#emine aydın
Explore tagged Tumblr posts
Text
Bursa Zabıta Teşkilatı 198. Yılını Kutluyor
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Zabıta Teşkilatı’nın kuruluşunun 198. yılı etkinlikleri kapsamında zabıta birimlerinin yöneticileri ve personelini makamında ağırladı. Zabıta teşkilatının Bursa’nın huzuru ve güveni için gece gündüz demeden çalıştığını söyleyen Başkan Mustafa Bozbey, tüm zabıta personelinin Zabıta Haftası’nı kutladı. Bursa Büyükşehir Belediyesi Zabıta Dairesi…
#Ali Altunsoy#Bursa#Bursa Zabıta Teşkilatı’nın Kuruluşunun 198. Yılı#Cevdet Özgür#Ergül Halisçelik#Marmara#Mehmet Aydın Saldız#Mehmet Emin Direkçi#Mehmet Yıldız#Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi#Mustafa Bozbey
0 notes
Text
Ey gönlüm!
Yol uzun, hedef rızâ, vakit sabah vakti..
Kalk heybeni hazırla!
Heybende hem ihlâs olsun, Hem de vefâ...”
Yâ Rabbi!
İbadetten maksat Sana yakınlıktır
Bizlere yakîn nasip eyle
Ömrümüzü,sağlıklı huzurlu ve bereketli kıl
Ebedî hayatı kazananlardan eyle
Gençliğini,ömrünü Senin yolunda infâk edenlerden eyle
Şu âcizliğimizi şu günahkâr kalplerimizi rahmetinle şenlenir Yâ Rahîm!
Bu günümüze de hakkımızda hayırlı eyle
Bizleri,korktuklarmzdan emin
Umduklarmza nail eyle.
Gecenin Rabbi Sensin,
Gündüzün de Rabbi Sensin.
Bize,şeytanın ve Nefsimizin şerrinden emin olduğumuz geceler ve gündüzler ihsan eyle.
Senin her şeye gücün yeter.
ALLAH'IM!
Önce HAK'TAN,
Sonra Haksızlıktan Korkmayı Nasip Eyle,
Bakışımızı İbret,
Sukutumuzu Hikmet,
Konuşmamızı Sanat Ve Marifete Dönüştür,
ALLAH'IM!
Boşa Bakanlardan,
Boşa Susanlardan
Boşa Konuşanlardan Eyleme Bizleri.
Allahım
Hastalıkların,
Afetlerin ,
Açlığın,
Fakirliğin,
Zülmün ve zalimlerin,
Acı çekmenin ,
Derdin ve kötülüğün,
Riyanın ve üzüntünün ,
Olmadığı cennetini bizlere nasip eyle. Amin
Allahın cc selamı rahmeti ve bereketi üzerinize olsun.
Gününüz aydın.
Gönlünüz nur ile dolsun.
Yeni güne Bismillah.
Hayırlı Sabahlar...
12 notes
·
View notes
Note
Merhaba, biraz hesabına göz attım. Çok hoştu.
Kendimden bahsetmek istedim, nedensizce.
Her gün 60 km yol gidip geliyorum, yollar insana bir şeyler katar mı? Bana çok şey kattı, şarkıların dillerini çözdüm mesela, kendimi fark ettim, unuttuğum şeyleri hatırladım. 60 km yol ne katabilir demeyin çok şey katıyor.
Bazen nefes alamıyorum, mecazi anlamda. İnsan nefes almayı unutur mu? Ben unutuyorum.
Lisedeyim, ilk yıllarım. Aşkı tattığım yıl, üst kata çıkıcaktım ��ğretmenler odasına merdivenleri dönerken biriyle çarpıştım, çarpan benim o pardon dedi, kem küm ettim hızlı hızlı merdivenleri çıktım. Yeşilli ama,üstünde yeşil bir ceketi vardı. Arkadaşlara rezilliğimi anlattım seninki demeye başladılar, ortada bir şey yokken hoşlantı tohumları kalbime ekildi. Gece gündüz yüzü aklımdan çıkmıyor, bir gün cesaretlendim yazdım uzun uzun.. 8 saat sonra gördü, tam 8 saat sonra, heyecanla beklediğim 8 saat..
Söveceğini falan bekliyordum o kadar uzun yazmıştım ki karakterini bilmiyorum tabi sadece yazmak istedim, içimdekileri bilsin istedim ve yazdım.
O kadar kibar bir şekilde reddetti ki ben daha çok hoşlandım, hayatında kimseyi istemiyormuş, yazdıkları hoşuna gitmemiş değil, hislerime karşılık vermek istermiş, kırmak istemezmiş, ama reddetmesi daha uygunmuş. Hak vermiyor değilim, şu an o kadar haklı ki, iyiki diyorum iyiki.. ama o an çok üzülmüştüm, okulda dönem boyunca umut verircesine baktı, gözleri kalbimi delip geçiyordu. Peşini bırakmadım yüzsüz gibi yazıp yazıp durdum, seviyordum ne yapayım. Kalbinin o kadar temiz olduğunu görünce sevmekten başka ne yapabilirdim ki. Çok sevdim, güzel sevdim. Taki talihsiz olaylara kadar, uzun zamandır görmedim onu ama kalbimde hala ona karşı bir sevgi var duruyor orada tam ortada, dayanamayıp yine yazdım. Konuştuk uzunca ertesi gün o yazdı, konuşmaya başladık bildiğiniz, o kadar güzeldi ki, o kadar huzurluydu ki. Bakın onu öpmedim, ona sarılmadım bile, kokusunu dahi bilmiyorum ama sözleri o kadar huzur veriyordu ki, mutluydum.. Ama ortada bir şey yoktu arkadaş desen arkadaş değiliz flört desen değiliz, sevgili desen değiliz. İyikide değilmişiz, biz iki yabancıydık öyle de kaldık. Ondan uzaklaşmam gerekti onun için zaten hep uzaktık birbirimize ondan kopmam gerekliydi, kendim içinde onun içinde. Sınav yılıydı ders çalışıyordu, onu rahatsız etmek istemedim. Düşünsenize bir kişi sizin aklınızı karıştırıyor ders çalışmanızı engelliyor bir şekilde gireceğiniz sınavda bir net fazla yapacağınıza düşük yapıyorsunuz ve demez misiniz o etkiledi, ondan dolayı oldu, diye.
