#gereğini
Explore tagged Tumblr posts
Text
Ümitvâr olalım, şahit olduğumuz güzellikler de var bu nesilde. Hayırlı evlatlar var elhamdülillah. Hayra teşvik edenlerimiz bitmez Allah'ın izniyle...
#okulun mescidinde nasıl namaz kılındığını birbirine öğretmeye çalışan kızlarımız var mesela#geçtiğimiz hafta mescide gittiğimde gördüm#çok hoşuma gitti çok#birbirlerine şurda fatiha şurda şu sure diye anlatıyolar öğle namazını#Allah'ım dedim çok şükür hâlâ senin bize gönderdiğin dine sahip çıkıp gereğini yerine getiren gençlerimiz var#rabbim daim etsin
4 notes
·
View notes
Text
Bırak şimdi karanlığı.
Gecede kaldı siyah.
Ayan gün kadar güzelsin sen.
İnsansın.
Uyan.
Yaşamak için değil mi bu hayat.
Kalk...
İnsan olmanın gereğini yap.
Bugün...
Özellikle bugün.
Acılarını değil...
İçindeki çocuğu şımart.
Birhan_Eroğlu...
#sunrise#sunshine#sun#sky#mountain#daisy#yellow daisy#flowers#flower#meadow#pics#art#landscape#scenery#nature#travel#amazing#aesthetic#beautiful photo#traveling#landscape photography#nature photopragpy#photography#şiir#edebiyat#papatya#doğa#manzara#çiçek#sarı papatya
188 notes
·
View notes
Text
"Bilmek ve bilmenin gereğini yapmak gerçek bilgidir. Cehennemin yakıcı olduğunu itiraf etmenin yanmaya mani olmadığı gibi tek tek hesaba çekilmeyi bilmek de hesaptan kurtarmayacaktır."
52 notes
·
View notes
Text
Bazen Aldığın Terbiyeyi Bir Kenara Bırakıp Gereğini Yapmalısın ki....
"HERKES HADDİNİ BİLSİN"!
46 notes
·
View notes
Text
Bırak şimdi karanlığı
Gecede kaldı siyah
Ayan gün kadar güzelsin sen.
İnsansın
Uyan.
Yaşamak için değil mi bu hayat
Kalk...
İnsan olmanın gereğini yap.
Bugün...
Özellikle bugün.
Acılarını değil...
İçindeki çocuğu şımart.
Birhan Eroğlu
34 notes
·
View notes
Text
..
Avrupa Birliği Komisyonu paylaşmış, bugün dünya bisiklet günüymüş. O zaman gereği yapılsın diye paylaşmıştım ben de. 🚴🏻♀️ SWY alumna’dan bir arkadaş da Hollanda’da yaşıyor, “biz zaten her gün gereğini yapıyoruz” demiş. Evet, dünyanın en.en.en güzel zorunluluğu 🙃
Türk marketine gidip detaylı bi alışveriş yaptım. Eve gelip buzdolabını tamamen boşaltıp sildim. O sırada çay demleyip marketten aldığım içli köfteyi (işe daldığım için gereğinden fazla😢) pişirdim. İşimin bitmesine yakın spotfyda otomatik olarak bir podcast çalmaya başladı, expat kafasının bir bölümü ve benim bu yaz için planladığım bir şeyi yapan birisi çıktı ve anlatmaya başladı.
O an demlenen çay, haşlanan içli köfte, çalışan bulaşık makinesi, kısaca mutfak orkestrasıyla ve elimde temizlik beziyle tuhaf bir huzur kapladı içimi. Dün biraz stresli ve üzüntülü geçmişti. Podcastte böyle bi şeyin denk gelmesini “hala yapabilirsin, üzülme, hadi neşelen biraz” diyen bi mesaj olarak hissediyorum. Böyle hissettikçe bu mesajlar da artıyor.
