#festival filmleri

[belleepoque7]

Uzun bir süre sonra sinemaya güzel bir film için gitmiş olmak insanı çok mutlu ediyor. Konusunu açıklamak gibi durumlara girmeyeceğim bu konuda çok kötüyüm zaten. Ben de bıraktığı hislerden bahsedebilirim.

Öncelikle tek başınıza gitmiyorsanız sinemaya yanınıza bundan keyif alan insanları alın. Yine de bu film sevmeyenlere bile sevdirir. Öyle çok uzun olmaması da bunu kolaylaştırıyor. Filme girmeden önce yaşı bizden epey büyük hanımefendiler vardı baya. Bizim gibiler de vardı ama onların enerjisini sevdim en çok. Filmi izlerken verdikleri tepkiler tatlıydı. Sanırım karakterle benzer yaş grubu olduklarından dolayı birçok şeyi daha iyi anladılar.

Mahin 70 yaşında, 30 sene önce kocası vefat etmiş ve yalnız yaşayan bir kadın. Çocukları uzun zaman önce İran'ı terk etmiş. Film Mahin ve arkadaşlarının çay saatine tanıklık etmemizle başlıyor. O hanımefendi grubunun en çok eğlendiği kısımlardan biriydi bu sahne çünkü muhabbetleri onlar için çok tanıdıktı. Yaşlandıkça böyle bir arkadaş grubunuzun olmasının da ne kadar büyük bir nimet olduğunu görebiliyorsunuz. Muhabbetler artık biraz hastalıklar, ilaçlar, hala diri tutulmaya çalışılan aşk hayatları olsa da bir arada olmanın verdiği his o yaşta bile güven verici. İşte bu sohbette Mahin'in 30 yıldır yalnız süren yaşamına birini dahil etme isteği daha çok kabarıyor ve etrafına dikkat kesilmesiyle Faramarz ile karşılaşıyor. Bundan sonrası sürprizlerle ve tatlı anlarla dolu.

Bir diğer dikkatimi çeken husus da ülkedeki devrimle birlikte değişen sosyal hayat ve insan ilişkileri. Ahlak polisinin varlığından ve hayatlarındaki yerinden sık sık söz ediyorlar. Gerçekçi bir tarafı olduğu yadsınamaz. Festival filmi olması da daha çok vurgu yapılmasını gerektirmiş gibi. Gözünüzü korkutmasın film her ne kadar gerçeklerle yüzleştirse de mizahını da yapıyor. Ben içinde mizah bulundurmayan aşırı kasvetli filmleri de çok sevemiyorum zaten. Benim için dozunda oldu.

Bir yandan da üzülüyorsun, böyle bir ortamda yaşamanın ne kadar zor olduğunu görüyorsun. İslam'a olan soğukluklarının sebebini görebiliyorsun. Onları da suçlayamıyorsun çünkü aynı hayatı yaşamıyorsun. Bir yandan da İran kültür olarak çok uzak değil. Kendine yakın hissediyorsun. Kelimelerde, davranışlarda kendini görüyorsun. O samimiyeti alıyorsun. Bu bakımdan da hoştu.

Özetle çokça tavsiye ederim. Tam sıkıldık hadi bitmiyor mu derken şaşırtıyor. Şimdiden izlemek isteyenlere keyifli seyirler.

[medyapollscom]

Berlin Film Festivali 2011

2011 yılında düzenlenen Berlin Film Festivali, sinema dünyasının önemli etkinliklerinden biri olarak dikkat çekti. Bu yıl, festivalin sunduğu eşsiz yapımlar ve etkileyici performanslar ile dolup taştı. Sinema tutkunları için bu festival, sadece filmleri izlemekle kalmayıp, sanatçılarla tanışma ve yeni yetenekleri keşfetme fırsatı sundu. Her yıl olduğu gibi, bu yıl da birçok farklı kategoride…

[rayhaber]

27’nci Uçan Süpürge Kadın Filmleri Festivali, Mersin'de Başladı

27. Uçan Süpürge Kadın Filmleri Festivali: Kadınların Gücü ve Sinema 27’nci Uçan Süpürge Kadın Filmleri Festivali, Mersin’de ilk kez gerçekleştirildi. Bu festival, Mersin Büyükşehir Belediyesi Sinema Ofisi, Uçan Süpürge Vakfı, Kadın Gazeteciler Derneği (KGD) ve Kadından Haber iş birliğiyle düzenlendi. Festivalin açılışı, izleyicilerin yoğun ilgisiyle gerçekleşti ve Mersin Kongre ve Sergi…

[pazaryerigundem]

5. Esenler Film Festivali başladı

https://pazaryerigundem.com/haber/195010/5-esenler-film-festivali-basladi/

5. Esenler Film Festivali başladı

İstanbul Esenler Belediyesi ev sahipliğinde bu yıl 5’incisi düzenlenen ‘Esenler Film Festivali’ başladı. Görkemli bir tören ile kapılarını açan festivalin açılış gecesinde Türk sinemasının iki usta ismi Müge Akyamaç ve Mazlum Kiper’e onur ödülleri verildi.

İSTANBUL (İGFA) – İstanbul Esenler Belediyesi’nin ev sahipliğinde, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü ile Ziraat Katılım’ın desteğiyle düzenlenen 5. Esenler Film Festivali, Dr. Kadir Topbaş Kültür Sanat Merkezi’nde düzenlenen tören ile başladı.

