Tumgik
#hatice erbaş
afili-filintalar · 2 years
Text
Babanız içerde şiir yazıyor diye çocuklarımı sessiz ağlattım ben.
1 note · View note
endergelisenataklar · 2 years
Text
Tumblr media
şükrü erbaş'ın eşi hatice erbaş. uzun baktım.
110 notes · View notes
aysimannsblog · 2 years
Text
1 KİMLİKSİZ ŞAHIS 25
2 DİLARA ERBAŞ 23
3 HAMO COŞKUN 80
4 KİMLİKSİZ ŞAHIS 15
5 AHMET KAYA 31
6 FİLİZ KARACA 10
7 ZEYNEL YUMUŞAK 49
8 KİMLİKSİZ ŞAHIS 50
9 KÜBRA TURAN 32
10 YASEMİN REABER 36
11 MASAL ????* 3
12 MEHMET ALİ ??? 5
13 ESİN ŞAHİN 40
14 SİNAN SERKAN ASLAN 49
15 KEZBAN AKKOÇ 47
16 ABDULLAH YOLDAŞ 47
17 SALİH KAYA 37
18 SEVGÜL ÇALIŞ 37
19 ORHUN TAŞ 23
20 HACER ÇİFTÇİ 29
21 CANSU ÇAKILKAYA 29
22 PELİN KIZIL 35
23 AHMET YASİN SÜZEN 17
24 SEMİH OLGUN 13
25 KİMLİKSİZ ŞAHIS 14
26 BARAN KILIÇ 30
27 İBRAHİM OLUR 48
28 ALİ ZEBADİ 2
29 BAŞAK KAYA 31
30 HATİCE TÜM SAVAŞ 38
31 KİMLİKSİZ ŞAHIS 6
32 ABDULHEKİM BALBAY 24
33 ABDURRAHMAN ERTÜR 24
34 NİLSU CEREN ERDEM 8
35 DEFNE ELİF BAYKARA 10
36 İBRAHİM EFE ALTAN 6
37 ÖMER TOPRAK 6
38 ZİN RATA 9
39 SEVGİ KAMIŞLI 47
40 FURKAN KUŞLU 21
41 IRMAK KESKİN 14
42 EREN ATALAY 17
43 MEHMET GÜNAY 55
44 NEVZİYE AKUZUN 50
45 FATMA KARAKUŞ 42
46 ZEYNEP ZEYTİN 39
47 HÜSEYİN ABAKAY 54
48 İSA ÖZTÜRK 18
49 HATİCE KARADUT 54
50 MURAT ALTINSOY 40
51 SERPİL CAN 50
52 RABİA NAZARİ 50
53 BARIŞ YAPICI 24
54 MEHMET NURİ 28
55 FATMA DURMUŞ 45
56 ÖMER FARUK ALİOĞLU 31
57 SEMRA ÇURUM 26
58 YUSUF ASAF AYAZ 31
59 RABA ZABADİ 24
60 HÜLYA YILMAZ 16
61 BAHATTİN GÖRMEZ 49
62 USEMA EL SUVEYT 11
63 TUĞBA BİLGİÇ 16
64 BEDİRE ÇORAK 70
65 HACI MEHMET ODUNCU 49
66 İMAM HÜSEYİN KAMIŞLI 50
67 HAMDAN ÖZELCİ 43
68 SAFİYE AYAZ 50
69 İLKER ÜMİT UYGUN 20
70 SEMİH VERTEMİR 9
71 AYŞEGÜL ÖNCEBE 14
72 EROL ULAŞ 41
73 KİMLİKSİZ ŞAHIS 9
74 ALİ ABDULLAH ZABADİ 28
75 ZEYNEP GÖRMEZ 20
76 EFENDİ DEMİR 49
77 SERKAN TAŞTAŞ 43
78 AYNUR ÖZGE GÜLSÜM 18
79 MEHMET MUSTAFA KETENCİ 54
80 ÖMER FARUK EDİZ 19
81 GÜLŞEN DEDE 62
82 HAVŞAN BAŞA 13
83 MERT GAZİ İZEL 16
84 GÖNÜL KARAKAYA 36
85 HİKMET TAŞKIN 58
86 PERİHAN TUNÇ 33
87 DÜRDANE ARSLAN 34
88 KEVSER ŞİMİR 29
89 RABİA BİLGİÇ 24
Dünden bugüne uçak ambulans ile Ankara’ya getirilen hastalar
Burda grubu olan arkadaşlar da kendi gruplarina iletsin belki listede tanıdığı olan çıkar
46 notes · View notes
veronikaolmekistiyoo · 7 months
Text
Şükrü erbaş en guzel şiirlerini Hatice öldükten sonra yazmışti
5 notes · View notes
aynodndr · 2 years
Text
Ambulans veya uçakla Ankara'ya götürülen hastalar belki tanıdığı olan vardır
Yaşadığını ve kurtarıldığını öğrenir
1 KİMLİKSİZ ŞAHIS 25
2 DİLARA ERBAŞ 23
3 HAMO COŞKUN 80
4 KİMLİKSİZ ŞAHIS 15
5 AHMET KAYA 31
6 FİLİZ KARACA 10
7 ZEYNEL YUMUŞAK 49
8 KİMLİKSİZ ŞAHIS 50
9 KÜBRA TURAN 32
10 YASEMİN REABER 36
11 MASAL ????* 3
12 MEHMET ALİ ??? 5
13 ESİN ŞAHİN 40
14 SİNAN SERKAN ASLAN 49
15 KEZBAN AKKOÇ 47
16 ABDULLAH YOLDAŞ 47
17 SALİH KAYA 37
18 SEVGÜL ÇALIŞ 37
19 ORHUN TAŞ 23
20 HACER ÇİFTÇİ 29
21 CANSU ÇAKILKAYA 29
22 PELİN KIZIL 35
23 AHMET YASİN SÜZEN 17
24 SEMİH OLGUN 13
25 KİMLİKSİZ ŞAHIS 14
26 BARAN KILIÇ 30
27 İBRAHİM OLUR 48
28 ALİ ZEBADİ 2
29 BAŞAK KAYA 31
30 HATİCE TÜM SAVAŞ 38
31 KİMLİKSİZ ŞAHIS 6
32 ABDULHEKİM BALBAY 24
33 ABDURRAHMAN ERTÜR 24
34 NİLSU CEREN ERDEM 8
35 DEFNE ELİF BAYKARA 10
36 İBRAHİM EFE ALTAN 6
37 ÖMER TOPRAK 6
38 ZİN RATA 9
39 SEVGİ KAMIŞLI 47
40 FURKAN KUŞLU 21
