#hükümet projeleri
Explore tagged Tumblr posts
alaturkaamerika · 15 days ago
Text
Elon Musk’a Mahkemeden Engel: Hazine Bakanlığı Erişimi Kısıtlandı
ABD’de federal bir mahkeme, Elon Musk’ın başında bulunduğu Hükümet Verimliliği Departmanı (DOGE) için ABD Hazine Bakanlığı ödeme sistemlerine erişimi kısıtlayan bir karar aldı. Mahkeme, DOGE’nin yalnızca “okuma izni” ile sınırlı erişim sağlayabileceğini hükmetti. Elon Musk’a Yargıdan Darbe: DOGE’nin Yetkileri Azaltıldı! Washington DC Bölge Mahkemesi Federal Yargıcı Colleen Kollar-Kotelly, ABD…
0 notes
rayhaber · 19 days ago
Text
Hindistan Demiryollarına 30 Milyar Dolarlık Yatırım
Hindistan hükümeti, 2025-2026 mali yılında demiryolu taşımacılığını modernize etmek amacıyla 30 milyar dolarlık yatırım yapacak. Bu kapsamda Hindistan Demiryollarına 2,52 trilyon ₹ (yaklaşık 30 milyar $) tahsis edilecek. Yatırımın ana hedefleri arasında filo yenileme, demiryolu ağının genişletilmesi ve elektrifikasyon projeleri bulunuyor. Yeni Tren Siparişleri ve Üretim Planları Hükümet, 100…
0 notes
antarcticca · 2 months ago
Text
Antarctic Capital Investments, Türkiye'de Altyapı Yatırım Fonu Kurdu, Yerel Ekonomiyi Hızlandırmayı Hedefliyor
Türkiye, 2024 — Küresel tanınmış varlık yönetim şirketi Antarctic Capital, Türkiye’de "Altyapı Yatırım Fonu"nu kurduğunu duyurdu. Bu fon, Türkiye’nin kritik altyapı projelerini desteklemeyi ve yerel ekonominin sürdürülebilir gelişimine katkı sağlamayı amaçlıyor. Fon, ulaşım, enerji, su kaynakları yönetimi gibi önemli alanlara odaklanarak Türkiye’nin altyapı modernizasyonunu hızlandırmayı ve genel ekonomik rekabetçiliği artırmayı hedefliyor. Fonun başlangıç büyüklüğü 8 milyar dolar olarak belirlendi ve bu, Antarctic Capital’ın gelişen piyasalardaki stratejik yatırımlarının önemli bir parçası. Şirket, bu fon aracılığıyla önümüzdeki beş yıl içinde bir dizi önemli projeyi hayata geçirerek Türkiye’nin altyapı seviyesini iyileştirmeyi ve daha fazla uluslararası yatırımcının dikkatini çekmeyi planlıyor.
Alex Martin, fonun Türkiye'nin altyapı modernizasyonuna sermaye, teknoloji ve yönetim deneyimi sağlayarak kalkınmayı destekleyeceğini söyledi.
Antarctic Capital Altyapı Yatırım Departmanı Başkanı Alex Martin, fonun tanıtım toplantısında şunları söyledi: “Türkiye’nin altyapı modernizasyonu süreci kritik bir dönemde. Fonumuz, yerel projelere ileri düzeyde sermaye, teknoloji ve yönetim deneyimi kazandıracak. Bu, sadece Türkiye’nin ekonomik seviyesini yükseltmekle kalmayacak, aynı zamanda bölgesel kalkınmayı da destekleyecek ve halkın yaşam kalitesini artıracaktır.”
Antarctic Capital Türkiye Altyapı Yatırım Fonu, öncelikle ulaşım ağlarının genişletilmesi ve modernizasyonuna odaklanacak. Şirket, Türkiye’nin başlıca şehirleri ve ekonomik merkezleri arasında yüksek hızlı demir yolu projelerine yatırım yapmayı planlıyor. Bu projeler, ulaşım maliyetlerini düşürmeye, seyahat sürelerini kısaltmaya ve bölgesel ticaretin artmasına yardımcı olacak. Alex Martin, “Verimli bir ulaşım ağı, ekonomik büyümenin itici güçlerinden biridir. Ulaşım bağlantılarını güçlendirerek, Türkiye'nin ticari gelişimi için sağlam bir temel sağlamak ve yabancı yatırımları cezbetmek istiyoruz,” dedi.
Enerji projeleri de fonun ana yatırım alanlarından birini oluşturuyor. Antarctic Capital, Türkiye’deki temiz enerji projelerine, güneş enerjisi, rüzgar enerjisi ve hidroelektrik santralleri gibi yenilenebilir enerji projelerine yatırım yapmayı hedefliyor. Bu yatırımlar, Türkiye’nin enerji sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmasına yardımcı olacak ve geleneksel fosil yakıtlara olan bağımlılığı azaltacaktır. Türkiye’nin ulusal enerji stratejisine göre, ülke önümüzdeki 10 yıl içinde yenilenebilir enerji kaynaklarının enerji yapısındaki oranını %40’ın üzerine çıkarmayı planlıyor. Antarctic Capital’ın temiz enerji projeleri, bu stratejik hedefe katkı sağlayan somut bir adım olarak görülüyor.
Fonun üçüncü ana yatırım alanı ise su kaynakları yönetimi olacak. Antarctic Capital, Türkiye’deki modern su altyapısı projelerine yatırım yapacak, içme suyu sistemlerini iyileştirecek ve atık su arıtma tesislerini modernize ederek su kaynakları sıkıntısına çözüm üretmeye çalışacak. Bu projelerle, şirket Türkiye’de daha sürdürülebilir bir su kaynakları yönetim sistemi kurmayı ve suyun daha  verimli kullanılmasını sağlamayı hedefliyor.
Son yıllarda Türkiye hükümeti, altyapı yatırımlarını destekleyen bir dizi politika geliştirdi ve kritik projelere yabancı sermaye çekmeye yönelik teşviklerde bulundu. Antarctic Capital’ın altyapı fonu, bu bağlamda kuruldu ve ülkenin gelişim stratejilerine uygun yüksek kaliteli yatırımlar yapmayı amaçlıyor. Fonun kurulumu, yerel hükümet tarafından takdirle karşılandı ve Türkiye Ekonomik Kalkınma Bakanlığı’ndan bir yetkili, “Antarctic Capital’ın Türkiye’ye girişi, ülkemizin altyapı projeleri için büyük bir sermaye ve uluslararası yönetim deneyimi  sağlayacaktır. Bu, altyapı kalitemizi yükseltmek ve daha fazla yabancı yatırımcı çekmek için çok önemli bir adımdır,” dedi.
Fon yönetiminde, Antarctic Capital çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) standartlarına sıkı sıkıya bağlı kalacak ve her projeyi sadece ekonomik getirisiyle değil, aynı zamanda toplumsal sorumluluk ve çevre dostu kriterlere göre değerlendirecek. Alex Martin, “Projelerin seçiminde ve uygulanmasında sürdürülebilirlik ve yerel toplulukların çıkarlarını ön planda tutacağız. Amacımız, bu yatırımların Türkiye’nin ekonomik büyümesine katkı sağlarken çevreyi korumak ve topluluklara fayda sağlamaktır,” dedi.
Antarctic Capital Türkiye, yerel profesyonelleri işe alıp eğitimlerle becerilerini artırarak istihdam yaratmayı hedefliyor.
Ayrıca, Antarctic Capital Türkiye ekibi fon uygulamaları sırasında yerel profesyonelleri işe almayı ve onlara özel eğitimler sunarak beceri seviyelerini artırmayı planlıyor. Yerel istihdam yaratmak ve kariyer gelişimini desteklemek suretiyle, şirket ekonomik geri dönüş sağlarken Türkiye iş gücü piyasasına da katkıda bulunmayı hedefliyor.
Gelecekte, Antarctic Capital, Türkiye’deki faaliyetlerini genişletmeye devam edecek ve pazar ihtiyaçlarına göre fonun büyüklüğünü arttırarak daha fazla altyapı projesinin hayata geçmesini sağlayacak. Şirket, ayrıca çevre ülkelerdeki Pazar dinamiklerini yakından takip edecek ve Türkiye altyapı fonunun başarısının ardından bu modelin Orta Doğu ve Doğu Avrupa bölgelerine yayılmasını planlıyor.
Antarctic Capital’ın Türkiye Altyapı Yatırım Fonu’nun başlatılması, şirketin gelişen pazarlarda yaptığı genişleme çabalarının önemli bir kilometre taşını oluşturuyor. Kritik altyapı projelerine yapılan yatırımlar, sadece Türkiye pazarına büyük bir büyüme potansiyeli kazandırmakla kalmayacak, aynı zamanda şirketin küresel liderliğini pekiştirecektir. Antarctic Capital’ın Türkiye’ye yönelik yatırım taahhüdü, yerel ekonominin modernleşmesine ve toplumsal ve ekonomik uzun vadeli gelişimine önemli katkılar sağlayacaktır.
Basın İletişim Aiyla Baykara Pazarlama İletişimi Yöneticisi Antarctic Capital Investment Ltd. Şti. Telefon: +1 212 983 1602 Faks: +1 212 505 2240 Merkez: New York, Park Avenue 200, 32. kat, 10166 E-posta: [email protected] Web sitesi: https://www.antarcticca.com
1 note · View note
elazigsurmanset · 5 months ago
Text
Nazırlı, “Tamamlanan projeleri gezdik, yeni projelerimizi planlayarak hız kesmeden çalışmaya devam edeceğiz”
Tumblr media
AK Parti Elazığ Milletvekili Mahmut Rıdvan Nazırlı, Keban ve Ağın ilçelerine gerçekleştirdiği ziyaretlerle incelemelerde bulunarak vatandaşlarla bir araya geldi. Keban'da TOKİ Şantiyesi'ni ziyaret eden Nazırlı, burada İsmail Kumaşoğlu isimli vatandaşa evinin anahtarını teslim etti. İlk anahtar teslimiyle ilgili olarak "Rabbim hayırlı eylesin" diyen Nazırlı, Keban ziyaretlerine İlçe Emniyet Lojmanları Şantiyesi, Keban Belediye Başkanı Yücel Doğan, muhtarlar ve Su Ürünleri Yetiştiricileri Birliği üyeleri ile devam etti.