Ulusal ve uluslararası pek çok yönetmeni, sanatçıyı ve sinema profesyonelini İstanbul’da buluşturacak olan festivalin açılış töreni öncesinde Müge Akyamaç onuruna Milyarder filminin ve yarışma bölümünde yer alan filmlerin gösterimleri yapıldı. Gösterimlerin ardından açılış törenine geçildi. 

Törenin açılış konuşmasını yapan Esenler Belediye Başkanı M. Tevfik Göksu “Bugün, Esenler’de festivalimizin beşincisini düzenliyoruz. Filmler, bizim hayatımızda, hepimizin hafızasında yer edinen önemli izler bırakır. Festivalimize ilk kadın teması ile başladık, göç, çocuk ve umut ile devam ettik; şimdi aile diyoruz. Biz bu festival süresi içerisinde anne, baba, çocuk, kardeş diyeceğiz. Annenin ve babanın ne kadar kıymetli, kardeşliğin ne kadar güzel bir şey, aile dayanışmasının da ne kadar güçlü olduğunu bütün nesillere aktarmaya çalışacağız. Beyazperdenin hakikati ile buluşmak üzere emeği geçenlere teşekkür ediyorum” dedi.

MÜGE AKYAMAÇ: MESLEK HAYATIMIN İLK ONUR ÖDÜLÜ

Konuşmaların ardından Türk sinemasının ustalarına onur ödülleri takdim edildi. Müge Akyamaç’a ödülünü festivalin jüri başkanı olan Fikret Kuşkan verdi. Kuşkan ‘Yeşilçam’ın son çocukları olarak, çok kıymetli eserler bırakan arkadaşım Müge’ye ödül vermekten gurur duyuyorum’ dedi. Meslek hayatının ilk onur ödülünü aldığını belirten Müge Akyamaç ise duygusal anlar ya��ayarak onur duyduğunu belirtti. 

MAZLUM KİPER: DÜNYADA 6 DİLDE SESLENDİRME YAPAN TEK OYUNCUYUM

Mazlum Kiper’e ödülünü Azerbaycanlı yönetmen Elçin Musaoğlu takdim etti. Dünyada 6 dilde seslendirme yapan tek oyuncu olduğunu söyleyen Kiper, bundan gurur duyduğunu vurguladı. 

Oyuncu Onur Dilber’in sunuculuğunu üstlendiği gece, Uğur Önür konseri ile son buldu.

FESTİVAL 17 ARALIK’TA SONA ERECEK

Festivalin ikinci gününde, Dr. Kadir Topbaş Kültür Merkezi’nde Ölüms��z Karanfiller, Döngü ve çocuk filmleri gösterilecek; Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi’nde söyleşiler yapılacak; Atatürk Kültür Merkezi’nde ise Gülizar filmi sinemaseverler ile buluşacak, Meryem filminin İstanbul galası gerçekleştirilecek ve festivalin jüri başkanı olan Fikret Kuşkan bir ustalık sınıfı etkinliği düzenleyecek.Üç farklı mekanda 17 Aralık’a kadar sürecek olan festival, beş gün boyunca film gösterimlerinin yanı sıra, ustalık sınıflarına, söyleşilere ve etkinliklere ev sahipliği yapacak.

[haber-euro-turk]

Festivalde bugün

14. Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali’nde film gösterimleri ve Uluslararası Akademik Program oturumları, dün başladı. Uluslararası Akademik Programın açılış töreninin ardından festivalin Akademik Onur Ödülü sahibi Prof. Dr. Sami Selçuk’un verdiği konferans başta olmak üzere günün tüm oturumları hukukçuların yoğun ilgisiyle geçti. Festival, hafta sonunda merak uyandıran filmleri izleyiciyle…

[bilgilikus]

Cadılar Bayramı Tarihçe ve Kökeni Detaylı Anlatım

Cadılar Bayramı nedir, tarihçesi ve kökeni gibi konuları ele alacağımız bir blog yazısına hoş geldiniz. Cadılar Bayramı, halk arasında en çok kutlanan ve sevilen özel günlerden biridir. Kökeni binlerce yıl öncesine dayanan bu geleneksel kutlama, günümüzde hala dünya çapında coşkuyla kutlanmaktadır. Bu yazıda, Cadılar Bayramı'nın tarihi, gelenekleri ve dünya çapında nasıl kutlandığı gibi konuları ele alarak, bu özel günün modern değişimini de inceleyeceğiz. Hazır mısınız? O zaman başlayalım!

Cadılar Bayramı Nedir?

Cadılar Bayramı, her yıl 31 Ekim akşamı kutlanan bir pagan kökenli festivaldir. Özellikle Amerika Birleşik Devletleri'nde ve diğer bazı Batılı ülkelerde popüler olan bu bayram, kökeni Orta Çağ Avrupa'sına dayanmaktadır. Geleneksel olarak ölülerin ruhlarının geri döndüğü bir zaman olarak kabul edilen Cadılar Bayramı, günümüzde kostüm giyerek gezmeyi, parti düzenlemeyi ve tatlıları paylaşmayı içeren bir dizi etkinlikle kutlanmaktadır. Cadılar Bayramı kutlamaları, öncelikle Keltlerin Samhain festivaliyle ilişkilidir. Samhain, hasat sezonunun sonu ve kışın başlangıcı olan bir dönemi işaretler. Keltler, bu dönemde ölülerin ruhlarının dünyaya geri döndüğüne inanırlardı. Bu nedenle, Cadılar Bayramı'nda ölülerin ruhlarını kovmak ve kötü ruhları engellemek amacıyla ateşler yakılır, kostümler giyilir ve korkutucu maskeler takılırdı. Bugün, Cadılar Bayramı genellikle çocuklar tarafından en çok sevilen bir bayram olarak kutlanmaktadır. Çocuklar, kapı kapı dolaşarak "şeker veya şaka" yapıp tatlı toplama geleneğini sürdürürler. Ayrıca, parti ve kostüm yarışmaları düzenlenir, evler ve bahçeler dekor edilir ve korku filmleri izlenir. Cadılar Bayramı, eğlence dolu bir atmosferde kutlanan bir gelenek haline gelmiştir.

