#fidesi
Explore tagged Tumblr posts
malatyapencerehaber · 11 months ago
Text
0 notes
tibbivearomatikbitkiler · 2 years ago
Text
<b>Tıbbi ve Aromatik Bitki Fidesi</b> Bulamayınca Kendi Üretimini Yapıyor
Tıbbi ve Aromatik Bitki Fidesi Bulamayınca Kendi Üretimini Yapıyor
Tumblr media
#AdaçayıFidesi, #BitkiFidesi, #Fide, #KaramürverFidesi, #MelisaFidesi, #TıbbiAromatikBitkiFidesi, #TıbbiVeAromatikBitkiFidesi https://is.gd/Ga8MSu https://www.tibbivearomatikbitkiler.com/haberler/tibbi-ve-aromatik-bitki-fidesi-bulamayinca-kendi-uretimini-yapiyor/
Tıbbi ve aromatik bitki fidesi bulmakta zorlanan Gülnur Erol, çözüm olarak kendi firmasını kurarak üretim yapmaya başladı.
Ziraat mühendisi olan ve danışmanlık yaptığı projede tıbbi ve aromatik bitki fidesi bulmakta zorlanan Gülnur Erol, çözüm olarak kendi firmasını kurarak üretim yapmaya başladı. 2018 yılında Prof. Dr. Halil Uğraş tarafından Düzce Üniversitesinde yürütülen ve çiftçilerin tıbbi ve aromatik bitkiler üzerine eğitim almaları için düzenlenen proje kapsamında ihtiyaç duyulan fidelerin temininde yaşanan zorluklar, Erol’un Yalova’da üretim yapması için harekete geçmesini sağladı.
Lise yıllarından beri bitkilerle ilgilenen ve Yalova’da yaşayan Erol, devlet desteğiyle kiraladığı 14 dekar arazisinde melisadan karamürvere, adaçayına, altın otuna ve biberiyeye kadar pek çok tıbbi ve aromatik bitkinin üretimini yapıyor. Uzun yıllardan beri kendi mesleği olan ziraat mühendisliğini icra eden Erol, dış mekan bitkileri, iç mekan bitkileri ve peyzaj alanlarında sahip olduğu tecrübe ile artık kendi fidelerini kendisi yetiştiriyor. 2019 yılında “Artemisia” adını verdiği firmasını kuran Erol bu sayede fidelerini hiçbir kimyasal kullanmadan üretebiliyor. Erol, özenle yetiştirdiği tıbbi ve aromatik bitki fidelerini artemisia.com.tr adresinden Türkiye’nin her yerine ulaştırıyor.
Firmasının ismini koyarken Yunan mitolojisinde doğa tanrıçası olarak bilinen Artemis’ten ilham alan Erol, en sevdiği tıbbi aromatik bitkilerden biri olan pelin otunun Latincesi olan “artemisia”da karar kıldı. Ülkemizde kadın fideci sayısının az olduğu belirten Erol bu isim sayesinde hem kadın girişimciliğini vurgulamış hem de firmasına tıbbi ve aromatik bir bitki adı vermiş oldu.
Erol’u tıbbi ve aromatik bitki fidesi yetiştirmede ayrı kılan ve ön plana çıkaran faktörlerden bir tanesi, bitkileri yetiştirirken hiçbir şekilde kimyasal kullanmaması. Yetiştirdiği bitki fidelerinde kimyasal kullanmayan Erol, bitkilerini hastalık ve zararlılardan kullanmak için tıbbi ve aromatik bitkilerden hazırladığı bitki çaylarını kullanıyor. Hazırladığı bitki çaylarının yanı sıra mutfağındaki atıkları kompost yaparak bitkilerinde kullanan Erol, üretimini gelecekte daha da çevre dostu hale getirmek istiyor. İşletmesini büyütüp yenilenebilir enerji kaynaklarından faydalanmayı hedefleyen Erol bu sayede doğaya ve genel olarak tüm canlılara daha faydalı olmayı istiyor.
Erol, 2019’dan beri kendi firmasında üretim yapmakla birlikte hala çeşitli projelerde görev almaya devam ediyor. Bir devlet okulunda özel çocuklarla tıbbi ve aromatik bitki yetiştiriciliği ile ilgili proje yürüten Erol aynı zamanda yüz yüze ve online olarak süs bitkileri ve tıbbi aromatik bitki yetiştiriciliği eğitimleri veriyor.