41 IRMAK KESKİN 14
42 EREN ATALAY 17
43 MEHMET GÜNAY 55
44 NEVZİYE AKUZUN 50
45 FATMA KARAKUŞ 42
46 ZEYNEP ZEYTİN 39
47 HÜSEYİN ABAKAY 54
48 İSA ÖZTÜRK 18
49 HATİCE KARADUT 54
50 MURAT ALTINSOY 40
51 SERPİL CAN 50
52 RABİA NAZARİ 50
53 BARIŞ YAPICI 24
54 MEHMET NURİ 28
55 FATMA DURMUŞ 45
56 ÖMER FARUK ALİOĞLU 31
57 SEMRA ÇURUM 26
58 YUSUF ASAF AYAZ 31
59 RABA ZABADİ 24
60 HÜLYA YILMAZ 16
61 BAHATTİN GÖRMEZ 49
62 USEMA EL SUVEYT 11
63 TUĞBA BİLGİÇ 16
64 BEDİRE ÇORAK 70
65 HACI MEHMET ODUNCU 49
66 İMAM HÜSEYİN KAMIŞLI 50
67 HAMDAN ÖZELCİ 43
68 SAFİYE AYAZ 50
69 İLKER ÜMİT UYGUN 20
70 SEMİH VERTEMİR 9
71 AYŞEGÜL ÖNCEBE 14
72 EROL ULAŞ 41
73 KİMLİKSİZ ŞAHIS 9
74 ALİ ABDULLAH ZABADİ 28
75 ZEYNEP GÖRMEZ 20
76 EFENDİ DEMİR 49
77 SERKAN TAŞTAŞ 43
78 AYNUR ÖZGE GÜLSÜM 18
79 MEHMET MUSTAFA KETENCİ 54
80 ÖMER FARUK EDİZ 19
81 GÜLŞEN DEDE 62
82 HAVŞAN BAŞA 13
83 MERT GAZİ İZEL 16
84 GÖNÜL KARAKAYA 36
85 HİKMET TAŞKIN 58
86 PERİHAN TUNÇ 33
87 DÜRDANE ARSLAN 34
88 KEVSER ŞİMİR 29
89 RABİA BİLGİÇ 24
ARKADAŞLAR LÜTFEN PAYLAŞALIM BELKİ BİR TANIYAN ÇIKAR...!!!
5 notes · View notes
pazaryerigundem · 3 months
Text
Diyanet'ten Gaziantep'te iki ayrı açılış
https://pazaryerigundem.com/haber/182736/diyanetten-gaziantepte-iki-ayri-acilis/
Diyanet'ten Gaziantep'te iki ayrı açılış
Tumblr media
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, ülke genelinde şu ana kadar 1,5 milyona yakın mezun verdiklerini belirterek, sadece 2024 yılında 250 bin çocuğa 4-6 yaş Kur’an kurslarında sevgiyi, saygıyı öğretmeye çalıştıklarını söyledi.
GAZİANTEP (İGFA) – Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Gaziantep’te Türkiye Diyanet Vakfı 29 Mayıs Okulları Güzide Abdulkadir Erturhan Anaokulu ile Hatice Selma-Asım Kökoğlu Aile ve Dini Rehberlik Merkezi’nin açılışlarını gerçekleştirdi.
Başkan Erbaş, 4-6 yaş Kur’an kursları sayısının gittikçe arttığına işaret ederek, ülke genelinde 1,5 milyona yakın mezun verdiklerini kaydetti. “Sadece 2024 yılında 250 bin çocuğumuza 4-6 yaş Kur’an kurslarında sevgiyi, saygıyı öğretmeye çalıştık” diyen Başkan Erbaş, “Vatan, devlet, millet nedir? Anne, baba, aile, bayrak, ezan nedir, onları öğretmeye çalıştık. Çocuklarımıza adeta eğlenerek, oynayarak vermiş olduğumuz o ünite konularında bunları öğretiyoruz. Gençlik merkezlerimizin sayısı gittikçe artıyor. Üniversitelerimizde gençlik merkezleri kuruyoruz. Türkiye Diyanet Vakfı kitap kahve merkezlerini kuruyoruz, kitap evleri kuruyoruz. Toplum olarak daha huzurlu olalım, daha sağlıklı olalım diye yapıyoruz bunları” diye konuştu.
Tumblr media
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, daha sonra Türkiye Diyanet Vakfı 29 Mayıs Okulları Güzide Abdulkadir Erturhan Anaokulu ve İlkokulu’nun açılış törenindeki konuşmasında da, “Sizin en hayırlınız Kur’an’ı öğrenenleriniz ve öğretenlerinizdir” Hadis-i Şerifi’ni anımsatarak, açılışını yapacakları okulda, başta Kur’an-ı Kerim olmak üzere diğer derslerde çocukların öğretmenlerin rehberliğinde eğitim alacaklarını dile getirdi.
Daha sonra açılış kurdelesini kesen Başkan Erbaş, beraberindekilerle okulu gezerek, yetkililerden bilgi aldı.
Açılışa, Gaziantep Valisi Kemal Çeber, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Türkiye Diyanet Vakfı Genel Müdürü İzani Turan, İl Müftüsü Dr. Hüseyin Hazırlar ve çok sayıda davetli katıldı.
