#goş
Explore tagged Tumblr posts
Text
az önce dışarda saniyeyle otobüsü kaçırdığımı gören bi adam fiyiv diye ıslığı basıp şoförün durmasını sağladı ve zırlamaya hazırlanan bana goş abla goş diyerek güç ve umut verdi
hızlı aksiyon alabilen iş bitirici sorun çözme becerisi yüksek erkolara hasret kalmışık
1 note
·
View note
Text
Brugge... Oh my goş... Gerçek olmak için fazla güzelsin. Sokaklarına insan basmaya kıyamıyor. Resmen masal diyarı. Bir şehir bu kadar güzel olamaz. Uzun zamandır herhangi bir yerden bu kadar etkilendiğini hatırlamıyorum. Orda yaşayan insan yaşlanmaz diyorum ben. Abartmıyorum.. Dünyanın en iyi cikolatacısından çikolata aldım yedim. İçtiğim sıcak çikolatadan sonra mide fesadı falan geçirdim. Eminim ki gerçekten o çikolatalar dünyanın her bir yanına dağılsa obezite bu kadar fazla olmaz dünyada. Bizim yediğimiz çikolataların biri tam olarak tatmin etmediği için hep normal orandan daha fazla yiyoruz. Fakat ordaki has çikolata öyle değil. Hem inanılmaz lezzetli. Hem inanılmaz yoğunlukta. İçtiğim sıcak cikolatanın adı da death bu chocolate'dı. Adından anlamalıydım zaten aslında bir şeyleri. İçtikten sonra midem uzun bir süre kendine gelemedi. Uzun bir süre cikolataya tövbe etmiştim aslında. Ama tabii iki saat sonra Brüksel'de waffle yedim djdjdjdjd. Brüksel Brüj'e hiç benzemiyor. Orası tam olarak bir başkent. İnşası, mimarisi her şeyiyle. Ama bir meydanı var ki dillere destan. Dünyanın en güzel meydanı olarak kabul ediliyormuş zaten. Hakkı var yemin ederim. Fazla fazla estetik akıyor her binasından. Özellikle akşam görünüşü, o ışıklandırması... İnsanın göz zevkini inanılmaz derecede doyuruyor. O ünlü Belçika waffleını denedim tabi. Bu arada hiç bizdeki gibi üstüne muz çilek çeşit çeşit çikolata falan koymuyorlar. Waffle ekmeğini sade yiyen bile var. Bende bir tek çikolata (ki cikolatayı da ultra bol koymuyorlar zaten aman zaten koymasınlar) ve bir top vanilyalı dondurma koydurdum. Dondurma da cikolatayı biraz bastırsın diye. Ki ben bir tepsi baklavayı tek oturuşta yiyebilecek kapasitede bir insanım derken bir waffle da kesildim. Manyak bir şey bu ya. Bulandan Allah razı olsun. Derken Belçika turunu da tamamlayıp Amsterdam'a geri döndüm.
0 notes
Photo
Redki aşireti Katêyi sülalesinden Mehkê Zewê'nin Elegez dağında bir Ermeni kızını kurtarması ve sonrasında aileleri ile dost olmaları. #eşîraredkî #goş #khosh #rewan #elegez #katêyi #kateyi #koseyi #şamiran #redkî #redkan #redkanaşireti #bostankent #koğak #qeceri #qecerevat #memki #çekemi https://www.instagram.com/p/B6eCPjflk2E/?igshid=az7eibpbgpa
#eşîraredkî#goş#khosh#rewan#elegez#katêyi#kateyi#koseyi#şamiran#redkî#redkan#redkanaşireti#bostankent#koğak#qeceri#qecerevat#memki#çekemi
0 notes
Text
Devrimci kürt şair CIGERXWUN
KINE EM
Kîne em?
Cotkar û karker
Gundî û rêncber
Hemû proleter
Gelê Kurdistan
Şoreş û volqan
Tev dînamêt in
Agir û pêt in
Sor in wek etûn,
Agir giha qepsûn
Gava biteqin
Dinya dihejî
Ev pêt û agir
Dijmin dikujî
Kîne em?
Hey hey hey kîne em?
Em in rojhilat,
Tev birc û kelat.
Tev bajar û gund,
Tev zinar û lat.
Ji destê dijmin:
Dijminê xwînxwar,
Xurt û koledar
Ji Rom, ji Fireng,
Di rojên pir teng,
Bi kûştin û ceng.
Parast, parast
Parast min ev rojhilat
Kîne em?
Hey hey hey kîne em?
Kîne em?
Gelê serfiraz
Dijminê dijmin
Dostê aştîxwaz.
Em xweş mirov in,
Ne hirç û hov in
Lê çibkim bê şer
Dijmin naçî der.
Bav û kalê me
Dijîn tev serbest,
Naxwazin bijîm
Ta ebed bindest.
Kîne em?
Hey hey hey kîne em?
Em in ew Kurdê serhişk û hesin,
Îro jî dijmin ji me ditirsin
Bîna barûdê
Kete pozê min
Dixwazim hawîr,
Biteqim ji bin,
Dîsa wek mêra,
Bikevin çiya.
Naxwazim bimrim,
Dixwazim bigrim.
Kurdistana xwe
Axa Mîdîya,
Kîne em?
Hey hey hey kîne em?
Em in ew Kardox Xaldêwê kevnar,
Em in ew Mîtan, Nayrî û Sobar.
Em in ew Lolo,
Kardox û Kudî,
Em in Mad û Goş,
Horî û Gudî.
Em in Kurmanc û Kelhor, Lor û Gor,
Em in, em Kurd in li jêr û li jor
Çend hezar salin
Kurdistana me
Perçe perçe ma
Bindestê dijmin!