Erol, internet sitesinde yalnızca tıbbi ve aromatik fidelere yer vermekle sınırlı kalmıyor. Akla gelebilecek tüm tıbbi ve aromatik bitki fidelerinin bulunduğu sitede aynı zamanda bitki çayları, sirkeler, tütsüler, buhurdanlıklar, saksılar ve hediyelik eşyalar da yer alıyor. Tüm ürünlerin özenle hazırlandığı ve yer aldığı artemisia.com.tr, şimdilik Türkiye sınırları içinde hizmet verse de Erol’un gelecek hedefleri arasında yurt dışına da satış yapmak bulunuyor.
Aktif olarak üretim yapan ve çeşitli eğitimler veren Erol aynı zamanda diğer kadın çiftçilerle birlikte 2022 yılında kurdukları Marcel Aronya ve Tıbbi Bitkiler Kadın Girişimci Üretim ve İşletme Kooperatifindeki görevine devam ediyor. Yetiştirdikleri tıbbi ve aromatik bitkiler arasında bulunan organik Yalova aronyanın satışını yapan kadın girişimciler, dünyada son yıllarda yüksek talep gören aronya meyvesinin taze oarak tüketiciyle buluşturmanın yanı sıra suyunu, kurusunu, sirkesini ve çayını hazırlayarak aronyayı çeşitli formlarda satışa sunuyor.
Hem kooperatif bünyesinde hem de kendi firmasındaki çalışmalarına devam eden Erol’un yıllık 3 milyon fide üretimi hedefi bulunuyor. Devlet desteğiyle kiraladığı arazisinde 10 yıl boyunca kendi istediği gibi üretim yapma fırsatı bulunan Erol, bu süre içinde tüm hedeflerini gerçekleştirmek ve ülkemizdeki tıbbi ve aromatik bitki fidesindeki eksiği kapatmanın yanı sıra yurt dışına da satış yapmak istiyor.
Kaynak: https://www.olaymedya.com/haber/14293119/tibbi-ve-aromatik-bitki-fidesi-bulamayan-kadin-girisimci-kendi-uretim-yapmaya-basladi
0 notes
birguzelllincirkini · 2 months ago
Text
Bizim otoparkçının whatsap durumunda bir istek ve arzusu vardı bugun.
Otoparkta çok fazla kedinin barındığını ve artık besleme konusunda zorluk çektiğini yazmıştı.
O sırada radyoda işte hayvan sahiplerinin hayvanlarına iyi davranmaları aç bırakmamalarına dair bir hadis falan anlatan konuşmasına denk geldi..Denk gelişe bak mk dedim.
Neyse Akşam markete gelmişken aklıma geldi.
7.5 Kilo alım dedim bizim ülkücü manita manyakmısın çok falan dedi.
Fiyatı çok hem 700 küsür dedi.Ucuz bakalım dedi
Dedim tamam az baktık 7.5 kilo almak daha mantıklı dedik.
Kapıdan çıkarken mağaza önünde ki kedilere verek bakalım beğenecekler mi dedik.
Manyak gibi mırıldana mırıldana yiyorlar
Olm ucuz mamayı normalde sevmemeleri gerekiyor bunlar falan diye geçiriyorum aklımda.
Baktım telefonda mesaj 2 gül fidesi ve mama 1550 küsür oha aq dedim fişe baktım 1250 TL'lik mamadan almışım..
10 notes · View notes
kagittankayik · 9 months ago
Text
Antalya'dan kapak karpuz fidesi sipariş ettik. Nisan 23 de geliyordu. Gerizekalı adam normal fide göndermiş Adana'ya geri gönderdik Antalya'ya. Ayın 30 unda gelecekti şimdi de karpuz fidesi yok parasini yatırım diyor. Kimlere kaldım ey Allah'ım
13 notes · View notes
wehuzunngeldi · 7 months ago
Text
birkaç üzüm tanesiymiş hâtıram, birkaç kelâm fidesi. rüzgâr sert esiyormuş yüzümün sana bakan çizgilerinde. biraz miktarımmış beyaz ve mâsum, biraz gözlerim. gözlerimde tutukluymuş ıstırap. salıverdiğimde gözyaşlarımı özgürlüğe kavuşurmuş acılar
8 notes · View notes
fersude · 8 months ago
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
yağmurlu havada araba sürüldü. buharlanan camlar için çözüm yolu sunan tuşu bulamayıp anksiyete sınırına yaklaşıldı. şöyle güzel bir botanikte yağmur eşliğinde gezilip domates fidesi alındı. hayat böyledir işte. güzel güzel çiçekler karın doyurmaz var git domates al der. kilit olan trafiğe rağmen elhamdülillah ki sağ salim eve dönüldü🤓
5 notes · View notes
1sairbisikletle · 9 months ago