Tumblr media Tumblr media
Nazırlı'nın bir sonraki durağı Ağın ilçesi oldu. Ağın'da Kaymakam Furkan Taha Türkmenoğlu ve Belediye Başkanı Şeref Çakır ile bir araya gelen Nazırlı, tarihi Ekrem İspir Konağı'nı ziyaret ederek, konağın Elazığ turizmine kazandırılması çalışmalarını yerinde inceledi. Hükümet Konağı şantiye alanında çalışan işçilerle de buluşan Nazırlı, Ağın Muhtarlarıyla yaptığı toplantıda, devam eden projelerle ilgili bilgi aldı. Nazırlı, "Tamamlanan projeleri gezdik, yeni projelerimizi planlayarak hız kesmeden çalışmaya devam edeceğiz" dedi. Read the full article
0 notes
birpaylass · 2 years ago
Text
İş Kolları Nelerdir Kaça Ayrılır
BirPaylaş Paylaşım Platformu https://birpaylas.com/is-kollari-nelerdir-kaca-ayrilir.html
İş Kolları Nelerdir Kaça Ayrılır
Tumblr media
İş Kolları Nelerdir Kaça Ayrılır İş kolları, ekonomik faaliyetlerin farklı sektörlerdeki alanlara bölünmesidir. Genellikle ekonomideki farklı sektörleri tanımlamak ve kategorize etmek için kullanılan bir terimdir. İş kolları, şu ana kategorilere ayrılabilir:
Tarım: Tarım, bitkisel ve hayvansal üretim faaliyetlerini içeren bir iş koludur. Tarım sektörü, tarımsal üretim, tarımsal teknoloji, tarımsal hizmetler, gıda işleme ve tarım ürünleri ticareti gibi alanları kapsar.
Sanayi: Sanayi, ham maddeyi işleyerek veya birleştirerek ürünlerin üretimini içeren iş koludur. İmalat sanayii, otomotiv, tekstil, kimya, elektronik, metal işleme gibi alt sektörlere ayrılabilir.
Hizmetler: Hizmet sektörü, fiziksel ürünlerin üretimi yerine, çeşitli hizmetlerin sunulduğu bir iş koludur. Bu sektör, turizm, eğitim, sağlık, finans, perakende, lojistik, otelcilik, medya gibi çeşitli alt sektörlere ayrılabilir.
Finans: Finans sektörü, para, sermaye ve finansal enstrümanlarla ilgili faaliyetleri içerir. Bankacılık, sigortacılık, yatırım fonları, menkul kıymetler ve sermaye piyasaları gibi alt sektörleri kapsar.
Bilgi Teknolojileri: Bilgi teknolojileri sektörü, yazılım geliştirme, bilişim hizmetleri, donanım üretimi ve teknoloji tabanlı çözümler sunan diğer faaliyetleri içerir. Bilgisayar yazılımı, telekomünikasyon, internet hizmetleri, veri analitiği gibi alt sektörlere ayrılabilir.
Enerji: Enerji sektörü, enerji üretimi, dağıtımı ve tüketimiyle ilgili faaliyetleri içerir. Bu sektör, fosil yakıtlar, yenilenebilir enerji kaynakları, elektrik şebekeleri, enerji verimliliği gibi alt sektörlere ayrılabilir.
İnşaat: İnşaat sektörü, binaların, altyapıların ve diğer yapıların inşasıyla ilgili faaliyetleri içerir. Konut inşaatı, ticari inşaat, altyapı projeleri gibi alt sektörlere ayrılabilir.
Bu, iş kollarının genel kategorileridir ve daha spesifik alt sektörler de mevcuttur. İş kolları, ekonomik faaliyetlerin çeşitliliğini ve farklı sektörlerin ekonomideki rolünü yansıtır.
Reklam (İş Kolları Nelerdir Kaça Ayrılır)
İş Kolları Nelerdir Kaça Ayrılır
İşkur Nedir İş Başvurusu Nasıl Yapılır
Manchester City Manchester United
Hak Sahipliği Nedir Kimler Başvuru Yapabilir
Bodrumda Gezilecek Yerler
İş Kolları Kaça Ayrılır
İş Kolları Kaça Ayrılır İş kolları tam olarak belirli bir sayıya ayrılmamıştır, çünkü iş kolları oldukça geniş bir yelpazede faaliyetleri kapsar ve sürekli olarak yeni sektörler ortaya çıkar. Ancak genel olarak, iş kolları genellikle üç büyük sektöre ayrılır:
İşletmeler (Kurumsal Sektör): İmalat, inşaat, tarım, madencilik gibi fiziksel ürünlerin üretildiği sektörler bu gruba dahildir. Bu sektörler, mal ve hizmet üreten ticari kuruluşları içerir.
Hizmetler Sektörü: Finans, eğitim, sağlık, turizm, perakende, ulaşım, iletişim gibi hizmetlerin sunulduğu sektörler bu gruba dahildir. Bu sektörde, fiziksel ürünlerin üretimi yerine, genellikle uzmanlık, beceri ve deneyim gerektiren hizmetler sunulur.
Kamu Sektörü: Hükümet ve devlet kurumları tarafından sunulan hizmetleri kapsar. Kamu sektörü, sağlık hizmetleri, eğitim, adalet sistemi, savunma, kamu altyapısı, güvenlik gibi alanları içerir.
Bu üç ana sektörün altında, daha spesifik alt sektörler ve iş kolları bulunur. Örneğin, otomotiv sektörü, finans sektörü içinde yer alan bankacılık sektörü gibi. İş kollarının kesin sayısını belirtmek zordur, çünkü ekonomik gelişmelere bağlı olarak yeni sektörler ortaya çıkabilir ve bazı sektörler zaman içinde önemini yitirebilir.
İş Kolu Nasıl Belirlenir
İş Kolu Nasıl Belirlenir Bir iş kolunun belirlenmesi, genellikle faaliyet gösterilecek sektörü ve işin türünü anlamayı gerektirir. İş kolu seçimi, bir dizi faktörü dikkate almayı gerektirir ve a��ağıdaki yöntemler ve kriterler kullanılabilir:
Yetenekler ve İlgi Alanları: İş kolu seçiminde kişinin yetenekleri, yetkinlikleri ve ilgi alanları önemli bir rol oynar. İyi olduğunuz ve keyif aldığınız alanlarda çalışmak, motivasyonunuzu artırabilir ve başarı şansınızı artırabilir.
Piyasa Araştırması: İş kolu seçimi yaparken, pazarı ve sektörü araştırmak önemlidir. Mevcut talep ve rekabet durumu, seçtiğiniz iş kolunun başarı şansını etkileyebilir. Piyasa trendlerini, büyüme potansiyelini, müşteri ihtiyaçlarını ve rakipleri analiz etmek önemlidir.
Finansal Durum: İş kolu seçimi, finansal durumunuzu da göz önünde bulundurmayı gerektirir. İş kurmak için yeterli sermayeye sahip olmak, işinizi başarıyla yürütmek için önemlidir. Belirli bir iş kolunda gerekli sermayeyi karşılamak için maliyetler, yatırım gereksinimleri ve gelir potansiyeli değerlendirilmelidir.
Rekabet Analizi: Seçtiğiniz iş kolunda rekabetin yoğunluğu ve rakiplerin durumu da göz önünde bulundurulmalıdır. Rekabetçi bir alanda iş yapmak, müşterileri çekmek ve başarılı olmak için zorlu olabilir. Bu nedenle, rekabet analizi yaparak seçtiğiniz iş koluyla ilgili rekabet avantajınızı belirlemeniz önemlidir.
Uzun Vadeli Potansiyel: İş kolu seçerken, gelecekteki büyüme ve fırsat potansiyelini değerlendirmek önemlidir. Bir iş kolunun uzun vadeli sürdürülebilirliği, sektör trendlerini ve gelecekteki talep projeksiyonlarını anlamakla ilgilidir.
Kaynaklar ve Destek: İş kolu seçimi yaparken, gerekli kaynaklara ve desteklere erişiminizin olduğundan emin olmak önemlidir. İşinizi başlatmak için gerekli olan ekipman, tedarik zinciri, tedarikçiler, teknoloji ve diğer kaynakları değerlendirmek önemlidir. Ayrıca, iş koluyla ilgili danışmanlık hizmetleri veya işletme destek programları gibi kaynaklardan yararlanma imkanını da değerlendirebilirsiniz.
İş kolu seçimi kişisel tercihlerinizi, yeteneklerinizi, pazar analizini ve gelecekteki potansiyeli değerlendirmeyi içerir. Bu faktörleri dikkate alarak, en uygun iş kolunu belirlemek için bir plan yapmanız önemlidir.
0 notes
haberlerhaber · 10 months ago
Text
Muhabir: Televizyon, Fragman ve Siyaset Haberlerinde Kesintisiz Bilgi
Sitemiz Muhabir, televizyon haberleri, fragmanlar ve siyaset haberleri konusunda güncel ve kapsamlı bilgiler sunmaktadır. İhtiyacınız olan bilgilere kolaylıkla ulaşabileceğiniz bir platform olarak sizlere hizmet veriyoruz.
Televizyon dünyası, günümüzde birçok insanın hayatının ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir. Bu nedenle, televizyon haberleriyle ilgili en son gelişmeleri takip etmek önemlidir. Sitemizde, popüler dizilerin yeni sezonları, dizi oyuncularının güncel projeleri, reyting sonuçları ve daha fazlasıyla ilgili haberlere erişebilirsiniz. Müzik, spor, belgesel gibi farklı türlerdeki programlar hakkında da detaylı bilgilere ulaşabilirsiniz.
Fragmanlar, izleyicilere heyecan dolu gelecek programları keşfetme fırsatı sunar. Sitemizde yer alan fragmanlar, sinema ve televizyon dünyasındaki en yeni projelerin tanıtımlarını içermektedir. En son vizyon filmlerinden, beklenen dizilerden ve özel etkinliklerden paylaşılan fragmanları takip ederek, sevdiğiniz yapımları kaçırmadan takip edebilirsiniz. Muhabir olarak, fragmanları zamanında ve detaylı bir şekilde sizlere sunmaktan mutluluk duyuyoruz.
Siyaset, toplumun geleceğini şekillendiren önemli bir konudur. Sitemizde siyaset haberleri başlığı altında yer alan içeriklerle, ülke ve dünya gündemindeki en son politik gelişmeleri takip edebilirsiniz. Siyasi partilerin açıklamaları, seçim süreçleri, hükümet politikaları ve uluslararası ilişkiler gibi konular hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz. Tarafsız ve güvenilir kaynaklardan derlediğimiz haberlerle, geniş bir perspektif sunarak sizlere objektif bir bakış açısı sağlamayı amaçlıyoruz.
