#hayvan halkları
Explore tagged Tumblr posts
Text
#baby lion#baby lions#lion#wild cats#wild life#wild things#animals#animal#pics#art#landscape#scenery#nature#travel#amazing#aesthetic#beautiful photo#traveling#photagraphy#yavru aslan#aslan#vahşi yaşam#vahşi kedi#doğa#manzara#lion king#aslan kral#hayvan sevgisi#hayvan halkları
312 notes
·
View notes
Text
Karabağ Kilimlerinin Özellikleri ve Kullanım Alanları
Karabağ Kilimleri, Kafkasya bölgesinin en değerli kültürel miraslarından biridir. Karabağ Kilimi, geleneksel desenleri ve zengin renk paleti ile tanınır. Bu kilimler, yüzyıllardır bölgenin kültürel ve estetik değerlerini yansıtan önemli birer sanat eseri olarak kabul edilir. Öğretmenler Halı gibi markalar, bu tarihi kilimleri modern dünyaya tanıtarak, kültürel mirasın korunmasına katkı sağlamaktadır.
Karabağ Kilimlerinin Tarihçesi
Karabağ kilimleri, Azerbaycan'ın Karabağ bölgesinde üretilir ve tarihçesi yüzyıllar öncesine dayanır. Bu kilimlerin dokuma sanatı, bölgede yaşayan halkların yaşam tarzını ve inançlarını yansıtır. Karabağ kilimleri, Orta Asya'dan göç eden Türk halkları tarafından geliştirilen dokuma teknikleriyle yapılmaktadır. Bu kilimler, köylerde kadınlar tarafından evlerde dokunur ve genellikle aile yadigârı olarak nesilden nesile aktarılır.
Karabağ Kilimlerinin Özellikleri
1. Desen ve Renkler
Karabağ kilimleri, zengin ve canlı renkleri ile dikkat çeker. Kırmızı, mavi, yeşil ve sarı gibi renkler, doğadan elde edilen doğal boyalarla elde edilir. Desenler ise geometrik şekiller, çiçek motifleri ve hayvan figürlerinden oluşur. Her bir motifin kendine özgü bir anlamı vardır ve bu motifler, kilimlerin dokunduğu bölgelerin kültürel ve tarihi zenginliklerini yansıtır.
2. Dokuma Teknikleri
Karabağ kilimleri, genellikle yün veya ipekten yapılır ve sıkı bir dokuma tekniği ile dokunur. Bu teknik, kilimlerin dayanıklılığını artırır ve uzun yıllar kullanılmalarını sağlar. Dokuma işlemi sırasında kullanılan teknikler ve araçlar, bölgenin geleneksel dokuma kültürünü yansıtır.
3. Boyut ve Şekil
Karabağ kilimleri, çeşitli boyutlarda ve şekillerde dokunur. Küçük el kilimlerinden büyük halılara kadar geniş bir yelpazede üretilirler. Bu çeşitlilik, kilimlerin farklı kullanım alanlarına uyum sağlamasını kolaylaştırır.
Kullanım Alanları
1. Dekoratif Amaçlı Kullanım
Karabağ kilimleri, ev dekorasyonunda önemli bir yere sahiptir. Geleneksel desenleri ve canlı renkleri ile odalara sıcaklık ve karakter katar. Oturma odası, yatak odası veya koridor gibi farklı mekanlarda dekoratif amaçlı olarak kullanılabilirler. Ayrıca, duvar dekorasyonu olarak da tercih edilirler.
2. Fonksiyonel Kullanım
Bu kilimler, sadece dekoratif değil, aynı zamanda fonksiyonel amaçlarla da kullanılır. Yere serilerek halı olarak kullanılabilir veya mobilya örtüsü olarak değerlendirilir. Dayanıklı yapıları sayesinde uzun yıllar kullanılabilirler.
3. Koleksiyon Parçaları
Karabağ kilimleri, koleksiyoncular tarafından da büyük ilgi görür. Antika kilimler, tarihî ve sanatsal değerleri nedeniyle yüksek fiyatlara alıcı bulur. Bu kilimlerin her biri, benzersiz bir sanat eseri olarak kabul edilir ve koleksiyoncular için değerli bir yatırım olabilir.
4. Hediyelik Eşya
Karabağ kilimleri, özgün ve değerli bir hediye seçeneği olarak da tercih edilir. Özellikle, kültürel mirasa ve sanata değer veren kişiler için mükemmel bir hediye olabilir. Bu kilimler, estetik görünümleri ve kullanışlılıkları ile hediye edilen kişiyi mutlu eder.
Karabağ Kilimlerinin Bakımı ve Korunması
Karabağ kilimlerinin uzun ömürlü olması için düzenli bakım ve temizlik gereklidir. Kilimlerin doğal yapısı nedeniyle, toz ve kir birikimi önlenmelidir. Düzenli olarak süpürülmesi ve gerektiğinde profesyonel temizlik hizmetlerinden yararlanılması önerilir. Ayrıca, kilimlerin güneş ışığına maruz kalmaması ve nemli ortamlardan uzak tutulması, renklerinin solmaması ve yapısının bozulmaması için önemlidir.
Sonuç
Karabağ kilimleri, tarihî ve kültürel değerleriyle öne çıkan, estetik ve fonksiyonel açıdan zengin ürünlerdir. Bu kilimler, hem dekoratif hem de fonksiyonel kullanım alanlarıyla yaşam alanlarını güzelleştirir. Karabağ Kilimi ve Öğretmenler Halı gibi markalar sayesinde, bu değerli kültürel miras günümüzde de yaşatılmaya devam etmektedir.
SSS
Karabağ kilimlerinin en belirgin özellikleri nelerdir?
Karabağ kilimleri, canlı renkleri ve geometrik desenleri ile bilinir. Genellikle yün veya ipekten yapılır ve sıkı dokuma teknikleri ile üretilirler.
Karabağ kilimlerini nerelerde kullanabilirim?
Bu kilimleri ev dekorasyonunda, fonksiyonel amaçlarla halı veya mobilya örtüsü olarak, koleksiyon parçası veya hediyelik eşya olarak kullanabilirsiniz.
Karabağ kilimlerinin bakımı nasıl yapılmalıdır?
Kilimlerin düzenli olarak süpürülmesi, güneş ışığından korunması ve gerektiğinde profesyonel temizlik hizmetlerinden yararlanılması önerilir.
Karabağ kilimleri hangi dönemden beri üretilmektedir?
Karabağ kilimleri, yüzyıllardır Azerbaycan'ın Karabağ bölgesinde üretilmektedir. Bu kilimlerin tarihçesi, bölgenin kültürel ve tarihî geçmişi ile derin bir bağlantıya sahiptir.
Karabağ kilimleri neden değerlidir?
Bu kilimler, zengin tarihî ve kültürel mirasları, estetik görünümleri ve dayanıklılıkları nedeniyle değerli kabul edilir. Ayrıca, antika kilimler koleksiyoncular tarafından yüksek fiyatlara alıcı bulmaktadır.
0 notes
Text
Karabağ Kilimlerinin Özellikleri ve Kullanım Alanları
Karabağ Kilimleri, Kafkasya bölgesinin en değerli kültürel miraslarından biridir. Karabağ Kilimi, geleneksel desenleri ve zengin renk paleti ile tanınır. Bu kilimler, yüzyıllardır bölgenin kültürel ve estetik değerlerini yansıtan önemli birer sanat eseri olarak kabul edilir. Öğretmenler Halı gibi markalar, bu tarihi kilimleri modern dünyaya tanıtarak, kültürel mirasın korunmasına katkı sağlamaktadır.
Karabağ Kilimlerinin Tarihçesi
Karabağ kilimleri, Azerbaycan'ın Karabağ bölgesinde üretilir ve tarihçesi yüzyıllar öncesine dayanır. Bu kilimlerin dokuma sanatı, bölgede yaşayan halkların yaşam tarzını ve inançlarını yansıtır. Karabağ kilimleri, Orta Asya'dan göç eden Türk halkları tarafından geliştirilen dokuma teknikleriyle yapılmaktadır. Bu kilimler, köylerde kadınlar tarafından evlerde dokunur ve genellikle aile yadigârı olarak nesilden nesile aktarılır.
Karabağ Kilimlerinin Özellikleri
1. Desen ve Renkler
Karabağ kilimleri, zengin ve canlı renkleri ile dikkat çeker. Kırmızı, mavi, yeşil ve sarı gibi renkler, doğadan elde edilen doğal boyalarla elde edilir. Desenler ise geometrik şekiller, çiçek motifleri ve hayvan figürlerinden oluşur. Her bir motifin kendine özgü bir anlamı vardır ve bu motifler, kilimlerin dokunduğu bölgelerin kültürel ve tarihi zenginliklerini yansıtır.
2. Dokuma Teknikleri
Karabağ kilimleri, genellikle yün veya ipekten yapılır ve sıkı bir dokuma tekniği ile dokunur. Bu teknik, kilimlerin dayanıklılığını artırır ve uzun yıllar kullanılmalarını sağlar. Dokuma işlemi sırasında kullanılan teknikler ve araçlar, bölgenin geleneksel dokuma kültürünü yansıtır.
3. Boyut ve Şekil
Karabağ kilimleri, çeşitli boyutlarda ve şekillerde dokunur. Küçük el kilimlerinden büyük halılara kadar geniş bir yelpazede üretilirler. Bu çeşitlilik, kilimlerin farklı kullanım alanlarına uyum sağlamasını kolaylaştırır.
Kullanım Alanları
1. Dekoratif Amaçlı Kullanım
Karabağ kilimleri, ev dekorasyonunda önemli bir yere sahiptir. Geleneksel desenleri ve canlı renkleri ile odalara sıcaklık ve karakter katar. Oturma odası, yatak odası veya koridor gibi farklı mekanlarda dekoratif amaçlı olarak kullanılabilirler. Ayrıca, duvar dekorasyonu olarak da tercih edilirler.