Cadılar Bayramı Tarihçesi

Cadılar Bayramı, kökeni çok eskilere dayanan bir gelenek olan Samhain festivalinden türemiştir. Samhain, Keltler tarafından kutlanan bir festivaldir ve Kelt takvimine göre yılın sonu anlamına gelir. 31 Ekim tarihinde gerçekleşen bu festival, doğa ruhları ve ölülerin ruhlarının dünyaya geri döndüğü bir zaman dilimini işaret ediyordu. Samhain festivali, Hristiyanlık öncesi dönemde büyü ve cadılıkla ilişkilendirilen bir dönemdir. Bu nedenle, Hristiyanlığın yayılmasıyla birlikte bu festival, Cadılar Bayramı olarak anılmaya başlandı. Cadılar Bayramı, 8. yüzyılda Papa Gregory III tarafından tüm Azizlerin Günü'nün (All Hallows' Day) bir öncesinde kutlanmaya başlandı ve Hristiyanlıkta önemli bir dini bayram haline geldi. Bu tarihçeye göre, Cadılar Bayramı'nın Samhain festivaliyle ilişkisi oldukça derin ve köklüdür. Günümüzde ise Cadılar Bayramı, özellikle Kuzey Amerika'da büyük bir kutlama olarak karşımıza çıkmaktadır. Cadılar Bayramı'nın gelenekleri ve dünya çapındaki kutlamaları ise ayrı bir öneme sahiptir.

Cadılar Bayramı Kökeni

Cadılar Bayramı, her yıl 31 Ekim'de kutlanan bir gelenektir. Kökenleri, eski Kelt kültürüne dayanmaktadır. Bu bayram, Keltlerin "Samhain" adını verdikleri bir festivalden türetilmiştir. Samhain, yaz sezonunun sonunu ve kışın başlangıcını temsil eder. Keltler için bu dönem, ruhların dünyaya geri döndüğü bir dönemdir. Bu nedenle Cadılar Bayramı, ruhların onları ziyaret ettiği ve rehberlik ettikleri bir zaman olarak kutlanır. Samhain döneminde, Keltler, özel ritüeller ve törenler düzenlerdi. Bu ritüellerde, ateşler yakılır ve tütsüler kullanılırdı. Kelt inanışına göre, bu şekilde kötü ruhlar ve cadılar kovulacaktı. O dönemdeki insanlar, Cadılar Bayramı'nda kostümler giyer, maske takar ve evlerini güzelliklerle süslerdi. Bu şekilde, kötü ruhların insanlara zarar vermesi engellenmeye çalışılırdı. Ortaçağ'da, Hristiyanlık Avrupa'da yayıldıkça, Samhain festivali Cadılar Bayramı olarak anılmaya başlandı. Kilise, bu geleneksel festivali Hristiyan bayramı olan "Tüm Azizler Günü" ile birleştirdi. Bu bayram, tüm azizlerin anısına kutlanırken, Cadılar Bayramı'nın kökenleri de bu şekilde Hristiyanlaştırıldı. Ancak, Cadılar Bayramı gelenekleri ve sembolleri hala eski pagan geleneğini yansıtmaktadır.

Cadılar Bayramı Gelenekleri

Cadılar Bayramı, 31 Ekim'de her yıl kutlanan geleneksel bir festivaldir. Bu bayram, kökeni Kelt kültürüne dayanan Samhain festivalinden türemiştir. Cadılar Bayramı'nın gelenekleri, çeşitli ritüeller ve kutlamalarla doludur. Bir Cadılar Bayramı geleneci, evini "korkunç" dekorasyonlarla süslemektir. Özellikle korkuluklar, hayaletler ve sihirli simgeler gibi dekorlar kullanılır. Ayrıca, kabak oyarak korkunç yüzler yapmak da bir başka gelenektir. Bu oyulmuş kabaklar, "Jack-o'-lanterns" olarak adlandırılır ve gece karanlıkla birlikte yanarlar. Cadılar Bayramı gecesi, insanlar kostümler giyip evlerin kapısını kapatarak kutlama yaparlar. Tipik olarak, cadılar, canavarlar, hayaletler ve diğer korkunç karakterlerin kostümleri tercih edilir. Bu gelenek, kökenini Samhain festivalindeki kelt inancına dayandırır. Kostümlerin giyilmesi, ölülerin ve ruhların yaşayanlar arasında dolaştığına inanıldığı için koruyucu bir öğe olarak görülür.

