#hala de riva

[v-arbellanaris]

also everything returns. @ var_bellanaris

Ratings: Teen And Up Audiences Fandoms: Dragon Age - All Media Types, Dragon Age: The Veilguard Relationships: Viago de Riva & Rook Characters: Hala de Riva, Viago de Riva, Andarateia Cantori, Lucanis Dellamorte Additional Tags: Pre-Canon, Pre-Relationship, Possibly Unrequited Love, background Viago/Teia, Fantasy Racism, Antivan Crows, Self-Esteem Issues, Qunari Rook (Dragon Age) Summary:

"How do I look?" "Intimidating," Viago says, without hesitation.

[jackredfieldwasmyjacob]

trabajé unos meses en una biblioteca, y por lo que vi a la gente le gustaba mucho el tema histórico (aunque tiene truco, lo sé). quizás algo de Delibes (El camino es cortito y entretenido) o antologías de cuentos? (La lengua de las mariposas de Manuel Rivas, se me ocurre del estilo)

si tienes opción, mi recomendación 100% es que vayas a una biblioteca y preguntes a los trabajadores (si no quieres decir lo del club, pues que es para un familiar o algo)

i ♥️ bibliotecas públicas

muchas gracias anon!!! hacemos la reunión en la biblioteca municipal así que <3333

y NO SABÍA QUE LA LENGUA DE LAS MARIPOSAS ERA UN LIBRO HALA también me lo apunto :)

[bizegelmez]

On birinci saniye

Burada, bu bebek mavisi koltukta, hareketsiz ve amaçsızca durup hiçbir şey yapmadan her şeyin düzelmesini bekliyorum. Çabalamadan, uğraşmadan, didinmeden tam altı senedir bekliyorum. Neyin düzelmesini beklediğimi bilmiyorum ama buraya oturmadan önce aldığım şeylerin tarihinin geçtiğini biliyorum. Buraya oturmadan önce yaptığım kahvenin içilemeyecek kıvamda olduğunu biliyorum. Evin ceset gibi kokmasının sebebini biliyorum. Ödenmeyen faturalardan olsa gerek, buzdolabımın en aşağı beş senedir çalışmadığını da biliyorum.

Hayat bir bekleyişten ve bağımlılıktan başka bir bok değildir. Hadi şimdi bağımlılıklarınızı gözden geçirin.

Tek ve en güzel hobim düşünmek. Altı senedir yerimden kalkmadan bu bebek mavisi koltukta düşünüyorum. Dış dünyayı kapatıp iç dünyaya geçmişim gibi. Sanki bir oyunun başında sekiz saatimi harcamışım gibi, günün on sekiz saati uyuyormuşum gibi, komadaymışım gibi…

Hayat düşünceden ibarettir, oluş ise hayattan. Düşünecek sınırsız şeyiniz vardır fakat yapacaklarınız sınırlıdır.

Altı sene sonunda, düşünmeye ara verip salonumun küf tutmuş, toz bağlamış, rutubet ve ceset kokan manzarasına bakıyorum. Ayaklarımı sehpadan indirip yere koyuyorum. Sekiz saatlik oyunumun başından kalkıp markete gidiyorum. On sekiz saatlik uykumdan tuvalet için uyanıyorum. Altı senelik kişisel komamdan çıkıp hayata geri dönüyorum.

Pencereye yönelip elimi cebimdeki sigara paketine atıyorum fakat paketteki sigaraların içilebilecek bir yanının kalmadığını görünce tozlu sehpanın üzerine bırakıyorum. Rutubet kokusunu içine hapsetmiş olan perdeyi kaldırıyorum ve odaya vuran akşam güneşinin ışığı gözlerimi acıtıyor.

Mahallemizin delikanlısı Turgut’un kardeşini görüyorum, ağır adımlarla çıkıyor yokuşu. Aklıma “her on saniyede on sekiz kişi ölüyor” istatistiği geliyor. Kolumdaki durmuş saate bakıyorum. Gözlerim anlamsız bir şekilde Turgut’u arıyor.

Turgut insanları kullanırdı zamanında,

Arabasının içinde cayır cayır yanana kadar.

Çok içer, az küfreder, geç yatar

Çok güler, hiç ağlamazdı

Arabasının içinde yanana kadar.

On beş sıfır beş on iki gecesi öldü Turgut,

Aç bir köpekti kendisi izlenimlerime göre

Gergindi, sinirliydi, aksiydi ve

Kadınlar bayılırdı ona

-Vakti dolmuş muydu bilmem, hoş çocuktu öyle.

Pek tabii arabasının içinde yanana kadar.

Turgut’u çok tanırlardı buralarda

Seveni çoktu, ün sahibiydi yani

Boktan bi semt civarlarında

Bira sevmez, saçına önem verir, kıllarını tıraş ederdi

Arkadaşları bayılırdı Turgut’a

-Birkaç yamuk işi vardı ama çok kral adamdı esasında.

Pek tabii arabasının içinde yanana kadar.

Beyaz bir arabanın içindeymiş o gece,

Riva yolunda tam yüz yirmi kilometre

Yüz-yirmi-kilometre.

Beyaz bir sedanın içinde, JB şişesi elinde,

Dediklerine göre çam ağacı bağlıymış aracın üstüne

Alev alev yanıyormuş araba, kaportasında benzinle

Beyaz bir arabanın içinde alev alev yanmış Turgut

Öldü biliyorlar şimdi onu

Ölecekti de zaten, yan koltukta ben oturmasaydım

- Sadece araba yanacaktı, salak. O şişeyi elinde tutmasaydın.

Çok ağlamışlardır öldüğünü duyunca

Kardeşi ağlar, ablası ağlar, dayısı ağlar

Gürler amcaları, babası külhanbeyi

Yüz yirmiyle virajı dönüp

On saniye içinde bir adam ölür

Ve yanında götürür on yedi kişiyi

On birinci saniyede ben ölürüm, kayıtlara geçmez bu ölüm.

-Yan koltukta biri yoktu, ben gördüm.

