#cukka
Explore tagged Tumblr posts
Text
Hz. Adem ve yedi uyurlar ile ilgili sorduğum sorunun yanıtını üzerimdeki oblomovluk yüzünden geciktirdim afedersiniz😊
Arkadaşlar tek tek yazmak istemiyorum kendiniz araştırsanız daha iyi olur. Yorumdaki arkadaşlar Azerbaycan/Nahçıvan ve Mersin/Tarsusu yazmışlardı ikiside doğru fakat eksik, yedi uyurlar mağarası tam 33 ayrı yerde var hatta diyarbakır da olduğu da iddia edilmişti😊 Ademin mezarı da o kadar çok olmasa da benim bildiğim 6-7 farklı yerde var birinde havva ile yan yana ve bunlara kafileler halinde ziyaretler düzenleniyor milletin paraları söğüşleniyor, yazık! kabe ile ilgili de benzer durum söz konusu belki birgün kabe yayını da gelir.
İşte inanç üzerinden insanlar nasıl kekleniyor, paraları nasıl cebellezi ediliyor bilin de kandırılmayın istiyorum. Körü körüne inanmak yerine inancınızı bilerek yaşarsanız daha sağlıklı olur!
Sevgiler, saygılar, esenlikler dilerim☕🍀💛🕊️🖤
46 notes
·
View notes
Photo
❇︎富士ホーロー❇︎ レトロな感じがかわいいお鍋。 …のガチャポン。 (左奥は昭和な炊飯器ガチャポン) 料理しない人だけど お鍋欲しくなるね、と思った時に 出会いましたよ、かわいいポット。 マグカップサイズに見えるけど 直径14cm。 ドリップコーヒー入れに求めてたサイズ。 ネットで見るより店頭でみると お店の雰囲気も相まって さらにかわいく見えちゃった。 Cukkaシリーズと言うそうです。 #注文の多い雑貨店 #富士ホーロー #cukka https://www.instagram.com/p/CqlCGqHPieA/?igshid=NGJjMDIxMWI=
2 notes
·
View notes
Text
İyiyim ben, bir şeyim yok 😢
Kimsenin anlamayacağı o yaram dışında😟
Öyle toplanmayın başıma, sızı bu nasılsa diner. Bi' gidin aslınız kirden görünmüyor! Tabii ya doğru, hep beni düşünerek hareket etmişsiniz. Üzerime titremişsiniz senelerce.
Olur mu, aksine hiç incitmek istememişsiniz.
Lan bi' gidin, yalanlarınız boyunuzu aşmış sizin!
Hak etmiyorsunuz kötü kelamları bile; Ananız avrat da olur size, menfaatiniz işlerse.
Yeter ki cukka dolsun, neyinize alın teri Ulan bi gidin, s.ktirin gidin.
Öyle çok sevmişim ki yeminlerinize aldanmayı!
Ne deseniz kanıyorum! Olduğu gibi kan, önüm ardım😢
139 notes
·
View notes
Text
bu hoca sağlam para yiyio her sene kitap aldırıyor öğrencilere hepsi zaten dersten kalıyo bir odada ful eski kitaplar var onlardan veriyor üstüne karını koyuyor hop cukka herkes yolunu buluyo be
3 notes
·
View notes
Text
Yavşak takımı fitne üretmekte dur durak bilmiyor..
Şimdi de,KIZILAY sanki halka çadır satmış gibi yaygara yapıyorlar..
Halbuki KIZILAY,Ahbap Derneğine maliyetine çadır satmış..
Ne olmuş bunda,bedava mı verecekti..?
Ahbap Derneği parayla çadır almasın, topladıkları paraları cukka yapsın,onu mu istiyorsunuz..?
Sanki çadırları başka bir yerden alsaydı bedavaya mı alacaktı.?
Kesin artık sesinizi..
Devlet işini yapsın..