2. Fonksiyonel Kullanım
Bu kilimler, sadece dekoratif değil, aynı zamanda fonksiyonel amaçlarla da kullanılır. Yere serilerek halı olarak kullanılabilir veya mobilya örtüsü olarak değerlendirilir. Dayanıklı yapıları sayesinde uzun yıllar kullanılabilirler.
3. Koleksiyon Parçaları
Karabağ kilimleri, koleksiyoncular tarafından da büyük ilgi görür. Antika kilimler, tarihî ve sanatsal değerleri nedeniyle yüksek fiyatlara alıcı bulur. Bu kilimlerin her biri, benzersiz bir sanat eseri olarak kabul edilir ve koleksiyoncular için değerli bir yatırım olabilir.
4. Hediyelik Eşya
Karabağ kilimleri, özgün ve değerli bir hediye seçeneği olarak da tercih edilir. Özellikle, kültürel mirasa ve sanata değer veren kişiler için mükemmel bir hediye olabilir. Bu kilimler, estetik görünümleri ve kullanışlılıkları ile hediye edilen kişiyi mutlu eder.
Karabağ Kilimlerinin Bakımı ve Korunması
Karabağ kilimlerinin uzun ömürlü olması için düzenli bakım ve temizlik gereklidir. Kilimlerin doğal yapısı nedeniyle, toz ve kir birikimi önlenmelidir. Düzenli olarak süpürülmesi ve gerektiğinde profesyonel temizlik hizmetlerinden yararlanılması önerilir. Ayrıca, kilimlerin güneş ışığına maruz kalmaması ve nemli ortamlardan uzak tutulması, renklerinin solmaması ve yapısının bozulmaması için önemlidir.
Sonuç
Karabağ kilimleri, tarihî ve kültürel değerleriyle öne çıkan, estetik ve fonksiyonel açıdan zengin ürünlerdir. Bu kilimler, hem dekoratif hem de fonksiyonel kullanım alanlarıyla yaşam alanlarını güzelleştirir. Karabağ Kilimi ve Öğretmenler Halı gibi markalar sayesinde, bu değerli kültürel miras günümüzde de yaşatılmaya devam etmektedir.
SSS
Karabağ kilimlerinin en belirgin özellikleri nelerdir?
Karabağ kilimleri, canlı renkleri ve geometrik desenleri ile bilinir. Genellikle yün veya ipekten yapılır ve sıkı dokuma teknikleri ile üretilirler.
Karabağ kilimlerini nerelerde kullanabilirim?
Bu kilimleri ev dekorasyonunda, fonksiyonel amaçlarla halı veya mobilya örtüsü olarak, koleksiyon parçası veya hediyelik eşya olarak kullanabilirsiniz.
Karabağ kilimlerinin bakımı nasıl yapılmalıdır?
Kilimlerin düzenli olarak süpürülmesi, güneş ışığından korunması ve gerektiğinde profesyonel temizlik hizmetlerinden yararlanılması önerilir.
Karabağ kilimleri hangi dönemden beri üretilmektedir?
Karabağ kilimleri, yüzyıllardır Azerbaycan'ın Karabağ bölgesinde üretilmektedir. Bu kilimlerin tarihçesi, bölgenin kültürel ve tarihî geçmişi ile derin bir bağlantıya sahiptir.
Karabağ kilimleri neden değerlidir?
Bu kilimler, zengin tarihî ve kültürel mirasları, estetik görünümleri ve dayanıklılıkları nedeniyle değerli kabul edilir. Ayrıca, antika kilimler koleksiyoncular tarafından yüksek fiyatlara alıcı bulmaktadır.
0 notes
Text
Karabağ Kilimlerinin Özellikleri ve Kullanım Alanları
Karabağ Kilimleri, Kafkasya bölgesinin en değerli kültürel miraslarından biridir. Karabağ Kilimi, geleneksel desenleri ve zengin renk paleti ile tanınır. Bu kilimler, yüzyıllardır bölgenin kültürel ve estetik değerlerini yansıtan önemli birer sanat eseri olarak kabul edilir. Öğretmenler Halı gibi markalar, bu tarihi kilimleri modern dünyaya tanıtarak, kültürel mirasın korunmasına katkı sağlamaktadır.
Karabağ Kilimlerinin Tarihçesi
Karabağ kilimleri, Azerbaycan'ın Karabağ bölgesinde üretilir ve tarihçesi yüzyıllar öncesine dayanır. Bu kilimlerin dokuma sanatı, bölgede yaşayan halkların yaşam tarzını ve inançlarını yansıtır. Karabağ kilimleri, Orta Asya'dan göç eden Türk halkları tarafından geliştirilen dokuma teknikleriyle yapılmaktadır. Bu kilimler, köylerde kadınlar tarafından evlerde dokunur ve genellikle aile yadigârı olarak nesilden nesile aktarılır.
Karabağ Kilimlerinin Özellikleri
1. Desen ve Renkler
Karabağ kilimleri, zengin ve canlı renkleri ile dikkat çeker. Kırmızı, mavi, yeşil ve sarı gibi renkler, doğadan elde edilen doğal boyalarla elde edilir. Desenler ise geometrik şekiller, çiçek motifleri ve hayvan figürlerinden oluşur. Her bir motifin kendine özgü bir anlamı vardır ve bu motifler, kilimlerin dokunduğu bölgelerin kültürel ve tarihi zenginliklerini yansıtır.
2. Dokuma Teknikleri
Karabağ kilimleri, genellikle yün veya ipekten yapılır ve sıkı bir dokuma tekniği ile dokunur. Bu teknik, kilimlerin dayanıklılığını artırır ve uzun yıllar kullanılmalarını sağlar. Dokuma işlemi sırasında kullanılan teknikler ve araçlar, bölgenin geleneksel dokuma kültürünü yansıtır.
3. Boyut ve Şekil
Karabağ kilimleri, çeşitli boyutlarda ve şekillerde dokunur. Küçük el kilimlerinden büyük halılara kadar geniş bir yelpazede üretilirler. Bu çeşitlilik, kilimlerin farklı kullanım alanlarına uyum sağlamasını kolaylaştırır.
Kullanım Alanları
1. Dekoratif Amaçlı Kullanım
Karabağ kilimleri, ev dekorasyonunda önemli bir yere sahiptir. Geleneksel desenleri ve canlı renkleri ile odalara sıcaklık ve karakter katar. Oturma odası, yatak odası veya koridor gibi farklı mekanlarda dekoratif amaçlı olarak kullanılabilirler. Ayrıca, duvar dekorasyonu olarak da tercih edilirler.
2. Fonksiyonel Kullanım
Bu kilimler, sadece dekoratif değil, aynı zamanda fonksiyonel amaçlarla da kullanılır. Yere serilerek halı olarak kullanılabilir veya mobilya örtüsü olarak değerlendirilir. Dayanıklı yapıları sayesinde uzun yıllar kullanılabilirler.
3. Koleksiyon Parçaları
Karabağ kilimleri, koleksiyoncular tarafından da büyük ilgi görür. Antika kilimler, tarihî ve sanatsal değerleri nedeniyle yüksek fiyatlara alıcı bulur. Bu kilimlerin her biri, benzersiz bir sanat eseri olarak kabul edilir ve koleksiyoncular için değerli bir yatırım olabilir.
4. Hediyelik Eşya
Karabağ kilimleri, özgün ve değerli bir hediye seçeneği olarak da tercih edilir. Özellikle, kültürel mirasa ve sanata değer veren kişiler için mükemmel bir hediye olabilir. Bu kilimler, estetik görünümleri ve kullanışlılıkları ile hediye edilen kişiyi mutlu eder.
Karabağ Kilimlerinin Bakımı ve Korunması
Karabağ kilimlerinin uzun ömürlü olması için düzenli bakım ve temizlik gereklidir. Kilimlerin doğal yapısı nedeniyle, toz ve kir birikimi önlenmelidir. Düzenli olarak süpürülmesi ve gerektiğinde profesyonel temizlik hizmetlerinden yararlanılması önerilir. Ayrıca, kilimlerin güneş ışığına maruz kalmaması ve nemli ortamlardan uzak tutulması, renklerinin solmaması ve yapısının bozulmaması için önemlidir.
Sonuç
Karabağ kilimleri, tarihî ve kültürel değerleriyle öne çıkan, estetik ve fonksiyonel açıdan zengin ürünlerdir. Bu kilimler, hem dekoratif hem de fonksiyonel kullanım alanlarıyla yaşam alanlarını güzelleştirir. Karabağ Kilimi ve Öğretmenler Halı gibi markalar sayesinde, bu değerli kültürel miras günümüzde de yaşatılmaya devam etmektedir.
SSS
Karabağ kilimlerinin en belirgin özellikleri nelerdir?
Karabağ kilimleri, canlı renkleri ve geometrik desenleri ile bilinir. Genellikle yün veya ipekten yapılır ve sıkı dokuma teknikleri ile üretilirler.
Karabağ kilimlerini nerelerde kullanabilirim?
Bu kilimleri ev dekorasyonunda, fonksiyonel amaçlarla halı veya mobilya örtüsü olarak, koleksiyon parçası veya hediyelik eşya olarak kullanabilirsiniz.
Karabağ kilimlerinin bakımı nasıl yapılmalıdır?
Kilimlerin düzenli olarak süpürülmesi, güneş ışığından korunması ve gerektiğinde profesyonel temizlik hizmetlerinden yararlanılması önerilir.
Karabağ kilimleri hangi dönemden beri üretilmektedir?
Karabağ kilimleri, yüzyıllardır Azerbaycan'ın Karabağ bölgesinde üretilmektedir. Bu kilimlerin tarihçesi, bölgenin kültürel ve tarihî geçmişi ile derin bir bağlantıya sahiptir.
Karabağ kilimleri neden değerlidir?