Turgut’un bulamamışlar cesedini,

Arabanın yanmış iskeleti

Ve sadece ceketi

Ondan bir hatıra olarak

Dikilmiştir hatıra ormanlarına

Altı sene sonra bu odada

Küf ve rutubet kokusuyla yaşarken

Ve evimin küvetinde bir ceset yatarken

Nefes alınmıyorken kokudan

Unutulmuşken yanmış insanlar

Ve unutulmuşken yakan insanlar

Avuçlarınız terlesin, kalbiniz teklesin

Ağlamamışsanız gerçekten

Ve ağlatmışsanız Turgut gibi

-Yani varsa hala onun gibisi-

Biraz daha beklesin.

On bir tane sıktım Turgut’a,

On birincisi kayıtlara geçmesin. 19 Mayıs 2018

[goksoymedyacom]

Peru'da kendi cenazesinde "dirilen" bayanın sırrı: Bu gizemli olay nasıl olabildi?

Göksoy Medya

Peru'da kendi cenazesinde "dirilen" bayanın sırrı: Bu gizemli olay nasıl olabildi?

Beş hafta evvel Peru’da dehşetli bir trafik kazası geçiren bir bayanın, hastane yetkililerinin hayat belirtilerinin durduğunu doğrulamasının akabinde vefatı ilan edildi. Olayın buraya kadar olan kısmı kulağa garip gelmeyebilir, fakat lokal haber kaynaklarının söylediğine garip olaylar, cenaze merasiminden sonra gerçekleşti.

36 yaşındaki Rosa Isabel Céspedes Callaca’nın mevti birinci olarak 25 Nisan’da Peru’daki Lambayeque Bölge Hastanesi’nin ağır bakım ünitesinde ilan edilmişti. Bildirilene nazaran yüksek süratli bir çarpışmanın kendisini otomobilden baş üstü yere fırlatmasının akabinde önemli bir travmatik beyin hasarı geçirmişti.

Peru kanunlarına nazaran ölen kişi öldükten sonra üç gün içinde defnedilmesi gerektiği için ailesi çabucak 26 Nisan’daki cenaze merasimi için hazırlıklara başladı ve sonraki gün açık bir tabut içinde mezarlığa götürüldü.

Lakin bildirilene nazaran, ailesi o sırada bir şeylerin yanlış olduğunu fark etti. Arjantin’deki Los Andes gazetesinin söylediğine nazaran, Ferreñafe’deki El Carmen mezarlığının yöneticisi Juan Segundo Cajo, “Ölü sandığımız bayan gözlerini açtı ve terliyordu” dedi ve ekledi: “O anda ofisime geldim ve polisi aramaya başladım.“

Hala tabutunda olan Callaca lokal hastaneye nakledildi. Tabipler, son derece düşük de olsa hayati belirtiler gösterdiğini doğruladı. İsmi açıklanmayan bir akraba, “Onu hastaneye götürdük ve nabzı beş olarak ölçüldü” dedi.

Şaşırtan olmayan bir formda, merhumun ailesi bunun nasıl olabileceğinin araştırılmasını talep etti. Ailenin genel olarak en mümkün gördüğü teori, Callaca’nın derin bir komada olduğu istikametinde.

Sıhhat bölge müdürü Alipio Rivas Guevara Rivas Guevara “Hadise soruşturma sürecinde. Hastane müdürü zati konuştu, bugün (28 Nisan) ortaya çıkan olaylarla ilgili bir rapor gönderiyor” açıklamasını yaptı.

Pekala lakin bu garip olay nasıl oldu?

Şaşırtan bir biçimde, bu olayın gerçekleşmesi için birkaç farklı sebep olabilir. Göz kapakları mevtten sonra açılmalarıyla bilinir. Ayrıyeten meyyit vücutlar, bilhassa travmatik ölümlerden sonra iddia ettiğinizden çok daha fazla hareket edebilir.

Ayrıyeten mevt sırasında kalplerin uzun mühletler boyunca atmasının durması ya da aslında birçok biyolojik sürecin devam etmesi o kadar da alışılmadık bir durum değil. Artık her zamankinden daha fazla öğrendiğimiz üzere, “ölü” mutlaka nispi bir tabirdir ve katiyetle tam olarak anladığımız bir terim değildir.

Lakin Callaca’nın görünürdeki dirilişi için tahminen de en yeterli açıklama “atan meyyit kalpleri” olarak isimlendirilen olay olabilir. Bu durum, beyin öldüğünde, lakin organlar çalışmaya devam ettiğinde gerçekleşebilir. 1998’de yapılan bir çalışma, beyin vefatından sonra bedenlerin bir haftadan fazla çalışmaya devam ettiği yaklaşık 175 hadise buldu.

Karışıklığın nedeni ne olursa olsun, öykü maalesef keyifli bir sonla bitmiyor. Haberlerde, Callaca’nın lokal hastanede bir teneffüs aygıtına bağlandığı ve kandaki oksijen düzeylerinin izlendiğini, fakat birkaç saat sonra “ikinci ve son kez” öldüğünün ilan edildiği bildiriliyor.

[cecobaba-blog]

Riva Tuner Overclocked Edition indir

Riva Tuner Overclocked Edition Ekran Kartı Overclock Programı indir RivaTuner , en beğenilen ekran kartı hız aşırtma yazılımlarından biridir. Adı yalnızca NVIDIA kartlara odaklanmayı önerdiğini söylese de RivaTuner, ATI / AMD video kartlarını destekliyor. Ana hedefi üreticiler tarafından belirlenen engelleri aşmak ve saat ve bellek hızlarının yanı sıra fan hızlarını ayarlamaktır. Böylece, video kartınızı overclock ve hatta overclock yapmak için kolayca ayar yapabilirsiniz. Uygulamanın kurulum işlemi yalnızca iki seçenek sunarak sonunda dikkatinizi çeker: 'İşlem sanal belleğini koru' ve 'Eşlenen bellek G / Ç bağlantı noktalarını koru'. Sonuncusu, geliştiricinin bize bildirdiği gibi, PunkBuster gerektiren çok oyunculu oyunlara giriyorsanız bir zorunluluktur. RivaTuner, kullanıcılarına derinlemesine ince ayar yapma olanağı sunar. Yeni başlayanlara bu programı yalnızca belgeleri inceledikten sonra kullanmaları önerilir, çünkü yanlış ayarlanmış herhangi bir ayarlama video adaptörünü tam anlamıyla kızartır. Hala yapmak istiyorsanız, video kartınızın yüksek bir soğutma potansiyeline sahip olması önerilir. Bu nedenle, her şeyden önce, devam etmeden önce daha yüksek çekirdek ve bellek hızları ayarlamadan önce uygun donanıma sahip olduğunuzdan emin olun. RivaTuner, NVIDIA GPU tabanlı ekran kartlarını ayarlamak için ihtiyaç duyabileceğiniz her şeyi sağlayan eksiksiz bir güçlü ayar ortamıdır. Read the full article