Tumblr media
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
Text
1 KİMLİKSİZ ŞAHIS 25 2 DİLARA ERBAŞ 23 3 HAMO COŞKUN 80 4 KİMLİKSİZ ŞAHIS 15 5 AHMET KAYA 31 6 FİLİZ KARACA 10 7 ZEYNEL YUMUŞAK 49 8 KİMLİKSİZ ŞAHIS 50 9 KÜBRA TURAN 32 10 YASEMİN REABER 36 11 MASAL ????* 3 12 MEHMET ALİ ??? 5 13 ESİN ŞAHİN 40 14 SİNAN SERKAN ASLAN 49 15 KEZBAN AKKOÇ 47 16 ABDULLAH YOLDAŞ 47 17 SALİH KAYA 37 18 SEVGÜL ÇALIŞ 37 19 ORHUN TAŞ 23 20 HACER ÇİFTÇİ 29 21 CANSU ÇAKILKAYA 29 22 PELİN KIZIL 35 23 AHMET YASİN SÜZEN 17 24 SEMİH OLGUN 13 25 KİMLİKSİZ ŞAHIS 14 26 BARAN KILIÇ 30 27 İBRAHİM OLUR 48 28 ALİ ZEBADİ 2 29 BAŞAK KAYA 31 30 HATİCE TÜM SAVAŞ 38 31 KİMLİKSİZ ŞAHIS 6 32 ABDULHEKİM BALBAY 24 33 ABDURRAHMAN ERTÜR 24 34 NİLSU CEREN ERDEM 8 35 DEFNE ELİF BAYKARA 10 36 İBRAHİM EFE ALTAN 6 37 ÖMER TOPRAK 6 38 ZİN RATA 9 39 SEVGİ KAMIŞLI 47 40 FURKAN KUŞLU 21 41 IRMAK KESKİN 14 42 EREN ATALAY 17 43 MEHMET GÜNAY 55 44 NEVZİYE AKUZUN 50 45 FATMA KARAKUŞ 42 46 ZEYNEP ZEYTİN 39 47 HÜSEYİN ABAKAY 54 48 İSA ÖZTÜRK  18 49 HATİCE KARADUT 54 50 MURAT ALTINSOY 40 51 SERPİL CAN 50 52 RABİA NAZARİ 50 53 BARIŞ YAPICI 24 54 MEHMET NURİ 28 55 FATMA DURMUŞ 45 56 ÖMER FARUK ALİOĞLU 31 57 SEMRA ÇURUM 26 58 YUSUF ASAF AYAZ 31 59 RABA ZABADİ 24 60 HÜLYA YILMAZ 16 61 BAHATTİN GÖRMEZ 49 62 USEMA EL SUVEYT 11 63 TUĞBA BİLGİÇ 16 64 BEDİRE ÇORAK 70 65 HACI MEHMET ODUNCU 49 66 İMAM HÜSEYİN KAMIŞLI 50 67 HAMDAN ÖZELCİ 43 68 SAFİYE AYAZ 50 69 İLKER ÜMİT UYGUN 20 70 SEMİH VERTEMİR 9 71 AYŞEGÜL ÖNCEBE 14 72 EROL ULAŞ 41 73 KİMLİKSİZ ŞAHIS 9 74 ALİ ABDULLAH ZABADİ 28 75 ZEYNEP GÖRMEZ 20 76 EFENDİ DEMİR 49 77 SERKAN TAŞTAŞ 43 78 AYNUR ÖZGE GÜLSÜM 18 79 MEHMET MUSTAFA KETENCİ 54 80 ÖMER FARUK EDİZ 19 81 GÜLŞEN DEDE 62 82 HAVŞAN BAŞA 13 83 MERT GAZİ İZEL 16 84 GÖNÜL KARAKAYA 36 85 HİKMET TAŞKIN 58 86 PERİHAN TUNÇ 33 87 DÜRDANE ARSLAN 34 88  KEVSER ŞİMİR 29 89  RABİA BİLGİÇ 24
Doğruluğunu bilmiyorum
Dünden bugüne uçak ambulans ile ANKARAYA getirilen hastalar Burda hesabı olan arkadaşlar da kendi hesabından iletsin belki listede tanıdığı olan çıkar
1 note · View note
deliklicinar · 2 years
Text
En ünlü yazarlar Denizli Kitap Fuarı’nda okurlarıyla buluştu
Tumblr media
Denizli Büyükşehir Belediyesinin bu yıl 5’ncisini düzenlediği kitap fuarı Türkiye’nin en ünlü yazarlarını ağırlamaya devam ediyor. Onbinlerce vatandaşın ziyaret ettiği fuardaki yoğun kalabalıktan büyük bir memnuniyet duyan yazarlar güzel organizasyon için Büyükşehir Belediyesine teşekkür etti.   Denizli Büyükşehir Belediyesinin bu yıl beşincisini düzenlediği Ege’nin en büyük kitap fuarı Türkiye’nin en ünlü yazarlarını ağırlamayı sürdürüyor. Her gün onlarca farklı yazarın imza günleri ve söyleşi düzenlediği fuara katılan Nurullah Genç, Şükrü Erbaş, Türker Akıncı, Mete Yarar, Enver Aysever, Bahadır Yenişehirlioğlu, Hatice Kübra Tongar, Savaş Barkçin, Tuna Kiremitçi ile Alişan Kapaklıkaya okurlarıyla buluştu. Türkiye’nin en ünlü yazarlarıyla buluşmak için fuara akın eden onbinlerce vatandaş, yazarlarla fotoğraf çektirip imza almak için uzun kuyruklar oluşturdu. Fuara katılan yazarlar karşılaştıkları yoğun kalabalık karşısında büyük bir memnuniyet duyarken, Denizli’de bu organizasyonu düzenleyen Denizli Büyükşehir Belediyesi ile Başkan Osman Zolan’a teşekkür etti.