Belki çok ince ve ayrıntılı düşünüyorumdur bilmiyorum ama bildiğim tek şey onun hayatını kötü etkilememek, ondan uzaklaştığımı fark etmemiştir bile belkide, ben ona hep kalbimden geçenleri söyledim, içimi döktüğüm zamanlar oldu, hep en güzel sözlerle teselli etti. Aşk değildi belkide aramızda olan çünkü o da demişti tek taraflı aşk olmaz diye ben çok sevdim güzel sevdim sadece, şimdide mutlu muyum bir yanım evet bir yanım hayır, onunla daha çok zaman geçirebilirdim ama o kalbini bırak kapılarını açmadı bana, ama hayatına giripte onun bu iyi kişiliğini mahvetmedimde, geleceğini kötü etkilemedim de, sadece sevdim..
Güzel sevdim..
Ona armağan etmiştim bu şarkıyı
Kör kuyum..
Ne desem bilemedim ama sana şunu söyleyeyim. Böyle kalması en iyisi olmuş çünkü karşı tarafın haberi olmadan başkayan hoşlantı, sempati, aşk, sevgi adına ne denirse, o kişi sana karşılık verseydi uzun sürmeyecekti. Uzun soluklu bir ilişki olmayacaktı ve emin ol sen bitirecektin ilişkiyi. Çünkü karşılıksız başlayan ve arzulanan her kişi veya his karşılık almaya başladığın an artık eski önemini kaybeder. Bunu deneyimledim ve çok uzun sürmeden yarı yolda bırakıldım lsmgkslls. Oysa ki arzulayan, peşimden koşan da oydu. Demek ki karşılık bulunca hisler anlamını yitiriyormuş. Senin sevgini özel kılan şey de bu. Ulaşamamak, karşılık bulamamak. Allah karşına kalbin gibi temiz insanlar çıkarsın. (Şarjım 8 uzun uzun yazardım aslında ama vaktim yok.)
10 notes
·
View notes
Note
Celal Şengör yine bir şekilde gündeme gelmeyi başardı. Bu defa da Fransız ihtilali insanlık için bir felaket, aklı öldürmüştür ve iktidarı ayak takımına verirsen dünya böyle olur dedi. Senin bu konudaki görüşün ne?
Şengör'ün bunu gündeme gelmek için söylediğini sanmıyorum, elitist bakışını hiç gizlemediği için bu düşüncelerinde samimi olduğu kanaatindeyim. Genelde bu ihtilal burjuva devrimi olarak adlandırıldığı için sağ kanattan yana bir sempati yaratacağı düşünülürken aslında devrimin karakteri ve solun tarihsel bakışı içerisinde solcularca daha çok sahiplenilen bir olay olduğu reddedilmez bir gerçektir. Çünkü burjuvazi bence yükseliş ivmesine dair çok önemli bir ivme kazanmamış ama taban kesim gerçek bir politik güç kazanmıştır.
Şengör'ün dünya görüşünü anlıyorum ancak bu benim hiç katılmadığım bir bakış. Özellikle akademinin elit ve ayrıksı bir grup olarak kalması belki bir boyutta akademinin maddi kaygılarla kaybedebileceği yolların ortadan kalkmasını sağlar, bu bir gerçek. Ama aynı oranda akademiyi gerçeklikten, hayattan koparan bir boyut da getirir. Şengör'ün toplumdan soyutlanmış ve artık döneminin geçmiş biri olduğunu söylemek bu noktada aleni olan bir gözlemi yenilemek olacaktır bence. Bu bakış Fransız ihtilalini değil, Britanyanın reformlarını bir başarı sayar genellikle. Bu bakış açısını sergileyen kaynakların Şengör'ün okumalarında daha merkezi olması da normal çünkü daha pozitivist ve ampirik bir dip dalganın politik konumlanması bu esasında. Benim kendi görüşümün, bireysel tarihlerimiz göz önüne alındığında Celal Şengör ile yan yana gelmesi olanaksızdır. Kendisi halihazırda yüksek ekonomik bir çevreden geliyor bense kendisinin deyimi ile o ayak takımının kazandığı başarımların açtığı yol sayesinde kendisini eğitmiş bir insanım ve bu çoğunluğun eğitimsiz, barbar ya da irrasyonel olduğu yorumunu tamamen reddediyorum.
Kitlelerin daha itkisel ve duygusal kararlar vermeye meyilli olması sonucu popülizmi partlattığını da düşünmüyorum. Daha doğrusu buradaki problemin kökeninin halktan başladığını düşünmüyorum. Çünkü halka dönük bir "eğitim" değil öğretim çabası olsaydı, tüketimin fordist damızlığı olarak değil üretimin değerli bileşenleri olarak teşvik edilselerdi ya da politik güçler yönetme değil hizmet gayesi içerisinde olsaydı kitlelerin irrasyonel bir yığın olarak kalmaya devam edeceğine emin değilim. Elbette Kant gibi herkesin ulaşabileceği tek bir üst rasyonalite bulunduğunu düşünmüyorum ancak Şengör gibi eğitim ve düşünme olanaksızlığı olduğunu da sanmıyorum.
