#eğirdir gölü
Explore tagged Tumblr posts
Text
Isparta'da Bal Kabağı Hasadı ve Su Kısıtlamalarının Etkisi
Isparta’da Bal Kabağı Hasadı Başladı Lavanta, elma ve domates gibi önemli tarım ürünlerinin üretiminde Türkiye ve dünya genelinde önemli bir yere sahip olan Isparta’da, bu yıl bal kabağı hasadı başladı. Merkeze bağlı Büyükgökçeli ve Küçükgökçeli köylerinde, ortalama bin dönüm arazide yetiştirilen bal kabağında, bu yıl yaklaşık 4 bin ton rekolte bekleniyor. Üreticilerin bir kısmı, ürettikleri bal…
#Çiftçiler#Üreticiler#bal kabağı#Eğirdir Gölü#Hasat#Isparta#Rekolte#su kısıtlaması#Tarım#Tarımsal Sulama
0 notes
Text
Bilgiç'e "Eğirdir Gölü" Tepkisi
#isparta #ısparta #eğirdirgölü #hasanbüyükçam #süreyyasadibilgiç #aylincesur #iyiparti
İYİ PARTİ İL BAŞKANIBÜYÜKÇAM: 7 YILDIR GERÇEKLEŞMEYEN PROJELERLE GÜNDEMİ MEŞGUL ETMEYİN Eğirdir Gölü’nde su seviyesi kritik noktaya ulaştı. Gölün ve çevresinin korunması için kuşak kanalizasyon projesinde çalışmaların devam ettiğini söyleyen TBMM Başkanvekili ve AK Parti Isparta Milletvekili Süreyya Sadi Bilgiç’e muhalefet tepki gösterdi. İyi Parti İl Başkanı Büyükçam, “7 yıldır gerçekleşmeyen…
View On WordPress
0 notes
Text
🌟🌟🌟
Eğirdir gölü.
5 notes
·
View notes
Text
Eğirdir için hassas seferberlik!
https://pazaryerigundem.com/haber/188422/egirdir-icin-hassas-seferberlik/
Eğirdir için hassas seferberlik!
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, kuraklığın etkisiyle su seviyesi hızla düşen ve biyolojik kirlilik oluşan Eğirdir Gölü’nde 9 maddelik eylem planını hayata geçirdi.
ANKARA (İGFA) – Eğirdir Gölü’nün kuraklık tehdidi, alg patlaması ve biyolojik kirliliğe karşı korunması ve rehabilite edilmesi amacıyla Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un talimatıyla ilgili kurumlar harekete geçti. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na bağlı Tabiat Varlıklarını Koruma (TVK) Genel Müdürlüğü koordinesinde, Isparta Valiliği, Belediye Başkanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdürlüğü, Eğirdir Su Ürünleri Araştırma Merkezi, TÜBİTAK, üniversiteler, kamu ve özel sektör kuruluşlarıyla komisyon oluşturuldu. Arazi çalışmalarıyla beraber alınması gereken tedbirler belirlendi.
Göldeki sucul bitkilerin ve dipte biriken sediment ile biyokütlenin kaldırılmasına ilişkin TVK Genel Müdürlüğü tarafından ön fizibilite raporu hazırlandı. Süleyman Demirel Üniversitesi ile Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi’nden bilim insanları da Ekosistem Değerlendirme Raporu’nu (EDR) hazırladı. Bakan Kurum, bu çalışmalar ışığında belirlenen 9 maddelik eylem planını kamuoyuna duyurmuştu.
ÖNCE KORUMA KALKANINA ALINDI
Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdür Yardımcısı Beyhan Oktar, eylem planının uygulanmaya başlandığını açıkladı. Oktar, gölün ekolojik değerini ortaya koymak, göl ve çevresindeki faaliyetleri mevzuat kapsamında sınırlandırmak ve koruma-kullanma dengesini gözetme amacıyla TVK Genel Müdürlüğü’nün, Eğirdir Gölü ve kıyı kesimini, “Kesin Korunacak Hassas Alan”, “Nitelikli Doğal Koruma Alanı” ve “Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı” olarak ilan ettiğini belirtti.
Çalışmalar kapsamında acil müdahale olarak göl yüzeyindeki alglerin ve göl kıyısındaki ölü sucul bitkilerin temizlenmesi amacıyla Gemi İnşa Sanayi A.Ş. (GİSAŞ) amfibi sulak alan rehabilitasyon aracı tasarladı. Bu araçlarla göl yüzeyinde, göl içindeki hassas bölgelerde ise özel ekipmanlı dalgıçlarla temizlik çalışmalarına başlandığını açıklayan Oktar, gölü besleyen Çayköy Dere ağzında biriken rüsubatın da (ağaç dalları ve bitki tortusunun) DSİ’ye ait araç ve ekipmanlarla temizlendiğini kaydetti.
DİP ÇAMURU İÇİN BİLİMSEL İNCELEMELER SÜRÜYOR
TVK Genel Müdürlüğü, göl tabanında dip çamuru temizliği yapılmasına yönelik fizibilite çalışmalarına devam ediyor. Elde edilecek bilimsel veriler doğrultusunda dip çamuru temizliği başlatılacak. TVK Genel Müdür Yardımcısı Oktar, “Çalışmalar kapsamında akademisyenlerimiz gölün içerisinden ve dip sedimanından 20 farklı noktadan alınan örnekleri analiz ediyorlar. Analizler tamamlandığında gölden çıkarılacak çamurun hangi bilimsel metotlarla bertaraf edileceği ve bununla ilgili yapılacak tüm önlemleri bizlere sunmuş olacaklar ve bu doğrultuda tedbirlerimizi almaya devam edeceğiz” dedi.