Ve markete giderken geçtiğim şu yolu çok seviyorum. Arabalar için ayrılan yere bakın, bi de bisikletler için ayrılmış şeritlere. Öncelik bisikletlerde hep, arabalar bize dikkat etmek zorunda. Kendimi güvende hissetmenin ne kadar muhteşem bir his olduğunu anlatamam sanırım.
Alışveriş işleri için çıktım bugün dışarı ama birazdan sırf bu bisiklet günü için çıkıp orman yoluna gideceğim, ve bu satırları yazarken fark ediyorum ki o üzüntüm de geçmemiş aslında. Bi burukluk var içimde.
Olsun, biz nelerden geçmedik ki, bunları da halledeceğiniz elbette. …
Ps: Bu arada köfte yapıp buzluğa atacağım ama kuru ekmek yok, annemi aradım açmadı. Bunun alternatifi olarak ne koyabilirim? Bir kere bulgur koymuştum, değişik olmuştu. Ben pek ekmek almıyorum evde de yok şu an, Japonların pankosu var ama çok pahalı burada. Normal ekmek alıp fırında kurutsam ve robotta çeksem nasıl olur? Tavsiyesi ve başka buzluk tarifi olan varsa paylaşsın plzzz 🌸
25 notes
·
View notes
Text
Kulunu (Muhammed’i) bir gece, MESCİD-İ HARÂM'dan kendisine bâzı âyetlerimizi göstermek için, etrâfını mübârek kıldığımız MESCİD-İ AKSÂ’ya götüren Allâh, her türlü noksan sıfatlardan münezzehtir.
Şüphesiz O, her şeyi hakkıyla bilen, hakkıyla görendir.”
(el-İsrâ, suresi 1. Ayet )
Rabbimizin, Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem)'e bir ikramı olan Miraç gecemiz mübarek olsun 🌙
Rabbim bu gece hürmetine ;
Miraç dönüşü bize 5 vakit olarak farz kılınan namazın şuurunu bizlere nasip etsin.
Kıldığımız namazlar ile bizi Mirac'a eriştirsin .
Namazdan mahrum olan nicelerini namaz ile buluştursun, namaz aşkını versin 🤲🏻
Bu gecenin bir hediyesi olan Bakara suresi 285-286(Amerrasulü ) anlamayı nasip etsin.. 🤲🏻
Bu gecenin bir hediyesi olan cennet müjdesine erişenlerin zümresine bizleri dahil eylesin.. 🤲🏻
Mescidi Aksa'nın değer ve kıymetini,
kıble bilincini,
kulluk şuurunu anlamayı, kavramayı, gereğini yerine getirebilmeyi bizlere nasip eylesin.. 🤲🏻
Bütün bir Ümmet-i Muhammed için hayırların vesilesi olsun ,
daralan gönüllerimize inşirah ferahlığı versin ,
katından vereceği hayırlar, ikramlar ile bizi sevindirsin 🤲🏻
Dua eder , dua bekleriz
Vesselam 🌸
12 notes
·
View notes
Text
Tabiinin en büyüğü Hz. Veysel Karani Duası
"Ey yüce Rab'bim! Ben senin aciz bir kulunum. Sana yakışır şekilde feyizli kelimelerle dua etmeyi, yalvarmayı bilemiyorum. Sana sevgili kulun Veysel Karani'nin duası ve münacatı ile yalvarıyorum. Allah'ım ona açtığın dergahının lütuf kapısını, bizlere de aç. Ya Rabbi! Sevgili kulunun bu güzel duasıyla, onun dediği gibi, ben aciz kulun da Sana dua ediyor ve Senden diliyorum." Bu şekilde niyet ederek duayı en içten şekilde, Allah'a tam inancınızla okumaya başlayın. Her türlü beladan, fakirlikten Allah'ın izniyle uzak kalın.
Veysel Karani Duası:
"İlahi! Ente Rabbi ve ene'l abdü Ve Ente'l Haliku ve ene'l mahluk.
Ve Ente'r Rezzaku ve ene'l merzuk. Ve Ente'l Maliku ve ene'l merzuk.
Ve Ente'l Azizu ve ene'z zelil. Ve Ente'l Ganiyyü ve ene'l fakiyr.
