#gece yarısı lordu
Explore tagged Tumblr posts
Text
Darenimde Darenimm
Benden nefret etmene dayanabilirim ama onu seveceksin diye ödüm kopuyor.
#hgoi#ngkabal#lordlar ve varisler#krallar ve soytarıları#hepimiz gökyüzü olmak istedik#gece yarısı lordu#ateş lordu#su varsi#gökyüzünün varisi
2 notes
·
View notes
Text
"Ama unutma gece yarısı gökyüzünündür Yıldız ışığım"
Ateş Lordu Daren
7 notes
·
View notes
Text
"Sadece ölülerin yası tutulmaz denizkızı, Ölen anların da yası tutulur. Ölen hislerin de yası tutulur. Sen ve ben hayatımız boyunca bu hüznü taşıyacağız. Yaşanmayacağını bildiğimiz o şeylerin yasını tutacağız... "
Daren bunları söylerken Nova'yla ilk karşılaştıkları zamanki anıdan mı bahsediyordu yoksa yaşayamadıkları mutluluğu, bir araya gelememelerini, ölmüş olsa bile içlerinde kalan hislerini mi kastediyordu bilmiyorum ama Gece Yarısı Lordu çok bekledi ve çok acı çekti.
"Benden nefret etmene dayanabilirim ama onu seveceksin diye ödüm kopuyor."
❤️🩹♥️💫⭐
2 notes
·
View notes
Text
"Güzel bir manzarasın Gece Yarısı Lordu. Karanlığın içine yıldızlarla çizilmiş bir gülümseme gibisin." ♡
#books & libraries#kitap alıntıları#kitaplar#ngkabal#daren#lordlar ve varisler#krallar ve soytarıları#ikizalev#nova
85 notes
·
View notes
Text
“Gölge oyunu ustasıdır. Alevler imgeler yaratır, gölgelerden beslenir. Sen anlamadan bir odanın içine sızabilir, duvardan geçen gölgeler gibidir ve ışık kadar hızlıdır, zihninin odalarına da tıpkı böyle süzülebilir.”
Gece Yarısı Lordu
Daren
17 notes
·
View notes
Text
Gelecekteki Sevgilim'e
Açıkçası şuan nasıl ve nerden başlıyacağımı bilmiyorum. Birden aklıma böyle bir şey yapmak geldi ve dedim ki neden olmasın? Belki bunları okurken bana gülersin bilmiyorum. Ama olsun yine de yazmak istiyorum. Bazen korkuyorum hiç gelmiyeceksin diye.. Ikimizi hayal ediyorum başrollerde. Tanımadığın birini nasıl hayal ediyorsun diye sorma sevgilim. Ediyorum işte:) Seni henüz görmemiş olmama rağmen canım kadar seveceğimi biliyorum. Şimdiden şunu söyliyim ben öyle romantik ve duygusal birisi değilim ama belki sen gelince herşey değişir bilmiyorum. Güzel şeyler yapalım olur mu sevgilim? Gezelim mesela. Çok gezelim. Kitap okumayı sever misin bilmiyorum ama ben sevdiririm sana. Beraber kitap okuyalım. Kışın salıncakta battaniyenin altında oturup kitap okumayı çok severim. Şu an hayal ediyorum da sen dizlerime uzanmışsın ben sana kitap okuyorum. Beni izliyorsun ve sırıtıyorsun. Belki sana çok saçma bir hayal gibi gelebilir(umarım öyle değildir) neyse. Bir sürü fotoğraf çekilelim. Ileride bir gün evlenirsek hatıra kalsın diye. Konserlere gidelim, içelim sevgilim. Beraber içelim. Yanında yokum diye değil yanında olmanın şerefine içelim sevgilim. Şu an sana sarılmak geliyor içimden. Kimsin? Nerdesin? Ne zaman geleceksin bilmiyorum ama biliyorum ki bir gün geleceksin. Ve o zaman geldiğinde sımsıkı sarılıp seni bırakmıyacağım. Bazen sana güvenmekten korkuyorum ki bu tabiki okuduğum kitaplardan ve erkeklerin çoğunun aynısı olmasından dolayı... Beni çok sev olur mu? Sevgiyi şefkat sanma. Bana yalan söyleme. Bana doğruları söyle ki sana yardım edebileyim sevgilim.
