#elin mi guzel

[pamiele]

Bi sey dicem simdi bu cocukla biz konusmaya baslayali cok olmadi onun icin hesap sorup polemik olusturmak istemiyorum ama kampa diye gitti tum gun telefona bakmadi tum gun ya. Simdi neden yazamadigina dair mesaj atmis... Açıklama yapmasi guzel ama bir insan hic mi eline telefonu almaz bu hep boyle mi devam edecek aloooo yetkililerrr napmam lazim

[kisa-hikayeler]

Gavat arkadaşım

Çok samimi olduğum bi arkadaşım evli , sık sık giderim evlerine eşi ilede sohbetim iyidir , gel zaman git zaman , arada böyle arkadasimin eşi sanki bana yuruyor arada kasıtlı firikik veriyor gibi hissetsem de samimiyetten, farkinda degildir vs gibi gecistiriyorum ve var sayalim öyle olsada ben yüz vermemeliyim normal sekilde gecmeliyim olmaz arkadasimin karisi hemde cok samimi arkadasimin diyip gecistiriyorum kendimi , bir cumartesi aksami arkadasimin telefondan bi mesaj geldi , naber la napiyon gel aksam mac var beraber izleriz yaziyor, geri aradim acmadi telefonu , moruk telin kulaklik bozuldu ses gelip gitmiyor , pazartesi tmire vericam yazdi , tamam alim mi birseyler gelirken yazdim , bi viski al hanimda yok yudumlar maç izleriz yazdi , biraz zaman gecince nerde kaldin diye yazmis arabadn inip evine giderken gordum , kapi onundeyim geliyorum yazdim , tam zile basacaktim baktim kapı açık, hafif kapiyi itip seslendim baktim ses yok zile bastim yine ses yok , neyse iceri girdim salona ben salona girince kapinin kapanma swsini duydum , pesinden hoş geldin sesi , karisi yari ciplak vaziyette salona gelmisti , naber nasilsin dedi sagol sen nasilsin dedim ama dona kalmistim , getirdin mi viskileri dedi , murat yokmu dedim yok bizi bas basa birakti dedi , az once yazistik daha dedim , hee dur bi dk dedi ,telefonunu eline aldi , eşini aradi hoporlere verdi , aşkım işlem tamadir dedi ,karsi taraftan arkadasimin sesi , ortak maç hararetli olsun , izlemeyin siz oynayin , ben sonra ozetini dinlerim dedi, telefonu kapatti , hala anlamadin mi dedi karisi , okadar zaman kur yaptik sana , ozaman baslasin maç dedim o gece sevistik ictik tekrar sevistik uyuduk uyandik sevistik , sabah kalktik , hadi ara kocacigimi kahvaltiya gelsin dedi , aradim gel kahvalti hazirlaniyor diye geldi beraber kahvaltimizi yapip sonra ben gittim , böyle bir baslangicla devam eden guzel anilar...

[umuttsuuuzvakaa]

Yildizlar geceyi terk eder mi? Gulucukler yuzunden silinir mi? "Gitmez" dedigin o kisiler gider mi? Bitmez sandigin o anlar biter mi? Sevdigin sarkinin artik eskisi hissi vermeyi biraktiginda hayat durur mu? Insanlarin arasinda yalniz hissettiginde, bir umut "Biri beni anlar" dersin ya,o zaman biri senin o sessiz cigliklarini duyar mi? Hayat tamda iyi hissettirmeye basladiginda yolunda giden seylerin bir anda alt ust olmasi canini oyle kolay sıkar mı? Eski fotograflara baktiginda,eski bir parfumu yeniden kokladiginda icinde olusan o burukluk nefesini oyle kolay keser mi? Suanda hayatinda olmayan fakat hayatin olan insanlari unutmaya calismaktan vazgecmez misin? Goz yaslarini kimsenin gormemesi icin icine akitip en sonunda yaralarinin seni tuketmesini kabul etmekten hayati sevmeyi unuttugunu hatirlamaz misin? Yazip yazip en sonunda yazdigin kagitlari burusturup cope atarken "neyse ya,onemli degildi zaten" dedigin seyler senden onemli mi? Herkes tarafindan sessiz olarak bilenen senin gorunusunun aksine ne kadar da gurultulu bir zihine sahip oldugunu senden baska kimse bilmez mi? Hayatinin anlamini bulmaya calisirken,kendi anlamani kaybetmeye baslayinca, hissettigin aciyla yuzunde beliren o aci gulumsemeni,soyle,kimse anlamaz mi? "Yarin,yarindan sonraki gun,belki gelecek hafta.. Yok yok 1 yil sonra,ya da bos versene 5 yil sonra..hayir hayir 10 yil belkide 15 yil.." demekle kendini kandirdigini anlamayacak kadar aptal misin? "Bos verdim ben,takmiyorum" deyip kendini bos verdigini anlamak icin cok gec kalmadin mi? Birinin,yarinlara umudun varken bu gununu unuttugunu, dununu hic ettigini soylemesine mi ihtiyacin var? Kulakliklarini takip saatlerce tavani izlemek icin cok genc degil misin? Bu yasta dunyanin igrenc,agir,canyakici yukleriyle yasamaya mecbur edilmek icin cok masum degil misin? Sevginin ne demek oldugunu unutup,sevgi arayisina cikmakla eline hic bir sey gecmeyecegini anlamak icin yeterince zeki degil misin? Yasadigin mutlu anilarini hatirlayamayacak kadar unutkan,yasadigin kotu anilari unutmayacak kadar guclu bir hafizaya sahip degil misin? Kaldirimda yururken,insanlara bakip "ya benim yerimde onlar olsaydi?" diye dusunmekten yorulmadin mi? Canin yandiginda gulup hic bir sey olmamis gibi devam edip,bir sure sonra "neden ben boyleyim?" diye kendine soru sorarken asil sorunun cevabi kendin oldugunu anlayamadin mi? "Neyse ya..ölümlü dünya sonucta.." derken,coktan öldüğünü anlayamadin mi? Ölülerin sadece mezarda olanlarin degil,hayallerini bir hic ugruna heba edenler oldugunu,yuzunde gulumsemesi eksilmeyen o 'mutlu cocuk' oldugunu,herkesin ozenip olmak istedigi o populer kizi oldugunu,gelecegini kurtarmak umuduyla gece gunduz ders calisan,gozlerinin alti mosmor olan kiz oldugunu,kendi yasayamadigi cocuklugu yuzunden cocuklarinin cocuklugunu mahveden o aile oldugunu anlamadin mi? En onemlisi aynaya bakarken.. gordugunu unutulmayacak kadar guzel,hatirlanmayacak kadar cirkin oldugunu bilmekten yorulmadın mi? Soyle bana guzel kizim,bu dusuncelerinin altinda yeterince ezilmedin mi? Soyle..soyle..susma,yeterince sustugun yetmedi mi? Nefes alip yasamamaktan bıkmadın mi? Buna bir son vermeyecek misin? Sen,bu sorulari soracak kadar cesaretlisin,curetlisin ama bunlara cevap veremeyecek kadar korkaksin. Sahi,sen kendinden mi korkuyorsun? Ne aptallik ama..korktugun kisiyi kendin yaratman. O zaman o canavari kendin öldürmen gerekecek.

