#daha hızlı işe girebilmek
Explore tagged Tumblr posts
trcoffeebyefe · 1 year ago
Text
6 ay neden işsiz kaldım?
Amerikada neden 6 ay işsiz kaldım? #işaramasüreci #işsizkalmak #doğruişibulmak #amerikadaişbulmak #mühendisolarakçalışma #sibergüvenlik #yazılım #eğiticipodcast #türkçepodcast
Herkese merhabalar, yeni bir yayına daha hoş geldiniz. Bugün 6 ay boyunca işsiz kaldığım süreden, neden bu kadar uzun süre iş bulamadığımdan ve bu esnada neler yaşadığımdan bu yayında bahsetmek istiyorum. İsterseniz buyrun, hemen konunun detaylarına geçelim. Bu arada yaptığım yayınları beğeniyor ve yeni yayınları kaçırmak istemiyorsanız dinlediğiniz platformlardan abone olarak tüm yayınlara…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
zoomtekno · 3 years ago
Text
DNS Ayarları En İyi Nasıl Yapılır? (2022 Güncel Hızlı DNS'ler)
Tumblr media
Windows 11, Windows 10, MAC, Android ve iPhone'larda en iyi DNS ayarları nasıl yapılır adım adım anlatıyoruz. DNS değiştirmek ne işe yarar derseniz hemen kısaca geçelim. DNS değiştirerek; Engelli sitelere girebilirsiniz, Daha anonim ve daha hızlı gezintiler yapabilirsiniz, Veri gizliliği için giriş yapılacak olan sitelerin kayıt altına alınmamasını sağlayabilirsiniz. DNS ayarını değiştirebilmek, daha güvenli internet ve girilemeyen sitelere girebilmek için profesyonel olmaya gerek yok. Yazımızda anlattığımız gibi sadece bir kaç tıklama ile DNS ayarlarınızı yapabilirsiniz. Güncel DNS adresleri (2022) En iyi DNS ayarlarını yapılandırmadan önce kullanabileceğiniz hızlı ve güvenli DNS adreslerini verelim. Cloudflare DNS: 1.1.1.1 - 1.0.0.2 OpenDNS : 208.67.222.222 - 208.67.220.220 Google DNS : 8.8.8.8 - 8.8.4.4 Yandex DNS : 77.88.8.8 - 77.88.8.1 Quad9 DNS : 9.9.9.9 - 149.112.112.112 CleanBrowsing DNS : 185.228.168.9 - 185.228.169.9 Windows 11 DNS ayarları Windows + i tuş kombinasyonu ile Ayarlar menüsünü açalım. Ağ ve İnternet bölümüne tıklayarak sağda açılan alanda bağlantı türüne göre WiFi yada Ethernet üzerine tıklayalım. Açılan bölümde yer alan Donanım Özellikleri'ne tıklayalım. DNS Sunucu Ataması seçeneğinin hemen yan tarafındaki Düzenle butonuna tıklayalım. DNS Ayarlarını Düzenle kısmının hemen altındaki açılır menüye tıklayıp otomatik yerine El ile girilen seçeneğini işaretleyelim. Read the full article
0 notes
dlgrdlgr · 7 years ago
Text
Sokak sanatçısıyım. Ağustos ayında mülteci çocuklar ile gönüllü olarak çalışmak adına Mardin’e gittim. Bir hafta boyunca onlarla oyunlar oynayıp sanatsal faaliyetlerde bulundum. Bir gün öğle arasında bahçede top oynamaya davet ettiler. Bahçeye çıktığımda patlak bir topun peşinde oynamaya çabalayan onlarca güleç yüzlü çocuk gördüm. Dillerini bilmediğim savaş yorgunu bu çocuklarla bende oynadım. O anda tüm Dünyanın patlak olmayan toplarını hak ettiklerini düşündüm ve aynı gün internet üzerinden bir oyuncak kampanyası başlattım.
Zaman içinde iki oda dolusu oyuncak Türkiye’nin dört bir tarafından tanımadığım dostlar tarafından yollandı. Oyuncakların sayısı o kadar çoğaldı ki yaşadığım evin her yanını kapladırlar. İzmir Alsancakta Gezginleri agırladığım oda tamamen doldu. Evime gelen gezgin sanatçı arkadaşım Onur Kaya ile oyuncakları nasıl götüreceğimiz konusunda sohbet ederken, bu kadar adamız alır sırt çantalarımıza koyar götürürüz dedi . Oyuncakrail fikri o anda doğdu. Bizler dünyaya bakışı yol açık, yola çık olan otostop ile gezmeyi seven, paylaşıma açık özgür insanlarız. İnternet grupları üzerinden duyurular yaptık ve oradaki arkadaşlar projeyi sahiplenip destek oldular. Türkiyenin bir çok şehrinden otostopçu gezginler topladıkları oyuncakları sırt çantalarına koyarak 1 aralık Perşembe günü yollara çıktılar. Etkinliğin en önemli kuralı paranın hiçbir şekilde geçmemesi idi. Yol boyunca ulaşım yardımsever insanların araçları ile yapılacak ve konaklama da gönüllü olarak evlerini açıp bizleri misafir edecek yardım severler tarafından sağlanacaktı. Oyuncakların büyük bir bölümü izmirde olduğundan ekipler izmirden yola başladı. İzmir-Mardin arasındaki 1500 km yol için birinci gün İzmir-Adana güzergahı tercih edildi. Ekipler daha rahat ilerlenmesi adına bir erkek ve bir bayandan oluşuyordu. Rekabet duygusu oluşturmak adına en hızlı şekilde hedefe ulaşan ekibe, en az araba değiştirerek hedefe ulaşan ekibe ve en fazla şehir tabelası ile selfie çektiren ekibe kendi aramızda bazı ödüller belirledik. Yol boyunca ekipleri alan araçlardaki insanlara bu güzel projeyi anlattığımızda ve oyuncakları gösterdiğimizde oldukça şaşırıp, duygulandılar. Gidecekleri yolları uzatıp bizleri ana ulaşım yollarına ulaştırmaya çabaladılar. Bazıları araçlarını oyuncakçıların önüne çekip oyuncak alıp teslim ettiler. Bir çok tır şöförü kendi arkadaş çevresini organize edip yolda kalan dostlarımızı hedefe doğru taşıdılar. Yemek ısmarlayıp gezginlerin karnını doyurdular. Yaklaşık on iki saatlik otostop tecrübesinden sonra tüm ekipler Adana’ya vardı . Her ekip ortalama on araç değiştirerek araçlardaki insanların ruhlarına dokundu. Adana da ülkenin başka şehirlerinden gelen gezginler ile sanki kırk yıllık dostmuş gibi kucaklamalar yaşandı. O gece Adanada evlerini ve sofralarını açan dostlar sayesinde gezginler rahat bir uyku çekti. 3 Aralık Cuma Sabah dokuz itibari ile yaklaşık yirmi beş ekip Adana-Mardin rotası için parmak kaldırdı. Yol üzerinde güvenliği sağlayabilmek adına gezginlerimizin irtibat halinde kalmasını sağlamak için bir telefon grubu oluşturduk bu bağlamda ekipler bindikleri aracın markasını plakasını ve şöförle olan fotoğraflarını gruba atarak bilgi verdi. Kaza olan bölgeleri ve yolla ilgili haberleri paylaşarak yolda olmayan ama internet üzerinden takip eden gözetmenlere bildirdik. Yol üzerindeki güzergahta bulunan tüm şehirlerde acil durum gönülüleri belirleyerek sıkıntıların önüne geçtik. 3 aralık akşam saatlerinde tüm ekipler Mardin merkeze ulaştı. Yaklaşı 70 kişi evlerini açan gönüllülerin evlerine yerleşti. Sırt çantalarının tamamı boşaltıldığında 1500 adet oyuncağın otostopa çıkarak Mardine ulaştığı anlaşıldı. Bölge ve tüm Türkiye Ohal kapsamında olduğundan hiçbir kurumdan izin alma girişiminde bulunmadık biliyorduk ki her hangi bir siyasi gruba yada dernege bağlı olmadan sadece sistemi ve dayattıklarını reddeden otostopçular tarafından sırtımızda oyuncak taşıyıp çocuklara verilmesi fikrine kimseyi inandıramayacaktık. Bu yüzden tüm ekipler Mardine vardıgı andan itibaren oyuncak dağıtım planını yaptık. Ekipler oluşturup iş bölümü yaparak Mardin merkez, Kızıltepe ve Kabala köyünde yaşayan mülteci çocuklara oyunlar ve şarkılar eşliğinde Cumartesi günü ilk dağıtımı yaptık. Pazar günü için Midyat’ta bulunan mülteci kampını hedef belirledik buraya girebilmek için özel izin gerektiğini ve bunun için zaman gerektiğini söylemelerine rağmen oyuncakları gezginlerin sırt çantalarına doldurarak kampın kapısına dayandık. Kamp müdürünün hoş görüsü, Midyat belediye başkan yardımcısının çabaları sayesinde kampa girmeyi başardık. Binlerce kilometre yolu bu çocukların gülümsemelerine vesile olmak için gelen gezginler açısından tüyleri diken diken anlar yaşandı. Bu anların yaşanmasında Mardin halkının çok büyük katkıları oldu. Gezgin bir iş adamı iki gece yetmiş kişilik akşam yemegi sağladı ve iki adet minibüsü bizlere tahsis etti. Mardinde yaşayan gönüllüler hem kalacak yer hem de gezginlere yemek sağladı. Daha önce doğu coğrafyasında bulunmamış bir çok genç Mezapotamya kültürünü tanıma fırsatı yakaladı. Mülteci çocukların mutluluğu tarif edilemezdi. Ayakları yalın, kıyafetleri ince, yüzleri kirli çocuklara dikenli teller ardında hayaller kurdurmayı başaran bu proje Türkiye ve Dünya tarihinde Otostop ve Couchluk sistemi ile yapılmış en anlamlı proje oldu. Ülkenin her karış toprağını maddi bir kaygı olmadan dolaşıp sahiplenen bu gezginler sayesinde din, dil, ırk ayrımı olmadan insanların bir araya gelip umudu büyütebileceği ve başka insanlara ilham olabileceği binlerce insana gösterildi. Erdal ÇOBAN
