#beyaz çimento
Explore tagged Tumblr posts
projeyardim · 11 months ago
Text
2024 Çimento Fiyatları (Güncel Çimento Fiyatları)
2024 yılına ait İnşaat Sektöründe kullanılan Çimento Fiyatlarını sizler için derledik. Güncel Fiyatlar ve Çimento satışı yapan firmalara ait içeriğe yazımız içerisinden ulaşabilirsiniz.
0 notes
azraetmoi · 3 months ago
Text
Tumblr media Tumblr media
Black Dahlia, asıl adı Elizabeth Short olan 22 yaşında genç bir kadındı. Bir restoranda garson olarak çalışıyordu. 1929 borsa krizi sebebiyle tasarruflarının çoğunu kaybeden babasıyla arası pek iyi değildi ve kendi ayakları üzerinde durmak için çaba gösteriyordu.
Ancak işler hiç de beklediği gibi gitmedi. 15 Ocak 1947 sabahında, Short'un çıplak bedeni Los Angeles'ta bir otomobilin yanında terk edilmiş bir şekilde bulundu. Genç kadının kıyafetleri çıkarılmış, vücudu ikiye ayrılmış ve yüzü tamamen kesilerek yaralanmıştı.
Olay günü, Güney Norton Bulvarı'nın batısındaki bir mahallede yaşayan Betty Bersinger isimli bir kadın, henüz üç yaşındaki küçük kızıyla birlikte yürüyüş yapmaya çıkmıştı. Bu bölge, o dönemde büyük ölçüde sakindi ve fazla yerleşim bulunmuyordu. Bersinger, Short’un cesedini saat 10 civarında gördüğünde, ilk olarak parka atılmış bir vitrin mankeni olduğunu düşündü. Ancak daha sonra gördüğü şeyin bir insan bedeni olduğunu anlayarak apar topar yakındaki bir eve koştu ve telefonla polisi aradı.
Olay yerine gelen polis korkunç bir manzarayla karşılaştı. Elizabeth Short'un vücudu dehşet verici bir şekilde parçalanmıştı. Bedeninin bel hizasından aşağısı tamamen kopmuş ve iç organları boşaltılmıştı. Öyle ki yaşadığı kan kaybından ötürü cildi soluk beyaz bir hâl almıştı. Tıbbi muayeneler, ölümün ceset bulunduktan yaklaşık olarak on saat kadar önce gerçekleştiğini tespit etti. Ancak asıl ilginç olan başka bir şey daha vardı: Cinayet sonrası, Short’un vücudu ve yaraları özenle temizlenmiş, her bir yara tek tek yıkanmıştı.
Bir diğer gariplik ise Short'un yüzündeydi. Katil kadının yüzüyle özellikle uğraşmış ve ağzının kenarlarından kulaklarına kadar keserek "Glasgow gülümsemesi" olarak bilinen rahatsız edici bir görüntü yaratmıştı. Ayrıca uyluğu ve göğsünden birkaç et parçası kesilmiş, etler dilimlenmişti. Vücudun alt yarısı ise yaklaşık yarım metre uzaklığa yerleştirilmişti ve bağırsakları düzgün bir biçimde kalçalarının altına sıkıştırılmıştı. Ceset, elleri başının üstünde, dirsekleri bükülü ve bacakları birbirinden ayrılmış bir şekilde pozlandırılmıştı.
Vücudun hemen yanında, lastik izleri arasında bir ayak izi keşfeden dedektifler, yakınlarda sulu kan içeren bir çimento torbası da buldu. Short’un vücudundaki tüm işaretler, kadının bağlandığını, işkence gördüğünü ve resmi ölüm nedeninin beyin kanaması ve şok olduğunu gösteriyordu. Cinayet hakkında birçok farklı teori ortaya atıldı. Ancak Hiçbir teori tam olarak doğrulanamadı ve olayın sırrı hâlâ çözülemedi.
17 notes · View notes
sillagen · 1 year ago
Text
Şeyma diye bir kızla tanıştım. Sadece yüzüne güneş kremi sürmüş bugün elbise giydi. Bir yanmış. Kahkaha atıyorum bana kaç günden beri bu kadar gülmedin diyor. Doğulu çimento taşıyan beyaz atlet giyen işçiler gibi yanmış
17 notes · View notes
kaybolsun · 1 year ago
Text
lem beyden yine etkileyici bir tirat
“Devam mı edeyim? Ben fizik öğrenirken, ders kitabımın görüntü yanılsamaları bölümünde bir resim vardı. Bu resimde koyu renk zemin üzerinde beyaz bir şarap kadehi veya beyaz zemin üzerinde karşılıklı duran koyu renkli iki insan profili görünürdü. İnsan ya birini ya da ötekini görürdü ve ben bir öğrenciyken bu imgelerin sadece bir tanesinin gerçek olduğunu sanırdım, lakin bu güne kadar hangisinin gerçek olduğunu anlayamadım. Komik değil mi, Başmüfettiş? Bu odada düzen üzerinde yapmış olduğumuz konuşmayı hatırlıyor musunuz? Var olan şeylerin doğal düzeni üzerinde. Siz doğal düzenin taklit edilebileceğini söylemiştiniz.”
“Hayır, bunu söyleyen sendin.”
“Ben miydim? Olabilir. Fakat ya aslında bu böyle değilse? Ya ortada taklit edilecek bir şey yoksa? Ya dünya bizim çevremize bir bulmacanın parçaları gibi dağılmamışsa - ya içinde her çeşit şeyin dönüp durduğu bir çorba gibiyse ve arada sırada bunların bir kısmı rastlantısal olarak bir araya yapışıp bütüne benzeyen bir şey meydana getiriyorsa? Ya var olan her şey parçalı, tamamlanmamış, yarıda bırakılmış, sonları olan fakat başlangıçları olmayan olaylarsa, ya sadece orta yerleri olan olaylarsa, ya da önleri veya arkaları olan fakat ikisi birden olmayan şeyler ise. Diğer taraftan biz durmaksızın kategoriler yapıyoruz, araştırıyoruz ve kurguluyoruz, böylece mükemmel aşkı, tam ihaneti ve yenilmeyi gördüğümüzü sanıyoruz, halbuki gerçekte biz hepimiz rastgele oluşturulmuş parçacıklarız. Görünüşümüz ve kaderimiz istatistiklerle biçimlendiriliyor -biz insanlar Brown hareketinin birer ürünleriyiz- tamamlanmamış taslaklar, rastgele ortaya atılmış projeksiyonlar.