Cadılar Bayramı Dünya Çapında Kutlamalar

Cadılar Bayramı, 31 Ekim'de kutlanan popüler bir festivaldir. Amerika Birleşik Devletleri'ndeki kutlamalarıyla başlayan Cadılar Bayramı, son yıllarda dünya genelinde yaygınlaşmıştır. Özellikle batı ülkelerinde büyük bir ilgi görmekte olan bu festival, her yıl milyonlarca insan tarafından kutlanmaktadır. Cadılar Bayramı, dışarıda geçirilen bir gün olarak düşünülse de, etkinlikler ve kutlamalar birkaç gün sürebilir. Birçok ülkede Cadılar Bayramı haftasında çeşitli etkinlikler düzenlenir. Cadılar Bayramı kostümleri giyilir, evler ve sokaklar cadılar, zombiler, vampirler gibi korkunç karakterlerle süslenir. Cadılar Bayramı partileri ve ev dekorasyonları da bu festivalin vazgeçilmezlerindendir. Cadılar Bayramı ayrıca çocuklar arasında da oldukça popülerdir. Kapı kapı dolaşarak şeker toplama geleneği çocuklar arasında yaygındır. Bu kutlamada, çocuklar kostümler giyer ve komşuları tarafından hazırlanan şekerlemeleri toplamak için evlerin kapılarını çalarlar. "Şeker ya da şaka" oyunu Cadılar Bayramı'nın önemli bir parçasıdır ve çocuklar bu gelenek doğrultusunda ev sahiplerine şakalar yaparlar. Cadılar Bayramı, Amerika Birleşik Devletleri'nde en büyük kutlanan festivallerden biridir. İngiltere'de Cadılar Bayramı'nda "Penny for the Guy" adlı bir oyun oynanır. Meksika'da Cadılar Bayramı için özel olarak yapılan iskelet şeklindeki şekerlemelere "calacas" adı verilir. Ülke Kutlama Tarihi Amerika Birleşik Devletleri 31 Ekim İngiltere 31 Ekim Meksika 31 Ekim - 2 Kasım

Cadılar Bayramı'nın Modern Değişimi

Cadılar Bayramı, her yıl 31 Ekim'de kutlanan ve kökeni Kelt geleneklerine dayanan bir kutlamadır. Bu gelenek, günümüzde hala birçok ülkede kutlanmakta olup, zamanla modern değişimler geçirmiştir. Cadılar Bayramı'nın modern değişimi, hem kutlama şekillerinde hem de tüketim alışkanlıklarında kendini göstermektedir. Cadılar Bayramı'nın modern değişimlerinden biri, kostüm ve makyaj trendlerinde ortaya çıkmıştır. Eskiden Cadılar Bayramı'nda genellikle korkunç ve ürkütücü kostümler tercih edilirken, şimdi daha çeşitli ve yaratıcı kostümler popüler hale gelmiştir. Örneğin, süper kahraman, prenses veya film karakterlerinin kostümleri Cadılar Bayramı için tercih edilen seçenekler arasındadır. Ayrıca makyajın da büyük bir önemi vardır ve insanlar korkutucu veya fantastik makyaj stilleri denemektedir. Cadılar Bayramı'nın modern değişimi aynı zamanda popüler kültürün etkisiyle de ortaya çıkmıştır. Cadılar Bayramı ile ilişkili olan filmler, diziler ve kitaplar, bu kutlamayı daha da popüler hale getirmiştir. Özellikle Harry Potter serisi, Cadılar Bayramı'na olan ilgiyi artırmış ve birçok insanın bu konuda daha fazla bilgi edinmesini sağlamıştır. Ayrıca Cadılar Bayramı ile ilgili etkinlikler ve festivaller de dünya genelinde düzenlenmektedir. Read the full article

[kurtlukiraz]

Bu sene, 1-5 Mart tarihleri ​​arasında çevrimiçi olarak ve 9-20 Haziran tarihleri ​​arasında kayıtlı olanlar içinde ise görülmesi halinde iki parça halinde olacak olan 71. Berlin Uluslararası Film Festivali'nin programı nihayet üç gün içinde yayınlanmaya başlamıştı. gün sonunda Anne Yarışması filmleri duyuruldu. 15 filmlik yarışma programı Céline Sciamma, Daniel Brühl, Radu Jude, Hong Sangsoo benzer biçimdeki adların imzalarının yapılmasına dikkat ediliyor. Festival kapsamında yer alacak filmlerin tamamı buradan, Anne Yarışması filmlerine buradan ulaşabilirsiniz. 71. Berlin Uluslararası Film Festivali Anne Yarışması filmleri – Albatros (Uzaklara Sürüklenmek) – Xavier Beauvois – Babardeală cu buclucsau porno balamuc (Kötü Şans Çakma veya Çılgın Porno) – Radu Jude – Fabian oder Der Gang vor die Hunde (Fabian – Köpeklere Gitmek) – Dominik Graf – Ghasideyeh sefid (Beyaz İnek Türküsü) verdi – Behtash Sanaeeha, Maryam Moghaddam – Guzen to sozo (Wheel of Fortune ve Fantasy) – Ryusuke Hamaguchi Bay Bachmann und seine Klasse (Bay Bachmann ve Sınıfı) - Maria Speth Ich bin dein Mensch (Ben Senin Adamınım) - Maria Schrader Inteurodeoksyeon (Giriş) – Hong Sangsoo Hafıza Kutusu – Joana Hadjithomas, Khalil Joreige Nebenan (Yandaki Kapı) – Daniel Brühl Minyon Anne – Céline Sciamma Ras vkhedavt, rodesac cas vukurebt? (Gökyüzüne Baktığımızda Ne Görüyoruz?) – Alexandre Koberidze Rengeteg – mindenhol látlak (Orman – Seni Her Yerde Görüyorum) – Bence Fliegauf Természetes fény (Doğal Işık) – Dénes Nagy Una Película de Policías (Bir Polis Filmi) – Alonso Ruizpalacios

