#bilimci
Explore tagged Tumblr posts
Text
chl 2
akşamdan beri cehaletin Türkçesini düşünüyorum: niçin olumsuzluk eki almadan tarif edilemiyor. bir zamanlar Farsça öğrenirken şöyle bir tartışmanın içine girmiştik: olumsuz fiil olur mu yoksa fiil bir olumsuzluk eki mi alır? peki yapım eki almış fiil zaten yeni bir fiil ise niçin sözlükte olmak fiili gibi olmamak fiili de yok? sözlüklere fiillerin olumsuz hallerini almayarak tasarruf mu yapıyorlar yoksa bir fiili yapmamanın dilbilgisiyle değil yalnızca cümlenin manası ile mi ilgisi var?
bizim bilmemek dediğimizi Arapçada olumsuz eki kullanmadan tek bir kelime ile anlatmak ne büyük hazine. biz cahil kelimesini ve cehaleti sözlüğümüze almışız fakat bunu fiil olarak almamanın sebebini de merak ediyorum. tabii adlı fiil olarak cahillik etmek, cahil olmak gibi kullanımlarını saymıyorum. kök olarak bilmemek fiilinin olumlu halinin olmaması bir işaret midir, Türkün bilmemeye hakkı yok gibi :)
aslında cehaletle ilgilenmemin de bir başka sebebi vardı, o da artık 3.yazıya kalsın.
reverans
#edebiyat#filoloji#diloloji#dilbilgisi#kelime bilgisi#bilim kadını#bilim insanı#bilimci#bilimler alırım
2 notes
·
View notes
Text
Genetik Bilimci: Barbara McClintock
Genetik Bilimci: Barbara McClintock Barbara Mcckintock, 16 Haziran 1942’de ABD’nin Connecticut eyaletinin Hartford kentinde dünyaya gelmiştir. Ailesi asıl adı Eleonar koymuştu ancak Barbara ismi kararlı ve sınır tanımaz kişiliğini daha iyi yansıttığı için kendisine aile bu şekilde hitap etmeye başladı. Çocukluk çağlarında itibaren spora ilgi duymuş ve voleybol, yüzme, paten gibi bazı spor…
View On WordPress
4 notes
·
View notes
Text
Fotonikçi(İşık Bilimci Ve Mühendisi)Nedir? Ne İş Yapar?
Fotonikçi(İşık Bilimci Ve Mühendisi)Nedir? Ne İş Yapar? Fotonikçi(İşık Bilimci Ve Mühendisi) Meslek Tanımı: Optik-fotonik bilimsel kuramlarına dayalı olarak ışığın üretimi, yayılımı, iletimi, modülasyonu, işlenmesi, yükseltilmesi, ölçülmesi ve algılanması alanlarında inceleme ve araştırmalar yapan, ışıktan gelen bilgi ve enerjiyi işleyen cihazları geliştiren kişidir. GÖREVLER İş süreçlerinde,…
View On WordPress
#Fotonikçi(İşık Bilimci Ve Mühendisi) çalışma alanları#Fotonikçi(İşık Bilimci Ve Mühendisi) Ne iş yapar?
0 notes
Text
NASIL GERİ ZEKALI OLDUK?
Milyonlarca yıl süren evrimden sonra, gelişimini 50.000 yıl önce tamamlayan insanoğlu; beyin ve zeka olarak genetik değişimine uygun hızla evrilseydi şu anda galaksiler arasında seyahat ediyor olurduk.
- 2. Mısır İmparatorluğu dönemi fizikçi ve gök bilimci Kamose-Menes, anıt mezarların ve piramitlerin ölümden sonra, oralara gömülen kimseyi canlandırmayacağını söylediği için öldürüldü. Soyu devam etmedi.
-Antik Mısır'ın diğer bir filozofu Amentebat ''insanları mumyalayarak öbür dünyaya gönderemezsiniz'' dediği için ailesi ile birlikte yok edildi. Soyu devam etmedi.