Bu kilimler, zengin tarihî ve kültürel mirasları, estetik görünümleri ve dayanıklılıkları nedeniyle değerli kabul edilir. Ayrıca, antika kilimler koleksiyoncular tarafından yüksek fiyatlara alıcı bulmaktadır.
0 notes
Text
Karabağ Kilimlerinin Özellikleri ve Kullanım Alanları
Karabağ Kilimleri, Kafkasya bölgesinin en değerli kültürel miraslarından biridir. Karabağ Kilimi, geleneksel desenleri ve zengin renk paleti ile tanınır. Bu kilimler, yüzyıllardır bölgenin kültürel ve estetik değerlerini yansıtan önemli birer sanat eseri olarak kabul edilir. Öğretmenler Halı gibi markalar, bu tarihi kilimleri modern dünyaya tanıtarak, kültürel mirasın korunmasına katkı sağlamaktadır.
Karabağ Kilimlerinin Tarihçesi
Karabağ kilimleri, Azerbaycan'ın Karabağ bölgesinde üretilir ve tarihçesi yüzyıllar öncesine dayanır. Bu kilimlerin dokuma sanatı, bölgede yaşayan halkların yaşam tarzını ve inançlarını yansıtır. Karabağ kilimleri, Orta Asya'dan göç eden Türk halkları tarafından geliştirilen dokuma teknikleriyle yapılmaktadır. Bu kilimler, köylerde kadınlar tarafından evlerde dokunur ve genellikle aile yadigârı olarak nesilden nesile aktarılır.
Karabağ Kilimlerinin Özellikleri
1. Desen ve Renkler
Karabağ kilimleri, zengin ve canlı renkleri ile dikkat çeker. Kırmızı, mavi, yeşil ve sarı gibi renkler, doğadan elde edilen doğal boyalarla elde edilir. Desenler ise geometrik şekiller, çiçek motifleri ve hayvan figürlerinden oluşur. Her bir motifin kendine özgü bir anlamı vardır ve bu motifler, kilimlerin dokunduğu bölgelerin kültürel ve tarihi zenginliklerini yansıtır.
2. Dokuma Teknikleri
Karabağ kilimleri, genellikle yün veya ipekten yapılır ve sıkı bir dokuma tekniği ile dokunur. Bu teknik, kilimlerin dayanıklılığını artırır ve uzun yıllar kullanılmalarını sağlar. Dokuma işlemi sırasında kullanılan teknikler ve araçlar, bölgenin geleneksel dokuma kültürünü yansıtır.
3. Boyut ve Şekil
Karabağ kilimleri, çeşitli boyutlarda ve şekillerde dokunur. Küçük el kilimlerinden büyük halılara kadar geniş bir yelpazede üretilirler. Bu çeşitlilik, kilimlerin farklı kullanım alanlarına uyum sağlamasını kolaylaştırır.
Kullanım Alanları
1. Dekoratif Amaçlı Kullanım
Karabağ kilimleri, ev dekorasyonunda önemli bir yere sahiptir. Geleneksel desenleri ve canlı renkleri ile odalara sıcaklık ve karakter katar. Oturma odası, yatak odası veya koridor gibi farklı mekanlarda dekoratif amaçlı olarak kullanılabilirler. Ayrıca, duvar dekorasyonu olarak da tercih edilirler.
2. Fonksiyonel Kullanım
Bu kilimler, sadece dekoratif değil, aynı zamanda fonksiyonel amaçlarla da kullanılır. Yere serilerek halı olarak kullanılabilir veya mobilya örtüsü olarak değerlendirilir. Dayanıklı yapıları sayesinde uzun yıllar kullanılabilirler.
3. Koleksiyon Parçaları
Karabağ kilimleri, koleksiyoncular tarafından da büyük ilgi görür. Antika kilimler, tarihî ve sanatsal değerleri nedeniyle yüksek fiyatlara alıcı bulur. Bu kilimlerin her biri, benzersiz bir sanat eseri olarak kabul edilir ve koleksiyoncular için değerli bir yatırım olabilir.
4. Hediyelik Eşya
Karabağ kilimleri, özgün ve değerli bir hediye seçeneği olarak da tercih edilir. Özellikle, kültürel mirasa ve sanata değer veren kişiler için mükemmel bir hediye olabilir. Bu kilimler, estetik görünümleri ve kullanışlılıkları ile hediye edilen kişiyi mutlu eder.
Karabağ Kilimlerinin Bakımı ve Korunması
Karabağ kilimlerinin uzun ömürlü olması için düzenli bakım ve temizlik gereklidir. Kilimlerin doğal yapısı nedeniyle, toz ve kir birikimi önlenmelidir. Düzenli olarak süpürülmesi ve gerektiğinde profesyonel temizlik hizmetlerinden yararlanılması önerilir. Ayrıca, kilimlerin güneş ışığına maruz kalmaması ve nemli ortamlardan uzak tutulması, renklerinin solmaması ve yapısının bozulmaması için önemlidir.
Sonuç
Karabağ kilimleri, tarihî ve kültürel değerleriyle öne çıkan, estetik ve fonksiyonel açıdan zengin ürünlerdir. Bu kilimler, hem dekoratif hem de fonksiyonel kullanım alanlarıyla yaşam alanlarını güzelleştirir. Karabağ Kilimi ve Öğretmenler Halı gibi markalar sayesinde, bu değerli kültürel miras günümüzde de yaşatılmaya devam etmektedir.
SSS
Karabağ kilimlerinin en belirgin özellikleri nelerdir?
Karabağ kilimleri, canlı renkleri ve geometrik desenleri ile bilinir. Genellikle yün veya ipekten yapılır ve sıkı dokuma teknikleri ile üretilirler.
Karabağ kilimlerini nerelerde kullanabilirim?
Bu kilimleri ev dekorasyonunda, fonksiyonel amaçlarla halı veya mobilya örtüsü olarak, koleksiyon parçası veya hediyelik eşya olarak kullanabilirsiniz.
Karabağ kilimlerinin bakımı nasıl yapılmalıdır?
Kilimlerin düzenli olarak süpürülmesi, güneş ışığından korunması ve gerektiğinde profesyonel temizlik hizmetlerinden yararlanılması önerilir.
Karabağ kilimleri hangi dönemden beri üretilmektedir?
Karabağ kilimleri, yüzyıllardır Azerbaycan'ın Karabağ bölgesinde üretilmektedir. Bu kilimlerin tarihçesi, bölgenin kültürel ve tarihî geçmişi ile derin bir bağlantıya sahiptir.
Karabağ kilimleri neden değerlidir?
Bu kilimler, zengin tarihî ve kültürel mirasları, estetik görünümleri ve dayanıklılıkları nedeniyle değerli kabul edilir. Ayrıca, antika kilimler koleksiyoncular tarafından yüksek fiyatlara alıcı bulmaktadır.
0 notes
Text
Katliam Karnesi
Kısırlaştırmanın ve aşılatmanın ne denli önemli olduğunun altını bir kez daha çizmek istiyoruz.
Her ne kadar ülkemizde yandaş medya ve hayvanları katletmek için yasa tasarısına destek arayanlar kuduz tehdidini hortlatsa da, ülkemizde kuduz vakası haberlerinin neredeyse tamamı hiçbir bilimsel gerçekliğe dayanmayan söylentiden başka bir şey değildir.
Bu haberler sokak hayvanlarını yok etmeye çalışan yaşam karşıtlarının halkın gözünde uyutma palavraları tutmayınca çaresiz bir şekilde olmayan kuduz vakalarına sarılmalarından başka bir şey değildir.
Cinayetlerine/tecrit yasalarına her gün başka bir kılıf bulmaya çalışıyorlar. Emin olun bunda da başarılı olamayacaklar.
Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü ve Dünya Sağlık Örgütü bilinenin aksine kuduz kontrolü açısından sahipsiz köpeklerin öldürülmesine geniş ölçüde karşı çıkmaktadır.
Beyanatlarını birkaç satırla özetlemek istiyoruz.
“ Köpek kaynaklı kuduzu kontrol altına almakla kitlesel olarak yapılan aşılamaların etkili olduğu defalara gösterilirken, köpeklerin yok edilmesinin ise uzun vadede köpek yoğunluğunu azaltmadığı veya kuduzu kontrol altına almada başarılı olmadığını açıkça belirtilmiştir. Bu strateji etkili olmamakla beraber aşılama programına zarar vermektedir. Bu tarz ölümlerle en çok kısırlaştırılmış ve aşılanmış hayvanlar yok edilmektedir. Bu ölümler sürü bağışıklığını doğrudan azaltmakta ve yerel toplulukları kuduz bulaşma riski açısından daha büyük riske sokmaktadır.” Denilmektedir.
Kısacası sokak hayvanları öldürmek ve popülasyonu azaltmak için kısırlaştırmak ve aşılatmak yapılabilecek tek bilimsel çözümdür.
Lütfen sokak hayvanları için en kötü yüz yılı yarattığınızın farkında olalım.
Bizler, bilimin ışığında sokak hayvanlarını öldürerek hiçbir şeyi başaramayacağımızı biliyoruz. Kısırlaştırmazsak, aşılatmazsak ve bunları denetlemezsek yüz yıl sonra yine aynı katliamları/vahşeti bir kez daha yaşayacağımızı biliyoruz. O yüzden bu meydanlarda üstüne basa basa “KISIRLAŞTIR, AŞILAT, YERİNDE YAŞAT” diyoruz.
Hayvan katliamları nasıl gelir biliyor musunuz? Size tarihimizden birkaç örnek vererek anlatmak istiyoruz.
1984 yılında Anavatan Partisinden İstanbul belediye başkanı seçilen Bedrettin Dalan “Kore’den adam getirtip sokak köpeklerinin hepsini yedireceğim” demiştir. Kore’den adam getiremese de o yaz belediye ekipleri kedi, köpek avına başlamışlardır.
