#bunu sabaha kadar yapabilirim bu arada
Explore tagged Tumblr posts
Text
iyyyyyy bu hala ask mi yasiyo mal
#insanlari yargilamak deyince de ben🤡#bunu sabaha kadar yapabilirim bu arada#insanlar beni yargiladiklarinda da sadece bakiyorum artik#coookkkta sikimde
0 notes
Text
Açtığım thinspo kapatıldı!
Bu çok sinir bozucu. Ne güzel reblog falan da almıştım fakat hesabım deaktive edildi hiçbir olumsuz şey yazmadığım halde. Zayıflamak isteyenlere gıcıklığı var sanırsam tumblr'ın. Beni burdan bulabilirsiniz umarım tekrar. Bana yazan tatlış bi kız vardı kullanıcı adını unuttum hay aksi şeytan ki.. paradise'lı bişi olmalı. Hey beni bul. Lütfen beni bul. Seninle konuşmak istiyorum.
Bugün ne yedim sorusunu sorduğunuzu duyar gibiyim. 2 bardak kahveyle birlikte 2 sigara yaktım. Sigara zararlı evet ama sırf zayıflamak için içiyorum azıcık desem yalan olmaz. Evet metabolizmayı hızlandıran bir zehir sigara. Şöyle diyim size, 1 paket alıyorum. Zaten içinde 20 tane var ve o paket 1 buçuk ayda ancak bitiyor. Sürekli içmiyorum biraz da keyfine içiyorum diyebilirim.
Bağımlı değilim ve bağımlı da olmak istemem doğrusu çünkü bir şeye bağımlı olmak aciz olmak demek. Hem insanlara bağımlı olunca da aynı sonuç oluyor. Bi insana bağlıysanız o gidince yapayalnız kalıyorsunuz bu cehennemde ve nolduğunu şaşırır hale düşüyorsunuz. Insanın elinde olan bir şey değil bu evet fakat yine de bağımlı olmayın bişilere. Böyle diyorum ancak 7 aydır devam eden bi ilişkim var. Belki ben de bağlandım farkında olmadan bilmiyorum insan kaybedince anlıyor bişileri. Her neyse konudan çok fazla uzaklaşmış olmalıyım. Öhhhhöğ!
Bugün 54 kiloyum hala fakat yemek yediğimdeki halim 54 kilo. Açken tartılmayı unutmuşum beni bağışlayın. Ama büyük ihtimalle yarın sabaha gözlerimi 53 kilonun kıyılarına varmış şekilde açacağım ve bu düşünce beni oldukça heyecanlandırıyor daha şimdiden!
Sabah kahvaltıda zeytin ,peynir, acı biber (acı biber ne kadar dilinizi acıtsa da yiyebildiğiniz kadar yiyin lütfen. O da metabolizmayı hızlandıran kutsal bir besin) domat ve biraz da peynir yedim. Ama kötü bir taraf var ki orda duran ekmek beni cezbetti ve dayanamadım ondan da yedim 2 dilim kadar. Umarım bağışlar beni bu konuda bedenim. Ögle yemeğindeyse 1 kase yoğurt ve azıcık sebze yemeğiyle doldurdum midemi.
Bedenime sağlıklı beslenerek iyi davranmaya çalışıyorum fakat arada bi elim milkşeyk olsun çikolata olsun, baklava olsun, tüm güzel ne varsa gidiyor işte. Bu yüzden zorlanıyorum epey. Ama hedeflediğim 46 kiloya ulaşacağım buna tüm kalbimle inanıyorum. Ki 54 kiloya 64 kilodan düştüm. Kendimi azıcık daha kasıp biraz da heyhöyleyip zayıflamak için uğraşmam zor olmamalı. Vereceğim 18 kilonun 10'u gitti, 8'i kaldı.
Yahu zayıf olmak çok mükemmel bir şey. Kemiklerin ilahi bir güzelliği var. Zayıfsanız bir melek gibi ordan oraya tüm estetikliğinizle savrulabilir ve herkesi kendinize hayran bırakabilirsiniz. Kemiklerinize bakıp kendinize aynada bakıp "ufff be bu ne güzellik heyt yavrum be" diyebilirsiniz. Düşünsenize ne giyseniz tıpkı kutsal bi varlık gibi mükemmel ve süper estetik gözüküyorsunuz. Nereye gitseniz insanlar size "Ohaaa ne kadar zayıfsın çok güzelsin" diyor. Bunu asla aklınızdan çıkartmayın. Hatta biraz zayıflayınca size hemen "Nasıl zayıfladın, cok zayıflamışsın." gibi heyhöylenmeler kurulucak. Biliyor musunuz bu bence en büyük motivasyon kaynağı. Insana deli bir özgüven geliyor.