Îro ji Lor û Kelhor û Kurmanc
Ji dest xwe berdan ew text û ew tac
Hinek bûn axa, hinek jên bûn beg
Hinek jên bûne cahşê jardara
Kurdistan firot wan tev neyaran
Bûne mezhebdar,
Bûne olperest,
Bûne paşverû, bi tizbî û xişt
Ta ku dijmin şikand li me ser û pişt
Me dan bin lingan dewlet û hebûn,
Bûn dijminê hev perçe perçe bûn.
Ta ku Kurdistan,
Ta ku Kurdistan
Jar û perîşan
Ket e bin destan!
Ketin xewê, ketin xewê
Ketin xewa zilm û zorê
Ketin xewa bindestiyê
Raketin, raketin...
Yekcaran serê xwe rakirin
Lê dijmin serî zû jêkirin
Yek carna serê xwe bi hêz rakirin
Lê dijmin serî zû jêkirin
Lê li vî xakî, li vî erdî tovên jiyanê hatiye çandin
Ev erdê jiyanê ye
Germ dibe, sar dibe
Dikele, dikele, dipişiqîne
Brûskê tavê tavan hiltîne
Ronahî dike rojê li welat hiltîne
Her wekên Kawa li ser xwe pêk tîne
Niştimanperweran diwelidîne
Em in ew gela
Belê em in ejdeha
Ji xewa dîlî
Şiyar bûn niha
Dixwazin wek mêr
Tev mejî û bêr
Rabin her wek şêr
Serê xwe hildin
Çi serbilind in
Bi cîhan carek
Em bidin zanîn
Rêçika Markîs,
Rêçika Lenîn.
Kurê Guhderz û Ferhad û Rustem,
Kurê Salar û Şêrgoh û Deysem.
Bejin bilind in
Wek dêw bilind in
Em dest dirêj in
Serbest dibêjin
Dixwazin bi lez
Gavan bavêjin!
Kîne em?
Hey hey hey kîne em?
Ne xwînxwar in em, aştîxwaz in em
Serdarên bilind, gernas in herdem
Em şer naxwazin,
Divên wekhevî,
Em paş ve naçin,
Lê dijmin direvî!
Divên bi şêwrê, lê ew qebûl nakî
Divên biratî, lê ew qebûl nakî
Bûye wek rûvî
Li paş xwe nanêrî
Kine em...
Gelo bavêm çi bikin?
Naxwazin însanî
Êrîş bikin û bigrin
Histu bişkînin
Ev pîsên mirdar
Ji nav me derxînin
Ji bo mirovan em tev dost û yar
Bijî Kurdistan, bimrî koledar!
Kîne em?
CIGERXWUN
8 notes
·
View notes
Text
En çok ihtiyaç duyulan basit ve öğrenilmesi gerek kelimeler :
Merhaba. Bonjour. Bonjur.
Günaydın. Bonjour. Bonjur.
Tünaydın. Bonjour. Bonjur.
İyi günler. Bonjour. Bonjur.
İyi akşamlar. Bonsoir. Bonsuar.
İyi geceler. Bonne nuit. Bonnüi.
Teşekkür ederim. Merci. Mersi.
Birşey değil. De rien. Dörien.
Sağolun, iyiyim. Bien, merci. Bien, mersi.
Evet. Oui. Vıy.
Hayır. Non. No.
Hanım. Madame. Madam.
Bey. Monsieur. Mösyö.
Lütfen. S’il vous plait. Silvuple.
Affedersiniz. Excusez-moi. Eksküze mua.
Acıktım. J’ai faim. Je fem.
Susadım. J’ai soif. Je suaf.
Kayboldum. Je suis perdu. Jösüi perdu.
Tamam. D’accord. Dakkor.
Önemli. C’est important. Se emportan.
Acele. C’est urgent. Se ürjan.
İmdat. Au secours. Osökur.
Hoşgeldiniz. Soyez la Bienvenue. Suaye la bienvönü.
Hoşbulduk. Merci. Mersi.
Allahısmarladık. Au revoir. Orövuar.
Güle güle. Au revoir. Orövuar.
Anlıyorum. Je comprends. Jö kompran.
Anlamıyorum. Je ne comprends pas. Jönö kompran pa.
Biliyorum. Je sais. Jö se.
Bilmiyorum. Je ne sais pas. Jönö sepa.
İstiyorum. Je veux. Jö vö.
İstemiyorum. Je ne veux pas. Jönö vöpa.
Lütfen bana… Svp.pouvez-vous me… Silvupile Puvevu mö…..
Yardım edin. Aidez-moi. Ede mua.
Dün. Hier. İer.
Bugün. Aujourd’hui. Ojurdui.
Yarın. Demain. Dömen.
Sabah. Matin. Maten.
Öğle. Midi. Midi.
Akşam. Soir. Suar.
Gece. Nuit. Nüi.
Burada. Ici. İ1si.
Şurada. Là – bas. Laba.
Orada. Là – bas. Laba.
Sağda. À droite. Adruat.
Solda. À gauche. Agoş.
Önde. Devant. Dövan.
Arkada. Derrière. Derriyer.
İlerde. En face. Enfas.
Dosdoğru. Tout droit. Tu drua.
Var. Il y a. Ilya.
Yok. Il n’ y a pas. İlniyapa.
GÜNLÜK HAYATTA İHTİYAÇ DUYULABİLEN FRANSIZCA KELİME VE CÜMLELER :
Merhaba. Bonjour. Bonjur
Nasılsınız? Comment – allez -vous? Koman talevu?
Teşekkür ederim, iyiyim. Siz nasılsınız? Merci, je vais bien et vous? Mersi jö ve biyen e vu?
Teşekkür ederim. Ben de iyiyim. Merci, je vais bien moi aussi. Mersi jö ve biyen mua ossi.
Adınız ne? Comment vous appelez vous? Koman vuzaple vu?
Adım ******. Sizin adınız ne? Je m’appelle ****** et vous? Jö mapel ****** e vu?
Nerelisiniz? Vous êtes de quelle nationalité? Vuzet dö kel nasyonalite?
Türküm. Je suis Turc. Jösvi Türk.
