#güneşi bol ülke
Explore tagged Tumblr posts
Video
youtube
Mohsen Namjoo - Tolou-e Man
Senin tatlı yaran gelir bende kanar
Turgut Uyar, Büyük Saat s.284 ‘Güneşi Bol Ülke’
36 notes
·
View notes
Quote
Senin tatlı yaran gelir bende kanar
Turgut Uyar
16 notes
·
View notes
Text
Öğretmen Okullarının Kuruluş Yıl Dönümü Hakkında Şiir
Öğretmen Okullarının Kuruluş Yıl Dönümü İle İlgili Şiirler, 16 Mart Öğretmen Okullarının Kuruluş Yıl Dönümü Şiirleri, Öğretmen Okulları Marşı Halktan geldik yolumuz işte yine halk yolu Bilinçlendirdin bizi ilköğretmen okulu Önderimiz ATATÜRK, yürekler sevgi dolu Oldukça; yenilecek, karanlık yenilecek Yurdumuza: ‘İleri, çağdaş ülke’ denecek. Şu bomboş bozkırları nasıl yapmışsak cennet Kırk bin köyümüze de gücümüz yeter elbet Yükseltmek için yurdu çağdaş uygarlığa dek Durmak dönmek bilmeden koşacağız ileri Baş koyduk biz bu yola kız – erkek ülkü eri Sarsılmaz bir inançla yürekli bir çabayla Yeniden kuracağız mutlu TÜRKİYE’mizi Yetiştireceğimiz ulusçu bir kuşakla Ne değin yoğun olsa geceyi yeneceğiz Yurdumuza “Ak ülke tok ülke” diyeceğiz. Ülkücü öğretmenin varsın güç olsun işi Ölür gider ölümü göze almayan kişi Yıllardır süregelen bozuk- düzen gidişi Halkçı bir anlayışla, bilimsel bir yöntemle BİZ DEĞİŞTİRECEĞİZ, BİZ DEĞİŞTİRECEĞİZ. BAŞÖĞRETMEN Atatürk benim, Başöğretmenim, Ne öğrendimse, Ondan öğrendim. Yenilikleri, Hep o düşünmüş, Milleti için, Ağlamış, gülmüş. Çocuk kalbimle, İlk onu sevdim, Atatürk benim, Başöğretmenimdir. Tarık ORHAN SEVGİLİ ÖĞRETMENİM Sevgili öğretmenim, İnan sen bir ışıksın. Yanarsın gece gündüz. Aydınlatırsın bizi. Doğruyu, güzeli, Bize sen öğretirsin. Vatanıma sevgiyi, Kalbimize sen korsun. Çevreni aydınlatır, Bir mum gibi erirsin. Anne – baba gibisin, Bizi, bağrına basarsın. Fethi BOL Ben Bir Öğretmenim Ben bir öğretmenim Okulların birinde Duymayı, düşünmeyi öğretirim. Derslerimde… Bir söz yağmurudur, ders dediğin de, İnsan göklerinden, rahmet yerine, Kitaplar dolusu yağar da yağar… Benim çocuklarım bu bahçelerde, Bu yağmur altında ıslanmadalar. Bir yağmur sonrası gelin seyredin, Her taraf tepeden tırnağa bahar… Bulutsuz masmavi dünyalarına, Sevginin, sevincin güneşi doğar. Böyle çocuklarla dolar her yanım, Çocuklar kardeşim, Çocuklar arkadaşım, Canım… Onlarda toplanmıştır Geçip giden zamanım, Bir parıltı görsem gözlerinde, Bilgiden, anlayıştan yana, Bir hal olur bana… Zannedersiniz ki, Dünyalar benim… Çocuklar, kitaplar, yazı tahtası Enine boyuna bütün zamanlar, Dört duvar arası bir dershanede, Her dinden her dilden gelmiş insanlar. Bizimle konuşur hayal ederler, Bağlanırız kalırız kendilerine. Hikaye anlatır, şiir söylerler, Mutluluk üstüne, ümit üstüne… M.Gündüz GÖKTÜRK ÖĞRETMEN Dosttur o çalışanla, dosttur o yarışanla Yarınlara el ele beraber koşanlarla, Mutludur o, simsiyah saçları olmuşsa ak, Dünden daha güçlüdür uyanırken her sabah. Doğruya, güzelliğe, odur yolu gösteren Odur hep geleceğe güvenle gülümseyen. Bir ana, bir babadır çocuklara sunulan. Odur eli öpülen, odur fedakâr insan. Sarsılmaz bir inançla görevini sevmekte, Ömrünü