#busrakilinceducation
Explore tagged Tumblr posts
busrakilinceducation · 4 years ago
Text
3- Yeni Yüzyılın Araştırmacıları: Entomologlar
‘’İnsanlar zararlılar ve hastalıklılardan arta kalan mahsülü elde eder, fakat bunun bir kısmını da gene onlara kaptırır.’’  Howard
Tumblr media
Oldukça iddialı olan bu sözde bahsedilen canlıları tanıyor musunuz? Evet, evet eklembacaklıların çok büyük bir çoğunluğunu oluşturan böcekler. Hatta omurgasız olan hayvanlar aleminin sayıca üstün olan bir sınıfından bahsetmekteyiz ki bu oran %90. Üç milyondan fazla türü bulunan böcekler, sayılarıyla da üstünlük kurarak yaşadığımız jeolojik devrin en baskın türü. Yani devir böceklerin devri.
•       Böcekleri ne kadar tanıyoruz. Sizce hepsi zararlı mı? Dünya’nın ekolojik dönemlerinin her birinde bir canlı sınıfı baskın gelmiştir. Dünya’nı  Şimdi ise böceklerin devri. Peki gördüğünüz her kımıl kımıl ve küçük canlı böcek midir? Tabii ki hayır!
•       Eklembacakılılar şubesinin bir çok alt sınıfı var. Bunlardan sadece 6 bacaklılar böcek. Mesela örümcek bir böcek değilken kelebek bir böcektir. Latince Insectacea sınıfı olarak adlandırılırlar ve böcek bilimcilere entomolog denilmektedir.. Entomoloji de böcek biliminin kendisi oluyor. Gelecek yzüyılda adını belki de daha çok duyacağımız için bu terimleri buraya ekleme ihtiyacı duydum.
•       ‘Peki biz neden böcekleri incelemeliyiz?’ Bu sorunu cevabı ilk olarak bilime daha çok yaklaşmak olsa da ikinci cevabı pek hoşunuza gitmeyebilir. Cevabına böcekleri yememiz gerektiği için desem kaç kişi beğenir..? Şu an iştahınız gitmiş olsa da bildiğimiz üzere uzak doğuda pek çok Asya’lı, eklembacaklıları besin olarak tüketmekte. Peki bu sonuca nasıl vardık? Henüz bir hipotez olmuş olsa da gelişen dünyanın, yeşil alanlarını ilerleyen yüzyıllarda yok olma tehlikesi ,şe karşı karşıya. Bu durum mera hayvanlarının otlayacakları alanların da azalması demek. Peki yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan mera hayvancılığı ile et tüketen canlıların protein ihtiyacının nereden karşılayacak? Sorunun cevabını pek çok ülke böcek yetiştiriciliğine başlayarak vermiş. Üstelik BM’in sera gazı salınımını azaltmak için yayınladığı bildiride insanları böcek tüketime teşvik etmesi de işin ciddileştiğini göstermekte.
Böcek tüketimi şimdilik tartışma konusu olsa da doğada bizim karşımıza çeşitli sürprizlerle çıkan canlıları tanımak için sizlerle verdiğim böcek eğitimi esnasında çocuklarla oynadığım bir oyunu tanıtmak isterim. Bug Bingo oyunu hem oynaması  kolay hem de çak fazla canlı türünü tanımanı sağlayacak şekilde hazırlanmış.
Tumblr media
•      Sen de böcekleri daha yakından tanımak istiyorsan ‘Bug Bingo’ oyunu ile başlayabilirsin. Her yaştan insanın hem böcekleri tanıyacağı hem de farklı türleri daha iyi öğrenmesini sağlayacağı bir oyun. Kuralları ise çok basit; gördüğün türü söylemek için daha hızlı davran ve bingoları kap. Bu süreçte Latince adlarını öğrenenrek, merak ettiğin türleri araştırdığında hangisinin böcek hangisnin böcek olmadığın artık karar verebilirsin. Çünkü sadece 6 bacağı olan eklembacaklıları ‘Insectacea’ sınıfına dahil edebiliyoruz. İyi eğlenceler..
•     Kaynak;
  -Campell Reece Biology Kitabı
 -Dikmen, Fatih (2016); Böcek Atlası
  -Foto; nhbs.com
0 notes
busrakilinceducation · 4 years ago
Text
10-Öğrenim Teknolojileri Çalışmalarından Kesitler
Eğitimde teknoloji eğitimde dijitalleşme son aylarca eğitim dünyasının dilinden düşmeyen kavramlar. Bu yazımda olabilecek değişiklikleri tahmin etmek ve geldiğimiz noktayı öngörmek adına bazı kesitler sunacağım.