13 notes · View notes
adnanoktaryorki · 8 years ago
Photo
Tumblr media
İYİ BİR İNSAN, HERKES İÇİN BİR NİMETTİR. "NASIL OLSA GÜZEL AHLAKILI; HER HALÜKARDA ZATEN İYİ DAVRANIR" DİYEREK BÖYLE İNSANLARIN İYİ NİYETLERİNİ SUİSTİMAL ETMEYE ÇALIŞMAK KURAN AHLAKINA VE VİCDANAN UYGUN DEĞİLDİR. Cahiliye toplumlarında iyi insanlara karşı çok yanlış ve acımasız bir bakış açısı hakimdir. İnsanlar, güzel ahlaklı olduklarını gördükleri kimselerin, kendilerine nasıl davranılırsa davranılsın, bu ahlaklarından ödün vermeyeceklerini hissettiklerinde, onların bu özelliklerini suistimal etmeye yönelik bir tavır içerisine girerler. “Nasıl olsa bu insandan bana zarar gelmez”, “Nasıl olsa o buna birşey demez”, “Nasıl olsa alttan alır”, “Nasıl olsa nazım geçer”, “Ben ne yaparsam yapayım, nasıl olsa bana kötülükle karşılık vermez”, “Nasıl olsa sabırlı, hoşgörülü, affedici bir tavır gösterir” ya da “Bir şey olursa nasıl olsa ben bu insanı çok kolay idare ederim, istediğimi yaptırmaya çok kolay ikna ederim” gibi bir bakış açısıyla, bu gibi insanların iyi niyetlerinden istifade etmeye çalışırlar. Bir kısım insanların, çevrelerindeki kendilerine iyi davranan kimselere karşı ‘zalimane’ denebilecek bir tavır içerisine girmeleri, dünyanın dört bir yanında bilinen ve uygulanan çarpık bir bakış açısıdır. Karşı taraf ne kadar tevazulu, ne kadar iyi niyetli, affedici, hoşgörülü, sabırlı ve attan alan bir tavır gösterirse, bu kimseler de onların bu yönlerini o kadar iyi kullanan bir tavır içerisine girerler. Onların tüm iyi niyetlerine karşılık, kibirli, yüksekten bakan, büyüklenen ve karşı tarafı hor gören bir ahlak sergilerler. Ancak şaşırtıcıdır ki yine aynı insanlar, yaşadıkları çarpık bakış açısının bir devamı olarak, kendilerine kötü davranan, kibirli, enaniyetli, ters, zalim, adaletsiz, öfkeli ve tutarsız bir kimseye karşı da son derece ezik, sessiz, teslimiyetli ve saygılı bir tavır gösterirler. Bu kişilere karşı en küçük bir kusur işlemekten şiddetle kaçınır, böyle bir durumun oluşmaması için ellerinden gelen tüm tedbirleri alırlar. Neredeyse bu kimselerin ‘bir dediklerini iki etmez’, güçleri yettiğince onların gözüne girmeye çalışır ve onlara karşı içten içe derin bir hayranlık duyarlar. Kendilerine model olarak aldıkları kimseler de, yine karşılarında saygıyla eğildikleri bu kibirli kimseler olur. Dünyanın her yerinde, her yaştan, her kültürden insanlar arasında rastlanabilen bu durumun en belirgin örneklerinden birini ‘iş yerleri’nde görmek mümkündür. Eğer bir iş yerinde çalışan kişinin patronu iyi niyetli, mazlum, mütevazi, halim selim, güzel huylu bir insan ise, bu kişi mümkün olduğunca suistimal edilmeye çalışılır. Çünkü istediği bir şey yapılmadığında bile, nasıl olsa bu kişi mülayim davranacak, aşırı bir reaksiyon göstermeyecek, durumu idare edecek ve alttan alacaktır. İnsancıl bir tavır içerisinde olacak; hoşgörüyle, itidalli bir tavırla karşılık verecektir. İstediği bir iş baştan savma yapıldığında, nasıl olsa merhametli davranacak, karşı tarafı rencide etmeyecek, konunun oluruna bakacaktır. Kendisine saygı, hürmet gösterilmediğinde nasıl olsa sabırlı davranacak ve alçakgönüllükle görmezden gelecektir. İşte tüm bunları bilen ve tecrübe eden bir insan, bu ahlaktaki bir kimseye karşı, kendince ‘güzel ahlak göstermeye’ ya da bu konuda ‘fazladan emek vermeye’ ‘gerek olmadığına’ karar verir. Çünkü nasıl olsa emek vermese de, gerek görmese de, herhangi bir kayba uğramayacak; karşı tarafın güzel ahlakı ve iyiliği herşeyi telafi etmeye ve dengelemeye yetecektir. Bu kişi de, o kimsenin bu güzel ahlakından tek taraflı istifade ederek kendince bu durumu kullanacaktır. Ama eğer bunun tam tersine, iş sahibi alabildiğine kibirli, nobran, sinirli, mesafeli, bir anı bir anına uymayan, dediğim dedik tarzında bir insansa, ona karşı duyulan saygı da alabildiğine şiddetli olur. Böyle bir kimseye karşı, bilerek ya da bilmeyerek kusur işlemekten dikkatle sakınılır. Hem içte hem de dışta büyük bir hayranlık ve saygı duyulur. Bu kimse, orada çalışan herkes için çok büyük ve çok önemlidir. Böyle bir kişiyi değil suistimal etmeye çalışmak, aksine onu memnun edebilmek, gözüne girebilmek için bilinen ve akla gelen her yöntem uygulanır. Çünkü bu karakterdeki bir iş sahibine karşı bir hata yapılacak olunursa, hata yapan kişi büyük zararlara uğrayacaktır. Büyük olasılıkla hemen işinden atılacak ve bunun sonucunda da maddi açıdan sıkıntıya girecektir. İşte söz konusu kişi, menfaatiyle çatışacak böyle bir duruma düşmek istemediği için kendince hızlı bir hesap yapar ve çıkarları gereği, iş yerini yöneten bu kimseye karşı saygılı, güzel ahlaklı, itaatli, yumuşakbaşlı, sevecen bir tavır sergileme kararı alır. Çalışma hayatında sıklıkla rastlanan bu durum, hayatın her kesiminde aynı şekilde kendisini gösterir. Dostluklarda, aile ilişkilerinde, komşuluklarda, ortaklıklarda yine aynı kurallar sessizce uygulanır. İnsanlar bilinçaltlarında güçlü gördükleri insanlara saygı duyma yönünde adeta toplu bir karar almış gibidirler. Ancak güç sahibi olduğuna inandıkları aynı insanlar acze düştüklerinde de, onları da hemen diğer kategoriye tabi tututar ve bir anda o kişilere olan saygılarını ve hayranlıklarını da kaybederler. Ve eğer bu kişiler bir kez daha eski güçlerine kavuşacak olurlarsa, ne kadar riyakarca olduğuna hiç aldırış etmeden yeniden saygılı ve hürmetkar tavırlarına geri dönerler. İnsanlar arasında yaygın olarak yaşanan bu bakış açısının baştan sona çarpık olduğu aslında elbetteki çok açıktır. İnsanlar, basit çıkar hesapları doğrultusunda iki türlü ahlak geliştirmişlerdir. Ve bu iki ahlaka ait olan kuralları, karşılarına çıkan herkese standart olarak uygulamaktadırlar. Kime iyi ve baş eğici davranacaklarını, kime ise kibirli ve vurdumduymaz bir tavır sergileyeceklerini ezberden bilmekte ve bunlara hemen hayata geçirmektedirler. İşte bu çarpık anlayış, tümüyle söz konusu insanlardaki Allah inancının ve Allah korkusunun eksikliğinden kaynaklanmaktadır. Bu tarz insanlar ahlaklarını sadece dünyaya yönelik çıkar hesaplarına dayalı olarak şekillendirmekte ve bunu da istedikleri