adamıştır milletine hizmette. Ruhlara şekil veren, kafaları besleyen Uygarlığa yürürken en öndedir öğretmen. Nevin EMGEN ÖĞRETMENİM Birçok şeyler öğrettin, Yaramazlıklarıma sabrettin, Hatalarımı düzelttin, Öğretmenim. Sen bir gül gibisin, Bize hep gülümsersin, Bilirim bizi seversin, Öğretmenim. Atatürk’ü översin, Onu örnek alın dersin, En iyi olmamızı istersin, Öğretmenim. Birbirinizi sevin dersin, Hepimizi seversin, Barışın güzel olduğunu söylersin, Öğretmenim CANIM ÖĞRETMENİM Sabahleyin en erken, Yataktan kalkan benim. Okuluma koşarken, Günaydın öğretmenim. Her zaman seversiniz, Bilgiler verirsiniz. Çalış, öğren dersiniz Sevgili öğretmenim. Bu yurdun kızı oğlu, Tuttuk en aydın yolu Kalbim sevgiyle dolu, Hayatım öğretmenim. Severek sayıyorum, Üzmemek istiyorum, Geçiyor böyle günüm, Biricik öğretmenim
OKUDUYSANIZ yada IZLEDIYSENIZ PAYLAŞIN LÜTFEN HERKES OKUSUN ve IZLESIN. Read the full article
0 notes
Text
ANTALYA
Denizi, bol güneşi, kumu, palmiyeleri, portakal bahçeleri, bulvarları ve dev turistik yatırımları ile turizmim anavatanı olarak bilinen Antalya, ekonomisiyle de bölge ve ülke ekonomisine yön verir. 2008 yılı itibari ile yaklaşık 800 bine varan nüfusu yaz turizmi ile adeta zirve yapar. Körfezleri, limanları, koyları, sahilleri yerli ve yabancı turist akınına uğrayan şehir, ekonomisine can verir.
Bölgede turizm dışında tarım ve hayvancılık da gelişmiştir. Türkiye seracılığında en fazla gelişen illerden biri olan Antalya’da meyvecilik ve zeytincilik de çok gelişmiştir. Antalya; muz, mandalina, portakal ve greyfurtun Türkiye’deki en önemli adreslerinden biri olarak bilinir.Bölgenin örf ve adetlerinde Türkmen ve göçmen boylarının etkisi çoktur. Heybe, çadır ve kilimin bölge halkları açısından ayrı bir değeri ve önemi vardır. Herdem, zehir ve teke zortlaması en popüler oyunlarındandır.
Doğal, kültürel güzellikleri ve turistik değerleri kadar Antalya’nın mutfağı da meşhurdur. Domates civesi, Arap aşı, laba, külle, tandır kebabı, güleviz, hibeş, saç kavurma, turunç ve patlıcan reçeli en bilinen tatlarındandır.
Antalya Plajları Türkiye’nin en önemli turizm merkezi olan Antalya‘nın kıyılarının uzunluğu, girinti, çıkıntı dahil 640, düz hat 500 km’dir.Antalya‘nın batı kıyılarında dağların denize dik inmesi nedeniyle deniz derindir ve plajlar süreklilik göstermez. Ancak Kemer, Tekirova, Kumluca, Finike, Demre ve Kaş kıyılarında iyi olanaklı doğal plajlar vardır. Ayrıca Beldibi Plajları, Göynük Sahilleri ile Kemer, Tekirova, Olympos ve Kolindonya burnundan Ksantos‘a kadar olan sahillerde turizm için gerekli bütün tabii unsurlar bulunmaktadır. Konyaaltı ve Reşat Adası Plajlarıda Antalya‘nın batısında yer alır. İlin doğu kesiminde ise dağların denize paralel uzanması, dağlarla deniz arasında bir ova oluşumunu sağlamış, böylece Antalya‘dan başlayıp Side ve Gazipaşa yakınlarına kadar ince kumdan meydana gelen muhteşem plajlar olmuştur. Antalya otellerinin ve Antalya tatil köylerinin en yoğun şekilde olduğu Lara, Karpuzkaldıran, Belek, Kundu plajları Antalya‘nın doğusunda yer alan plajlardandır.