Sana bir şarkı armağan etmek istiyorum sevgilim. Esen.
Yüzyüzeyken konuşuruz... Dinle olur mu?
Gökyüzünde ki son yıldız yanıp kül oluncaya kadar beklerim seni sevgilim. Sen yeter ki gel.
Güzel bir manzarasın gece yarısı lordu. Karanlığın içine yıldızlarla çizilmiş bir gülümseme gibisin..
Kendine iyi bak sevgilim. Ve üstünü ört üşütmeni istemem:) <3
3 notes
·
View notes
Text
"Seni zorlayamam ama sensiz zorlanırım." Gece Yarısı Lordu lütfen kalbimize indirmeyin bu da kalp sonuç olarak
3 notes
·
View notes
Text
kimin sesi - çiğ fındıklar 1
Akıntı hızlandıkça günler kısalır.
"Bana istemediğin bir şey söyle. Listeye ekleyeceğim."
"İstemediğim bir şey? Nasıl şey gibi mi?"
"Gibi. İstemediğin herhangi bir şey."
"Senden ayrı kalmak."
Bir yandan onlar dünyayı kurtarmakla uğraşırken ben burada sefa sürüyorum. Gerçi bir ilerleme katettikleri yok, işler fena durgun. Her buluştuğumuzda sadece birkaç paket sigara içip dağılıyoruz. Masada bir sürü kağıt, hiçbirinin üzerinde önemli bir şey yazmıyor. Bu işe nasıl vakit ayırıyorlar anlamıyorum. Annesiyle yaşamayan birinin yapabileceği yürden bi iş sayılmaz.
Dünyayı kurtarıyoruz dedim. Her şeyden önce mahallemizi kurtarmaya çalışıyoruz bu aralar. Yakında seçimler var ve tarikatçılar semti ele geçircek gibi duruyor.
"Başkan gerçekten karanlık lordu kontrol etmek mi istiyor?"
"Eğer Bakırköy'ü de ele geçirirse evet amacı bu."
"N'apacaksınız?"
"Hiçbir fikrim yok."
Aslında ermeni mezarlığındaki köşkten bir eşya çalacağız. Sözlerimi tutarım ben, kimseye söyleme dedilerse söylemem. Bu bize biraz zaman kazandıracak.
Ayağa kalktım, mermerden kıçıma geçen soğuk sindirim organlarıma ulaşmıştı artık. Döndüm elimi uzattım.
"Evine bırakayım seni geç oldu artık."
"Gitmek istemiyorum."
Saat yedi buçukta hava kararıyor artık. Hava da soğuk, montum olmasa zaten bu saatte burda duramazdım. Keşke gece aynı eve dönseydik, hiç böyle köşe başlarında birbirimize eziyet etmezdik.
"Ben de gitmek istemiyorum ama bizimki işten çıkıyor birazdan. Benim de orda olmam lazım."
"Beni de götür."
"Olmaz gemiye kız almıyoruz. Özür dilerim."
Suratını asma, hayır. Elimi tutup kalkarken somurtuyor. Ne zaman evli evine, köylü köyüne gidecek olsa bunu yaşıyoruz. Dünyayı kurtaracağım ben kızım. Seni nasıl peşimden sürüklerim böyle pis bir işe?
Yürürken de birbirimize bağlıyız. Parmaklarımız birbirine geçmiş dolanmışız. Montumun cırtları onunkilere yapışıyor. Evinin sokağına geliyoruz, yine köşe başı. Sarılıyor bana.
Boy farkı var biraz, komik sarılıyoruz. Kimseler görmesin diye de iyice duvara yaslanmışız, binadan biyerlerden sular damlıyor üstümüze.
Günler kısaldıkça ömrün.