Yine aynı yıl İzmir belediye başkanı Burhan Özfatura ile vali Vecdi Gönül, kedi ve köpek itlaf kampanyası başlatıp halktan destek istemiş, ardından dönemin Bursa belediye başkanı Ekrem Barışık’ın 1747 kedi ve köpeği fırında diri diri yaktırdığı ortaya çıkmıştır.
1989 yılında Tokat belediye başkanı İsmet Saraçoğlu hayvanat bahçesini kapatıp 400 e yakın hayvanı öldürttü. DYP’li Saraçoğlu, basın açıklamasında katliam değil tasfiye yaptıklarını söyledi. Oysa develeri, ceylanları ve bedeni yenilmeye müsait kanatl hayvanları kestirip kasaplara satmasını öldürmek saymıyordu. Sadece iki domuz, bir sansar kurtulmuştu. Domuz eti murdar olduğu için kesmediklerini açıklamıştı. Sansar’a ne oldu açıklama yapılmamıştı.
Hayırsız adayı söylemeye dilimiz bile varmıyor artık.
Bu ülkede uzun yıllarca devam eden AYI OYNATMA rezilliği 1929 yılında yasaklanmasına rağmen kesin yasağın geldiği 1993 yılına kadar bu sömürü devam etmiştir.
Maalesef ülkemizin hayvan hakları konusunda ki karnesi çok kötüdür.
Geçmişte nefret söylemleriyle hayvan katliamlarının önünü açanlarla bugün halkları uyutma palavraları ile kandıramayıp hayvanları kuduz bahaneleriyle, saldırdı bahaneleriyle hedef gösterenler aynı zihniyetin ürünüdür.
Peki, Bursa’da üç ay boyunca gizlice sürdürülen hayvanların fırında yakılması 40 yıl önce nasıl durduruldu biliyor musunuz? Havyan severler tepki gösterince.
Bugün atlı faytonların kullanılmasının önüne nasıl geçildi biliyor musunuz? Hayvan severler tepki gösterince.
Biz, sokak hayvanlarına karşı yapılmak istenen katliamın, onların barınaklarda aç, susuz bir şekilde kaderlerine terk edilmesinin önüne geçebilmenin tek yolunun birlikte hareket etmek ve sokak hayvanlarına sahip çıkmak olduğunu biliyoruz.
Biz, kanunların uygulanmadığında yaşanılacak vahşetin ne olduğunu biliyoruz.
O yüzden kanunları uygula diyoruz.
O yüzden, “KISIRLAŞTIR, AŞILAT, YERİNDE YAŞAT” diyoruz
O yüzden, “ SOKAKTAYIM, YANINDAYIM” diyoruz.
O yüzden, “ HAYVAN HAKLARI ANAYASAYA” diyoruz.
0 notes
Text
Alaskan Malamute
Alaskan Malamut, güçlü ve dayanıklı yapısıyla bilinen eski bir kızak köpeği ırkıdır. Bu köpekler, Kuzey Amerika'nın soğuk iklimlerinde çalışmak ve çekiş yapmak için yetiştirilmişlerdir. Alaskan Malamut'ın kökeni eski zamanlara kadar uzanır ve Alaska'nın yerli halkları olan İnyuitler tarafından geliştirilmiştir. Bu makalede, Alaskan Malamut ırkının tarihini, kökenini, fiziksel özelliklerini ve karakteristik özelliklerini ayrıntılı bir şekilde ele alacağız. Tarih ve Köken Alaskan Malamut, Alaska'nın soğuk ve zorlu koşullarında yaşayan yerli halklar olan İnyuitler tarafından geliştirilmiş bir köpek ırkıdır. İnyuitler, bu köpekleri avcılık yapmak, yük taşımak ve kızak çekmek için kullanmışlardır. Alaskan Malamut, adını İnyuitlerin yaşadığı Malamute Nehri vadisinden almıştır. Bu köpekler, uzun mesafeleri zorlu koşullarda taşıma ve çekiş için mükemmel birer araç olmuşlardır. Ayrıca, Alaskan Malamut'lar sıcakkanlı ve dost canlısı doğalarıyla da tanınırlar, bu da onları mükemmel birer iş arkadaşı ve evcil hayvan yapar. Fiziksel Özellikler Alaskan Malamut, güçlü, kaslı ve orta büyüklükte bir köpektir. Ortalama olarak, erkek Alaskan Malamut'ların omuz yüksekliği 58 ila 64 cm arasında değişirken, dişilerin omuz yüksekliği 56 ila 61 cm arasında değişir. Yetişkin bir Alaskan Malamut'ın ağırlığı genellikle erkeklerde 34 ila 39 kilogram, dişilerde ise 27 ila 32 kilogram arasında değişir. Bu köpeklerin vücutları, dengeli ve güçlü bir yapıya sahiptir. Kalın bir çift katmanları vardır; dış katmanı su geçirmez ve sert, iç katmanı ise yumuşak ve yalıtımlıdır. Alaskan Malamut'ların tüyleri genellikle beyaz, gri, siyah ve kırmızı gibi çeşitli renklerde olabilir. Karakteristik Özellikler Alaskan Malamut, dost canlısı, sadık ve zeki bir köpek ırkıdır. Bu köpekler genellikle sosyaldir ve insanlarla iyi geçinirler, özellikle çocuklarla iyi anlaşırlar. Ayrıca, diğer köpeklerle ve evcil hayvanlarla da uyumlu olabilirler, ancak bu, erken sosyalleştirme ve eğitimle sağlanmalıdır. Alaskan Malamut'lar enerjik ve aktif köpeklerdir, bu nedenle düzenli egzersiz ve zihinsel uyarım sağlanmalıdır. Kızak çekme, yürüyüşler ve oyuncaklarla oyunlar, bu köpeklerin fiziksel ve zihinsel sağlığını korumak için önemlidir. Alaskan Malamut'lar genellikle kendi başlarına düşünebilir ve inatçı olabilirler, bu nedenle tutarlı bir eğitim ve liderlik gerektirebilirler. Bununla birlikte, doğru bir şekilde eğitildiklerinde, Alaskan Malamut'lar mükemmel birer ev arkadaşı ve iş köpeği olabilirler. Alaskan Malamut, güçlü, sadık ve dost canlısı bir köpek ırkıdır. Kökeni Alaska'nın soğuk ve zorlu koşullarına dayanır ve İnyuitler tarafından avcılık, yük taşıma ve kızak çekme için yetiştirilmiştir. Bugün, Alaskan Malamut, hem evcil hayvanlar hem de iş köpekleri olarak popülerliğini sürdürmektedir. Ancak, potansiyel sahiplerin bu köpeklerin enerji seviyelerini ve günlük egzersiz ihtiyaçlarını göz önünde bulundurmaları önemlidir. Uygun bir şekilde bakıldığında, Alaskan Malamut, sadık bir arkadaş ve güçlü bir iş ortağı olabilir. Ek Bilgiler Diğer Adları: Alaska Kurdu Renkleri: Dalgalı siyahla birlikte açık gri, beyaz gölgeler, yüz bölgesinde siyah ve beyaz maske; beyaz; siyah ve kırmızı dalgalar Çıkış Yeri: Alaska Çıkış Tarihi: Çok eski zamanlar Familya: Spitz, kuzeyli (kızak köpeği) Orijinal İşlevi: Ağır kızak köpeği, büyük oyun avları Günümüzdeki İşlevi: Kızak köpeği Ortalama Ömrü: 10-12 yıl Kilo (Erkek/Dişi): 38-39/33-35 kg Boy (Erkek/Dişi): 61-66/56-60 cm Read the full article
0 notes
Text
Mardin'in simgesi 'Çöp Eşeklerin' görevleri sona eriyor
https://pazaryerigundem.com/haber/170368/mardinin-simgesi-cop-eseklerin-gorevleri-sona-eriyor/
Mardin'in simgesi 'Çöp Eşeklerin' görevleri sona eriyor
Artuklu Belediyesi, kentte dar sokaklarda çöp toplamada kullanılan eşeklerle ilgili açıklama yaptı.
Şehmus EDİS / MARDİN (İGFA) – Artuklu Belediyesi, şehrin dar sokaklarında çöp toplamasında kullanılan eşeklerle ilgili sosyal medya platformları uzerinden başlatılan imza kampanyası üzerine açıklama yaptı. Hayvanseverlerin yıllardır kaldırılmasını istediği çöp toplama eşekleri ile ilgili belediyeden yapılan açıklamada eşeklerle çöp toplanmasına son verileceği mesajı verildi.
Açıklamanın tamamında şöyle denildi:
“Değerli Artuklu Halkları,
10 Mayıs 2024 Cuma günü bazı sosyal medya hesaplarının paylaşmasıyla etkileşim görmeye başlayan, “ Mardin’de Hayvanlara Eziyet Edilmesin Artık!” adlı imza kampanyasına karşılık açıklama yapma gereği duyulmuştur.
İmza kampanyasını değerli ve kıymetli buluyoruz ancak; bu kampanyanın başlama tarihi 14 Aralık 2021 olmasına rağmen göreve geleli henüz iki ay olmayan Eş Başkanlarımız için bazı sosyal medya hesaplarının hayvan hakları üzerinden yaptıkları paylaşımlar, bu değerli kampanyayı maalesef karalama kampanyasına dönüştürmektedir.
Artuklu İlçesi’nin taşından toprağına, insanından hayvanına her varlığı bizim emanetimizdir. Zaten projelerimiz arasında yer alan bu problemin çözümü için gerekli olan adımları atmaya devam ediyor, bu şehrin sorunlarını biliyor ve bunları çözmek için var gücümüzle çalışıyoruz.