Nerede kalıyorsunuz? Où est – ce que vous hébergez? U restevu?
Dedeman otel’de kalıyorum. Je reste à hôtel Dedeman. Jörest a otel Dedeman
Tanıştığımıza memnun oldum. Enchanté de faire votre connaissance Anşante dö fer votr konnesans
Ben de memnun oldum. Je suis enchanté moi aussi. Jösvizanşante mua ossi.
Almanya’dan geliyorum. Je viens d’Allemagne. Jö viyen dalmayn.
İtalyanım. Je suis İtalien. Jösvi İtaliyen.
Bir evde kalıyorum. Je reste dans une maison. Jörest danzün mezon.
Bir pansiyonda kalıyorum. Je reste dans un pansion. Jörest danzön pansiyon.
Arkadaşımın yanında kalıyorum. Je reste chez mon ami. Jörest şemon ami.
Mesleğiniz nedir? Quel est votre métier? Kel e votr metiye?
Doktorum. Je suis médecin. Jö sui medsen.
Ne iş yapıyorsunuz? Quel est votre profession? Kele votr profesyon?
Öğretmenim. Je suis professeur. Jö sui profesör.
Bunun adı ne? Comment s’appelle-t-il? Koman sapel til?
Bu bir anahtardır. C’est un clé. Se tön kle.
Bu kim? Qui est-ce? Ki es?
Bu Ayşe hanım. C’est madame Ayşe. Se madam Ayşe.
Tuvelet nerede? Où sont les toilettes? Ue letualet?
Nereye gidiyorsunuz? Où allez-vous? U alle vu?
Otele gidiyorum. Je vais à l’hôtel. Jö ve a lotel.
Nereden geliyorsunuz? D’où venez – vous? Du vöne vu?
İstanbul’dan geliyorum. Je viens d’istanbul. Jö vien distanbul.
Yakında bir lokanta var mı? Est-ce qu’il ya un restaurant près d’ici? Eskilya ön restoran predisi?
Evet karşıda bir tane var. Oui, il y’en a un en face. Viy ilyana ön anfas
Burda ucuz bir otel var mı? Y a-t-il ici un hotel qui n’est pas tres chèr? Yatil ön otel kine pa tre şer isi?
Tren ne zaman kalkıyor? A quelle heure le train part-t-il Akelör lö tren parttil?
Şehir merkezine nasıl gidebilirim? Comment puis-je aller au centre ville? Koman püij alle o santr vil?
Dosdoğru gidiniz. Continuez tout droit. Kontinüye tu drua.
Hangi otobüs Taksim’e gider? Quel bus va à Taksim? Kel büs va a Taksim?
87 nolu otobüs Taksim’e gider. Le bus numero 87 va à Taksim. Le bus nümero katr venset va a Taksim.
Biraz italyanca biliyorum. Je parle un peu l’italien. Jö parl ön pö litalyen.
Lütfen kelimeyi sözlükte gösterin. Svp. Montrez ce mot dans le dictionaire. Sil vuple montre sö mo dan lö diksiyoner.
Lütfen daha yavaş konuşun. İyi anlamıyorum. Je ne vous comprends pas très bien, parlez plus lentement svp. Jö nö vu kompran pa trebiyen ,parle plü lantman silvuple.
Bir dakika, sözlüğe bakayım. Une minute, laissez –moi consulter le dictionnaire. Ün sögont, lese mua konsülte lö diksiyoner.
Lütfen bana yardım edebilir misiniz? Pourriez vous m’aider, Svp? Puriyevu mede, Sil vuple?
Lütfen bana istasyonu tarif edebilirmisiniz? Pourriez vous m’indiquer la gare? Puriyevu mendike la gar?
Bazı yollar trafiğe açık bazıları kapalı. Certaines routes sont ouvertes pour la circulation, les autres non. Serten rut son uvert pur lasirkülasyon, lezotr no.
İstanbul yolu açık mı? Est – ce que la route d’istanbul est ouverte? Es kö la rut distanbul etuvert?
Hayır kar yüzünden kapalı. Non,elle est fermée à cause de la neige. No ele ferme akoz döla nej.
Dolu yağıyor. Il grèle. Il grel.
Kar zincirleri gerekli. Il faut les chaines de neige. Ilfo leşen dönej.
Yollar buz tutmuş. la route est glacé. larut e glase.
Yağmur yağacak. Il va pleuvoir. Ilva plövuar.
Pasaportunuz lütfen! Votre passeport svp? Votr paspor silvuple?
Buyrun pasaportum. Tenez mon passeport. Töne mon paspor.
Vizeniz var mı? Avez-vous le visa? Ave vu löviza?
Evet var. Oui, je l’ai Vıy, jöle.
Türkiye’ye niçin geldiniz? Pourquoi êtes-vous venu en Turquie? Purkua et vu vönü an Türki?
Tatilimi burada geçirmek için. Pour passer mes vacances Pur passe me vakans
Vizem yok. Non, je n’ai pas de visa. No jö nepa lö viza.
Vizemi buradan alabilirmiyim? Est-ce que je peux obtenir mon visa, ici? Es kö jö pö obtönir mon viza , isi?
Konsolosluğumuza telefon edebilirmiyim? Est ce que je peux appeler notre consulat? Es kö jö pö aple notr konsulat?
Transit yolcuyum. Je suis un passager transit. Jösviz ön pasaje transit.
Burada bir gün kalacağım. Je vais rester un jour ici. Jöve reste un jur isi.
Gümrüğe tabi eşyanız var mı? Avez-vous quelque chose à declarer à la douane? Ave vu kelköşoz adeklare pur la duan?
Nerede para bozdurabilirim? Où puis-je échanger mon argent? U püij eşanje mon arjan?
Burada bir exchange bürosu var. Ici, il y a un bureau d’échange. Isi ilya un büro deşanj.
Ne bozduracaksınız ? Qu’est-ce que vous allez changer? Keskö vuzale şanje?