[clublelarraskito]

LCKLUB L´LELARRASKITO 2019ko APIRILAREN 20a, LARUNBATA / SÁBADO 20 DE ABRIL DE 2019

K O N T Z E R T U A K / C O N C I E R T O S

honakoekin / con

CHIE MUKAI ( japan , er-hu , folk improvisation , www.kilie.com/mukai ) + SEIJIRO MURAYAMA & JOXEAN RIVAS ( japan & bilbo , bateria & percusión , free drums, www.urojiise.wixsite.com/seijiromurayama & www.soundcloud.com/joxean-rivas ) + MIGUEL A. GARCÍA ( gasteiz , electronics, worn electroacoustics , www.xedh.org ) + LARVBA & GARAZI GOROSTIAGA & TUBE TENTACLES ( bilbo & madrid , analog & digital electronics , evil noise  , www.larvba.bandcamp.com +  www.facebook.com/garazigorostiaga + www.tubetentacles.blogspot.com )

non? / será en LARRASKTIO KLUBF ( carretera errekalde-larraskitu errepidea 33, 4, bilbo )

2019ko apirilaren 20an, larunbata, 20:00etan / el sábado 20 de abril de 2019 a las 20:00

sarrera / entrada: 5€

kartela / cartel: inge borg

____________________________________________

CHIE MUKAI

Chie Mukai (向井 千恵 Mukai Chie, 1953ko otsailaren 17an jaioa) konpositore eta musikari japoniarra da, bakarka baino ezagunagoa dena Ché-SHIZU folk-inprobisazio taldeko kide modura. Musika inprobisatuan dihardu 1975etik, orduan hasi baitzen East Bionic Symphonia taldean parte hartzen. Tokioko Bigakko arte eskolako Takehisa Kosugiren ikasleen graduazio proiektua izan zen talde hori. Er-hu-a da bere instrumentu nagusia, arkodun txinatar instrumentu tradizionala. Hala ere, kantaria ere bada, eta pianoa eta perkusioa ere jotzen ditu.

Chie Mukai (向井 千恵 Mukai Chie, nacida el 17 de febrero de 1953) es una compositora y música japonesa, más conocida por su grupo de improvisación-folk Ché-SHIZU. Ha estado involucrada en la música improvisada desde 1975, cuando participó en el grupo East Bionic Symphonia, un proyecto de graduación para los estudiantes de Takehisa Kosugi en la escuela de arte Bigakko en Tokio. Su instrumento principal es el er-hu, un instrumento tradicional chino de arco, aunque también es vocalista, toca el piano y la percusión.

www.kilie.com/mukai

SEIJIRO MURAYAMA

Seijiro Murayama perkusio jotzailea Nagasakin jaio zen 1957an, Japonian. 1972an hasi zen musika inprobisatua jotzen, Vinko Globokar eta Fumio Koizumiren eraginpean. Tokioko Unibertsitatean 1982an urdu ikasketetan graduatu zenean, bira bat egin zuen AEBetan Keiji Hainorekin batera, Fushitsusha talde psikodelikoko partaide modura. New Yorken denboraldi bat egin ondoren Japoniara itzulita, bateria eta elektronika jotzen jarraitu zuen K.K. Nullen A.N.P. (Absolut Null Punkt) zarata/rock taldean, inprobisazio librea gehiago ikertzen jarraitzen zuen bitartean. 1999an Frantzian bizitzera joan zenean, kolaborazio asko sortu ziren; dantza, antzerki edo interpretazioa bezalako beste diziplina batzuetara ere zabaldu zirenak, eta besteak beste, Jean-Luc Guionnet, Lionel Marchetti, Eric La Casa, Eric Cordier edo Axel Dörnerrekin jo zuen modu jarraituan, beste askoren artean. Espaziorekiko eta lekuarekiko arretatik, publikoaren energiatik eta isiltasunaren maila askotako kalitate eta pertzepziotik abiatzen da.

El percusionista Seijiro Murayama nació en 1957 en Nagasaki, Japón. Comenzó a interpretar música improvisada en 1972, bajo la influencia de Vinko Globokar y el musicólogo Fumio Koizumi. Después de graduarse de la Universidad de Tokio en 1982 en estudios urdu, realizó una gira por los Estados Unidos con Keiji Haino como parte de la banda psicodélica Fushitsusha. De regreso a Japón después de un tiempo en Nueva York, continuó tocando la batería y la electrónica en la banda de ruido/rock A.N.P. (Absolut Null Punkt) de K.K. Null, mientras exploraba más la improvisación libre. El traslado a Francia en 1999 dio lugar a colaboraciones que se extendieron a la danza, el teatro y la interpretación, así como a colaboraciones continuas con los músicos Jean-Luc Guionnet, Lionel Marchetti, Eric La Casa, Eric Cordier o Axel Dörner, entre muchos otros. Su enfoque se basa en la atención al espacio y al lugar, a la energía del público y a la calidad y percepción del silencio a varios niveles.

www.urojiise.wixsite.com/seijiromurayama

JOXEAN RIVAS

Intrumentu asko jotzen dituen bilboko musikaria da Joxean Rivas, musikaren eremu ezohikoenean ibilbide luzea duena, noise-tik hasi eta ambient elektronikorik esperimentalenera doazen hainbat eta hainbat egitasmotan. Bere alderdirik muturrekoena garatzeko aukera ematen dio Killerkume free noise taldeak, eta zenbait free jazz proiektu ere baditu martxan oraintxe (RAN, Orbain Unit), inprobisatzaile batzuekin dituen duoez gain: Ricardo Tejero eta Otto Kokke saxofoi jotzaileekin, no wave-aren aitzindari izan zen Mark Cunningham mitikoarekin, Iker Arrazolarekin (Akauzazte) edo Juan Mardarasekin. Bakarka dituen proiektuetan azpimarratzekoak dira JOX (ahotsa eta gitarra) eta XOJ (elektronika, ahotsa). Perkusioari, inprobisazioari eta modu argian poliritmiarako eta kontraste basatietarako joera duen ehundura eta tinbrez beteriko free jazz bizienari eta poliedrikoenari lotuta dago alde batetik Jox-en egungo ibilbidea, eta bestetik, ahots mantrekin eta elektronika irekienarekin.