Bu konu özelinde; ilk aşamada Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) Kurucu Başkanı Ahmet Kemal Şenpolat ve Yük Hayvanlarını Koruma ve Kurtarma Derneği Kurucu Başkanı Okan Oflaz ile gerçekleştirdiğimiz görüşmeler sonucunda; Artuklu’da sağlıklı bir çöp toplama sistemi oluşturabilmek ve yıllardır Eski Mardin sokaklarında çöp toplamak için personellerimizin en büyük yardımcısı olan canlarımız için gerekli çalışmalara en kısa sürede başlayacağımız konusunda anlaştık.
Bizlerle birlikte olmak ve çözüm aşamasında katkıda bulunmak isteyen değerli hayvanseverleri ve hayvan hakları savunucularımızı aramızda görmekten memnuniyet duyarız” şeklinde açıklamalarda bulundu.
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
Text
"İmam bir hekimdir ki dev��sıyla hastalarını dolaşır durur; yaralarına merhem sarar; gereken yaralanı dağlayıp yakar; bereleri onarır; hastalara ilâç sunar kör gönülleri, sağır kulakları, söylemez dilleri iyileştirir; sağlığa kavuşturur. Hikmet ışıklarıyla ışıklanmayan, karanlıkları aydınlatan bilgi yalımlarıyla tutuşup yalımlanmayan, otlayan dört ayaklı hayvanlara benzeyen, katı taşları kayaları andıran, gaflete düşmüş, hayrete uğramış kişileri ilâcıyla iyileştirmek için arar, bulur."
(Nehcül Belaga 108.Hutbe)
Gözyaşı evrensel bir işarettir. Antik dönemlerden beri, filozoflar ve bilim insanları ağlama eylemini, insanların duygusal ifade amacıyla kullandıkları ortak bir dilin parçası olarak açıklamaya çalışmışlardır.
Bilim insanları, 3 çeşit ağlama tipi tanımlıyor:
1-Gözleri nemli tutmak amacıyla akan ve göz pınarından aşağıya taşmayacak kadar salgılanan nemlendirici sıvı.
2-Gözümüze bir uyaran etkidiğinde (soğan, parmak, toz gibi) gözümüzün enfeksiyonlara karşı silah olarak salgıladığı refleksif gözyaşı.
3-Duygusal gözyaşları...
İlk ikisi hayvanlarda da var ancak pek çok hayvan türü acı duydukları zaman sızlanırlar veya ağlarlar. Bu sadece insana özgü bir olay değildir. Ancak duygusal anlamda gözyaşı döken tek türün insan olduğu düşünülüyor, bunun da sebebi son derece makul ve anlaşılır: Duygularla ilgili beyindeki bölgeleri en çok gelişmiş tür insan olduğundan, bazı tepkisel olguları da bu duygularıyla birlikte evrimleşen tek tür insan...
Buna binaen eğer ağlama eylemi, evrensel duygular dilinde tek anlamı olan bir jest olsaydı, bu anlam hiç şüphesiz keder olurdu.
Evrensel demişken; Mısırlı Edebiyatçı ve Bilim Adamı Abdurrahman Şerqâvî'nin "Hüseyin, din ve özgürlüğün timsali bir şehittir. Bu yüzdendir ki Hüseyin ile sadece Şialar değil, bilâkis tüm özgürlükçü dünya halkları bu eşsiz insanla iftihar etmelidirler." sözü Kerbela'nın evrenselliğinde kederin de sadece şiilere ait bir durum olmadığını ifade ediyor ki;O'nun ölümüne gözyaşı dökmek insan olmanın ölçütü...
Ancak Foucault'ya göre, Şiiliğin ölüme farklı bir yaklaşımı var:"Ölüm bir son değil, hayat tiyatrosunda başka bir perde olması."
Foucault,İranlı bir sosyologla yapmış olduğu hayali sohbette, bu dünya görüşünü özetler: "Sizin, siz Batılıların zihnini meşgul eden şey ölümdür. Ölümün sizi yaşamdan koparmasını beklersiniz ve o da size yaşamdan nasıl vazgeçileceğini öğretir. Bize gelince, biz ölülerimize özen gösteririz, çünkü onlar bizi hayata bağlar. Ellerimizi onlara uzatırız, bizi adaletin daimi yükümlülüklerine bağlasınlar diye. Bize doğrudan ve doğrunun muzaffer olması için girişilmesi gereken mücadeleden bahsederler."
Tıpkı bebeğin ilk ağlaması gibi;annenin doğum kanalından çıkan bebeğin oksijenle ilk tanışması sırasındaki acıdan ağlaması...
Anne, yavrudan uzaklaştıkça, bebek ağlayarak ve çığlık atarak yerini belli ediyor, anne kolaylıkla onu bulabiliyor.
Biz de hayata bağlanıyoruz; Adalet ve mücadelenin timsaline yakınlaşmak için...
Ve ölüme direniyoruz şehadet varken.
Çünkü Direnişin Pusulasıdır Huseyn!
2 notes
·
View notes
Text
Mirza Fetali Ahundov (1812-1878) Mirza Fetali Ahundov (1812-1878 )Modern Azerbaycan edebiyatının kurucusu ve Azerbaycan'ın ilk ateist aydını olan yazar ve filozof.
Mirza Fetali Ahundov Sözleri: (1812-1878)
Herkesin kendi sanatı vardır iksir. Mirza Fetali Ahundov
Dönmemek üzere gittikten sonra, bir daha geri gelmesin. Mirza Fetali Ahundov
Sen, güzel gelin, ah salkımsöğüt, ama bazen boşamaya layıksın. Mirza Fetali Ahundov
Bu nasıl tanrıdır ki? Bu acımasız ölüm hainleri onun yaratığı değil mi? Mirza Fetali Ahundov
Bahsettiğiniz Tanrı, hayal gücünüzde yapay olarak yaratılmış bir Tanrıdır. Mirza Fetali Ahundov
Halik bana böyle davranıyorsa, neden beni yarattı? Ben ondan hacan hayat mı istedim? Mirza Fetali Ahundov
Benim haIkımı reziI eden o baykuşIarı (moIIaIarı) Tabutum üstünde uIaşmaya koymayın. Mirza Fetali Ahundov
Kimi dar gözlü insanlar, cehennemin korkununun, insanı suç işlemekten alıkoymaya yaşıyor sanıyorlar. Mirza Fetali Ahundov
Ben ne gelme ne de gitme istencine sahibim, o halde bana geliş ve gidişimin amacının sorulması yersizdir. Mirza Fetali Ahundov
İslami dini evliyalarının sözünü dinlersek, bilim ve medeniyetin ışığından mahrum kalacağız; nasıl mahrum kaldık. Mirza Fetali Ahundov
Doğu halkları, Arap dininin ortaya çıkışı ve Asya'da güç kazanmaları ile bir kez ve herkes için tam özgürlüğü kaybettiler. Mirza Fetali Ahundov
Aklın kendisinin bir nedene ihtiyacı olmadığı kadar önemli olduğu gibi, evrenin de varlığında bir nedene ihtiyacı yoktur. Mirza Fetali Ahundov
Kanıt ve kanıtlara ihtiyaç duymayan veya kanıt ve kanıtlara sahip olmayan herhangi bir teori bir bilimdir ve inanç değildir. Mirza Fetali Ahundov
Bugün cehaleti içinde onun iyiliği ile deneyimleyebildiğiniz kişi için kendisiyle ilgili ve düşünmesini bana yönlendirmesini istiyorum. Mirza Fetali Ahundov
Ben insanlığı körlükten kurtarmak istiyorum. 60-70 yıllık ömrünü tam bir körlük içinde geçiren insanın, yaşamdan elde ettiği yarar ne? Mirza Fetali Ahundov
Dünyada Araplar kadar güzel masal uyduran, Farslar kadar bu masalı güzel anlatan, Türkler kadar bu masala inanan, ikinci bir millet yoktur. Mirza Fetali Ahundov
Eğer bir insan 60 ya da 70 yıl boyunca bir hayvan gibi körü körüne yaşarsa ve bu dünyadan kör olarak ayrılırsa, böyle bir yaşamın insan için ne gibi bir tadı vardır? Mirza Fetali Ahundov
Öyle görünüyor ki, dünya değişmeden, insan doğası dönüşüme uğramadan, ulusun var olan durumuna ve bileşimine karşın, bu dünyada insan eşitliği olanaksızdır. Mirza Fetali Ahundov
İran'ın tüm nüfusu, dünyada onlardan daha akıllı bir kabile olmadığına inanıyor. Bu nedenle, öbür dünya bilimine güveniyorlar ve diğer Bilimler işe yaramaz ve işe yaramaz. Mirza Fetali Ahundov
Tanrı ne zamana kadar uyuyordu ve sonra uyandığında, batıl inançların dünyasını kirlettiğini gördü ve o zaman peygamberleri ve Cennet kitaplarını göndermek ona geldi mi? Mirza Fetali Ahundov
Eğer ona ibadet etmezsek bizi yakalar, bizi kızdırır, kıyamet gününü geri getirir, ölçekleri ayarlar, bizi sayar, bizi cehenneme döker ve bizi acı içinde tutar, bize intikam alır, dinlenir. Mirza Fetali Ahundov
(-)Eğer hakikatte, tek bir ulusun ve eşsiz bir Yaratıcının varlığına inanırsak, o zaman bu halk ve yaratıcı şekilsizdir ve şüphesiz Peygamberin Kuran'da bize gösterdiği gibi Tanrı değildir. Mirza Fetali Ahundov
Dünyevi yaşamda, her şeyden önce bilgiye, bilgiden sonra özgürlüğe ve kurtuluştan sonra zenginliğe ihtiyacınız vardır, böylece hayatınızın beş gününü rahatça ve özgürce yaşayabilirsiniz. Mirza Fetali Ahundov
Sevgili kardeşim! Her dinin üç koşul içerdiğini bilmen gerekir: inanç, ibadet ve ahlâk. Her dinin başat amacı ahlâk koşuludur, diğer iki koşul ise âhlak koşulunun kazanılması için sadece araçtır. Mirza Fetali Ahundov