Yetkinlik, dolgunluk, üstünlük bütün bunlar çok nadir olaylar - bunların olmasının nedeni çok büyük bir fazlalığın olması, her şeyden hayal edilemeyecek kadar çok miktarda var! Günlük hayat kendiliğinden dünyanın büyüklüğü ile onun sonsuz çeşitliliğiyle düzenleniyor; bu yüzden bizim boşluklar ve gedikler olarak gördüğümüz şeyler birbirlerini tamamlıyor; zihnimiz, kendi sağlığını korumak için, dağılmış parçaları bulup bir araya getiriyor. Bizler, dini ve felsefeyi çimento gibi kullanarak, istatistiklerin ortaya çıkardığı bütün o çöpleri olup bitenden bir anlam çıkarmak ve her şeyin zaferimizi ilan eden bir çan gibi tek bir ses vermesini sağlamak için, durmadan toplayıp birleştiriyoruz. Her şey sadece bir çorba... Evrenin matematiksel düzeni, kaosun piramitlerine verdiğimiz yanıt. Her yanımızda kavrayışımızın tümüyle dışında olan yaşam parçacıkları görüyoruz - onları olağandışı diye sınıflıyoruz, fakat gerçekte onları anlamak istemiyoruz. Gerçekte tek var olan şey istatistik. Aklı başında olan insan da istatistikçi. Bir çocuk güzel mi yoksa çirkin mi olacak?Müzikten hoşlanacak mı? Kanser mi olacak? Bütün bunların hepsi bir zar atmakla kararlaştırılıyor.
Ana rahmine düşme anımızda bile istatistik var. Vücutlarımızın hangi gen yığınlarından yaratılacağını tayin eden şey istatistik, ne zaman öleceğimizi tayin eden şey istatistik. Bir çan eğrisi her şeye karar veriyor: bir kadınla karşılaşıp aşık olacak mıyım, ne kadar uzun yaşayacağım, hatta belki ölümsüz olup olmayacağım bile buna bağlı. Arada sırada, istatistiğin bazı şeylere farkına varmaksızın, kazayla katıldığı oluyor - güzellik ve topallık gibi örneğin. Fakat açık süreçler çok geçmeden ortadan kalkacak: Çok geçmeden umutsuzluğun, güzelliğin, mutluluğun ve çirkinliğin nedeni istatistik olacak.
Bilgimiz istatistik tarafından yönlendiriliyor - kör talih ve rastgele örüntülerin sonsuz düzenlenmesinin dışında başka bir şey yok. Var olan şeylerin sonsuz sayıda oluşu düzene olan düşkünlüğümüzle alay ediyor. Ara ve bulacaksın; sonunda her zaman bulacaksın, eğer yeterince gayret gösterirsen; istatistik hiçbir şeyi dışarda tutmuyor ve böylece her şeyi mümkün veya az ya da çok oranda muhtemel yapıyor. Diğer taraftan tarih Brown hareketiyle oluşuyor, yani başka bir geçici dünyanın rüyasını görmeyi hiçbir zaman bırakmayan parçacıkların istatistiksel bir dansıyla...”
“Belki Tanrı bile ara sıra var olabilir,” diye ekledi Başmüfettiş sakin bir sesle. Yüzü yana dönük olarak öne doğru eğilmişti ve adamın varlığının derinliklerinden büyük bir güçlükle fışkıran sözlerini dikkatle dinliyordu.
“Olabilir,” diye yanıtladı Gregory, kayıtsızca. “Fakat onun varlığındaki boşluklar çok geniş, sizin de bildiğiniz gibi.”
Ayağa kalktı, duvara doğru yürüdü ve bir fotoğrafa görmeyen gözlerle baktı.
“Belki biz bile...,” diye başladı Gregory, tereddüt ederek, “belki biz bile ara sıra var oluyoruz; yani demek istiyorum ki, bazen az, bazen hemen hemen kaybolmuş, dağılmış bir şekilde ve sonra birden ani bir kasılmayla, hafıza merkezini parçalayan ani bir hamle ile bir an için... bir gün için ortaya çıkıyoruz... böylece biz -”
5 notes · View notes
pazaryerigundem · 10 days ago
Text
50 üniversiteye 50 milli atölye
https://pazaryerigundem.com/haber/191225/50-universiteye-50-milli-atolye/
50 üniversiteye 50 milli atölye
Tumblr media Tumblr media
Yıldız Teknik Üniversitesi’nin 2024-2025 Akademik Yılı Açılış Törenine katılan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, “İlk etapta 50 üniversitemizde kuracağımız milli teknoloji atölyeleri, öğrencilerimize yeni alanlar oluşturacak ve yeni imkanlar sunacak. Bu atölyeler Türkiye’nin geleceğe çok daha güçlü yürümesini sağlayacak, pek çok büyük işin başlangıcına vesile olacak” dedi.
İSTANBUL (İGFA) – Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Yıldız Teknik Üniversitesi Davutpaşa Kampüsü Kongre Merkezi’nde düzenlenen 2024-2025 Akademik Yılı Açılış Törenine katılarak ilk dersi verdi. Törene Esenler Kaymakamı Süleyman Özçakıcı, Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu, Esenler İlçe Milli Eğitim Müdürü Feyzullah Sert ile Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Eyüp Debik, rektör yardımcıları, dekan ve bölüm başkanları, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.