Text
Meursault'la Konuşmalar 36
Nihayet evimdeyim Meursault. Kısa ama zor bir yolculukla vardık eve. Sabah ablam şoför koltuğuna oturmuştu, hayırdır dedim, diyor ki sen uyanabildiğine emin misin? Yok değilim. Yolda da sürekli hızlı gitme, uykun geldi-gelmedi-geldi-gelmedi tartışmasıyla gittik. Hız sınırının altında giderken yapıyoruz bu tartışmaları. Sonuç olarak 2,5 saatte hatta belki daha önce İstanbul'a vardık. Yalnız Sultanbeyli sapağından önce aniden trafik başladı. Bizimkiler diyor ki İstanbul'a girdik, ondan. Dedim saçmalamayın 100'den 3'e indi hızımız zınk diye, olabilir mi böyle ani başlayan bir trafik, kaza vardır. Nitekim yolun 3 farklı noktasında kaza vardı, muhtemelen önden başlayıp arkaya sıçramış. Baya kötüydü vaziyet. 10 dakikalık yolu tam bir saatte gittik. Yine de 11 olmadan varmıştık eve ki çıkış saatimiz 7.30'du. Varınca derdimiz bitmedi tabii, bagajı tetris gibi parça parça yerleştirmiş ablam sabah, ben yerleştirdim katiyen boşaltmam dedi. Halbuki tek başına yerleştirmedi. Neyse. Arabayı boşalttım, birkaç parçasına da kardeşim yardım etti. Eve girince nasıl bir ferahlama geldi anlatamam. Kahvaltıdan sonra boğazımın acımaya, sinüslerimin dolmaya başladığını hissettim ama sesimi çıkarmadım. Çünkü annem başlayacak yok rüzgarda yattın, yok soğuk su içtin. Halbuki kuzenim hasta geldi, ablamla teyzem de son günlerde hastaydılar muhtemelen mikrop bana geçti. Herkes uyurken ben de odamda takıldım ama yapmam gereken işlere girişecek gücü bulamadım bir türlü. Bu akşam teslim etmem gereken bir iş var aslında ama yemekten sonra halledeceğim gibi. Ya da belki bunu yazdıktan sonra.
Tumblr media
Fotoğrafı sabah bahçeye veda niyetiyle çektim. Güneşin yeni doğan ışıklarının ahengi vardı her yerde.
Valizimi boşaltmam, masamı düzene koymam, akşama bitecek işi halletmem ve bunun için kafamı toplamam gerekiyor.
Sabah odama girince ilk iş suya koyduğum fesleğeni kontrol ettim, kök salmaya başlamış. Anneannemden çilek fidesi istedim, sanırım birkaç tane koydu. Köklü nane de isteyecektim unutmuşum. Komşumuz da ben seviyorum diye taze kekik toplamış bir kucak, onların da köklülerini ekip diğerlerini filizlendireceğim. Taze kekik eskiden benim hayata tutunduğum dallardan biriydi, mevsimi gelip pazar tezgahlarında görünmeye başlayınca mutlu olur, hemen alır o akşama domatesli kekikli bir makarna yapardım. O Erva çok uzakta geliyor şimdi. Yakınlaştırmak için eskiden tutunduğum şeylere tutunmaya çalışıyorum. Evdekilerin göz devirmelerine inat balkon bahçeme geri döneceğim inşallah. Daha önce domates bile yetiştirmiştim.
Bir de yarın bir akrabamız için avukatı aramam lazım. Tüp bebek tedavisi için kredi çekmişti, bebekleri olmadı borç da öylece kaldı, işsizlik vs. derken büyüdü psikolojik bunalıma yol açtı, annesi de intihar falan eder diye korkuyor. Onun için geçen yıldan beri banka promosyonu topluyoruz - bu para doğrudan faizden geldiği için kredi borcu gibi faizden kaynaklanan borçların ödenmesi dışında kullanılmaması gerekiyor, hele gıda gibi kişiye doğrudan etki eden kalemlere hiç kullanılmaması gerekiyor-, para da bende birikiyor. Annesi bayramda gelmiş, babasından kalan emekli maaşından başka geliri olmayan dul bir kadın, gözü yaşlı, ben de bir senede istediğimiz miktarı toplayamadığımız için mahçup derken dedim elde avuçta ne varsa birleştirelim çözelim bu işi, annemler de bu sene emekliler promosyon alacağı için emekli olan eşi dostu aradı, inşallah yarısını bari toplayabiliriz de bankayla pazarlığa oturabiliriz. Avukatı onun için arayacağım, inşallah bir sonuca ulaşırız.