Bir süre sonra nasıl zayıfladiğınızı o kadar çok sorucaklar ki sıkılacaksınız bundan ancak o sıkılacağınız günlere dek kendinizden vazgeçmeyin lütfen. Canınız hemen yanınızda duran elma şekerini deli gibi çekince kendinize kocaman bir "Hayır" diyin. Emin olun hayır diyebilmek size çok ama çok iyi gelicek hatta şekere olan açlıkla mücadele edebiliyor olduğunuzu görmek size de çok iyi gelecek. "Vay be." diyeceksiniz "Ben yapabilirim. Istediğim gibi giyinebilirim. Göbeğime, kalçama, kalın bacaklarıma göre değil kendi istediğime göre giyinebilirim."
Bu yüzden bu kutsal güzelliğe bir gün ulaşacağınızı düşünün ve hedefinize varana kadar elinizden geldiğince savaşın. Hatta 1 savaşçı olun. Hepinize güveniyorum bu konuda! Sonuçta hepimiz aynı savaşın müttefikleriyiz ve sonunda biz galip geleceğiz vazgeçmek yok!
#fitblr#proana#ana#anoreixa#anorexic#bones are beautiful#bones aesthetic#health & fitness#fitspiration#thinblr#thin#skinny#diet#diyet#diyetteyiz#zayıflama#zayıflıyorum#diyetteyim#fitness#çıkık elmacık kemikleri#bacaklar#thig gap
2 notes
·
View notes
Text
New Post has been published on Sevgili Bebeğim
New Post has been published on http://sevgilibebegim.com/uzmanindan-yeni-annelere-altin-oneriler/
Uzmanından yeni annelere altın öneriler
Gebe Eğitmeni ve Emzirme Danışmanı Esra Ertuğrul, eğitimlere katılma olanağı bulamayan yeni anneleri de unutmadı. “Yeni anne mi oldunuz? Bebeğinizdeki tepkilerin niçin kaynakladığını mı merak ediyorsunuz? veya vücudunda hangi değişikliklerin ne vakit olacağını mı?” diyen Ertuğrul, yeni doğan bebeğin merak edilen 15 özelliğini sıraladı.
Doyana kadar emzirin
1-Bebeğimdeki kırmızı döküntüler olağan mi?
Evet. Hayatın birincil günlerinde çoğu bebeğin gövdesinde ve yüzünde kızarık alanlar ve bunların üzerinde hafif sarımtırak renkte sivilceye benzer cilt döküntüleri olur. Iyice fizyolojik olan bu döküntülere ‘Toksik eritem’ adı verilir. Buradaki ‘Toksik’ sözcüğünden korkmayın. En Ince Ayrıntısına Kadar sağlıklı bebeklerde görülen ve kendiliğinden, birkaç gün içinde düzelen bir döküntüdür.
2-Bebeğimin göğüslerindeki şişlikler adi mi?
Evet. Bilhassa anne karnında normalden uzun vakit kalan bebeklerde meme dokusunun çok irileşmiş olduğu görülür. Hatta eğer biraz sıkılırsa meme ucundan süt bile gelebilir. (Lakin siz sıkmayın!) Halk aralarında buna ‘Cadı sütü’ diyenler vardır. Bu, normal bir durum olup kendiliğinden düzelir.
3- Bebeğimin sırtında ve kalçasındaki morluklar alışılagelmiş mi?
Evet. Bebeğinizin poposunda, kuyruk sokumunda ve bel bölgesinde mor renk değişiklikleri de olağan deri bulgularıdır. Bunlara ‘Mongol lekesi’ adı verilir. ‘Mongol’ sözcüğü de sizi korkutmasın. Adamakıllı sıradan bir bulgudur. Arada Bir karında, kol ve bacaklarda da olabilir. Bebek 1 yaşına geldiğinde çoğu kaybolur.
4-Bebeğimin sık sık irkilmesi adi mi?