Ki bence Şengör'ün şu anki konumu bu noktada bana baya ironik geliyor. Kendi alanında akademik başarısından bağımsız, bu medyada sahip olduğu her şeyi bilen aydın imajını eleştirdiği o popülizme borçlu. Şu anki kitlenin irrasyonel ve duygusal olduğu kesin zaten bu yüzden bu kaba adam, bu rasyonel akıl yürütmeler yapmak yerine duygusal saldırılar yaparak birkaç bilgi ile bilir gözükmediği konularda üste çıkan adam, bu her konuda ahkam kesip üstten bakan adam tam da bu kitlenin irrasyonel ve duygusal hassasiyetlerine dokunduğu için bu popülist dalgayı arkasına almış medyatik yaşamını sürdürmektedir. Yani üst tabakadan gelen bu adam bu ayak takımının bir eseridir yine de. Dünyanın geldiği bu ölü aklın, felaketin ifadesidir. Ve bu akıl yine bu bakış ile kitleleri bir hayvanı evcilleştirir gibi eğitmek, yönetmek ve onu işe yaradığı oranda fazlası olmayacak şekilde kullanmak isteyerek avamın vehametini imtina ile daim kılar. Ne çark ama!
15 notes
·
View notes
Text
Sen her yerden dönülür sanıyordun çünkü benden emindin, ben senden hiçbir zaman emin olamayacağımı anladığım o gün dönebileceğin bütün yollarla beraber seni de yaktım. Gözün aydın olsun
5 notes
·
View notes
Text
Londra’da Aylaklık Etmek!
Yazının başlığı üzerine çok düşündüm.
Düşündüm çünkü Londra sokaklarında zaman kısıtlaması olmadan ve herhangi bir amaç gütmeden yapılan yürüyüşler olmasaydı mahalle aralarında bulunan küçük parkları, farklı lezzetler sunan yeme-içme mekanlarını, hayranlık uyandıran ağaçları, o ağaçların tepesinde oynayan sincapları görmek ve gördüklerini bir çocuk şaşkınlığı ve mutluluğuyla karşılamak, sanırım mümkün olmazdı. Bu yürüyüşleri hangi kelime ile tanımlamak doğru olurdu? Çok düşündüm, sonra “Aylaklık” ta karar kıldım. Yine de emin olmak için muhtelif kaynaklardan kelimenin anlamını okumaya başladım.
TDK sözlüğüne göre aylak, “Yapacak bir işi olmayan, boş duran (kimse)” anlamına geliyor. İşsiz, boş duran, avare anlamına gelen bu kelimenin Fransızca karşılığı ise hem kulağa hoş geliyor hem de biraz daha olumlu bir anlam taşıyor; flanör (flâneur.). Flanör, 19. yy’de ortaya çıkmış ve “aylak aylak gezen aydın” veya “kentli aylak” anlamına geliyormuş. “Aylak Sözlüğü Üzerine” başlıklı makalesinde Sevda Kaman, kelimeyi ve kelimenin taşıdığı anlamı çok ayrıntılı bir şekilde ele almış. Makalenin en önemli katkılarından biri seneler önce okuduğum Yusuf Atılgan’ın Aylak Adam isimli romanını hatırlatması oldu. “Avare” anlamının yanında “düşünür gezgin” anlamını da karşılayan aylaklığı dilimizde en güzel ele alan eserlerden biridir Yusuf Atılgan’ın romanı. Roman boyunca ismini bile tam bilemediğimiz huzursuz, mutsuz, aylak C’nin aylaklığının yanında aşkı arayışına da tanıklık ederiz. Kim bilir belki de zamanında aykırı C. karakterinden de etkilenmiş olmalıyım ki emekli olduğumdan bu yana, son iki yılda gerçekleştirdiğim dördüncü Londra gezisi için aylaklık tanımının doğruluğundan emin oldum. Hemen eklemeliyim ki bir düşünür değilim, hele aydın hiç değilim. Ama toplamda altıncı kez ziyaret ettiğim Londra’yı bu sefer ziyaretimde ifa edilecek bir görev veya iş olmadığı için, kelimenin tam layıkıyla aylak aylak gezdim!
Aylaklığa eşlik eden yol arkadaşım Cemil ile önceden planladığımız bir şey olmaması bizi çok rahat ettirdi. Hem şehrin hem de bizim havamıza göre ayaklarımızın bizi taşıyabildiği yerlere kaybola kaybola gittik. Yağmurlu günlerde sığındığımız kafelerde içtiğimiz sıcak kahvelerle gücümüzü topladıktan sonra bu kez farklı rotalar kullanarak döndüğümüz evde yol boyu gördüğümüz güzellikleri konuştuk. Gidenler bilir kentin hemen hemen her noktasına yürüyerek ulaşabileceğiniz bir yer Londra. Kaldırımlarda aniden karşınıza motosiklet veya Martı denen scooter kullanan biri çıkmıyor. Bebekleri, yaşlıları, engellileri düşünerek tasarlanmış yollarda yaya geçitleri güvenli; trafik ışıkları hata vermeden çalışıyor. Arabalar ters yöne girmiyor, olmadık yerlere park edip yayanın yürüme hakkını elinden almıyor.
Yürüyüşlerde yağmura yakalanmadığımızda ise mutlaka bir parkın içine dalıp ahşap banklarda soluklandık. Belli ki yerleşim yerlerinin metrekaresine göre planlanmış bu parklar hemen her yerde karşınıza çıkıyor. Hyde Park, Regent’s Park veya Hampstead Heat gibi Londra’ya mal olmuş muhteşem güzellikte, devasa yeşil alanların yanı sıra son derece sıradan bir mahalle veya sokakta, kocaman ağaçlar veya küçük çalılıklardan oluşan, irili-ufaklı mütevazi parklarla karşılaşmak, çölde bir vaha bulmuşçasına beni mutlu etti. Hiç istemediğimiz halde yaşadığınız kent ile karşılaştırma yaptık. İmar planında park ve yeşil alan olarak görülen yerlerin nasıl olup da AVM ve çok katlı devasa binalara dönüştüğüne bizzat tanıklık etmiş bireyler olarak biraz yüreğimiz burkulsa da gördüğümüz kırmızı bir çınar yaprağı veya daldan dala sıçrayan bir sincap neşemizi hemen yerine getirdi.