İL MÜDÜRÜ ÇELEN: EĞİRDİR’İ GELECEK NESİLLERE AKTARACAĞIZ
Isparta Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürü Bekir Çelen de Eğirdir Gölü’nün bölge ve ülke için önemine dikkat çekerek, Zon yıllarda yaşanan iklim değişikliği ve kuraklık göldeki su seviyesinin hızla azalmasına sebep olduğunu, yağış rejimindeki değişiklikler, ondan sonra sıcaklık artışları ve bölgedeki insan faaliyetleri, göl ekosistemini olumsuz etkilediğini söyledi.
“Su seviyesinin azalmasıyla birlikte göldeki biyolojik kirlilik, alg patlamaları ve kötü koku gibi sorunlar ortaya çıktı” diyen Çelen, “Eğirdir Gölümüz bölgedeki içme suyu kaynağı olmasının yanı sıra tarımsal sulama, turizm ve balıkçılık gibi birçok alanda kritik öneme sahip. Dolayısıyla bu sorunların giderilmesi acil bir ihtiyaç haline geldi. Bakanlığımızın ve yerel yönetimlerin koordinasyonuyla başlatılan rehabilitasyon çalışmaları sayesinde gölün ekosistemini koruyarak bu eşsiz doğal kaynağı gelecek nesillere aktarmayı hedefliyoruz” diye konuştu.
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
Text
Eğirdir Gölü İçin Hassas Seferberlik Başladı
ISPARTA- Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, kuraklığın etkisiyle su seviyesi hızla düşen ve biyolojik kirlilik oluşan Eğirdir Gölü’nde 9 maddelik eylem planını hayata geçirdi. Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdür Yardımcısı Beyhan Oktar, aşama aşama uygulanacak eylem planı kapsamında, ilk olarak özel tasarlanan tekne ve amfibi araçlarla gölde temizlik başlatıldığını…
0 notes
Text
Beyşehir Gölünü Kaybediyoruz.
Dünyanın doğal dengesi bozuldukça göller nehirler kurumaya başladı. Bundan bizim ülkemizde fazlasıyla nasibini almakta. Artık dünyada suyun değeri ve önemi artıkça artıyor. Bu günlerde Eğirdir gölü kuruyor diye sürekli konuşulup çare aranırken Beyşehir gölünden bahseden yok. Beyşehir gölü kuruyacak endişesi ile 2016 yılında “Beyşehir’de sular 100 metre çekildi.” Başlığı ile haberini yaptım.…
0 notes
Text
Beyşehir Gölünü Kaybediyoruz.
Dünyanın doğal dengesi bozuldukça göller nehirler kurumaya başladı. Bundan bizim ülkemizde fazlasıyla nasibini almakta. Artık dünyada suyun değeri ve önemi artıkça artıyor. Bu günlerde Eğirdir gölü kuruyor diye sürekli konuşulup çare aranırken Beyşehir gölünden bahseden yok. Beyşehir gölü kuruyacak endişesi ile 2016 yılında “Beyşehir’de sular 100 metre çekildi.” Başlığı ile haberini yaptım.…
0 notes
Text
Beyşehir Gölünü Kaybediyoruz.
Dünyanın doğal dengesi bozuldukça göller nehirler kurumaya başladı. Bundan bizim ülkemizde fazlasıyla nasibini almakta. Artık dünyada suyun değeri ve önemi artıkça artıyor. Bu günlerde Eğirdir gölü kuruyor diye sürekli konuşulup çare aranırken Beyşehir gölünden bahseden yok. Beyşehir gölü kuruyacak endişesi ile 2016 yılında “Beyşehir’de sular 100 metre çekildi.” Başlığı ile haberini yaptım.…
0 notes
Link
#Burdur#Burdurçadırkampı#Burdurdoğakampları#Doğaileiçiçekamp#Göletkampalanları#Kampateşideneyimi#SaldaGölükampnoktaları#YeşilBurdurcamping
0 notes
Text
CittaSlow Gökçeada. Sakin Şehir Öyküleri Belgeseli. (8. Bölüm)
youtube
Yavaşlayın Gökçeada'dasınız!
Sakin Şehir Öyküleri Belgeseli, Türkiye'deki CittaSlow ünvanı almış kentlerin öykülerinin anlatıldığı bir belgesel serisidir.
Türkiye'nin en kapsamlı Sakin Şehir (CittaSlow) belgeseli olan Sakin Şehir Öyküleri'nin sekizincş bölümünde Gökçeada var.
Muhteşem bir Cittaslow kenti izleyeceksiniz, muhteşem sakin şehir öyküleri dinleyeceksiniz, Gökçeada'nın, Poseidon'un adasının öykülerini dinleyeceksiniz.
Öncelikle bu belgesele verdikleri destekten dolayı CittaSlow Türkiye ekibine çok teşekkür ederiz.
Bizi çok iyi ağırlayan Gökçeada Belediyesi'ne teşekkür ederiz. Ayrıca aşağıda isimleri yazan ve yazmayan, katkı sağlayan tüm Eğirdir halkına çok teşekkürler.