Muhabir olarak, televizyon, fragman ve siyaset haberleri konularında siz değerli okurlarımıza kaliteli içerik sunmak için çalışıyoruz. Güncel ve doğru bilgilere ulaşmanızı sağlamak amacıyla sürekli olarak yenilenen bir platform olarak, sizlere hizmet vermekten gurur duyuyoruz. Muhabir'i takip ederek, televizyon dünyasının nabzını tutabilir, yeni projeleri keşfedebilir ve politik gelişmeler hakkında bilinçli bir şekilde bilgi sahibi olabilirsiniz.
0 notes
fiyatinedir · 1 year ago
Text
Konut Fiyatlarını Yüzde 40 Düşürecek Adım: Hazine Arazileri İmara Açılıyor!
Tumblr media
Türkiye'de konut piyasasındaki arz ve talep dengesinin bozulması sonucunda konut fiyatları hızla artış gösterdi. Konut maliyetlerini düşürmek ve daha fazla kişinin konut sahibi olabilmesini sağlamak amacıyla hükümet önemli bir adım atmaya hazırlanıyor. Bu adımla, konut fiyatlarının yüzde 40'a kadar düşürülmesi hedefleniyor.
Hazine Arazi İmara Açılıyor
Tumblr media
Hazine Arazi İmara Açılıyor Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, hazine arazilerinin imara açılacağını yakın bir tarihte açıkladı. Konut fiyatlarının artışıyla birlikte hükümet bu soruna çözüm getirmeyi amaçlıyor. Özellikle büyük şehirlerdeki konut sorununun çözüme kavuşması bekleniyor, özellikle İstanbul, Ankara ve İzmir gibi metropollerde.
Sosyal Konut Projeleri ve İmar Açılması
Gayrimenkul uzmanları, Orta Vadeli Program (OVP) kapsamında dar ve orta gelirli vatandaşlara uygun fiyatlı konutlar, arsalar ve iş yerleri projelerinin hayata geçirilmesinin hedeflendiğini belirtiyor. Bu projelerin, sosyal konut ihtiyacını karşılamaya ve afet etkilerini azaltmaya yönelik olduğu vurgulanıyor.
Kentsel Dönüşüm ve Rezerv Alanlar
Kentsel dönüşümün hızlandırılması ve rezerv alanlarda 350 bin konutun inşa edilmesi, özellikle İstanbul'un bu konuda öncelikli bir bölge olarak kabul edilmesi planlanıyor. Bu adımlarla birlikte, konut maliyetlerindeki düşüşün sağlanması hedefleniyor.
Konut Kredisi Kısıtlamaları
Geçtiğimiz günlerde, ikinci ev alımlarına yönelik konut kredisi kısıtlamaları getirilmişti. Bu kısıtlamalarla, tüketicilerin ikinci bir eve sahip olmaları durumunda daha yüksek oranda kredi faizi ödemeleri gerekecek.
İlk Ev Alacaklara Destek
Yeni program, özellikle ilk ev sahibi olmak isteyenleri desteklemeyi amaçlıyor. Dar ve orta gelirli vatandaşlar için uygun fiyatlı projelere kredi destekleri sunulacak.
Konut Fiyatlarında Düşüş Bekleniyor
Bu adımların sonucunda arsa maliyetlerinin etkisiz hale getirilmesiyle inşaat maliyetleri düşecek ve bu da konut fiyatlarında yüzde 30 ila 40 arasında bir düşüş sağlayabilecek. Konut üreticilerine belirli arazilerin tahsis edilmesi ve bu alanlarda uygun fiyatlı konut projelerinin hayata geçirilmesi hedefleniyor. Bu önemli gelişmelerle birlikte, konut maliyetlerinde beklenen düşüşün, konut alıcısı için olumlu bir etki yaratacağı ve konut sahibi olmayı daha erişilebilir hale getireceği umuluyor. Hazine arazilerinin imara açılması, konut piyasasında önemli bir dönüm noktasını temsil ediyor ve yakın gelecekte bu konudaki gelişmeleri yakından takip etmekte fayda var. Ekonomi haberleri ve emlak haberleri için Fiyatı Nedir sitesini takip edebilirsiniz. TOKİ Antalya Akseki Projesi: Antalya’ya 84 Yeni Konut Geliyor! TOKİ Trabzon Projesiyle Dar ve Orta Gelirli Ailelere Destek TOKİ’den Kırklareli’nde 158 Konutluk Yeni Proje Geliyor! İşte Detaylar TOKİ’nin Ucuz Konut Projeleri Hangi İlleri Kapsıyor? İşte Detaylar TOKİ Silivri Projesiyle 257 Yeni Konut İhalesi Yakın Zamanda Gerçekleşiyor Hangi bankalar peşinatsız konut kredisi veriyor? Read the full article
0 notes
krediorani · 1 year ago
Text
Çiftçilere 2 Yıl Anapara Ödemesiz 1 Milyon TL Kredi Desteği
Tumblr media
"Çiftçilere 2 Yıl Anapara Ödemesiz 1 Milyon TL Kredi Desteği Çiftçilere yönelik tarımsal faaliyetlerini desteklemek amacıyla sunulan kredi imkanları, tarım sektörünün büyümesine katkı sağlamaktadır. Bu bağlamda, çiftçilere 2 yıl anapara ödemesiz olarak sunulan 1 milyon TL kredi desteği ile ilgili detayları inceleyelim. Tarım sektörü, ülkemizin temel ekonomik alanlarından biri olarak büyük öneme sahiptir. Ancak çiftçilerin karşılaştığı finansal zorluklar, üretim kapasitelerini etkileyebilir. Bu nedenle hükümet, çiftçilere destek olmak amacıyla çeşitli kredi programları sunmaktadır. İşte bu programlardan biri de '2 Yıl Anapara Ödemesiz 1 Milyon TL Kredi Desteği' olarak öne çıkıyor. Bu kredi desteği, çiftçilere sunulan cazip koşulları içerisinde barındırıyor. İşte kredinin temel özellikleri: Anapara Ödemesiz Dönem: Çiftçilere sağlanan bu kredi desteğinde, ilk 2 yıl boyunca sadece faiz ödemeleri yapılacak. Anapara ödemelerine 2 yıl süreyle ara verilecek, böylece çiftçilere finansal esneklik sağlanacak. 1 Milyon TL Kredi Limiti: Çiftçiler, 2 yıl anapara ödemesiz olarak toplamda 1 milyon TL'ye kadar kredi kullanabilecek. Bu durum, çeşitli tarımsal projeleri hayata geçirme veya mevcut üretim kapasitesini artırma fırsatı sunuyor. Düşük Faiz Oranları: Kredi desteği kapsamında sunulan faiz oranları oldukça cazip olacak. Bu da çiftçilerin krediyi daha uygun şartlarda kullanmalarına imkan sağlayacak.Bu kredi desteği, çiftçilerin tarımsal üretimlerini modernize etmelerine, yeni yatırımlar yapmalarına ve sektörde daha sürdürülebilir bir gelecek oluşturmalarına yardımcı olmayı hedeflemektedir. Çiftçiler, bu kredi desteği sayesinde finansal yüklerini hafifletecek, üretimlerini artırabilecek ve tarımsal potansiyeli daha etkin bir şekilde değerlendirebilecekler. Sonuç olarak, '2 Yıl Anapara Ödemesiz 1 Milyon TL Kredi Desteği', çiftçilere yönelik önemli bir adım olarak karşımıza çıkıyor. Tarım sektörünün gelişimine katkı sağlayacak bu kredi destekleri, çiftçilerin daha verimli ve sürdürülebilir tarım faaliyetleri yürütmelerine olanak tanıyacaktır." Read the full article
0 notes
cointahmin · 2 years ago
Text
cointahmin.com olarak aktardığımız üzere son günlerin önde gelen altcoin projelerinden PEPE Coin (PEPE), birçok yatırımcının takviyesiyle bir arada popülerlik kazanmaya devam ederek toplumsal faaliyetlerinde büyük bir yükseliş gördü. Bununla birlikte PEPE’nin hala bir ‘scam’ olduğunu düşünen birçok analist de bulunuyor. Pekala bu kripto para uzmanları, PEPE’ye bir dolandırıcılık projesi derken neye dayanıyor? İşte detaylar…Kripto para uzmanları açıkladı: “Popüler altcoin PEPE bir ‘scam’ olabilir!”Önde gelen bir kripto para savunucusu ve DeFi Watch kurucusu olan Chris Blec, Pepe’nin tesadüfen ortaya çıkmadığını öne sürdü. Chris Blec’e nazaran, “büyük para, güçlü beşerler ve dikkatli planlama” PEPE üzere ‘scam’ projeleri oluşturuyor. DeFi Watch kurucusu, Pepe’nin perakende yatırımcılarının çok daha büyük bir oyunun piyonları olduğunu sav etti.PEPE’nin ‘scam’ yani bir dolandırıcılık olduğunu aktaran bir öteki isim ise CryptoLaw kurucusu avukat John Deaton olarak açıklanıyor. Deaton’ın, PEPE hakkında görüşünü soran insanlardan aldığı tonlarca e-posta ve DM’ye cevap olarak Blec’in kelamlarına işaret etmesi enteresan gözüküyor.https://twitter.com/JohnEDeaton1/status/1657779009340723202 Bir başka yandan özel sermaye şirketi Dizer Capital’in kurucusu Yassin Mobarak da PEPE’yi bir ‘scam’ projesi olarak nitelendirdi. Mobarak, Pepe tokenini, tıpkı kripto borsası FTX üzere kripto piyasasını daha da berbata götürmek için tasarlanmış bir truva atı olarak isimlendirdi. Uzman isim, Pepe üzere projelerin oyun kitabının ekseriyetle misal bir model izlediğini vurguladı. Bu adımlar ortasında bir dolandırıcılık projesini tanıtmak, saf yatırımcıları çekene kadar pumplamak ve kriptoyu tehlikeli olduğu için suçlamak, olayı tüm dalı boğmak için kullanmak ve tekrarlamak yer alıyor.https://twitter.com/Dizer_YM/status/1657737174039576577 Birçok kripto paradan daha yeterli performans gösterdiYoutube üzerinden kripto para projelerine yönelen bir öteki isim Digital Asset Investor, Amerika, Birleşik Devletleri Menkul Değerler ve Borsa Komisyonu’nun (SEC) neden PEPE üzere göğüs coin projelerini soruşturmadığını sorguluyor. Bununla birlikte Digital Asset Investor, “Sık sık bu göğüs coinlerinden kimilerinin hükümet tarafından kriptonun gölgeli tarafına odaklanmayı sürdürmek için tasarlanıp tasarlanmadığını merak ediyorum” kelamıyla dikkat çekti. Digital Asset Investor’ın resmi Twitter hesabının ardındaki takım, ünlü XRP influencer’ı Mr.Huber (@Leerzeit) tarafından paylaşılan Pepe ile ilgili istatistiklere cevap olarak bu açıklamayı yaptı.Yakından takip edilen isim, bir aydan kısa bir müddet evvel piyasaya sürülmesine karşın Pepe’nin XRP, Cardano (ADA), Algorand (ALGO), Quant (QNT) ve Hedera (HBAR) üzere en âlâ kripto varlıklarından daha fazla süreç hacmine sahip olduğunu belirtti.https://twitter.com/Leerzeit/status/1657729057662935043 Pepe Coin nasıl ortaya çıktı?Pepe Coin, 16 Nisan 2023 tarihinde anonim bir kullanıcı tarafından piyasaya sürüldü. Birden fazla Coin’in tersine Pepe’nin bir ön satışı gerçekleşmedi. CoinMarketCap datalarına nazaran PEPE , piyasaya sürülmesinden bu yana tüm vakitlerin en düşük düzeyi olan 0,00000002764 dolardan yüzde 6.140 artış gösterdi. Bu yazının yazıldığı sırada, Pepe 0,000001706 dolardan süreç görüyor.Bununla birlikte bir aydan kısa bir müddet evvel piyasaya sürülmesine karşın Pepe, 667,6 milyon dolarlık piyasa bedeliyle üçüncü en büyük göğüs coin olarak sıralanıyor. PEPE, en büyük göğüs coin sıralamasında sadece Shiba Inu (SHIB) ve Dogecoin’in gerisinde yer alıyor. Pepe’nin şöhretindeki muazzam yükseliş, en güzel kripto borsalarının ilgisini çekti. Binance, KuCoin ve Coinbase üzere en uygun borsalar, artan popülaritesi nedeniyle coin’i listeledi.