Joxean Rivas es un multiinstrumentista bilbaíno con una larga trayectoria en el ámbito menos convencional de la música, con diversidad de proyectos que van desde el noise hasta el ambient electrónico más experimental. Desarrolla su faceta más extrema en la banda de free noise Killerkume y con varios proyectos de free jazz en activo (RAN, Orbain Unit) así como dúos junto a improvisadores como los saxofonistas Ricardo Tejero y Otto Kokke o el mítico pionero de la no wave Mark Cunningham, Iker Arrazola (Akauzazte) o Juan Mardaras. En sus proyectos en solitario destacan JOX (voz y guitarra) o XOJ (eléctronica, contemporánea, voz). La trayectoria actual de Jox se encuentra ligada por una parte a la percusión, improvisación y el free jazz más intenso y poliédrico, lleno de texturas y timbres y clara tendencia hacia la polirritmia y los contrastes más salvajes y por otra a los mantras vocales y la electrónica más abierta.

MIGUEL A. GARCÍA

Miguel A. García (Xedh ezizenez) Bilbon bizi den soinu artista bizienetako bat da. Arte Ederrak ikasitakoa, konposizioa eta inprobisazio elektroakustikoa lantzen ditu batez ere, gailu elektronikoen manipulaziotik lorturiko iturriak erabiliz, eta batzuetan instrumentu akustikoekin eta landa grabaketekin nahastuz. Sarritan jo du Europan, Amerikan eta Asian zehar, eta ehun baino argitalpen gehiagotan parte hartu du. Azkuna Zentroko Hotsetan programaren koordinatzaileetariko bat ere bada, Klub Larraskitoren sortzailea, eta Zarata Fest jaialdiaren zuzendaria. Arriskuak hartzen dituzten musiken eta haien inguruan dabiltzan diziplinen zabalkunderako plataformak dira horiek denak.

Miguel A. García (alias Xedh) es un inquieto artista sonoro que vive en Bilbao. Formado en Bellas Artes, trabaja sobre todo la composición e improvisación electroacústica, utilizando fuentes obtenidas a partir de la manipulación de dispositivos eléctricos, a veces mezclándolos con sonidos de instrumentos acústicos y grabaciones de campo. Ha actuado extensamente en Europa, América y Asia, y ha aparecido en más cien álbumes. También forma parte de la coordinación de Hotsetan en Azkuna Zentroa, es fundador del Klub Larraskito, y director del festival Zarata Fest, todas ellas plataformas para la difusión de músicas arriesgadas y disciplinas afines.

www.xedh.org

LARBVA

Larvba elektronika proiektu bat da, non sexualitatea, egoa edo freak kultura bezalako gaietan oinarritutako esperientziak eta paisaiak deskribatzen diren. Musika-egitura ezohiko eta aldi berean entzungarriak eraikitzen ditu etxean egindako grabaketekin, instrumentu analogikoekin, sintetizadoreekin eta eskuratutako soinuekin.

Larvba es un proyecto de eléctronica donde se describen paisajes y experiencias basadas en temas como la sexualidad, el ego y la cultura freak. Con grabaciones caseras, instrumentos analógicos, sintetizadores y sonidos adquiridos se construyen estructuras musicales poco convencionales y a su vez accesibles.

www.larvba.bandcamp.com

GARAZI GOROSTIAGA

Garazi Gorostiagak bere bizipenak, ideiak eta sentipenak ezagutzeko, aske adierazteko eta haiekin esperimentatzeko gaitasuna topatzen du musika elektronikoan, ordenagailuetan, sintetizadoreetan eta MIDIa bezalako hizkuntzetan. Musika sorkuntza beti berekin izan badu ere, ez zen bere lana publikoki eta zuzenean ezagutarazten hasi 2016ra arte. Ambienta, dronea eta industriala bezalako soinu eta estiloetarako joera du, eta batez ere, muturreko ehunduretarakoa. Soinu-alkimia, akelarre burrunbaria, paganismo digitala eta espiritu nekromantea.

Garazi Gorostiaga encuentra en la música electrónica, los ordenadores, sintetizadores e idiomas como el MIDI la capacidad de conocer, expresar y plasmar con libertad sus vivencias, ideas y emociones y experimentar con ellas.  Aunque la creación musical le ha acompañado durante muchos años, no es hasta 2016 cuando propone su trabajo de cara al público y en directo, orientado a sonidos y estilos como el ambient, el drone, el industrial y, ante todo, las texturas extremas. Alquimismo sonoro,  aquelarre atronador, paganismo digital y espíritu nigromántico.

www.facebook.com/garazigorostiaga https://garazigorostiaga.wixsite.com/disgrace https://soundcloud.com/garazigf

TUBE TENTACLES

Muturretik haratago joaten da Tube Tentacles. Musikari outsiderra, bere soinuek zelatatua; txatarra eta musika instrumentuen artean hazten ikusi zuen hiritik ihes egin beharra izan zuen. Balbula-makinak eta bestelako izaki analogiko batzuk dira suntsipen masiborako bere armak, eta giro industrial eta beldurrezkoak sortzen ditu haiekin. Inprobisazioa eta erokeria neurritsua dira soinu horiek zuzenekora eramateko bere modurik ohikoenak.