Bizleri ilk hamlede bekleyen değişiklikler ya da zaten değişmiş olanlara gelirsek; Tübitak Bilm Teknik Dergisi’nin son sayısında öğretmenlerin gösterdiği çabaya şu şekilde değinilmiş; ‘uzaktan öğretim adaptasyonu sırasında birçok öğretmen sınıfta yapacağı aktiviteleri çevrimiçi ortama taşımak için video konferans araçlarını kullanmaya ve öğrencileriyle aynı ortamdaymış gibi iletişim kurmaya başladı’. Aynı köşe yazısında konuşulması gereken asıl meseleye de değinilerek; ‘teknoloji entegrasyonu söz konusu olduğunda, yalnızca bir aracın nasıl kullanılacağının öğrenilmesi bu aracın eğitim için etkin kullanılabileceği anlamına gelmiyor. Uzaktan eğitimde de kullanılan araçlardan çok, ister tamamen asenkron ister tamamen senkron çevrimiçi etkinliklerden oluşsun, dersin başarısını artıracak en önemli faktörün etkileşim’ olduğu gerçeğine yer verilmiş.
Peki entegrasyonu sağlayacak öğrenim teknolojileri alanında hangi noktaya gelindi. Geçtiğimiz yıl ‘Educational Technology Reasearch Development’ dergisinde yayınlanan konu başlıklarına bir göz atalım.
Dünyda’da eğitim teknolojileri çalışmaları alanında 2019 yılında yayımlanan ‘Educational Technology Reasearch Development’ dergisinde yer verilen çalışmalara değinecek olursak ‘matematik ve teknolojinin birlikte kullanıldığı ve üç boyutlu bir simülasyon ile mimari yapıyı tasarlattıran oyun  çalışmasının araştırma sonuçları incelenmiş ve oyun sayesinde sayesinde öğrenciler matematiksel becerilerini geliştirdiği saptanmıştır’ ifadeleri oyunun eğitim üzerindeki olumlu etkilerinin hala araştırıldığını göstermekte. Bir yandan matematik, teknoloji ve mimari yan yana geldiğinde fetemm olarak da bidiğimiz Steam eğitim metodunun harmanlanmış öğrenme modellerinde mutlaka bir yeri var. Eğitimde dijitaleşmenin ilk adımları olan animasyon üç boyutlu sanal araçlarla özel simulasyon çalışmalarına dönüşebilir.
Tumblr media
Sadece ilköğretim veya ortaöğretim kademelerinde değil lisans ve üstü seviyelerdeki eğitimlerde de teknolojinin kullanıldığı gerek araştırmalar gerekse makalelerin sayısı artarak devam etmekte. Education Tech. Research Dev. (2019) dergisinde yer verilen bir başka çalışmada; üniversite öğrencilerinin kompozisyon ve metin yazmasını kolaylaştırarak tartışmalı okuma becerisi kazandıran bir tablet yazılım programı geliştirildiğine yer verilmiştir. ‘ Dil öğrenmeyi kolaylaştırmak adına pek çok yazılım geliştirildi. Geliştirilmeye de devam ediliyor. Beynin dil öğrenimini nasıl gerçekleştrdiği çözüldüğü zaman yapay zeka ve eğitim epey bir yol kat etmiş olacaktır diye düşünüyorum .Çünkü yapay zeka için ‘dil öğrenme’ epey karmaşık bir olay.
Tumblr media
Eğitim ve çalışmaların amaçlarına değinirsek naçizane yorumumu eklemek isterim. Genel söylemlereden yola çıkarak; Simülasyon deney eğitimlerinin müfredata uyarlanması son çalışmalarda gözümüze çarpıyor. Aynı zamanda kendi kendine öğrenme programları da üzerinde düşünülmesi gereken bir başka mesele.
Tumblr media
Dergide yer alan 12 farklı araştırma konusundan 2’sini bu postta tanıttım. Diğer postarda da değinmeye devam edeceğim, takipte kalın biilmle kalın efendim..