0 notes
name-ihumayun · 3 years ago
Text
DOLAR NASIL DÜŞER?:
Aşağıda dolar nasıl düşer ile ilgili alıntı bir yazı paylaşıyorum. Bu yazıyı okuyunca Rahmetli Erbakan Hocamın şu sözü geldi aklıma;
"Onlar bizimle savaşmaya asla cesaret edemezler. Bizi zayıflatmak için taşeron terör örgütlerini sahaya sürerler. Başarılı olamayınca ekonomi ile savaş açarlar"
İşte o gün bugün.
Bir not daha...
Dolar 1 TL olsada siz Erdoğan'ı sevmeyeceksiniz. Dolar 100 TL olsada biz Erdoğan'dan vazgeçmeyeceğiz.
Şimdi dolar nasıl 1 TL'ye iner okuyabilirsiniz...
Dolar nasıl düşer?
Doğu Akdeniz'den çekiliyoruz,
Dolar: 9,50 ₺.
Libya'dan çekiliyoruz,
Dolar: 9,00 ₺.
Katar'dan ve Afrika'dan çekiliyoruz,
Dolar: 8,75 ₺.
Karadeniz'de doğalgaz aramasını durduruyoruz,
Dolar: 8,50 ₺.
Suriye'den çekiliyoruz,
Dolar: 8,25 ₺.
BM,NATO kararlarını uygulamaya geçiyoruz,
Dolar: 8,00 ₺.
Ülkedeki tüm terör örgütü operasyonlarını durduruyoruz,
Dolar: 7.75 ₺.
Hapisteki FETÖ,PKK,DHKP-C terör örgütü üyelerini tahliye ediyoruz,
Dolar: 7,50 ₺.
Savunma sanayisinde ki tüm projeleri durduyoruz,üstüne S-400'ü geri iade ediyoruz,
Dolar: 7,25 ₺.
KHK ile görevden alınanları tekrar eski görevlerine iade ediyoruz,
Dolar: 7,00 ₺.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesini kapatıyoruz,
Çankaya köşküne geri dönüyoruz,
Dolar 6,25 ₺.
Ülkedeki vesayet sistemine tekrar geçiyoruz,
Dolar: 6,00 ₺.
Cumhurbaşkanlık hükümet sisteminden eski parlementer sistemine geçiyoruz,
Dolar: 5,75 ₺.
Tekrar IMF ile yeni antlaşma yapıyoruz ve Merkez Bankasında ki dolar rezervine direk emir verme yetkisi veriyoruz,döviz rezervini IMF nin kontrolüne veriyoruz,
Dolar: 5,50 ₺.
Kıbrıs'ta ki tüm haklardan vazgeçiyoruz,
Dolar: 5,25 ₺.
Tüm yerli projeleri durduyoruz artık ABD ve Batılı ülkelerden temin ediyoruz,
Dolar: 5,00 ₺.
TSK'yı tekrar FETÖ,28 Şubat paşalarının ve NATO'nun kontrolüne veriyoruz,
Dolar: 4,75 ₺.
MİT içerisinde Anadolu'nun evlatlarını tasfiye ediyoruz...
yine uluslararası lobilerin kontrolüne veriyoruz ve operasyon yapmama kararı veriyoruz,
Dolar: 4,50 ₺.
İstanbul Sözleşmesini tekrar hayata geçiriyoruz,
Dolar: 4,25 ₺.
Alınan petrol ve doğalgaz arama gemilerini uluslararası enerji lobilerin kontrolüne veriyoruz,
Dolar: 4,00 ₺.
Cumhur İttifakı olarak istifa ediyoruz ve erken seçime gidiyoruz ama seçime girmiyoruz,
Dolar: 3,00 ₺.
Seçimi Millet İttifakının kazanmasını sağlıyoruz ve hemen...
HDP'ye 1 Cumhurbaşkanı yardımcısı,
4 Bakanlık veriyoruz.
Dolar: 2,50 ₺.
Soroscu Kavala ve terörist Demirtaş tahliye ediyoruz.
Dolar: 2,00 ₺.
Ülkenin çeşitli noktalarında terör saldırıları oluyor onlarca askerimiz ve vatandaşımız şehit oluyor hemen akabinde ABD ve Batılı ülkeler kınama mesajları yayınlıyor ve operasyon yapmaması için Türk Hükümetine baskılar yapıyor,
Dolar: 1,75 ₺.
Ertesi gün şehitlerimizi ebediyete uğurluyoruz ve cenaze töreninde terör örgütüne karşı sloganlar atılıyor ve ardından ABD ve Batılı ülkelerin Devlet içerisindeki etki ajanları vasıtasıyla milliyetçi grup apar topar gözaltına alınıyor,
Dolar: 1, 50 ₺.
Batılı ülkelere giderken karşısında eğik bükük duracağız her konuşmada "Hemen efendim,siz nasıl buyursanız" diyoruz..
Dolar: 1,25 ₺.
Komşu ülkeler ile tüm ilişkileri kesip sadece ABD ve Batılı ülkelerin dedikleri ile ilişkide oluyoruz.
Dolar: 1,00 ₺.
Nasıl ama... Bakın dolar düştü... Mutlu musunuz.?
Alıntı
9 notes · View notes
konnektom · 3 years ago
Text
DOLAR NASIL DÜŞER....??? :(
Doğu Akdeniz'den çekiliyoruz,
Dolar 9,50
Libya'dan çekiliyoruz,
Dolar 9,00
Katar'dan ve Afrika'dan çekiliyoruz,
Dolar 8,75
Karadeniz'de doğalgaz aramasını durduruyoruz,
Dolar 8,50
Suriye'den çekiliyoruz,
Dolar 8,25
BM, NATO kararlarını uygulamaya geçiyoruz,
Dolar 8,00
Ülkedeki tüm terör örgütü operasyonlarını durduruyoruz,
Dolar 7.75
Hapisteki FETÖ, PKK, DHKP-C terör örgütü üyelerini tahliye ediyoruz,
Dolar 7,50
Savunma sanayisinde ki tüm projeleri durduyoruz , üstüne S-400'ü geri iade ediyoruz,
Dolar 7,25
KHK ile görevden alınanları tekrar eski görevlerine iade ediyoruz,
Dolar 7,00
Cumhurbaşkanlığı Külliyesini kapatıyoruz, Çankaya köşküne geri dönüyoruz,
Dolar 6,25
Ülkedeki vesayet sistemine tekrar geçiyoruz,
Dolar 6,00
Cumhurbaşkanlık hükümet sisteminden eski parlementer sistemine geçiyoruz,
Dolar 5,75
Tekrar IMF ile yeni antlaşma yapıyoruz ve Merkez Bankasında ki dolar rezervine direk emir verme yetkisi veriyoruz , döviz rezervini IMF nin kontrolüne veriyoruz,
Dolar 5,50
Kıbrıs'ta ki tüm haklardan vazgeçiyoruz,
Dolar 5,25
Tüm yerli projeleri durduyoruz artık ABD ve Batılı ülkelerden temin ediyoruz,
Dolar 5,00
TSK'yı tekrar FETÖ, 28 Şubat paşalarının ve NATO'nun kontrolüne veriyoruz,
Dolar 4,75
MİT içerisinde Anadolu'nun evlatlarını tasfiye ediyoruz, yine uluslararası lobilerin kontrolüne veriyoruz ve operasyon yapmama kararı veriyoruz,
Dolar 4,50
İstanbul Sözleşmesini tekrar hayata geçiriyoruz,
Dolar 4,25
Alınan petrol ve doğalgaz arama gemilerini uluslararası enerji lobilerin kontrolüne veriyoruz,
Dolar 4,00
Cumhur İttifakı olarak istifa ediyoruz ve erken seçime gidiyoruz ama seçime girmiyoruz,
Dolar 3,00 TL
Seçimi Millet İttifakının kazanmasını sağlıyoruz ve hemen HDP'ye 1 Cumhurbaşkanı yardımcısı , 4 Bakanlık veriyoruz.
Dolar 2,50
Soroscu Kavala ve terörist Demirtaş tahliye ediyoruz.