Tube Tentacles va más allá de lo extremo. Músico outsider, perseguido por sus sonidos, tuvo que huir de su ciudad, aquella que le vio crecer entre chatarra e instrumentos musicales. Sus armas de destrucción masiva son máquinas de válvulas y otros seres analógicos con los que recrea ambientes industriales y de terror. Improvisación y locura contenida son sus formas más habituales de llevar esos sonidos al directo.  

https://soundcloud.com/tube-tentacles https://soundcloud.com/purereactiverecords

[worldhotelvideo]

Vassos Nissi Plage Hotel in Ayia Napa, Cyprus (Europe). The best of Vassos Nissi Plage Hotel Hotel. Welcome to Vassos Nissi Plage Hotel in Ayia Napa, Cyprus (Europe). The best of Vassos Nissi Plage Hotel. Subscribe in http://goo.gl/VQ4MLN beach, tennis court, tennis equipment and darts. In the section of bars you can enjoy: bar, snack bar, room service, restaurant (à la carte), breakfast options, restaurant and restaurant (buffet). For well-being the facilities have indoor pool (seasonal), swimming pool, beachfront, sauna, massage, pool bar, outdoor pool (seasonal) and fitness centre. With regard to transport, we have airport shuttle, airport shuttle (additional charge) and car hire. For the reception services we will be able to meet private check-in/check-out, newspapers, luggage storage, 24-hour front desk, currency exchange, safety deposit box and atm/cash machine on site. Within the related areas we can enjoy sun terrace, shared lounge/tv area, garden and terrace. For family leisure we will have children's playground, babysitting/child services, evening entertainment, karaoke and entertainment staff. The function of the cleaning services have included dry cleaning, laundry, daily maid service, shoeshine and ironing service. If you travel for business matters in the establishment will have fax/photocopying. shops (on site) and gift shop. We can emphasize other benefits like non-smoking rooms, facilities for disabled guests, heating, family rooms, air conditioning, lift, vip room facilities and non-smoking throughout [https://youtu.be/jasvZb4KzA0] Book now cheaper in https://ift.tt/2jorvmT You can find more info in https://ift.tt/2HNc8PJ We hope you have a pleasant stay in Vassos Nissi Plage Hotel Other hotels in Ayia Napa Grecian Bay https://youtu.be/SVler_H3NdA Mon Repos Hotel https://youtu.be/A0UDtJXtSPw Nissi Beach Resort https://youtu.be/3JrPQvxvUfY Nestor Hotel https://youtu.be/qNnVsUe9qnw Alion Beach Hotel https://youtu.be/hJrecZHCTtA Olympic Bay - Adults Only https://youtu.be/V1LHzalF3K8 Adams Beach Hotel Deluxe Wing - Adults only https://youtu.be/YIL5yQpH4PM Napa Plaza Hotel (Adults Only) https://youtu.be/gl17zq-xG5g Other hotels in this channel La Violeta https://youtu.be/wiASpfJO6Lk Paraiso Ecolodge https://youtu.be/JWDtmcQTVuc Hotel Castellastva https://youtu.be/QegiBXKA_VM Karan Hotel https://youtu.be/he1oYJTOoM8 Dan Tel Aviv Hotel https://youtu.be/uEdY1HWILBI Onix Fira https://youtu.be/rmSfXXi8sCY Hotel Riva Del Sole https://youtu.be/QTbvL9JJX4w Lacle Hotel-Luzhou Taipei https://youtu.be/kdXQNSxgz3g Queen's Court Hotel & Residence https://youtu.be/enFEEOYVrco Lydia Hotel https://youtu.be/mxer1JFgxyI Hotel Park 10 https://youtu.be/qZlMRKMSGV4 Hotel Relax 5 https://youtu.be/8W7J0-a9AGo Noborioji Hotel https://youtu.be/EoYGVrICQio The Roxy Hotel Tribeca https://youtu.be/Uhyv70bU-AQ Jin Ling Museum Hotel https://youtu.be/kWikIMMRudE In Ayia Napa we recommended to visit In the Cyprus you can visit some of the most recommended places such as Iglesia de San Lázaro (Lárnaca), Olympic Lagoon Resort, Pantachou Beach, Rise Hotel, Ghost Town Famagusta, Souvlaki.gr, Othello Castle, Salamina and Kamares Aqueduct. We also recommend that you do not miss En-yevo tavernaki, Fig Tree Bay, Hala Sultan Tekke, The Meeting Pub, Larnaka Medieval Castle, Larnaka Salt Lake, We hope you have a pleasant stay in Vassos Nissi Plage Hotel and we hope you enjoy our top 10 of the best hotels in Cyprus All images used in this video are or have been provided by Booking. If you are the owner and do not want this video to appear, simply contact us. You can find us at https://ift.tt/2iPJ6Xr by World Hotel Video

[adhaberoku]

Fatih Altaylı: En büyük derbi Galatasaray-Fenerbahçe maçlarıdır

New Post has been published on https://damhaber.com/2018/03/20/fatih-altayli-en-buyuk-derbi-galatasaray-fenerbahce-maclaridir/

Fatih Altaylı: En büyük derbi Galatasaray-Fenerbahçe maçlarıdır

Gazete Habertürk yazarı Fatih Altaylı, Fenerbahçe-Galatasaray derbisini, dev derbinin hakemi Bülent Yıldırım’ı, Alex de Souza’yı, Başakşehir Beşiktaş maçını ve spor gündemindeki diğer konuları değerlendirdi

“Galatasaray- Fenerbahçe maçları Türkiye’de tarihi açıdan en önemli maçlardır. Bu iki takım 2. lige düşse bile maçları en önemli derbidir. Beşiktaş’ın isyanı niye? İspanya’da en büyük maç Real Madrid-Barcelona maçıdır. Atletico buna isyan edebilir mi?”

– Türkiye’nin en iyi derbisi F.Bahçe-G.Saray maçları gösteriliyor. Beşiktaşlılar buna itiraz ediyor. Sizin görüşünüz ne?

– G.Saray-F.Bahçe maçları Türkiye’de tarihi açıdan en önemli maçlardır. En büyük derbidir. Bu iki takım birlikte 2. lige düşse bile bu maç en önemli maç olmaya devam eder. Beşiktaş’ın isyanı niye? İspanya’da en büyük maç Real Madrid-Barcelona maçıdır. Atletico Madrid buna isyan edebilir mi? Atletico da şampiyon oldu, Devler Ligi’nde final oynadı. Az takım mı? O da çok önemli çok büyük ama rekabet zaman içinde oluşmuş bir şeydir. 100 yıl var gerisinde. Dün oluşmuş bir şey değil.

FENERBAHÇE FELSEFESİ: GALATASARAY’I YEN, ŞAMPİYON OLMA!

