#fildişi kaçakçılığı
Explore tagged Tumblr posts
cilginfizikcilervbi · 3 years ago
Text
DNA Analizleri ile Fildişi Kaçakçılığı Tespit Edildi
DNA Analizleri ile Fildişi Kaçakçılığı Tespit Edildi
DNA Analizleri ile Fildişi Kaçakçılığı Tespit Edildi Bilim insanları, adli tıpta kullanılan genetik çalışmalar ile Afrika Filleri’nin nasıl kurtarılabileceğini gösterdiler.  Hızla sayıları azalan Afrika fillerinin nüfusu 400 bine kadar indi. Oysa 100 yıl kadar öncesinde 1 bucuk milyonu aşıyordu. Afrika fillerinin küçük türü olan orman filleri nesli tükenme tehlikesi altındaki türlere girdi.…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
dunyaninilgisi · 4 years ago
Text
Afrika filleri artık nesli tükenmekte olan türler listesinde
Afrika filleri artık nesli tükenmekte olan türler listesinde
Uluslararası Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği, Afrika fillerinin neslinin tükenmesi tehdidi konusunda uyarıda bulundu. Uluslararası Kırmızı Veri Kitabındaki bir güncellemeye göre Afrika fillerinin nesli tükenmek üzere. Afrika orman fili (Loxodonta cyclotis) ve Afrika çalı fili (Loxodonta africana) hakkında konuşuyoruz: Afrika orman fili kritik derecede nesli tükenmekte olan türler…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
isvicreninsesi · 2 years ago
Text
Rapor: Nijeryalı Black Axe suç çetesi İsviçre'de genişliyor
Tumblr media
ZÜRİH- Basında çıkan bir habere göre, Black Axe olarak bilinen Nijeryalı bir suç çetesi, yüzden fazla üyesiyle İsviçre'de giderek daha aktif hale geliyor ve genişlemeye devam etmesi bekleniyor. Neue Zürcher Zeitung (NZZ) tarafından Pazartesi günü yayınlanan haberde, Federal Polis Dairesi'nin İsviçre’de bu çete sayısının artmasını beklediği belirtildi. Gazeteye konuşan yetkili polisler, muhtemelen bu örgüt büyümeye devam edecek" dedi. Black Axe çetesi, 1970'lerde Benin City'de bir öğrenci hareketi olarak başladı. O zamandan beri çevrimiçi dolandırıcılıkta uzmanlaşmış küresel bir suç ağına dönüştü. NZZ gazetesi bu çetenin aynı zamanda uyuşturucu, insan kaçakçılığı ve kara para aklamada da aktif olduğunu yazdı. Interpol’da yaptığı uyarıda; Black Axe hızla dünya çapında büyük bir güvenlik tehdidi haline geliyor. Nijerya çetesi ve benzeri gruplar, dünyadaki siber destekli mali dolandırıcılığın yanı sıra diğer birçok ciddi suçun da sorumlusu diye belirtti. KADINLAR FUHUŞ TUZAĞINA DÜŞÜRÜLÜYOR  NZZ gazetecileri Nijeryalı şebekenin izini, İsviçreli kaçakçılık örgütlerinin Nijeryalı kadınların Black Axe üyeleri tarafından fuhuşa zorlandığı öne sürülen Zürih'in Langstrasse bölgesine kadar takip etti. STK İnsan Ticareti Mağdurları Birimi eş direktörü Stephan Fuchs tarafından hazırlanan bir rapora göre, reşit olmayan yüzlerce Nijeryalı genç kadının Langstrasse'ye gelip, çalışıp ve sonra ortadan kaybolduğuna işaret etti. İsviçre Federal Polis Dairesi de insan kaçakçılığı ve Nijerya mafyası hakkında bir rapor yazdı. Raporda Kara Balta'nın son yıllarda İsviçre'de nasıl yayıldığını anlatılıyor. Zürih'teki Nijeryalı kadınların hiçbirinin gönüllü olarak fuhuş yapmadığı vurgulanırken, kadınların 60 ila 80 bin Euro arasındaki borçlarını ödemeleri içinde işte zorla çalıştırıldığı belirtildi. Stephan Fuchs; özellikle Black Axe'in küresel bir muhbir ağı olduğu için kadınların bu durumdan kurtulması zor: "Kadınlar dünyanın neresine giderse gitsin, onları takip eden, izleyen ve tekrar yakalayan Black Axe üyeleri her zaman vardır." dedi Ekim ayında Interpol tarafından 14 ülkede koordine edilen büyük bir operasyonda, polis Güney Afrika, Nijerya ve Fildişi Sahili'nin yanı sıra Avrupa, Orta Doğu, Güneydoğu Asya ve Amerika Birleşik Devletleri'nde Kara Balta çetesiyle bağlantılı olduğu iddia edilen 70'ten fazla dolandırıcıyı tutukladı. İngiltere'deki Guardian gazetesi,  Güney Afrika'da bölgesel bir merkez olduğunu yazdı. Gazete tarafından görüntülenen ABD yasal belgelerine göre, 2013 yılında Black Axe liderliği tarafından resmen tanındığı bildirildi. Read the full article
0 notes
mehmetkali · 7 years ago
Text
Türk Hava Yolları, yabani hayvan ürünlerinin illegal ticaretini önlemek adına önemli bir girişime imza attı http://ift.tt/2j6qSSd
Türk Hava Yolları, yabani hayvan ürünlerinin illegal ticaretini önlemek adına önemli bir girişime imza attı.
    Bayrak taşıyıcı havayolu, yabani hayvanların yasadışı ticaretini engellemek ve bu konuda sektörel farkındalığı artırmak amacıyla “United for Wildlife Buckingham Palace Declaration (UFW)” bildirisini onayladı.