Size Sakin Şehir öyküleri anlatacağız. Sakin kentlerin öykülerini. Size Gökçeada’yı anlatacağız. Sakin şehir unvanı almış, bu unvanı sonuna kadar hak etmiş; harika kumsalları olan, Poseidon’un atlarını bağladığı, muhteşem bir ada kentini.
Kültür aynı, aynı adam, aynı insan hepsi aynı. Adayı gezerken, güzelliklerini kayıt altına alırken ilk dikkatimizi çeken şey, Rumlarla Türklerin uyum içinde bir arada yaşamaları oldu. Sanki başka bir dünya Gökçeada.
Poseidon’un atlarını dinlendirdiği bir adada nasıl oluyorda bu kadar huzurlu yaşayabiliyorlar diye merak ettik. Caddelerinde dolaşırken, tarihini araştırırken, insanlarıyla sohbet ederken, bu uyumun nasıl bu kadar mükemmel olduğuna şaşırıp kaldık.
Gökçeada halkı gerçekten büyük bir aile ve birbiriyle bağlantılı. Dereköy’de, Kaleköy’de, Tepeköy’de, Zeytinli’de, Eski Bademli’de gezerken bu kentin neden sakin şehir Cittaslow ünvanı aldığını daha iyi anlıyoruz. Trafik ışıklarının olmadığı, insanların eğlenmeyi bildiği ve gülümsediği bir yerde yaşamak rüya gibi. Hele mitolojisini dinlediğimizde bu belgesel serisini çekmeye başladığımız için bir kez daha mutlu oluyoruz.
2011 yılında Sakin Şehir ünvanı alarak dünyanın ilk ve tek “Cittaslow Adası” olan Gökçeada bu ünvanı gerçekten hak ediyor. Zaten sakin yaşayan, zaten mutlu yaşayan, zaten iyi beslenen bir halk Gökçeada sakinleri. Umarız bu güzellikler korunur ve umarız bu düzen sürdürülebilir.
Siga siga, yavaş yavaş, aceleye gerek yok bu kentte yaşarken. eğlenecekseniz en güzelini, beslenecekseniz en doğalını bulacağınız, tam bir sakin şehir Gökçeada. Aydıncık Sahili, Peynir Kayalıkları, Marmaros Şelalesi, Tuz Gölü ve Türkiye’nin ilk ve tek sualtı milli parkıyla gidilmesi ve gezilmesi gereken bir kent.
Yıldız Koyuna, Aydınlık Plajına, Yuvalı Plajına, Laz Koyuna, Saklı Limana ve Kefaloz’a gelen tatilcilerden ada halkının bir ricası var, doğaya sahip çıkmaları. Gökçeada bizce tam bir CittaSlow kenti, sakin şehir.Tarihini araştırmaya, mitolojik öykülerini kayıt altına almaya, kültürünü belgeselleştirmeye tekrar geleceğiz.
Teşekkürler
CittaSlow Türkiye
Gökçeada Belediyesi
Elifcan Şen
Ali Baki Usta
Mahmut Dereli
Kemal Yazgan
Panagiotis Findanis
Sema Usta
Efstration Zuni
İnci Çelik
Hasan Çelik
Adem Yılmaz
Osman Özer
Emine Aktaş
Mustafa Kıraç
Gülsen Aktaş
Barış Akpolat
Ümit Murat Kurum
Esin Aktaş
Emir Güvercin
Yeşil Ev Butik Otel ve Kafe
Mustafa'nın Kayfesi
Cafe Garaj
Nympha Organik Bağcılık
Ecem Mantı ve Çoban Yıldızı
Sardunya Camping
Yönetmen:
Erol Çelik
Prodüktör:
Deniz Çelik
Müzik:
Koray Başaran
Kurgu Volkan Çelik
Dış Ses
Deniz Çelik
Ekipmanlar
Sony FX3
Dji Osmo Pocket 3
Dji Mini 3 pro
Dji mic
#cittaslow #sakinşehir #gökçeada #belgesel #sakinşehiröyküleri #youtube #sanat
0 notes
Text
New Post has been published on Lutars Turizm
New Post has been published on https://www.lutarsturizm.com/egirdir-ve-beysehir-golleri.html
Eğirdir ve Beyşehir Gölleri
Türkiye’de karın hâlâ bolca yağdığı zamanlarda, 2006 ve 2010 yılları arasında, Kış Ortası Sukuşu Sayımları (KOSKS) için Beyşehir ve Eğirdir dahil Göller Bölgesi’ndeki tüm gölleri araştırıyorduk. Amacımız kışın en soğuk zamanlarında sukuşlarını saymaktı. Kış, sukuşlarının en hareketsiz dönemi. Bu sayımlar tüm Batı Palearktik’te (Avrupa, Asya ve Kuzey Afrika’yı içine alan bölge) eşgüdümlü yapılıyor. Sabah ayazı, kar ve sayılması gereken yüz binlerce sukuşu… İnanılmaz bir deneyim ama fiziksel olarak da müthiş bir mücadele. İşte bu dönem Göller Bölgesi’yle ilişkimizin zor zamanlarıydı. 2013’ten sonra bu kez içsu balıkları, kuşlar ve sürdürülebilir turizm planlamaları kapsamında kış mevsimi dışında bölgeye gitme şansım oldu ve zaten aşkımız da böyle başladı. Adasını ayrı sevdim, suyunu, dağını ayrı. Bir evdeki iki kardeş gibi olan Beyşehir (küçük kardeş) ve Eğirdir (büyük kardeş) gölleriyle çevresini ziyaret etmek isteyen ya da bu yazıyı okuduktan sonra niyetleneceklere kısa bir rehber hazırladım.