– Gelelim derbiye. Yazınızda özetlemişsiniz. Volkan gerçekten G.Saray maçlarında çok iyi oynuyor. ‘Sadece kendisini futbola verse Avrupa’nın en yi kalecilerinden biri olabilirdi’ deniyor…

– Galatasaray maçlarında oynadığı gibi oynasa olurdu, haklısınız. Ama Volkan sadece Galatasaray maçlarında muhteşem oynuyor. Fenerbahçe felsefesini benimsemiş: ‘Galatasaray’ı yen, istersen şampiyon olma.’ Tek rakibi Galatasaray. Bu eskiden çok geçerliydi ama artık tribünde bunun karşılığı yok. Volkan’ın bir diğer özelliği iyi bir sporcu ya da sportmen olmaması. ‘Bana niye herkes küfür ediyor’ diye soruyor. Bütün tribün Galatasaray’a ana avrat küfür ederken sahanın ortasında ellerini kulaklarının arkasına götürüp “Duymuyorum daha yüksek bağırın” diye küfürleri teşvik ederse bu soruyu daha çok sormak zorunda kalır. 

  TARAFTARA AÇIK İDMAN HATAYDI

– Galatasaray’ın Kadıköy’de galip gelememesi sadece Volkan mı? Psikolojik nedenler yok mu?

– Büyü var büyü! Büyü bir yana emin olun Volkan önemli faktör. İki kaleci varmış gibi oynuyor Galatasaray karşısında. Psikolojik nedenler de var. Galatasaraylılar sıradan maçlarda çok rahat attıkları golleri Fenerbahçe maçında kaçırıyorlar. Belli ki aşırı stres yapıyorlar. Bence maçtan bir gün önce taraftara açık antrenman hataydı. Bunlar takımı geriyor.

CANSUN VE PRİM ANISI

Bakın size bir anımı anlatayım. Fenerbahçe Stadı’nda maç oynayacağız. Başkan Mehmet Cansun.

Maçtan önce soyunma odasına gittik. Hiç gitmem ama başkan rica etti gittik. Mehmet Abi takıma bir konuşma yaptı ve konuşmanın sonunda da “Bu maçı alın 500 bin dolar prim vereceğiz” dedi. Alkış koptu odada. Çıktık.

Mehmet Abi “İyi yaptım mı?” dedi.

“Yapmadın abi. Bütün takım anladı ki, bizim bu maçı alma şansımız yok”

“Niye” dedi.

“Abi futbolcular da biliyor ki, değil 500 bin, 5 bin dolar verecek halimiz yok. Nasılsa kazanamayacağız bari yüksek atalım dedin diye düşünüyor futbolcular” dedim.

Nitekim o maçı kaybettik. Aşırı motivasyon demotivasyon oluyor.

KADIKÖY’DE BU KADAR RUHSUZ TARAFTAR GÖRDÜNÜZ MÜ?

– Hakem Bülent Yıldırım derbiyi berabere bitirmek için müthiş bir çaba harcadı. Bu tamamen ortak bir görüş. Siz ne diyorsunuz?

– Sadece Bülent Yıldırım değil, F.Bahçe tribünleri de maçın berabere bitmesini istiyordu. Fenerbahçe taraftarı, Aziz Yıldırım’a ve Aykut Kocaman’a o kadar gıcık olmuş ki, “Fenerbahçe kazanmasın da bunlar gitsin” diyordu sanki. Ama yenilmek de istemiyordu. Siz hiç bu kadar ruhsuz, sahaya bu kadar etkisiz bir Fenerbahçe taraftarı gördünüz mü Galatasaray maçlarında? Bülent Yıldırım ise ‘başıma bela almayayım’ havasında bir maç yönetti. Ama yine de başına bela aldı.

EKİCİ, 10. DAKİKADA KIZARABİLİRDİ

– Haklısınız. Hakem kararları eleştiriliyor. F.Bahçe’nin verilmeyen üç penaltısı olduğu iddiası var. Keza sarı kartlar da var gösterilmeyen…

– Üç penaltı ben görmedim ama bir tane verilmeyen penaltı var. Hakem çalsa kimse bu penaltı değil diye itiraz etmez. Ama ondan önce de Mehmet Ekici’ye gösterilmeyen iki sarı kart var. Hatta ilkinde direkt kırmızı bile gösterilse çok şaşırtıcı olmaz. Yani 10. dakikada 10 kişi kalabilirdi Fenerbahçe. Hakem ‘eyyamcı’ denilen tipteydi ve hiçbir zor kararı vermedi. Hepsini görmezden geldi.

  DURSUN ÖZBEK’İN YAPTIĞI TEFECİLİK!

– G.Saray’da martta mali genel kurul var. Dursun Özbek döneminin ele alınacağı ve çok ciddi tartışmaların çıkabileceği konuşuluyor…

– Dursun Özbek’i ibra etmemek gerektiğini düşünen geniş bir kitle var ve ben de bunların arasındayım.

“Galatasaray’a cebimden kasa kolaylığı sağladım” diye para verdi. Sonra çıkıp “Bu krediydi. Ben Galatasaray için aldım” dedi. Şimdi buna faiz işletiyor. Bu tefeciliktir! Ticaret Kanuna’na göre suçtur. Üstelik o gün Galatasaray bankadan kredi alabiliyordu. Sadece ‘cebimden para verdim’ diyebilmek için bunu yaptı. Bazı bankalardan yüzde 20’lerin üzerinde faizle kredi kullandı. Kongreden onay alırken Riva ve Florya için 500 milyon dolar gelecek dedi. Sonra ortaya çıktı ki, 508 milyona imza atmış. Yani 4’te birine. O parayı da çarçur etti gitti. ‘UEFA’yla zararı azaltacağım’ diye anlaştı, üç katına çıkardı.

Daha neler neler! Yahu Mağazacılık A.Ş. bile büyük zararda. Satma daha iyi! Bu yüzden ibra edilmemeli. Edilmemeli ki, bir daha hiçbir başkan, genel kurulu kandırmamayı, genel kurula yanlış bilgi vermemeyi öğrensin. Şimdi Adnan Polat üzerinden kendini kurtarmaya çalışacak. ‘Polat’a ayıp ettik, böyle şeyler Galatasaray’a yakışmıyor’ diye kampanya yapacak ve kendini de ibra ettirmeye çalışacak. Ama biliyorum ki, Adnan Polat’ın ‘iade-i itibar’ talebi yok, çünkü itibarı çok şükür yerinde.

***********

  ALEX’E AYIP EDİYORLAR

– Alex geldi, büyük sorun oldu. Sizce bu, sorun olacak bir problem mi?