Evet. Şu Anda kendinizi düşünün, kanepede uzanmış şekerleme yapıyorsunuz. Tam içiniz geçmişken ansızın bacağınızda veya kolunuzda bir irkilme ya da sıçrama olur, televizyonun kumandası veya okuduğunuz gazete elinizden yere düşer. İşte bu duruma ‘Uyku miyoklonisi’ deniyor. Beynin uykuya geçtiği sırada karoser üzerindeki kontrolün kalkmasıyla oluşan fizyolojik bir koşul… Bebeklerde ise zaten beyin beden hareketleri üzerinde fazla etkin olmadığı için, uyku miyoklonisi sık olur. Hatta uyku esnasında ani bir sıçrama ile bebek ağlamaya başlar. Bazı anneler fazla endişelenirler ama bu gayet bayağı bir durumdur.
5-Bebeğimin doyduğunu nasıl anlarım?
Bunun net bir ölçüsü yoktur. Bebeğiniz kendi dilinde emme tarzını ve gücünü değiştirerek “Ben doydum” mesajını size verir. Bebeğinizin beslenmesini saate bakarak düzenlemeye çalışmanız, beslenme sorunlarıyla karşılaşmanıza sebep olur. Analık içgüdülerinize güvenin, bebeğinizi ‘acıkınca’ besleyin. Emzirme süreniz de ‘doyana dek’ olsun. Kendinizi ve bebeğinizi ille de bir düzene uymaya zorunlu hissetmeyin, gizli ve birazcık da gamsız olun. Göreceksiniz oysa ‘bebekçe’ dilini çözecek ve bebeğinizle gayet gizli konuşuyor olacaksınız. Fakat bebeğiniz prematüre doğmuşsa veya herhangi bir sağlık sorunu varsa doktorunuzla bu konuyu konuşmanız ve beslenme düzenini birlikte belirlemeniz gerekir.
6-Kafası vücuduna tarafından büyük olur mu?
Anne karnındayken beyin büyümesi gövdeye kadar çok daha hızlıdır, doğumdan daha sonra yavaşlar. Yani yeni doğanlarda beyin büyümesinin büyük kısmı tamamlanmıştır. Sağlıklı bebeklerde tüm vücudun dörtte biri baştır, erişkinlerde ise bu oran sekizde bire iner.
7- Uyku düzeni nasıl oluşturulur?
Hayatın ilk haftalarında bebekler günün büyük kısmını uykuda geçirirler. Gece ve gündüzün farkında da olmazlar. Gündüz vakti uyanıkken bebeğinizle bol bol konuşun, minik oyunlar oynayın. Gece uyanıkken de ağırbaşlı ve gürültüsüz şekilde yalnızca besleyin, olabildiğince eksik çevresel uyaran verin. Gece uykuya uyumlu ve rahat geçiş için de ‘uyku rutini’ oluşturun. Yani her gece hep benzer saatte, sadece o saate özel pijamalarını giydirin, yalnızca o saate özel bir ninni söyleyin ve ağırbaşlı bir şekilde yatağına yatırıp sessizce yanından ayrılın. Unutmayın ki uyku sorunu olan bebekler defalarca evhamlı ve sıkıntılı annelerin bebekleridir. Özellikle çalışan anne ve babalar bazen dönüşümlü olarak bebeğe bakarlar, evhamlı annenin baktığı gece bebek de sıkıntılı ve uykusuzken, gamsız babanın baktığı gece hem baba keza de bebek sabaha dek mışıl mışıl uyur. Bebeğinizin birincil aylarında uyumasını engelleyen şiddetli kolik ağrıları olabilir. Henüz bu kolik ağrılarının tanıdık mucizevi bir ilacı yoktur. Kullanılan bitkisel kökenli şuruplar ve ‘gaz giderici’ damlaların işe yarama olasılığı çok düşüktür. Doktorunuz bebeğinizin dinç olduğunu söylüyorsa sizin yapacağınız en etkili davranış ‘gamsız olmak’ olacaktır.
8- Göbek bağı temizliğini nasıl yapabilirim?