“Bu Denizli’nin farkı”
Denizli Büyükşehir Belediyesi 5. Kitap Fuarı’na katılarak okurlarıyla buluşan ünlü yazarlar organizasyona tam not verdi. Hatice Kübra Tongar: Fuar çok güzel, ışıl ışıl gözüküyor. Her yıl olduğu gibi yine çok kalabalık. İnsanların kültüre, kitaba gösterdiği ilgi her şeyden önce bu ülkenin vatandaşı olarak beni çok mutlu ediyor. Emeği geçen herkesin emeğine sağlık. Nurullah Genç: Şöyle bir bakıyorum insanların ilgisi, alakası fevkalade güzel. Daha önceki fuara da gelmiştim. İnsanlar okudukça, öğrendikçe ilmin irfanın kapılarından girdikçe dünya aydınlanır. Bu çağ kirli bir çağsa, bu okumanın öğrenmenin ilmin irfanın hikmetin azlığından kaynaklanıyor. Bunu çoğaltmak adına yapılan her faaliyet mukaddes bir faaliyettir. Denizli Büyükşehir Belediyesine çok teşekkür ediyorum. Güzel bir fuar olmuş hayırlı olsun. Sibel Uzun: Biz bu organizasyonu düzenleyen herkese çok teşekkür ediyoruz. Okura ve yazarlara göstermiş olduğu ilgiden dolayı da çok teşekkür ediyoruz. Denizli halkının göstermiş olduğu ilgi çok güzel.  Alişan Kapaklıkaya: Az önce salona girdim, her yer tıklım tıklım insanlar kuyrukta bekliyor. Ben Denizli’ye birkaç defa geldim, gördüm ki Denizli Büyükşehir Belediyesi insanlara sadece fiziksel işler yapmakla kalmıyor, onların ailelerine, gönüllerine, yüreklerine dokunacak işler yapıyor. İşte bu kitap fuarı bu amaçla tertiplenmiş muhteşem bir organizasyon. Tebrik ediyorum teşekkür ediyorum. Tuna Kiremitçi: Pandemiden sonra bu tür etkinliklerin kıymetini daha iyi anladığımızı düşünüyorum. Özellikle biz yazarlar için okurlarımızla yüz yüze buluşmak ne kadar önemliymiş bir kez daha anladık. Denizli’deki kitap fuarı da en önemli fuarlarımızdan biri.  Büyükşehir Belediyesini tebrik ediyorum ve ilgi gösteren tüm edebiyatseverlere teşekkür ediyorum.   Türker Akıncı: Burada çok güzel bir atmosfer var. Duyduk ki Denizli çok okuyan bu tip organizasyonlara çok gelen bir şehirmiş. Ben ilk kez Denizli’ye geliyorum. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Mete Yarar: Kitap fuarının 5’ncisi düzenleniyor ama ben ilk defa geliyorum. Gelmediğim nadir yerlerden biriydi. İnşallah 5 değil 50’ncisinde de beraber oluruz. Denizli Büyükşehir Belediyesine bu konuya destek verdiği için ayriyeten teşekkür ediyorum. Şükrü Erbaş: Denizli Büyükşehir Belediyesinin düzenlediği kitap fuarının birincisi hariç hepsine katılım sağladım. Kitabın olduğu her yer için benim duygu ve düşüncelerim olağanüstüdür. Emeği geçen herkesi ayrım yapmadan yürekten kutlamak gerekir. Işılsu Gültekin: Denizli Büyükşehir Belediyesi çok güzel bir fuar düzenlemiş. İnsanların göstermiş olduğu ilgi çok güzeldi. Okurlarımız ile burada buluşmak harika. İyi ki böyle bir etkinlik düzenlenmiş ve davet edilmişim. Emine Tavuz: Denizli’deki kitap fuarına ikinci kez geliyorum. Bu seferde büyük bir sevgiyle karşılaştım. Kendimi çok mutlu hissediyorum. Umarım gelecek senelerdeki organizasyona da gelme şansım olur. Şu an her şey harika gidiyor ve böyle devam edeceğine de eminim. Şule Avlamaz: Fuar çok güzel ve çok hareketli geçiyor. Burada olmaktan çok mutluyum. Okuyucularımızla buluşmak bizim için çok mutluluk verici bir olay. Bu tip etkinliklerdeki imza günleri bizim için çok özel oluyor. Bahadır Yenişehirlioğlu: Denizli bizim için önemli, çünkü hem fuar alanı hem organizasyon olarak hem de Denizli halkının göstermiş olduğu teveccüh olarak biz yazarları sevindiren bir fuardır. Fırsat bulduğumuz zaman gelmeye çalışıyoruz. O yüzden ben kendi adıma Denizli’de olmaktan mutluyum. Vatandaşın teveccühü çok güzel. Birçok fuarda bunu göremiyoruz. Bunun organizasyonla da alakalı olduğunu düşünüyorum. Vatandaşın buraya taşınıyor olması ve insanların özel araçları ile buraya geliyor olması kitaba, yazara ve kültüre verdiği değeri gösteriyor. Bu Denizli’nin farkı. Enver Aysever: Ben bu fuara ikinci defa katılıyorum. Doğrusu Adalet ve Kalkınma Partili bir belediyenin bu çoğulcu, hepimize söz söyleme imkânı vermesini önemsiyorum. O yüzden Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan’ı kutluyorum. Bu çoğulcu yaklaşımın hepimize umut verdiğini düşünüyorum.