anda ve istedikleri tarzda değiştirmektedirler. Ancak şu da bir gerçektir ki, bu kişilere sorulacak olsa, onlar başkalarının kendilerine bu şekilde hesaplar doğrultusunda davranmalarını asla istemezler. Yanlarında her zaman için güvenilir, sadık, dürüst, doğru sözlü, iyi niyetli, içi dışı bir, çıkar peşinde koşmayan, güzel ahlaklı insanlar ararlar. Fakat konu kendileri olduğunda, sergiledikleri ahlakla ne kadar riyakar, ikiyüzlü, sinsi ve güvenilmez bir insan görünümünde olduklarını düşünmezler. İman eden insanlarda ise bu tür bir ahlak anlayışına asla rastlanmaz. Mümin Allah için yaşar. Allah için sever, Allah için güzel ahlak gösterir. İnsanlara, çıkarlara, şartlara göre uyguladığı farklı ahlak anlayışları yoktur. Allah'ın Kuran'da bildirdiği mükemmel bir insan ahlakı vardır; işte mümin yalnızca bu ahlaka uyar. Karşısındaki insan güzel ahlak göstersin veya göstermesin, mümin, güzel ahlakı Allah için yaşadığından bundan asla taviz vermez. Birine iyi davranırken, bir başkasına kötü ahlak göstermez. Çıkarlarıyla ne kadar çatışırsa çatışsın, vicdanı asla böyle bir samimiyetsizlik yapmasına izin vermez. agaclar11Müminin ahlakındaki bu üstünlüğün anlaşılması çok önemlidir. Çünkü dünyanın dört bir yanındaki insanların çektikleri sıkıntılar, aslında büyük ölçüde kendi yaşadıkları çarpık ahlaktan kaynaklanmaktadır. Uyguladıkları çarpık kurallar ile çevrelerinde sürekli olarak kendileri gibi yeni yeni insanlar oluşturmakta ve bunun sonucunda da kendi anlayışlarının hakim olduğu kimselerden oluşan bir dünyada yaşamaktadırlar. Bir başkasına gösterdikleri kötü ahlakın karşılığını, onlar da aynı şekilde kendilerine gösterilen kötü ahlak ile almaktadırlar. Allah, her konuda olduğu gibi, bu konuda da insanlara çözüm olarak ‘Kuran ahlakı’nı yaratmıştır. Kuran'a uyan bir insan, Allah'ın ayetlerde bildirdiği sırların yansımalarını hayatının her anında ve her alanında çok açık bir şekilde görür. İyilikten yana verilen hiçbir emek asla ‘gereksiz’ değildir. Herşeyin üstünde, bu bir insana nimetlerin en güzelini; Allah'ın rızasını kazandırır. Bunun yanında, iyi olan, güzel ahlak gösteren bir insan, Allah'ın Kuran'da bildirdiği gibi, her zaman için mutlaka yine iyilikle, güzellikle ve hatta bunların çok daha fazlasıyla karşılık görecektir. Hepsinden önemlisi, Allah'ın rahmeti onun üzerinde olacak, hayatının her anında Rabbimiz'in koruması, şefkati ve sıcak takibi altında yaşayacaktır. Güzellik yapanlara daha güzeli ve fazlası vardır.Onların yüzlerini ne bir karartı sarar, ne bir zillet, işte onlar cennetin halkıdırlar; orada süresiz kalacaklardır.(Yunus Suresi, 26) (Allah'tan) Sakınanlara: "Rabbiniz ne indirdi?" dendiğinde, "Hayır" dediler. Bu dünyada güzel davranışlarda bulunanlara güzellik vardır; ahiret yurdu ise daha hayırlıdır. Takva sahiplerinin yurdu ne güzeldir. (Nahl Suresi, 30) De ki: "Ey iman eden kullarım, Rabbinizden sakının. Bu dünyada iyilik edenler için bir iyilik vardır. Allah'ın arz'ı geniştir. Ancak sabredenlere ecirleri hesapsızca ödenir." (Zümer Suresi, 10) ... Kim bir iyilik kazanırsa, Biz ondaki iyiliği artırırız. Gerçekten Allah, bağışlayandır, şükredene karşılığını verendir. (Şura Suresi, 23) ... Güzellikte bulunanlara müjde ver. (Hac Suresi, 37)
1 note · View note
ucretsizchat · 5 years ago
Text
Ücretsiz Chat Sohbet Odaları
Chat, İngilizce bir kelime olup sohbet olarak dilimize çevrilmektedir. Sohbet odalarının ilk ortaya çıktığı zamanlarda bazıları internette chat yapıyorum en çok duyulan kelimelerden bazılarıdır. Kalabalıklaşan dünyada kendini yalnız hisseden insan sayısı artmaktadır. İş hayatının yoğunluğu, stresi ve diğer nedenlerden dolayı kişiler kendini yalnız hissetmektedir. Dertlerini düşüncelerini dile getiremedikçe bu his gittikçe artmaktadır.
Yaşanan bu durumlarda yaşanan artışlar ile birlikte sohbet odaları kurulmaya başlanmıştır. Kuruldukları ilk günden beri yoğun bir ilgi gösterilmiştir ve kullanan kişilerin sayısı çok hızlı bir şekilde artmıştır. Günümüzde de kullanan kişilerin sayısı da artmaya devam etmektedir. Ücretsiz chat sohbet odaları ile farklı kişiler ile tanışabilir ve yeni arkadaşlıklar edinebilirsiniz.
Ücretsiz Chat Sohbet Odaları Nedir?
Sohbet odaları aslında çeşitli takma adlardan kişilerin oluşturduğu bir platformdur. Bu platformlarda birbirini tanımayan kişiler sohbet ederek düşüncelerini ya da problemlerini dile getirebilmektedir. Bunun için yapmanız gereken sadece üye olmaktır. Üyelik işlemi yapılırken sizden bazı bilgileri girmeniz istenmektedir. Bu bilgiler girildikten sonra kendinize bir takma ad oluşturmaktasınız. Bunun yanında sohbet odalarına girebilmek için şifrede oluşturmaktasınız.
Tumblr media
Ücretsiz chat sohbet odalarıüzerinden sohbet edebilmek için her zaman adınız ve şifrenizi girmeniz gerekmektedir. Sohbet odalarına girdikten sonra platformda yer alan diğer kullanıcıları görebilirsiniz ve ayrıca çeşitli kategorilerde yer alabilmektedir. Örneğin oyun, müzik gibi kategorilerdir. Sizde düşünce ve hobilerinize en uygun olanı grubu seçerek katılabilirsiniz.
Ücretsiz Chat Sohbet Odaları ile Keyifli ve Güvenli Sohbet
Sohbet odaları çok uzun zaman önce kurulmuştur. Gelişen teknoloji ile sadece çeşitli özellikleri değişmiştir. İlk kurulup kullanılmaya başlandığı zaman bilgisayarlar üzerinden mesajlaşarak sohbet edilmekteydi Daha sonra konuşarak sohbet etmek ve görüntülü sohbette eklenmiştir. Sadece bilgisayar üzerinden sohbet edilebilirken şimdi ise cep telefonlarından da yapılabilmektedir. Tek ihtiyaç duyulan şey internet bağlantısıdır.
Ücretsiz chat sohbet odalarıile sohbet ederken de konuştuğunuz kişilerin seçiminde titiz olunmalıdır. Güvenli bir şekilde sohbet edebilmenin yolu dikkatli bir şekilde konuşacağınız kişiyi seçmekten geçmektedir. Platformda yer alan her kullanıcının amacı farklı olabilmektedir. Dikkatli bir şekilde konuşacağınız kişiyi seçtikten sonra keyifli bir sohbet ederek düşüncelerinizi dilediğiniz gibi anlatabilirsiniz.
0 notes
teknobiorg · 6 years ago
Text
Göreceli olarak zayıf ağ kapsama alanından başarısız bir 4G girişime kadar, Sprint son 10 yılda birçok önemli yanlış adım attı. BTIG analisti Walt Piecyk’in dikkatini çeken ve Sprint’in fakir servetleri için bir mikrokozmos olarak duran Twitter’da bir sunum slaytı yayınlayan eski misstep .
Söz konusu slayda göre, Sprint’in LTE ağ kapsama alanı Verizon’un , AT & T’lerin ve T-Mobile’ınkilere oranla daha fazla . ABD’nin çoğunu kapsayan taşıyıcıların genel kapsama haritasına kıyasla bile
Üzerinde hepsi gittiğinde Sonra tekrar Sprint bu pozisyonda kendini koymak WiMax 4G yerine daha her yerde LTE içine ilk baskını olarak 2008 yılında. Sınırlı evlat edinme ve yeterli olmayan gerçek dünya hızları, Sprint’in 2016 yılında WiMax ağını kapatma kararına yol açtı.
  Yanlış atı desteklediğini fark eden Sprint, 2011’de LTE ağında çalışmaya başladı ve 2014’ün başlarında tamamen işlevsel hale getirdi. Ancak, Verizon, AT & T ve T-Mobile, LTE ağlarını çoktan geliştirdi ve sürekli olarak üzerine inşa edildi. o zamandan beri.