[saliland]

sana bazi ask mektuplari

30.

e yani? dusundugun olacak ama istedigin yoldan olmayacak. bu neden siksin ki canini guzelim? sikarsa da bana soyle sarilayim canina.

sey sana da oluyor mu, uzun zamandir gorusmedigin, sevdigin eski arkadaslarinla ayni akisi yakaliyorsun biraraya geldiginde ama bi seyler degisik gibi. dahil olduklari gruplar, etraflarindaki insanlar sende de degistigi gibi onlarda da degismis durumda oldugu icin, grubun senin enerjini yakalayamamasi, sessizce durman ve arada sevdigin arkadasinla goz goze gelip gulumsemen, ama inanniiiilmaz sikilman ve hatta arkadasinla ilgili "bu salaklarla napiyo acaba bu" gibi dusuncelerin gelmesi kafana, falan. cok uzatmadan alacagini alip ayrilman. peki. ev yolunda da "kiskandim buyuk ihtimalle ya da harbiden salaklardi amaaaan" diyip gecistirmen. bunlar oluyor mu sana da sevgilim? bi nostaljiye tutundugunu fark etmen. degismemis olan seyleri gormek ve rahatsizlik duymak degismemekten. hihim.

sevgilim, umarim cok degisirsin. umarim cok degisirsin. seni her gordugumde yeniden tanimanin heyecanini umarim yasarim. degismis olursun ve isteklerine, hayallerine o kadar yaklasmis olursun ki karsilastigimizda tam olarak net hatirlayamadigimiz kicimizdan uydurdugumuz, eglenceli birkac aniyi dusunerek "ne guzel gunlerdi" masturbasyonu yapmayiz umarim. el muamelesi istersen o ayri tabii hatta daha iyi. ahhh ne guzel gunlerdyyyyy, mmmffh sikici yani. op beni onun yerine bunu soylemektense ya da sirtimi ov ya da dansa kaldir. bunu soylemek yerine kalk eline kagit boya al ve bisiler ciz. ac sevdigin sarkiyi soyle ama bana boyle gelme.

bana de ki sevgilim, geldim nerdesin?

bana seni ozluyorum deme. eh napim ozlediysen di mi?

acilarla yasamaaaak, acilar uretmek yeniden ve yeniden. onun yerine isir beni gotumden. 🤓

sevgilim, sana gercekleri soyleyecegim hep. burnunda sumuk varsa soyleyecegim. muck.

[harepare]

abi ask cogunlukla cok sacma geluyo

[acid-gramma]

Burnumu yaptirmak istiyorum ya mantikli birsey mi dis gorunuse bu kadar takmak vs bilmeedim

estetigin ve kendinde kusur arayip bulmanin sonu yok diye dusunuyorum, guzelligi guzel gosteren sey ozguven ve dik durus. burnunu yaptirdiginda bunlar dolayli olarak gelebilir ama olumsuz bi domino etkisi de yaratabilir. hep bi sonrasi var isin ve ipin ucu kacabilir ya. para bu yuzden tehlikeli olabiliyor. eline para gecen ve ozellikle isi geregi kamera karsisinda olan kizlarda deli gibi estetik olayi donuyor infular veya cok takipcili fenomenler arasinda estetiksiz insan kalmadi, cogu da ipin ucunu kacirdi. surekli aldiklari elestiriler ve acik yorumlar da onlari tetikliyor olabilir. belki sen ben gibi normal insanlarda kotu bi tetik olusturmaz estetik. tam olarak hesaplayamiyorum

[gulusumefisildayaninsan]

Bak bunu okuyan kişi şuan ne yapıyorsun bilemiyorum bunu nerede nasil okuyorsun. Ağlayarak mi, yaşadığın bi olay seni mutlu mu etti bilemiyorum. Neler yaşadın ne zorluklar atlattın bu günlere geldin bilemiyorum.birini gerçekten sevdin ve olmadı mi ya da ailenle ilgili zorluklar mi var....Bildiğim tek bir sey var suan sana her sey çok guzel olucak yasamaya mutlu olmaya devam derdim ama herşey her zaman güzel olmuyor,hayat her zaman gulumsemiyor.Hayat bazen kuradan senin adını çıkarmıyor.Bazen hep karşı taraf kazanıyor ya da sen böyle düşünüyorsun benim gibi.... Evet sana mutluluk cok yakın diyemem ama pes etme savaş çünkü mutluluk sana gelmiyorsa sen onu kopartarak alicaksin.Bazen cok istediğin bi şeye birileri el uzaticak belki de bu cok yakının olucak.Yine de pes etme.Hayat zor ,savaş büyük, yürürken yetisemiyorsan o zaman kalkta koş ne duruyorsun yere mi düştün elin mi acidi kimse sana "vah yavrum " demedi mi kalk yeniden koş düş kalk bak gördün mu tek de savaşa biliyormuşsun!

[teshirsanati]

AdrasanOtel - 8

o gece yemege cimtiginda kisa bir straples elbise giydin, butun gozlee sendeydi, odaya erken geldik , butun gun aaraba kullandigindan yourgundum ben,

sonra ben uyudugumda, sen tam uyumak uzereyken, cemilden mesaj geldi napiyosun diye, icmislerdi cakirkeyftiler, sen de odsnin onunden gecerken mesaj atin balkona cikayim decdin, cevap zaten ordayizdi, heyecanlanmistin, ve ustunde sadese iccamasiri vardi, hemen yandaki benim gomlegimi ustune alip, önünü dahi iliklemeden balkona çıktın, yunus da cemil de oradaydilar, iki metre uzaginda

arzum : iyi gecdler gencler, bu saate evli bi kadına mesaj atılırmı :)

cemil : haklısın arzumcuum, biraz alkol alınca düşünemedik, eşin uyuyo mu?

arzum : evet uyuyor

yunus : hadi gidelim biz enişte utanmadan

arzum : yok yunuscum, yol yorgunu o sabaha kadar uyanmaz, ama siz yine de yuksek sesld konusmayin

cemil : tamsm srzumcum, bu arada herhalin bi baska guzel

arzum; teşekkür ederim yakışıklım, bu arada sizin oda nerde

yunus : şansımıza tam karşıdaki oda,

cemil : otelin en güzel manzaralı odası, en azından onumuzdeki bikacgun için :)

arzum : nasıl ya,şu hemen karşıdaki mi

cemil : evet, güzel şans dedikleri bu galiba

arzum : desene daha dikkatli olmaliyim, odada cok da rahat olmayayim

yunus : biz yokmusuz gibi rahat ol arzumcum bence

arzum : yok bence tüllerin kapslı olması yetmez, perdeleri de kapamam lazım

cemil : ama o zaman bizim manzara guzel olmaz ki

arzum : onun için kapicam ya, yoksa siz beni dikizleyip durursunuz o odadan:)

cemil : bi kere suyun altınds gördük zaten, bi de odada gorsek, csmdan ne olur ki

arzum : hadi sabah havuzda gorusuruz yakışıklılar yatın dinlenin,öpüyorum ikinizi de :)

bunları konuşutken yine mutluydun, bu iki genç çocuğun ilgisinden çok keyif aliyodun

sen içeri girince çocuklarr da odalarına geçti, saate baktığınde gecenin imisini geciyordu, ben yorgunluktan ölü gibi yatıyordum, sonra tekrar bi balkona çıkıp hangi odalar bizim odanın içini görebilir diye baktın, cemille yunusun odasından baska bikac oda daha vardı odamızın içini gorebilecek,ama hiçbirinde ışık yanmıyodu, odalar ya boştu yada uyuyoflardı, ama sadece yunusla cemilin odasının ışıkları yanıyordu, içeri girdin, onları seyretmek için, ikisi de soyunurken senin elin bacaklarının arasına gitti, veonları seyretmsye basladın, odanın tülleri kapalıydı ama ışık yandığı için icerisini net goruyordun. ikisi de soyununca boxerlariydilar, birbiriyle komusup guluyorlardı. senin hakkında konustuklarina emindin ve bu seni daha da heyecanlandiriyordu

yunus yataga girdi, cemilse duşa girdi ve ışığı kapadı, ama banyonun ışığı odaya yansıyordu