Toroslar’ın hemen ardındaki Beyşehir Gölü biricikliğini hem Orta Anadolu hem de Akdeniz’den alıyor. Konya sınırlarında. Sadece göl değil, Beyşehir ilçesi de önemli bir cazibe merkezi. Gölün ortasındaki Mada Adası, üzerinde yerleşim olan neredeyse tek örnek. Son yıllarda Mada Adası’nın yerli halkın yaşamını konu alan birçok belgesel çekildi. Ama gidip yerinde görmek, deneyimlemek daha farklı tabii.
Gölde toplam 32 ada var. Kış aylarında su donduğunda, yerli halkın rehberliğinde bazı adalara yürüyerek gidebilirsiniz. Buna Mada Adası da dahil. Bu mevsimde gölün manzarasına doyum olmuyor.
Eğer ilkbaharda yolunuz düşerse daha da şanslısınız çünkü göl ve çevresinde bambaşka bir hareketlilik sizi bekliyor. Elbette leyleklerden bahsediyorum. Leylekler ülkemizin hemen her yerinde, çoğu zaman dağınıkken Beyşehir Gölü çevresindeki Yeşildağ ve Adaköy bölgesinde koloni şeklinde yaşıyor, çok sayıda ürüyor. Bu nedenle de yöreye Leylekler Vadisi adı verilmiş.
Göl, mevsimlerle uyumlu şekilde dönüşürken yaz ziyaretçilerine de sürprizler hazırlıyor. Sıcak günlerde özellikle gölün daha sığ bölümlerinde göl soğanı ve nilüfer türleri çiçekleniyor. Burası yüzmeye açık plajlarıyla yaz ziyaretçilerine farklı bir deneyim de yaşatıyor. Benim en sevdiğim aktiviteyse geleneksel mimarisini korumuş çevre köyleri ziyaret etmek.
Konya’ya bağlı Beyşehir ilçesinin merkezi ve çevresi özellikle Selçuklu dönemi ve Eşrefoğlu Beyliği’ne ait eserlerle bezeli. Eşrefoğlu Camisi ve hamamı, Kubadabad Sarayı, Bedesten ve Taş Medrese sadece birkaçı. Beyşehir Gölü çevresindeyse Eflatun Pınarı kesinlikle keşfetmenizi önerdiğim yerlerden biri. Ayrıca son yıllarda popüler olan, Anadolu ve Orta Asya’ya özgü kerpiç mimari örneklerini görebileceğiniz Sonsuz Şükran Köyü’nü de ziyaret edebilirsiniz.
Yüzbinlerce kuş konaklıyor
Göller Yöresi’nin büyük kardeşi Eğirdir Gölü ülkemizin en büyük ve en derin gölleri arasında. Beyşehir ve Kovada göllerine son derece yakın. Beyşehir Gölü’nde olduğu gibi Eğirdir Gölü’nde de adaları hemen farkedeceksiniz. Ön plana çıkanlarsa Can Ada ve Yeşil Ada. Karayoluyla anakaraya bağlandıkları için yarımada desek de yerinde olur.
Beyşehir Gölü gibi koruma altında olan Eğirdir Gölü, yeni yerler keşfetmeyi seven seyahat okurları için güzel manzaralar sunuyor.
Göl biyolojik çeşitlilik açısından da son derece kıymetli. Özellikle kış aylarında hem ülkemizin hem de Avrupa ve Avrasya’nın kuzeyinden gelen yüz binlerce kuş Eğirdir Gölü’nde konaklıyor. Yüz binlerce derken abartmıyorum zira KOSKS’larda bu gözler 300 bin sukuşu saydı. Neler var derseniz; sakarmeke ve ördek türleri ön plana çıkıyor. Elmabaş patka, tepeli patka ve macar ördeği gibi dalıcı ördeklerle birlikte fiyu, kaşıkgaga ve çamurcun gibi yüzey ördeklerini rahatlıkla görebilirsiniz. Doğal hayat fotoğrafına meraklı seyahat tutkunları için biçilmiş kaftan yani. Kuğu ve kaz türleri ve diğer sukuşlarını da içeren bir ‘şampiyonlar ligi’ gölde arzı endam ediyor ve sizi bekliyor.
Sazan dolmasının tadına bakın
◊ Beyşehir ve çevresinde gastronomi açısından son derece büyük sürprizlerle karşılaşacaksınız. Gölün sunduğu sazan, levrek ve kadife balığı menülerde sıklıkla karşınıza çıkacak. Balık yahnisi ve balık kapama gibi çok sayıda ünlü balık tarifini deneyebilirsiniz. Ben özellikle balık (sazan) dolmasını tavsiye ediyorum. ◊ Eğirdir çevresi sarp dağlarla çevrili. Ulaşımın zor olduğu yıllarda, bu bölge çevresinden epeyce izole olmuş. Bu durum da beraberinde çok özel yaşam pratiklerini ve kültür mirasını getirmiş. Coğrafi yapının yansımalarını özellikle bölgenin mimarisinde ve geleneksel yemeklerinde görmek mümkün. Köyden köye tarifi farklılaşabilen helva ve pestiller, çarşaf böreği gibi hamurişleri uzunca bir listenin önde gelenleri. Yine sazan dolması ve göl balıklarından çok sayıda tarif sizi bekliyor.