Ne özgün ne de çeviride benden hiç söz etmemenizi rica ediyorum sizden, çünkü bugünkü cehaleti içinde onun iyiliği için çabaladığımı henüz anlamayan kendi halkımın kin ve düşmanlığını bana yönelmesini istemiyorum. Mirza Fetali Ahundov
Musa, İsa, Muhammed'in dinlerinden önce, dünyada sayısız din vardı.Örneğin, paganizm, ateşperestlik, brahmanizm, Bu nedenle, insan aklının merak ediyor, neden Tanrı, yarattığı dünyalar, izin, bu üç dine bir dünyada hayatta kalmak için birkaç bin yıl önce oluşturdukları bu üç dinin doğru olarak kabul edilir? Mirza Fetali Ahundov
Öte yandan, din avcılarının raporlarına atıfta bulunarak, Musa'nın tur Dağı'na gittiğini, Yüce ile konuştuğunu ve çekirdeğini taşlara çarptığını ve çeşmelerin akmaya başladığını görüyoruz. Bu teorinin kanıtlara ve kanıtlara ihtiyacı vardır ve eğer kanıtları varsa, hiçbir kopya kesin olamaz; bu durumda, bu hipotezi bir bilim olarak düşünmemeliyiz, Mirza Fetali Ahundov
İslami dini evliyalarının sözünü dinlersek, bilim ve medeniyetin ışığından mahrum kalacağız; nasıl mahrum kaldık.Ve eğer Avrupalı bilim adamlarının ve filozofların sözlerini dinlemek ve bilim ve medeniyet çemberine girmek ve barbarlık, vahşilik ve cehalette asalet bulmak istiyorsak, o zaman dinimize ve cennetteki patronları görmek için özlem içinde beslediğimiz tatlı arzulara elveda! Mirza Fetali Ahundov
Ey, İran halkı! Eğer sen özgürlüğün tadını tatmış ve insan haklarından haberdar olsaydın, bugün içinde bulunduğun yüz kızartıcı bir kölelikten farksız durumuna razı olmazdın; ilerlemeye bilime yönelir, kendinde masonluğa yer verir, kulüpler kurar, mitingler düzenler, ulusal meclisini açar, güç ve düşünce birliğine götürecek her türlü aracı arar bulurdun ve sonunda kendini zorba yönetimin zulmünden kurtarırdın. Mirza Fetali Ahundov
İran'da, aptal bir eğitimcinin çocukları ayak tabanlarına sopalarla vurarak cezalandırmak için o lanetli falaka mekanizmasına sahip olmadığı hiçbir okul yoktur! Cahil bir anne ya da babanın çocuğunu okula verirken, öğretmene, hem de çocuğun yanında şu sözleri söylemesi daha da tuhaftır: "Öğretmen bey! Oğlumu okuması için sana emanet ediyorum, eti senin kemiği benim, nasıl gerekiyorsa öyle eğit onu." Öğretmen de genellikle şu yanıtı verir: "İçin rahat olsun, sopalarla falaka her zaman onun gözünün önünde olacak. Mirza Fetali Ahundov
Cehennem korkusundan dolayı halkın malları eline geçtiğinde yiyemeyen bir Müslüman var mı; kılsız bir çocukla karşılaştığında, ona vuramaz; ve fırsat ortaya çıktığında, toplumun kızına ve eşine tecavüz etmemeli mi?! Tüm hırsızlar, gezginler ve katiller, cahil insanların saflarından, yani cehenneme inanan insanlardan çıkarlar. Bilim adamlarından ve aydınlanmış insanlardan birinin hırsız, gezgin veya katil olduğunu fark ettiniz mi? Afrika'da insan cinsiyetinin küçük çocuklarını tutanlar acımasızca Hac peşinde koşup gerçekleştirdiler ve onları İslam ülkelerine hayvan olarak sattılar ve onları alan herkes cehenneme inanan insanlardı. Mirza Fetali Ahundov
Nereye bakarsan bak, her yanda bir düzensizlik görüyorsun; sağa bakıyorsun bir tüccar parasızlıktan iş yapamadan, sola bakıyorsun bir köylü tarımsal araçlardan yoksun bir halde oturuyor. Devletin geliri çok az, gümrüklerde ve diğer mali kuruluşlarda büyük bir karışıklık yaşanıyor. Çiftlik ve toprak sahibi varsıl kimseler ve genel olarak çiftlik sahibi din adamları gibi üst tabakadan insanlar çeşitli camilere ve türbelere bağışlarda bulunuyorlar, devlet hazinesine ise tek kuruş verdikleri yok; böylece bütün vergi yükü, acımasız tahsildarların vergi tutarlarını düzenli ödemeleri konusunda aşağılama biçiminde üzücü işkenceler yaşattıkları yoksul halkın sırtına yıkılıyor. Mirza Fetali Ahundov
Peygamber Mekke'de iken, henüz bir yardımcısı, destekçisi veya gücü yoktu. O zamanlar, Tanrımız sadece düşmanlarını veto etmekle yetindi. Peygamber Medine'ye taşındıktan sonra konumunu değiştirdi, burada birçok destekçisi ve Asistanı toplandı ve çalışmalarında ilerleme kaydedildi ve kendisi güç ve devletin sahibi oldu. Adaleti ve dürüstlüğü tamamen bir kenara koydu, kan dökülmesini, acımasızlığı başlattı, "Müşrikleri öldür! ayetini gönderdi. Siper işinden sonra, Cebrail aracılığıyla Peygamberin bani-Kureyş kabilesini kuşatmasını emretti. Peygamber onlara saldırdı, kalelerini ele geçirdi, mallarını ele geçirdi, eşlerini ve çocuklarını esir aldı. Adamlarını boynuna vurdu. Bu macera ile, evrenin Tanrı'sını nasıl adil sayabiliriz? Mirza Fetali Ahundov
youtube
…………………………. ╚►Tumblr: https://olumsuzsozler.tumblr.com/search/Mirza+Fetali+Ahundov ╚►Twitter: https://twitter.com/pusula1sozler ╚►Pinterest: https://tr.pinterest.com/szler/ ╚►Site Arşiv: https://pusulasozler.tr.gg/ ╚►Sözler Gif: https://i.ibb.co/R2LTbRy/Mirza-Fetali-Ahundov-S-zleri.gif …………………………#MirzaFetaliAhundovSözleri #ÖlümsüzSözler
2 notes
·
View notes
Text
» KELLE PAÇA
Prof. Dr. Canan Karatay' ın yazısı:
Bağışıklık sistemimizi güçlendirmek yani antikorların yapımını hızlandırmak için, beyaz kan hücrelerimizi çoğaltmak ve güçlü kılmak açısından, olmazsa olmaz ana besin maddelerinden başında doğal proteinler gelmektedir.
Gerek bütün beyaz kan hücrelerimiz yani lökositlerimiz, gerek kırmızı kan hücrelerimiz yani eritrositlerimiz ve immünite sağlayan tüm kan hücrelerimiz, enzim ve hormonlarımız protein ve peptidlerden oluşmaktadırlar.
Dünyamızın üzerinde proteinlerin yapılabilmesi, oluşması için, temel olan 20 TÜR ana amino asid bulunmaktadır. 20 tür aminoasidin bir çoğu birbirine benzerlik gösterir, birbirlerine benzeyen aminoasidler, özelliklerine göre, aile gibi bir grup içinde bulunurlar.
Pozitif yüklü olanlar, negatif yüklü olanlar, büyük olanlar, küçük olanlar gibi çeşitli aminoasitler arasında farklılıklar vardır. Farklı olan aminoasidler, aynı LEGO taşları gibi, değişik ve bir çok şekilde birleşerek, organizmada değişik ve çok özel fonksiyonları olan peptidleri ve proteinleri meydana getirirler.
20 tip aminoasidin bu şekilde birleşme ve bir araya gelmeleri sonucu olarak, insan organizmasında bulunan ortalama 6 milyon düzeyinde değişik tip peptid ve protein oluşur.
Doğal proteinlerin kaynağının başında SÜPER BESİNLER olarak adlandırdığımız serbest GEZEN TAVUK YUMURTASI ya da organik
yumurta ve tabii ki KELLE-PAÇA ve KEMİK SUYU gelmektedir.
KELLE-PAÇA ve KEMİK SUYU, yoğun kollajen, yani peptid ve proteinlerin ana maddesi olan temel aminoasitleri içermektedir.
SARS-CoV-2, COVİD-19 virüs grip infeksiyonuna karşı organizmayı dayanıklı ve güçlü kılan, güçlü antikorların yapımını çoğaltarak, BAĞIŞIKLIK VE HÜCRESEL BAĞIŞIKLIK sistemlerini, dayanma ve savaşma yeteneğini artıran işte bu gerçek besinlerdir.
Super besinler, temel 20 aminoasidi, peptidleri ve proteinleri vücudumuza sağlamakta ve bağışıklık sistemimizi güçlendirmektedir.
SARS-CoV-2, COVİD-19 virüsüne karşı etkili ve yeterli düzeyde antikorların oluşabilmesi için sağlıklı doğal proteinlerin organizmaya girmesi ya da organizmaya sağlanması, arz edilmesi gerekmektedir.
KELLE-PAÇA ve KEMİK SUYU yoğun oranda kollajen içerir.
Kollajen vücutta yapı taşı olan önemli temel bir proteindir.
Bir çok bilimsel çalışmada BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ ve HÜCRESEL İMMÜNİTEYİ sağladığı ve güçlendirdiği gösterilmiştir 1 2 3 .
KELLE-PAÇA ve KEMİK SUYU, en önemli ve temel bir protein olan, doğal kollajen içerir.
Kollajen insan ve hayvan vücudunda en yüksek oranda (% 30-40) bulunan temel bir proteindir.
Özellikle cildimizde bulunan kollajen oranı en yüksek oranda (%80) olarak bildirilmiştir 4 .