Dolar 2,00
Ülkenin çeşitli noktalarında terör saldırıları oluyor onlarca askerimiz ve vatandaşımız şehit oluyor hemen akabinde ABD ve Batılı ülkeler kınama mesajları yayınlıyor ve operasyon yapmaması için Türk Hükümetine baskılar yapıyor,
Dolar 1,75
Ertesi gün şehitlerimizi ebediyete uğurluyoruz ve cenaze töreninde terör örgütüne karşı sloganlar atılıyor ve ardından ABD ve Batılı ülkelerin Devlet içerisindeki etki ajanları vasıtasıyla milliyetçi grup apar topar gözaltına alınıyor,
Dolar 1, 50
Batılı ülkelere giderken karşısında eğik bükük duracağız her konuşmada " hemen efendim , siz nasıl buyursanız " diyoruz,
Dolar 1,25
Komşu ülkeler ile tüm ilişkileri kesip sadece ABD ve Batılı ülkelerin dedikleri ile ilişkide oluyoruz.
Dolar 1,00 TL
Bayram Arslan
6 notes · View notes
vel-hasili-kelam · 5 years ago
Text
Tumblr media
▪︎Garipce'den Farklı bir bakış.. !
■ FIKIH VE HAYAT !
(Prof. Dr. Mehmet Erdogan )
-----
TOKİ’den Sosyal Konut Projesi
-----
Türkiye’de yeterli ev yok da o yüzden mi milyonlara baliğ insanlar evsiz oluyorlar. Sanmıyorum. Aradaki uçurumu büyüten faktörlerin başında adil olmayan bir servet dağılımı var gibi. Ev kiraları çok yüksek. Bu yüzden de, varlıklı insanların bir kısmı kendi ihtiyaçları olan mesken haricinde çok sayıda ev sahibi oluyorlar. İyi ki de onlar alıyorlar. Hiç olmazsa pahalı da olsa evsiz insanlar kiralık ev bulabiliyorlar.
Asgari ücretle geçinmeye çalışan yüzbinler, aldıkları paranın yarısından çoğunu kiraya veriyorlar. Nasıl geçindikleri ise bir bilmece?
Diğer taraftan insanlara biçilmiş bir takım sosyal görevler de var. Otuzuna kadar evlenemeyene, kırkına kadar ev sahibi olmayana toplum iyi gözle bakmıyor(du).
Yıllarca evinde oturduğum Hacı amca bayramlarda ziyaretine vardığımda misafirlerine beni “Kiracımız!” diye takdim ederdi. Sora her nasılsa –benim de pek anlamadığım bir şekilde, boyumuzu aşan yaptığımız tercümelerle- halen oturmakta olduğumuz daireyi aldıktan ve taşındıktan sonra kendisini bayramda ziyaret ettiğimiz de bana “Hoş geldin Mehmet Ağa!” diye hitap etmişti. Gözünde artık adam olmuş, sınıf atlamıştık. Doktora yapmış olmamın demek ki hiç de önemi yoktu, ama bir daire sahibi olmak saygıyı gerektirir bir şeydi.
Bu resim, toplumun bakışını yansıtması açısından önemli.
İmdi TOKİ sosyal konut projeleri ile dar gelirli insanlarımızı ev sahibi yapmak istiyor. Finansman için de Kamu bankalarını devreye sokuyor (Katılım bankaları da eklendi) ve enflasyonun da altında bir faiz oranıyla kredilendiriyor. Adında faiz geçiyor diye bir kesim hemen hücuma geçiyor. Şahsen beni de hayrete düşüren bir tavırla diyanet buna cevaz veriyor. Ama dinden beslenen bir kesim bu kez diyanete de hücum ediyor.
-----
Karadavî anlatıyor. Vaktiyle Avrupa’da uzun vadeli ev kredisi kullanmanın hükmünü bize sordular. Biz de caiz değildir, ribadır ve haramdır, dedik. Sonra bizim sözümüzü tutmayıp da kredi kullananlar ev sahibi oldular. Dindarlık adına bizim sözümüzü tutup da kredi kullanmayanlar ise hala kira ödemeye devam ediyorlar. Biz bu fetvamızda hata ettik. (Fî fıkhı’l-ekalliyâti’l-müslime, Kahire, II. Basım, 2005, s. 166, 174; Mûcibâtu tegayyüri’l-fetvâ fî asrinâ, Kahire ty., s. 105).
-----
Allah’ın haram kıldığı, “Allah ve Rasulüne savaş açma” olarak nitelendirdiği Riba’dır. Kur'an’da ribanın tarifi de yoktur. Çünkü herkes ribanın uygulanan cahiliye ribası olduğunu bağlamdan anlamaktadır. Yasaklamanın gerekçesi de “sömürü aracı” olmasıdır. (Lâ tazlimûn velâ tuzlemûn) (Bakara 2/279)
Vadesi dolan borcu ödeyemeyene mühlet vermek Allah’ın bir emri iken, onun içinde bulunduğu zor durumu istismar edip, vadeyi uzatmak ve buna mukabil de ilave bir fazlalık (riba) almak, Kur'an’ın savaş açtığı bir uygulama idi. Daha sonraları cahiliye ribası yanında bir takım uygulamaların da faiz adıyla anıldığı ve aslında riba olmadığı görülüyor. Geciktirme cezası yerine “Temerrüd faizi” isimlendirmesinde olduğu gibi.
İmdi TOKİ bu insanlarımıza gerçekten büyük bir imkân sunuyor. Bunun imkân olduğu, konut sayısının kaç katı fazla müracaatın olduğundan da anlaşılıyor. Hükümet, TOKİ aracılığı ile bu insanları sömürmek mi istiyor ki, hemen onu sömürü aracı olduğu için haram olan Riba ile eşdeğerde tutup mahkûm ediveriyorsunuz. El-insaf!
Yoksa elinde ev stoku bulunduran kesim mi bu uygulamadan rahatsız olup, aleyhte kampanya yapıyor?! İnsanın aklına neler geliyor neler?!
Dindarlık, başa bela, avuçta kor ateş olmamalı. Dindarlık rahmetle inananları kucaklamalı ve atalarımızın “Dünyada mekân ahrette iman!” duasına dindarlığımız da âmin demeli.
Diyanet ev ve araba sahibi olmayı zaruret menzilesinde bir ihtiyaç görmüyor ve kredi kullanarak bunlara sahip olmaya cevaz vermiyordu. Belli bir kesimin beklentisi aynı tavrı burada da gösterir şeklindeydi. Ama bence hayırlı bir iş yaptı.
Artık bizim her meselede “tahkik-i menât” dediğimiz araştırmayı yapmamız gerekiyor. Hüküm, vakıaya/olguya uygun olursa adalet ve hikmet oluyor. İsmin ne olduğu değil, müsemmanın kendisi hükmü belirleyici olmalıdır. O yüzden de daha önce de dediğimiz gibi “Asıl mevrid-i nass’da içtihada mesağ vardır!” demeli ve her bir meseleyi yeniden değerlendirmeye çalışmalı.
Dua ile!
Prof. Dr. Mehmet ERDOĞAN
Marmara Ü. İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi
15.01.2020
9 notes · View notes
devrimcikadinlar · 6 years ago
Text
Adım Adım Kadın Erkek Eşitliği
1843 Tıbbiye mektebi bünyesinde kadınlar ebelik eğitimi almaya başladı. 1847 Kız ve erkek çocuklara eşit miras hakkı tanıyan İrade-i Seniye yayımlandı. 1856 Köle ve cariye alınıp satılması yasaklandı. 1858 Arazi Kanunnamesinde mirasın kız ve erkekler arasında eşit olarak paylaştırılacağı hükmü yer aldı. Böylece kadınlar ilk kez miras yoluyla mülkiyet hakkını kazandı. 1858 Kız Rüştiyeleri açıldı. 1869 Kadınlar için ilk sürekli yayın olarak nitelenen (haftalık) Terakk-i Muhadderat dergisi yayımlandı. 1869 Kızların eğitimine ilk kez yasal zorunluluk getiren Maarif-i Umumiye Nizamnamesi yayımlandı. 1870 Kız öğretmen okulu Dar-ül Muallimat açıldı. 1871 Mecelle'nin (Osmanlı Medeni Kanunu) uygulanması için çıkarılan Hukuk-ı Aile Kararnamesi ile; evlilik sözleşmesinin resmi memur önünde yapılması, evlenme yaşının erkeklerde 18, kadınlarda 17 olması, zorla evlendirmelerin geçersiz sayılması düzenlendi. 1876 Kanun-i Esasi (ilk Anayasa) kabul edilerek temel haklar düzenlendi. Kız ve erkekler için ilköğretim zorunlu hale getirildi. 1897 Kadınlar ücretli işçi olarak çalışmaya başladı. 1913 Kadınlar ilk kez devlet memuru olarak çalışmaya başladı. 1914 Kadınlar tüccarlık ve esnaflığa başladı. 1914 İnas Darülfünunu adı altında kızlar için bir yüksek öğretim kurumu açıldı. 1921 Darülfünunda karma öğretime geçildi. 1922 Yedi kız öğrenci Tıp Fakültesine kayıt yaptırarak eğitime başladı. Haziran 1923 Nezihe Muhittin'in başkanlığında ilk kadın partisi olan Kadınlar Halk Fırkası'nın kurulması girişiminde bulunuldu, kadınlara oy hakkı tanımayan 1909 tarihli Seçim Kanunu gereğince valilikçe partinin kuruluşuna onay verilmediğinden dernekleşmeye gidildi. 29 Ekim 1923 Cumhuriyet ilan edildi. Cumhuriyetin ilanıyla birlikte kadınların kamusal alana girmesini sağlayan yasal ve yapısal reformlar hızlandı. 3 Mart 1924 Tevhid-i Tedrisat Kanunu (Öğrenim Birliği) çıkarıldı. Böylece eğitim laikleştirilerek tüm eğitim kurumları Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlandı. Kız ve erkekler eşit haklarla eğitim görmeye başladı. 17 Şubat 1926 Türk Medeni Kanunu'nu kabul edildi. Kanun ile erkeğin çok eşliliği ve tek taraflı boşanmasına ilişkin düzenlemeler kaldırıldı, kadınlara boşanma hakkı, velayet hakkı ve malları üzerinde tasarruf hakkı tanındı. 4 Nisan 1926 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan kanun 4 Ekim 1926 tarihinde yürürlüğe girdi. 1930 Belediye yasası çıkarıldı. Yasa ile kadınlara belediye seçimlerinde seçme ve seçilme hakkı tanındı. 1930 Kadın ve çocukların korunmasına ilişkin ilk düzenleme Umumi Hıfzısıhha Kanunu ile yapıldı. 1930 Doğum izni düzenlendi. 10 Haziran 1933 Kız çocuklarına mesleki eğitim vermek amacıyla Kız Teknik Öğretim Müdürlüğü kuruldu. 26 Ekim 1933 Köy Kanunu'nda değişiklik yapılarak kadınlara köylerde muhtar olma ve ihtiyar meclisine seçilme hakları verildi. 5 Aralık 1934 Anayasa değişikliği ile kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanındı. 8 Şubat 1935 Türkiye Büyük Millet Meclisi 5. Dönem seçimleri sonucunda 17 kadın milletvekili ilk kez meclise girdi, ara seçimlerde bu sayı 18'e ulaştı. 8 Haziran 1936 İş Kanunu yürürlüğe girdi. Kadınların çalışma hayatına düzenleme getirildi. 