– Vallahi niye problem oldu anlamadım. Fenerbahçe’nin yakın tarihine damga vurmuş ve çok önemli bir futbolcu geliyor ve Fenerbahçe’de bu konu oluyor. Ben Aziz Yıldırım olsam, adamı şeref tribününde, en kral yerde oturturdum. Fenerbahçe, eski oyuncularına en fazla vefa gösteren camiaydı eskiden. Alex’e yapılan bu muameleyi anlamakta zorlanıyorum. Kendi gitse anlarım, Galatasaray’a transfer mi oldu bu çocuk yahu! Kovdunuz takımdan ve gitti ülkesine. Ne yaptı bu kadar? Çok ayıp ediyorlar.

  ***********

ÖLÇÜSÜ KAÇAN ÖVGÜLER, AYARI BOZMUŞ OLABİLİR

– Beşiktaş, Bayern maçında rotasyon yaptı. Ama Başakşehir maçında sıfır pozisyon yakaladılar? Sizce niye?

– Hep söyledim, bir daha söyleyeyim. 3 yıl üst üste şampiyonluk kolay bir iş değildir. Üç yıl üs tüste şampiyon olan takımlarda oturmuş ve nispeten genç bir kadro vardır. O kadro korunur ve şampiyonluklar gelir. Beşiktaş’ın transfer politikası ile üç yıl üst üste şampiyonluk kolay olmaz. Çünkü takım sürekli değişiyor. Tasarruf yapmak istiyorlar ve kiralıklarla gidiyorlar. O zaman da kadro oturmuyor. Hoca ile yönetim arasında da sorunlar olduğu görülüyor. Şampiyonlar Ligi’nden elenme hem bir adrenalin boşalması yaratmış olabilir hem de farklı skorlarla elenmeye rağmen ölçüsü kaçan övgüler de futbolcuları bozmuş olabilir. Beşiktaş iyi oynamadı. Ama şunu da söylemek lazım. Çok da kötü değildi. Golü gösterme, “Bu maçı kim kazandı?” diye sor Beşiktaş kazandı diyenler olabilir.

  ADEBAYOR DROGBA GİBİ

– Haftanın kazananı Başakşehir oldu. Bitti derken yeniden canlandılar… Başakşehir için neler söyleyeceksiniz?

– Başakşehir’den benim bahsetmem gereksiz. Bütün Avrupa basını ve futbol meraklıları Başakşehir’den bahsediyor çünkü. Fransız ve İngiliz basınında analizleri, araştırmaları yayınlanıyor. Taraftarı ve geçmişi yok ama Türkiye’nin yeni elitinin takımı diye yazıyor pek çoğu. Geçen yaz Fransa’da bir kulüp başkanı ile sohbet ederken Başakşehir’i sordu bana. Herkesin ilgisini çekiyor takımın yükselişi. Beşiktaş karşısında da kazandılar. Açık söylemek gerekirse hakemin aleyhlerine tutumuna rağmen kazandılar hem de. Başakşehir’de bir değişim gözlemliyorum. Artık iyi oynamadan da kazanmayı öğrendiler. Ve Beşiktaş karşısında Emre ve Arda’dan yoksun oynadılar. Mossoro sakatlanmasına rağmen dağılmadılar. Başakşehir’i izlerken Adebayor’a da hayranlığım artıyor. Biraz Drogba gibi görüyorum onu. Futbol olarak değil ama takıma yaptığı abilik, sahadaki duruşu itibarıyla.

***********

HAKEMLER UTANILACAK HALDELER

– MHK ve hakemler giderek zıvanadan çıkıyorlar. Yine büyük hatalar yapıyorlar. Bu nasıl düzelir?

– Düzelmez. MHK berbat bir oluşum. Hakem tehdit eden bir MHK Başkanı hala oradaysa konuşacak bir şey yok. Türkiye’de hakemlik müessesi bitmiş. Utanılacak haldeler. Göz göre göre maçların sonuçlarını etkiliyorlar. Medya sadece üç büyüklere bakıyor, diğer maçlarda dönen rezaletin, dolabın, üç kağıdın sonu yok. Birkaçı dışında güvenilecek hakem kalmadı.

***********

TÜM TAKIMLAR ÇOK KIRILGAN

– Ligin fotoğrafını çekerseniz gelecek için nasıl bir yorum yaparsınız?

– Bu fotoğrafı çekecek makine henüz icat edilmedi. Çok zorlu bir finişe daha doğrusu fotofinişe doğru gidiliyor. Sanki Galatasaray ile Başakşehir arasında bir yarış olacak gibi duruyor. Ama yine de belli olmaz. Geçen hafta dediğimiz gibi tüm takımlar çok kırılgan.

Kaynak:HaberTürk

[v-arbellanaris]

no one tagged me btw i just did this myself but. oc kiss from this picrew for my da ocs. im obsessed... more info under the tag

evadne/leliana | evadne/morrigan | faris/tamlen

kal/alistair | kal/zevran | kal/loghain

aedan/morrigan | aedan/leliana | aedan/anora

anders/miranda | rowan/fenris

lysander/anders | amalia/isabela | joan/sebastian

muna/merrill | muna/anders

isra/cullen | isra/mahanon

solas/marya | iskandar/cassandra

iskandar/solas | iskandar/jurian ( @dellamortethelesser's amell oc )

hala/lucanis | roisin/emmrich

roisin/neve | roisin/davrin

[v-arbellanaris]

hala bringing lucanis and davrin anywhere

[v-arbellanaris]

one of the things i was NOT expecting this year was to write a new fic, because ive been hyperfocused on none of us are going back since like 2022, but ive been working on some new things for hala that i'm excited to post up - im in the final stages of the writing process for the first piece, and i want to have a sort of ongoing/stress free link for just random hala bits i wanna write too,,, i just love my own oc so much

[v-arbellanaris]

hala de riva - roisin thorne

i was tagged by the lovely @demandthedoodles to make my ocs on this picrew!!! so here they are <3 i really love how faris, mal, joan, isra and marya came out in this one!!!! so in order:

evadne amell - kalyani tabris

faris mahariel - aedan cousland

damon hawke - amalia hawke

joan hawke - alexis hawke - maimunah hawke

isra trevelyan - marya lavellan

mahanon lavellan - iskandar trevelyan (bonus for @quarkyw0lf13 hehehe)

tagging @justcallmecappy , @zevsurana , @crossdressingdeath , @honeysofte , @dreadfutures , @anneapocalypse , @ziskandra , @orion-the-onion , @flashhwing , @apostacism @amatres and anyone else who wants to do it, feel free to go ahead!