-Romalı Flavus Lucretius Claudius, matematikçi, gökbilimci ve filozof; Roma Tanrı’larının masal olduğunu söylediği için katledildi. Soyu devam etmedi.
-Antik Yunanlı’lar, devrin en büyük filozofu Sokrates'i 2500 yıl önce Yunan tanrılarına inanmadığı için öldürdüler. Soyu devam etmedi.
-Giardano Bruno, italyan filozof. Kapalı evren görüşünü ilk reddedenler arasında. Dünya güneş etrafında dönüyor dediği için Kilise tarafindan Roma'da diri diri yakıldı. Soyu devam etmedi.
-Sadece Avrupa engizisyon mahkemelerinde 50.000 aydın, düşünür, filozof, sanatçı yakıldı. Soyları devam etmedi.
-Paleolitik çağ'dan itibaren son 40.000 yılda istatistiksel olarak sayıları 143 milyon olarak hesaplanan üstün zekalı insan “Dinlere, Tanrı’lara, dogmalara, tabulara, masallara” inanmadığı için öldürüldü ve hiç birisinin soyu devam etmedi.
Soyları devam etseydi bugün dünya insan popülasyonunun %5’i değil %35'i üstün zekalı olacaktı. Öyle olunca; Endülüs ve İskenderiye kütüphaneleri yanmamış olacaktı. Bilim, sanat, felsefe üreten değerli insanlarla birlikte bugün -fosil yakıt yakmadan- daha temiz bir dünyada yaşıyor olacaktık. Bizim de zeka seviyemiz bugünkü aptal halimizle kıyaslanmayacak kadar yüksek olacaktı.
Akşam sokağa çıkınca birbirinize bakın, ve bilin ki hepimiz geride kalan düşük zekalı insanların torunlarıyız. Akıllı, üstün zekalı nesil tarih boyunca yobazlar tarafından öldürüldü. Akıllı ve zeki insanların genleri bize aktarılamadı...
Bende diyordum zaten. Allah akıl dağıtırken bazıları nerdeydi diye?
41 notes
·
View notes
Text
SİYASAL İSLAMIN ‘LİBERAL’ APARATLARI
Ne yazık ki bir zamanlar bu gazetede birtakım operasyonlarla köşe yazarı da yapılan Nuray Mert, yine foncu Medyascope’da konuşmuş.
LAİKLİĞİ BOĞMA GİRİŞİMİNİN PAYANDALARI
Milli eğitim bakanının yalanlar atarak laikliğe başkaldırdığı, TBMM kürsüsünden tarikatları ve cemaatleri “sivil toplum kuruluşu” diye değerlendirip laiklik karşıtı oluşumlarla işbirliği yapacaklarını ilan ettiği...
ÇEDES projesiyle pedagojik formasyonu bulunmayan din görevlileri tarafından “değerler eğitimi” adı altında çocukların beyinlerinin yıkandığı; ders saatlerinde camilere, mezarlıklara götürüldüğü...
Eğitimdeki dincileşmeye karşı çıkan öğretmenlerin cezalandırıldığı...
Ülke çapında okulların zorla imam hatip okullarına dönüştürüldüğü...
Adliyelerde şeriat ve hilafet çığlıklarının atıldığı ve savcıların bunu sadece izlediği...
Tarikatların ve cemaatlerin bakanlıklarda aynı FETÖ gibi üslendiği...
Kadınların, çocukların ve hayvanların yaşam hakkının gericiler tarafından yok edildiği...
2013’te başlatılan 4-6 yaş grubu Kuran kurslarına bugüne kadar soyut düşünme yeteneği gelişmemiş 1.5 milyonu aşkın çocuğun kaydedildiği...
İktidar üyelerinin hemen her gün laikliği çiğneyen söz ve uygulamalarıyla ümmet toplumunu canlandırmaya çalıştığı...