Sürprizlerle dolu olan Londra’da aylaklık ederken ağaçları ayrı bir hayranlıkla gözlemledim. Sonbahardan etkilenmiş kızıl-kahverengine dönmüş yapraklıların yanında, ona direnen ve halen yemyeşil yapraklarıyla göğe yükselen ağaçlara dokunmadan duramadım. Gelmeden hemen önce okuduğum Elif Şafak’ın “Kayıp Ağaçlar Adası” isimli romanında mıdır bilmiyorum ağaçlar bir başka ilgimi çekti bu sefer Londra’da. Londra ve Kıbrıs’ta geçen; savaş, göç, yas, kimlik ve sevgi üzerine yazılmış olarak kısaca tanımlayabileceğim bu romanın teşekkür bölümünde Elif Şafak şöyle yazmış: “İstanbul'dan son kez ayrıldığımda, bir daha dönmeyeceğimi bilmiyordum. Bilseydim bavuluma ne koyardım diye merak ediyorum” yazmış ve kökleriyle bir Akdeniz ağacı getirebilseymiş yanında çok hoşuna gideceğini eklemiş. Okuduğumdan bu yana yeni bir yere gitsem, yeni bir başlangıç için ben hangi ağacı seçerdim diye düşündüm. Belki Defne, belki Begonvil, belki Nar, belki Limon, belki de Zeytin… Karar vermesi çok zor. İstanbul’daki evimizin küçük terasında Nar ve Limon hariç (limon olmasa da Kumkuat var) bunların hepsi var. Ama sadece ve sadece tek bir seçim hakkım olsa, oyumu Zeytin’den yana kullanacağıma karar verdim. Evet, evet… Nereye gidersem gideyim kökleriyle birlikte bir zeytin ağacını yanımda götürmek, onun büyütmek, meyve vermese de bana yoldaşlık etmesini isterdim.
İstanbul’da bıraktığım bu düşünceler haliyle Londra sokaklarında tekrar aklıma düştü. Bodrum katını da sayarsak en fazla üç katlı evlerin sıralandığı bir yolda aylaklık ederken bir de ne görelim; bir evin bahçesinde hem zeytin hem begonvil bana el sallıyor! Bir kez daha nasıl mutlu oldum anlatamam. Böyle küçük şeylerden sık sık mutlu olan bir insan değilimdir ben. Ama ne olduysa bu gezide, gördüğüm hemen her şeye hayranlık duydum, içim şükranla doldu. Aylaklığın hediyesiydi bence bu duygu ve düşünceler.
Şimdi ise çok uzağa gitmeden, yaşadığım yerde Ataşehir’de aylaklık etmeye niyet ettim. Bakalım Ataşehir’i aylak aylak gezmek bana ne hediyeler getirecek?
Elektronik Kaynaklar:
Türk Dil Kurumu, (Güncel Türkçe Sözlük), https://sozluk.gov.tr/
Kaman, Sevda (2020), Aylak Sözcüğü Üzerine, https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/1014530
3 notes
·
View notes
Text
“… Bugün “Sevgi arsızı olmak nedir?” diye sorsan “İşte budur” diye yanıt veririm sana. Sevgisinden fevkalade emin olduğum bir insanı kendi elimle uçuruma itip, bana tutunup tutunmayacağını görmek istemek başka nedir ki? Neyi sınayarak neden emin olacağını zanneder insan? Geri dönüp baktığımda “Sahi bunu ben mi yaptım, ben mi söyledim?” dediğim birkaç andan biridir bu. Şeytanıma yenik düştüğü anlar derim bunlara. Ama insan böyledir işte. Hep daha çok ister, daha çok sevilmek ister. Durmaksızın sınar sevdiklerini.”
(İclal Aydın - Unutursun)
#kitap#edebiyat#kitapkurdu#kitaplar#book#kitap alıntıları#kitap alıntısı#iclal aydın#kitaptan alıntı#kitap tavsiyeleri
3 notes
·
View notes
Text
Sesini biliiyorum ama hiç yakından duyamadım, yüzünü görüyorum ama doya doya bakıp ezberime kazıyamadım,o kadar çok gözlerine bakmak isterken gözlerine bakamadım,kokunu hiç içime çekemedim, yüzün de ellerimi gezdiremedim. Buna rağmen özlüyorum . Varlığımdan haberi olmayan o Adamı..
2 notes
·
View notes
Text
Sen her yerden dönülür sanıyordun çünkü benden emindin, ben senden hiçbir zaman emin olamayacağımı anladığım o gün dönebileceğin bütün yollarla beraber seni de yaktım. Gözün aydın olsun
2 notes
·
View notes
Text
Sen her yerden dönülür sanıyordun çünkü benden emindin,ben senden hiçbir zaman emin olamayacağımı anladığım o gün dönebileceğin bütün yollarla beraber seni de yaktım gözün aydın olsun
5 notes
·
View notes
Text
2016'da Öldürülen 261 Kadını İsimleriyle Anıyoruz
Sene boyunca medyadan öldürüldüğünü okuduğumuz 261 kadının isimleri...
03 Şubat 2017, Cuma 00:03
bianet’in yerel ve ulusal gazetelerden, haber sitelerinden ve ajanslardan derlediği haberlere göre, erkekler 2016’da en az 261 kadın ve kız çocuğu öldürdü. Öldürülen kadınların altısı Suriyeliydi. İkisi ise trans kadınlardı.
2016’da öldürülen her dört kadından biri ayrılmak/boşanmak istediği ya da barışma/birliktelik teklifini reddedildiği için öldürüldü.