Çoğu hastane bebek taburcu olurken size bir reçete verir ve üzerinde de göbek bakımı için yüzde 70 etil alkol yazan. Fazla eski yıllarda göbek tozu denen antiseptik tozlar, Amerikan tendürdiyotu da denen ve toksik cıva bileşenleri içeren rengi de deriden çok zorlama meydana çıkan mersol, daha yakın zamanda da betadin göstermek moda olmuştu. Son yılların modası da etil alkol… Fiilen hiçbir özel bakım yapılmazsa bile rutin temizleme kurallarına uyulduğu sürece göbek kendiliğinden 7–10 gün içinde kurur ve düşer. Lakin ille de bir bakım yapacaksanız, en iyisi etil içki sürerek kurumasını hızlandırmanızdır. Özellikle sıcak yaz günlerinde, ‘Göbeği düşene dek bebeğinizi yıkamayın’ önerilerini duyarsınız. Kendinizi bebeğinizin yerine koyun, gereksiz yere eziyet etmeyin ve yıkayın. Her banyo ardından da göbek kordonu daha tez kurusun diye etil alkol sürün.
9-Yeni doğan bebeğimin oda sıcaklığı nasıl olmalı?
Yeni doğanın bulunduğu oda serin ve ferah olmalı. Sıcaklığın 20 – 22 derece olması yeterli. aşırı sıcak çevre ve aşırı giysiler bebekler için güvenli olmayan. Ani bebek ölümünde rol oynayan faktörlerden birisi de bunaltıcı hava çevredir. Kışın dışında kar yağarken fazla sıcak evin içinde şort ve fanila ile seyahat etmek nasıl anormalse, yazın da fazla sıcak havalarda klima ile soğutulmuş evde ürpererek gezmek da anormaldir. Çocuk ve erişkinler için ideal çevre sıcaklığı 20 – 22 derece arasındadır.
10- Ilk banyo ne vakit yaptırılmalı?
Doğum odasında banyo yaptırılması içten değil. Bebeğin yıkanmadan en doğal hali ile annesi ile ten temasının sağlanması ve olabildiğince çabuk anne memesine tutturulması, anne sütünün bollaşması ve bebeğin kolostrum denen ve neredeyse birincil sıhhat sigortası olan sütü alabilmesi açısından çok kayda değer. Doğumdan saatler sonradan anne bebek iletişimi sağlandıktan sonradan birincil banyo yaptırılabilir. sonradan da her gün bir kere banyo yapılabilir. Her banyoda ille de sabun ve şampuan kullanmak zorunda değiliz. Sadece bebeğinizin üzerinden bol bol ılık su akıtmanız bile rahatlaması için tatmin edici olur.
11- Niçin şaşı bakıyor?
Bebekler ilk aylarda ayrıca fazla net göremedikleri ayrıca de göz kaslarını çalıştıran sinirler tam organize olmadığı için ara sıra şaşı bakabilirler. Bu durum normaldir. Fakat üçüncü aydan itibaren şaşılık düzelmiyorsa bir göz doktorunun görmesi uygun olur. Üçüncü ayı geçmiş bebeğiniz hala şaşı ise anında paniğe kapılmayın, büyük muhtemelen ‘yalancı şaşılık’ dediğimiz ve bayağı olan bir koşul vardır lakin bunu doğrulama etmek için göz muayenesi yaptırmalısınız.
12- Beni görüyor mu?
Bebekler ilk günlerinde kendilerine yakın nesneleri gölgeler halinde seçebilirler. Bazı fizyoloji çalışmalarında bebeklerin ilk günlerinde erişkinin 1/20’si dek görebildikleri 3–4 aylık olunca da erişkinler dek net görebildikleri hesaplanmıştır.
13-Niçin elleri kesintisiz yumruk şeklinde?
Ellerin yumruk şeklinde olması da bebeklerin farkında olmadan yaptıkları bir hareket… Birkaç ay içinde ellerini kullanmaya başlayınca bu durum sona erer. Ilk aylarda yakalama refleksi ile avuç içine gelen her şeyi sımsıkı kavrarlar.
14-Beni ne süre duymaya başlar?
Bebeklerin anne karnında bile işitebildikleri biliniyor. böylece hamileyken bebeğinizle bol bol konuşun. Konuşmanızı melodik tarzda yaparsanız sizi fazla daha dikkatle dinlediğini göreceksiniz.
15- Niçin bacaklarını karnına çekip uyuyor?
Bebekler daima büzülerek kolları ve bacaklarını toplayarak yatma eğilimindedirler. Tıpatıp anne karnındaki pozisyon gibi… Bu hareket de beynin olgunlaşması ile kaybolur.
#ilk kez anne olanlar#yeni anne sözleri#yeni anneler kadınlar kulübü#yeni anneler ve bebekleri hakkinda hersey#yeni annelere öneriler
0 notes