Cumhurbaşkanının mitinglerinde “Şeriat isteriz!” sloganlarının atıldığı ve buna hiçbir müdahalede bulunulmadığı...
Hilafet sancağı taşıyanların İstanbul’da ve başka illerde şeriat mitingleri düzenlediği...
Siyasal İslamın toplumun üzerine bir karabasan gibi çöktüğü bir ülkede sözde bir siyaset bilimci, hâlâ laikleri suçlama ve gericileri “liberal” gibi gösterme çabasında!
10 notes
·
View notes
Text
Haklara sahip olma hakkı kuramı insan haklarının temellendirilmesinde önemli ölçüde kabul gören, 20. yüzyıl siyaset ve hukuk felsefesinde düşünce yaşamına damgasını vurmuş düşünür, siyaset bilimci ve yazar Hannah Arendt'i aramızdan ayrılışının 48. yılında saygıyla anıyoruz.
36 notes
·
View notes
Text
Tam iki haftadır akşamları şükrettiğim üç şey yazdığım bir araştırmaya katıldım. Bu ara zaten biraz iyi hissediyordum ama günlük rutine şükrü eklemek gerçekten fark yaratıyor ya. Çünkü mesela akşam şükrettiğim şeylere bakıyorum ya diyorum bunu yapmak demek ki bana iyi geliyormuş yarın da aynısını yapayım. Böyle böyle hayatım bir tutarlılık kazanıyor. Yarım bıraktığım kitabı yazmaya devam ediyorum, yeniden düzenli yüzmeye başladım, yakınlarımdan gelen yardımı kabul ediyorum ve hatta zorlandığımda yardım talep ediyorum çünkü fark ettim ki sevdiklerim bana yardım elini uzatınca mutlu oluyorum. Nasıl bir farkındalık ama wow.
Araştırmadan bağımsız olarak şükrettiğim olaylara tematik analiz yapacağım. Çünkü bir davranış bilimci olmak bunu gerektirir. Hayatımda bana nelerin iyi geldiğinin bilgisine sahip olduğumu sanıyordum ama bu bilgi bende o kadar somut değilmiş, ya da günlük hayatımın içinden değilmiş diyeyim. Mesela yeni deneyimler için ölüp bittiğimi biliyordum ama allahın bi anadolu şehrinde bırakın her günü, her haftaya bile yeni bir deneyim ekleyebilmem zordu, çabalamıyordum bile. Ama meğerse gündelik basit şeyler, mesela kitabım üzerinde çalışmak, akşam üzeri yürüyüşleri, bir arkadaşla kahve içmek, ailemle kutu oyunu oynamak gibi şeyler de varmış hayatımı zenginleştirebilecek. E zenginleştirelim bakalım.
10 notes
·
View notes
Text
Düşünen, üreten, savaşmayan ve bilime ilgi duyan toplumlar ve insanlar bir şekilde yok edildiler.
Anatomisini 200.000 yıl önce Afrika'da tamamlayan ve günümüze yakın modern davranışlarına 50.000 yıl önce kavuşan insan, beyin olarak aynı hızla evrilseydi şu anda galaksiler arasında rahatça seyahat ediyor olurduk.
II. Mısır İmparatorluğu döneminde fizikçi ve gök bilimci Kamose-Menes, anıt mezarların ve piramitlerin ölümden sonra kimseyi canlandırmayacağını söylediği için öldürüldü, soyu devam etmedi.
Keza Antik Mısır'da Amentebat, ''insanları mumyalayarak öbür dünyaya gönderemezsiniz'' dediği için ailesi ile birlikte yok edildi.
Romalı Flavus Lucretius Claudius, matematikçi, gökbilimci ve filozoftu; soyu devam etmedi.
Britanya İmparatorluğu dönemi kelt bilim adamı Roger Bacon, Fransisken öğretisini eleştirdiği için öldürüldü ve soyu devam etmedi.