sen yataga girdin, uykun kacmisti iyicee, biraz internettd takilayim dedin, ama azmıştın, bana baktın, uyandırmaya kıyamadın, porno film.izlemeyd kararverip bi video actin

az sonra bi mesaj sesi gelince baktın

cemil : biliyorum daha da geç oldu, ama uyku tutmadı

cemil : dedim belki seni de uyku tutmamıştır, muhabbet edeeriz

arzum : yok canım, beni de uyku tutmadı, internette dolaşıyodum

cemil : o zaman mesajlasmaya devam mı canım, eşin uyanmaz dimi

arzum : yok canım iyansada,hemen kaparım bu ekranı

cemil : akılllı kadının hali başka

arzum : yunus napıyo,bi whatsup gurubu kurup üçümüz sohbet edelim, sonra siler kaparız

cemil : yunus uyudu,ama canın gurup yapmak istiyosa uyandırayım canım :)

arzum : soğuk bi espri oldu bu şimdi canım

cemil : biliyorum, özür

arzum : özre gerek yok, eğleniyoruz sonuçta

cemil : yine de uyandırayım mı yunusu

arzum : niye sen bana yetebileceğine inanmıyomusun

cemil :efendim,...

arzum : :)

arzum : bu sefer de ben espri yapayım dedim cemilcim, yok böyle iyiyiz, uyandırma çocuğu uyusun

cemil : tamam o zaman

arzum : hem yorgunum bu gece, ikinize birden olmaz :)

cemil : mhhhh ben sana yeterim zaten, guruba ihtiyacın olmaz

arzum : mmhhh kendine güvenin de tam cemilcim

cemil : evet, o konuda iyiyimdir

arzum : canım, böyle şakalaşmalar güzel, iltifatlar guzel hosuma gidiyor, ama daha fazla bir beklentiniz oasın lutfen, ben kocamı seviyorum ve onu aldatmam

cemil : mhhh şanslı adammış kocan

arzum : yani masumca teşhirler aldatma sayıaz dimi :)

arzum : evet. kendi de biliyo sansli olduugunu, ama ben de sansliyim onun gibi bi kocam oldugu icin, ama o koniyu konusmayalim

cemil : tabiiki aldatma sayılmaz canım ya, düşün ki frikik verdin

arzum : benimkiler frikikten biraz fazlası galiba

cemil : evet. onu hissettim, teşhirfen keyif aldığını

arzum : çok mu belli ettim :)

cemil : yok belli etmedin de, kacamak bakislarimiz sanki hosuna gitti, sonra az once balkina iccamasirlarinla cikman

arzum: ama gomlek vardi ustumde

cemil : evet, önünü iliklemeyi unuttuğun bi gömlek

arzum : gecenin imisinde kim ugrasacak iliklemekle :)

cemil : bence de canım, öyle daha güzel

arzum : mhh begenmene sevindim

cemil : kocan biliyo mu teşhirden hoşlandığını

arzum : hoşlandığımı biliyo, ama gôsterdiğimi bilmiyo :)

cemil : mhhh boylesi daha heyecanlı galiba

arzum : evet canım oldukça :)

cemil : bişi sorucam, ama doğruyu söylicen

arzum : sor canım

cemil : denizde bikinin yana kaydı, şeyin göründü ya

arzum : ona şey mi diyosun sen canım :)

cemil : şeyyy, ne desdm ki :)

arzum : o şeyin adı yok mu? adıyla söyle :)

cemil : tamam, bikimin yana kaydı amın göründü ya

arzum: evet, göründü, bilerek mi yaptın diye sorucan :)

cemil : evet onu soracaktım

arzum: evet bilerek yaptım, ikinizin ilgi ve arzusu hoşuma gitti çünkü

cemil : ciddi misin?

arzum : evet, hatta onu düzeltince bikinimin arkasini da bilerek icime soktum

cemil: ben düzeltilce kıxmadın dimi

arzum : yoo niyd kızayım ki, ben araya soktum, sençıkardın ;)

cemil : ne harika bir kadınsın sen ya, hem güzel, hem sexi, hem yaşamasını seven hayat dolu bi kadınsın

arzum : mhhh teşekkür ederim canım

cemil : bu arada perdeleri kapatıcam dedin ya,şaka yaptın dimi, kapatmican

arzum : tabiiki şaka yaptım, tam karşı odamda iki yakışıklı genç, beni de beğeişlee, kocam kapasa bile ben açarım:)

cemil : buna sevindim, aetık daha rahat seyredicem seni, bi de tül de olmasa muhteşem.olacak

arzum : kimbiliir, belkj o da açılır

cemil :bunu yapsamn varya, tapılacak kadınsın

arzum : tamam, şimdiden açayım o zaman

cemil : duf ben de yataktan çıkıp bakayım o zaman

arzum : o zaman dilkatli bakcanım, bi daha goremeyebilirsin

bunu yazarken iyice azmıştın zaten, o an cemil.yanında olsa, ona verecek kadar,

yataktan kalkıp banabi baktın tekrar, derin uykudaydım halen, sonra üstündekileri çıkarıp çırılçıplak kaldın, vepencerenin önüne gittin, cemilin ışıkları yanmıhodu, ama dışarının ışıklarından onu gorebiliyodun camın önünde, demekki o da seni görebilirdi

biraz durup bsltiktan sonra tülü komple açtın,ve camın önünden el salladın cemile, o da sana salladı,

dönüp yatağa girdinçırılçıplak,ve hemen bi mesaj geldi

cemil : teşekküd ederimcanım ya, beni nasıl.mutlu ettin anlatamam

arzum : sadece mutlu ettiysem amacıma ulaşamadım demektir :)

cemil : tabiiki sade mutlyluk değil hissettigim, çok daha farklı ve güzel şeyler

arzum : mhhhh ne gibi

cemil : tahrik oldum fena, keşke yanımda olsan dedim

arzum : mmhhh yanında olsam neler yapacakfın

[mathmazella]

Esad Çoşan'ın Bir Konuşmasından:

Şurada bir harita var; belki uzaktan iyi görülmez, ben açıklayayım: Türkiye’nin Kayseri dahil, Ankara’nın aşağısından Trabzon’un aşağısına kadar düz bir çizgi halinde ve Adana dahil, Silifke dahil aşağıya kadar olan kısmı; bütün Irak, bütün Suriye, bütün Urdun; Arabistan yarımadasının da Medine-i Münevvere dahil kuzey kısmı; Sina yarımadasının tamamı ve Mısır’ın kuzeyi, İskenderiye’den ileriye doğru hudutlara dahil… Yani, bizim su anda içinde bulunduğumuz Malatya’nın da dahil olduğu bütün bu kısımlar İsrail’in haritası içindedir.

Yani İsrail’in amacı, Amerika’da da kuvvete sahip olduğundan, Amerika’nın yönetimine de tesiri olduğundan, Avrupa’da da, Avrupa Birligi’nin cesitli milletlere ait bayraklarinin dalgalandigi merkezinin bulunduğu Strazburg’da da sahip oldugu nufuz ile ve dunyanin her yerindeki organize tehditleriyle, Turkiye’nin butun su ve petrol havzalari dahil Ortadoguyu ve bizim topraklarimizi –Malatya dahil– kendi topraklari arasina katmayi amacliyor. Bunu istiyor, bunu arzuluyor ve bunun calismasini yapiyor. Bizim PKK olarak gordugumuz olaylarin arkasindaki kimsenin soylemedigi gercek budur.