  Geçtiğimiz Haziran ayında Meksika, Cancun’da düzenlenen 73. IATA Yıllık Genel Kurul Toplantısı (IATA AGM- Annual General Meeting) sırasında, yabani hayvanların yasadışı ticaretini engellemek ve bu konuda sektörde farkındalık oluşturmak amacıyla “United for Wildlife Buckingham Palace Declaration (UFW)”* bildirisi için bir imza töreni hazırlanmış ve ilgili deklarasyon bugüne dek 41 havayolu şirketince onaylanmıştı.
  Uluslararası Hava Meydanları Konseyi (ACI), Afrika Havayolları Birliği (AFRAA), Güney Afrika Havayolları Birliği (AASA) ve Londra Heathrow Havaalanı gibi havacılık kurumlarınca da imzalanan bildiri ile fildişi, gergedan boynuzu, kaplumbağa kabuğu gibi yabani hayvan ürünlerinin illegal ticaretinin önüne geçilmesi hedeflenmekte olup, sektörün önemli figürlerinin bu misyonu desteklemesi ile de konuyla ilgili farkındalığın artırılması amaçlanıyor.
  Bugün Türk Hava Yolları Genel Merkezi’nde, Türk Hava Yolları Genel Müdürü ve İcra Komitesi Başkan Vekili Bilâl Ekşi, IATA Başkanı Alexandre de Juniac ve taraflardan üst düzey yetkililerin katılımıyla düzenlenen imza töreni ile söz konusu deklarasyon Türk Hava Yolları tarafından da onaylandı.
  Tören esnasında konuyla ilgili görüş beyan eden Türk Hava Yolları Genel Müdürü ve İcra Komitesi Başkan Vekili Bilâl Ekşi; “Bugün attığımız imza ile günümüzün önemli çevresel meselelerinden biri olan yabani hayvan kaçakçılığı ile mücadeleye dikkat çekmekle kalmıyor, aynı zamanda önemli bir sorumluluk örneği sergiliyoruz. Türk Hava Yolları olarak, yabani hayvan ürünlerinin yasa dışı ticaretinin önüne geçmek adına attığımız bu imza ile ümit ediyoruz konuyla ilgili mevcut bilinç düzeyinin artırılmasına ve söz konusu tacirlere karşı uygulanacak yasal yaptırımların daha sıkı bir işleyiş üzere devam etmesine katkıda bulunuruz.” dedi.
  IATA Başkanı, Alexandre de Juniac ise; “Yasadışı yaban hayatı ticareti ile dünyanın en ikonik ve en özel yaratıklarının yok edilmesi bugün tüm dünya için önemli bir tehdit unsuru. Küresel havacılık endüstrisinin inşa ettiği global bağlantı ağı, ne yazık ki bahse konu tacirlerce bu anlamda istismar edilmekte. Fakat biz, endüstri ortaklarımızla birlikte koordineli hareket ederek ve yetkili makamlara destek sağlayarak, bu korkunç ticaretin sona erdirilmesine yardımcı olabiliriz. Bu bağlamda, Türk Hava Yolları’nın ‘Buckingham Sarayı Deklarasyonu’ ile imzalanan bu mücadeleye katılma taahhüdünü memnuniyetle karşılıyor ve teşekkür ediyoruz.” şeklinde konuştu.
  Deklarasyona imza atan havayolu şirketleri özetle;
  Yaban hayatın yasadışı ticaretiyle ilgili sıfır tolerans politikasının benimsenmesi,
Bahse konu ticaret hakkında yolcu, müşteri ve personel farkındalığının artırılması,
Tüm sektörün deklarasyonu imzalamasına teşvik edilmesi,
Yaban hayatı ürünlerinin yasadışı taşınması ile ilgili zamanında bilgi alışverişini sağlayacak mekanizmaların geliştirilmesi,
Şüpheli yasadışı yaban hayatı ürün gönderilerinin tespiti için sektör ve resmi makamlarca verilerin ve kargonun detaylı incelenmesini sağlayacak sistemlerin geliştirilmesi,
Şüpheli durumların personel ve yolcular tarafından bildirilmesini sağlamak amacıyla gerekli altyapının hazırlanması,
Şüpheli durumların tespiti ve raporlanmasını sağlamak için personele eğitim verilmesi, verilen eğitimin iyileştirilmesi,
Şüpheli durumların ilgili resmi makamlara iletilmesi için güvenli ve uyumlu bir sistemin oluşturulması,
Yasadışı yaban hayatı ürünlerini ihtiva ettiği düşünülen kargonun ilgili mercilere bildirilmesi ve mümkünse kabul edilmemesi,
Büyük havalimanlarında yasadışı yaban hayatı ticaretiyle mücadelede örnek teşkil edecek uygulamaları belirlemek için yerel yetkililerle koordineli çalışacak bir ekip oluşturulması,
Yasadışı yabani hayat ürün ticaretinin tespiti ve önlenmesine yardımcı olmak için Dünya Gümrük Örgütü ve yerel gümrük makamlarınca gerekli mekanizmaların oluşturulmasını desteklemeyi taahhüt etmekteler.
    *Ekim 2015 itibariyle gündemde olan ve yaban hayatın yasadışı ticaretiyle ilgili hazırlanan söz konusu bildiri, İngiliz Kraliyet Ailesinin himayesinde kurulan “United for Wildlife” grubunun çalışmaları neticesinde Buckingham Sarayı’nda imzalandığı için bu isimle anılmaktadır.
    from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2znDTuO via IFTTT
0 notes