Ve Ente'l Hayyu ve ene'l meyyit. Ve Ente'l Baki ve ene'l fani.
Ve Ente'l Kerimu ve ene'l leim. Ve Ente'l Muhsinu ve ene'l müsi.
Ve Ente'l Gafuru ve ene'l müznib. Ve Ente'l Azimu ve ene'l hakir.
Ve Ente'l Kaviyyu ve ene'd daif. Ve Ente'l Mu'ti ve ene's sail.
Ve Ente'l Eminu ve ene'l haif. Ve Ente'l Cevadu ve ene'l miskin.
Ve Ente'l Mucibü ve ene'd dai. Ve Ente'ş Şafi ve ene'l meriz.
Fağfirli zünubi ve tecavez anni ve'şfi emrazi ya Allah'u ya Kafi. Ya Rabbi ya Vafi ya Rahimu ya Şafi. Ya Kerimu ya Muafi. Fa'fu anni ve an ebi ve ümmi ve rufekaine's sadikine ve hizmeti'l Kur'an ve'l iman. Fa'fü anni min külle zenbin ve afini min külli dain. Va'r anni ve anhüm ebeden. Birahmetike ya Erhamerrahimin.
Amin! Velhamdüllillahi Rabbi'l Alemin."
Veysel Karani duasının meali:
Allah'ım! Sen benim Rabbimsin, ben senin kulunum. Sen yaratansın, bense yaratılanım.
Sen rızık verensin, bense rızık verilenim. Sen mülkün sahibi, bense sahiplenilen, benim sahibim Sensin.
Sen çok güçlüsün, bense yoksulum ve muhtacım. Sen çok zenginsin, bense yoksulum ve muhtacım.
Sen hayat- ebedi ile dirisin, bense ölümlüyüm, ölüyüm. Sen ölümsüzsün, bense geçiciyim, ölümlüyüm.
Sen kerem sahibisin, bense değersiz biriyim. Sen ihsan eden, iyilik yapansın, bense isyan eden, kötülük edenim.
Sen bağışlayan, günahları affeden, silensin, bense günah işleyen, günahkarım. Sen azamet sahibi, ulusun, büyüksün, bense değersizim ve küçüğüm.
Sen kuvvetlisin, güçlüsün, bense güçsüz ve aciz biriyim. Sen daima verensin, bense dilenen, isteyenim.
Sen emniyet veren, emniyetli olansın, bense emniyetsiz, korkuluyum. Sen bol veren, cömertsin, bense yoksulum, muhtacım.
Sen yapılan duaları kabul eden, gereğini yapansın, bense dua ederek isteyenim. Sen şifa verensin, bense şifa arayan, hastayım. Ya Rabbi, sen şifa veren, ben hasta olanım.
Allah'ım, gerçek olan budur! Benim günahlarımı affet, beni bağışladı. Beni azarlama, cezalandırma. Hastalıklarım için şifa ver. Şifayı sadece sen verirsin. Ya Allah'u ya Kafi, ya Rabbi, ya Vafi, ya Rahimü, ya Şafi, ya Kerim, ya Muafi! Allah'ım benim olan tüm günahlarımı bağışla. Annemi, babamı, kardeşlerimi, hocamı, bana yol gösteren herkesi bağışla. İman, din ve Kur'an hizmetinde olan arkadaşlarımı bağışla. Beni affet, bütün sorunlarımı, dertlerimi şifalandır. Bana afiyetler ihsan et. Beni ebedi olarak rızık ve hoşnutluğuna eren kullarından eyle! Ey merhamet edenlerin içinde en merhametlisi olan Allah'ım, bana merhametin ve rahmetinle muamele et! Amin."
Himmetleri daim üzerimize olsun. Amin ya Rab'bi!..
Bismillahirrahmanirrahim
"Allahümme salli ve sellim ve barik ala Seyyidina Muhammedin ve Ali vel Fatimete vel Hasani vel Hüseyn ve evladike biadedi katarati birahmetikel vasiati."