[gundemburadadedim]

Bu sene, 1-5 Mart tarihleri ​​arasında çevrimiçi olarak ve 9-20 Haziran tarihleri ​​arasında kayıtlı olanlar içinde ise görülmesi halinde iki parça halinde olacak olan 71. Berlin Uluslararası Film Festivali'nin programı nihayet üç gün içinde yayınlanmaya başlamıştı. gün sonunda Anne Yarışması filmleri duyuruldu. 15 filmlik yarışma programı Céline Sciamma, Daniel Brühl, Radu Jude, Hong Sangsoo benzer biçimdeki adların imzalarının yapılmasına dikkat ediliyor. Festival kapsamında yer alacak filmlerin tamamı buradan, Anne Yarışması filmlerine buradan ulaşabilirsiniz. 71. Berlin Uluslararası Film Festivali Anne Yarışması filmleri – Albatros (Uzaklara Sürüklenmek) – Xavier Beauvois – Babardeală cu buclucsau porno balamuc (Kötü Şans Çakma veya Çılgın Porno) – Radu Jude – Fabian oder Der Gang vor die Hunde (Fabian – Köpeklere Gitmek) – Dominik Graf – Ghasideyeh sefid (Beyaz İnek Türküsü) verdi – Behtash Sanaeeha, Maryam Moghaddam – Guzen to sozo (Wheel of Fortune ve Fantasy) – Ryusuke Hamaguchi Bay Bachmann und seine Klasse (Bay Bachmann ve Sınıfı) - Maria Speth Ich bin dein Mensch (Ben Senin Adamınım) - Maria Schrader Inteurodeoksyeon (Giriş) – Hong Sangsoo Hafıza Kutusu – Joana Hadjithomas, Khalil Joreige Nebenan (Yandaki Kapı) – Daniel Brühl Minyon Anne – Céline Sciamma Ras vkhedavt, rodesac cas vukurebt? (Gökyüzüne Baktığımızda Ne Görüyoruz?) – Alexandre Koberidze Rengeteg – mindenhol látlak (Orman – Seni Her Yerde Görüyorum) – Bence Fliegauf Természetes fény (Doğal Işık) – Dénes Nagy Una Película de Policías (Bir Polis Filmi) – Alonso Ruizpalacios

[cagdasyatirim]

BELGESEL SİNEMACILAR BİRLİĞİ BASIN AÇIKLAMASI

60. Antalya Altın Portakal Film Festivali, belgesel yarışmasında yer alan ‘Kanun Hükmü’

belgeselini programa geri aldığını duyurduktan sonra, aynı gün ikinci bir açıklama ile programdan tekrar çıkardığını ilan etti. Jüri üyeleri ve festivalde filmleri olan yönetmenler başta olmak üzere sinema sektörünün tüm bileşenlerinin gösterdiği ortak kararlılığa rağmen alınan bu karar kabul edilemez.

Festivalin ana destekçilerinden olan Kültür ve Turizm Bakanlığı ve diğer sponsor kurumların festivalden desteğini çekmesi ile başlayan ve meslektaşımız ile filmini hedef gösteren açıklamalardan endişe duyuyoruz.

Sinema eserinin sahibi ya da filmin karakterleri üzerinden bu şekilde suçlu algısı yaratılamaz, yönetmen filmi üzerinden hedef haline getirilemez. Yanı sıra, festival direktörü adına bir soruşturma açılması, direktörün kendi ve ekibi adına can güvenliğinden endişe ettiğini duyurması da kaygılarımızı arttırıyor.

Hiç kuşku yok ki, Festivalin seçilmiş bir filmi bu şekilde programdan çıkarması açık bir sansürdür. Verilen desteklerin ekonomik baskı aracı olarak kullanılması; yönetmen ve filmi kriminalize edilerek üzerlerinde bir tehdit algısı yaratılması da sansürdür.

Bizler filmlerimizi, bizim olan festivallerde özgürce göstermek istiyoruz. İfade özgürlüğü başta olmak üzere anayasal haklarımızı bir kere daha hatırlatıyor ve meslektaşımızın yanında olduğumuzu hep birlikte haykırıyoruz.

Meslek onurumuzu ve sinemayı savunmak için sansürün karşısındayız.

BELGESEL SİNEMACILAR BİRLİĞİ - 29 Eylül 2023

[shahananasrin-blog]

[ad_1] Yönetmen Ensar Altay'ın, bir gece ansızın kaybolan fakat kaybolduğunu kimsenin fark etmediği yaşlı bir kadının hikayesini anlattığı Kanto filmi, festival kapsamında "Cinelink Impact Ödülü"ne layık görüldü. Kurgu aşamasında olan "Kanto" filmi, SFF'nin "Cinelink Work in Progress" (Cinelink Devam eden Çalışmalar) kısmında gösterildi.FESTİVAL BU AKŞAM SONA ERİYOR11 Ağustos'ta başlayan SFF, bu akşam düzenlenecek kapanış ve ödül töreninin ardından sona erecek. SFF'de uzun metrajlı film, kısa film, belgesel film ve öğrenci filmleri kategorilerinde 49 film, "Saraybosna'nın Kalbi" ödülünü alabilmek için yarışıyor. Bu arada, TRT'nin dijital platformu Tabii'de yayınlanan "Mevlana Celaleddin-i Rumi" dizisinin dünya prömiyeri de SFF'de gerçekleştirilirken, Rumi dizisinin başrol oyuncuları Bülent İnal ve Kaan Yıldırım, büyük beğeni topladı.70 ÜLKEDEN 230'DAN FAZLA FİLMBosna Hersek'te 1992-1995'teki savaşın olumsuzluklarını gidermek, kültür ve sanatın merkezi olma hedefiyle organize edilmeye başlanan festival kapsamında 70 ülkeden 230'dan fazla film de sinemaseverlerle buluştu. SFF'ye bugüne kadar Robert de Niro'dan Angelina Jolie'ye, Brad Pitt'ten Orlando Bloom'a, Daniel Craig'den John Malkovich'e, Morgan Freeman'dan Nuri Bilge Ceylan'a kadar dünyaca ünlü çok sayıda isim katıldı. [ad_2]