0 notes
Text
Eğirdir Gölü'nde Su Seviyesi 6 Santimetre Daha Düşerse Hiçbir Şekilde Su Kullanımı Yapılamayacak
#eğirdirgölü #eğirdir #isparta #ısparta #su
Eğirdir Gölü’nde su seviyesi geçen yıl aralıkta yapılan ölçümlere göre 18 santimetre daha düşük seyrediyor. Eğirdir Gölü’nü koruma özel hükümlerine göre, gölün su seviyesinin 6 santimetre daha düşmesi halinde hiçbir şekilde su kullanımı yapılamayacak. İsmail Altunbaş’ın haberini Murat Taşlıdere görüntüledi.
youtube
View On WordPress
0 notes
Text
New Post has been published on Lutars Turizm
New Post has been published on https://www.lutarsturizm.com/egirdir-ve-beysehir-golleri.html
Eğirdir ve Beyşehir Gölleri
Türkiye’de karın hâlâ bolca yağdığı zamanlarda, 2006 ve 2010 yılları arasında, Kış Ortası Sukuşu Sayımları (KOSKS) için Beyşehir ve Eğirdir dahil Göller Bölgesi’ndeki tüm gölleri araştırıyorduk. Amacımız kışın en soğuk zamanlarında sukuşlarını saymaktı. Kış, sukuşlarının en hareketsiz dönemi. Bu sayımlar tüm Batı Palearktik’te (Avrupa, Asya ve Kuzey Afrika’yı içine alan bölge) eşgüdümlü yapılıyor. Sabah ayazı, kar ve sayılması gereken yüz binlerce sukuşu… İnanılmaz bir deneyim ama fiziksel olarak da müthiş bir mücadele. İşte bu dönem Göller Bölgesi’yle ilişkimizin zor zamanlarıydı. 2013’ten sonra bu kez içsu balıkları, kuşlar ve sürdürülebilir turizm planlamaları kapsamında kış mevsimi dışında bölgeye gitme şansım oldu ve zaten aşkımız da böyle başladı. Adasını ayrı sevdim, suyunu, dağını ayrı. Bir evdeki iki kardeş gibi olan Beyşehir (küçük kardeş) ve Eğirdir (büyük kardeş) gölleriyle çevresini ziyaret etmek isteyen ya da bu yazıyı okuduktan sonra niyetleneceklere kısa bir rehber hazırladım.
Toroslar’ın hemen ardındaki Beyşehir Gölü biricikliğini hem Orta Anadolu hem de Akdeniz’den alıyor. Konya sınırlarında. Sadece göl değil, Beyşehir ilçesi de önemli bir cazibe merkezi. Gölün ortasındaki Mada Adası, üzerinde yerleşim olan neredeyse tek örnek. Son yıllarda Mada Adası’nın yerli halkın yaşamını konu alan birçok belgesel çekildi. Ama gidip yerinde görmek, deneyimlemek daha farklı tabii.
Gölde toplam 32 ada var. Kış aylarında su donduğunda, yerli halkın rehberliğinde bazı adalara yürüyerek gidebilirsiniz. Buna Mada Adası da dahil. Bu mevsimde gölün manzarasına doyum olmuyor.
Eğer ilkbaharda yolunuz düşerse daha da şanslısınız çünkü göl ve çevresinde bambaşka bir hareketlilik sizi bekliyor. Elbette leyleklerden bahsediyorum. Leylekler ülkemizin hemen her yerinde, çoğu zaman dağınıkken Beyşehir Gölü çevresindeki Yeşildağ ve Adaköy bölgesinde koloni şeklinde yaşıyor, çok sayıda ürüyor. Bu nedenle de yöreye Leylekler Vadisi adı verilmiş.
Göl, mevsimlerle uyumlu şekilde dönüşürken yaz ziyaretçilerine de sürprizler hazırlıyor. Sıcak günlerde özellikle gölün daha sığ bölümlerinde göl soğanı ve nilüfer türleri çiçekleniyor. Burası yüzmeye açık plajlarıyla yaz ziyaretçilerine farklı bir deneyim de yaşatıyor. Benim en sevdiğim aktiviteyse geleneksel mimarisini korumuş çevre köyleri ziyaret etmek.
Konya’ya bağlı Beyşehir ilçesinin merkezi ve çevresi özellikle Selçuklu dönemi ve Eşrefoğlu Beyliği’ne ait eserlerle bezeli. Eşrefoğlu Camisi ve hamamı, Kubadabad Sarayı, Bedesten ve Taş Medrese sadece birkaçı. Beyşehir Gölü çevresindeyse Eflatun Pınarı kesinlikle keşfetmenizi önerdiğim yerlerden biri. Ayrıca son yıllarda popüler olan, Anadolu ve Orta Asya’ya özgü kerpiç mimari örneklerini görebileceğiniz Sonsuz Şükran Köyü’nü de ziyaret edebilirsiniz.
Yüzbinlerce kuş konaklıyor
Göller Yöresi’nin büyük kardeşi Eğirdir Gölü ülkemizin en büyük ve en derin gölleri arasında. Beyşehir ve Kovada göllerine son derece yakın. Beyşehir Gölü’nde olduğu gibi Eğirdir Gölü’nde de adaları hemen farkedeceksiniz. Ön plana çıkanlarsa Can Ada ve Yeşil Ada. Karayoluyla anakaraya bağlandıkları için yarımada desek de yerinde olur.