 Kaynak; Education Teach. Research Dev. Dergisi (2019), sayı:67, syf: 1132-1190
0 notes
busrakilinceducation · 4 years ago
Text
9-Müzede Bir Gece
Başlık size bir filmi hatırlatsa da konumuz bu değil, fakat müzelerin müzesi sanal müze olan Google&Arts Cultur’ü size tanıtmak isterim. Herşeyin sanalının makbul olduğu bu günlerde hazine bulmuş gibi sevindiğim bir sayfa. Sadece sayfa demeye içim el vermedi, çünkü burası bir derya arkadaşlar.
Heykeller, asiller, tabiat ve tablolar, Japonyalar ve Polonyalar ne ararsanız var; aramadıklarınız da elbette..
Peki benim ilgimi ne çekti derseniz, sonsuz bir vakitte hepsine bakmak istesem de hakkında konuşabileceğim doğa bilimleri sayfalarına yöneldim ve en beğendiklerimden sizlere spoiler vereceğim.
Doğa’nın güzelliklerini görme adına; Ogasavara Adalarını turlayın, Villa d'Este deyin ve İtalya’nın Rönasans bahçesine mutlaka göz atın. California Körfezi’nde, rastlamadığınız türleri keşfedin ve bir dünya mirası olan Avusturalya’nın Shark Bay’ını atlamayın.
Bilim alanıyla ilgili özellikle zoolojiye dair pek çok tür ile ilgili çizim ve maketlere yer verilmiş müze portalında ayrıca fosiller de var. Özellikle ilgilendiğim böceklerle ilgili geçmişte yaşamış türlere dair yüzlerce çizim mevcut. Siz  yine de hepsini gezeceksinizdir ama ben öneri olarak; Amerikan Doğa Tarihi Müzesi, New York’dakini ve Smithsonian Ulusal Havacılık ve Uzay Müzesi, Washington’dakileri önermiş olayım. 
Tumblr media
Resim: https://artsandculture.google.com/explore‘ adresinen alınmıştır.
Peki müzeler neden önemlidir? Müzeler toplumun, sanatın doğanın hafızasıdır. Bize geçmişten haber getirir. Doğru yorumlandığında ve okunduğunda insanlığın kat ettiği mesafeyi ya da bazan ne kadar gerilediğini gösterir.
Beyaz Tarih Dergisi’nde müzelerin eğitimde önemine dair güzel bir yazıya rastladım. ‘Tarih, fen, sosyal bilgiler, hayat bilgisi vb. derslerin canlı laboratuvarı olan müzeler, eğitim aşamasında olan çocukların ve gençlerin, eğitimlerini destekleyici, sahada deneyleyici ve öğrenmeyi keyifli hale getirici önemli alanlardır.’ ifadeleriyle canlı laboratuvar vurgusunu oldukça değerli buldum. Kitaplarda kalan bilgilerin ufuk açıcı imgelere dönüştmesi açından müze gezilerinin müfredata zorunlu olrak eklenmesi gerektiğini düşündüm.
Tumblr media
Okullarda ‘tarihi baştan canlandıramazsınız’, ‘tarihin deneyi labaratuvarı olmaz’ derlerdi hep. Öyle olmuş olsa da geride kalan tüm eserler zamanın birer parçası, birer kıymetli hazine olmuş olmuyor mu? Aynı dergide ‘Özellikle tarihi mekânlar ve müzeler öğrencilere canlı bir çevrede zengin tarihi kaynakları görüp inceleme fırsatı sunar. Bu durum ise öğrencilerin tarihin doğasının ve arka bahçesinin farkına varmalarını sağlar.’ ifadeleri de bu derslerin uygulama aşaması olarak müfredata eklenebilir fikrini destekliyor adeta. Böylesi bir müfredattakonuları sıkıcı bulan öğrenciler tarih ve sosyal bilgiler derslerinde sanal müze ile hiç de sıkılacaklarını sanmıyorum.Bu tür uygulamaları yapan hocalarımız vardır elbetteki ama hocaların insiyatifini düşünerek değil de öğrencierin çevreyi, geçmişi,doğayı tanıma hakları ve öğretmenin doğru rehberlik yapma sorumluluğu adına müfredatta zorunlu tutulması önce çocukları sevindirecektir.Bu sebeple en iyisini sorumluluk bilmek, bilgiye giden yollarda eksik bir cümle bırakmamak biz öğretmenler için bir sanat icrasıdır. Hiç eksik tablo olur mu? Hiç yarım kalmış bir şarkı? Eksik bilgi de olmaz derim o sebeple, hele yarım bir öğrenci hiç olmaz.. Eksik öğretmen peki?