Giardano Bruno, İtalyan filozof. Kapalı evren görüşünden ilk sıyrılanlar arasında. Roma'da kazığa bağlanıp, diri diri yakıldı. Soyu devam etmedi.
Sadece engizisyon mahkemelerinde 50.000 aydın, düşünür, filozof yakıldı. Soyları devam etmedi.
Paleolitik Çağ'dan itibaren son 40.000 senede ''bu nasıl bir inanç, bu nasıl bir ritüel, bu nasıl bir anlayış, bu nasıl bir devlet, bu ne saçmalık'' diyen milyonlarca değerli insan öldürüldü, hiç birisinin soyu devam etmedi.
Soyları devam etseydi belki de Endülüs ve İskenderiye kütüphaneleri yanmamış olacaktı.
Sokağa çıktığında etrafına bak, hepimiz öldürülmeyen kısmın torunlarıyız.
Öldürülenlerin ödedikleri bedel karşılığında hayatımızı devam ettiriyor ve insanlık olarak yola devam ediyoruz.
Peki ya, dönemlerinin çok ilerisinde algı seviyelerinde yaşayan 'dehalar' hiç öldürülmeselerdi ?
20 notes
·
View notes
Text
Dindar insanların çoğu bu gezegeni bir deney olarak görürler. İnançları budur temelde. Şu ya da bu Tanrı, şu ya da bu işe karışıyor, zanaatçıların karılarıyla oynaşıyor, dağlarda emirler veriyor, çocuklarını yaralamanı emrediyor, insanlara ne söyleyip ne söylemeyeceklerini bildiriyor, insanların zevk almalarından suçluluk duyuruyor, falan filan. Tanrılar neden rahat bırakamıyor insanları? Bütün bu müdahaleler beceriksizlik kokuyor. Tanrı, Lut'un karısının arkasına bakmasını istemiyorsa neden onu kocasının sözlerini dinleyecek biçimde yaratmadı? Ya da Lut'u o kadar eşek kafalı yaratmasaydı belki kadın kocasının dediklerini yapardı. Tanrı mutlak ve her şeye kadirse neden evreni ilk başta istediği gibi yaratmadı? Neden durmadan değişiklikler yapıp yakınıp duruyor? Hayır, Kutsal Kitab'ın açıkça ortaya koyduğu bir tek şey var: Kitabın Tanrı'sı kötü bir ustadır. Ne planlamada ne de üretimde başarılı değildir. Rekabet olsaydı işsiz kalması kesindi."
( Mesaj ) -Carl Sagan (1934-1996) Amerikalı gök bilimci ve astrobiyolog.
3 notes
·
View notes
Text
🇮🇷💛 İran, Hizbullah'a elektromanyetik bomba teslim etti.
Bu silah, elektrik altyapısı da dahil olmak üzere tüm iletişim sistemlerini yok ederek İsrail'in güvendiği tüm elektronik sistemleri devre dışı bırakabilir.
Business Insider dergisi dün yayınlanan bir makaleyle bu iddiaları araştırdı
İran İslam Cumhuriyeti, Lübnan'daki müttefiki Hizbullah'a elektromanyetik bomba adı verilen nadir ve güçlü bir silah sağladı.
Bu raporda yazıyor
Güvenlik yazarı ve kıdemli siyaset bilimci Michael Peck şunları söylüyor:
İsrail ile Hizbullah arasındaki İran destekli savaşta Lübnanlı örgüt, İsrail'in iletişim ağını yok edebilecek ve ülkenin elektrik şebekesini devre dışı bırakabilecek silahlara sahip.
3 notes
·
View notes
Text
John Keane, Sidney Üniversitesi’nde ders veren bir siyaset bilimci.
2020’de yayımlanan kitabının adı bu: Yeni Despotizm.
Türkçesi İletişim Yayınları’ndan 2021’de yayımlanmış, 2021.