Bu adrese gitmek istiyorum. Je veux aller à cette adresse. Jö vö alle a setadres.
Sheraton hotel’e gitmek istiyorum. Je veux aller à l’hôtel sheraton. Jö vö alle a lotel şerton.
Marmaris’e gitmek istiyorum. Je veux aller à Marmaris. Jö vö alle a Marmaris.
Tren istasyonuna gitmek istiyorum. Je veux aller à la gare. Jö vö alle a la gar.
Tuvalet nerede? Où sont les- toilettes ? U son les tualet?
Kimliğiniz lütfen. Votre carte d’idendité svp. Votr kart didantite silvuple.
İyi yolculuklar. Bon voyage. Bon vuayaj.
Lütfen bir broşür verir misiniz? Pourriez vous me donner un brochure? Purriye vu mö done ön broşür?
Bavulumu bulamıyorum. Je n’arrive pas à trouver mes bagages. Jö narriv pa a truve me bagaj.
Kayıp eşya için nereye başvurmalıyım? Où est-ce que je dois m’adresser pour les objets perdus. U eskö jö dua madresse pur lez obje perdü
Otobüs durağı nerede? Où est l’arrêt de bus? U e lare döbüs?
Otel adresim budur. Voici l’adresse de mon hôtel. Vuasi ladres dö mon otel.
Sola dönünüz. Tournez à gauche. Turne a goş.
En kestirme yol burası. La route la plus raccourcie est celle-ci. La rut laplü rakkursi e selsi.
Üçüncü caddeden sola dönünüz. Prenez la troisième rue à gauche. pröne la turvazi-em rü a goş.
Biraz ilerleyiniz, sağa dönünüz. Avancez un peu et tournez à droite. Avanse ön pö e turne a druat.
Köprüden geçince sağa dönünüz. Après avoir passé le pont, tournez à droite. Apre zavuar passe löpon, turne adruat.
Sonra bir daha sorunuz. Après, demandez encore une fois. Apre dömande ankor ünfua.
Oraya otobüsle gidebilirsiniz. Vous pouvez y aller avec le bus. Vu puve iyalle avek löbüs.
Karşıda. En face. Anfas.
Üçüncü sokak. La troisième rue. Laturvaziyem rü.
Birinci cadde. La première avenue. La prömiyer avnü.
Çok yakın. Tout près. Tu pre.
Meydan. La place. Laplas.
Üçüncü bina. Le troisième immeuble. Lö turvaziyem immöbl.
Biraz uzak. Un peu loin. Ön pö luan.
Sultanahmet’e ne taraftan gidebiliriz? Par où pouvons nous aller à Sultanahmet? Paru puvon nuzalle a Sultanahmet?
Lütfen bana haritada yolu gösterir misiniz? Svp pourriez-vous m’indiquer la rue sur la carte? Silvuple purriye-vu mendike la rü sür lakart?
Şile buraya ne kadar uzakta? Quelle est la distance de şile, d’ici? Kel e ladistans dö şile disi?
Affedersiniz, Ayasofya’ya giden yol bu mu? Excusez-moi, est -ce que c’est la bonne route pour aller à Saint
Sophie? Eksküze mua , eskö selabon rut pur alle a Sen Sofi?
Bu yol tek yönlü mü? Est-ce que la rue est sens unique? Es larü e sans ünik?
Doğru yolda mıyım? Est-ce que je suis sur le bon chemin? Eskö jö süyi sür lö bon şömen ?
İzmit’e giden yola nasıl çıkabilirim? Comment puis -je prendre la route d’İzmit? Komman püvij prandr larut dizmit?
Sakarya’ya kadar dosdoğru gidin. Jusqu’à Sakarya suivez la route tout droit. Jüska sakarya süive larut tudrua.
Yüz metre ileriden sola dönün. Après cent mètres tournez à gauche. Apre sanmetr turne agoş.
Yanlış yoldasınız, sekiz kilometre kadar geri gidin. Vous êtes sur le mauvais chemin, Faites demi- tour jusqu’à 8 km. Vuzet sürlö move şömen fet dömi tur juska vi kilometr.
Hız sınırını aştınız. Vous avez depassé la limite de vitesse. Vuzave depasse la limit dövites.
Çok hızlı sürüyorsunuz. Vous conduisez Très vite. Vu konduize tre vit.
Ehliyetiniz lütfen. Votre permis de conduire svp. Votr Permi dö konduir silvuple.
Bu bölgenin yol haritası var mı? Est ce qu’il y a la carte de cette region? Eskilya la kart dö rejyon?
………….ı nerede Bulabilirim? Où puis-je trouver…………? U püvij truve………?
Bana fazla pahalı olmayan bir ….. Önerebilir misiniz? Pouvez-vous me recommander un / une…… pas trop cher / e? Puvevu mörökomande ön/ün…….patro şer
Buraya ne kadar uzaklıkta? C’est à quelle distance d’ici? Seta keldistans disi
Oraya nasıl giderim Comment puis-je y aller? Koman püij iyalle
En yakın…………? Le / la… Le / la plus proche? Lö / la… lö / la plü proş?
Yardım edebilir miyim? Puis-je vous aider Püij vuz ede?
Ne istersiniz? Que desirez-vous? Kö dezire vu?
Mobilya. Les Meubles. Le möbl
Giyecek. Le Vetement.. Le vetman
Hafif. Léger. Leje
Ağır. Lourd. Lur
Büyük. Grand. Gran
Küçük. Petit. Pöti
Bu çok dar / geniş. C’est trop etroit / large. Se tro etrua / larj
Nereye ödemeliyim? Où dois-je payer? U duaj peye?
Nakit ödeyebilir miyim? Puis-je payer en espèces? Püij peye an espes?
Bedeni uydu mu? Est-ce que c’est votre taille? Eskö se votr tay?
En yakın kitapçı nerede? Où est la librairie la plus proche? U e la libreri la plü proş?