Akademik yıl açılış dersi veren Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Türkiye’nin Ar-Ge insan kaynağının 20 yıl öncesine göre 29 binlerden 272 binlere çıktığını belirterek, 2002 yılında 1 yılda yapılan patent başvurusu sayısının 414 olduğunu, şimdi ise yılda 9 bin patent başvurusu yapıldığını söyledi. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır, “Türkiye’nin Ar-Ge harcamalarında özel sektör payı yüzde 30’un altındayken şimdi yüzde 60’ın üzerine çıktı. Bu dönemde bilimsel yayın kapasitemizi yükselttik. Türkiye’de 1 yılda gerçekleşen bilimsel yayınların sayısı son 17 yılda 16 binden 50 bine yükseldi. Türk sanayii, Ar-Ge ve inovasyon faaliyetlerinden aldığı güçle bugün dünyanın dört bir yanına ihracat yapıyor. Özellikle son dönemde yüksek teknoloji sanayi üretiminde ciddi gelişme kaydettik. İhracatımız 262 milyar dolara ulaştı. Bundan 20 yıl önce 36 milyar dolar ihracattan söz ediyorduk ve bu ihracatın yüzde 95’ten fazlası sanayi ürünlerinden oluşuyor. İmalat sanayimiz yani üreten gücümüz bugün ihracatımızın öncüsü konumunda. Bu alanda dünya ticaretinde Türkiye’nin payı binde 5 seviyesinden yüzde 1,07 seviyesine yükseldi. Yani adeta dünyada bir Türkiye üzerine Türkiye daha ilave ettik. Bunu kendi insanımızın emeğiyle, gayretiyle başardık. Bugün Türkiye, Çin’den Avrupa kıtasına kadar en fazla sayıda ürünü en fazla ülkeye rekabetçi şekilde ihraç edebilen ülke konumuna geldi. Bu geniş coğrafyanın ihracatta lider ülkesi Türkiye’dir” dedi. 
“İnsansız hava aracı üretiminde dünya lideriyiz”
Bugün Türkiye’nin güneş paneli, ticari araç, beyaz eşya, demir çelik ve çimento üretiminde Avrupa’da lider olduğunu vurgulayan Bakan Mehmet Fatih Kacır, insansız hava araçları üretiminde dünyada lideri olduğunu ifade etti. Bakan Kacır, “Otomotiv sektörümüzün ihracatı 35 milyar dolara ulaştı. Kimya sektörümüzün ihracatı 30 milyar doları aştı. Makine sektörümüzün ihracatı 25 milyar doları yakaladı. Bütün bunlar katma değerli yönetim yaptığımız alanlar. Aslında savunma sanayiinde yerleşme ve millileşme Türkiye için bir tercihten öte bir zorunluluktur. Bugün savunma sanayinde yıllık ihracatımızı 250 milyon dolardan 5,5 milyar doların üzerine çıkarabilmişsek, savunma ve havacılık alanında faaliyet gösteren firmalarımızın yıllık gelirini 1 milyar dolardan 12 milyar dolara yükseltebilmişsek, proje sayısını 60’dan bin üzerine çıkarabilmişsek, yürüttüğümüz projelerin sayısı 5.5 milyar dolardan yaklaşık 100 milyar dolar düzeyine yükseltebilmişsek, bütün bunlar bu alanda kurduğumuz ekosistem sayesinde mümkün olmuştur. Bugün Türk Savunma Sanayi’nin 3 bin 500 firmamızda 90 binden fazla arkadaşımız çalışıyor. Geçtiğimiz hafta TUSAŞ’a bir terör saldırısı oldu. TUSAŞ bizim gözbebeklerimizden biri. Tabii şunu çok iyi görüyoruz, anlıyoruz. Türkiye’nin savunma sanayindeki hızlı yükselişi ve kazandığı iddia, Türk savunma sanayi sistemlerinin dünyada harp paradigmalarını değiştiriyor olması, sadece topraklarımızdan söküp attığımız terör örgütlerine değil onların arkalarındaki şer odaklarını da fazlasıyla rahatsız ediyor. TUSAŞ’ta bir mühendis kardeşimizin hemen o saldırı gününde, söylediği sözler aslında bizim tavrımız. Mühendisimizin ‘Hainlere inat, daha fazla çalışacağız, daha fazla öğreteceğiz’ demişti. Bu önemli bir yaklaşımı ortaya koyuyor” dedi.
“50 üniversiteye 50 milli teknoloji atölyesi kuracağız”
Türkiye’de ilk etapta 50 üniversitede kurulacak olan milli teknoloji atölyeleri hakkında bilgi veren Bakan Kacır, “Bu atölyeler, öğrencilere yeni alanlar oluşturacak ve yeni imkanlar sunacak. İlk yılımızda 50 milli teknoloji atölyesinin 50 üniversite kampüsünde kurulmasını hedefliyoruz. Bu projeler, Türkiye’nin geleceğe çok daha güçlü yürümesini sağlayacak, pek çok büyük işin başlangıcına vesile olacaktır. Milli teknoloji atölyeleri, öğrencilere uygulamalı eğitim fırsatları sunarak, onların teknoloji alanındaki yetkinliklerini artırmayı ve Türkiye’nin teknolojik kapasitesini geliştirmeyi amaçlıyor. Bu atölyelerin, gençlerin bilgi ve becerilerini güçlendirmek için önemli bir adım olduğunu düşünüyorum ve ülkemizin milli hedeflerine ulaşmasına katkıda bulunacak projeler arasında yer alacağına inanıyorum” diye konuştu.
“Öğrencilerimiz sanayi ile iç içe çalışma gayretinde olsunlar”
Gençlerin ve öğrencilerin sanayiye dahil olmalarının önemini vurgulayan Bakan Kacır, öğrencilerin özellikle staj programlarıyla sanayi tecrübesi kazanmalarını ve Türkiye’nin üretim gücüne katkıda bulunmalarını arzu ettiklerini belirtti. Bakan Kacır açılış dersini öğrencilere tavsiyelerde bulunarak tamamladı: 
“Arzu ediyoruz, ümit ediyoruz ki, öğrenci kardeşlerimiz özellikle öğrenim hayatları içerisinde staj programları ile sanayiyle iç içe çalışmalar yürütmek konusunda gayret içinde olsunlar. Sanayi tesislerinde staj programlarına katılsınlar, kendilerini Türkiye’nin üretim gücüne güç katmaya, öğrencilik döneminden itibaren daha kuvvetli bir şekilde hazırlasınlar. Yeni nesil teknoloji girişimcilerimizin başarılarını önemsiyoruz. Bu alanın ekonomide yeni öncü alanların başında geldiğine inanıyoruz.”