Araştırmacı yazar dünyanın çeşitli yörelerindeki “Yeni Despotlar”ı inceliyor ve ortak noktalara varıyor:
“Bu ‘Yeni Despotizm’ zorbalığa dayanmıyor” diyor yazar,
“Kitleleri ayartma, şaşırtma ve ikna yoluyla kendi iktidarını sürdürüyor.”
Bunları yapabilmek için de bütün “Yeni Despotların” ortak olduğu önkoşullar yaratılıyor:
- Hukuk iktidara bağımlı kılınıyor
- Medyanın özerkliği ortadan kaldırılıyor
- İfade özgürlüğü engelleniyor
- Alternatif bilgiye ulaşma zorlaştırılıyor
- Eğitim kontrol altına alınıyor
Bütün bunlar yapılınca, özgür toplumun akış yolları iktidarın kontrolü altına alınınca, işte o zaman;
“Yapılan seçimler iktidarın kabul edilmesi yönünde sonlanıyor.”
Bu despotik iktidarlar seçimlerden hiç korkmuyor çünkü önceden kazanmanın bütün koşulları sağlanmış oluyor.
Toplumun olan bitenden çok haberli olmayan kesimi iktidarı onaylıyor.
Olan biteni kavrayan, iktidarı değiştirmek isteyen kesim ise seçimlerde gücünün yetmediğini görüyor.
Böylece, demokratik görünüm altında “yeni despotizm” iktidarını uzun sürelerde işbaşında tutuyor.
Tam “İşte bizde olan da bu” diyordum ki kitapta Recep Tayyip Erdoğan’ın adının da yer aldığını gördüm.
Macaristan’dan Victor Orban da var.
Başka ülkelerden örnekler de var.
Toplumun üç kesimi
“Yeni despotizm” toplumlarda üç kesim yaratıyor:
Yeşil kesim: İktidara yakın, ondan beslenen, onu destekleyen kesim.
Bizde de bu kesim, iktidarın nimetlerinden beslenen, ihale alan, yetki kazanan, zengin olan kesim. Halkın yoksul kesimi de aile yardımları ile engelli ödenekleri ile bir ölçüde yaşamını sürdürmekte, çektiği sıkıntıları iktidara değil, kadere bağlamakta.
Elbette bu kesime, “dış düşmanlar”, “ekonomik saldırı”, “vatan hainleri” gibi temalarla yoğun propaganda yapılmaktadır.
Bu kesim her seçimde iktidarı destekler, ona bağımlıdır, aldığı desteği kaybetmekten korkar.
Sarı kesim: Bu kesim politika ile ilgili değildir. Gündelik işine bakar. İlgi alanı ailesi, yaşadığı yöre, yakın çevresidir.
Kitap okumayan, günlük gazete almayan, kulaktan dolma bilgi ile yetinen, bu kesim bir anlamda toplumun orta sınıfı gibidir.
Oy verirken de duruma göre iktidarı da destekleyebilir, muhalefeti de.
Aslında seçimin sonucunu belirleyen kesim ağırlıkla bu kesimdir.
Kırmızı kesim: Bu kesim toplumun olan biteni bilen, anlayan, izleyen kesimidir. Bu kesim despotizme karşıdır, onun değişmesi için her seçimde karşı oy kullanır.
Bu kesimin de eylemsizi ve eylemlisi vardır.
Eylemsizler, aralarında konuşup yakınmakla yetinirler, her olayı yorumlarlar, karşı çıkarlar ama örgütlü bir eylemleri yoktur.
Eylemliler ise çalışırlar, kimileri yazar, kimileri örgütlü hareketlere katılır.
Yeni despotizmin gücü
Despotik iktidarlar bu toplum kesimlerini iyi bilirler.
Asıl güçlerinin “yeşil kesim” ve “sarı kesim” olduğunu da bilirler.