Fuarın son günü 9 Ekim Pazar
Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan ise, sık sık kitap fuarına giderek yazarlar ve okuyucularla buluşuyor. Fuarı ziyaret eden vatandaşların ve yazarların duyduğu memnuniyetin kendilerini çok mutlu ettiğini kaydeden Başkan Zolan, etkinliğin 9 Ekim Pazar günü sona ereceğine dikkati çekerek, “Son güne kadar yazarlarımız okuyucularıyla buluşmaya devam edecek. Özellikle hafta sonu yoğun bir katılım bekliyoruz. Ben tüm kitapseverleri, çocuklarımızı ve gençlerimizi fuarımıza davet ediyorum. Mutlaka fuarı ziyarete edip bu atmosferi yaşamalarını tavsiye ediyorum” ifadelerini kullandı.  Read the full article
0 notes
losinmyself · 3 years
Text
Dünya bir testidir, de, Ömür hanım, ömür bir su… Sızar iğne ucu gözeneklerinden zamanın, bir içim serinlik bir yudum mutluluk için. Ve bir gün ölümün balkonundan dökülür toprağa el içi kadar bir su. Yerde birkaç damla nem bir avuç ıslaklık… Ölümü bilerek nasıl yaşar insan, geride dünyanın kalacağını bilerek nasıl ölür; bilmek bütün acıların anasıdır, de… Sars aklımın cılız ayaklarını, kuşat beni. Değişik şeyler söyle ne olur, yeni bir şeyler söyle. Yıldım ömrümün kalıplarından.
Beni duy ve anla.
Ve Güz Geldi Ömür Hanım
Ve güz geldi Ömür Hanım. Dünya aydınlık sabahlarını yitiriyor usul usul. İnsanın içini karartan bulutların seferi var göğün maviliğinde.
Yağmur ha yağdı ha yağacak. İncecik bir çisenti yokluyor boşluğunu insan yüreğinin. Hüznün bütün koşulları hazır. Nedenini bilmediğim bir keder akıyor damarlarımdan. Kalbimin üstünde binlerce bıçak ağzı, yüzüm ömrümün atlası, düzlükleri bunaltı, yükseklikleri korku, uçurumları yıkıntılarımla dolu bir engebeler atlası. Yaşamak bir can sıkıntısı mıdır Ömür Hanım?
Her şeyi iyi yanından görmeyi kim öğretti bize? Acıyı görmeyen insan, umutsuzluğu yaşamayan, iliklerine dek kederin işleyip yaralamadığı bir insan, mutluluktan, umuttan, sevinçten ne anlar?
Göğü görmeden, denizi görmeden maviyi anlamaya benzemez mi bu? Bir güz düşünün ki Ömür Hanım, ilkyazı olmamış, yazı yaşanmamış. Böyle bir güzün hüznü hüzün müdür? Başlamanın bir anlamı varsa bitişi göze almak, bitişin bir anlamı varsa başlangıcı olmak değil midir?
Yaşamı düz bir çizgide tutmak tükenmektir. Yaşamak zorunda olduğumuz şunca yılı aykırı uçlar arasında gezdirip geçirmedikçe, alışkanlıkların sınırlarını aşmadıkça zaman zaman, yaşamak nasıl yenilik olur tükenmek değil de?
Yağmur yağıyor ömür hanım…gökten değil, yüreğimin boşluğundan ömrümün ıssız toprağına…Ve ben sonsuz bir düzlükte bir küçücük bir silik nokta gibi eriyip gidiyorum. Seslensem kim duyar sesimi yalnızlıklar katından?
Dönelim…Dönmek yenilmektir biraz da, yarım kalmasıdır çıkışlarımızın, korkaklıktır, alışkanlıkların güvenli küflü kabuklarına sığınmaktır…Olsun dönelim biz yine de. Bilincinde olmadan üstlendiğimiz sorumluluklarımız var. Evlere dönelim, sırtımızın kamburu evlere, cılızlığımızın görkemli korunaklarına, yalnızlığımızın kalelerine dönelim. Ölçüsüz yaşamak bize göre değil Ömür Hanım. Büyürken geniş ufuklarımız olmadı bizim. Küçücük avuçlarımızla sınırlarımızı genişletmek istedikçe yaşamın binlerce engeli yığıldı önümüze. Hangi birini yenebilirdik bunca olanaksızlık içinde. Umutsuzluğu tanıdık, yenilgiyi öğrendik böylece.
Yaşama sevinci adına bir tutamağım kalmadı Ömür Hanım. Bir garip boşlukta çiviliyim günlerdir gözbebeklerimden. Sahi nedir yaşamın anlamı? Geriye dönüyorum sık sık yanıt aramak adına, yüreğimin silik izler bırakıp, ağır yükler aldığı zamanın derin denizlerine. Bakıyorum umut karamsarlığın, sevinç acının azıcık soluk almasından başka ne ki?
Yaşamsa gerçekle düşün umutsuz bir savaşı, her şeyi içine alan kocaman bir yanılsama değil mi yoksa?
Öyle büyük umutlarım olmadı benim, büyük düşlerim, özlemlerim, büyük beklentilerim olmadı. Koşullarım beni oluşturdu ben acılarımı buldum. Herkes gibi yaşasaydım eğer, yaşamı onlar gibi görebilseydim çarşılar yeterdi avutmaya beni. Bir gömlek, bir ayakkabı, bir elbise, bir yemek lokantalarda; televizyon, halı, masa ve daha nice eşya yeterdi yalnızlığı örtmeye, kendimi göstermeye, varolmaya, dar çevre Yitikleri’nde önem kazanmaya…
Oysa ben bir akşamüstü oturup turuncu bir yangının eteklerine yüreği avuçlarımda atan bir can yoldaşıyla dünyayı ve kendimi tüketmek isterdim. Öyle bir tüketmek ki, sonucu yepyeni bir ben’e ulaştırırdı beni, kederli dalgınlığımdan her döndüğümde…Bir ben ki tüm ilişkilerin perde arkasını görür de gülerdim sessizce yapay yakınlıklarına insanların. Kim kimi ne kadar anlayabilir Ömür Hanım?
Susmak yalnızlığın ana dilidir, ömür Hanım, şiiridir beni konuşmaya zorlama ne olur. Sözün sularını tükettim ben, kaynağını kuruttum. Geriye bir büyük sessizlik kaldı yüreğimde, kalabalıklar, kalabalıklar kadar büyük…Yalnızım Ömür Hanım, geceler boyu akıp giden ırmaklar gibi karanlıklar içre, öyle yitik, öyle üzgün, yalnızım…Sularım toprağa sızıyor bak. Yüzümü geceler örtüyor. Binlerce taş saklanıyor içimde. Kim kimin derinliğini görebilir, hem hangi gözle?