“Değişime liderlik eden eğitim yaklaşımımızla öncü bir rol üstleniyoruz”
YTÜ’nün geleneği olan 113 yıllık bir çınar olduğunu ve Türkiye Yüzyılı’nda Türkiye’nin Yıldız’ı olarak hedeflerine emin adımlarla yürüdüğünü belirterek konuşmasına başlayan Rektör Prof. Dr. Eyüp Debik “2 bin 424’ü yabancı uyruklu olmak üzere toplamda 40 bin 907 öğrencimizle köklü ve aynı zamanda yenilikçi bir üniversite olarak eğitim öğretime devam ediyoruz. YTÜ olarak sadece mühendislik, mimarlık, ekonomi, sanat ya da işletme alanındaki kaliteli eğitimimizle değil değişime liderlik eden eğitim yaklaşımımızla öncü bir rol üstleniyoruz” dedi. 
YTÜ’nün YÖK Araştırma Üniversiteleri Performans Listesi ile TÜBİTAK Girişimci ve Yenilikçi Üniversiteler Endeksi’nde devlet üniversiteleri arasında ilk dörtte yer aldığını belirten Rektör Debik, YTÜ’nün Erasmus ve diğer öğrenci değişim programlarında Türkiye lideri olduğunu vurguladı.  Uluslararası derecelendirme kuruluşlarına göre 3 alanda dünyada ilk 100’de yer aldıklarını belirten Prof. Dr. Debik, “Dünyada temiz enerjide 20’inci, kaliteli eğitimde 26’ıncı, inovasyonda ise 69’uncu sıradayız” diye konuştu. 
“Kapsamlı bir AR-GE kültürü geliştirme programı başlatıyoruz”
Rektör Prof. Dr. Eyüp Debik, “Yeni dönemde yapay zekâ tabanlı Kalite Güvence Sistemleri ile dijital dönüşüm gerçekleştirerek üniversitemizi ‘sistemlerle yönetilen güçlü ve örnek bir üniversite’ haline getireceğiz. Üniversitemizin bilimsel araştırma ve yenilik potansiyelini en üst düzeye çıkarmak için kapsamlı bir AR-GE kültürü geliştirme programı başlatıyoruz. Akademisyenlerimizi disiplinler arası araştırma grupları etrafında bir araya getirerek sinerji oluşturacağız. Yıldız öğrencilerimizin TÜBİTAK 2209-A ve B Programları kapsamında kabul edilen 292 projesiyle üniversitemiz Türkiye’de birinci oldu. Her birini ayrı ayrı tebrik ediyorum. Bu başarının yeni Yıldız öğrencilerimizin katkılarıyla artarak devam edeceğine inanıyorum. YTÜ olarak Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi CERN’e ve Avrupa İstatistik Kurumu EUROSTAT’a tam üyeliğimiz bulunuyor. Öne çıkan uluslararası üniversite ağlarına da başvuracağız. TEKNOFEST ile diğer ulusal ve uluslararası bilimsel ve teknolojik etkinlikler, öğrencilerimizin potansiyellerini ortaya çıkarmaları bakımından çok önemli. Öğrencilerimize her türlü desteği vermeye devam edeceğiz. Öğrencilerimize iş hayatını deneyimle imkânı sunan KO-OP modelimizi daha da geliştireceğiz” dedi. 
“YTÜ, Türkiye’nin yıldızı olarak parlamaya, çevresini aydınlatmaya devam edecek”
Türkiye’nin ilk Temiz Enerji Teknolojileri Enstitüsü’nün Yıldız Teknik Üniversitesi’nde kurulmuş olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Debik, “Yenilenebilir enerji ve batarya teknolojilerinin tasarım ve test süreçlerinde söz sahibi olmayı hedefliyoruz. Ayrıca, sürdürülebilirlik, savunma sanayi, biyomedikal, yapay zekâ ve dijitalleşme gibi alanlarda öncü ve özgün projelere ağırlık vereceğiz. Sadece Türkiye’de değil, dünyada da inovasyonun adresi olmayı amaçlıyoruz. Uluslararası yeşil kampüs sıralamasını belirleyen Green Metrics’e göre dünyadaki “Sürdürülebilir Üniversiteler” listesinde 63. sıradayız. Hedefimiz ilk 50’de yer almak. Yakın zamanda öğrencilerimizin kampüs içi ulaşımını elektrikli otobüslerle sağlayacağız. Türkiye Yüzyılı’nda deneyimli akademik ve idari personelimizle, hedefleri olan öğrencilerimizle ve 140 bini aşan mezunlarımızla Türkiye’nin Yıldızı olarak parlamaya, çevremizi aydınlatmaya devam edeceğiz. Yeni akademik yılın başarılı, verimli ve ilham dolu geçmesini diliyorum” dedi. 
Tören, Yıldız Teknik Üniversitesi öğretim üyelerinin müzik dinletisiyle sona erdi.
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
ihaledanismani · 1 year ago
Link
ihale dokümanı eki mahal listesine göre … poz no.lu Terrazo karo plak döşemesinin yapılması gerektiği ve bu nedenle söz konusu iş kalemi
0 notes
imarpanosu · 1 year ago
Link
#Çimsa CMO’su #OnurYazgan, #TürkiyeninEnEtkin50CMOsuListesi'nde yer aldı... Detaylar haberde...
0 notes
alacalii · 1 year ago
Text
Prekast Teklif
Prekast teklif, cam elyafı, sisli kum, beyaz çimento gibi malzemelerden üretilen ürünlerin müşteriye sunulması amacıyla yapılan tekliflerdir. Prekast beton, yangına ve depreme karşı dayanıklı olduğu, ekonomik bir iş gücü sağladığı, zamandan tasarruf ettirdiği için şirketler ve bireysel teklifler açısından önemlidir.
Bu beton neme, ısıya ve zamana karşı dayanıklıdır. Uzun ömürlüdür. Dayanıklı olması sebebiyle şirketlerin ve bireylerin güvenliğini sağlar. Bu durum müşterilere güven verir. Ayrıca dayanıklı ve korunaklı yapısına rağmen diğer yapı malzemelerine göre oldukça ucuzdur. İnşaat bölgelerinde değil de fabrikada üretilmesi, malzemelerin kaliteli olması açısından da mühimdir. Prekast teklif anlaşmaları yapıldıktan sonra müşteri kısa süre içerisinde talep ettiği yapıya sahip olacaktır.