Devletin kredi almayı kolaylaştırıcı bir yol izlemesi, o kredisi bu kredisi adı altında bankaya borçlanmanın bir tuşa bakması ve daha bir sürü sebep yüzünden ülkede binlerce insan borç batağında yüzüyor. Bizim orada yine bir genç intihar etmiş bu yüzden, ailesi perişan. Bu konuda hem büyük bir problem hem de büyük bir açık var. Banka borçlarını ortak fonla kapatıp borcu faizsiz geri alma sistemiyle çalışan bir sosyal yapı kurmak lazım, yoksa bu insanların hayatları hiç olmaya devam edecek.
Ya bir yol bulacağız, ya bir yol açacağız ama o konuda ihtimaller de pek iç açıcı görünmüyor. Yine de Allah büyüktür, ondan başka sığınağımız mı var?
5 notes · View notes
pazaryerigundem · 23 hours ago
Text
Ankara Büyükşehir yerli üreticinin yüzünü güldürdü
https://pazaryerigundem.com/haber/199999/ankara-buyuksehir-yerli-ureticinin-yuzunu-guldurdu/
Ankara Büyükşehir yerli üreticinin yüzünü güldürdü
Tumblr media
Ankara Büyükşehir Belediyesi Kırsal Hizmetler Daire Başkanlığı, 2024 yılına ait faaliyet raporunu kamuoyuyla paylaştı.
ANKARA (İGFA) – Ankara Büyükşehir Belediyesi, kırsal kalkınmayı önceleyen desteklerle Başkentli üreticilerin yüzlerini 2024 yılında da güldürdü. 
Başkentli üreticilerin ekonomik sıkıntılarını hafifletmek amacıyla tarımsal girdilerde destekleme faaliyetleri başlatan Kırsal Hizmetler Daire Başkanlığı bu kapsamda; hem ağırlıklı olarak tohum ve fide desteği sağladı hem de Başkent Marketler aracılığıyla kısa tedarik zinciri oluşturularak ürünleri doğrudan üreticiden tüketiciye ulaştırdı.
TOHUM VE FİDAN DESTEĞİ HIZ KESMEDİ
Rapora göre; 2024 yılında çiftçilere hayvancılıktaki yem ihtiyacının karşılanması, yem bitkisi üretiminin arttırılması ve sertifikalı silajlık mısır tohum desteğinin sağlanması için 25 ilçede yüzde 90 hibe ile 1.719 üreticiye, 120 bin kg silajlık mısır tohumu dağıtıldı.  
Toprak verimliliğini artırması, Ankara iklimine uygun olması, kuru tarım alanlarında yetiştiriciliğinin yapılabiliyor olması nedeniyle Başkentli çiftçilere nohut üretebilmeleri için nakdi destek de sağlandı. Üreticilerin girdi maliyetlerinin düşürülmesi ve üretimi artırmak amacıyla yüzde 90 hibe ile 14 bin 227 üreticinin çiftçi kartlarına 70 milyon 497 bin 783 lira yatırıldı.
Ayrıca Başkentli sebze üreticisine, sertifikalı tohumlardan üretilmiş fidelerle daha verimli ve sağlıklı yetiştiriciliğin sağlanması amacıyla yüzde 75 hibe ile 13 bin 563 üreticiye 12 milyon 479 bin 40 tane sebze fidesi dağıtımı gerçekleştirildi.
158 MİLYON 201 BİN 575 LİRALIK MAZOT DESTEĞİYLE ÜRETİME KATKI
Artan mazot fiyatları karşısında girdi maliyetlerini azaltmak için Çiftçi Kayıt Belgesi (ÇKS) ve traktör ruhsatı olan üreticilere mazot desteği sağlandı.
2024 yılı bahar döneminde 18 bin 374 üreticiye toplamda 81 milyon 108 bin 675 lira, güz döneminde ise, 17 bin 288 üreticiye 76 milyon 716 bin 900 lira olmak üzere toplamda 157 milyon 825 bin 570 liralık mazot desteğinde bulunuldu. Bu kapsamda; 3 milyon 700 bin litre mazot ile çiftçilerin tarımsal üretimine katkı sağlandı.
Su Ürünleri Kooperatiflerine kayıtlı ve Tarım Bakanlığı’ndan ruhsatlı 94 balıkçı için de, avlanma sezonunda kullanılmak üzere 376 bin lira destek tutarı yatırıldı.