Beyşehir Gölü gibi koruma altında olan Eğirdir Gölü, yeni yerler keşfetmeyi seven seyahat okurları için güzel manzaralar sunuyor.
Göl biyolojik çeşitlilik açısından da son derece kıymetli. Özellikle kış aylarında hem ülkemizin hem de Avrupa ve Avrasya’nın kuzeyinden gelen yüz binlerce kuş Eğirdir Gölü’nde konaklıyor. Yüz binlerce derken abartmıyorum zira KOSKS’larda bu gözler 300 bin sukuşu saydı. Neler var derseniz; sakarmeke ve ördek türleri ön plana çıkıyor. Elmabaş patka, tepeli patka ve macar ördeği gibi dalıcı ördeklerle birlikte fiyu, kaşıkgaga ve çamurcun gibi yüzey ördeklerini rahatlıkla görebilirsiniz. Doğal hayat fotoğrafına meraklı seyahat tutkunları için biçilmiş kaftan yani. Kuğu ve kaz türleri ve diğer sukuşlarını da içeren bir ‘şampiyonlar ligi’ gölde arzı endam ediyor ve sizi bekliyor.
Sazan dolmasının tadına bakın
◊ Beyşehir ve çevresinde gastronomi açısından son derece büyük sürprizlerle karşılaşacaksınız. Gölün sunduğu sazan, levrek ve kadife balığı menülerde sıklıkla karşınıza çıkacak. Balık yahnisi ve balık kapama gibi çok sayıda ünlü balık tarifini deneyebilirsiniz. Ben özellikle balık (sazan) dolmasını tavsiye ediyorum. ◊ Eğirdir çevresi sarp dağlarla çevrili. Ulaşımın zor olduğu yıllarda, bu bölge çevresinden epeyce izole olmuş. Bu durum da beraberinde çok özel yaşam pratiklerini ve kültür mirasını getirmiş. Coğrafi yapının yansımalarını özellikle bölgenin mimarisinde ve geleneksel yemeklerinde görmek mümkün. Köyden köye tarifi farklılaşabilen helva ve pestiller, çarşaf böreği gibi hamurişleri uzunca bir listenin önde gelenleri. Yine sazan dolması ve göl balıklarından çok sayıda tarif sizi bekliyor.
0 notes
Text
New Post has been published on Lutars Turizm
New Post has been published on https://www.lutarsturizm.com/egirdir-ve-beysehir-golleri.html
Eğirdir ve Beyşehir Gölleri
Türkiye’de karın hâlâ bolca yağdığı zamanlarda, 2006 ve 2010 yılları arasında, Kış Ortası Sukuşu Sayımları (KOSKS) için Beyşehir ve Eğirdir dahil Göller Bölgesi’ndeki tüm gölleri araştırıyorduk. Amacımız kışın en soğuk zamanlarında sukuşlarını saymaktı. Kış, sukuşlarının en hareketsiz dönemi. Bu sayımlar tüm Batı Palearktik’te (Avrupa, Asya ve Kuzey Afrika’yı içine alan bölge) eşgüdümlü yapılıyor. Sabah ayazı, kar ve sayılması gereken yüz binlerce sukuşu… İnanılmaz bir deneyim ama fiziksel olarak da müthiş bir mücadele. İşte bu dönem Göller Bölgesi’yle ilişkimizin zor zamanlarıydı. 2013’ten sonra bu kez içsu balıkları, kuşlar ve sürdürülebilir turizm planlamaları kapsamında kış mevsimi dışında bölgeye gitme şansım oldu ve zaten aşkımız da böyle başladı. Adasını ayrı sevdim, suyunu, dağını ayrı. Bir evdeki iki kardeş gibi olan Beyşehir (küçük kardeş) ve Eğirdir (büyük kardeş) gölleriyle çevresini ziyaret etmek isteyen ya da bu yazıyı okuduktan sonra niyetleneceklere kısa bir rehber hazırladım.
Toroslar’ın hemen ardındaki Beyşehir Gölü biricikliğini hem Orta Anadolu hem de Akdeniz’den alıyor. Konya sınırlarında. Sadece göl değil, Beyşehir ilçesi de önemli bir cazibe merkezi. Göl��n ortasındaki Mada Adası, üzerinde yerleşim olan neredeyse tek örnek. Son yıllarda Mada Adası’nın yerli halkın yaşamını konu alan birçok belgesel çekildi. Ama gidip yerinde görmek, deneyimlemek daha farklı tabii.
Gölde toplam 32 ada var. Kış aylarında su donduğunda, yerli halkın rehberliğinde bazı adalara yürüyerek gidebilirsiniz. Buna Mada Adası da dahil. Bu mevsimde gölün manzarasına doyum olmuyor.
Eğer ilkbaharda yolunuz düşerse daha da şanslısınız çünkü göl ve çevresinde bambaşka bir hareketlilik sizi bekliyor. Elbette leyleklerden bahsediyorum. Leylekler ülkemizin hemen her yerinde, çoğu zaman dağınıkken Beyşehir Gölü çevresindeki Yeşildağ ve Adaköy bölgesinde koloni şeklinde yaşıyor, çok sayıda ürüyor. Bu nedenle de yöreye Leylekler Vadisi adı verilmiş.