Kaynak;
https://www.beyaztarih.com/resimlerle-tarih/detay/muzeler-neden-onemlidir‘ adresinden Haziran’20 tarihinde alınmıştır.
Foto: canva.com
0 notes
busrakilinceducation · 4 years ago
Text
6- Nedir Bu Artrılmış Gerçeklik?
Eğitimde arttırılmış gerçeklik uygulamaları ‘1960’larda Ivan Sutherland ve öğrencilerinin Harvard ve Utah üniversitelerinde bilgisayar grafikleri üzerine başlattıkları çalışmalarla’ ilk örneklerini göstermektedir. (Demirer & Erbaş, 2015)
   Arttırılmış gerçeklik; askeri, eğitim, müze, sağlık, gezi gibi alanlarda kullanılarak entegre olduğu alanlardaki öğrenim ve kullanımları kolaylaştırdığı söylenebilir. (İçten & Bal, 2017)
   Gonzato, Arcila ve Crespin’nun (2008) tanımda gerçek görüntüler üzerine metin, ses, resim gibi ek bilgiler eklenerek canlı görüntü hissini verdiren teknolojidir. (Gonzato, Crespin, & Arcila, 2008)
Fen öğretimden artırılmış gerçeklik uygulamalarının fayda ve kazanımlarını yapılan motivasyon çalışmalarının sonuçlarında görmek mümkün. Ama aynı zamanda uzaktan eğitimin neredeyse zorunlu olarak tüm dünyada başlayacağını konuştuğumuz bu günlerde yapılması zorlaşan fen deneylerinde bize ne kadar kolaylık sağladığını gösteren 2019 yılın ait bir araştırma sonucunu ve mobil uygulamasına dair alttaki videoyu da sizlerle paylaşmak istedim.
youtube
Fen öğretiminde arttırılmış gerçeklik kullanımına dair yapılan çalışmalardan; periyodik tablo konusunu ile ilgili arttırılmış gerçeklik uygulaması olan ‘Unity 3D’ adlı mobil uygulamayı kullanan 2019 yılındaki bir araştırmada laboratuvar ortamı olmayan okullarda görsel ve işitsel açıdan öğrencilere deney ortamı yaşatmaktadır. Aynı zamanda; Kimyasal reaksiyonlardan oluşabilecek riskleri azaltması açısından avantajlı görülen AG mobil uygulamasını öğrencilerin tarafından etkin ve başarılı şekilde kullandığı bilgisi yer almaktadır. (Avcı & Taşdemir, 2019)
  Bu durum sanal gerçeklik, animasyon ve simüle deneylerin de konuşulmasını beraberinde getirecek gibi. Artırılmış gerçeklik; başlangıçta sanal gerçeklik diğer adıyla da ‘virtiual realty’ olarak teknoloji tarihinde karşımıza çıkmış olup günümüzde ise eğitimle ilgili yüzlerce artırılmış gerçeklik uygulamaları mevcuttur. Bu uygulamalar genel anlamda öğrencinin derse olan motivasyonunu arttırmakta ve öğrenimi kolaylaştırmaktadır.
Eğitimde teknolojinin rolünün konuşulduğu bu günlerde; ibre uzaktan eğitim süreçlerinin nasıl olacağını sorgulatırken, süreçte en büyük rolü alacak olan artırılmış gerçeklik ve sanal gerçeklik olacağını söyleyebiliriz. Katıldığım bir söyleşide veri tahminlerine göre artırılmış gerçeklik; önümüzdeki ilk 10 yılda eğitimdeki araştırma konularında önem sıralamasında ilk 5’e girmeyi başarmış. Bu söylem genelde yer alsa da veriler de bizim için önemli. Yeni bir program geliştirmekten, var olan uygulamaları iyileştirmeye kadar artırılmış gerçeklik alanına yönelmekte hem eğitimciler hem girişimciler için gelecek vadediyor.
Tumblr media
Hepsinden önemlisi sizin ilgi duyduğunuz bu tür girişimleri gerçekleştirme için sizin gibi teknolojiden haberdar kişilere ihtiyaç var. Bilginin ve başarının paylaştıkça çoğaldığı ve yarar sağladığı bu çağda tüm bu faaliyetleri gerçekleştirmek adına bilginizi bilimi ve teknolojiyi yaygınlaştırın. Ne kadar çok duyulursa o kadar size geri döner.