Sene boyunca medyadan öldürüldüğünü okuduğumuz kadınların isimleri şöyle:
Ocak
Sultan Sarı, Şükran Akçakoca, Songül Demir, Fatma K., Gülden Çobanoğlu, Diya Hudra, Duygu Şen, Zeliha Kara, Hediye Yolcuoğlu, Hümeyra Korkmaz, Rabia Kızılkaya, N.S., Güler Subaşı, Yeliz Tokçak, Nafiye Kirişçiler, Leyla Laman, Hülya Okatan, Leyla Kuruçay, Serap Çınar, Nurhan Eriş, Dervişe Kara, Hacer Kara, Pembe Canal, Aliye Canal, Edibe Demirbilek, Bahar Turhan, Nurcan Arslan, Türkan Akal, Fahriye Halil
Şubat
İsmet Çiftçioğlu, Tülin Türe, Yıldız Tongul, Tuğba Taş, Şener Çakmak, Gülay T., Türkan T., Gül T., Nurcan Çakmak, Nesrin Aksoy, Hatice Aksoy, Kübra Acar, Elif Zelal Yeni, Hamiyet Uğur, M.B., Burcu Akkuş Kaya, Zeynep Çelebi, Güler Taflan, Burcu Acar, Hülya Aydın, Zeliha Köse, Türkan Sarıkaya, Selma Kiraz
Mart
Fatma Karakoyun, Emine Baştan, Beysun Özkanışlı Düz, Şeker Buse, Yasemin Altun, Safiye Geyik, Hilmiye Demitürk, Müzeyyen Neşeli, Demet Karataş, Nermin Akçay, Şükran Durmaz, Ayşe Şöhmelioğlu, Sebahat Özdemir, Sueda Üçoğlu, Gönül Çakı, Tenay Çakı, Aysun S, N.T.B., F.A., Aynur Gökhan , Özlem Koç, Neslihan Kızılkaya, Ayşegül Şimşek, Elena Carnelia, Sibel Çadırcı, Latife Çetinkaya, Elveda Battal, Hediye Durmaz
Nisan
Emine A., Gönül Gürbüz, Serap Demir, Filiz Coşkun, Hülya (Rüya) Polat, Gülcan Demir, Rita Darı Winkler, Hatice Öztürk, Güllü Çelik, Emine Uysal, Sultan Zora, Fatma Kızılçelik, Simge Alay, İlknur Keskinsoy, Özgecan Arslan, Nuborakhon Usmonova, Şerife Yılmaz, S.M.A, Gülseren A.
Mayıs
Fazile Özmen, Neşe Adıgüzel, Asmer Gruyeva, Güner G., Dilek Adıgüzel İnanç, Necmiye Ceren Baran, Rukiye Sezer, Elmas Başdüzen, Ghada Shekhousi, Behiye Güçlü, Zeliha Uygur, Zübeyde Ünlü, Fatma Kayıkçı, Esra Güvem, Gizem Bulut
Haziran
Ceren Demirkan, Sibelcan Çobandedi, Meryem Özcan Şanlı, Emine Türken, Sultan Bayram, Damla Kozak, Yıldız Eryılmaz, Afife Barsal, Serpil Sağır, Esra Adıgüzel, Abide Demirli, Zeynep Nalbant, Cansel Bağlı, Özlem Gülyaprak, Ayla Coşkunlar, Seda Erol, Nezahat Durmaz, Fettaha A., Selma Güngör, Gizem Ekinci, Bahar Akbaş, Asiye Özbay
Temmuz
Özlem Sarıkurtbay, Güleser Şimşek, Banu Demirok, Yıldız Çakır, Fatma Baloğlu, Fatma Şengül, Menel İsmail, Nurcan Efe, Sibel Çelik, Arzu Nevruz, Şükran Gülçelik, Medine Özata, Anakız Dorum, Güler Dursun, Şehriban Akbaş, Berivan B., Aysun Ural
Ağustos
Kader Kaya, Esma Şenek, Hanife Şenek, Amine Demitaş, Neslihan Kaymaz, Gizem Günay, Menekşe Kerçin, Meltem Ece, Fatma Ayhan, Şeyda Bak, Gülizar Turan, Neşadiye Gökmen, Türkan Köse, Gülhanım Ekber, Naime Öztemurcu, Muazzez Türkyılmaz, Nezife Ersoy, Gizem Şolpal, Semiha Keyik, Çiğdem Pala, Ümmügülsüm Dursun
Eylül
Fatmagül Karakaş, Suphiye Avşar, Cennet Gülbeyaz, Esen Yaman, Sema Acar, Fatma Alp, Alev K., Ebru K., Semra Ezel, Yeliz Y., Türkan Mavi, Zekiye Bakırcı, Esma Kamalı, M.K., Kadriye Polat, Özlem Yıldırmaz, Özlem Yıldırmaz, Fatma Metinöz, Asma Bobdione
Ekim
Özlem Yıldırım, Seycan Birişik, Elvan Dedeler, Havva Eker, Rosham Arab, Müberra B., Hasret Akdoğan, Figen Titiz, Senem Zeybek, Zeynep Aksoy, Emine Kuru, Çiğdem Koç, Hüsne Kocamanoğlu, Arife Çolak, D.Ö., M.A., Samaya K., Irmak Kupal, Mehtep Özkanlı, Fulya Özdemir, Derya Demirkan, Raciye G., Güler Mete Oğuz, Saniye Özdemir
Kasım
Fatma Kente, D.E., Hatice Sökmen, Merve Coşkun, Satı Kan, Amina Almouna, İmhan Kılıç, Kübra Karğın, Nargül Ölmez, Nursel Şengül, Havva Er, Filiz Yurdabak, Gülşan Yurdabak, Fatma Elif Uysal, Müjgan Abacı, İlknur Y., Sibel Keklik, Selime Ateş, Hafize Müjde Özer, Fatma Karabulut, Münevver Erkan
Aralık
Tuğçe Uludağ, Vildan Kandemir, Şehriban Elmas, Zeynep Demir, Songül Erçil, Nisa Özlem İnçke, Berfin Yıldız, Amine B., Gülnaziye Köseoğlu, Fatma Köse, Gamze T., Kader Korkmaz, Sevinç A., Meltem Karaslan, Şehriban Dinç, Sinem Kır, Sevgi T., Renim Taha Mehlül. (ÇT)
İstanbul - BİA Haber Merkezi
3 notes
·
View notes
Text
Yüce Allah’ım Günümüzü hayırlı eyle.