Kollajen, başta tüm kan hücrelerimiz olmak üzere, barsak hücrelerimiz, akciğer hücrelerimiz, kalp ve damar hücrelerimiz, gözümüz kulağımız, ve tüm sinir sistemi, kemik ve kıkırdak hücrelerimiz 5 , kaslarımız dahil tüm vücut hücrelerimiz için elzem olan temel aminoasid ve ana protein-peptid kaynağıdır 6 7 8 .
KELLE-PAÇA ve KEMİK SUYU (bone broth) aynı zamanda, temel peptid-protein kaynağı olmalarının yayında, doğal hayvansal yağlar, doğal mineral ve vitaminleri de içeren SÜPER BESİN kaynaklarıdır.
Kış aylarında korkmadan usanmadan rahatlıkla tüketilebilir.
Yüksek kolesterol fobisi gelişmiş olanlar da rahatlıkla tüketmelidirler, çünkü yediğimiz hiç bir hayvansal kaynaklı gıdanın KAN KOLESTEROLÜNÜ yükseltmediği bir çok bağımsız bilimsel çalışma sonucu kanıtlanmıştır.
Kış aylarında hayvansal yağ kaynağı olarak KELLE- PAÇA ve KEMİK SUYU tüketmenin önemli bir faydası daha vardır.
KELLE-PAÇA ve KEMİK SUYU tüketildiği zaman, BAĞIŞIKLIK VE HÜCRESEL İMMÜNİTEYİ sağlayan yağda eriyen 4 vitamin de aynı zamanda doğal olarak organizmaya girmektedir.
BAĞIŞIKLIK SİSTEMİMİ ve HÜCRESEL İMMÜNİTEMİZİN güçlenmesi ve kuvvetlenmesi için elzem olan bu vitaminler, A vitamini, D vitamini, E vitamini ve K vitaminleridir.
KELLE-PAÇA ve KEMİK SUYU tüketince kolesterol yükselmez mi?
Kolesterolünüz yüksek ise, SARS-CoV-2, COVİD-19 infeksiyonundan korkmamalısınız.
BAĞIŞIKLIK SİSTEMİMİ ve HÜCRESEL İMMÜNİTEMİZİN anahtarı olan antikorların güçlü, yeterli ve etkili olabilmesinde hücre zarlarının temel direklerini oluşturan kolesterolün rolü son derece önemlidir 9 10 11 12 .
Kan kolesterolü düşük olan SARS-CoV-2, COVİD-19 hastalarının, SARS-CoV-2, COVİD-19 grip infeksyonunu ve sitokin fırtınasını ve sepsis komplikasyonlarını çok ağır geçirdikleri gösterilmiştir 13 14 15 16 17 .
Uzun lafın kısası yüksek kolesterol her türlü infeksiyonlara karşı koruyucudur.
Düşük kolesterol düzeylerinin, her türlü infeksiyon hastalığı için büyük risk oluşturduğu bildirilmiştir.
STATİN denilen, kolesterol düşürücü ilaçların, SARS-CoV-2, COVİD-19 virüsünün hücrelerin içine girmesini sağlayan akciğerlerde bulunan ACE2 reseptörlerinin sayısını artırdığı bilinmektedir 18 19 .
Doğal ve yoğun kollajen 20 21 22 içeren Kelle-Paça ve kemik suyu, Anadolumuzda asırlardan beri, sıhhatli dinç bir vücut için
tüketilmekte olan kadim bir enerji ve şifa kaynağıdır.
Uzun süre tok tutan, mide ve barsak rahatsızlıklarını ve kabızlığı önleyen ana bir besindir.
Açıkladığım tüm nedenlerden dolayı, senelerden beri eski dünya ve yeni dünya halkları tarafından da yaygın olarak kullanılmaktadır.
Doğal ve yoğun kollajen kaynağı olan KELLE PAÇA 23 24 25 , Japonya’da KELLE PAÇA, olarak içilmektedir.
Aynı zamanda doğal ve yoğun kollajen kaynağı oldukları için, İngilterede, sığır kuyruğu çorbası (OXtail soup) ABD’de tavuk suyu çorbası (chiken soup), ve KEMİK SUYU (bone broth) olarak senelerden beri içilmekte , yemeklere katılmaktadır.
Özellikle kış aylarında nezle grip olan , ağır yemek tüketemeyen ateşli hastalara şifa sağlama amacıyla sık sık içirilmektedir.
Kaynaklar:
1 Thomas A H, et al. Collgen fragments modulate innate immunity. April 2007. Experimenttal Biology
and Medicine 232(3): 406-11.
2 Postelthwaite AE, Kang AH. Collagen- and collagen peptide-induced chemotaxis of human blood
monocytes. J Exp Med 143:1299–1307, 1976.
3 Fields GB. A model for interstitial collagen catabolism by mammalian collagenases. J Theor Biol
153:585–602, 1991.
4 Hall, DA (ed) (1964) Internetional Review of Connective Tissue Reseaech, Vol2, F. Verzar, Aging of
the Collagen Fiber, Academic Press, New York, p. 244.
5 2. Elsaid KA, et al. Detection of collagen type II and proteoglycans in the synovial fluids of patients
diagnosed with noninfectious knee joint synovitis indicates early damage to the articular cartilage
matrix. Osteoarthr Cartil 11:673–680, 2003.
6 https://www.ncbi.nlm.nih.gov/books/
7 https://onlinelibrary.wiley.com/
8 https://www.healthline.com/
9 Chien JY, et al.. Low serum level of high-density lipoprotein cholesterol is a poor prognostic factor
for severe sepsis. Crit Care Med. 2005; 33:1688–1693.
10 Gruber M, et al.. Prognostic impact of plasma lipids in patients with lower respiratory tract infections
- an observational study. Swiss medical weekly. 2009;139:166–172
11 Lekkou A, et al. Serum lipid profile, cytokine production, and clinical outcome in patients with
severe sepsis. J Crit Care. 2014; 29:723–727.
12 Chien YF, et al.. Decreased serum level of lipoprotein cholesterol is a poor prognostic factor for
patients with severe community-acquired pneumonia that required intensive care unit admission. J Crit
Care. 2015;30:506–510
13 Kenneth R F, et al. Lipid and Lipoprotein Levels in Patients With Covid 19 Infections.
Endotext(ınternet). South Dartmouth (MA): MDText.com, Inc.;2000. Nov 2020.
14 Cirstea M, et al.. Decreased high-density lipoprotein cholesterol level is an early prognostic marker
for organ dysfunction and death in patients with suspected sepsis. J Crit Care. 2017; 38:289–294
15 Hu X, et al. Declined serum high density lipoprotein cholesterol is associated with the severity of
COVID-19 infection. Clin Chim Acta. 2020;510:105–110
16 Wei X, et al. Hypolipidemia is associated with the severity of COVID-19. J Clin Lipidol. 2020;
14:297–304.
17 Fan J, et al. Letter to the Editor: Low-density lipoprotein is a potential predictor of poor prognosis in
patients with coronavirus disease 2019. Metabolism 2020; 107:154243.
18 Yong-Hong Li, et al. Effects of rosuvastatin on expression of angiotensin-converting enzyme 2
(ACE2), vascular ballon injury in rats. J Geriatr Cardiol. 2013 Jun; 10(2): 151-158.
19 Bourgonje AR, et al. Angiotensin-converting enzyme 2 (ACE2), SARS-COV-2 and pathophysiology
of coronavirus disease 2019 (COVID-19).J Pathol. 2020 Jul; 251(3):228-248.
20 https://www.karger.com/
21 http://www.scielo.br/
22 https://www.ncbi.nlm.nih.gov/
23 https://foodinsight.org/
24 https://www.medicalnewstoday.com/
25 https://www.livescience.com/collagen.html
3 notes
·
View notes
Text
Merhaba çok degerli sevgili Tumblr ahalisi
Dün elimde olmayan sebeplerden ötürü hiç beklemediğim bir anda Tumblr'a giriş yapamadım ne yazık ki. Bugün uzun ugraslar ve cabalar sonucu hesabımı zor kurtardım diyebilirim ve tekrar bu hesaptayım bilginize...
#gazelle#animal#animals#pics#art#landscape#scenery#nature#travel#amazing#aesthetic#beautiful photo#traveling#ceylan#geyik#hayvan sevgisi#hayvan halkları
141 notes
·
View notes
Text
Raflardaki kitapları inceleyen yaşlı bir bey Taylan’a dönüp “bunlarla mı zehirliyorsunuz gençleri?” dedi elindeki “Komünist Manifesto”yu göstererek. “Anlayamadım!” dedi Taylan. Sonra düşündü biraz, adamın elindeki kitaba baktı ve gülümsedi. Gülümsemesine kızan adam:
“Anladınız bence, bu kitapları satarak insanları zehirliyorsunuz, yoldan çıkartıyorsunuz, asi, dinsiz ve vatan haini tipler yaratıyorsunuz!”
“Kitaplar insanları zehirlemez beyefendi, yol gösterir, o yollar zehirli değil, güneşli ve manzaralıdır, ufku açar, hayal gücünü çalıştırır, doğru seçimler yapmasını sağlar ama okumayanlar zehirlenir, hem de neyden zehirlendiklerini bile bilmezler.”
“Süslü laflarla örtemezsiniz gerçeğin üstünü. Bizim değerlerimiz var, bayrak ve vatan sevgimiz var, ne anlatıyor bu kitap Taylan Bey?”