Kimse soylemiyor. Diyorlar ki: “Zaten. Yunanlilar dusmanimiz, zaten Ermeniler dusmanimiz, bir ucuncu cephe acmayalim!” diyorlar ama gercek bu… PKK’yi kiskirtan, organize eden, ayarlayan hepsi bu…

Dunyanin en muhim uc seyi var: Basta petrol olmak uzere enerji… Ondan sonra yasamak icin en hayati madde olan su… Ondan sonra da ekmegin asil maddesi olan tahil… O GAP projesi ve saire, bizim harcadigimiz milyarlar, trilyonlar… Israil bunlara goz dikmis, buralari elde etmenin calismasini yapiyor.

Neden boyle bir seye cesaret ediyor?.. Bizim geriligimizden, cahilligimizden istifade ediyor. Bizim organize olmamamizdan istifade etmeyi dusunuyor. Bizim kalabaligimizdan korkmuyor. Cunku, elindeki imkanlar, silahlar, alet, edevat, techizat, uluslararasi munasebetlerdeki guclulugu gibi seylere guveniyor. Her ulkenin icindeki kendisine bagli elemanlara guveniyor. Amerika’nin ic politikasinda, dis politikasinda; Almanlarin ic politikasinda, dis politikasinda; hatta Vatikan’da, Vatikan gibi hristiyan devletinde bile sahib oldugu nufuza guveniyor. Cunku, icinde aslen yahudi olan papazlar var… Asil kokeni yahudi olan, siyonizme hizmet eden papazlar var…

Simdi aziz ve muhterem kardeslerim!.. Biz burada bu meseleleri bilen insanlar olarak, 2100 senesine kadar onumuzdeki programlari inceleyen insanlar olarak, o zamana kadarki dokumanlar elimizde olan insanlar olarak, size. tarihi bazi seyleri hatirlatmak icin toplanmis bulunuyoruz.

Aziz ve muhterem kardeslerim!.. Netice itibariyle biz, Allah’in rizasini arayan insanlariz. Allah’in sevdigi, razi oldugu bir kul olmak istiyoruz, Allah’in sevdigi, razi oldugu isleri yapmak istiyoruz; halis niyetimiz bu… Allah’in sevdigi, razi oldugu isler, sadece namaz kilmak, oruc tutmak, hacca gitmek, tesbih cekmek degildir. Ummet-i Muhammed’in istikbaliyle ilgilenmek onemli!.. Islam’in selametini, bekasini dusunmek onemli!.. Islam’in bayraginin burctan asagi inmemesini saglayacak insanlara ihtiyac var, kadrolara ihtiyac var.

Bunu dusunen, resmen bunu kendisine vazife edinmis bir ulke yok!.. Osmanli vardi. Osmanli devletinin basindaki yoneticiler, halife olarak dunyanin her yerindeki muslumanlara yardim etmeye calisiyordu. Asker gonderiyordu, para gonderiyordu, beynel milel toplantilarda savunuyordu. O devlet yok olduktan sonra ortada olan devletler, boyle bir seye sahib olmak istemediler. Dusmanlarin buyuklugu karsisinda cekindiler.

Simdi biz, dunyanin uzerindeki politikalarin degismesi, guc kuvvet merkezlerinin degismesi, cephelerin degismesi meseleleri ile yakindan ilgilenen insanlariz. Bunlari mutehassis uzmanlardan, profesorlerden, bakanlik yapmis en yetkili insanlardan, milletvekillerinden konusmacilar celbederek, muhtelif toplantilarda camiamiza yaygin bir bilgi halinde tanıttık." En guzide kardeslerimizi ve hizmette cansiperane calisan arkadaslarimizi cagirarak, dunyanin degisen sartlarini inceledik

Dis politikadaki degismeleri ve bu degismelerin bize getirecegi faydalari, zararlari, tehlikeleri bahis konusu ettik. Bunlari dergilerimizde yazdik. Dergilerimizi birbirlerimizle haberlesmek icin bir arac olarak, bir mektup gibi, bir mesaj gibi dusunuyoruz. Sadece dergi cikarmis olmak icin yapmiyoruz bu nesriyati… Bunun icindeki bilgileri arkadaslarimiz ogrendikten sonra, calismalarimiz musterek calisma olarak devam etsin istiyoruz.

Cok net olarak, kelimelerin manasini bile bile, ustune bastira bastira soyluyorum: Cok ciddi bir savas ile karsi karsiya muslumanlar!.. Kufur muslumanlarla carpisiyor, ama bu ilan edilmemis bir savas… Ilan edilmemis muazzam bir savas var… Bu savasta, bir tarafta super devletler var; Amerika var, Avrupa devletleri var… Baska musrik devletler var; mesela Hindistan gibi, Japonya gibi musrik, ilahi bir dine bile sahib olmayan devletler var… Bir tarafta da mazlum, magdur, geri, ibtidai, cahil, gafil muslumanlar var…

–Peki, niye boyle mazlum, magdur, cahil, gafil muslumanlari kendilerine hedef edinmisler ve niye Islam’la ugrasiyor bu herif-i naserifler?.. Dunya uzerindeki en onemli guc odaklari niye Islam’la ugrasiyor?..

Onlar menfaatlerini sagladiklari zaman, Islam’in bir takim emirlerinin yapilmasina da musaade ediyorlar, bir sey demiyorlar. Mesela, Suudi Arabistan Amerika’nin avucunun icinde mi?.. Icinde… Suudi Arabistan’in petrolu ARAMCO tarafindan somuruluyor mu?.. Somuruluyor. Paralari Amerikan bankalarinda mi?.. Amerikan bankalarinda… Suspayi olarak, devletin yonetemini eline gecirmis olan heriflere biraz para veriliyor mu?.. Veriliyor. Halk memnun mu vaziyetten?.. O belli degil… Eh, tamam, namazlarini kilsinlar, oruclarini tutsunlar, haclarini yapsinlar… Bir sey demiyor, somuru olduktan sonra…

Ama somuremedigi zaman kanli ihtilaller yapiyor, kukla hukumetler basa geciriyor, somurmeyi devam ettirmek istiyor.

Dunya uzerinde biz mu’minlerin kafa yapimiz cok farkli… Biz mu’minler olarak, menfaat hesabi yapmayiz. Menfaatimizi feda etme hesabi yapariz. “Ben kazandigim paramdan ne kadar hayir yapacagim?.. Ben rahatimdan ne kadar fedakarlik yapacagim?.. Ben nasil zahmetli is yaparsam, Allah’in rizasini kazanabilirim?..” Biz boyle dusunuruz.

Bu dusunce bizim disimizdaki heriflerde yok… Onlar neyi dusunuyorlar?.. Onlar parayi, menfaati dusunuyorlar, buyuk gelirleri dusunuyorlar.

–Buyuk gelirler nedir dunyada?..

Petrol cok buyuk bir gelirdir. Petrol yuzunden ihtilaller yapiliyor, petrol yuzunden hukumetler devriliyor, petrol yuzunden insanlar idam sehpalarina gidiyor, asiliyor… Petrol yuzunden ulkelerin sinirlari degisiyor… Petrol yuzunden ulkeler birbirlerine saldirtiliyor, harb ettiriliyor. Petrol onemli

–Baska ne onemli?.

Dunyanin su kaynaklari cok onemli!.. Hammadde kaynaklari cok onemli!.. Insanlarin yemesi, icmesi icin gerekli esas malzemeler cok onemli… Allah-u Teala Hazretleri bu malzemeleri, en cok muslumanlarin hakim oldugu ulkelere vermis. Petrol, bugday, su… vs. Bu uzun yillardan beri Avrupalilarin dikkatini ceken bir durumdur. Amerikalilarin, gayrimuslimlerin dikkatini ceken bir husustur. Muslumanlarin elinden bu yerleri almalari lazim!.. Veyahut, o yerleri zaten somuruyorlar ise, o ulkelerdeki muslumanlarin uyanmamasi lazim, yonetimi elde etmemesi lazim!.. Yonetimi elde edip de bu somuruye dur dememesi lazim!.. Ana calismalari bu tarzda gidiyor aziz ve muhterem kardeslerim!..