1937 Kadınların yeraltında ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılması 1935 tarihli 45 sayılı ILO sözleşmesi ile yasaklandı. 1945 Analık sigortası (doğum yardımı) 4772 sayılı yasa ile düzenlendi. 1949 Yaşlılık sigortasının kadın ve erkekler için eşit esaslara göre düzenlenmesi 5417 sayılı yasa ile sağlandı. 1950 İlk kadın belediye başkanı (Müfide İlhan) Mersin'den seçildi. 1952 Sağlık Bakanlığı bünyesinde ana çocuk sağlığı hizmetleri verilmeye başladı. 1965 Gebeliği önleyici araçların satış ve dağıtımının serbest bırakılmasını ve tıbbi zorunluluk halinde kürtaj hakkı tanınmasını düzenleyen Nüfus Planlaması Hakkında Kanun çıkarıldı. 22 Aralık 1966 Eşit değerde iş için kadın ve erkek işçiler arasında ücret eşitliğini sağlayan 1951 tarihli 100 sayılı ILO sözleşmesi onaylandı. 26.03.1971 İlk kadın bakan (Türkan Akyol) atandı. 1975 Birleşmiş Milletler tarafından Mexico City'de Birinci Dünya Kadın Konferansı düzenlendi ve bunu takiben 1975-85 yılları arasındaki dönem "Kadın On Yılı" olarak ilan edildi. 27 Mayıs 1983 10 haftaya kadar olan gebeliklerin kürtajla sona erdirilmesi ve gönüllü cerrahi sterilizasyon yöntemlerine izin verilmesi Nüfus Planlaması Hakkında Kanun'da yapılan değişiklikle sağlandı. Kürtaj için evli kadınlara kocadan izin alma koşulu getirildi. 1985 Türkiye, Birleşmiş Milletler Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesini (CEDAW) imzaladı ve sözleşme 1986 yılında yürürlüğe girdi. 1985 5. Beş Yıllık Kalkınma Planı'nda kadın konusu ilk kez bir sektör olarak yer aldı ve bu konuda politikalar belirlendi. 1987 Devlet Planlama Teşkilatı'nda Kadına Yönelik Politikalar Danışma Kurulu kuruldu. 1989 İstanbul Üniversitesi'nde ilk Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi kuruldu. Bugün üniversiteler bünyesinde kurulan bu merkezlerin sayısı yurt çapında 13'e ulaştı. 24 Ocak 1989 İçişleri Bakanlığı kaymakamlık sınavlarına kadınların da alınacağını açıkladı. 29 Kasım 1990 Kadının çalışmasını kocanın iznine bağlayan Medeni Kanun'un 159. maddesi Anayasa Mahkemesi'nce iptal edildi. İptal kararı 2 Temmuz 1992 tarih ve 21272 sayılı Resmi Gazete'de yayımlandı. 1990 Tecavüz mağdurunun hayat kadını olması halinde cezanın indirilmesini öngören Türk Ceza Kanunu'nun 438. maddesi Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından yürürlükten kaldırıldı. 14 Nisan 1990 Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi Vakfı, ilk kadın kütüphanesi ve bilgi merkezini açtı. 1990 Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü bünyesinde, şiddete uğrayan kadınlara ve çocuklara destek hizmeti vermek üzere ilk kadın konukevleri açılmaya başlandı. 2000 yılı itibariyle bu sayı yediye yükselirken kapasiteleri 170'e ulaştı. 1990 422 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Kadının statüsü ve Sorunları Başkanlığı kuruldu. 25.10.1990 tarihinde kadın sorunları konusunda ulusal mekanizma olarak Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü (KSSGM) 3670 sayılı kanunla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına bağlı olarak kuruldu ve 24.06.1991 tarihinde de Başbakanlığa bağlandı. Eylül 1990 Yerel yönetimler kadın konusunda özellikle şiddete uğrayan kadınlara yönelik hizmet vermeye başladı. Türkiye'deki ilk kadın sığınma evi Bakırköy Belediyesi tarafından açıldı. 1991 48. Hükümet döneminde ilk kadın vali (Lale Aytaman) Muğla iline atandı. 17-20 Şubat 1992 Birleşmiş Milletler Uluslararası Kadının İlerlemesi İçin Araştırma ve Eğitim Merkezinin (INSTRAW) toplantısında, Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü Türkiye'de kadın konusunda odak noktası olarak kabul edildi. 1993 Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı işbirliği ile "Kadının kalkınmaya Katılımını Güçlendirme Ulusal programı Projesi" uygulamaya başlandı. Kadının Statüsü ve Sorunları genel Müdürlüğü'nün yürüttüğü proje kapsamında; eğitim programları, araştırma projeleri, pilot projeler ve istatistik/yayın faaliyetleri yürütüldü. 16 araştırma projesinin yanı sıra pek çok eğitim programı ve pilot proje desteklendi, araştırma projelerinin bir kısmı ve toplumsal cinsiyet temelinde farklı konularda oluşturulan özet göstergeler kitap haline getirildi. Ayrıca cinsiyete dayalı veri tabanı oluşturulması amacıyla Devlet İstatistik Enstitüsü'nde Toplumsal Yapı ve Kadın İstatistikleri Şubesi kuruldu. 1993 İstanbul Üniversitesi'nde ilk Kadın Araştırmaları Ana Bilim Dalı açıldı ve yüksek lisans programı vermeye başladı. Bugün Kadın Çalışmaları Ana Bilim Dalı açarak Yüksek Lisans Programı veren üniversite sayısı dörde ulaştı. 1993 Kadın Dayanışma Vakfı, Altındağ Belediyesinin desteğiyle kadın danışma merkezi ve kadın sığınma evini açtı. 25 Haziran 1993 Türkiye'nin ilk kadın başbakanı (Tansu Çiller) hükümeti kurdu. 5-8 Aralık 1993 Kadın ve Sosyal Hizmetler Müsteşarlığı ve Ankara Üniversitesi. Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi işbirliği ile "Kadın Kimliği Kongresi" düzenlendi. Kongre gündemini; kadın emeğinin biçimleri, siyasette kadın kimlikleri, kadın bedeninin tanınması, kadın imgesinin üretimi ve dolaşımı, sanatın içinden kadın ve kadın örgütlenme biçimleri başlıklı konular oluşturdu. 1993 Halk Bankası'nca kadınları girişimciliğe özendirmek amacıyla kadınlara özel, düşük faizli kredi uygulaması başlatıldı. 1994 Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü bünyesinde, şiddete uğrayan kadınlara hukuki ve psikolojik danışmanlık, girişimcilik ve el emeğinin değerlendirilmesi konularında hizmet vermek amacıyla Bilgi Başvuru Bankası (3B) kuruldu. 5 Nisan 1994 Dünya Bankası ve Türkiye Cumhuriyeti .Hükümeti arasında imzalanan İkraz Anlaşması gereğince başlayan İstihdam ve Eğitim Projesi'nin alt bileşenlerinden Kadın İstihdamının Geliştirilmesi Projesi (KİG) Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü'nce yürütülmeye başlandı. Proje kapsamında on altı araştırma projesi gerçekleştirildi, on üç tanesi kitap haline getirildi. Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü'nde kitap, makale, tez, seminer, konferans dokümanları ve gazete kesiklerinin derlendiği ve Ankara'nın tek kadın kütüphanesi olarak da nitelendirilebilecek bir Dokümantasyon Merkezi kuruldu. 1000 saydamdan ve web sayfasından oluşan "Kadınlara Görsel Tanıklık" adlı kadın fotoğrafları arşivi oluşturuldu. Kadınların çalışma yaşamlarına dair "Kadın Çalıştıkça" adlı bir belgesel/tanıtım filmi yaptırıldı. Toplumsal cinsiyet yaklaşımını ana plan ve programlara yerleştirmek için resmi, özel ve sivil toplum kuruluşları çalışanlarına yönelik olarak kullanılması planlanan ve modüler bir eğitim materyali olan Toplumsal Cinsiyet Eğitim paketi hazırlandı ve pilot uygulamaları yapıldı. Haziran 2000 tarihinde proje sonuçlandı. 1994 Türkiye Kahire'de yapılan Birleşmiş Milletler Nüfus ve Kalkınma Konferansına katıldı. Konferans'da kadının statüsü ve sağlık ilişkisini vurgulayan "üreme sağlığı" kavramı üzerinde duruldu ve kadın sağlığında "bütüncül" bir yaklaşım benimsendi. Bu yaklaşım doğrultusunda Sağlık Bakanlığı koordinatörlüğünde ilgili kesimlerden sağlanan katılımla "Kadın Sağlığı ve Aile Planlaması Ulusal Eylem Planı" hazırlandı. 1998 yılında kamuoyuna sunulan Eylem Planı 6 ana çalışma grubu tarafından oluşturuldu. Kadının Statüsü grubunun koordinasyonunu Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü üstlendi. 1995 Kurulduğundan bu yana, açtığı kadın danışma merkezi ile şiddete uğrayan kadınlara danışmanlık hizmeti veren Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı, kadın sığınağını açtı. 1995 Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü'nce Dünya Bankası Japon Hibe Fonundan 1993 yılında elde edilen finansman ile ülkemizde kadın girişimcilere sağlanan finans ve finans dışı hizmetlerin neler olduğunu ve kadın girişimcilerin bu hizmetlere ulaşımlarını ortaya koymak üzere bir araştırma projesi olan Küçük Girişimcilik Projesi gerçekleştirildi. Proje kapsamında belli illerde alan çalışmaları yapıldı ve elde edilen bilgiler kitap haline getirildi. Şubat 1995 Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü'nce gönüllü kadın kuruluşları arasındaki iletişim ve dayanışmayı güçlendirmek, bilgiyi yaygınlaştırmak için aylık "Kadın Bülteni" çıkarılmaya başlandı. 11 sayı yayımlandı. 08-11Haziran 1995 Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü'nce Sinop'ta sivil toplum kuruluşları ve kamu kurumları temsilcileri, parlamenterler, gazeteciler ve akademisyenlerin katıldığı, "Türkiye'de Kadına Yönelik Politikaların Oluşturulması" konulu dört gün süren bir toplantı düzenlendi. 