“Süslü laflar değil bunlar. Ayrıca bayrak ve vatan sevgisinin içini bilinçle dolduramazsanız o sevgi havada kalır. Elbette ki vatanı seviyoruz, bayrağı da seviyoruz ama bu vatan ve bayrak sevgisi, halk, emekçi, işçi, memur, kadın ve çocuk sevgisiyle bütünleşmediği ve desteklenmediği sürece içi boştur. Bilim, hak, adalet, insan hakları, doğa sevgisi, hayvan sevgisi ile aynı potada buluşmadığı sürece içi boştur. Barış ve halkların kardeşliği ile aynı güzergâhta olmadığı sürece içi boştur. Hırsızlığa, haksızlığa ve hukuksuzluğa karşı durmadığı sürece içi boştur vatan sevgisinin. Vatan sevgisi vatanın içindeki bütün insanları, bütün halkları sevmekle başlar… Ayrıca elinizdeki kitabı okumadığınız halde onun zehirli olduğunu söylemeniz doğru bir şey değil. Her çeşit kitap var burada. Herkes her tür kitabı okuyabilir.”
-Metin Akdeniz, Dramatik Buluntular (Yeni dosyadan)
15 notes
·
View notes
Text
Bölüm 1 Yıl 2047
Dünya gezegeni, son yüz yılda atmosferinde artan karbondioksit gazının yarattığı sera etkisi yüzünden öngörülenin çok üzerinde, ortalama 4 derece ısınmış, bu kontrolsüz artan gezegen ısısı yüzey toprağının ve denizlerin ortalama sıcaklığını da kaçınılmaz olarak artırmış ve buna bağlı olarak deniz suları karbondioksiti bünyesinde tutma özelliğini azaltmış, denizde ve toprakta çürümüş organizmaların içerisinde hapsolmuş karbondioksit ve metan gazı serbest kalmaya başlamıştı. Bu da artık geri dönüşü olmayan sera etkisini artırarak gezegen ısısının yaşamsal seviyeleri aşmasına sebep olmuştu.
Bir diğer tehlike olan ve ısınmanın sonucu olarak atmosferde artan Metan gazı seviyeleri dünya atmosferinde elektrik yüklü su buharları ve bulutlar ile birleşip korkunç patlamalara yol açıyordu ve bu dehşet verici metan patlamalarının sıklığı gittikçe artıyordu. Havadaki yoğun metan gazı bir zamanlar ulaşımın temel aracı olan uçaklar için de artık yüksek düzeyde tehlike arz ediyordu. Gelinen noktada patlamalı ya da jet motorlu uçaklar gökyüzünde uçamıyor karalarda petrol bazlı yakıtlarla seyahat etmek tehlikeli hir hal almıştı.
Denizlerdeki hayat, radyoaktif kirlenme, yoğunlaşan sülfür ve deniz dibi metan gazı patlamaları ve metanla sülfürün canlılar üzerindeki zehirleyici etkisi yüzünden neredeyse yok olmuştu. Deniz memelileri, balık türlerinin yüzde doksan beşi, yumuşakçalar, böcekler, yosun türlerinin büyük çoğunluğu, bakteri ve planktonların çoğu ile deniz kuşları ve göçmen kuşlar yok çoktan olmuştu bile. Kalan nispeten dayanıklı türler de kuzeydeki bazı iç denizlerde hayatta kalmak için mücadele veriyorlar, onlar da insanların avcılığı yüzünden yok oluyorlardı.
Yok olan deniz bitkileri ve planktonlar yüzünden denizlerin ve atmosferin oksijen seviyesi alarm verici derecede azalmaya başlamıştı.
Gezegenin yükselen ısısı atmosfer tabakasının genleşip yoğunluğunun azalmasına, azalan yoğunlukla normalden fazla genişlemesine ve güneş rüzgarları ile kütlesini kaybetmeye başlamıştı. Atmosferin uzay fırtınaları ile İlk kaybetmeye başladığı gaz ise azot, karbondioksit ve ozon olmuştu. Yoğunluğunu kaybeden atmosferin rengi maviden Mora doğru kaymıştı.
Okyanuslarda ve karada toplu hayvan ölümlerinin yol açtığı toplu çürüme gezegenin kokusunu korkunç bir şekilde değiştirmişti. Okyanusları kaplayan leşçil bakteriler içeriklerindeki yoğun demir molekülü yüzünden denizlerin mavisini pas rengine dönüştürmüştü. Dünyaya düşen yoğun tahriş edici uv ışık hüzmeleri yaşamaya devam eden tüm canlılardaki kanserleri ve mutasyonları artırmış, karbondioksit yoğun zamanlarda büyüyen büyük yapraklı ağaçları kavurmuş ve çam ormanlarının neredeyse hepsini yakmıştı. Pek az ağaç ve bitki türü kalmıştı dünya yüzeyinde.
Son yıllarda devam eden ve Bilim adamlarının kuzey yarım kürede öngördüğü 100 yıllık buzul çağı sadece 4 sene sürmüş ve tüm gezegende kuraklık baş göstermişti. Kuraklığın yol açtığı enerji, gıda ve su sorunu önü alınamaz biçimde dünyayı ele geçirmiş, özellikle eski dünyada savaşlara sebep oluyordu. İnsanların temiz su kaynakları tükenme noktasına gelmiş ve tarımsal üretim yok olmuş gıda krizi tüm insanları tüm yıkıcılığı ile kasıp kavuruyor savaşları daha da ölümcül kılıyordu. Tüm dünya ülkeleri kuzeye doğru taşınıyor, insanlar birbirini öldürüyor, Amerika ve Çin gibi ülkeler korkunç kıyımlarla kuzeydeki ülkeleri işgal ediyordu.
Kutuplardaki buzulların erimesi deniz seviyelerini fazla yükseltmişti. Kıyı kentleri ve Hollanda gibi deniz seviyesinin altındaki ülkeler yükselen deniz seviyesi yüzünden yok olmuş, bir sürü küçük ve zayıf ülkeler de savaşlar sebebiyle ortadan kalkmıştı. Dünya nüfusu son on yıldaki savaşlar yüzünden neredeyse yarı yarıya azalmıştı. dünyadaki nükleer santrallerin neredeyse dörtte üçü yükselen deniz sularının altında kalmış, hemen hepsinin nükleer çekirdeği kontrolden çıkmış ve önü alınamayan nükleer felaketlere sebep olmuştu. Akdeniz ve daha birçok iç deniz nükleer patlamalar ve radyasyon sızıntıları yüzünden tamamen ölü denizler haline gelmişti. Gemilerin ve deniz ulaşım araçlarının çoğu nükleer felaketler yüzünden kullanılamaz hale gelmişti. Binlerce nükleer silah da patlamaya hazır bir şekilde yükselen denizlerin altındaki depolarda kalmıştı.
Nükleer santrallerin ortadan kalkması, yağışların neredeyse tamamen ortadan kalması ve kuraklık, rüzgarların kontrolsüzce ve çok şiddetli kasırga şeklide esmesi ve gökyüzünü kaplayan su buharı insanlar için çok ciddi bir enerji sorununa da yol açtı. Artık neredeyse hiçbir santral elektrik üretemez bir hale gelmişti. Kimsenin elektriği yoktu. Kimsenin temiz suyu yoktu, kimsenin iletişimi ve istediği yere ulaşımı neredeyse yoktu.
Tüm bu felaketler, Ortadoğu'da 2010 yılında başlayan ve temel sebebi küresel ısınmadan kaynaklı kuraklık sebebiyle başlayan bölgesel isyanlar, iç savaşlar ve yoğunluğu azaltılmış dünya savaşını da dahil edersek toplamda 37 sene içerisinde, öngörülenden kat be kat hızlı gerçekleşmişti.
İnsanlık gezegen üzerindeki neredeyse tüm kontrolünü, büyük ve küçük tüm eski nesil devletler de halkları üzerindeki otoritelerini kaybetmeye başlamışlardı. Güvenliği sağlayamayan ve vergi toplayamayan devletler bir bir çöküyorlar ve gezegendeki kaosun boyutunu katlayarak artiriyorlardı. Türkiye gibi uzun güçlü ve köklü devlet geleneği olan ve durumun ciddiyetini kaçınılmaz olarak anlayan ve son yirmi yılda devlet düzenini otoritelikten kuvvacı ruhla gönüllülük ve kaynakların adil paylaşımı üzerine yeniden kurmuş, ve gelecek için köklü planlar yapan az sayıda ülke köklü planlamalarla hayatta kalmaya çalışıyordu.
Türkiye o az sayıda ülkeden birisiydi.
Dünyadan sır gibi saklanan Merih Projesi de bu yeni yönetim anlayışının ulusu kurtarma projesi ve ikinci bir kurtuluş savaşıydı.
0 notes
Text
Deri halılar
Bir odayı sıcak, konforlu ve zarif yapmanın en iyi yolu, iç mekanda kürk kullanmaktır. Antik çağda, kuzey enlem halkları evlerine hayvan derileri koyarlar ve bu şekilde kolayca aşırı soğuğa maruz kalırlardı. Günümüzde birçok iç mimar, zarif ve sıradışı bir iç mekan yaratmak için doğal ve suni kürkten yapılmış deri şeklindeki halıları memnuniyetle kullanıyor. Hayvan derisi şeklindeki halılar:…
View On WordPress
0 notes
Photo
Şamanlık geçmişte Türk halkları arasında genel bir yaygınlık gösterir. Bu yüzden Bizans tarihçisi Menandros Türklerdeki Şamanlar üzerine bilgiler verir. Tarihçi Malala, Hun ( Bulgar) Beyi Grod'un Hıristiyanlığa geçişini anlatırken, esriyip beyi öldüren seçkin bir din adamı sınıfından sözeder. Kesin delil bulunmamakla birlikte, eski Bulgarlar da Şamanlığı biliyordu. Kremon Piskoposu Liudprad şunu saptar: Simeon oğlu Bayan sihirbazlığı öylesine ileri götürmüştü ki, insan iken anında kurt ya da başka bir hayvan kılığına girebilir. Kimi insanların kurt kılığına girebilme inancı ile eski ve orta zamanlarda Germenler, Slavlar, Letonlar, Estonlar ve bugün bile Balkanlarda karşılaşılmaktadır. https://www.instagram.com/p/CJV7wtljdDw/?igshid=1wlkw4lui0i6n
0 notes