#ayet#hadis#kuranıkerim#tasavvuf#kuran#müslüman#aşk#dua#günlük#sözler#veysel karani#islamiyet#mümin#din#inanç#iman#Hz.#yazılar#alıntı#bilgi#tefsir#meal
12 notes
·
View notes
Text
Oha değişiyorum?
Yıllardır (yani sanırım?) kendimin destekçisi olma fikrini sindirmeye ya da daha doğrusu nasıl olunabildiğini idrak etmeye çalışıyorum. Önceleri en yakınlarımın sana şu iyi gelir, şunu yapsan iyi olur yönlendirmelerini dinlemek sandım bunun yolunu. Bu beni belli noktalarda iyi yerlere getirdi ama kendime daha fazla yaklaştırmadı açıkçası, aksine o yollardan yürümek adına iç sesimi susturdum çoğunlukla.
Sonrasında etiketlerin gereğini -kendimce- yapmaya çalışarak olurum sandım. İyi bir evlat, arkadaş, üniversite öğrencisi, genç kadın, eş, öğretmen, akademisyen olmaya çalıştım. Fakat buradaki “iyi”lik kavramının kapsamını oturup bilinçli bir şekilde ben doldurmadım. Yıllarca duyduklarım, etkilendiklerim, ailem, toplum, medya, ilişkide olduğum insanların beklentilerinden oluşmuş derme çatma ve çoğu zamanda imkansız bir kavrama bürünmekti çabam. E tabi pek olmadı.
Bundan sonraki adım e tamam o zaman bu hayat nasıl yaşanır o zaman?! sorusuna cevap aramaktı fakat bu soruyu kendime hiç sormadım. Baştan kabul ettiğim iki gerçek vardı: ben yapamıyordum ve birileri yapabiliyordu. Böylece dışa yöneldim, kitaplar okudum, videolar izledim, içerik üreticileri takip ettim ve herkesten her türlü tavsiyeye açtım kendimi. E tabi artık erişim kolaylığımız sağolsun milyonlarca fikre ulaşabiliyoruz, tutunmaya çalıştım bu “hayatı iyi yaşama” yönergelerine: belli bir saat uyu, şu saatte uyan, şunları ye, şunları yeme, hareket et ama o şekilde etme, bunu mutlaka yap ama tam olarak böyle yapmazsan bir işe yaramaz minvalinde her biri iddialı ama çoğunlukla da birbiriyle çelişen -meli -malıların içinde boğuldum.
Farklı yöntemlerle hep aynı şeyi yaptığım: dışarıda gördüğüm veya dışardan dikte edilmiş bir ideale ulaşmaya çalıştığım, kendimi zorla bir şeye evirmek için çabaladığım yıllardan sonra her şeyi reddettim. Ve saldım. Hepsini bıraktım, kendimi hepten terk ettim ve nefes alsam yeter tadında bir hayat sürmeye başladım. Hatta ağır depresyon sağolsun kimi günler -sık sık- nefes de almak istemedim.
Son üç yıldır inişli çıkışlı bir iyileşme sürecindeyim. Son bir yıldır da kendimin sahici bir destekçisi olma yolunda güzel adımlar attım. İçimde ukde kalan şeyleri yapmak, kendi istediklerimi daha çok dinlemek, sınırlarımı çizmeye çalışmak, çok şeyin benimle ilgili olmadığını kabullenmek, kendime şefkati arttırarak zorba iç sesimi dönüştürmeye çabalamak ve belki de en mühimi bu hayatta aslolanın kendimden benim memnun olmam olduğunu anladığım bir döneme girdim.
Helal kız sana, seninle gurur duyuyorum.
14 notes
·
View notes
Text
bugün işte kar hani yâr demelik bir gündü ve dedim gereğini yaptım yâr nerde kardeşim
8 notes
·
View notes
Text
Güzel bilgileri paylaşma hastalığı.
Kendimize şunu sorduk mu hiç? Ben iyi ve güzellikleri tebliğ ediyorum ama temsil ediyor muyum?