Pişman olmak için güzel bir gece, az daha öpüşüyorduk. Şimdi gelmiş bu deri ceketli ihtiyarların arasında pinekliyorum. Önümde neskafe bardağı var, ucuz hafif seramik kupada buharı tütüyor. Kupa plastik gibi. İçmek için çok sıcak, kağıt paketli yarısı ıslanmış küp şekerlerden birini içine atıyorum. Şeker de plastik sanki, biraz zor eriyor. Bayattır heralde, diyorum içime doğru.
"Bir şey mi dedin?" Soykan abi soruyor.
"Yok abi."
"Yok yok dedin, olum gevelemesene şu lafları. Her fikre ihtiyacımız var şu anda."
"Hayat," diyorum. "Hayat bayat."
"Sağol fikrin için amınakoduğum."
Parmağımla önümdeki buruşturulmuş şeker paketine bi fiske vuruyorum. Tıp deyip sekiyor, Kenan'ın önüne düşüyor. O çok sigara içmiş heralde, yeşil masa örtüsünün üstü beyaz beyaz olmuş küllerden, paketi alıp bi kez daha buruşturuyor, ucuz siyah plastikten küllüğün içine koyuyor.
Eleman geliyor küllüğü boşaltmaya. Dönüp soruyorum;
"Abi bu masa örtüsü kıskaçları var ya, şunlar." Gösteriyorum önümdekini, parmağımla bastırıyorum üstüne. Adam cümlemi bitirmemi bekliyor.
"He bunları nerden alıyonuz siz?" Adam bakmaya devam ediyor. "Gerçekten, bunları kim satıyo ya?"
"Ne markette ne bakkalda ne bi milyoncuda gördüm daha önce. Ama bütün çaycılarda kafelerde var." Bakıyorum adam düşünüyor gibi, devam ediyorum konuşmaya.
"Hani nalbur desem değil, nalburda masa örtüsü tutacağı olur mu ya? Ne bilim, Kenan, bunları ermeniler yapıyor olmasın?"
Herkes durup izliyor anlamsız sohbetimi. Küfürlerini duyar gibiyim. Çok da sikimde yani ben annemle yaşamıyorum.
Çaycı omuz silkip terkediyor ortamı. Başbaşa kalınca kağıtlar hışırdıyor.
Ömrün de bitti işte sonunda.
"Bugün de değilmiş be ya."
Mezarın iblisi parmaklıkların tepesinde çömmüş, iç geçiriyor. "K��smet."
"Yok ben anlamıyorum, alt tarafı şuna çekiçle vurcaz serbest kalacaksın, niye yapmıyoruz anlamadım."
"Güvenlik kamerası var şurda." Uzun turşu gibi parmağıyla gösteriyor.
"E- onu da kırarım o zaman. Kim napıcak?"
İblis yüzünü ovuyor, "Sen bilirsin Fırat, benden de isteyebilirsin yani."
"Yemezler, kimbilir karşılığında ne isteyeceksin."
İblis mühre doğru bakıyor. İç çekiyor yine. "Ne biliyorsan onu yap." Anlamıyorum ki bir şey yapayım.
"Anlamıyorum ki bir şey yapayım!" Kızıyorum iblise. Sigaramı içeri atıyorum. Sigaraya sonra bana bakıyor.
"Allah belanı versin Fırat."
1 note
·
View note
Text
"...Tüm diyarın en güçlü melez lordu bir gecede kaybedebileceği kadar çok şey kaybetti. Ateş Lordu sahip olduğu ve olabileceği her şeyi kaybetmişti. Bu gece gökyüzü ondan her şeyi almıştı."
Daren'in de kanatlarını babası kesmemiş miydi zaten. Naguel'ini de o yok etmemiş miydi? İkiz Alevi Nova'yı bile ondan çalan gökyüzü değil miydi? Daren hep yalnızdı. Annesi bile sevmezken, onu halkı bile terk etmişken yalnız olmaktan başka şansı var mıydı ki?
Gece Yarısı Lordu'nun her zaman Yıldız Işığı vardı. Yıldız Işığı'nın ise Gece Yarısı Lordu.
İki en yalnız kişi birbirinin yanındayken artık kim vardı koca diyarda yalnızım diyecek?
1 note
·
View note