Kendilerinden olan tek sözcük yok dillerinde, öyle çok konuşuyorlar ki…Bir söz insanın neresinden doğar dersiniz? Dilinden mi, yüreğinden mi, aklından mı? Düşlerinden mi yoksa gerçeğinden mi? Ve kaç kapıdan geçip yerini bulur bir başka insanda? Yerini bulur mu gerçekten? Sözü yasaklamalı Ömür hanım yasaklamalı…Kimsenin kimseyi anlamadığı bir dünyada söz boşluğu dövmekten başka ne işe yarıyor ki?
Olanağı olsa da insanların yürekleri konuşabilseydi dilleri yerine, her şey daha yalansız, daha içten olurdu. Aklı silmeli diyorum insan ilişkilerinden. Yanılıyor muyum? Olsun. Yanıldığımı biliyorum ya…
Yeni bir şeyler söyle bana ne olur, yeni bir şeyler. Kurşun aktı kulaklarıma hep aynı sözleri, aynı sesleri duymaktan. Belirsizlik güzeldir, de örneğin, kesinlik çirkin. Sessizlik sesten hele de güncel ve kof her zaman iyidir, düş gücü, iç zenginliği verir insana. Dünyanın usul usul ağaran o puslu sabahları ve günün turuncu tülleriyle örtünen dingin akşamları bu yüzden etkiler bizi, duygulandırır, de. Anlık izlenimler sürekli görünümlerden her zaman daha güçlü, kalıcı ömürlüdür…Alışkanlıklar öldürür güzelliğimizi, bizi değişmek çirkinleştirir de.
Kimse düşlerine yetişemez ve kimse geçemez gerçeğini bir adım bile, bu yüzden sıkıntı verir zaman, kısa kalır, sonsuz olur insanın küçücük ömrünün karşısında. İstemenin kuralı yoktur; istemek yaşamın kendiliğinden sonucudur, ne haklı ne haksız, ne yerinde ne yersiz.
Biz hepimiz dikenli tellerle sarılıyız, her ilişkide bir parçamız kalır ve bölüne bölüne biteriz de. En büyük hünerimiz kendimize karşı olmak, aykırı yaşamaktır, acı kaynaklarımızı ellerimizle yaratarak…
Kıyılarımız duygularımızın boyunda, derinliğimiz aklımızın ölçüsündedir, ufuklarımızsa sisler içinde…O kıyısız gökyüzü nasıl sığar küçücük gözlerimize, bir bardak suya, ağız dil vermez geceye? Ve nedir ki gizi, daraldığımız her yerde bir genişlik duygusu verir içimize. Çözemeyiz de, bu güdük bilinç, bu sığ yürek, bu ezbere yaşamla.
Dünya bir testidir, de, Ömür hanım, ��mür bir su…Sızar iğne ucu gözeneklerinden zamanın, bir içim serinlik bir yudum mutluluk için. Ve bir gün ölümün balkonundan…dökülür toprağa el içi kadar bir su. Yerde birkaç damla nem bir avuç ıslaklık…Ölümü bilerek nasıl yaşar insan, geride dünyanın kalacağını bilerek nasıl ölür; bilmek bütün acıların anasıdır, de…
Sars aklımın cılız ayaklarını, kuşat beni. Değişik şeyler söyle ne olur, yeni bir şeyler söyle. Yıldım ömrümün kalıplarından. Beni duy ve anla.
Yağmur dindi Ömür Hanım. Gökyüzü masmavi gülümsedi yine. Doğa aynı oyunu oynuyor bizimle. Umudun ucunu gösteriyor usulca, iyimserliğin ışığını süzüyor mavi atlasından. Ne aldanış! Bulutların rengi mavi-beyaz mıdır, kurşuni-külrengi mi yoksa?
Gökyüzünü öpmek isterdim Ömür Hanım, gözlerimle değil dudaklarımla. Yoruldum bulutları kirpiklerimde taşımaktan. Delilik mi dedin? Kim bilir…Belki de yerde sürünmenin bir tepkisidir bu, ya da ne bileyim bilinçsiz bir aykırı olmak duygusu. Gökyüzü de olmak isteyebilirdim değil mi? kim ne diyebilir ki?
Kimseler görmedi Ömür Hanım, bu dünyadan ben geçtim. İçimde umudun kırk kilitli sandıkları, elimde bir avuç düş ölüsü yüreğim -içinde senin ve benim ağırlığım- benim olmayan garip bir gülümsemeyle yüzümde, incelik adına ben geçtim…Yerini bulmamış bir içtenlik, yanılmış bir saygı ve bir hüzün eğrisi olarak ilişkilerin gergefinde, ördüm ömrümün dokusunu ilmek ilmek. Beni cam kırıklarıyla anımsasın insanlar, savrulan bir yaprak hüznü ve dağınıklığı ile… Yükümü yanlış bedestanlarla çözdüm.
Ezilmiş bir gül hüznü var yüreğimde. Saatlerce dayak yemiş bir sanığın çözülmesi içindeyim. Ürperiyorum. Bir at kestanesi durmadan yaprak döküyor yalnızlığın sokaklarında, örtüyor ömrümün ilk yazını. İçimde bir çocuk, yalın ayak koşuyor yaşlılığa doğru, binlerce kez yenilmiş umut ölülerini çiğneyerek. Sahi yaşlılık, derin bir iç çekiş, yanılmış bir çocukluk olmasın Ömür Hanım
.
Acıyı Görmeyen İnsan, Mutluluktan, Umuttan, Sevinçten Ne Anlar?