Tumblr media
0 notes
eminsoydandogru · 1 month ago
Text
Şırnak Valisi Ekici, öğrencilerle tropikal meyve fidesi dikti
0 notes
rayhaber · 2 months ago
Text
Ordulu Çiftçilere 3,5 Milyon Fide Desteği
Ordu Büyükşehir Belediyesi, çiftçilere destek olmaya devam ediyor. Yaklaşık 3,5 milyon adet fideyi üreticiye dağıtan Ordu Büyükşehir Belediyesi, sebze fidelerini kendi seralarında üretiyor. Ordu’da örtü altında ve açık alanlarda sebze yetiştiriciliğini yaygınlaştırmak amacıyla üreticilere yazlık ve kışlık olmak üzere toplam 3 milyon 400 bin adet sebze fidesi dağıtımı gerçekleştirildi. Örtü altı…
0 notes
tarimzcom · 5 months ago
Link
0 notes
medya02 · 9 months ago
Text
Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yürütülen Kaynak: AA
0 notes
gecistiregecistiregecer · 10 months ago
Text
Aile itelemeyle olmaz kuru bir topraktan mandalina fidesi vermesini bekleyemezsin aile olmayı 20 yıl önce başaramamışsan şimdi de olmaz
0 notes
yuksekovahaber · 10 months ago
Text
Cizreli çiftçilere İzmirli iş insanından meyve fidesi desteği
http://dlvr.it/T3rHJ0
0 notes
tarimormanhaber · 11 months ago
Text
Hibe Olarak Dağıtılan Defne Fideleri Çiftçilere Gelir Kapısı Oldu
Muğla’da hayata geçirilen “Tıbbi ve Aromatik Boya Bitkileri Üretiminin Geliştirilmesi Projesi” kapsamında hibe olarak defne fidesi dağıtılan çiftçiler, ilaç ve kozmetik sektörlerinde kullanılan üründen gelir elde ediyor. üzerinde tıbbi aromatik bitki fide ve fidanının 7 bin dekar alana dikimlerinin yapıldığını söyledi. En önemli İhraç ürünlerinden olan defnenin Türkiye ve bazı Akdeniz…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
tibbivearomatikbitkiler · 1 year ago
Text
Geçmişten Günümüze Adaçayı Bitkisinin Tarihi
Geçmişten Günümüze Adaçayı Bitkisinin Tarihi
#Adaçayı, #AdaçayıKullanımı, #AdaçayıKullanımıDüğünlerde, #AdaçayıMitolojikÖyküleri, #AdaçayıÖzellikleri, #AdaçayıPodcast, #AdaçayıRitüelleri, #AdaçayıTarihi, #AdaçayıTürleri, #AdaçayıTütsüsü, #AkdenizBitkileri, #AntikRomaDaAdaçayı, #AntikYunanTıbbı, #ApolloVeAdaçayı, #AsclepiusVeAdaçayı, #AthenaVeAdaçayı, #BitkiBilimiTerimleri, #BitkiKullanımıUyarıları, #CharlemagneKararnamesi, #DaphneEfsanesi, #GelenekselTedaviYöntemleri, #HipokratInGörüşleri, #ManisaCelalBayarÜniversitesi, #Mitoloji, #MitolojikBitkiler, #OfficinalisNedir, #OrtaçağAvrupaSındaAdaçayı, #RomaMitolojisi, #SalviaOfficinalis, #SelinPodcast, #TıbbiBitkiler, #TıbbiBitkilerMezunu, #YerliAmerikalılarVeAdaçayı https://is.gd/ejj1It https://www.tibbivearomatikbitkiler.com/podcast/gecmisten-gunumuze-adacayi-bitkisinin-tarihi/
Geçmişten günümüze adaçayı bitkisinin tarihi ile ilgili hazırlamış olduğumuz podcaste hoş geldiniz. Herkese Merhabalar ben Selin. Yayınlamış olduğum diğer podcastlerimden çok güzel geri dönüşler aldım. Biraz köy maceralarına arar verip bitkilerle devam edelim diyorum.. Size en çok sevdiğim ve bende yeri ayrı olan adaçayından bahsetmek istedim.
Spotify üzerinden dinlemek için hemen aşağıdaki medya oynatıcıyı başlatabilirsiniz.

Youtube üzerinden dinlemek için hemen aşağıdaki medya oynatıcıyı başlatabilirsiniz.
youtube
Manisa  Celal Bayar Üniversitesi  Alaşehir Meslek Yüksek Okulu, Tıbbi ve Aromatik Bitkiler mezunuyum. Üniversiteden mezun olurken 2012 yılında küçük bir Adaçayı Fidesi getirmiştim. Şimdi o Balıkesir’de evimizin bahçesinde 4-5 kök halinde ve büyümeye devam ediyor. Yaklaşık 11 yıldır bizimle ve  ilk yetiştirdiğim tıbbi bitki adaçayıdır.
Adaçayı ballıbabagiller familyasına ait  bir bitkidir. Latince adı ise Salvia officinalis‘dir. Bitkiler ile alakalı podcast hazırlarken ‘officinalis’ terimi ile sık sık karşılaşacağız ona da bir küçük parantez açıp öyle devam etmek isterim.