0 notes
karaca2508-blog · 1 year ago
Text
Asbestin Fiziksel ve Kimyasal Özellikleri
Tumblr media
Asbestin fiziksel ve kimyasal özellikleri seramik lifler, metalik olmayan inorganik malzemelerdir. Oksitler, nitritler ve karbitler seramik malzemelerin esasını oluştururlar. Asbest, ticari adıyla amyant, jeolojik olarak lifsi kristal yapısına sahip silikat (magnezyum silikat, kalsiyum-magnezyum silikat, demir-magnezyum silikat) bileşimindeki bir grup mineralin ortak adıdır. Asbest sahip olduğu fiziksel ve kimyasal özelliklerinin bir sonucu olarak gösterdiği izolasyon özelliği nedeniyle çok uzun yıllardır kullanılmış ve “sihirli mineral” olarak bilinmiştir.
Asbestin Fiziksel ve Kimyasal Özellikleri
Asbest yüksek derecede ısıya, aşınma ve paslanmaya karşı dayanıklıdır. Erime noktası 1200°C’nin üzerinde, asitlere ve bazlara karşı dirençli, kimyasal tepkimelere girmeyen inert bir maddedir ve elektrik geçirgenliği çok azdır. Yüksek elastikiyet ve yüksek sertleşebilirlik özelliği taşır. Çimento ve benzeri malzemelerle karışım özelliğine sahiptir. Yatay eksenleri boyunca mukavemetleri (gerilme mukavemeti) çok fazladır, dikey eksenleri boyunca ise sayılamayacak kadar çok parçaya bölünebilirler. Bu özelliğinden dolayı çimentoyu çelik bir kafes gibi sararak üretilen malzemenin dayanımını arttırır. Isıyı ve elektriği az iletmesi, ateşte özelliklerinin değişmemesi ve mikroorganizmalara karşı dirençli olması asbesti ideal bir yalıtım malzemesi haline getirmiştir  
Tumblr media
Asbest Türleri
Asbest lifleri mineralojik özelliklerine göre Serpantin ve Amfibol olmak üzere iki gruba ayrılır. Serpantin Grubu Krizotil Asbest: Beyaz, lifsi yapıda, yumuşak ve ipeksi parlaklığındadır. Kullanım alanı geniş bir türdür. Diğer asbest türlerine göre daha esnektir. Dayanıklı ve ipeksidir. Erime noktası yüksektir. Dokunarak veya bükülerek kumaşla birlikte kullanılır. Ateşe dayanıklı kumaş yapımında genellikle krizotil asbest kullanılır. Bugün hala ev ve işyerlerinin çatılarında, tavanlarında, duvarlarında bulunmaktadır. Krizotil asbest ısıya karşı dayanıklılığından dolayı boru izolasyonunda, kazanlarda kullanılmaktadır.   Amfibol Grubu Amfibol lifleri serpantin liflerine göre daha kısa ve serttir. İğneye benzer görünüşlüdür. Neme ve kimyasallara karşı dirençlidirler. Amfibol grubu asbest türleri çok küçük çapa sahiptir. Böylelikle insan dokularına daha kolay nüfuz edebilir. Bu nedenle de bu grupta bulunan asbest türleri serpantin grubuna göre daha tehlikeli olarak kabul edilir. Krokidolit Asbest: Mavi asbest olarak da bilinir. Liflere mavi rengi veren yüksek soda oranı ve ana kayaçtan gelen demir bileşikleridir. Amosit Asbest: Kahverengi asbest olarak da bilinir. Krizotilden sonra inşaat uygulamalarında ikinci derecede yaygın olarak kullanılan asbest türüdür. Yüksek çekme dayanımına sahiptir ve ısıya dayanıklıdır. Bu yüzden özellikle boru izolasyonunda, izolasyon panellerinde, kaplama ve döşemelerde kullanılmaktadır. Tremolit Asbest: Bu asbest türü genellikle vermikulit ve krizotil asbestle beraber bulunur. Genellikle çatı yalıtımında kullanılmaktadır. Antofilit Asbest: Asbest yatağı en az olan mineraldir. Diğer Asbest türlerine göre en az kullanılan türdür. Aktinolit Asbest: Asbestin bu formu diğerlerine göre daha sert dokuya sahiptir. Ticari olarak kullanılmamıştır.    
Türkiye’de Asbest Kullanımı
Türkiye asbest rezervleri bakımından oldukça zengin olup sahip olduğu yaklaşık 29646000 ton rezerv ile asbest bakımından en zengin ilk 10 ülke içinde yer almaktadır. Sivas, Erzincan, Tokat (Turhal), Bursa (Orhangazi), Hatay ve Bitlis’te krizotil, Eskişehir (Mihalıccık)’de ise amfibol türü asbest yatakları bulunmaktadır. Ülkemiz zengin rezervlere sahip olmasına karşın asbest madenciliğinde uzun yıllardan beri hiç bir gelişme sağlanamamış ve üretim tesisleri kurulmuş olsa da Türkiye'de asbest madenciliğinin pilot işletme seviyesini geçememiştir. 2000’li yıllarda dünyadaki yasaklama eğilimi sonucu asbest madenciliği tümüyle gündemden çıkmıştır. Asbestin kontrolsüz kullanılmasının insan sağlığı üzerine olumsuz etkilerinin tartışılmasını müteakip dünyada olduğu gibi Türkiye’de de asbest ile ilgili hukuki düzenlemeler yapılmaya başlanmıştır.