Her bakış açısından, Sprint neredeyse on yıldan beri arkadan çalışıyor. Taşıyıcı, itiraf etmekten korkmuyor, çünkü T-Mobile ile birleşmesinin gerçekten bir aksamadan geçmesini istiyor .
Birleşme başarılı olursa, yeni T-Mobile’ın ön ödemeli pazarın yüzde 54’ünü yakalayacağı bildirildi. Daha sonra, ABD Adalet Bakanlığı’nın , potansiyel birleşme sürecine girebilmek için daha küçük kablosuz operatörler ile temasa geçtiği bildirildi .
Korku şu ki, eğer T-Mobile-Sprint birleşmesi gerçekleşirse, ön ödemeli planlar daha pahalı hale gelecektir. Ön ödemeli pazarın temel olarak düşük gelirli tüketicilerden nasıl oluştuğunu görmek , fiyat artışları tüketiciler ve ön ödemeli taşıy��cılar için çok sorunlu hale gelecektir.
Rekabetin bulunmadığı sınırlı bir pazar için kötü görünecek bir tane daha az taşıyıcı sorunu da var.
T-Mobile ve Sprint, birleşmenin en hızlı 5G ağını sunmalarına, binlerce yeni iş yaratmalarına ve Verizon ve AT & T’ye karşı daha iyi rekabet etmelerine yardımcı olacağını savunuyor. Her şey , T-Mobile ve Sprint’in yeni bilgileri nedeniyle inceleme sürecini duraklatan FCC’ye dayanıyor.
Sprint, LTE ağ kapsama alanının berbat olduğunu doğruladı Göreceli olarak zayıf ağ kapsama alanından başarısız bir 4G girişime kadar, Sprint son 10 yılda birçok önemli yanlış adım attı. 
0 notes
guncelteknolojihaberleri · 7 years ago
Text
Modeminizi Başkaları Kullanıyor mu? Gelin Öğrenelim!
İster kablolu ister kablosuz modeminiz hangi tür olursa olsun bu yöntemle bağlı cihazları görebilirsiniz! İnternet faturasından şikayetçi olanlar, kotası çabuk bitenler ve yavaş internet yüzünden hiç bir iş yapamayanlar modeme bağlı cihazları görme rehberini incelediniz mi?
İnternete az girmenize rağmen kotanıza çok hızlı mı bitiyor? Veya ağ bağlantısı gerçekleştirip PC’lere baktığınızda hiç tanımadığınız cihazlarla mı karşılaşıyorsunuz? Tüm bunlar kablosuz ağınıza sızmış davetsiz misafirler olabilir. Modem kablosuz ağ şifresi WPA2 güvenlikli olsa bile WPS açıkları yüzden şifreler kolayca bulunabiliyor. Peki, modeme bağlı cihazları görme işlemi kolay mı? Kimlerin internetinizi sizden habersiz kullandığını nasıl anlarsınız? Bunu öğrenmek için en doğru ve garanti yöntem modem arayüzüyle bağlantıya geçmektir.
Modeme Bağlı Cihazları Görme
Modem arabirimine girebilmek için internet tarayıcınızın adres bölümüne 192.168.1.1 yazın ve Enter’a basın. Bu adres her modemde aynı değildir. 192.168.2.1 veya 192.168.0.1 de olabilmektedir.
Ardından karşımıza kullanıcı adı/şifre girmemiz gereken ekran geliyor. Burada en çok yapılan hata ADSL kullanıcı adı ve şifre ile giriş yapmaya çalışmaktır. Bu alana modemin kullanıcı adını ve şifresini girmeniz gerekiyor. Eğer daha önce modem ayarlarına girip bu bilgileri değiştirmediyseniz modem kullanım kılavuzunda bu bilgileri bulabilirsiniz.
Kullanıcı adı ve şifreyi girdikten sonra modem arayüzüne erişim sağlayacaksınız. Arayüzde modem yürünüze göre kablosuzlar için Wireless/Kablosuz, kablolular için LAN seçeneğinin altına, ardından da İstemciler/Clients bölümüne bakmanız gerekiyor.
İstemciler kısmına erişim sağlayınca modeme bağlı cihazları görme ekranı gelecektir. Burada modeminize bağlanan tüm cihazların MAC adresi bulunmaktadır. İnernet bağlantısı olan her cihazın bir MAC adresi vardır. Bu adres cihaza ait küçük bir kimlik sayılmaktadır. Buradaki MAC adreslerini evinizdeki internete bağlanan laptop, tablet ve cep telefonlarının MAC adresleriyle eşleştirin. Eğer farklı bir MAC adresi bulursanız bu internetinizi davetsiz bir misafirin kullandığını göstermektedir.
Eğer internetinizi başkaları kullanıyorsa yapmanız gerekenler:
Firmware güncellemesi: Modemde bir açık bulunuyosa önce bunu yazılım güncellemesi yaparak kapatmanız gerekiyor. Firmware güncellemesi modeminizi üreten firmanın destek sayfasında yayınlanmaktadır.
WPS Kapama: WPS modeme bağlanmayı kolaylaştırmak için kullanılmaktadır ama bazı modellerde açık olarak kullanılabiliyor ve böylece modem şifresi kolayca kırılailiyor. Bu gibi durumlarda eğer kullanmıyorsanı WPS’yi mutlaka kapatmalısınız.
Şifre Değiştirme: WPA2 şifrenizi değiştirmeyi mutlaka deneyin. Ayrıca eskisinden daha güçlü bir şifre oluşturduğunuzdan emin olun. Aksi takdirde cihazlar arasında kurulan bağlantıda açığa çıkan şifrelenmiş veri, güçlü bir bilgisayar ağı yüzünden kolayca bulunabilir.
MAC Filtreleme: Modeminize bağlanan cihazlar sahte MAC adresleri kullanabilir. Ama yine de temel koruma düzeyi olarak MAC filtrelemeyi kullanabilirsiniz.
Modeme bağlı cihazları görme ve onları engelleme işlemlerini tamamladıktan sonra Windows’unuzun güncel olduğundan emin olun. Aksi halde Krack saldırısı ile kablosuz ağınız kırılabilir.
Kaynak: https://tecnoloji.com/modeme-bagli-cihazlari-gorme/
0 notes
enginosgb · 3 years ago
Text
Fırın Pastane İş Güvenliği
Tumblr media
Fırın Pastane İş Güvenliği
Dünyada neredeyse 1 yıldır süregelen bir pandemi süreci yaşanmaktadır. Bu pandemi sürecinde ise insanların gıda sektörüne olan ihtiyaçları da artmaktadır. Bu sebeple gıda alakalı olan sektörde hizmet veren firma sayısı da her geçen gün artmaktadır. Fırın pastane iş güvenliği gibi birçok firma bu firmalar arasında gösterilebilir. Bununla her sektörde olduğu gibi fırın pastane de iş güvenliği her zaman ön plandadır. Bu sebeple birçok devlet bu anlamda birçok yasa çıkarma gereği duymuştur. Öyle ki bu firmalarında bu yasalara uyması gerekmektedir. Bu durumda ise bir iş güvenliği şirketine başvurulması gerekmektedir. İş güvenliği şirketleri güvenlik ve sağlık anlamında gıda sektöründe faaliyet gösteren her firmanın bütün ihtiyaçlarını gidermeyi amaçlamaktadır. Fırın Pastane İş Sağlığı ve Güvenliği Günümüzde pandemi sürecinde Türkiye’de ve dünyada özellikle gıda sektöründe güvenlik son derece önemlidir. Çünkü hem insan hayatını hem de insanın sağlığını oldukça etkileyen bir sektör olarak bilinir. İnsanların gıda sektörüne olan ihtiyacının artması da bu sektörü oldukça ön plana çıkarmış ve bu sebeple gıda sektöründe sağlık ve güvenlik anlamında her an dikkatli olunması gerekmektedir. İş sağlığı ve güvenliği şirketleri bu anlamda uzun yıllardır piyasanın her sektöründe ayrıca hizmet vermektedir ve gıda sektöründe de birçok iş sağlığı ve güvenliği şirketi bulunmaktadır. Bu iş sağlığı ve güvenliği şirketleri gıda sektörüne iş güvenliği uzmanları görevlendirme işlemi ile bu sektörün bu anlamda güvenliğini sağlar. Bunun yanı sıra gıda şirketlerinin sadece güvenliği ön planda değildir. Güvenliğinin yanı sıra fırın ve pastanelerin yasalar çerçevesinde mutlaka bir sağlık personeli görevlendirmesi gerekmektedir. Bu görevlendirmenin temel amacı acil durumlarda sağlık personellerine daha kolay ulaşım imkânı sağlamaktır. Bu personelini ise yine iş sağlığı ve güvenliği şirketleri sağlamaktadır. Orada çalışan ve müşteri olan herkesin sağlığı da oldukça önemlidir bu sebeple iş sağlığı ve güvenliği şirketleri iş yeri hekimi görevlendirmesi yaparlar. Günümüz pandemi dünyasında iş güvenliği ve sağlığı son derece önem arz etmektedir. Her sektörde ve özellikle gıda sektöründe bu anlamda sağlık ve güvenlik son derece önemlidir. Bu sağlık ve güvenliğin de yıpranmış olmaması her daim güncel ve her zaman yeni bir hali ile şirketlere hizmet etmesi hem gıda işi yapan şirketlerin hem de iş sağlığı ve güvenliği sağlayan şirketler için oldukça önem arz eder. Bu sebeple iş sağlığı ve güvenliği sağlayan şirketler sağladıkları bu güvenlik ve sağlık hizmetlerinin her daim güncel ve kaliteli kalması sebebiyle iş güvenliği danışmanlık hizmeti de verirler. Bu hizmet kapsamında uzmanlar gıda sektöründeki bu firmayı sağlık ve güvenlik açısından denetleyerek bu olguların her zaman daha güncel ve kaliteli kalması için çalışırlar. Pandemi süreci ile birlikte özellikle gıda sektöründe her sektörde olma ihtimali olduğu gibi acil durumlar olma ihtimali oldukça yüksektir. Bu acil durumlardaki sorunların çözülmesi de son derece önemlidir. Acil durumlarda bu acil durumdan kurtulmanın ve en hızlı çözümü üretmenin tek yolu ise bu duruma oldukça hızlı bir şekilde müdahale etmektir. Özellikle gerçekleşmesi muhtemel olan patlama gibi durumlarda bu anlamda hizmet veren yetkililerin hemen bir patlamadan korunma dokümanı oluşturması gerekir. Bu doküman sayesinde bir dahaki durumlarda olaya daha hızlı müdahale edilebilir.
Tumblr media
Fırın Pastane İş Güvenliği Fırın Pastane Risk Analizi Pandemi süreci ile birlikte özellikle Fırın pastane iş güvenliği sektöründe de bazı riskler mevcuttur. Bu risklerin tespit ise oldukça önemlidir. Bu gibi durumlarda fırın pastane sektöründe hizmet veren firmaların iş sağlığı ve güvenliği şirketleri ile çalışması gerekir. İş güvenliği şirketleri herhangi bir risk yaşanmadan önce yaşanabilecek genel tehlikeleri ya da özel tehlikeleri tespit ederek önce bu tehlikelerden oluşacak olan risklerin risk analizi yaparak daha sonra ise bu risklerin risk değerlendirme işlemi gerçekleştirir. Bu işlemlerin gerçekleştirilmesinin ardından ise bu tespit edilen risklerin önlenmesi adına çalışmalar gerçekleştirerek riskleri en az seviyeye indirmek amacıyla fırın pastane firmalarına hizmet eder. Fırın Pastane İş Güvenliği Genel Tehlikeler - Elektrik - Yangın - Kaygan zemin Fırın Pastane İş Güvenliği Özel Tehlikeler - Çalışanların hijyen kurallarına uyulmaması - Çalışma ortamının temiz olmaması - Bakteri oluşumu - Çalışanların enfeksiyon kapması - Bulaşıcı hastalıklar - Temizliği yapılmamış tabak, çatal, kaşık, bıçak, bardak kullanılması, temizlenmemiş tepsi, fırın kullanılması vb, - Çalışma alanlarında haşere olması - Uygun şekilde muhafaza edilmeyen gıda maddeleri - Zehirlenme
Tumblr media
Fırın Pastane İş Güvenliği Pastane Fırın İş Güvenliği Eğitimi Fırın pastane iş güvenliği Eğitim denilen olgu ticaret yapılan her sektörde son derece önemli bir olgudur. Gıda sektöründe de birçok alanda eğitimler verilmektedir. Bu eğitimlerin verilmesi herhangi bir durumda insanın karşısına çıkabilecek bazı olaylar ile baş etmesini sağlar. Bu eğitimler genellikle iş sağlığı ve güvenliği alanında hizmet veren firmalar tarafından verilmektedir. Öncelikle İş güvenliği eğitimi oldukça önemlidir ve her sektörde yapılan işte öncelik her zaman güvenlik olmalıdır. Bu sebeple bu eğitimler verilir ve bu eğitimlerin doğru düzgün tamamlanmasının ardından kişilere ve kurumlara iş güvenliği sertifikası verilir. Mesleki eğitim olarak da görülen bu eğitimlerden bir diğeri ise genellikle fırın pastane sektöründe ihtiyaç duyulmasa da yüksekte çalışma eğitimidir. Bununla birlikte ilkyardım eğitimi ve acil durumlarda olaylara oldukça hızlı müdahale edilmesi adına acil durum eğitimleri de verilmektedir. Fırın Pastane MYK Eğitimleri - 17UY0302-4 Fırın ve Unlu Mamuller Üretim Operatörü Belgesi - 13UY0183-4 Pastacı Belgesi - 19MY0006-2 bulaşık yıkayıcısı Belgesi Fırın Pastane MEB Eğitimleri - Hijyen belgesi Sertifikası - Ekmek Üretimi belgesi Sertifikası
Tumblr media
Fırın İş Güvenliği Fırın Pastane Sağlık Raporu Fırın pastane sektöründeki firmaların güvenliğini sağlamak oldukça zor bir şeydir. Bu sebeple birçok sertifika ve bu işe girebilmek adına birkaç belge gerekir. Bu belgelerin başında işe giriş sağlık raporu gerekir. Bu rapor bu işi yapabilmek için insanın sağlığının yeterli olup olmadığını anlamak amacıyla istenir ve bununla birlikte bu belgeyi edinebilmek için ise işe giriş muayene formunun doldurulması elzemdir. Pastane Fırın Kişisel Koruyucu Donanım Pandemi sürecinin insan hayatına girmesi ile birlikte her sektörde olduğu gibi özellikle Fırın pastane iş güvenliği sektöründe hizmet veren firmaların güvenliğini sağlamak amacıyla görevlendirilen kişilerin ekipmanlarının da oldukça iyi olması gerekir. Günümüz pandemi sürecinde bu tür firmaların sağlığı ve güvenliği oldukça önemlidir. Bu sebeple, Kişisel koruyucu donanım ürünlerinin oldukça kaliteli ürünler olması gereklidir. Bununla birlikte kişisel koruyucu ekipmanlarını kullanacak olan KKD elemanlarının da her sektör ve firma için vazgeçilmez bir pozisyonu bulunmaktadır. Fırın Pastane KKD - Eldiven - Bone - Maske - Önlük - iş elbisesi
Tumblr media
Fırın İş Güvenliği Fırın Pastane OSGB Hizmetleri Geçmişten beri süregelen felaketlerin ve günümüzdeki en büyük felaket olan pandemi felaketine henüz bir çözüm bulunamadı. Bu sebeple insanların bu felaketlere her zaman hazırlıklı olması son derece gereklidir. Bu felaketler insanların hayatlarına mâl olabilir. Bu sebeple yaşanma ihtimali her zaman var olan ve varlığını insanlara her zaman hissettiren doğal ya da beşerî herhangi bir felakete karşı hazırlıklı olmak adına tatbikat planlaması ve uygulaması yapılması gerekir. Pandemi ile birlikte özellikle gıda sektöründe de güvenlik anlamındaki bütün çalışmaların eksiksiz bir şekilde yürütülmesi oldukça önemlidir. Bu sebeple iş güvenliği talimatlarının hazırlanması ve mutlaka ve mutlaka her insanın bu talimatları görebilecekleri ve okuyabilecekleri bir yere asılmalı ve insanların ya da çalışanların her zaman bilgilendirilmesi ve herhangi bir soruna karşı herkesin her zaman hazır bir şekilde olacağından emin olunmalıdır. Özellikle gıda sektöründe de kurallar son derece önem arz etmektedir. Her firmanın kendine ait bir kural listesi olmalı ve bu kurallara her zaman uyulmalıdır. Bu kurallara eksiksiz bir şekilde uyulması olası kaos ortamlarının önlenmesini sağlar ve bu sebeple iç yönetmeliğin hazırlanması her firma için oldukça gereklidir. Gıda sektöründe kontrol mekanizması oldukça önemli bir olgudur. Bununla birlikte güvenliğin sağlamasının yanı sıra her zaman düzenli bir şekilde kontrol etmek oldukça önemlidir. Bu kontrolün sağlanması için ise periyodik kontrol hizmeti sağlanmalı ve gerçekleştirilen kontrollerde ortam ölçümleri hizmetinden yararlanılarak güvenlik olgusu her zaman varlığını sürdürmelidir. Read the full article
0 notes
adv180012018 · 7 years ago
Photo
Tumblr media
Bi hafta önce, öğretmenim bize bi ödev verdi arkadaşlar Dedi ki, sevdiğiniz bi filmdeki hoşunuza giden bi sahnenin remake şeklini görmek istiyorum çocuklar, falan böyle şeyler dedi.
Bugün çarşamba,yarın perşembe ve ödevimin sunum günü cumaya tekabül ediyor. Yani anlayabileceğiniz üzere çok kısıtlı bir zamanda çok seri hareketlere ihtiyacım var.
Ben de hemen bugün işe koyulmalıyım diye düşündüm çünkü kaybettiğim her saniye bana daha da hızlı olmalısın sinyalleri çakıyo Ve bu beni çok mutsuz ediyor.
Öğretmenimin gözüne girebilmek için çok havalı bi şey yapabilmem gerek ki, öğretmenimin aklına dönüşebileyim
Aslına bakarsanız elimde hiç malzeme yok yani aslında yapmayı düşündüm bi film vardı. Adı da Sarmaşıktıı…
Beybabaydı cenkti Hepsi çok komik tiplerdi Türkü, lazı, kürdü, çerkezi Hepsi grubu dır dır Dan beterdi Çok sikkoydu, çok sikikti, Çok iğrençlerdi Öyleydi yane
Gibi yane gibi gibi yane Mesela yane
×2 
Sen raspa yaptın mı lan Yılan seni yalan dolan kurumuş Ekmek almaya çıktığım gün Çok soğukmuş Manuş babam Muşambadan
Olmuş gibi mi
Gibi yane gibi gibi yane Mesela yane
×5-6
Bu filmi yapmaktan bu yüzden vazgeçmiş olabilirim, bilemiyorum Ya da şöyle de diyebiliriz ki aklıma ondan daha iyi bi fikir geldi.
Öğretmenimin gözüne girebilmek için en zekice olanını yapmalıyım ki
Öğretmenimin düşüne düşebileyim
Eğer çekicek bi film bulamazsam çekebilmek için önce o filmi ben yazıyorum diyodu can evrenol
Ben de galiba bu kısa yola düştüm Şuan onun içinde olabiliriz, belki yüzüyorz diyodu aç bi Coca cola coca cola coca cola coca cola Coca cola coca cola iç
Sadece bi tane fotoğrafa ihtiyacım vardı aslında dönüp ödevin içeriğine bakıcak olursak. Fotoğraf ödeviydi bu.
Yapılabilecek en kolay şey boş siyah bir ekrandı
Her zaman en kolayını seçmek benim için çok kolaydı
İnsanlar hoş, siyah, loş, boş bir fotoğraf gördüklerinde şaşırıcaklardı.
Öğretmenimin gözüne girebilmek için insanları şokelemem gerek ki
Öğretmenimin hafızasında yer edinebileyim
Evet, o günü şimdi kafamda canlandırmaya çalışıcam
Siyah, sade belki kirli, tuzlu, muzlu fotoğrafı gördüğümde sıra bana gelmiş demektir
Sıra bana geldiğinde, ayağa kalkıp tahtaya çıkıcam
Herkes bi üç saniye düşünücek belki dört, belki beş, sevmem beleş
Evet Barış, Hiçbir şey anlamadık, yine neyin peşindesin amına koyim dediklerinde,
Ben bu filme bayılıyorum arkadaşlar Bu filmi ben yazdım Hatta şuan hala yazıyorum Bilmiyorum, bitirmeli mi oturmalı mı
Öğretmenimin verdiği ödevi tamamlayabilmek için hemen yerime oturmak gerek ki
Öğretmenimin şiddetini püskürtebileyim
0 notes
adnanoktarharunyahya · 8 years ago
Photo
Tumblr media
İYİ BİR İNSAN, HERKES İÇİN BİR NİMETTİR. "NASIL OLSA GÜZEL AHLAKILI; HER HALÜKARDA ZATEN İYİ DAVRANIR" DİYEREK BÖYLE İNSANLARIN İYİ NİYETLERİNİ SUİSTİMAL ETMEYE ÇALIŞMAK KURAN AHLAKINA VE VİCDANAN UYGUN DEĞİLDİR. Cahiliye toplumlarında iyi insanlara karşı çok yanlış ve acımasız bir bakış açısı hakimdir. İnsanlar, güzel ahlaklı olduklarını gördükleri kimselerin, kendilerine nasıl davranılırsa davranılsın, bu ahlaklarından ödün vermeyeceklerini hissettiklerinde, onların bu özelliklerini suistimal etmeye yönelik bir tavır içerisine girerler. “Nasıl olsa bu insandan bana zarar gelmez”, “Nasıl olsa o buna birşey demez”, “Nasıl olsa alttan alır”, “Nasıl olsa nazım geçer”, “Ben ne yaparsam yapayım, nasıl olsa bana kötülükle karşılık vermez”, “Nasıl olsa sabırlı, hoşgörülü, affedici bir tavır gösterir” ya da “Bir şey olursa nasıl olsa ben bu insanı çok kolay idare ederim, istediğimi yaptırmaya çok kolay ikna ederim” gibi bir bakış açısıyla, bu gibi insanların iyi niyetlerinden istifade etmeye çalışırlar. Bir kısım insanların, çevrelerindeki kendilerine iyi davranan kimselere karşı ‘zalimane’ denebilecek bir tavır içerisine girmeleri, dünyanın dört bir yanında bilinen ve uygulanan çarpık bir bakış açısıdır. Karşı taraf ne kadar tevazulu, ne kadar iyi niyetli, affedici, hoşgörülü, sabırlı ve attan alan bir tavır gösterirse, bu kimseler de onların bu yönlerini o kadar iyi kullanan bir tavır içerisine girerler. Onların tüm iyi niyetlerine karşılık, kibirli, yüksekten bakan, büyüklenen ve karşı tarafı hor gören bir ahlak sergilerler. Ancak şaşırtıcıdır ki yine aynı insanlar, yaşadıkları çarpık bakış açısının bir devamı olarak, kendilerine kötü davranan, kibirli, enaniyetli, ters, zalim, adaletsiz, öfkeli ve tutarsız bir kimseye karşı da son derece ezik, sessiz, teslimiyetli ve saygılı bir tavır gösterirler. Bu kişilere karşı en küçük bir kusur işlemekten şiddetle kaçınır, böyle bir durumun oluşmaması için ellerinden gelen tüm tedbirleri alırlar. Neredeyse bu kimselerin ‘bir dediklerini iki etmez’, güçleri yettiğince onların gözüne girmeye çalışır ve onlara karşı içten içe derin bir hayranlık duyarlar. Kendilerine model olarak aldıkları kimseler de, yine karşılarında saygıyla eğildikleri bu kibirli kimseler olur. Dünyanın her yerinde, her yaştan, her kültürden insanlar arasında rastlanabilen bu durumun en belirgin örneklerinden birini ‘iş yerleri’nde görmek mümkündür. Eğer bir iş yerinde çalışan kişinin patronu iyi niyetli, mazlum, mütevazi, halim selim, güzel huylu bir insan ise, bu kişi mümkün olduğunca suistimal edilmeye çalışılır. Çünkü istediği bir şey yapılmadığında bile, nasıl olsa bu kişi mülayim davranacak, aşırı bir reaksiyon göstermeyecek, durumu idare edecek ve alttan alacaktır. İnsancıl bir tavır içerisinde olacak; hoşgörüyle, itidalli bir tavırla karşılık verecektir. İstediği bir iş baştan savma yapıldığında, nasıl olsa merhametli davranacak, karşı tarafı rencide etmeyecek, konunun oluruna bakacaktır. Kendisine saygı, hürmet gösterilmediğinde nasıl olsa sabırlı davranacak ve alçakgönüllükle görmezden gelecektir. İşte tüm bunları bilen ve tecrübe eden bir insan, bu ahlaktaki bir kimseye karşı, kendince ‘güzel ahlak göstermeye’ ya da bu konuda ‘fazladan emek vermeye’ ‘gerek olmadığına’ karar verir. Çünkü nasıl olsa emek vermese de, gerek görmese de, herhangi bir kayba uğramayacak; karşı tarafın güzel ahlakı ve iyiliği herşeyi telafi etmeye ve dengelemeye yetecektir. Bu kişi de, o kimsenin bu güzel ahlakından tek taraflı istifade ederek kendince bu durumu kullanacaktır. Ama eğer bunun tam tersine, iş sahibi alabildiğine kibirli, nobran, sinirli, mesafeli, bir anı bir anına uymayan, dediğim dedik tarzında bir insansa, ona karşı duyulan saygı da alabildiğine şiddetli olur. Böyle bir kimseye karşı, bilerek ya da bilmeyerek kusur işlemekten dikkatle sakınılır. Hem içte hem de dışta büyük bir hayranlık ve saygı duyulur. Bu kimse, orada çalışan herkes için çok büyük ve çok önemlidir. Böyle bir kişiyi değil suistimal etmeye çalışmak, aksine onu memnun edebilmek, gözüne girebilmek için bilinen ve akla gelen her yöntem uygulanır. Çünkü bu karakterdeki bir iş sahibine karşı bir hata yapılacak olunursa, hata yapan kişi büyük zararlara uğrayacaktır. Büyük olasılıkla hemen işinden atılacak ve bunun sonucunda da maddi açıdan sıkıntıya girecektir. İşte söz konusu kişi, menfaatiyle çatışacak böyle bir duruma düşmek istemediği için kendince hızlı bir hesap yapar ve çıkarları gereği, iş yerini yöneten bu kimseye karşı saygılı, güzel ahlaklı, itaatli, yumuşakbaşlı, sevecen bir tavır sergileme kararı alır. Çalışma hayatında sıklıkla rastlanan bu durum, hayatın her kesiminde aynı şekilde kendisini gösterir. Dostluklarda, aile ilişkilerinde, komşuluklarda, ortaklıklarda yine aynı kurallar sessizce uygulanır. İnsanlar bilinçaltlarında güçlü gördükleri insanlara saygı duyma yönünde adeta toplu bir karar almış gibidirler. Ancak güç sahibi olduğuna inandıkları aynı insanlar acze düştüklerinde de, onları da hemen diğer kategoriye tabi tututar ve bir anda o kişilere olan saygılarını ve hayranlıklarını da kaybederler. Ve eğer bu kişiler bir kez daha eski güçlerine kavuşacak olurlarsa, ne kadar riyakarca olduğuna hiç aldırış etmeden yeniden saygılı ve hürmetkar tavırlarına geri dönerler. İnsanlar arasında yaygın olarak yaşanan bu bakış açısının baştan sona çarpık olduğu aslında elbetteki çok açıktır. İnsanlar, basit çıkar hesapları doğrultusunda iki türlü ahlak geliştirmişlerdir. Ve bu iki ahlaka ait olan kuralları, karşılarına çıkan herkese standart olarak uygulamaktadırlar. Kime iyi ve baş eğici davranacaklarını, kime ise kibirli ve vurdumduymaz bir tavır sergileyeceklerini ezberden bilmekte ve bunlara hemen hayata geçirmektedirler. İşte bu çarpık anlayış, tümüyle söz konusu insanlardaki Allah inancının ve Allah korkusunun eksikliğinden kaynaklanmaktadır. Bu tarz insanlar ahlaklarını sadece dünyaya yönelik çıkar hesaplarına dayalı olarak şekillendirmekte ve bunu da istedikleri anda ve istedikleri tarzda değiştirmektedirler. Ancak şu da bir gerçektir ki, bu kişilere sorulacak olsa, onlar başkalarının kendilerine bu şekilde hesaplar doğrultusunda davranmalarını asla istemezler. Yanlarında her zaman için güvenilir, sadık, dürüst, doğru sözlü, iyi niyetli, içi dışı bir, çıkar peşinde koşmayan, güzel ahlaklı insanlar ararlar. Fakat konu kendileri olduğunda, sergiledikleri ahlakla ne kadar riyakar, ikiyüzlü, sinsi ve güvenilmez bir insan görünümünde olduklarını düşünmezler. İman eden insanlarda ise bu tür bir ahlak anlayışına asla rastlanmaz. Mümin Allah için yaşar. Allah için sever, Allah için güzel ahlak gösterir. İnsanlara, çıkarlara, şartlara göre uyguladığı farklı ahlak anlayışları yoktur. Allah'ın Kuran'da bildirdiği mükemmel bir insan ahlakı vardır; işte mümin yalnızca bu ahlaka uyar. Karşısındaki insan güzel ahlak göstersin veya göstermesin, mümin, güzel ahlakı Allah için yaşadığından bundan asla taviz vermez. Birine iyi davranırken, bir başkasına kötü ahlak göstermez. Çıkarlarıyla ne kadar çatışırsa çatışsın, vicdanı asla böyle bir samimiyetsizlik yapmasına izin vermez. agaclar11Müminin ahlakındaki bu üstünlüğün anlaşılması çok önemlidir. Çünkü dünyanın dört bir yanındaki insanların çektikleri sıkıntılar, aslında büyük ölçüde kendi yaşadıkları çarpık ahlaktan kaynaklanmaktadır. Uyguladıkları çarpık kurallar ile çevrelerinde sürekli olarak kendileri gibi yeni yeni insanlar oluşturmakta ve bunun sonucunda da kendi anlayışlarının hakim olduğu kimselerden oluşan bir dünyada yaşamaktadırlar. Bir başkasına gösterdikleri kötü ahlakın karşılığını, onlar da aynı şekilde kendilerine gösterilen kötü ahlak ile almaktadırlar. Allah, her konuda olduğu gibi, bu konuda da insanlara çözüm olarak ‘Kuran ahlakı’nı yaratmıştır. Kuran'a uyan bir insan, Allah'ın ayetlerde bildirdiği sırların yansımalarını hayatının her anında ve her alanında çok açık bir şekilde görür. İyilikten yana verilen hiçbir emek asla ‘gereksiz’ değildir. Herşeyin üstünde, bu bir insana nimetlerin en güzelini; Allah'ın rızasını kazandırır. Bunun yanında, iyi olan, güzel ahlak gösteren bir insan, Allah'ın Kuran'da bildirdiği gibi, her zaman için mutlaka yine iyilikle, güzellikle ve hatta bunların çok daha fazlasıyla karşılık görecektir. Hepsinden önemlisi, Allah'ın rahmeti onun üzerinde olacak, hayatının her anında Rabbimiz'in koruması, şefkati ve sıcak takibi altında yaşayacaktır. Güzellik yapanlara daha güzeli ve fazlası vardır.Onların yüzlerini ne bir karartı sarar, ne bir zillet, işte onlar cennetin halkıdırlar; orada süresiz kalacaklardır.(Yunus Suresi, 26) (Allah'tan) Sakınanlara: "Rabbiniz ne indirdi?" dendiğinde, "Hayır" dediler. Bu dünyada güzel davranışlarda bulunanlara güzellik vardır; ahiret yurdu ise daha hayırlıdır. Takva sahiplerinin yurdu ne güzeldir. (Nahl Suresi, 30) De ki: "Ey iman eden kullarım, Rabbinizden sakının. Bu dünyada iyilik edenler için bir iyilik vardır. Allah'ın arz'ı geniştir. Ancak sabredenlere ecirleri hesapsızca ödenir." (Zümer Suresi, 10) ... Kim bir iyilik kazanırsa, Biz ondaki iyiliği artırırız. Gerçekten Allah, bağışlayandır, şükredene karşılığını verendir. (Şura Suresi, 23) ... Güzellikte bulunanlara müjde ver. (Hac Suresi, 37)
0 notes
adnanoktarsays · 8 years ago
Photo
Tumblr media
İYİ BİR İNSAN, HERKES İÇİN BİR NİMETTİR. "NASIL OLSA GÜZEL AHLAKILI; HER HALÜKARDA ZATEN İYİ DAVRANIR" DİYEREK BÖYLE İNSANLARIN İYİ NİYETLERİNİ SUİSTİMAL ETMEYE ÇALIŞMAK KURAN AHLAKINA VE VİCDANAN UYGUN DEĞİLDİR. Cahiliye toplumlarında iyi insanlara karşı çok yanlış ve acımasız bir bakış açısı hakimdir. İnsanlar, güzel ahlaklı olduklarını gördükleri kimselerin, kendilerine nasıl davranılırsa davranılsın, bu ahlaklarından ödün vermeyeceklerini hissettiklerinde, onların bu özelliklerini suistimal etmeye yönelik bir tavır içerisine girerler. “Nasıl olsa bu insandan bana zarar gelmez”, “Nasıl olsa o buna birşey demez”, “Nasıl olsa alttan alır”, “Nasıl olsa nazım geçer”, “Ben ne yaparsam yapayım, nasıl olsa bana kötülükle karşılık vermez”, “Nasıl olsa sabırlı, hoşgörülü, affedici bir tavır gösterir” ya da “Bir şey olursa nasıl olsa ben bu insanı çok kolay idare ederim, istediğimi yaptırmaya çok kolay ikna ederim” gibi bir bakış açısıyla, bu gibi insanların iyi niyetlerinden istifade etmeye çalışırlar. Bir kısım insanların, çevrelerindeki kendilerine iyi davranan kimselere karşı ‘zalimane’ denebilecek bir tavır içerisine girmeleri, dünyanın dört bir yanında bilinen ve uygulanan çarpık bir bakış açısıdır. Karşı taraf ne kadar tevazulu, ne kadar iyi niyetli, affedici, hoşgörülü, sabırlı ve attan alan bir tavır gösterirse, bu kimseler de onların bu yönlerini o kadar iyi kullanan bir tavır içerisine girerler. Onların tüm iyi niyetlerine karşılık, kibirli, yüksekten bakan, büyüklenen ve karşı tarafı hor gören bir ahlak sergilerler. Ancak şaşırtıcıdır ki yine aynı insanlar, yaşadıkları çarpık bakış açısının bir devamı olarak, kendilerine kötü davranan, kibirli, enaniyetli, ters, zalim, adaletsiz, öfkeli ve tutarsız bir kimseye karşı da son derece ezik, sessiz, teslimiyetli ve saygılı bir tavır gösterirler. Bu kişilere karşı en küçük bir kusur işlemekten şiddetle kaçınır, böyle bir durumun oluşmaması için ellerinden gelen tüm tedbirleri alırlar. Neredeyse bu kimselerin ‘bir dediklerini iki etmez’, güçleri yettiğince onların gözüne girmeye çalışır ve onlara karşı içten içe derin bir hayranlık duyarlar. Kendilerine model olarak aldıkları kimseler de, yine karşılarında saygıyla eğildikleri bu kibirli kimseler olur. Dünyanın her yerinde, her yaştan, her kültürden insanlar arasında rastlanabilen bu durumun en belirgin örneklerinden birini ‘iş yerleri’nde görmek mümkündür. Eğer bir iş yerinde çalışan kişinin patronu iyi niyetli, mazlum, mütevazi, halim selim, güzel huylu bir insan ise, bu kişi mümkün olduğunca suistimal edilmeye çalışılır. Çünkü istediği bir şey yapılmadığında bile, nasıl olsa bu kişi mülayim davranacak, aşırı bir reaksiyon göstermeyecek, durumu idare edecek ve alttan alacaktır. İnsancıl bir tavır içerisinde olacak; hoşgörüyle, itidalli bir tavırla karşılık verecektir. İstediği bir iş baştan savma yapıldığında, nasıl olsa merhametli davranacak, karşı tarafı rencide etmeyecek, konunun oluruna bakacaktır. Kendisine saygı, hürmet gösterilmediğinde nasıl olsa sabırlı davranacak ve alçakgönüllükle görmezden gelecektir. İşte tüm bunları bilen ve tecrübe eden bir insan, bu ahlaktaki bir kimseye karşı, kendince ‘güzel ahlak göstermeye’ ya da bu konuda ‘fazladan emek vermeye’ ‘gerek olmadığına’ karar verir. Çünkü nasıl olsa emek vermese de, gerek görmese de, herhangi bir kayba uğramayacak; karşı tarafın güzel ahlakı ve iyiliği herşeyi telafi etmeye ve dengelemeye yetecektir. Bu kişi de, o kimsenin bu güzel ahlakından tek taraflı istifade ederek kendince bu durumu kullanacaktır. Ama eğer bunun tam tersine, iş sahibi alabildiğine kibirli, nobran, sinirli, mesafeli, bir anı bir anına uymayan, dediğim dedik tarzında bir insansa, ona karşı duyulan saygı da alabildiğine şiddetli olur. Böyle bir kimseye karşı, bilerek ya da bilmeyerek kusur işlemekten dikkatle sakınılır. Hem içte hem de dışta büyük bir hayranlık ve saygı duyulur. Bu kimse, orada çalışan herkes için çok büyük ve çok önemlidir. Böyle bir kişiyi değil suistimal etmeye çalışmak, aksine onu memnun edebilmek, gözüne girebilmek için bilinen ve akla gelen her yöntem uygulanır. Çünkü bu karakterdeki bir iş sahibine karşı bir hata yapılacak olunursa, hata yapan kişi büyük zararlara uğrayacaktır. Büyük olasılıkla hemen işinden atılacak ve bunun sonucunda da maddi açıdan sıkıntıya girecektir. İşte söz konusu kişi, menfaatiyle çatışacak böyle bir duruma düşmek istemediği için kendince hızlı bir hesap yapar ve çıkarları gereği, iş yerini yöneten bu kimseye karşı saygılı, güzel ahlaklı, itaatli, yumuşakbaşlı, sevecen bir tavır sergileme kararı alır. Çalışma hayatında sıklıkla rastlanan bu durum, hayatın her kesiminde aynı şekilde kendisini gösterir. Dostluklarda, aile ilişkilerinde, komşuluklarda, ortaklıklarda yine aynı kurallar sessizce uygulanır. İnsanlar bilinçaltlarında güçlü gördükleri insanlara saygı duyma yönünde adeta toplu bir karar almış gibidirler. Ancak güç sahibi olduğuna inandıkları aynı insanlar acze düştüklerinde de, onları da hemen diğer kategoriye tabi tututar ve bir anda o kişilere olan saygılarını ve hayranlıklarını da kaybederler. Ve eğer bu kişiler bir kez daha eski güçlerine kavuşacak olurlarsa, ne kadar riyakarca olduğuna hiç aldırış etmeden yeniden saygılı ve hürmetkar tavırlarına geri dönerler. İnsanlar arasında yaygın olarak yaşanan bu bakış açısının baştan sona çarpık olduğu aslında elbetteki çok açıktır. İnsanlar, basit çıkar hesapları doğrultusunda iki türlü ahlak geliştirmişlerdir. Ve bu iki ahlaka ait olan kuralları, karşılarına çıkan herkese standart olarak uygulamaktadırlar. Kime iyi ve baş eğici davranacaklarını, kime ise kibirli ve vurdumduymaz bir tavır sergileyeceklerini ezberden bilmekte ve bunlara hemen hayata geçirmektedirler. İşte bu çarpık anlayış, tümüyle söz konusu insanlardaki Allah inancının ve Allah korkusunun eksikliğinden kaynaklanmaktadır. Bu tarz insanlar ahlaklarını sadece dünyaya yönelik çıkar hesaplarına dayalı olarak şekillendirmekte ve bunu da istedikleri anda ve istedikleri tarzda değiştirmektedirler. Ancak şu da bir gerçektir ki, bu kişilere sorulacak olsa, onlar başkalarının kendilerine bu şekilde hesaplar doğrultusunda davranmalarını asla istemezler. Yanlarında her zaman için güvenilir, sadık, dürüst, doğru sözlü, iyi niyetli, içi dışı bir, çıkar peşinde koşmayan, güzel ahlaklı insanlar ararlar. Fakat konu kendileri olduğunda, sergiledikleri ahlakla ne kadar riyakar, ikiyüzlü, sinsi ve güvenilmez bir insan görünümünde olduklarını düşünmezler. İman eden insanlarda ise bu tür bir ahlak anlayışına asla rastlanmaz. Mümin Allah için yaşar. Allah için sever, Allah için güzel ahlak gösterir. İnsanlara, çıkarlara, şartlara göre uyguladığı farklı ahlak anlayışları yoktur. Allah'ın Kuran'da bildirdiği mükemmel bir insan ahlakı vardır; işte mümin yalnızca bu ahlaka uyar. Karşısındaki insan güzel ahlak göstersin veya göstermesin, mümin, güzel ahlakı Allah için yaşadığından bundan asla taviz vermez. Birine iyi davranırken, bir başkasına kötü ahlak göstermez. Çıkarlarıyla ne kadar çatışırsa çatışsın, vicdanı asla böyle bir samimiyetsizlik yapmasına izin vermez. agaclar11Müminin ahlakındaki bu üstünlüğün anlaşılması çok önemlidir. Çünkü dünyanın dört bir yanındaki insanların çektikleri sıkıntılar, aslında büyük ölçüde kendi yaşadıkları çarpık ahlaktan kaynaklanmaktadır. Uyguladıkları çarpık kurallar ile çevrelerinde sürekli olarak kendileri gibi yeni yeni insanlar oluşturmakta ve bunun sonucunda da kendi anlayışlarının hakim olduğu kimselerden oluşan bir dünyada yaşamaktadırlar. Bir başkasına gösterdikleri kötü ahlakın karşılığını, onlar da aynı şekilde kendilerine gösterilen kötü ahlak ile almaktadırlar. Allah, her konuda olduğu gibi, bu konuda da insanlara çözüm olarak ‘Kuran ahlakı’nı yaratmıştır. Kuran'a uyan bir insan, Allah'ın ayetlerde bildirdiği sırların yansımalarını hayatının her anında ve her alanında çok açık bir şekilde görür. İyilikten yana verilen hiçbir emek asla ‘gereksiz’ değildir. Herşeyin üstünde, bu bir insana nimetlerin en güzelini; Allah'ın rızasını kazandırır. Bunun yanında, iyi olan, güzel ahlak gösteren bir insan, Allah'ın Kuran'da bildirdiği gibi, her zaman için mutlaka yine iyilikle, güzellikle ve hatta bunların çok daha fazlasıyla karşılık görecektir. Hepsinden önemlisi, Allah'ın rahmeti onun üzerinde olacak, hayatının her anında Rabbimiz'in koruması, şefkati ve sıcak takibi altında yaşayacaktır. Güzellik yapanlara daha güzeli ve fazlası vardır.Onların yüzlerini ne bir karartı sarar, ne bir zillet, işte onlar cennetin halkıdırlar; orada süresiz kalacaklardır.(Yunus Suresi, 26) (Allah'tan) Sakınanlara: "Rabbiniz ne indirdi?" dendiğinde, "Hayır" dediler. Bu dünyada güzel davranışlarda bulunanlara güzellik vardır; ahiret yurdu ise daha hayırlıdır. Takva sahiplerinin yurdu ne güzeldir. (Nahl Suresi, 30) De ki: "Ey iman eden kullarım, Rabbinizden sakının. Bu dünyada iyilik edenler için bir iyilik vardır. Allah'ın arz'ı geniştir. Ancak sabredenlere ecirleri hesapsızca ödenir." (Zümer Suresi, 10) ... Kim bir iyilik kazanırsa, Biz ondaki iyiliği artırırız. Gerçekten Allah, bağışlayandır, şükredene karşılığını verendir. (Şura Suresi, 23) ... Güzellikte bulunanlara müjde ver. (Hac Suresi, 37)
0 notes