Simdi bu ana mantiktan dolayi da, biz su Turkiye’de yasayan muslumanlar olarak, bu heriflerin, herif-i naseriflerin, serefsiz insanlarin hedefi durumundayiz. Her ne kadar yuzumuze guluyorlarsa, gulduklerinin de kiymeti yok… Guldukleri de sahtedir. Gulucuklerinin arkasinda dislerini gicirdadiyorlardir, artniyetleri vardir. Iltifat ediyorlarsa, yardim ediyorlarsa, bir maksatla yardim ediyorlardir. Haril haril calisiyorlar…

Fazla detaya inmiyorum, bunlari bildiginizi kabul ediyorum. Bunlari bilen insanlar, bunlari biliyorlar da bilgilerinin geregi olarak ne yapmalari gerektigini bilmiyorlar. Biliyor, caresizlik icinde… Biliyor ki Bosna’da, Hersek’te, Avrupa’da kalleslik yapiliyor. Cifte standart yapiliyor, demokrasiye uyulmuyor. Cecenistan icin gik demezken, baska bir yer icin hop oturup hop kalkilyor. Iki tane balina icin dunya ayaga kalkiyor. Iki tane eroinman Ingiliz kizi icin, dunya ayaga kalkiyor, ates puskuruyor. Ama yuzlerce, binlerce insan bir yerde olse, onlarin isiyle ilgili olmadigi zaman veya olmeleri islerine geldigi zaman susuyorlar. Cezayir’de oldugu gibi, Kesmir’de oldugu gibi, baska yerlerde oldugu gibi

Simdi, biz bu durumun karsisinda susabiliriz, bu meselelerle ilgilenmeyebiliriz. Ama muhatap biziz; bizim ulkemiz, bizim kendi canimiz, kendi sahsimiz, kendi hayatimiz, kendi cocuklarimiz, kendi mallarimiz, kendi diyarlarimiz, kendi mulklerimiz… Burda Israil bayraginin dalgalanmasini ister misiniz?.. Istemezsiniz ama, Malatya bunlarin hudutlari icinde… Adam iste resmen bunu istiyor. Literature girmis, Ingilizce kitaplarda var… Bunu biliyoruz, bilenler biliyor.

Simdi bunlarin karsisinda bizim tedbir almamiz lazim!.. Bu tedbiri almak icin mutlaka cok guzel organize olmak gerekir. Onun icin biz kuvvetli bir sekilde organize olmaya onem veriyoruz.

Sonra, kuvvetli olmamiz gerekir. “Zor oyunu bozar.” derler. Bizim bazi kuvvetlerimiz var… Bizim kuvvetlerimizin bir tanesi nufusumuz fazla… Ve nufusumuz hizla artiyor. Nufus bakimindan bizimle yarisamiyorlar, nufus bakimindan bizden geriler. Biz nufus bakimindan onlardan ustunuz. Fakat onlar, az nufuslarini kalifiye eleman olarak yetistiriyorlar; bizim cok nufuslarimiz yiginlar halinde oldugu icin, bizden korkmuyorlar.

Bir coban ikibin tane koyundan korkar mi?.. Korkmaz. Uc tane kopekle onu idare eder. “Hav hav…” dedirtir, oraya buraya saldirtir. Coban koyundan, kuzudan korkmaz, tabiati itibariyle korkmaz. Bu herifler bizden, tabiatimiz koyunlasmis oldugu icin, kuzulasmis oldugu icin korkmuyorlar. Bizim kalabaligimiz var ama, tabiatimizda bir dejenerasyon var… Yani, gayr-i Islami bir durum var…

Bunu Peygamber SAS Efendimiz bize bildirmis; diyor ki:

“–Ahir zamanda ummetler, yemek yiyenlerin tabaga usustukleri gibi sizin uzerinize cullanacaklar.”

“–Ya Rasulallah! Bizim o zaman adedimiz az olacak da mi, onlar ustumuze cullanmaga cesaret edebilecekler?” diye soruyor sahabe-i kiram…

“–Hayir! Cok olacaksiniz ama, degersiz bir cokluk olacak… Selin ustundeki cop gibi olacaksiniz.” Sel ustundeki copun sele bir hakimiyeti yoktur, sel onu surukleyip goturuyor. “Size eski ummetlerin iki hastaligi bulasmis olacak:

1. Hubbud dunya, dunyayi sevmek…

2. Kerahiyetul mevt, olumden korkmak…”

Muhterem kardeslerim!.. Dunya mulku bizim gayemiz degildir. Dunyalik, mal, mulk, para, pul bizim gayemiz degildir. Biz onu sever, onun icin calisirsak, onu Allah yolunda sarf etmezsek, iste bu hastaliktir. Ikincisi, olumu goze alarak onlarin karsisinda durmaya hazirlanmazsak; bu da bir hastaliktir.

“Ben olmeyeyim de, yasayayim da isterse benim cocuklarim Ingiliz olsun, isterse yahudi olsun, isterse kafir olsun…” diyorsa bir insan; bunu bugun Turkiye’de pek cok aile soyluyor. “Turkiye’ye Islami idare gelmesin de Avrupa ile birleselim, onlarla rahat ederiz. Turkiye’ye Islami idare gelirse, rahat edemeyiz!” diyor. Bunu boyle dusunuyor. “Cocugum rahat etsin, ben oyle gericilik istemem!” diyor. Kendi aklina gore muslumanligi ters goruyor, ve bunu istemiyor. Avrupa’yi istiyor, Amerika’yi istiyor, onunla dost oluyor, onunla kadeh tokusturuyor, onunla yemek yiyor… Onunla geziyor, tozuyor. Onunla dost, bizimle dusman… Bizim memleketimizin insani… Boyle insanlar var…

Simdi, boyle bir durum, boyle bir kafaya geldigi zaman ne olmus oluyor insanlar?.. “Ben olmeyeyim, yasayayim da, Islam ne olursa olsun!.. Islam muhim degil, iman muhim degil…” gibi bir noktaya gelmis oluyor. Bu iki buyuk kusurdan dolayi da muslumanlik sevketi kalmiyor.

Tabii, bunlarla ugrasmak olumden korkmamakla, dunyayi sevmemekle hemen oluverecek bir sey degil… olumden korkmayarak, dunyaligi sevmeyerek, dunyaligi Allah’in dinine hizmete tahsis ederek, aklin gerektirdigi her turlu calismayi yaparak oluyor isler. Yani, biz de otomobil yapabilmeliyiz, biz de ucak yapabilmeliyiz… Biz de elektronik cihaz yapabilmeliyiz, biz de tomografi cihazi yapabilmeliyiz… Biz de uzay arastirmasi yapabilmeliyiz, biz de dunya capinda orijinal arastirma yapar duruma gelmeliyiz. Seviyemizi yukseltmeliyiz, dunya uzerindeki bilgileri toplamaliyiz. Bilginin kuvvet oldugunu bilmeliyiz, organize calismaliyiz.

Prof. Dr. M. Esad Coşan (22 Nisan 1995 – MALATYA

[oguzaydinsworld]

Uzun bir otobüs yolculuğu ne iyi gelirdi. Bir pencere kenari ise onu güzelligi hic bir yerde bulunmaz. Kulakligi takip akıp giden ahyatin gürültüsünü sessize almak ağır ağır ilerleyen bir sarkiyi kısık sesle dinlemek eline kitabini alip her seyi geride birakip onunla ilgilenmek gökyüzünün maviligine bakarak bu nasil bir güzellik tir demek mesela ve yola dalip giderek uzunca bir hayalin içinde bulmasi insanin kendini...