En yakın gazete bayi nerede? Où est le kiosque a journaux le plus proche? U e lö kiyosk a jurno lö plü proş?
Bir paket sigara. Un paquet de cigarettes. Ön pake dö sigaret
Filtreli sigaralar. Cigarettes à filtre. Sigaret avek filtr.
Filtresiz. Sans filtre. San filtr.
Uzun. Long. Long.
Kısa. Court Kur.
Sigara alır mısınız? Cigarette? Sigaret ?
FRANSIZCA MEKAN/YER KELİMELERİ :
Fotoğrafçı. Le photographe. Lö fotograf.
Kitapçı. La librairie. La libreri.
Kütüphane. La bibliotheque. La bibliyotek
Gazete bayisi. Le kiosque a journaux Lö kiosk a jur no
Seyahat acentası. L’agence de voyage. Lajans dö vuayaj
Banka. La banque. La bank
Karakol. La brigade. La brigad
Postahane. La poste. La post
Doktor. Le docteur. Lö doktör
Eczane. La pharmacie. La farmasi
Hastane. L’hospital. Lopital
Çiçekçi. Le fleuriste. Lö flörist
Kasap. La boucherie. La buşri
Balıkçı. La poisonnerie. La puasonri
Fırın. La boulangerie. La bulanjöri
Bakkal. L’épicerie. Lepisri
Süpermarket. Le supermarché. Lö süpermarşe
Kuru temizlemeci. La blanchisserie. La blanşisri
Çamaşırhane. La laverie automatiqe. La lavri otomatik
Ayakkabı tamircisi. La cordonnier. La kordoniye
Elektrikçi. L’électricien. Lelektrisyen
Benzin istasyonu. Le pompe à essence. La stasyon servis
Sanat galerisi. La galerie d’art. La galeri dar
Antikacı. L’antiquaire. Lantiker
Kuyumcu. La bijouterie Labijutri
Güzellik salonu. L’ınstitut de beauté Lenstitü dö bote
Kuaför. Le coiffeur. Lö kuafför
Mağaza. Le magasin. Lö magazen
Ayakkabı. La Chaussure. La şossür
Ayakkabı mağazası. Le cordonnerie. Lö kordonnöri
Hediyelik eşya mağazası. Le magasin de souvenirs. Lö magzen dö suvnir
Fransızca Sayılar:
1: un : en
2: deux : dö
3: trois : trua
4: quatre : katr
5: cinq : senk
6: six : six
7: sept : set
8: huit : vit
9: neuf : nöf
10: dix : dis
11: onze : onz
12:douze : duz
13:treize : trez
14:quatorze : katorz
15:quinze : kenz
16:seize : sez
17:dix-sept : diset
18:dix-huit : disvit
19:dix-neuf : disnöf
20:vingt : ven
30:trente : trant
1 note
·
View note
Video
instagram
Dünyadan Kurban Bayramı Manzaraları Tüm #İslam alemi ve takipçilerimizin Kurban Bayramı’nı kutluyoruz. Bugün sizi çeşitli #Müslüman ülkelerden bayram hazırlıklarıyla başbaşa bırakıyoruz. China.org.cn, Xinhua’dan Nikku, Omar Khalil (Ömer Halil) ve Mohammad Abu Ghosh’ın (Muhammed Ebu Goş) Katar’ın #Doha, Irak'ın #Bağdat ve Ürdün'ün #Umman kentinden çektiği kareler eşliğinde #KurbanBayramı ile ilgili bir haber yaptı. @kurbanbayrami2021 @hijyenikkurban @yonradyo @chinatoday @china.org.cn @turkcinkulturdernegi @turkogrencikulubu @cin.turkogrencibirligi @irfankarsli @semih_erken @criturkish @kusakveyoldergisi @paradergisi @imaktas @beijingreview @visitchina @tugbayozkan @criturk @iucindilikulubu @cinbaskonsoloslugu.ist @chinatodayphoto @chinatodayturkiye @xinhuanewsagency @lotusnews_ @mustafa_karsli (Burasi Turkiye Cumhuriyeti) https://www.instagram.com/p/CRg1SKlKz0J/?utm_medium=tumblr
0 notes
Audio
Referöröre
Ah…Uykusuz bir gece daha yine, nutk'umuz tutuldu fakat yenilgi yokmuş gibi çek pampa. Geçtim artık bizim gençliğimiz niye hiç olmadı da, üstüne en az 15 yıl amortiyi kim koydu gitti! Alıştık, bezdik, sustuk.Gözaltı torbalarım minnetlerini sunar sayın örümcek kafalılar a.ş. Arsızlar hırsızlıktan, benim gibiler de kibarlıktan bıkmadı ya aşk olsun!
Sonra demedi demeyin; “sen gel beni dinle, en çoh ben biliyom, herşey çoh güzel olucak hepimizin adına yannız ben gonuşunca! diyerek meydanlara çıkanlar, ümmetlikten vatandaşlığa geçememiş kullar ve altı yağlanan demokrasi sandukaları bitmedikçe gelmeyecek aydınlıkmış, hakmış hukukmuş! Bir de kan parası niyetine o yağı bize satıp sonra da bu gidişle biz sizi almayız, cıs olursunuz diyen” özgürlükçü “ ikiyüzlü avrupalılardan da gına geldi ama yetmez; evet!
Eyy Türk Genci! Önüne konulan seçenekler: kiminle seviştiğiyle zerre kadar ilgilenmediğimiz yılkılar, güçlünün sırtını sıvazlayan mıymıntılar ve iki söz söylese mimlenip soluğu kodeste alan garipler. Goş daçmin goş, demokrasi şöleni mübarek! O değil de bizi din simsarlarının karanlığına iten bu siyasi şahıslardan herhangi biri bir damla ‘hayır’ duası alabilecek mi acaba gelecek nesillerden, tabi eğer toprak kabul ederse bu meczupları…
Neresinden tutsak lime lime olup elimizde kalıyor. Şaşırsam aklıma, şaşırmasam kalbime ayıp! Yazmasam daha da beter. Ne de olsa akdeniz insanıyız, yürek cız ediyor tek bir cümleyle: “Beni hatırlayınız.”.