4. Dünya Kadın konferansı öncesi yapılan bu toplantıda, kurumsallaşma, siyasal alan, çalışma yaşamı, kadın sağlığı ve eğitim konularında kadına yönelik politikalar belirlendi. 17-19 Temmuz 1995 Avrasya ülkeleri kadınları arasındaki işbirliğini geliştirmek, Pekin Konferansında Türkiye ile birlikte hareket edebilmelerine yardımcı olmak amacıyla KSSGM ve Türk İşbirliği ve Kalkınma Ajansı Başkanlığı (TİKA) işbirliği ile "Pekin'e Giderken; Avrasya Ülkeleri Kadınları İşbirliği Kongresi" başlıklı bir toplantı gerçekleştirildi. Kongrenin sonuç bildirgesinde bir işbirliği grubu oluşturulması tavsiye edildi. Bu doğrultuda 27-29 Mart 1996 tarihleri arasında Ankara'da "Avrasya Ülkeleri Kadınları işbirliği Grubu Birinci Toplantısı" gerçekleştirildi. Toplantıda bu işbirliğinin kurumsallaşması için bir protokol hazırlandı, protokolün yürürlüğe girmesi için yedi katılımcı ülkenin imzasının tamamlanması gerekmektedir. 30 Ağustos 8 Eylül 1995 Türkiye Pekin'de yapılan ve 189 ülkenin katıldığı 4. Dünya Kadın Konferansı'na katılarak taahhütleri çekincesiz olarak kabul etti. Kasım 1995 Güneydoğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı tarafından bölgedeki kadınların durumunun iyileştirilmesi ve kalkınma sürecine entegre edilmesi amacıyla planlanan Çok Amaçlı Toplum Merkezlerinin (ÇATOM) ilki Urfa'da açıldı. 2000 yılı itibariyle bölgedeki sayısı 21'e ulaştı. 1996 Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü'nce, 4. Dünya Kadın Konferansı'nda kabul edilen eylem planı ve taahhütler çerçevesinde kamu kurum ve kuruluşları, üniversiteler, gönüllü kadın kuruluşları, siyasal partiler, sendikalar, meslek örgütleri ve basının katılımı sağlanarak ulusal eylem planı hazırlandı. 1996 Kadın Çalışmaları alanında ilk yüksek lisans diploması İstanbul Üniversitesi Kadın Çalışmaları Ana Bilim Dalı tarafından verildi. 1996 4. Dünya Kadın Konferansında verilen taahhütler gereğince Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü koordinasyonunda gönüllü kadın kuruluşlarının katılımıyla kadın sorunlarının yoğunlaştığı dört alanda; eğitim, sağlık, hukuk ve istihdam komisyonları oluşturuldu. 29 Haziran 1996 Anayasa Mahkemesi Türk Ceza Kanunu'nun erkeğin zinasını suç olarak düzenleyen 441. maddesini anayasanın eşitlik ilkesine aykırılığı gerekçesiyle iptal etti. 27.12.1996 tarih ve 228600 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan kararda verilen bir yıllık süre içinde yasal düzenleme yapılmaması nedeniyle erkeğin zinası 27.12.1997 tarihinden itibaren suç olmaktan çıktı. 1996 Tarım ve Köyişleri Bakanlığı bünyesinde "Kırsal Kalkınmada Kadın Daire Başkanlığı" kuruldu. 1997 Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü koordinasyonunda 13 il valiliği bünyesinde "Kadının Statüsü Birimleri" kuruldu. 22 Mayıs 1997 Kadının evlendikten sonra kocasının soyadını almakla birlikte, kendi soyadını da kullanabilmesi Medeni Kanun'un 153. maddesinde yapılan değişiklikle sağlandı. 19.11.1997 Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü'nün önerisi üzerine İçişleri Bakanlığı'nca nüfus cüzdanlarında medeni hal kısmında "evli/ bekar/ dul/ boşanmış" gibi ifadelerin yerine sadece "evli" veya "bekar" ifadelerinin kullanılmasını düzenleyen genelge yayımlandı. 18 Ağustos 1997 Zorunlu temel eğitimi beş yıldan sekiz yıla çıkaran 4306 sayılı kanun yürürlüğe girdi. 13-14 Kasım 1997 Türkiye Cumhuriyeti, amacı uzman bakanların çalışma alanları ile ilgili konularda Avrupa Konseyi faaliyetlerine etkin bir şekilde katılmalarını teşvik etmek olan Kadın-Erkek Eşitliğinden Sorumlu Avrupa Bakanlar Konferansı'nın dördüncüsüne ev sahipliği yaptı. Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü'nce İstanbul'da gerçekleştirilen konferansa Avrupa Konseyine üye 40 ülkeden 38'i katıldı. 176 kişinin katıldığı konferans sonucunda üye ülkelerin eşitlik politikalarına yön verecek bir deklarasyon hazırlandı. 23 Haziran 1998 Anayasa Mahkemesi kadının zinasını suç olarak düzenleyen Türk Ceza Kanunu'nun 440. maddesini anayasanın eşitlik ilkesine aykırılığı gerekçesiyle iptal etti. Gerekçeli karar 13.03.1999 tarih ve 23638 sayılı Resmi Gazetede yayımlandı. 17 Şubat 1998 743 sayılı Türk Medeni Kanun'un yerini almak üzere Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan Türk Medeni Kanunu Tasarısı Adalet Bakanlığı ve Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü'nün ortaklaşa yaptığı bir toplantı ile kamuoyunun bilgisine sunuldu. 21 Ekim 1998 Adalet Bakanlığı, Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü, ve kadın kuruluşlarının oluşturduğu gündem sonucunda bekaret kontrolünün, ancak takibi şikayete bağlı suçlarda, mağdurun rızası alınarak, ırza geçme gibi re'sen takip edilen suçlarda ancak hakim kararı ile gecikmesinde sakınca bulunan hallerde ise Cumhuriyet savcısının yazılı izni ile yapılabileceğini düzenleyen bir genelge yayınladı. 1998 İçişleri Bakanlığı'nca nüfus cüzdanlarında yapılan düzenlemeye paralel olarak Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü'nce verilen dul ve yetim tanıtım kartlarındaki "Emekliye Yakınlığı" bölümünde yer alan "dul kadın vb." ifadelerin yerine sadece "eşi, kızı, oğlu, annesi, babası" gibi ifadelerin kullanılması sağlandı. 1998 Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde, Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi'nin ana hedefleri çerçevesinde Türkiye'de kadının durumunu değerlendirmek amacıyla bir Araştırma Komisyonu kuruldu ve hazırlanan rapor kitap olarak Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü'nce yayımlandı. 17 Ocak 1998 Aile içi şiddete uğrayan kişilerin korunması için gerekli tedbirlerin alınmasını düzenleyen 4320 Sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanun yürürlüğe girdi. 1998 Gelir Vergisi Kanunu'nda yapılan bir değişiklikle aile reisinin beyanname vermesi esası kaldırılarak kadınların kocalarından ayrı olarak beyanname vermesi sağlandı. 1998 Ankara Barosu Kadın Hukuku Komisyonu tarafından Ankara Adliyesi içinde şiddete uğrayan kadınlara hukuki danışmanlık ve psikolojik destek hizmetleri vermek üzere Kadın Danışma Merkezi kuruldu. 1999 İstanbul Barosu Kadın Hukuku Komisyonu Kadın Hakları Uygulama Merkezi'ni kurdu. 20 Mart 1999 Barolar bünyesindeki Kadın Hakları/Hukuku Komisyonları arasında koordinasyonu sağlamak amacıyla "Türkiye Barolar Birliği Kadın Hakları Komisyonları Ağı (TÜBAKKOM)" kuruldu. Giderek artan komisyonların sayısı 2001 yılı itibariyle kırk civarındadır.. TÜBAKKOM bünyesindeki Kadın Danışma Merkezlerinin kurumsallaşmış olarak sayısı iki olmakla birlikte pek çok komisyon danışma hizmetleri de vermektedir. Eylül 1999 Türkiye, Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığı Önleme Sözleşmesi'ni onaylarken koyduğu aile hukukunu ilgilendiren 15 ve 16. maddelerine ilişkin çekinceleri kaldırdı. 1999 Kadın erkek eşitliği açısından önemli değişiklikler içeren Medeni Kanun Tasarısı hazırlanarak Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne sunuldu. 16 Aralık 1999 Kadınların yaşadığı ayrımcı uygulamaların giderilmesine yönelik kurumsal mekanizmaların oluşturulması çalışmaları çerçevesinde Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü ve Norveç Büyükelçiliği işbirliği ile "Eşitlik Ombudu Ne Kadar İşlevsel? Norveç Deneyimi" konulu bir konferans düzenlendi. 14 Mayıs - 14 Haziran 2000 Kadın sorunlarını gündeme getirmek, tartışmalara her yöredeki kadınların katılımını sağlamak amacıyla Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü, valilikler, barolar, üniversiteler ve gönüllü kadın kuruluşlarının işbirliği ile ülke genelinde "2000 Yılı Kadın Toplantıları" adı altında panel, konferans, şenlik, sergi vb. yaklaşık 200 etkinlik gerçekleştirildi. 01 Mart 2000 Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü'nce yapılan çalışma çerçevesinde Türkiye Büyük Millet Meclisi bünyesinde "Kadın Erkek Eşitliği Daimi Komisyonu" kurulmasına dair hazırlanan teklif, Türkiye Büyük Millet Meclisi Anayasa Komisyonunda görüşülerek, anılan Komisyon yerine "Kadın Erkek Eşitliğini İzleme Kurulu" kurulması yönünde karara varıldı. Kurulun oluşturulması TBMM içtüzüğünde değişiklik yapılmasına dair çalışmaların tamamlanmasını beklemektedir. 16 Mayıs 2000 Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü ve İstanbul Barosu Kadın Hakları Komisyonu işbirliği ile Avrupa Birliğine uyum sürecinde toplumsal cinsiyet eşitliği açısından Anayasanın değerlendirildiği "Avrupa Birliğine Giriş sürecinde Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve Kadın Erkek Eşitliği Politikaları" konulu panel düzenlendi. 