[v-arbellanaris]

DRAGON AGE OC DIRECTORY

DRAGON AGE: ORIGINS

Evadne Amell | Mobile-friendly character page

Kalyani Tabris | Mobile-friendly character page

Aedan Cousland | m!human noble, warrior (sword & shield), Morrigan/Leliana/Anora romance, Dark Ritual

Faris Mahariel | m!Dalish elf, warrior (archer), no romance, Final Sacrifice

DRAGON AGE II

Miranda Hawke | f!red battlemage, pro-mage, Anders friendmance

Rowan Hawke | Mobile-friendly character page

Joan Hawke | f!blue sword & shield templar, pro-templar, Sebastian rivalmance

Maimunah Hawke | f!blue spirit healer, pro-mage, Anders/Merrill romance

DRAGON AGE: INQUISITION

Isra Trevelyan | Mobile-friendly character page

Marya Lavellan | Mobile-friendly character page

Mahanon Lavellan | m!Dalish elf mage, Knight-Enchanter, no romance, Vivienne as Divine

Iskandar Trevelyan | m!Human warrior, Templar, Cassandra/Solas/Josephine (idk depends how bad I wanna fuck him up), Cassandra as Divine

DRAGON AGE: THE VEILGUARD

Hala de Riva | Mobile-friendly character page

Róisín Thorne | f!Warden Rogue

[goksoymedyacom]

Peru'da kendi cenazesinde "dirilen" bayanın sırrı: Bu gizemli olay nasıl olabildi?

Göksoy Medya

Peru'da kendi cenazesinde "dirilen" bayanın sırrı: Bu gizemli olay nasıl olabildi?

Beş hafta evvel Peru’da vahim bir trafik kazası geçiren bir bayanın, hastane yetkililerinin ömür belirtilerinin durduğunu doğrulamasının akabinde mevti ilan edildi. Olayın buraya kadar olan kısmı kulağa garip gelmeyebilir, lakin lokal haber kaynaklarının söylediğine garip olaylar, cenaze merasiminden sonra gerçekleşti.

36 yaşındaki Rosa Isabel Céspedes Callaca’nın vefatı birinci olarak 25 Nisan’da Peru’daki Lambayeque Bölge Hastanesi’nin ağır bakım ünitesinde ilan edilmişti. Bildirilene nazaran yüksek süratli bir çarpışmanın kendisini otomobilden baş üstü yere fırlatmasının akabinde önemli bir travmatik beyin hasarı geçirmişti.

Peru kanunlarına nazaran ölen kişi öldükten sonra üç gün içinde defnedilmesi gerektiği için ailesi çabucak 26 Nisan’daki cenaze merasimi için hazırlıklara başladı ve sonraki gün açık bir tabut içinde mezarlığa götürüldü.

Fakat bildirilene nazaran, ailesi o sırada bir şeylerin yanlış olduğunu fark etti. Arjantin’deki Los Andes gazetesinin söylediğine nazaran, Ferreñafe’deki El Carmen mezarlığının yöneticisi Juan Segundo Cajo, “Ölü sandığımız bayan gözlerini açtı ve terliyordu” dedi ve ekledi: “O anda ofisime geldim ve polisi aramaya başladım.“

Hala tabutunda olan Callaca lokal hastaneye nakledildi. Hekimler, son derece düşük de olsa hayati belirtiler gösterdiğini doğruladı. İsmi açıklanmayan bir akraba, “Onu hastaneye götürdük ve nabzı beş olarak ölçüldü” dedi.

Şaşırtan olmayan bir halde, merhumun ailesi bunun nasıl olabileceğinin araştırılmasını talep etti. Ailenin genel olarak en mümkün gördüğü teori, Callaca’nın derin bir komada olduğu istikametinde.

Sıhhat bölge müdürü Alipio Rivas Guevara Rivas Guevara “Hadise soruşturma sürecinde. Hastane müdürü esasen konuştu, bugün (28 Nisan) ortaya çıkan olaylarla ilgili bir rapor gönderiyor” açıklamasını yaptı.

Pekala lakin bu garip olay nasıl oldu?

Şaşırtan bir halde, bu olayın gerçekleşmesi için birkaç farklı sebep olabilir. Göz kapakları mevtten sonra açılmalarıyla bilinir. Ayrıyeten meyyit vücutlar, bilhassa travmatik ölümlerden sonra varsayım ettiğinizden çok daha fazla hareket edebilir.

Ayrıyeten mevt sırasında kalplerin uzun müddetler boyunca atmasının durması ya da aslında birçok biyolojik sürecin devam etmesi o kadar da alışılmadık bir durum değil. Artık her zamankinden daha fazla öğrendiğimiz üzere, “ölü” muhakkak izafî bir tabirdir ve katiyetle tam olarak anladığımız bir terim değildir.

Lakin Callaca’nın görünürdeki dirilişi için tahminen de en yeterli açıklama “atan meyyit kalpleri” olarak isimlendirilen olay olabilir. Bu durum, beyin öldüğünde, fakat organlar çalışmaya devam ettiğinde gerçekleşebilir. 1998’de yapılan bir çalışma, beyin vefatından sonra bedenlerin bir haftadan fazla çalışmaya devam ettiği yaklaşık 175 hadise buldu.

Karışıklığın nedeni ne olursa olsun, kıssa maalesef keyifli bir sonla bitmiyor. Haberlerde, Callaca’nın mahallî hastanede bir teneffüs aygıtına bağlandığı ve kandaki oksijen düzeylerinin izlendiğini, lakin birkaç saat sonra “ikinci ve son kez” öldüğünün ilan edildiği bildiriliyor.

[v-arbellanaris]

i promise hala is blond, the game's shaders are just fucked up.

[v-arbellanaris]

hala de riva - roisin thorne

i unabashedly & unshamedly have spent all my time since the last picrew doing this one that i got from @houseaeducan / @villainanders because it's so good wth

evadne - kalyani faris - aedan damon - mal isra - marya

bonus aedan under the cut