[mansetmalatya]

23. Uluslararası Frankfurt Türk Film Festivali’nin Jüri Üyeleri Belli Oldu!

Kültürlerarası İletişim Derneği tarafından TÜRSAK Vakfı Türkiye proje ortaklığı iledüzenlenen Uluslararası Frankfurt Türk Film Festivali, birbirinden önemli jüri isimleriyle birlikte; 11-16 Haziran 2023 tarihleri arasında Frankfurt’ta 23. kez sinemaseverlerle buluşacak. Hessen Eyaleti Kültür ve Uyum Bakanlığı ve Frankfurt Büyükşehir Belediyesi desteği ile Kültürlerarası İletişim Derneği tarafından düzenlenen 23. Uluslararası Frankfurt Türk Filmleri Festivali’nin jüri üyeleri açıklandı. Hüseyin Sıtkı başkanlığında gerçekleşen festivalde sinema sanatı aracılığıyla Türkiye ve Almanya toplumları arasındaki ekonomik ve kültürel paylaşımı artırmayı ve birlikte yaşam kültürüne katkıda bulunmayı amaçlayan Türk Film Festivali | International / Frankfurt/M. her yıl Türk sinemasının nitelikli örneklerini Almanya'da geniş kitlelerle buluşturuyor. Festival kapsamında düzenlenen 11. Alman Sinemacılar gözü ile Uzun Metraj Film Yarışması, 4. Ulusal Belgesel Film Yarışması, 15. Türk ve Alman Üniversitelerarası Kısa Film Yarışması’nın jürileri belirlendi. Dünya Sinemasına Katkı Sağlamış Ünlü İsimler Jüri Koltuğunda! “11. Alman Sinemacılar Gözüyle Türk Filmleri Yarışması”nın Ana Jürisi; yönetmen Dirk Schäfer başkanlığında kurgu operatörü Patricia Rommel, Türk asıllı Alman oyuncu Jale Arıkan, yönetmen Yüksel Aksu, oyuncu Ece Uslu ve oyuncu Tuğrul Tülek’den oluşurken, ‘4. Ulusal Belgesel film Yarışması’nın Ana Jürisi ise yönetmen Erdem Tepegöz başkanlığında senarist Kemal Hamamcıoğlu, oyuncu Eylem Yıldız, oyuncu Özge Özacar ve oyuncu Ümit Belen ‘den oluşuyor. ‘15. Üniversiteler Arası Türk Kısa Filmleri’ Ana Jürisi Prof. Dr. Bülent Vardar başkanlığında oyuncu Nilperi Şahinkaya, oyuncu Yağız Can Konyalı, ‘15. Üniversiteler Arası Alman Kısa Filmleri’ Ana Jürisi ise Yazar - Çevirmen Gülçin Wilhelm, yönetmen Seyhan Derin ve Frankfurt Sinema Derneği eski başkanı Ralph Foerg’den oluşuyor. Read the full article

[apsny-news]

Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali başvuruları başladı

Bu yıl 31 Mayıs – 7 Haziran 2023 tarihleri arasında düzenlenecek 26. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali’ne başvurular başladı. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali, kadınların her alanda olduğu gibi sinema sektöründe de daha görünür olmak için yıllardır sürdürdüğü hak mücadelesine dikkat çekiyor. Festival, maruz kalınan haksızlıklara, elde edilen başarılara rağmen…

[medyapollscom]

Altın Portakal Film Festivali 2015

2015 yılında düzenlenen Altın Portakal Film Festivali, Türk sinemasının kalbinde yer alan bir etkinlik olarak hafızalarda yer etti. Bu yılki festival, yenilikçi filmleri ve güçlü anlatımlarıyla dikkat çekti. Sinema tutkunları, festivalin sunduğu eşsiz deneyimlerle dolu bir hafta geçirdi. Özellikle, yarışma dışı gösterimlerde yer alan filmler, izleyicilere farklı bakış açıları kazandırdı.…

[tugceozdemir]

Capernaum - Nadine Labaki

Başrolünü gerçek bir mülteci olan Zain Al Rafeea’nın oynadığı film, atan bir kalbi olan herkesi mahvetme potansiyeline sahip.

Bir çocuğa nispeten refah düzeyi yüksek bir hayat yaşatabilecek insanlar, çocuk sahibi olmak üzerine bu kadar derin ve uzun düşünürken, kendilerine bile zor bakan insanlar bunu düşünmezler. Bununla ilgili yapılmış sosyolojik bir çalışma illaki vardır ama düz mantıkla ben buna akıl sır erdiremiyorum.