5-9 Haziran 2000 Türkiye, Pekin Deklarasyonu ve Eylem Platformunun sonuçlarının değerlendirilmesi, tam olarak uygulanmasının sağlanması, yeni eylem ve girişimlerin belirlenmesi amacıyla New York'ta yapılan "Kadın 2000:21.Yüzyıl İçin toplumsal Cinsiyet Eşitliği, Kalkınma ve Barış" konulu Birleşmiş Milletler Genel Kurul Özel Oturumuna katıldı. Türkiye tarafından teklif edilen, kadın erkek eşitliği bakış açısının ana plan ve politikalara yerleştirilmesi, kota uygulamaları ve diğer araçlarla olumlu ayrımcılık politikalarının geliştirilmesi, erken ve zorla evlendirme ile namus cinayetlerinin kadınlara yönelik şiddet türleri arasında yer almasının yanısıra diğer temel konulardaki önerilerin Sonuç Belgesinde yer alması sağlandı. 8 Eylül 2000 Ek İhtiyari Protokol Türkiye tarafından imzalandı. Onay aşaması için Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine alındı. Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesinin daha etkin bir şekilde uygulanmasını sağlamak amacıyla Birleşmiş Milletler tarafından hazırlanan Ek İhtiyari Protokol ile Sözleşmenin taraf devletler tarafından ihlali durumunda kişilere ve kişilerden oluşan gruplara başvuru hakkı tanınmakta ayrıca uygulamaları denetlemek üzere Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi (CEDAW) Komitesine yapılacak şikayetleri kabul etme ve inceleme yetkisi tanınmaktadır. 26 Ekim 2000 Kadına yönelik uluslararası sözleşme ve konferanslarda, eşitlikçi bir toplumsal yaşamın gereği olarak vurgulanan ders kitapları ve müfredatın eğitimin ilk basamağından başlayarak cinsiyetçi öğelerden ayıklanması hedefi doğrultusunda Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü'nce "Eğitim Materyallerinde Cinsiyetçi Ögeler" konulu panel ile "Ders Kitaplarında Cinsiyetçilik 1928'den Günümüze" konulu fotoğraf sergisi düzenlendi. Toplantıya ilişkin dokümanların derlendiği "Eğitim Materyallerinde Cinsiyetçi Öğeler" adlı kitap ile ayrıca "Ders Kitaplarında Cinsiyetçilik" adlı bir araştırma kitap olarak yayımlandı. 24 Kasım 2000 Ülkemizde giderek artmakta olan töre cinayetlerine karşı kamuoyu oluşturmak üzere "25 Kasım Kadınlara Karşı Şiddete Hayır Günü" nedeniyle Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü ve Şanlıurfa Valiliği işbirliği ile "Kadına Yönelik Şiddet" konulu bir panel düzenlendi. Panel resmi düzeyde töre cinayetlerine karşı duruşun zeminini oluşturdu. 17 Şubat 2001 Türk Medeni Kanunu'nun yıldönümü nedeniyle TBMM Adalet Komisyonunda görüşülmekte olan Medeni Kanun Tasarısının eşitlikçi özünün korunarak yasalaşması için Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü ve kadın kuruluşları tarafından kamuoyu oluşturma faaliyetlerinde bulunuldu. Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü'nce "Türk Medeni Kanunun'un Kabulünün 75. Yıldönümü 2001 Gündemimiz: Tasarının Yasalaşması" konulu, tasarı ile öngörülen değişikliklerin değerlendirildiği bir panel gerçekleştirildi. Kadın dernekleri ve diğer sivil toplum kuruluşlarının katılımıyla "Medeni Yasa Tasarısı İçin Hep Birlikte" yürüyüşü gerçekleştirildi. Nisan 2001 Kadın ve aileden sorumlu Devlet Bakanlığı ve Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü'nün katkılarıyla Avrupa Birliği Müktesebatının Üstlenilmesine İlişkin Türkiye Ulusal Raporu'nda, eşitlik politikaları için bir alt yapı oluşturulması, hazırlanan tüm plan ve politikaların bu madde ile uyumlu olması gerekliliğinin sağlanması, aynı zamanda devletin eşitliği sağlamak için olumlu ayrımcılık dahil her türlü tedbiri almasının yolunu açmak üzere Anayasanın eşitlik ilkesini düzenleyen 10. maddesine bir fıkra eklenmesi önerisi; ulusal mekanizma olan Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü teşkilat yasasının çıkarılması; farklı statü hukukuna bağlı olarak çalışanların doğum izinlerine ilişkin farklı düzenlemelere son verecek ve ebeveyn izni müessesesini tesis edecek kanun tasarısının yasalaşmasının yanısıra ilgili her konuda işbirliğine gidilmesini öngören kısa ve uzun vadeli hedeflerin yer alması sağlandı. 16 Mayıs 2001 Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü'nce, Kadın-Erkek Eşitliğini Ana Plan ve Politikalara Yerleştirme Stratejisini benimseyen ülke örnekleri konusunda bilgilenmeyi sağlamak üzere Hollanda Sosyal İşler ve Çalışma Bakanlığı Devlet Sekreteri'nin deneyimlerini aktardığı "Kadın-Erkek Eşitliğini Ana Plan ve Politikalara Yerleştirme: Hollanda Deneyimi" başlıklı bir konferans düzenlendi. 21 Haziran 2001 TBMM Adalet Komisyonunca kabul edilen Türk Medeni Kanunu Tasarısı Genel Kurula sevk edildi. 27-29 Haziran 2001 Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü'nce, Norveç Büyükelçiliğinin katkılarıyla Ankara'da "Türkiye'de Kadın Politikaları ve Kurumsallaşma" konulu bir toplantı gerçekleştirildi. Toplantıya ilgili kamu kuruluşları, üniversitelerin Kadın Araştırma ve Uygulama Merkezleri ile gönüllü kadın kuruluşları temsilcileri katıldı. Toplantıda, hukuk, eğitim, çalışma yaşamı ve şiddet başlıkları altında çalışma grupları oluşturularak önümüzdeki dönem için hedefler belirlendi. 22 Kasım 2001 Yeni Türk Medeni Kanununun TBMM tarafından kabulü 1 Ocak 2002 Yeni Türk Medeni Kanununun yürürlüğe girmesi 30 Temmuz 2002 CEDAW Ek İhtiyari Protokolünün onaylanması.
Not: Kanunlar kağıt üzerinde uygulayan yok...
12 notes · View notes
elazigsurmanset · 7 months ago
Text
TÜED Elazığ Şube Başkanı ”Emekliler olarak Suriyeliler ve Afganlılar kadar bile değerimiz yok.”
Tumblr media
Saadet Partisi Elazığ İl Başkanı Abdullah Akın, Türkiye Emekliler Derneği (TÜED) Elazığ Şubesi'ni ziyaret ederek Başkan Vedat Gür ile bir araya geldi. Abdullah Akın, emekli vatandaşların sorunlarına değinerek, emeklilerin yaşadığı mali zorlukları gündeme getirdi. TÜED Elazığ Şube Başkanı Vedat Gür, emeklilerin içinde bulunduğu durumu şu sözlerle ifade etti: "Vatandaş ne yapacağını şaşırmış durumda, faturasını ödeyemiyor, tenceresi kaynamıyor, emekli tamamen hayal kırıklığına uğramış durumda. Hükümet ev kiralarını bile serbest bıraktı. Bu saatten sonra vatandaşımız tamamen ev kirasına çalışmak zorunda bırakıldı. Yaşama şevkimizi kırdılar. Emekliler olarak Suriyeliler ve Afganlılar kadar bile değerimiz yok." Abdullah Akın, emekli maaşlarının yetersiz olduğunu ve emeklilerin geçim sıkıntısı çektiğini vurguladı: "Emekli vatandaşımız almış olduğu bu maaşla kira mı ödesin, fatura mı ödesin yoksa temel ihtiyaçlarını mı karşılasın, giyim ihtiyacını mı karşılasın? Yani bu maaşı emekliye vermek, onları bir nevi ölüme terk etmek gibidir. Bu maaş kabul edilemez. Bizim yaptığımız hesaplamalara göre emeklilerimizin maaşı asgari ücretin 1.5 katı civarında olmalıdır. Bu hükümet göreve gelmeden önce emeklilerimizin maaşı asgari ücretin 1.5 katı kadardı." Akın, emeklilerin devlete yıllarca hizmet ettiğini ve buna rağmen yeterli maaş alamadığını belirterek şu ifadeleri kullandı: "Emekli vatandaşımız devlete 30-40 yıl hizmette bulunuyor, maaşlarından kesintiler yapılıyor, yaşamı boyunca çeşitli vergiler ödüyor. Ama gel görelim ki bu vatandaşlık görevine rağmen kendisine layık görülen maaş 10 bin ile 12 bin 500 lira arasıdır. Bu durum kabul edilemez." Seçim sürecinde de emeklilerin yaşam kalitesini artırıcı projeleri kamuoyuyla paylaşan Akın, emeklilerin ve dar gelirlilerin yaşam standartlarını yükseltecek çözüm önerilerini dile getirmiş ve emeklilerin alım gücünün düşmeye devam ettiğini vurgulamıştı. Read the full article
0 notes
afyonhaberleri · 2 years ago
Text
Emirdağ Hükümet Konağı yapımına başlandı
Emirdağ Hükümet Konağı yapımına başlandı
Emirdağ Belediye Başkanı Serkan Koyuncu’nun projeleri arasında yer alan Yeni Hükümet Konağı’nın yapımına başlandı. Eski futbol sahası olarak bilinen ve Kültür Parkın bir bölümüne tek bir ağaç bile kesilmeden Emirdağ Hükümet Konağı inşa ediliyor. Yeni Hükümet Konağı yapıldıktan sonra, vatandaşlar ulaşım, park ve trafik açısından rahatlama yaşayacaklar. Konu ile ilgili açıklama yapan Başkan Koyuncu…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
hotpotoss · 3 years ago
Text
Tudor Dixon, Michigan, NBC News projelerinde GOP valisi adaylığını kazandı
Tudor Dixon, Michigan, NBC News projelerinde GOP valisi adaylığını kazandı
GRAND RAPIDS, Mich. — Tudor Dixon, genel seçimin bir sonraki başkanlık yarışı için önemli etkileri olacağı bir eyalette yılın en çalkantılı ön seçimlerinden birinden çıkan NBC News projeleri için Michigan Cumhuriyetçi adaylığını kazandı. Geçen hafta eski Başkan Donald Trump’tan onay alan eski muhafazakar medya kişiliği, Salı günü muhalefet olmadan yeniden aday gösterilen Demokratik Hükümet…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes