#eski tıp
Explore tagged Tumblr posts
Text
ABD Eski Başkanı Bill Clinton, Yüksek Ateş Nedeniyle Hastaneye Kaldırıldı
ABD’nin eski başkanı Bill Clinton, yüksek ateş şikayetiyle hastaneye kaldırıldı. Georgetown Üniversitesi Tıp Merkezi’nde gözlem altında tutulan Clinton’un sağlık durumunun stabil olduğu açıklandı. Yüksek Ateş Şikayeti Pazartesi günü yüksek ateş nedeniyle hastaneye kaldırılan Bill Clinton, tedbir amaçlı gözlem altında tutuluyor. Georgetown Üniversitesi Tıp Merkezi’nden yapılan açıklamada, eski…
0 notes
Text
22 Ekim | Salı | 24
Sabah erken saatlerde ilk karakol sonra Adli Tıp ve en son ortopedi derken günü bitirdik. Parmakları mor gibi oluyordu bazı zamanlar çok korkuyordum. Gidelim hastaneye bir an önce oldum. Sabah ilk kaza raporu için karakola gittik. Ordan hastaneye Adli Tıp raporunu tuttular her bir yara ve morlugu santim santim olctu fotoğrafını çekti. En son ortopediye gittik. Doktora "parmakları bazen mor gibi oluyor neden?" diye bir soru yonelttim. O da ayağını çok sallandırmayacak sürekli yüksekte tutacak dedi. Allah'ım afiyetle ve suhuletle eski sağlığına kavuştursun. Teyzem bizim için yemek yapmış gittim onu alayım dedim. Anneannem kapıyı açtı. Sürekli araba ile geldiğim için anneannem bir an şaşkınlık beni karşıladı yürüyerek geldiğimi görünce uzun yol sandığı için şaşkınlık ile "gadanız aliimm, ocaktan ırak 😲" tepkisi verdi. :D Kavun aldık bu sizin götür dedi. Ceviz, salça verdi. Kemik kaynatabilmem için teyzemin duduklusunu aldım. Kavunu yarın alayım artık dedim. Tamam gadasini aldığım dedi. Çok yol yürüyecek gibi beni yolcu etti. İki tane tabak kirletmis onu o sıra ben poşeti ayarlarken yikadı gözüme çok tatlı göründü çektim. Eve isim gücüm bitip yemek hazırlama faslına gelince ağlamaya başladım. Genel olarak hayatımın gidişatına ağlamaya başladım. O sıra annem aradı. Onunla konuşurken de ağladım kendim hakkında düşüncelerimi dile getirdim. İki saat geçmeden beni görüntülü aradı yüzüne bakayım diye benim adıma korkmuş. Neden canını böyle sıkıyorsun sıkma dedi denerim inşallah dedim. Canımın şu sıra gram kıymeti yok kıyma makinesine koyup çekiyorum. Mutsuzum aşırı mutsuzum. Durmadan ağlıyorum insanlar beni anladığını iddia ediyor kimsenin anladığı falan yok. Televizyon izlerken yemegimi yedim. Turkish bowl budur kardeşim. Evi toplamam lazım ancak yarın toplanır gibi. Karanlıkta oturmuş canımın kıymeti yok şeklinde canımı yine sıkıp ağlayacakken kuzenim disarda kahve içelim dedi. Farklılık ve değişiklik olsun diye kabul ettim. Twette dediği gibi kendimi ve hayatımı düşündükçe gözüme ilişen,canimi sıkan ve ağlatan bunalıma sokan her bir konunun pacami mi tutusdurgunu yoksa aydınlık mi olduğunu çözemiyorum. Ciddi olarak keyifsizim yasamak için yaşıyorum. Bu durum annemin de canını sıkıyor benim adıma korkuyor. Canını sıkma diyene denerim diyorum hakikaten deniyorum ama olmuyor. Genel olarak tükendim.
31 notes
·
View notes
Text
eski ilkokul arkadaşım tıp kazanmış şuan konuşmuyoruz ama ben çok gurur duydum 🫠
3 notes
·
View notes
Text
7th Time Loop - 2. Bölüm
wattpad / manga tr / instagram
Cilt 1 Bölüm 1 Kısım 2
İlk döngüde, nişanı bozulan ve itibarı yerle bir olan Rishe, üstündeki giysilerden başka hiçbir şeyi olmadan aylak aylak dolaşıyordu. Şans eseri, mücevherlerini satın almak isteyen bir tüccar kafilesiyle karşılaştı. Onları iyi huylu bir grup olarak bulunca, komşu ülkeye onlarla gitti.
Tüccar kafilesinden iş öğrendi, nasıl stok tedarik edileceğini ve hesap defterlerin nasıl dengeleneceğini öğrendi. Eninde sonunda, dünyayı gezmek için kendi başına yolculuğa çıktı. Soylu bir ailenin kızı olarak yetiştirilmesi, Rishe'nin on beş yaşında bile keskin bir güzellik anlayışına sahip olduğu anlamına geliyordu.
Gözüne çarpan şeyleri topladı ve onları, mallarından zevk alan herkese sattı. Farkına varmadan, tam kadro çalıştıran büyük bir satıcı haline geldi. Hatta bir çöl ulusunun kralı ve kuzeydeki donmuş bir ülkenin prensiyle bile iş yapmıştı. Kraliçe olmaya hazırlanmaktan başka bir şey yapmadan geçirdiği şımarık eski hayatından doğan bir hayale kavuşmak için pek çok uzak yere seyahat etti.
Aradan beş yıl geçti ve tam da ziyaret edeceği tek bir ülke kalmışken, Rishe kıtayı kasıp kavuran savaşın kurbanı oldu.
Bildiği bir sonraki şey, yeniden on beş yaşındaydı ve o partiye geri dönmüştü, prens resmi bildirisini yapmaya hazırlanıyordu.
"Rishe Irmgard Weitzner! Sen aşağılık bir kadınsın! Veliaht prense layık olmayan, tamamen kötü kalpli bir yaratıksın! Şu andan itibaren nişanımız bozuldu!"
Doğal olarak, ilk başta neler olup bittiğini anlamadı. Etrafına bakındı. Her şey aynıydı. Aynı yerde, aynı elbiseyi giymiş ve kafileye sattığı aynı mücevherleri takmış olarak ayakta duruyordu.
Bu bir rüya mıydı? Yoksa o zamana kadar olan her şey bir rüya mıydı? Şaşkınlık içinde tek yapabildiği boş boş bakmaktı. Rishe balo salonundan aceleyle çıktı, yaklaşan sürgün tehdidi onun üzerinde asılıydı ve prensin durması için yaptığı yakarışlar kulaklarında çınlıyordu.
Bu mükemmel! Şimdi doğru yapabilirim! Odamdan değerli her şeyi alacağım.
Rishe bir tüccar olarak hayatından keyif almıştı ama bu gece için hep bir pişmanlık duymuştu. Keşke evden biraz para getirseydi, çok daha önce işini kuracak sermayeye sahip olurdu!
Bu pişmanlıktan bahsetmek, çölün kralı da dahil olmak üzere müşterilerinde her zaman güvensizlik uyandırırdı. "Ne? Tekrar yapmak istediğin şey bu mu?!"
İkinci hayatının gecesinde eve geri döndüğünde, Rishe mücevher kutusunu ve rahmetli büyükannesinin ona bıraktığı birçok kitaptan taşıyabildiği kadarını aldı ve sonra da kafileyle karşılaşmak için ormana doğru hızla ilerledi. Ama evinde durmak zaman aldı ve onları tamamen kaçırdı.
O anda, Rishe keskin bir farkındalık yaşadı. Farklı seçimler farklı hatalar anlamına geliyordu. Bir kapıyı açmak diğerini kapatırdı.
Böylece ticaret hayatına giden kolay yol ona kapanmış oldu.
Elbette, işini sıfırdan kurmayı deneyebilirdi, ancak kişisel bağlantılar, tüccar olmak için neredeyse iş zekası kadar gerekliydi. Tek bir tanıdık bile olmadan bu gerçekçi değildi.
Kabullenmiş bir halde eşyalarını türlerine göre ayıklarken, büyükannesinin kitapları arasında yabancı şifalı bitkiler ansiklopedisine rastladı. Bunu bir işaret olarak kabul eden Rishe, mücevherlerini başka bir yerde sattı ve elde ettiği parayı denizi geçip tıp eğitimini sürdürmek için kullandı.
Neyse ki Rishe önceki yaşamından kalan tüm bilgilerini korumuştu. Bazı pahalı bitkilerin diğer bölgelerde ucuza elde edilebildiğini hatırladı. Komşu bir ülkede bir hastalığın yayıldığı haberi duyulduğunda, o da bunu anımsadı. Bu önbilgi, engin yolculukları ve birçok farklı bakış açısına sahip birçok farklı öğretmene maruz kalması gibi paha biçilmez olduğunu kanıtladı.
Hal böyle olunca Rishe, eczacı olarak başarılı bir hayat sürdü. Güçsüz bir prensi kurtardı, ticari bilgisiyle birkaç nadir ilacı sentezledi ve böylece günlerini ihtiyacı olanlara yardım etmenin basit neşesiyle geçirdi.
Ne yazık ki, dünyadaki tüm neşe bir salgına karşı koyamazdı. Böylece ikinci hayatı sona erdi.
Kendini bir kez daha bozulan nişanının karar anında buldu, perde üçüncü döngüde yükseliyordu. Sonraki dört hayatı da hemen hemen aynı şekilde ilerledi. Yetenekli bir leydinin hizmetçisi olarak, genç bir soylu kadının şans eseri evlenmesine yardımcı oldu. Bir keresinde erkek kılığına girip şövalye bile oldu. Her hayat yaşamaya değerdi ve o hepsinden zevk alıyordu. Yaşamaktan zevk alıyordu, nokta.
Sadece tek bir sorun vardı.
Her ne yaparsam yapayım, 20 yaşında öleceğim.
Hayatından zevk alıyordu ama bunu uzun süre yapmasına izin verilmiyordu. Bu zaman sınırı her zaman onun üzerinde asılı dururken, her döngüyü sürekli bir hareket halinde geçirdi.
Bir süreliğine rahatlamayı çok isterdim. Biraz boş zaman istemek çok mu fazla? Belli ki ben de ölmek istemiyorum! Bu sefer, ilk beş yılda kazanabildiğim kadar çok para kazanacağım. Sonra, yirmi yaşıma geldiğimde, dünyevi kaygılardan uzak bir hayat yaşayacağım. Hayatta kalmak için ne gerekiyorsa yapacağım!
Kararını vermiş olan Rishe, yedinci hayatına sarayda sabit bir şekilde koşuşturmayla başladı. Gelecek planlarına bakılmaksızın, zamana karşı bir yarış içindeydi. Skandal haberini getiren ulağı alt etmesi gerekiyordu.
Koşarken saç süslerini çekip çıkardı; onları satmayı planlıyordu ve bir tanesini kaybetme riskini almak istemiyordu. Saçları gevşek dalgalar halinde arkasından dalgalanıyordu.
Aniden aklına bir fikir geldi, daha önceki altı hayatının hiçbirinde aklına gelmemişti.
Saray bahçesinden gitmek daha hızlı olurdu. Balkondan bir ağaca tırmanarak inebilirim.
Rishe bundan önceki yaşamında bir şövalye olarak savaşa gitmişti. Zorlu savaş alanı eğitiminden sonra, ağaçlara tırmanmak hiçbir şeydi.
Sorunsuz bir şekilde yön değiştirdi. Balkona doğru koştu ve orada son hızla bir şeye çarptı.
"Aghh!" Rishe hiç de bir hanımefendiye yakışmayan homurtu çıkararak birkaç adım sendeledi. Neyden sektiğini görmek için başını kaldırdı. "Ah..."
♡♡♡
Normalde bölümleri wattpad üzerinden yayınlıyordum ama şu sıralar wattpad uygulamasına ne telefondan ne de bilgisayardan giremiyorum ve ne kadar doğru bilmiyorum ama internette wattpad uygulaması kapandı diye bir yazı okudum bu yüzden wattpad uygulaması düzelene kadar ya geçici ya da kalıcı bölümleri burada yayınlamaya devam edeceğim, herkese iyi okumalarrr ☆☆☆
#anime#novel#fantasy#love#light novel#lightnovel#isekai#josei#7th time loop#loop#time#translation#villainess#prince#princess#romance#wedding#türkçe novel#çeviri
2 notes
·
View notes
Text
Karamuk Nedir?
Karamuk, enfeksiyonlarla mücadele eden ve bağışıklık sistemini güçlendiren bir bitkidir. Karamuk meyvesi ise, lezzet ve besin değeri bakımından zengin olup, çeşitli yemeklerde kullanılıyor. Bu özellikleriyle karamuk, sağlıklı bir diyetin önemli bir parçası olarak dikkat çekiyor.
Modern tıbbın hayati çözümler sunduğu bir dönemde, alternatif tıp da yüzyıllardır insanlığın şifa bulma çabasında yanında yer alıyor. Bu eski ve gizemli dünyada, doğal bitkilerin önemi tartışılmaz bir gerçek olarak karşımıza çıkıyor; onlar, çay olarak demlendiğinde ya da bazen çiğ, bazen pişmiş olarak tüketildiğinde, yaşamın özünden gelen bir iyileşme sözü veriyor.
Berberis Vulgaris, yani halk arasında kadın tuzluğu veya karamık olarak bilinen karamuk bitkisi, şifalı bitkiler dünyasında öne çıkıyor. Geniş bir yelpazede sağlık faydaları sunan bu bitki, alternatif tıp dünyasında değerli bir kaynak olarak kendini gösteriyor. Karamuk, doğanın sunduğu zenginlikler arasında, tıpkı bir hazine gibi parlayan bir mücevher niteliğinde.
Kaynak: (Vahdaniyet Haber Sitesi) https://www.vahdaniyet.com/karamuk/
2 notes
·
View notes
Text
Rahmetli Neşat Ertaş konserinden birinde ‘’Hey On Beşli, On Beşli’’ türküsünü söylemeye başlayınca seyirciler coşar ve elleriyle ritm tutmaya başlar. Türkü muazzam, söyleyen üstad olunca.
Birden ayağa kalktı ;
"Durun ! " diye kesti türküyü.
"Ne yapıyorsunuz?"
Salon şaşkındır. İçeride sessizlik hakim.Ne olduğunu anlamayan seyirci, birbirine bakar.
Ayakta, bir eli yüreğinde üstadın. Titreyen sesi,söze girmesine engel olur bir ara. Sonunda mütevazı tonu yankılanır salonda.
"Bu oyun havası değil dostlar, ağıttır, ağıt."
Yıl 1915. 18 yaşına gelen gençlerin askere gittiği zamanlar. Ancak vatan öyle güç durumda ki, yeni bir kanun çıkıyor.Gücü, kuvveti yerinde ve gönüllü olan çocuk yaştaki gençler de İstiklal Mücadelesi'ne katılabilecekti.
Tokatlı Halil, bu genç yüreklerden birisi idi.Yanına bir sürü 14-15 yaşında çocuklar da ona emanet.Bir daha kavuşamayacaklarını bildikleri halde kına yakıp gönderiyor anaları.
Halil, Çanakkale’de çarpışırken anası Rum çeteleri tarafından öldürülür,ay parçası gibi güzel sözlüsü de kaçırılır. Türkünün aslı da budur ya.
Acı gerçeklerin ağıtla çığlığı,düşünürken bile soluk almanın ızdırabıdır Onbeşliler.Aynı dönem Çanakkale ve İstiklal Harbi'nde sayısız çocuk, vatanı savunma pahasına can verir. Öyle ki bütün öğrencileri şehit düşen Konya ve İzmir Liseleri 1915'te tek bir mezun veremez.
İstanbul Tıp Fakültesi eski adıyla Darülfünun'un da Çanakkale Destanı'nda yeri apayrıdır.1915'te Darülfünun, 2500 kadar 1.sınıf öğrencileri okulunu bırakarak Çanakkale’ye koştu.İki tümen halinde Çanakkale’ye gelen öğrenciler, bir Anzak baskınında şehit olurlar.1921 yılında hiç mezun veremeyen Darülfünun siyaha boyandı.
Çanakkale Cephesi,sanki bir ölüm değirmeni gibiydi ; tükettiği insanlar haddi hesabı aşıyordu. İngilizler şehit olan gençlerimizi, "Çiçeğin tomurcuğu" ve "Vakti gelmeden solan gül goncası"na benzetiyorlardı. Koskoca bir eğitimli genç nesli yutmasına rağmen, bir türlü doymak bilmiyordu.
O kadar ki cephede meydana gelen boşlukları doldurmak için, diğer cephelerden asker getirilemediğinden, en yakın çevreden başlayarak,15 yaşın üstündeki eli silah tutan bütün gençlerin dahi, gönüllü olup olmadığına bakılmaksızın, Çanakkale’ye sevk edilmeleri alışılmış, normal bir hadise haline gelmişti.
O günler köyde, kasabada erkeğin kalmadığı ; gücü, kuvveti ve boyu posu yerinde olan herkesin asker olduğu ya da asker olmak zorunda kaldığı kara günlerdi.
İşte bu türkü, Çanakkale Destanı yazan Gül Goncaları'nın ağıtıdır.
Mekanları Cennet Olsun...
Ağustos 2020
Okan Onur
5 notes
·
View notes
Note
2. Üni okumak için tavsiyeleriniz nedir atanamadım
Eşimin kardeşi polis olduktan sonra hukuk okumuş, eşim yüksek lisans yaptı, tıp fakultesini sekiz sene okuyanlar var. Hayatından bir yerinden tutacağız işte. Atanamiyorsanız, yeniden başka bir rota... Üniversite hayatının daha dolu dolu ve eğlenceli olduğunu düşünüyorum. Para kazanma zorunluluğun yoksa hele... Umutsuzca beklemekten çok daha iyi. İkinci üniversitesi değilde yüksek lisans yapılabilir. Bir de klişe olacak ama bir sağlık bölümü okuyabilirsiniz. Tanıdığım işsiz tıbbi sekreter, anestezi teknikeri yada att yok. Ben eski kafalıyım maalesef. Garanti işe bakıyorum. Öyle yazılım zart zurt bilmem maalesef.
8 notes
·
View notes
Text
bugğn Fatma bayram dinledim. sonu iyi bşten hşkayelere igtşyaöımız var. okuduklarımıxın izleidklerimizinnsonu iyi bitsin bu bizi etkiliyor dedi. çok katılıyorum. bazne canım sıcak bir hikaye oku ak istiyor. o sebeple eski dizileri izliyoruz.
insanların sıcak ilişkiler kurdugu, Ali Cengiz oyunları oynamadıkşarı tek bir yüzleri olan, hırs kupune dönmemiş insanlara ihtihaçımız var. bu tıp hikayeler lazım bize. insanlar hırs kupune dönmüşler. nerdne para kazanayıp, o çaldı ben neden çalamadım diye delirmiş vaziyetteler. diziler bakıyorum herkes birbirini aldatıyor. bir tane masum kalmış insan yok. kötüler artı hepsinin patolojik hastalıkları var. gündğz kuşağı desen cehennem katologu gibi. insanlarla oturuyorsun anlattıkları hep acı, kötülük dolu hikayeler.
Allah'ı tanımayan ve Allah'a karşı kötü zan besleyen insanlarız biz
4 notes
·
View notes
Text
Canını seven okusun!
Sevmeyen okumasın!
Hatırlatmak bizden!
Uymak sizden!
HAYDİ BİSMİLLAH !!!!!
İnsanlığa saygılı olan yetkilinin 1992’den beri anlattığı gerçekler günümüzde tıp dünyasında da yankı bulmaya başladı.
Kemoterapinin sağlam hasta bütün hücreleri öldürdüğünü kansere çare olmadığını doğal ve iyi beslenme ile bağışıklık sistemimin güçleneceğini Allah Teala’nın lutfettiği sebze ve meyvelerle tüm hastalıkların şifa bulacağını İnsanlığa saygılı olan yetkilinin bilgilendirmesinden öğreniyoruz elhamdulillah.
Bizlere uygulamak ve insanlığa ulaştırmak düşer inşallah.
İnsanlığa saygılı olan yetkilinin Sohbetlerini dinleyenlerin çok iyi bildiği doktorların yeni ulaştığı bilgiyi paylaşıyoruz.
*☘️KANSER ve İLACI☘️*
🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹
*Prof. Dr. A. Vural Cengiz*
*Gurbetteki Bilim Adamları Derneği Başkanı. ABD.*
🌹🌹🌹🌹🌹���🌹
*2018 yılında Amerika ve Japonya’dan iki bilim adamı, “immüno-onkoloji” olarak adlandırılan yeni bir onkoloji tedavi yöntemi için tıpta Nobel Ödülü aldılar.*
*Bu, yakın bir gelecekte korkunç kanser hastalığının, evde nezle gibi tedavi edilebileceği anlamına geliyor!*
*Bu, bir zamanlar tedavi edilemeyen ve bir çok kişinin korkunç acılar içinde ölümüne sebep olan iskorbüt hastalığı gibidir.
İskorbüt tedavi edilemiyordu ve her hangi bir ilacı yoktu, ancak daha sonra , bu hastalığa C vitamini eksikliğinin yol açtığı ortaya çıkmıştı.
Bugün iskorbüt hastalığına hiç kimse yakalanmıyor.
Öyle görünüyor ki, korkunç ve ölümcül bir hastalık olan “kanseri” de aynı kader bekliyor.*
*Kanserin nedeni, işlenmiş gıdaların kullanımı ve vitamin eksikliğidir.*
*İnsanların bunu önceden bildiği, fakat kâr etme tutkusundan dolayı sessiz kaldığı düşünülünce dehşete kapılmamak mümkün değil.
Bu gün, aldığım bilgiye karşı farklı tutum gösterilebilir, ancak ben sadece sizinle paylaşmak istedim:*
*Unutmayın : “Kanser” denen bir hastalık yoktur. Kanser, sadece B17 vitamini eksikliğinden başka bir şey değildir.*
*🔸 Ağır yan etkileri olan kemoterapi, ilaç tedavisi ve ameliyatı kabul etmeyin!*
*🔸 Eski zamanlarda denizcilerin iskorbüt hastalığından müzdarip olduklarını hatırlayın, bir çok kişi bu hastalıktan ölüyordu! Bazı kişiler de bundan sürekli kazanç elde ediyordu.*
*🔸 Daha sonra ise iskorbütün sadece C vitamini eksikliğinden kaynaklandığı ortaya çıktı. Yani bu bir hastalık değildi!*
*🔸 Kanser de aynı şey. Sömürgeciler ve insanlığın düşmanları tam bir kanser endüstrisi inşa ettiler ve çok büyük paralar kazanıyorlar.*
*🔸 Onkoloji endüstrisi II. Dünya Savaşından sonra büyümeye başladı.
Kanserle mücadele etmek için her hangi bir prosedüre, tedavi kürlerine ve masraflara gerek yok!
Bunların hepsi, sömürgecilerin ceplerini doldurmak içindir, çünkü kanser tedavisi uzun zaman önce bulunmuştur.*
*🔸 Kanserin önlenmesi ve tedavisi hakkında bilmemiz gerekenler:*
*Kanser sadece B17 vitaminin eksikliği olduğundan, her gün 15-20 kayısı çekirdeği tüketmemiz yeterli olur.*
*🔸 Buğday filizi (tomurcukları) yiyin.*
*🔸 Buğday filizi müthiş bir kanser ilacıdır. Bu, tüm kanser önleyici maddelerin en güçlüsü olan sıvı oksijenin ve laetril’in en iyi kaynağıdır.
Bu madde, B 17 vitaminin (amigdalin’in) özüdür ve elma çekirdeklerinde bulunur.*
*“Kanserin Ölümü” adlı kitabında Doktor Harold Manner, letril’in etkisinin kanser tedavisinde % 90’ın üzerinde olduğunu yazmıştır!*
*🔸 Amygdalin (B 17 Vitaminin) kaynakları:*
*🔸 Tohum veya meyve tohumları doğadaki B 17 vitamininin konsantrasyon halidir. Bu, elma, kayısı, şeftali, armut ve kuru erik çekirdeklerini kapsıyor.*
*Fasulye filizi, mercimek filizi, lima fasülyesi ve bezelye gibi baklagiller ve tahıllar.*
*🔸 Acı badem (doğada en zengin B 17 vitamini kaynağı) ve Hint bademi.*
*🔸 Her türlü dut, yabanmersini, ahududu ve çilek.*
*🔸 Susam ve keten tohumu.*
*🔸 Yulaf, arpa, kahverengi pirinç, buğday, darı, keten ve çavdar.*
*Bu Vitamin ayrıca mayada, ham pirinçte ve balkabağında bulunur.*
*🔸 Kanser karşıtı ürünlerin listesi 😗
*Kayısılar (çekirdekler). Diğer meyvelerin çekirdekleri / tohumları:*
*1⃣. Elma.*
*2⃣. Vişne.*
*3⃣. Şeftali.*
*4⃣. Kültür eriği.*
*5⃣. Erik.*
*6⃣. Armut.*
*7⃣. Lima fasülyesi.*
*Bulaşık deterjanın ve sıvı sabunun parçacıklarının vücuda girmesi, kanserin başlamasının ana nedenidir.*
*🔸 Bulaşıkları ne kadar iyi durulasanız durulayın, ufak bir deterjan parçası bulaşıkların üzerinde kalır ve vücudunuza girer.*
*🔸 Bu zararlı maddeleri tamamen hayatınızdan çıkartmak istemiyorsanız, bunun da basit bir çözümü var.*
*🔸 Bulaşık deterjanını (ve sıvı sabunu) sirke ile 50: 50 oranında karıştırın. İşte bu kadar!*
*Artık asla kansere yakalanmayacaksınız!*
*Dondurulmuş limonlar - kansere çaredir*
*Bunu bilmiyor muydunuz?*
*Restoranlar ve kafelerdeki birçok uzman, tüm limonları kullanır veya tüketir ve hiçbir şeyi boşa harcamazlar.*
*Bütün limonu israf etmeden nasıl mı kullanabiliriz?*
*Son derece basit!*
*Yıkanmış limonu buzdolabınızın dondurucusuna koyun. Limon dondurulduktan sonra rendeyi alın, tüm limonu rendeleyin (kabuğunu soymadan) ve yemeklerin üzerine serpin.*
*Limonu sebze salatalarına, dondurmaya, çorbalara, pilav ve bulgura, makarnaya, spagettiye, pirince, suşiye, balık yemeklerine vs… katın. Bu liste sonsuza kadar devam edebilir.*
*Tüm yemekler beklenmedik bir şekilde, daha önce hiç tatmadığınız lezzetli bir tada sahip olacak. Genellikle limon denince, sadece limon suyu ve C vitamini akla geliyor.
Şimdi Limonun Sırrını öğrendiğinize göre, limonu, bir bardak hazır erişte çorbasında bile kullanabilirsiniz.*
*Kabuğu atmayı önlemenin ve yemeklere yeni bir lezzet katmanın haricinde bütün limon kullanmanın temel avantajı nedir?*
*Limon kabuğu limon suyundan 5-10 kat daha fazla vitamin içerir. Ve siz genellikle kabuğu atıyorsunuz.
Ancak şimdi, basit bir şekilde tüm limonun dondurulması ve ardından yemeklerin üzerine serpilmesi işleminin ardından tüm bu besin maddelerini tüketebilir ve daha sağlıklı olabilirsiniz.
Limon kabuğu, vücuttaki toksik elementlerin yok edilmesinde güçlü bir indirgeyici ajandır.*
*Yıkanan limonu dondurucuya koyun ve ardından her gün yemeklerin üzerine rendeleyin. Bu, yiyeceklerinizi daha lezzetli, hayatınızı daha sağlıklı ve daha uzun hale getirmenin anahtarıdır!
Bu Limonun muhteşem Sırrıdır!*
*Limon (Citrus), kanser hücrelerini öldüren harika bir üründür. Ayrıca kemoterapiden 10.000 kat daha güçlüdür.*
*Böylece, limon kabuğunun hoş aromasının yanı sıra, limon suyundan 10 kat daha fazla vitamin içerdiği ve vücuttaki toksik elementlerle savaşmaya yardımcı olduğu ortaya çıkmıştır. Fakat en önemlisi, limon kanser hücrelerini öldürmektedir.*
*Neden biz bunu bilmiyoruz? Çünkü büyük şirketler, onlara inanılmaz kârlar getiren sentetik analogların üretimi ile ilgileniyorlar.
Gelirlerini tehlikeye atmamak için, limonun mucizevi özelliklerini gizli tutuyorlar.*
*Limon ağacının bileşenleri, kanser hücrelerinin büyümesini yavaşlatmak için yaygın olarak kemoterapide kullanılan Adriamycin’den 10.000 kez üstündür.
Ve en önemlisi, limon özü ile yapılan terapi sadece kötü huylu hücreleri yok eder.*
*Yan etkisi olmadığı için limonları dondurun, rendeleyin ve sağlık için tüketin!*
*Bu bilgilerin kaynağı heyecan vericidir.
Bu bilgiyi, 1970’ten bu yana 20’den fazla laboratuvar testinin yapıldığını ve basit limonun, kolon, meme, prostat, akciğer ve pankreas kanseri gibi 12 türdeki kanser hücresini öldürdüğünü söyleyen, dünyanın en büyük ilaç üreticilerinden biri verdi…*
*Ve daha da şaşırtıcı olan, limon özü ile yapılan tedavi türü, yalnızca malign kanser hücrelerini yok eder ve sağlıklı hücreleri etkilemez.*
🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹
Bu mesajı sana yakın ve sevdiğin herkese gönder. Tüm ülkenin nüfusunun sağlıklı olması dileği ile!
🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹
Allah cümle hastalara hayırlı şifalar ikram ve ihsan eylesin.
Hasta ziyaretini ihmal etmeyelim!
Hastadan dua istirham edelim ve dua edelim!
Hastaya Peygamberimizin duası gibi “Rabbımız iki hayırlısından birini nasip etsin” duası ve benzeri sözcüklerle bizde içtenlikle dua edelim!
17.09.2023
2 notes
·
View notes
Text
yer sarsılır
Dünya sadece daha kötüye gidecek.
İlkokul resim öğretmenim bir gün bir tablosuyla sınıfa girdi. Tahtanın önünde şövaleye yerleştirdi ve sınıfa dönüp anlatmaya başladı.
Karmaşık bir görüntüydü, yarısı karanlık bir gökyüzünü, geri kalanı da yer kabuğunun daha da karanlık kesitinin tasvirini andırıyordu. O karanlık karmaşada tüten ve solmakta olan parıltılar anlattığına göre ölmekte olan kazazedelerin ruhlarıydı.
O zaman ucuz ve basit bulmuştum resmi. Hala da akla gelebilecek ilk fikir diye benzer düşünüyorum aslında. Küçükken ama empati kurmamıştım, şimdi daha etkileyici geliyor en azından. Çünkü şu detayı hatırlıyorum, bunu çizen ressam, resim öğretmenim de enkaz altındaydı ve o anlarda tecrübe ettikleriyle oluşan zihnindeki görüntüyü böyle resmedebilmişti.
Ben tesadüflere inanamıyorum artık.
Bu büyük depremden önceki gün Kağıthane'de 3.1 büyüklüğünde başka bir deprem olmuştu. Yakın sayılsam da hissetmemiştim. O sırada uyuyordum sanırım. Çoğu depremi böyle hissetmem, bundan daha önce bahsetmiştim.
Yeni yeni farkediyorum ki bir İstanbullu olarak depremler hayatımın gidişatında aslında belirleyici bir role sahip.
Yazdığım bir hikaye var. Hikayemde depremlerle alakalı bazı konulara değiniyorum. Hatta geçtiğimiz haftalarda hikayem için araştırmalar yaparken bir tür komplo teorisinin temellerini atmış oldum. Hikayemde kurguma dahil edeceğimden burada bahsetmek istemiyorum ama irlde bu konuyu birkaç kişiye anlattım ve son anlatışım da Kağıthane depreminin üzerine eski iş arkadaşıma oldu. Güneydoğu Anadolu üzerine bir kısım geçmişti. Bunun üzerine deprem yaşanınca kendimi kahin gibi hissettim. Hatta komplo teorimin bir miktar anlam kazanmasını sağladı.
Kızarkadaşımın iş yerinde çalışan mutfak şefi ay dönümleri ve deprem arasında bir bağlantıdan söz etmiş. Kız arkadaşım bundan bahsedince onunla da oturup biraz konuştum. Astrolojiyle ilgilenen bir insan kendisi. Skeptik bir şekilde yaklaştığını ama bir yandan aynı benim yaptığım gibi kendi kurduğu bu bağlantılarda da bir pattern gözlemlediğini gördüm. Komplo teorisi olduğu kadar ikna edici korkunç bir yana sahip onun anlattıkları da.
Ve her depremde olduğu gibi Büyük İstanbul Depremi yine gündem konusu. Ve evet yaklaştığını kemiklerimde hissediyorum.
Nefret ederim yüksek ahlaktan.
Annem aradı, gönüllü olarak afet bölgesine gitmemi önerdi. Borcum var benim dedim, öyle bir opsiyonum yok. Şimdi senin borcun mu oldu, diye sordu. Çok sinirlendim telefonu kapattım.
Birkaç dakika geçti, yine aradı.
Kızkardeşime dağcılık ekipmanlarımdan vermemi istedi o da gidecekmiş falan. Hayır dedim. Vicdansız olmakla suçlandım bir de üstüne. İyice sinirlendim bu sefer yüzüne kapattım bu sefer.
Sinirim geçmedi.
Geri arayıp küfrettim. Duymadı, tekrar aynı küfürleri söyledim. Kapattım telefonu. Sinirim hala geçmedi.
...
Annemin bir kehaneti var. Belki de bunun için beni aramıştı. 99 depreminin ardından gördüğü bir rüya, belki daha önce buraya yazmışımdır. Şimdi kontrol edemiyorum ama yeniden bahsetmekte bi sakınca yok.
Rüyasında bir adamın deprem sonrasında insanlara yardım etmesini izliyor. Genç bir adam, belki bir doktor. Lost'un ilk bölümünü andıran bir afet sahnesi. Annem hayranlıkla izliyor ve oğlunun da öyle olmasını diliyor.
Sonra bir kadın geliyor, yaşlı bir teyze sanırım. Annemi tebrik ediyor böyle vatana millete hayırlı bir evlat yetiştirdiği için.
Fantazisi gerçekleşmediği için üzgünüm. Eğer gerçekten düzgün yetişseydim belki kendimi düşünmez gider afet bölgesinde bir işe yarardım.
Zamanında tıp okumayı düşünmüştüm. Ya da en azından dağcılık tecrübelerimden sonra AFAD eğitimlerimi tamamlayacak vaktim olsaydı, o da yine annemle tartışıp evsiz kalmamla beraber yok olmuş başka bir fikirdi tabii, belki gidip rüyalarına konu olan kahraman olurdum. Hayat işte.
...
İş yerimi değiştirdim, bunun hakkında ayrı bir post atarım. Hayat pek iyiye gitmiyor benim için. Hele bu bombadan sonra ard arda sorunlar zincirlemesiyle karşı karşıya kaldım. İhanete uğrayıp durdum.
Yeni fırsatlarsa kesin değil, hatta çok belirsizler. Yine başka bir bok çukuruna düşüyorum gibi. Umarım sağ salim atlatırım. Kişisel blogum da biraz ilginçleşir belki.
Teşekkürler.
3 notes
·
View notes
Text
Tetik Parmak Nedir? Tetik Parmak Egzersizleri ve Tedavisi
Tetik parmak, tendonların iltihaplanması ve bu iltihap nedeniyle tendon kılıfının daralması sonucu ortaya çıkan bir rahatsızlıktır. Bu durum, parmakların normal şekilde hareket etmesini engeller ve genellikle ağrılıdır. Tetik parmak, özellikle baş parmak ve yüzük parmağında sıklıkla görülür, ancak diğer parmaklarda da etkili olabilir. Tetik parmak, parmakların bükülmesi sırasında ağrı, takılma ve zaman zaman kilitlenme gibi semptomlarla kendini gösterir. Genellikle 45 yaş ve üstü bireylerde, diyabet ve romatoid artrit gibi hastalıklara sahip kişilerde daha sık görülür. Tetik parmak, eğer tedavi edilmezse kalıcı hareketsizliklere ve yaşam kalitesinin düşmesine neden olabilir.
Bu rahatsızlık, tendonun kılıf içinde rahat hareket etmesini engelleyen daralma sonucu meydana gelir. Bu durum, parmakların normal işlevlerini yerine getirememesine yol açar. Erken teşhis ve uygun tedavi, tetik parmağın ilerlemesini önleyebilir ve parmağın eski işlevine kavuşmasını sağlar. Tetik parmak tedavisi, genellikle dinlenme, egzersizler, ilaç tedavisi ve bazı durumlarda cerrahi müdahale ile yapılır. Bu süreç, doktorun önerileri doğrultusunda yönetilmelidir. Tetik parmağın önlenmesi ve tedavi edilmesi, hastanın günlük yaşamını daha rahat bir şekilde sürdürebilmesi için önemlidir.
Özel Pendik Şifa Tıp Merkezi, tetik parmak tedavisinde uzmanlaşmış sağlık hizmetleri sunmaktadır. Merkezde, hastalar tedavi sürecinin her aşamasında uzman hekimler tarafından dikkatlice izlenir. Tetik parmak rahatsızlığına sahip olan bireyler, burada kapsamlı bir değerlendirme ve tedavi sürecinden geçebilir.
Tetik Parmak Nedir?
Tetik parmak, parmakların bükülmesini engelleyen ağrılı bir durumdur. Tendonlar, hareket ettikleri kılıflarda iltihaplanır ve şişer, bu da tendonların rahatça hareket etmesini zorlaştırır. Tetik parmak, genellikle baş parmak ve yüzük parmağında görülür, ancak diğer parmaklar da etkilenebilir. Bu durum, genellikle 45 yaş ve üzerindeki bireylerde, diyabet hastalarında, romatoid artrit gibi eklem hastalıkları olan kişilerde daha yaygındır. Tetik parmak, parmağın bükülmesini engelleyen ağrı, takılma ve bazen kilitlenmeye yol açan bir durumdur.
Tendonda oluşan daralma ve şişlik nedeniyle parmağın hareket etmesini zorlaştırır. Bu durum, kişinin parmağını normal şekilde bükmesini engelleyerek günlük aktiviteleri zorlaştırır. Erken teşhis ve tedavi, tetik parmağın ilerlemesini engelleyebilir. Bu rahatsızlık, doğru tedavi yöntemleriyle kolayca yönetilebilir. Tetik parmak, çeşitli tedavi yöntemleriyle iyileştirilebilir ve kişinin eski hareket kabiliyetine kavuşması sağlanabilir.
Zamanla daha şiddetli hale gelebilir ve parmağın işlevselliğini kaybetmesine neden olabilir. Bu nedenle, erken dönemde tedavi edilmesi önemlidir. Tedavi edilmediği takdirde, tetik parmak kalıcı hareketsizliklere yol açabilir. Tedavi sürecinde, egzersizler, dinlenme, ilaç tedavisi ve bazen cerrahi müdahale gerekebilir.
Tetik Parmak Belirtileri Nelerdir?
Tetik parmak, başlangıçta hafif belirtilerle ortaya çıkabilir. Sabaha karşı parmaklarda sertlik, hareket ettirme zorluğu ve ağrı hissi en yaygın belirtiler arasındadır. Özellikle parmak bükülürken, “çıt” sesi ve patlama hissi duyulabilir. Tetik parmak, genellikle parmakların hareket etmesini zorlaştırarak işlev kaybına yol açabilir. Bunun dışında, parmaklarda şişlik ve hassasiyet de görülebilir. Bu belirtiler zamanla şiddetini artırabilir ve kişinin parmağını düzlemesi neredeyse imkansız hale gelebilir.
Bir diğer belirti, parmaklarda bir anda kitlenme hissidir. Bu durum, parmağın bir noktada sıkışıp kalması ve hareket etmesinin zorlaşması ile kendini gösterir. Tetik parmak, genellikle baş parmak, işaret parmağı ve yüzük parmağında görülür. Etkilenen parmakta sertlik, şişlik ve ağrı devam eder. Eğer tedavi edilmezse, bu belirtiler zamanla kalıcı hale gelebilir ve parmak hareketleri kısıtlanabilir.
Tetik parmak, tedavi edilmediği takdirde, günlük yaşamda önemli zorluklar yaratabilir. Özellikle, tetik parmakla birlikte yaşamak, kişilerin iş ve sosyal yaşamlarında olumsuz etkiler yaratabilir. Tetik parmak belirtileri, erken dönemde tedavi edilirse kontrol altına alınabilir ve iyileşme süreci hızlandırılabilir.
Tetik Parmak Nasıl Anlaşılır?
Genellikle fiziki muayene ile anlaşılır. Doktor, hastanın parmaklarını hareket ettirerek parmağın zorlanıp zorlanmadığını test eder. Eğer parmak hareket ettirildiğinde ağrı ve takılmalar hissediliyorsa, tetik parmak tanısı konulabilir. Ayrıca, parmağın şişmesi, sertleşmesi ve hareket edememesi de tetik parmak belirtileri arasında yer alır. Tetik parmak tanısı için, doktor gerekirse ultrason veya röntgen gibi görüntüleme testleri de isteyebilir.
Tetik parmak, genellikle baş parmak ve yüzük parmağında görülür, ancak herhangi bir parmakta da oluşabilir. Tanı konulduktan sonra, tedavi süreci belirlenir. Erken teşhis, tedavi sürecini hızlandırır ve parmağın eski işlevine dönmesini sağlar. Tetik parmak tedavisinde, dinlenme, egzersizler, ilaç tedavisi ve cerrahi müdahale gibi farklı yöntemler kullanılabilir.
Genellikle başlarda hafif belirtilerle başlar, ancak zamanla daha belirgin hale gelir. Erken dönemde, tetik parmak tedavi edilmezse, parmaklarda kalıcı hareket kaybı meydana gelebilir. Bu nedenle, erken tanı ve tedavi çok önemlidir.
Tetik Parmak Egzersizleri
Tetik parmak tedavisinde, egzersizlerin önemi büyüktür. Egzersizler, tendonun esnekliğini artırarak parmağın daha rahat hareket etmesini sağlar. En yaygın yapılan egzersizlerden biri, yumruk yaparak sıkmak ve sonra parmağını olabildiğince açmaktır. Bu hareket, tendonun kaymasını sağlar ve parmağın hareket kabiliyetini artırır. Ancak, egzersiz yaparken aşırı zorlamadan, yavaş hareket edilmesi önemlidir. Bu egzersizler, tetik parmağın tedavisinde önemli bir yer tutar.
Egzersizleri, düzenli olarak yapılmalıdır. Ayrıca, egzersizler sırasında parmakta ağrı hissedilirse, doktorun önerilerine göre egzersizlerin yoğunluğu ayarlanmalıdır. Eklem hareket açıklığı ve tendon kayması egzersizleri de tetik parmak tedavisinde kullanılan diğer yöntemlerdir. Bu egzersizler, parmakların daha rahat hareket etmesini sağlar ve tetik parmak semptomlarının azalmasına yardımcı olur.
Tetik parmak tedavisinde egzersizler kadar, dinlenme ve atel kullanımı da önemlidir. Atel, parmağı sabit tutarak iyileşme sürecini hızlandırır. Tetik parmak tedavisinde, egzersizlerin yanı sıra dinlenme ve tedavi süreci doktor önerileri doğrultusunda düzenlenmelidir.
Tetik Parmak Tedavisi
Tedavisinde, ilk olarak dinlenme önerilir. Parmakları zorlayan aktivitelerden kaçınılması, tendondaki iltihaplanmayı azaltır. Ayrıca, parmağın dinlendirilmesi, tendonun iyileşmesine yardımcı olur. Tetik parmak tedavisinde, atel kullanımı da yaygın bir yöntemdir. Atel, parmağı sabit tutarak iyileşmesini sağlar. Tetik parmak tedavisinde ilaçlar da kullanılabilir. İltihap önleyici ilaçlar, şişlik ve ağrıyı azaltarak tedavi sürecine yardımcı olur.
Tetik parmak tedavisinde egzersizler de önemlidir. Egzersizler, tendonların esnekliğini artırarak, parmağın daha rahat hareket etmesini sağlar. Tetik parmak tedavisinde, bazen cerrahi müdahale gerekebilir. Cerrahi müdahale ile daralmış tendon kılıfı açılarak, parmağın eski işlevi geri kazandırılır. Cerrahi müdahale, genellikle daha şiddetli vakalarda uygulanır.
Tedavisi, hastanın durumuna ve tetik parmağın şiddetine göre değişir. Tedavi sürecinde, erken teşhis çok önemlidir. Tedavi edilmezse, tetik parmak kalıcı hareketsizliklere yol açabilir. Bu nedenle, tetik parmak tedavisinde uzman bir doktordan yardım alınması önerilir.
Özel Pendik Şifa Tıp Merkezi Tetik Parmak Tedavisi
Özel Pendik Şifa Tıp Merkezi, tetik parmak tedavisinde uzmanlaşmış bir sağlık kuruluşudur. Merkezde, tetik parmak tanısı konan hastalar için kapsamlı bir tedavi süreci uygulanır. İlk olarak hastaların parmak hareketliliği değerlendirilir ve gerekli görüntüleme testleri yapılır. Özel Pendik Şifa Tıp Merkezi'nde, tetik parmak tedavisinde egzersizler, ilaç tedavisi ve atel kullanımı gibi farklı yöntemler bir arada uygulanır. Ayrıca, cerrahi müdahale gerekirse, deneyimli cerrahlar tarafından yapılır.
Merkezde, tetik parmak tedavisi süreci kişiye özel olarak planlanır. Hastaların durumu göz önünde bulundurularak, en uygun tedavi yöntemleri seçilir. Özel Pendik Şifa Tıp Merkezi'nde, tetik parmak tedavisinin yanı sıra, hastalar psikolojik destek de alabilir. Tedavi sürecinde, doktorlar hastaları düzenli olarak takip eder ve tedaviye yönelik gerekli düzenlemeleri yapar.
Tetik parmak tedavisinde uzmanlaşmış olan Özel Pendik Şifa Tıp Merkezi, hastalarına rahat bir tedavi süreci sunarak, tetik parmak problemini çözüme kavuşturur.
0 notes
Text
Bir Yaşam, Bir insan, Bir Çiçek....
Bugün sabah saatlerinde Kocaeli Kartepe ilçesinde eski bit pazara gittim. Saat 06 -12 arasında kuruluyor. Kalabalığın yoğun olduğu satıcının yerine baktığımda;
Yere bir bez üstüne atılmış, Önce gençlik fotoğrafları, boks eldiveni, yarış bisikleti, derken bir deniz astsubay üniforması, ve gelinlik, sonra erkek çocuk patikleri, tulumları, oyuncaklar, anlaşılan 2 oğlu varmış. İngiltere, İtalya, Fransa, da çekilmiş aile fotoğrafları, oralardan alınan tabaklar kaşıklar süs eşyaları, komutanlar tarafından verilen şiltler, çerçevelerde başarı belgeleri, arada bitirilen Anadolu üniversitesi açıköğretim diploması, çocukların kitapları, tıp kitapları, derken kadınla ilgili eşyalar birden sona eriyor... Sanırım eşi vefat etmiş.
Sonra baston, alüminyumdan koltuk değneği, hasta tekerlekli sandalye, sonra kanlı hasta yatağı vardı. Sanırım oda yatağında acı bir şekilde vefat etmiş.
Satıcıya sordum kimden aldın bunları. Yalnız evde yaşayan biri vefat etmiş, çocukları Amerika ve Kanada'ya yerleşmişler, cenazeye gelmeyince, kardeşi ev eşyalarını ona mezar yaptırmak, evin kira parasını ödemek için bize eşyalarını sattı. Dedi.
Bende saksı içinde uyku çiçeğini gördüm. Kim bilebilir ne kadar acı ağlamaları duyup duymadığını gündüz yapraklarını kapamıştı ve aldım. Eve getirdim saksısını değiştirdim, suladım. Bakımını yaptım, yaparken onunla neşeli konuştum. Hemen kapalı yapraklarını açtı.. Yaşama Merhaba dedi..
Bu durumlara çok üzüldüm.. Bir yaşam da alınan eşyalar yarım saatte satıldı. Çocuklarının gelmemesi çok acı bir olay...
Saygılarımla
Can AKIN
Şair, Yazar
0 notes
Text
Buca 'daki Sır Olay Çözülemedi
Buca'da Eski Buca mezarlığında 4 Ekim günü siyah bir poşet içinde bulunan ve iki farklı kişiye ait olan kemiklerin kimlikleri tespit edilemedi. 4 Ekim'de yaşamını yitiren ve dedesi Nurettin Küntaş'ın mezarının üzerine gömülmek istenen Kübra Küntaş için açılan mezarda, başkasına ait kemikler bulundu. Kemikleri incelemeye alan İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığınca rapor hazırlandı. Hazırlanan raporda kemiklerin bir erkek ve bir kadına ait olduğu, aralarında gen geçişinin tespit edilemediği belirtildi. Mevcut kemiklerin, aşınma gibi bulgular dikkate alındığında kesin olmamakla birlikte 2 yıl veya daha önceki bir zamanda ölmüş kişilere ait olabileceği ve ölüm sebeplerini açıklayabilecek travmatik ya da patolojik bulgu saptanmadığı aktarıldı. Kübra Küntaş'ın dedesi Nurettin Küntaş'ın mezarının üzerine defnedilmesi için açılan mezarda siyah poşet içinde insan kemikleri bulunmuştu. Olay ardından başlatılan soruşturma kapsamında, iki insana ait olduğu tespit edilen kemikler, kimlik tespiti için İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığına gönderilmişti. https://www.youtube.com/watch?v=7Ct9FPFwSq4&t=59s Read the full article
0 notes
Text
Bademcik iltihabı, tıp literatüründe "tonsillit" olarak bilinen, bademciklerin enfeksiyonu sonucu ortaya çıkan yaygın bir sağlık sorunudur. Bademcikler, boğazın iki yanında bulunan lenfoid dokulardır ve bağışıklık sistemimizin bir parçası olarak vücudu enfeksiyonlara karşı korumada kritik bir rol oynarlar. Ancak, bu savunma mekanizması bazen kendisi enfekte olabilir, özellikle bakteriyel veya viral mikroorganizmaların etkisiyle. Çocuklar arasında daha sık görülmekle birlikte, bademcik iltihabı her yaş grubunda ortaya çıkabilir. Hastalık, ağrılı yutma, ateş, boğazda şişlik ve bazen de genel halsizlik gibi belirtilerle kendini gösterir. Özellikle okul çağındaki çocuklarda yaygın olması nedeniyle toplum sağlığı üzerinde önemli bir etkisi vardır. Bademcik İltihabı (Tonsillit): 10 Belirtisi, Nedenleri, Tanısı, Tedavisi Bademcikler, bağışıklık sisteminin ilk savunma hattı olarak mikroorganizmaları tanımada ve onlara karşı bağışıklık tepkisi geliştirmede önemli bir rol oynar. Ancak, sürekli olarak çevreden gelen bakterilere ve virüslere maruz kalmaları, onları enfeksiyon riski altında bırakır. İltihaplanma, bademciklerin enfekte mikroorganizmalara karşı verdiği bir tepkidir. Bu süreçte bademcik dokusunda şişme, kızarıklık ve ağrı oluşur. Bazı durumlarda enfeksiyon çevre dokulara da yayılabilir ve daha ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Modern tıpta, bademcik iltihabının bu mekanizmasının anlaşılması, hastalığın önlenmesi ve tedavisi için kritik bir bilgi sunmaktadır. Bademcik iltihabı, yüzyıllardır bilinen ve tıbbi literatürde yerini almış bir hastalıktır. Eski medeniyetlerde boğaz ağrısı ve bademcik şişliği gibi belirtilerin kayıt altına alındığı görülmektedir. Günümüzde ise modern tanı yöntemleriyle hastalığın daha net bir şekilde teşhis edilmesi mümkün hale gelmiştir. Epidemiyolojik veriler, hastalığın çocuklarda daha yaygın olduğunu ve özellikle kış aylarında artış gösterdiğini ortaya koymaktadır. Bunun nedenlerinden biri, kış aylarında kapalı alanlarda daha fazla vakit geçirilmesi ve solunum yoluyla bulaşan mikroorganizmaların daha kolay yayılmasıdır. Bu bağlamda, bademcik iltihabı hem bireysel hem de toplumsal sağlık açısından önem taşır. Bademcik iltihabının etkilerini anlamak ve bu hastalıkla mücadele etmek, hem bireysel sağlığı koruma hem de sağlık sisteminin yükünü azaltma açısından büyük önem taşır. Tedavi edilmediğinde bademcik iltihabı, romatizmal ateş veya böbrek iltihabı gibi ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Bu nedenle, hastalığın erken teşhisi, uygun tedavi yöntemlerinin seçilmesi ve komplikasyonların önlenmesi için farkındalık artırılmalıdır. Ayrıca, bağışıklık sistemini güçlendiren yaşam tarzı değişiklikleri ve aşı gibi koruyucu önlemler, hastalık riskini azaltmada etkili olabilir. Bu makalede, bademcik iltihabının nedenleri, belirtileri, tedavi yöntemleri ve korunma stratejileri detaylı bir şekilde ele alınacaktır. Bademcik İltihabı Nedir? Bademcik iltihabı, bademciklerin enfekte olmasıyla ortaya çıkan bir sağlık sorunudur ve genellikle boğaz ağrısı, yutkunma güçlüğü, ateş ve halsizlik gibi belirtilerle kendini gösterir. Bademcikler, bağışıklık sistemimizin bir parçası olan lenfoid dokulardır ve vücudu enfeksiyonlara karşı korumada önemli bir role sahiptir. Ancak, bu savunma mekanizması, bakteri, virüs ya da nadiren mantar gibi mikroorganizmalar tarafından enfekte olduğunda işlevini tam anlamıyla yerine getiremez hale gelir. Çoğu vakada bademcik iltihabına neden olan etkenler viral enfeksiyonlardır, ancak streptokok bakterisi gibi daha ciddi sonuçlara yol açabilen bakteriyel enfeksiyonlar da görülebilir. Bademciklerin şişmesi, kızarması ve üzerlerinde beyaz veya sarı iltihap birikintilerinin görülmesi, hastalığın tipik bulgularıdır. Bademcik iltihabı, akut, kronik ve tekrarlayan olmak üzere üç ana türde sınıflandırılır. Akut bademcik iltihabı, genellikle bir enfeksiyonun ilk kez ortaya çıkması durumunda görülür ve semptomlar birkaç gün ile iki hafta arasında sürebilir. Kronik bademcik iltihabı, bademciklerin uzun süreli iltihaplanma durumudur ve boğazda sürekli bir rahatsızlık hissi yaratabilir. Tekrarlayan bademcik iltihabı ise yıl boyunca birden fazla kez bademcik iltihabına yakalanmayı ifade eder ve genellikle bağışıklık sistemi zayıflığı ya da çevresel faktörlerden kaynaklanır. Bu türlerin her biri, farklı tedavi yaklaşımları ve yönetim stratejileri gerektirir. Özellikle çocuklarda daha sık görülmesi, bademcik iltihabını erken yaşlardan itibaren kontrol altına almanın önemini artırmaktadır. Bademcik İltihabı Belirtileri Bademcik iltihabı, özellikle çocuklar ve genç yetişkinlerde sıkça görülen bir enfeksiyon türüdür. Belirtileri genellikle aniden ortaya çıkar ve kişinin günlük yaşamını olumsuz etkileyebilir. İşte bademcik iltihabı belirtileri ve bu belirtilerin detaylı bir açıklaması: 1. Boğaz Ağrısı ve Yutma Güçlüğü Bademcik iltihabının en belirgin semptomlarından biri şiddetli boğaz ağrısıdır. Bu ağrı, özellikle yemek yerken veya sıvı tüketirken daha belirgin hale gelir. Yutkunma esnasında hissedilen acı, kişinin beslenme ve su tüketimini zorlaştırabilir, bu da susuzluk ve enerji kaybına neden olabilir. 2. Ateş ve Titreme Enfeksiyonun vücutta yarattığı etkilerden biri, vücut sıcaklığında yükselme (ateş) ve beraberinde titremedir. Ateş genellikle 38-40°C arasında olabilir ve yüksek ateşe bağlı olarak halsizlik hissi ortaya çıkar. 3. Bademciklerde Şişlik ve Kızarıklık Bademcikler enfekte olduğunda, şişer ve kırmızı bir görünüm alır. Şiddetli vakalarda, bademciklerin üzerinde beyaz veya sarımsı iltihap tabakası gözlemlenebilir. Bu durum genellikle enfeksiyonun bakteriyel bir nedene bağlı olduğunu işaret eder. 4. Lenf Bezlerinde Şişlik Boyun ve çene altındaki lenf bezlerinde şişlik, bademcik iltihabı sırasında sık rastlanan bir durumdur. Lenf bezleri, enfeksiyonla savaşmak için genişler ve bu bölgede hassasiyet oluşabilir. 5. Baş Ağrısı ve Genel Halsizlik Vücutta enfeksiyona bağlı olarak artan inflamasyon, baş ağrısına neden olabilir. Bunun yanında, kişi genel bir halsizlik hisseder ve günlük aktivitelerini yapmakta zorlanabilir. 6. Kötü Nefes Kokusu Bademciklerin üzerinde biriken iltihap ve bakteriler, ağızda kötü bir koku oluşmasına yol açabilir. Bu durum genellikle iltihap temizlenene kadar devam eder. 7. Ses Değişiklikleri Bademciklerdeki şişlik, ses tellerine baskı yaparak kişinin sesinde boğuk veya çatallı bir ton oluşmasına neden olabilir. Özellikle konuşurken boğazda rahatsızlık hissi belirgin hale gelir. 8. Karın Ağrısı ve Bulantı Özellikle çocuklarda, bademcik iltihabı karın ağrısı ve mide bulantısı gibi belirtilere de yol açabilir. Bu durum, enfeksiyonun vücutta yayılmasına bağlı olarak gelişir. 9. Kulak Ağrısı Bademcik iltihabı sırasında, boğaz ve kulak arasında yer alan sinirler etkilendiği için kulak ağrısı hissedilebilir. Bu ağrı, genellikle yutkunma sırasında daha belirgin hale gelir. 10. Uyku Problemleri Bademciklerin şişmesi, hava yolunu daraltabilir ve bu durum kişinin horlamasına veya uyku apnesi yaşamasına neden olabilir. Bu da uykusuzluk ve yorgunluk hissiyle sonuçlanır. Bademcik iltihabının belirtileri, enfeksiyonun şiddetine ve nedenine bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Hafif vakalarda belirtiler kısa sürede geçerken, ciddi vakalarda tıbbi müdahale gerekebilir. Özellikle belirtiler bir haftadan uzun sürerse veya solunum güçlüğü gibi ciddi sorunlar ortaya çıkarsa bir sağlık uzmanına başvurulması önemlidir. Bademcik İltihabı Nedenleri Bademcik iltihabı, diğer adıyla tonsillit, genellikle bademciklerin viral veya bakteriyel enfeksiyonlara maruz kalması sonucu ortaya çıkar. Bu enfeksiyonlar, bademciklerde şişme, ağrı ve bazen de ateş gibi belirtilerle kendini gösterir. İşte bademcik iltihabı nedenleri: 1. Viral Enfeksiyonlar Bademcik iltihabının en yaygın nedeni, virüslerin yol açtığı enfeksiyonlardır. Özellikle soğuk algınlığı veya grip virüsleri bademciklerde inflamasyona sebep olabilir. Virüs kaynaklı iltihaplar genellikle hafif seyreder ve kendi kendine düzelir. Sık görülen virüsler şunlardır: - Adenovirüsler: Solunum yollarını etkileyen bu virüsler, bademciklerde kızarıklık ve şişme yapabilir. - Epstein-Barr Virüsü (EBV): Mononükleoz olarak bilinen hastalığa neden olan bu virüs, bademciklerde beyaz lezyonlar oluşturabilir. - Grip Virüsleri (Influenza): Özellikle kış aylarında grip enfeksiyonlarına bağlı bademcik iltihapları sık görülür. - Parainfluenza Virüsleri: Özellikle çocuklarda görülen, hafif ancak rahatsızlık verici iltihaplara neden olabilir. 2. Bakteriyel Enfeksiyonlar Bakteriler, bademcik iltihabının daha ciddi seyreden türlerinin başlıca nedenlerindendir. Özellikle çocuklarda sık görülen bakteriyel enfeksiyonlar şunları içerir: - Streptokok Bakterileri: A grubu beta-hemolitik streptokoklar, bademcik iltihabının en yaygın bakteriyel nedenidir. Bu bakteriler boğaz ağrısı, yüksek ateş ve bademciklerde beyaz plaklarla kendini gösterebilir. - Stafilokok Bakterileri: Daha az yaygın olmasına rağmen, bazı durumlarda bademciklerde enfeksiyona neden olabilir. - Haemophilus Influenzae: Özellikle küçük çocuklarda görülen bu bakteri, bademciklerin yanı sıra çevresindeki dokuların da enfekte olmasına yol açabilir. 3. Bağışıklık Sisteminin Zayıflaması Bağışıklık sistemi zayıf olan bireyler, bademcik iltihabına karşı daha savunmasızdır. Stres, yetersiz beslenme, uyku eksikliği veya kronik hastalıklar bağışıklık sistemini baskılayarak enfeksiyon riskini artırabilir. 4. Çevresel Faktörler Bazı çevresel koşullar da bademcik iltihabına zemin hazırlayabilir: - Soğuk Hava: Soğuk havalarda solunum yolu enfeksiyonları artar, bu da bademcik iltihabına yol açabilir. - Kalabalık Ortamlar: Okullar, kreşler veya toplu yaşam alanları gibi yerlerde enfeksiyonlar hızla yayılabilir. - Hava Kirliliği ve Sigara Dumanı: Tahriş edici maddeler bademciklerin savunma mekanizmasını zayıflatarak enfeksiyona neden olabilir. 5. Kronik İltihap Durumları Bademciklerde sık sık enfeksiyon gelişmesi, kronik bademcik iltihabına neden olabilir. Bu durumda bademcikler sürekli olarak enfekte hale gelir ve savunma görevlerini yerine getiremezler. Bu durum, daha ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. 6. Yaş Faktörü Çocuklar ve gençlerde bademcik iltihabı daha sık görülür. Özellikle 5-15 yaş arası çocuklar, okul ortamında enfeksiyonlara daha fazla maruz kalır. Çocukların bağışıklık sistemlerinin henüz tam olarak gelişmemiş olması, enfeksiyonlara yatkınlıklarını artırır. 7. Genetik Yatkınlık Bazı bireylerde genetik faktörler, bademciklerin yapısal olarak daha hassas olmasına yol açabilir. Büyük ve girintili bademcikler, enfeksiyonların kolayca yerleşmesine zemin hazırlayabilir. Bu nedenlerin anlaşılması, bademcik iltihabının önlenmesi ve etkili bir şekilde tedavi edilmesi için önemlidir. Özellikle tekrarlayan bademcik iltihapları olan bireylerde altta yatan nedenlerin belirlenmesi, uzun vadeli sağlık açısından kritik bir rol oynar. Bademcik İltihabı Tanısı Bademcik iltihabı tanısı, genellikle hastanın şikayetleri, fiziksel muayene bulguları ve gerektiğinde laboratuvar testleriyle konulur. Doğru tanı, uygun tedavi planının belirlenmesi ve komplikasyonların önlenmesi için önemlidir. Bu süreçte izlenen temel adımlar aşağıdaki gibidir: 1. Hastanın Öyküsü ve Semptomların Değerlendirilmesi - Ana Şikayetler: Boğaz ağrısı, yutma güçlüğü, ateş, halsizlik, kötü ağız kokusu ve boyunda şişlik gibi semptomlar sorgulanır. - Semptom Süresi: Akut bademcik iltihabı genellikle ani başlar ve birkaç gün sürer. Kronik tonsillit durumunda ise belirtiler daha uzun süre devam edebilir veya sık tekrarlayan ataklar görülebilir. - Aile ve Çevre: Özellikle çocuklarda bademcik iltihabına neden olan bakteriyel veya viral etkenlerin bulaşıcı olması nedeniyle, aile ve çevrede benzer semptomları olan kişilerin varlığı değerlendirilir. 2. Fiziksel Muayene - Boğaz ve Bademciklerin Görünümü: Muayene sırasında bademciklerin büyüklüğü, kızarıklık derecesi ve üzerinde beyaz veya sarı plakların varlığı kontrol edilir. - Lenf Bezlerinin Değerlendirilmesi: Boyundaki lenf bezlerinde şişlik ve hassasiyet olup olmadığı incelenir. - Genel Bulgular: Ateş, nefes kokusu (halitoz), ses değişiklikleri ve burun akıntısı gibi eşlik eden belirtiler gözlemlenir. 3. Laboratuvar Testleri Tanının netleştirilmesi için aşağıdaki testler yapılabilir: - Hızlı Antijen Testi (Rapid Strep Test): Streptokok bakterilerinin varlığını tespit etmek için kullanılır. Sonuçlar genellikle 10-15 dakika içinde alınabilir. - Bakteriyel Kültür: Boğaz sürüntüsü örneği alınarak bakteri türü belirlenir. Bu yöntem özellikle tekrarlayan veya ağır vakalarda tercih edilir. - Kan Testleri: - Tam Kan Sayımı (CBC): Bakteriyel veya viral enfeksiyon ayrımını destekler. Örneğin, beyaz kan hücrelerinde artış bakteriyel enfeksiyona işaret edebilir. - C-reaktif protein (CRP) ve Eritrosit Sedimentasyon Hızı (ESR): Enfeksiyonun şiddetini değerlendirmek için kullanılabilir. 4. Ayırıcı Tanı Bademcik iltihabını diğer boğaz hastalıklarından ayırt etmek için ayırıcı tanı yapılır: - Farenjit: Boğazın arka kısmını etkiler ve bademcik iltihabından farklıdır. - Mononükleoz: Epstein-Barr virüsünün neden olduğu bu hastalıkta, tonsillit benzeri belirtiler görülebilir. Monospot testi ile doğrulanır. - Peritonsiller Abse: Tonsillit komplikasyonu olarak ortaya çıkan bu durum, boğazda tek taraflı şişlik ve ağrı ile karakterizedir. 5. Özel Durumların Değerlendirilmesi - Kronik Tonsillit: Sık tekrarlayan bademcik iltihabı atakları veya sürekli boğaz ağrısı şikayeti olan hastalarda değerlendirme daha detaylı yapılır. - Bademcik Taşları (Tonsillolit): Kronik tonsillit vakalarında bademciklerin içinde oluşan taşlar da tanıda dikkate alınır. 6. Görüntüleme Yöntemleri Tanı genellikle fiziksel muayene ve laboratuvar testleriyle konulsa da, komplike vakalarda ultrasonografi veya boyun tomografisi gibi görüntüleme yöntemleri kullanılabilir. Tanı Kriterleri Bakteriyel ve viral enfeksiyon ayrımını yapmak için Centor Kriterleri sıklıkla kullanılır. Bu kriterler şunlardır: - Ateşin 38°C'nin üzerinde olması, - Boyunda ağrılı lenfadenopati, - Tonsillerde eksüda (irinli plaklar), - Öksürük olmaması. Centor skoru yüksek olan hastalarda antibiyotik tedavisi gerekebilir, bu nedenle tanı koyma sürecinde bu kriterler rehberlik eder. Bademcik iltihabının doğru bir şekilde tanımlanması ve ayırıcı tanısının yapılması, gereksiz antibiyotik kullanımını önler ve tedavi başarısını artırır. Bademcik İltihabı Tedavisi Bademcik iltihabının tedavisi, enfeksiyonun nedenine bağlı olarak değişir. Viral enfeksiyonlar genellikle kendi kendine geçer ve semptomatik tedavi ile yönetilir. Ancak bakteriyel enfeksiyonlar, özellikle streptokok bakterisi kaynaklıysa, antibiyotik tedavisi gerektirir. Bademcik iltihabı tedavisinde yaygın olarak kullanılan yöntemler şunlardır: - Antibiyotikler: Bakteriyel enfeksiyon durumunda, doktor genellikle bir antibiyotik reçete eder. Antibiyotikler, enfeksiyonu kontrol altına almak ve komplikasyonları önlemek için önemlidir. En yaygın kullanılan antibiyotikler penisilin veya amoksisilindir. Antibiyotik tedavisi, genellikle 7-10 gün sürer ve tedavinin tamamlanması önemlidir. - Ağrı Kesiciler ve Ateş Düşürücüler: Boğaz ağrısını hafifletmek ve ateşi düşürmek için asetaminofen veya ibuprofen gibi reçetesiz ağrı kesiciler kullanılabilir. Bu ilaçlar, semptomları hafifletmeye yardımcı olur, ancak enfeksiyonu tedavi etmez. - Bol Sıvı Tüketimi: Bol sıvı tüketimi, boğazın nemli kalmasına ve rahatsızlığın hafifletilmesine yardımcı olabilir. Ilık çorbalar, bitki çayları ve su, boğazı yatıştırabilir. - Tuzlu Su Gargarası: Tuzlu su ile yapılan gargara, boğazdaki mikropları temizlemeye ve iltihabı azaltmaya yardımcı olabilir. Bu basit ev çözümü, boğaz ağrısını hafifletmede oldukça etkilidir. Bademcik İltihabı İçin Doğal Çözümler Bademcik iltihabı tedavisinde doğal çözümler de oldukça etkilidir ve birçok insan tarafından tercih edilmektedir. Bu doğal yöntemler, semptomları hafifletmeye ve iyileşme sürecini hızlandırmaya yardımcı olabilir. İşte bademcik iltihabı için bazı etkili doğal çözümler: - Bal ve Limon: Bal, doğal bir antibakteriyel ajan olup boğazı yatıştırmaya yardımcı olabilir. Limon ise C vitamini açısından zengindir ve bağışıklık sistemini güçlendirir. Bir bardak ılık suya bir çay kaşığı bal ve limon suyu ekleyerek içmek, boğaz ağrısını hafifletmede etkilidir. - Zencefil Çayı: Zencefil, anti-enflamatuar özelliklere sahip bir bitkidir ve tonsillite bağlı ağrıyı hafifletebilir. Zencefil çayı, bağışıklık sistemini destekler ve enfeksiyonla savaşmaya yardımcı olur. - Sarımsak: Sarımsak, güçlü antibakteriyel ve antiviral özelliklere sahiptir. Çiğ sarımsak yemek veya sarımsaklı çay içmek, tonsillit semptomlarını hafifletebilir. - Nane Çayı: Nane, mentol içerir ve boğazı rahatlatıcı bir etkiye sahiptir. Nane çayı, boğazdaki tahrişi ve ağrıyı hafifletmeye yardımcı olabilir. - Adaçayı Gargara: Adaçayı, anti-inflamatuar ve antiseptik özelliklere sahiptir. Adaçayı ile yapılan gargara, boğazdaki mikropları temizlemeye ve iltihabı azaltmaya yardımcı olabilir. Bademcik İltihabını ��nleme Yolları Bademcik iltihabını önlemek için bazı basit ama etkili önlemler almak mümkündür. Bu önlemler, enfeksiyon riskini azaltmaya ve sağlıklı kalmaya yardımcı olabilir: - El Hijyenine Dikkat: Eller, enfeksiyonların yayılmasında en önemli araçlardan biridir. Ellerinizi sık sık sabunla yıkamak, mikropların yayılmasını önlemenin en etkili yollarından biridir. - Bağışıklık Sistemini Güçlendirmek: Dengeli bir diyet, yeterli uyku ve düzenli egzersiz, bağışıklık sisteminizi güçlendirmeye yardımcı olur. Güçlü bir bağışıklık sistemi, enfeksiyonlarla daha etkili bir şekilde mücadele eder. - Hasta Kişilerle Temastan Kaçınmak: Hasta kişilerle yakın temastan kaçınmak, enfeksiyon riskini azaltmaya yardımcı olabilir. Özellikle kalabalık ortamlarda dikkatli olmak önemlidir. - Aşırı Soğuk ve Kirli Havadan Korunmak: Aşırı soğuk hava, boğazı tahriş edebilir ve tonsillite zemin hazırlayabilir. Soğuk havalarda boğazınızı korumak için atkı kullanmak faydalı olabilir. - Sigara Dumanından Uzak Durmak: Sigara dumanı, boğazı tahriş eder ve enfeksiyon riskini artırır. Pasif içicilikten kaçınmak, tonsilliti önlemeye yardımcı olabilir. Bademcik Ameliyatı: Tonsillektomi Ne Zaman Gerekir? Bazı durumlarda, özellikle kronik bademcik iltihabı olan kişilerde, bademciklerin cerrahi olarak çıkarılması gerekebilir. Bu işlem "tonsillektomi" olarak bilinir ve genellikle sık tekrarlayan veya ciddi komplikasyonlara yol açan tonsillit durumlarında uygulanır. Ameliyat, bademciklerin tamamen çıkarılmasını içerir ve genellikle çocuklarda daha yaygındır. Tonsillektomi İhtiyacı Nasıl Belirlenir? Tonsillektomi kararı, genellikle aşağıdaki durumlarda verilir: - Yılda birkaç kez tekrarlayan bademcik iltihabı atakları - Tedaviye rağmen düzelmeyen kronik bademcik iltihabı - Bademciklerde ciddi boyutlarda büyüme ve nefes alma zorluğu - Peritonsiller abse gibi ciddi komplikasyonların gelişmesi Tonsillektomi, genellikle güvenli bir prosedürdür ve bademcik iltihabı semptomlarının kalıcı olarak ortadan kalkmasına yardımcı olabilir. Ancak, her cerrahi işlemde olduğu gibi bazı riskler taşır ve bu nedenle ameliyat kararı dikkatlice değerlendirilmelidir. Sonuç Bademcik iltihabı, özellikle çocuklar arasında yaygın bir sağlık sorunudur, ancak yetişkinlerde de önemli rahatsızlıklara yol açabilir. Hastalığın belirtilerini erken dönemde tanımak, uygun tedavi yöntemlerini uygulamak ve önleyici önlemler almak, tonsillit tedavisinde kritik öneme sahiptir. Bademcik iltihabı tedavisinde hem tıbbi hem de doğal yöntemlerin kullanımı, semptomların hafifletilmesine ve hastalığın kontrol altına alınmasına yardımcı olabilir. Referanslar: - Bademcik İltihabı (Tonsillit): 10 Belirtisi, Nedenleri, Tanısı, Tedavisi - Brook, I. (2007). The role of bacteria in chronic adenoiditis and tonsillitis. Read the full article
0 notes
Text
Türkan Saylan Anısına Londra’da Konser
Türkan Saylan Anısına Londra’da Konser
Yaşamını çağdaşlaşma ve kız çocuklarının eğitimine adayan tıp doktoru, akademisyen, eğitimci ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nin eski genel başkanı Türkan Saylan, bir belgesel ve iki genç sanatçının birlikte vereceği bir konserle Londra’da anılacak. Saylan’ın doğum günü vesilesiyle hazırlanan belgesel 15 Aralık’ta yayınlanacak, 16 Aralık’ta da genç piyanist İlyun Bürkev ile genç viyolonist Emre Engin, Saylan anısına özel bir konser verecek. Müzik eğitimine Salzburg Mozarteum Üniversitesi’nde Pavel Gililov ile devam eden ve hem yurtiçinde hem yurtdışında elde ettiği başarılarla adından çokça söz ettiren İlyun Bürkev, anlamlı bir etkinlik kapsamında ilk kez Londralı sanatseverlerin karşısına çıkacak. Bürkev, Sectoral Events tarafından Türkan Saylan’ı anma etkinlikleri kapsamında organize edilen yardım konserinde, viyolonist Emre Engin ile birlikte sahne alacak. 16 Aralık’ta gerçekleştirilecek yardım konseri, ÇYDD’deki burslu öğrencilerin eğitimlerine destek sunacak. Konser gelirlerinden ÇYDD burslu öğrencilere destek Londra Paddington’daki St James Kilisesi’nde gerçekleşecek konsere alınan biletlerin 5 £’lik (Yaklaşık 220 TL) kısmı, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin (ÇYDD) burs projelerine aktarılacak. ÇYDD’nin kurucusu, bilim insanı Prof. Dr. Türkan Saylan’ın doğum günü vesilesiyle gerçekleşen konserin hemen öncesinde 15 Aralık’ta, gazeteci ve yapımcı Özlem Özdemir`in hazırladığı "Türkan Belgeseli” ilk defa Londra’da gösterilecek. Türkan Saylan Anısına Londra’da Konser Dermatoloji profesörü olan Türkan Saylan, cüzzam konularındaki çalışmalarıyla 1986’da Hindistan’da “Uluslararası Gandhi Ödülü” almış, bir yandan akademik çalışmalarını sürdürürken sivil toplum kuruluşlarındaki etkin rolüyle de hafızalarda yer etmişti. Kurduğu Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) ile binlerce genç kızın eğitim almasını sağlayan Saylan, 2009 yılındaki vefatına kadar 19 yıl boyunca derneğin başkanlığını yürütmüştü. İlyun Bürkev: Çok heyecanlı ve gururluyum İlyun Bürkev, Londra’daki müzikseverlerin karşısına ilk kez çıkacağı konserin Türkiye’nin en önemli kadın figürlerinden olan ve yaşamını genç kızların eğitimine adayan Türkan Saylan’ın anısına olmasının kendisini çok heyecanlandırdığını söyledi. Bürkev, “Eğitim alma olanağından yoksun genç kızlara kucak açan, onların topluma kazandırılmasında çok büyük rol oynayan sayın Türkan Saylan’ı saygıyla anıyorum. Bu konserde onun anısına çalmak ve gençlere bir nebze de olsa yardımcı olabileceğimi bilmek beni gururlandırıyor” dedi. Güneş Özgeç’ten Yeni Tekli “Suçlu Gibi” Küçük yaşlardan itibaren katıldığı birçok uluslararası piyano yarışmasından derecelerle dönen İlyun Bürkev, aynı zamanda hocası olan dünyaca ünlü piyanist Gülsin Onay tarafından “veliahtı” olarak nitelendiriliyor. 16 yaşındaki genç yetenek, son olarak ABD’nin Philadelphia şehrinde düzenlenen Philadelphia Müzik Festivali’nde (PIMF), kendi yaş grubunda 1.lik ödülü ile tüm kategorilerde Grand Prize Ödülü kazanmıştı. Bürkev’in 16 Aralık’ta St James Kilisesi’nin büyülü atmosferinde Londralı izleyicilere müzik şöleni yaşatacağı konserin hemen ardından, Kibele Restoran’da akşam yemeği düzenlenecek. Biletler ve akşam yemeği için, [email protected] adresine mail atmak yeterli. Sosyal Medya
Read the full article
0 notes
Text
Londra'da Türkan Saylan anısına konser
https://pazaryerigundem.com/haber/195261/londrada-turkan-saylan-anisina-konser/
Londra'da Türkan Saylan anısına konser
Yaşamını çağdaşlaşma ve kız çocuklarının eğitimine adayan tıp doktoru, akademisyen, eğitimci ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin eski genel başkanı Türkan Saylan, bir belgesel ve iki genç sanatçının birlikte vereceği bir konserle Londra’da anılacak.
İSTANBUL (İGFA) – Müzik eğitimine Salzburg Mozarteum Üniversitesi’nde Pavel Gililov ile devam eden ve hem yurtiçinde hem yurtdışında elde ettiği başarılarla adından çokça söz ettiren İlyun Bürkev, anlamlı bir etkinlik kapsamında ilk kez Londralı sanatseverlerin karşısına çıkacak.
Bürkev, Sectoral Events tarafından Türkan Saylan’ı anma etkinlikleri kapsamında organize edilen yardım konserinde, viyolonist Emre Engin ile birlikte sahne alacak. 16 Aralık’ta gerçekleştirilecek yardım konseri, ÇYDD’deki burslu öğrencilerin eğitimlerine destek sunacak.
KONSER GELİRLERİNDEN ÇYDD BURSLU ÖĞRENCİLERE DESTEK
Londra Paddington’daki St James Kilisesi’nde gerçekleşecek konsere alınan biletlerin 5 £’lik (Yaklaşık 220 TL) kısmı, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin (ÇYDD) burs projelerine aktarılacak. ÇYDD’nin kurucusu, bilim insanı Prof. Dr. Türkan Saylan’ın doğum günü vesilesiyle gerçekleşen konserin hemen öncesinde gazeteci ve yapımcı Özlem Özdemir`in hazırladığı “Türkan Belgeseli” ilk defa Londra’da gösterilecek.
0 notes