Yeşil kesimin bağımlılığını artırmak için dikkatle çalışırlar. Korku unsurunu sürekli artırarak bastırırlar.
Kaderci görüşü ve inanç faktörünü hiç sınır tanımaksızın kullanırlar.
Muhalefet partilerine düşmanca davranmaktan hiç çekinmezler.
Kendileri için tehdit oluşturan herkesi ve her şeyi acımadan düşman yerine koyarak hareket ederler.
Aç bırakırlar, işsiz bırakırlar, hapsederler, itibarsızlaştırmaya çalışırlar.
Hiçbir ahlak kaygısı olmadan yalan söylerler, başkalarının malına el koyarlar.
Bütün bunlarda da “ayartma, şaşırtma, ikna etme” yöntemlerini kullanırlar.
Bunları bilerek
İşte, bütün bunları bilerek hareket edeceksiniz.
Mücadeleniz, onlara benzeyerek değil, hiç benzemeyerek yapılacaktır.
Onların yollarından yürüme hevesine kapılmayacaksınız.
Siz kendinize doğru yollar açarak yürüyeceksiniz.
Onlardan birilerini ayartarak güçlenmeye çalışmayacaksınız.
Bu işin ustası onlardır.
Siz kendi insanlarınıza sahip çıkarak yürüyeceksiniz.
Topluma kızmayacaksınız. Onlara önderlik edeceksiniz.
Topluma doğru yolu gösterecek, bundan şaşmayacaksınız.
“Yeni despotizmi” tanıyacak ve onun iktidarına son vereceksiniz.
Yolunuz açık olsun.…
Dr. Erdal Atabek
4 notes
·
View notes
Text
James Webb Teleskopu 'Evreni Parçaladı' mı?
James Webb Teleskopu ‘Evreni Parçaladı’ mı? Gökbilimciler hala JWST’nin onlara söylediklerini nasıl yorumlayacaklarını bulmaya çalışıyorlar. JWST’nin evrene dair ilk görüntülerinden birinde bol miktarda galaksi var; başlangıçta mevcut fizik anlayışımızla açıklanamayacak kadar büyük ve parlak görünen birkaç nesne de dahil. NASA, ESA, CSA, STSCI NASA’nın James Webb Uzay Teleskobu’nun evreni…
View On WordPress
#astronomi#bilim#evren#evren bilimci#Evren Parçalandı mı#evrenin genişlemesi#James Web Teleskopu#James Webb Teleskobu evreni mi parçaladı#uzay
0 notes
Text
.
Gözlerinizde bişey var beyefendi, sanki ruhuma bakıyorlar. Kibar ve bir o kadar cüretkar. Gülüşünüzde sakinlik var, altında yatansa karartılar. Nedir ruhuma götüren sizi, nedir gözlerimi kaçırmamın nedeni! Kaybedilmiş umutlar var sanki hareketlerinizde, seri ve bir o kadar temkinli. Nedir hata yapmaktan korkutan sizi? Çocukken hayalperest, gençlikte felsefeci. Kaybedilen yılları sorgulayan bir bilimci, geleceği tahmin eden sihirci. Nedir bende ilgi uyandıran bu kadar, gözlerinizdeki sönen merak önceden ne kadar güzeldi?..
#hissizleşmek#aşk#aşk acıtır#yalnız kadın#sessiz ve yalnız#blog yazarı#hissizlik#kendi kalbine yazar#yalnızlığım
19 notes
·
View notes
Text
Bir Şii Gazetecinin tespitleri.
“Biz arlanmaz, utanmaz bir toplumuz. Ve tarihi gerçekler asla unutulmamalı!
1) Şam, İran ve Irak’ı kim fethetti?
Ömer bin el-Hattab, Sünni.
2) Pakistan, Hindistan ve iki nehir ardındaki ülkeyi kim fethetti? Muhammed bin Kasım, Sünni.
