#demre gezilecek yerler
Explore tagged Tumblr posts
Text
DEMRE’DE GEZİLECEK YERLER: EN POPÜLER 15 YER
DEMRE’DE GEZİLECEK YERLER: EN POPÜLER 15 YER
1 note
·
View note
Link
Demre taşından, toprağından tarih fışkırıyor deyiminin hayat bulduğu bir yer. Adım attığınız neredeyse her yerde bir tarihi kalıntı. Dağ, tepe yürürken başınızı çevirdiğiniz neredeyse her yerde. Bunların ötesinde bu güzel ilçe Myra isimli bir antik kente ev sahipliği yapıyor ki kentin tiyatrosunu ve kaya mezarlarını gördüğünüzde aklınız başınızdan gidiyor. Anlatmaya…
0 notes
Text
Finikede Gezilecek Tarihi Yerler
Finikede Gezilecek Tarihi Yerler
Finikede gezilecek tarihi yerler neler? Finikede gezilecek tarihi ve doğal güzellikler.
Finike, Antalya’nın tarihi ve doğal güzellikleri ile eşsiz bir yere sahip ilçelerindendir. Finike’yi Antalya’nın diğer ilçelerinden farklı kılan,
Tarih
Doğal güzellikler
Deniz
Türkiye’nin en uzun sahillerinden birine sahip olması (8 km)
Kaş, Demre ve Kemer’e yakınlığı ve
Geniş tarım alanlarının
bir arada bulunmasıdır. Öyle ki bu özelliklerin hiçbiri diğerlerini olumsuz etkilememektedir. Antalya, Kemer, Kaş ve Demre yolu Finike sahilinden geçmektedir. İç kesimler seralar, portakal, zeytin, limon ve nar bahçeleri ile kaplıdır.
Eğlence merkezleri ve restoranlar Finike Limanı ve sahil boyunca sıralıdır. Aynı anda hem denizi hem doğal güzellikleri hem de eğlenceyi bir arada yaşayabilirsiniz. Farklılık aradığınızda portakal bahçelerini arasında kısa bir yürüyüş yapabilirsiniz.
Finike Konumu
Finike geçmişten günümüze uğrak yerlerinden biri olmuştur. Liman kendi olmasından dolayı çok sayıda medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Finikede çok sayıda tarihi eser ve antik kent bulunmaktadır. Finike yeşil dokunun, tarih ve Akdenizin güzel bir harmonisini oluşturur.
Finike Kumluca, Demre ve Elmalı ilçelerine komşudur. Ana yol üzerinde bulunmasından dolayı Kaş, Kemer, Demre, Olimpos, Kumluca ve Antalya arasında seyahat edenler Finikeden geçerler.
#finike#finike otel#finikede otel#antalya#tatil#akdeniz#finike otelleri#finike merkez otelleri#finike merkezde otel
0 notes
Text
Demre'de Gezilecek Yerler
Demre’de Gezilecek Yerler
Demre’de tatil yapmak isteyen kişilerin görmesi gereken birçok yer bulunuyor. Herkese hitap eden yapısı ile yaş, tatil anlayışı, cinsiyet ve diğer unsurlar fark etmeksizin Demre’de eğlenmek mümkün. Demre’de gezilecek yerler arasında önemli antik kentler, müzeler ve plajlar bulunuyor. St Nicholas Kilisesi: Demre’nin önemli yerlerinden biridir. Kili için yapılan çalışma ve onarımlar çoğu zaman…
View On WordPress
0 notes
Text
Demre Nerede? Demre’ye Nasıl Gidilir?
Demre Nerede? Demre’ye Nasıl Gidilir?
Demre Hakkında Genel Bilgiler Akdeniz’in en özel ve en güzel yerleşim yerlerinden biri olan ve tarih boyunca çeşitli efsanelere konu olmuş Demre, ev sahipliği yaptığı birbirinden görkemli kiliseleri ve tarihi mekanları ile her yıl binlerce yerli ve yabancı ziyaretçiyi ağırlıyor. Dünya çapında “Noel Baba” olarak bilinen Aziz Nikolaos’un adını taşıyan St. Nikolaos Kilisesi, Demre’nin tam da…
View On WordPress
#antalya demre#Antalya Havalimanı’ndan Demre’ye Nasıl Gidilir?#demre antalya#Demre Nerede?#Demre Nerede? Demre’ye Nasıl Gidilir?#Demre’de Gezilecek Yerler#Demre’de Ne Yenir? Nerede Yenir?#Demre’de Nerede Kalınır?#Demre’nin En İyi Restoranları#Demre’ye Nasıl Gidilir?
0 notes
Text
Kalkan’da Gezilecek Yerler
Kalkan, masmavi denizinin yanı sıra gezi rotanıza ekleyebileceğiniz çok sayıda doğal ve tarihi güzelliği de çevresinde barındırıyor. Sizler için seçtiğimiz kalkan kiralık villa seçeneklerine yakın olan Eski uygarlıklara ait antik kentleri, gizemli batık şehirleri ve tarih kokan köyleri ile ünlü Kalkan’ı, Antalya Kalkan rehberimizde sizler için listeledik.
Patara Antik Kenti
Kaş ilçesinde yer alan, Likya Uygarlığı’ nın başkenti ve en önemli şehirlerinden bir tanesi olarak günümüzde de varlığını sürdüren Patara Antik Kenti, Kalkan’a 17 km mesafede ki Ovagelemiş Köyü’nde bulunuyor. "Noel Baba" olarak anılan Saint Nicholaos’ın da Patara’da yaşadığı biliniyor. Arkeolojik değeri oldukça fazla olan antik kent aynı zamanda yakınında bulunan Caretta carettaları ile ünlü Patara Plajı ile de adından sıkça söz ettiriyor. Her yıl Caretta caretta’ların yumurtalarını bıraktığı uçsuz bucaksız plaj koruma altında bulunan plajlardan bir tanesi.
Patara Antik Kenti’ ne 2019 yılı itibariyle 24 TL ödeyerek giriş yapabilirsiniz.
Kekova Tekne Turu
Kalkan’ da yapabileceğiniz eğlenceli başka bir aktivitede günübirlik Kekova tekne turuna katılmak. Kekova, sizi huzurla buluşturacak bir doğaya ve muhteşem koylara ev sahipliği yapıyor.
Antalya’nın Kaş ve Demre ilçeleri arasında bulunan Kekova; Simena, Üçağız, Kaleköy, Batıkşehir, Akvaryum koyu ve daha birçok koyu içine alıyor. Sizde günübirlik Kekova tekne turlarına katılarak Bizans, Roma ve Likya dönemine ait arkeolojik eserleri görme şansı yakalayabilir, tarihi sokaklarında gezintiye çıkarak alışveriş keyfi yapabilirsiniz.
Kaleköy
Antalya’nın Demre ilçesinde yer alan tatil cenneti Kaleköy, karada olmasına rağmen sadece deniz yoluyla ulaşım sağlanan ender güzelliklerden bir tanesi. Likya Uygarlığı’nın izlerini günümüzde de barındıran Kaleköy’ de yapılaşma yasak ve doğal sit konumu olarak koruma altında.
Denizin ortasında bulunan Likya Lahid’i ile misafirlerini karşılayan bu güzel beldeyi ziyaret ederek kıyıda ki balıkçı lokantalarında denizle iç içe yemeğinizi yiyebilir, dar sokaklarda ki tarihi Rum evlerini keşfe çıkabilirsiniz.
Xanthos ve Letoon Antik Kentleri
1988 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi’ne eklenen Letoon ve Xanthos Antik Kentleri Fethiye’ye 46 km uzaklıkta, Kınık köyü yakınlarında yer alıyor. Xanthos ve Letoon Antik Kentleri arasında 4 km’lik mesafe bulunuyor. Likya uygarlığından kalma lahitleri, taş yazıtları ve tarihi birçok parçası ile günümüzde varlığını koruyan arkeolojik değer, Kalkan’a gelenler için mutlaka gezilmesi gerekenler listesinde yer alıyor. Antik kentlere 2019 yılı itibariyle 14 TL ödeyerek giriş yapılabiliyor.
3 notes
·
View notes
Photo
Adrasan’da kelimeler kifayetsiz… 🌊🐬 Daha adını duyduğum anda içimde heyecan uyandıran özel bir yer Adrasan benim için. Belki bende yarattığı etkinin bir kısmını, nispeten dokunulmamış kalabilmiş haline borçludur🌿 🏠 Konaklama: Ben de bu özlemimi hafifletmek için Kybele Hotel’den ( @kybeleadrasan ) yerimi ayırtıyorum. Daha girer girmez doyumsuz bir keyif ile karşılaşıyorum Kybele’de. 📍 www.kucukoteller.com.tr/kybele-hotel 🌿 Doğanın dokusunu, bahçenin içinde kaybolan otelin manzarasını bozmamışlar. Yoldan ve trafikten epeyce uzakta olduğu için, dünyanın unuttuğu bir yerdeyim sanki… 🛏 Üst kattaki deniz manzaralı balkonlu odama yerleşiyorum. Hayatta güzel kokan bembeyaz çarşaf kadar sevdiğim bir şey yoktur herhalde! Gün doğumu manzarası da Kybele’nin kendine has görsel şölenlerinden oluyor🌅🫶 🛀Odalarda da misafirlere sundukları şampuan/duş jeli marka seçimlerinde, doğaya uyumlu ekolojik bir marka olan @nero.supply ‘ın ürünlerinden Verde Organic’in argan yağlı ürünlerini kullanıyorlar. Başka türlü tüketmek mümkün;) 🌴 Bahçedeki havuz kenarına uzanıp, keyifli miskinlik yapıyorum akşam yemeğine kadar. 🍽 Yemek için başka yer aramaya hiç koyulmuyorum. Hakiki sızma zeytinyağı ile yaptıkları mezelerle bezenmiş sofraya oturuyorum. 🍳 Kybele’nin sabah kahvaltısında da yediğim reçelleri de manzara kadar zarif ve leziz… Kahvaltıdan sonra arabaya atlıyorum ve 5 dk uzaklıkta kalan Adrasan Sahili’nde soluğu alıyorum. 🎯Kybele her yaştan çocuklu aileler için de ideal bir yer. Evcil dostları ile misafirlerine de kapıları açık. İki kişi kahvaltı ve akşam yemeği dahil oda fiyatları 1.500 Liradan başlıyor. Küçük Oteller okuyucularıma özel %5 indirim sağlıyorlar. 📞 Telefon numaraları: 0 537 959 01 01 Otoparkları da mevcut. Antalya Havalimanı 103 km uzaklıkta. Yakın çevrede gezilecek yerler: Adrasan Kalesi, Gelidonya Feneri, Olympos Antik Kenti, Phaselis, Yanartaş, Demre. #kucukoteller #kucukotellerkybele #kucukotellernerosupply #işbirliği #adrasan #adrasankoyu #adrasansuluada #adrasanotelleri #antalya #doğa #kumsal #tatil #deniz #beach #turkiye #turkei #turquie (at Adrasan,Antalya) https://www.instagram.com/p/Cfdf7eosPS2/?igshid=NGJjMDIxMWI=
#kucukoteller#kucukotellerkybele#kucukotellernerosupply#işbirliği#adrasan#adrasankoyu#adrasansuluada#adrasanotelleri#antalya#doğa#kumsal#tatil#deniz#beach#turkiye#turkei#turquie
1 note
·
View note
Text
GÜN KAŞ’TA BAMBAŞKA!