Ne iyi gelirdi..

Yolculuğun en güzel yani da ondan biraz daha uzaklasmis olmak aslinda yolculukta geçen her dakika ondan biraz daha uzaklaşmış olmak guzel ama yuregini alip goturemiyor insan kendisiyle yürüsekte bir gun anlar yaninda olmak istedigi yerin aslinda kendini tuketmeye meyli olan bir yer oldugunu ama ancak tukenince anlar iste. Sevdiginde tukenmeden rahat etmez yüreği insanin.

Tukenmekten bahsetmisken otobus yolculugunu en cok ta tukenmisligim icin istiyorum. Neden mi? Onu her an cevremde gorebilecegimi dusunmem her seyin onun hatiralari ile olmasi her sokakta yürümüşlüğümüz.

Icinde yasadigimiz koca bir şehir beni icine sığdıramayan küçücük bir sehre dönüşüyor o an...

Uzaklasmak istiyor insan uzaginda kalmak istiyor kabul edilmediği hayatlarin.

Uzun bir otobüs yolculuğu yapmak istiyorum anilardan uzak bir yerlerde hayatima devam edip bir an bile olsun dönüp te geçmişe bakmamak. Belkide çok şey istiyorum ama ne yapabilirimki.

[drfridaa]

Gece olmamalı, geceler hiç yaşanmamali ya ölmeli bi gece ya da öldürmeli kalbini ama bi şey yapmali..

Yine boyle bi gece sevmistim onu , adını yazdim heryere kimsin sen dedim bilmek istedim oyle guzel sevdimki oyle merakla oyle sefkatle..

O mu ? O da cok sevdi ama hic bir zaman merakla degil.. ben uzun uzun anlattim hep o dinledi hep dinledi ama guzel dinledi.. merak ettirmek lazimmis belki bi gizli yanin kalmaliymis hep ben benden cok ona tanittim kendimi yedigimden ictigimden giydigimden selam verdigim herkese kadar..soru sormadi hic , sordurmadim cunku yormadim anlayacaginiz yoruldugum kadar.. bana sen hep gidensin ben koşan dedi halbuki gitmedigim zamanlar en cok koşan bendim gormedi .gitmek ne ki kac kelime kac cumle ne kadar zor olabilirdi , bu kadar savaşan neden hep gidendi ki.. halbuki hic gitmedim sadece oyle zamanlar oldu ki tukendim bittim dedim ama bittik diyemedim desem dahi hic bi zaman bitirmedim.. aklim sussa simdi şayet kalbim oyle guzel konusacakki.. sus ama sus ki gercekler gelsin kapimiza olmazlari oldurmak imkansiz degil ama tek tarafliysa bu savas gelende gidende bensem şayet sen ki hep yanimda olan ama asla savasmayan.. bi harp meydani dusunun kuşanmissiniz bicagi silahi her turlu engele varim dercesine.. yaninizda bir yoldaş silahsiz ve hazirliksiz hep sizle ama savunmasiz gelmenizi bekleyen de o gitmenizi engelleyende o orda ama o yok .. eline tutusturdugunuz silahi dahi almiyor neden diyorsunuz cevap vermiyor simdi bu savas kimle kim yoldas kim dusman hangi biriyle bas etmeli hani cepheyi terketmeli bu insan .. iste ben ilk defa gidiyorum kendi siginimdan senden bizden..ofkelenmek yikip dokmek bagirmak aglamak hepsi bi arayis bir bekleyis bi umitmis aslinda hepsi bi careymis bana .. su an caresizim resimler duvarimda dururken ne indirebiliyorum ne de bakabiliyorum ne kizabiliyorum sana ne gelebiliyorum.. cok istedim bu noktaya gelmeden once sana geldim kurtar bizi dedim .. iste artik acıdan konusamiyor kalbim ve aklim ilk kez galip ve ben bu kez kaybettim sendeki beni ve bizdeki seni..istesen okursun bunlari ama istemessin , yorulmassin sen merak etmessin.. cunku sen sormassin icimi kalbimi , aci cekersin de neden demessin sen onu da seversin.. hep derdin biz iyi insanlariz bize iyi olmak yetmedi cunku kotu olamadigimiz kadar konusmadigimiz sormadigimiz sorgulamadigimiz kadar kotu olduk birbirimize sen bana ben yine bana .. gececek biliyorum seni taniyorum inkar etsende yanik izi olarak kalirim kalbinde ama acımaz .. ben mi ? Solak birinin solunu kaybetmesi kadar.. fazla degil sadece ayakta kalacak kadar..iyi olacagim soz en elifce ve unutmayarak..

[yorgunb1radam]

Eline kurban mükemmelsin. Insanlara ragmen böyle bir karaktere sahip oldugun ve kendini kimseye karsi degistirmeyip oldugun gibi gosterdigin icin senin gibi birinden buradan yeni seyler ogrettigin ve guzel paylasimlarinla beni her gun mutlu ettigin icin tesekkur ederim. Umarim sen de istediklerini elde edersin

Teşekkür ederim. Aslında kolay, öyle çok zor şey değil. Her yaratığı ciddiye almamak lazım. Mesela az önce 3-4 anonim daha yazdı. Biri ‘anonimlere daha iyi davran..’, biri 'n'olmuş yani depresyondaysan..’, bir diğeri 'depresyon üstünlük şeyi mi..’ bunlara gülüyorum sadece. Insanlar beni olduğum gibi kabul etmiyor mu, benim hakkımda çıkarımlar da mı bulunuyorlar UMRUMDA DEĞIL! Yarasa Güneşten hoşlanmadı diye Güneş değerini kaybetmez.

[ifleurette]

"Demek beni kocalığa kabul etmiyorsun?" diye sordu.

Kız gözlerini ona dikerek, "Hayır," dedi.

"Peki, sevgilin olarak da kabul etmez misin beni?"

Esmeralda dudak büktü, bu soruya da, "Hayır," diye cevap verdi.

"Peki, ya arkadaş olarak?"

Esmeralda yine gözlerini ona dikti, biraz düşündükten sonra:

"Arkadaş olarak belki," dedi.

Filozoflar bu 'belki' sözünü pek severler. Onun için, Gringoire de cesaretlendi:

"Arkadaşlık nedir, bilir misin sen?" diye sordu.

Esmeralda:

"Elbette bilirim. İki kişinin birbiriyle kardeş gibi, bir elin iki parmağı gibi olmasıdır," dedi.

"Peki ya sevgi?"

"Ha, sevgi başka şeydir," dedi Esmeralda. Sesi biraz titiriyor, gözleri de parlıyordu. "Sevgi demek, iki kişi olmakla beraber, yine de tek bir kişi olmak demektir. Bir erkekle, bir kadın birleşirler, melek olurlar. Sonra da göklerde uçarlar."

(paragraf atlama...)

Gringoire:

"Peki, senin hoşuna gitmek için insan ne yapmalı?" diye sordu.

"Erkek olmalı."

"Ee, ben neyim? Erkek değil miyim?"

"Evet, ama ben başı miğferli, beli kılıçlı, çizmeleri altın mahmuzlu bir erkekten bahsediyorum."

"Ya, demek sana göre bir insan atlı olmazsa erkek de olmaz, öyle mi? Başka birini mi seviyorsun sen yoksa?"

"Aşkla mı demek istiyorsun?"

"Evet, aşkla."

victor hugo'dan "notre dame'in kamburu." syf.83,84

kitap cok guzel ama hala okumayi bitirmedim.