Güzel bir hafta nasip eyle.
Kaderimizi güzel eyle.
Yolumuzu şaşırtma.
Allah’ım.
Yolunu şaşırıp zulmeden zalimlerin zulmünden bizleri muhafaza eyle.
Zalime başeğenlerden eyleme.
Rıza gösterenlerden eyleme.
Allah’ım.
Kusurlarımız çok, affına muhtacız.
Bizi bağışla.
Mağfiret eyle.
Başkasının canını yakanlardan eyleme.
Zarar vericilerden eyleme.
Hayır ve iyilik düşünüp böyle yaşayanlardan eyle.
Salih amele muvaffak eyle.
Allahım!
Dinimizde ve dünyamızda, ailemizde ve dostlarımda Senden afv u afiyet diliyorum .
Allah’ım.
Ayıplarımızı setret ve bizi korkularımızdan emin kıl.
Allah’ım.
İmanı bize sevdir ve onunla kalblerimizde tezyin et.
Allah’ım.
Küfür, fısk ve isyanı da bize çirkin göster ve bizi hep dosdoğru yolda yürüyenlerden eyle.
Amin!
Gününüz aydın ola sevdiklerim,,,
9 notes
·
View notes
Text
Kızılcahamam, Sıfır Atık'ta örnek oluyor
https://pazaryerigundem.com/haber/188180/kizilcahamam-sifir-atikta-ornek-oluyor/
Kızılcahamam, Sıfır Atık'ta örnek oluyor
Sıfır Atık Projesi, pilot ilçe seçilen Ankara Kızılcahamam’da başarıyla uygulanıyor. Kızılcahamam’dan görüntüler paylaşan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, “Sıfır Atık Hareketimize pilot ilçe Kızılcahamam’da gencinden yaşlısına tüm vatandaşlarımız destek verdi. Şimdi pilot ilçe sayımızı 7 bölgeye yayarak Kızılcahamam gibi örnekleri daha da artıracağız” dedi.
ANKARA (İGFA) – Ankara Kızılcahamam 2019 yılında sıfır atık uygulaması için pilot ilçe seçildi. İlçe genelinde geri kazanılabilir atıklar için toplama sistemi oluşturuldu ve atık getirme merkezi kuruldu. Vatandaşlar atıklarını, Sıfır Atık Bahçesi, Sıfır Atık Otobüsü ve depozito iade noktalarına bırakabiliyor. Her hanenin bir Sıfır Atık Toplama Kartı bulunuyor. Toplanan atığın kilosuna göre vatandaşların kartlarına puan yükleniyor. Bu puanlar yine ilçedeki marketlerde para yerine kullanılabiliyor.
İLÇEYE SIFIR ATIK BAHÇESİ KURULDU
İlçeye kurulan Sıfır Atık Bahçesi ise 5 bölümden oluşuyor. Atıkların depolandığı ve depozito işlemlerinin uygulandığı ‘atık bölmesi’nin yanı sıra bahçede geri dönüşüm malzemeler ile öğretmen ve öğrencilerin tasarım ürünler yaptığı ‘geri dönüşüm atölyesi’ bulunuyor. Yine bahçede çocukların vakit geçirebilecekleri ‘Sıfır Atık Oyun Alanı’, takas sistemiyle kitap ve oyuncak satışlarının gerçekleştiği ‘ambalajsız atık dükkanı’ ve ‘Sıfır Atık Kafeteryası’ yer alıyor.
PİLOT İLÇELER 7 BÖLGEYE YAYILACAK
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum sosyal medya hesabından Kızılcahamam’dan görüntüler paylaştı. Pilot ilçe sayısının 7 bölgeye yayılacağına dikkat çeken Bakan Kurum, “Sayın Emine Erdoğan Hanımefendi’nin himayelerinde başlattığımız Sıfır Atık Hareketimize pilot ilçe Kızılcahamam’da gencinden yaşlısına tüm vatandaşlarımız destek verdi. Şimdi pilot ilçe sayımızı 7 bölgeye yayarak Kızılcahamam gibi örnekleri daha da artıracağız” ifadelerini kullandı.
Sıfır Atık Uygulamaları Daire Başkanı Okan Bahrioğlu da “Pilot ilçe sayımızı arttırarak, Sıfır Atık farkındalığı ve bilincinin tüm vatandaşlarımıza yaygınlaştırılmasını hedefliyoruz” dedi.
“PUANLARI MAHALLEMİZİN İHTİYAÇLARINDA DA KULLANIYORUZ”
Projeye yoğun ilgi gösteren vatandaşlar bir yandan topladıkları atıkları makinelere atarak sıfır atık bilinciyle hareket ederken diğer yandan bütçelerine de katkı sağlamış oluyor. Projenin başarıyla devam ettiği Üçbaş Mahallesi’nin muhtarı Halil İzzet Ceylan, “Araç geldiğinde atıkları tartıyor. Burada tartılan atıkların depozito bedelleri Sıfır Atık Kartları’na yükleniyor. Bizim mahallemize de Sıfır Atık Kartı verdiler. Buna puanlar yükleniyor. Bu puanları mahallemizin ihtiyaçlarında kullanıyoruz. Önceden mahalle araları poşetlerden geçilmiyordu, şimdi geri dönüşümle birlikte etrafımız da temizlenmiş oldu” dedi.