Şükrü Erbaş
°°
"Babanız içerde şiir yazıyor diye
çocuklarımı sessiz ağlattım ben"
Hatice Erbaş
1 note · View note
sonsiirdizesi · 7 years
Text
Üç yıldır ölüyorsun Hatice yataktan kalkıyorum, ölüyorsun odadan odaya geçiyorum, ölüyorsun su içiyorum, boğazımda mezar hecesi bir taş bademaltı'ndayız, ayaklarını sevdiğin günler ölüler de soluk almak ister limon çiçeklerinden bir yaşama ayini yaptım mamur ettim geri devirdi diyor bir ses gözbebeklerinden topuklarına çekiliyor dünya eteklerinden düşüyorum, düşüyorum. işte geliyorsun, kış soluğun saçaksız kuşlar iki omuzunda bitmiş gün ellerinden tutuyorum birden ölüyorsun. "bugün çok güzelsin" diyor ayşegül hemşire içinde bir nazlı göl usulca yapraklanıyor tam kendini seveceksin ölüyorsun. çıralı'ya gidelim haydi, nar çiçekleriyle yaseminlerle silelim ilaç kokularını kalkacaksın, ölüm ayaklarında bir isteksizlik bizim o elleri gökyüzü doktorlarımız "hatice abla" diyorlar, hepsi birer lokman iyiliği gözlerin bir daha tutunuyor dünyaya ölüyorsun. yirmi yaşımız siyah beyaz bir zaman ankara henüz ana rahmimiz olmamış güzelliğini omzuma alıyorum kurtuluş parkı'nda dört yanımız yeni dünyaların buğulu harfleri saçların ağzımda düğün-dernek birden ölüyorsun. denizdesin bozkır mavi bir acemilik gövden altın güneşlerde ibrişim yumağı içindeki çocuk sularla örtüyor çıplaklığını beydağları iki omzunda iki gökkuşağı ölüyorsun. ve çocuklar hatice, yaşama nişanımız çocuklar ağızları donmuş korku, ayva sarı tüyleri kan, rüyaları hepimizin suskunluğundan bir mezar taşı hangi evde doğarlarsa doğsunlar bizim evimizde ölüyorlar. sevmenin tanrı soluğuyuz ikimiz de gövdemin dünyanın ilk atlası boynundan dudaklarına dönüyorum mahcup kışlanın radyosu birden camlarda: bastığımız kara toprak boyumuzu aşar bir gün gidelim diyorum. gidelim diyorsun. sermayemiz hayal insan yaşlanınca bir yere gidemez değil mi çocuklara başka bir kader, bize bir gelecek masalı tam su yüzüne çıktık, dünya kalbimizin hizasında sen hak ettin bu mucizeyi diyorum, ağzım kan ter içinde gözlerin biliyor her şeyi, gözlerin bir yaşam çığlığı ölüyorsun...
Şükrü Erbaş
58 notes · View notes
plutonunicindenbiri · 4 years
Text
Tumblr media
Yalnızlık, ah o canımızla çerçeveli kapımız, penceremiz. Ey anıların dalsız gölgesiz günbatımı… bilmem ki bir gün açılır mısınız zamanın gök bahçelerine.
İlk acı değilsin, dedim. Son acı da olmayacağım, dedi. Sevmenin ötesini görmek istemiştim, dedim. Oradan geliyorsun, dedi. Sözcüklerden duvar örülmezmiş** dedim. Kurduğu konaklarda insanlar kendini seviyor, dedi. Yalnızlık hiç geçmiyor, dedim. Yazıyorsun ya, dedi.
Şükrü Erbaş
31 notes · View notes
haticekader · 2 years
Text
Üç yıldır ölüyorsun Hatice
yataktan kalkıyorum, ölüyorsun
odadan odaya geçiyorum, ölüyorsun
su içiyorum, boğazımda mezar hecesi bir taş
bademaltı'ndayız, ayaklarını sevdiğin günler
ölüler de soluk almak ister
limon çiçeklerinden bir yaşama ayini
yaptım mamur ettim geri devirdi diyor bir ses
gözbebeklerinden topuklarına çekiliyor dünya
eteklerinden düşüyorum, düşüyorum.
işte geliyorsun, kış soluğun saçaksız kuşlar
iki omuzunda bitmiş gün
ellerinden tutuyorum
birden ölüyorsun.
"bugün çok güzelsin" diyor ayşegül hemşire
içinde bir nazlı göl usulca yapraklanıyor
tam kendini seveceksin
ölüyorsun.
çıralı'ya gidelim haydi, nar çiçekleriyle
yaseminlerle silelim ilaç kokularını
kalkacaksın, ölüm ayaklarında bir isteksizlik
bizim o elleri gökyüzü doktorlarımız
"hatice abla" diyorlar, hepsi birer lokman iyiliği
gözlerin bir daha tutunuyor dünyaya
ölüyorsun.
yirmi yaşımız siyah beyaz bir zaman
ankara henüz ana rahmimiz olmamış
güzelliğini omzuma alıyorum kurtuluş parkı'nda
dört yanımız yeni dünyaların buğulu harfleri
saçların ağzımda düğün-dernek
birden ölüyorsun.
denizdesin bozkır mavi bir acemilik
gövden altın güneşlerde ibrişim yumağı
içindeki çocuk sularla örtüyor çıplaklığını
beydağları iki omzunda iki gökkuşağı
ölüyorsun.
ve çocuklar hatice, yaşama nişanımız çocuklar
ağızları donmuş korku, ayva sarı tüyleri kan, rüyaları
hepimizin suskunluğundan bir mezar taşı
hangi evde doğarlarsa doğsunlar
bizim evimizde ölüyorlar.
sevmenin tanrı soluğuyuz ikimiz de
gövdemin dünyanın ilk atlası
boynundan dudaklarına dönüyorum mahcup
kışlanın radyosu birden camlarda:
bastığımız kara toprak boyumuzu aşar bir gün
gidelim diyorum. gidelim diyorsun. sermayemiz hayal
insan yaşlanınca bir yere gidemez değil mi
çocuklara başka bir kader, bize bir gelecek masalı
tam su yüzüne çıktık, dünya kalbimizin hizasında
sen hak ettin bu mucizeyi diyorum, ağzım kan ter içinde
gözlerin biliyor her şeyi, gözlerin bir yaşam çığlığı
ölüyorsun...