Officinalis, bir bitkinin bilimsel adında kullanılan bir tür adıdır. Latince kökenli olan “officinalis,” “officina” kelimesinden gelir. Officina, eski Roma’da bir depo veya atölyeyi ifade ederdi. Dolayısıyla, “officinalis” terimi, bitkinin eski çağlardan beri bir eczanede veya ilaç atölyesinde kullanıldığı anlamına gelir. Bir bitkinin bilimsel adında “officinalis” bulunması, o bitkinin tıbbi veya aromatik özelliklere sahip olduğunu ve geleneksel olarak ilaç veya diğer kullanımlar için değerli olduğunu belirtir. Bu terim genellikle tıbbi bitkilerin tanımlanmasında ve sınıflandırılmasında yaygın olarak kullanılır.
Adaçayı, genellikle Akdeniz bölgesinde bolca bulunur, özellikle Türkiye’nin Ege, Akdeniz ve Marmara bölgelerinde sıkça karşımıza çıkar. Anti bakteriyel, anti-enflamatuar, anti-viral ve anti-fungal özelliklere sahiptir. Solunum yolu enfeksiyonları, sindirim sistemi sorunları ve cilt hastalıklarının tedavisinde kullanılır. Ayrıca, kötü kokuları giderici ve ferahlatıcı etkisi de vardır.
Dünyada yaklaşık 1000 tür adaçayı olduğu tahmin edilmektedir. Bu türlerin çoğu, Akdeniz bölgesinde yetişmektedir. Adaçayı türleri, yapraklarının şekli, rengi ve kokusuna göre sınıflandırılabilir. Yaprakları oval veya eliptik olan adaçayı türlerine “officinalis”, yaprakları dar ve uzun olan adaçayı türlerine “sclarea” ve yaprakları tüylü olan adaçayı türlerine triloba adı verilir. En yaygın adaçayı türü, Salvia officinalis türüdür. Bu tür, Akdeniz bölgesinde yetişen ve tıbbi özellikleriyle bilinen bir bitkidir.
Adaçayı eski dönemlerden beri insanlar için büyülü ve şifalı bir bitki olarak kabul edilmesiyle şekillenmiştir. Adaçayı, tarihin en eski bitkilerinden biridir ve birçok mitolojik hikayede yer almıştır. Özellikle Yunan ve Roma mitolojisinde önemli bir yere sahiptir. O zaman, daha fazla beklemeden Adaçayının tarihinde bir yolculuğa çıkalım.. İlk durağımız, Antik Yunan Dönemi, yani Milattan Öncesi yılları olacak.
Geçmişten Günümüze Adaçayı – Antik Yunan Toplumu
Antik Yunan toplumu, pek çok açıdan bugünkü kültürümüzü etkileyen bir medeniyetti ve bu dönemde Adaçayının rolü oldukça ilginç. Antik Yunanlılar, bitkileri sadece yemek ya da şifa amaçlı kullanmakla kalmaz, aynı zamanda mitolojik ve dini bağlamlarda da değerlendirirlerdi. Bu durumdan da Adaçayının önemli bir yere sahip olduğu anlaşılmaktadır.
Peki, Antik Yunanlılar neden Adaçayını bu kadar değerli buluyordu?
Öncelikle, tıbbi kullanımıyla ilgili bilgilere odaklanalım. Antik Yunan tıbbında bitkilerin şifa gücüne büyük bir inanç vardı. Hipokrat, Antik Yunan tıbbının öncülerinden biriydi ve kendisi de Adaçayının tıbbi özelliklerinden övgüyle bahsettiği söylenir hatta “Eğer bir insanın bahçesinde adaçayı yetişiyorsa o insan nasıl olur da yaşlanabilir?” dediği söylenir ama ben araştırmalarımda bu söyleme dair herhangi bir makale bulamadım. Doğruluğu artık sizlere kalmış. Adaçayı, sindirim problemleri, baş ağrıları ve solunum yolu  gibi yaygın sağlık sorunlarının tedavisinde kullanılıyordu.
Mitolojik bağlamda ise Adaçayı, Antik Yunan tanrıçası Athena’ya adanmıştı. Athena’nın sembolü olan adaçayı, bilgelik ve koruma ile ilişkilendiriliyordu. Adaçayı, Antik Yunan tanrıçası Athena’ya adanmıştı. Adaçayı aynı zamanda Antik Yunan mitolojisinin bir parçası olan Asclepius’un, yani tıp tanrısının sembolüydü. Asclepius tapınaklarında, insanlar şifa bulmak için adaçayını kullanırdı. Antik Yunanlılar ritüellerinde adaçayını sıkça kullanırlardı. Özellikle dini törenlerde adaçayı tütsü olarak yakılır, bu, tanrılara adanmış bir armağan olarak kabul edilirdi.