Kaynak;
 Avcı, A. F., & Taşdemir, Ş. (2019). Artırılmış ve sanal gerçeklik ile periyodik cetvel öğretimi. Selçuk Üniversitesi Selçuk Teknik Dergisi.
Gonzato, J. C., Crespin, B., & Arcila, T. (2008). Virtual objects on real oceans”,. In Graphıcon, 49-54.
İçten, T., & Bal, G. (2017). Artırılmış gerçeklik teknolojisi üzerine yapılan akademik çalışmaların içerik analizi. Bilişim Teknolojileri Dergisi, 401.
https://www.youtube.com/watch?v=sKayI8kSxcM&t=279s
Foto; canva.com
0 notes
busrakilinceducation · 4 years ago
Text
4- Duymayan Kalmasın ’Doğamızda Oyun Var!‘
Duymayan kalmasın ’doğamızda oyun var!‘ dedik. Sloganın sahibi ise tüm çocuklar ve çacuk kalmaya çalışanlar..
Aktif Yaşam Derneği'nin başlattığı akımla her yıl 23 Mayıs'ta Dünya Okul Dışarda Etkinliği düzenlenerek çocuklar sokak oyunları ve dışarda ders yaparak katılım sağlıyor. ‘Hem evlerde hem de okullarda, açık havada oynamayı ve öğrenmeyi kutlamak ve ilham vermek için yapılan’ bu aktivitedeki amaç ‘doğa ile bağ kurabilmek. Çocuklar için bu bağı kurmanın yolu, açık havada ve doğada olmanın yanı sıra, kapalı mekanlarda da doğal materyaller’ ve oyun ile mümkün.
Dünya Okul Dışarda Platformu açık havada, sokakta, bahçede, balkonda kısaca doğada oyun oynamanın ve hatta ders yapmanın zihinsel ve bedensel kazanımlarını şu şekilde açıklayarak önemli ve geçiştirilen hususlara da değinmekte; ‘Açık havada öğrenim çocukların sağlığını iyileştirir, öğrenme ile arasındaki ilişkiyi güçlendirir ve çevreleriyle daha kuvvetli bağlar kurmalarını sağlar. Oyun oynamak yalnızca dayanıklılık, ekip çalışması ve yaratıcılık gibi kritik yaşam becerilerini geliştirmekle kalmaz, aynı zamanda çocukların çocukluklarından zevk almalarının merkezinde yer alır.’
Tumblr media
Çağrıyı sosyal medya üzerinden yapan kurumun paylaşımının görünce hemen dahil olmak istedim ve sadece mail yoluyla çok rahat bir şekilde hem üyelik hem katılım sağlandı. Tahmini öğrenci sayısını ilettiğimizde tüm dünyada aynı anda katılım sağlayan çocuklarla beraber bizim de haritada yerimiz konumlandı.
Aktiviteye geçen yıl eğitmen olarak eşlik ettiğimiz için çocukların gözlerinde dersi ilk defa dışarda hatta okuldan uzak bir yerde yapıyor olmanın şaşkın bakışlarını hala hatırlıyorum.
Tumblr media
Her yıl mayıs ayının son perşembesi düzenlenen bu etkinlikte yapılabilecek faaliyetler bu yıl kovid-19 nedeniyle maalesef gerçekleştirilemedi. Bunun yerine ‘doğamızda oyun var’ kampanyası başlatarak evlerinde veya balkonlarında doğa ile ilgili kostümler tasarlayan çocukların katılması istendi. Hatta öneri etkinlikler de paylaşıldı. Hem web sayfasında hem de katılımcılara gönderilen mail aracılığıyla paylaşıldı.
Her yıl mayıs ayının bir perşembe günü düzenlenen bu etkinlikte yapılabilecek faaliyetler bu yıl kovid-19 nedeniyle maalesef gerçekleştirilemedi. Bunun yerine ‘doğamızda oyun var’ kampanyası başlatarak evlerinde veya balkonlarında doğa ile ilgili kostümler tasarlayan çocukların katılması istendi. Hatta öneri etkinlikler de paylaşıldı. Hem web sayfasında hem de katılımcılara gönderilen maillerde paylaşıldı.
Doğa tacı, eko bileklik, karton kanatlar ve daha ekleyemediğim yüzlerce birbirinden güzel tavsiye etkinliklerinin yanı sıra Pinteres’te bir panoda toplanmış etkinlik linkine ulaştım. Mailime gelen etkinlik linkini daha çok çocuğa dokunabileceği düşüncesiyle sizlerle paylaşıyorum.