3) Kim Kuzey Afrika’yı fethetti?
Kuteybe bin Müslim, Sünni.
4) Endülüs’ü kim fethetti?
Tarık bin Ziyad ve Musa bin Nasr, Sünni.
5) İstanbul’u kim fethetti?
Fatih Sultan Mehmet, Sünni.
6) Sicilya’yı kim fethetti? Esed bin Furat, Sünni.
7) Kim Endülüs medeniyetini kurdu ve ilim yuvası yaptı? Emevi Halifeleri, Sünni.
8) Hıttin’de Müslüman lider kim idi?
Salahaddin Eyyubi, Sünni.
9) Ayn Calut’ta Müslümanlar’a kim liderlik etti ve Moğollar’ı hezimete uğrattı?
Seyfeddin Kutuz ve Rukneddin Baybars, Sünni.
10) Kim İspanya’yı bozguna uğrattı Fas’ta?
Abdulkerim al-Hattâbi, Sünni.
11) Kim İtalya’yı hesap vermeye zorladı Libya’da?
Ömer el-Muhtar, Sünni.
12) Ve yakında kim Rusları perişan etti Çeçenistan’da? Şeyh Şamil, Dudayev, Şamil Basayev ve Hattab, Sünni.
13) Kim Rusya’yı (SSCB) Afganistan’da hezimete uğrattı? Afganistanlı Sünniler.
14) Kim yine Afganistan’da NATO’nun yüzünü toprağa sürttü? Sünnîler
15) Kim Amerika’nın Irak’tan çekilmesini sağladı?
Sünnîler.
Lakin biz Şiî olarak çocuklarımıza ne bıraktık?
1) Kim Hz.Hüseyin’e ihanet etti ve Kerbela’da yalnız bıraktı? el-Muhtar es-Sekafî, Şii.
2) Abbasi Halifesi Râdî Billah’a kim ihanet etti?
Buveyhiyyûn, Şii.
3) Irak’ı Moğollar’a satan kim? İbnü’l-Alkami, Şii.
4) Kim Hülagü’nün pis işlerini örtbas ederdi?
Nasır al-Tusi, Şii.
5) Kim Moğollar’a Şam işgalinde yardım etti? Şiiler.
6) Kim Fransızlar’a yardım etti Müslümanlara karşı?
Fatimiyyun Şiileri.
7) Selçuklu Sultanı’na kim ihanet etti?
Tuğrul al-Basasiri, Şii
8) Kudüs’ü işgalde Haçlılar’a kim yardım etti?
Ahmet bin Ata’, Şii.
9) Kim Salahaddin Eyyubi’nin ölümünü organize etti? Kenzü’d-Devle, Şii.
10) Hülagü’yü Şam’da kim ağırladı?
Kemaleddin bin Bedr al-Tiflis, Şii.
11) Suriye’de kanlı rejimle kim birlik oldu ve Rusya’ya destek verdi? Ali Hamaney, Şii.
Görülüyor ki, Şiilerin kalemleri, kılıçları ve dilleri hep Sünni Müslümanlara karşı olmuştur. Ve her ne kadar biz Kâfirlere karşıyız deseler de kalpleri Kâfirlerle beraberdir."
Siyaset Bilimci ve Gazeteci Mehmet Dağıstanlı
13 notes
·
View notes
Text
Osmanlı Akıncı Bülent Ergincanlı
-(OAKINCI70TR)-
-(GÖNÜLDOSTLARI)-
4 notes
·
View notes
Text
"Tanrı | Felsefe Tartışması - Sinan Canan Vs Diamond Tema"
youtube
Müslüman sinir bilimci sinan hocayı agnostik olduktan sonra da severek takip ederim. Gerçekten çok seviyeli, kırmadan dökmeden harika bir tartışma olmuş. Diamond'un yayının biryerinde dediği gibi keşke her müslüman bunun gibi olsa.
16 notes
·
View notes