişti.
Tatsumi: Görüyorum ki bu değişmiş, doğru bir karar.
← Önceki bölüm ◆ Sonraki bölüm→
2 notes
·
View notes
Son iki. Ayın 22'sinde olan sadece ödev teslim tarihi, ve grup ödevi. Benim yapacaklarım hazır. Postere yerleştireceğim sadece.
Son iki. Bu zorlu dönemin bitmesine son iki.
Fizik sınavı beni çok endişelendiriyor. Online olduğu için gidişattan puan alamıyorum. Yaptığım bir işlem hatası, düşünemediğim bir adım tüm puanımı kaybetmeme sebep oluyor. Sadece dua ediyorum ki çalıştığım bildiğim soru tiplerinden gelsin.
Staj işleri bitmek üzere. Sadece hocaya imzalatacağım. Ve okula teslim edeceğim. Sonra yaz planları oluşturmak lazım. Bunun için heyecanlıyım.
Şu anda son iki sınavımı başarı ile vermek istiyorum. Özellikle fizik dersini. Bir kere kaldım zaten. Allah'ım yolumu aç, bildiğim yerlerden gelsin ve ben artık bu dersi hayırlısı ile vereyim. Yaz okuluna kalmasın.
İçimi dökmem gerekiyordu. Hala midem çok bulanıyor. Ama dedim ya son iki. Dayanırız. Dayanmak zorundayız.
Siz neler yapıyorsunuz? Nasıl geçiyor günler? Yaz planları var mı? Ben kuzenimi evlendiriyorum. Galiba bir ara Antalya yolcusu da olacak gibiyim. Bunlarla kendimi ayakta tutmaya çalışıp son iki diyorum tekrar ve kaçıyorum. Belki bir post daha paylaşırım gece
16 notes
·
View notes