Göl, mevsimlerle uyumlu şekilde dönüşürken yaz ziyaretçilerine de sürprizler hazırlıyor. Sıcak günlerde özellikle gölün daha sığ bölümlerinde göl soğanı ve nilüfer türleri çiçekleniyor. Burası yüzmeye açık plajlarıyla yaz ziyaretçilerine farklı bir deneyim de yaşatıyor. Benim en sevdiğim aktiviteyse geleneksel mimarisini korumuş çevre köyleri ziyaret etmek.
Konya’ya bağlı Beyşehir ilçesinin merkezi ve çevresi özellikle Selçuklu dönemi ve Eşrefoğlu Beyliği’ne ait eserlerle bezeli. Eşrefoğlu Camisi ve hamamı, Kubadabad Sarayı, Bedesten ve Taş Medrese sadece birkaçı. Beyşehir Gölü çevresindeyse Eflatun Pınarı kesinlikle keşfetmenizi önerdiğim yerlerden biri. Ayrıca son yıllarda popüler olan, Anadolu ve Orta Asya’ya özgü kerpiç mimari örneklerini görebileceğiniz Sonsuz Şükran Köyü’nü de ziyaret edebilirsiniz.
Yüzbinlerce kuş konaklıyor
Göller Yöresi’nin büyük kardeşi Eğirdir Gölü ülkemizin en büyük ve en derin gölleri arasında. Beyşehir ve Kovada göllerine son derece yakın. Beyşehir Gölü’nde olduğu gibi Eğirdir Gölü’nde de adaları hemen farkedeceksiniz. Ön plana çıkanlarsa Can Ada ve Yeşil Ada. Karayoluyla anakaraya bağlandıkları için yarımada desek de yerinde olur.
Beyşehir Gölü gibi koruma altında olan Eğirdir Gölü, yeni yerler keşfetmeyi seven seyahat okurları için güzel manzaralar sunuyor.
Göl biyolojik çeşitlilik açısından da son derece kıymetli. Özellikle kış aylarında hem ülkemizin hem de Avrupa ve Avrasya’nın kuzeyinden gelen yüz binlerce kuş Eğirdir Gölü’nde konaklıyor. Yüz binlerce derken abartmıyorum zira KOSKS’larda bu gözler 300 bin sukuşu saydı. Neler var derseniz; sakarmeke ve ördek türleri ön plana çıkıyor. Elmabaş patka, tepeli patka ve macar ördeği gibi dalıcı ördeklerle birlikte fiyu, kaşıkgaga ve çamurcun gibi yüzey ördeklerini rahatlıkla görebilirsiniz. Doğal hayat fotoğrafına meraklı seyahat tutkunları için biçilmiş kaftan yani. Kuğu ve kaz türleri ve diğer sukuşlarını da içeren bir ‘şampiyonlar ligi’ gölde arzı endam ediyor ve sizi bekliyor.
Sazan dolmasının tadına bakın
◊ Beyşehir ve çevresinde gastronomi açısından son derece büyük sürprizlerle karşılaşacaksınız. Gölün sunduğu sazan, levrek ve kadife balığı menülerde sıklıkla karşınıza çıkacak. Balık yahnisi ve balık kapama gibi çok sayıda ünlü balık tarifini deneyebilirsiniz. Ben özellikle balık (sazan) dolmasını tavsiye ediyorum. ◊ Eğirdir çevresi sarp dağlarla çevrili. Ulaşımın zor olduğu yıllarda, bu bölge çevresinden epeyce izole olmuş. Bu durum da beraberinde çok özel yaşam pratiklerini ve kültür mirasını getirmiş. Coğrafi yapının yansımalarını özellikle bölgenin mimarisinde ve geleneksel yemeklerinde görmek mümkün. Köyden köye tarifi farklılaşabilen helva ve pestiller, çarşaf böreği gibi hamurişleri uzunca bir listenin önde gelenleri. Yine sazan dolması ve göl balıklarından çok sayıda tarif sizi bekliyor.
0 notes
Text
New Post has been published on Lutars Turizm
New Post has been published on https://www.lutarsturizm.com/egirdir-ve-beysehir-golleri.html
Eğirdir ve Beyşehir Gölleri
Türkiye’de karın hâlâ bolca yağdığı zamanlarda, 2006 ve 2010 yılları arasında, Kış Ortası Sukuşu Sayımları (KOSKS) için Beyşehir ve Eğirdir dahil Göller Bölgesi’ndeki tüm gölleri araştırıyorduk. Amacımız kışın en soğuk zamanlarında sukuşlarını saymaktı. Kış, sukuşlarının en hareketsiz dönemi. Bu sayımlar tüm Batı Palearktik’te (Avrupa, Asya ve Kuzey Afrika’yı içine alan bölge) eşgüdümlü yapılıyor. Sabah ayazı, kar ve sayılması gereken yüz binlerce sukuşu… İnanılmaz bir deneyim ama fiziksel olarak da müthiş bir mücadele. İşte bu dönem Göller Bölgesi’yle ilişkimizin zor zamanlarıydı. 2013’ten sonra bu kez içsu balıkları, kuşlar ve sürdürülebilir turizm planlamaları kapsamında kış mevsimi dışında bölgeye gitme şansım oldu ve zaten aşkımız da böyle başladı. Adasını ayrı sevdim, suyunu, dağını ayrı. Bir evdeki iki kardeş gibi olan Beyşehir (küçük kardeş) ve Eğirdir (büyük kardeş) gölleriyle çevresini ziyaret etmek isteyen ya da bu yazıyı okuduktan sonra niyetleneceklere kısa bir rehber hazırladım.
