Tumgik
#bisküvili elmalı kek tarifi
jotem · 1 year
Text
SEKSENLİ VE DOKSANLI YILLARDA GENÇ KIZ OLMAK ...
Bütün işler saat ona kadar biterdi....
Gündüz televizyon yayını yokken arkası yarın dinleniyordu... Gündüz yayınları başlayınca arkası yarınların yerini Brezilya dizileri aldı... O zaman heyecanla izlediğimiz bu 15 ila 20 dakikalık dizilerden sadece bir tanesinin adını hatırlıyorum Rozalinda...
Boş oturmak diye bir şey asla yoktu... Dizi izlerken bile elişi yapardık...
Mevsim kış ise öğleden sonra herkes birbirine gezmeye giderdi. Öyle şimdiki günler gibi hazırlık yapılmazdı... Ya çat kapı gidilir, yada yarım saat önce çocuk gönderilerek müsait iseniz size oturmaya geleceğiz denirdi.
Misafir gidilen evde genç kız varsa gezmeler güzel olurdu. Anneler sohbet ederken kızlar mutfakta ikramlıkları hazırlardı... Hem de sohbet ederdi... Sohbet konuları, magazin, televizyon ve dünürcüler olurdu en çok....
O zaman kızların sevgilisi olmazdı. Sevdiği olurdu... Buluşma, elele tutuşmak falan olmazdı.... Uzaktan bakışma, mektuplaşma olurdu sadece. Ailesi bilmez, çok yakın arkadaşı bilirdi sadece.... Sakladığı mektupları annesi bulup ta bir araba sopa yiyen çoktu.
Bu kızların çoğu evlenemezdi sevdiği ile.
Seksenli yılların ikramlıkları kısır, kek, kurabiye ve bisküvili yaş pasta idi. Şimdilerde bunların adı anne keki, anne kurabiyesi, anne pastası oldu.
Kek tenceresi bir de davul fırınlar vardı ki, kocaman tepsisi ile yapılan kek sülaleye yeterdi...
Annelerimiz börek çörek yapardı ama kızlar pasta yapmayı severdi. Tarif isteyince bazıları vermezdi pasta tarifi, devlet sırrı gibi saklar, yada eksik tarif verirlerdi...
Doksanlara gelindiğinde ise özel televizyonlar ve gazeteler tarif vermeye başladı... Şimdiki gibi internet yok açıp bakacak.
Hafta sonu gazeteler kurabiye, pasta kitapçığı verirdi... Erkenden gidip alırdık; yoksa tükenirdi...
Doksanlarda kakaolu ıslak kek moda oldu.... Karakız pastası, kunta kinte gibi isimler verilirdi... Yaş pasta çeşitleri, değişik kurabiyeler, pasta kalıpları çıktı... Elmalı kurabiye, çiçek, kurabiye, tırtıl kurabiye.
İkramlar hazırlanır çaylar içilirdi... Anneler kızların lafa karışmasını istemezdi.... Çay faslı bitince bulaşık imece usulü çabucak yıkanıp elişiler alınır, kızlar kendi aralarında, anneler kendi aralarında konuşur, hem de elişi yaparlardı.
Ne güzel günlerdi
Sunum çılgınlığı, alışveriş manyaklığı yoktu.... Sosyal medyadan gösteriş yapmakta yoktu. Ama insanlık vardı, komşuluk, hak hukuk....Kaybettiğimiz en güzel yıllardı...💖
Alıntı.
0 notes
kadincatarifler · 7 years
Photo
Tumblr media
BİSKÜVİLİ ELMALI KEK TARİFİ http://kadincatarifler.com/biskuvili-elmali-kek-tarifi
1 note · View note
aynurant · 3 years
Text
YETMİŞLİ SEKSENLİ YILLARDA GENÇ KIZ OLMAK ...
Bütün işler saat ona kadar biterdi....
Gündüz televizyon yayını yokken arkası yarın dinleniyordu...
Gündüz yayınları başlayınca arkası yarınların yerini Brezilya dizileri aldı...
O zaman heyecanla izlediğimiz bu 15 ila 20 dakikalık dizilerden sadece bir tanesinin adını hatırlıyorum Rozalinda...
Boş oturmak diye bir şey asla yoktu... Dizi izlerken bile elişi yapardık...
Mevsim kış ise öğleden sonra herkes birbirine gezmeye giderdi.
Öyle şimdiki günler gibi hazırlık yapılmazdı...
Ya çat kapı gidilir, yada yarım saat önce çocuk gönderilerek müsait iseniz size oturmaya geleceğiz denirdi.
Misafir gidilen evde genç kız varsa gezmeler güzel olurdu.
Anneler sohbet ederken kızlar mutfakta ikramlıkları hazırlardı...
Hem de sohbet ederdi... Sohbet konuları, magazin, televizyon ve dünürcüler olurdu en çok....