İkame Maddeler
Asbest içermeyen lifler; doğal organik lifler (pamuk ve saç), sentetik organik lifler (aramid, polyester ve rayon), doğal oluşan mineral lifler (wollastonit, diatom parçaları) ve insan yapımı mineral liflerdir. Asbestin insan sağlığı üzerine olan etkilerinin saptanması asbest yerine kullanılabilecek maddelerin araştırılması konusundaki çabalara hız vermiş olup, insan yapımı bazı mineral lifler endüstride kullanılmaya başlanmıştır. İnsan yapımı mineral lifler, lifli inorganik bileşiklerdir. Kaya, kil, cüruf ve camdan üretilirler. 3 ana grupta sınıflandırılırlar - Cam Lifi (Fiberglass): Cam Yünü ve Cam İplik (Cam Elyaf) - Mineral Yün: Kaya Yünü ve Cüruf Yünü - Ateşe Dayanıklı Seramik Lifler Cam elyaf, cam ipliğidir. Silisli kum, kireçtaşı, asitborik, alüminyum ve magnezyum karışımından elde edilir. Yapılarda sıcak su ve buhar kazanları ve borularında, teknelerde hafif yapılı plastik gövdeleri sağlamlaştırmak amacıyla kullanılır Cam yünü, silis kumunun 1200 – 1250 °C'de ergitilerek elyaf haline getirilmesi sonucu oluşmaktadır. Dış duvarlarda her türlü duvar ve betonarme elemanların iç yüzeylerinde, iç bölme ve komşu duvarlarda, merdiven ve asansör boşluklarına bitişik duvarlarda, her türlü ahşap oturtma çatılar, metal çatılar ve sandviç çatılarda, ahşap karkas binaların içten ısı ve ses yalıtımı uygulamalarında kullanılmaktadır. Kaya Yünü, yalıtıma en uygun kaya tipi olan bazalt kayadan üretilir. Isı yalıtımı, yangın yalıtımı, ses yalıtımı, asma tavanlarda ve rutubet ve nemi engellemek amacıyla kullanılır. Seramik lifler, metalik olmayan inorganik malzemelerdir. Oksitler, nitritler ve karbitler seramik malzemelerin esasını oluştururlar. Cam lifinin kullanıldığı yerlerde uygulama alanı bulurlar.
Asbest Kaynakları
Asbest, tutuşmazlık, sıcaklığa ve pasa mukavemet, ısı izolasyonu, yüksek mekanik dayanıklılık, çimento ve diğer benzerleri ile yakınlık kurabilme vb. gibi özellikleri olması nedeniyle birçok alanda kullanılmaktadır. Bu kullanım alanlarından en öne çıkan inşaat/yapı sektörü olmaktadır 1) Tavanlar, duvarlar, kirişler ve kolonlar üzerine püskürtme asbest 2) Asbest Çimentolu Su Tankı 3) Gevşek Dolgu İzolasyon 4) Kazan ve Borularda Kaplama 5) Tavan Kaplaması 6) Klozet 7) Bölme Duvar 8) Yangın Kapısı 9) Asbestli Halatlar ve Contalar 10) Marleyler 11) Kazanın Etrafındaki Asbestli Paneller 12) Yangın Battaniyesi 13) Duvar ve Tavanlarda Dekorasyon Amaçlı Kaplamalar 14) Eternit 15) Asbestli Çimento Paneller 16) Asbest Çimento Olukları ve Boruları 17) Üst Eşik 18) Asbestli Çimento Bacası 19) Diğerleri: Sigorta kutusunda, Havalandırma Sisteminde Ülkemizde inşaat/yapı sektöründe asbestin ne kadar kullanıldığına dair veriler oldukça sınırlı olmakla birlikte gerek bina gerekse endüstriyel birçok yapının üretim süreçlerinde kullanıldığı bilinmektedir. Bu nedenle bu yapıların yıkımı ve tadilatı gündeme geldiğinde, faaliyete başlamadan önce asbestin bulunup bulunmadığına ilişkin gerekli analizlerin yapılması ve asbest maruziyetinin önlenmesi gerekmektedir Read the full article
0 notes
gunerkan · 2 years ago
Text
Prekast Nedir
Üstün mukavemet sağlayan bir beton uygulaması olan prekast, başta ABD olmak üzere Avrupa’nın birçok ülkesinde 70′li yılların sonlarından itibaren kullanılmaya başlamış olup günümüzde yaygın bir şekilde kullanılmaya devam etmektedir. Prekast uygulamaları ile özgür cepheler sizleri bekliyor.
Prekast imalat ve montaj çözümlerimiz için İseldaş Prekast'a ulaşabilirsiniz.
Ülkemizde de son dönemde modern mimariler de kullanımı yaygınlaşan prekast nedir dersek, basit bir beton karışımı olmamakla birlikte içeriğinden uygulanma tekniğine kadar farklı bir yapısal malzemedir. Yer tür yapıya uygulanabilme özelliğine sahip olan prekast, yüksek dayanıklılığı kadar mimari uygulamalar açısından da inşaatlarda büyük avantaj sunmaktadır.
Dünyada “Glass Fiber Reinforced Concrete, GFRC” olarak bilinen prekast, fiber beton kaplama ya da çimento panelleriyle birlikte birçok farklı mimari uygulamada kolaylıkla kullanılmaktadır. Silis kumuyla yüksek kalite beyaz çimentonun hassas bir oranda karıştırılması ile elde edilen çimento harmanı, cam elyafı ve polimer katkısıyla birlikte kalıplara dökülür.
Bizden fiyat almadan prekast yaptırmayın.
Prekast uygulamalarda kullanılan kalıplama tekniği bilindik uygulamalardan tamamen farklı olarak bu iş için özel olarak geliştirilmiş bir püskürtme yöntemi kullanılmaktadır.
Prekast'ın hem uygulama hem de mukavemet açısından üstün özelliklere sahip olmasının temelinde, çimento harmanına katkılan polimer yardımıyla karşımın homojen hale gelmesi yatmaktadır.
Prekast uygulamasıyla klasik yöntem kullanılarak uygulanan demir donatılı betonla aynı dayanıklılık sağlanmaktadır.
Prekastı üstün ve avantajlı yanı, aynı mukavemete sahip olmasına rağmen klasik beton uygulamaya göre çok daha hafif olmasıdır, bu sayede yapının yükü azalmaktadır.
Her kalıpla üretilir olması, prekastın mimari uygulamalar için gerçek anlamda geniş seçenek sunmasını sağlar.
Prekast her türlü forma sahip olarak üretilebileceğinden en farklı mimari projelerde dahi kullanılabilir ve dayanıklılık konusunda üstün verim alınabilir.
Dekorasyon malzemesi olarak da oldukça yaygın kullanılan prekast, çelik karkas ile desteklenerek daha da üst taşıma limitleri sunabilir.