As bayrakları, aç bi büyük, her şeye inat şerefine özgürlük!
0 notes
Text
Yuppi hadi goş kdkcdklxvkckdkdlclc
Kimsem yok. Burda da normalde de hep yalnızım.
26 notes
·
View notes
Photo
Gök baardı olm Zibb! Goş bişe oluyo değişinkli oha oha neleroleyo?! #pum #pumik #tonguçarmudov #guzelpisilettalarim https://www.instagram.com/p/By7I4r7lkna/?igshid=1ejsro9ss6r87
0 notes
Note
NES GOŞ KANKA MAHALLEYI SURUYELI DILENCILER ELE GECIRIYO
KQJZŞWMXOWÖZNSLZ NEDENSE ŞAŞIRMADIM KANKA :)
0 notes
Photo
Erivan Goş köyü 1914 ile 1917 yılları arasında, bugünki Türkiye sınırlarından Ermeniler yoğun olarak Erivan'a göç ettiler. Söz konusu yıllarda Muş'tan Erivan'a göç eden Ermeniler, Goş köyünde Kürtlere hakaret edince, Redki aşireti ile Ermeniler arasında savaş çıktı (Şerê Goşê). Aşağıdaki linki tıklayarak söz konusu savaşın akıbetini dinleyebilirsiniz: https://youtu.be/L95-ifzvpRc https://www.instagram.com/p/BxKVwq8g2Dd/?utm_source=ig_tumblr_share&igshid=1l357uvu3wsr9
0 notes
Note
Öh abimden habersiz abime sevgili yapıyorlar hele hele tırtıllara bak AYAZZ GOŞ AYAZZ şey gibi hissetim Ayaz abi Sultan sen pembe anon zengin koca
Ayaz dan habersiz üstüne bile işerim😾
1 note
·
View note
Photo
Basil el-Arac’ın vasiyeti: İşgale asla boyun eğme Basil el-Arac’ın, 6 Mart 2017’de Ramallah bölgesinde, bir İsrail ordusu baskınında öldürüldüğü zaman neler olduğuna dair birçok ifadeye tanıklık edeceğiz. Basil ile İsrail askerleri arasındaki çatışma ne kadar sürdü? İsrail tarafından yayınlanan ve olay anını gösterdiği söylenen video gerçek mi? Basil, çatışma sırasında askerlerden herhangi birini vurmayı başardı mı? Hiçbir zaman öğrenemeyebiliriz. Ancak emin olduğumuz bir şey var; Basil hiçbir zaman teslim olmadı. “Bir şehide en büyük hakaret, katiline biat ettiğini, boyun eğdiğini, ona karşı yeterli sertlikte davranmadığını söylemektir,” demişti bir keresinde. Basil hiçbir zaman boyun eğmedi. O, direnişi seçmişti. Depresyon, ekonomik kaygı ya da fırsat yoksunluğu gibi nedenlerle sürüklenmemişti direnişe. Filistin’in tam, kayıtsız-şartsız bağımsızlığı için verilen mücadeleye sarsılmaz bir iradeyle bağlanmıştı. Basil’in katlinden sonra sosyal medyada yayılan fotoğraflar yoğun bir sembolizm içerir; kan lekeleri, Basil’in alameti farikası olan kefiyesi, bir silah ve bir deste kitap. Basil’den geriye kalan kitaplardan biri İtalyan Marksist Antonio Gramsci’nin ideolojisi üstüne. Bağlamına çok uygun; Basil, Gramsci’nin aydınların kökenleri hakkında yazdıklarının canlı örneğiydi. Batı Şeria’nın kuzeyinde yer alan işgal altındaki Cenin kentinde, rehberlik yaptığı sözlü tarih turlarında, “Eğer aydın olmak istiyorsan, müdahil olmalısın,” diyordu. “Eğer müdahil olmuyorsan, baskıya karşı direnmiyorsan, entelektüel olarak varlığın anlamsızdır.” Basil herkesin bilgiye ulaşabilmesi gerektiğine inanıyordu. Bunun da insanlara ulaşmaktan, onlarla, onları yabancılaştırmayan bir dille, basitleştirmeden, patronluk taslamadan konuşmaktan geçtiğine inanıyordu. Basil’in rafında bulunan kitaplardan biri de 30 yıl önce Beyrut’ta öldürülmüş Lübnanlı bir Marksist olan Mehdi Amel’in kitabı. Mehdi Amel gibi, Basil de taktik anlamda kaybedilmiş bir savaşta çarpıştı. Basil, bir savaşçıya dönüşmüş sıska bir aktivistti. Hiçbir askeri deneyimi yoktu ve politik bir fraksiyonun üyesi değildi. İsrail askeri istihbarat aygıtı veya “taşeronu” Filistin yönetimi karşısında hiçbir şansı yoktu. Zulme uğradı Arkadaşı Muhanned Ebu Goş, Basil’in devasa bir yükü tek başına omuzladığını anlattı bana. Basil’le ilk defa 2012 yılında o sırada İsrail hapishanelerinde açlık grevinde olan Filistinli mahkumları desteklemek için yapılan bir gösteride karşılaşmıştım. O günden bu yana Basil’le birçok kez sohbet ettik. Bazen tartışmalarımız alevlenirdi ama her zaman düşünceyi kışkırtırdı onunla konuşmak. Ona göre kısa yaşamlarımızda meyvelerini görmesek de direniş her zaman değerliydi. Gerçek bir özgürlük hareketinin parçası olmak için halkını sevmeli ve saygı duymalıydın, kişisel kurtuluşun ötesine bakmalıydın. Her Filistinli şehit sorumluluk duygumuzu arttırmalıydı. Daha Basil’i kaybedişimizi kavramaya çalışırken, onun uğruna savaştığı ve öldüğü ideal için savaşmaya devam etmeliydik. Yakınlarda, işgal altındaki Batı Şeria’da, Basil’in doğduğu köy olan el-Velice’de yaşayan ailesi ve arkadaşlarıyla konuştum. Basil’in öldürülmesinin yarattığı inanılmaz