Şükrü Erbaş kaleminden🌸
2 notes · View notes
pirayedensatirlar · 5 years
Text
Bu dünyadan 'babanız içerde şiir yazıyor diye çocuklarımı sessiz ağlattım ben' diyen Hatice Erbaş geçti.
183 notes · View notes
cok-sevdigimden · 6 years
Text
Tumblr media Tumblr media
Şükrü Erbaş vefat eden eşi Hatice Erbaş için söylüyor :
"seni okudum insanlara;emeğini,güzelliğini merhametini.. ben ölümün mazlumuyum Hatice.
seni sevmenin kapanmaz yarasıyım."
27 notes · View notes
r-u-h-u--r-e-v-a-n · 5 years
Text
Tumblr media Tumblr media
Şükrü Erbaş'ın eşi,
Hatice Erbaş: “babanız içerde şiir yazıyor diye çocuklarımı sessiz ağlattım ben.” diyor. sen, ne güzel kadınsın.
1 note · View note
deliklicinar · 2 years
Text
Denizlililerden Kitap Fuarına yoğun ilgi
Tumblr media
Denizli Büyükşehir Belediyesi 5. Kitap Fuarı, hafta sonu Türkiye’nin en başarılı yazarları ile on binlerce kitapseveri ağırladı. Güzel havayı fırsat bilen Denizlililer fuara akın ederken, yazarlarla fotoğraf çektirip imza almak isteyen kitapseverler uzun kuyruklar oluşturdu. Denizli Büyükşehir Belediyesinin bu yıl 5’ncisini düzenlediği katılımcılarıyla Ege’nin en büyük kitap fuarı hafta sonu Türkiye’nin en başarılı yazarlarını ağırladı. Her gün onlarca farklı yazarın imza günü ve söyleşi düzenlediği fuara hafta sonu katılan Bahadır Yenişehirlioğlu, Mete Yarar, Şükrü Erbaş, Işılsu Gültekin,Türker Akıncı, Enver Aysever, Nurullah Genç, Hatice Kübra Tongar, Alişan Kapaklıkaya, Emine Tavuz, Şule Aylamaz, Aslı Arslan, Zekeriya Efiloğlu, Savaş Barkçin, Tuna Kiremitçi ve Sibel Uzun okurlarıyla buluştu. Türkiye’nin en ünlü yazarlarıyla buluşmak için hafta sonu onbinlerce vatandaş fuara akın etti, yazarlarla fotoğraf çektirip imza almak isteyen kitapseverler ise uzun kuyruklar oluşturdu. Fuarda kitapseverleri yalnız bırakmayan Başkan Zolan, yazarlarla buluşan hemşehrilerinin heyecan ve mutluluğunu paylaştı. Bir süre fuarı gezerek vatandaşlarla sohbet edip hatıra fotoğrafı çektiren Başkan Zolan, yazarlarla sohbet etti. Yazarlar organizasyonun güzelliği ve Denizlililerin fuara yoğun ilgisinden dolayı çok mutlu olduklarını belirterek böyle bir organizasyonu gerçekleştirdikleri için Başkan Zolan'a teşekkür etti.
Başkan Zolan: "Yerinde ve doğru bir iş yapmışız"
Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, Denizlililerin fuara yoğun ilgi göstermesinden dolayı mutlu olduklarını söyledi. 8 yıl önce fuarı başlatmakla yerinde ve doğru bir iş yaptıklarını kaydeden Başkan Zolan, “2 yıllık pandemi arasından sonra fuarımıza tekrar başladık. İnsanlar kitabın kokusunu özlemiş. Denizli’miz eğitime çok önem veren bir şehir. Gençlerimiz, çocuklarımız, her yaştan insanımız akın akın fuara geliyor. Böyle ilgi görmesinden dolayı çok mutluyuz" diye konuştu. Klasik belediyecilik faaliyetlerinin yanında eğitim ve kültür faaliyetlerini de gerçekleştirdiklerini anlatan Başkan Zolan, "Değerlerimize sahip çıkmak ve geleceğimizi inşa etmek için eğitime en üst seviyede destek olmamız gerekiyor. Bu fuarda bu anlayış, bu bakış var" dedi.   
"Beşikten mezara kadar okumaya, eğitime devam"
Konusu Denizli olan 177 eseri Denizli Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları ile Denizli'nin kültür ve sanat hayatına kazandırdıklarını hatırlatan Başkan Zolan, "Söz uçar yazı kalır. Kitabın kokusu farklıdır. Ayrıca dijital kütüphanemizi de açtık. Vatandaşlarımız dijital kütüphanemize üye olduğunda 25 bin kitaba ücretsiz ulaşabiliyor. Bu da çok kıymetli ama dokunarak okumak, hissetmek daha da kıymetli. Kitap fuarımız hayırlı olsun. Tüm hemşehrilerimizi fuara davet ediyorum. Çocuklarımızı kitapla tanıştırmamız gerekiyor. Beşikten mezara kadar okumaya, eğitime devam" diye konuştu.
Denizli Dijital Kütüphane
Öte yandan Büyükşehir Belediyesi, Denizlililerin onbinlerce kitaba elektronik ortamda ulaşabileceği dijital kütüphaneyi geçen yıl yayına almıştı. Özellikle pandemi döneminde vatandaşların kitaba ulaşımını kolaylaştırmak için hayata geçirilen proje ile sadece Denizli sınırları içerisinde ikamet eden vatandaşlar "Denizli Dijital Kütüphane" adlı mobil uygulama ile 7 gün 24 saat dijital kütüphaneye ulaşabiliyor. App Store ve Google Play'de hizmete sunulan Denizli Dijital Kütüphane mobil uygulamasının cep telefonu, tablet gibi akıllı cihazlara yüklenmesinin ardından ad-soyad ve TC Kimlik Numarası ile sisteme kolaylıkla giriş yapılabiliyor. Read the full article
0 notes