Ben yarın Türkiye’de de savaş çıkma ihtimalini, ekonomiyi, eğitimi ve daha birçok şeyi düşünerek, doğmamış çocuğuma kıyamazken, kendi ülkelerinde bile yaşayamayan insanlar çok yakın sürede bizleri azınlık haline getirecek şekilde ürüyorlar.

Filmde de, kimliği bile olmayan bir çocuğun ailesine dava açmasına kadar giden süreçte yaşananları anlatıyor. Filmin etkileyiciliğinde hikayenin gücü kadar, başrol oyuncusunun başarısı da önemli. Hayatı ve insan olmayı sorgulatan filmi mutlaka izlemenizi tavsiye ederim.

Yönetmenin benim için sıradaki filmi “Karamel”.

[pazaryerigundem]

Türk Dünyası kültür kervanı Türkistan'dan geçti

https://pazaryerigundem.com/haber/193063/turk-dunyasi-kultur-kervani-turkistandan-gecti/

Türk Dünyası kültür kervanı Türkistan'dan geçti

IV. Türk Dünyası İletişim ve Sanat Sempozyumu ve Türk Dünyası 9. Ödüllü Belgesel Film Gösterimi Özbekistan’ın Taşkent şehrinde gerçekleştirildi.

ANKARA (İGFA) – IV. Türk Dünyası İletişim ve Sanat Sempozyumu Türk Dünyası Gazeteciler Federasyonu öncülüğünde Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi İletişim Fakültesi koordinatörlüğünde T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü, Türk Dünyası Belediyeler Birliği, TİKA, YTB, üniversiteler, meslek örgütleri ve medya kuruluşları destekleri ile gerçekleştirildi. Türk Dünyası İletişim ve Sanat Sempozyum; Özbekistan’ın başkenti Taşkent’te Özbekistan Gazetecilik ve Kitle İletişim Üniversitesi – Özbekistan Taşkent Devlet Medeniyet ve İnce Sanat Enstitüsü ev sahipliğinde yapıldı. Sempozyuma 8 farklı ülkeden toplam 213 bildiri gönderildi. Çift  hakem değerlendirmelerinin ardından 62 çalışma sözlü ve online olarak sunuldu.

Sempozyum program akışına göre;

5 Kasım Salı günü, Özbekistan Gazetecilik ve Kitle İletişim Üniversitesi’nde saat 10.00’da başlayan Sempozyumda kayıt sürecinin ardından saat 10.30’da iletişim ve sanat temalı iki farklı oturum gerçekleştirildi. Saat 13.30’da Sempozyum açılışı ve ödüllü film gösterim töreni düzenlendi. Ödül ve plaket takdiminin ardından 15.30’da iki farklı salonda eş zamanlı olarak sempozyum oturumları devam etti.

MENDERES DEMİR’E FAHRİ PROFOSÖRLÜK ÜNVANI TEVCİH EDİLDİ

Özbekistan Gazetecilik ve Kitle İletişim Üniversitesi Senatosu Türk dünyasının birliğine, kültürüne, sanatına ve sinemasına yaptığı hizmetlerinden dolayı Türk Dünyası Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı Menderes Demir’e Fahri Profesörlük Unvanı tevcih etti. Özbekistan Gazetecilik ve Kitle İletişim Üniversitesi Senatosu Fahri Profesörlük kararı Üniversite Rektörü Prof. Dr. Şerzothan Kudrathoca tarafından düzenlenen törenle Menderes Demir’e verildi.

TDGF Genel Başkanı Menderes Demir Fahri Profesörlük Unvanı tevcih töreninde yaptığı konuşmasında, “Bu unvan benim için en büyük onurdur. Beni bu onura layık gören Üniversitemizin Rektörü Prof. Dr. Serzathan Kudret hocamıza ve Üniversite senatosuna çok teşekkür ediyor, şükranlarımı sunuyorum. Özbekistan Gazetecilik ve Kitle İletişim Üniversitesi Senatosu tarafından şahsıma tevcih edilen bu unvan Türk Dünyası Gazeteciler Federasyonu, Türk Dünyası Belgesel Film Festivali düzenleme kurulu, ben ve ailem için büyük bir övünç kaynağıdır. Türk dünyasına olan çalışma isteğimiz azim ve yükümüz kat ve kat artmıştır. Türk dünyası için harcadığımız, harcayacağımız emeklerin helali hoş olsun. Gücümün son demine kadar Türk dünyasının kültürel ve sanatsal birliği için çalışacağım. Milletimiz var olsun” diyerek duygularını dile getirdi.

 ÖZBEKİSTAN SİNEMA AGANTLIĞINDA MUHTEŞEM GÖSTERİM ÖZBEKİSTAN SİNEMA AGENTLİĞİ MÜDÜRÜ ŞUHRAT RIZAYEV ‘E “TÜRK DÜNYASI YAŞAM BOYU ONUR ÖDÜLÜ”

Türk dünyası 9. Film Festivalinin ödüllü filmlerinden “İstiklal İçin İstikbalinden Vazgeçenler j. Albay Mümin” ve “Kaya” filmleri gösterildi.

Gösterim açılışında konuşma yapan Özbekistan Sinema Agentliği Müdürü Şuhrat, “Türk Dünyası Belgesel Film Festivali Türk dünyasına hizmet eden çok kıymetli bir festivaldir. Festival Direktörü Menderes Demir ve ekibini kutluyorum. Şahsıma verilen bu ödülü büyük bir gurur duyarak alıyorum.” diyerek Türk Dünyası Yaşam Boyu Onur Ödülünü tarafına sunan festival düzenleme kuruluna teşekkür etti.