O zaman kızların sevgilisi olmazdı.
Sevdiği olurdu...
Buluşma, elele tutuşmak falan olmazdı....
Uzaktan bakışma, mektuplaşma olurdu sadece.
Ailesi bilmez, çok yakın arkadaşı bilirdi sadece....
Sakladığı mektupları annesi bulup ta bir araba sopa yiyen çoktu.
Bu kızların çoğu evlenemezdi sevdiği ile.
Yetmişli yılların ikramlıkları kısır, kek, kurabiye ve bisküvili yaş pasta idi.
Şimdilerde bunların adı anne keki, anne kurabiyesi, anne pastası oldu.
Kek tenceresi Birde davul fırınlar vardı ki, kocaman tepsisi ile yapılan kek sülaleye yeterdi...
Annelerimiz börek çörek yapardı ama kızlar pasta yapmayı severdi.
Tarif isteyince bazıları vermezdi pasta tarifi, devlet sırrı gibi saklar, yada eksik tarif verirlerdi...
Doksanlara gelindiğinde ise özel televizyonlar ve gazeteler tarif vermeye başladı...
Şimdiki gibi internet yok açıp bakacak.
Hafta sonu gazeteler kurabiye, pasta kitapçığı verirdi...
Erkenden gidip alırdık yoksa tükenirdi...
Doksanlarda kakaolu ıslak kek moda oldu....
Karakız pastası, kunta kinte gibi isimler verilirdi...
Yaş pasta çeşitleri, değişik kurabiyeler, pasta kalıpları çıktı...
Elmalı kurabiye, çiçek, kurabiye, tırtıl kurabiye.
İkramlar hazırlanır çaylar içilirdi...
Anneler kızların lafa karışmasını istemezdi....
Çay faslı bitince bulaşık imece usulü çabucak yıkanıp elişiler alınır, kızlar kendi aralarında, anneler kendi aralarında konuşur, hem de elişi yaparlardı.
Ne güzel günlerdi
Sunum çılgınlığı, alışveriş manyaklığı yoktu....
Ama insanlık vardı, komşuluk, hak hukuk....Kaybettiğimiz en güzel yıllardı...💖
Alıntı........@duyguların&dili
Güzel bir günden GÜNAYDIN herkeslerime Dostcanlar..!!🙋‍♀️
4 notes · View notes
Text
Bisküvili Elmalı Kek Tarifi, Nasıl Yapılır?
Bisküvili Elmalı Kek Tarifi, Nasıl Yapılır?
Bisküvili Elmalı Kek Tarifi İçin Malzemeler
1 tane elma,
10 tane bisküvi,
1 çay kaşığı tarçın,
2 çorba kaşığı çekilmiş ceviz veya fındık içi.
Keki için;
2 tane yumurta,
1 çay bardağı toz şeker,
2 çorba kaşığı sıvı yağ,
 1 tatlı kaşığı kabartma tozu,
1 çay kaşığı dolusu vanilya,
1 su bardağı un (kullanılan su bardağı ölçüsü: 200 ml.).
Üzeri için;
Pudra şekeri.
Bisküvili Elmalı Kek Yapılışı
Bisküv…
View On WordPress
0 notes
jotem · 2 years
Text
Tumblr media
SEKSENLİ VE DOKSANLI YILLARDA GENÇ KIZ OLMAK
Bütün işler saat ona kadar biterdi.Boş oturmak diye bir şey asla yoktu. Dizi izlerken bile elişi yapardık.
Mevsim kış ise öğleden sonra herkes birbirine gezmeye giderdi. Öyle şimdiki günler gibi hazırlık yapılmazdı. Ya çatkapı gidilir, yada yarım saat önce çocuk gönderilerek müsait iseniz size oturmaya geleceğiz denirdi.
Misafir gidilen evde genç kız varsa gezmeler güzel olurdu. Anneler sohbet ederken kızlar mutfakta ikramlıkları hazırlardı. Hemde sohbet ederdi. Sohbet konuları, magazin, televizyon ve dünürcüler olurdu en çok.
O zaman kızların sevgilisi olmazdı. Sevdiği olurdu. Buluşma, elele tutuşmak falan olmazdı. Uzaktan bakışma, mektuplaşma olurdu sadece. Ailesi bilmez, çok yakın arkaşı bilirdi sadece. Sakladığı mektupları annesi bulupta bir araba sopa yiyen çoktu.
Bu kızların çoğu evlenemezdi sevdiği ile.
Seksenli yılların ikramlıkları kısır, kek, kurabiye ve bisküvili yaş pasta idi. Şimdilerde bunların adı anne keki, anne kurabiyesi, anne pastası oldu.
Bizim evde yoktu ama pek çok evde kek tenceresi vardı. Bizde dört köşe midi fırın vardı. Birde davul fırınlar vardı ki, kocaman tepsisi ile yapılan kek sülaleye yeterdi.