Yeni neslin artık sokak oyunları oynayamayacağından şikayet eden biz büyüklerin, senende bir gün değil de de bahar ve güz dönemlerinde; ‘müfredata yedirilmiş sokak oyunlarını ve doğa derslerini görmek düşüncesi ‘ şimdilik sadece fikir aşamasında olsa da yaygınlaşması adına, M.E.B ile yapılacak görüşmelerden olumlu sonuçlar alınacağına eminim..
Panonun linki; https://www.pinterest.co.uk/outdoorclassday/nature-themed-dress-up-ideas/?invite_code=85dd4e3bfcc443aaa03b9fcebb815a16&sender=136374832374747756
Kaynak; dünyaokuldisararda.com
Tumblr media
0 notes
busrakilinceducation · 4 years ago
Text
2-Bilime Yön Verenler
Tumblr media
Bilime katkı sağlayan pek çok bilim insanımız; içinde yaşadığımız dünyanın teknoloji ve bilim toplumu olması adına çalışmaktadır. Bilimin ülke sınırları tanımayan bu yükselişini gururla takip etmekle beraber, bu hızın bir parçası olmaktan mutluluk duymaktayız. Fakat ilerleyen bilime rağmen toplumun önyargıları sonucu bilime hız veren kadın ve kızların sayısının yapılan araştırmalarda ortalamanın altında olduğu, üzücü bir tablo olarak karşımıza çıkmaktadır.
Yüksek Öğretim Kurulunun güncel istatistiki verilerine göre Türkiye’deki üniversitelerde bilimsel çalışmalarına devam eden araştırmacıların %55’i erkek, %45’i ise kadın. Oranlar gün geçtikçe iyileşse de başka bir ön yargı daha karşımıza çıkmakta. Alanlarla ilgili oranlar incelendiğinde toplumlardaki başka bir yarayla karşılaşıyoruz. ‘Kızlar matematikten anlamaz.’
Bakalım gerçekten bu durum nasıl. Biyoloji, tıp, diş hekimliği, kimya, eczacılık, hemşirelik alanlarında faaliyet gösteren kadınlarımız, dil ve edebiyat, okul öncesi öğretmenliği alanlarında da oldukça aktif. Fakat fizik, matematik ve mühendislik alanlarındaki bilim kadınlarının sayısı maalesef az. Yapılan araştırmalar; ‘İlkokula başlayan çocukların yüzde 65'inin henüz mevcut olmayan işlere sahip olacağını göstermektedir. Daha önce kızlardan daha fazla kız okula devam ederken, kızlar birçok ortamda matematik ve fen alanlarında sayıları önemli ölçüde az ve ergenlik dönemlerinde de ‘Fetemm’ olarak bildiğimiz matematik ve fen ve mühendislik alanlarına olan ilgilerinin düştüğü gözlenmiş.Toplumsal önyargıların ‘kızlardan mühendis olmaz, kızlar matematikten anlamaz’ şeklindeki cinsiyetçi ayırımı bu rakamlara büyük ölçüde etki ettiği yadsınamaz gerçek.
Peki bu önyargıları kırmak için neler yapılabilir? Daha çok mühendis kızlar projesi ve destek fonları ile kızların bu alanlardaki sayıları artması BM bu çalışma için ayrı bir bütçe ayırmış ve dünyada bu çalışmalar kapsamında çok güzel örneklere rastlamaktayız. BM projeleri kapsamında yapılan faaliyetlerden bazıları şu şekilde;
Dünya’da ‘Afrikalı Kızlar Kodluyor’ projesiyle katılım gösterilirken, Guetemala’da Durduğum yerden: “Yirmi dakika içinde bir güneş lambası yapabilirim” aktivitesi düzenlenmiş. Bu tür projeler, alanlardaki kadın katılımcı sayısı artarken, kendi bütçesine katkı sağlayan kadınlara da destek vermiş oluyor. Ama hepsinden önce şaşkın bakışlarla başlayan önyargıları kırıyor.
Türkiye’de ise Türkiye’nin Mühendis Kızlar Projesi kapsamında hem BM hem özel sponsor firmalarla burs, staj, eğitim ve mentörlük sağlanarak çeşitli konuşmacıları gençlerle buluşturarak proje desteklenmiştir.