Açılışta konuşan Özbekistan Sinemacılar Birliği Başkanı Matyakup Matçanov, “Bu yıl Jüri üyesi olarak festivalin bir parçasında oldum. Festivalin Ankara’da düzenlenen Gala ve Ödül Töreni programına da katıldım. Çok özgün ve özel bir festival” diyerek emek verenlere teşekkür etti.

Programın son konuşmasını T.C Özbekistan Büyükelçisi Olgan Beker, ”Türkiye Cumhuriyeti olarak Özbekistan’la stratejik bir ilişkimiz var. İki ülke devlet başkanları Sayın Şevkat Mirizoyev ve Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın özel ilişkileri çok kıymetlidir. Özbekistan ve Türkiye işbirliği her alanda artarak devam ediyor. Türk Dünyası Belgesel Film Festivali ve Türk Dünyası İletişim ve Sanat Sempozyumu Özbekistan ve Türk dünyasının kültürü için çok önemlidir. Bu tür projeler artarak devam etmelidir. Bu etkinliğe öncülük eden ve destek veren kurumlarınızı ve ekibi kutluyorum” dedi

ÖZBEKİSTAN DEVLET MEDENİYET VE SANAT ENSTİTÜSÜ AKADEMİK VE SANATSAL COŞKU

Türk Dünyası 4. İletişim ve Sanat Sempozyumu ikinci gün çalışmaları Özbekistan Devlet Medeniyet ve İnce Sanat Enstitüsünde iki ayrı salonda düzenlenerek tamamlandı. Türk Dünyası 9. Belgesel Film Festivali ödüllü film gösterimleri Sinema Bölümü öğrencileri ile senaryosu yazılımı, kamera ve ışık teknikleri konularında atölye çalışması gerçekleştirildi.

Ödüllü Filmler gösterimi Özbekistan Sinema Müzesi A1 salonunda gerçekleştirildi. Gösterim açılışın da Özbekistan Devlet Medeniyet ve Sanat Enstitüsü Rektör Yardımcısı Bahtiyar Yakubov yaptığı konuşmada, “Sempozyum ve Türk Dünyası Belgesel Film Festivali projesinin bir parçası olmak bizim için fevkalade önemli. Öğrencilerimizin Türkiye ve Türk Dünyası sineması ile ve iletişim ve sanatı ile bütünleşmesi büyük arzumuz. Bu yüzden bu önemli projenin bir parçasıyız. Teşekkür ediyorum.“ dedi.

Açılışta bir konuşma yapan Türk İşbirliği Ajansı Özbekistan Temsilcisi Ali Rıza Mantarcı, “TiKA olarak özellikle Türk Dünyası olmak üzere dünyadaki onlarca ülkede faaliyet gösteriyoruz. TİKA Türk dünyası coğrafyasında kültürden sanata, eğitimden sağlığa, tarıma kadar birçok konuda destek vermekteyiz. Türk Dünyası Gazeteciler Federasyonu öncülüğünde yapılan İletişim ve Sanat Sempozyumu ile Ödüllü Film gösterimleri bizim destek verdiğimiz projelerden biridir. Dokuz yıllık bir çalışma ile Türk Kültürüne hizmet eden TDGF Genel başkanı Menderes Demir’e ve etkinlik düzenleme kurumlarına teşekkür ediyorum.” dedi. Açılış konuşmalarının ardından “Kırgızistan’da yarışmalara katılarak birincilik ödülü kazanan Kaya filmi ile Özbekistan’dan “Surkundarya “ filmi izlendi.

Türk Dünyası Gazeteciler Federasyonu Başkanı Menderes Demir, 2024 yılı faaliyet programımızda yer alan Özbekistan programlarının başarıyla tamamladıklarını ifade etti. Sempozyuma ve Film Festivaline gösterilen yoğun ilgiye, desteğe ve tüm paydaşlarına ayrı ayrı şükranlarını ifade eden Demir, Özbekistan’ın misafirperverliğine de teşekkür etti. 2025 yılında Türk Dünyası Belgesel Film Festivali ve yarışmasının 10. yılını, Türk Dünyası İletişim ve Sanat Sempozyumu’nun ise 5.’sini aynı özveri ile farklı bir Türk Cumhuriyetinde gerçekleştirileceğini de duyurdu.

BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.

[okurtv]

Yalçın Konuk'un 'Koşu' filmi Cannes Film Festivali'nin Kısa Film Köşesi'ne Kabul Edildi Sinemecra.com

https://sinemecra.com/2018/03/13/yalcin-konukun-kosu-filmi-cannes-film-festivalinin-kisa-film-kosesine-kabul-edildi/

Yalçın Konuk'un 'Koşu' filmi Cannes Film Festivali'nin Kısa Film Köşesi'ne Kabul Edildi

Yalçın Konuk’un yazıp yönettiği ‘Koşu’ filmi, bu yıl gerçekleşecek olan Cannes Film Festivali’nin Short Film Corner’una (Kısa Film Köşesi) kabul edildi. Gizemini koruması adına film ile ilgili “Sercan uzun bir sokağın başına koşarak gelir. 1(şey+in)den (kaç+kor...

via: https://sinemecra.com/2018/03/13/yalcin-konukun-kosu-filmi-cannes-film-festivalinin-kisa-film-kosesine-kabul-edildi/