Annelerimiz börek çörek yapardı ama kızlar pasta yapmayı severdi. Tarif isteyince bazıları vermezdi pasta tarifi, devlet sırrı gibi saklar, yada eksik tarif verirlerdi.
Doksanlara gelindiğinde ise özel televizyonlar ve gazeteler tarif vermeye başladı. Şimdiki gibi internet yok açıp bakacak.
Hafta sonu gazeteler kurabiye, pasta kitapçığı verirdi. Erkenden gidip alırdık yoksa tükenirdi.
Doksanlarda kakaolu ıslak kek moda oldu. Karakız pastası, kunta kinte gibi isimler verilirdi. Yaş pasta çeşitleri, değişik kurabiyeler, pasta kalıpları çıktı. Elmalı kurabiye, çiçek, kurabiye, tırtıl kurabiye.
İkramlar hazırlanır çaylar içilirdi. Anneler kızların lafa karışmasını istemezdi. Çay faslı bitince bulaşık imece usulu çabucak yıkanıp elişiler alınır, kızlar kendi aralarında, anneler kendi aralarında konuşur, hemde elişi yaparlardı.
Ne güzel günlerdi
Sunum çılgınlığı, alışveriş manyakligi yoktu. Sosyal medyadan gösteriş yapmakta yoktu. Ama insanlık vardı....
0 notes
aynurant · 3 years
Text
Tumblr media
SEKSENLİ VE DOKSANLI YILLARDA GENÇ KIZ OLMAK ...
Bütün işler saat ona kadar biterdi....
Gündüz televizyon yayını yokken arkası yarın dinleniyordu... Gündüz yayınları başlayınca arkası yarınların yerini Brezilya dizileri aldı... O zaman heyecanla izlediğimiz bu 15 ila 20 dakikalık dizilerden sadece bir tanesinin adını hatırlıyorum Rozalinda...
Boş oturmak diye bir şey asla yoktu... Dizi izlerken bile elişi yapardık...
Mevsim kış ise öğleden sonra herkes birbirine gezmeye giderdi. Öyle şimdiki günler gibi hazırlık yapılmazdı... Ya çat kapı gidilir, yada yarım saat önce çocuk gönderilerek müsait iseniz size oturmaya geleceğiz denirdi.
Misafir gidilen evde genç kız varsa gezmeler güzel olurdu. Anneler sohbet ederken kızlar mutfakta ikramlıkları hazırlardı... Hem de sohbet ederdi... Sohbet konuları, magazin, televizyon ve dünürcüler olurdu en çok....
O zaman kızların sevgilisi olmazdı. Sevdiği olurdu... Buluşma, elele tutuşmak falan olmazdı.... Uzaktan bakışma, mektuplaşma olurdu sadece. Ailesi bilmez, çok yakın arkadaşı bilirdi sadece.... Sakladığı mektupları annesi bulup ta bir araba sopa yiyen çoktu.
Bu kızların çoğu evlenemezdi sevdiği ile.
Seksenli yılların ikramlıkları kısır, kek, kurabiye ve bisküvili yaş pasta idi. Şimdilerde bunların adı anne keki, anne kurabiyesi, anne pastası oldu.
Kek tenceresi Birde davul fırınlar vardı ki, kocaman tepsisi ile yapılan kek sülaleye yeterdi...
Annelerimiz börek çörek yapardı ama kızlar pasta yapmayı severdi. Tarif isteyince bazıları vermezdi pasta tarifi, devlet sırrı gibi saklar, yada eksik tarif verirlerdi...
Doksanlara gelindiğinde ise özel televizyonlar ve gazeteler tarif vermeye başladı... Şimdiki gibi internet yok açıp bakacak.
Hafta sonu gazeteler kurabiye, pasta kitapçığı verirdi... Erkenden gidip alırdık yoksa tükenirdi...
Doksanlarda kakaolu ıslak kek moda oldu.... Karakız pastası, kunta kinte gibi isimler verilirdi... Yaş pasta çeşitleri, değişik kurabiyeler, pasta kalıpları çıktı... Elmalı kurabiye, çiçek, kurabiye, tırtıl kurabiye.
İkramlar hazırlanır çaylar içilirdi... Anneler kızların lafa karışmasını istemezdi.... Çay faslı bitince bulaşık imece usulü çabucak yıkanıp elişiler alınır, kızlar kendi aralarında, anneler kendi aralarında konuşur, hem de elişi yaparlardı.
Ne güzel günlerdi
Sunum çılgınlığı, alışveriş manyaklığı yoktu.... Sosyal medyadan gösteriş yapmakta yoktu. Ama insanlık vardı, komşuluk, hak hukuk....Kaybettiğimiz en güzel yıllardı...💖
Alıntı.
2 notes · View notes