Güzellikleri tebliğ etmek yani paylaşmak, ulaştırmak, iletmek kolaydır. Güzel bir yazı yazarsınız onu paylaşırsınız. Güzel bir bilgi elde edersiniz onu başkalarıyla paylaşırsınız. Hikmetli bir söz okursunuz onu profilinizde paylaşma gereği duyarsınız...
Ama ne yazık ki bazılarımızın profil sayfası, profilinden daha dindar gözüküyor. Sayfası ayetler, hadisler, hikmetli yazılar, öğüt dolu içerikler, güzel videolar, resimli mesajlar ile dolu. Sayfa, sayfanın sahibinden daha mütedeyyin!
Bazılarımızın sosyal medya hesabı, işletme hesabından daha takvalı. Sayfasında ticaretle ilgili ayetler, hadisler, yazılar, fetvalar, takvalar var ama bunları paylaşan adamın ticarethanesinde iş ahlakı yok, işçi ahlakı yok, işveren ahlakı yok, helal kazanca dikkat etme yok, borca vefa yok, dürüstlük yok... Sosyal medya hesabı cennetlik gözüküyor ama hesabın sahibi cehennemlik gözüküyor...
Bazılarımızın paylaştıkları, giyim ve kuşamından daha tesettürlü. Profil sayfasına baktığında zannedersin büyük bir hanım evliya bu sayfanın sahibi... Ama gerçekte düğünlerde kendinden geçen biri. Paylaştıkları tesettürlü, iffetli ama paylaşımı yapan, tesettüre dikkat etmiyor, iffetini korumuyor, Müslüman kadın ahlakına dikkat etmiyor...
Allah tebliğ ettiklerimizle değil temsil ettiklerimizle bizi yargılayacak. Paylaştıklarımızla değil, pay çıkardıklarımızla ödüllendirecek. Bu din laf işi, paylaşım işi, tebliğ işi değil, lafın gereğini yapma, paylaşımın içeriğini yerine getirme ve temsildir.
Tebliğ, temsil varsa değer kazanır.
Murat Padak
11 notes
·
View notes
Text
"Kız çocuğu yetiştirmek derken bununla kızlarımızın Kur'an medreselerine gidip hafız olmalarını kastedemeyiz. Kızlarımız Kur'an hafızı olmakla, imam hatip veya ilahiyat fakültesi okumakla yetişmiş olmazlar. Hafız olurlar, alime olurlar; bir itirazımız yok. Ama "kız çocuğu" diyoruz, hoca hanım demiyoruz. Hafız baş üstünde. Hadis biliyor, başımızın üstünde. Muhtaç olduğumuz tip hoca hanımdan ziyade hanımefendilerdir. Bunun için kızlarımızın on sene, on beş sene ilim tahsil etmeleri beraberinde mümin kadınlık kültürünü de getirmiyorsa bizim lehimize bir yatırım değildir. Allah erkeklere, "kadınlarla evlenin" buyurdu, "hocalıkla evlenin" buyurmadı. Hocalık diye bir eş türü yoktur dünyada, kadınlık diye bir eş türü vardır. Gerçekçi düşünmek bu ayrımın gereğini yapmayı gerektirir"
45 notes
·
View notes
Note
Tarihi hezimet yaşadık birimiz de çıkıp kendi tarafınız doğruymuş gibi kimseye hakaret etmedik, halkı hakir görmedik, hüzünlü de olsak güle eğlene mizahımızı yapıyoruz, liderimiz çıkıp ders aldık halk gereğini yaptı diyecek kadar olgun. 1 sene önce depremzedeye suyu haram edenler olmadık. Çökün hele adamlık öğrenin.
