Tumgik
#evcilhayvanbakıcısı
evcilhayvanbakicisi · 6 years
Text
Patili Yaşamlar - Simba
Merhaba, benim adım Simba. 25 Temmuz 2011’de, Acıbadem’de bir sitenin bahçesinde dünyaya geldim. Ancak doğduktan kısa bir süre sonra kedi gribine yakalandım. Ben hastalanınca annem diğer kardeşlerime de bulaşmasın diye daha henüz 3 haftalıkken beni bırakıp gitti. Bir kaç gün kendi başıma ağlayarak oralarda dolandım. Derken oralarda yaşayan iyi kalpli bir abla beni buldu. Kendisinin benimle ilgilenme imkanı olmadığından, beni yeni annem ile buluşturdu.
Tumblr media
Yeni annem beni hemen çok tatlı bir veterinere götürdü. Kedi gribinden dolayı ciğerlerim su toplamış, iki gözümde de kırmızı tabakalar... Görmeyi bırakın, nefes almakta bile zorlanıyordum. Durumumun ağır olduğu, yaşama ihtimalimin zor olduğu söylense de annem inatçıdır; vazgeçmedi... Neredeyse 6 ay boyunca her gün ilaçlarımı verdi. Beni özenle, sevgiyle besledi.
Tumblr media
Sonunda sağlığıma kavuşmuştum ama gözlerimdeki sorun tüm damlalara ve bakıma rağmen devam etti. Maalesef sol gözümü kurtaramadık. Sağ gözümde de, düzgün görmemi engelleyen bir tabaka senelerdir ilaçlara inat oluşmaya devam ediyor. Annem ve can dostum veterinerim Dr. Güçlü Gülanber ona karşı savaşmaya devam ediyorlar. Anlayacağınız her gün düzenli olarak gözlerimin bakıma ihtiyacı var. Annem hiç bıkmadan onları temizler, damlalarımı yapar. Esasında kör sayılırım... Ama o beni hep ‘Güzel gözlü oğluşum’ diye sever. 
Tumblr media
Dayımın bana öğrettiği bir oyun bile var. Beraber peçeteden, kağıttan toplarla oynarız. En büyük keyiflerimden biridir, bizimkiler yemek yerken masadan peçetelerini çalmak ☺. Babam, ısrarlarıma dayanamaz; mutlaka o peçeteyi top yapar atar, ben koşar yakalar, ona geri getirir bir daha atması için tepesine çıkarım. Olmadı yediği Antep fıstıklarına talip olurum. Evet, yanlış duymadınız Antep fıstığının kabuğunu kırıp yemeyi çok seviyorum. Son zamanlarda da neredeyse tüm günümü terasımızda geçirmeye bayılıyorum. Her sabah bizimkileri uyandırıp, terasın kapısını açtırtıyorum. Gün doğumu şahane oluyor. Öylece durup kuşların seslerini, güneşin doğuşunu dinliyorum. Oradaki kanepemizde uyukluyorum. Aralarda uçan kaçan ne varsa yakalamayı da ihmal etmiyorum. Kim demiş körüm diye... Benim adım Simba... Aslan kralım ben...
Bu arada yıllar içinde, annem dayanamayıp benim gibi sokaktan bulduğu 2 kız kardeş getirdi bana; Pati ve Hera. Tabii ki onlara da krallığımı kabul ettirdim. 
Tumblr media
Şimdi bensiz yapamıyorlar ;)
Tumblr media
Onlarla beraber oyun oynamayı, hatta beraber uyuklamayı sevsem de, abi olduğumdan fazla şımardıklarında arada bir iki pati çakmayı da ihmal etmem. Ufak tefek anlaşmazlıklarımıza rağmen yine de severiz birbirimizi. Özellikle en küçük numara Hera ile beraber biraz Batman ve Robin ilişkimiz olduğu doğrudur. Ben ne yapayım, kız beni seviyor, sürekli peşimde... Benden çok şey öğrendi tabii...