20 notes
·
View notes
Text
Yazgı Meseli
Bir yazgı kabilinden cerahatin ta kendisine rehin edilmiş ülke, sanki hemen her şey rutin haldeymiş gibi canhıraş savunma halleriyle örtbas edilmek istenir. Müştereklerinin tümü yerle bir edilmiş, artık değme normatif hali bırakılmamış, her gününe apayrı karanlıkların denk getirildiği bir zeminde olmakta olanın fecaat hali, yazgıymış gibi sunulur. Budur işte haliniz diye geçiştirilmek istenir. Haber bülteni görünümlü devri sabık iktidarın alenen ve açık propagandasını var eden bir sunumun dahlinde, kıyıdan köşeden çürümüş olan yerin sureti temsili, korku için yeniden türetilir. Cinayetler, gasplar, talanlar, birbiri ardına dizili kavgalar, dövüşler, rantiye savaşları ve nicesi ile o korkutan / teslimiyeti vaaz eden akımı sürekli öne süren bir fasit döngü bina olunur. Kimsenin acından ölmediği zikredilen yerde bir ülke olmanın en küçük halini var eden ol karın tokluğunun dahi çok görüldüğü bir yer mesel edilmesin isteniyor. Bindirme kıtaların, haber bültenlerinde görece iyimserlik halini sürekli zikrederken cukka doğrultmaya devam ettikleri yerde, doların / euronun evrilip bir aşağı bir yukarı yapmasında sıfırlanmaya doğru yollanan bir halk göz ardı edilir. Bir yazı, yazgıymış gibi bunlar gelip geçici sınavlar olarak zikredilir, oysa hayatın bu sahnede ne tek bir sınavı biter, ne her güne daha beterin ilave edilmesi gayretinin önü alınır. Hayatın o pamuk ipliğine rehineliğinin aralıksız kılındığı bir cerahat sarmalı mütemadiyen çabalar ile birlikte güncellenir.
Birleşik, bütünleşik bir halde dönüşümün yıkımlara denk getirildiği bir zamanın tanıklığı sürdürülmeye devam olunuyor. Bir yazgıymış gibi sunulan / pay edilenlerin yekununda ol cerahatli yıkıcılık / kıyım haline dönüşür. Bütünüyle, doğrudan ve hemen hiç kesintisiz bir halde ak parti ve beraberindekilerin elinde bir oyun sahnesine dönüştürülmüş gerçekle bağlarını toptan koparmış olagelen yerin hazin temsili var edilir. Maksat durmak yok, hiç arasız fasılasız yola devam! Herkese eşit, adil, ortak bir ülke tahayyülünün kenara terk-i diyar olunduğu bir zeminde, neoliberlizmin göndere çekildiği, yıkıcı / kıyıcı / ezici bir yer kelimesi kelimesine bedene yönelik kastın sürekli kılındığı bir cendere / sarmal gerçekliği mevzu edilesidir. Bu kadarıyla dahi bir normatifi bırakılmamış olan yerin haleti ruhiyesini anlamlandırmak mümkündür, görebilene. Mezopotamya Ajansından aktaralım: “İktidarın ekonomi politikasının seçime endeksli hareket ettiğini ve peş peşe hatalar yaptığını belirten İktisatçı Mahfi Eğilmez, “İlk kez bir iktidar kendi kendine enkaz devretmiş oldu” dedi.
Dolar kurunda yükseliş devam ediyor. 14 Mayıs seçimlerinden önce 19,57 lira, 28 Mayıs'taki Cumhurbaşkanlığı Seçimi ikinci turundan önce ise 19,97 lira olan ABD Doları, 28 Mayıs seçimlerinin ardından gelen 8 işlem gününde 2,5 liradan fazla arttı. Dün itibariyle tarihi zirveyi gören Dolar, bugün de yükselmeye devam etti. Piyasanın kapalı olduğu saatlerde 22,20'ye çıkan dolar, bugün 23 TL’yi geçti. İktisatçı Mahfi Eğilmez, bloğunda yayınladığı “Ne Oldu da Dolar Kuru Uçtu” yazısı ile dolar kurundaki artışın nedenlerini değerlendirdi.
İktidarın Peş Peşe Yaptığı Yanlışlar
2021 yılının Eylül ayına girildiğinde enflasyonun da Merkez Bankası faizinin de yüzde 19 olduğuna dikkat çeken Eğilmez, “Enflasyonda yükselme eğilimleri vardı. Doğru para politikası faizi 1 veya 2 puan artırarak bu yukarı gidişi durdurmaya yönelecek politikaydı. Daha az doğrusu faize hiç dokunmamak şeklinde bir uygulamaydı. TCMB tam tersini yaptı ve faizi düşürmeye başladı. Bu yanlışa iki yıla yakın bir süre devam etti ve faizi yüzde 8,5’e kadar indirdi. Bu yanlış yaklaşımın sonucu olarak enflasyon yüzde 70’lere yükseldi. Hükümet, zaman içinde, bu yanlıştan dönmek yerine peş peşe yeni yanlışlar yaptı: Fiyatlara müdahale etmeye ve enflasyonu o yolla denetlenmeye çalıştı. Piyasa ekonomisi içinde kalarak bunu yapmanın imkânsız olduğunu göremedi. İki yüz yıl öncesinin trampa ekonomisi mantığıyla ekonomi politikası uygulamaya çalıştı. Başlangıçta olumlu sonuç alınır gibi oldu. Hep böyle olur zaten. Enflasyon, önceleri baz etkisiyle sonra da fiyatlara, piyasaya ve kurlara yapılan baskılarla inişe geçti. Bunun sürdürülebilir olmadığını da defalarca anlatmaya çalıştık. Yanlıştan dönmek yerine başka yanlışlar art arda geldi. Kuru tutmak için kur korumalı mevduat adı altında aslında döviz olan ama TL gibi görünen yüksek faizli bir mevduat uygulaması devreye sokuldu. Milyarlarca dolarlık bir maliyete ulaştı. Nasıl çözüleceği bilinmiyor ve sorun ertelenerek zamana terk ediliyor. Bir yandan da bankalara baskı yapılmaya döviz alım satımı denetlenmeye başlandı. Bir süre de böyle idare edildi”
‘Ekonomi Politikası Seçime Endeksli Yürütüldü’
Eğilmez, yazısında şu ifadelerle sürdürdü: “Benim yanlış diye yorumladığım bu ekonomi politikası bazı başka yorumculara göre bilerek istenerek seçim kazanmaya yönelik uygulanan bir politikaydı. Bu yorumu yapanların haklı olduğunu düşünüyorum. Ekonomi politikası yaklaşık iki yıldır tümüyle seçime endeksli olarak yürütüldü ve ekonominin ağır yara almasına aldırış edilmedi. Enkaz Başlıklı 5 Mayıs tarihli yazımda şöyle yazmıştım: ‘Siyasal iktidar, çeşitli hamlelerle bu feci enkazı seçime kadar gizlemeyi başardı. Pek çok kişi durumun iyi olduğunu sanıyor. Eğer iktidar el değiştirirse yeni gelenler bu feci tabloyu devralacak. Ve eğer bu durumu halka anlatmayı başaramazlarsa enkazı onların yarattığı sanılacak. Eğer iktidar değişmezse, tarihimizde ilk kez bir siyasal iktidar kendi kendisine büyük bir enkaz devretmiş olacak.
‘İlk Kez Bir İktidar Kendisine Enkaz Devretti’
Bugün gelinen aşamada, zembereğin boşalmasıyla birlikte, dolar kuru, normal düzeyine geldi. Buradaki kritik mesele bugün gelinen aşamanın gelinmesi gereken aşama olup olmadığı meselesi. Eğer ekonomi politikası ne pahasına olursa olsun seçim kazanmak amacıyla bu şekilde popülist yaklaşımlarla yürütülmeseydi ne enflasyon ne de kur böyle bir oynaklık içinde olmayacaktı. Bu yanlış ama popülist olduğu için oy getirici siyasetle seçim kazanıldı ama tarihte belki de ilk kez bir iktidar kendi kendine enkaz devretmiş oldu.”
Bir yazgı kabilinden var edilmiş cerahat ile menzil kuşatılmaya devam olunandır. Dibine ta en dibine kadar çürümenin yollarını arşınlayan dahası tek bir iyi gün ibaresi / düşüncesi ve eylemine müsamaha gösterilmeyen bir zeminde doların oynaklığı hayatlarımızın da her nasıl pamuk ipliğine rehin edildiğini bildirir. Ekonominin ağır biçimde hasar almasına mahal verilen bir zeminde, sıradan insanların hayat haklarının hiç sayılmasının acayipliği çıkagelir. Tümden ezber edilmiş aynı gemi tiradı zikredilirken, batışın çoktan var edildiği mevzu edilemesin diye süslü cümleler bina olunur. Mehmet Şimşek efendi, binbir türlü naz niyaz, belki de zaten başa getirilecek fecaati bildiğinden çekinerekten yeniden bakan koltuğuna yerleşirken plan tıkır tıkır işliyordu. Bir fecaat kabilinden öne sürülenlerle bunlar gerekli şimdi değilse ne zaman denilerek uygun görülenlerin birleşiminde toptan, keskin bir kıyım işlenir. İşlevsellik kazandırılan hızarla, zam üstüne zammın yağdırıldığı bir yerin hakikati karşımıza çıkartılır. Gündelik yaşamda var olmak bir emek mücadelesi ile birlikte psikolojik baskılamaya karşı durabilmeyi, aralıksız bütün tahakküm aparatları ve uygulamalarından bir şekilde sıyrılma çevikliğini ve her tuzağa görerek, bilerek hemen düşmemeyi öğrenebilmeyi vaz eder. Sıradanın gerçekliği artık bunlarla biçimlendirilir. Bu kadar.
Eşikler aşıp, yeni bir yüzyılın başlangıcında olduğu zikredilen yerde hayatiyet ayak altına alınalı çok olmuştur. Gündelik yaşamı var eden temel asgari bir insanlık gereksinimi olan her şey artık ulaşılamaz ilan edilir. Bir gün ekmekten, bir başka gün sütten, beriki gün bu katran karanlığında ulaşılabilen yegane legal zehir sigaradan, başka bir gün deterjandan bir başkasında içkiden, her gün ama her gün bir şeylerin eksik alındığı / temin edilemediği bir zemin gerçeğe ulaştırılır. Bir maaşın kira giderini karşılamaya dahi kafi gelmediği zeminde hangi iyi gün var edilebilirdi ki sahiden? Ele geçen ücretin ancak eksik kılınmış temel gıdaya, çok keskin bir kısmının eğitim / sağlığa gittiği kalanının da tamamının kiraya yönlendirildiği bir zeminde bırakın sahiplenmeyi, hayal kurabilmenin dahi önünün alınmasının karşısında kim nasıl dur diyecektir, sahiden düşünüyor musunuz tek bir an olsun sorguluyor musunuz?
Nitelikleri dönüştürmekten ziyade teslimiyet üstünden bina edilmiş, güven oyunu bize bu halk verdi diye böbürlenen muktedirin kendi kendisine yükseltip durduğu enkaz ülkenin hakikati iç kıyıcı bir karanlığın bizleri kuşattığını da örnekler. “Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2022 yılına ilişkin "hane halkı tüketim harcaması" istatistiklerini yayımladı. Verilere göre, Türkiye genelinde hane halklarının tüketim amaçlı yaptığı harcamalarda en yüksek payı yüzde 22,8 ile gıda ve alkolsüz içecekler aldı. İkinci sırada yüzde 22,4 ile konut ve kira, üçüncü sırada ise yüzde 21,3 ile ulaştırma harcamaları sıralandı.” Belirgin bir mahvetme retoriği, bu da sizin yazgınız denilerek her alanda olduğu gibi gündelik ol emeğin karşılığıyla yepyeni sınamalar olarak sıradana paylaştırılır. Bugün baktığımız odak, görebildiğimiz ülke şeması, binbir türlü lafa gereksinim bırakmayan bir cerahatin ta kendisine dönüştürülendir. Mutlak iktidarın suna geldiği seçeneksizlik, asgari ücretin dahi kör topal bir düzenlemeye tabi tutulacağının zikri sonrasında çıkagelen zamansız değil her daim zamanlı zam furyasıyla birlikte, sıfıra sıfır elde var sıfır yeniden takdim edilir. Yaparsa bunu da akparti yapardı, yaptı!.
Bir yazgı kabilinden cerahatin ta kendisine rehin edilmiş ülke, sanki hemen her şey rutin haldeymiş gibi canhıraş savunma halleriyle örtbas edilmek istenir. Kalkınıp, eşikler aşan, yurttaşına gülücükler dağıtıp, x, y, z partilerine de oy vermiş olan geniş kesimleri birlikte kucakladığını zikreden iktidarın 28 Mayıs sonrası yapa geldiği her şey bu kötürüm pratiği bildirir. Birbirinden bağımsız düşünülemeyecek bir zengin zümre yaratımı ile onlara yeni eklemelerin var edildiği, iç kulislerin, brokerlara yönelik doğrudan tüyoların havalarda uçuştuğu, zenginin daha da zengin, o eşikte duranın hemencecik yeni varsıl ilan edildiği, kılındığı bir zeminde, bir tas yemek, bir temiz giysi, barınılabilecek bir küçük ev / yerin dahi çok görüldüğü, her şeyin alenen yağmalandığı, bu hal size yeter, daha bunlar en iyi günleriniz diye takdim edildiği yerde itiraz ne zaman var edilecektir. Düpedüz her günün bir cehenneme dönüştürüldüğü, şen şakrak paylaşımlar arasında olan bitenin yoksunluk, dipsiz bir yoksulluk halinin var edilmesi karşısında müştereken bir itiraz ne zamandır, sahi ne zaman?
Misak TUNÇBOYACI – İstan’2023
Görsel: Onur DOĞMAN – Sopa Images – Lightrocket – Getty Images v/CNBC
#mesel#yazgı#yeni yüzyıl#türkiye gerçekliği#bambaşka#mesele hayat#söz hakkı#ekonomik#cendere#yıldırı#tahakküm#denetim#gözetim#1984#erdoğan#durum tahayyülü#kötürüm#facia#demokrasi101#türkiye102#siyasa#politikmeram#hakkaniyet#anarşizan#dil#anlamak#yorum#kesikler#yara#hal
0 notes
Photo
Cukka İzle-Oyna-Kazan ile Para Kazanma Herkese Merhabalar. Bugün sizler için benimde kısa süre önce başladığım bir uygulama hakkında bilgi vereceğim. Cukka'yı eminim hepiniz duymuşsunuzdur.
#cukka ile para kazanma#cukka izle oyna kazan#cukka uygulaması ile para kazanma#video izleyerek hediye kazanma#video izleyerek para kazandıran sistemler#video izleyerek para kazanma
0 notes
Text
#28Şubat'ın #PostModernDarbe'sinin ekonomik maliyetinin
""(281 milyar dolar)"" olduğunu ve yapılan darbeyle aslında ülkeyi soymak olduğunu laikliğin ise bir göz boyamak olduğunu anlıyoruz...
Bu çalınan paraların aslında kimlerin ceplerine girdiğini irdeleyince..
Kimler ozamanlar darbeyinn arkasındaysa paraları da onların cukka ettikleri ayan beyan ortada duruyor...
Simdilkiler bilmez
Sorsak hemen saman ithal diyerek feveran ederler...
Simdilkiler Bilmez..
Sorsak hükmet ülkeyi soyuyor
Hükümet çalıyor çırpıyor diyerek yaptıkları kirli pisliklerini gizlemek için bu pislik argümanı kullanırlar
Nekadar ironik bir zamandayız..
#SimdikilerBilmez...
#Yorumsuzdur
3 notes
·
View notes
Note
Dili olan konuşuyor işte. Isteksiz geceden bu kadar malzeme çıkıyor malasef...
QLLWĞQĞQĞSPDLLSWŞWĞLS 👌🏾 cukka oturdu
1 note
·
View note
Text
youtube
Bayâtî Na’t, Seyyid Hamza Nigâri ks., Bekir Sıdkı Sezgin
Sana ey tâc-ı serim şâh-ı şerî‘at mı diyem
Efser-i dîn mi vü yâ cukka-i millet mi diyem
Kamer-i leyle-i isrâ mı hidâyet mi diyem
Sâyir-i ‘arş-ı berîn tâyir-i kudret mi diyem
Gül-i gülzâr-ı safâ bülbül-i ülfet mi diyem
Der-i deryâ-yı vefâ kân-ı sehâvet mi diyem
Kulzüm-i lutf mu yâ kûh-ı kerâmet mi diyem
Ni‘met-i mahz mı yâ ‘âleme rahmet mi diyem
Bilmezem ‘aynına âfet sana sûret mi diyem
Şaşmışam vasfda eyâ buna hayret mi diyem
Sana Ahmed mi Muhammed mi mehabbet mi diyem
Yoksa mahbûb-ı Hudâ şâh-ı melâhat mı diyem
2 notes
·
View notes
Photo
4 notes
·
View notes
Text
"Her türlü hatayı, yanlışı yap yap,
Ondan sonra “vay efendim, dış güçler!”
Çarşıya uymazsa evdeki hesap,
Ondan sonra “vay efendim, dış güçler!”😡
Dış güçler de hırlı değil elbette,
Ama önce kendine bak sen gitte,
Gözleriniz malda, mülkte, servette,
Ondan sonra “vay efendim, dış güçler!”😡
Liyakati almayarak hiç kâle,
Akrabaya, tanıdığa ihale!..
Cenabı-Hak koyunca da bu hale,
Ondan sonra “vay efendim, dış güçler!”😡
Fırsat deyip dört tarafa dal götür,
Kitabına uydur uydur mal götür,
Yol yaparken, yolsuzluk yap, çal götür,
Ondan sonra “vay efendim, dış güçler!”😡
Etrafınız hep yiyici tip dolu,
Altlarında dört çekerli jip dolu,
Hepisinde cukka sağlam cep dolu,
Ondan sonra “vay efendim, dış güçler!”😡
Prof bile cehl’e hizmet ederse!
Ulemanız dahi şöyle halt yerse;
“Yolsuzluk hırsızlık değildir…” derse,
Ondan sonra “vay efendim, dış güçler!”😡
Dış güç, mış güç diye ötmeyin hadin,
Ben inanmam, başka kapıya gidin!
Eğtim sisteminin içine edin,
Ondan sonra “vay efendim, dış güçler!”😡
Ne beş yıllık, ne on yıllık plan var,
On laf duysam dokuzunda yalan var,
Dıştan önce içimizde yılan var,
Ondan sonra “vay efendim, dış güçler!”😡
Tekel, Sümer, Demir-Çelik, Limandı;
Telekomu, Seka’ları kim aldı,
Yabancıya satılmayan ne kaldı?
Ondan sonra “vay efendim, dış güçler!”😡
Tek tek saysam çok sayarım daha çok,
Benim artık boş laflara karnım tok!
Satılmayan, fabrika yok, banka yok…
Ondan sonra “vay efendim, dış güçler!”😡
Trabzon’a bile Katar’lı girmiş,
Uzun göle Arap postunu sermiş!
Verenler vatanı kiraya vermiş,
Ondan sonra “vay efendim, dış güçler!”😡
Utanmadan hadi satmadık deyin,
Dalga geçin dalga, gönül eğleyin!..
Tek fabrika yaptınız mı söyleyin?
Ondan sonra “vay efendim, dış güçler!”😡
Pirinç, buğday, nohut, bulgur, soğan, et,
Ne var ise hep dışardan ithal et…
Üretmeden yaşar mı bir memleket?
Ondan sonra “vay efendim, dış güçler!”😡
Hiç bir sıfat yokken çağrılıp piste,
Ben mi ağırlandım “oval ofis”te?
Zeytin yağı gibi çıkmayın üste!
Ondan sonra “vay efendim, dış güçler!”😡
Dış güçlerle dostluklara giren kim?
Piçlerine kol ve kanat geren kim?
Hatta onlar ne isterse veren kim?
Ondan sonra “vay efendim, dış güçler!”😡
Şerefli Türk Ordusuna pusu kur,
“Ergenekon” “Balyoz” diye darbe vur,
Gâvur yapamazdı bunu lan gâvur,
Ondan sonra “vay efendim, dış güçler!”😡
Her gelen dolmuşa bindirsin seni!
Her önüne gelen kandırsın seni!
Öpülmüş sıpaya döndürsün seni!
Ondan sonra “vay efendim, dış güçler!”😡
Koktu artık bu dış güçler söylemi!
Kimin işi “BOP” başkanlık eylemi?
Yani sizde, hiç bir suç yok, öyle mi?
Ondan sonra “vay efendim, dış güçler!”😡
"İRFAN" der ki; dış güçlere uyup be,
Bırakın bu ağızları ayıp be,
Sayenizde yıllarımız kayıp be,
Ondan sonra “vay efendim, dış gucler😡
4 notes
·
View notes