İnce olarak da döküm yapılabildiğinden dış cephe kaplaması olarak da uygulanabilen prekastın inşaat sektörü için çok işlevli bir ve avantajlı bir ürün olduğu söylenebilir.
Prekast dayanıklı yapısıyla uzun ömürlü bir malzeme olduğu için uzun süre boyunca bakım masrafı gerektirmez ve böylece ekonomik bir avantaj da sağlar.
0 notes
fiyatinedir · 2 years ago
Text
Çimento Fiyatları
Tumblr media
 Çimento Fiyatları Nedir?
Çimento Fiyatları Nedir?, Çimento Fiyatları, Çimento Fiyatı, Çimento Kaç para, çimento kaç para?
Çimento Kaç Para?
Çimento yapıtaşları kalker ve kil olan, betonun hammaddesi olarak kullanılan ve mineral parçalarını yapıştıran mükemmel bir yapıştırma malzemesidir. Çimento su ile reaksiyona girdiğinde sertleşen bir bağlayıcı maddedir. Çimento Roma’dan günümüze kadar birçok yapıda kullanılmıştır.  Çimentonun icadından önce bazı yapıların yapılmasının imkânsız olduğu da bilinen bir gerçektir. Çimento demirle birlikte kullanıldığında sağlam Ve modern yapılar inşa edilmektedir.
Tumblr media
Çimento Fiyatı Çimento yapımında kullanılan kil ve kalker taşının özel fırınlarda çok yüksek ısılarda, 1300-1500oC ‘da pişirilerek toz haline getirilip makinalarla öğütülür. Kullanıma hazır olan çimento su ile karıştırılarak hamur kıvamına getirilir ve inşaat için kullanıldığında yaklaşık 2 gün boyunca donması beklenir. - Çimento donma sürecindeyken sürekli soğuk su ile nemli tutulur, burada amaç yapılarda çatlamayı engellemektir. - Çimento su içinde dağılmaz, mukavemetini muhafaza eder. - Çimentonun mukavemeti (dayanımı) içindeki su ve çimento oranına bağlıdır. Ayrıca betonun mukavemetini çimentonun mukavemeti belirler. Bu yüzden harcı iyi oranlarda karıştırıp hazırlamak önemlidir. - Kullanılan çimento tipleri TS EN 197 ölçütleri doğrultusunda standartlaştırılmıştır. - En çok kullanılan çimento tipleri Portland Kompoze Çimento, Katkılı Çimento, Cüruflu Çimento ve Sülfata Dayanıklı çimento, beyaz portland çimentosudur. - Çimentolar içindeki hammaddeye göre isim alırlar. - Kullanılacak alanın özelliğine göre çimento seçmek gerekir. Örneğin sülfatlı zeminde sülfata dayanıklı çimento kullanılır. - Çimentonun mukavemet kazanması için; hidratasyon, katılaşma ve sertleşme olaylarının aşamalı olarak gerçeklemesi gerekir. - Çimento bileşimini iyi ayarlamak için içerisine bir miktar FEO2 yani kum eklenir. - Kökenine göre sınıflandırıldığına iki çeşit çimento vardır: killi çimento ve puzolanik çimento. Portland çimentosu killi çimento sınıfında olup günümüzde en çok kullanılan çimento çeşididir. Gri, beyaz ve yeşil arası renge sahip olan çimento, yıllar içinde geliştirilmiş ve rafine edilmiş bir yapı malzemesidir. Beyaz çimento gri çimentoya göre daha üstün özellikler taşır. Örneğin beyaz çimento, daha hızlı priz alır, dayanımı daha yüksektir ve pürüzsüz yüzeye sahiptir. Beyaz çimento mimari yapılarda, çiçeklik, sanatsal yapıların üretiminde, heykellerde sık sık tercih edilen çimento türüdür. - Çimento depolanırken su ve rutubet ile temasından kaçınmalıdır. - Çimentolar torbalı halde en fazla 2 ay bekletilmelidir. Aksi halde çimento mukavemet özelliğini kaybetmeye başlamaktadır. - Endüstriyel sektörde çimento, duvarlarda, döşemelerde, tuğla ve monolitik elemanlarda, beton imalatı için kullanılır. - Çimentonun incelik, normal kıvam, kürleme süresi, mekanik resistant ve hidrasyon sırasında ısı gibi fizikokimyasal özellikleri, çimento kalitesi açsından önemlidir. Çimentonun ince olması önemlidir, ne kadar ince olursa hidrasyon yani su ile birleşme işlemi o derece hızlı olur ve çimentonun mukavemeti daha hızlı gelişir. - Ülkemizde üretilen çimento tipleri CEM I, CEM II, CEM III, CEM IV ve CEM V şeklinde sınıflandırılmıştır. - Portland çimentosu en çok kullanılan çimento tip olmanın yanında kolayca bulunabilir, ekonomiktir. Ancak soğuk havalarda kullanımı zordur, geç kurur. - Çimentolar, kullanılacak alana göre çeşidi seçilerek her türlü inşaat yapısında kullanılır.