Antik Yunan Dönemi’nde Adaçayının izini sürdükten sonra şimdi ise Roma İmparatorluğu’nun yükselişine ve Orta Çağ’a doğru bir zaman yolculuğu yapacağız. Romalılar ve Orta Çağ’da Adaçayının hikayesine uzanalım.
Geçmişten Günümüze Adaçayı – Roma İmparatorluğu Dönemi
Roma İmparatorluğu döneminde, adaçayı mutfaklarda ve tıpta yaygın olarak kullanılmaya devam etti. Orta Çağ’da manastırlarda yetiştirilip tıbbi amaçlarla kullanıldı. Romalılar, savaşçı bir toplum olarak, yaralanmaların ve hastalıkların tedavisi için doğal yöntemlere yönelmişti. Adaçayı da bu yöntemler arasında öne çıkıyordu. Roma askerleri, savaş alanlarında yaralanmalarını tedavi etmek ve sağlıklarını korumak için Adaçayı kullanıyordu.
Bunun yanı sıra Roma’da, Adaçayı yemeklerin lezzetini artırmak amacıyla da kullanılıyordu. Yemek kültürü, Roma toplumunda büyük bir öneme sahipti ve Adaçayı, yemeklere aroma katarak popüler bir baharat haline geldi. Antik Roma’da adaçayı, özellikle zamanın her yerinde bulunan yağlı etlerin sindirilmesinde yardımcı olan ve resmi Roma farmakopesinin bir parçası olarak görülen önemli iyileştirici özelliklere sahip olduğu düşünülmüştür.
Geçmişten Günümüze Adaçayı – Roma Mitolojisi
Roma mitolojisinde ise, adaçayı, güneş tanrısı Apollo’nun koruyucusu olarak kabul edilir. Adaçayı, aydınlanma, bilgelik ve iyileştirme gibi Apollo’nun özellikle önemsediği özelliklerle ilişkilendirilir.
Adaçayı, Apollo’nun bir bakiresi olan Daphne’nin hikayesiyle de ilişkilendirilmiştir. Daphne, Apollo’nun ilgisinden kaçmaya çalışırken bir adaçayına dönüşmüştür. Adaçayı, Daphne’nin saflığını ve Apollo’ya olan sadakatini temsil eder.
Ayrıca, Roma mitolojisinde adaçayı, ölülerin ruhlarını barındıran yeraltı dünyasına giden yolu aydınlatmak için kullanıldı. Mitolojik bilgilerin yanı sıra okuduklarım ve araştırdıklarımla kısa kısa hikayeler ve anekdotlarla size anlatmak isterim.
M.S. 1 yy başlarında “Kutsal Meryem Ana, Bebek İsa ile Herodes’un gazabından kaçmak zorunda kaldığında, kendisini saklamaları için, çayırdaki tüm çiçeklerden yardım istemiş, ama hiçbir çiçek ona yanıt vermemiş. İşte o zaman adaçayı eğilmiş ve Meryem Ana sığınacak bir yer bulmuş. Onun sık ve koruyucu yapraklarının arasına girerek Herodes’un askerlerinden saklanmış ve askerler onu görmeden geçip gitmişler. Tehlike geçtikten sonra, saklandığı yerden çıkan Meryem Ana, tatlı sesiyle adaçayına şöyle demiş:
Bu andan sonra sonsuza dek insanların en çok sevdiği çiçek sen olacaksın. Seni, insanları tüm hastalıklardan koruyacak kadar güçlü kılıyorum. Bana yaptığın gibi, onları da ölümden kurtar!” Bu inanışa göre, o zamandan beri adaçayı, insanları iyileştirmek ve onlara yardım etmek için her yıl yeniden çiçekleniyor. Bundan dolayıdır ki  adaçayı ,Hristiyan kültüründe önemli bir yere sahip olduğu için Adaçayı toplama töreni düzenlenirdi. Adaçayı, kutsal bir bitki olarak kabul edilir ve bu nedenle, toplanması özel bir törenle yapılırdı. Hristiyanlık kültüründe yaygındı.