acı ailesinin gururunu hiç etkilememişti. Kardeşi Said, “O, sonsuz bir gurur kaynağı benim için. Onuru için yaşadı ve bir kahraman gibi öldü,” diyordu. Basil’in ailesi taziyeye gelmek isteyen tüm Filistinlilere evlerinin kapısını açtı ama bu kapı Filistin Yönetimi’ne ve resmi medyaya kapalı kaldı. Basil’in annesi Siham el-Arac oğlunun “iki devleti birden” korkuttuğunu söyledi, İsrail ve Filistin Yönetimi; “Oğlumu İsrail askerleri öldürdü ama ölümüne giden yolu açan Filistin Yönetimi’ydi,” dedi. “Filistin Yönetiminin hapishanesinde yatarken açlık grevi yapan Basil ve yoldaşlarını yalnız bırakan medyayı evimizde istemiyoruz,” diyordu kız kardeşi Doha el-Arac, “Filistin Yönetimi Basil’in öldürülmesinde işbirliği yaptı ve bizim onlardan beklediğimiz hiçbir şey yok.” Filistin Yönetimi Basil’i uzun yıllar boyunca cezalandırdı. Basil, Filistin Yönetimi’nin İsrail’le yaptığı işbirliğini protesto eden birçok gösteriye katıldı. Bu protesto gösterileri ölümüne kadar devam etti ve Filistin Yönetimi’nin kolluk kuvveti bu gösterilere vahşice saldırdı. Basil, Filistin Yönetimi’nin baskısının ilk çarptığı uçta duruyordu. 2012 yazında Filistin Yönetimi’nin kolluk kuvvetlerinin saldırısı sonucu başından yaralandı ve hastaneye yatmak zorunda kaldı. Saldırı, İsrail’in eski savunma bakanlarından biri olan Şaul Mofaz’ın Filistin Yönetimi’nin Ramallah’taki karargahını ziyaret etmesini protesto etmek için yapılan gösteride gerçekleşti. 2013 Temmuz ve Ağustos aylarında Filistin Yönetimi’nin İsrail ile görüşmeleri sürdürme kararını protesto etmek için düzenlenen bir dizi gösteriye katıldı Basil. Yine de Basil, temel olarak Siyonizm’e, İsrail devleti ideolojisine ve onun adına yürütülen sömürgeci yerleşim projelerine karşı mücadele ettiğini defalarca vurguladı. “Bu sömürgeci-yerleşke devleti kimliğimizin her yönünü, hatta mutfağımızı bile yeryüzünden silmeye çalışıyor,” Basil, İsrail’i işte böyle tanımlıyordu. Filistin Yönetimi’ne karşı konmalı ve nihai olarak ortadan kaldırılmalıydı ama enerjimizin en önemli kısmını İsrail’le mücadeleye adamalıydık. Basil’e göre Filistin Yönetimi’nin İsrail’le olan işbirliğinin yapısal olduğunu anlamak önemliydi. İşkence Basil kendisine saldıran Filistin polisini ve güvenlik güçlerini hiçbir zaman aşağılamadı. Filistin Yönetimi’nin, protesto gösterilerini ezmek için işe aldığı insanları Filistin toplumunun en yoksul ve en ezilmiş insanları arasından seçmesinin sınıfsal boyutunu anlamak gerekiyordu. Basil, eylemcilerin bu insanları kazanması gerektiğini, onlara düşman muamelesi yapmaması gerektiğini söylüyordu. Basil geçen yıl Filistin Yönetimi’nin güvenlik güçleri tarafından tutuklandı. Basil ve beş arkadaşı hiçbir suçlama olmadan, mahkemeye çıkarılmadan 5 ay gözaltında kaldılar. Basil’in annesi Siham’a göre gözaltında kaldığı süre içinde Basil’e işkence yapıldı. Gözlüklerine el konuldu ve tedavi görmesi önlendi. Siham, oğlunun şeker hastası olduğunu gözaltına alındıktan sonra öğrenmiş. Üzülmesini istemediği için hastalığını yıllarca gizlemiş annesinden. Filistin medyası Basil’in tutuklanmasına genel olarak sessiz kaldı. Medyanın kayıtsızlığı ve kamuoyunun ilgisizliği nedeniyle Basil, beş arkadaşıyla birlikte açlık grevine başladı. Annesi, Basil’in, açlık grevinin yaşamındaki en çetin dönemlerden birisi olduğunu söylediğini aktardı. 6 adamın serbest kalmak için kendilerini açlığa mahkum etmekten başka şansı olmadığını söyledi Siham. Serbest kaldıktan sonra Basil baba evine bir daha dönmedi. İsrail’in kendisini yakalamasının an meselesi olduğunu biliyordu ve haklıydı. Filistin Yönetimi’nin hapishanesinden çıktıktan kısa bir süre sonra 4 arkadaşı İsrail tarafından gözaltına alındı. Arkadaşları tıpkı Filistin Yönetimi’nin yaptığı gibi suçlanmadan ya da mahkemeye çıkarılmadan bu süre boyunca hapiste tutuldular. İsrail’de bu uygulamanın adı “idari gözaltı”ydı. Basil’in kız kardeşi Tahire el-Arac, İsrail işgal güçlerinin Basil’i aramak için tam 11 defa evlerine baskın düzenlendiğini anlatıyor, “Belli ki ne yaptığının farkında olmayan askerlerden biri Basil’in Hamas üyesi olduğunu sanıyordu.” Baskınların sıklığı nedeniyle aile artık kendisini en kötüye hazırlaması gerektiğini biliyordu. Geçen Eylül’de saklanmaya başladığından beri Basil’den hiç haber alamamışlardı. “Ölümü sürpriz değildi. İsrail askerlerinin kendisini bulduğunda öldüreceklerini biliyordu,” diyor