[fxkegod]

hey hey hey, 16 yasindaki beyza bugun uyuyamadi ve sabahin 7sinde buraya bir seyler yazmak istedi. her mental olarak coktugumde buraya ugradigim icin bir hatira birakmak istedim kimsenin gormeyecegini ya da okumayacagini bildigim icin <3 depresyonumda postlarini paylastigim insanlarin cogunun hesabinin deactivated oldugunu gordugumde icim sizladi :( ilk olarak umarim buraya sık sık ugramayi kesmissindir unutma bunlarin hepsi 2-3 belki de 4 yil oncesine dayaniyor ortaokullu birinin depresyonda paylastigi birkac post seni bu kadar cok etkilememeli tamam mi sen mukemmelsin atlattigin her sey ile mukemmelsin seni sen yapan seyler ile mukemmelsin en onemlisi ezik degilsin (bu sozu soyledigimde bile kendimi ezik hissetmekten alikoyamiyorum ve hic inanmiyorum ama umarim ilerde boyle degilsindir ve 'evet degilim' diyebiliyorsundur) bunlari sakin unutma. biliyorum guclu olmadigini dusunuyorsun korkak oldugunu dusunuyorsun ama bazi zamanlar korkmaktan zarar gelmez tamam mi? sadece o zaman, o an korktugun icin su ani yasayabiliyorsun kendine bu kadar yuklenme lutfen. umarim bunu okuduktan sonra asagi postlara inmezsin, ha bir de bileklerin nasil? umarim ne kadar guclu oldugunun izlerinin uzerlerine dovme yaptirmissindir, eger onlardan utandigin icin yaptiracaksan sakin yaptirma tamam mi onlar utanilcak seyler degil kimse ne yasadigini bilemez onlar ergenliginde ask acisi triplerine girip attigin seyler degil sakin oyle bir sey yapma. ne kadar yoruldugunun ne kadar tutunmaya calistiginin gostergesi onlar, umarim uzerlerine guzel ve icine sinen dovmeler yaptirirsin eger babam izleri gecirebilirse yine de uzerlerine dovme yaptirmani istiyorum bu 8 subat 2021 tarihinde verilmis bir soz olsun bizim icin <3 umarim tekrar savasmak zorunda kalmamissindir, kompleksini yenebilmissindir cunku ben hic beceremedim bu tarz isleri :D belki bir yetiskin oldugum zaman daha mantikli kararlar verebiliyorumdur. yalniz degilsin, hicbir zaman yalniz olmadin sadece bunu kabullenemiyordun ya da farkinda degildin ama artik farkindayim, umarim farkindasindir. kendimi 20+ yaslarindaki birine tavsiye veren 16 yasindaki birisi olarak gormeyi engelleyemiyorum ama olsun :> hicbir zaman tam guvenemedigin insanlara bizim bu ufak sirlarimizi anlatma tamam mi? insanlarin igrenc varliklar oldugunun bilincindeyim, boyle soyleyince aklima annemin igrenc kardesi geldi, onu gordun mu hic? umarim bunu okudugun zaman olmustur fakat sen onun en azindan suratina tukurmeden olmesini istemiyorum. eline firsat gecerse bunu degerlendir tamam mi? o orospu cocugu her seyi hak ediyor vicdanin sizlamasin sakin. sanirim daha fazla soyleyecek bir seyim kalmadi, seni cok seviyorum umarim mutlusundur <3

[keylargon]

Kıyılarda sıralanmış bir kirik gonca surusu yururken

Aslında oldugun yere teslim edilircesine

Mumun titrek kıvrımlarında bulmak istiyorsun incinmis benliğini

Incinmis benlik dediğin

Kendine olan uzaklığındir

Ulasilamamazligindir ruhuna

Paramparcaligindir belki de

Gariptir ki ağlayamazsın

Ama içinde bir seyler fisildiyordur

Fisildamiyordur aslında

Kapıya vuruyordur benliğinin

O kapıyı her ne kadar açmak istemesen de

Gece olunca ve üstelik günlerden cuma ise aralanıyor o kapı

Gozbebekleri kor edici isigini ıslak zemine kapi aralığından sizdirirken

O aralığa her ne kadar gelme diye bagirsan da

ışığı yetiyor, seni kör edip soğuk ve pis suyun içine hapsediyor

Ve o tutsaklık asla gitmiyor gözlerinden tırnaklarının en kuytu en yalniz anlarına saklanıyor ki bulamasin sımsıcak umutların sakladıkları yeri

Şakaklarına çocuk koşturmacaları düşmüş , toplasana derken, ışığı yok edercesine bağırıyor gözleri kum sarisi olan bir adam

Hersey suskun çığlıklarda yolunu yitiriken, kalabalık mahallelerde çoğalıyor yalnızlığın

Sanki tüm umutlarin iki dudak arasından gelecek bir cift söze bağlı

Sanki uzaydaki tüm olgun yildizlar o sozlerde saklı

Ya o sözler

O sözleri beklersin,

her an gider parmakların ulaşmak istercesine hayata

Sahi sen huzurlu bir hayat istemiştin degil mi

Sakin ve durağan

Sahte ama olağan

Kirik ama düzenli

Peki ya şimdi

Sonu ne olacak o sözlerin

Kim getirecek başladığın hikayenin sonunu

O basindan daha hızlı dönen içindeki kasırga

Doner de döner içindeki tüm omurgaları tek tek bükerek

Sonra iki söz sanki bir dakika önce can vermiyormussun gibi, gozlerinde selaleler yarismiyormuşcasina,

gövdeni tekrar açar, goncalarini hızlıca

Sonra ufukta ışıkları dalgalara yansiyan mutlu kayıklar görürsün

Üstelik yildizlar da sıralanmıştır baş harfini çizerek gökte

Iste o kelime

Ya senin yaşamın

Ya ölümün

Ya umarsız uzun uçan kahkahaların

Ya binbir parçaya ayrılarak yere düşen hüzünlerin

Toplamaya çalıştıkça yerdeki tozları

Eline yapışır yıkasan temizleyemezsin üstelik suyla akıp giden bir önceki günün yorgunluklaridir

Mutsuzlukları degil

Oysa bir yolu olsa

Zaman kaymaları mesela

Yildizlar cok degil, 2 tane onlarca yıl geri gitse

Muhtemel bir yasam belkileri alıp gerçeğe donusse

Akşamları ayrılıkların degil de kavuşmaların vakti olsa

Diğer yarın aslında hep alıştığın o kişi olsa

Kuşların cıvıltılarını, yemeğin yanişini, camasir makinesinin sesini, komşunun gevezeliklerini birlikte duysanız

Kısaca muhtemel bir hayat mutlak olsa

Guzel olmaz miydi

Guzel ötesi harika

Saf ve huzur verici olmaz miydi

Aksam ustu sokakları

aksam ayrılmayacağınin bilincinde olarak dolaşmak guzel olmaz miydi

Belkide harika olurdu

Veya alışkanlık olurdu

Ama insani insan yapan alışkanlıkları degil midir

Kahkalari oturma odasından toplayarak

Umutları mutfağa taşımak

Birlikte bir yasam yasamak

Birini yasamak

En yasamak istediğinle

Fakat farklı bir hayat

Farklı bir an

Farklı bir akşamda farkli bir muhtemel

Farkli bir yasamda..

İkinci bir hayatta birlikte olma umudu

O da yetmez mi?

[theboylostinside]

Umut ışığı 🍷

Dünya çok kötü bir yer.

Imtihan içinde imtihan, cehennem içinde cehennem..

Insan kılıklı canavarlarla dolu her adım.

Inan,

Gözüne baktığında kaçiyorsa eğer bir kedi, dünya kötü bir yerdir.

Yanından geçerken korkuyorsa bir köpek, dünya kötü bir yerdir.

Yalın ayak gezip de üşüdüğünü söyleyemiyorsa bir çocuk, dünya kötü bir yerdir.