Önceki yazımın ardından birkaç hafta geçti, kısa bir Kaş kaçamağını yazmak için hiçbir fena bir zaman sayılmaz. Eylül kapısını araladı, havalar yavaş yavaş serinlemeye başladı…
Aslında bu yazının başlığı “Bayram’da Kaş’ta Olmak” olsa mı diye çok düşündüm, ama romantizm ağır bastı sanırım.
Öncelikle Kaş’a nasıl gelinir ? sorusuna -Çetrefilli yollardan efendim diye cevaplamak isterim. İstanbul üzerinden hesaplayınca 10-12 saat arasını gözden çıkararak teslim olunuz. Evet belki Kaş’ın yolu işlek, kolay ulaşılabilir olsa zaten bugün Kaş’tan böylesine bahsedebiliyor olamazdık. Kaş’a alternatif yol yaratmak oldukça kolay ancak ben mantığıma uygun ilk 3 yolu aktaracağım.
1.seçenek: 2016 yazında kullandığımız ve trafiksiz oluşuyla sempatimizi kazanan İstanbul-Kütahya-Afyon-Burdur-Çavdır-Kalkan-KAŞ . Bu güzergahtaki avantajınız trafik olmayışı, Kalkan’ı ve Kaputaj Plajını da geçerken görebilecek olmanız .
2.seçenek: İstanbul-Kütahya-Afyon-Isparta-Antalya-Kemer-Finike-Demre-KAŞ .Bu güzergah bana biraz gereksiz yol uzatmak demek olduğu için tercihim değil.
3.seçenek: İzmir-Aydın-Muğla-Dalaman-Fethiye-Kalkan-KAŞ. Bu güzergah ise bence en yoğun ve trafikli seçenek ancak kıyı şeridinden geliyor olmak gezmek açısından zamanı olanlara tavsiye edilir.
Bunların yanı sıra uçak ile şimdilik (Kaş’a havalimanı projesi yolda) ya Dalaman’a inerek 3,5 saatlik karayolunu tercih ediniz, yada Antalya’ya inerek 5 saatlik kara yolunu tercih ediniz.
Kaşta Nereden Denize Girilir?
1-Büyükçakıl Plajı
Sahildeki jandarmanın önünden ilerleyerek otellerin önünden hızlı şekilde ilerleyin ve yol ayrımı çatallaşan yoldan sol tarafı seçip gelen yokuşu aştığınızda karşınızda aşağıdaki manzarayla buluşacaksınız. Biz buraya otelimizden yürümeyi tercih edip, doğaya karışmak istedik. Ancak yeterli miktarda ücretsiz otoparkı olduğunu söyleyebilirim. Bu koyda birbirinden bağımsız 3 farklı küçük salaş mekan var, ancak çoğunda kredi kartı geçmiyor bu konuda dikkat etmenizi öneririm. Gün boyu dinleyebileceğiniz dalga sesleri ve koya adını veren büyük çakıl taşlarının üzerinde yürümeye çalışıp kendinizi serin sulara atarak keyfini hissedeceksinizdir. Kaş’a gitmeden mutlaka bir deniz ayakkabısı edinmenizi öneririm.
2-Küçükçakıl Plajı
Burası oteller bölgesinin hemen karşısında, çoğunlukla özel işletmelerin bulunduğu ancak onların arasında küçük te olsa bir halk plajının bulunduğu bölge.Kaş’ta bulunduğunuz süre içerisinde mutlaka önünden geçeceğiniz aa burası mıymış tepkisini verebileceğiniz, Derya Beach, Çınarlar, Bezgin Beach gibi birçok bilinen mekan da ayrıca burada ve yoğun dönemde yine buralarda denize girmek için sabahları acele etmeniz gerekecek.
İyi muzik eşliğinde keyif yapmak , denize dogru uzanan merdivenleri kullanarak sıcak ve soğuk suyun karışıp kristalleştiği bu suya girmek çok farklı gelecektir. Özellikle soğuk deniz sevenler buraya!
3-Limanağzı
Kara yoluyla gidiş varmı acaba diyip heyecanlandıktan sonra Büyükçakıl Plajından hızla tepeye tırmandık bir toprak yola daldık.Toprak yolun bitmesiyle hüzne kapıldığımız ama yine de dönüş yolunda efsanevi manzarasıyla karşılaşmaktan mutlu olduğumuz bu koya sadece DENİZ YOLU ile ulaşım var onu öğrendik. Gidişler limandan motorlarla her gün sık aralıklarla Gidiş-dönüş 2017 yazı için 20 TL’ye yapılıyor, ücretinin her yıl hunharca zamlandırıldığı söyleniyor.
4-Hidayet’in Koyu ve Yarımada Bölgesi
Burası Kaş Yarımadası’na girdiğinizde ana yoldan ilk kavşağı geçer geçmez solda kalan ve Blanca Beach ile son dönemde gazetelere de izinsiz işletme olarak haberi yapılan koydur. Plaj girişi ücretsiz , koy bir harikaydı. Kaş'a gidip orayı görmeden gelmek çok büyük eksiklik olur, dev balıklar ve caretta caretta görmek an meselesi.
Kaş’ta Ne Yenir?
Kaş’ta yiyip içerken duymaya aşina olacağınız konulardan birisi mekanların Endüstriyelleşmek kaygısı adına kendi üretimlerini belirli sayıda tutmaları. Bunlara en güzel örneklerden birisi aşağıda detaylı anlatacağım Frida ve Homburger. Bunlar dışında eğer bir bayram ve yüksek sezon döneminde değilseniz çok da rezervasyona ihtiyacınız yok ancak bu yoğun dönemlerden biriyse mutlaka rezervasyon şart benden söylemesi.
Üzüm Kızı’ndan 2 tane olduğunu kafa karıştırmamak için belirtmekte fayda var, biri deniz tarafında “Üzüm Kızı Bahçe” olarak geçen diğeri de çarşının üst tarafında yukarıda görebileceğiniz “Üzüm Kızı” .Biz üst çarşı içindekine gittik ki manzarası hakikaten anlatıldığı gibiymiş, terasına çıktığınız andan itibaren kapılıveriyorsunuz büyüsüne… Burada buraya has mezelerden denemek için mutlaka Midye Saganaki ve bir Girit mezesi olan Nuraniye yemenizi öneririm. Bunun yanında zaten manzara,ışık ve müzikler lezzetleri geri planda bırakacaktır.
Üzüm Kızı Girişinde balkabakları sizi karşılayan en güzel detay
Üzüm Kızı Teras Manzarası
Üzüm Kızı- Sırasıyla sol baştan ; Midye Saganaki (Şakşuka’nın midyeli versiyonu diyebiliriz), Nuraniye (Kabak, Pirinç,dereotu temalı) , Yoğurt cevizli patlıcan
Üzüm Kızı- Kalamar Dolma
Viva Kaş Mexican food isimli Meksika yemeklerinin yapıldığı Ayı Bar’ın hemen yanında, Kaş’a geldik ille de meksika yemeği yiyelim diyen çok oldu ki böyle bir mekan açma ihtiyacı duyulmuş, sevenlerine duyurulur. Ben gitmedim önünden geçerken denk geldim ufak bir araştırmayla Kaş'ın en güzel manzarasına sahip konumuyla, vegan seçenekleriyle hem güzel vakit geçirebileceğiniz hem de yemek yiyebileceğiniz keyifli mekan olduğu söyleniyor. Kaş’ta akşamüstü birasi ile alternatif bir öneri. Yemekleri 15-25 TL arasında şimdilik
Kahvaltı için şiddetle içeriğinde pişi’sinden,menemenine, reçellerine kadar Bi Lokma tadabileceğiniz Bi Lokma’ya mutlaka uğrayın! Serpme kahvaltı 2kişi yaklaşık 60 TL (2017 Ağustos)
Homburger ise ben ustası olduğum alanda hizmet vereyim diyen ve şiddetle savunduğum mantıkta yalnızca hamburger yapan küçük şirin bir hamburgerci. Burada tavsiyeler üzerine Mushroom Hamburger veya…. ile Truff peynirli ve parmesanlı patates tava ve kerevizli ayran deneyin; bu saydıklarım toplam 40 TL civarında tutacaktır.
Kaş’ta kapısında sıra beklediğin nadir yerlerden biri de Spagettici!Evet ismi de kendisi de Spagettici olan bu küçük İtalyan konseptli mekanda bilumum pizza ve makarna konseptini deneyimleyebilirsiniz. Tavsiyem yine tabiki Deniz mahsüllü Spagetti .
Kaş deyince Hemen Frida Pub'a koşun, çok mu dolu? Barda oyalanmak bile keyifli, duvar yazıları da oyalanmanız için ayrı bir alternatif:) Frida’nın İsli hamburger gerçekten çok iyiydi. Soslu patatesleri ise hafızada yer bırakıyor.
Frida Etli Wrap
Kaş Geceleri
Kaş’ta gece hayatı konusunda hiç endişeniz olmasın, her kafaya uygun mekan ortam mevcut. İster romantik ister serseri isterseniz de serseri-romantik olun her telden yer bulmak mümkün. Aşağıda gözlemlerimle aktaracağım birkaç mekan önerisi sunacağım. Ama siz yine de nerede çokluk orada b….k atasözünden yol çıkarak spontane olmaya özen gösterin :)
Bar NO11 90′lar sevenler için şiddetle önerebileceğim yerlerden ancak anti parantez dış sokak tarafında oturduğunuzda diğer mekanlar ile arada bir ayrım olmadığında sesler ciddi şekilde birbirine karışıyor. Burada farklı kokteyller tadabilirsiniz. Benim size önerebileceğim Cin Salatalık :)
Dejavu ise Jandarmaya doğru çıkarken deniz tarafında asma katta açık havada biraz daha yabancı 80-90′lar tarzı bir bar. Echo Bar ise Kaş’a yolu düşen herkesin mutlaka bir önünden geçip atmosferini koklamasını isteyebileceğim daha çok canlı performansların olduğu ve biletli sahne etkinliklerinin gerçekleştiği bir mekan , burası da limanın uç kısmında bulunuyor. Hide Away Kaş meydan üzerinde bulunan bir iç avlu bahçesine soft ve salaş bir ortamı olan Kova şeklinde 4 kişilik kokteyl sunulan, kokteylerinin meşhur olduğu içinde dart’ın olduğu ve misafirlerinin grup olarak hem dart oynayıp hem içkilerini yudumlayabileceği ortam sunmakta. Sangria müdavimleri de buraya!
Bunların yanı sıra İstanbul’dan da aşina olduğumuz Ayı Bar ise yine deniz kenarında manzaralı ve farklı bira çeşitleriyle beğeni topluyor.
Kaş Yakın Çevrede Gezilecek Yerler
Kaş’a kadar geldik, görmeden dönmeyelim diyebileceğiniz yerler hakkında bilgi vermek isterim. Bu noktada değinebileceğim en güzel alternatif Kekova-Üçağız-Kaleköy 3′lüsü . Bu 3 ismi zaten az buçuk tatil öncesi okuduğunuz bütün yazılarda görüp duyacaksınız ki bu konuda ciddi bir bilgi eksikliği olduğunu hissettiğimden bütün detaylarla yazıyor olacağım.