Farkındalık Oluşturmak Adına Neler Yapılabilir?
Kız çocuklarının STEM konularındaki yetersiz sayıdaki yüzdeliğini attırmak ve bu konuya dikkat çekmek amacıyla; Teknoloji, Matematik ve Doğa Bilimleri temalarında kız öğrencilerimize atölyelerde eğitim verilebilir. Öğretmen adaylarına eğitmen eğitimi faaliyeti düzenlenebilir. Daha çok başarılı girişimci ve bilim insanının hikayesi anlatılabilir.
Bu önyargıyı kıran binlerce kadından biriyle tanışalım. Matematiğin nobelini meşale gibi taşıyan Maryam Mirzakhani..
  Maryam Mirzakhani; matematiğin en zor sorularıyla baş ederek adını duyurarak matematiğin nobeli olarak anılan Fidels Madalyası alan ilk kadın olarak da tanınmakta. Reimann yüzeylerinin modül uzayları teorisine katkıda bulunmuş ve basit kapalı sayma sorununu çözerek, Reinman modülü ile hacim hesaplamaları arasında ilişkileri kurmuş. Uluslararası Matematik Olimpiyatlarının altın madalyalarına ismini yazdırarak seisni tüm dünyaya duyurdu..
  Kaynak; Tübitak Bilim Teknik Dergisi’20
            undp.org
0 notes
busrakilinceducation · 4 years ago
Text
1- Betelgeuse Yıldızı Bize Bir Gösteriye Mi Hazırlanıyor?
Orion takımyıldızında bulunan Betelgeuse; Orion’un en parlak en gözde yıldızlarından biri. Gökyüzüne baktığımızda, çıplak gözle parlaklığı fark edilen bir yıldız. En parlak Rigel yıldızından sonra parlaklığı 2.sırada yer alıyor kırmızı dev yıldızımızın. Orion ya da diğer adıyla avcı takımyıldızında bulunan bu yıldız, bir süpernova. 8-10 milyon yaş aralığında ve artık ‘patlamaya mahkum’ olan yıldızlar arasında.
Tumblr media
Bilim adamları geçtiğimiz aylarda beklenenden daha erken patlayacağının haberini verdiler. Astronomi meraklılarının bu sıralar gözlerini gökyüzüne biraz da bu sebeple çeviriyorlar. Bilim dünyasının incelemeleri sonucu  bu durumu destekleyici veriler elde edildi. Betelgeus, geçtiğimiz aylarda parlaklığının %36’sını kaybederek bu görüntüsünü maalesef yitirdi. Gittikçe de yitiriyor.
Peki betelgeuse yıldızı patlarsa neler olur? Ölmek üzere olan yıldızlar ışıklarının büyük bir kısmını kaybettikten sonra bir sonraki aşamaya geçerek patlar. Dünya’dan bakıldığından patlamalar bir havai fişek gösterisi gibi gökyüzünü aydınlatıp hatta bu durumun birkaç güne yayılan şölene dönüşebileceği ihtimali veriliyor. Gösterinin parlaklığına dair bilgiler de tahminler arasında. Nottingham Trent Üniversitesi'nden Doç. Dr. Daniel Brown "Betelgeuse, birkaç gün içinde Ay'dan daha parlak bir hal alabilir. Gün içinde bile görülebilir" ifadeleriyle bildirdi.
Bu patlama olayları, tarihte başka süpernovalarda da görülmüş. 1054 yılında gerçekleşen nebulalardaki patlamanın günlerce sürdüğü ve gökyüzünde çıplak gözle görüldüğü yazılı kaynaklarda yer almış. Patlama esnasında 4 milyon km hızla saçılan ışınların neredeyse tüm dalga boylarını yaydığı söylenmekte.  Benzer bir patlamada gökyüzünde gözlemleyebileceğimiz betelgeuse yıldızının sönüşünü yakın zamanda belki de tüm dünyada izleyebileceğiz. Gökyüzündeki dolunayın parlaklığından bile etkilenen benim için biz doğa bilimleri meraklılarının heyecanla beklediği  bu anının fotoğraflarını sizlerle paylaşacağımın sözünü ise buradan veriyorum. Tabi ki olay esnasında yaşanan astronomik olayların gerçekliğini araştırmış olarak..
Kaynak;
Barış Özcan’19
Foto: canva.com & kozmikanafor.com
Tumblr media
0 notes