Tumblr media
Anlayacağınız sevgi ve iyilik dolu, eğlenceli bir yuva benim yuvam. Annemin bana ilk hediyesi, hala balık mı yoksa tavşan mı olduğunu anlayamadığım, ama yine de çok sevdiğim, 7 yıldır her gece onunla oynaşarak uyuduğum bir sevgilim bile var. Bir pisi daha ne ister ki... İyi ki o abla beni bulmuş, iyi ki annemle tanıştırmış. Çok şanslıyım... Her gün, benim bir zamanlar olduğum gibi sokaktaki yalnız, aç, çaresiz ve sevgiye muhtaç dostlarım için de böylesine sevgi dolu yuvalar bulmaları için dua ediyorum. Ben şanslıyım; sizler de onların şansı olabilirsiniz..
Pati aşkı ile dolu bir hayat dilerim... Simba
2 notes · View notes
evcilhayvanbakicisi · 7 years
Text
evcilhayvanbakicisi.com’a Hoş Geldiniz...
Tumblr media
Kendimi bildim bileli yaşamımda hep hayvanlar var oldu ve bundan sonrasında da olmaya devam edecek. Hayvan sevgisine dair ilk deneyimim, hayal meyal hatırladığım kadarı ile evimizdeki rengarenk balıklar ve kanaryamız. Sonrasında ise çocukluğumun en eğlenceli zamanlarını rahmetli teyzemlerin Ankara İncek’teki çiftliklerinde geçirdim. Alman kurt köpeklerinden tavuklara, ördeklerden taya... Hepsi oyun arkadaşımdı... 
Annemin hayvanları uzaktan sevme alışkanlığına rağmen, rahmetli babam sağ olsun bizlere bu karşılıksız ve beklentisiz sevginin hak ettiği yakın iletişimi kurmayı öğretti. Ve kendi müstakil evimize taşındığımız zamanda da kurt ile çoban kırması olarak çiftlikte dünyaya gelen Rex’i sahiplendik. Ailemizin 4. çocuğu oldu... Ben o zamanlar henüz 5 yaşlarında olduğumdan, bakımına dair bir sorumluluğum yoktu. Abim, ablam ve babam her şeyi ile ilgileniyordu. Ben ise ancak gezdirme turlarında Rex ile koşturup dururdum. Senelerce ailecek tatile gitme şansımız olmadı. Çünkü mutlaka birinin evde kalıp Rex ile ilgilenmesi gerekirdi. Ama kimse de bundan şikayet etmezdi. Onun varlığı evimizin neşesiydi... Koruyucumuzdu... Ablam ile ben evde yalnız olduğumuz geceler, kulübesine girmez, gözünü bile kırpmadan kapıda nöbet tutardı. 
12 yaşımdayken geçirdiği bir kist ameliyatı sonrası maalesef toparlayamadı ve son nefesini ellerimde verdi. Yaşadığımız üzüntünün tarifi yoktu... Komşuların bile baş sağlığı ziyaretine geldiğini hatırlıyorum. Bir süre sonrasında yeni bir köpek sahibi olma hayalim, bizimkilerin tekrar aynı üzüntüyü yaşamak istememeleri ve başka bazı sebeplerden gerçekleşemedi. Rex gidince bahçemiz hali ile kedilerin yaşam alanına dönüştü. Yıllardır giremedikleri bahçeye nispet yaparcasına yerleştiler. İyi ki de geldiler... Okul dönüşlerinde bu sefer onlar yeni oyun arkadaşlarım olmuştu. 
Seneler sonra İstanbul’a taşındığımda da, abimlerin bahçelerinde bulduğu 1,5 aylık koca kulaklı, tipsiz bir yavru pisiden, bilge bir ruha dönüşen Bay Gizmo ile 16 sene beraber yaşama şansım oldu. Konuşmadan anlaşırdık. En büyük keyfi işten geldiğimde önüme yatıp göbeğini sevdirmesiydi. Tabii bir de sonrasında kanepeye uzandığımda göğsüme uzanıp, o kocaman fok balığı gözleri ile beni uyuklarken izlemek. Çok şey paylaştık... Hali le Bay Gizmo’nun kaybı çok daha ağır geldi... O gittikten sonra evin boşluğu... Sanki her an bir yerden çıkıp gelecekmiş hissi uzun süre devam etti.
Ama çok da yalnız kalmama müsaade etmedi ve bana  kendi ölüm günü yakınlarında doğmuş, 3 haftalık bir sarman yavru yolladı. Bir arkadaşımın sokakta bulduğu oğlan pisi, kedi gribinden ölmek üzereydi. Uzun bir tedavi ve iyi bakım sonrasında süper kedi Simba hayata tutundu. Bir gözünü kurtaramadık. Diğer gözünde de durmadan kendini tekrarlayan bir tür katarakt... Bizlere göre kör... Günlük göz damlalarını filan hiç sevmez... Ama kendine sorsan o çok mutlu bir pisi... Hele şimdilerde terasta arısından sineğine uçan kaçan her şeyi yakalıyor. Peçetelere dayanamaz... Top yapar atarsın, bir koşu alır geri getirir önüne koyar. Tekrar at diye bekler... Çok bekletirsen bacağına bir tane çakar. Patisi de ağırdır hani...
Simba’nın hayatıma katılmasından yaklaşık bir sene sonra Barbaros bulvarında bir kafede arkadaşlarımla kahve içerken birden kucağıma çıkıp, kollarımın arasında uyuklayan Pati hanım ile tanıştım. 3 aylık, bir kulağının ucu köpek ısırığından pırtık, sarman, uzun tüylü bir prenses... Adını arkadaşım Özgür daha ilk anda koydu. Pati ama telepatinin patisi...  Simba ile hayatımıza ayrı bir heyecan kattı. İlk başlarda tıslamalar pıslamalar... Sonrasında oyunlar, sarılıp uyumalar... Ailem, arkadaşlarım evde iki kedi bakmanın zorluğundan konuşsalar da ben bu durumdan epey mutluydum, çünkü Gizmo ile ilgili en büyük üzüntüm hep tek başına kalmış olmasıydı. Şimdi en azından bir kaç günlüğüne bir yerlere giderken iki pisi birbirine eşlik ediyordu. Yine öyle baş başa kaldıkları iki günün sonrasında eve döndüğümde Pati hanımın ucu pırtık kulağının neredeyse başı kadar şiştiğini gördüm. Panik halde veterinere... Kulak içi iltihap olmuş. Ameliyat oldu. Ancak kulağın iç yapısı iltihap üretmeye devam edince ikinci bir ameliyat ile maalesef o kulağını kaybetti. Tek kulak ile idare ediyor ama en azından sağlıklı. O da her şeye rağmen keyifli... Gözü biraz dışarıda olsa da bir iki evden kaçma girişimi sonrası panik halde eve geri döndüğünden, artık terasta sadece uzaklara dalıp gidiyor... Sonra koşarak içeri... Evin en bücürü Hera cadısı da iki sene sonra aramıza katıldı. Kendisi de bir Pazar sabah kahvaltısı için yürürken kaldırımda karşıma çıktı. Kendinden geçmiş, sırılsıklam, bir avuca sığan minik bir pisi... Veterinere götürdüğümde 2-3 gündür aç ve susuz kaldığını, vücut ısısının çok düşük olduğunu ve yaşama şansının pek de olmadığını öğrendim. Veterinerde yer olmadığından mecburen o da eve alındı. Kendine özel bir odada günlerce battaniyeler ve sıcak su torbaları arasında ağzına şırınga ile verilen yemek, ilaç, su derken bir sabah ayaklandı. Sahiplendirmek için çok uğraştım. Ama garibim alacalı bulacalı, suratsız bir tipti. Kimse beğenip de istemedi. Evde 3 kedi olur mu olmaz mı derken, o gün bugündür evin delisi... Simba ile Pati’nin tüm düzenini alt üst edip kendine yer edindi.
Tüm bu süre boyunca, sokaklarda bulduğum pek çok yavru pisiyi yuva sahibi yaptım... Her biri ayrı bir hikaye konusu... Şimdi de şehir hayatının tüketen enerjisinden kurtulmak için taşındığımız ve kendimize doğanın içinde nefes alabildiğimiz bir yaşam kurduğumuz Seferihisar’da her gün 20-25 pisi ile ilgileniyoruz. Mama ve suyun dışında özel bakım ihtiyacı olanlara yardımcı olmaya çalışıyoruz. Bu, benim pati aşkı ile dolu geçen 45 yılımın özeti... Tüm bu yaşadıklarıma benzer hikayelere, tutku dolu sevgiye ve sorumluluk duygusuna sahip milyonlar olduğunu biliyorum.
Ve evet, kesinlikle hayat tüm bu can dostlarımızla paylaşınca çok daha güzel, çok daha anlamlı... Ama can dostlarımızın bakımına ve ihtiyaçlarına dair de yapılması gereken pek çok şey var. İşte evcilhayvanbakicisi.com da bu eşsiz sevgiyi bilinçli bir şekilde yayabilmek, koruyabilmek adına tüm hayvan dostlarını bir araya getirecek bir platform olma amacı ile kuruldu. Hem evcil hayvan sahibi dostlarımız olan sizlerin hayatlarını kolaylaştıralım hem de sevinçlerimizi, dertlerimizi paylaşalım, ihtiyaçlara çözüm bulalım, pati aşkına tek bir yerde tek bir yürek olalım...
Tekrar hoş geldiniz...
Sevgiyle, Feray Altan
1 note · View note
evcilhayvanbakicisi · 6 years
Text
Can Dostunuz için En Uygun Evcil Hayvan Bakıcısını Nasıl Seçersiniz?
Tumblr media
Yaz kapımızda ☺ Ufak ufak hafta sonu kaçamakları, yaz tatili planları başladı bile. Peki, siz 1-2 günlüğüne bile olsa evden uzak kaldığınızda can dostunuz ne yapacak? Evde tek başına; olmaz... Tanımadığı bir yere götürüp, güncellerce kafesin içinde kalmasına da gönlünüz razı gelmez.
Şu durumda en iyi seçenek, yoğun iş hayatının stresinden uzaklaşmak isterken, can dostunuzun da sağlığı ve rahatı konularında endişe etmeden, keyifli geçireceğiniz bir tatil için güvenebileceğiniz bir evcil hayvan bakıcısı bulmak... 
O zaman hem sizin hem de can dostunuz için en uygun evcil hayvan bakıcısını nasıl seçersiniz?
1. Evcil Hayvan Bakıcısının Deneyimi ve Referansları Sağlam mı? Can dostunuz için en uygun evcil hayvan bakıcısına karar vermeden önce mutlaka deneyimini, size vereceği referansları ile görüşerek onaylamanız gerekir. Güvenilir midir? Genel olarak evcil hayvanlara karşı tutumu nedir? Sorumluluk sahibi midir? Özellikle can dostunuzun bir takım özel bakım ihtiyaçları varsa ve yatılı hizmet almak istiyorsanız...
2. Evcil Hayvan Bakıcısının Sertifikası Var mı? Henüz Türkiye’de çok yaygın bir sistem olmasa da, evcil hayvan bakıcısının bu konuda özel olarak eğitim aldığını belirten bir sertifikasının olması içinizi biraz daha rahatlatacaktır.
3. Evcil Hayvan Bakıcısı, Can Dostunuzla İletişim Kurabiliyor mu? Tüm referanslarını kontrol edip, gerekli deneyime ve yeterliliğe sahip olduğunu onayladıktan sonraki en önemli konu tabii ki can dostunuz ile uyumlu bir iletişim kurup kuramadığıdır. İlk karşılaşmalarında can dostunuzun bakıcısına vereceği tepki sizin için önemli bir ipucu olacaktır. Hem zaten hayvanların kimin gerçekte ne olduğunu anlama becerileri bizimkinden fazlası ile gelişmiş değil midir?
4. Evcil Hayvan Bakıcısının Ücreti Sizin için Uygun mu? Deneyim sahibi olması, güvenilirliği ve can dostunuzla harika bir uyum yakalaması dışında tabii ki bakıcının ücretinin de bütçenize uygun olması önemli. Kendisinden beklediğiniz hizmeti iyice netleştirin, ona göre bir ücretlendirme yapmasını isteyin. Hatta mümkünse alınacak olan hizmetin içeriğini ve bu hizmet karşılığı ödenecek olan ücretin, ödeme şeklinin tüm detaylarını yazılı olarak hazırlayın, her iki tarafın da hem fikir olduğuna dair imzalayın. Böylece hizmet süresi sona erdiğinde ne siz ne de bakıcınız tatsız bir sürprizle karşılaşmamış olur.
5. Evcil Hayvan Bakıcınız Acil Durumlarda Ne Yapması Gerektiğini Biliyor mu? Olası acil durumlarda bir evcil hayvan bakıcısının gerekli ilk yardım bilgisine sahip olması önemlidir, özellikle can dostunuzun özel sağlık sorunları varsa. Bu gibi durumlarda ihtiyacı olabilecek medikal malzemeleri (gazlı bez, yara bandı...vb.), ilaçları evde bulundurmayı ihmal etmeyin. Ayrıca daha da ciddi durumlar için araması gereken veterinerin ve size ulaşabileceği iletişim bilgilerini mutlaka evde kolay ulaşılır bir yere yazılı olarak bırakın, hatta bakıcınızın telefonuna kaydetmesini rica edin.
6. Evcil Hayvan Bakıcınızın İletişim Bilgileri Tam mı? İster yatılı ister günlük ziyaret ya da gezdirme için bir bakıcı ile anlaşın, mutlaka kendisine ihtiyaç halinde ulaşabileceğiniz telefon numaralarını almayı ihmal etmeyin. Özellikle kendi mobil telefonuna ulaşamadığınız taktirde kendisi ile bağlantı kurmanızı sağlayacak bir tanıdığının da telefon numarasını not etmeyi atlamayın.
Özetle... Hem sizin hem de can dostunuz için en uygun evcil hayvan bakıcısını seçebilmek adına göstereceğiniz özen, size gönül rahatlığı ile bir tatil yapma fırsatı sunacaktır. 
Ne diyelim o zaman... Şimdiden keyifli tatiller ☺
www.evcilhayvanbakicisi.com 
0 notes
evcilhayvanbakicisi · 6 years
Text
Evcil Hayvan Bakıcılarına Öneriler
Tumblr media
Hayvan severler olarak hepimizin çok iyi bildiği gibi evcil hayvan sahipleri için can dostları çocuk gibidir. Onlar için her şeyin en iyisini yapmak isterler. Haliyle can dostlarını 1 günlük dahi olsa emanet edecekleri kişi ve mekanları çok dikkatli ve özenle seçerler. Bu durumda evcil hayvan bakıcılarını da iş alırken önemli ve zorlu bir süreç bekler. Evcil hayvan bakımı konusundaki yetkinliklerini, yeteneklerini, deneyimlerini ve kendilerini çok doğru ifade edebilmeleri gerektiği kadar, hem hayvan sahibinin hem can dostunun ihtiyaç ve beklentilerini de çok net anlamaları gerekir.
Karşılıklı olarak yaşanacak bu tanışma sürecinde evcil hayvan sahibinin sorularına verilecek yanıtların yanı sıra, evcil hayvan bakıcılarının da onlara soracakları sorular, işlerini daha keyifli ve kolay yapmalarını sağlayacaktır. İşte bir evcil hayvan bakıcısının görüşmesinde sorması gereken bazı önemli sorular...
1. Kaç adet ve hangi çeşit evcil hayvana bakıcılık yapacağım?
En önemli konulardan biri kimlere bakıcılık yapacağınızı bilmeniz... Her evcil hayvan bakıcısının, her tür hayvana bakabileceğini düşünmek hata olur. Mesela kedilerin bakımında harika olabilirsiniz. Ancak aynı evde kedi ile beraber yaşayan bir de iguana varsa ve siz sürüngenlerden pek de hoşlanmıyorsanız, belli ki bu bakıcılık işi her iki taraf için de uygun olmayacaktır. Ya da aynı anda maksimum 3 köpeğe bakabiliyorsanız ama evde 3 köpek ve 3 kedi varsa bu sizin için bir kabusa dönüşebilir.
Kısacası, daha en başta evdeki can dostlarının çeşitleri ve adetleri konusunda bilgi sahibi olmakta fayda var... 
2. Can dostunuzun bakımına dair tam olarak hangi hizmetlere ihtiyacınız var?
Evcil hayvan bakımı içinde pek çok farklı hizmet seçeneklerini barındırır. 
o Köpek gezdirme,
o Günlük beslenme ve özel bakım,
o Yatılı bakım,
o Veteriner ziyareti...vb.
Sizden beklenen hizmet ihtiyacını çok iyi anlamanız ve yapıp yapamayacağınızı işin en başında belirtmeniz gerekir. Mesela, yatılı olarak can dostlarla kalmanız istenebilir. Ancak akşamları kalmanız sizin için uygun değilse bunu mutlaka belirtmeniz gerekir. Ya da gün içinde yapmanız gereken ev ziyaretinin sıklığı, sizin günlük iş programınıza uymayabilir.
3. Can dostunuzun günlük genel bakım ihtiyaçları neler? Özel bakım ihtiyaçları var mı?
Her evcil hayvan sahibinin can dostunun bakımında özen gösterdiği, dikkat ettiği, alışkanlık haline getirdiği farklı bir bakım tarzı vardır. Siz de bakımından sorumlu olacağınız can dostumuzun günlük-genel bakım alışkanlıklarını öğrenmeniz işinizi daha da kolaylaştıracaktır. Mesela, mama saatleri – ölçüsü, gezdirme saatleri-süreleri-mekanlar, kum temizliği zamanları – şekli, oyun zamanları – oyuncaklar vb. gibi konularda can dostlarımızın alışmış olduğu rutini aynen devam ettirmek hem onları hem de sizi mutlu eder.
Bazı can dostlarımız da bizler gibi sağlık sorunlarına sahip olabilir. Böyle durumlarda normal, sağlıklı hayvanların bakımından daha farklı ve daha özenli bir bakım hizmeti gerekir. Mesela, gözlerinden rahatsız olan bir kediye gün içinde belli saatlerde ve belli ölçülerde düzenli olarak yapılması gereken damlaları olacaktır. Hangi damladan ne kadar sıklıkla damlatmanız gerektiği, gözün temizliği gibi önemli konuları mutlaka yazılı olarak not etmenizde fayda vardır.
4. Can dostlarınıza uyguladığınız ödül ve ceza sistemi neler?
Her evcil hayvan sahibinin, can dostlarına günlük yaşamları içinde uyguladığı, artık belli bir ritüel haline gelmiş ödül ve ceza sistemi vardır. Bakıcılık yapacağınız hayvanların bu konudaki alışkanlıklarını, iyi ve kötü davranışlarını evcil hayvan sahibinin sahip olduğu otoriteyi yıpratmamak adına mutlaka öğrenmeniz gerekir.
Mesela, fazla ilgi görmediğinde çişini eve yapan bir köpek, size bakıcılığınız sırasında zor anlar yaşatabilir. Ama onu nasıl idare edeceğinizi bilirseniz, sorun daha hiç yaşanmadan hallolur. Ya da düzenli olarak ilaç içmesi gereken bir kedinin bu konuda gösterdiği uyumun ödüllendirilmesi gerekiyorsa, hayvanın alışkanlığını bozmamak ve alışkanlığı olan ödül mamasını vermeniz, her ilaç zamanı hem sizi hem de onun mutluluğu ile sonuçlanır.
5. Can dostunuzun herhangi bir yiyeceğe/bitkiye karşı alerjisi var mı? Var ise acil müdahale nasıl yapılır?
Bu bilmeniz gereken, son derece yaşamsal önemi olan bir konudur. Bazı hayvanların hiç aklımıza gelmeyecek yiyeceklere, bitkilere vb. alerjisi vardır. Özellikle alerjik yapıya sahip hayvanları gezdirirken, gözünüzü üzerinden ayırmamanız gerekir. Sizin fark etmediğiniz bir anda ağzına alacağı bir bitki ya da yiyecek hayatını tehlikeye sokabilir. Böyle bir durum ile karşı karşıya kaldığınızda da acil olarak nasıl müdahale etmeniz gerektiğini çok iyi öğrenmeniz gerekir. Yürüyüşe çıkarken mutlaka gerekli ilacı yanınızda taşımanız ya da ev içinde kolayca ulaşabileceğiniz bir yerde tutmanız gerekir.
Tumblr media
6. Özellikle dikkat etmem gereken, tehlikeli olabilecek durumlar var mı?
Can dostlarımızın davranışları anlık olarak değişiklik gösterebilir. Mesela, uyuklayan bir kediyi bir anda aralık bulduğu pencerenin önünde yakalayabilirsiniz. İstenmeyen durumlarla karşılaşmamak için evcil hayvan sahibinden can dostlarına dair bu tarz davranışlar hakkında mutlaka bilgi almanız gerekir. Kapalı tutulması gereken oda kapıları-pencereler-balkon kapıları vb. mutfak tezgahında-masa üzerinde bırakılmaması gerekenler gibi yaşam alanı içinde can dostlarımız için tehlike yaratabilecek ya da  evcil hayvan sahibine rahatsızlık verebilecek durumları iyice not etmelisiniz.
7. Acil durumlarda ne yapmam gerekir?
Bakmakla sorumlu olacağınız can dostların herhangi bir özel durumu olmasa dahi, her an her şeyin olabileceğini düşünüp, yaşanabilecek potansiyel acil durumlarda ne yapmanız gerektiğini mutlaka evcil hayvan sahibinden öğrenmeniz gerekir.
Acil durumlarda aranması gereken veterinerin iletişim bilgileri, sağlık sigortasının olup olmadığı, hayvan sahibine ya da kendisi şehir dışındaysa ulaşabileceğiniz bir yakının iletişim bilgilerine sahip olmanız ve bunları kolay erişebileceğiz bir yerde tutmanız hem sizin için kolaylık olacak hem de can dostumuzun hayatını kurtaracaktır.
8. Can dostunuzu geren, endişelendiren ya da korkutan şeyler neler?
Tüm can dostlarımızı kendilerine göre korkutan ya da endişelendiren şeyler vardır. Mesela, bazıları gök gürültüsünden korkar, bazıları yüksek sesten, kapı zilinden gerilir, bazıları belli objelerden korkar. Bakımından sorumlu olacağınız can dostlarımız ile daha huzurlu ve keyifli vakit geçirebilmeniz için onları huzursuz edecek her şeyi bilmenizde ve gerekli önlemleri almanızda fayda vardır.
9. Can dostunuz evde yalnız kalabilir mi? Kalabiliyorsa en uzun ne kadar süre kalabilir?
Bazı can dostlarımız evde yalnız kalmaktan veya uzun süre yalnız kalmaktan korkabilir, bu süre içinde evi dağıtabilir, kendine zarar verebilir. İster yatılı olarak ister gün içinde belli saatlerde ziyaret ederek bakıcılık hizmeti verecek olun, mutlaka can dostumuzun evde yalnız kalmak ile ilgili durumunu evcil hayvan sahibinden öğrenmeniz gerekir.Böylece gün içinde evden uzak kalacağınız süreyi ya da ziyaret sıklığınızı ona göre ayarlama şansına sahip olursunuz.
10. Can dostunuzun kendine has tuhaf davranışları var mı?
Can dostlarımızın hiç biri birbirine benzemez... Her birinin kendine özgü davranış biçimleri vardır. Bakımından sorumlu olacağınızı can dostlarımızın bu özelliklerini öğrenmeniz, benzer durumlarla karşı karşıya kaldığınızda sizin işinizi kolaylaştırır. Mesela, bazı köpekler yürüyüş sırasında karşılaştıkları obje ya da kişilere, diğer hayvanlara karşı tuhaf bir tutum sergileyebilir, ya da bazı kediler köşe başlarında bekleyip bir anda önünüze atlayabilir. Can dostlarımızın sürprizlerine hazırlıklı olmakta fayda var...
Özetle...
Bir evcil hayvan bakıcısı olarak, bakımından sorumlu olacağınız can dostlarımız hakkında ne kadar çok bilgiye sahip olur ve evcil hayvan sahibi ile henüz tanışma aşamasında ne kadar açık ve dürüst bir ilişki kurarsanız, hem siz işinizi daha keyifle ve güvenle yaparsınız hem de evcil hayvan sahibini ve can dostunu mutlu eder ve gelecek dönemler için de kendinize harika bir referans oluşturursunuz.
Tüm evcil hayvan bakıcısı dostlarımıza bol şans ☺
www.evcilhayvanbakicisi.com
0 notes