Toroslar’ın hemen ardındaki Beyşehir Gölü biricikliğini hem Orta Anadolu hem de Akdeniz’den alıyor. Konya sınırlarında. Sadece göl değil, Beyşehir ilçesi de önemli bir cazibe merkezi. Gölün ortasındaki Mada Adası, üzerinde yerleşim olan neredeyse tek örnek. Son yıllarda Mada Adası’nın yerli halkın yaşamını konu alan birçok belgesel çekildi. Ama gidip yerinde görmek, deneyimlemek daha farklı tabii.
Gölde toplam 32 ada var. Kış aylarında su donduğunda, yerli halkın rehberliğinde bazı adalara yürüyerek gidebilirsiniz. Buna Mada Adası da dahil. Bu mevsimde gölün manzarasına doyum olmuyor.
Eğer ilkbaharda yolunuz düşerse daha da şanslısınız çünkü göl ve çevresinde bambaşka bir hareketlilik sizi bekliyor. Elbette leyleklerden bahsediyorum. Leylekler ülkemizin hemen her yerinde, çoğu zaman dağınıkken Beyşehir Gölü çevresindeki Yeşildağ ve Adaköy bölgesinde koloni şeklinde yaşıyor, çok sayıda ürüyor. Bu nedenle de yöreye Leylekler Vadisi adı verilmiş.
Göl, mevsimlerle uyumlu şekilde dönüşürken yaz ziyaretçilerine de sürprizler hazırlıyor. Sıcak günlerde özellikle gölün daha sığ bölümlerinde göl soğanı ve nilüfer türleri çiçekleniyor. Burası yüzmeye açık plajlarıyla yaz ziyaretçilerine farklı bir deneyim de yaşatıyor. Benim en sevdiğim aktiviteyse geleneksel mimarisini korumuş çevre köyleri ziyaret etmek.
Konya’ya bağlı Beyşehir ilçesinin merkezi ve çevresi özellikle Selçuklu dönemi ve Eşrefoğlu Beyliği’ne ait eserlerle bezeli. Eşrefoğlu Camisi ve hamamı, Kubadabad Sarayı, Bedesten ve Taş Medrese sadece birkaçı. Beyşehir Gölü çevresindeyse Eflatun Pınarı kesinlikle keşfetmenizi önerdiğim yerlerden biri. Ayrıca son yıllarda popüler olan, Anadolu ve Orta Asya’ya özgü kerpiç mimari örneklerini görebileceğiniz Sonsuz Şükran Köyü’nü de ziyaret edebilirsiniz.
Yüzbinlerce kuş konaklıyor
Göller Yöresi’nin büyük kardeşi Eğirdir Gölü ülkemizin en büyük ve en derin gölleri arasında. Beyşehir ve Kovada göllerine son derece yakın. Beyşehir Gölü’nde olduğu gibi Eğirdir Gölü’nde de adaları hemen farkedeceksiniz. Ön plana çıkanlarsa Can Ada ve Yeşil Ada. Karayoluyla anakaraya bağlandıkları için yarımada desek de yerinde olur.
Beyşehir Gölü gibi koruma altında olan Eğirdir Gölü, yeni yerler keşfetmeyi seven seyahat okurları için güzel manzaralar sunuyor.
Göl biyolojik çeşitlilik açısından da son derece kıymetli. Özellikle kış aylarında hem ülkemizin hem de Avrupa ve Avrasya’nın kuzeyinden gelen yüz binlerce kuş Eğirdir Gölü’nde konaklıyor. Yüz binlerce derken abartmıyorum zira KOSKS’larda bu gözler 300 bin sukuşu saydı. Neler var derseniz; sakarmeke ve ördek türleri ön plana çıkıyor. Elmabaş patka, tepeli patka ve macar ördeği gibi dalıcı ördeklerle birlikte fiyu, kaşıkgaga ve çamurcun gibi yüzey ördeklerini rahatlıkla görebilirsiniz. Doğal hayat fotoğrafına meraklı seyahat tutkunları için biçilmiş kaftan yani. Kuğu ve kaz türleri ve diğer sukuşlarını da içeren bir ‘şampiyonlar ligi’ gölde arzı endam ediyor ve sizi bekliyor.
Sazan dolmasının tadına bakın
◊ Beyşehir ve çevresinde gastronomi açısından son derece büyük sürprizlerle karşılaşacaksınız. Gölün sunduğu sazan, levrek ve kadife balığı menülerde sıklıkla karşınıza çıkacak. Balık yahnisi ve balık kapama gibi çok sayıda ünlü balık tarifini deneyebilirsiniz. Ben özellikle balık (sazan) dolmasını tavsiye ediyorum. ◊ Eğirdir çevresi sarp dağlarla çevrili. Ulaşımın zor olduğu yıllarda, bu bölge çevresinden epeyce izole olmuş. Bu durum da beraberinde çok özel yaşam pratiklerini ve kültür mirasını getirmiş. Coğrafi yapının yansımalarını özellikle bölgenin mimarisinde ve geleneksel yemeklerinde görmek mümkün. Köyden köye tarifi farklılaşabilen helva ve pestiller, çarşaf böreği gibi hamurişleri uzunca bir listenin önde gelenleri. Yine sazan dolması ve göl balıklarından çok sayıda tarif sizi bekliyor.
0 notes