Tumblr media
Çimento Kaç Para Çimento fiyatlarını ne etkiler; - Üretim maliyetleri, enerji maliyetleri - İnşaat sektöründe yaşanan gelişmeler - Taşıma maliyetleri - Petrol fiyatları - Döviz kurundaki dalgalanmalar sonucunda çimento fiyatları değişkenlik göstermektedir. Yapılarınızda daha uyguna maliyetler yakalamak için, İnşaat sektörünün önemli bir gider kalemi olan çimentonun güncel fiyatlarını takipte kalmanızda fayda var. https://www.youtube.com/watch?v=x0gabVe5Ous
Perakende Çimento Fiyatları  (KDV Hariç)
Gri ÇimentoFiyatları1 Kg Gri Çimento (42,5)9,50 TL3 Kg Gri Çimento (42,5)13,50 TL5 Kg Gri Çimento (42,5)18,50 TL50 Kg (1 Torba) Gri Çimento (42,5)115,50 TLGri Çimento Fiyatları Beyaz ÇimentoFiyatları1 Kg Beyaz Çimento (42,5)8,50 TL3 Kg Beyaz Çimento (42,5)24,50 TL5 Kg Beyaz Çimento (42,5)38,50 TL50 Kg (1 Torba) Beyaz Çimento (42,5)140,50 TLBeyaz Çimento Fiyatları Gri ÇimentoFiyatları1 Kg Gri Çimento (42,5)7,50 TL3 Kg Gri Çimento (42,5)9,50 TL5 Kg Gri Çimento (42,5)14,50 TL50 Kg (1 Torba) Gri Çimento (42,5)90,50 TLGri Çimento Fiyatları Beyaz ÇimentoFiyatları1 Kg Beyaz Çimento (42,5)6,55 TL3 Kg Beyaz Çimento (42,5)19,55 TL5 Kg Beyaz Çimento (42,5)32,50 TL50 Kg (1 Torba) Beyaz Çimento (42,5)120,50 TLBeyaz Çimento Fiyatları Çimento Fiyatları https://www.youtube.com/watch?v=tDLUQGg7qvE Audi Fiyat Listesi Fiyat araştırması üzerine hizmet veren Fiyat bilgilendirme sitemiz ürün fiyatlarından, hizmet fiyatlarına kadar geniş bir yelpazede hizmet vermektedir. Bu konumuzda hatalı fiyat var ise iletişim bilgilerimizden bize bildirebilirsiniz. Güncel fiyatları fiyatinedir.net sitemizden anlık olarak takip edebilir, Güncel ve detaylı fiyat listesine ulaşabilirsiniz. Web sitemiz güncel fiyat listelerini araştırarak sizlerle paylaşmaktadır. Sitemizi takip ederek güncel ve detaylı fiyat listelerine ulaşabilir, bilgi alabilirsiniz. Bizimle iletişime geçmek için İLETİŞİM sayfamızı ziyaret edebilirsiniz. Read the full article
0 notes
ucuzuiste · 2 years ago
Text
Tumblr media
Şantiye malzemeleri, inşaat projelerinde kullanılan malzemelerdir. Bu malzemeler arasında, betonarme, demir çelik, alçıpan, çimento, tuğla, sac, boya, yalıtım, ahşap, cam, PVC, metal, kablo, aydınlatma, araç ve gereçleri, su ve elektrik tesisatı, çeşitli araçlar ve ekipmanlar gibi çeşitli malzemeler yer alır. Bu malzemeleri projeniz için gerekli olan özelliklere göre seçebilirsiniz. Sitede ürün çeşitliliği oldukça geniştir.
şantiye malzemeleri
1 note · View note
bunedycom · 2 years ago
Text
Fransa'da Lafarge'ın bir fabrikasının faaliyeti durduruldu
Fransa’da Lafarge’ın bir fabrikasının faaliyeti durduruldu
Fransız basınındaki habere göre, 200 kadar beyaz önlük giyen çevreci aktivist, Bouc-Bel-Air kentindeki Fransız şirketi Lafarge’a ait La Malle fabrikasına zarar verdi. Fabrikanın bazı iş makineleri yakıldı, kabloları çekiç veya baltayla kesildi ve çimento torbaları yırtıldı. Haberde, fabrikanın faaliyetinin durdurulduğu belirtildi. Lafarge şirketi olanları, “bir suç eylemi” olarak…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
menemennpastirma · 2 years ago
Text
Tumblr media
Demir çelik üretiminde Avrupa'nın bir numarası kim? Türkiye. Çimento üretiminde Avrupa'nın bir numarası kim? Türkiye. Düz cam üretiminde Avrupa'nın bir numarası kim? Türkiye. Beyaz eşya üretiminde Avrupa'nın bir numarası kim? Türkiye. Ticari araç üretiminde Avrupa'nın bir numarası kim? Türkiye. Güneş paneli üretiminde Avrupa'nın bir numarası kim? Türkiye. Taktik SİHA üretiminde dünyanın bir numarası kim? Türkiye. Battık bittik.
Tayyip istifa! 😃
İnanmayan varsa, buradan izlesin: https://twitter.com/varank/status/1602012670122598400
0 notes
plusborsa · 2 years ago
Photo
Tumblr media
🟢#OYAKC OYAK Çimento, beyaz çimento segmentine ‘KarBeyaz’ adlı ürününü ekledi #borsaplus #borsa #BorsaIstanbul #bist100 https://www.instagram.com/p/ClaefgvIXmR/?igshid=NGJjMDIxMWI=
0 notes
pazaryerigundem · 4 months ago
Text
Beyaz Çimento ihracatında liderlik sürüyor
https://pazaryerigundem.com/haber/180275/beyaz-cimento-ihracatinda-liderlik-suruyor/
Beyaz Çimento ihracatında liderlik sürüyor
Tumblr media
Sabancı Holding iştiraki Çimsa, “2023 yılı İhracatın Şampiyonları Ödül Töreni’nde beyaz çimento sektörü “En Fazla İhracat Gerçekleştiren Firma” ve gri çimento sektörü “En Fazla İhracatını Artıran Firma’ ’kategorilerinde birincilik ödülünün sahibi oldu.
İSTANBUL (İGFA) – Çimsa, Çimento, Cam, Seramik ve Toprak Ürünleri İhracatçıları Birliği’nce düzenlenen “6. İhracatın Şampiyonları Ödül Töreni’nde” toplamda beş ödül kazanarak ihracattaki liderliğini bir kez daha kanıtladı. Beyaz çimento sektörü “En Fazla İhracat Gerçekleştiren Firma” ve gri çimento sektörü “En Fazla İhracatını Artıran Firma’ ’kategorilerinde birincilik ödülünün sahibi oldu.
Ayrıca yine aynı törende gri çimento; genel çimento (klinker dahil) ve klinker sektörlerinde “En Fazla İhracat Gerçekleştiren Firma” kategorilerinde ödüllere layık görüldü.
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Çimsa CEO’su Umut Zenar, “Çimsa olarak 2023 yılında yaptığımız ihracat ile sektördeki liderliğimizi korumaya devam ediyoruz. 2023 yılında gösterdiğimiz başarılı ihracat performansıyla bu ödülleri almaya hak kazandık. Sektörün lideri olarak bu ödüllere layık görülmekten son derece gururluyuz. Emeği geçen tüm Çimsa çalışanlarına teşekkür ediyoruz” dedi.
Tumblr media
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes