#gelişim günleri
Explore tagged Tumblr posts
Photo
Gelişim Günleri 2022 Etkinliği İçin Geri Sayım
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Girişimcilik Kulübü tarafından düzenlenen Gelişim Günleri 2022 Etkinliği için geri sayım başladı!
Devamını Oku
#hani kurumsaldık#branding türkiye#bütünleşik pazarlama#branding türkiye öneriyor#dijital markalaşma#haberler#gelişim günleri#istanbul üniversitesi#cerrahpaşa#girişimcilik kulübü#gelişim günleri etkinliği#news#reblog#podcast
3 notes
·
View notes
Text
Ankara’da ehliyet almak için doğru adres: Sonay Sürücü Kursu. Trafik kurallarını öğretmenin yanı sıra, adayların güvenli bir sürücü olmalarını hedefler. Gelin, bu kursun sunduğu fırsatlara yakından bakalım. Sonay Sürücü Kursu'nun Avantajları
Birebir Eğitim İmkanı Her öğrenciye özel eğitim programları sunulur. Bu sayede kişisel gelişim hedeflenir ve eğitim süreci kişiselleştirilir.
Gelişmiş Simülasyon Teknolojileri Kurs, öğrencilerine sanal sürüş deneyimleri sunarak trafikte karşılaşabilecekleri durumlara hazırlık yapar.
Uygun Fiyat Seçenekleri Çeşitli ödeme planları ve kampanyalarla her bütçeye uygun fiyatlandırma sunulur.
Tecrübeli Kadro Eğitmenler, sadece ehliyet değil, aynı zamanda güvenli sürüş bilincini de aşılar. Eğitim Sürecinin Aşamaları Teorik Dersler: Trafik işaretleri, kurallar ve sürüş teknikleri üzerine kapsamlı dersler verilir. Pratik Sürüş: Gerçek trafik koşullarında deneyim kazanılır. Şehir içi ve şehir dışı sürüşlerle pratik yapılır. Simülasyon Testleri: Riskli durumları güvenli bir ortamda deneyimleme imkanı sağlar. Başarılı Mezunlar Sonay Sürücü Kursu’ndan mezun olanlar, trafiğe çıktıklarında kendilerine daha çok güvenirler. Çubuk sürücü kursu ve Akyurt sürücü kursu seçenekleri arasında fark yaratması da bu güvenin bir sonucudur. Fark Yaratan Özellikler Ankara sürücü kursu seçenekleri arasında Sonay’ın sunduğu modern eğitim teknikleri ve araçlarıyla, adaylar yalnızca bir ehliyet değil, aynı zamanda bir yaşam becerisi kazanır. Sonuç Sonay Sürücü Kursu, Ankara’daki en köklü ve etkili kurslardan biri olarak sürücülere sadece ehliyet vermekle kalmıyor, aynı zamanda onları trafik canavarına karşı bilinçli sürücüler haline getiriyor. SSS
Kurs sonunda sertifika veriliyor mu? Evet, kursu başarıyla tamamlayanlara sertifika verilir.
Teorik dersler hangi günler yapılır? Hafta içi ve hafta sonu seçenekleri mevcuttur. Öğrenciler uygun günleri seçebilir.
Eğitim araçları manuel mi, otomatik mi? Her iki seçenek de mevcuttur. Adaylar diledikleri türde araçlarla eğitim alabilir.
Eğitmenler hangi yetkinliklere sahip? Eğitmenler, uzun yıllara dayanan tecrübeye ve gerekli sertifikalara sahiptir.
Eğitim sırasında ekstra masraflar çıkıyor mu? Eğitim ücreti haricinde ekstra masraf çıkarılmaz, ancak özel istekler olursa ek ücretlendirme yapılabilir.
46 notes
·
View notes
Text
***GÜNAYDIN***
Güne güneş buladım neşemle dolan sese
Günler hep aydın olsun ışığıyla herkese
Baharımda kışımda aldığım her nefese
Mutluluğu daldıran gülüşüme günaydın
Aydınlandı kalbimin karanlık odaları
Dolunca yüreğime umudun sedaları
Dilimde dolaşıyor huzurun nidaları
Buzlarımı eriten güneşime günaydın
Yaşanmamış sayarım boşa giden dünleri
Unuttum mazideki hüzün veren günleri
Müjdesini veriyor mutluluğun ç/anları
Yeni baştan dünyaya gelişime günaydın…
Günaydın.,
Kaç yaşında olmak istersin deseler,
hayatın tam ortasında derim.
Acelesi yoktur yolu yarılayanların.
Hayatı sindirerek yaşarlar.
Yürek; yolu yarıladıktan sonra
demini alıyor...
8 notes
·
View notes
Text
25 EKİM 2022
Bugün mezarına gittiğimde annesi ve ablasıyla denk geldim. Benden 2-3 dakika sonra geldiler. Satürn üçümüzü aynı anda görme şansını yakaladığı için çok mutlu oldu bence. Evden çıkmadan önce çok halsizdim. Kıpırdamak bile istemiyordum. O kadar uzun süre oyalandıktan sonra gitmeyi başardığım an ailesiyle denk gelişim çok tatlıydı. Sanki Satürn özellikle beni evde oyalamış gibi hissettim.
Kurumuş lavantaları mezarının üstüne bırakıp dua ettikten sonra mezarını sulamaya başladım. Mezarını sularken fark ettiğim şey ağlamama sebep oldu. Hatırlarsanız geçenlerde Satürn için yazdığım mektubu yayınlamıştım. "Mezarının üstünde yosun oluşursa bilki seni çok özledim." yazmıştım. Neredeyse mezarın üstündeki bütün toprak yosunla kaplıydı. Ona olan özlemim cidden mezarında yosun oluşmasına sebep olmuştu.
Birkaç sayfa kitap okudum ona. Annesi ve ablası bizi izledi. Satürnle konuştuğumu gördüklerinde şaşırsalarda ablası bu tür şeylerin olabileceğini okuduğu için aramızdaki bu bağa inandı. Satürnle konuşup şakalaşmam onları etkilemişti. Annesi bana "Biz buraya gelemesek bile sen ona bakar mısın?" diye sordu. Ah be teyzem, kızına olan aşkım o kadar büyük ki... Nasıl olurda bakmam ona?
Ailesi Satürn'e olan aşkımı bilse yüksek ihtimal benimle görüşmezler. Bu yüzden olabildiğince çoğu şeyi saklıyorum içimde.
Bugün tam 3 yıl oldu. Sensiz geçirdiğim 3 koca yıl. Günlerimi nasıl geçirdiğimi bile bilmiyorum. Bildiğim tek şey senden sonra yaşamadığım. Bugünümü ful sana adadım. Sokak hayvanlarına mama verdim. Resim kursumdaki kişilere senin o çok sevdiğin şekerlerden dağıttım. Biliyor musun, minik elf bile oradaydı. Normalde salı günleri kursa gelmezdi ama bugün gelmiş. Minik elfimde dua etmiştir senin için. Sen çok seviyorsun diye hamburger yedim ve hatta bir arkadaşımada ısmarladım.
Satürn, seni çok özlüyorum biliyor musun? Bugün her zamankinden daha farklıydı. Bugün daha çok seninle vakit geçirdim sanki. Bugün her ağladığımda bana sarılıyorsun ve bu... Bu daha çok ağlamama neden oluyor. Acım gittikçe azalmak yerine büyüyor sanki. Biliyorum acı çektiğim zamam çok üzülüyorsun ama elimde değil. Saçlarımı her okşayışında çok tuhaf oluyorum. Sen bana dokunuyorsun fakat ben sana dokunamıyorum. Ben de sana dokunmak istiyorum. Neden elimi uzattığımda tutamıyorum seni?
Hayatımdan çıkıp gittiğin günden beri hiçbir şey iyiye gitmiyor. Aklımı kaçırmış gibi hissediyorum. Dışarıdan bakıldığında mutlu gibi görünüyorum ama içimde fırtınalar kopuyor. Hâlâ bir gün bir yerlerden çıkıp gelecekmişsin gibi hissediyorum. Hâlâ sana çok aşığım. Seni çok özlüyorum. Bugün hislerimi bile yazarak anlatamıyorum. Beni o derece etkiliyorsun. Hiçbir şey yapamaz hale geliyorum. Yapabildiğim tek şey seni düşünmek ve dokunuşlarını hissetmek.
Acı çektiğim için ne olur üzülme. Bir gün yanına gelmiş olacağım zaten. O yüzden sakın üzülme. O güzel yüzüne en çok gülümsemek yakışıyor. Seni seviyorum, seni çok seviyorum. Huzur içinde uyu sevgilim. Seni sonsuza dek seveceğim.
3 notes
·
View notes
Text
Unico Sigorta, İç Anadolu Acenteleriyle Buluştu İş ortaklarıyla güçlü bir iş birliği kültürü oluşturan Unico Sigorta, acente iletişim günleri kapsamında “Güçlü İletişim, Sürekli Gelişim” mottosuyla 19 Kasım ...
0 notes
Text
Unico Sigorta, İç Anadolu Acenteleriyle Buluştu İş ortaklarıyla güçlü bir iş birliği kültürü oluşturan Unico Sigorta, acente iletişim günleri kapsamında “Güçlü İletişim, Sürekli Gelişim” mottosuyla 19 Kasım ...
0 notes
Text
Hidayet Türkoğlu: Gayelerimizi en üst noktada tutmaya devam edeceğiz
Hidayet Türkoğlu: Gayelerimizi en üst noktada tutmaya devam edeceğiz İHA A Ulusal Erkek Basketbol Grubu, FIBA EuroBasket 2025 Elemeleri B Kümesi'nde, 22 Kasım Cuma günü Basketbol Gelişim Merkezi’nde ve 25 Kasım Pazartesi günü Savaria Arena’da Macaristan ile karşı karşıya gelecek.Müsabakalar öncesi Türkiye Basketbol Federasyonu Başkanı Hidayet Türkoğlu, Basketbol Gelişim Merkezi’nde düzenlenen medya günü etkinliğinde basın mensuplarının sorularını yanıtladı."TÜRK BASKETBOLUNA ÇOK ŞEY KATACAĞINDAN HİÇ KUŞKUMUZ YOKTUR"Türkiye Basketbol Federasyonu Sportif Yöneticisi olarak misyona başlayan Alper Yılmaz ile 'Amerika Kıtası Oyuncu Temsilcisi' olarak TBF bünyesine katılan Doğuş Balbay’a yeni misyonlarında muvaffakiyetler dileyerek kelamlarına başlayan Lider Türkoğlu, şu tabirleri kullandı:Kasım ve şubat ayları federasyonumuz manasında en heyecanlı süreçler. Gerek bayan ulusal ekibimizin, gerekse erkek ulusal grubumuzun pencere maçları, gerek ulusal grubumuzun halkımızın önünde oynadığı maçlarda çok heyecanlı olduğumuzu her fırsatta lisana getiriyoruz. Hem Doğuş’a hem de Alper’e federasyonumuza güzel geldiniz ve muvaffakiyetler dilemek istiyorum. Doğuş, bizim vakit zaman özeleştiri yaptığımız ve eksik olduğumuz süreçlerde bize çok yararlı olacağını düşünüyorum. Amerika’daki atlet arkadaşlarımızla daha yakın temasta olacağına inandığımız için bu türlü bir atılım yaptık. Alper Yılmaz’ın da yeni süreçte federasyonumuzun sportif yöneticisi olarak hem liglerimize hem de ulusal gruplar manasında bilgi, birikimi ve deneyimiyle Türk basketboluna çok şey katacağından hiç kuşkumuz yoktur."ÖNÜMÜZDE İKİ TANE MACARİSTAN MAÇIMIZ VAR"FIBA EuroBasket 2025’e katılmayı garantileyen A Ulusal Bayan Basketbol Takımı’nı tebrik eden Türkoğlu, şu sözleri sarf etti:Önümüzde iki tane Macaristan maçımız var. Onun öncesinde 7 ve 10 Kasım’da bayan ulusal kadromuzun gösterdiği başarılardan ötürü hocamızı ve tüm sportmen arkadaşlarımızı kutlamak istiyorum. Grubun lideri olarak Avrupa şampiyonasına gitme konusunda çok büyük bir avantaj kazandık. Erkek ulusal ekibimiz da Basketbol Gelişim Merkezi’nde birinci maçını oynayacak. Bu maçlarda her vakit dolu seyirciler önünde oynamışızdır. Halkımıza da teşekkür etmek istiyorum."TÜRK ATLETLERİMİZİN DAHA FAZLA MÜDDET ALMASI İÇİN BİR DEĞİŞİKLİĞE GİTTİK"Genç oyuncuları ulusal ekibe kazandırmak için çalışmalarına devam edeceklerinin altını çizen Hidayet Türkoğlu, şu açıklamayı yaptı:Heyecanlıyız, yeni bir takım oluşturduk. Bu dönem için bir kural değişikliği yaptık. 4+1 kuralı yaptık ve bu kuralla da Türk atletlerimizin daha fazla mühlet alması için bir değişikliğe gittik. Bunun sonucunda bu kampta takımımıza iki tane genç arkadaşımız katıldığı için kendimizi memnun hissediyoruz. Melih ve David’in uzun yıllar ulusal formayı giyecekleri için hepimiz çok heyecanlıyız. İnşallah bu öbür antrenörlerimiz için de hoş bir örnek olur. Gençlerimizin kendi kulüplerinde ve ulusal grupta yararlı olması için baht verilmesini yakında takip ediyor olacağız."AVRUPA ŞAMPİYONASI'NDA GAYELERİMİZİ EN ÜST NOKTADA TUTMAYA DEVAM EDECEĞİZ"Başkan Türkoğlu, Macaristan ile oynayacakları iki maçı da kazanmak istediklerini aktararak, şu formda konuştu:Cuma ve pazartesi günleri Macaristan ile iki tane maçımız var. Bu tip maçlar bizim bakış açımızı her vakit farklı noktaya getirmiştir. Hocamıza, atletlerimize ve tüm teknik gruba muvaffakiyetler dilemek istiyorum. İnşallah evvel burada, daha sonra da Macaristan’da oynayacağımız iki maçı da kazanıp, Avrupa şampiyonasındaki amaçlarımızı her vakit en üst noktada tutmaya devam edeceğiz."MİLLİ KADROLARIMIZ HER VAKİT BİREYLER VE KURUMLARIN ÜSTÜNDEDİR"Fenerbahçe’nin, A Ulusal Erkek Basketbol Takımı’na oyuncu göndermeme kararına ait sürecine ilerleyen periyotlarda değineceklerini de vurgulayan Türkoğlu, kelamlarını şöyle noktaladı:Bizim için her maç çok pahalıdır. Sonuçta maksadımız Avrupa şampiyonasına katılmak ve orada ülkemizi en yeterli biçimde temsil etmektir. Federasyon olarak süreci en başından beri yakından takip eden bir noktadayız.
Şu anki atmosfer ve heyecanımızın farklı noktalara çekilmesini istemeyiz. Ulusal ekiplerimiz her vakit bireyler ve kurumların üstündedir. Bunu herkesin bu türlü bilmesi gerekir. Biz de bunu en hakikat formda yöneten bir idare olduk. Bundan sonra da birebir formda yönetmeye devam edeceğiz. Ulusal maçlar bittikten sonra bu hususla ilgili süreci nasıl yürüttüğümüzü herkesle paylaşmak isteriz. Kaynak: İhlas Haber Ajansı (İHA)https://www.ensonhaber.com/kralspor/basketbol/hidayet-turkoglu-hedeflerimizi-en-ust-noktada-tutmaya-devam-edecegiz https://hepsigundem.com/hidayet-turkoglu-gayelerimizi-en-ust-noktada-tutmaya-devam-edecegiz/?fsp_sid=1245#Basketbol #Federasyonu #Macaristan #Maçlar #MilliGrubumuz #Sporcu #Süre #Türk #Türkoğlu #Ulusal
0 notes
Text
Ay Döngüleri ve Sabbat'lar
Eski zamanlardan beri Ay, Gecenin Kraliçesi olarak tapınılmıştır. En az 35.000 yıl öncesine dayanan, kemik, taş ve fildişine oyulmuş çentik dizilerinden oluşan üst Paleolitik döneme ait eserlerin en eski ay fazı takvimleri olduğu düşünülmektedir. Ay’a bakarak ve onun fazlarını takip ederek, ilk insanlar yaşamlarını ay ritimlerine göre düzenlemişlerdir. Ay’ın yer, renk, şekil değiştirdiğini, her ay kaybolup yeniden ortaya çıktığını gözlemlediler. Ay, ince bir hilal olarak doğar, ışığı artar ve dolunayda tamamen aydınlanır, ardından ışığı azalır ve Ay’ın karanlığında tamamen görünmez hale gelir.
Ay’ın fazları yalnızca Ay’ın kendisinin bir tezahürü değildir, aynı zamanda Ay’ın her ay Dünya’yı dolaşırken Güneş ile Ay arasındaki değişen ilişkinin bir göstergesidir. Bu, Güneş’ten ayrılırken ve sonra ona geri dönerken Ay’ın ışığının artış ve azalış düzenini yansıtır ve bu süreçte yaşamın nasıl yaratıldığı, sürdürüldüğü ve yenilendiğinin ritmini belirler.
Çeşitli kültürel gelenekler Ay’ın döngüsünü üç (yeni, dolunay, karanlık), dört (yeni, ilk çeyrek, dolunay, son dördün), sekiz (yeni, hilal, ilk çeyrek, kambur (büyüyen), dolunay, kambur (küçülen), son dördün, balzamik), yirmi yedi (Hindu nakshatraları) ve yirmi sekiz (ay günleri) olarak bölmüştür. Ay’ın aylık döngüsündeki ışığın artış ve azalışında görülen sekiz katmanlı dönüşüm döngüsü, yılın güneşsel mevsim döngülerinde, gün dönümleri, ekinokslar ve mevsim arası günlerle işaretlenen ışığın artış ve azalışında da belirgindir. Bir bütün olarak Ay döngüsü, gelecek ve geçmekte olan organik yaşam sürecinin art arda olan aşamalarını içeren enerji kalitelerini tarif eder. Dane Rudhyar’ın 1936’daki seminal eserinde Ay fazları üzerine, Ay döngüsü fazlarıyla sembolize edilen ardışık büyüme aşamalarını aydınlatmak için bitkinin büyümesi metaforunu kullanmıştır.
Her birimiz, doğduğumuz anda Güneş ile Ay arasındaki ayrılık açısıyla belirlenen belirli bir Ay fazında doğarız. Kişilik işlevleri ve türleri açısından, her birey doğduğu döngüsel sürecin fazının özelliklerini yansıtır. Bu faz, güneşsel bilincimiz ile ay içgüdüsel farkındalığımız arasında akan enerjinin türünü gösterir ve yaşam amacımızı ifade etmek (Güneş) ve gerçekleştirmek (Ay) için en iyi kullanabileceğimiz etkileşim enerjisinin kalitesini belirtir. Ay fazımız ayrıca ruhumuzun daha büyük bir döngüsel süreç içindeki mevcut gelişim aşamasını gösterir.
Sekiz Ay Fazı
1. The New Moon - Yeni Ay Fazı
Ay, Güneş’in 0 ile 45 derece önündedir. Döngüsel sürecin ilk fazı, hem Yeni Ay’da hem de Kış Gündönümü’nde (Yule) ışığın doğuşunu tasvir eder. Süreç, yeni bir niyetle dolu bir vizyon içeren tohumun kapsülünden kurtulup karanlıkta filizlenmesiyle başlar. Bu ilk aşamada gelişen ruh, yeni bir deneyim döngüsünü başlatarak bir bedene bürünür, yeni olasılıkların öznel bir duygusunun yüzeye çıkmasına izin verir ve dünyaya bir kimlik yansıtır. Enerji, boşluktan çıkar ve ileriye doğru projeksiyon yapar.
2. The Waxing Crescent Moon - Hilal Ay Fazı
Ay, Güneş’in 45 ile 90 derece önündedir. Döngüsel sürecin ikinci fazı olan Hilal Ay, 2 Şubat’ta ışık hızlanır (Imbolc) analojisidir. Şimdi bu vizyonun ilk hassas filizleri, yerçekimi kuvvetine karşı mücadele ederek toprağın üzerine çıkmıştır. Bu ikinci aşamada, gelişen ruh maddeyle çevrelenir ve aynı şekilde ileriye doğru hareket etmek için geçmişin geri çekici etkisine karşı savaşır. Bedenin kontrolünü ele geçirmeli, vizyonunu odaklamalı ve yeni yetenekler ve beceriler geliştirmelidir. Döngüsel sürecin bu aşamasındaki enerji akışı, dirence ve atalete karşı bir yüzleşmedir, bunun içinden geçmeye çalışarak ve yeni kimliğini kurmaya çalışarak.
3. The First Quarter Moon - İlk Dördün Fazı
Ay, Güneş’in 90 ile 135 derece önündedir. Döngüsel sürecin üçüncü fazı, İlk Çeyrek Ay tarafından tasvir edilir; ışık ve karanlığın eşit miktarda olduğu, gündüz ve gece saatlerinin dengede olduğu İlkbahar Ekinoksuna (Oestarra) karşılık gelir. Şimdi ışık kuvveti istikrarlı bir şekilde artar. Bu aşamada bitki köklerini aşağıya ve gövde ve yapraklarını yukarı gönderir, gelecek çiçek ve meyveyi desteklemek için güçlü bir yapısal temel oluşturur. Gelişen ruhun yaşam gücü, vizyonu sabitlemek ve daha büyük amaca hizmet edecek benzer bir yapısal temel oluşturmak için doğrudan harekete geçerek kişiliği harekete geçirir. Enerji akışı güçlü ve doğrudandır, engelleri temizleyerek güçlü formlar inşa eder.
4. The Waxing Gibbous Moon - Kambur (Büyüyen) Ay Fazı
Ay, Güneş’in 135 ile 180 derece önündedir. Döngüsel sürecin dördüncü fazı olan Kambur (büyüyen) Ay, Beltane (Mayıs Günü) mevsimsel gününe karşılık gelir; ışık kuvveti hızla artmaktadır. Gündüz saatlerimiz uzuyor ve Ay’ın doluluğuna doğru şiştiğini görüyoruz. Bu aşamada bitki, çiçeğin açacağına dair vaat ve beklentiyle tomurcuklanır. Gelişen ruh, yarattığı yapıları değerlendirir ve bunları iyileştirme yolları bulur. Enerji akışı, ifadesini analiz etmeye, yapıları mükemmelleştirme yolları bulmaya yöneliktir, böylece bunlar gelecek anlamın değerli kapları olabilir ve diğerleri için pratik olarak kullanılabilir hale getirilebilir.
5. The Full Moon - Dolunay Fazı
Ay, Güneş’in 180 ile 135 derece arkasındadır. Döngüsel sürecin beşinci fazında ışık, dolunay fazındaki maksimum yansıtılmış ışık ve Yaz Gün dönümündeki en uzun gündüz saatleriyle zirveye ulaşır. Şimdi, ay döngüsünün yarısında, çiçek açar. Vizyon tamamen aydınlanır ve gelişen ruh “bilinçli” hale gelir, amacını açıkça görmeye başlar ve yaşamının anlamını ilk dört enkarnasyon sırasında başlatılan, inşa edilen ve mükemmelleştirilen yapılara enjekte etmeye başlar. Çiçeğin meyve vermesi için polenlenmesi gerektiği gibi, dolunay fazındaki ruhun da döngüyü döllendirmek ve meyve vermek için kendisine dışarıdan birini veya bir şeyi kabul etmesi gerekir.
6. The Waning Gibbous Moon - Kambur (Küçülen) Ay Fazı
Ay, Güneş’in 135 ile 90 derece arkasındadır. Döngüsel sürecin altıncı fazı, Ay’ın hala dolu olduğu ancak karanlığın ilk kıpırtılarının başladığı Kambur (küçülen) Ayında açılır. Bu, 1 Ağustos’ta Lammas (Lughnasadh) mevsimsel gününe karşılık gelir, gündüz saatleri kısalmaya başlar. Çiçek, meyveyi oluştururken kendi üzerine katlanmaya başlar. Bu aşama, döngünün zirvesini veya olgunluğunu işaret eder, vizyon insanlığın yaşamları aracılığıyla gerçekleştirilir ve böylece amacını yerine getirir. Gelişen ruh, bu anlamı bedenleştirir ve amacını yaşar, değerli bulduğunu yayar ve mesajını ve vizyonunu iletir.
7. The Third Quarter Moon - Son Dördün Fazı
Ay, Güneş’in 90 ile 45 derece arkasındadır. Döngüsel sürecin yedinci fazı, yarı ışık/yarı karanlık ile işaretlenir. Son dördün (üçüncü çeyrek veya azalan hilal olarak da adlandırılır) Ay, gündüz ve gece saatlerinin tekrar dengede olduğu Sonbahar Ekinoksuna (Mabon) ayna tutar. Doğanın doğal karanlık kuvveti güç kazanmaya başlar. Bitki döngüsünde, mahsul hasat edilir ve döngü boyunca gerçekleştirilen her ne olursa olsun sindirilir ve özümsenir. Asma üzerinde kalan meyve solmaya ve çürümeye başlar. Döngünün amacı yerine getirildikten sonra, yıkım süreci başlar. İnşa edilen şey şimdi yıkılmalıdır. Gelişen ruh, önceki fazlardan elde edilen yeni farkındalığa dayanarak düşüncesini yeniden gözden geçirir ve sınırlayıcı inanç sistemlerini reddetmeye başlar, ideolojisini yeniden değerlendirmeye ve yeniden düzenlemeye başlar. Enerji akışı eskiye sırt çevirir ve geleceğin belirtilerine yeniden yönelir.
8. The Waning Crescent Moon - Balzamik Ay Fazı
Ay, Güneş’in 45 ile 0 derece arkasındadır. Döngüsel sürecin sekizinci ve son aşaması, karanlığa çöken azalan Balzamik Ay tarafından sembolize edilir. 31 Ekim’de Cadılar Bayramı (Samhain) mevsimsel günü, güneş ışığının en kısa günlerini de getirir, karanlık kuvvet galip gelir. Bitki döngüsünde, tohum eski meyveden serbest bırakılır ve karanlığın derinliklerine gömülür. Gelişen ruh da geçmiş döngünün bilgelik özünü damıtır ve gelecek vizyonlarını sezgiler, bir sonraki Yeni Ay fazında filizlenecek tohum kapsülleri yaratır. Enerji akışı, derin içine çekilmek, bırakmak, arınmak, iyileşmek, yenilenmek ve yeniden doğmaya hazırlanmaktır.
Yaşam Boyu Ay Fazları
Belirli bir Ay fazında doğarız ve farkındalığımızın büyük bir kısmı bu tür enerjiyle çalışır. Ancak, yaşam statik bir süreç değildir. Doğum sonrası günlerde gezegenlerin hareketlerini ölçen astrolojideki ikincil ilerlemeler adlı bir zamanlama sistemi, doğum potansiyelimizin zaman içinde nasıl geliştiğini sembolize eder. Her otuz yılda bir, sembolik olarak tüm Ay döngüsünü geçerek her fazın niteliklerini yaklaşık dört yıllık aralıklarla deneyimleriz. İlerleyen her fazdaki olayların anlamları, döngüsel sürecin o aşamasındaki enerji akışının niteliklerini yansıtır. Bu perspektiften, yaşamımızın tamamını birkaç otuz yıllık döngü olarak görebiliriz, bu da her kişi için farklı yaşlarda gerçekleşecek, başlangıçlar, zirveler, bitişler ve yenilenen yaşam amaçlarıdır.
Kaynak: Bu makale, Demetra George’un “Mysteries of the Dark Moon” ve “Finding Our Way Through the Dark” eserlerinden uyarlanmıştır.
Çeviri: Yağmur Yakut
0 notes
Text
Sakarya SGM’de lezzetli ikram ve anlamlı mesaj
https://pazaryerigundem.com/haber/184695/sakarya-sgmde-lezzetli-ikram-ve-anlamli-mesaj/
Sakarya SGM’de lezzetli ikram ve anlamlı mesaj
Sakarya Büyükşehir Belediyesi Sosyal Gelişim Merkezi (SGM) öğrencileri ve aileler, Muharrem Ayı’nın en anlamlı günleri olan Aşure Günü’nde kaynayan kazanlardan yapılan aşure ikramlarından tattı, rahmet ve bereketin hazzını hissetti.
SAKARYA (İGFA) – Sakarya Büyükşehir Belediyesi, eğitim ve öğretim programlarını birbirinden güzel etkinliklerle güzelleştiriyor.
Sakaryalıların en çok memnun kaldığı, talep gösterdiği kurumlardan biri olan Sosyal Gelişim Merkezi (SGM) misafirlerini yine güzel bir etkinlikte ağırladı.
SGM öğrencileri önce Aşure Günü’nün hikayesini ve Nuh Tufanı’nı öğrendi, sonra ise ikramlarla lezzeti tattı.
Ailelerin de katıldığı ikram programında herkes kazanların başında bir araya geldi, birbirine kepçelerle aşure ikram etti.
Programın en anlamlı kısmı ise Filistin’e verilen mesaj oldu. Çocuklar, Filistin Bayrağı’nın renklerini taşıyan balonları gökyüzüne bırakarak “Yerden Göğe Özgür Filistin” mesajı verdi.
Etkinlik, ailelerin ve öğrencilerin memnuniyetini kazanırken katılımcılar ikram ve anlatımlar için Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkürlerini ifade etti.
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
Text
5 Saat Kuralı Nasıl Uygulanır?
Şimdi önümüzde yeni bir kavram var. 5 Saat kuralı. Peki nedir 5 saat kuralı? Bu yazıda size hıphızlı bir özet geçeceğim bu konuyla ilgili. Zaman yönetimi ve kişisel gelişim taktiklerinden biri aslında.
5 Saat Kuralı Nedir?
5 saat kuralıyla farklı konularda kendimizi nasıl geliştirebileceğimizi konuşalım biraz. Örneğin, A, B ve C konularını belirledik diyelim. Her birine günde 1 saat ayırarak başlayabiliriz. Bu 1 saatlik sürelerde konularla ilgili çalışmalar yaparak kendimizi geliştirebiliriz. Planımızı da bu 1 saatlik zaman dilimine sığacak şekilde düzenleyebiliriz. Önemli olan, belirlediğimiz konulara odaklanıp uzmanlaşana kadar bu rutini sürdürmek. İlk günlerde konularla ilgili araştırmalar yapabilir, haftanın diğer günleri için nasıl bir çalışma programı izleyeceğimizi planlayabiliriz. Eğer bazı sebeplerden dolayı kuralımızı bozarsak endişelenmeyin. Ara verdiğimiz günlerden sonra yeniden 1 saatlik çalışma yaparak devam edebiliriz. Kaçırdığımız günleri telafi etmek için aşırı çaba harcamak yerine, sabırla ve düzenli olarak ilerlemek önemlidir. Konuda uzmanlaşana veya kendimizi yeterli hissedene kadar bu rutini koruyalım. Yeni haberler için bu siteyi Google News’ten takip etmeye devam edebilirsiniz. Sevgilerle Bu yazıyı beğendiyseniz sosyal medya hesaplarınızdan paylaşırsanız fazlasıyla teşekkür etmiş olursunuz. Daha fazla bilgi için beni sosyal medyada takip etmeyi unutmayın - Facebook, Instagram, Pinterest ve Twitter. Read the full article
0 notes
Text
Hayat ağacı altın kolye
Hayat ağacı kolye, üzerinde hayat ağacı sembolü bulunan bir takıdır ve genellikle boyuna takılan bir kolye olarak kullanılır. Hayat ağacı sembolü, dünya çapında çeşitli kültürler ve dini inançlarda önemli bir yere sahiptir ve birçok anlamı bulunmaktadır. İşte hayat ağacı sembolü ve kolyelerinin bazı yaygın özellikleri ve anlamları:
Anlamı
Bağlantı ve Birlik: Hayat ağacının dalları gökyüzüne, kökleri ise toprağa uzanır, bu da yeryüzü ile gökyüzü, fiziksel dünya ile ruhsal dünya arasındaki bağlantıyı simgeler.
Büyüme ve Gelişim: Bir ağacın büyümesi gibi, hayat ağacı da kişisel gelişim, bilgelik ve bilgi edinmeyi temsil eder.
Ölümsüzlük ve Sonsuzluk: Yapraklarını döken ve yeniden çıkan ağaç, yaşamın döngüsünü ve sürekli yenilenmeyi simgeler.
Aile ve Atalar: Kökleri geçmişe, dalları geleceğe uzanan hayat ağacı, aile bağlarını ve nesiller arası bağlantıları temsil eder.
Tasarım ve Materyal
Materyaller: Hayat ağacı altın kolye, altın, gümüş, bronz, bakır gibi çeşitli metallerden veya doğal taşlardan yapılabilir.
Tasarımlar: Minimalist, sade tasarımlardan oldukça detaylı ve süslü tasarımlara kadar geniş bir yelpazede bulunabilir.
Stil: Kimi kolyeler modern ve zarif bir görünüm sunarken, bazıları daha geleneksel ve bohem bir tarzda olabilir.
Kullanım Alanları
Manevi Anlam: Birçok kişi hayat ağacı kolyesini manevi bir sembol olarak taşır, kendilerine şans, sağlık ve huzur getirdiğine inanırlar.
Moda Aksesuarı: Estetik açıdan hoş ve dikkat çekici oldukları için moda dünyasında da popülerdirler.
Hediye: Anlamlı bir hediye seçeneği olarak, özellikle doğum günleri, yıl dönümleri veya özel günlerde tercih edilir.
Hayat ağacı kolye altın , derin anlamlar taşıyan ve estetik açıdan çekici olan takılardır. Hem kişisel gelişimi ve manevi bağlantıyı sembolize ederler hem de günlük yaşamda şık bir aksesuar olarak kullanılabilirler.
Kaynak: Hayat ağacı kolyesi
#hayat ağacı kolye#altın kolye#hayat ağacı#yaşam ağacı#altın kolye modelleri#hayat ağacı altın kolye#yaşam ağacı altın kolye
0 notes
Text
Düştepe Oyun Müzesi
Düştepe Oyun Müzesi, oyun tutkunları ve tarih meraklıları için benzersiz bir deneyim sunan muhteşem bir müzedir. Bu makalede, Düştepe Oyun Müzesi'nin tarihçesi, koleksiyonu, etkinlikleri ve ziyaret bilgileri hakkında detaylı bilgiler bulacaksınız. Düştepe Oyun Müzesi'ni ziyaret etmeyi düşünen herkes için rehber niteliğindeki bu makale, müzenin eşsiz dünyasına bir yolculuk yapmanızı sağlayacak. İşte Düştepe Oyun Müzesi hakkında bilmeniz gereken her şey...
Düştepe Oyun Müzesi'nin Tarihçesi
Düştepe Oyun Müzesi, oyun ve oyuncak koleksiyonlarıyla bilinen köklü bir müze olup, 1980 yılında oyun ve oyuncak tutkunu bir grup girişimci tarafından kurulmuştur. Müzenin temel amacı, oyun ve oyuncakların tarihini, kültürünü ve evrimini sergilemek ve ziyaretçilere eğlenceli bir öğrenme deneyimi sunmaktır. Müzenin kuruluşundan bu yana, koleksiyonu sürekli olarak genişletilmiş ve bugün dünya çapında eşsiz bir oyun ve oyuncak koleksiyonunu barındıran önemli bir kültür mirası haline gelmiştir. Düştepe Oyun Müzesi, oyunseverlerin ve tarih tutkunlarının ilgiyle ziyaret ettiği bir mekan haline gelmiş ve düzenlediği etkinliklerle de geniş kitlelere hitap etmektedir. Müzenin tarihçesi, koleksiyonunun oluşumu ve bugüne kadar geçirdiği gelişim süreci, oyun ve oyuncak kültürüne ilgi duyan herkes için son derece ilgi çekici ve bilgilendirici bir konudur.
Düştepe Oyun Müzesi'nin Koleksiyonu
Düştepe Oyun Müzesi'nin en dikkat çekici özelliklerinden biri, muazzam oyun ve oyuncak koleksiyonudur. Müze, antik çağlardan modern döneme kadar uzanan geniş bir zaman dilimini kapsayan oyun ve oyuncak örneklerini barındırmaktadır. Klasik tahta oyunlardan, nostaljik oyuncaklara; eski dönem video oyunlarından, retro konsollara kadar geniş bir yelpazede koleksiyon sunan müze, ziyaretçilere unutulmaz bir yolculuk vaat etmektedir. Özellikle oyun ve oyuncak tarihine ilgi duyan ziyaretçiler, Düştepe Oyun Müzesi'nin koleksiyonunda uzun süre kaybolabilir ve her bir oyunun, her bir oyuncakların hikayesine şahitlik edebilirler. Müzenin koleksiyonu, tarih, kültür ve teknoloji açısından büyük bir önem taşımakta olup, oyun ve oyuncak tutkunları için gerçek bir hazinedir.
Düştepe Oyun Müzesi'nin Etkinlikleri
Düştepe Oyun Müzesi, sadece zengin koleksiyonuyla değil, aynı zamanda düzenlediği etkinliklerle de dikkat çekmektedir. Müze, düzenli olarak oyun geceleri, tema günleri, atölye çalışmaları ve özel sergiler gibi çeşitli etkinliklere ev sahipliği yapmaktadır. Bu etkinlikler, ziyaretçilere müzenin eğlenceli atmosferinde keyifli zaman geçirme fırsatı sunmakta ve oyun kültürünü daha yakından deneyimleme imkanı tanımaktadır. Düştepe Oyun Müzesi'nin etkinlikleri, her yaştan ziyaretçiye hitap etmekte olup, özellikle çocuklar için eğlenceli ve öğretici bir deneyim sunmaktadır. Ayrıca, düzenlenen tematik sergiler ve özel etkinlikler, oyun ve oyuncak dünyasına ilgi duyan herkesin ilgisini çekecek niteliktedir.
Düştepe Oyun Müzesi'ni Ziyaret Etme Rehberi
Düştepe Oyun Müzesi'ni ziyaret etmeyi düşünen herkes için bir rehber niteliğindeki bu bölümde, müzeyi ziyaret etme konusunda bilmeniz gereken temel bilgileri bulacaksınız. Müzenin konumu, ziyaret saatleri, bilet fiyatları ve müze içi hizmetler hakkında detaylı bilgileri bu bölümde bulabilirsiniz. Düştepe Oyun Müzesi, haftanın her günü ziyaretçilere kapılarını açmakta olup, ziyaret saatleri müzenin resmi web sitesinden öğrenilebilir. Ayrıca, müze içerisinde hediyelik eşya satan bir mağaza, kafe ve dinlenme alanları da bulunmaktadır. Müzeyi ziyaret etmek isteyenler için, yakın çevrede otopark imkanları da mevcuttur.
Düştepe Oyun Müzesi'nde Gelecek Etkinlikler
Düştepe Oyun Müzesi, gelecek dönemde düzenlemeyi planladığı özel etkinliklerle de dikkat çekmektedir. Müzenin resmi web sitesi ve sosyal medya hesapları üzerinden takip edilebilecek olan bu etkinlikler, oyun ve oyuncak tutkunlarının heyecanla beklediği fırsatlar arasında yer almaktadır. Özellikle yılın belirli dönemlerinde düzenlenen tematik sergiler ve özel etkinlikler, Düştepe Oyun Müzesi'ni sürekli olarak ziyaret etmek isteyenler için ek bir motivasyon kaynağı olmaktadır. Müzenin gelecek etkinlikleri ile ilgili detaylı bilgiler, resmi iletişim kanalları aracılığıyla duyurulmaktadır. Read the full article
0 notes
Text
***GÜNAYDIN***
Güne güneş buladım neşemle dolan sese
Günler hep aydın olsun ışığıyla herkese
Baharımda kışımda aldığım her nefese
Mutluluğu daldıran gülüşüme günaydın
Aydınlandı kalbimin karanlık odaları
Dolunca yüreğime umudun sedaları
Dilimde dolaşıyor huzurun nidaları
Buzlarımı eriten güneşime günaydın
Yaşanmamış sayarım boşa giden dünleri
Unuttum mazideki hüzün veren günleri
Müjdesini veriyor mutluluğun ç/anları
Yeni baştan dünyaya gelişime günaydın…
☕🍫🫖♥️🌹🥰🙋
9 notes
·
View notes
Text
Unico Sigorta, Acente İletişim Günleri kapsamında İzmir’deydi Unico Sigorta, “Güçlü İletişim, Sürekli Gelişim” yaklaşımı çerçevesinde temmuz ayından bu yana düzenlediği acente iletişim günleri buluşmalarına bir yenisini d...
0 notes
Text
Unico Sigorta, Acente İletişim Günleri kapsamında İzmir’deydi Unico Sigorta, “Güçlü İletişim, Sürekli Gelişim” yaklaşımı çerçevesinde temmuz ayından bu yana düzenlediği acente iletişim günleri buluşmalarına bir yenisini d...
0 notes
Text
Hayatımızın Son Günü
Herkese merhabalar, yeni bir yayına daha hoşgeldiniz. Bugün hayatınızın son gününe gidebilme şansınız olsaydı yaşadığınız hayatta nelerin gerçekleşmesini isterdiniz? Belki gelecek planlarınızı yapmış olabilirsiniz ancak bu sefer gelin bu işe bir de tam ters perspektifden bu yayında beraber bakalım.
Bu arada yaptığım yayınları beğeniyor ve yeni yayınları kaçırmak istemiyorsanız dinlediğiniz platformlardan abone olarak tüm yayınlara anında ulaşabilir veya [patreon] üzerinden bana destek olabilirsiniz.
Her birimiz yaşadığımız hayatta belirli hedeflerimizin gerçekleşmesini istiyoruz. Ve güzel bir yaşam denilince herkesin aklında farklı bir resim oluşabiliyor. Kimi insan için düzenli bir iş düzenli bir gelir ve bir aile hayatı mükemmel yaşamı ifade ederken, kimisi içinde 9-5 çalışmanın olmadığı tamamen özgür ve her şeyden bağımsız bir yaşam, mükemmel yaşamı simgeleyebiliyor.
Mükemmel Yaşamın Listesi
Şu an Dünyada var olan her insanın kafasında mükemmel yaşamın öyle yada böyle bir tanımı mevcut. Peki sizin için mükemmel yaşamı tanımlayacak sadece 3 adet şeyi sıralamanız gerekseydi neleri bu listeye koymak istediniz? Bir tekneyle dünyanı turlamak mı? Sokak hayvanlarına yardım etmek mi? Bir aile kurmak mı? Şu an bu yayını dinleyen herkesin bu listeye ekleyeceği ölmeden önce ulaşılması gereken kesin 3 adetten oluşan mükemmel yaşam listesi vardır. Şimdi paylaşacağım istatistikler ile moralinizi bozmak istemem ancak bunları duymadan da işin ciddiyetini anlamak sanırım biraz zor olacak.
Yapılan araştırmalara göre Dünyada ki her 10 kişiden 9’u hayatının sonuna geldiğinde yaşadığı hayattan pişmanlık duyuyormuş. Ne yazık ki pek çok insan hayatını istemediği şekilde geçiriyor ve hayatının son günlerine geldiklerinde de bundan pişmanlık duyuyorlar.
En Büyük Pişmanlıklar
İnsanların ölüm döşeğine geldiklerinde duydukları en büyük birincil pişmanlık, hayatlarını kendi isteklerine göre değil çevrelerinde ki insanların görüşlerine göre yaşamalarıymış. Her insan hayatını biçimlendirirken aslında çevresinde ki kişilerden; annesinden, babasından, eşinden, çocuklarından, arkadaşlarından ve yöneticilerinden bir nebze etkilenir. Ancak pek çok kişi çevresindeki kişiler tarafından başarısız görülme kaygısından dolayı aslen kendi istedikleri yaşam gayelerinin peşinden koşmamışlar. Ve hayatlarının son günleri geldiğinde bir ömrü bu şekilde yaşadıkları için en büyük pişmanlığı bu durumdan dolayı duymuşlar.
Bununla alakalı yazılan en meşhur kitaplardan bir taneside “Bronnie Ware” tarafından yazılmış olan “The Top 5 Regrets of the Dying” kitabıdır. Yazar Avustralya’da yaşlı bakım hizmeti veren bir kuruluşta 6 yıl kadar çalışmış ve hayatının son günlerine gelen kişilerin bakımlarını üstlenmiş. Bu esnada da bu kişilere hayatlarından duydukları en büyük pişmanlıkları sormuş ve ardından da bu kitabı derlemiş. Kitapta verilen mesaj aslında oldukça açık ve bu 5 temel kategorideki mesaj, yazarın bu kişilerle olan bağlarına değinmesi ile bir kitap haline dönüşmüş. Kitaptan önce bu aslında sadece bir blog sayfasından ibaretmiş.
Bu kitap yine çoğu kişisel gelişim uzmanının ve motivasyon konuşması yapan kişinin alıntılama yaptığı bir kitaptır. Fakat gördüğüm kadarıyla pek çok kişi bu araştırmanın nereden geldiğinden pekte bahsetmiyor. Başkalarının Fikirlerini Çalmak adında ki yayında bu problemi detaylıca konuşmuştuk eğer o yayınada ulaşmak isterseniz linkini bırakıyorum.
Çok Çalışmak
İkinci duyulan en büyük pişmanlık ise çok fazla çalışmak olmuş. Her insan paraya ihtiyaç duyuyor ve hepimiz kendimize belirli koşulları sağlayabilmek için işe gidiyoruz. Ancak başka birine çalışıyor iseniz hayat, hayallerinizi gerçekleştirmek için size kolay kolay fırsat sunmuyor. Koca bir sene çalışıp iki hafta izin yapabilmek ve ardından tekrar iş hayatına geri dönmek. Bu yaşam biçimi pek çok insanın boyun eğdiği bir sistem haline dönüştü.
Fakat hayatının son gününe gelen insanlar bir ömür boyunca bu kadar ağır şekilde çalıştıkları ve kendi isteklerini erteledikleri için çok büyük pişmanlık duymuşlar. Belki bu ekonomik problemleri yarın çözmek mümkün olmayabilir ancak bir ömür boyuncada çözülemezse yayının başında bahsettiğimiz mükemmel yaşam listesi bir hayal olarak bir köşede kalabilir.
Hisleri Gizlemek
Kitapta ilgimi çeken diğer bir bölüm ise pek çok insan hislerini kolayca dile getiremedikleri için pişmanlık duymuşlar. Sevdiği kıza gidip açılamadığı için bir ömür yalnız yaşayanlar, çocuklarını çok sevmesine rağmen onlara seni seviyorum diyemeyen babalar, kızgın olduğunda bir şey yokmuş gibi davranıp içine atanlar, hayatlarının son günlerinde bütün bu davranışlardan dolayı pişmanlık duymuşlar. Duyguları gizlemek, bütün insanların o anları kaçırmalarına ve kendi potansiyellerine ulaşamadan hayatlarının sonlarına gelmelerine sebep olmuş.
Haksız da sayılmazlar çünkü hoşlandığınız kişiye, hoşlandığınızı söylemenin bir süresi vardır, çocuklarınız küçükken onlara sevginizi belli ederseniz bunun ileride bir anlamı olur. Listenin son iki sırasında ise arkadaşlarla bağı koparmak ve kendilerine mutlu olmak için izin vermemeleri geliyor.
Hayatı Anlamlı Yapan Şey
Bu kitabı okuduktan sonra bende kendime şu soruyu sordum; “eğer 80-85 yaşına kadar yaşayıp ve ardından ölüm döşeğinde olsam, pişman olmayacağım bir hayat nasıl bir hayat olurdu?” Bu gerçekten ağır ve üzerine düşünülmesi gereken bir soru. Ve kalem kağıdı elime alıp benim için hayatın sonu geldiğinde, “harika bir hayattı!” diyebileceğim şeyleri listeledim. Size de aynısını yapmayı tavsiye ederim.
Kalem kağıt ile alının fiziksel notların yararıyla ilgili sanırım onlarca yayın yaptım o yüzden bu yayında bu konuya tekrardan girmeyeceğim. Ve benim listemde aslında hali hazırda peşinden koşturduğum bazı şeylerin olduğunu ama üzerine hiç çalışmadığım, yıllardır bir kenara attığım hayallerimi de gördüm. Bunlar hep aklımın bir köşesindeydi ama bir kağıda yazılı olarak önüme gelince, kaç yıldır bu hayalleri ertelediğimi görmek beni sarsmadı desem yalan olur.
Son Söz
Konuyu toparlayacak olursak, bugün hayatlarımızın son gününe geldiğimizde pişmanlık duymadan yaşayacağımız hayatın, nasıl bir hayat olabileceği üzerine konuştuk. Umarım sizlere faydalı bilgiler sunabilmişimdir. En kısa sürede yeni yayınlarda görüşmek üzere, kendinize çok iyi bakın hoşçakalın.
Referanslar
Pink, D. H. (2021, December 9). How common is regret? Daniel H. Pink | The official site of author Daniel Pink. https://bit.ly/3S8spWg
Warren, B. (2012, July). The Top Five Regrets of the Dying. Proceedings (Baylor University. Medical Center). https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC3377309/
#türkçe podcast#eğitici podcast#mükemmel yaşamın listesi#ölmeden önce yapılacaklar listesi#en büyük 5 pişmanlık#elalem ne der#çok çalışmak#hisleri gizlemek#hayatı anlamalı yapan şey#türkçe podcast önerileri#kişisel gelişim#kişisel gelişim videoları#motivasyon#başarı#çalışmak#başarı hikayeleri#ölmeden önce yapılacak şeyler#ölmeden önce yapılacaklar#yapılacaklar listesi#psikoloji#kitap tavsiyesi#kitap önerisi#kendini geliştir#turkish coffee#podcast#girişim#Spotify
0 notes