Şimdi öncelikle Kekova-Üçağız iki farklı yer değil aslında tabelalarda Kekova(Üçağız) şeklinde göreceksiniz. Kekova; Üçağız (Theimiusa) ve Kale (Simena) köylerinin karşısında uzanan 7.4 km. uzunluk ve yaklaşık 500 m genişliğinde ince uzun bir adadır,ve bu ada aynı zamanda ismini tüm bölgeye vermekte ve Akdenizin Türkiye’ye ait olan en büyük adası durumundadır. Üçağız’a Kaştan yaklaşık 18 km’lik virajlı bir köy yolu araç ile gidilip tekneler ile Kekova batık şehrine uzaktan duraksamadan ve karaya inmeden bakmak suretiyle; altı cam olan teknelerle inceleyebilirsiniz. Cam dendiğine bakmayın teknelerdeki küçük 9-10 metrekarelik cam yüzeyden hızla altınızdan akan sualtını net olmamakla birlikte ancak görebiliyorsunuz. Burada arkeolojik araştırmalar devam ettiği için şuanda dalış yapmak vs. gibi durumlara izin verilmemektedir. Üçağızdan katılacağınız bu tur yaklaşık 2 saat süremekte ve aslında fiyatlar o an ki pazarlığınıza ve tur bulup bulamamanıza bağlı, biz bir tur acentasının grubuna dahil olarak bindiğimiz tekneye yemek dahil 30 TL gibi bir rakam verdik.
Kekova gökyüzünden görünümü
Kekova; uzun yıllar Likya Uygarlığı’nın daha sonra da Roma İmparatorluğu’nun etkisinde kalan yörede günümüzde de küçük yerleşmeler vardır. Üçağız (Theiminssa) ve Kale (Simena) köyleri günümüzdeki yerleşimlerdir. Bunların yanında bölge Likya yazısı ile yazılmış kitabeli mezarlar, kıyıda su içinde Likya tipi lahitler, mendirek ve yapı kalıntıları, ortaçağ kalesinin içinde kayaya oyulmuş tiyatro, kaya mezarları, su sarnıçları, kuzeyde lahitlerden ve az sayıda kaya mezarlarından oluşan nekrapol sahası, Teimiussa’da (Uçağız) ise antik mezarlar ile su içinde kalmış rıhtımdan oluşan zengin bir tarihi mirasa sahiptir. Ayrıca bölgede çok sayıda batık kent vardır. Kekova Adası’nın iç yakasındaki Tersane denilen yerin çok eski bir tekne yapım yeri olduğu tahmin edilmektedir.
Gelelim Kaleköy’e , bu noktayı yaşarken de çok keyif aldığım için yazarken de aynı keyifi alacağımı düşünüyorum.
Kaleköy’ün tekneden görünümü
Bütün bunların dışında Kaş’tan kalkıp sabahtan akşama kadar süren turlara katılabilirsiniz ancak sizde tam gün teknede durmayı hem vakit kaybı hem yorgunluk olarak görüyorsanız yarım gününüzü ayırıp bizim yaptığımız şekilde değerlendirebilirsiniz.
Kaş’ta gözlemlediğim en önemli sorunlardan biri birçok sokak ve caddenin tek yön olmaması ve karşı yönden gelecek bir araçla burun buruna gelmenin muhtemel stresi. Oysa ki iyi bir düzenlemeyle bu sorunu çözmek büyük fayda sağlayabilir.
Diğer sorunlardan biri ise mekan çalışanlarının son derece kaba olması. Özellikle Türk hizmet sektöründe ve turizm bölgelerinde alışık olmadığımız kadar bariz düzeyde umursamaz ve kaba olmalarını çok kazanmak gibi kaygının olmadığı bölge esnafında Kaş’ın son dönemde hızla popüler olmasından dolayı duyulan rahatsızlık olduğunu düşünmekteyim.
ve son olarak Kaş’a belki 8-10 kere daha gelsem http://spontanist.com/cennetten-bildiriyorum-kas/ ‘ yazısında görmesem öğrenemeyeceğim bir Bayrak var ki manzarasını da şöyle şuraya ekleyeyim;
Tatilinizin finalini böyle bir manzarada şarabınızı-kadehinizi yanınıza alarak gitmek için ; Kaştan Antalya yönüne ana kara yolunda giderken sağ’a Eski Antalya Caddesi’ne sapmanız, cadde üzerinde ilk sağda Akasya Sokak’a dönerek sokak sola döndüğü anda sağınızdaki 2 evin arasında kalan toprak yola girmeniz gerekiyor. Navigasyonda böyle bir yer bulmak zor ancak haritayı yakınlaştırdığınız Akasya Sokak’ı görebileceksiniz ve kendinize uzaklığını baz alabilirsiniz. Bu ve bundan farklı bilgilere edinmek için http://spontanist.com/cennetten-bildiriyorum-kas/ adresini de okumanızı tavsiye ederim.
Kaş’tan bu kadar, bayram trafiği , yemek ve beach girişi sırası derken bayramda bir tatil daha bitti. Evet bayram da Kaş’ta kalabalıktı, evet sıra bekledik rezervasyon yaptıramadık ama bir Çeşme bir Bodrum kalabalığına göre çekilir düzeydeydi.
Mutlaka’lar;
-Kaş’a gitmeden mutlaka bir deniz ayakkabısı edinmenizi öneririm.
5 notes
·
View notes
Text
Türkiye'nin Tarihi Güzelliklerine Geziyoruz.com ile Ulaşın!
Bugün üzerinde bulunduğumuz topraklar, insanlık tarihinin en derin noktalarına kadar ışık tutabilecek zenginliktedir. Nitekim dünya tarihindeki birçok ilkin gerçekleştiği Anadolu topraklarında Dor ve İyonyalılardan, Traklara ve Perslere; Roma ve Bizanslılardan Selçuklu ve Osmanlılara kadar onlarca medeniyet yaşamış ve değerli izlerini bu topraklara bırakmıştır. Buna bağlı olarak Türkiye’nin yer aldığı topraklarda nereye bakılsa, önemli tarihi değerler karşımıza çıkmaktadır. Üstelik bunlar sadece gün yüzüne çıkanlar… Henüz keşfedilmemiş tarihi değerlerin sayısı belki de keşfedilenden kat be kat daha fazladır. Tüm bu tarihi zenginlikler, özellikle tarih ve arkeoloji sevenler için Türkiye’yi bir cennet haline getiriyor. Geziyoruz.com olarak bu haftaki blog yazımız da bu kişilere yönelik olacak. Bölge bölge Türkiye’de görülmesi gereken tarihi yerleri sıralayacağımız yazımızda, her bölgenin ön plana çıkan başlıca tarihi değerlerine değineceğiz. Türkiye’nin tarihi yerlerini anlatan yazı okumak ve bilgi almak isteyenler için faydalı bir blog yazısı olmasını umar, iyi okumalar dileriz.
Doğu Anadolu’nun Tarihi Yerleri
Türkiye’deki önemli tarihi yerleri anlatmaya ilk olarak ‘’Doğu Anadolu Bölgesi’ndeki tarihi eserler nelerdir?’’ sorusunu yanıtlayarak başlayabiliriz. Doğu Anadolu’daki tarihi yerlerden başlıcalarını aşağıdaki gibi sıralayabiliriz:
1. Ağrı - İshak Paşa Sarayı
Doğu Anadolu Bölgesi’ndeki tarihi eserler denildiğinde akla ilk gelen yerlerden bir tanesi de Ağrı sınırları içerisinde yer alan İshak Paşa Sarayı’dır. Günümüze Osmanlı döneminden kalan bu tarihi saray, bölgenin en güzel tarihi mekanları arasında yer almaktadır. Dönem olarak Lale Devri’nde inşa edilen İshak Paşa Sarayı özellikle mimarisi ve taçkapıları ile ziyaretçilerini büyülemektedir.
2. Kars – Ani Harabeleri
Özellikle son dönemlerde önemi daha iyi anlaşılan ve daha çok ziyaret almaya başlayan Ani Harabeleri, Doğu Anadolu’daki tarihi mekanlar arasında en önemlilerden bir tanesidir. Yüzyıllarca farklı medeniyetlere ve tarihi olaylara tanıklık eden Ani Harabeleri; Ermenilerden Gürcülere; Ruslardan Selçuklulara kadar birçok medeniyetin izlerini taşımaktadır. Konum olarak il merkezine 42 km uzaklıkta yer alan Ani Antik Kenti’nin kurulması ise 961’li yıllara kadar dayanmaktadır. Doğu Anadolu Bölgesi’ndeki tarihi mekanlar arasında görülecekler listesinin ilk sıralarına konulması gereken Ani Harabeleri, Pakraduni Hanedanlığı’ndan Ermeni hükümdarlarının başkenti olmuştur.
3. Van - Akdamar Adası ve Kilisesi
Adını Van sınırları içerisindeki Akdamar Adası’ndan alan Akdamar kilisesi, Doğu Anadolu Bölgesi’ndeki tarihi yerler arasında en önemlilerinden bir tanesidir. M.S. 915-921 yılları arasında inşa edilen Akdamar Kilisesi hem tarihi önemi hem de mimarisi ile dikkat çekmektedir. Hristiyanların Kutsal Haç’ının bir parçasını saklamak üzere inşa edilen bu kilisede, Ortaçağ ve Ermeni mimarisi izleri görülmektedir. 1113 yılında manastıra çevrilen bu kilise, günümüzde Kutsal Haç Kilisesi olarak da nitelendirilmektedir.
Van Uçak Bileti Fırsatları
Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin Tarihi Mekanları
Türkiye’de gezilip görülecek tarihi yerler listesinde ikinci olarak güneydoğuyu ele alacağız. ‘’Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin tarihi mekanları nelerdir?’’ sorusunu yanıtlayacağımız bu bölümde, Güneydoğu’daki tarihi yerlerden başlıcaları hakkında bilgi edinebilirsiniz.
1. Şanlıurfa – Balıklı Göl
Güneydoğu Anadolu’daki tarihi yerler sorulduğunda muhtemelen birçok kişinin aklına ilk gelen yerlerden bir tanesi Şanlıurfa’nın Balıklı Göl’ü olur. Her yıl yüzbinlerce turiste ev sahipliği yapan bu önemli mekan, konum olarak şehir merkezinde yer almaktadır. Özellikle bölgede yaşanan dini hikaye, insanları buraya çekmektedir. Tarihte yaşanan bir olaya göre İbrahim Peygamber dini inancından dolayı bugün Balıklı Göl’ün olduğu yerde ateşe atılmak istenmiştir. Ancak atılacağı sırada buradaki Balıklı Göl oluşmuştur. Bu yüzden bu gölün içerisinde yer alan balıkların da kutsal olduğu kabul edilmektedir.
2. Adıyaman – Nemrut Dağı
Güneydoğu Anadolu’daki tarihi eserlerin sayı ve nitelik olarak oldukça iyi düzeyde olduğu söylenebilir. Bölgede sayabileceğimiz onlarca önemli tarihi mekan bulunuyor. Bunlardan bir tanesi de Nemrut Dağı’dır. Adıyaman’ın Kahta adlı ilçe sınırları içerisinde yer alan ve 2150 metre yüksekliğe sahip olan Nemrut Dağı, 1987 yılında UNESCO Kültür Mirası ilan edilmiştir. Kommagene Kralı Antiochos Theos tarafından yaptırılan Yunan ve Pers tanrılarının heykelleri, bölgeye her yıl hem yurt içinden hem de yurt dışından birçok insanı çekmektedir.