“ÇÖPE DEĞİL, MAVİ KONTEYNERLERE ATIYORUZ”
Mahalle sakini Mehmet Özçelik de “Herkes alıştı, atıklarımızı çöpe değil, mavi konteynerlere atıyoruz. Hem çevremizi temiz tutuyoruz hem de atıklarımızı dönüştürüyoruz” diye konuştu.
“SIFIR ATIK BİLİNCİ OLUŞTU”
Zeki Aydın ise depozito sistemiyle hem kendi bütçelerine katkı sağlarken hem de mahallerin ihtiyaçları için bikirim sağladıklarına dikkat çekti. Aydın, “Artık Sıfır Atık bilinci oluştu. Her şeyi ayırıyoruz, çünkü bize hizmet olarak geri dönüyor” şeklinde konuştu.
“SIFIR ATIK, SIFIR KAYIP”
Bir başka mahalle sakini Nadir Çalışkan şöyle konuştu:
Evimizdeki poşetleri ikiye ayırıyoruz. Biri sıfır atık poşeti diğeri de normal atık poşeti. Bunları ayırıp sıfır atık kutusuna atıyoruz. Aynı zamanda yolda, sağda solda gördüklerimizi bile getirip, atıyoruz. Görevli arkadaşlar araçlarla geliyorlar, atıkları topluyorlar. Bu hizmetten çok memnunuz. Sıfır Atık, sıfır kayıp. Ayşe Ünal ise sıfır atık kartlarına yüklenen puanlar ile torunları için alışveriş yaptığını söyledi.
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
Video
youtube
Canına Yandığım Git Ben Affederim - Aykut ilter ✩ Playback (Kürdi Minör ... ⭐ Video'yu beğenmeyi ve Abone olmayı unutmayın 👍 Zile basarak bildirimleri açabilirsiniz 🔔 ⭐ KATIL'dan Ritim Karaoke Ekibine Destek Olun (Join this channel to enjoy privileges.) ✩ ╰┈➤ https://www.youtube.com/channel/UCqm-5vmc2L6oFZ1vo2Fz3JQ/join ✩ ORİJİNAL VERSİYONU 🢃 Linkten Dinleyip Canlı Enstrüman Çalıp Söyleyerek Çalışabilirsiniz. ⭐ 🎧 ╰┈➤ https://youtu.be/43qRUsXBt34 ✩ (MAKE A LIVE INSTRUMENT ACCOMPANIMENT ON RHYTHM IN EVERY TONE) ✩ Aykut ilter Ritim Karaoke Ekibini Sosyal Medya Kanallarından Takip Edebilirsiniz. ✩ İNSTAGRAM https://www.instagram.com/rhythmkaraoke/ ✩ TİK TOK https://www.tiktok.com/@rhythmkaraoke ✩ DAILYMOTION https://www.dailymotion.com/RhythmKaraoke ⭐ Canına Yandığım Git Ben Affederim - Aykut ilter ✩ Playback (Kürdi Minör Vahde Beste Aykut ilter) ❤ @RitimKaraoke Müzisyenlerin Buluşma Noktası.... ➤ ESER ADI : CANINA YANDIĞIM GİT BEN AFFEDERİM ➤ SÖZ GÜFTE : AYKUT İLTER ➤ BESTE - MÜZİK : AYKUT İLTER ➤ USÜL : 4/4 C VAHDE ➤ MAKAM - DİZİ : KÜRDİ - MİNÖR ➤ ARANJÖR : TANER DEMİRALP - CAN TOSUN (ÜVST) ➤ ENSTRÜMANLAR : YAYLI GURUP KEMAN, NEY, ARABESK DİLSİZ KAVAL, PERDESİZ GİTAR ŞARKI SÖZÜ ve AKORU Söz - Müzik: Aykut ilter ARANJÖR : TANER DEMİRALP GERi VOKAL : DEMET TUĞCU BAS GİTAR : ESER ÜNSALAN YAYLILAR : KEMPA YAYLI GRUBU PERKiSYON : ŞENER YOLAL PERK.GRUBU : CENGİZ ERCÜMER,MEHNET AKATAY NEFESLİ SAZ (NEY-KAVAL) : TÜRKER DİNLETİR,EYÜP HAMİŞ PERDESİZ ve AKUSTİK GiTAR : UGUR VAROL KLARNET ve SAX : GÖKSUN ÇAVDAR EDİT : İLKER BAYRAKTAR, EMİN MECNUNBEYOV MiKS : VOLKAN ATEŞ AKYILMAZ, EMİN MECNUNBEYOV STÜDYO : ATON MUSIC PRODUCTION STÜDYO : LİMON SES KAYIT ve MÜZİK YAPIM MASTERiNG : ULAŞ ARANJÖR : CAN TOSUN (ÜVST) GERi VOKAL : DEMET TUĞCU KLARNET ve SAX : GÖKSUN ÇAVDAR BAS GİTAR : ESER ÜNSAL NEFESLİ SAZ (NEY-KAVAL) : TÜRKER DİNLETİR CÜMBÜŞ : VOLKAN PINARDAĞ PERDESİZ ve ACOUSTİC GUİTAR : UGUR VAROL GiTAR : SERHAD YASDIMAN YAYLILAR : KEMPA YAYLI GRUBU PERCISION : ŞENER YOLAL PERC.GRUBU : Cengiz ERCÜMER,MEHNET AKATAY MİX : SIRRI KILIÇ, İLKER BAYRAKTAR. EMİN MECNUNBEYOV DÜZENLEME : EMİN MECNUNBEYOV STUDIO : ATON (güneş tanrısı) MUSIC PRODUCTION STUDIO : LİMON SES KAYIT ve MÜZİK YAPIM STUDIO : AKS DIGITAL KAYIT MASTERiNG : ULAŞ CANINA YANDIGIM GÖRMEDİ GÖZLERİM SENI AĞLIYOR BAK TUTMADI ELLERİM ELLERİN ÇOK UZAK GECELER KUCAK AÇMIŞ HECELER KÖR DÜĞÜM SEN DEGİL HASRETİN ANILARIN GÖRDÜĞÜM CANINA YANDIĞIM BİR ÖMÜR SÜRER SANDIĞIM EKMEGİ SUYA BANDIĞIM DELİYDİM BE HEY BE HEY USLANDIĞIM CANIMI ALDIĞIN O GÜN SOLIP YIPRATTIĞIN CENNETİ CEHENNEM YAPTIĞIN GÜNAHIN BOYNUMA GİT BEN AFFEDERİM Aykut ilter yay burcu Mersin doğumlu. İ.T.