Surlardan günümüze şehrin içindeki birkaç burç ile Hadrian Kapısı ve yanındaki kuleler, limana bakan büyük kule ve liman surlarının bazı parçaları kalabilmiştir. İki surdan biri yat limanını, diğeri şehri at nalı gibi kuşatır. Kale Kapısı Meydanı’nda ayakta kalan kulelerden birisi saat kulesi olarak kullanılmaktadır. Surların kente girişi sağlayan dört kapısı vardır. Kaleiçi bugün Antalya’nın “Tarihi Çekirdek Kenti” olan ve “Kaleiçi” adıyla tanınan semti büyük bir kısmı yıkılmış ve yok olmuş iki surla çevrilidir. İç sur, yarım daire şeklinde yat limanını kuşatır. Restorasyon çalışmaları sonucunda Kaleiçi, pansiyonları, barları, çarşısı ile turizm merkezi haline gelmiştir. Liman ise yat limanı olarak düzenlenmiştir.
Düden Şelalesi Antalya’ya yaklaşık 7 km, Varsak Belediyesi’ne 1 km mesafede cennetten akan bir doğa harikasıdır. Düden Şelalesi Antalya’nın en güzel şelalelerinden biridir. Dünyanın dört bir yanından Düden Şelalesi’ni görmek için turistler akın akın Antalya’ya gelmektedir. Şelalede bir de mağara vardır. Bu mağara, şelaleyi daha güzel yapmaktadır. Düden Şelalesi, bu mağaradan 10 km sonra başka bir güzelliği daha Lara’dan Akdeniz’e dökülerek bir kez daha insanlara güzelliğini göstermektedir.
Zamanımıza kadar yanlarındaki iki kule ile sağlam kalan tek kapı Üçkapılar veya diğer adı ile Hadrianus Kapısı olup, Pamphylia’nın en güzel kapısıdır. M.S. 130 yılında imparator Hadrianus’un Antalya’ya gelişi onuruna yapılan kapı, sütunları hariç, tamamen beyaz mermerden yapılmıştır. Oyma ve kabartmaları olağanüstüdür.
Yapı elemanları incelendiğinde camiinin geçmişinin İ.S. II.yüzyıla kadar uzandığı görülür. Bulgular yapının, İ.S. V. yüzyılda mevcut antik bir tapınak üzerine Bazilika olarak yapıldığını göstermektedir. II. Beyazid’in oğlu Sultan Korkud tarafından cami’ye çevrilmiş ve yapıya bir minare eklenmiştir. Minare’nin ağaç kısmı XIX. yüzyılda çıkan bir yangında yanmış ve ozamandan beri Kesik Minare adı yerleşmiştir. Halen harap bir durumda olan eser kullanılmamaktadır. Fakat ziyaretçilere aynı yapı içinde Antik Bizans ve Selçuklu yapı unsurlarını sunma yönünde eşine ender rastlanır bir kalıntı olarak hizmet vermeye devam etmektedir.
Antalya’nın 30 km. kuzeybatısında eski Antalya-Burdur karayoluna 5-6 km. uzaklıkta bulunan Yağca Köyü sınırları içinde bulunur. İnsanlık tarihinin başlangıcındaki süreç içinde mağara, alt Yontmataştan başlayarak, orta ve üst Yontmataş evreleri, Neolitik, Kalkolitik, Eski Tunç gibi Protohistorik Çağlarda ve Klasik Çağda insanlar tarafından sürekli bir biçimde iskan edilmiştir. Bunun doğal bir sonucu olarak da yaklaşık 11 m. yi bulan kalın bir kültür dolgusu içermektedir. Ancak mağaranın en uzun süren ve en önemli iskanı Paleolitik (Yontmataş Çağı) ile ilgilidir. Klasik dönemlerdeki kullanım daha çok Adak Mağara (tapınak) niteliğinde olup, mağara alnı ve dış duvarları üzerinde Grekçe kitabe ve nişler bulunmaktadır. Karain Mağarasında yapılan kazalarda elde edilen arkeolojik buluntular, Antalya Müzesinde ve mağaranın hemen yakınında bulunan Karain Müzesinde sergilenmektedir.
Antalya gerek tarihi gerek de doğal güzellikleriyle ülkemizde mutlaka uğranması geren mükemmel bir şehir,bahsettiklerim sadece birazı :)
0 notes
Quote
senin tatlı yaran, gelir bende kanar..
2 notes
·
View notes