3. Batman – Hasankeyf
Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin tarihi eserleri arasında en bilindiklerinden bir tanesi de Hasankeyf’tir. Tarihin akışı içerisinde farklı medeniyetlere ev sahipliği yapan Hasankeyf, bugün birçok farklı kültürü yansıtan izleri taşımaktadır. Özellikle Bizans ve İslam dönemi etkilerini bölgede yoğun bir şekilde görmeniz mümkündür.
4. Gaziantep – Ömeriye Camii
Güneydoğu’daki tarihi eserler arasında oldukça önemlilerden bir tanesi de Gaziantep’te yer almaktadır. Gaziantep’in en eski camisi olma özelliğini taşıyan Ömeriye Camii, Hazreti Ömer döneminde inşa edilmiştir. Oyma taş işçiliğinin büyüleyici örneklerini görebileceğiniz bu cami, Kurtuluş Savaşı döneminden kalma birçok şarapnel ve mermi izini taşımaktadır.
Gaziantep Uçak Bileti Fırsatları
İç Anadolu Bölgesi’nin Tarihi Güzellikleri
Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin tarihi güzelliklerini ele almamızın ardından, yüzümüzü biraz daha Türkiye’nin merkezine çevirebiliriz. ‘’İç Anadolu Bölgesi’nin tarihi mekanları nelerdir?’’ sorusunu yanıtlayacağımız blog yazısında, İç Anadolu’nun tarihi yerlerinden ön plana çıkanlarını inceleyebilirsiniz.
1. Aksaray – Ihlara Vadisi
Türkiye’de gezilmesi gereken tarihi yerler arasında bulunan Ihlara Vadisi, Aksaray’ın Güzelyurt adlı ilçesinin sınırları içerisinde yer almaktadır. Derinliği yaklaşık olarak 120 metre olan Ihlara Vadisi’nin büyüklüğü ise 18 km civarındadır. Hasan Dağı’ndan çıkan lavların aşındırması neticesinde oluşan Ihlara Vadisi, çevresinde çok önemli tarihi kiliselere ev sahipliği yapmaktadır. Yurt dışından da onbinlerce kişinin ziyaret ettiği Ihlara Vadisi’nde Sümbüllü Kilise, Direkli Kilise, Ağaçaltı Kilisesi, Pürenliseki Kilisesi, Kokar Kilise, Yılanlı Kilise ve Aziz George (Kırkdamaltı) Kilisesi gibi önemli tarihi yapılar yer almaktadır. Hem doğal hem de tarihi değerleri bir arada barındırdığından dolayı İç Anadolu’nun tarihi ve turistik yerleri arasında en popülerlerinden bir tanesidir.
2. Nevşehir – Kapadokya
İç Anadolu Bölgesi’nin tarihi ve turistik yerleri söz konusu olduğunda, ünü ülke sınırlarını aşmış olan Kapadokya’ya değinmeden olmaz. 60 milyon yıl önce Erciyes ve Hasan Dağı’ndan çıkan lavların, rüzgar ve yağmur aşındırmasıyla oluşan peri bacaları, bölgenin sembolleri arasında yer almaktadır. Peri bacaları ve çevresi antik çağlarda ve sonrasında insanlar tarafından ev, kilise ve manastır olarak kullanılmıştır. Bölgede yer altı mağaraları ve şehirleri de bulunmaktadır.
Kayseri Uçak Bileti Fırsatları
3. Sivas – Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası
Bölgenin en önemli değerleri arasında yer alan Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası, 1229 yılında Anadolu Selçuklu Devleti’ne bağlı Mengücekli Beyi Ahmed Şah tarafından inşa ettirilmiştir. Mimari açıdan son derece özgün olan Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne Türkiye’den dahil edilen ilk mimari yapılardan bir tanesi olma özelliğini de taşımaktadır. İç Anadolu Bölgesi’nin tarihi eserleri arasında en önemlilerden bir tanesi olan Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası, Anadolu’nun geleneksel taş işçiliğinin çok iyi bir örneğidir.
Sivas Uçak Bileti Fırsatları
4. Niğde – Gümüşler Manastırı
Adını Niğde’de yer alan Gümüşler ilçesinden alan Gümüşler Manastırı, oldukça büyük bir kaya kitlesinin içine oyulu olan ve günümüze değin ayakta kalmayı başarabilmiş bir manastırdır. Bölgenin en büyük manastırlarından bir tanesi olan Gümüşler Manastırı, konum olarak il merkezine 9 km uzaklıkta yer almaktadır. Bizans dönemine ait olduğu düşünülen bu önemli manastır, İç Anadolu Bölgesi’nde gezilecek tarihi yerler arasında yer almaktadır. 1973 yılında koruma altına alınan bu tarihi manastırı, Niğde’yi ziyaret etmeniz halinde mutlaka görmelisiniz.
Akdeniz Bölgesi’ndeki Tarihi Varlıklar
Türkiye genelindeki tarihi yerleri anlattığımız yazıda sırayı Akdeniz almaktadır. ‘’Akdeniz Bölgesi’nin tarihi eserleri nelerdir?’’ sorusunu yanıtlayacağımız bu bölümde, Akdeniz Bölgesi’nin tarihi eserleri hakkında bilgi alabilirsiniz.
1. Antalya – Aspendos
Yalnızca Akdeniz Bölgesi’nin değil, Türkiye’nin önemli tarihi yerleri arasında bulunan Aspendos, Belkıs Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Hem yurt içinden hem de yurt dışından her yıl onbinlerce kişinin ziyaret ettiği ve kentin en bilinen tarihi yapısı olan Aspendos Amfi Tiyatrosu, Akdeniz’de gezilecek tarihi yerler arasında bulunmaktadır. Tarihi oldukça eskiye dayanan ve Roma döneminden kalan bu tiyatro, bir rivayete göre dönemin kralının kızı ile evlenmek isteyen iki kardeşin yarışı nedeniyle inşa edilmiştir. Sağlam bir şekilde günümüze kadar kalmaya başaran Aspendos, akustiği ile de son derece etkileyicidir.
2. Antalya – Noel Baba Kilisesi
Antalya’da ön plana çıkan bir diğer tarihi yapı ise yapımına 5. yüzyılda başlanan Noel Baba Kilisesi’dir. Demre sınırları içerisinde yer alan Noel Baba Kilisesi, ‘’Noel Baba’’ olduğu düşünülen Aziz Nicholaous’un ölümü anısına yapılmıştır. Noel Baba’nın mezarının bir dönem burada olduğu ve sonrasında İtalyan denizcilerle kemiklerinin İtalya’ya götürüldüğüne inanılır. Özellikle bölgeye yaz tatili için gelen yabancı turistlerin uğrak noktalarından bir tanesi olan Noel Baba Kilisesi, Akdeniz Bölgesi’nin tarihi ve turistik yerleri arasında yer almaktadır.
Antalya Uçak Bileti Fırsatları
3. Mersin – Mamure Kalesi
Mersin, yalnızca Akdeniz’in değil; tüm Türkiye genelinin tarihi açıdan oldukça zengin olan şehirlerden bir tanesidir. 1500 yıllık bir orta çağ kalesi olan Mamure Kalesi, konum olarak Mersin’in Anamur ilçesinin sınırları içerisinde yer almaktadır. Toplamda 23.500 metrekarelik bir alan üzerine kurulu olan Mamure Kalesi, birçok medeniyete tanıklık etmiştir. Denizin ortasında olmasından dolayı zamanında şehir savunması açısından oldukça stratejik bir öneme sahip olan bu kale, Akdeniz Bölgesi’nin tarihi eserleri arasında önemli bir konuma sahiptir.
4. Hatay – Antakya Müzesi
Yazımızın bu noktasına kadar hiçbir müzeye değinmemiştik. Antakya Müzesi’ni Akdeniz Bölgesi’ndeki tarihi nesnelere ilgi duyanlar için ön plana çıkartabiliriz. Antakya, M.Ö. 307 yılında Büyük İskender generallerinden Antigonus tarafından kurulmuştur. Hem Roma hem de Bizans dönemlerinde bölgenin önemli ticaret, bilim ve inanç merkezlerinden bir tanesi olması, bölgeyi tarihi açıdan oldukça zengin kılmıştır. Antakya Müzesi’nde, bölge civarında gün yüzüne çıkartılan onlarca önemli tarihi eseri ve nesneyi inceleme fırsatınız bulunmaktadır. Bu yüzden tarihi müzeleri gezmeyi sevenlere Antakya Müzesi’ni önerebiliriz
Hatay Uçak Bileti Fırsatları
Ege Bölgesi’nin Tarihi Mekanları
Akdeniz Bölgesi’ndeki tarihi güzelliklere değinmemizin ardından haritada biraz daha yukarılara çıkabiliriz. ‘’Ege Bölgesi’nin tarihi eserleri nelerdir?’’ sorusunu yanıtlayacağımız yazımızda, Ege’nin tarihi mekanları arasından ön plana çıkanları sıralayacağız.
1. İzmir – Efes Antik Kenti
Ege Bölgesi’nin tarihi varlıkları arasında en değerlilerden ve popüler olanlardan bir tanesi de Efes Antik Kenti’dir. İzmir’in Selçuk ilçesinin sınırları içerisinde yer alan Efes Antik Kenti, yalnızca Türkiye’nin değil; dünyanın en önemli antik kentleri arasında yer almaktadır. M.Ö. 6000’li yıllarda kurulduğu düşünülen Efes Antik Kenti, Türkiye turizminin başat aktörleri arasında yer almaktadır. Antik çağlarda Roma ve Yunan gibi medeniyetlere ev sahipliği yapan bu kent, 2015 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi’ne de dahil edilmiştir. Döneminin en önemli liman şehirlerinden bir tanesi olması, bu kentin tarihi önemini daha da yükseltiyor. Ege’nin tarihi yerlerinden Efes Antik Kenti ve çevresinde Celsus Kütüphanesi, Aziz Yohannes Bazilikası, Hz. Meryem Kilisesi gibi görülmesi gereken birçok tarihi yapı bulunmaktadır.
İzmir Uçak Bileti Fırsatları
2. Denizli – Pamukkale
UNESCO Dünya Miras Listesi’nde de yer alan Pamukkale, özellikle travertenleri ile tüm dünyayı büyülemektedir. Doğal yollardan oluşan bu travertenler değerli bir bölgede ortaya çıktığından dolayı, tarih boyunca önemli yerleşim yerlerine ev sahipliği yapmıştır. Ege Bölgesi’nin tarihi yerleri arasında bulunan Pamukkale’de, antik çağlardan bu yana şifa niyetine kullanılan antik termal havuz bulunmaktadır. Üstelik bu termal havuza günümüzde de girmek mümkündür. Laodikya ve Hierapolis Antik Kenti, bölgede görülmeye değer diğer önemli tarihi varlıklar arasında bulunuyor. Bölgedeki diğer tarihi noktalar arasında ise St. Philippe Martyrion Kilisesi, Karahayıt, Pamukkale Arkeoloji Müzesi gibi yerleri sayabiliriz. Ege’nin tarihi eserlerinden birçok parçayı bu müzede görebilirsiniz.