bak kardeşim yapmış olduğun çıkarım aşağı yukarı doğru, öyle ki twitter'da falan birçok ak partilinin atmış oldukları twitleri epey hoşuma gitti. ama mesele bu değil. bütün bu olan biten her şeyin içinde "tarihi hezimet yaşadık" diyerek kendini bir taraf yapıyorsun. yetmiyor, 6 şubat depreminde yaşanan her iki büyük depremi de iliklerine kadar yaşayan beni de "1 sene önce depremzedeye suyu haram edenlerden olmadık" diyerek taraf yapıyorsun. türkiye siyasetinde halkı okumak zor değil. hele senin gibilerin hiç değil. objektif yorumum tam olarak bu ki; insanlar chp'ye gitmiyor; insanlar akp'den kaçıyor. etrafımda görüyorum; 3-5 yıl öncesine kadar "ölürüm de chp'ye oy vermem" diyen birçok dindar, mütedeyyin, muhafazakâr, "yeter ki akp gitsin" deyip chp'ye oy veriyor. chp sevgisinden çok, akp nefreti yayılıyor toplumda. milyonlarca insanı aç sefil bırakıp kaynakları bir avuç rantiyeciye akıtılırken, buna itiraz edeni de hain ilan ederken. yandaş medya ile, trol orduları ile, öfkeyle, korkuyla, tehditle bir düzen kurup adına demokrasi denilirken, lüks ve şatafat içinde yaşayan din adamları, kanaatkâr olmayı öğretirlerken, saraylarda yaşayan idareciler, kemerlerimizi sıkmamızı isterlerken. devletten milyonlarca liralık ihale alan siyasetçiler, emeklilere simit satmayı önerirken. sen napacaksın? elbette liderine selam duracaksın. olsun.
29 notes
·
View notes
Text
Bazı insanların hayatlarındaki o olmuşluk hissi ve tatmin, elalem tanrısı gibi bir olgunun/jürinin ağzından çıkan sözlere, düşüncelerine bağlı olduğu için kendini, hissiyatını, hayatını sürekli başkalarıyla, birileri veya diğer insanların sahip oldukları şeylerle kıyaslama ihtiyacı duyuyorlar. Kendine öylesine odaklanmış, öylesine merkeze koymuş ki o psikolojiyle karşıdakinin acısını algılamaktan bile aciz kalıyor, insan olmanın gereğini yerine getirip, empati kurmak yerine hemen kıyaslama yoluna gidip senin hissiyatını hiçe saymayı, değersizleştirmeyi tercih ediyor. Alıyor eline sazı hoooppp... "Sen şimdi onu bırak da, beni dinle..."
7 notes
·
View notes
Text
bu fotoğrafı sol kolumda esma'nın kabanı, çantası, atkısı asılıyken ne hoş görünüyor kapısı filan ya diyerek çektim. sonradan öğrendim ki avrupa'nın ilk umumi tuvaleti olarak geçiyormuş. bizim için de çok anlamlı bir umumi tuvalet oldu kendisi. kanuni devrinde bosna sancakbeyi olan canımız gazi hüsrev begimiz yaptırmış. Allah ruhunu nura gark eylesin, berzahta ferah olsun. amin.
tuvalet tertemizdi ama benim girdiğim kabinde biri temizliğin gereğini tam yerine getirememişti. hijyende minik bir zaafiyet. başlarım hijyenine esma ben giriyorum filan diyerek girdim, çıktım. benden önceki faaliyetle alakalı ekstra bir çabaya girişmedim. esma dedi ki abla sen çıktıktan sonra tuvaletçi abla arkandan "bokli" dedi, dedi. ahahahahahah lan çok sevimli hakaret ama keşke hak etseydim ya dedim. hak etseydim gülemezdim gerçi. haya ederdim. neyse buradan da bosna'da dil problemi yaşanmayacağı anlaşılmış oldu. hakareti dahi türkçe ediyorlar canını yediklerim.
14 kasım 2024 🔸 saat 19.07
16 notes
·
View notes
Text
"Unutma! Bin kere dönsen o güne, bin kere ihanet edecekler sana. Herkes doğasının gereğini yapar. Bin kere ihanet etseler sana, çaresi yok, bin kere gidersin yanlarına."
— Ezel (dizi)
8 notes
·
View notes