Ü T.M. Konservatuvarı Şan Bölümünü bitirdi. Alaaddin YAVAŞÇA, Bekir Sıdkı SEZGİN, Tülin KORMAN, Tülin YAKARÇELİK, CAN ETİLİ, Neriman TÜFEKÇİ, Belkıs ARAN, Güher GÜNEY'den ders aldı. Trafik rap yarışmasında yazdığım sözler İstanbul 2.ligi aldı. Tuzla Beşinci Bölük Marşı Mektebim Koleji Marşı, Silivrispor, Mamabüs catering firmaları gibi kurumsal marşlar besteledi. İki albüm sahibi olan Aykut ilter eğitimciliğinin yanında müzik hayatına aktif olarak devam ediyor. Firmalar Böcek Yapım ve TürküOla İŞ DENEYİMLERİ: İstanbul : Defne Bar, Keyfin Bar, Ata Bar, Barva Bar, Yıldızbahçe, Meyzen Bar, Christinas Bar, Zevk-i Sefa Meyhanesi, Kırmızı Meyhane, Keyifli Meyhane, Beyoğlu Öğretmen Evi, Kalender Ordu Evi, Jandarma Bölge Komutanlığı Sosyal Tesisleri… Bodrum : Efe BAR, Han Restauran, Güneş BAR, Kortan BAR... Anadolu Turneleri : Samsun, İzmit, Adapazarı, Edirne, Çanakkale, Aydın, Denizli, İzmir, Ankara, Eskişehir, Antalya, Mersin, Muğla. Dizilerde de farklı rollerde görev alan Aykut ilterin başlıca rol aldığı diziler. Kavak yelleri Arka sokaklar Aykut İlter – Çoook Yandı Yürek Label: Format: CD, Album Country: Turkey Released: May 31, 2004 Genre: Pop, Folk, World, & Country Style: Tracklist Hide Credits 1 Elveda Arranged By, Edited By, Mixed By – Volkan Ateş Akyılmaz Written-By – Can Tosun 2 Canına Yandığım Acoustic Guitar, Guitar [Fretless] – Uğur Varol Arranged By – Taner Demiralp Backing Vocals – Demet Tuğcu Bass Guitar – Eser Ünsalan Clarinet, Saxophone – Göksun Çavdar Edited By – Emin Mecnunbeyov*, İlker Bayraktar Mixed By – Emin Mecnunbeyov*, Volkan Ateş Akyılmaz Ney, Kaval – Eyüp Hamiş, Türker Dinletir Percussion – Cengiz Ercümer, Mehmet Akatay, Şener Yolal Strings – Kempa Written-By – Aykut İlter 3 Çok Yandı Yürek Arranged By – Sırrı Derya Kılıç Backing Vocals – Demet Tuğcu, Volkan Ateş Akyılmaz Bass Guitar – Eser Ünsalan Clarinet – Kirpi Bülent Edited By – Emin Mecnunbeyov*, Sırrı Derya Kılıç, İlker Bayraktar Guitar – Ayhan Günyıl, Serhan Yasdıman Kanun – Taner Kalkuloğlu
0 notes
Note
Sen hariç herkes hatırlıyordur emin ol. Oysa ben öyle mi... Neyse herkese bi şarkı atmışsın bana da at bari
O zamanlara dair pek az şey hatırlıyorum, sana özel değil.
0 notes
Text
Aydın haberleri, Aydın şehrine dair genel haberlerin ve önemli olayların paylaşıldığı kısımdır. Aydın şehri, tarih ve doğal güzellikleriyle ünlü bir bölgedir. Bu nedenle, Aydın haberleri sık sık ilgi çekici gelişmelere ev sahipliği yapar. Aydın'da yaşanan herhangi bir olay, halk tarafından büyük bir merakla takip edilir ve Aydın haberleri aracılığıyla geniş kitlelere duyurulur.
Aydın haberleri, Aydın'daki güncel etkinliklerden, kültürel festivallere, yerel seçim sonuçlarından, ekonomik gelişmelere kadar geniş bir yelpazede bilgi sunar. Aydın halkının günlük yaşamını etkileyen her türlü gelişme, Aydın haberleri aracılığıyla okuyuculara ulaştırılır. Bu sayede, Aydın şehriyle ilgilenen herkes, güncel ve doğru bilgilere kolayca erişebilir.
Aydın haberleri, AydınDenge isimli haber sitemizde özenle hazırlanır ve okuyuculara sunulur. AydınDenge, Aydın şehriyle ilgili en güvenilir ve tarafsız haberleri okuyucularına ulaştırmayı amaçlar. Her bir haber, titizlikle incelenir ve doğruluğundan emin olunmadan paylaşılmaz. Bu sayede, Aydın haberleri konusunda okuyucularımıza güvenilir bir kaynak sunarak bilgiye kolayca erişmelerini sağlarız.
0 notes