Denizli Uçak Bileti Fırsatları
3. Muğla – Kaunos Kral Mezarlığı
Ege’deki tarihi mekanlardan bir tanesi de Kaunos Kral Mezarlıkları’dır. Türkiye’nin tanıtım filmlerinde sıklıkla görülen tarihi değerlerden olan Kaunos Kral Mezarlıkları, Kaunos Antik Kenti’nin var olduğu dönemde statüsü yüksek kişilerin mezarlıklarına ev sahipliği yapıyordu. Bu mezarlıkların en ilginç yanı sıra yerden epey yüksekteki kayaların içerisine oyulmuş olmasıdır. Bu yüzden Kaunos Kral Mezarlıkları’nı görebilmeniz için biraz yukarı çıkmanız gerekecek ancak buna değeceğinden emin olabilirsiniz.
Bodrum Uçak Bileti Fırsatları
4. Kütahya – Aizanoi Antik Kenti
Ege’deki tarihi yerlerden görece az bilinen ancak değeri yüksek yerlerden bir tanesidir. Konum olarak Kütahya şehir merkezine 57 kilometre uzaklıkta bulunan Çavdarhisar adlı ilçenin sınırları içerisindedir. Oldukça köklü bir geçmişe sahip olan Aizanoi Antik Kenti, en parlak dönemlerini 2. ve 3. yüzyıllarda yaşamıştır. Hatta bir dönem Bizanslıların piskoposluk merkezi dahi olmuştur. Aizanoi Antik Kenti sınırları içerisinde Zeus adına inşa edilmiş olan bir tapınak bulunmaktadır. Söz konusu tapınak, Anadolu’daki en korunaklı tapınaklardan bir tanesidir. Bu tapınağa ek olarak bölgede büyük bir tiyatro, stadyum, mozaikli hamamlar, kutsal mağaralar, sütunlu caddeler, nekropol alanları ve daha fazlası bulunmaktadır. Öte yandan Aizanoi Antik Kenti’nde kazı çalışmaları halen sürdürülmektedir.
Kütahya Uçak Bileti Fırsatları
5. Afyon – Ulu Camii
Afyon’un en büyük camileri arasında yer alan Ulu Camii, Anadolu Selçukluları döneminde, 1272-1277 yılları arasında Sahipata Nusretiddün Hasan tarafından inşa edilmiştir. Selçuklu mimarisinin Anadolu’daki güzel örneklerinden olan Ulu Camii, özellikle sütunları ve iç süslemeleri ile dikkat çekmektedir. Toplamda 40 ahşap sütun üzerine oturtulmuş olduğundan dolayı Kırk Direkli Camii olarak da adlandırılmaktadır. Şehir merkezinde yer alan bu tarihi camii, Ege Bölgesi’nin tarihi eserleri arasında mimari açıdan dikkat çekenlerden bir tanesidir.
Marmara Bölgesi Tarihi Yerleri
Marmara, tarihi açıdan en zengin bölgelerimizden bir tanesidir. Bu yüzden ‘’Marmara Bölgesi’ndeki tarihi mekanlar nelerdir?’’ sorusuna verilebilecek onlarca yanıt bulunmaktadır. Marmara Bölgesi sınırları içerisinde yer alan Ayasofya, Sultan Ahmet Camii, Selimiye Camii ve Topkapı Sarayı gibi tüm dünya tarafından bilinen yerlerden ziyade, görece daha az bilinen yerleri ele alacağız. Marmara Bölgesi’nin tarihi eserlerinden dikkat çeken birkaç örneği sıralamaya başlayabiliriz.
1. Bursa – Muradiye Külliyesi
Sultan II. Murad tarafından 1425-1426 yılları arasında yaptırılan Muradiye Külliyesi, Bursa’da Osmanlı sultanları tarafından yaptırılan son külliye olma niteliğini taşımaktadır. Sınırları içerisinde yer aldığı ilçeye de adını veren Muradiye Külliyesi’ne daha sonradan Fatih Sultan Mehmed, II. Bayezid ve Kanuni Sultan Süleyman dönemlerinde yapılan türbeler de dahil edilmiştir. Marmara Bölgesi’nin tarihi nesneleri arasında yer alan Muradiye Külliyesi’nde farklı ve birbirine zıt duyguları bir arada yaşayabilirsiniz.
Bursa Uçak Bileti Fırsatları
2. İstanbul – Arkeoloji Müzesi
İstanbul Arkeoloji Müzesi, özellikle tarih ve arkeoloji tutkunları tarafından görülmesi gereken Marmara’daki tarihi mekanlar arasında yer almaktadır. Yalnızca Türkiye’nin değil; tüm dünya için oldukça önemli bir müzedir. Nitekim müze içerisinde Anadolu tarihini ve Osmanlı’nın hüküm sürdüğü toprakların tarihini
yansıtan 1 milyondan fazla önemli eser sergilenmektedir. Osmanlı İmparatorluğu döneminde 1881 yılında Osman Hamdi Bey tarafından kurulan bu müze, Türk müzeciliği açısından da büyük öneme sahiptir. Özellikle Osman Hamdi Bey’in müzenin gelişiminde büyük bir katkısı bulunmaktadır.
3. Balıkesir – Antandros Antik Kenti
Marmara’nın tarihi yerleri arasında önemli bir konuma sahip olan Antandros Antik Kenti’nin M.Ö. 10. yüzyılda kurulduğu düşünülmektedir. Thrakialı Mysialılar’dan Aioller’e kadar birçok medeniyete ev sahipliği yapan Antandros Antik Kenti, konum olarak Altınoluk’a yalnızca 2 km mesafede yer almaktadır. Kazı çalışmalarının sürdüğü bu değerli miras, Türkiye’nin gezilecek tarihi yerlerinden bir tanesidir.
Balıkesir Uçak Bileti Fırsatları
4. Bursa – Cumalıkızık
Osmanlı döneminden kalma bir köy olan Cumalıkızık 2014 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi‘ne dahil edilmiştir. Marmara Bölgesi’nin tarihi güzellikleri arasında bulunan bu güzel ve ilgi çekici köy, atmosfer olarak oldukça etkileyicidir. Sizi tarihte yolculuğa çıkarabilecek kapasiteye sahip olan Cumalıkızık, Osmanlı’nın kuruluşuna dahi tanıklık etmiş bir köydür. Birbirinden güzel hikayeleri barındıran Cumalıkızık, Uludağ eteklerinde kurulan ve bugüne kadar ayakta kalmayı başarabilen beş Kızık köyünden bir tanesidir.
Karadeniz’in Tarihi Yapıları
Türkiye’de mutlaka görülmesi gereken tarihi yerleri sıraladığımız blog yazımızda sırayı Karadeniz Bölgesi’nin tarihi eserleri alıyor. Bölge bölge Türkiye’nin tarihi yerlerini anlattığımız yazımızda geriye yalnızca Karadeniz’deki tarihi yerler kaldı. Karadeniz Bölgesi’nin tarihi yerleri hakkında bilgi almak isteyenler, yazımızın bu kısmına göz atabilirler.
1. Trabzon – Sümela Manastırı
Türkiye’de en çok ziyaret edilen tarihi yerler arasında bulunan Sümela Manastırı, 300 metre yükseklikteki kayalıklar üzerine inşa edilen ve son derece önemli olan bir manastırdır. Hem mimari yapısı, hem tarihi, hem de manzarası ile ziyaretçilerini etkilemeyi başaran Sümela Manastırı, her yıl hem yerli hem de yabancı onbinlerce turist tarafından ziyaret edilmektedir. Bizans İmparatorluğu döneminde inşa edilen Sümela Manastırı, iç mekanındaki freskler ile de dikkat çekmektedir. İçerisinde ana kaya kilisesi, kütüphane, kutsal ayazma, birkaç şapel ve zamanında keşişlerle öğrencilerin konakladığı birçok odanın yer aldığı Sümela Manastırı, Karadeniz Bölgesi’nin tarihi varlıkları arasında en değerli olanlardan bir tanesidir.
Trabzon Uçak Bileti Fırsatları
2. Çorum – Alacahöyük ve Hattuşaş
Orta Karadeniz Bölgesi’nde yer alan Çorum, tarihi açıdan oldukça büyük bir öneme sahiptir. Alacahöyük, hala yapılan kazılar sayesinde 4 antik uygarlığın ortaya çıkarıldığı bir yerdir. Bölgede Alacahöyük Müzesi adı altında bir müze de bulunmaktadır. Müze içerisinde Eski Tunç Çağı’ndan 13 kral mezarı, yöresel halı ve kilimler, dokuma tezgahı, ahşap tarım aletleri ve Osmanlı Dönemi’nden kesici, delici ve ateşli silahlar bulabilirsiniz. Alacahöyük’ün yanı sıra Hattuşaş da tarihi açıdan büyük öneme sahiptir. 1986 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi’ne giren Hattuşaş, Hititlere başkentlik yapmıştır. Hititlerden sonra Frigler, Medler, Galatlar, Romalılar ve Bizanslılar da bölgede hakimiyet sürmüştür. Dolayısıyla tarihi açıdan yüksek öneme sahip yerlerden bir tanesidir.
3. Karabük – Safranbolu
Karadeniz’deki tarihi güzellikler denildiğinde akla gelen yerlerden bir tanesi de Safranbolu’dur. UNESCO Dünya Miras Listesi’ne girmeyi başaran tarihi yerler arasında bulunan Safranbolu, ayrıca ‘’En iyi korunan 20 şehir’’ listesine de girmeyi başarmıştır. Tarihi evleri, konakları, hanları, köprüleri ve çeşmeleriyle Osmanlı mimarisini derinlemesine yansıtmayı başaran Safranbolu, ziyaretçilerini adeta zaman yolculuğuna çıkarıyor. Karadeniz Bölgesi’nin tarihi güzelliklerinden Safranbolu’da, Safranbolu Evleri haricinde Safranbolu Eski Şehir, Arastacılar Çarşısı, Tarihi Tabakhane, Demirciler Çarşısı, Hıdırlık Tepesi, Yörük Köyü gibi birçok gezilecek nokta bulunmaktadır.
4. Rize – Zilkale
I. derece arkeolojik sit alanı içerisinde yer alan Zilkale, Çamlıhemşin’e 12 km uzaklıkta bulunan Fırtına Deresi’nin yamaçları üzerinde yer almaktadır. Karadeniz’in tarihi mekanları arasında yer alan bu kalenin yapılış tarihi net olarak bilinmemektedir. Toplamda 8 burç ve 1 gözetleme kulesinden meydana gelen Zilkale, deniz seviyesinden 750 metre yükseklikte yer almaktadır. Bu açıdan inşa edildiği dönemin yerli halkı için son derece stratejik öneme sahip bir savunma kalesi olduğu söylenebilir. Kommenoslar ya da yerli lordlar tarafından inşa edildiği düşünülen bu kale, son olarak 2011 yılında restore edilmiştir.