Tören genellikle sabah erken saatlerde yapılırdı. Toplayıcılar, adaçayı toplayacakları yere temiz kıyafetlerle gelirlerdi. Toplama işlemine başlamadan önce, toplayıcılar dua ederlerdi. Adaçayı, özel olarak hazırlanmış bir aletle toplanır. Bu alet, genellikle bir bıçak veya makastan oluşur. Toplayıcılar, adaçayının yapraklarını dikkatlice koparırlardı. Yapraklar, toplayıcıların getirdiği bir sepet veya torbaya konurlardı. Toplama işlemi tamamlandıktan sonra, toplayıcılar tekrar dua ederlerdi. Daha sonra, adaçayı, özel bir yerde saklanır veya kurutulurdu. Adaçayı toplama töreninin amacı, adaçayının kutsallığını korumaktı. Toplama işleminin dikkatli ve saygılı bir şekilde yapılması, adaçayının gücünü korumasına yardımcı olurdu.
Adaçayı toplama töreninin bazı ayrıntıları, bölgeye göre değişiklik gösterebilirdi. Örneğin, bazı bölgelerde, toplayıcılar adaçayı toplarken başlarını örterlerdi. Bu, adaçayının kutsallığını korumak için yapılan bir ritüeldi.
MS 800’lü yıllarda ise  Frank İmparatorluğu’nun kralı olduğu dönemde şarlaman Charlemagne, taçlı arazilerdeki her çiftliğin, adaçayı yetiştirmesini zorunlu kılan bir kararname yayınladı. Bu kararnamenin amacı, adaçayının şifalı ve aromatik özelliklerinden yararlanmaktı.
Charlemagne’in kararnamesinin bazı özel hükümleri şunlardır:
Her çiftlik, en az 10 metrekarelik bir alanda adaçayı yetiştirmek zorundaydı.
Adaçayı, çiftliğin bahçesinde veya arazisinde yetiştirilebilirdi.
Adaçayı, çiftliğin ihtiyaçları için kullanılabilirdi.
Charlemagne’in kararnamesi, Avrupa’nın tarım ve tıbbi tarihinde önemli bir dönüm noktası olmuştur. Bu kararname, adaçayının Avrupa’da yaygın olarak yetiştirilmesini ve kullanılmasına yol açmıştır.
Arap Yarımadasında ölümsüzlük için, 14. yüzyıl Avrupa’sında ise büyülerden korunmak amacıyla kullanılan adaçayı, 17. Yüzyılda Çin’de aşırı derecede talep gördüğü için, Çinli tüccarların Hollandalı ticaret gemilerine 1 sandık adaçayı için 3 sandık siyah çay vermeye razı oldukları söylenmektedir. Ortaçağ Avrupa’sında ise, adaçayı, sağlık ve iyileştirme için kullanılan bir bitki olarak görülmeye başladı. Adaçayı, veba salgını sırasında insanların sağlıklarını korumak için kullanılan bir bitki oldu. Ayrıca, kadınların doğum sırasında acılarını hafifletmek için de kullanıldı.
Romalılar, Adaçayını, yatak takımlarına ve evli bir çiftin yataklarına asılmasının içsel erdemleri geliştirmeye yardımcı olduğuna inanılırdı. Adaçayı, evlilik bağını güçlendirmeye ve çiftlerin birbirlerine olan sevgisini artırmaya yardımcı olduğuna inanılır. Bu arada biz düğünümüzde davetlilere hediye adaçayı keseleri dağıtmıştık. Podcasti dinleyince hatırlayanlar olacaktır. Bilmeden Romalıların ritüelini yerine getirmişiz.
Yerli Amerikalılar, adaçayının, ruhsal bir bitki olduğuna inanıyordu yanan dumanın Büyük Ruh’a dua ettiğini düşünüyorlardı. Adaçayı, sakinleştirici ve yatıştırıcı özelliklere sahiptir. Bu nedenle, adaçayı, meditasyon ve yoga gibi ruhsal uygulamalarda kullanılırdı.
Yerli Amerikalılar, adaçayı tütsü yakmayı, kötü ruhları kovmaya ve kutsal alanı korumaya yardımcı olduğuna inanıyordu. Adaçayı tütsüsü, hoş bir kokuya sahiptir ve bu nedenle, havayı temizlemek ve kötü kokuları gidermek için de kullanılır.
Toparlamak gerekirse geçmişten günümüze adaçayı her toplumda kabul görmüş ve yoğun şekilde kullanılmış bir bitkidir. Bitkinin bazı kullanım şekillerinden bahsettik detaylı olmasa da şunu belirtmeden geçemeyeceğim, hiç bir bitkiyi doktor tavsiyesi olmadan kullanmayın. Kullandığınız ilaç veya takviyelerle etkileşime geçebilir, dozu ayarlayamayabilirsiniz. Mutlaka işin uzmanına danışın. Beni sonuna kadar dinlediğiniz için teşekkür ederim bir sonraki podcastte görüşmek üzere beni takip etmeyi unutmayınız.
0 notes