babası Mahmud el-Arac, “ama biliyor olmak, durumu kolaylaştırmıyor.” Son isyan eylemi Basil’in son eylemi, tutuklanmaya 6 ay boyunca direnmesi, onu isyanın sembolü haline getirdi, ki Basil bireylerin mitleştirilmesine hep karşı çıkmıştı. Direniş savaşçılarının öyküleri, özellikle de resmi kayıtlarda yer almayanlar, ölümsüzleştirilmeliydi ama büyük liderler bile insanüstü veya kusursuz olarak hatırlanmamalı. Basil’in yakın arkadaşı ve Abbud Hamayel, “Basil Filistinlilerin bakıp öğrenebilecekleri bir direniş modeli ortaya koymak istedi. Öldürülmesinin isyanın kıvılcımı olacağını düşünecek kadar naif değildi. Bizim kuşağımızın Filistin’i özgürleştiremeyeceğini ama direnişin bir sonraki kuşağı için gerekli altyapıyı kurması gerektiğini ve eğer biz bunu başaramazsak tarihin bizi affetmeyeceğini söylerdi,” diyor. El-Velice’de henüz küçük bir çocukken, saatler boyunca dedesinin Filistin tarihi ve büyük devrimcileri ile ilgili anlattığı hikayeleri dinlermiş Basil. Filistin’in kendi tarihine sahip çıkması gerektiğini Basil’e öğreten dedesidir. Basil, dedesinin hikaye anlatma yeteneğini miras olarak almıştı, 1930 Filistin ayaklanmasını, Cezayir Bağımsızlık Savaşı’nı ya da Vietnam Savaşı’nı anlatmaya başlayınca insanlar saatler boyunca onu dinlerdi. Basil tutkuyu bilgiyle birleştirmişti. Mısır’da eczacılık okumuş ve kısa bir süre için işgal altındaki Doğu Kudüs’te, Şufat mülteci kampında eczacı olarak çalışmıştı ama kalbi başka yerdeydi. Doymak bilmez biçimde, tarih, antropoloji, toplumsal hareketler, politika ve felsefe okur, okumalarını pratikte eylemciliğiyle birleştirirdi. Basil, Halk Üniversitesi adıyla bilinen projeye adamıştı kendisini, Batı Şeria’da düzenlediği turlarla birikimini aktarırdı. Amaç, unutulmuş devrimcileri ve direnişin unutulmuş eylemlerini tekrar canlandırmaktı. Halk Üniversitesi, Süleyman el-Halebi Sömürge Çalışmaları Bölümü tarafından kurulmuştu. Üniversite adını, 18.yüzyılda Fransız sömürge güçlerine karşı direnen bir savaşçıdan almıştı. Bölüm, düzene ait okulların ve üniversitelerin görmezlikten geldiği konuları öğretmek isteyen gönüllüleri çatısı altında toplamıştı. Temel konu başlıkları, Filistin direniş edebiyatı, Latin Amerika’da toplumsal hareketler, ABD’de Kara Panterler hareketinin tarihiydi. Süleyman el-Halebi Bölümü’nün yöneticisi Halid Adetullah, “Basil’in iki kişilik özelliği öne çıkardı, Filistin sevgisi ve dürüstlüğü,” diyor. “O bu topraklara ve bu toprakların her şeyine, her bir taşına, savaşçılarının tüm öykülerine aşıktı.” Basil, direnişe katılmadan önce Filistin Müzesi’nde yarı-zamanlı araştırmacı olarak çalışmıştı. Arkadaşı Yara Abbas, Basil’in bu alandaki yazılarının ve araştırmalarının bazılarının hala yayınlanmamış olduğunu anlatıyor. Araştırmaları, 1930’ların Filistin Ayaklanması, ayaklanmayla ilgili tiyatro ve edebiyat çalışmalarını, aynı zamanda Birinci İntifada’nın tarihini kapsıyor. İngiliz yönetimi altındaki Filistin’de kurulmuş Kara El adlı anti-Siyonist grup da araştırma başlıklarından biri. Basil, kendi politik kimliğini, Pan-Arabizm, Filistin ulusalcılığı, İslam kültürü ve enternasyonalizm altında şekillenmiş otorite karşıtlığı olarak tanımlamıştı. Kendisine ilham veren farklı düşüncelerin bir çelişki oluşturmadığını söylerdi. Politika ve direniş konusunda onu en çok etkileyen yazarlar Frantz Fanon (Martinik doğumlu, sömürge karşıtı düşünce adamı) ve İranlı entelektüel, devrimci ve sosyolog Ali Şeriati’ydi. Filistinli bir gazeteci olan Hanadi Kavasmi, Basil’in üniversiteye dönüp tarih veya sosyoloji okumak istediğini söylüyor; “Unvan kazanmakla ilgilenmiyordu, lisans öğrencilerine yakın olmak istiyordu. Öğrencilerin harekete geçirilmesi ve direniş tarafından kucaklanması gereken çok büyük ve ham bir enerjiye sahip olduğuna inanıyordu.” Basil, el-Velice’daki genç insanları hep destekledi. “Üniversitede kadın-doğum uzmanı olmak istediğimde Basil hariç çevremdeki herkes itiraz etti,” diyor Basil’in kuzeni Ala’a Ebu Kiyara, “Beni destekleyen ve yeteneklerime inanan tek kişi Basil’di. Onun desteği olmasa başaramazdım.” Yazıları Basil’i yaşatacak. Süleyman el-Halebi Bölümü en kısa zamanda yayınlamak arzusuyla Basil’in tüm makalelerini ve konuşmalarını topluyor. Tutkunun ve ilkenin özgürlük savaşçısı Basil’in adına yakışır bir anma… Budur Yusuf Hasan (electronicintifada.net) Çeviri: sendika.org
8 notes
·
View notes