Rize Uçak Bileti Fırsatları
5. Gümüşhane – Santa Harabeleri
Karadeniz’de ve genel olarak Türkiye’de görülmesi gereken tarihi eserler listemizde sonuncu sıraya geldik. Pek bilinmese de tarihi önemi yüksek olan Santa Harabeleri şehir merkezine 75 kilometre mesafede, Dumanlı Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. 17. yüzyılda Rumlar tarafından kurulduğu düşünülen Santa yerleşim yeri, denizden 1.600 metre yükseklikte yer almaktadır. En parlak dönemini 19. yüzyılda yaşayan Santa yerleşim yerinin nüfusu o dönem 5 bine kadar çıkmıştır. Toplamda 7 mahallede kurulan Santa yerleşim yerinde yapılmış olan evlerden 300’ü ayakta kalmayı başardı. Santa Harabeleri içerisinde birçok tarihi kilise ve çeşme de bulunmaktadır.
Geziyoruz.com olarak Türkiye’nin tarihi yerleri hakkında bilgi verdiğimiz blog yazısının sonuna geldik. Yazı boyunca sizler için ‘’Türkiye’nin tarihi yerleri nerelerdir?’’ sorusunun yanıtını verdik. Ancak bildiğiniz gibi Türkiye’de görülecek tarihi yerler bu saydıklarımızla sınırlı değil. Daha yüzlerce farklı noktada, binlerce tarihi mekan ve eser bulunmaktadır. Türkiye’nin tarihi yerleri ve isimlerini sıralayıp bunlar hakkında bilgi vermenin yanı sıra, yolculuklarınız için de geziyoruz.com olarak faydamız dokunsun isteriz. Bu doğrultuda Türkiye’nin farklı noktalarına yönelik ucuz uçak bileti fırsatları sunmaktayız. Dilerseniz uçak bileti kampanyalarımıza göz atabilir; ziyaret etmek istediğiniz tarihi yerleri daha ucuza gezme fırsatı elde edebilirsiniz. Sizlere şimdiden iyi seyahatler dileriz!
Kaynak: https://geziyoruz.com/blog/turkiyenin-tarihi-guzelliklerine-geziyoruzcom-ile-ulasin
1 note
·
View note
Text
Antalya Kale (Demre) İlçesi Hakkında Bilgi
Antalya Kale (Demre) İlçesi Hakkında Bilgi
Antalya iline bağlı ilçe ve merkezidir. 9 köyü vardır. İlin batısında; batıdan Kaş, doğudan Finike, kuzeyden Elmalı ilçeleri, güneyden Akdeniz ile çevrilidir.
Kıyıda dar kıyı ovası düzlükleriyle başlayan ilçe toprakları, kuzeye doğru 2.000 m yükseltiye kadar çıkar. Beydağları’nın güney etekleri, ilçe topraklarında kıyıya ulaşır. Demre Çayı, Kale’den Akdeniz’e dökülür. Akdeniz iklimi…
View On WordPress
0 notes
Text
Ülkemizin Saklı Cenneti Kaleüçağız
Kaleüçağız Antalya’nın keşfedilmemiş cennetlerinden bir tanesi. Özellikle sakin bir ortam arayanlar için biçilmiş bir kaftan. Bu tatil cennetinin çok eski bir tarihi mirası var. Kekova adı ile bilinen eski yerleşim yeri ve batık kent burada bulunuyor. Bu sebeple dalış yapmak için de çok uygun bir yer. Ayrıca düzenlenen tekne turları ile hem kirletilmemiş denize doyacak hem de eşssiz doğası ile büyüleneceksiniz.
Kaleuçağız’a Ulaşım
Bölgeye ulaşım için 2 seçenek mevcut. Kaş yönünden ve Demre yönünden gelen 2 ayrı yolla Kaleüçağız’a ulaşabilirsiniz. Ayrıca bu alan Likya Yolu üzerinde bulunuyor. Eğer Likya Yolu yürüyüşüne katılacaksanız sizin için güzel bir durak olabilir.
Gezilecek Yerler
Üçağız da mutlaka görmeniz gereken birçok güzellik yer alıyor. Theimussa antik kenti, Myra antik kenti, Kaleköy, Batık şehir ve Aperlai bunların en önemlileri.
Konaklama
Üçağız da konaklamak için çok seçeneğiniz var. Kamping, pansiyon veya butik oteller mevcut. Üstelik fiyatları da oldukça makul. Benim tavsiyem küçük işletmelerden yana. Sıcak bir ortamda ailenizle de huzurlu bir tatil için butik hotelleri tercih edebilirsiniz. Yazımın sonuna gelirken detaylı incelemeniz ve fiyatlar hakkında fikir sahibi olmanız için 1 hotelin linkini bırakıyorum.
https://www.likyayolupalas.com/
0 notes
Text
Demre en iyi otel seçenekleri
Antalya’nın tatil cenneti Demre aynı zamanda Kale ismi ile de bilinmektedir. 9 köye ve sayısız doğal ve tarihi güzelliğe sahip bu ilçe yerli ve yabancı turistlerin yoğun ilgisini çekiyor. Demre ilçesinin tarihi çok eski dönemlere dayanıyor. Noel Baba olarak bilinen Aziz Nicolas bu ilçede yaşamıştır. Myra Antik Kenti de bu ilçede bulunmaktadır. Bu nedenle doğası ve denizi kadar tarihi ile de turistlerin ilgisini çeken bir yer.
Demre’ye Ulaşım
Demre yoğun bir tatil beldesi olduğu için ulaşım seçenekleri de oldukça çok. Hava veya kara yolu ile buraya ulaşabilirsiniz. Antalya merkezden ister kendi aracınızla ister otobüs ve minibüslerle kolaylıkla ulaşım sağlayabileceksiniz. Hava yolu ile gelenler ise havaalanından veya Antalya merkezden sıklıkla sefer düzenleyen araçları kullanabilirler.
Demre’de Gezilecek Yerler ve Konaklama
Demre’ye geldiğinizde mutlaka bir tekne turuna katılmanızı tavsiye ediyorum. Özellikle Kekova Adasını görmelisiniz. Ayrıca Myra Antik Kenti de görülmesi gereken yerlerden. Bunun yanında Demre köylerinin eşsiz manzarasını da deneyimlemelisiniz. Konaklama konusunda ise benim deneyip memnun kaldığım küçük ama sevimli bir hotel olan Likya Yolu Palas Hoteli tavsiye ediyorum.
https://www.likyayolupalas.com/
0 notes
Text
Kaş'ta Gezilecek Yerlerin Gezi Rehberi
Kaynak Kaş'ta Gezilecek Yerlerin Gezi Rehberi
Kaş'ta Gezilecek Yerlerin Gezi Rehberi
Kaş’ta gezilecek yerler, Kaş’ta nerede gezilir, Kaş’ta nereye gidilir diye merak ediyorsanız. Kaş gezi rehberi, Kaş portalımızı sürekli sizler için güncellediğimiz bu blog haberimizi okuyunuz ve takipte kalınız. Kaş hakkında doğru bilgilere her zaman ulaşabileceğiniz, tek sitedir.
Kaş’a geldiğinizde gezilecek yerler arasında ilk önce Antik Kentleri önerebiliriz. Peki hangi antik kentleri var.
Kaş’ta Bulunan Antik Kentler
Phellos Antik Kenti Phellos kenti, Antiphellos’un 5 km kadar kuzeyinde, Felen Dağı yamacında bulunan Febüs Harabeliğinde yer almaktadır. Gerek ören yerinde bulunan arkeolojik kalıntılar, gerek numizmatik ve epigrafik belgeler gerekse de antik literatürde geçen bilgiler Phellos tarihçesinin oldukça erken dönemlere uzandığını göstermektedir. Phellos’un yoğun olarak iskanı M.Ö. 7. yüzyıl ile M.Ö. 4. yüzyıl arasına denk düşmektedir. Lykçe adı Wehñti olan Phellos bu dönemde Ksanthos, Trysa ve Limyra ile birlikte Lykia’nın 4 dinast (bey) yerleşiminden biridir. M.Ö. 425 yılında sikke bastığı bilinen kent, Helenistik Dönem’de bu üstünlüğü, kendisine ait liman kenti olan, Antiphellos’a kaptırmıştır. Öyle ki Helenistik Dönem’de sadece Antiphellos sikke basmıştır. Fakat İ.Ö. 168-İ.S. 43 yılları arasında her iki kent de Lykia Birliği üyesi olarak sikke basmıştır. M.S. 6. yüzyıl yazarlarından Herakleitos’un geç dönem Lykia Eyaleti kentleri arasında saydığı Phellos, M.S. 12. yüzyıla kadar Myra metropoliti altında Lykia’nın piskoposluk merkezi olarak varlığını devam ettirmiştir. Arkaik Dönem’den bir payeli mezar anıtı ve M.Ö. geç 5. ve M.Ö. erken 4. yüzyılda yaşamış kentin ileri gelen ailelerinin gömüldüğü ev tipi kaya mezarlar bulunmaktadır. İç kalenin batısında yer alan ev tipi kaya mezarlarında yer alan mimari özellikler bunların aristokrat ailelerine ait olduğunu gösteren ömenli bir özelliktir.
Antiphellos Antik Kenti Lykia dilinde Habesos veya Habesa adıyla anılan Antiphellos, Lykia bölgesinin eski yerleşmelerinden birisidir. Antiphellos adını daha sonra alan kent, “kayalıklı yerin karşısındaki yer”, “Phellos’un karşısındaki” anlamına gelmektedir. Lykia Birliği’ne üye kentlerden biri olup, kuzeyindeki Phellos kentinin limanı olduğu ve İ.Ö 6. yy.dan beri yaşamını sürdürdüğü bilinmektedir. Hellenistik dönemde ise ticari girişimler önem kazanır ve Antiphellos ana şehir olan Phellos’un gerilemesine karşılık daha çabuk gelişir, Roma ��mparatorluğu döneminde önemli bir liman kenti olur. Antiphellos M.Ö 2. yüzyıl ortasından itibaren, Lykia Birliği’nde tek oy ile kısıtlanmış olsa bile ticari bir kent olarak hem kendi bastırdığı hem de Birlik adına çıkardığı sikkeleriyle tanınmaktadır. Kaş ilçesinin içerisindeki antik kente ait kalıntılar, Kaş çevresinde ve doğu- batı doğrultusunda uzayan yarımada boyunca devam eder. Dikdörtgen taş işçiliği gösteren Hellenistik sur kalıntıları yarımadanın başladığı kesimde ve Meis adasına bakan yüzde görülür. Surların limana baktığı yerde bugün camiye dönüştürülmüş kilisenin güneydoğusunda hangi tanrıya ait olduğu bilinmeyen temenosu ile belli bir tapınak kalıntısı bulunmaktadır. Tapınağın temenosu bosajlı, rektogonal duvar işçiliğinde yapılmıştır. Orijinal yapı İ.Ö 1. yy.a, sonraki ek ise İ.S. 3. yüzyıla tarihlenmektedir. Antiphellos’ta tapınağa göre daha iyi korunmuş yapı tiyatrodur. Akropolis tepesinin güney eteğindeki tiyatro yamaca yaslanmış olup 26 oturma sırası ( caveası ) ile denize bakmaktadır. Oturma sıraları dört dikey merdivenle üç kısıma ayrılmıştır, diazoma bulunmamaktadır. Helenistik çağ yapıtı olduğu düşünülen tiyatro, sabit bir taş skene binasına sahip değildir. Tiyatronun kuzey doğusunda ana kayaya oyularak yapılmış 24 kadın kabartmasının bulunduğu, mezar odası yer alır. Kadınların ve cephe süslemelerinin şeklinden İ.Ö 4.yy’a tarihlenir. Çarşı içerisinde, Kaş’ın sembolü haline gelmiş olan çok iyi korunmuş hyposorionlu aslan başı şeklinde taşıma çıkıntıları ve Lykia dilindeki kitabesiyle M.Ö 4. yüzyıla tarihlenen gotik alınlıklı mezar bulunmaktadır. Bugünkü Kaş’ı kuzeydoğudan sınırlayan tepenin üzerinde çok sayıda gotik tarzlı veya Likya yazıtlı birçok Kaya mezarı yer alır. Bunların içinde en ilginç olanı ikinci katı Gotik kemer biçiminde yapılmış üstünde bir Likya yazıt olan mezardır. Yüzyıllar sonra mezar Claudia Recepta adlı bir kadın tarafından tekrar kullanıldığında Latince bir kitabe eklenmiştir. Bunlardan başka limanın çevresinde su içinde ve kıyıya yakın daha geç devirlerde yapılma Likya tipi lahitler şehrin günümüze kalabilmiş diğer anıtlarıdır. (Kaynakça: “Antiphellos”, Dünden Bugüne Antalya [II. Cilt], Antalya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, 2012, Antalya, s. 194-195.)
Aperlai Antik Kenti Aperlai antik kenti, bugünkü Kaş ile Kekova arasında bulunan Sıçak Yarımadasında uzun ve dar bir koyun başlangıcında yer alır. Kaş’tan ve Üçağızdan Sıçak İskelesine denizden gidiş, ulaşım yönünden en kolay yolculuk şeklidir.
Kent adının orijinali Luwi dilinde “Aprillai” olup “Akarsu Boğazı” anlamına gelmektedir. Aperlai, küçük boyutlu bir Likya liman kentidir. M.Ö. V. ve IV. yüzyıla ait eserler olarak APR ve PRL kısaltmalarıyla bastırdığı Lykia dili ile yazılmış gümüş sikkeler, Aperlai’ın Lykia Birliği öncesi varlığına işaret eder. Şehrin ismine daha çok, geç devir yazarlarında Plinius, Stadiasmus, Ptolemaios, Hierokles’te rastlamak mümkündür. 16. yüzyılda, tamamen terk edildiği ve belki 3-5 balıkçı ailesinin barındığı korunaklı bir liman olarak Piri Reis’in Kitab-ı Bahriye’sinde de anılmaktadır. Birlik dönemine ait sikkeleri de ele geçmiş olan Aperlai’ın diğer Roma egemenliğindeki Lykia şehirleri gibi yalnız III. Gordianus zamanında sikke basma yetkisine sahip olduğu bilinmektedir. Lykia Birliği sırasında Aperlai; üç kentin, bazı kaynaklara göre ise dört kentin “tek oya” sahip olduğu birliğin başındadır. Aperlai’ın Simena, Apollonia ve İsinda ile bir “sympoliteia” imzaladığı ve oluşturduğu kesindir. Söz konusu üç şehrin vatandaşlarından yazıtlarda “Simena’dan Aperlailılar” diye söz edilmekte ve kendi etnik isimleri kullanılmamakta idi. Bizans dönemi Piskoposluk kayıtlarında ise ismi “Aprillae” şeklinde karşımıza çıkmaktadır. Kentin kalıntıları denize doğru inen tepenin eteklerinde, körfezin kuzey tarafında yer alır. Aperlai antik kenti, deniz kenarından başlayarak, akropole doğru uzanan rektogonal ve poligonal tekniklerin kullanıldığı, kulelerle takviye edilmiş surlarla çevrilmiştir. Kuzey surların üstünde kare planlı üç adet savunma kulesi görülür. En iyi korunmuş durumda olan Batı duvarı, ikisi düz biri kemerli üç kapıya sahiptir. Güney duvarı ise tepe yamacına dik olarak devam eder ve poligonaldir. Günümüzde büyük ölçüde tahrip olmasına rağmen orta kısmında şehre girişi sağlayan, iki yanında birer kulesi bulunan bir kapı yer almaktadır. Tüm Likya liman kentlerinde olduğu gibi Aperlai’da da limana yakın iki adet Roma dönemi hamam kalıntısı saptanabilmiştir. Biri akropolün kuzeybatı köşesinde diğeri de güney-doğu köşe de olmak üzere iki adet küçük boyutlu Bizans kilisesi kalıntısı dikkat çeker. İ.S. 6.-7. yüzyıllara tarihlenen her iki kilisede bazilikal planda inşa edilmiş olup, erken Bizans kilise mimarisini yansıtır. Orta geniş koridorun her iki yanında, iki dar koridor, sonunda ise yarım daire planlı apsis yer alır. Kentin nekropolü kale surlarının doğusunda yer almakta olup çok sayıda Likya lahitleri bulunmaktadır. Rıhtım, rıhtıma ait binalar ile rıhtıma yakın yapıların kalıntıları bugün sular altındadır. (Kaynakça: “Aperlai”, Dünden Bugüne Antalya (II. Cilt), Antalya Kültür ve Turizm Müdürlüğü, 2012 Antalya, s.195.)
İsinda Antik Kenti İsinda antik kenti, Kaş ilçesi merkez bucağına bağlı Belenli köyünün 3 km. güneyindeki tepenin doruğu ve yamaçlarındadır.
Demre-Kaş karayolu üzerinde Kaş’a 8 km kala Ağullu yerleşiminden önce güneye dönen yol Belenli köyüne ulaşır. İsinda, ismine antik yazarlarda pek rastlamadığımız ufak bir yerleşim yeridir. Hala görülebilen Lykia dilinde yazılmış 3 mezar anıtı, kentin M.Ö. 4. yüzyılın ilk yarısından önce iskan edildiğini göstermektedir. Lykia Birliği’nin oluştuğu M.Ö. 2. yüzyılda Aperlai ile beraber Birlik’te temsil edilmiştir. Tıpkı Apollonia’daki gibi “İsindalı Aperlailılar” şeklinde şehrin ismini gösteren kitabeler mevcuttur. İsinda, daha çok ufak bir beyin veya sülalenin oturduğu müstahkem bir mevki durumundadır. Kent uzun süre varlığını sürdürmüş ve Paxromana döneminde Antiphellos’un gelişip, zenginleşmesi ve İsinda halkının kıyıdaki bu kente göçmesiyle zamanla terk edilmiştir.İsinda antik kentinin kalıntıları, Belenli köyü’nün üst tarafında kalan orta büyüklükteki bir tepede yer almaktadır. Akropolü çevreleyen, yörenin doğal oluşumu düzgün dörtgen kireçtaşı bloklardan yapılmış sur duvarları özellikle kuzey ve kuzeydoğu köşede daha belirgindir. Su ihtiyacını sarnıç ve kuyulardan sağlayan İsinda da sur içerisinde yağmur suyu toplamaya yarayan kuyu ve sarnıçlar bulunmaktadır. Ayrıca surun aşağı yukarı ortasına yakın yerde uzun bir yapının temel izleri seçilebilmektedir. Bu küçük kentin en önemli kalıntısı akropolis doruğunun altındaki, alınlığında Lykia dilinde yazıtı bulunan ev biçiminde iki anıtsal mezardır. Belenli köyü doğrultusunda veya Aperlai istikametinde kaya mezarlarına rastlanıldığı gibi Roma devrine ait Lykia tipi lahitlerde görülebilir. (Kaynakça: “İsinda” Dünden Bugüne Antalya (II. Cilt), Antalya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, 2012, Antalya.)
Xhantos Antik Kenti
Kalkan yönünden gelip Kınık Beldesi içine girince ana cadde Atatürk heykelinin orada ikiye ayrılıyor, sağ taraftaki yoldan ilerleyip, tepenin eteğine gelince sola devam ediniz. Tepeye tırmanan yol sizi Likyanın başkenti Xanthos antik kentine ulaştıracaktır. Detaylı yol tarifi vermemizin sebebi 2015 yazında Kınık girişi ve içinde bu antik kentle ilgili hiç bir yönlendirme tabelası olmamasıdır. Kaşa 45 km, Kalkana 20 km, Antalya ya sahilden 235 km uzaklıktadır.
Kınık Beldesinde yer alan şehir, Xanthos Nehri (bugün Eşen Çayı) kenarındaki ovaya hakim iki tepe üzerinde kurulmuştur. İlki Eşen Çayı’nın kenarından sarpça bir kayalık şeklinde yükselen surla çevrili Likya akropolü; ikincisi ise kuzeydeki daha yüksek ve geniş olan Roma akropolüdür. Likya Birliği’nin idari merkezi olarak nitelenen Xanthos’un ismi Likya dilinde yazılmış kitabelerde ARNNA şeklinde geçmektedir. Homeros, Sarpedon yönetimindeki Xanthosluların Troya savaşlarına katıldıklarını anlatır. Ancak kazılarda elde edilen buluntular şehrin iskanını İ.Ö. 8.y.y. önce götürmeye imkan vermemektedir.
Xanthos örenyeri, Likya uygarlığının özgünlüğü ve kazılarda elde edilen buluntuların önemi nedeniyle UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası Listesine dahil edilmiştir.
Xanthos’u ilk defa 1838 yılında Ch. Fellows keşfetmiş, bu kişi bütün rölyefleri ve büyük mimari parçaları sökerek, Patara’ya yanaşan harp gemisiyle Londra’ya taşımıştır. Bugün British Museum’un Lykia salonunda buradan götürülmüş olan birçok eser sergilenmektedir.
Trysa Antik Kenti Yerleşimin tarihi hakkında elimize geçen pek fazla veri yoktur. M.Ö. 7. yüzyıla kadar geri giden bir mevcudiyeti olan Trysa’nın Lykçe adı Trusñ’dur. Klasik Dönem’den yerleşim kalıntıları ve yerleşimin alt kısmında batıdan doğuya doğru uzanan yarım ada üzerindeki Lykia nekropol (mezarlık) alanı oluşturmaktadır. Bu kalıntılardan en ünlüsü Akropolis’in (yukarı kent) kuzeydoğu ucunda yer alan ve “Gölbaşı Heroonu” olarak isimlendirilen, yaklaşık 20 metrekarelik bir alanın ortasındaki kayalara oyulmuş lahit ile onun çevresindeki rektagonal tekniğindeki duvarı kapsayan mezar yapısıdır. Duvarların iç ve dış yüzeylerine iki şerit halinde, Lydia’lıların Amazonlarla mücadelelerini, Odysseus’un yolculuğu sırasında karşılaştığı olayları, Yedilerin Thebai’ye yapmış oldukları savaşlar işlenmiştir. 1881’de buraya gelen Avusturyalı araştırmacılar M.Ö. 400 yıllarına tarihlenen bu kabartmaların bazıları ile lahitlerden birkaçını Viyana’ya götürmüşlerdir. Ayrıca burada bulunmuş Lykia tipi bir lahit de İstanbul Arkeoloji Müzesi’ndedir. Bugün ören yerinde bu işlemeli frizlerden sadece doğu köşeye yakın yerde bulunan ve üzerinde Ion kymation’u işlenmiş olan bloklar kalmıştır.