10 yaşında yeni yeni hayata tutunan bir miniğe “ruhum kirli sokaklarda kirlettiler” diye bir şiir yazdırıyorsa hayat, dünya kötü bir yerdir.

Açlıktan, ölümden, haktan, hukuktan, savaştan, incitmek -incinmekten korkmuyorsa insanlar, dünya kötü bir yerdir.

Sokakta özgürce yürüyemezse bir kadin gece, dünya kötü bir yerdir.

Dayak yerse dar giyinen bir erkek, dünya kötü bir yerdir.

Saklanırsa en güçlü karakter toplumdan, dünya kötü bir yerdir.

Dünya kotu bir yer de,..

Sen neden bu kadar iyi geldin?

Kotu bir yere bir insan nasıl bu kadar gül eğlen gelebilir ki?

Cenazeye geldin sen cenazeye, ne bu bahar çiçekleriyle dolu tebessüm? Ne bu güzellik? Ne bu samimiyet, bu içtenlik?

Ben yürüyen bir tabut sense elinde pamuk şekerle luna parkta oynayan bir çocuk, dünya kötü bir yer uyan.. o pamuk şekerin düşecek, luna parkta palyaçolar şiddet katliyam ve hatta tec… Herneyse.

Dünya kötü bir yer minnak diyordum tam sonra bir güldün.

Suskunluk.

Bir cehennem dibi nasıl bu kadar güzel olur…

O an anladım ki’ bir ışık, sadece küçücük bir aydınlık kurtarabilir bu dünyayı belki de.

Senin kurtardığın gibi dünyamı..

Palyaçolar güldürdü o günden sonra. Yere düşen pamuk şeker sesi gelmedi. Çığlıklar sustu. Luna park asla kapanmadı.

Kapkaranlık bu dünya, simsiyah.

Siyahi severim de, yanında birşeylerle. Bir sigara, bir icki, ne bileyim biraz senin ellerin falan..

Güneş şuraya dik gelir şura şöyle sıcak olur burası böyle aydınlık, sikerim yaw hepsi yalan.

Kapkaranlık. Korkunç. Yalnız. Issız bir gece dünya. Ve adaletsizliklerle dolu, susturan, yutturan, malesef ki unutturan..

Belki zamanı belki o günlerde en sevdiğini alan bir yerdir dünya. Canını, canına kattığını, umutlarla büyüttüğün kalelerini,.. her nefesini geri alan bir yer burası.

Giden geri gelmiyor doğru da gideni senle kim sikliyor? Heeey dünya - karanlığın yutsun geçmişimi, gidenleri, kaybedilen günleri siklemiyorum! Benim geleceğime güneş doğdu güneş! Senin karanlığının ben artık taaa a….!

Güneşi bulmam kolay olmadı tabi.

Kaç uçurum, kaç kurttan adam, kac bıçaklı saldırı atlattım.

Kusura bakma, yüreğim fazla yaralı umut ışığım. Işıklarını o izlere fazla tutma, çirkinler. Çekersin belki ışığını benden, atlarım en derin denizlere sonra.. Deniz kenarında karanlıkta boğulmadan önce buldum ya seni, gidersen de orda bulduğum gibi kaybederim geri kendimi.

Izlerim çok çirkin de, sen güzel baksan onlara olmaz mı? Acıtmasan hiç.. ışığa bu kadar alışmışken karanlikla korkutmasan…

Işığım oldun sen benim. Gün ışığım, ay ışığım, ev ışığım, el fenerim, umut ışığım, gönül ışığım, sokak lambam, her ışığım.

Aydınlattın zerre ışık görmeyen her yamacımı ve açtırdın güneşin varlığını bile bilmeyen çiçeklerimi. Çiçek nedir, bahçe nedir, senle öğrendim ben. Ev, yol, bebek kokusu, çocuk neşesi, futbol, dondurma.. Senle gördüm ben, iki gözüm oldun sen benim.

Sen, sen bunu yaptın. Bunu ve bundan daha ne öteleri..

Bir gülüşün bir gelişin bin direnişim belki gözyasli her dua edişim.

Her dua edişin.

Sahiden tamam benim dualarimin kabulu sensin de, senin de dua payın var mi bu yeniden doğuşta? Bu gönül dirilten tanışmada?

Var olmali çünkü benim dualarim kabul olmazdi basit basit, 16 sene sonra mi oldu?

Hani ne bileyim, o bana ev olan avuç içlerin sayesinde mi bulduk ki birbirimizi? Ben karanlikta seni beklerken sen de yalnizlikta mi bekledin ki.. Bebek kokuyorsun. Boynun, saçın, ellerin, tenin… Melek kokuyorsun. Ne güzel yansımış için yüzünden kokuna kadar.

Ne güzel bir tablosun sen böyle, okyanustan gökyüzüne kadar…

Sözler verdim ben sana.

Candan sözler, canımdan önemli sözler.

Bir yol cizdim ben kendime, her santiminde gölgenle birlikte.

Bir gelecek.

Sen ve ben, biz.

Izli günler geçti sira bizli günlerde.

Bir küçük ev, duvarlari senin sesinle ısınan her kapısı kokunla açılan

Bir araba, her şarkısı senin olan ve her oturdugumuzda elin ensemde olan

Bir kopek, benle tartistiginda bizi barıştıran beni değil de seni seven ve kiskandigimda beni dellendiren

Bir iş yeri, imzalarımızla ayakta duran

Kışın, yazın, ilk bahar, son bahar

Şömineyle, çadırla, denizde, karada

Gökyüzüne karşı, yeryüzüne inat

En guzel ışıklardan bile daha parlak yanarak

Haritayla, karavanla veya sadece yalın ayakla

Dünyanın her yerinde, her delilikte

Benimle ol.

Asla bencil bir insan değilim ama konu sana gelince yırtıcı bir hayvan gibi kollamak istiyorun seni. Saklamak..

Sadece benim ışığımsın.

Birileriyle paylaşırsam sönersin..

Sönmene, gitmene, gidersen geri dönmene izin veremem.

Kalmaya, yanmaya, yalan olmaya kendimi ayarlayamam…

“How do I live? How do I breathe? When you’re not here I’m suffocating. I want to feel love, run trough my blood.”

Gitmek gebermektir kalmak sürünmek.

Sensizlik ölmek demekse bunu düşünmek de hayata küsmek..

“The night we met”

Çaldığında yumruklarım kan olmasın, yumruk olmayı unutan elim saçlarında olsun.

Arabada gece yolculuğunda sen gökyüzüne ben sana bakarken yankılansın.

Şükretmemi sağlasın lanet okumamı değil.

“Maybe you don’t have to smile so sad, laugh when you’re feeling bad”

Çünkü o gülüşünün sol kenarında hep ben yaşıyor olacağım. Her gününde her anında. Düşürme beni ordan gözyaşlarına.

“Don’t kill so kind while crying”

-

“Only my shadow knows how I feel about you”

Dedirtme bize hayat.

Hayallerimiz var.

Peşini bırakmayacağımız güzel planlar.

Birtanem? Geleceğimi emanet ettiğim kişi? Bırakmayacağım. Bırakmayacağız.

Olursa bir dua da buruştururuz sevinç yaşlarımızı olmazsa domaltiriz hayatın anasını.

Ama hep birlikte olacağız.

“Hand in hand against the whole world honey bun, everyday again and again”

Satırlarım da adın her geçtiğinde gülümsemen dileğiyle,

Seni kocaman seviyorum aydınlığıyla dünyamı güzelleştiren insan.

Seni seviyorum, benim icin yaratılan melek ruhlu kadın.

Ve sana güveniyorum,

Umutlarımdan tut yarınlarıma kadar her nefesimle herseyimi.

Sensiz eksik, senle bir o kadar da tam.

Senle her nefes, her an… 🍷