Gömbe Antik Kenti
Gömbe: Kaş’a 68 km. mesafede, Elmalı yolu üzerinde bulunur. Yol boyunca çam ve sedir ağaçlarıyla kaplı ormanlar adeta köyleri gizlemeye çalışır görünümdedirler. Gömbe, soğuk suları ve elma bahçeleriyle ünlü bir yayladır. Turistik amaçlı hizmet veren konaklama merkezleri, yöreye ait kokulu otlardan hazırlanan geleneksel yemeklerin lezzeti , tabiatla bütünleşmenize yardımcı olacaktır.Bölgenin en yüksek dağı Akdağ (3024 metre) buradadır. Yeşilgöl ve Uçarsu, yaz sıcağından kaçmak, doğa yürüyüşü yapmak isteyenler için serin ve temiz havası ile ideal yerlerdir. Yöre, dağlardan toplanan kar ile yapılan dondurması ve kar şerbetiyle ünlüdür.
KAŞ YAYLALARI
Felen Yaylası
Kaş’a 12 km. mesafede Felen Yaylası üzerinde, çevreye hakim tepelerde kurulmuştur. Phellos M.Ö. IV. yüzyılda oldukça önemli bir kentti. Antiphellos şehri, Phellos’un limanı idi. Phellos şehrinin etrafını çevreleyen surlardan bir bölümü hala ayaktadır. Kentte yer alan rölyeflerle bezeli bir lahit, M.Ö. IV. yüzyıla ait diğer lahitler ve ev tipinde kayadan kesilmiş mezarlar kenti çevreler.
Gömbe Yaylası
Kaş’a 68 km. mesafede, Elmalı yolu üzerinde bulunur. Yol boyunca çam ve sedir ağaçlarıyla kaplı ormanlar adeta köyleri gizlemeye çalışır görünümdedirler. Gömbe, soğuk suları ve elma bahçeleriyle ünlü bir yayladır. Turistik amaçlı hizmet veren konaklama merkezleri, yöreye ait kokulu otlardan hazırlanan geleneksel yemeklerin lezzeti , tabiatla bütünleşmenize yardımcı olacaktır.Bölgenin en yüksek dağı Akdağ (3024 metre) buradadır. Yeşilgöl ve Uçarsu, yaz sıcağından kaçmak, doğa yürüyüşü yapmak isteyenler için serin ve temiz havası ile ideal yerlerdir. Yöre, dağlardan toplanan kar ile yapılan dondurması ve kar şerbetiyle ünlüdür.
Kaş Kanyonları
Saklıkent Kanyonu
Eşen Çayı’nın kolu olan Karaçay’ın oluşturduğu Saklıkent Kanyonu bölgede en çok tanınan noktalardan biri. Rafting, trekking gibi doğa sporlarının yapıldığı Saklıkent, Milli Park ilan edildiği 1996 yılından beri koruma altında. Yılda 300 bine yakın turisti ağırlayan Kanyon’un keşif hikayesi ise çok ilginç.
Rivayete göre bir çobanın kaçırdığı keçinin Kanyon bölgesine kaçmasının ardından tanınan Saklıkent, ilgili kurumların harekete geçmesiyle bir doğa harikası olarak kayıtlara geçirilir. Kaş’a 63 km mesafedeki kanyona 1 saatlik yolculuk ile ulaşılabiliyor.
Kıbrıs Kanyonu
Batı Toroslar’da Akdağlar’ın eteklerinden eriyerek gelen kar suları, uzun ve maceralı bir yolculuk sonucunda Akdeniz’e varıyor. Önce Kartal Gölü ve Akçay Baraj Gölü’ne dönüşen sular, ardından Kıbrıs Deresi adını alıp derin bir kanyona giriyor ve Kasaba Ovası’nı aşıp Dirgenler Boğazı’ndan denize ulaşıyor.
Bu yolculuğun en gizemli bölümü ise Kıbrıs Kanyonu. Katran Dağı ile Susuz Dağı arasında, kimi yerde yüz metreyi aşan duvarlarıyla geçit vermeyen kanyonda, birbiri ardına sıralanan şelaleler, şelalelerin balkonlar yaparak düştüğü göletler, geçilemeyecek hissini verecek kadar daralan duvarlar ve delicesine akan su görsel bir şölen oluşturuyor.
Diğer Makalelerimiz
Kaş’ta Nerede Kalınır
Kaş Plajları – Kaş’ta Nerede Denize Girilir
0 notes
Photo
☀️ Hala yazı arayanlar burada mı? O halde güneşi takip edelim ve Kaş’a doğru yola çıkalım. 🌸 Kaş’a ayak basar basmaz hem görüntüsel hem de işitsel bir güzelliğin içinde buluyoruz kendimizi. Coğrafi ve manevi açıdan bizim kalbimiz haline geldi Kaş. Burada her defasında gördüğümüz en güzel şeylerden biri de manzaralar… Hem de nice nice güzelleri… Kaş Çukurbağ Yarımadası’nda yeni açılan Hill House Hotel ( @hillhouseconcept ) bize kendimizi iyi hissettiren ve önerdiğimiz insanların da memnun ayrıldığı bir yer 👨🌾🌿 🏠 Hill House Hotel hem kafa dinlemelik hem de istediğiniz an kalabalığa karışabileceğiniz bir noktada bulunuyor. Favorimiz kaldığımız suit odamız; hem çok geniş hem de konforlu. Kahvaltıda sıcak köy ekmeğinden yumurtaya, keçi peynirinden tahin pekmeze, yörenin çeşitli zeytinlerinden ev yapımı reçellere ve mis kokulu ballara kadar nefis kahvaltı sofrası hazırlıyorlar. ☀️ Şu sıralar havanın sıcaklığı 28 derece, suyun sıcaklığı da 25 derece civarında🐬 En beğendiğimiz Hidayet’in Koyu 1.5 km uzaklıkta bulunuyor Hill House’a. 🗝 İki kişi kahvaltı dahil odaları oda tipine göre gecelik 650 - 1100 Lira araaında. Odalar 16-35 metrekare arasında değişiyor. 📞 0 534 042 03 87 - [email protected] Küçük Oteller takipçilerine özel %10 indirim kaptık. Kod: KCKOTELLER 🌿👍 +14 yaş ve üzeri çocuklu aileler için ideal. Evcil hayvan için uygun değil. Otoparkları mevcut. Dalaman Havalimanı’na 2 saat uzaklıkta bulunuyor. Yakın çevrede gezilecek yerler: Kekova (Batık Şehir), Xanthos, Patara, Pinara, Gömbe ve yaylaları, Uçarsu, Kaputaş, Myra, Noel Baba Kilisesi (Demre), Saklıkent Kanyonu ve Tlos. 👨🌾 Burayı mutlaka kaydedin ve arkadaşlarınızı da etiketleyin🌿 (Kaş) https://www.instagram.com/p/CUO8ItLMEY1/?utm_medium=tumblr
0 notes
Text
Kaş Gezilecek Görülecek Yerler
Kaş; Antalya’nın 19 ilçesinin en batıda olanıdır. Eşen Çayı ile Fethiye’den ayrılan ilçe, Antalya il merkezine 189 kilometre uzaklıktadır. Antalya’ya uzak olmasına rağmen, sahip olduğu 70 kilometrelik uzun sahil şeridi ile Akdeniz’in en güzel yerlerini içinde barındırır. Kaş’ta konaklama ücretleri, popüler tatil beldelerindeki gibi ortalamanın biraz daha üzerindedir, bu da ilçenin özellikle kültür-sanat camiası tarafından çok ziyaret edildiği için, ilçenin gözde bir hale gelmesinden kaynaklanmaktadır.
Antyphellos Antik Kenti Tarihi geçmişi oldukça zengin olan Kaş’ta; Antyphellos, Xanthos, Istlada, Simena, Apollonia, İsinda, Kyaenai gibi antik kentler bulunmaktadır. Bölgede antik kentlerin dışında, çok sayıda harabe de bulunmaktadır. Antik kentler içerisinde en bilineni Antyphellos’tur. Antik kentte bulunan Kaş Antik Tiyatrosu ile kaya mezarları görülmeye değerdir. Kaş’ın merkezinden yürüyerek de çok rahat ulaşılabilen kent, deniz kenarında olması açısından kolayca bulunabilen ve görülebilen bir konumdadır.
Xanthos Antik Kenti Kaş sınırları içerisindeki bir diğer meşhur antik kent de Xanthos’tur. Fethiye yolu üzerinde bulunan kentin tarihi Milattan Önce 7. yüzyıla kadar dayanmaktadır. UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde bulunan Xanthos, Likya kültürüne ait dikey ve kaya mezarları ile adını duyurmuştur. Kaş ile Finike arasında yer alan, günümüzde Kaleköy olarak bilinen Simena da mutlaka görülmesi gereken yerlerdendir. Karadan ulaşımın olmadığı, denizden tekne yoluyla ulaşımın sağlandığı Simena’ya henüz gelmeden bizi denizde karşılayan Likya Lahdi, bölgenin tarihsel zenginliğinin en güzel göstergesidir.
Kaputaş Plajı Akdeniz’e tatile gittiyseniz tabiî ki Antik Kentleri bir kenara bırakıp denizin tadını çıkarmak isteyebilirsiniz. Bunun için ilk önerimiz şüphesiz Kaputaş Plajı olacaktır. Kalkan mevkiinde yer alan bu muazzam plaj, Türkiye’nin en güzel, dünyanın da en çekici plajları arasında yer almaktadır. Çakıl ve kum karışımı bir plaja sahip olan yerde denizin rengini görünce şaşıracaksınız. Denizin renginin sizi şaşkınlığa uğratacağı bir diğer yer de Kekova’dır. 3 tarafı denizlerle çevrili olan, ülkemizdeki tek batık kente ev sahipliği yapan Kekova, kara ulaşımı olmadığı için güzelliğini muhafaza edebilmektedir. Doğal Sit Alanı ilan edilen ve Simena Antik Kenti’ne de ev sahipliği yapan Kekova’ya, Kaş’ın merkezinden kalkan tekneler ile ulaşmak mümkündür. Birçok otorite tarafından Türkiye’nin en güzel plajlarından biri olarak gösterilen bir diğer plaj, Patara da Kaş sınırları içinde yer almaktadır. Caretta caretta kaplumbağalarının yumurtlama dönemlerinde akın ettikleri ve koruma altında bulunan plaj, Kaş ve Kalkan ilçelerinin arasında yer alır.
Kekova Kaş tatilinin en güzel zamanlarını bir Yunan Adası’nda geçirebilirsiniz. Kaş’a yaklaşık 2 kilometre mesafede bulunan ve ilçe merkezinden teknelerle ulaşımın sağlandığı Meis Adası’na, yeşil pasaportu bulunanlar vizesiz seyahat edebilmektedir. Çok fazla yerleşimin olmadığı adadaki evlerin rengarenk çerçeveli pencereleri kendinizi bir masal diyarında hissetmenizi sağlayabilir. Huzurun somut hale geldiği ada, az sayıdaki sakini ile birlikte sizi bağrına basacak ve çok güzel vakit geçirmenizi sağlayacaktır.
Meis Adası Kaş’a gerçekleşecek olan tatil ziyaretlerinde, Kaş’a yakın olan Antalya ilçeleri Kalkan, Demre ve Finike de cazip tatil beldeleridir. Maddi olarak fiyatların biraz yüksek sayılabileceği tatil mekanları, orta halli aileler için pek cazip olmasa da eşsiz güzelliği ve alternatifli tatil avantajıyla tercih edilebilir.
Simena Antik Kenti
Kaş Likya Lahdi Read the full article
0 notes